Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET, 8 ŞUBAT 1978 Y EDİ EÖITIM ÖGRETIM on yıllarda. yüksek öğrenim kurumlannda, öğrenci olaylannın öğrenime engel olduğunu gördük. Öğrenimin yapılamayış nedeni yoinız bunlardı denilebilir. Bu öğrenim yılında Ise, etkinliği tartışılobillr önlemlerle. öğrenim olanoktarı yaratılmoya calışılıyor. Öğrenimın yapılıp yapılomıyacağını da yaşodığımız günler ve gelişrne ler gösterecektir. Şukran KETENCi S Sözünü etmek istedlğimiz bunlar değll. Bir fakülte... öyle bir fakülte ki, geçtiğimlz öğrenim yılı eğitimin yapılmadığı. bu yıl da yapmanın ola 8! olmadığı ve ilglno olan eğitlm yapılmayış nedenlnin öğrenci olaylorı olmadığı bir fakülte. sözünu etmek istediğimiz. <lyl ama, başka n« olablllr kl» diyeceksiniz. önce fakültenin A.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi olduğunu belirterek anlatmaya çalısolım. 12 aralık 1976'da A O.'nin genel olarak kapatılmasıyla 14.2.1977'ye kadar yalnız 1 hofto öğrenim yapabilmişti. 14.2.1977'de is» kendi binasına taşınma gerekcesl ile tekrar kapatıldı. Tasınılan yeni binada tüm kayıplar telafi •dllebillr. miydi? Hayır, değil telafi etmek yeni ddnemlerin okutulması bile söz konusu olmamıştı. 14.2.1977'de öğrenime ara veren fakulte. Beş evlerde Yük. öğretmen Okulunun yanındaki blna sına henuz inşaot bitmemlş, elektrlk su ve hava gazından yoksun, sonki öğrenim yapılabillrmişçesine, nakledilmiş olarak 1.3.1977'de öğrenime acıl dı. Eğitlm program ve işleyişini o gune kaddr normal saydığımızda her şey bundan sonra bas* lar. Dlş Hekimliği hakkında az cok bllgisl olan... ftğrenimin su. elektrik ve hava gazı olmadan yapılamıyacağınt bilir. İste bu koşullardakl fakültede öğretim, koca bir yıl, sözde yopıidı. ANKARA DİŞ HEKİMLİĞÎ ÖĞRENCİLERİ BİR TEK DİŞ ÇEKMEDEN MEZUN EDİLİYOR "ÇAĞDIŞI,, DERS KİTAPLARI İÇİN KARAR 8EKLENİYOR • MC'NİN DERS KİTAPLARI IRKCI. CAĞDISI DÜŞÜNEN KAFALAR YETİŞTİRMEYİ AMACLIYORDU. bır dılı ıceren, sadece bilımsel yanhşlaria üegıi, kenaı ic moniıklarındo Oıle celışkılı. mezhep kışkırtıcılığı. ışcının honanma&ı goruşlerı ııe üoıdurulmüş goruşlennden sayısız ornekler. o zaman belgeıeri ile kamuoyuna su nulmuştur. Ancak ne kamuoyu, ne eğitim cıler, ne de bu kıtapiarı yakmo bıcımınde ogrencııerden geıen tepkıler. MC iktıuarını bıldığınl yapmadan aiıkoyamamıştır ı. MC'nin ardından CHP'nın gecicı Hukumet doneminde o zama nın Mılli Eğitim Bakanı Mustafa Ustundağ bu ders kıtcplorını bir genelgs ile yururlükten kaldırnıış, ancak hemen ardından II. MC ıktidannüc, ıkinci bir genelgs İle tekrar okullara sokulmu^lardır. Genc kafaları sağlıksız. örüm ceKli düşuncelere yonlendıren «Cağ Dışi" ders kitoplarımn gs leceği ile ilgili somut bir karar alınmamıştn BÜ konuda somut ve kesm karur aiınmasını öneren öğretmenler kendılerının ge I MC iktidan. ırkcı, coğ dışı neige olmasa da cok zararlı gor düşunen kafalar yetiştirebilme dukieri düşünceler ve ocık oıdoğrultusunda. en pratik ve velımsel yonlışlar karşısında oğrimli cozüm yollarından biri ola rencıyı uyardıklarını. ancak oğrak ders kıtoplannı gormüş. COK rencinın bu kitapların zarorlılıünlü ve de belli kişılere cok kı ğından kurtarılması icin. bu so bir zamanda bir dizi ders kita dsrs yılı icin öğretmenlere nic bı hazırlatılmıştır Eğitımcılerin değilse yordımcı kitaplardan yaşiddetli tepkilerino yol acan ve iki rarlanmo, ya da konuları bu klkelime ile «Cağ Dışı» olorak tataplor dışında sınıflarda ışleme nımlanan bu ders kitaplarının. olanağmm veriimesi gerektlğinl ırkcı, feo^aı düşunceyi yerleştibelırtmektedirler. ncı. çocu1<!an kin ve ncrfret duy Öğretmenlerın son günlerds guları ile dolduran, ancak bir yoğuniaşan ydzılı ve telefoniu Osmaniıco lugatlo okuncbüecek başvurularında, Bakanlığın konuya şubat tatill icınde acıklık getirmesi gerektiği ve yenl öğrenim yarı yıiına ne yapacaklarını bilerek girmelerinde soyısız vorarlar olduğu onlotılmaktadır. M • BU KİTAPLARIN COCUKLARA KİN VE NEFRET DUYGULARI AŞILAYAN GÖRÜŞLERİ YANINDA OSMANLICA. LUGATLE OKUNABİLECEK BAŞLI>.;A DİLİ. BİLİMSEL YANLIŞLARI VE CELİŞKİLERİ NİTELİKLERİNİ BELİRGİNLEŞTİRİYORDU. 'nln iktidardan duşm9[ y j I smden sonjc, eğitimin ' sayısız sorunlan nrosın da bunalon öğretmen ve oğrencıler. bu bunalımın aoğai ve hak lı tepk.sı olarak yeni Hukumet ve Mılli Eğitim Bakoiiındon sorunlanna cozüm ısüyoriardı... Yenı H'jkünıetm kurulması ile ycğunlaşan. sorunlan. istemlerı kcpsıyan yazılar geneiae uc ana sorunda,«okullarda kanlı olayların ve faşist baskıiarın kalkması, golsceğin öğretmenlerinin fa şisllcştırılmeslnin engellenmesı ve cağ dışı ders kitaplarının uy gulamadan kaldırılmosı» konulannda toplanıyordu. Yeni Hükümet ve Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur, istemlerin yoğunlaştığı ilk iki ana sorun i!e ilgili caba ve girişimlerı hak kında sık sık kamuoyuno bilgi vermoktedırler. Ancak okullarda ders kıtabı olarak okutulan ve «Cağ Dışılığı» eğıiımcılerce dam galanan kitaplar hakkında henüz bir görüş acıklanmamıştır. • UYGULAMADA BU KİTAPLARIN COK ZARARUVE AC1K BİLİMSEL YANLIŞLARLA , DOLU BÖLÜMLERİ KONUSUNDA ÖĞRENCİLERİ UYARAN ÖĞRETMENLER BAKANLIĞIN DERS YARI YILI TATİLİNDE BİR KARAR ALMASINI İSTİYORLAR PftATİK YAPAMADIUB 76 77 öğrenim yılında stojyer ftğrencller, 12.12.1976'dan itlbaren hiç pratik yapmadan mezun edildiler. Fakültedekl eğitim düzeninln bozukluğu 4. sınıfta da pratiğl yetersiz ktlmaktadır. Bu durumda. söz konusu uygulama. öncelikle, nalkın sağlığını hice sayan ayrıca, diş hekimliğini ba site Indirgeyen sorumsuzca bir tutumdu. Evet. Bir Dlş Hekimliği FakOltesinden bir tek diş cekmeden, mezun edilen bu dlş hekimliği, öğrenime gerek kalmodan. görguye dayanılarak elde edilebilir bir öğrenim midlr? Sorumlular clyl ama ton sınıfa gelmiş öğrtnciyl bir blrbuçuk yıl bof yere bekletse miydik? İçlmlz sızlayarak mezun tttik» demekteler. Nicin acele edilmişti? Fakülte binasına, bu eğitımsizliğe neden olacak şekilde, eğitim olanok «rı sağlanmaksızın taşınmak acabo. kimin cıka rınaydı? Bir devlet kuruluşu kişiye ait bir binodan atıîabillrmiydi ki? Nfye? • RUHSATSIZ, TAMAMLANMA MIŞ YENİ BİNADA SU VE ELEKTRİK OLMAYINCA HİC BİR DERSİN UYGULAMASI YAPILAMIYOR. ÖĞRENCİLER UYGULAMA YAPMIŞ Gİ Bi MEZUN EDİLİYOR MCNİN KAĞIT ZAMLARI, KİTAPLARI LÜKS HALE GETİRDİ Hikmet ALTINKAYNAK •"• ikemlzd* kltap okuyan kitle aydın • ellt, 11 öğrenciler ve şimdilerde blrdz biraz da işcilerdir. Bu grupların tümünün de gellr kaynaklan sınırlı ve kuçüktur. Yayımctlığın birkac büyük kuruluş dışında henüz gellşme doneminde olduğu, sanayileşmediği ülkemlz de kitap flyatlarının kâğıda yapılan zamdan dolayı birdenblre astronomik sayılara ulaşması ve bunun «kultüre» onem vereceğini soyleyen iktldarca yapılması, kitap okumayı, kitap almayı <lüsk> hale getirmiştir. Ulkemizde Cumhurlyet Hükümetlerinin kultüre yaklaşımı Hasan Ali Yücel'in, Esat Mahmut Bozkurt'un ve birkac Bakanın Bakan lık dönemlerl soyılmazsa. bütünüyls Ziyo Go kalp'in kısa bir sure savunduğu şu tanımında anlamını bulan «bir mllletin dlnl, ahlâkl, hukuki, bedil, litanl ve fennl hayatlarının ohonktar bir toplamı» olmaktan. bunları par ca pörcuk derlemekten öteye gecememiştir. Yanl kısacası ırksal ölculer iclnde kısırlaştırılmıştır. Bu da sosyo • ekonomik yaşama egemen olan slyasal guclerln tekelinde kalmış, fösit dalreden bir alana, demokratik anlayışa, ülke capına, giderek evrensel boyutlara kavuşamamıştır. Nitekim MC'nin son Kültür Bakanı Avni Akyol'la Milliyet Sanat Dergisi'nin yaptığı bir konuşmada (16 eylul 1977) Akyol'un cizdlği kültür polltlkası bunu konıtlamaktadır. Bu yanlış ve kısır calışma yetmiyormuş glbl, zaman zaman özgürlük sorunuylo karşılaşılmış, yapılan uretlm (kltap, dergl vb. yayımı) yasaklarla karşılaşmış. yaratıcıları cezalandırılmıştır. Bu da 1961 Anayasasıyla büyük ölcüde aşılmış, kültür orramıno onem II bir rahatloma getirllmlştir. Ne var ki, 12 Mart Hareketi birçok demokratik haklorın yanısıra, ulusal kültürümüze de en büyuk darbeyi vurorok. yeni yasaklamalar. yeni uygulan.alor sokmuştur. Devlet'in ilk kez bir Kultur Bakanlığı kurması, anlamlıdır. Öte yandan, bu tarihte ilk kez yaratılan kultur ürünleri sevenlerce, hukumet ılgililerince yakılmıştır. Yeni hukumelin duşün ve sanat yapıtlarına, yara'ıcılarına gostereceği icten sıcak ilgiyi biliyoruz. Kulturumuze gösloreceğl damokratlk llgiden kuşku duymuyoruz. Ve şuno incnıyoruz kl, kltap gercekten «lüks» hale gelmlştlr. Eskl okuyucularına kavuşmcsı, bunlara yeniicrinin eklenmesi icin, kesinlikle kâğıda yapılan zam kaldırılmalıdır. Ayrıca demokratik ülkelerde olduğu gibl, bu alandakl calışmalar, nlrişimler desteklenmell dir. Cünkü kltap yaşamın bir parçaşı, kültürumuzun bir kanttıdır... STAJYERLEBIN DURUMU Pratiğin esas olduğu 4. sınıf öğrencilen de ne tedavi, ne protez, ne cerrahi ve ne de diğer pratikleri yapmadan staj sınıfına geçmlşlerdir. En önemli dönemlerinde yine pratik yapamama duru mündadırlor. Yeni stajyerlerin durumu eski stajyerlerden daha da kötüdür. Zira, eskl »toiyerler, hic değilse, 4. sınıfı olanaklar ölçüsünde eski binada değerlendirebilmişlerdi. Oysa yeni stoiyerler 4. sınıfta birşey yapmadıklan glbl staj dönemlni de ya aynı şekilde ya da baştan savma geclreceklerdir. Böylece hic hasta ağızında çalışmadan mezun olacaklardır. 3. ve 2. sınıf öğrencileri Ise pratlksiz, baştansavma teoriklerle, kayıpları telofi edilmeksizln, sözde öğrenim yaptılar. Eğitimin yapılmadığt bu fakültede birde öğren clyl sınıfta bırakma cesareti gösterilmektedir. Hiç pratik yapmayan 4. sınıf öğrencilerlnden protezden 2 kişı, yine pratik yapmayan 3. sınıftan protez ve tedavıden 6 kişi, 1. sınıfta protezden 15 klşl bırakılmıştır. 2. sınıfta protez ve tedavlden 20 kişi bcşansız kabul edilmiş ancak borçlu geçme olduğundan, diğer derslerden 3 kişi bırakılmıştır. Fakültede kimin gecmeye hakkı olmuştur ki kalmayo mahkum edilenler olabilsin. Aslında sınıfta bırakılan öğrencilerin hemen hepslnin ilerici olduğuno dikkati cekersek, belli bir amaca yönelik davranıldığıda ortaya oıkar. 76 • 77 öğrenim yılı bu şekilde son buldukton sonra, 28 kasım 1977'de yeni dönem lcin açılan okul. öğrenimi sağlayocak şartların hic biri yerine getirilmediğinden, tatil edılir. Huzursuzluk içinde Dekleşen, hicbir şey öğrenmeden bir yılı geçen öğrenciler, her gecen gün elektrik, hava kazı, su gelecek diyerek oyaianmış ve okul 11.5 ay gecikme i!e 1 aralık 1977'de yeniden oçılmıştır. Ne var ki, aynı gün, yine kapanır. Çunkü değişen hic bir şey yoktur. Sadece «Okula cok yakısan» bir trafo kutusu yapılmıştır. Binanın elektrik donanımı yükü kaldırocak durumda değildir. Bu ve benzeri nedenlerle oturma müsaadesl âlınmomak ta. ancak 73 martında alınacoğı ve elektriğln bun dan sonra verileceği bilinmektedir. Şu halde gbrülüyor ki gecen ders yılının bir benzeri dcha tekrarlanacak, kollanan öğrenciler sı nıf gececek yo da mezun olacoklardır. Pratik sınovda başansız öğrenciyi teorik sınova almayarak pratiğin önemini anlatmaya cobşan lar şimdi bir yılı daho pratiksiz geçiştlreceklerdir. Bu fokültedekı başı boşluk, umursamaziık ve sorumsuzluğa bir son verilmetidir. Bu uygtılamanın getireceği yükümlülükleri bilenler şimdi de bu şartlarda eğitim yapmak ve sorumluluğundan kurtulmak, fakülte kuruluna baskı yapmak icin öğrenciyi kışkırtmokta, imza toplamo girlşimlerinde bulunmaktadırlar Fa'Kulteler üstunde genel bir denetleme yetkisi olan; yonetım, oğrenım ve billmsel oraştırmaların gereği gibi yürütülmesini sağlayan ve bunların denetlenmesi ile sorumlu Saym Rektorün fckültede olup bıtenlerin baş sorumlusu Dekan ve yardımcısı ile birlikte bu sorumlutukları paylaşma durumunda olduğunu bılmesı ve gereken ilgıyi göstermesı gerekir. TÜRKİYE'DE KİTAP OKUYAN KİTLENİN GELIR KAYNAKLARI SINIRUDIR. KÂĞIDA YAPIL&N BbYUC 2AM ÎÜRK KÜiTÜRlNc VURUL4N EN BÜYÜK DARBEDİR. YENİ HÜKuMETİN DUŞLH VE SAKAT YAPIRARINA İLGİSİNİ BEKLİYORUZ. İZMİR'DE IKİNCİ BİR TIP FAKÜLTESİNİN AÇILMASINA ÇAUSİÜYOR İZMİR Ege Üniversites! Tıp Fakültesi Dekanı Profesor Doktor Baha Taneli. hükümetten gerekli yordımlann alınmosı halınde. izmır'de 19781979 öğretim yılında ikincl Tıp FakOltesinin acılabüeceğini söylemiştir. Toneli. yaptığı acıklamnda, iklnci Tıp Fakültesinin faaliyete gecirilebilmesi icin Senoto 'rarcfından görevlendirilen >«omisyonun, aldığı kararlann Fakölte Kuruluna lletildiğini belirtmıştır. Demokratik Eğitim Kurultayı 'Gerici Şuralara,ır ' bir tepki olarak yapıhyor Milli Eğitim Bakanlığırun siyasal ihttdarlann yoziafması ile bağıntıh olarak. emperyalist etkilerin altında kalan Eğitim Şuralarına bir tepki biçiminde değer lendinlebılecek TOBDER Kurultaylanrun ihincisi çalışmalannı türdürmektadir. 'Demokratik Eğitim Kurultayı, TOBDER Genel Kurulunda ahnmış olan karar gereğince düzenlenirhen, eğitim sa? runlanna şu ana ilkeler içinde bakış aÇIM getirmeyi amaçhyordu: •Çağımtzda eğitim, tekellerin istemlerine terkedilmemelldir. Demokratih Eğitim Kurultayı tendikal özgürlükler için köklü bir adım olma lıdır. Demokratik Eğitim Mücadelesinde de işçi nnıfmm öncülüğü hayata geçirilmelidir. Demokratik Eğitim Kurultayı, eğitimdeki gerici faşist uygulamaların kökünün kazınması için somut öneriler getirmeli, görevler saptamahdır.* 4 şubat cumartesi günü başlayan ve yarın sona erecefc Kurıtltay'da toplam 34 tebliğ sunulmuş olacak, sorunlar aynea bir dizi panelde tartışılacaktır. Eğitim Kurultayında vurgulanacak sorunlar ve çözüm önerilerinin, eğitimle ilgili gelecekteki çahşmalara ifife tutması bek lenmektedir. Emperyalist etkiler 4. Eğitim Şurasından sonra yaşandı K. MANCARA nda bulunması olayın bir başka yanıt' değil mı? Eğitim Şuralannda emperyalist etkilerin asıl belirginleştiği dönemse, Tevfik Ileri'nin Bakan olduğu ve onun başkanhğında yürütülen beşinci Eğitim Şurasına rastlar. 1953 yılında yapılan bu şürada emperyalist güçlerin yerli eğitim temsilcileri. bu arada. Amerikan emperyali^rninin uzman temsilci Dr. Wofford şuranm içinde mekik dokumakta. bir yandan da aldıgı raporları üikesıne gon dermektedir. Bununla da kal mayan Dr. VVofford Mılli Eği tim yetkililerini kendi gorüşüne çekerek 25 kışilik bır kurulu Amerika'ya göndermeyi de başarnuştır. Dr. Y o Vf ford'un istrği gczönune a!ınarak 1948 Ilkokul Proramında bazı değışiklıkler do yapılmıştır. Ulusal Bağımsızlık Savaşım\zm 37. yılda her alanda olduğu gibı eğitim alanının da bağımsız olduğunu söylemek olası değil. Demokrat Partının hırçın ve dışa bağımlı bir politika izlediği dö nr.mde yapılan Altıncı Eğitim Şurasında Bakan Ahmet Uzel bir kukladır. Onun yerine Amerikalı uzmanlar ellerı kolları sıvamıştır. Şurayı yönlendiren ya Amerikalı uzmanlardır ya da. on!ann yerli işbırhkgıifcndir. Şurada ahnan kararlann tümunün özündc yozlastırıcı, başkasının eline bakıcı bır insan yetişürme özeüığini içeren özler doludur Aynca şura kararları arasında Ford Fondasyonu. gibi yabancı em perj'alıst kuruluşla ışbirlıgı de yapıldığı övünulerek bahsedilmektcdir Bununla da kalınmayarak halk eğitimıni programlama, planlama ve hedeflerini saptamak için Prof. VVatson D'.ckerman ülkemize çağırılmış ve bu görev ona verilmiştir. Eğitim ve öğretimimizin iyice Amenkalılaştınldığı her kes tarafından sezinlenmesine karşın Yedinci Eğitim Şurasında. şurayı yürütenler emperyalist kuruluş ve. kişilerle içiçe durmaktan ve onlarla kararlar almaktan geri durmamışlardır. Görünürde bu emperyalist guçleri gizler gibi davranmalanna karşın. şura kararlannda bunlarla işbirliği yaptıklarını açıklamaktan geri durmamışlar ve hatta övünçle bah setmekten bile geri kalmamışlardır. Uk şuralarda sa. ları iki ya da üç olan bu emperyalist kuruluş ve servisler Yedinci Eğitim Şurasında sayılannı epeyi arttırmışlardır. Bu kuruluşların yine başında Ford Fondasyonu gelmekle. bunlan Avıoıpa Konseyi. NATO. CENTO, FORD VAKFJ ve FIELD Seıvisi gibi kuruluşiar tzlemaktedir. Sekizinci ve Doku?uncu Eğitim Şüralarındaysa. bütunüyle yukarda sıraladığımız kurum v e kuruiuşlann daha etkin bir bıçimde varlıklannı sürdürdükleri apaçık ortadadır. .••Ikemfzde Milli Eğitim BaMkanlığı tarafından günü* ^ müze kadar dokuz Milli Eğitim Şurasının yapıldığıru görüyoruz. Yasa gereği üç yılda bir yapılan etitim şura larının ilki 1939'da ikincisi 1943de, üçüncüsü 1946'da ve dördüncüsu 1949 yılında Milli Etitimimizin hedefleri dog rultusunda yapılmış, ne var ki, dördüncü şuradan sonra yapılan şuralar siyasal iktidarlann ve onların bağh olduğu emperyalist ülkelerin tercihleri doğrultusunda yapılmaya başlanmıştır. Temelde kurulaıı gelenek böylece dışlaştırılmış. onun yerine emperyalist uluslann eğitim vakıflan ve bazı uluslararası emperyalist kurumlann şuralann içeriklerine ve zamanlanmasına doğrudan etki lerde bulunduğu görülmüştür. Yapılan şuralara ve bu şuralarda ahnan kararlara bak tığımızda eğitim şuralarına ilk emperyalist etkinin dördüncü Milli Eğitim Şurasmda burnunu soktuğunu görüyoruz. Ozellikle Köy Enstitülerinin kaparuşından son ra ve Tahsin Banguoğlunun Milli Egiüm Bakanı olduğu bir dönemde gerçekleştirilen bu olayı, şura kararlannda yer alan tek tip ders kitaplanndan serbest rekabete dayalı ders kitaplarına geçiş önerisinde anlamak olası. Ote yandan Köy Enstitülerine örtülü olarak Bakarun saldı Okul binası yanan Akademi öğrencileri yakınıyor lkemizde demokrasl savoşımı olanca hızıyla sür mektedir. Demokrasiden yana olan güçlerin karşısında zor duruma düşen tekelci burjuvazl, besledlği faşist vurucu güclerinl insonlık dışı ceşitli eylemlere sürmektedir. Blz İTİA öğrencileri olarak okulumuzun gerici faşist billm düşmanlan tarafından yakılmasını bu demokrasl savaşımından ayrı düşünemeyiz. U bulunması ve temelll bir blna İcin hazırlıklara gecilmesi, Öğrencilerin devre kaybını önlemek amacıyla ders durumlarırun oçıklanarok şubat Imtihanlarının yapılması, Derslerl bitmlş olan öğrencilerin cıkış Işlemlerlnin yapıl ması, İETT kartlarının en yakın zamanda verilmesl ve yemek hane sorununun çözümlenmesi, Yurt sorununun cözümlenmesl ve oğrencilerle asistanlara da yönetlmde hck verilmesi, Ders kitaplannın daha düzenll cıkarılması, ucjzlatılmcsı ve her zaman bulundurulması, Türkiye'de hayot şartlarını değerlendirecek olursok biz öğrencilerin sorunlarının öne mi daha iyi anlaşılır. Tüm yet kililer ve kamuoyundan sorunlarımızla llgilenmelerini ve idarenin somut acıklamalannı bekliyoruz. İİTİA İlericl Öğrencileri Okulumuzun yanması olayı blnlerce öğrenciyi zor şartlar ve içlnden cıkılması güc b!r duruma düşürmüştür. Biz öğrenciler tüm uğraşılarımıza roğmen, sorunlarımıza cözüm getirebilecek yetkililerle llişkl kuramadık. Okul idaresl bizlerle ilişki kurmaya yGnaşmıyor. Biz öğrenciler olarak yet kililerden, acil olarak şu istemlerde bulunuyoruz: Öğrencüerin sorunlarına ce vap verebilecek bir büronun kurulmcsı, Gecicl bir okul binasının Eski özel yüksek okullar ve sorunlan i i x«l yüksek okullonn 1903 yılında açılmaf l sına, ünlversiteler» girecek öğrenci sayı" » ı n d a görülen patlama neden olmuştur. Kâr amacı öne alınarak oçılan bu okulların öğretim düzeyi ve yöniemlert tartısmalar yaratmış, tepkiyle karşılanmıstır. Üniverslte genc llğlnin ve kamuoyunun gösterdlğl tepki sonucu, bu okullar 9/7/1971 tarihlnde kapatıldı. Ama. özel yüksek okul öğrencllerinln öğrenlmlerinl sürdürebiimeleri icin, 1472 sayılt yasay\a bu özel okullar; gecicl resmi yükssk okul lar niteliğinl aldılar. Bu değlşhnin, sorunlan peşinden taşımatı da kacınılmazdı. Cünkü, üretim* dönük öğretim yapılamayan Olkemizde, tek ycriun yüksek öğrenimden geçtlği sovının geçerlllik kazandığı ortamda, tüm II ve ilcelerde coğaltılan ortaöğretim kurumları, yüksek öğrenlm gerekslnlminl arttırmıştır. Oyso az gellşmiş ülkelerde. yüksek öğrenimden önce, pratlğe yönelik öğretim yapon kurumlaro gerek vardır. Bu olguyu gözönünde bulundu rursak, yüksek öğrenim isteğinin neden bu denli artış gösterdiğl, ayrı bir araştırma konusu olarak cıkar karşımızo. Yüksek okul öğrenimi isteğinin artışı sonucu, 1472 sayılı yasanın salt 24. maddesl değiştirilerek bu okullar, sürekli nitellğlne kavuşturuldu. Asıl karışıklık da bundan sonra başladı sürekli nlteliğe kavuşturulan bu okulların binalan, arac vs gerecleri, yönetmeliklerl, surekliliğl gerektirecek düzeyde değildir. Devletleştirilen bu okulları Işlerllğe kavuşturacak elemanlar, kuruluşlarına uygun bir şekiide sözleşmell olarak colışırlar. Okul bünyesindeki en karmaşık sorun da, bu sözleşmeli eleman sorunudur. Sözleşmeli asistanlar, sayısız zorlukları İlk omuzlayanlardır. Asistanlar İcin gercek omac olan akademik coıışma olanaksızdır. Bu okullarda sürekli öğretim üyesl bulunmodığından, eleman yetiştirmek olgusu, ta başındon köreltllmlştlr. Diğer ünlverslte vs akademilerdeyse, öncelikle kendi osistanları na olanak tanıdıklarından, dışardan gelecek bir osistana zaman ve caba ayrılamamaktadır. Diğer universite ve akademilerdekl asistanlarla aynı görevl yapan sözieşmeli aslstanların tüm sosyal, ekonomik ve akademik hakları gerek yasalarla, gerekse okul yönetmeliklerlyle kısıtlanmıştır. Sosyal, ekonomik ve akademik hakları acmazda olan sözleşmell asistanlar ders, sınav, lâboratuar gibi yasal görevlerini yürütürken, doğal hakları olan bilimsel calışma yapmoda güclüklerle karşılaşmaktadırlar. Bu da, sorunların cözüm gereğini iyice büyütmektedir. Tüm bunlara bir de öğrenci sorunlarının eklendiğinl duşünecek olursak. durumun daha da kötü boyutlara ulaştığı ocıkca görülür. Örneklemek gerekirse; sözleşmell calışacok öğretim elemanı bulmakta güclük çekildiğinden, aylarca, bazen bir sömestr dersler bo$ gecmektedlr. Bu yüzden. bir sömestrelik dersl süreslnce okuyamayan öğrenci, başka derslerln yoğun olduğu diğer bir sömestrede okumak zorunda bırakılmaktadır. Arac • gerec bakımından yoksun olan bu okullarda, pratik calışma yapamayan öğrenciler yetersiz yetişmekte, mezuniyet sonrası iş bulmado da zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Derslerin öğrenilmesinde, aslstanlardan sürekli katkı beklsyen öğrenciler. sosyal ve ekonomik hakları açıklığa kavuşturulmamış, akademik haklarıysa bir bakıma dondurulmuş ve ilglslz bırakılmış asistanlar, kuruluş bicimlerlne değinmeye calıştıgımız resmi yüksek okullar, tümü blrblrine bağiı bircok cözümsüziük içindedlrler. Bu durumda; devletleştirilen özel yüksek okuilann sorunlarının cözümlenmesl İcin, bir kuruluş yasosı cıkorılarok. calışma ortamının sağlığına kavuşturulması gsrekmektedlr. Her pun biraz daha karmaşıkla^an bu yopının. demokratik işleyişlne kavuşturulması zorunludur. As. Tülin ATMACA MAÇKA YURDU'NUN İTÜ'YE VERİLMESİ İSTENİYOR İstanbul Teknık Üniversile öğrencileri Macka Yurdunun ocıiması icin gırişimlerini sürdürüyorlar. Ankara'da Genclik ve Spor Bakanlığı ile Mılli Eğitim Bakanlıklarına temsüciler gönderen öflrenciler yurdun kıso sürecie ocılmasını istemişlerdir. İTÜ'da tüm fokülîelerde hemen hemen hergun Macka Yurdunun acıiması icm gösterıler düzenleyen öjrenniler. ıkl yılı askm b" sürf»rlır h'ir trirliı OC'1mayan yurdun yönetiminin de Teknik Unıverslteyg verilmesınl Istemişlerdir.