25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Kl Mahkemesl de bu yolda fcarar vermiştır • Ş,mdı emekh olan kardesım Fohrı ^mru boyunca Sa/ıştay'da denetcı ve uzman denetCi olarak gorev yapmıştır. Eşı aynı daıredekı gorevını bugun de surduruyor Sayıştayı, Ankara' dakı Mechs rnemurluğu gunlerımden berı cok yakından ızlemışımdır Bunun nedenı, bu yuksek kurumun, devlet harcamalarının v© mailarının yasal bır bekcısı, bır koruyucusu mtelığmı taşımasıdır Sayıştay'm namusiu ve yureklı denetımı devletırnızı, ıcranın bırcok savurganlıklorından kurtarmıştır Eğer yenı hukumetın progra mındakı, «Sayıştay denetimirve etkinlik kazandırma» tumcesımn anlamı, bu kurumun denetım ve yorgı suzgecının yasa değışıklıklerıyie guclendırılmesı ıse bundan, Turk ulusunun uyesı olan herkesın kıvanc duyması ve bovle bır gırısımınden oturu yenı hukumete teşekkur etmesı gerekır. 9 İlgının bır nedenı daha var Sayıştay Başkanlığı secımı ıcın adaylığını koyan Türkıye ve Amerıka'da oğrenım gorerek ekonomı ve ıdare konularında avrı ayrı ıkı doktora yapmış, eskı malıye müfettıslermden Dr Mustafa Yuluğ adında bır zatın 1977 yılında basılrmş kucuk bır broşurunun elıme gecmesıdır Bu zatı hıc gormedım ve tanımam Ama programını beğendım Şoyle dıyor• Kamu kesimimizde genis kaynak savurganlığı (israfı) vardır Bir araştırmaya gore kamu kesimi, kullandığı kaynakların % 40'ını heder etmektedir. Bu savurqan!ığın ortadan kaldırılması ile cok buyuk değerler ulus refahına eklenebılir. • Gunumuzdekl yasal malı denetim, sozkonusu savurganlığın giderılmesinde yeterli bır etken degildir • Bircok gelismiş ulke, Parlamento adına denetim yapan kuruluslarını, devlet faaliyetlerinı program, orgut yontem ve genellikle verimlilik acısından da değeriendirebılecek bicimde geliştirmişler, başka deyimls, malı denetimın, etkinlik kıstasları ile tamamlanmasını sağlamışlardır. • Turk Soyıştoy'ı da, komu kuruluşlorının kaynakları heder edip etmediklerini bilimsel yaklasımlarla gozeterek TBMM'ne bu bakımdan bilgi sunobümelidir. Sayın adayın on maddelik programından ozetleyerek yukarıya aktardığım bırkac maddesı bıle bu kurumun başına secıl'P ulke yararına ış gorecek kışılenn ne gıbı yeterlıklere sahıp olması ve Sayıştav denetımıne nasıl bır etkın'ık kazandırılması gerektığmı acıkca sergılemektedır. • •• Her şey gibı devlet çarklcırı da eskir ve zaman zaman yenılenmeye geriksinm» duyar Butun sorun, bu yenilenmeyi başarabilecek kişllerin isbasına gelebilmesındedır. CUMHURtYET 29 OCAK 1978 ya değınmek ıstıyorum Ancak daho once belırteyım kı. program TBMM'ınde okunduğu. devletın kamusal yayın organı olan Resmî Gazete'nın 18 ocok 1^78 gun ve 16173 sayıh nushasında yayımlandığı halde, AP'nın Genel Başkan ve sözculen, guvenoyu alan bu hükümetın meşru olmadığı yolunda bır takım boş soz ve bıldırılerle ulke ıçındekı aldatmaca ve kışkırtmalorını hâlâ surdurmektedırler. Bugün memleketımızde yasallığa (meşruluğa), ulke çıkarlarına ve sıyasal ahlâka aykırı bır durum varsa. bunu yenı hukumette değıl, AP'nın şımdıkı tutum ve davranışında aromak gerekır. Hele ıktıdardan düşürulen AP lıderının gecen hafta «İşte hukumet oldular. Anarşjye son verseler ya...» derken televızyon ekranında kın ve sevınc karışımıyla parlayan gozlerıni gorunce, Turkıyemızı 12 Mart donemı müstesna olmok uzere son on ıkı