27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İ K t B uroda, 20 ekım 1973 günü cıkon <Bırkoc işci Sorunuj başlıklı yozımao, sayın ışcı okurlarımdan aldığım bir iki mektubu konu •dinmış. özellikle de Tirebolu Çay Fabrikasından blr kürne işçinin gönderdiği mektuptaki yakınmalor uzerinde durmuştum. Bu işçi crkariaşlor, sendikaları oian Tek Gıdaiş'ten yakınıyoı tordı. Bu yazım üzerine, Çalışma Bakam Saym Bohir Ersoy ile DİSK Gıdatş Sendikası Cibali Şube Eöitim Sekreteri Sayın Tevfik Hoscn cebi'den bırer mektup aldım. ikisi de konuya gerçekten ciddi otarck ilgi göstenyonaraı. Bu llgi beni cok kıvrandırdı Tırebolu cay fabrikasındaki işçilerimiz kend> yazgılarına bırakılm'S değiller. diye düşündüm. Okurlarımın anlayış'ılığıno Siğınarak fcugünkü yazımda bu iki nıektuptan söz edeceğim. Böylece, Tirebolu. Çoy fabrıkcsındaki işçiier de, durumlarırnn uyandır dığı ycnkrdan frlgi edinirler OLAYLAR VE ÇÖRÜŞLER Uyanık İşçilerimiz Melih Cevdet ANDAY Sekreter! Tevfik Hosancebl'nin gönderdiği me* luba gehnce, bu rnektubun sonundo benden yo zılarına bu sütunca yer verilmesi istenerek «arkadoslara yardım eiimizı uzatabilmek ve kcmuoyuna bu sendikanın durumunu ve niteliğ'ni açıklamak için..» denmektedır. Buro<1ci ortoya cıddı bir scv çıkıyor, o do Tek Gıdciş, Sendıkcsının bir ısarı senldika» olduğu savı. DİSK Gıdaiş Sendikası Cibali Şube Eğitim Sekreteri şöyle anlotıyor sorunu: <içci arkadaşların derdı gerçekten ilginc bir derttir. Boyle bir dert sahibi olmayan bunu pak önemsemez. Arkadaşlarımın sendıkaları olan Tek Gıdaiş'ten uzunca söz etmsleri ile Ifa deye calıştıklaıı durumlann çagdas sendlkacılıkla kesin iiinti ve alâkcsı yoktur Yazıdo belirtilen şu nokta cok ilginctir, okuyan herkesj ve işçiyi acı acı güldürür. «Derdinizi bize değil, Gumruk ve Tekel tiakan.no anlotın yazılı sıKâyut mercii orasıdır.» Bu montık neye hizmet ediyor, onlamak mumkun değü. Sentiikacılığa bir yönü ile baktıgımızda, IşCİyi işverene karşı işçinin iradesiyle temsil hak kına sahir kuruluştur. İsverenlikçe yapılabilecek oksaklık ve çesitli baskılara karşı hiç tereddulsuz iscmın verdiği temsil hokkını yerine getirerek hukuki ve çeşitli pratik yontemler le oksaklıkları gidermek görevldir. Ekonomlk ve demokratik örgutier olan sendikalarda bu görevlerin ustesinden gelinemeylnce yine demokratik yontemle iradeyi kullanmoyı bilenler gbrev boşına getirilirler. y Çay fabrikası işçüeri arkadaşlar yazılarmdc Tek Gıdoiş Sendikasını dile getirmışler. Sö zü 0 sendika üzerine getlrmekte yarar vardır. Şöyle ki? fBen "iekel işo'Si oloroK Tek Gıdolş .Sendıkosını arkadaşlarım kador tanımakta olup bilirim, ona karşı üç yıld:r muccdele vermekteyiz. Çüt;kü bu sendıka genellikle Gumruk ve Te Kel Bckoni.