28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
bocı yıyen bır olmaz» Kırbocı yıyenlerden Fılıstınlı hukukcu Ahmed Holıl 1973te şovİ8 demışti «Hoyfo'do doğmuşum. Babom do, dedem de Bugun, Fılıstin gocmenıyım. Oysa. Golda Meır Rusyalıdır, Amerıka'da yetışnnıştır. ama benım ulkemde Başbakandır. Abbo Ebon ıle Cambrıdge'de hukuk okudum O Guney Afrıka'da doğmuş, İngıltere'de eğıtım gormuştu. Şımdı o benım topraklorımda yoşıyor; ben vurduma donemıyorum». Unlu Fılıstınlı ozan Fatva Tukon'ın dızelerı Fılıstınlılenn dudakianndadır «Yurdumda olmek bana yeter, gomulmek yurdumun toprağına» Arop dunyasında «Elaıdun», yanı «Gerı donecek olanlor» dıye bılınen Fılıstin goçmenlerının ancak pek azı Cambrıdgede okur Halıl gıbı Mılyonlorcası Israıl ı cevreleyen goçmen komplarındadır ot^z yıldır Bırçoğu yalnız 1948'de değıl, 1956 1967 ve 1973'te bırkoc kez gocmen olmuştur BJ kampları gordum. 1973 ten sonra Kuneytara koylerınden cıkarılanlarla goruşurken aldığım notlara, şımdı. yıllar sonra, gene bakıyorum Onu koyunden atarlarken eşını İsraıl askerlerı olıkoyduğu ıcın yuzume bokamayon Mahmud Abdulazız'ın acısını hâlâ duymaktoyım. Cebelul Hasap koyunden Hamd' cocuklarını kaybetmışt Ne dıyor unlu Fılıstınlı ozan Mahmut Dervıs. »Insanın yureğı ustune cocuklar dusuyor, yağmur gıbı». Yaşlı Fatma Nâsır, daha yedı kışıyle bırlıkte, camura batmış bır cadır ıcınde gazete kâğıtları ustune ktvrılmıştı Bırleşmış Mılletler bunlarm her bırı ıcın gunde bır tek dolar verebıh/ordu ancak Onbınıne bır doktor duşuyordu ve 75 000'ne 33 yatak... Bunlarm hepsı öfkeyle kaynayan topraklara salmışlardı koklerını! OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Yararsız Bir Sempozyum Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV rılmış, ancak gelememişlerdı. Hukumetleri ızın vermenvştı Kaikıp gelmış olsalardı bıle, beklenen yansızlık sağlanmış olmayacaktı. Oysa. hukumetlerınden ızın alma zorunluluğunda olmayan, hatta yaboncı unıversıtelerde gorevlı ve Fıhsfn sorununu da gercekten gok lyı bılen bırcok Arop bılgını vardır. Arap bılım adamlarıno rostlonmıyorcJj omo. herhongı bır Arop yurttası da gorunmuyordu Oysc. İsraıl Elcılığı mensuplorı ısteseler bır voleybol takımı kurabılırlerdı Ya da Deır Yoasın koyunde bır manga Ama ışte o kador. Bır tbılım» toplantısıysa omac. orada doho bırcok kışının yerı vardı Ama Israıllıler, kendı Sıyonıst bakışlorıyla uyuşmadık ca. to/ elcılık kâtıbıne varıncaya dek, Israıl'de bıle zor bulacaklorı blr rohatlık icınde müdohalelerde bulundular ve baskalannı «tek yanlılık» ıle sucladılor Oyso, kendıleri tek yanlı bıle değıl, olsa olso «yarım yanlı», ya da sodece Sıyonıst yanlıydı Kırbacı vuranların yanıbaşında ya da açığında bir koşede durup darbelerı saymak mıdır yansızlık ya da bılımsellık 9 Bu mudur bılımın gorevı, uzmanlığın gereği? Ancak. son gunu oğleden sonra genel tar tışma aşamasında dınleyıcılerden bırı olarak yaptığım uzun mudahale bır tek amacı guduyordu Bu toplantıda. bırakalım çeşıtll Arop gonjşlerını bır yono. butun Yohudi goruşlennın bıle sergıienmedığım ortaya koymak. Sozunu ettığım ve Sıyonıst olmayan Yahudı göruşlerını konuya âşına olonlar cok lyı bılırier Deutscher, Rodınson, Eınsteın Lılıenthal, Chomsky, Stone. Jacobs. Berger, Mezvnskı, Zukerman, Buber, Manges Lockwood Rothchıld. Lumer Leon. Bomer ve bırcoklarından aldığım alıntılar yuzlerce kez yayınlanmış vs »rbobınco bilınen gerceklerdır yenı bır yanı yoktur Isralllılerln bu adları ışıtmemış olmalonnın sorumluluğu doğrudan doğruya onlaro eğ'tım verenlerın omuzlannda olmak gerekır Akdeniz'de Molto Adasını bu!ana/an amıralın «Ma'ta yoks demesınden daha da beter bır yadsıma bu. Nıtekım. Amerıkalılordan bırı olan Prof. Hudson «bu adlar unludur ve alıntılar sahıplerının gorüşlerınl sadoketle yonsıtıyor» demıstır. Kımı de adları tanıdıgı halde, susup oturmuştur Ve kımı de. Sıyonıst olmayon bu Yahudı goruşlennın ozetlenmesını «belırlı» bır sunuş dıye nıtelemıştır. «Belırlı» olan bu toplantıda İsraıllılerın one surduklerı Sıyonıst goruşlerdır. Yahudı goruşlennın Sıyonıst olmayanı bıle hatırlotıldığında tahammul gostereme/enler Arap göruşleri eksıksız sergılenmış olsaydı, ne yapacaklardı'? Bunda Dışışlerı Bakanlığının ışlevını ve uikeye ne kazandırdığını anlatabılecek kımse vur mı"> Makarıos'un mesojının ıkıbın delege torafından oyakta alkıslandığı. yaboncı dillera cevrılıp, otekı hukumet ve deviet başkonlorının m«saılarıyla bırlıkte dunyaya yayıldığı Uzbon «Irkcılığa. Somurgecılığe ve Emperyolızme Ka r sı Dunya Konferansuna, ben bır mesaj ıster ve alomazken, Sıyonıst goruslerın ılk gunu ağır bastığı boyle bır toplantıda (Boşbakanca kuşkusuz lyı nıyetle verılmış) bu mesaıın okunabllmesındekı korşıtlığı anlayamıyorum Fılıstin sortnunun gorusulduğu bır toptantıda Prof. Hudson un sozlerı de sempozyuına bır denge soğlamaya yetmez. Doc. Dr. Omer Kurkcuoğlu'nun konusu ıse, Turkıye'nın Ortadoğu sorununa korşı sıyasal tavırlarındakı gelışme tuğunun kısa geçmışını çızen konusmocı başiıca olaylar karşısında Turkıye'nın davranışların, ozetledi. Fılıstin'ın taksımı kararının haksızlıklarla dolu olduğunu belırterek 1960'lardan bu yana Arap ulkelerıyle yakınloşmanın dınamıklerını ınceledı Hatta, Turk kamuoyurun Arap yanlısı ol duğunu da belırttı 3. Bobiden, Lobi ve.. agın akılsız kesımi, Turkiye'nın otesindt b«ritlnd« bayrak mıtingi yaparok oyaianıyor Suleyman Bey 23 Nisan torenlerıne katılan ilkokul COcuklarrna dondu. Elindekl bayrağı bir o yana blr bu yana sallayarak kursulerde sıır soyluyor. Haikımız boyle gcsterileri cok sever; seyre gelenler alkışlıyorlar; Suleyman Bey soyluyor Turk votondasmı Turk boyroğıno hosret yosomoyo rrecbur edıyorlor Izmır ın Turk bayrağına hasretını gıdermek ıcın Istık.âl Harbının kahramanian can'arını seve s«ve verdıler tSana dar gelmıyecek makberı kımler kazsın, gomelım gel senı tanhe desem sığmazsın » «Ey şehıt oğlu sehıt. ısteme benden makber, sana goğsu"u ccmış duruvor peygamber» 1 mayıs gunu meydanlarda Turk bayragı yokmus da ne varmış'' Turkıye'yı komunızme teslım etmeyeceğız ve ettırmıyeceğız . Sultyman Bey bu gidisle keçlleri kacıracak. <Hukumetın başı» Amerıka'da Carter'la conciğer; porababalarıyla kofkola. Yeni Hukumet, IMF'den geçmiş; Dunya Bankası'ylo anlaşmıs, OECD Konsorsiyumu i l * c»rceve anlasmasım imzolamış; kapitalıst dunyanın ağababesı sayılon bankalarlo uzlasmış Batı ile baglarımızı toztleme yolundayız. Bizlm akılsız sağ, elınde kâgıtton Turk bayrağı hoykırıyor TurKiye yı komunızme teslım ettırmıyeceğız Akılsız sağ boyle.. Hazirana geldık; akılsız sağ hâlâ 1 moyısta . * Bır de «okıllı sağ» var. 0kıllı sağ sevincten gozyaşları dokuyor; avuçlarmı patlatırcasına Başbakanı alkışlıyor. Cunku Ecevit'in ABD ne gezisi, Turkiye'nın Batıyla bağlarını tazelemek yolunda umutlar yarattı. tAkı'lı sag>» dıyor ki Bu ıs boyle olur. Sesımızı Amerıka'da duyurmalıyız Kongre'de Yunanlınm lobısı var, Yohudının var; Arabın vor, bızım yok Nıcın Turk lobısı olmasın? Lobıcılık Amerkan ıc polıtıkasının bır gerceğıdır. Lobıcılığı benımse melı, Turkiye nın gerceklermı bu yontemle Kongre'de sovunmalıyız. * Boylece yeni bir yontem keşfettik; Turk dış politlkasının ekslğıni anladık. Yahudi parababaları, Yunanlı sermayeciler, rengın Arap prensleri lobicilik yapıyorlar Biz neden yapmayalım? Geçenlerde İsrall iobisi tarlhinde ilk kez yenilgiye uğradı Carter, İsraıl Mısır Suudı A^abıstan'a supersonik ucaklar satmak istiyordu. İsrall, buna karşı çıkarak Olmaz, diyordu, şimdiye dek olduğu gibi yalnız bana satacaksın ucakları .. Petrol seyhlerl N«wyork'un ve VVashington'un pahalı otellerinde karargâh kurarak lobicilik yaptılar. Kırankırana bır savaşımdan sonra, Kongre, Carter'ın Isteği yonunde, karara vardı. Bu başarı bızim «akıllı sağ»ı Iştahlandırmış gorunuyor. Peki, bizim parababaları da petrol şeyhleri gibi lobicilik mi yapacaklar? Haydi canım, kim takar blzimkileril Dunyada Türkiye'nin kopitolistleri cim karnında bir noktodır. Suudi Arabistan yeryuzunun guclu petrol ureticısidir; zengin Arap seyhlerı cok uluslu sırketlerle icice girmişlerdir, Petrodolarların kapitalist borsada buyuk etkinllği var. Kongre, Mısır İsrail Suudl Arabistan a uçak satılmosı için Carter'a tevet» dediğlnde blr taşla birkac kuş vurmuftur. Hem son yılların silah satışlarında en buyuk pazarlamayı yapmış; hem OPEC (Petrol Uretlci Devletler Örgutu) keslmlnde petrol flyatlarının artışına Suudi Arabıstan'ın karşı cıkmasını sağiamıs; hem Mısır da Amerikancı Enver Sadat'ın dcvrilmesinl onlemiştlr. Hepsi Çağrılmış Olsalar Bile... Ama boyle bır toplantıda Fılıstin sorununda gercekten bır duşunce alısvenşı amacı gudu'uyor ıdıyse ve Amerıka'dan da bırılerı mutlaka çağırılacokso, Prof. R P. Stevens'den Prof. G V. Snvth'e, Prof W. Lehn den Prof J Hermann a kaüor burada adlarmı uzun uzun saymoya gerek olmayan doho bircok uzman vardı. Bunlor Hudsona cok tyı eşlık ederlerdl Sempozyumu hele Isroıl ve Amerıka ıle sınırlomayacak olursok, lıste doha da uzardı ve Prof A. Guilloume. Jeffnes, Deeb, Wolz. Ryan. Butenschon. Baıoıt. Ikoku, Ashley ve daha bırcokları Brezılya'dan Norvec'e ve Belcıka dan Nııerya ya cok genıs bır yelpaze ıcınde pekalâ secılebılırdı Arap bılımcilerının bınncı smıf olanlonmrs da lıstesmı saymak pek uzun tutar. Ama butun bu kışıler ve daha bırcokları belkı de cağırılmıslardır. Çağırılıp da gelmedılerse bunun nedenlerı ve ortoya cıkan sonuçtur onemlı olan Ellmızı vıcdanı mıza koyalım, sempozyumdakl dengesızlığı herkes teslım etmıyor m u ' Bu dengesızlık değıl mıdır kı, haklı tepkılere yol acmış. o kadar kı bazılarının haksız eleştırılere uğramalarına bıle neden olmuştur Yalnız bır universıte oğretım uyesı olorak değıl, aydın olarak dc bu «tek yanlı* sempozyumdon ben, konusmocı olarak ılân edılmış olan Doc. Kjrkcuoğlu ve daha başkaları da dehşetlı rahotsızlık duyduk Ancak, sempozyumu hazırlayan Prof. Ozbudun'un benım mudahalemden oturü sonunda gercekten memnun olduğunu bana söyledığını belırtmek gorevımdir. Buna rağmen, uzulerek soyluyorum kı bu «sempozyum», genel bır değerlendırmede, yenı atılımlara hazırlanan bılım cevrelerımıze de, Turkıye'ye de fazla bır şey kazandırmamıştır Kırbocı vuranla darbelerı sayanların bıroraya g«ldlklerı ve kırbacı yıyenlerin dısarıda kaldığı toplantılardan bılım, odalet ve ulusal cıkar adına bırşey beklenemez. . Kardeş fakultenın ılerde Fılıstin konusunda da gercekten yansız. daha lyısi, bılımden ve haktan, hukuktan, odaletten yano toplantılar tertıpleyebıleceğine olan ınancımızı belırterek sözlerimı bıtırmek ısterım S Tek Yanlıhk... Ve Ankara Üniversıtesl Hukuk Fakultes'ne bağlı «Orta Doğu Aroştırma'.arı Enstıtusu» bolgemzde barış gıbı iddıolı bır konuda bır «sempozyum» duzenledi, bır sure önce. Ne var kı, konunun gelışme bıcımı, bılımsel obıektıflık, adalet anlayışı ve devlefn cıkarları boşta olmak uzere. bırçok değerler de dıkkotleri çektı Gelen dort yabancıdan ıkisi Sıyonıst gorüşlere angaıe ve bılgılerı kıt ıkı Israıllıydı Amerıkalılardan bı rı. basını onune eğıp ne zamon susmak gerekt'ğını bunlardan daha ı/ı kestırebılıyorsa da. temelde konuya yaklaşımı acısından farklı değıldı Hıc Arap yoktu. Mısırdan da ıkı kışı cağ Hesaplaşma BİLİM Burhan ARPAD DÜNYASI Dolmuş Düzeni Otobus, Esentepe'den tam onda kalktı. Barbaros Bulvarı, Beşiktas, Dolmabahçe yoluyla Fındıklı'ya vardığımızda saat onblrbuçuğa gelıyordu. Onlkiden once Tophone'de blr yere uğramam gerekiyordu. Fındıklı'da Inerken «Tophane'de bana yetisirsınız!» diye şoforle şakalaştım ve yurudum. Tophane de işım onbeş dakika surdu. Duraga yuruyunce yarım saat once indiğim otobusu gordum. Kalkmok uzereydi. Sofor gulerek kapıyı actı. Sultanahmet'e vardığımızda yarıma geliyordu. Zinciriikıryu, Barbarol Buivarı, Dolmabahçe, Fındıklı gibi şehrin en geniş yollorından gecerek Saltanahmet'e varmak kimi gunler iki saatten fazla suruyordu. 7orla sokulen tramvayları bin defa aratan durumlarla her an karşıkarşıyaydı İstanbullu. Oysa, traflk ve ulaşım, gunümuz İstanbul'unda yuksek ogremm konusuydu. Teknik Üniversite'de kursusu vardı. Vardı amma, dolmuşculuk diye bir çıkarcılık da vardı. Uç beş otomoblli taksi yerine bu yoldu calıstıranlar çoğunluktaydı. Klşi para cıkariarının toplum gidişinden ustün tutuldugu blr kargasa düzensizliğınde teknik hesaplar ve bılımsel değerlendlrmelerl kim umursardı!. Bilımciler, bir dolmus şu kadar yer kaplar ve «ncak su kadar insan tasır, bir otobus bunun şu kadar coğu yolcu taşır, yakıt îuketımi ve araç yıpranması acısından ulke ekonomisine daha yararlıdır, diye hesap ededursunlar Bırkaç kilometreyı birkcc saatte alabilen günumuz şehır otobuslerinde yolcular konuşkan oluyor Hatta, kendi kendilerine konuşuyoriar. Tedırgınliklerinı biraz olsun gidermek için belki de! Zlncirlikuyu'dan Fındıklı'ya bir bucuk saatte varabiidiğim otobuste yanımda oturan bir yolcu, sık sık konuşuyordu. Yuzunu hıc hatırlayomıyorum. Onun da benden yana baktığı yoktu. Kendi kendisıyle konuşur gibiydi. Her yanımızı sarmış renk renk, boy boy, model model otomobillerden gözunu ayıromıyordu. •<Su teneke parçalanna bak1 Milyarlar sokağa atılıyor. Yurt için cok gerekli ağır sanayi tesislerini kurocaklarıno bu teneke parçalanna milyarla doviz tuketiyorlar. Yayo kaldınmlarını, arac yollarını silme kaplamış şu ozel arabo bolluğun bakın' Ucan kusa borcu olan. hazinesi tamtokır millet biz değllmişiz gibi!» Tophane'de otobuse yine bindiğimde o yolcu ayağa kalkmıştı. Kapıya yakın duruyordu. Beni tanıdı mı bllmem? Fakat arada bır yine konustu «Koşe ağzındaki şu yık:ntı duvar sozum ona eski esermlş! Tophone saropçılarının ve esrarcılarının yuvosı. İstanbul serseri dolu. İpini koparan geliyor. Bır iş tutmamıs culsuzları neden barındırırlar bu guzelim şehlrde? Kacakcılar. lotaryacılat, esrarcılar, kadın satıcılar, uckâğıtcılar, soyguncularla doldu İstanbul» Kopruyu geçiyordu otobus Dçniz pırıl pırıldı. Kendi kendine konuşan yolcu bakmodv bils » buyuleyici görunume: «Amerika'don ve Rusya'dan baska her yeri gordum. Butun Avrupa'yı ve Arop ulkelerinl yıllarca gezdim. TIR kamyonu şoforuydum. Bu İstanbul gıblsini gormedim. Burada herkes dilediğini yapıyor Karısan yok.» Eminonu'nde indim. O hâlâ konuşuyordu belki de! Sesi kulaklarımdaydı. Cumhuriyet başlarında Yeni Cami'in cevresi bir Ortadoğu pazar alanıydı. Kucuk kuçük dukkânlar. Sokak ortosındo traş eden berberler. Bağıra cağıra müşterı arayan satıcılar Sonra gunun blrlnde dukkâıv iar yıktırıldı, pazar dağıtıldı ve Osmanlı Turk mimarlığının gorkemli yapısı Yeni Camı, gozler onunde yukseliverdı. Ne yozık kı, kısa sure Icın Şimdl yine bır korgasa, yine Ortadoğu pazan. Eteğinizden ceken gezginci satıcılarıyla. Amerikon sigarası diye bağrışan kucuk cocuklarıyla. Daracık sokakları, yuzyılların hanları, kucuk camlı tezgâhları altın dolu sarrafları, ipçiler, hasırcılar, kuruyemişciler dıye ayrı ayrı kumelenmiş carşıcıklorıylo yarı Ceneviz, yarı Bizans, yarı Osmanlı o eski Eminonu alanı ve cevresini gozum oramıyor desem, gerceği soyleyememış olurum. Butun bu saydıklarımın yerinde iki yanlı bos arsalarda yuzlerce otomobil ve capacul gorunuşlu birkac kışı. Otomobil parkı ve değnekciler! Yayalar trafik akışını kesmesin dıye yaptırılmıs olan cirkinlerin çirkini o sözum ona ust gecitler hic değilse biraz kaydırılsaydı da, Yeni Caminın guzel gorunuşunu bozmasaydı! Hele o kalın aemır parmaklıklar ve dikenlı tellerle blr savaş alanı gibl korunmak istenmis yarı kel cimenliklerde uyuyan aylaklar! Demir parmaklıkların, tel orgulerln ustunden atlayıveren ozgurlukçu yurttas bolluğu! Otobuste kendi kendine konusan adam «Bu istanbul gibl duzensız şehir gormedim.» diyordu. Oysa, İstanbuldo duzen vor. İlerl teknik ve kultur ulkelerinde cağın aracı otomobıli «Dolmusculuk» diye yeni bir uygulamada kullanon insanların buluşu bir «Dolmuş düzeni» yürürlukte! Ulke ekonomısinde. toplum yapısmda kisl illşkilerlnde, şehircilikte, portı genel başkon'ormın tutumlorında ve davranıslarında hep bir «Dolmus duzenı» duzensizliği. Sırkecı Garı karsı sokak ağızlarını tutmus yuzlerce capacul kisi, gelıp geçenlere saldırıyordu «Kars'a, Kostamonu'ya. Mersin'e, Adona'ya!» diye, vokamt zor kurtardım. TELEVİZYONDA YENİLİKLER Yenilik Yeniliğin Aynasıdır er yeniliğin başka yenılıklere o>tam hazırlaması, bıllm tanhlnin şaşmaz bır kuralıdır. Bunup sor ornegı «relevizyon» denen yenlliktır Ilk tecıtnsel (tıcarı) televızyon, 1947 yılında, Amerıkado ortaya cıkmış VB bıiyuk coşku yaratmıştır Ilk televızyonlar, sadece sıyohbeyaz goruntu veren alıcılardı. Sonradan renklı televızyon cıktı. Fakat. bu da yetmiyordu. insanlar, başka ulkelerde olup bıtenlen, olayları, ânında gormek de ıstıyordu Dunya copında televızyon orgjtlerı boylece kuruldu Bunun ıc>n de Telstar, Early Bırd . gıbı haberlesme uydularının dunya cevresınde yorungeye oturtulması gerektı Bugun bu yenılıkler de ınsan lorı doyurmomcktadır. Bu yuzden, bu yenılık doymazlığına yenı cozum yol'arı aranmakto. bulunmaktadır. Bunlardan kımı lerıne bu vazırrızda dokunmak ıstıyoruz. Vehbi BELGİL fılmlen evınızde gormek ısteme nızdlr Bu ısteğl karşılamak uzere fılm bantları hazıriayıp satan kuruluşlar turemıştır Eski bır fılnrn bondını alıp televızyonunuzda seyredabilıyorsunuz 3) Bugun sınema makınelerı her yerde ekmek peynır gıbı sa tıldığına gore, kendı coktığınız fılmlen kendı alıcınızda gormek ıstemez mısınız9 Bunda da kımı oyrıntılara gıtmek zorunu vardr # Eskı fılmlerınız var Aıle fılmlennız. cnı fılmlerınız. gecmış mutlu gunlerınıze oıt fılmle rınız Işte bunları bır kuruluşta teype aldırıp evınızde gorebıliyorsun ız «Gecmış zoman olur kı haynlı chan değer» sozunu somutlaştırıp tadını cıkarabılırsımz 9 Eskı fılmlerınızın renklı olduklarını duşunelım Fokat, bunlarm rsnklerı solmuş Onun da caresı var Bazı kuruluşlar, renklı eskı fılmlerın solmuş renklerını de yenıleyerek teype alınması uzerınce oarınleşmısler Ancak, bunun, bugun ıcın masrafı cok buyuk Örneğm 30 dakika suren bır fılmın (130 me!re' banoa alınması ıçın 50 dolar ısteiıyor 4) Daha da ılerı gıdılmıs Evınızdekı bıı dugunu bır eğlenceyı hemen teype alıp hemen seyretmek ıstıyorsunuz. Bunun ıcin kucuk bır televızyon kame rasına. bir TV alıcısına, bır de band kayıt aracına gereksın me vor Bunları bırb'rlerıne bag ladınız mı duğunun banda kaydını yapıyor. hem de goruntusu nu ekranda seyredıyorsunuz. Bu ış renklı de oluyor. Yanı eğlenceyı renMı olorak fılme ce kıyor, renklı TV alıcınızda renk lı olarak seyredıyorsunuz. Ama renklı alıcı 1 500 dolor 5) Pekı, şu olıcıyı, yanı vıdeoteypı aradan ckarıp da fılmı. doğrudan do^ruyo ekrana yan Sıtamaz mıyız? O da olanaklı. Yalnız cok pahalı Bu yuzden' de bu ışı ancaK TV ıstasyonlan, buyuk kuruluşlar. okullar ya pobılıyor. Kodak fırması bunun ıcın bır orac sotıyor 6) Bır adım ooha. Yalnız evı nızdekı mutlu olayları mınık bır alıcı ıle kayda gecırmek ıstemıyorsunuz Dışarda da TV fılm lerı cekmek ıstıyo.sunuz Bunu yapabılmenız (cın pek cok mas rafı goze almanız gerekıyor Bır TV alıcısı yuz bınlerce lıro Parasından vazgectım, cok havalelı Ancak o/el araclorlo to sınabılıycr Bır cok fırmalar, şımdı. bu ış uzennde çalışıyorlar Amac. ışık dalgolorını elektrık dalgalorı halınde bando gecırmek, sonra bu elektrik dalgalarını TV alıcınızda tekror ışık dalgalarına. yanı cektığınız olaya cevırmek Boyle bır arac bu satırları yazdığımız anda belkı pıyasoya cıktı bıle Bu takdırde, kucuk bır fotoğrof mokınesı capındokı alıcınızla dışardakı bır olayı (konferansı. mıtıngı, yangını, gosterıyı) gunduz fılme alıp akşom evınızde seyredebıleceksınız. H 1) Cok hoşunuza gıden bır TV programını fılme alıp zaman zaman yenıden gormek ge reksınmesını her halde duymuş sunuzdur işte, seyırcılerln bu ısteğmı yerine getırmek ıcın ekrandakı goruntuyu banda alan araclar yapılmıştır. Bunlara. bızde \/ıdeoteyp (vıdeotape) dıyorlar. Banda aldığınız bu programları, sonradan, ozel bır arac yardımı ıle televızyonunuzun camında defalarca gorebılıyorsunuz. Bır vıdeoteyp Amerıkada 1 000 dolara (25 000 T ) satılmaktodır Ulaşımı. ceşıtlı gıderlen ve vergıler;yle, bır vıdeoteyp 50 bın lıraya mal olabılır. 2) Televızyonda başka bır gereksınme, yenı ya da eski Telli Televiryon: Bugun televızyon programlarının en sıkıcı yanı. herkese bırden seslenmosı. Yani en yuk sek kultur duzeyındekı ınsandan orta ve duşuk kultur duzeyındekı ınsanlara aynı anda hızmet goturmek tstemesı. Bu nun dışında, bır de uzmantık sorunu var. Kultur duzeyınız şu ya da bu olobılır. Ama uzmanlığınızla ılgılı fılmlen cok gormek ıstıyorsunuz. Semento. mementa gıbı şeyler sızı kahredıyor Boyle bır gereksınme ıcın de tellı televızyon yontemı bulunmuş (cable televısıon). Ancak. bunun ıcın TV merkezmden. evinıze kadar hat cekılmesı gerekıyor: Telefon hattı gıbı O zaman. Istedığınız turden fılmlerı ıstedığmız kadar gorebılıyorsunuz. Ancak, bu ış bır para ışı olmaktan cok bır «komşu» ışı. Bir hattı cok kısı kulanocok kablolar dosenıyor. Bu gun ıcın, cekılecek kablonun her 1 000 metresı icın en az 20 abonenin bulunması gerekli Tellı televızyonların yararlarından kımılerı şoyle sıralanabılır• Kentınızın kutuphonesındekı bır kıtabın kımı sayfaıarını bu yolla okuyabılırsınız. Bır tellı televızyon. gunde 30 000 sayfonın goruntusunu verebılmektedır. • Hava raporlarını, tıbbı raporları, hısse senedı ve tahvılat borsası yorumlarını, yenı cıkmış bır makınenın calışma yontemını. boyle oğrenebılırsınız • Tellı televızyonun bır ozellığı de. ıkı yanlı konusma olanağını vermesı Bu sayede, karşı yanda sıze hızmet edenle konuşabılıyor, ona yonerge (talımat) verebılıyorsunuz. O da size yanıt verebılıyor. Televızyon alanında son bır yenılık de telefonlara televızyon alıcı ve verıcılerının takılması. Boylece. telefonda karşınıza cı kan kımse ıle yüzyuze goruşebı lıyorsunuz. Ancok, burada da yine büyuk masrof korşımıza cıkıyor. Televızyonlu telefon hattı ıcın de aynı hattan yararlananların cok olması gerekıyor. Bu yuzden, telli televızyonlor da, televızyonlu telefonlar da. Amerıkado, ancak kalab a l * kentlerde kurulabıliyor. • Alıcı verici telefonlarm hızmetlerı bu kadar değıl. Bun larla, uretım bolgelerındeki urunlerı tarlada ya da ağacında gorerek olmak da olası. Orneğın, Antalya'dakı satıcıdan portakal, domates, patlıcan almak ıstıyorsunuz Satıcı. kendı televızyon kamerasını tarlalara, ağaclara, ürünlere tutuyor. Alacağınız malları renklı olarak goruyorsunuz, sıparışınızı ona gore verıyorsunuz. • Televızyonun son bır hızmetı de kapalı devre televızyonları Bunlar bır bınanın bır odasından bır başka odasına yayın yapabılıyor. Bır hastanede cok onemlı bır amelıyat mı oluyor? Bu olay, anında, Tıp Fakultesının sıralarında oturan oğrencilere gösterılebılıyor. • Buyük mağazalarda, hırsızlar. yıne kapalı devre televızyonlarla hemen yakalanabılıyor. Mağazanın belırlı yerlerıne soklanmıs televızyon alıcıları, müştenlerın her hareketını, mağozanm ust katındakı bır ekrana vansıtıyor Gerekırse. hırsızlık. fılme de alınıyor. boylece de. sucu mahkernede ıspaî kolaylaşıyor. Bobl, blr köpek adıdır. Şimdiye değin Amerika'ya donuk politikamızın niteiiği bobicilikti. Simdiden sonra lobicilik mi yapacağız? Bobıcilık yolunda ceyrek yuzyıl kuyruk sallıyanlar, bakalım lobieılıktt n* batarı gosterectkler?. + Bursa Tıp Fakültesi Dekanlığından 197879 oğretım yılı ıcın Fakultemız Saghk Kolep Hemşırelık Bölumu 1. sınıfına 30 yatılı, 20 gunduzlu kız oğrencı alınacaktır. Adaylorda aranacak özellikler: 1 TC uyruğundo olmak. 2 Sağlık durumu deviet hızmetınde colışmaya elverışlı olmak 3 20 yaşından gun almamıs olmak. 4 Nışanlı veya evlı olmamak. 5 Ortaokul mezunu olmak 6 Ortaokuldan sonra lıse ve dengi okulların oro sınıflorıno devam edenlerde başvurobılırler Isteklılerın 16 1978 tanhınden 30 61978 akşomı 17.00 ye kodor Bursa Tıp Fakultesı Sağlık Kolerine aşağıdakı evraklarla bırlıkte başvurmaları gerekmektedır. 1 Muracaat dılekcası 2 Nufus huvıyet cuzdanının aslı veya onanmış örneğı 3 Ortaokul dıplomasının aslı veya holen devam ettığı ortaokulun son sınıf oğrencısı bulunduğunu veya lıse ve dengı okulun oğrencısı olduğunu gostenr fotoğraflı ve onanrms belge 4 Son üc ay ıcmde cekılmış 4,5 x 6 boyutunda 2 adet fotoğraf 5 250 kuruşluk posta pulu (Bosın 16853) 8510 lllllllllllllllllllllllllllllllitllHİ Yeşilköy'de Yeni Uçak Ana Bakım Üssünde İkmal Depoları ve Kapı Tadilatları yaptırıiacaktır Ortaklığımızın Yeşılkoy Yeni Ucak Ana Bakım Ûssunde ıkmal depoları ve kapı tadilatları yaptırılacakcaktır 2 Işm 1 keşıf bedelı 6 053 489 64 TL o'up, gecıcl temınatı 242 139.59 TL'dır 3" Teklıfler 8 hazıran 1978 gunu saat 14 00'e kadar İnönu Caddesi Dersan Han No 90'da Emlâk Mudurluğune verılecektır 4 Postado vökı gecıkmeler kabul edılmez. 5 Bu ışe aıt kesıf ve şartnameler Inonu Caddesi Dersan Han No 90 Gumuşsuyu adresınde Emlâk Mudurlüğunde gorulebüır. 5 Ortakhğımız 2490 sayılı kanuna tabl olmayıp ihaleyl yapıp yapmamakta ve dıledığme vermekte serbesttır. TURK HAVA YOLLARI A.O. (Basın 16669) 8512 1 «CUMHURİYET» GAZETESİNDEN YAPItMIŞ ÖZENU BİR SECMEYİ BU YILLIKTA BULABILİRSİNİZ = = Fiyatı: 50 TL = Yurt içi için ödemeli hitap isteycnlere PTT matraflarınm tüE E mii eklenerek gönderilecektir. E == Yurt dısına PTT ödemeli yapmadığından gazetemize PTT gi== deri de eklenerek toplam 75 liramn gönderilmeti rica olvmur. Â\ M Ek kazanç sağlamak isteyen Öğretmenler aranıyor Yenı bır eğıtım programının pazar araştırması ve tanıtım ıslevlennde gorev alarok ek kazanc sağlamak ısteyen öğretmenler aranıyor MUR Evrik Bılimsel Eğitim Araçları A Ş. Dumen Sok. Dumen Ap. 3/8 Gumuşsuyu İSTANBUL (Motıf Reklâm. 128) 8513 \\r.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle