Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
azıramn ı!k gunlerı, 56 yıldan ben «Dünya Çevrs Gunus olarak kutlanıyor Bu, Bırleşmış Mılletler'ın b;r gırışımı Cevre bılıncını, daha 1yı bır cevra ıstemını yaratmayı amaclıyor. Her yıl yuzlerce kent katılıyor bugune ve ceşıtlı uygulamolar duzenlıyorlar. IIgınc bır ornek Japonya'dan verilebilır Orada bazı kentler «Cevre Gunumu «otomobılsız gun» olarak tonımlıyorlar ve Beledıye Başkanı dahıl, herkes otomobılını evde bırokıp ışıne ya/a olarak ya da otobusle, bısıkletle gıdıyor Dunyanın baska kentlerınde duzenlenen uygulamaların başansından cesaret olan kent yonetımlerı, bu uygulamaları sureklı kıhvor Bunun yurdumuzdakı yonsımasına gecmeden once. cevre kavromı uzerınde bıraz durmakta yarar olacak H OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Dünya Çevre Günü ATİLA ALPÖGE Aslında kendı cevremızın tek sınırı, umursama duygumuz Umursadığımız olcude bızı çevreleyenler «cevremızden» oluyor; cevremız umursadığımız olcude buyuyup kuculuyor Başka bır deyısle «cevre tasamızı sınırlıyor bunu Kımı kışı ıcırt cevresı evının dort duvarı arasında bıtıyor, sokoğa cıktığı zaman cevresındekılere kapılarını kapıyor Belkı yılgınlıktan, caresızlıkten, belkı de hasta bır bencıllıkten... Ama sokaktayken, kotu bır cevrenın etkılerı onu rahatsız etmıyor Aldırmıyor. umursamıyor Cevre tosası sonucta. kışmın cevresıne sahıp cıkma, cevresının bıcımlenmesini yönlendırme ısteğı ıle de butunleşıyor. Kışi bu tasayı taşıdıği oranda cevreslne etken olma, cevresını değıştırme cabasına gırıyor. Tek sozcukle, polıtik bır surecın ıcmde buluyor kendını. Çevresıni bıcımlendıren polıtik tercıhlerle karşı karşıyo kalıyor. Bu terclhleri zorlamaya kalkınca, karar mekanızmasını etkılemeye calışınca <katılım> dedığımız (ve halkın olınan karorları uzakton seyretmesl yerıne, karar verme ışlevınl zorlamasının. kararlara katılmasının getırdığı) ola/ ortaya cıkıyor. İşte bu noktada da. «cevre tasosı» daha demokratik blr toplum ısteğıne kodar uzanıyor. Japonyo'da bır turlu ışletmeye acılamayan hava alanmın oykusunu hepımız bılıyoruz; onun çıkış noktasında cevre tasası vardı. Bır bakıma, eğer kışıde gercek bır cevre tasası yoksa, cevresıne sohıp cıkma arzusu yoksa. onun daha soyut bozı şeylere ornegın haklarına. hurrıyetlenne. anayasasma sahıp cıkmasını beklemek bosuna. Cıksa bıle bunun yüzeysel bır sahıplenme. koksuz bır heves olma tehlıkesı var Çevremiz Cevrem'z hemen vanı başımızdan baslıyor. Yattığımız yatakton. oturduğumuz iskemleden, ıcınde bulunduğumuz odadan baslıyor Ama oroda da kolmıyor. Elımızın erışebıldıği, kulağımızın ve burnıımuzun duyu organı olarak ulaşabıldıklerl butun ortamı ıcerıyor Gozumuzun algıladığı her yer cevremızın ıcmde yerını alıyor Evın onü, sokak, sokaktaki bır oğac. havadakı toz pıs kokular, aşırı gurultulü codde, kırlı bır dere, bınolardaki reklöm panoları, kaldırımları kaplamış otomoblller... Gıderek. butun bır kentı ıcerıyor cevremız Duyularımızla uloşabıldığımız yerler, bıcımler, oluşumlor ve varhklarla da sınırtanmıyor Aklımızın, duşunce gucumuzun ve bılınc duzeyimızin kucakla/abıldığı her şeye uzanıyor. Ülkemizın, toplumumuzun, toplumlarm ve dunyonın bütünluğunden uzayın derınlıklerine kadar Halic'm kırlıhğınden notron bombasına kadar Bu sınır. ıcmde bulunduğumuz an ıle de bıcımlenmıyor: gecmısle geleceği, gecmiş'n değerlerıyle geleceğ'n umutlarını sarıp sarmalıyor Sular altındo bırakı'an bır Mımar Sınan kemerınden. geleceğın cevresını hızla tohrıp etmeye başlayan corpık bır sanayı gelışmesine kadar... Ülkemizde Çevre Günü Yurdumuzda ılk kez 1976'da. Izmıfte kutlandı Cevre Gunu. Şaşırtıcı bır başorı oldu. beklenmedık sonuc verdı. O gun izmıt Belediyesı ana alışverış merkezını ve demıryolu caddesını trafıkten orındırmıştı Ortaya aracsız, tozsuz. gurultüsüz ve kaza tehlıkesı olmayan bır cevre cıkmıştı Izmıtlılerın bunu nasıl karşılayacaklorını merakla beklerken. İzmıt'ın (tek sozle) patladığını görduk. Bınlerce izmıtlı buyuk bır ozlemle arındırılmış bölgeye koştu. Saatlerce gezdı. eğlendı. boyram ettı Bır gece once. saboha kadar calışıp ıskemle ve masalarını tamır eden ve Cevre Günü'ne hazırlayan kohvecıler göruldu. Sokağa holı doşeyen dükkân sahıpler! ızlendı. inşaatının tahta perdesinı suslu kâğıtlarla kapatanlaro raslandı. Holk oyunları yapıldı. şorkılar soylendı. Bütünüyle ıcten gelen, bır anda kendı kendıne belıren bır coşku cıktı ortaya Blrleşmiş Mılletler'den ge len ön hazırlık öroşurierınde halkın ve auKKan sahıplerının boyle uygulamalara ışın başında buyuk dırenc gosterdığı soylenıyordu İzmıt halkı coşkusuyla. bunun yurdumuz ıcın nasıl bır yanılgı olduğunu acıkca belgeledı Batı ulkelerının ınsanlarının tersıne, cevre sevgı ve duygusunu yıtırmemış olan ınsanımız hepımıze guzel bır ders verdı o gun Bunun getırdığı cesaretle 1977 yılında, Marmara ve Boğazları Beledıyeler Bırlığı Cevre Gunu'ne sah'p cıktı Hazıramn ılk gunlerındekı genel secımler nedenıyle Cevre Gunü eylu! ayında kutlandı Bu kez İzmıt'ın yanında Kartal, Canokkale gıbı baska kentler de katıldı Istanbul'da Beledıye Bakırkoy carşısını trafıkten arındırdı Sonuc gene aynı oldu her yerde Buyuk bır coşku ve doğal bır sevınc. Bu yıl ıse, Cevre Gunü. bugun (3 hazıran cumartesı) baslıyor; yarın ve obur gun de surecek Yıne Marmara ve Boğazları Beledıyeler Bırlığfmn onayak olduğu bu «gun»e Marmara cevresındekı 20'ye yakın beledıye katılıyor Canakkale. Bayramp'nsa Bursa. Gokceada. Karta! Pendık, Buyuk Cekmece Kucu'< Cekmece. Gungoren Darıca Gebze Edırne Kandıra Yuvacık ve İzmıt Beledıveler, kımı yerde trafıkten arındırma kımı yerde cop ve cevre temızlığı uygulamaları duzenlıyor. kıyı yağmasın. ^urgulayan beledı/eler var, tar,hı cevreye ağırlık verenler var Hüküıııet ve Terör on aylarda sık sık işıttiğimız bır soz var. Turkıye; Cumhurıyet tarıhının en ağır bunalımını yaşamaktadır Yuzde 50 oranında enflasyonu dızgınleyemeyen, yılda 4 milyar dolarlık dıs odeme açıgı veren, tum ıhracat gelıri yıllık ham petrol lîhalatma yetmeyen bır ulke nıcın agır bunalıma tiusmes'iı? Yasadıgımız sureci bu nedenle dogal saymak gerekıyor. Kapkaç kapitalızmı, uluslararası iflas masasına yatırılmıstır. Ecevit yonetimi, içinde yaşadığımız çokuntuyu goç,uslemek ve ekonomiye bir cekiduzen vermek ıcın çabalıyor. Basarabilecek mı? Bir ayrı soru bu, ama yeni Hukumetin başarısızlığı icin nesi var nesi yok ortaya doken, butun gucuyie cabalayan bir muhalefet var Oylesıne bır muhalefet ki, liderı, Ordunun denetımınde Dulunan Kars kalesine kızıf bayrak çekildigını soyleyebilecek kadar kendısini yitirmıstır Terorun tırmaııısına umutlarını baglamıs sağcı parlamenterler, salclırganlann sırtını sıvazlayıp desteklerini olusturmaktadırlar Burokrasıden komando odaklan temizlenememıstır Hukumetin haziran ayında cokeceği propagandası yaygınlasttnlmaktadır Teroru dıri tutmok ve burokrasi kesımındeki dırenisı surdurmek icin fısıltı şırıngası yapılıvoı dıırmadan. Sıcak bır hazıran yaşanacak.. • Onumuzdekı aylarda terore bel baglamıs muhalefetin umutsuzluk kuyusunun karanlığına cekıldiğini goreceğiz Kolay degıl 1970'ler Turkıye'sınde oluşan yeni dalgayı kırıp hukumetı dusurmek . Yeni toplumsal gucler, yıllar boyu suren savcısımda iktidara dışleriyle tırnaklorıyla tırmanmıslardır MC ortoklıgının ayagının altından kaydı toprak Ecevit yonetimi, ekonomık ambargoyu kaldırmak yolunda IMF'den gectı; Dunya Bankasıyla bağları tazeledl; OECD Konsorsiyumu ıle çerçeve anlaşmasını Imzaladı; uluslararası bankalarla iiışkıler ccnlanıyor Gunu gelıp odenemeyen ve ustuste bırikıp yığınlasan borçlar ertelenip yedı yıla yayılıyor Vergı yasaları Mecliste Koşeyi donmek bunca yakınken, Suleyman Beyle Turkeş Efendi, komandoların desteğinde yeniden ıktidaro mı gececekler? MC'nin defteri artık durulmuştur Bundan sonra Turkıye'ye MC degil, bir başka şey gelır Eger Cumhuriyet torıhinın en agır bunalımını yasayan toplumumuz yakın surede bir buyuk hesaplaşmoya gıderse; Suleyman Bey, o catışmada yerının ne olacağını goremiyecek kadar hırstan korleşmıştir Buna karsılık Ecevit yonetımınin ıç guvenlik konusunda yeterınce yureklı, kararlı ve akıllı olduğu da soylenemez. S Sürekli Olsa!.. Istanbul Beledıyesı ıse Fenerbahce burnunda b>r kesımi trafıkten arındırıyor ve sureklı olarak oyte bırakıyor Daha da onemlıs1, Istıklâl coddesı Galatasaray'dan Taksım'e kadar trafıkten arındırılıyor Istanbulluların yıllardan beri suren bır ozlemı bu Ne dersmız Istanbu1 Beledıyesınin bu bır gunluk uygulamosı sureklı mı olmalı acabo'' Halkımızın koklu ve daha oldurülmemıs cevre ozlem ve bılıncının bu uygulomalara sahıp cıkacağına ınanıyoruz Halk Bıktı OKTAY AKBAL TARTIŞMA Evct Hay ır BİLÎME TERS OLABİLÎR Mî ? kullorımızın yobancı duyduğu gostergenın. once ıcm uıuslararası fonetık ışare dıl derslerınde uyguıakendı dılındekı karşılığını bultıyle gosterılmıştır» denılıyor. nan yanlıs yontem ve makta, ancak ondon sonro duy İlgılıler, boylece kendı yontem buno dayonan kıtaplara değıi dugunun anlamını cıkarmakta lerıyle oğrencıye henuz ckuyıne bu sutunlarda cıkon yadıri «Oğrencılerın derdı, daha mayı b le oğretememış oldukzılarımı ılgılı olanlar anımsacok Turkcede duşunduklerımn, larını kabullenmış oluyorlar yacaklardır Kamuya sunmayabancı dıldekı karşılığını Doğaldır ki bu yol da yanlışya çalıştığımız bu bılgıler ya hatırlamamok olöuğundan .. tır. Cunku oğrencı. bır bılınnında Ulusal Eğıtım BakonlıTurkceden hareket eden duşun meyenın önunden alınıp ıkı bı ğına olon başvurularımızm da me yonunun pekıştırılmesıyle lınmeyenın onune getırılıyor durduromodığını soylıyelım cok onemlı bır gedık kiapatılSonra, Turk Abece'sı buyuk 7 8 yıldır aldığım yanıt tYon mış olacağından bu yolun ız cogunlukla fonetıktır, yeni her temımız Bakanlığın anlayışına lenmesı yurekten salıklomr» sesbirımın (fonemın) tek harfı uymuyorl.» bıclmmde ozetle(Prof Ozcan Başkan; Yabancı (grafemı) vardır, uluslararası nır. Bu anlayışın ıcenğı nedır. dıl Öğretımı. s 18 93) abeceyı aratmaz Ustelık ulusyazılı bır metnı yok mudur. ? iararası abece de dıllerı tum t...E Sopır, her ınsanın zıh turunden sorulorımız Ise son ses nuanslarıyle yazmaya yenınde, kendı dılının yapısının zamanlara d©k hep boşta kol• taöı değıldır. Bu nedenle ken yerleşık olduğunu, ınsan oğıu nııştır. Sevınerek bıldırelım kı dUerı de bır cok sozcuklerın na nun her hangı bır şeyı. butun Bakanlık yeni cıkardığı btr yosıi okunacağını fonetık harfler dıl gerceklerının oluşturduğu pıtla bızı bu yanıtlara kavuşle yazdıktan sonra bır de tutbu temel şemoya gore onladıturmuf bulunuvor. Okul Radmuş bu harflerın okunuşlarığını ve anlot'ığını kabul eder» yosu oğrencı <iıa\uzu Aslında nı uzun tumcelerle acıklama (Prof. Dr. Doğan Aksan, Ana her dersm kıtabı oğrencı ıcın zorunluğunu duymuşlar DuCızgılerıyle Dılbılım, s 71 32) rum karşısında ınsan. «Ey egıbır kılavuzdur Ancak yaptıkları Ikı duşunuş arasındakı zıtuk dıl kıtopları bu gorevi yerıne tımcı, Turk Abece'sının sucu ıse hic bır yorum ıstemeyecek getırmekten uzok olduklarınneydi de oğrencılerı gerekkadjr acık Yan yana tumcele dan, ilgılıler, bır de «Kılavuza siz bır yuk altına daha verrındekı celışkıye de bır ornek kılavuz» cıkarma gereğını duy dın?> diye sormaktan kendını verelım oğrencıye şoyle sesle muşlardır. Ama hemen belırtealamıyor. nıyor Kılavuz «Dersler, gramer lım kı kıtaplannın yetersızlığı kurallannı kendı kendınıze Cbu yapıtla da yön değıştırmekarabileceğınız şekılde duzen Oğrencı icın takım durumun yecektır lenmıştır Oğretımı gucleştırda olacak kıtapları. yardımcı dığı, ana dılle duşunmeye yol kıtoplar kucuk sınıflardan bu Bu Kılavuz, Bokanlığın dıl actığı ıcın gramer terımlerıne yuklere doğru yazılır. Dil kıtap işlerını elınden tutanların bıl.m ve calışmalarına yer verılmışlarının yazımında kendilerı de sel olcusunu, sozlerıyie uygu tır » bu yolu ızleyerek lise son sınıf lomalarının tutorsızlığını, yan lara geldıler. Ancak Kılavuz KAŞ YAPALIM DERKEN yana tümcelerınde bıle celıskı yapılırken bu yol ızlenmemiş. Kılavuzun Fransızca boluıcınde olduklarını... Ortaya Oysa boyie bır kılavuza. bas munde, iıse 1 sınıfa gelmış koyma yonlerınden ılgınctır. Ko langıc sınıfların düiia cok ge oğrencıye sozluklerın okununu uzerıne bılımsel bır toplanreksınımı olduğu ccıktır. İşte şuyla ılgılı olarak. < ..yanlış tı onensıne yakıaşmayanlar.de orta bırlerden başlasalardı yotelâffuza meydan vermeme< mokratık davranışa sırt cevırenler, okullara bıle haber ver meden, benım oğrendığımı ge nel cızgılerıyle radyoda uygula maya koydular. Bıryandan da Kılavuzun «Okullarda kullonılan kıtap ve yontemlere dayalı olarak hazırlandığı »nı soylemekten cekınmıyorlar. Bu tutum, hic bır ulkenn Bakanlığın da gorulmeyecek bır durum cık mıştır ortaya. Bır dersın oğre . tımınde zıt ıki yontemı bır ara da kullanmak. Ancak ilgılıler. hic olmazsa öğretmenlerı karşı sındo bır ezıklık duymus olmalılar kı eleştırimızın etkısını on ların uzerinden olsun sılmek ıcın bır acıklamo gereğ1 du/mus, boylece de bızı yanıt'amış olmuslar bu Kılavuzda. lşte bu ılgınc Kılavuz üzenne ka muoyü kalbur ustu bır bılgı sunmak ıstemekted'r • oftada bir gun TV'lerinizi kapatmak!. Boyle blr onerıya n« dersinlz? Haftaaa bir gun hic acmayacaksınız, yok sayacaksınız. Oturup soyleşeceksmiz kitap okuyacaksınız. radyo dınleyeceksınız, dergınızde, gazetenizde okumodan geçtiğinız yozılara ciddi bir biçimde eğlleceksiniz. Şu her evin içindekl ışıklı oynayı kapatacak, susturacaksınız. Var mısınız oyle bır şeye? Sanmam. Bizler icin TV yeni bır oyuncak evimizln gozbebeği, dunya yıkılsa öız vazgeçmeyiz televizyonumuzdan, diyenlerinizi gorur gibiyim. H O pıtları ya bu kabul etmelen kıta bımızın bır tur kopyası. ya da oğretıcı değerı olmayan ıkıncı bır «Ecuoe» olarak cıkacaktı ortaya Ikı yol da ışlerıne gel meyeceğı ıcın doğal yerden de ğıl, orta yerden başlamayı yeğledıler 1930'larda TV daha yeni yeni cıkmıştı ortaya. Batılı dergller, gazeteler yazıyorlardı, ordan oğreniyorduk. inanılmor bir seydi, her evde bir slnema. ozei bır sinema ne demekti! Uzan sedire, yatağa, koltuğa gomul tek başına seyret filmi, bir anda yeryuzunun bir parçası olduğunu duy! Hic unutmam babam «Televizyon bir gelsin ceketimı satar alırım bir tane» demiştı. Oysa daha radyoiar yeni girmişti kimı evlere. O da hall vaktı yerinde olanların, daho çok kentlllerın evlerınde Bizım bır Phılıps'ırniz vardı, bir de ses büyültueusü Kordonları da bahceye sarkıtılır. bııyutucuyu dut ağacının dalına bağlardık, sofrayı da oracığa kurar, hem şarkı dinler, hem yemek yerdik yaz oksamları.. Bir türlü susturamazdık radyomuzu. Kimi de pencereye kordu buyultucuyü tum mahalle yararlansın diyerek. Hatta biz sesf kıstığımızda bir duvar oteden komsu honımlar seslemrlerdi «N'olur, azıcık acın da biz d ı duyalım » Sonra yukselirdi Yesari Asım'ın şarkısı «Biz Heybeli'de her g«ce mehtaba çıkardık.»... Batı Almanya Başbakanı Helmut Schmidt «Bild Zeitung»a bır demec vermiş, rHaftada bir gun televizyonunuzu açmayın» demiş Alman halkına. Le Monde yazarı «Tam da Arjantin'den dunya kupası maçları verileceği günlerde boyle bir öneri biroz garip kaclı» diyor. Ama Schmidt ln önerlsi ciddidir. Nitekim ilk saşkınlık gecince Almanyc'da bir sorusturmo yapmıslar, yuzde yetmis bes «hafta da bir gün televizvonu kaoatmak» onerisinden yana çıkmış, yuzde yirmi be* ise karşı... Hatta Almanyo'mn TV 2'sinin bir yonetlcisl haftada bir tatil yapma önerisini gercekleştirmeye de kalkmış. Ne var ki Sendlkalar Federasyonu baskanı bu onerlden hic hoslonmamış. Her gun on beş saat konuşan, çalışan bir politikacının TV'ye bakacak vakti olmamasını doğal saymış, omo emekcilerın TV seyrederek dinlediklerini bunun da bir hak olduğunu soylemiş İsin en guzel yanı bir bolük TV seyircilerinin de soyle bir öneride bulunmaları: «Haftada bir gun polıtıka ve politikacılar girmesln TV ekronına». Demek herkes politikanın, politikacıiığın her gün karşısına dikilmesinden bezgln, bıkkın... Biz ne yopfllım peki? Her aksam radyolar, TV ekranı dakikalorco AP, CHP, MHP, MSP'nin başkan vekilleri, geneı sekreter yardımcıları, gruo baskan vekillerinin, olur olmaz sozieriyle dolup tasıyor. Sanki sürekli bir demec vermelerı pek qerekliymlş gıbi1 Gecen gun bu konudoki yazımın genis bir ilqi uyandırdığım gordum. Okurlar ne oluyor, her gun bu adı sanı bellisiz, kim olduklarını bilmediğin.ız, bir takım particilerin adlarını, sozlerinl ille de dakikalorca duymak zorunda mıyız? dlye soruyorlar. Once de yazdığım gibi hic bir gazetede bu kisılerin demeclerinden bir sotır bile bulamazsınız. O partilerin yazılı organlan bile yazmez Bir önerl de benden .. Ama benlmkl clddf: TRT Yönetim Kurulu bir karar almalı, partl başkanlorı, genel sekreterlerl dışındakilerin, cis olsun» diye, «adlan gecsin, partilerinin propagandası olsun» diye cıziktirıp hemen her akşam radyo ve TV haber merkezine yolladıkları butün o gereksiz konuşmalar bundan böyle yoyınlanmasın.. Yasamı var bütün politikacıların agızlarından, kalemlerinden her dokülen, kamuoyıına heTier sunulacak, diye?.. Bu politikacılar da şunu anlamalıdırlar artık; halk bıktı sizin kısır cekişmelerinizden surekll birbirinizi kotülemenizden... Secfm zamanı. hadi neyse, ama her gun, her akşam, her saboh cekilmlyorsunuz. Kendlnize, partlnize yarar değil, zarar sağlıyorsunuz TV ızley'cısı eğlenmek, tatlt vakit gecirmek, bir de sağlıklı haber alabilmek olayların gercekci yorumlarını öğrenebılmek istıyor. Bir takım ucuz politikacı söylevlerl dinleyerek sinirlenmek değil... Ozet olarak nıtelemek gere kırse Kılavuz, okullarımızdakı yabancı dıl oğretımını yıllar don berı cıkmaza sokanlar ıcın yeterlı bır «Sucustu belge sı» oluşturmuştur. Yıne oğret ımın bu dalını ılgılendıren ve yenice oğrendığım bır gerceğı de sırası gelmışken kamuya duyurmak istıyorum Gıden Ocak ayının son gunu, Eğıtım Daıresınde yaptığı mız ve dort saatı gecen bır yontem tartışması sonunda sayın Yabancı dıl Uyesı ba na «Bütun soyledıklermıze katılıyorum Ama sızın yonetı • • • • • • # > • • • • • • < mınızı ve kıtcbınızı kabul eder sek Avrupa Konseyı, bıze yaptı gı yardımı keser1 » demıştır. Adı gecen Konseyın bılıme ters bır tutum ıcınde olacağıTum Tekel Personelı. Tekel Genel Muduru Orhan na ben inanmadım. Ancak, Ozete yoneltılmış, tahrıp gucu cok kuvvetlı bombalı salulkemızde yabancı dıl oğre dırı olayını şıddetle telın etmektedır. Bu ınanılmaz saldırı, tımının gelıştırilmesı ıcın ozel cağ dışı, yasa dışı bır orgute ızafe edılebılecek mahıyet olarak yapılan bu yardımın ve barbarlıktadır Nedeni karanlık bu barbarlığa. yargı koşullarını oğrenme biz oğret denetımı yolu acık olmasına ragmen başvurmayı emrer menlere akıntıya ku ek salladen anlayışın ılkellığı ortadadır tan bu yardtm olmasın'' Aydın Tekel Genel Mudurluğu personellerı olarak, görevımilanması gereklı bır yon gıbı zın ıfosında yasaların doğrultusundan kesinllkle ayrılmageldi de. ma konusunda benımsedığımız ılkeyı harıci tesır ve tehdlt Şükrü TAHİRGİL altında, urkmeden ve korku duşunmeden devam ettırmeye ozımlı olduğumuzu, aynı ılkeyı benımseyen Genel MuduAtaturk Akşam Lısesı Franrumuzun canına kasteden bu saldırıyı nefretle kınadığısızca Oğretmenı mızı, kamuoyuna duyururuz. Tekel Genel Mudürluğu'nun haysıyetlı bütün personeli, bu duşunce etrafında toplanmaktadır. Bu inancın tehdit ıle dehset salarak değiştırileceöıni umanların oyunlarına gelmıyeceğımızı, kendısıne saygılı olan her Devlet memuru gıbi Demokrasıye, Demokratik orgutlere saldıranları bıcare gafıller olarak gormekte devam ettığlmizi. bu vesıle ıle bır kere daha kamuoyunun bılgılerıne sunarız. Teror, Doğu illerinde mezhepsel ve etnik etkenlere dayanarak «patlamalar» olusturmak istıyor. Buyuk kentlerde «vurkac» yontemini uyguluyor. Cogu Doğu yoresinde asken birlikleri de kullanarak duruma hakım olmakta yeni hukumet basarılıdır. Ama buyuk kentlerde kol gezen vurkaccılar karş'sında yetersizlık sırıtıyor Bu yetersizligın ikı nedeni vor 1) Burokraside (polıste ve ıstıhbarat orgutlerınde) gereklı değişiklik ve duzenlemeler yapılamamıştır. 2) Teror yuvalarını kurutmakta yeterli yureklllik v» kararlılık gosterilememiştlr Ecevit Hukumetı, poiısl duzelteceğıne mahkemeleri duzenlemeye kalkmaktadır. Boylesine bir yanlışlık, Bakanlar Kurulunun sağın propagandası altında kaldığını gösterir. Umarız ki teror tırmanırken yeni hukumet de ıc guvenliği sağlamakta yeni bir tırmanışı vakit yıtırmeden gercekleştirlr Çunku butün oiaylar ve kanıtlar, Ecevit HukujTtetinin teroristler kafşısında. <fsaldıu» değil «sflvunma» pslkolojisi içine duştuğunı^simgelemekiedlr DUYURU TEKEL GENEL MUDURLUĞU MEMUR MUFETTİŞ TUTUN MUSKİRAT EKSPERİ DERNEKLERİ (Cumhunyetf 84161 Türkiye Yazarlar Sendikasından Orhan Kemali Anma ve Orhan Kemal Roman Ödülü Törenine Çağrı T.Y S , Orhan Kemal'ın ölum yıldonümu dolayısıyle bır toren duzenlemıştır. Törende konuşacak yazarlar şunlardır: Azız Nesın (TYS Genel Başkanı) Rauf Mutluay (Orhan Kemal Odulu Yargıcılar Kurulu Başkanı) Fakır Baykurt Ahmet Isvan Hıkmet Altınkaynak Demırtas Ceyhun Nezıhe Merıc Adnan Ozyalcmeı Sennur Sezer YerDGSA Sinema Televizyon Enstıtüsü salonu, Barbaros Bulvan, Kışla onü. Tarıh: 3 hazıran 1978 cumartesi. Saat: 16.00. Gırış Serbesttır. (Cumhuriyet: 8417 Yalnız, burada hemen be lırtelım burada yerdığımız, eleştırdığımız zıhnıyet ve onun sahıbı olan Bakanlık mensııoları, esKı MC donemmden l>almo s,e hâlâ etkın olcbılen vonrttıcılerdır Kılavuzda Ruhbıiım ve CJ 'ğın gozdesı Dılbılım le bağdcş mayan şu satırlara goz atalım c.Dıller arasında öğrenen bakımından karşılaştırma yapılması sakıncalı olduğu > . Oğretımı guclendırdığı, anc dı. le duşunmeye yol actığı ıcın .. gramer terımlerıne ve gramer acıklamalarına yer verılmıştr». İşte, bağlandıkları yanlış ilkenın ozu bu. Okullorın kıtaplarını bu anlayış ıcınde yazdılof Boylesı bır düşunuşun top c'tı ğını a2 sonro anladılar amo yanılgılorını ocık yurekle o "a yo koymayc yanaşmıyorl' • . gızli yolları yeğlıyorlar. İşte or neği: Ders kıtoplarındo Turkce lerı verilmış, dıl acıklamoıar konmuş. Bunlar ana dille du şunme, ıkı dılın karşıloştırılmo sı olmuyor mu"7 Yalnız yapıöo mı olur karsılastıma'' Bu ıncı ler karşısında azıcık da değf" lı bılım adomlanmızın yopıtla BÎRLİKTE yolsuzluklara haksızlıklara kanunsuzluklara karşı... A.I.T.İ. Akademisi Ekonomi Fakültesi Dekanlığından: Fakultemız Doktora programına sınavla öğrenci alınacaktır. Son muracaat tarıhı 31 Ağustos 1978 günü saat 17.00'ye kadardır. Adaylık şartları ve dığer bılgıler Fakulte Sekreterlığındsn oğrenılebılır ADRES A I T İ A Ekonomi Fakultesı Beşevler ANKARA Tel 13 20 55 / 313 cıktı HaİMkjrgaıl Cad &tı Han.kat 2 104 Şı5|, Tel: 474171,475984 Galatasaray'lılara GELENEKSEL GALATASARAY PILAVI 4 HAZIRAN 1978 PAZAR GUNU SAAT 10 00'DAN ITIBAREN ÜSEMIZDE KUTLANACAKTIR BUTUN GALATASARAYLILARI BEKLİYORUZ. GALATASARAYLILAR DERNEGI YONETİM KURULU