Katalog

D ö R T CUMHURIYET 8 N1SAN h ANKARA NOTLARI GELINLÎK MI KEFEN Mİ? Mustafa EKMEKÇİ reve başlayışı dolayısıyle, Sovyet Buyükelcisl Rodionov'la eşi elçilikte bir kokteyl verdiler. Aleksandrof, Turkçeyi Moskova'da okulda öğrenmiş. Sovyet ticoret heyetlyle de, onlora cevirmenlik yapmak uzere gelmiş Ankara'ya. Heyetle yapılan goruşmelerı, varılan olumlu sonuçları Teoman Koprululer'den dlnlemlştim. Ticaret heyeti, gorüşmeierini bitirip Moskova'ya donmuf, dönerken Aleksandrof'a: Sen Türkçeyi, Turkiye'yl görmeden öğrendln. Kal biraı Türklyede, Turkçeni de ilerletirsin.. demişler. 0 da kalmış.. Sordum: Nasılsınız? Zangoç gıbiyim' Hımmm.. Turkcesi epeyce llerl AleVsandrof'un. Zangoç, kilisede con çalan adam.. Aleksandrof, bununlo «yiyıp IÇID. yan gelıp yatıyorum'» mu demek istedl acaba? Yoksa, kilisenin zangoçunu Imrendirircesine «saat gıbiyimlı ml demek Istedi? Neyse, bu sözü ilk kez duydum da.. Aleksandrof, Nâzım'ı tanıma mutluluğuna erdiğinl söyledi. Nâzım'ın Moskova'ya varışından ölümüne değin, belkl cok yakın .eğil. belki biraz ölcülü blr arkadaşlık sürdurmüşler, Nâzım'a Moskova'da asıl arkadaşlık eden Ekber Babayef'miş. Nâzım'ın Aleksandrofa katkısı olmuş belII, Aleksandrof, Nâzımın onerisi, Isteği uzerlne blrcok kllobı Ruscayo çevirmlş. Yaşar Kemai'ln «tnce Memet>lnln, Foklr Baykurt'un lYılanlarm Öcü»nun Rusçaya çevrllme•Inde Nâzım'ın etkisl olmuş.. Azlz Nesln çevirllerini de yapmıs olmadı. Blr kokteylde öylesine ayrıntılar üstünda durmadım. Ahmet Şükrü Esmer'l görünce kendlni alomadı, blr cığlık atmadığı kaldı: Hocam, bız sızlerin yüzünuzü görmeden yozılarınızı, yopıtlarınızı okuduk. Tjrkçevı sizlerden öğrendik» Ahmet Şükrü Esmer nasıl sevlndl. Sordum: Biraz Nâzım'dan anlatır mısınız? Ne anlatayım, Nâzım güzel adomdı. tatlı odamdı, candı. insanlann gonlune girerdi. Br gün. Nâzım'a neon lambalanndan almak için mağazalardan birine girdik. O zamanloT, bu lambalar yeni moda olmuştu. Genc kız, ıkalmadı.» dedı. Fakat ekledi: Bır bakoyım. belki bfr tanıdığım lcin blr tane «aklamışımdır! Türfc yazarlarının, Sovyet okurlanna tamtılmasmda ne kodar emeğl gecmlş Nâzım'ın. cSanat Emeği» dergl*l, nlson sayısını Sabahattin Ali'ye ayırmış Dergide Nâzım Hikmet'in, Sabahattin Ali'nin «icımızdekı Şeytan» romanının Ruscaya çevrillşi dolayısıyle yazdığı önsöz lle, cezaevinden Sabahattin Ali'ye yazdığı mektup da var. Hasan İzzettin Dinamo'nun, Asım Bezircl'nln Sabahattin Ali'yle ilglli yazıları, Sabahattin Ali'yle yapılmış konuşmalar dergiye bir «ozel sayı> niteliğl vermis. Sabahattin Ali'nin oyuna getlrillp a|an kursunlarıyla arkadan vurularak öldürülüşü üstünden otuz yıl gectl. Otuz yıl sonra da, faşlst kurşunları, solculara sıkılmakta, faşizm tezgâhçılan, ülkenln solcu. Atatürkçü, dev Türkiye IMFyi dikkate almak zorundaydı Ecevlt, Demirel hükümetinden devraldığı «enkozı» ve bu enkazı kaldırmanın nasıi bır toplum yapısı öngördüğünü anlatırken, soz son günlerin yaygın deyışıyle «döviz darboğazına» geldi. Türkıye ve IMF. Bu konuyu Ecevıt acaba nasıl değarlendıriyor? İcinde bulunduğumuz döviz dorboğazından kurtulrnak için bir başka yol, bir başka ekonomik önlem ya da yontem var rruydı? Bunları sordum. Ecevıt bu soruiarımı şöylece yanıtladı: «İlkin U'usiararası Para Fonu üzerinde durmak gerekir. Türkiye'de türlu nedenlerle bir isyan ve kuşku ortamına glrildiği icin her şeyden kuşku duyuiuyor ve her şeye korşı tepki gosteriliyor. Bu arada Uluslararası Para Fonuna da tepkl gosteriliyor. Psikososyal açıdan bu tepkiyi anlayışla karsılamak gerekir. Ama dikkat ettiyseniz, dünya sorunlarıyla biraz llgill bir kimse olarak ben muhalefetteyken de Uluslararası Para Fonuyla llgili tartışmalara glrmedim. Hatta bazı basın toplantılarında, belki hatırlarsınız, csiz de Uluslararası Para Fonunu beynelmilel emperyalizmln bir aracı oiarak mı değerlendirlrslniz», diye sorulduğunda, bu tuıiü değerlendlrmelere katılmadığımı söyledlm. önemtl olanın, Uluslararası Paro Fonunca önerllecek veyo ısrar edilecek cözümler, eğer bizlm gerceklerimize ve gereksinmelerimiZB uymuyorsa, tavrımızı açık ve inandırıcı blcimde ortaya koymaktır. Bu gerekliliğl belirttim. KAPİTALİST ALEMİN Uluslararası Para Fonunun, daha cok kapltallst âlemln ekonomislnden ve maltyeslnden dogduğu söylenebillr. Fakat bu dünyonın bfr gerceğidir. Dünyanın büyük ölcüde kapltallst ekonoml kurallanna göre yönetildlğl ve kapitalist ekonominln blrtakım kurullarının da dünyada sosyalist ülkeler lcin bile dikkate alınması gereken kurallar ağıriığını taşıdığı bellidlr. O kadar ki bazı sosyalist ülkeler bunları dikkate almakla kalmıyorlar, Uluslararası Para Fonu gibl kuruluşlara üye de oluyorlar. Ömeğln Yugoslavya bu Fona üyedir. Yugoslavya kendine özgü bir model sayılabltlr, ama sosyalizmi cok llerl ölcude ve doktriner biçimde uyguladığı söylenebllecek olan Romanya da Uluslararası Para Fonuna üyedir. Uluslararası Para Fonu eleştlrilebillr. Keşke dünyada böyl« kurumlara gerekslnme olmasa diye düşünülebllir. Ama bu blr gerceği görmezlikten gelme ölçüsüne varırsa, 0 zaman büyük sakıncalar ortaya cıkar. DİKKATE ALMAK Uluslararası Para Fonunu Türkiye nlçin dikkate almak zorundaydı? Türkiye'nin dış ekonomik llişkileri, cok büyuk ölcüde kapitalist ulketerin ekonomlleriyle girift hale gelmi»tlr. Böyle olmaiı mıydı, olmamalı mıydı? Olmoyabilir miydi? Bunlar teorik tartışmalardır, bunları blr yano bırakıyorum. Bugünkü gercek odur. Bugun Türkiye'de kurulu sanayilerden pek çoğu, yedek parcaları icin, yatırım maddelerl icin cok buyuk ölcüde kapitalist ekonomilerle iş yapmak zorundadır. Üstellk kapitalist âlemin bankaları dünya ekonomisinde ve maliyesinde büyük ölcüde etkindir. Bazı komünist ülkelerde bile bu tür bankaların şubelerl veya temsilciliklerl vardır. Ortadoğu ve Akdenlz bölgelerindeki zengin petrol kaynaklarına sahip ülkeler bile, petrolden elde ettiklerl gelirle kapitaiist âlemin bankalar sistemlne ve malî düzenlne katkıda bulunmuş ve büyük ve yeni bir güc katmışlardır. Katmalı mıydılar, katmayabilirler miydi, 0 tartışmalara da girmlyorum. Başka turlü davranmaları bence büyük ölcüde mümkündü. Ama, yine bugünkü bulunduğumuz dünya koşulları icinde baş ka türiüşünü yapamamışlardır. Dolayısıyie blz, Batı âleml bize kapılarını kaparsa, kredi musiuklarım kısarsa İsiâm âlemine başvururuz dedlğimizde, karşımızda yine büyük ölcü de aynı muslukları bulmak durumundaydık. O nedenle de bu gerceği gözönünde tutmamız gereklrdf. Ben iktidarda başka türlu, muhalefette başka turlü konuşmamaya elimden geldiğl kadar özen gösterdiğim lcin bu konuda dikkatll dcvrandım ve şimdl onun lcin rohat konuşabillyorum...» ÇARE YOKTU... Ecevıt'e burada şu soruyu yönelttim lEkonomik bakımdan başka care var mıydı?» Sanınm burada tartışılmosı gereken soru buydu. Başbakan cYoktu» diye karşılık verdi. «Yoktu. Kesinlikle yoktu. Cünkü nihayet bizim ekonomlmlzin borclu olduğu müesseseler ve bankalar, Uluslararası Para Fonunun (IMF) işaretine bokıyor. IMF aslında sağladığı kredi bakımmdan, sağlayacağı kredilerin hacml bakımmdan önemli blr kuruluş değil, fakat kredi verebllecek durumdakl kurumlar, firmalar, bankalar lcin referans muessesesl, tovsiye muessesesi olarak büyük etkinllk taşıyor. Bu etkinllğinl sürdürebllmek icin de mall açı ECEVİT ANLATIYOfl VGUR MVMCU S ovyet Elçlllğindekl kokteylde tanıştım Aleksandrof'lo. Yenl Sovyet Musteşarı Nikolal Kinaev'ln gellşl, gö GENERAL ALEXANDER HAI6 NATO Mütteflk Kuvvetlerl Komutanı, Türklye'nln »llâhlarının 1980e dek demoda olacagını söylemlştl.. mtş gibl göfünur ama 1978'dı sonrası batar...» IMF VE AMBARGO... Konuşmanm tam burasınc aklıma bir soru takıldı. \U iüşkilerl iie ombargo arasınc dolaylı bir bağ kurulabilir rr Turkiye'ye ekonomik ocıdc yeşil ışık yakan IMF, bir ölc de ABD ile ekonomik ilişkileı mızi yumuşatıyor. Hic olmazs öyle bir görüntü verıyor. B ılişkilerimızin ekonomik yön Acaba bu yeşil ışık ABD tan fından konan silah ambargosı nu etkiler mi?. Ecevit bu konudakl görüşh rlni şöyle özetledi: «.. Şu ana kadar blr bağlaı tısını sezmedim. Tabii eağım dünyasında her şey olabiliyo her şey akla geliyor. Ama be hem tabiatım gereği hem c taşıdığım sorumluluk gereç kesinlikle emin olmadığım kı nularda tahminlerde bulunm hakkını kendimde görmüyoruı ve bütün ictenllğlmle söylüyc rum ki bu ana kadar böyle b bağlantı belirtisi sezmedim. Fakat tersi olabilir söylediğ nlzln. Yanl Uluslararası Par Fonu sorunu cözülse bll ambargo sorunu çözülemey< blllr.» AMBARGO CÖZÜLMEZSE Burada yenıden bır soru soı dum: «Ambargo sorunu cozu mezse ne olur ve NATO ile II kilerimlz ne yönde gelişlr?» Yanıt şoyle: «Çözülse de cözülmese d bunu NATO llişkileri diye tc nımlamak yerine, şöyle söylı yeyim Izin verirseniz: Türkiye'nin ulusal güvenliğ nl yenl blr anlayışa göre ys niden düzenlememiz gerekiyo Ambargo kalkarsa, yenl savur ma düzenlemesinin ölcusu v biciml bir mlktar değişik olc caktır, kalkmazsa değişik olc caktır. Ama herhalde gerid bıraktığımız tecrübelerln ış gındo ve dünyodakl özellik le bölgemizdeki hızlı değişir ısıgında, Türkiye kendlne yc ni bir ulusal güvenlik ve savur ma kavramını süratle oluştuı mak zorundadır. HAİG NE DEDİ? Savunma araçlarımız ve ge reclerimiz bakımmdan tek ka> nağa bağlılığın Türkiye icl ne kadar sakıncalı sonuçla verdiğini, Amerikaiı blr yükse NATO komutanı olan Generc Haig bile bütun acıklığı ile ifc de etmiştir. "General Haig'in IMF'den başka çare olmadığını besöylediklerini, lirten Ecevit'in görüşü şu: «Çünkü bizim ekonomimizin borçlu olduğu Türkiye'de müesseseler ve bankalar IMF'nin işaretine bakıyor.» bir yazar üç beş yıl önce söylemiş olsaydı başı derde girerdi. dan ve ekonomik acıdan cok fcatı davranmak gereğlni duyuyor. Bu yiizden d« kapltallst ülkelerden bil* blrçoğunda sık •ık elestlrlltyor. Belki bu eleştlrilerin etklslyla, belki biz huKümet olarak, •konominin lclnd* bulunduğumuz aşamasında zorunlu gorduğümüz onlemlerl kendiliğimizden aldığtmız lcin ve almayı karariaştırdığımız lcin, IMF ile aramızda kaygı »eric! sorunlar cıkmadı. Ben en cok şundan kaygt duyuyordum: Blzi, gellşme hızımızın cok düşük tutulması lcin zorlamak isteyebilirlerdi. O zaman bu zorlamaya her ne pahosına olursa olsun karşı koymak zorunda kalacaktık. Cünkü, üretlml duşmüş, yatınmları durmuş, Işslzllğl yüzde on altıyı aşmış blr ulke, gelişme hızını bir noktanın altına düsürdu mü, artık patlamoyı hlc blr şey onleyemezdi; ve o düşük gellşme hızına razı olarak IMF'den saglanacak olanaklar ve yeşli ışık bile Turkiye'yl kurtaramozd». GERCEKÇİ BULDULAR Fakat bizim gelişme hızımızı yuksekçe bir düzeyde tutabilmek lcin öngördüğümüz önlemlerl de gerçekçl buldukları, inandırıcı buldukları onlaşılıyor. Onun lcin o konuda herhangl blr zorlamayla karfilaşmadık. Eğer bizim ongordüğumuz gellşme hızının aşağı Indirllmesi yolunda bir baskıyla, bir glrişlmle karsılaşacak olsaydık, ona karşı dlrenirdlk. Bu bakımdan Türkiye, kendi gereksinmelerini ve gerçeklerlni gözönünde tutarak ve aynı zamanda onurunu da koruyarak, Uluslararası Para Fonuyla tlişkilerinl bir düzene sokabllmiş bulunmaktadır. İYİMSER BEKLENTİLER Bunun sonucunda, dogrudan doğruya Uluslararası Para Fonunun Turkiye'ye sağlamayı ön gordüğü krediler, gecen gün basın toplantısında belirttlglm gibl, bizim iyimser beklentilerimlzln de oldukca üzerine cıkmıştır. Tabii bu Uluslararası Para Fonunun yokacağı yeşil ışıktan sonra başka yollardan, başka kanallardan sağlayabileceglmlz olanakları da olumlu yonden etkileyebllecektlr..» BUNDAN SONRASI... Para Fonunun yakacağı yeşil ışıktan sonra hükumet ne gibı beklentıier icindedir? Bunun yanıtını da öğreniyoruz: t.. Şimdl Iki şeyin daha yapılması gerekiyor. Bir: Türkiye'nln borclu olduğu müesseselerln, veya o müesseselerle llgili bankaların, ivedileşmlş borçlarımızı, Türk ekonomisl lcin taşınablllr blr yenl ödeme planına bağlamaları.. Bunun lcin gerekll girişimler yapılacaktır ve sanınm olumlu sonuclar alınacaktır. ikincisl: Özelllkle İktlsadi İşblrllği ve Kalkınma Örgütu (OECD) cerceveslnde dost ülkelerln Türk ekonomislne makul bir ölcüde, yapıcı bir anlayışla yardımcı olmalan lcin gerekll mekanlzmayı harekete geçlrmemlz gerekmektedlr. Buntar sağlandığı vakit. aynı zamanda Türkiye'nin ekonomisini cok yönlü olarak. dunyaya acma sürecinl de hızlandırmaya calıştığımıza göre, bu yıl döviz soıununu cözebileceğlmlze Inanıyorum. Fakat döviz sorununu cözerek elde edebileceğimiz oianakları cok dikkatlice kullanmamız gereklr. Eğer geride bıraktığımız yılların savurganlığı ve sorumsuzluğu ile kullanılacak olursa, o zaman, 1978 belki kurtarıl rimci gençlerinl, aydınlarını yok etmeyl planlomoktalar. Planlarını uygulamoktalar. Onları yok ederek, uslarınca ülkede bir kendileri yaşayacaklar, onlara kalacak Türklye.. Duzmece milliyetcilik anlayışları da bu kadar Işte.. Blr gün büroyo bir köylü okur geldl. Söz cinayetierden, adam öldürmelerden açıldı. Şöyle dedi, köylü okur: İkincl Oünya Savaşı yıllarındo Trokya'daydım. Askerdim.. Almanlar gelecek diye hazırlık yapıldı, siperler kazdık. Aramızda arkadaşlarıyla helallaşanlar vardı. Bir arkadaşım vardı, ona şöyle derdim: Dusmanın kurşunu sana geleceğıne bana gelsin. Ben öleyim.. O da karşılık verlrdl: Olmaz. dusmanın kurşunu sana değeceğine bana değsın Ben oleyim.. Köylü okur ekledi: Bızler boyleydik. Şimdi. Türkiye'nin şu durumuno bckıyorum da nosıl üzülüvorum anlatomam! Süleyman Bey, ellerini uğuşturarak ne dlyor? Anarşi önlenmedi, her gün bir kişl daho ölüyor! Bunu yapanlartn faşolor olduğunu söylemlyor. Düzmece milllyetcllikle, «komünizme karsı sovoş» loflartyla, maşoları kışkırttığını bilmiyor mu sanki? Ankara'da Erkek Teknlk Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisl Zafer Boz'u vuran faşo, bir Ikl oramado ctnayetl işlediği önceki gün yakalandı. Vuran Emirdağlıydı. Maşa olarok kullanılanlardan biri. Suc Işlete işlete, boğlamış olmalıydılar faşistler kendilerlne. Vurmasa, belki vurulacoktı davadan döndü diye. Nasıl mı yakalandı Zafer Boz'u vuran Emlrdağlı? O, «nasıl olsa orayı oromcızlar» diye, polislerce aranmış yere, geüp saklanmıştı. Pollsler, «aradığımız yere bir daha bakalım Bızım aramavacağımızı sanıp. oraya saklanmış olobtlır > dediler. Yakaladılar... Cok kişi, Prof. Mucmmer Aksoy gibl düşünmekteydi: ; Ü ku Ocakları, ıdarî karar yoluvta Türkıye capında kapatılmalıdır! Kcpatmak, cinayetlerl önlemeye yetecek miydi? Ülkü Ocokları gercekte sık sık aranmaktoydı. Aromaiordo bir şey bulunamtyor, buna karşın aportman cotılarındo Fransız Onlulan geciyordu ele. Zofer Boz'un olümunden bir gun önce Hacı Başbuğ, Amerikon ElnMöinde verilen kokteylde ne kador keylfll dolasıvordu öyle. Cinayet aracı olarak, Fransız Onlulan geciyordu ele. Yabancı silahlar yani. Yurt dışına esrar kacırarak, bu silahlorın alındığı söyleniyordu. Kızıma gelinlik almaya gitmistim! diven ve Fransa'da esrarla yokalanıp hüküm giyen MHP'II senatörün gelinlik mi, vcksa, devrlmcilere kefen ml almaya glttiği. iyice anlasılamadı.. Bir yönetici şöyle dedi: Fransız Onlulan nasıl mı kullanılıyor? Verlyorlar, clnoyet işletecekleri masaya. Cinayetl Islettikten sonra, ahyorlar elinden süahı. Bir başkasına veriyorlar.» (Cumhurıyet: 6315) KONUT İNŞAAT İLANI lstanbul S. S. Paşabahçe Tic. Ltd. Şti. Birlik Yapı Kooperatifi Başkaniığından 1 lstanbul S. S. Paşabohce Tlc. Ltd. Şti. Birlik Yapı Kooperotıfl odına 36 adet işçi konutunu ıhtıva etmek uzere yaptırılacak konut ınşaatı kapaiı zarf usulüyle ve gotürü bedel esaslanna göre eksıltmeye aıt teklif şartnamesindekı şartlaria eksiltmeye C'kanlmıştır. 2 işın fıesaplanan bedell 8.076.616 lira 60 kuruştur. Bu uedele. eksıltmeye ait teklif şartnamesındeki ve inşaat sözleşmesi tasansındokl şartlar oltında konutlann Emlâk Alım Vergileri ile Iskân ve işl«tm« ruhsotı harcları dahlldir. 3 Bu Işe ait şartnamelsr lle Ihale evroki. Sosyal Şıgortalar Kurumu Genel Müdürlüğü Inşaat Işlerl Müdiırluğü ile Sosyal Şıgortalar Kurumu lstanbul Emlâk va inşaat Mudürluğünde görüiebilir. 4 EkS'ltrne 20.4 1973 günu soat 10 00'da Sosyal Sigortalar Kurumu Istonbul Emlak ve Inşaat Müdürlüğunde iş sahıpterı taralından kurulacak Ihale komisyonumarı'etıyle ycpıtacak, kesin Ihale Sosyol Sigortolar Kurumu Genel Müdürlüğunce neticelendirilecektir. Mütsahnıt inşaat sözleşmesınl iş »ahibl Kurum ve Kooperatıfle mustereken akdedecek, ödemeler kurum tarofından dırekt olarak müteohhlde yapılocaktır. 5 Eksiltmeye girebılmek icın isteklilerin, a) Müteohhıtlik karnesinı (B grubundan ihale ve esas bedelın 2/3 C kadar) bi Teknık araçlar bildinsinl. c) Sözleşme tasansının 5. moddesinde kayıtlı teknık elemanlann calıştırılocaâ'no dair toohhütnamesinl (noter tastıkli) d) Sermaye ve kredl olanoklannı ocıkloyan mall durum bildtnsı (Bankadan) e) Mı'ıracaat tcrıhinde toohhudö devom eden Işlerıni ocıkloyon bildlrlsinl. f) Müracaat torihlne kadar tam olarok kaşarılan Işler bıldirisinl. eklerrek suretıyle ihale torıhlnden (Ihole gunö harlc) en az üç gün evveline (17.4.1978 günu mesal soati sonuna) kadar Sosyol Sigortolar Kurumu lstanbul Emlâk ve İnşaat Müdürtüğüne yazılı murocootio bulunmnları. cYeterlik belgesı» almaları va yeterlık belgesinl kopalı teklif zarflorına koymalan şoritif. 6 Gecicl temlnat miktarı 256.04849 TL. olup, 18teklılerin Sosyol Sigortalar Kurumu lstanbul Emlâk ve Insaai MOdürlüğune yatırotak mokbuzunu vevo gecici teminot mektubunu koDüh teklif zarfına koymoları şarttır. 7 Isteklılerin kapalı teklif zarfını mokDuz mukabllinde ihale komisyonu başkanlığına Ihale saatlnden engec blr saat «vvel vermelerl şarttır. 8 Kurum. Yeterlik belgeslnl verlp vermemekte ve Ihaleyl yapıp yapmamokta veyo dlledlğlne yapmokta serbesttir. 9 Telgrof lle mürocootJar v« postadokl vakl geçlkmeler kobui edılmez. 10 Beledıyelerce ıiankırdan aiınacak vergl ve reslm!er müteahhlt firmaloro ait olacaktır. Ancak, Ihale yopılmadığı taktlrde Beledtyelerce ilânlardan ahnacok vergl ve resımler kooperatıf tarofındon öaenecektlr. Keyfıyet llân olunur. (Cumhurlyet: 62 86) lstanbul Iktisadi ve Ticari llimler Akademisi Başkaniığından Akademimize aşağıda gostenlen dısiplınler icin asistan alınacaktır. ilgilenenlerin llgili yönetmelik hükümleri gereğince engec 24 Nısan 1978 tarıhine kodar Sultonahmet, Bınbırdırek Ucler Sok. No: 9'daki Akademi Başkanlığına başvurmaları duyuruiur. Dlsiplln Işletme Matematik istatistık Ekonoml Muhasebe Hukuk Sayı 5 1 1 1 3 1 NOT: Yabancı dil sınavları 27 Nlsan 1978 tarihlnde saat 11'de İ T İ A Pangaltı Kücükbayır Sok. No: 129'daki bınada yapılocaktır. (Basın: 13944 6239) Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs Işletme Muessesesi Genel Müdürlüğünden (E.G.O.) 1 Kuruluşumuzca, 74 kalem ceşıtli elektrik gerecl önerge alma suretiyle satın alınacaktır. 2 İlgilıler hazırlayacakları onergelerini 21.250, TL. gecici güvence ile birlikte Pazartesı 17.4.1978 günu saat 17.30'a dek Kuruluşumuz Yazı İşleri Müdürlüğüne vereceklerdir. 3 Bu ışle ilgill listeler Kuruluşumuz Ticaret Müdürlüğunden ücretsiz alınabilir. 4 Güvence verilmeyen önergeter değerlendirilmeyecektlr. 5 Kuruluşumuz isterse kısmi sipariş yopabilir. 6 Her türlü gecikmeler lle telgrafla yapılacak önergeler kabul edilmez. 7 Kuruluşumuz 2490 sayılı yasaya bağlı değildir. 8 187 • 78/AE. referans ile Kuruluşumuz Ticaret Müdürlüğüne boşvurulabilir. (Bosın: 13737 6285) A.D.M.M.A. Y.Ö. ÖGRENCİLERİNE DUYURU Okulumuz 10 nisan pazartesı gunu acı'ıyor. Tüm ilerlcl, yurtsever. devrimcı arkadaşiann en gec pozar gunu Ankara'do olmalan önemle duyurulur. AM.M.Y.O. DER (Cumhurlyet: HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜl TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABtLİRlZ General Halg'in bugün Ame rlka'da söylediklerini ücbeş y önce Türkiye'de bir yazar soy leseydl, başı derde girerdi. Fakat gercekler o kadar caı pıcı hale gelmiştir kl, benir göreblldlğim kadar herke belki Türkiye'de bazı gayrei keş kimseler harlç dünyad herkes, Türkiye'nin kendine 02 gü bir culusal savunma ka! ramı» ve düzenlemes! oluştuı masını doğal karşılıyor ve ka şılayacaktır. Önemli olan, bt nu yaparken, dünyada barı> sürdüren, bir ölcüde olsun süı düren hassas dengeyi bozuc davramşlardan kacınmamızdıı KRİTİK BİR BÖLGE Türkiye öylesine kritik bl bölgededir ki kendi güvenliç lcin atacağı adımların bölged ve dünyada doğurabileceği so nuçları da hesaplamak zorun dadır. Bu yalnız bölgeye v dunyaya bir borcu değildi Türkiye'nin yalnız sorumlulu ğunun gereği değildir, aynı za manda kendi güvenliği de bu nu hesaba katmasını gerek tirmektedlr. Bizim de böyl blr sorumluluk anlayışı lcin de davranacağımızı ve bu an layış İcinde de Türkiye'nin gü venliğinl her şeyin üstündı gözeteceğimizi, herhalde bi zim tutumumuzu ve anlayışımı zı yakından Izleyen herkes bi llyordur. Bu yenl ulusal güven İlk kavramında, Senatodakl soı konuşmamda belirttlglm git ve her zaman bellrttiğim gibl önemli blr unsur. bölge ülkele rlyle mümkün olduğu kada dostca iilşkiler kurmok ve kar şılıklı güven ortamı oluşturmal olacaktır. Bu, Türkiye'nin gü venllk gereksinmelerini azaltıc blr gelişme olacaktır. Yunanls tan'Ia ilişkilerlmlzl düzeltme yo lundakl girişimlerimiz de bu ko nuda lyiniyetlmizin bir belir tlsldir...» BİTTİ