ğı bunyesındp olan Tekel ve Ccy Kur'da orgıttlü olan ozü boş. sarı Tek Gıdaiş Sendikası. sver&nın yapmadığı baskı ve sömürüyü ycpcb ; ':nekte ve bunlora karşı durup direnen ışcile::n koiaylıkla iş akdini fesh ettireb.lmektedır Bunu orneklemek gerekirse. bizler Cıbalı Tuiün Fabrikası işcıleri, bu sarı oru bcş ve kapalı kapılar arkasınıio işciye gizli sözleşme ler yapc.n Du orgute korşı Tekel bunyesnds Cıbali Tütun işcileri yirmi yıiı aşkın sorı sendtki soltanutına karşı mücadele verip kendi bünyemizds sendıkamızı oluşturma cabası sırasındo bir cok arkadaşlorımızın iş akdi fesh edilmiş ve bir kısmı c'a siırgüne tâbı tutulmuştur >• .• Fakat bu bcskı yöntemlerl mücadelemize ke Colışma B^kam Sayın Bahir Ersoy, mek tubunda, «Tirebolu Çay Fabrikası işçilerinin ileri sürdükleri hususların yasal açıdan incelenerek gereğinin yapılması konusunda Trabzon Böl ge Çalışma Mudurluaune gerekli iâlimotın verilmiş olduğunu» bildirclıkten sonra şunları ekliyor: «Bakonlığımız, esasen işçiişveren sendika Hişkilerinin özgüriükcu demokrasl antayışı için de ve yosalara uygun yürülülmesini devamlı iz lemekte ve bunun sağlanması için her lürlü ya »a! girişimde bulunmoktadn Aynca sendika ici demokrasisınin soğlanması ve devamlı konusu uzerinde de titizlikle durulmakto ve sendika tuzükleri sistematlk bi, şekilde taranarak, ömeğin labii üyelik gibj sen dika ici demokrosiye aykırı hükümler ayıklanmaktadır.» Ca'ışma Bakanı Soyın Bahir Ersoy'un gosterdıği bu ilgl ve duygunluğc teşekkür ederim. DİSK Gıda İş Sendikası Ciboli Şube Eğıtirr sintiderı cok ozlm ve hız vermiştlr. Sözünö ettlğimiz bu patroniar sondikası ışkolu auzeymde yaptığı sozleşme ile işyerimize 52 işçi arkadaşımızı cezalandırarak sözleşme kapsamı dışında tutmakta ve dir^nmektedir. Mantık do şudur, ca zaya uğratılan bu işçller işyerinde sendiKa cteğistirme ve yeni sendrka kurmoktan ötürü ken di dar ve dıikkön sendikaçılığı mantığına göre cezalandırma imiş. Bu tur girişimler bizleri mü cadelemizde Dıleyecektir. Özünden ve »özünden Idf ediien bu tüccar kuruluşu, kapital üze rine kurulmuş ve vıliarca isçileri «Sizlere din lenme evleri ve konutlar yoptıraçağız» diye pa ra toplcyıp çarçur eden kuruluş daha önco para toplamak için sczü ediien o palavralardan Tek Gıdaiş dinlenme sahasi vaz'lı bir tabelödan boş ka bir şey yoktur ortada Tirsbolu Çay fcbrikasındo çaiısan arkadaşlarımın dertleri gerçekten acıdır. Bu sarı ve sınıfsal özden ycksun sandikolara karşı işçi sınıfmın bilimi ile mücehhez smıf ve kitle sendikalorını giıçlsndirip bu emek tacirlerine gereken dersi verip işcj sınıfırun şamarını indirmeliyiz. Yokso bu ti'ccarlardan görev b«klemek sof lık oiuı. Çünkü işçi onla r için bir gelir kaynağı ve, deyim yerinde ise, altın yumurtlayan tavuk gibi bakılmakta ve ona göre hescp yapılmaktadır. n Egıtım Sekreteri Tevfik Hasuncebi. mektu'bu nu, Tııebolu Cay lobrıkosındakı ışci orkadoşlan na sınıf sendikafarına girmelerini öğütieyerek b. tıriyor. Tırcbolu Cay fabrikası ışcılerınin, hukümet yanrndon cia. işçi arkadaşlcn yanından da des tek görmRİeri sEvindiricı bir olaydır. Gerçı ışc; sorunlan uğruna yürütülen savaşım kolay ko'ay bitrrez, ama işcüenmizd© smıf bilincinin uyarıması ve savr.şım gücünün artması cok umut vericidir. İşçilerimiz, ekonomik cıkarlarının savunmcsrrrian sıvcsa! düzeyde birleşmeğe gecrr.ekted r'Rr So'n^ örgutlü giicü için üundan ^ağ lam terrel olcrıcz. TEŞEKKÜR Bizleri sonsuz acılar ıçlnde bırakarak gönlümuıe yerieşen aziz varlığım, Cumhuriyet Gazetesi Paris Temsilcisi. Kosta DAPONTE'nİn bir trafik kazası sonucu yaşamını yıtırmesi nedeniyle sıcak ilgılerini gördüğüm, Sayın Başbakan BÜLENT ECEVİT başta olmak uzere. gerek başsağlığı dıleyen. gerek cenaze törenme katılon Poris Büyükelcimiz Sayın Hamit Batu, Avrupa Konseyi nezdindekı daımi delegemiz Büyükelçı Sayın Semih Günver, Turizm ve Tanıtma Müşaviri Yılmaz Çolpan. Avrupa Konseyi Protokol Şefı Sayın izzet Sedes. • Strasbourg Çalışma Ataşesi Sayın Oktay Kose, Fransız Dışişleri Bakanlığından Bay Garıdoux, Avrupa Konseyi mensupiarı, Basın Ataşesi, Elçilik, Konsolosluk mensupları. Parıs'te yaşayan vatandaşlarımız ve basın mesleğındeki omuzdaşlanna sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Eşi Athena Daponte (Cumhuriyet: 14338) VEFAT Gazetemizın emeklı Elektrik Teknlsyenl 44 DoSru Sövle Oktay AKBAL Tüketimci Üç Plan Sonunda Türkiye Evet Hayue ağımlılık Bağımsızlık kendıne yeterlilık yetmezlik sanayı uretim gırdüeri» yıllardır tartıştığımız konular. Kuşkusuz şu günlerde ozellikle bu konuların tartışılması daha da güncel olocaktır. Cünkü 4. Beş Yıllık Plan, Parlomento'da görüşulüp yasallaşa coktır. Aslında Türkiye için beşer yıllık kalkınma plonları yerine merkezi plan anlayışı icinde her beş yılda yakloşım ve yön değıştiren planlar yerine daha uzun devreleri kapsayan makro planlamaya gerek var. Bu onlayış icinde kalkınma hızını tutturmak sanırım daha ve rimli olacaktır. Zira ozellikle kal kınma hızımızı etkileyen sektör lerin başında tarım sektörü geliyor. Yurdumuzda henüz iklim koşullarının (yağışın. kuraklığm. donun) aleyhte etkileyişine care getirebilmiş değiliz. Üstüste kötü koşullarla geçen bir kac yıl ayni nlan devresinde tarım sektöründen eksilen kalkınma hızını başka sektörlerden kapat ma olanağı büyük ölçüde olanoksızlaşıyor. Ayrıco sovurgan ve tüketici ekonomi politikasına karşı alınacak önlemlerin izlenmesi ve gelişmesl aynı plan dllımi içinde kolav değerlendirilemeyecek olgulardır. Bu konu de mokratik escslar icinde tartışılıp yeniden biçimlendirilmelldir. Anayasamızın 129. maddesl pianların beş yıllık olacağına dair hüküm getirmemiştir. Mustata Özaytekin 16 kosım 1978 günü oni oiarok vfnt etmış, cena^esi Aksaray Valıde Gamn'nden olınaıak Topkapı aıie kabristanında toprağo vsrilmıştir. Allah rahmet oylesın. AİLESİ (Cumhuriyet: 14339) Amacın Ne?,, B Metin TÜZÜN Istanbul Milletvekill klye'nln Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planına hazırlanıyoruz. Her türlü potemiğin öteslnde ekonomik göstergeler özellıkle dış ekonomik ilişkilerde şu noktada olduğumuzu gös teriyor. Cok uzun rakamsal aynntı yerine ücüncu kalkınma planının son dilimı o'an 1977 yılını esgs alırsak ihracatımız başlıca moddelere göre şöyle: 1 Tanmsal ürünler (bin dolar olarak) 1.026.983. (ton ola rak) 1.639.664: a) Bitkise! 973. 229 dolar. 1.649.067 ton. b) Hoy vansal 48.754 dolar, 40.537 ton. 2 Sanayi ürünleri (bin dolar olarak) 673.380, (ton olarak) 1.940. 659 3 Maden cevherleri (bin dolar olarak) 52.662, Iton olarak) 511.463. Toplam: 1.753.025 dolar, 4.141.736 ton. Bir de yine 1977 sonu Itlbariyle ithalatımıza bakolırn: 1 Tarım ürünleri 47812, 35.382: a) Bitkisel 43.383 dolar, 34273 ton. b) Hayvansol: 4.429 dolar, 1.109 ton. 2 Sanayi ürünleri (bin do!ar olarak) 4.958.295, (ton olarak) 20.828.466. a! Hommadde ve işlenmişler 2.935.280 dolar, 20.409 987 ton. b) Donotım mad deleri: 2023.015 dolar, 418479 ton. 3 Madenler 790.169 dolar. 2,673.053 ton. Topicm: 5.796.276 dolar, 23 536 901 ton. 1977 yılı ozellikle secilmış bir yıl değildlr. Üçüncü pian döneminin son yılı olması nedeniyle aidığımız yıldır. Hangi siyasi iktidar olursa olsun. şayet ekonomik yaklaşımlarını yine bundan öncekl yıllar gibi sürdürecekse geleceği nokto 1977 noktasıdır. Ve rakamlardan da onlaşılacağı gibi durum hazindir. Cok kısa olması nedenıyie dış seyahat gelir ve gıderleri işci dövizleri hareketini 1976 1977 karşjlaştırılmalı olarak verelim: bambaşka blr Türkiye olur. Bu acıdan Dördüncü Bsş Yıl lık Plon zaten varolan öneminin ötesinde bir anlom taşıyor. Sağlıklı. dürüst. gercekçi ve bugüne kadar izlenilenin tersine tavizsiz ve cesurca gidileDılirse sevincemiz olur. Gidılenıezse nice 1977'lere demeK gerekir. Tabii Türkıye'nin dayanma gücü varsa! NOT: Rakcmlar Malıye Bakanlıâı avlık ekonomik göstergeler bultenınaen alınnnştır. ugün Manisa'ya gitmekten koloy bir şey yok[tur. Ama Abdülhamit döneminde bu ne zor, karı' şık bir siyasal sorundu! istanbul'dan Avrupa'ya değil, Anadolu'ya bile gitmek için geçiş tezkeresini hemen vermezlerdi. Maarif Nezaretinde kotip olduğum İçin önoe bakanlıktan izin almak ve bakanlık aracılığıyle Emniyet Genel Müdürlüğünden geçiş tezkeresi almak gerekiyordu.ı Hüseyin Cahlt Yalçın'ın tEdebiyat Anıları»nı okudum bayram günlerinde... Günümüzün diline Rauf Mutluay çevirmiş. Bu, günümuz diline cevlrme nedeniyle rahat okunuyor. Geçmiş donemlerin tüm yapıtlarını bekleyen yazgı bu! Osmanlıcadan Türkçeye çevrllecekler, böylelikle de okunmo, yenl kuşaklara »eslenme, onları etkileme gücüne kavuşacaklar... Yalçın, bir eylem adamıdır, tüm yaşamı siyasal kavgalar içinde geçti. Seksen yaşındayken bile Menderes zindanında yattı. Hep hareketli, hep heyecanlı, hep coşkulu, hep önde, hep savaşçı bir gazeteci, bir yazar... Ama Servetifunun akımının da bir uyesi; oykücü, denemeci, romancı olarak... Fikret'in zoman zaman yakın arkadaşı, zaman zaman dorgm olduğu blr klşl... Boyle bir yazarın anıları, siyasal ve yazınsal anıları İlginc olmoz mı? Bir bıkkınlık gelir 1900'lerde Servetifunun'culara... Abdülhamit zorbalığı yurdun üstünden kolkmayacak gibidlr. Öy!e ağır, öyle baskıcı, öyle yıldıncı... Sansür korkunçtur, bir şey yazıp söylemek olanaksız hale gelmiştir. Bugün edebiyat tarihçileri o dönemin yazarları İçin bir takım yargılara varırlar, yurt, uius, özgürlük sorunlarını ele alıp işlemedikleri için suçlarlar Servetlfunun'çulorı... Yalçın şöyle diyor: «Bu yargı görünüşte haklı olabilir Çünku Servetifunun Edebiyatı açıkton açığa yurt, ulus ve özgürlük konularına dokunamamıştır. Çünkü bu olanak yoktu. Ama Servetifunun matbaası bir ulusculuk ve yurtseverlik ocağıydı. Onun yazorlarını sanat bağı birbirine boğlıyorsa baskı yonetlminden ve Saraydan tiksinti, özgürlük ve Meşrutiyet'e sevgl duygusu da onları o kadar birleştiriyordu. Servetlfunun'da yalnız siyasal komplo yapmak düşüncesl ve girişlml yoktu. Ama ülkede sürüp giden baskı yönetimlnden vo ağırlıgından kurtulma dilekleri yureklerde pek canlıydı.» İşte o zaman Yeni Zelanda'ya göç etmek düsünü kurarlar. Londra'da bir dernek varmış, oraya göçmen gonderiyormuş! İklimi. her şeyi güzelmiş o zamanlar dahö bomboş bu adalnrın... Mehmet Rauf, Tevfik Fikret, Cahıt ba'başa hayallere dalarlar. Göz hekiml Esat Paşanm bir çiftliğl vardır, o satılacak, goç yolculuğunun parası sağlanacaktır. Yalçmın «Hayatı MuhayyeUl bu tasarımın urünudur. «Orda her şey, gökyüzü bile, yenldir» bu genç yazarların hayalinde. Gidip de geri dönecekler mi. yoksa temelli mi kalaçaklar? Boyle şeyler tartışılır, ama sonunda ciftlik satılamaz, para bulunamaz, her şey suya duşer Bu kez de Manisa'aa Sarıcam çiftliğinde birlikte yaşamak hayali ortaya atılır. Hüseyin Kâzım'ın sahibi oldugu bu cifUiğe yerleşilecek. çiftçilikle geçlnilecektirl Fikret oturaçakları evin planını blle cizer. Ama önceden birinin gidip Sarıçam çiftliğini görmesi gereklidir. Bu is Cahit'e duşer. Monisaya gitmek... Serüven o zaman başlar, daha işin ilk adımında!.. Yalçın şöyle sürduruyor o yaşanmış, bugun bize inanılmaz gelen gerçek öykuyu: «Bir haftalık izni koiaylıkla aldım va Emnivst Mudurluğüne tezkere yazdırdım. Bir türlü cevap gelmiyordu. İzlenmeyen tezkerelerin işleminin bitmeyeceğinl düşünerek Emniyet Müdürlüğünde oda oda dolaşmayı goze a!c!ım Sonunda Zaptiye Nazırı Şefik Paşanın katına kadar cıktım.» Şefik Paşa iezkareyi acar göz gezdirir. Yalçın tezkerenın kernrında oşüphelidir» yazısını görür. İş çıkmaza girmek üzeredir Manisa'ya gitmek kuşku çeken bir durum haline girmiştir... «Şefik Poşa gozlerini kağıttan ayırarak sordu «Manisa'ya niçir. gideceksin?» Ben gönul arılığıyla cevcp verdim «Orado bir çiftlik var efendim, dedim. Bakacoğım, eğer oturulabilecek bir yerse ailelerimlzle yerIeşecegi2 » Şefik Poşa beni tepeden tırnağa süzdü «Sen dedi. ciftcilik yapacck adamo hic benzemlyorsun. Doğru söyle amacın ne? Bir kadın sorunu olmasın?» İzin koparmak için evet demek akhma geldl. Ama böyle derim sonro thangi kadın» diye sorarso iş butun bütun karışacaktı Onun icın gsrceği yinelemekten başka car« göremedim Kısaca ><o!maz» cevabını verdl. Odadan çıktım » Böyledir zorbolık donemi!.. Sorarlar en küçük İş İçin «doğru soyle amacın ne?» Kuşku, korku, yıldırma, aydınlardan cekinme.. Başlıca nitelikleri budur... Yalcın'ın anılannı okumanızı isterim. Yakın tarihlmizl daha iyi anlamak bugünü daha iyi yargılamak lcin... B HEDEF. OEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAIİINIZ YARDIRILARLA BU HEDEFE ULAŞABIL1RİZ. TÜRKİYE İŞ DANKASI PARMAKKAPI SANAT GALERİSİ SUNAR: 10 Kasım 18 Kasım Dış seyahat gelir ve glderlerl (Bin dolar olarak): GELİR Turistler Turist olmoyanlar TOPLAM GİDER Turistler Turist oimayanlor TOPLAM Oış gezi dengesi <eksl> TOPLAM 1976 174 597 5859 180.456 138.886 69.007 207.393 27.437 982 742 1977 195.179 9.698 204877 191.211 77.317 268.528 63.651 981.824 SATILIK VİLLA BODRUMUN EN GU^tL VERINDE 2 KATLI. DENİZE KARŞl MÜRACAAT: NEÇMİ OZUTUNALI ESENTEPE TİCARET BODRUM Cumhuriyet 14336 Bütün bunlora rağmen yine de 4. Beş Yıllık Kalkınma Plonı, Türkiye'nin bugünkü dinamlği ve gercekteri iyi değerlendirllme li ve 1983 Beşinci Beş Yıllık Plan olumsuz etkilenmemelldir. Aslında bu etkilenme Turklye'nln ekonomik ve sosyal gerceğidir. Ekonomisi gerek sınai mal, makine gerek hammadd» olarak büyük ithalata mecbur edilmiş diğer toraftan döviz gereksinimlni dengeleyecek ihracat ve olumlu girdilerden (Turizm geliri işci dövizi v.s.). yoksun envanterimizi iyi yapmamız hayalcilikten uzak olmamızda büyük yarar \ıar. Hele yeni plana bu gerçekçilikle yaklaşmakta sa yısız yararlar var. 55. yılını kutladığımız Cum huriyetten bu yana izlenen ekonomik yaklaşımlar zaman zaman başarılı uygulanmolarının yanındo özelükle 1950 1955 arası çok büyük ölcüde salt kapitalist göruşle sanınm bugünkü ekonomik dar boğazların ya ratıcısı oldu. 1955 yıllarında DP bile üç beş yıllık (1950 1955) uygulamasının tersliklerini gör dü fakat beş yılda kaptırılan kol bünyeyi aldı göturdü. Cok hızlı artan nüfusa cok hızlı tüketim alışkanlıklan aşılandı. Kendl üretmediğimiz şeyleri üre tenlerden çok ve görkemli bir tarzda tüketen bir topluluk olduk. işte 1978 ekonomik sancılarmın ilk mikropları bünyeye böyle girdi. Atamadık hâlâ bu illeti. Çok şey cok başka sunuldu halkımıza. o günden bugüne dek. Öylesine savurgan tüketici toplum olduk ki tek kanaldan yayın yapan televizyon için hepi miz çalışmayan bir kaç kanalın bedelini de ödeyerek evimize TV'yi aldık. Artık mal olarak pa muğumuz da yünümüz de varken % 10X)'ü dışardan gelen hammaddesiyle sünger yatok modasma kendimizi kaptırdık. Sayısız örneklemeler yapabiliriz. Kitle taşıma aracı tramvay ları kaldırdık. Otomotlv sanayi gecti yerine ve bütün bunların doğol sonucu olarak Merkez Ban kamızda 2 milyar doların üstünde döviz varken Türkiye İçin Türkiye halkı lcin yarorlı yotırımlar yapamadık, dövizimiz var ken bilincii bir şekilde borclandırıldık. Hem dövizimiz eridi hem el aleme avuc acar hale geldik. Şimdi 45 milyon Insanı ekonom^k sonuco kader olarak rozı olmaması gereken verıml toproğı denizi madeniyle Tür BANKAMIZ KOLEKSİYONUNDAN FOTOĞRAF SERGİSİ Galeri, Pazar günlert, Ulusal ve Dinî Bayramlar dışında. hergün .11.00 18.00 arası açıktır. ATATÜRK HAFTASI Yukarıda aktormoyo calıştığımız tablolordon turizm gellrlerinin götürdüğünden az olduğu görülüyor. Ayrıca cok şey borclu olduğumuz yurt dışmdakl işcilerimizin dövizleri de ödemeler dengemiz için odeto oksiien öneminde olmakla beraber has tayı yalnız oksiienle yoşatmanın ne ölcüde gercekçi olduğu nu da'unutmamak gerekir. Bütün bu faturaların korşılığı Türkiye'de üretim kesimlerine göre milli gelir cari üretici fiyotiorıylo şöyle rakamlonıyor (1977 sonu) : Ş yenajans SEKTÖRLER 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 (Milyon Türfc Llrası) 222.957.6 178.997.6 43.354.9 108.903,4 71.747,0 29.845,2 43.376.8 36.078,1 14.886,1 720.379,5 101.478,0 821.857,5 32.250.0 854.107,5 9.926,0 864 033,5 Ziraat Sanayi İnşaat SanoYil • Ticaret Ulaştırma Mali Müesseseler S. Meslek ve Hızmetler Mesken gelirleri (Eksi) İzafi Banka Hizmetlerl M03. Endüstriler toplamı Devlet hizmetlerl Toplam (10 + 11) ithalot Vergisi Gayri safi yurt içi hasıla (12+13> (Alıcı îiyatları ile) 15 Dış alem gelirleri 16 Gayri safi milli •'lasıla (14 + 15) (Alıcı fiyatları ile) fstiklâl Caddesi lş Banhası Parmakkapı Şubesi hitişiği Yiirekli Han Kat 2 Beyoğlu Istanbul Tel. 44 20 21 (Ycn, Ajans: 1457) FİSKOBİRLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Sınavla Müfettiş Muavini Alınacaktır Merkezi Giresun'da bulunan Fındık Tarım Satış Kooperatıfleri Bırliği (FİSKOBİRLİK) Teftiş Kuruluna 25.12.1978 tarihinde açılacak sınavla yeteri kadar Müfettiş Muavini alınacaktır. SINAVA KATILMA KOŞULLARI: 1 Birliğimizin Personel Yönetmeliğine göre memur olabilme şartlarına sahip olmak, 2 iktisat, Hukuk. Siyasal Bilgiler, Ortadoğu Teknik Üniversitesi İdari İlimler Fakültesi, iktısadi ve Ticari İlimler Akademisi veya bunlara eşitliği kabul edilmiş olan dığer fakülte veya yüksek okullardan mezun olmak, 3 30 yaşından büyük olmomak (31.12.1978 tarihl itibariyle), 4 Sağlık durumu seyahat ve gezgin hizmete müsait bulunmak, 5 Başka kurumlara hizmet yükeni bulunmamak. Aronılan şortları haiz olanlar önce yazılı, yazılı sınavı kazananiar ise sözlü sınava tobi tutulurlar. Sınava gireceklerin başvurma dilekceleri 18.12.1978 torihine kadar Genel Müdürlüğumüze verilmış olmalıdır. Smav konuları ile diğer hususlar hokkında bilgl almak isteyenlerin, iş saatlerinde Birlik'te Teftis Kurulu Boskanlığına, İstanbul'do Koraköy Rıhtım Caddesi Çıracı Sokak ReHan'dakı Fiskobirlik Şube Müdürlüğüne, Somsun'do Bafra iş Hanı Kat: 3'deki Fiskobırlik Irtıbat Bürosu Şefliğine ve Fındık Tarım Satış Kooperatiflerine şahsen veya mektuplc başvurmaları duvurulur. (Arabul: 1308) 14321 Corî üretici fiyatları İle mil11 gelirimiz! Incelediğimizde (TL olarak) görülen sonuç şu ihracatımız cok az olduğu ortada iken iç tüketimimiz alabildiğlne boşını almış gitmekte olan ülkemizde ürettiğimizden cok tüketiyoruz. Tuketimimize de coğu kez Iç uretimimiz yetmiyor, dışardan getirtiyoruz. Yanl ithal ediyoruz. Oysa ithal rakamlanmızın karşılığı tüketime değil de sanayi yatırım ve uretimimiz artSÜ bir veya iki plan devresinds Türkiye eneriisinden ziraatına TİMUR SELÇUK DİNLETİLERİ 20 kosım 1978 pazartesi 20.30 22 kcsım 1978 çarşamba 1830 Ankara Sanat Tiyatrosu iManekşe Sokok Monekşe Sineması) Bıletler sct'lmaktadır. TEL: 17 56 31 (Cumhun/et 14347)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle