17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JKt anm keslmlnin varolan llctli yapısında, gene!cl bir tutumla sürdürülmekte olon destekleme politikoları, kamuoyunda sık sık tartışmalara yol açmaktadır. Bu yazıda, günumüze değin yapılan uygulamanın kırsal kalkınmamıza olan etkileri ve Hükümet Programında yer alan ilkeler kısoca gözden gecirildikten sonra, ülke koşulları ile, tutariı yoklaşım önerileri üzerinde durulacaktıı'. CUMHURÎYET 9 MART 197$, T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Amaçlanan Gerçekleşmedi Tanmda destekleme politikasmın temel omaçlan, kaynakların genel ekonomi yönünden en yararlı bıcimde kullanılmasını sağlayarak verimliliğin arttıniması; tanm kesiminin optimum uretim kalıbına kavuşturulması, tanm ite ötekı kesimler arasında ve tarımın kendi bünyesindeki gelir dağılımmı dengelemek, risk ve belirsizlik etmenlerinin etkilerini azaltarak tarımsai uretımi özendirmek biciminde tanımlanabilir. Ülkemizde 40 yil önce tahıl, daha sonra da tütun üreticisini korumak ereği ile başlatılan destekleme politikasının kapsamı bugün 20'den fozıa ürüne genişletilmiş; yalnız destekleme alımlan ve üretim kredüeri için yılda kullamlan kaynak 64 milyon lirayı aşmış bulunmaktadır. Fiyat ve fiyat dışı aracların birlikte kullanılması ile günumüze dek surdürülen destekleme uygulamaları verimliliğin arttırrlması, gelir dağılımının düzenlenmesi ve tarımsai üretimin ekonomik gelişmeye uygun bir kalıba kavuşturulması bakımından; beklenilen amaçları acaba ne ölcüde gercekleştirmiştir? Şimdi bu soruların yanıtlarını bulmaya calışahnv • Destekleme politikasının önde gelen omaclonndan birinin tarımsai üretimi ulusal ekonominin gerekli doğrultusunda geliştirmek olması gerekirken. uygulamada bu yaklaşıma hemen hic yer verilmemiştir. Her ne kadar 1950'lerden bu yana, tanm kesiminde azımsanmayacak bir üretim ortışının gercekleştirildiğini söylemek olanaklı ise de bu durum. teknolojıK gelişmenin doğurduğu üretim artışından cok, yeni toprakların tarımsai üretime sokulması ya da fiziksel girdi artışı gibi ek kaynak kullanımı ile gercekleştirilebilmiştir. Nitekim hava koşullarının cok elverişli olduğu durumlar söz Oışı edilirse planlı dönemde bile tarımsai üretimde gercekleştirılen gelişme hızlan. hem yıllara göre büyük dalgalanmalar göstermiş, hem de planlarda öngörülen hedeflerin oldukca altında kaimıştır. # Tanm kesiminin var olan ikili yapısında ülkemizde kücük üreticinin büyük coğunlukta olduğu, buna korşılık tarım topraklannm büyük Tanmda Destek Politikası Prof. Dr. Ali BALABAN Ankaro Ziraat Fakultesi Öğretım Üyesl bölümünün kücük bir azınhğın mülkiyetinde bulunduğu bilinen bir durumdur. Nitekim DIE 1970 torım sayısı sonuclanna göre, ciftcinın % 9O'ı 100 dönümden kücuk toprok üzennde tarım yapmakta, bunların işlediklari alan tum toprakların ancak % 43'ünü oluşturmaktadır. Öte yanaan 200 dönümden büyük toprağı olanlar ise tüm ciftçinin % 4'ünü oluşturmasına karşın, bunlar ülKenin tarım topraklarınm % 40'ını elierinde bulundurmaktadırlar. Toprak düzenindeki bu dengesizlik, sürdürülmekte olan destekleme polıtikosından yararlanmaya da aynı bıcimde yansımaktadır. Bu durumda. yüksek taban fiyatlorı, girdi (gübre vb.) ucuzlatması, kredt sağlama. vergı kolaylığı, toprak geliştirme (sulama, kurutma vb.) ve verimliliği arttırmaya yönelik öteki hizmetler yolu ile tarım kesimıne, genelci bir yaklaşımla yapılan dev let desteği daha çok büyük çiftçiye yararlı olmakta, gelir dağılımındaki dengesizlik giderek küçük üretlcl aleyhine daha da bozulmaktadır. Nitekim, destekleme yolu ile onca Kaynak akiorılmasıno karşın, kırsal toplumun bölgelere gore yine de % 60 • 80 arasında kolan btr bölümünün Toprak ve Tarım Reformu Yasasınin öngörduğü en az aile geliri düzeylnin altında bulunması, bu savın en acık kanıtı olmaktadır. • Öte yandan tarımsai üretimdfc bugün, ulusal ekonomi ve bireysel ciftci ic'm elverişli koşulların varlığından söz etmek olanak dlşıdır. Destekleme politikası btr t üretim plonlaması»nın gercekleştirilmesi omacına yöneltilmediğinden, coğu ürünlerin üretimi, ciftçinin kişlsel yeğlemeterinin ya da sosyoekonomik yonından cok. politık yoni ağır basan destekleme olımlarının etkisi altında blcimlenmiştir. Üreticinin başka bır uretime yöneltllmesinin soğlanamadığı kimi durumlarda, ürün fazlalıkları ortaya cıkmış. üretim alanları örneğin tütün, fmdık ve cayda olduğu glbi doğal yetişme yöreleri dışına taşmıştır. Buna karşılık yoğlı tohumlar, celtik vb. kımi ürünler halkımızın temel besın maddeleri olmalanno karşın, bunların üretimi uygulanon yonlış destekleme politikaları yüzünden yeterince özendirilememiş, bu urünıere olan ıc istem döviz darboğazında bulunduğumuz durumlarda bile dış alımla karşılanmaya zorlanmıştır. Yeni Yaklaşımlar Gerekli Gorüldüğü gibi uygulanon Destekleme Polltlkalan ne kaynak kullanım! ne de gelir dağılımı acısından tarımımıza beklenenl verememiştir. Genel olcekte, ya da ciftçinin tümü yakiaşımı, bozuk olan toprakınsan ilişkilerinin de etkisiyle daha cok büyuk cıftci yararına ışlemiştır. O bakımdan Hükümet Programında, tarımsai kaynakların en iyi bicimde kullanılması ve üretimin yörılendırilmesine dönük bir destekleme polıtıkast uygulamasının öngörüimesini ve bu politikanın gelir dağılımmı kücük ve orta ciftci yararına değiştirme ilkesini, olumlu karşıladığımızı burada belirtmek isteriz. Destekleme politikasının öngörülen bu omaclar doğrultusunda geliştirilebılmesi icin uygulamanın planiamasında, aşağıda belirtilen yoklaşımlorın gözönünae bulundurulmasında yarar görmekteyiz: • Destekleme politikasında, fiyat ve fiyot dışı destek araclarının bir arado ve tutariı bir bicimae kullanılması ile varimliliğin arttırılması ve ekonomik gelişmeye uygun bir «üretim kalıbına» ulaşma. temel amac olarak olınmalıdır. • Ulaşılan üretim kalıbındo. hangi ürünün nerede ve ne miktar yetiştirileceği bir «Üretim Planında» belirtilmetidir. Ulusal ölcekten. bölge ve işletme düzeyîne değin inen üretim planlarmm hazırlanrnosındo ceşitli tarımsai ürünlere olan ic ve dış istem ile yörelerin doğal ve sosyoekono mik koşulları gözönüne alınmalıdır. • Tarımsai üretimde tüm devlet desteği anılan bu üretim planının etkili bir bicimde uygu lanmasına yöneltilmeli, üretim planına ters düşen girişimler her türlü devlet desteğinden kesinkes yoksun bırakılmalıdır. • Üretim planında, Devlet destekleme alımına konu olacak ürünlerin garanti edilen en az flyatları (yönlendirme fiyatları) daha tarım yılının başlangıcında, gereken durumlarda da destekleme (korumo) fiyotlorı hasaddan hemen önce, üreticiyi aracıyo soydurmaya olanok vermeyecek kadar erken acıklanmalıdır. • Destekleme politikasının, kırsal alanda gelir dağılımmı kücük üretici yararına değiştirecek bicimde uygulanabilmesi icin, ilk aşamada hedef alınacak kücük uretici grubunun tanımlanmosı gerekir. Bu amacla, Toprak ve Tarım Reformu Yasasında belirtilen en aı aile geliri ve yörelere göre bunu sağlayocck işletme toprak buyukluklerini belirten değerler temel almabilir. • Böyle bır secim yapıldığında bile, destekleme politikasını köylüye etkin bir bicimde götürebilmek icin, verimlilik. maliyet. örgutlenme, pazarloma vb. temel sorunların cözümlenmesi icin Tarım kesiminin yapısının iyileştirilmesi, bu arado özellikle kücük üreticinin cok amaclı üretim koperotrflerinde örgütlenmesı ve sağlıklı ciftci kütüklerinin düzenlenmesi zorunludur. • Destekleme politikasına ilişkin krediiendırme sorunlarının cözümlenmesi icin yeni bir düzen getırilmesı. parakredi hacminde genişlemeyi sınırlayıcı ve destekleme uygulomalarındon doğan zararlann tümünün, hazinece karşılanmasım önleyecek etkili bir sistem gercekleştirilmelidir. 9 Destekleme politikasını uygulayan örgütsel aracların olumlu işlemleri ile, uygulamadan yarorlanan üreticilerden yapılacak kesintilerden ve her yıl Devlet bütcesine bu amacla konacak ödenekten oluşacak bir Destekleme Fonu'nun kurulması. uygulamanın etkinliğini arttıracak ve ekonomiye olabilecek olumsuz etkileri önleyecektir. 0 Ayrıco. Tarım ürünleri sunumunun zaman boyutundaki dağıtımını düzenlemek. üretim ve fiyat dalgalanmalarınm neden olabileceği dorboğazlan oşmak İcin bir Stok Kurumu'nun oluşturulması Destekleme Politikosının işlerliği icîn göreklı görülmektedir. ZOR GÜrsLER... K ökü dışarda kapitallzmin gecerli olduğu bir ülkede devolüasyonun sınıfsal ve ulusal açıdan blrblrlnl bütünleyen İki onlamı var. 1) Sınıfsal açıdan Hızlı enflâsyon Ic sömürünun yoğunlaşması onlamına gelir. Toplumda emeğiyle yaşayan yığınlar, hızlı fiyat ortı»ları karşısında sovunmasızdır. Emekcinln calışması kar$ılığında aldığı para değerini yitlrdikce. alınterinln fiyatı düşüyor demektir. Memurun katsayısı, Işçinln toplu sözle*mesi. köylünün tabon fiyatı, enflâsyon karşısında yeterfı savunmo silâhı sayılamazlar. Ücretfiyat ilişklsinde, Oyatlar hep önde koşar ve sermaye sahibinden yana bir ekonomik çarkı dondurur Bu sürecin sonundo, devalüasyon zorunluğu dogar. Paro değerinin, yani alınterl fiyotının düşüşü, devletce de soptanınco; devolüasyon gercskleslr, sermaye sahlbinin elindeki maliorın pahalanması, emeğin ucuzlamosı resmen benimsenir. 2) Ulusal açıdan Koku dışarda kapltalizm, devalüasyonla dıj sömürude bir aşamayı vurgular: a) Dışanya sattığımız ihrac malları d«ğer yltlrlr, b) Dışardan oldığımız ithal malları pahalanır. c) Birikmiş dış borçlar, devalüasyonla birlikte yüks»lir. Böylece emmebasma sömürü tulumbası, uluslararatı alanda bir atılım yopar. icerde sermaye smıfları, enflâsyondevalüosyon kı*ır döngusünden kârlı cıkarlar. Türkiye'yi dışa bağlıyan s«rmayeci, cıkarlarını geliştirlr. Ihrocotcı. bir d«valüa«yondan sonra daha cok ve daha kolay mal satmak olanağını bulur. İthalâtcı ise dışardan daha pahalıya satın alınan malları ic pazara daha cok kârla sürer. Acıkcası devalüasyonenflâsyondöngusu. ice dönük yüzünde sınıfsal ve dışa dönük yüzünde ulusal bir somürüvü vurgular. Bu cemberi parçalamak. bir düzen değişikliğiyls olosıdır. Türkiye'de kırk yıldan beri enflâsyondevalüasyon carkını ceviriyoruz. Gecerli bozukdüzende bu carkı durdurmak olanağı cok kıttır. Ecevit halktan yona hakco bir düzenl oluşturmak omacına dönüktür; ama, hükümet kuror kurmaz devalüasyon yapmok zorunda kalmıstır. Cünkü devalüasyon, yıllcrdan beri süregelen enflâsyonun urünu ve zorunlu bir sonucudur. Ecevit'in yapabileceği bir bosko şey yoktu. Türkiye 70 sente muhtac duruma düsmüs. Dı? olımsatım durmus, ülke günü gününe yasamaktayken v« ekonomi iflâs noktasına varmışken dar boğazı Ivedilikl» asmok gerekirdi. Eğer böyle davranılmazsa, Ic patlomalara yol ocılır, devlet iclndeki ve dışındaki öğütlü sağ, taşizmin tezgâhını yeniden kurardı. Istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Başkanlığından Akademimiz TEMEL SANAT ve BİLİMLER BÖLÜMÜ Sosyal Bilimler Kürsüsü Yapı ve imar Hukuku disiplini ile YÜKSEK RESİM BÖLÜMÜ Resim Atelyeleri Kürsüsüne birer docent alınacaktır. isteklilerin 31.3.1978 Cuma gunü saat 17.30'a kodar Akademı Başkanlığına başvurmaları rıca oiunur. IBnsın: 12522 51501 İKİNCİ KÖPRÜ A vrupo ve Asyanın en yokın olduğu İstanbul Boğazı, kara ulaşımının yoğun yükunü cekmeye başladı. Gün gectJkce bu yük daha da ortocoktır. Bayındırlık Bakanlığı bütcesi görüşülürken II. Boğaz Köprüsü vapımı konusu Millet Mecli Ahmet ENÖN si'ni karıştırdı. Muhalefet, iyi planlanmasa da köprü yapmayı savundu. Hükümet icerîsindeyse, Bayın dırlık Bakanı, Boğazda ikinci bır koprünün yopılmosı konusunda yeniden etütler yopılıp en kârlı yolun secileceğini şim dılik hava köprüsü düşüncesinin durdurulduğunu söyleyip tcrtışmayı kapatırken: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı da, otomativ sanoyiindekı hızlı montaj üretiminin akoryakıt tüketiminde israfa neden olduğunu. üretimin disipline edılmesini ve ulaşımda toplu taşımacılığın ke ekcmomisi bakımından rekli oltfuğunu acık bir dille oekinmeden anlottı. İmâr ve Iskân Bakanı da, top lu konut üretiminin ülkenin en önemlî sorunu olduğunu her demecinde belirtirken. Bakanlık olarak yeni bir yetki kanunu ta sarısı hazırlatıp «Türkiye arsa ve konut kurumu» adı oltında ülkemizdeki ayrı ayrı kamu ku ruluşlarında var olgn konut üre tim birimlerini tek elde toplamayı amaclodığını belırledi. Yeni kurum Sosyal Sigortolar Ku rumu. Oyok. BağKur. Emeklı Sandığı. Emlâk Kredi Bankası gibi kuruluşların konutla ilgili yatırımlarını icine alacak bir kuruluş olacak. 19781982 döneminde ülkemizde kentsel konut gereksiniminin 1 milyon 525 bin olacağı obartılmadan hesaplanırken. Imar ve İskân Bakanlığının sade ce bu sektörde üretimi organize edip yapmasının önemı tartışılamaz. Toplu konutun getirdiği büyük alt yapı yatırımları sorunun toplu ulaşımda bir birimi olarak cözümlenmesi ge rekir. Belli bir strateji saptanmadan köprüler yapıp bol bol otomobil üretmekle hızla kentleşen ülkemizde insanları yolda yürüyemez hale getirmenin anlamı yoktur. Bir köprü deyip gecüecek gibi «eserlere eserler katma» nevesi ile yatırım planlamak yerine, metropoliten alon icerîsindeki, yeni yerleşme merkezleri ve bunlann getirdiği toplu ulaşım yükünü cözümlemek gerekir. Hükümet lcerislnde ilk kez yeralan Yerel Yönetim Bakanlığı da bu konuda en az yatırım bakonlıkları kadar söz sohibl dir. Nitekim Yerel Yönetim Bakanı, nüfusu yirmi binin üzerin deki belediyelerin başkanları ile bazı belediyelerin eski boşkanlarının da coğrılı bulunduğu Ankara'daki toplantıda, yeni belediye gelirleri yaso tasarısı tar tışılırken, Boğaz Köprüsü gelirin den istanbul Belediyesine pay ayrılmosını. bu gelirin bir fon da toplanarak Istanbul'da «metro ulaşımının kurulmasını» istemiş ve yeni tasarıya bu öneri madde olorak girmiştir. Yere! Yönetim Bakanının bu Tasarnıfsdhiplerine yurdumuzdaükkezMeban'msunduğu yeniimkân: AflJKGELIR Tasarruf sahibisiniz. Paranızı en iyi, en verimli, en güvenli bir şekilde değerlendirmek istiyorsunuz. Meban size bu imkânı veriyor. Tasarruflarınızı bir menkul değere yatıracaksınız, Yasalann tanıdığı en yüksek geliri alacaksınız. Ve ^ıldan yıla değil Meban garantisiyle. Tasannflannız için en yüksek # göruşune katılmak ve kutlamok gerekir. Böylece yeni köprülerle kentte cok taşıt yığılması yerine toplu taşımacılığın planlanması zorunluluğunun kacınılmazlığı ortaya ckmıştır. Buyuk kentlerdeki yaya kaldırımlarımn insanların gecmesi yerine araba parkı olarak kulla nıldığı, otomobillerin yalnız Sürücüsünü taşıdığı sabah ve ak şom saatlerinde trafiğe yük, öbür saatlerdeyse yo işyeri ya da konut önlerindeki yolları Işgâl ettiklerini görmekteyiz. Istanı her iki kıyısında iş sahip lerinin yakında işlerine araboyIg gıdîp gelmek yerine deniz uımıno dönecekleh kuşkusuzdur. Koprü yopıldığından bugüne kadar aracı olanların bu gıdiş gelişten bıktıklan da bir gercektir. Boğoz Köprüsüdeki kuyruk, sabah ve akşem cekilmez hâl oldı diyorlar. Bu doğrudur. Fakot, köprü isteyen. yanlı polıtikacı bunu değerlendirirken «Bok işte bır köprü yetmiyor» diyor. Oysa bir köprü daho yapılsa yeniden arac üretilmese bile bu günkü kuyruk yarıya inecektir sonuc değişmeyecektir. Kendi kendimizi aldatmaya gerek yok. Kabahat koprünün tek oiuşunda ya da arac cokluğunda değil. koprünün geciş ücretl ödenmesindeki yanlış düzendedir. Bundan yirmi yıl önce Batıdaki paralı köprülerde geciş ücreti olan jetonu asi gencler gişelere karşıdan atorlardı. Yok sa köprü gişeleri para bozdurmo yeri değildir. Uzağa ne hacet. bugün Kodıköy iskelesi tur nikelerinde bile para bozmazlar. Öyleyse köprüde. |eton!u. abonmonlı. jeton değerinde bozuk paralı gişeler ayrtlmalı. Bü;ün para icin tek bir kapı bırakılmalıdır. İnsan bir kez pora bozdurmalı kuyruğa girdi ml bir daha dikkat edecek demektir. kuyruğa takılmaktan kurtulmak Icin, doha öteye her gün giden ge lenler icin gidiş dönöş cekleri cüzenîenip jeton gibi daha ön c.eden sotılobilir. Bu görüş uze rine, cok daha modern önlemler üretilebilir. Yoksa köprü yetmiyor deyip köpru yaptırmak isteyen iere kuyruktaki aracların gişelerde para bozdurduğunu anlatmak mumkün değildir. Devalüasyon bir sonuctur, ama, aynı zamanda bir bav langıctır. En azından yılda 5 milyor dolarlık ithalât daha pahalıya yapılacak demektir. Bu yük. Ic piyasaya isteristamaz yansıyacaktır. Türklye'yi zor günler beklemektedlr. Şlmdlye dek olduğu gibi tüm güclükler, emekci kltleslnin sırtma vurularak sermayenin ekmeğine yağ mı sürülecektlr? Kapltalist ekonomi uzmanlan, enflâsyondevalüosyon dângüsünde, «istikrarm sağlamak, flyat artışlarım durdurmak İcin €ic plyosoöa rafebl kısmak» amacıyla Ocrat v« maaşlan dondurmok gereğinden söz acarlor. Ancak bu s«rroay» sıntfmm bokış acısım yansıtan bir sdvdır. işcl. köylü. memur kitlesinin piyasoda zaten zorunlu taleplerl dışındo baskısı sözkonusu değildir. Yosamok İcin lenaz koşulları» güclükle sağlayan dar gelirlinln ctaleblnl kısmak> ne demek? Ecevit, hükümetlnin kısır döngüden kurtulmak İcin yapocoğı İş, köklü bir vergl duzenlemesiyie bozuk sınıfsal dengeyl emekcllerden yana düzeltmeye calışmaktır. Bu tutum hem holk desteğlnl sağlar, hem aşırı kazanc erbobının gelirini vergileyerek bu tuzukuru kesimln plyaso üstundekl enflâsyonist baskılarını kısıtlar. Gecerli bozukdüzende bu önlem bir başlangıc olobillr; doha sonrakl otılımlar İcin... İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden Rektörlük örgütünde ocık bulunan 657 sayılı kanüna tabi Genel İdare ve Avukatlık hizmetleri kadroiarına eleman alınacaktır. Genel idore Hizmetıerinde, Ûniversitemiz Merkez binasıno sorumlu Müdür alınacaktır. Beşinci derece kadrosu bulunon bu hizmete talip olacakiaraan Yüksek Öğrenim görmüş ve bu derecede maaş almaya hak kazanmış olmak şartı aranacaktır. idare Müdürüne lo|man verllecektir. Avukotlık hizmetlerine Hukuk Müşaviri almocaktır. Ücüncü derece kadrosu bulunan bu hizmete talip olocaklardan en az yedi sene devlet hizmeti yapmış olmak şartı aranacaktır. isteklilerin 28 Mart Salı günü saat 17.00'ye kador müracaat formu doldurmak üzere nüfus sureti ve bir fotoğraf ile Rektörlük Zatişleri Müdürlüğüne (Horhor Cad. No. 13 Fatih) muracoatlon. aya. Meban'ın tasarruf sahiplerine sınırlı bir süre ve belli bir tutar iyin sağladığı bu imkândan yararianmak istiyorsanız bir an önce Meban Merkez ve Şubelerine başvurunuz. Yatırım Uzmanlarımızdan gerekli aynntılı bilgiyi alınız. (Basın: 12530 5151) TARIK Z. KIRBAKAN DERI SAC f ZOHREVİ HASTAUKLAR MOSTEHASStSI fttlVlfll Cod Parmokkopı NOJ M Telefon ı 44 10 73 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKULTESİ DEKANLIĞINDAN Aşağıda yazılı biüm dallarına ihtisas yapmak üzere karşılarında yazılı tarihlerde sınavla asistan alınacaktır. Duyurulur. BİÜM DALI: Dermatoloii Mikrobiyoloji Anesteziyoloii ve Reanimasyon İC Hastalıkları KulakBurunBoğaz Nükleer Tıp Psikiyatri Radyotoji Nöroşirurji Patoloji SINAV TARİHİ; 20.3.1978 21.3,1978 21.3.1978 22.3.1978 24.3.1978 27.3 1978 28.31978 28.3.1978 441978 4 4.1978 ÎLÂN Meban Menkul Değerier Bankerlikve Finansman A.Ş. istanbul (merkez) Odakule İş Merkezi Kat : 17Beyoğlu Tel.: 430932451765 456420442836 Ankara Şubesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, tştaş Han 8/10 Yenişehir Tel.: 2529 82 17 4266 İzmir Şubesi C u m h u r i y e t Bulvarı 1378 S o k a k 4/4 Tel. : 14 7 1 4 5 1 4 0 1 6 4 İ.Ü. ECZACILIK FAKULTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemizin aşağıda yazılı kürsülerinde acık bulunan kadrolara tayln yapılacoktır. İsteklilerin ilân tarihinden itibaren 1 hafta icinde Dekanlığımıza müracaatiarı duyuruKürsül»r Farmasi ve Teknolojisl kursüsü Farmasötik Kimya kürsüsü Dekanlık Açık kadro Uzman Löborant Uzman Daktilo Adet 1 1 1 1 (Basın: 12538/5148) (DATA; 766 5159) NOT: Asistanhk" sınavına girmek isieyenlerin formlannı son müracaat günü olan smav tarihinden bir gün öncesine kadar Fakültemiz Personel Bürosuna teslim etmeleri gerekir. Ayrıca; a Psikiyatri Bilim Dalına bir Öğretim Görevllsl. b Genel Cerrahi Araştırma lâborotuvarlarında CGlışmak üzere uzman kadrosuna bir veteriner hekim ile ylne uzman Karirosuna Farmoko loji doktorası olan bir eleman c Toplum Heklmliği Bilim Dolma uzman kadrosuna bir Bakteriyoloğ alınacaktır. öğretim Görevliliği ve uzmanlıklar icin son mürocaat tarihi 17 mart 19"»'dir. (Basın: 12547/5147)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle