22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kültür Merkezi, ünlü müzikçimiz Adnan Saygun un dünyaca tamnmış yapıtı olan «Yunus Emre Oratoryosu» ile açıldL Doğrusu, çok yerinde bir işti bu; yalnızca «Yunus Emre Oratoryosu»nun olağanüstü güzellikte bir yapıt olmasından değil, yeni Türkiye'yi simgeleyen bir sanat ürünü oJmasından da. Çunkü Tanzimattan bu yana süregelmekte olan Batılılaşma ve gelenekçilik tartışmaları içinde bu yapıt, kendimiz kalarak çağdaşlaşma görüşünün en başanlı örneklerinden biridir. Bu konuya biraz sonra yeniden gelmek üzere. şimdilik yapıtın adı üzerinde duralım. Yunus Emrenin büyük bir ozanımız olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Ancak bu gerçeğin tarihimiz boyunca tanınageldiğı sanılmasm; menkıbeiere göre Mevlanâ Celaleddin Rumi'nin (12071273) çağdaşı olduğu söylenen bu büyük ozanımız. gerçi Anadolu halkının her zaman belleğinde kalmıştır, anıa resmı yazın. başka bir deyişle devlet yazını onu hep görmezlikten gelmiştir. Yalnız Türkün değil. Türkçenin de kaba olarak niteiendiği Divan şiiri dönerrüni bir yana bıraksak da. Yunus Emre'yi ne Tanzimat ozanlan. ne Edebiyatı Cedideciler tanır. değerlendirirler. Namık Kemal, bir gün Sahaflar çarşısında eline geçen küçük bir şiir kitabını Derviş Yunus'unmuş. diyereK yere attığını anlatır. Oysa dilimizin Yunus Emre de vardığı olgunluk. güzellik şaşırtıcıdır. Öyle ki. insanın, Türk dili bu olgunluğa varmadan önce Yunus gibi daha birçok ozanlar yetiştirmiş olrnası gerekir diyeceği gelir. Devletçe saygın bulunmayan bir tlille şiir yazmaü bile Yunusun hayran olunacak bir yanıdır, ileriyi gördügüne tanıttır. Bugün, onun çağdaşı olan Dante. ünlü yapıtı Tannsal Komedya'yı yazmaya başlamadan önce. «Lâtince mi yazsam. İtalyanca mı yazsam?» diye bir süre ikircimü (mütereddit) kalmıştı. Ama sonuçta ikisi de halkm dilini. yazın dıli yapan büyük sanatçılardır. Bizde Yunus Emre'yi. çagdaş bir yorumla degerlendirip ortaya çıkaran. hepimize sevdiren rahmetli Burhan Topraktır. Gerçi ondan önce Köprülüzade Fuat ın «İlk OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Oratoryo Üzerine Melih Cevdet ANDAY .•*. Mutasavvıflar» adh yapıtında Yunus Emre ele alınmıştır. ama kitabın adından da anlaşılacagı üzere. orada Yunus büyük bir ozan değildir, bir mutasavvıftır. Burhan Toprak. hasta olarak yattığı bir Isviçre hastanesinde Yunus Emre'nin şiirlerini okurken. ondaki insancıl. çağcıl yanı bulur, bunun üzerine kapanır Yunus'a. onu iyice ta nımaya koyulur. • Yunus Emre Divanı bu coşknn çalışmanın ürünüdür. Burhan Toprak. o kitabına yazdığı önsözde Yunusun şiirlerini birtakım dönemlere göre sıralandırmıştır. Yunus, başlangıçta inançsızdır. hırçındır. başkaldırıcıdır: fakat sonra sonra durulur. erer. gerçeğe varır. Bir insanın yaşam öyküsüdür bu. Bizim hiçbir eski ozanımız böylece, bir insan. değişen. oluşan bir insan olarak ele alınmış değildir. Oratoryonun bestecisi Adnan Saygun da yapıtını. işte bu değişen. oluşan çileli ozan imgesi üzerine kurmuştur. Saygun un müziği, oratoryonun başlarında Yunusun başkaldırıcılığını anlatan bir gerginlik icindedir. sonlara doğru bu gerginliğin yerini ermiş insanın dengesi. erinci alır; bildiğimiz. tanıdığımız ilâhiler ruhumııza sükunet verir, mutluluga kavuşuruz, sanki Yunusla birlikte biz de ereriz. Burada gerçekten yeni olan. çocukluğumuzdan beri bildiğirniz. zaman zaman mınldandığımız bu ilâhilerin. bu ezgilerin. karşımıza ilk kez çağdaş. ileri bir teknikle çıkmıs olmasıdır. Adından da belli («ora^ toryo» sozcüğü üzerinde biraz sonra duracağım). Batılı bir müziktir bu. ama bizimdir de. hiçbir yabancıhk duymuyoruz onu dinlerken, giderek katılıyoruz Vimi melodilere. Bir yandan da çok seslilik etkiliyor bizi. Ozetlemeye kalkarsak, çokseslendirilmiş bir yerli melodiler müziğidir bu. Batılılaşma kendimiz olarak kalma tartışmalarının bir çözümüdür. Gerçekten de. bu tartışmayı, tutarh mantığında bir düzene bağlayan Ziya Gökalp. Batı tekniği ile yerli melodi»nin uyuşturulmasını salık vermiştir. Bir müzik yapıtının temel yapılarını (sentagmasını ve paradigmasım) melodı ile armoni olarak saptarsak, burada • Yunus Emre Oratoryosu» tam bir çagdaş Türk yapıtı olarak ortaya çıkar. Ancak Ziya Gökalp'ın önerisini. kolay bir reçete olarak almamalıdır, bu çok sakıncah bir tutum olur; bütün sorun «yaratıcı» olmaktadır. Yoksa heıhangi bir melodinin orkestrasyonunu yapmak. müzik ögrenimi görmüş herkesin başarabileceği bir iştir. Bu sorun üzerinde ne denli dursak yeridir. «Yunus Emre Oratoryosu»nun başarısı. bu yolun kolay olduğu kanısını uyandırmamahdır. Sonra şunu da ek•leyeyim, yerli melodi ille de gerekli olmadığı gibi. biz onu her zaman tanıyamayi7 da. Bela Bartokun müziğini Macar dinleyiciler tanır gibi olarak dinlermiş, demek ki Bartok onlara. bildikleri bir melodiyi düpedüz vermiyordu. Çünkü kimi müzik yapıtında melodi. saf durumundan tanınmayacak denli uzaklaşır. Unutmayalım ki. birtakım ünlü Batılı müzikçilerin bizden aldıkları melodileri tanıyamıyoruz. Yunus Emre Oratoryosu. 1946 yıhnda ortaya çiKtı. unaan sonra, IBO3 ae NUVH Kodalh'nın, Cahit Külebi'nin uzun bir şiiri üzerine bestelediği Atatürk Oratoryosu'nu dinledik. «Oratoryo» sözcügü İtalyançadır, XVI. yüzyılın ikinci yarısında Roma'da ortaya çıkan. hem kilise ile. hem de tiyatro ile ilg.'li bir müzik türü. Lirik. epik.dramatik çeşitleri var. Kaynagı. «Çile»yi anlatan dinsel şarkılardır. Bizim dilimizde «Çile». Farsça «çihiUden gelir, «kırk» demektir. İnsanın kendi istegi ile kendini birtakım nesnelerden ve eylsmlerden yoksun bırakmasına «çile çekmek» denir. Tasavvufta, tarikata kabul edilmek isteyenlerin katlandıkları kırk günlük eziyetli, sıkıntılı deneme dönemi. Kuran'da da «kırk» sözcügü sık sık geçirmiş. Yunus Emre. Taptuk .Emre'nin kapısında çile çekmişti. Oratoryonun. opera ile yakmhğı vardır, hemen bütün opera bestecileri oratoryolar yazmışlardı. J. S. Bach'tan başka. tanınmıs müzikçiler arasında Schumann, Brahms. Liszt. Dvorjak oratoryo bestelemişlerdir. Bunlann çoğunda İsanın çektiği acılar dile getirilmiş ise de, dinsel olmayan kimi konularda da oratoryo yazılabilir. Yukanda müziğin sentagmatik ve paradigmatik yapılan olarak melodi ile armoniden söz ettim. Melodi (Yunanca; meiodia). müzik eşliğinde söylenen şarkı demektir. biz şimdi «ezgi» diyoruz. Armoni ise. birarada çıkan sesleri uyuşturmak (Latince; harmonia) anlamınadır. XVII. yüzyılda müzik kuramcılan. çok sesli müziğin dayandığı armoni bilimi ile onun temel öğesi olan akordun ilkelerini bulmaya başladılar. Bu bılim. melodik çi/gilerin üst üste gelişini değil. dikey bağlantılan inceler. Yukarıdaki terminlere çevirerek. melodi sen tagmatik yapıyı. armoni ise paradigmatik yapıyı kurar. Ulusal müzigimizin tuttu&u yol budur, bunun dışında kalan müzik. bütün bizdenliğine karşm çagdışı kalmıştır. Onlardan yeni müzikçilerimiz ancak çağdaş müzik tekniği aracılığı ile yararlanabilirler. Yunus Emre. nasıl Cumhuriyet döneminde bulundu ise. yeni müzigimizin temeJleri de bu dönemde atıldı. O bakımdan Yunus Emre ile Yunus Emre Oratoryosu'nun buluşması mutlu bir olaydır. İstanbul Fransız Başkonsolosluğu Fransız Kültür Merkezi İstiklâl Caddesi 8 TAKSİM Fransızcayı öğrenmek istiyorsunuz! O halde tecrübemizden faydalanın istanbul Fransız Kültür Merkezı'nde, lısan dereceniz ne olursa oisun lisan bılgılerinizı yoneltecek ve inkişaf ettirecek uzmanlar bulacaksınız. ihtısas sahibi bütün hocalarımız Fransız uyruklu olup özel durumunuza uygun olan geleneksel veya modern görme işitme (audıo visuel1 yöntemlerı uygulamaktadırlar. Her derece Fransızca Kursları Ceviri Kursları iktisadi ve Ticarî Fransızca Kursları iBu dersler için Fransızcayı iyi bilmek gereklidir). Bu öğretim ancak resmi bir Fransız kuruluşunun teklıf edebileceğı gayet uygun ve elvenşlî şartlarla yapılmaktadır. Koyıtlar: 25 eylülden itibaren 13 ekim 1978 tarihine kadar Saat 10 13 ile 16 19 arası yapılacaktır. Ders soatlerı: 10 20.30 arası Kursların başlangıç tarihi: Pazartesi 16 ekim 1978 tozla bılgi icin Fransız Kültür Merkezi'ne müracaat edılebilir. (Basın: 33280) 13083 DENİZCİLİK BANKASI T.A.O.'DAN Bankamız İhtiyacı Olarak 2915ÇiftNAPAELDÎVEN Alınacaktır Son teklıf verme tanhi 31.10.1978 olup, te'<lifler Karaköy Yeni Yoicu Saıonu Kat 1'de Satınalma Kurulu Btşkanlığına venîecektir. Şartnamesi Bahcekapı İstonbul 27 Mayıs Han Kat 3 İKMAL MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ adresınden temin edilebilir. Dosya No: 1978/1109 (Basın : 25610) 13087 Canavarı Yok Etmeli Oktay AKBAL Evet Hayır EMEK SİNEMASI BAŞSAĞLIĞI «Yolumuz işci Sınrfının Yoludur» belgisiyle faşizme emperyalizme ve tekellere karşı özvenli bir savoşım verirken bir trofik kazasında onları yitirdik. Mahşerin Dölü 2. HAFTA Kirk Douglo» Agostino Belll Simon Word Seonsior: 12 2.15 4.30 645 «.15 Tel: 44 84 39 KONUT İNŞAATI İLANI İSTANBUL S. S. İLK EVİM SOSYAL SİGORTALILAR KONUT YAPI KOOPERATİFİ SOSYAL SİGORTALAR KONUT 1 Istanbul S.S. İlk Evım Sosyal Sigortalılar Konut Ya.pı Kooperatifı adına 37 adet işçi konutunu ihtiva etmek üzere yaptırılacak konut inşaatı kapalı zarf usulüyle ve götürü bedel esaslanna göre eksiltmeye ait teklif şartnamesindeki şartUria eksiltmeye çıkanlmıştır. v*r • i i Ş !n heseftılanan bedeli 11.992.191 lira, 10 kuruştur. Bu bedele, Bksiltmeye ait teklif şartnamesindekl ve i«şaafsözla»xnesi tasarismdaki sartlar . altında konutlann Emlâk Alım Vergileri ile iskân ve işletme ruhsatı harçlan dahildir. 3 Bu işe ait şartnameler ile ihale evrakı, Sosyal Sigortalar Kuruınu Genel Müdürlüğü Yapı İşleri Daire Bşk.lığı ile Sosyal Sigortalar Kurumu îstanbul Emlâk ve İnşaat Bölge Md.lüğunde görülebilir. 4 Eksiltme 26.10.1978 gunü saat 10.30'da Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Emlâk ve İnşaat Müdürlüğünde iş sahipleri tarafından kurulacak ihale komisyonu marifetiyle yapılacak. kesin ihale Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlügunce neticelendirilecektir. Müteahhit inşaat szöleşmesini iş sahibi kurum ve kooperatifle müştereken aktedecek. ödemeler kurum tarafından direkt olarak müteahhide yapılacaktır. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin, a) Müteahhitlik karnesini (B) grubundan işin hesaplanan bedelinin 2/3'ü kadar b) Teknik araçlar bildirisini. c) Sözleşme tasansının 5. maddesinde kayıth teknik elemanlann çalıştırüacağına dair taahhütnamesini (noter tasdikli) d) Sermaye ve kredi olanaklannı açıklayan mali durum bildirisi (bankadan) e) Müracaat tarihinde taahhüdü devam eden işlerini açıklayan bildirisini, f) Müracaat tarihine kadar tam olarak başanlan işler bildirisini. eklemek suretiyle ihale tarihinden (ihale gunü hariç) en az uç gün evveline (23. 10.1978 günü mesai saati sonuna) kadar Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Emlâk ve înşaat Müdürlüğjüne yazılı müracaatta bulunmaları. Yeterlik Belgesi» almalan ve yeterlik belgesini kapalı teklif zarflanna koymalan şarttır. 6 Geçici teminat miktan 373.515.73 TL. olup isteklilerin Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Emlâk ve înşaat Müdürlüğüne yatırarak makbuzunu veya geçici teminat mektubunu kapalı zarfına koymalan şarttır. 7 İsteklilerin kapalı teklif zarfmı makbuz mukabilinde İhale Komisyonu Başkanlığına ihale saatinden en geç bir saat evvel vermelerl şarttır. 8 Kurum, yeterlik belgesi verip vermemekte ve ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. 9 Telgraf ile müracaatlar ve postadaki vaki gecikmeler kabul edilmez. 10 Belediyelerce ilanlardan almacak vergi v« resimler müteahhit firmalara ait olacaktır. Ancak, ihale yapılmadığı takdirde belediyelerce ilanlardan almacak vergi ve resimler kooperatif tarafından ödenecektir. Keyfiyet ilan olunur. (Ilancılık: 7471) 13090 atılık katillerdlr bunlar. Bir yerlerden güç alarak işliyorlar bütün bu cınoyetleri. Hangl yafto, nangi damga, hangl görünüş altında işlenirse Işlensin hepsi aynı yerden, merkezden kaynaklanmaktadır. Amac. Türkiye'yi sürekli alt üst etmek, halkımızı yılgınhğa düşurmek, bizi blrblrlmize düşman etmek, Türk toplumundokl bütün ustu kapanmış, kapanmamış yaroları tırnaklayarak kanatmak, sonunda belki de bir iç savaşa yol açmak, ikinci bir Lübnan yaratmak... Once deniyordu kl, aşırı sağcı ve solcu bir takım milltanlar kendi aralarında kanlı bir hcsaplaşmaya giriştiler. Yetkili kisilerden duydum bunu. «blrbirlerini tonıyorlar, bir kanlı oç alma savasımıdır bu». Böyleleri de var •Ibet... Kendini aşırt militanlığın, yanlış görüşlerin acımosızlığına kaptırmış, insanlıkton çıkmış kimseıer kendileri gibi duşunmeyenlere kıymaktan cekinmiyorlar. Yine de bunlar Türkiye'yl cökertmekle görevli merkezlerin eiinde araç olmaktadırlar. Herşeyden yararlanıyor bu düşmanlar, ırk ayrılıkları, mezhep ayrılıkları, etnik ayrılıklar, duşünce ayrılıkları, bölgesel ayrılıklar. . Amac bölmek, bölmtk, bölmek!... Her bölünmüş parçayı öteki bölünmüş parçalara düşman etmek! Hem de kanına »usamış hunhor, acımasız, insanlıktan çıkmış birer canavar haline getirerek... S Osmanbey SİTE (1950 ) (1958 TOPCU ) Anıları. sovaşımımızo önder olacaktır.. Maklna Mühendlsleri Odası Istanbul Şubesl Mimartar Odası Istanbul Şubesi İnşaat Mühendlsleri Odası Istanbul Şubesi Metalurji Muhendisleri Odası Istanbul Temsilciliğı TÜTED Istanbul Şubesi (Cumhuriyet: Ankara'da Bahcelievlerde gece vakti evHirinde uyumakta olan Türkiye İşci Partili gençlere baskın yapılmış, altı genc en Iğrenç, en insanlık dışı biçimlerde öldürülmuştur. Öldurülen dört gençten biri Yenlşehir hçe Başkanı, blri Bursa Merkez Yonetim Kuruju üyesl... ötekiler de TİP'e yakınlığı olan gencler... Kiminin ağzına kurşun sıkmışlar, kimini de telle boğmuşlar. İklsini d* yanlarına alıp kaçırmışlar, yolda kurşunlarla dellk deşik edlp Esklşehir yolunda bir kenara atmışlor... Buna, fcanovarlık» adı verilebilir ancak... Hlç bir ıhayvan» böylesine bir kıyıma girişemez, hic bir conlı yaratık kendi benzerine bu denli acımasız davranmaz. Savaşlarda düşmanlar bile acımasızlığın bu kadar aşağılık düzeyine Inemezler. Nasıl bir kin, bir nefret, bir çılgınlık halidir bu. Aramızdan böylesine insanlık dışı yaratıkların nasıl, nerden çıktığını anlamak güçtür.. Öyle çok şeyler var kl, dürüst bir yurttaşın anlayamadığı... Tobanca almak, kullonmak özgürlügü bu denli yaygın! Nasıl oluyor? Silah kullanmak izne bağlı değil midir? Başvurursunuz Emniyet'e, incelerler dileğinizi, silah taşımak ya da evde bulundurmak koşullarlyle bu izni ya verirler, ya vermezler, verirlerse Kınkkale tabancası almak için sıraya girer, beklersiniz. Bu denli güc bir İştir yasal yoldcn silah sahibi olmak, ruhsat aimak... 12 Mart dönemlnde tanınmış bir ozanın evinde bir eski tabanca bulundu diye ki o silah subaylığından kalmaydı tutuklanmış, uzun duruşmalardan sonra gereken kefalet yatırılarak özgürlüğe kavuşmuştu. Yine o günlerde evinde bir antika tabanca bulunan bir uzman başhekim gözaltına alınmış, iki üç gün sonra zorlukla yakayı kurtarobilmişti. Böyle ağır bir suçtur tabanca taşımak ya da evinde tabanca bulundurmak... Bir takım merkezler, yerler, kişiler var kuşkulan ceken. Hemen uzun zamandır ceken... Bunlar yazıları, bildirileri, sözleriyle Türk toplumunu kanştırmak, bu dikto yönetimi kurmak ardında koşanlardır. Herkes tamyor, biiiyor böylelerini... Ecevit Hükümeti ne zaman bunların ustüne yurüyecek? Anayasa Mahkemesi ne zaman Anoyasa'ya aykırı işlerin, davranışların hesabını soracak? Anayasa düzenini yıkmak, yerine faşizme pek benzeyen bir zorbalık rejimi kurmaya heveslenenler ne zaman kamuoyunun gözleri önüne çırılçıplak teşhir edil«cek? Sorulan, izlenen, beklenen hep bu... Son günlerde zorbalık, vahşet olaylarının, toplu cinayetler haline gelmesi üzerine «devlet» kendini duyurmaya başladı. Cumhurlyet rejimini, Atatürk'ün kurduğu «devlet»i yıkıp, cağdışı, foşist bir devlet yapısı kurmaya yönelik eylemler; bu eylemleri kimi zaman gizn. kimi zaman apaçık biçimde sürdürenler aylarco süren bir izlenmeden sonra, tutuklanmaya, adalet önüne götürülmeye başlanmıştır. Zorbalığı her gücün üstunde sayanlar, Cumhuriyet yasalarının, Atatürk devletinin bağlı olduğu temel ilketerin ezici etkisini duyacaklardır artık... Türk utusu her türlü zorbalığa, her türlü kanlı •yl«me, her türlü yasa dışı davranışlara karşıdır. Ulus yararına gercekleştlrllmesi istenen devrimler ancak halkın oyuyla, Anayasol düzen içinde yapılacaktır. İzlenecek değlımez, sağlıklı tttk yol budur. ACI BlR KAYIP Ahmet Bican Uzuncorşıhnın ve merhume M. Emine Urunçarşılının oğulları Nevzat Uzuncarşılmın biricik eşı. Prof. merhum I. Hakkı Uzunçorşılının ve merhume Safiye Uzunçarşılının yeğeni Senih ve Aydın Uzunçorşılının sevgiii ağabeyleri, merhume Saniye Barcın ve merhum Şaban Barcm'ın damatları. Ülkü ve Ayten Uzunçarşılının knyınbiroderi. Ufuk. Ayda Uzunçarşılının amcosı, Ergün ve Oktay Uzunçarşılının amca cocukları, Borcın, Kuleli ve Evrenosoğlu ailelerinın akrobası; Emekli Sayıştay Uzman Denetcisi; Geleceğin Dünyası «Future World 2002» Peter Fonda, Yul Brynner Kurgu Billm dalında bir • Amerikan fîlm şaheseri yalnız Osmanbey SİTE SmemasLnda Tel: 47 69 47 (Hangi Ajans: 20) 13049 Ismail SELÇUK UZUNCARŞILI 12.10.1978 gunü hakVın rahmetine kovuşmuştur. Cenazesi 13.10.1978 günü öğle namazında Kadıköy Osmonoğa Camiinden, Karacaahmet'tekı aile kabristanına defnedilecektir.. ; U2UNCARŞIU AİLESİ (Cumhuriyet: 13108) TEŞEKKÜR Kızımız ZEYNEP'in doğumunda yakın ilgnerim gördüğümüz. Cerrahpaşa Hastanesl Kadın Doğum Kliniği Profesörlerinden, Sayın Doktor; Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Başkanlığından Akademimiz Yüksek Mimarlık Bölümunön Yapı Kürsüsüne: 3. Bina Bilgisi Kürsüsüne: 2 ve Rölöve Restorasyon Kürsüsüne: 2 Doktora öğrencisi alınacaktır. Başvurmak isteyenlerin Akademimiz Yüksek Mlmorlık Bölümü mezunu olmaları, bir başka Yüksek öğrenim kurumundan mezun olanların ise gördükleri öğrenimin Doktoro Yapacok düzeyde ve yapacakları Doktora konusu ile ilgili olma?ı gerekmektedir. Doktora adaylorının 31 Eklm 1978 Salı günü saat 17.30'a kadar bir dilekçe ile Akademi Başkanlığına müracaatları ve 7 Kasım 1978 Salı günu saat 10.00'do yapılacak yabancı dil sınavında hazır bulunmaları duyurulur. (Basın: 25601) 13086 Prof. Dr. Turgay ATASÜ Uzmon UMUR MİCO, nulden ' Dr ERDEM ALTAY, Dr. TARIK ALTINOK, Dr. COLGAR, Dr. VAHİT RAMADAN, Hemşire GÜLER Ebe SELMA TOPCUOĞLU ve tüm personeline goteşekkür eden2.. ZÜMRAL ve CEN6İZ HOROZAL (Cumhuriyet: 13111) ADALET BAKANLIĞINDAN MÜNHAL NOTERLİK 1977 yılı gayrisafl geliri 556.359 lira 48 kuruş olan ikinci Sınıf Yerköy Noterliği münhaldir. 1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 22 ve muteakip maddelerl gereğinc» İkinci veya Ücüncü Sınıf Noterlerden, bu noterllğe atanmaya istekli olanların Ilân tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımızo veyo bulundukları yer Cumhuriyet Savcılıklarına boşvurmalan lazımdif. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler, başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazaro alınmaz. liân olunur. Îstanbul Hukuk Fakültesi Dekanlığmdan 657 Sayılı Devlet Memurları yasasına bağlı ve aşağıda gösterilen açık kadrolara atama yapılacaktır. Sınav ve mülakat 26. Ekim. 1978 Perşembe günü saat 10/da Fakültemız Merkez Binasında yapılacaktır. İsteklilerin Fakülte Sekreterliğinden alacakları <is isteme Formu»nu doldurup 23. Ekim. 1978 Pazartesi gunü calışma saati sonuna kadar Dekanlığımıza vermeleri duyurulur. Sınıf ı Ünvanı Derecesi Adedl Daktilo 12 Büro Memuru 14 Kütüphane Memuru 11 BAŞSAĞLIĞI Emekli Sayıştay Uzman denetcisi' Selçuk Uzunçarşıh'yı yitirdik. Kederli aılesinin ve meslek mensuplarımızın acısını paylaşır, başsağlığı dileriz. Sayıştay Denetcileri Dsrneğl KAYIP Eme'<li suboy kimlik kartımı kaybettim, hükümsüzdür. u ull Mİ Kll ir.PINAR KAYIP Sivas Hafik Kazosmdan aldığım Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Murtaza Alf ÖZKAYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle