18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHURIYCT 27 prülı 1977 ABDDICANBAZ Işık BARAKLI «# OYMAMA|<:iSrfc"WW, Zı'YM>E OLuP Uni 1AKİN YÎKiE DE SAFfKM «AMFENpî VcÜİ TURHAIM SELÇUK j Eşitliğin amacı Günlük konuşmalarda, aılft. eş dost toplantılanndo. kndın • erkek eşltllgi konusu acıldtğı zaman, gonellikle hep aynı yargılar, yakınmalar sürer gider. Öze illşkin olmayan. yıllardır dinleye dinloyo artık kanıksadiğımız: Erkeğin calışıp kazandığı, kodının sadece tüketici olduğu, erkeğin işinin, mesleğinin oneıııli olduğu, kadının sadece basit ev işleriyle uğraştıgı, Kadınla erkcğin rioğal olarak ve kadının zaranna farklı yaratıldığı, Kadının ev dışında blr işie calışso bile, yaptığı işin sadece aile bütçesine katkı sağlanıak olduğu, Çalışon kadının, aynı zamanda evinln bütün ışlerini de yuklenmekten doğan aşırı bir yorgunluğa düştüğü, Kadının iş yerinde erkeğe oranla dahn az verımli olrlugu, Çalı^an kadının, ekonomik özgürlugü olduğu içın, yuvasına yeterince bağlı olmadığı, erkekle bir çeşit güc yarışırıa girdıçjı vo benzerı ynrgılar, hemftn hemen aynı sözcüklerle lekrarlanır durur. Yine de bütün bu konuşmalor kent ve kasaba yaçamı icin gecerli. Sözde bile kalsa, ancak bu toplum kosımlerinin somnu kadın erkek eşitliğl. Köy kadını bülun cabasına, yornunluğuna ve ezilmişliğıne karşın, suskun. Değiştireıniyecegine, knrşı duramayacağına inandığı bir kaden yaşıyor. Ufak tefek oyrılıkları yok değıl ania, genellikle durum böyla. fci VÛ2MNU ĞÖRMtK "ADI YEMEN'DIR,, Yemen'de llk Osmanlı yönetlnıı, resmen 1539 yılında başlar. Kıtaplar yazar ki: Aden'in ve Zübsyd'in alınmasından sonra, Os ınanlılar Yemen'in öteki bölgelerinı de ele gecırmeye başladılar. Üveys Paşa, Taizz yörelerini aldı. Fakat Levendlerin isyanı sırasında öldürüldu. (1545) Yemen beylerbeyliği, Ferhad Paşaya verildi. Yemen'de sürekll karışıklık gıkaran Zeydiler ile uğtaştı. Istanbul'a geri cağrılan Ferhad Paşa, yönetiml, Memluk cerkezlerinden olan ve sonra Os manlı devletinin hizmetlno glren özdomir Paşa'ya bıraktı. 8 Receb 954 hlcrî (1547)de Cerkez özdemir Paşa, savaşorak aldı San'a'yı. «... Askerler San'a'ya flirdikton sonra ohalidon 1200 kadanm katlettiler. Kadınları ve kız cocukları esir ederak carşıda paznrda sattılar. Pek cok mal ve e.';ya yagına eltiler. Kadınlardaıı vc erkeklerden bir coğu şiddetli hareketin yarattığı korkudan delirorek kendllerinl öldürmüşler vo asmışlordır. O günun yaıısına kadar bu hal devanı etmiijtır. Özdemir artık Insafa gelerek ahaliye aman vermiştir. Askerlerln katletmelerinln ve yoğmalarının onune gecmiştir. (l)»> Sonra Habeşiştana sefor eyledi Özdemir Paşa... San'a hava alanı ufaktır. Alanın, ucakların iniş pisti elbette horic, her taraf dışardan gelnıiş sandıklarla doludur. Buğday bonizli, gorçekton beyaz elbiseli polis görevlilerı gayet sakın olarak alır pasaportlarını?ı talıta tozgahtan. Sonra glriş kartı verir, Arapco ve ingi llzce yazılı. Bunları doldıırur uzatırsınız, vizenize bakar her po lis qibi, domgalar basar, ic'nı doldurur sağdan sola doğru. insanların cektıkleri arabalarla gelir valizler, güler yüzlü hamal lor sıralara bırakır bunları, gspegenc. cocuk denecek yaşta gümrük memurları kendi yurttaş larına kök söktürür de yabancılara kibar davronır! Gun batıyordu San'a'da bılmsm kl kacıncı kez? Beyaz elbiseli görevli, biz gümruk Işlemlerini bitirince sözünde durdu vo blr taksl bulmak üzere dış kapıya goldı. «seyyare»yi de sağladıktan sonra kibar ca selâmladı, döndü Işlne. «Ya faddal. el Acemi hane? Mümkün? Halâs?» Seyynrenin şoföıü batan güne doğru dikkatlo suruyor ve aldırış otmiyor söylediklerımize! Kımi taştan, kiml kerpıcten uc riört katlı evler görüyoruz, pencorelorının etrafı nlablldıgine rıa kışlı, pek ama pek güzel. tYemen'le ilgili bir calışmam var okurlarım yardım etsın bnno..» diye yazdım... Mektuplar, kitoplar, teletonlar ardı ordına. Bir dosya acıp sıralıyorunı ve ylne bir toleforı: «Cfondim, San'a'dan gelmiş bir bey, acaba görüşmek ister misiniz?» Dsli oluyorum sovincten. Birnz sonra kır saçlı birısi gniyor buroya, yanında ylrmi yaşlarında buğday bem/lı bir genç. Adam. «Adını AN Neşot» dıyor. «Üc dört gün once San'a'dan döndüm.» Bugunkü Yemen vo San'a icin aklıma ne golırsc soruyorum, Neşet bey usanmadon r.evap veriyor, ayrıntılı. Bobarnın, eaki ya/ıyla yuzdıgı nıektubu uzatıyorum, «İşte babanıın bir ncvı vosiyotl bu. oma eski yozı. okur musunuz?» ra: Gözlüğü cıkardı okurlıı, son Röportaj: Fikret OTYAM KAOIN I0PIUMDA G£R(EK YERiNf AIIRSA Evet.. Kodırv bugün amaclnnan, aslında gercekte yerl oian riurıımunu kazanırsa ne olacak? Her bakımdan dalıa nıutiu bir toplum oluşocak kuşkusuz. her türlu fırsat eşitliğini koruyon bir eğitimin gercekleştirılmesıyle, toplum, bir yarısı goklere ucmaya hazır, öbür yarır,ı loprağa zincirlemniş garip bir yaratık (jörüııümünden kurtıılacak. Bütün organlan görevmi yapan sağlıklı bir organizma halino gelecek. Mutlu ve başarılı kadınlar yotişecek. Düşünen, araştıran, öğrenen ve öğreten kadınlar. Toplum, kadının el emeği kadar, çalışan kafasından ve bılgi gücünden de yararlanocak. Bılinglenen ve ekonomik ozgürlüğünü kazanan kadın, dalıa iyı eş olacak. Teknik olanakları kullanmnyı öğronen kadın, daha iyl ev kadını olacak. Ev dışında bir işte enlışıyorsa, bllgisl ve becerısi ona, daha az yorulacak daha çok iş yapabilme dolayısıyla kendisine ve ailesine daha cok zaman ayırabilme olanağmı saglayacak. Bilgısi, görgüsü vo dünya görüşü gehşen kadın, daha ıyi anne olacak. Boslenmelerinden eğitilmolerine kadar cocuklarının bedensol ve ruhsal tüm sorunlarını daho kolay cozümleyebilecek. Türk yasal haklarını bilen ve kullanan kadın, calışma haynfının goroklerine daha kolay ııyuııı sağlayabilecek. Toplum kalkııımasına doğrudan katkısı olacak. Yeni kultuıel değorler yaratabilecok. Sorunlarını bilen kadın, onları cözmeyi de bilecek. Topluınsal ve sıyasal yaşuma katılacak. Çağının geıeklerine uygun bicimde eğitilen ve yaşayan kodın toplum icindeki görevinı kendisi saptayabilecek, boş zamanlarını rienerlondirebilecek, sevgisini, şefkatıni. daha bllincli ve orgullu olarak, holkmın yararına sunabilecek. Tarlalarda blter kamış Uzar gider vermez yemiş Çöl Yemen'de can verenler Biri Mehmet biri Memiş BU AMACA UL«SMA OIANAGI VAR M i ! Böyle bir toplum düzeninin kı;rulabilmesi icin, bizim toplumumuzda pek cok yasal dnyanak ve olcınağın var olduğu bir gercek. Secme vo snçilmo hakkından, eşit işe eşit ucret ödenmesıne kadrır, bugun bile pekcok ülke kndınlarının kazanmaya çolıştıkları lıaklar ve olanaklar yasalarımızda yer alalı yıllar oldu. Yurttaşlık yasamız kadına, aile yaşamında. bir kaç kücük ayrıcalık dışında tarvı eşitlik sayıyor. Calışma, iş, emoklilik. yuıttoşlık gorovleri ile ilgili yasalarımızda e.şitliği bozacak hükürn yok sayılır. Analık lıakkı VR ana soğlıâı, yasalarla çjüvence altına alınmış duıumda. Bizo sodece bu hakları içlar, kullanıly hale getırmok kalıyor. Boşarıya ulaşmak icin de önümüzde bir tek yol var. Bu omaca yönelik, bilincli, sistemli. cağdaş bir eğitım düzenini gercckloştinnek. ÇOCUK DENECEK YAŞTA GÜMRÜK MEMURLARI KENDİ YURTTAŞINA KÖK dandır kl, gorek San'a. gerekse bu seviyede bulunan yerler; cok İnsanların knfastnda cehennem gıbl sıcak olarak yer almış olan Yomen'ln bılâkis cok guzel havalı, yaz kış bahar gibi tatlı blr iklinı icrnde duran yerloridir. Yerlller San'a'ya Ümmülbllâd (şehirlerin anası veya ana lont) derler. Arap tarihlerinin yazdıflına göre Nuh Peygamberln oglu Sam tnrafından kuruimu'jtur. San'a'daki Bi'rl Sam, (Sam kuyusu) ta o zamandan kalmadır. San'a adı verilmesinln sebebini de evvelce bütün Yemen'in en ileri sanat merkezl olmasına atfederler. yon'a filhaklka Ikllml Itlbarlyle cok güzel yerdir. Üstüva hattına yakın olduğundan gece İle gündüz arası ancak yarım sootlik fark yapar. Kışın uzayan aeceler, yazın uzayan günler yoktıır. Yazın Istonbul veya Izmlr kadar sıcak yapmaz. Kış zamnnında sobaya ihtiyac hasıl olmaz. (2)» Kocaman, ama kocaman bir salona koydular eşyalarımızı. Bonıbeyaz kiroc badanalıydı duvarlar ve tavan. Yerler tekmil halı. Salonun kapıdan gırişte ikı yanı ve karşısı yerden on san tim yükseklıkte sedirdi ve halılarla örtülmuş. Sedirin arkasındo yine halı yastıklar vo bu yastıklar ve bu yastıkların da üzerınde bebek yastıkları gıbl yastıklar vardı. Salonun ya da artık bize ayrılan bu oda azınanının tam or tasında okkalıca bir pirıııc sinı ve icınde de birbırinden güzel, uc nargile azmanı! Kapının gırişinde; yanlarda boyu üç metreyi bulan bilek kalınlığında nar gile hortumları. Kapıdan glıişte, karşıda tavana yakın pencere. tekmil ronkli camlardaıı vitraylı, perdeler e.skı tıyatroların perdeleri gıbi iki yandan boğulmuş. Duvarlarda nişler, pirincten bazı kaplar, pırıl pırıl. Duvarlar bir hayli kalın, perdeler sıkı sıkıya kapalı pencere boşluklarında termoslar var. Ayokkabılar, tıpkı Anadolu ev lerinde olduğu glbl kapının eşlğlnde cıkarılıyor. Avni bey, «istersenlz kürsü kuralnru dedi. Kursü blr ceşit karyoladır, istemedik. sedlrlerde yatabileceğimizı söyledik, Ikl bottaniyeyı, daha sonra sedlrlerın ü/orinde bulduk. Bavulları acıp, bu, babası, ba barnın orkadaşı olan Avni beye ve ailesine ülkeden getlrdlğlmız ormağanları sunduk, sonıa blzi Avni beyin odasına aldılar. Buranı da tekmil halılarla koplı, ıki radyolu ve bol termoslu, yine kocaman blr sini ve sıninin üze rinde ikı avuc büyüklüğünde tombcki yeri olan blr nargile az manı vardı ve Avni bey bizl dın lerken, koşcsınde, koca hortunılu nargilesinl fokurdatıyordu! Teyzomi aradığımı da anlattım. her zamanki gibl, nargile kadnr kocaman bir «Maşallaaaah» çekıp ekledi, «bukra, Allalı kerım daha cok vakıt var Rfendim, siz '"jrada iki uc ay misofırimiz o»ıcoksınız, gezeceğiz, soracoJız ve bulacağız efendim. acele •ıtmeyınız efendim!» Bukra mı bukre mi ne, bura:a «yarın» demektir. Minderlenn kencrınn sıkışıp krılmış. soğut yaproğına beıızer /apraklar ilıştı gözüıno. Bu. babamın, anamın anlattıgı, kltaplarda okurJıığum «Gat»tı, yanı «CelastruR Eriulis» Avni bey, gozlüklerinl taktı. mektubu, o cok uzuıı rnektubu gozdtîiı gecirdi. başından, ortasından ve rsonundan! «Ehhh, öhlen ve sehlen.. Mnşallaaaanh, Maşallnnao!!.» Birincl kez!. Kormmız zıl cahyor, mnşallah maşallnh, Iştahımız mı ocıldı a( op San'a'nın o nefis havasından? Goleli Ikl soat kadar oldu, lâflıyoruz ve kapı tıkırtıyor. tek goıdünüm. kapıdan iceri uzatıinn bir tepsl. Avni b9y haflften kalkıyor. alıyor tepsiyl. Baınyo, pılav, kaıpuz ve adını sanını, ta dını bllmecliâlmiz, kucuk tabakInrrio, ama «cemen» kokusu ya\ ılan yicecskler. Sonra, mor Ipekli elbıselör icin de, başı plşolu, yuzunden fırla(Devamı 9, Sayfada) Mektuplar'a Yamtlar 9 istanbul, Kadıkoy'den bir avukat okuyucumuz, Sayın Neva Gurer, ya/cliO' uzuıı mektuptü, kadın hakları ve eşıtlik acışısındon, Anayasarnı/ta Medcnı Kanunumuz arasında col.şkıler oldugunu cınlatıyor. Anuyasamızm «Herkes kişiliğine baglı. dokunulmaü, (Jevredilmez, vazgecılme7 temel lıak ve hurıiyetleıe suhıptir* ve «Heıkos dılediğı alanda çalışma ve sozioşrne hürrıyetlerıne salıiptir» maddclorıne karşın, Medeni Kanıınumuzda bu öztjurlukleri kısıtlcıyaıı bazı hükümler oldugunu belirtıyor. Çok haklısınız Sayın Gürer. Anayosamızın 1961, oysa Merienı Kanunun 1926 yılında kabul edildikleri düşünülürse, bu çelişkilere bir ölçude olağan gözüyle de bakılabllir. Medeni Kanunun guıiumuz koşullcrına gore dftğiştırılmesi ve düzeinitilmosi amacıyla Adolet Bakanlığında bir komisyon çalışrnaktadır. 1975 yılında toplanan Kadın Yılı Uluaal Kongresinde Hu< kuk konıisyonunda da bu konular enlne boyuna tartışıldı. Mııkukgular vo ogtctını uyelerinin gorüşleri. cozüm onorileri genel kurulun onayladığı bicimleriyle blr kıtapta toplandı, Doha sonra kurulan Kadın Dflinnklerı Federasyonu. bu oneriler dogrultusunda cnlışarak bır lıııkuk koıııısyonu oluşturdu. Ve Adalet Bnkanlıgınrla calı^an komlsyonda tenısilci bulundurmak izın başvurdu, Ancak söz konusu koınlsyonun kurulmuş ve calışma larına başlamış olması nedeniyle bu olanak saı'ılanonıadı. İJu durumria, Federasyonun, o/ellıklu kaüınlunn hukuksol durumu ile ılgılı çalışmalaı yapan komlsyonun bir rapor hazırlaması ve Bakanlığa üunınası kararlaştıııldı. Dileriz olumlu sonuclar olınır. • Kalamış'tan yazan «Bir Cumhuriyot okuru: Cumhurıyet okuru kadınların toplumdakı yerlerini, haklarını vo sorumluiuKlontıı gcıyet iyi bıldiklerirıı. bir Kadın Köşesiııe hic Ihtıyacları olmadıgmı. erkok okurlardan ayrılmamaları gerektığini söyiüyorsunuz. Me kadar hoklır.ımz. Vo bı? de ne kadar cok ısterdik sizin glbi cluşünonlerin çogunlukta olmalarını. Öyle ya, kadın Clo erkek gıbı, toplumun özpür, sosyal ve sıyosol hakları ve r,o revlerı olan, erkekle eşit bir bıreyı. Oyleyso neden «Kadın sayfaları» «Kadın Köşelerı» «Kadın Programları»?. No yozık kl, bugun bütün dunyanın soıunu bu. Kadınların yüzyıllar boyu surup golen eüilnıışlikleıının, egitilmemişliklerinın, haklarına, görevlerıne sahlp cıkanıamışlıklarının sonucu bu. Eşitlik sağlanıak icin, erkeğo oranla önlerinde doha uzun ve cıieli bir yol bulunmasının sonucu. Bir Kadın Köçesıne goreksınme duymayacağımız giinlera uloşmak icin verilen savaşımın kücük bir bölümüdür «Kodın Köşelerı.» • Yeşilköy'den, üniversite nıezunu bir genc kızdan mektup aldık. Nişanlısı ile r.ınsel ilişkilerinın kendisıni rahatsız ettigini yazıyor. Geıçokte bu tahntsulrfjı yaratan rla ılışkirıın kendlsl degil. Cünkü okuyucumuz, «Nışanlımdan sadece duygusal şeylnr istersem, orıun yanında kücük düşecekmişim gibl geliyor bana» diyor. «Kendımi onunla aynı istoklere sahip göstermeye calışıyor, bu arada da kendi ic dünyamdan uzoklaştıgımı düşuneıek ijzulüyorunı. İnanıyoruııı ki sevişmok aşk.n .doğal bir soniK.u. Fuknt yanlış olduğunu bilo bile, nişanlımın yolnız bodcnsel doyunılara yoiT3İebıloceöıni düşunuyorum. Duygusallığın oslrı olmadığımı i&patlamak cnbasına düşüyorum. Sonra dn bu çolışkl bent huzursuz. sınirli bir insan yapıyor.» Sevışnıek elbotte CIÇMII doğal bir sonucu. Aşk dodiğimız duygunun kökenınde, cınsel durtüloıın bulunduğu da bir gercek. Ancak. kı^ilerirı duygularını belli kuşku ve korkularla batırrnalorı, oıılnrı ruhsol bunalınılara götürcbillr. Bu gfinc okııyucu mektııbunda rla, toplumun g,el"ınek'.'ti dovrams bıcimleri ve alışkonlıklan ile kışılerln özaül Istokleri ve düşüncelori aıosındakl celişmelorin îzlerı var. Örneğln. bir erkeğin duygusallıkıan hoşlanmayacağı, duygusallığı Isteımver.eği sonırım cevresel etkllerle edlnilmlş bir önyargı. Saplnntıların. hu7urr,u?luk verftn ice ıtınolorirı etkısinı azoltiTianm en qn Cerll yolu dn, ki^ınin davranışlarının nodenleri uzerlnde Olabıidlğince obıektıf ve derinine düşünmesidir. SÖKTÜRÜYOR, YABANCIYA KİBAR DAVRANIYOR • ASKERLER SAN'A'YA GiROiKTEN SONRA AHALİDEN 1200 KADARINI KATLETTÎLER. KADINLARI VE KIZ ÇOCÜKLARINI ESiR EDEREK ÇAR$!DA PAZAROA SATTILAR. PEK ÇOK MAL VE E$YA YA&MA ETTİLER.» San'a evlerl, nakışlarıyla ve yıllar önce beşer onar katlı yapımıy la da ünludür., yıl once, San'o'do Acemilerin kıin?> tek lâfımız bu, «Avni bey Taksl bekllyor karanlıkta, cıkAvni beyin evlni mi bulamayaınuınkun?» maz sokakta. Avni Bey ödeyer.aktım? Evler ovler.. Kat kot Sokak kapısı acılıyor, sonra cek parayı, blzda «riyal mafış» korpic Rvler, kat kat tuğla cvler. uzun blr bekleylş, karanlıkta ve ve Avni Bey sanırım 46 riyall birbirınden güzel, ak nakışlar ust kat pencerelerinden mecok buluyor, sıkı blr pazarlık, içınde ve dar bir sokaga giriyoraklı bakışlar, fısıltılar ve acılıama hayır, 45 riyal verilecek!. ruz, cıkmaz!. Kapılar ccılıyoruz, yor evın kapısı, ak entorili, kısa Sonradan öğrenecektlk 45 riyoinsanlar bakıyor pencerelorden fesli ve etrafı tülbentle sarılmış lın 180 Türk lirası olduğunu!. oma, Avni beyin honesı şurası iıailıce blr baş. sırtında ceket. Bir takım «hayâl kadın»lar cdiyen yok. onlar blze biz onlasnnırım Avni bey çıkıyor! lıyor bovulları, kafanızı eğlp girra bakıyoruz, blrisi nedeeen «Avni bey siz misiniz?» mek zorunlu olan kapıdon kavsonra insafa geliyor, eliyle bıTurkce blr cevap: boluyorlar ve benlm bavulumu tlşik, o koskoca, dort katlı na«Evet efendim, benlm...» ıllaki Avni Bey taşımak içtiyor kışlı evi işaıet ediyor ve doya«Biz Türklye'den gellyoruz, Ave Avni Bey'i sanırız yemekte nıyoruz koco kapıya zıl arayalı Neşet bey gönderdi..» yakaladık, sol tarafında halâ rak ve yumrukluyoruz kapıyı ve «Maşallaaaaah. maşallaaaah, lokması var ve cığnlyor! neden sonra bir kız cocugu bir ehlen ve sehlen, elılen vo sehDik merdivenlerden vo az çeyler dıyor, «Avni bey mum Iftn, huyrun efendım. girelım.» muınlu ampullerın ışıldatmayn ca lıştığı o dık merdivenlerden do lanı dolanı katlar cıkıyoruz, duvarlar ak badanalı, çıkıyoruz ve takılıyor gozlorim kale kapsı gi bi nakışlı kapılara ve zemini taş lı blr sofaya geliyoruz sonunda ve ağır bir tömbeki kokusu da sanki «ehlen ve sehlen» dlyor. «.. Bütun Yemen tarihinin yarı hlssesine sahip sayılacak kariar en ehemmıyetll bir şehir olon San'a. Sera sııa do<jiarı;im genişllkce ortasına yc.kın. büyiık yayla kenorında ve ıCobali nukum) adlı dnğın eteğinde kurulmuştur. San'a'nın denızden y:ksRkiiği 2960 metredir. Deıv,"ien bu kadar yuksekto bulunmasın GARTH BLJNU 8 AN A «4PMAD! ÖLDÜRECE.Ö/M \ •**> S E N f İÜ431 DiŞi BOND NE >APAUM ,EU/VtlZDE Wı'çT OiMAZSA 6 TÜFEK VAR 7 ®*NuWJA ACEMilERCEN AVNİ BEY «Aijnmılerdon sorıılur dıyor şurada, ben Acemilerdenım, bu Abdulfetah da Acemilerin Avni beyln ogludur, gezmeye getırdım burayahı Cantamda Alı Neşel beyin Aroınilsrden Avni beye yazdıçjı Miame». yüreğlmlz heyecan dolu giriyoruz San'a denılen oi sehre.. Işıklar y.anıyor glderek, kpntin yolları asfalt, başları po;.ulu, bellerindo «Cenbiya» denılen kamolorıylo, etekllkli insorıinr kiıni yerde öbek öbek, kimi yftrde ağırdan yüruyerek, sora sora Bağdat'ı bulmuştum dört
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle