Katalog

İK İ Istanbul Boğazrm gecme duşancesı tarihin cok eskı coğlarına dayanır. 6u düşüncenin gercekleşmesi icin, bilindiği gibi, 1973 y:lına kador beklemek gerekmişîir. Ne var kı, getirilen cözüm binlerce yıllık düşünce birlkım. nin ürünü olmakton uzaktır. Ve aradan henüz beş yıl geçmeden sorun, sanki liç cözülmemişçesine yeniden korşımıza cıkmıştır. Ancak bu kez, gecmişte yapılan hataların tekrarlanmayacağı ve uzun dönemli bir cözüm icin ceşitli almaşıkların geniş bir bilimsel çevrede tartışmayo açılarak sağlıklı yolun benimsenmesine özen gösterileceğinı ortaya koyan girişimler vardır. Gectiğimiz ay icmde Bayındırlık Bokanlığı'nın Ankara'do düzenlemış olduğu «2. Boğaz Gecişi Tartışmolı Toplantısı» bunun somut göstergesidır. Bu semineri, yararlı bir tartışma ortamının yaratılmasının yanısıra ülkemlzde yetişmiş sayısız uzman dururken gecmişte olduğu gibi ceşitli araştırmaların yurt dışına sipariş edilmeyeceğı yolunda anlamlı bir belirtı olorak da yorumlayabiliriz. İstanbul Boğazı geçiş sorunu bugün artık bir yanlışın yapılmış olmasından cok bir yanlışın sürdürülmesi sorunudur «Kopru yapılma' lı mıydı, yapılmamalı mıydı?» sorusu bugün icın bılim dışıdır, Köpru doğru ya da yanlış yopılmıştır ve bu'gerçeği geri almaya olanak yoktur. Önemli olan mevcut koşuliar altında köprunün henuz yapımından 10 yıl geçmeden gereksinimi karşılayamaz duruma gelecek olması ve gereksinimİR ka.'şılanması icin kısa ve uzun dönemlerde neler yapıiabileceğidır. CUMHURİYET 24 IIAZİRAN 1978 toşımacılıgma artık bfr son vermenm gelmış de gccmiştır b;le .. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kısa Dönemli Çözüm Daha önceki bir yazımızda (Cumhuriyet, 26 mart 197S) ortaya koyduğumuz ve geniş bir cevrace oenimsencn görüşümüz önceiikle ve ivedılıkle koprü ve yukando değindiğimiz gibi orabalı vapur sistemlerının geliştirılmesi şeklindedir. Özellikle Boğaz Köprüsü'nde alınacak önlemler pecış kapasitesinı yuzde 50 oranında arttırarak daha altı vedı yıl gereksinime cevap verebilmesini sağlamış olacaktır. Bu önlem ve düzenlemeleri söyle sıralayabiliriz: Gişe sistemine ilişkin olarak iki önlem soz konusudur. Birincisi her ikı yakaya gecişler arasında hemen hemen biç denecek kadar oz bir farkın olması dolayısıyia bircok ülKede olduğu gibi gişelerin tek yonde uygulanması ve ucretın bir defada gidişgeliş oiarak alınması. Bu sayede, özellikle gecişin yoğun olduğu saat lerde bir yön onemli bir rahatlama kazanacak tır. Bu konuda olınobilecek ikinci önlem ise gışeleri arac turlerine gcre duzeniemektır. Trofik düzenine ilişkin önlemier arasın da da. ilk olorak, geciş hızlarına. şerit değiştir me kurallarına. etkin bir bicimde uyulmasını sağiamak üzere uyarıcı ışık sisteminin kurulma sı ve gercek bir denetimin oluşturulması gelmektedir. Ayrıca trafiğin yoğun olduğu saatlerde ağır taşıt araçlarının gecirilmemesi de trafik yoğunluğu acısından önemlidir. Kamu taşımacılığına bir ayncalık tanımak ve otobüslere özel bir şerit ayırmak zorunludur. Ücret konusunda alınabilecek önlem ler cok yönlüdür. özellikle arabalı vopur geciş lerinin özendirilmesi acısından özel otolardan ve yoğun trafik saatlerinde gecen araclardan yüksek ücret alınması yerinde bir önlem olacaktır. Bütün bu önlemier artık birer zorunluluk haline gelmiştir. Köprunün 1980'lerin başındo ulaşılması beklenen tam kapasite sınırı bu uy gulamalorla 1990'lara ertelenebilir. onemli bir döviz darboğazına girmiş ülke ekonomimiz acı sından bu ertelemenin onemi ortodadır. 3 . ••£ Boğaz Geçiş Sorunu Doç. Dr. Şemsettin Bağırkan 3 şerıtlık geciş esasına göre bir saatlık azami kapasitesi 6000 aractır. Avrupa'dan Asya'ya en yoğun geciş zamam olan 17.30: 21.30 ve Asya'dan Avrupo'ya en yoğun geçis zamam olan 7.30. 9.30 arasındo bu kaposite sınırına cok yGkınlaşmaktadır. Yoptığımız hssapla ma bu saatler arosındoki ortalamanın 5O0O'ın üzerinde oiduğunu göstermiş ve araştırmo sonu cu bu sayı sınanmış ve doğrulanmıştır. Dolayısıyla hesaplamayı yalnızca yıllık crac sayırı olarak değil, özellikle trafiğin en yo ğun olduğu ve etkisini kent ici trcfık üzerın de de hissettrdiğı ba saatler acısından yapnıak gerekmektedir. Bu acıdan yıllık kapasitenin aşılması icin bırkac yıllık bir sure var ise de. saatlik kapasıte sımrtnın şimdıden zorlanmoya başlandığı söylenebilır. Acıkcosı soruna tıangı acıdan bakccak olursanız olun. gercek olan ŞL. dur ki, gereksinimin kendısıni böylesıne yoğun bir bicimde duyurduğu şu dönemde, uzun vade li bir cözum olarak duşünülebilecek ikinci Boğaz geciş merkezi konusunda şu almaşıklar mevcuttur: 1. Arabalı Vopur ve Demiryolu feri sistemi. 2. Tünel sistemi: a) Korayolu tüneli b) Demiryolu tuneli. c) ikisi birlikte. 3 ikinci köprü yapımı. Ne var kı, birınci almaşık yani arabalı vapur ve demiryolu fen sistemi uzun dönemli Dır cözüm olmaktan uzaktır. Ama halı hazırda Dır sistemin mevcut bulunmcsı ve bu sistemi canlandırmanın son derece kücük bir maliyeti ol ması ve «know lıow> sorununun buiunma/ışi kısa dönemli bir rahatlama sağıayacak olan bu gırışimi çekici kılmaktadır. Bu yolda, seterierı sıklaştırarak mevcut kapasitenin arttırılması; hızlı guvenli geciş olanaklannın araştırılmofi; her ikı yakoda. özelıikle trafiğin yoğun olduğu noktalarda geciş merkezi sayısının arttırılmas:; geciş ücretleri acısından özendirme politikasına başvurulması yerinde olacaktır. Ayrıca yıllardır ihmal edile edıle körleştirilen denızyolu ta şımacılığımızın bir butun olarak canlandtrılması ve geliştirilmesinde ılk adımlardan bıri olacaktır bu. Geri kalan ikı almaşık arasındo, doğrudan maliyeti gerek zaınan, gerekse parosoı olaraK daho büyük oltıgsına karşın tünel sistemi laıtışma cevrelerırde haklı oiarak ağırlık kazanmıştır. Sunun nedenleri arasında özellikle *cprunün Detrol tüketen bir «canavar» oluşu vo Turkıye'nin bundnn böyle döviz jiarcamalarnda cok doha dıkkotlı oima zorunluluöu sayılabilir. Köprunün sağlıksız bir kentleşmeye neden olduğu da ortadodır. Aynca, kenticı trafiğe dıştan ıce doğru olumsuz bir yükleme yapmakto ve tratiği yoğunlaştırmakto; toplu taşımacılığ) özendirmemekte; yük taşımacılığını cozme acısından yetersiz kalmakta ve İstanbul'a yapılması düşünüfen rretro sistemiyle boğlantısı bulunmamnktodır. Bütün bunlara ek olarak ülkemizde plansız bir bicmde geliştirilen karayolu Olıır mıı Beee ?.. Muhalefet ne yapıyor? Bu soruya bir yanıt vereblimek için AP Genel Boş kanı Demirel'in gecen gün Adana'da yaptığı basın top lantısındaki konuşmasına kulak verelim. Diyor ki Süleyman bey: « Gereksin.. gereksinimin.. ne demek gerektlnlmi? okuması bile zor beee... Bunun neresi Türkçe allah oş kına? Bu, yani Türkçe'yi tahrip etmekten başka birçcy değil bu... Yani. İmkan deseniz, yani olosalık, dolotalık yerine bunu deseniz acaba kıyamet mi koparmış? Bu nunla gayet onemli bir noktaya temas etmek istiyoyorum. Yani. Turk dilini tahrip ederseniz, Turk kültürüne, Turk varlığına, Türk blrilğine en buyuk kotülüğü ya parsınız Bu zamana kadar imkan dedik, ihtiyaç dedik de acaba Türkiye bundan dolayı mı geri kaldı? Bunun yerine olasalık molasalık desek acaba ilerler mlyiz?»Süleyman bey ipin ucunu kaçırmış gibi konuşuyor, Eskiler «üslubu beyan ayniyie insan» derler. Demirel'in konuşma bicimi, kişiliğini simgelemiştir. Bir kimse yenl bir kelimeyi beğenmiyebilir, dil devrimlne karşı da olobl tir. İsterseniz gereksinme demeyin de ihtiyaç deyin. Söz gelimi: Doğudakl yurttaşlarımızın Ihtiyaçları... Ne olacak? Ya da başka birşey söyliyelim: Türkiye'nin 70 sente ihtiyacı var... Pekj, kim düçürdü ulkeyi bu duruma? Türkçe'de klmisi akıl almaz kârlar, haksız kazançlar, olmadık lükc v* saltanat düzeninde yaşarken, çoğunluk hasta çocuğu na llaç alamıyor. Şimdi Süleyman beyin üslubuyla konuşmak gerekirse soralım: Böyle düzen olur mu beee?.. Demirel'in başında bulunduğu muhalefet dengesini yitirmlştir. Sözgelimi 1978 Turkiye'sinde Bafa gölünün kamulaştmimasına karşı çıkıyor muhalefetin yazarları... Demek ki koskoca bir göl. bir aileııin olacak. ve devlet, ortaçağın feodal anlayışıyla bu düzene bekçilik yapacak... Böyle şey olur mu beee?... Mersinde bir ATAŞ rafinerisi var. Yabancı kumpanyaların bu rafineride ne yaptıklarını artık kamuoyu öğrendi. Ulusal davaların bunalım noktalarında bu raflnerinin Hava Kuvvetlerimize verdiği yakıta ambargo koyduğunu bilmiyen yok... Şimdi Enerji Bakanlığı bu sorunu cözmek, yabancı şirketi millileştirmek istiyor. Ama muhalefet yazariarı bu girişime de karşı çıkıyorlar: Boyle milliyetçillk olur mu beee?... Gittikçe Büyüyor 1974 yılından bu yona köprüden gecen arac sayısı yüzde 150'lik bir artış göstererek 11.869. 993'den (1974 yılı toplam geciş) 27.672.255e cıK mıştır. Yapılan cözümlemeler gostermektedir ki, geciş oranlarındaki artış azaimakla birlikte ıtftrrak artış sürecek ve bugünkü koşuliar sürdüğü surece 1980'lerin başlarında köprü kapasitesi aşılmış olacaktır. Özellıkle yerli araç üre timi saklı tutulur ve tüketimj önleyici tedbirler alınmazsa bu kaçınılmazdır. Köprunün bugünkü çolışma sistemi icinde Bir Kaymakam Konuşuyor OKTAY AKBAL Evet Hayır Karasinek ve Insan Sağlığı " Ikyazdan başlayarak ozer lıkie sıcak yaz oyları kara smeklenn etkinlık gosterdiklerı aylardır. Bu yaşam sa vaşının sürecj icmde kimi can lı varlıklar doğrudon, kimileri dolaylı olorak ınsana zarar ve rirler. Kimi hastalık etkenlerini taşıyan, yoyan ve bunlann ınsana bulaşmalarım kolaylaştıran karasineklerin değışik turlerıni yurdumuzda görmemiş o lan kişı yoktur. Ama karasmeğın yaz aylarında kimi lastalık etkenlerini taşıdığı yaydığı ve insana bulaşmalarını sağladığını belki cok az insan bılmektedir. Bu yazımda ışte bu korıu üzerinde genel bılgı sunarok karasınekle savaşın neden gerekli oiduğunu, ozetlByeceğim. • I Prof. Dr. Ahmet MERDİVENCİ Cerrahpoşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesı buloşmasında onemli bir yer alır. Bu infeksiyonlann sıkıığı ve yayılışı karasineklerin surem (mevsim) etkinliğins bağlıdır. Yaz aylarında barsak infeksiyonlu kişilerin sulu, kanlı, tumüklü ve sık dışkılama ile birlikte cıkardıkları hastalık etkenlenni, dışkı ile beslenen korasinek kolayca alır. HastaıiK etkenleri karasineğin hortumuna ayaklar.na kanoılcr na, başına dışkı ile yapışırlor. Bu nedenle karasinek infeksiyon etkenlerine tüm vücudu ve dışkısı ile taşıyıcılık (vektorluk) yapar. Karasineğin insana 40'tan cok hastalığın etkcnıni buluştjr dığı bilinmektedir. Karasinek hastalık »tkenierinin mekaniki taşıyıcıları arasında başta geleni ve en önemlisidir. Karasineğin hastalık etken lerini taşıma, yayma ve buloştırma ozelliği bircok etmenin etkisi altındadır: 1) Evlerde yaşamasıyla insanla surekli yakın lığı; 2) Besinlerin hastalık etkenleriyle ya da kirli özdeklerle buloşma sıklığı; 3) Hortumun ve ayak yastıkcıklannin yupısı (hortumun emici borucukları. ayak yastıkcıkları yüzeylerinin yapışkan oluşu hastalık etkenlennın taşınmasını koloylaştırmckta ve artırmakta): 4) Karnsmeğın besıni emmeden önce, barsak iceriğinden geğirerek ç: karabılmesi; 5) Besinler üzerın de, bes;n yapma ya da yemek yeme yerlerinde sık sık yer değiştırmesi; 6) Konduğu yere cok sık dışkılaması (iyi besin emen bir karasinek her 5 dakıKada bir kez dışkı çıkorır); 7) Hnsta lık etkenlerinin karasineğin üze rınde ya da sindirim borusunda uzun sure (5 saat... 20 gün) canlı kalması taşıyıcılık, yoyıa iık ve buluştıcıcılığını artırmak tadır Yaz aylarında barsak infeksıyonlannın. artması karasinek sayısının ve yoygınlığının artmasıylo düz orantılıdır. SAVAŞIM YÖNTEMLERİ İnsan sağlığı bakımından bu denli zararlı olan karasinek ve öteki sinantrop sineklerle savaşmalıyız. Bu savaşta doğa yasalarına uygun olarak karasineği şimdilik tumüyle ortadan kaldırma olanaklarımız yoktur. Ama soyısını azaltarak daha az zararlı duruma getirmek icın ir mektup daha sunmak istiyorum size... Dolayısıyle yetkililere... Özellikle İcişleri Bakanımızın dikkotlne... Mektubu yazan bir kaymokamdır. Oaha önce de bir mektubuno burada yer vermiştim. Hotırlayacaksınız belki, «Ege'de bir iiçeden» yazıyordu. Ama «mektubumu başka yerden attırıyorum» diye ekliyordu. Şimdi bu genc kaymakam bakın ne yazıyor «1950lerden bu yana daha öncesini bilemiyorufn hic bir zaman ılerici bir İcişleri Bakanı görmemiş bir örgütün görevlisiyim. Sayın Özaydınlının Bakan olmasıyla ilerici aydaın unsurlr göreve yoygınca başlayabildiler. Ama bunlar henüz staj aşamasındalar. ilcelerde gorev yopan bir avuc adamız. Ülke capında anarşi hâlâ sona ermedi ise bunun temel nedeni. icişleri Bakanlığının surec İCinde incelenmesi gereken yapısında aranmalıdır. ilerici bir huküwe.t, bu örgut yapısından gerek3*ndıği.msan unsu runu bulup c*aramamaktadır. Eldeki iosan unsurubellidir. Bunlar bir yerden alınsolar btle, yine öaşko bic yete verilmektedirler. Tum bu koşullar, anarşi ile mücadslenin gerektiğince başarılı sonuclar vermesine olanak tanımomaktadır. Size ılk mektubumda yazdığım bir konu vardı. Bukalemunlar yine su başında kalacaklor mı? demiştim. Kaldılar sayın Akbal! Bizim perişanlığımız devom ediyor. Geldiğimden iki bucuk ay sonra yine başka yere tayınim cıktı.. O'dan da aynlıyorum. Üc yılda dokuz tayin gördüm. MC hababam surerdi, dönem değişti haman değişti ama tellâk aynı tellâk! Tüm bu engellere karşın gücümüz yettiğince faşizme karşı kavgayı sürdürüyoruz. Halkımıza bir dırhem fazla hizmet verebilmek için dıdinıyoruz.> B değişik savaş yöntemlerimiz' vardır: 1) Üremesini azaltmak ya da önlemek kişisel ve komusal caba ile gerçekleştirilir. Karasineğin üreyebileceği yerler ortadan kaldınlır, yakılır, toprakla gömülür. sönmüş kirec dökülerek kapatılır ya da böcekkıran ilaclar püskürtulerek ilaclanır (bu sonuncusu en pahaiı ve yetersizdır; cünku karasinek böcekkıran özdeklere karşı dırencli kuşaklar oluşturur). 2) Hayvan kemrelikleri (gubrelikleri) icin dıbi eğik kuyu yopılarak ve üstu toprakla kopatılarak fermentasyonla curümesi sağlanır; 3) Halka, yayın ve basın aracılığı ile anlayacağı düzeyde gerekli sağlık koruma bilgisi ile kararinek savaşı üzerine bilgi verilir; 4) Karasineğin üreyebileceği her cöplük özellikle toplumsal ilişki sorumluluğu ile bilinçlenmiş kişisel gırişimle ayrı bıreyler olarak ortadan kaldırılırsa karasinek savaşında kamu gö revi sorumlularının temizleme işi cok büyuk ölcüde kolaylaşarak savaşta daha başarılı olunacağı cok iyi bilinmeli ve halka öğretilmelidir. 5) Yalnız böcekkıran (insektisıd) ilaclarla karosinek savaşı cok pahaiı ve tek başına sorunu temelinden cözümleyici değildir. 6) Birinci, ikinci, ücüncü. dördüncü moddelerdeki îavaş yolu uygulamalanna koşut ola rak ya da bu uygulamalardon sonra böcekkıran (ınsektisıd) özdekler, evler. barınak, ahır, (şyerleri gibi kapalı yerlere uygulamrso korasinek savaşınna başarılı sonyçlar elde edilır. • Gerçekte bugun Süleyman Bey'in Kderliği altındoki sağ muhalefet, tum muhalefeti oluşturmuyor. Demirtl'in kendi partisinde bile çoğunluğu peşinden surukledlğl söy lenemez. Eskiden sermaye kesim; bir bütündü. Artık par çalandı. Bugun MHPye dcnuk muhalefet, bir isteri nobetine tutulmuş gibidir. Kuf.edecek, dldürecek, saldıracak, yıkacak... Niçin? Cünkü devlet orgütunün elinden gittiğini göruyor. MHPye dönük muhalefetin başındaki kalemleri, babalan tutmuş gibi oldukları yerde çırpınıyorlar. Ama AP'nin ılımlı kesimi, «akıllı sermaye» ve basının buyuk tirajlı gazetelerinden coğu, Ecevit yönetiminln uluslararası sermaye duzeninin koşulları içinde Turkiye ekonomisine işlerlik sağlamaya çalıştığını görüyorlar. Bcfa ve ATAŞ glbl konular, olayın ayrıntnandır. Hükümet, temel çizgisinde IMF'nin doğıultusunu izliyor. Süleyman Bey de meydanları aşındırıyor. Ama kendisi mi aşınıyor, yoksa meydanlar mı aşınıyor, bilinemez. Genc kaymakomın kendi özel yaşantısından, gözleml»rlnden cıkarıp sergilediği gerçekler hepimiz icin llginçtir. «Bukalemun»lar her dönemde on yerleri olırlar. Herkesten cok Ecevit'çi. zamam gelince Türkeşçi, Demirelci olurlar. Böylelerini ayırt etmek, devlet deneylmlnden geçmemiş. iyiniyetli yöneticiler icın pek zor. Kimileri ds «dün onlara hizmet etmiş, bugün bize yaranmak için canla başla çalışır, ben bunlardan niye yararlonmoyayım?» diye de düşünür. Oysa şunu kesinlikle bilmek gerekir: Bukalemunlardan hic bir yoror gelmez. Böylelerini etkisiz hale getirmek, bir politikacının başaracağı ilk onemli iş olmalıdır. Kaymakamın mektubunu okumayı surdurelim«Faşıstler gercekten güclü bir haberleşme sistemi kurmuş durumdadır. Örneğin, her atandığım yere. benden önce haberi gidiyor ve Derneklerini kapatacağımı bildikleri icin kendıleri daha önce kapatıyor ve yer altına cekılıyorlar. Hic acık vermiyorlar. Yani herkesi iyi tanıyorlar ve buna göre önlem alıyorlar. Ne yazık ki biz birbirimızi tanımıyoruz, bırbırımize güvenmiyoruz ve yardımcı olmuyoruz. Bir konuya daha değinmek istiyorum: Bu da köykent konusudur. Bu konu, hem CHP, hem hükumet programında yer almıştır. Ben 4 nisan günü O'da göreve başladım. 124 kövü, 2 bucağı olan toplam 85 bin insanımızın yaşadığı ilcenin 87 köyünün yolu yok. Bilgisizlik, yolsuzluk ve pislik egemen. Geri kalmış falan denemez. geri kalmıştan da Cıeîer 3iz kolları sıvadık. Önce köylüye hizmet götürmek birliği kurdum. Bu ilceyi bir köykent pılot bölgesi saydılar. Merkez köyleri saptayıp Bakanlığo bildirdim. Sonuc. hic Henüz bir yanıt bile gelmedi. Kıpırtı bile yok.» Genc kaymakam tüm umutlarını Ecevit iktidarma bağlayanlardan biriyd!, ama kuskulan da vardı. Beklenen, gelecek mi? Umutlar. az cok gerçeklesecek mi? Diyordu. Şimdi bu yeni dönemde bir kez daha yeri değiştirilmis; başka bir yere atarmış. Tam O, ilcesinde «bir şeyler yapmayo» kalkışmışken... Şöyle bitiriyor: Secim otobüsünün ürerinden birseyler sövlemek cok koloy. Onları ne zaman yürürlüğe koyacağız? Bçn kaymakamım, siyasetci değil. Boş vaad yapamam, verdiğim sözü tutmak zorundayım. Politikacılara olan güveni kökten sorsılmış halkımızın bizlere kolon devlefe son güven kırıntılannı carçur etmeye hakları var mı?» Satılık KompleRotatif Morkası. CRABTREE Teknik Evsafi: ikı oyn veya birleşik tek rotatif şeklinde calışır. İki ayrı rotatif halinde8 sayfayı siyah, kırmızı. mavi, san dört renk b f siyah, kırmızı iki renk. İki gazeteyi iki ayn cıkışto aynı anda saatte (35.00 adet x2) 70.000 adet basar. Blrlesik calıstıgında 16 sayfamn 4 sayfasmda 4 renkli olorok saatte 35.000 adet baskı vapar Müracaat. Soat 912 ve 1316 arasında 28 97 C3 numaralı teletondan gerekli bilgiier alınabillr. Karasinek sinantrop bir sinektir' «Sfn yakın, ontröpos insan). Insana bu denli yakın yaşam süren sineklerin tur sa yısı, yurdumuzun da bulunduğu dunyamızın Doğu Akdeniz alt ıKlim bolgesınde en az seksen . yüz turdur. Bunlardan yırmi kadarı değişik özellikteki karasinek türleridir. Sinantrop sineklerin tümü cürüyen. kokuşan her ceşit hayvansal ve bitkisel besinlerde ürerler. Bunlardan halkın en iyi tanıdı ğı karasinek (türleri) en yüksek üreme ile en geniş etkinlik gösterir. İlkyazda havanın ısınmaya başlamasıyle karasineğin etkinliği başlar. Karasinek cok hızlı coğolır. Bir dişi karasinek ortalamo 150 yumur ta birden, yalnız cürüyen orga nik özdeklere yumurtlor. Çevre nın sıcaklığına göre 8 32 saat te kurtcuk cıkar. Kurtcuk 4 20 günde gelişir. Kozaya sarılîr. Kozado 4 20 günde ds gelişir ve çıkar. Gelişme suresi 8 4 0 gün (ortalama 1018 gündür). Erişkini bir ay ka dar yaşar. Karasineğin etkinliği nisandan eylül ayı sonuna değin sürer. Yaz aylarında en yüksek etkinlik gösterir. Bu al tı aylık etkinlik süresi icnae bir cıft karasinekten ortalama 5 katnlyon karasinek oluşabılr mektedir. Doğada yaşam . ölüm savaşının ilginc örneklerin den biridir. Karasinek cürüyen ve kokuşan her türlü organik ve inorgonik özdeklerin bulunduğu yerlerde yaşar ve ürer. Karasineğin günlük etkinliği ortamın sıcaklığına, nemine ve aydınlığına göre değişir. Sıcağı, az nemi ve aydınlığı sever. Sıcak gunlerde cok devinimlidir. Her yere konar. En cok etli, şekerli ve nişostalı besınlere saldırır. Her yanmbir saatte besin alır. Besinler üzerinde surekli yer değiştirir. Konduğu yerlere sürekli ve çok sık (her 510 dakikada bir kez) dışkılar. Karasineğin ayaklarına, hortumuna ya da vücuduna bulaşan virüs, bakteri, protozoon kisti ya da helmint yumurtası gibi değişik hastaiık etkenlerini konduğu inîonın üzerine, ekmeğine, besınlerine, yemek ve su kaplarına, yerlere mekanik olarak taşır. yayar ve insanın bu hastalık etkenleriyle bulaşmasını sağlar. Karasinek insanın ozellikle barsak infeksiyonları kolera, parakolera, şigelloz (bosillı dizanteri). tifo. paratıfo. amibiyaz (amibli dizanteri)... etkenlerini; difteri, verem, karacıban (şarbon), malta ateşi, trahom, irinli göz yangısı, yangıiı irinli deri hastalıkları. toksoplazmoz, cocuk felci (poliyoviroz) vb. cocuk yaz sürgunıeri atkenlerini taşır. yayar ve Insana bulaştırır. Karasinek insanın özellikle borsok Infeksiyonu etkenlerinin VE FAT F R A N S I Z C A STRASBOURÖ ONIVERSITESt MEZUNU OĞRETMEN TARAFlNOAN FRANSIZCA OERSI VERILIR. BÜTÜNLEMEU ÛĞRENCİLER SirJAVLARA YETİŞTİRİLİR. Bosnalı merhum Yusuf Bey'in ve merhume Meyra hanımının kızları, Bosnalı merhum Selâmı Sertoğlu'nun zevcesi. Nesfet Öcal, Gazeteci ve Ycızar Murat Sertoğlu, Emekli Arşiv Genel Müduru Mıthat Sertoğlu. Emek li öğretmen Mihman Türesay ve Dr. Mesut Okan'ın annelerı, Emekli Albay Salih Öcal, Nazcn Sertoğlu, Beşıre Sertoğlu, Yargıtöy 6. Daire Başkanı Cahit Türesay. Emek li Deniz Albayı Hüsnu Okan'ın kaıyvaldelerı, SalihatıNisvandan, Ayşe Sıdıka Sertoğlu 23.6.1978 Cjmo günü Ankoro'da AHchın rahıVıetıne kovuşmuştur. Cenozesi 24.6.1978 Cumortesi günü (bugün) öğle namozından sonra Hacıbavram Camiinden kal dırılacoktır. Mevla rahmet eyleye A İ L E S I (Gumhuriyet: 9075; 58 68 96 ÇAGDAŞ YAYINLARI DİYARBAKIR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Asistan Alınacaktır İhsan Ünlüer Oku OKu Buılıır Sonu! r Fakültemizin aşoğıda belirtilen kürsülerine asistan alınocaktır. Sınavda başarı sağlayarak atanacak olon asistanların Yurtici ve Yurtdışı rotasyonlara gönderilmeleri halinde mecburi hizmetle yukümlendirileceklerdir. İsteklilerin girmek istedikleri bilim dalı ile yabancı dallonm bslirtecekleri müracaat dilekcelerini 3 temmuz 1978 günü mesai bıtiınine kadar Dekanlığımıza gondermeleri veya bizzat vermeteri gerekmektedir. Postadaki gecikmeler nazara alınmayacaktır. Sınav, 5 temmuz 1978 günü Fakültemizde yapılacaktır. Kürsü Adı Kadro Ünvanı Asistan » 2 Kadro Adedi 5 Aranılan öğrenim ic Hastalıkiarı Psikıyatri Tıp Fak. Mez. < (Basın: 18257) 9057 GULMECE VAZARLlGlNIN USTA KALEMLEKINDEN UNLUER IN BU YENİ KITABINI KAHKAHALARLA. FAKAT BURUK BİR TAOLA OKUYACAKSIM2. İstanbul 8'nci İcra Memurluğundan MENKUL SATIŞ İLÂNI Dosya NO: 1977/405 Mahcuz olup satılmasına karar verilen 1 adet yerli yapı ortaboy 25000.00 TL. kıymetli pres makinası 3 adet yerli yapı ufak boy be^eri onarbin lirodan 30000.00 TL. kıymetli pres makinası. 1 adet Aiman yapısı 20000.00 TL. kıymetiı pres makinası, 2 adet beheri onarbin lira kıymetli 20000.00 TL. değerinde matkap makinası ve 1 adet 500.00 TL kıyme'li taşlamamakinası 28. 6. 1978 günü saat 16.50 17.00 arası Pangaltı Dolapdere caddesi 170/4'de aleni müzayede ile satılacaktır. Bırincı satış gunü alıcı cıkmadığı veya taktir olunan kıymetın %75'ini bulmadığı takdirde, ikinci satışın aynı yer ve saatta 29. 6. 1978 günü yapılacak en cok artırana ihale edılecektir. Ihale damga pulu, üelediye rusumu alıcıya aıt olup, Taşra'da bulunanlar 10 TL. posta pulu ve adreslerıni bıldirdiklerinde şart namenin bir nüshasımn adresine postalanacaktır. İsteklilerin mezkur gün ve saatta satış mahallinde memururmıza müracaatıarı ilan olunur. EDERI : 30 LIRA isteme adresı: ÇAGDAŞ YAYINLARI Cağaloğlu, Türkocağı cad. No: 3941 Istanbul (Cumhurlvet 51ORS1