yılda yoneten AP'nın, boyle bır zatın arkasındon yuruduğunu duşunerek buyuk bır uzuntu duymamak olanaksızdı. Vatonını ve halkını seven bır eskı Başbakana şoyle demek duşerdı «Biz, sizln programınızdakl siyasa) ve ekonomlk hlç bir ilke ve oneriyl benimsemiyoruz. Bunları her zaman eleştireceğiz. Ama anarşi ile mucadelede yeni hukumete elden geldiğince yardımcı olacağız. Cünku, hangl goruşte olursak ololım, can guvenllğl sorunu hepimizl çok yakındon ilgilendiren ivedi ve onemll bir memleket sorunudur.» Bunu demıyorlar, dıyemıyorlar. Barı sussalor ya1... O da yok. Halkı dolaylı yoldan onorştye kışkırtma nıtelığınde konuşmalar, bildırıler, gulumseme ve mımıkler sürup gıdıyor sadece1 Pekıy, yeni hukumetın programı uzennde hıc mi dıyeceklerı yoktu bunların. tyuvarlok soz ve vaadlerle dolu bır program» demekten başka? Demek kı soyleyecek şeylerı yok. Bunun olması ıcın once programı lyıce okumok, dıdık dıdık etmek, gereken yerlerın altını cızmek lâzım Oysa her Tanrının gunu «Koltuk ikramıyle kurulan hukumet...» dıye yırtınmaktan vakıt mı kalıyor bu dedıklenmı yopmağa''... Daha tlk satırına tAtaturk» ıle başlayan hukumet programında, ondon hic söz edılmedığını hem de parlamento kürsusunde ılerı suren AP'lı eskı bır bakanın bu programı hıc okumadığı böylece halkın gozlerı onunde sergılenmedı mı? Y enı hukumetın programında Sayıştay'dan sadece ıkı satırla soz edılmış Yazıda bu konu OLAYLAR VE GÖRÜŞLER SAYIŞTAY Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU sunulmasondan ve «torım kesimine katıiacak bu toprakların... En kısa surede dağıtımnndan soz edılmesı bır celışkı değıl mıdır9 Orman nıteliğini yitirmiş orman alanlarında ağaclandırma yapılıp yine orman yetiştirmek ulkenın geleceği içın daha yararh olmaz mı? • Progrcmda «Kırolan adaletli duzeylerde tutucu etkin onlemler alınacağı» pek haklı olarak belırtılırken. orneğın bır katınaa veya bır bolumünde kendısının oturduğu ıkı katlı evının obur katının kırasıyla gecmen dar gelırlı mulk sahıplerının duşunulmemesı bır eksıklık oluşturmuyor mu" • Programda harfı harfıne «Kamu harcamalarında her duzeyde savurganlığı gidericl onlemler alınacak ve kamu harcamalarının denetiminde Sayıstaya daha çok etkinlik kazondırılacaktır» denılıyor Aşağıda goruleceğı gıbı. Sayıştayın ozel bır yasası var, ışlemlerını ona gore yurutur Sozu edılen bu tetkinlik» nasıl kazandırılacaktır'' Eğer yasa değlşıklıgı yapılacaksa bu nokta yok eğer Sayıstaya dinamık başkan ve uyeler secılecekse bu nokta belırtıl9 melı değıl mıydı Bu kadar kopya yeter1... nunia bır başkan uc ıkıncı başkan ve sekız uyeden oluşan bır Sayıştay kurulmuş, başkan ve uyelerın TBMM Genel Kurulunca gızlı oy ve salt cogunlukla bu Meclısm dışından secıleceklerı, Meclıs coğunluğunun onayı olmodıkca gorevden çıkarılamıyacakları belırtılmış ve bu kurumun gorevının, «Devletin gelir ve harcamalarını Buyuk Millet Meciısı adına denetleme» olduğu belırtılmıştır (TBMM Kavanın Mecmuası Cılt II s 140) Cumburıyetımızın 20 nısan 1924 tarıh ve 491 sayılı ılk buyuk Anayasasının (Teşkılâtı Esasıye Kanununun) 100 maddesınde «Büyuk Millet Mecllsine bağlı ve devletin gelir ve harcamalarını ozel yasası uyarınca denetlemekle gorevll bir Sayıştay kurulmuştur» denılerek, yukarıda sozunu ettığım 374 ve 1249 sayılı yasalara yollama yapı'mıştır Cumhurıyetın ılânındon sonrakı onbır yıl suresınce hep sozunu ettığım yasaların uygulanmasıyla yetımlmış ve ancak 16 hazıran 1934 gun ve 2514 sayılı 87 maddelik yasa ıle Sayıştay, cok genış bıcımde duzenlenmıştır Bu duzenlemede Sayıştayın, bır yanda TBMM adına denetleme ve yargılama gorevı, yanl yargısal erk, ote yanda devlet harcamalarının yapıimasından oncekı ıdarı mîelıkte vıze gorevı ayrıntılı kurallara bağlanmıştır. (TBMM Kavanın Mecmuası Cılt 13, s. 830). Gunümuzde yürürlukte olan Sayıştay yasası, 21/2/1967 gun ve 832 savılı 108 maddelık yasa olup bu yasa eskısıne oranla daha bılımsel bır yontemle hazırlanmıştır. (TBMM Kanunlar Dergısı Cılt 50 s 225) Bu yasa 1961 tarıhlı Anayasamızın «Sayıştay genel ve katma bütçeli dairelerin bütun gelir ve gıderlerl ile mallarını Turkıye Buyuk Millet Meclisi adına cienetlemek, sorumluların hesap ve işlemlerinl kesin hukme bağlamak ve kanunlarla verilen denetleme ve hukme bağlama işlerini yapmakla gorevlıdir» dıyen 127 maddesıne dayanmaktadır Gerek bu madde, gerek az once sozunu ettığım 832 sayılı yasanın ılgılı kuralları, Sayıştayın sadece yonetsel bır denetleme katı değı! bır yargı organı olduğunu acıkca belırtıyor. Çıkan bır anlaşmazlık uzerıne Anayasa Kırmızı ve Lacivert... er rengın kendine ozgu etkisl vardır Kıtmar masasını oyııpcu'arın sinirlerini dengelesin diye neftr yaparlar Hostohane odaları cogunlukla acık mavidir, ferahîık olusturur. Yatok odasını pembeye boyarlar, bir halk deyışiyle uyumlu: Pembe, gonlum sende . H Garson beyaz giysi ıçindedir temizlik duygusu yaratmak ıçın. Peki lacivertin vurgusu nedir? Piyasa romanlarında guzel kızlar lacivert gozlu olurlar. Ama piyasa romanlarında değıl de politika piyasasında lacivertin anlamı baskadır. Bır lacivert giysi, koltuk cağrışımına sürukler insanı... Soylenenlere bakılırsa bugunlerde baskentte lacivertlerinı giyıp telefon başında «tayakkuz halıne» gecenler pek cokmus İnsan lacivert giysılerini gıydi mi, ya cenaze torenine katılır, ya iktidar kervanına . Yeni hukumet yeni atomalar demek olduğuna gore dedikodusu da gırla: Duydun mu senınkini nereye getirmişler? Duydum ve yuh cektlm. Neden? Tanır mısın onu yakından' Hayır. Bak, anlatayım... CHP'nin olusturduğu yonetimlerin tallhslzllğl büyüktur Çunku bu kesımde yanı aydın kesımınde kımse kimseyl begenmez. MC ıktidarı rende gormemiş komandoyu genel mudur, tornadan gecmemiş akıncıyı sube muduru yaptı mı, kimsenın gıkı cıkmaz. CHP'lıler ıse şu aaam kıtlıgında adam bulmak İcin ne denli çabolosalar bosunadır, kirrseyı kımseye begendiremezier. Ama ne clursa olsun. Yeni yonetimin Turkiye'yi bir süre goturmesi doğal gorunuyor. IMF'den dovizleri koparıp ic guvenlıği sagladı mı, Ecevit yolunu acacaktır. Buna karşılık MC kesımlnde yıkıntı surmekte .. Depremin etkilerl henuz geçmedi. Adamlar Hazineden yiyip icmeye, devletin arabasına binip keyif catmaya a\ışmıştar. Şimdi nobet degısimı zor gelıyor, ağızlarını bıcak acmıyor. MC mi'hclefetinın soyleyebileceği birşey de yok ki. . 27 yıllık CHP iktidarı 14 mayıs 1950'den scnra ne dese boşunaydı. Stmdi de 27 yıilık bir iktidar doneml geride kaldı. Bu 27 yıllık yonetimin kaşarlanmıs politikacıları disle soyulmuş hıyara donduler. Ne soyleseler, bır kulaktan giriyor, oteki kulaktan cıkıyor Sagdan gelen muhalefetin mayalanıp tutması icin zaman gerekli. Ya Turkiye cok kısa surede MC yonetiminden daha beter durumlara dusecek, ya da uzun sure muhalefetin kursunları Ecevit yonetimıne işliyemiyecek. Cok kısa surede Ecevit hukumetinln yeterslzliğinl ispatlamak icin muhalefetın elinde bir tek geçerli siıoh var: Sıddet silahı... Sayıştay !p Uçları Mademkı okumağa vakıtlerı yok onlara birkaç ıpucu veya ortaokulda kullandığımız deyımle azıcık kopya vereyım• Bır yennde, pek haklı olarak lAğaçlondırma ve erozyonla mucadele hızlandırılacaktır» denılen programın aynı sayfadokı başka bir yennde «Orman nitellğlnl yltlrmlş alanların ormon reilmi dışına çıkarılarok köylülerln yararına Holkımızın büyuk coğunluğu, Yargıtoyın en yuksek adliye mahkemesi, Danıştay'ın ıse en yuksek idare mahkemesl olduğunu bilır oma, Sayıştay'ın yuksek bır hesap mahkemesl olduğunu bılmez Bu «yargısal» nitelığı dolayısiyle eskıden Sayıstaya «Dıvanı Muhasebat» denılırdı Bu kurumun vereceğı kararlar, tıpkı mahkeme kararları gıbı, «ılâm» (yargısal karar) nıtehğindedır. Nıtekım 15 mayıs 1928 gun ve 1249 sayılı eskı bır yasanın boşlığı: «Divanı Muhasebat ilamlarının İcrasına Dair Kanun» başlığını taşımaktadır ve bu yasanın bırıncı maddesınde bugunku dılle «Sayıştayın keslnleşmiş kararlarına dayanan borçlar, icra yasası uyarınca tahsll olunur» denılmektedır. (TBMM Kavanın Mecmuası Cılt VI s 182). Türkıye'de Cumhurıyetın kuruluşundan önce cıkarılan ılk Sayıştay Yasası, 24 ekım 1923 gun ve 374 sayılı dort maddelik yasa olup. bu • Boylece sağ muhalefetin planı kendillğinden bellrglnleşlyor: Bombo atmak, adam oldurmek, ortalığı birbırine katmak, sabotajlar duzenlemek, okulları allakbullak etmek, yangınlar cıkarmak. sokakları kan göllerine cevirmek, her gun teror eylemlerlnl tırmandırmak, bir ic savaş ortamı yaratmak... Ve sonra konuşmak: İste Ecevit yonetıml... Kısa suredeki iktidar muhalefet savaşımı bu alana doğru çılgınco Itilmiştir. Başkentln simdi ikf rengi var: Kırmızı ve lacivert. Kırmızı kan rengldir, faşlstlerln umududur. Lacivert resmi giysinin rengidlr, koltuk duşkununün umududur. Şimdilik bu Iki umut arasında, umudumuz Ecevit... Bakan OJabilmek... OKTAY AKBAL Evet Hayır EDEBİYAT SOHBETLERİ Rauf MUTLUAY okon olmok... Pek çoklor.n.n dusudur bu. Bir kac y.l onc. herkesin bakon olabileceğinl yazmtşUm. İktidardaki klşilerin de 's.rodan' yurttaşlar olduğunu h C bır ustun nitelikler. bulunmadığm. soylemiştim. Oysa Mr ulkenin bunalımlı gunlerınde doha ustun nitelikler aranmal. bakanlarda, diye eklemlstlm. Bu yuzden soruşturma ocıldı. Hatta dava bile başlatıldı, ama Ilk duruşmada aklandım. Herkesin bakan olabilmesı nıye suç olacaktı? Hem bir bakanda herkesten blraz daha ustün y«. tenek aramak fcötü bir sey miydi? Bakan?... Nedir bakan? Nedir bakan olmak? Steııdhal'e bakarsanız 'Bır bakan gunde dort yuz evrak ımzolayan ve zıyafetler veren bır kışı d!r. O evrokları hazırlayıp onune getirenler başkaları, uzmanlar, görevlller, bir takım işleri iyı bilenler. Batı'da 'Bokan Olabilir' diye bir soz vardır. Falanca 'bakon olabillr" bir kişldir, yetenekleri, bilgisi, gorgusu, kisıliği 'bakan olmaya' uygundur. Turkiye'de bu 'bakan olabilir' tanımı uygulanan bir soz değildı Akla, hoyale gelmeyen. en ufak sorumluluk vermekten cekmeceğiniz kimselerı bakan' koltuklarında görduk. Makam koltuklarına oturup. zillere bastılar, konuk ağırladılar, bağırıp cagırdılar. kırmızı plakalı orabalara bindiier, Meclıs kursulerinde konuştular, demecler verdiler. Ster.dhal'ın dediklerinı de yaptılar, evraklar imzalamak ve ziyafetler vermek .. Bakan olobilir kisi saydıgım oyleleri var ki bfr turlu bckon olaTiadı Ote yandan yukarda da dediğim glbi bakanlığa yakıştıramadığım pek çokları bakan oldu. Doğu ulkelerinde bu ışın apayrı kurallorı var. Ne dermiş Prof. Schroaris 'Sızm uikeniz olumsuz ayrım ulkesidfr' Yanl iv'ler, yetenekliler kolburda elenlr, nerde yeteneksiz, nerde kotu varsa onlar kalır ortadal... Demokrasinln en kotu yjnı, hele geri kalmış ulkelerdeki sozde demokrasinin olumsuz yom, bııdur işte. lyilerle kotuler. yetenektilerle yeteneksizler savasırrında hep iyllerin, yeteneklilerin oltta kölması . Ne zaman bır toplum kultur duzeyinde, ojırenım a'anmda ortalamo bir duzey tutturur, ancak o zcmcn politika sahnesindeki kotuler, yeteneksizler, zararlılar yıkılıp girier tcevit Kcbinesinde otuz bes bakan var. Demirel'in yirmı doktız bokom varmıs, Ecevit'in otuz beşl Ne olacak cltı bakan daha coksa? Ne çıkar bundon? İş, yurt ve ulus sorunlarının cozumlenmesinde... Alın yanyana koyun BıTİnci ve İkinci MC Kabinelerindeki kisilerle Ecevit Kabinesindeki kişileri Bir İrfan Ozaydınlı, bir Necdet Ugur, bır Kenan Bulutoğlu, bir Alev Coşkun, bir Taner Kıslcılı, bir Okçun, bir Hasan Işık vb. 'bakan olabilir' niteiıktedırler. Bakan olsclor da olmosolar da parlamentoöa, kamuoyur.da bir etkilerı, bir oğıriıkları vardır. Ben ıclerınden birı en genclerinden biri. daho öğrencilik yıllarından tanıdığım, Doç. Dr. Alev Coşkun uzerinde durmok ıstıyorum Coşkun, CHP içinde yetişen aydın genclerımizdendır. 1960 oncesınde CHP Gençlik Kolları uyesl, başkanı olarok her devrimcı eylemde etkisini duyururdu. Basınla, ynzorlorlo yakın ıliskileri bulunan bir gencti. Daho o yaştan belliydı politiko alanındo bır geleceği olduÇL! Amo o bıiım alanında da kendini gosterdi. Bır sure politikGnın dısında kalacak glbiydi. Olmadı, Iki donemdir milletvekıli olarak, şımdi de Turizm ve Tanıtma Bakanı olcrck onda bır sorumluluk yuklendi. Dcha emnıyet sube mudurlugu gunlerinden adını duydugum, degsnne ınondıgım bîr baskası da, Necdet Uğur'dur. Bır haftalık dergide, Emniyet şube mudurleriyle yapılon bır dızi konusmada, Uğur, Sait Faik'ten benden soz edıyordu 1955'lerde. Bır emniyetcinin edebiyata bu denli vakın olmcsı saşırttı ve sevindirdi. Sonra yuksek yonetim gcrevlerınde bulundu, sonunda da politikaya girdi. Cumhurbaşkanımızın gecen mayıstaki Finlandiya gezısinde beraberdık. Helsinki'de sanata onem veren sayılı a.kadaşlardan birıydi Zaten kulture, sanata, edebiyata kim acıksa, kim sevgi doluysa, eğltlmle, külturie, sanatla, basınla ilgıli konularda basarı kazanır. Ecevit'in Turkiye tarıhinın en seckin basbakanlorından biri olmasında. sa ıatcı kisiliğinin, edebiyatcılığının; kulturu yaşammın on »erınde tutan kısilıgının, payı yok mudur? CHP'Iİ bakanlar her zaman bunalımlı donemlerden »)nra ış başına gelırler. Bu yuzden işleri başlorından aşkındır! Oncekl donemin kotu, yanlıs, cirkin işlerini duzeltmekle, ortalığı temızlemekle zamanları geçer. Bu yuzden de zaman yitirirler. Ayrıca bir bunalım donemlnden cıkmanın verdiğl rahatlamayla. ozlemle, coskuyla yurdun her bir yanından sayısız yurttaş koşor dert dokmeye, hok aramaya, su ya da bu işl icin bosvurmaya... Bu da gorevleriyle gereği gibl ilgilenmelerinl gücleştirir. Bir de şu var: Yeni bakonların birdenbire pek cok dostu, arkadaşı, akrobası cıkar' La Bruyere da demiş ya? "Yenl bakanların bir gece lcinde bir suru akrabası, dostu doğar.' 8akan olmak guctur. buyuk sorumlulukla yuklu bir gorevdlr bu. Yuzlercesi gecer gider, unutulur. ancak yararlı, durust iş yapanların adlorı kalır, kuşaklar boyu saygıyla anılır. Yeni bakanlara gorevlerlnde başarılar dileyerek... e Vefa Yalnız Semt Adı mı? izım ıcın once oyleydı Unıversıte genclıklerını Yuksek Oğretmen Okulunda geclrenler, koşe koşe, taş taş hatırlarlor Şehzadebaşı'nı. llkın Sınan yaplsı guzel camiini Şalr babasımn, «Şehzâdeler guzidesi Sultan Mehmed'im» dıye olumune ta rıh duşurduğu. Hurrem'le Kanunı'nın en sevgılı oğullarının yirmı ıkı yaş genclık guzellığıne denk duşen gorkemlı yapıyı Ya nında turbesı. medresesı, ımâretıyle 1544'den bu yana bır semte ad olan kucuk kulllye. Suleymanıyenın alımlı bır başlangıcıdır Ve bız koşe başmdakl sebı lı doner donmez, camı avlusunun duvarına koşut gıden yolla. kapısı aksamları erkence kılıtlenen o sevgılı okula doluşurduk. Sonradan okudum Kemal Tahır genc lığının bır ceşıt ozyaşam oykusu nu «Hur Şehrin İnsanlarımda an latılonlarla bır ılışkısı yok bızım genclığımızın. lyıce dar oğrencılık haklarıyla, sınırları kısılmış savaş yılları yoksunlukları ıcmdeydık (Karartma gecelerı, ekmek karnelerı, yuz gramına on uc kuruş odedığımız fındık uzum karmaları. duya duya alışarak faılâtun veznınde can calan ıkı kuruluşluk oğrencı tramvaylan ne kadar gerıde kalmış.) B Kitaplarda Ölmek Adı, soyadı Açılır parantez Dogdugu yıl, cızgı, olduğü yıl, bıtti Kapanır porantez. O şımdı kıtaplarda bır ısim, bır soyodı Bır parantez ıcmde doğum, olum yılları. Ya sayfa altında, ya da az ılerde Eserlerı. ne zaman basıldıklorı Kısa, uzun bır lıste. Kıtap adları Can cekışen kuşlar gıbı elınızde. Parantezin Içındeki çizgi Ne varsa orda Umidi, korkusu, gozyaşı, sevinc! Ne varsa orda. kı Ahmet Cemıl tavrında görmuş, yalnız yargısının îersıne yuruduğunu gostermek ıstemışım. Bır buyuk aşkın aydmlığıyta gırdıgı evlılık yuvasından iyıleşmez ruh hastalığıyla bır yere kapatılmış eşının yokluğuyla. nasıl kınk umutlarla gerı donduğune dıkkat etmıştım. Yıllarca bu gızı sa\lıyarak ve gorevıne bağlı kalaraK yalnızlıga razı olduğu, o donemin urunlerınden belliydı «Ne ka dar istıyorum, akşamlayın, ezanda / Eski bir evde olmak, orda, Eyupsultan'da / Bır yanda olmuş lerim, bır yanda kalanlarım. /... Bir tabutun icinde sır vermeden gıdenler / Orda, beyaz taşlarla yıllardır benı bekler / Benim de gozlerime yakın olsun toprağım.» (1942) HİKMET ÇETİNKAYA Turkıye Yazarlar Sendıkası'nın Ankora Sanatsoverler Darneğı (Tuna Cnd 1/D, Yenışehır) lokalinde duzenledığı Kıtap Fuarında yarın saat 14 18 arası kıtaplarını ımzalıyacaktır. Şeyh Vefa turbesı. unlu bozacı sı, onca yıl uğraşarak Sabanattın Batur'un şımdı o kadar guzelleştırdığı Atıf Efendı Kutuphanesı. Kırazlı Mescıt gıbı ılgınc adlar taşıyan eskı ahşap Istanbul'un dolaşık sokaklarıyla .. değışık bır yerı vardır o semtın anılarımızda. Ama ben nerden geı'edım bu kadar oğrencılık yıllar.na doğru. Behcet Necatıgıl'ın bır ya zısı yuzunden (kı o da bızden buyuk bır Yuksek OğretmenIıdır: elbette bılecek Ve<a'yı). Once yukardakı şııre bakalım. Samrım «Edebiyatımızda İsimler Sozluğusnun emek araştırması sırasında duymuştur o büyuk huznu Necatıgıl; tanhler tutuyor. Bınlercesı arasından yuzlercesını secerek omurlerını, eserlennı an dığı ne kadar cok bılgısı olursa olsun o konuda sanatlarının ve yaşamlarınm kısacık yomm ozetlerını sunmakla yetmdığı o buyuk calışmada. her olmuş le bıraz yasa gomulmüş, her yaz gıylo bıroz özdesleşmış gıbıdır (Sonraları ben de yaşodım bunu, bır hesaplaşmanın zorunluğu ıcın de, ınsanlara hep gecmışte kalmış cansız nesneler gıbı baktım bır sure). Gunluk ders gorevlerı ıcmde de kımbılır kac kışıyı her gun doğurtuyor, kısaca yaşatıp bellı bır tanhte oldurup duru/orum, herhangı bır uzuntu duymadan «Elele»nın ocak sayısında «Bar baros Meydanınnı anlatıyor Necatıgıl «Beşiktaş'ta Barbaros Meydanı / Sağı anıt, solu turbe / Ortası kare şeklinde / Parkıdır yoksulların / Bilhassa yaz ayları» dızelerıyle başladığı yazısmın ılk cümlelerinden biri şoyle «Om rümün onda sekizl Beşiktaş'ta gecti, bugün de Besiktas'tayım > Isterdım okumanızı; sonu da şoy 1e bağlanıyor: «Guzeldir alıstığımız yerierde olmak! Sevgilerimiz, umutlarımız, mutluluk, yada mutsuzluklarımız oralara bağ lıdır. Hepsi de guzeldir; çunku Ikıncı kez, gene bır 29 ocak saygısıyla, kendı dıleğını yansıtan bır sozun başlığıyla anmısım O şimdi kitaplarda Zıya Osman Saba'yı (CumhurıBir cizgilik yerde hopis. yet, 1 şubat 1976) «Guzel şeyler Halâ mı yaşıyor, korunamaz kl, yazmaya calıstım» dıyordu; «İnOidurebilirsiniz. sanların akiında kalabilecek hic olmazsa birkaç mısra Behcet NECATIGIL (Varlık 447, 1 Şubat 1957 bır şeyler yazmak istedım. InsanArada. 1958 lar unutmayınca guzel oluyor .» Sevgılerde, 1375) «Allah, dunyadan bır karış toprak / Kavgasız, gurultusuz ustunde / Mesut olunacak» dıleğınhepsınde, gecen zamanın varsa doygun ic zenginliğinden, ermış dekı Saba'yt. belkı bazıları gerekirlerinden bile arıttığı, bizı blz llk ahlökiyle erdem kişiliginden» kenden fazla kanaat sahıbı, geeden değerlerıyle ayakta bir can soz actıkları kışı; anılarda lıep reğınden cok yavaş ve cekımser lılık var Ben yıne ara sıra Barba tertemız, aydınlık, sıcak ızlenmınsan savasımlarının gereğınden ros Meydam'nda dolasıyor, şıir ler bırakmış bır yaşam ozetı Ben cok uzağında gorebılırlerdı. Ne lerimın çoğunu gece saatlerinde, hıc tanımamıştık kendısını; ama var kı, dunyanın neresınde olurkış aylarında bile oralorda yazı bu saygımı azaltmaz doğallıkla sa olsun, ınsanlığın sonsuz ozleyorum. 'Vefa'nın sadece İstan Ardından bıraktıklarında bıraz mı de buydu; bugun de bu. bul'da bır semt adı olmadığını bı kendımızı bulabıleceğımız, şıırını Gecen yıl. bır eleştırı, kınayış lıyor'; Barbaros Meydam'nda, poyloşabıleceğımız surece. tutumuyla yaklaşmısım aynı benzerim orta hallilerın, halkın konuya: «İki İstanbul Şairi» arasında kendimı havamda ve ilkın on yıl once eğılmış bu ko (Cumhurıyet, 30 ocak 1977). rahat hissediyorum.» nuya, Varlık ın ozel sayısı ıcın Doğup olduğu kentın dışıuzunco bır yazı hazırlamışım ,1 Hem Sehzadebaşı'h Ve'a lı na cıkmamış bu dar apılı sanatşubat 1967) «Siyah ve Mavisi Zı sayılırız: hem bugun 29 ocak. cıyı, özellıklermı kendısıne benya Osman Saba'nın». Butun şıırzettığım Recaızade ıle bırlıkte cn Ikısını bırleştırınce bır gorev solerını bırcok kez okuyup (topu to mıs. bazı suskunluk donemlermı rumluluğu gelıyor Zıya Osman pu ıkı kıtapcık) zaman sırasına sanatının eksıklığı dıye yorumSaba'nın yırmı bırıncı olüm yıllomışım «...Ölumunun yirmmcl dönumıı «Nice yazarın şiirine gore dızdığimi. omrunün hangı donemlerınde hangı konuları r ı yıldönümünde, kisiliğinin nasippek de bas vurmadon vefasınsiz yazgısıyla sanatının zayıf top dan, terbiyesinden, nıyet iyilik cın ryeğledığını aradığımı . hotırlamına aynı tarafsızlıkla bakıyolerinden, inceliğinden, alcakgo lıyo um Tarancı'nın mektuplar,rı, «Değişen İstanbul»dakı anı rum (Şimdı dıyorum ki bu tarafnulluğunden, durustluğunden, saf sızlıkta bıraz fazla soğukluk, uyureğinden, an duru dılekierın hıkâyelerını de satır satır bılı/o zaklık var) Yapabilecegi her şeden, tok gozlu dervis gonlunden, rum Onu once Mavı ve Sıyah'da yi yapamadan, olabileceğini tam olamadan giden butun sanat yeteneklerine yerinmell derim. Sanat, surekli asamalarla yücelır; yetinişler ve sakınışlarla guclen mez ki.» Bızlen ve tum sevenlerı apansız terkederek hatıraları Nesın Vakfı Edebıyat Yıllığı'nıle başbasa bırakan aıle buyuğumuz, ağabeyımız da eksık de olsa bu gıbl (Cumhurıyet: 917) 2DÖRTLER , EDERSANESI Yetenek ağırlıklı Modern ve klasik sınıf !ar: BeKİemelıler 3 şubat 17 şubat 3 mart 17 mart Ûniversiteye giriş kursları J<AYITLAR DEVAM ETMEKTEDİR1 Xagaioglulst.Tel.22 24 60, (Curr.hurıyflt. 921) TESEKKÜR SBKPDENEYÖSIİVE 12bflim adamımn kaleminden 5l2sayfa60TL /^a^ Turkiye Dajıtımı: DEVRÎMGtTEÖRt M. ALi ERBUDAK'ın hastalığı ve tedavısı suresınce degerlı yardımlarını esırgemeyen S S Kurumu Goztepe Hastanesı Baş Hekımı Dr. Ali Hocapaşaoğlu ıle 3 Dahılı/e Servısı Doktorlarından Dr. NOYAN DEMIREL, Dr. SAYNUR BAŞKIR, Dr. NIZAMETTIN AKKUMRU, Dr. SAADET ERSANLI, Dr. MUSTAFA AYDOĞDU ve servıs personelıne sukranlarımızı sunarız. Ayrıca cenaze merasımıne katılarak acımızı paylaşan ve celenk gonderen, Basın llân Kurumu Genel Muduru Gultekın Samancı. eskı Genel Mudür Sabohottın Selek, Genel Müdur Yardımcısı Hayrettın Ozkul Basın liân Kurumu mensuplarına, dost ve akrabalara teşekkurlerı borc bılınz. KONUK YAY1NLARI anış yazılanndan bır demet var. TEMEL OAĞITIM PX. 74» S)rk*d Sozu gene «Vefannın yalnızca bır Divanyolu. Klodforer Cod. semt adı olmadığını bılen NecaİSTANBUL ^ • Nd. 38/2 Caflaloğlu İST tıgıl'e getırıyorum: «... Kendisini Zıya Osman'da bulanlardan biri (Cumhunyet 920) de her zaman ben oldum» diyor. «Çunku biz de olume, icimizde a • • • • • • • • • • • • • • • • • » • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• •• • nıları hep taze surup gıden bazı BALAYI SEYAHATLERINIZ VE KIS. GEZILERINIZ 1ÇIN şairlerden kuvvet alarak ve onlar la birlikte gidiyoruz. Adı Ziya Osman'dır, kuvvetim olan bir şairimin adı. Oleli yirmi yıl oldu.» : VİLLÂV KARDESLERi (Cumhurıyet 908) Saygıdan. sevgıden. cok zaman ılgıden bıle yoksun kclan. OREN • ınkârcı ve kasıtlı edebıyat dünya mızda değ'şık b:r tutum. Bır sanatcı bu kadar acık sozlü bır ıtıSICAK SU KAIORIFER. BURHANİYE/OREN 343 rafta bulunabılır ancok; fazlası • hıc beklenmez Necatıgıl. eskı • •• • •• • • • • • • • • • • • •• •• Yuksek Oğretmenlı; Besiktaş'lı • • » • • » • • • • • • • • • • • • » • » • olmadan once Vefa'lı, bellı. ICumhunyet: 9227 Lâle ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle