17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JKİ arth, blr bBkım», dünyayı tek bir devletin egemeniıgine koymalc isteyerüerle öuna karşı gelenlerin çatısmalarırmı öykulerinden kuruılu bir olaylar dizisi sayılabilir. Ama uygarlık 'küçüls devietlerde gelişmiştir çoklukla. Oysa tersi olmak gerekirdi glbı gelıyor. Neden diye s o rulacak olursa, dünyanın bölünmesı, ülkelenn sınırlarla birbirlerinden ayrümış olması sağduyunun başkaldıracağı bir durumdur. Tümümüz insan olduğumuza göre, birleşsek, savaşlar son bulsa, alısveriş kolaylaşsa, gezip gormede hiçbir güçlük kalmasa... daha iyı olmaz mı? Tanh, bu hevese kapılıp dunyayı almaya koyulmuş, bızım bugün «büjük adamlar» dedigimiz adamların yaptıklannı ettiklenm yazıyor. Hiçbırı amacına varamamış. Ama içlerinde amacına varamadığmı bılmeyenler de var. Sözgehşı Büyük Isltender ıis Timur'un. artık alınacak yer kalmadığı için üzülüp ağladıkları soylenır. Iskender'ı yanındakı bılginler aldatmışlardı, Timur ıse sayn yatağında göklerin zaptmı duşünmüş derler... Roma barışı ıle Osmanlı banşı, ikisi de beş yüzyıl sürmuştur, hem de bütün dunyada değil. dünyanın bir bolümünde. Huler, her halde bunlara bakarak «bın yıl»dan soz etmışti. daha üstun olmak istıyordu. Kapitalizm, asker gücüne dayanarak dunyayı avucunun içine almaya kalktı, oysa sömürü düzerlnin uluslararası olması akla aykırı idi (ne yapalım kl, böyle bir akıl vardır, ısterseniz buna sagtöre de diyebiliriz, felsefece tartışmasma girmeyelim); nitekim Ulusal Kurtuluş savaşlarınırı saglam dayanağı «haklüıklarndır. Ayrıca kapitalızmin emperyalizmi kendi içinde karşıtlar taşıyordu; öyle ki, Birinci ve Ikınci Dünya Savaşlan gerçekte emperyalistlerin dunyadan daha çok parça kapmak için birbirlerine gırme olayıdır. Komünizm enternasyonali ise, Bınncı Dünya Savası sonunda gerçekleşecegi beklendiğl halde, Avrupa'dakı ihtilâllerln basarısızlıkla sonuçlanrnası üzerine, bir amaç olarak ilenye atıldı; kapftalizm kendi içinde çürüdukçe yerinı yava> yavaş sosyalızme, onun enternasyonaline bırakacaktı. Bu umudu da kıran olay. Sovyetler Bır'.ı ei ı'.e Cın arasında çıkan anlaşmazlıktır. Evroko . münızm olayına gelince. bu akım dünvada (hıç degıls» Avrupa'dal bir merkezden yonetılmeyen. bagimsız sosyalıst hükümetler donemine gırıieceğinı gösterir gibidir. CUMHURİYET ml«e tEvrensel Soygun» adı Ile Osman Denlztekın'ın çevırdıği gerçekten çok ılgınç bu kıtapta konu enine boyuna işlenmektedır. Yukardan beri yazdıklarımla bağımı koparmamak ıçm hemen söylıyeyım. pop ya da rock müziğı, «evrensel ortaklık»larm dünya birliğim kurmak için büyük umut bagladıkları bir yardımcı güç sayılıyormu^. Ben geçen yıl burada pop muzığı üzerine bir yazı yazdığım zaman, kımı dostlarım evıme teielon etmek zahmetıne de katianarak beru eleştırmışler. boyle yozlaşmış, saçma sapan ^eylerı konu edınmemı bana yakıştııamadıklannı .'oylemışlerdı. Gerçı ben o zaman pop muziğinm ..evrensel ortaklık»ca tutulduğunu duymuş degildım, ama var olan. moda olan. trençlerı bunca sarmış o:an bir müzik olaymı gormezlikten gelnıeye katlanamazdım. Dıderot'nun. arabasma binıp Pans'tekı yeni tezgâhiarı gezmesı, kullanılan bütün yeni araçları ansıklopedı için bir bir yazmasî, zamanmı tarıımak ıstemesındendı. Ben de bu amaçla yazmıştım o yazıyı Demek. sımdıye ciek kapıtalizmin evrenselleşmek ıçın bulamadıgı bir gücu. "evrensel ortaklıklar» pop muziginde göruyorlardı. Artık Kapıtalızmden. emperyalizmden çok uzaklnrdayız. Bu yer.ı emperyalızmm, butun devletler ıçınde başlıca düşman saydığı, solcular degıldir sadece; evrensel ortaklıklar sol kadar sağı da kendilenne düşman belliyorlar. ulusal sınırlar, gumrük duvarları, sanayıleşme, sanayide kalkınma çabaları, ulusal politikalar, ulusal çıkarlar, evrensel ortaklıkların bir an önce ortadan kalkmasını istedıkleri şeylerdir. Bu ortaklıklar, şimdıye dek tarihte kendi güçlerine eşıt hiçbir guç olmadığını ovünerek savunuyorlar. Bunların yutmak ıstediklen sadece gelişmiş, gelişmekte olan devletler degıldir; bugijn bızim guçlü diye bıldığımiz devletleri de ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunlar Parıs'i erensel ortaklıklann (kendi deyimleri ile «dünyanın») başkenti yapıp, ulusal duyguları çok gelişmiş olan Fransızları oradan sürmeyı bıle düşunüyorlar. Evrensel ortaklıkların şımdilik başlıca savaşım alanı. Birleşik Amerıka' daki bırtakım ozgur üniversıtelerdir. Bunları satın alıp kendi amaçları ugruna kullanmak ıstiyorlar. Şaşılacak olan bir şey. bunlann. her yanda askerlerden dostlar bulmalandır. Düşünmek. ne yapılacagını düşünmek gerektigı günlerde yaşıyoruz. 22 ÎEMMUZ 1977 T OLAYLÂR VE GÖRÜŞLER ŞAİRlN YARGISI air Kşref. Türk Ectebiyatının cn bııvük yersiclsidlr. Ikınci Ahdülhamit'iıı baskı döntıninde dizcleri aşjızdan .»ş>ıza dolasaıı Esref i busiin nicin antnsıyrrıun? Aradan yetmiş Mİı askın zaman crçmiştir. Yaşadıeırruz donemdc «l lu Hakan Abdülhamit Han»a lıa.iran olan cericiler >eti.ş>mistir. ()>sa Eşrefin KoınpradorUrııı >ulUıu ivin \azdıklarına bakınız: Bır suru sankı koyundur millet Sürünün kurdu Hamıdi Sânı. Nıce can yaktı oc.ık sondurdü, Diızaha gıtmedı hâla canı. Abılulhamit \alniz kompradorlann sultanı fleüldi; hîl kın malına el kn>up krııdisi için özel çittlikler kurmuştu. Ejref bu OİBM ş»\\e eleştiriyor: Cıhanda padışahım hayretefzadır fütuhatın, Ahalmin ehnden zapt oiunmuş ç.ftlıkatıa var; Ne mutiu! memleket gıtt;;:çe. artar lcyzı lütîunla Memalıkte senm milyon kadar müstemiekaun var. Yine Abdülhamit için Eşrefin şu yaviisma hakınız: O\le bır hunkâr ıle rruliet belaya djştü kım Haşre deK kan dökmeye İblis'e karşı va'd: var. Vlu Hakan ın yahancılara bnynıı ejikti. Işrcl Abdülhamit in bu karaliterini rie öliınisiiziestirijor: Besmeic du;. muş olan şeytan gibı Kahr olursun «Hot» dese b:r ecnabı; Padişahım öyle alcaksm kı sen, îzzetı nefsm Arap Izzet gibı. Şair bir gün Osmanlı tarihini okurken de su dörtlüğü yamııştır: Yıiz tuttu ınkıraza cısmı cesımı devlet Dondu har^ıbezara maşrıktakı me'oanı; Sıçtı cihana gırtı AbdülhaTiıtı evvel Tuy dıktı sonra geidı Abdüihamıtı sani. • Bir şair. hir iktidar sahıbi için böyle dizelrrl tarlhe feçirdi mi, o kKiye dcı;ı;m kcsin jaifti lerilmiştir artık. 1977 Tıirkiye'sindeki Abdülhamit hayranları Eşref'in dizelerinl okudukları zaman sıiMV.ak zorunda kalacaklardır. Devletin başına şu veya bu bıçimde seçmiş olanlar için O7anlara hakın konuşmalı. üüşunmclıjiz kı, Nazım Hikmet, si\a>al gnrüş bakımından Ataturk'lf aynı çizgide dej*ildi. Daha da ölesı. Nâzım Hikmet Aıatürk doııemiııdp mahkemelere verilnıiş, tutuklanmış, hapsodflmlştir. Buna kar}in Ku\ayı Millive Dcstanı'nda vazdıklarına bakaluıı; Paşalar o'nun arkasmdaydılar O, saatı sorau. Pasalar «uç» dediler. Sanşın bir kurda benzlycırdu. Ve mavi gbzlerı çakmak çakmaktl. Yürüdü uçurumun başına kadar, Eğıldı, durdu. Bıraksalar Ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karunlıkta akan bir yıldız gibı kayarak KocaKpe'den Alyon ovasına atiıyacaktı. Atatürk döneminde Behçet Kemal. Fanık \nfit rfW manzurneciler Mnstafa Kemal'i n\en dizcler yazmışlarcur. Bunlar rejimin sairleriydi. Ama Kazıl Hüsnü'den ha^lnarak Melih Cetdet'e dek gerçek ozanların şiirlerine bir diyccck ^ar mıdır? Bir destansı savaşımın öıuleri. vaftdaş hir ııîra» sın lideriıdi .Atatürk; uygarlık ve bağımsızlık >olunda Türkiye'nin atılımını simgeledi. Evet. tarihte! kişiliklfre drsRİn gerçek yargıları ozanlar >erirler. hşref. 1377 iılında dlrilse de Abdülhamit I ö\eıv le.rt jtörâe acaba ne söylcrdi: l'tanmaz bırbınnder. heıısı bır gun yalan soyipr, Bıraz naraı.>slular gızlı, edepsızler ayan söyler. Evrensel Ortaklıklar Melih Cevdet ANDAY ysyı alıp ban«i kurmssı düşçulüğünden, görülduğü gibi, artık çok uzaktayız. Ulusal duyguiar böyle bir birlıge karşı çıkmışur. Gerçi ulusallık da yeni bir olaydır, ama kapitalist emperyalızminın dedığım dedikçılıgıne başarı ;le karşı koynıuşt'jr. Unmmayalım kı bu yuıden kapitalızm, ulusalcılıga her yerde karşıdır. Kapitalizm için ulusalcılık, ancak sosyalizme karşı savaştığı zaman desteklenecek bir güç sayılır. Yoksa kapit»lizmın emperyalızmi, ınsanhğın Ulküsü olan dünya barışını kunnak şoyle dursun, savaşı körüklenıiştir; şımdi de yer ver köriiklemekte, küçiik ulusları tair'ıırienne duşman etmekten çıkar kazanmaya bakınaktadır. Bueün kapıtalizmin en büyük kalesı obn Birle^'k Amerıka, ulusalcılıktan komünizm kadar neîr?t eder. bakmayın birtakım küçük ülkelerde «millivetçiyiz» diye ortaya çıkan kımilerıni oesteklempsıne. Bu bir oyundur. Bütün bu terslıklere karşın dünyada gene de bir bırleşme. dunya uluslarında birbirlerine benzcme. birbirlerine yaklaşma akımları. olayları hıç eksık olmuyor. Bunun başlıca nedem, hıç kuskusuz. yeni teknıklerdır. Birbirlerinden çok U7asîa yaşayan insanlar, sözgeıişı televızyon aracılığı ıle taniMyor. Çoğun bırtakım propagandalara. beyın yıkamalara araç edıldıjı halde. gene de sınema dunya insanları arasında bir ölçude b*r'.;.; kurmayı basarmıştır dıyebıiınz. Bir duygulanma. bir düşunme ortaklıgıdır bu. Yazın ledebiyat), ulusal dıllerin ayrılığı yüzünden bu amaca gerektigi ölçüde yaramamıstır Şimdi jimdi çeviri işı arttıkça bu etki de çoğalıyor Müzığe gelınce, ulusal geleneklerden, ya da bolge kültürlerınden dogma çeşitli müzıklerin varlığı bu aianda umurlu olmaya hiç de elverışli gorunmuyordu. Diyelim bir Hint müzıği ile, Avrupa mıızigi arasındaki ayrüık, aykınlık. insanlann müzik yolundan bırleşmeleri umuduna yer vermıyordu. Tagor bir Avrupalı yazara Hint müziğinın üstünlüğünü anlatmaya kalkmıştı. Ama son yıllarda başka bir olay çıktı ortaya: Pop müzigi, Rock müziği denilen yeni bir müzik bütün dunyayı birkaç yıl içinde sanverdi. Modanın gucü bütün ülkülerin gücünden daha üstünriur. Avrupa'daki birtakım gençlık modalannı jyozlaşma» sayarak kendi ülkesine yıllarca sokmayan Sov>etler Birliği, bu müzik karşısında pek dp.yanamadı. Moskova'da Pop konserleri verildığırA duyuyoruz. Yoksa bu müzik yolu ıle bir yeni dunya birliği mi kurulacak demek istiyorum? Hayır. ben istemiyorum, ama bunun böyle oldudusür.enler var. Anlatayım. Çok uluslu ortaklıklar ya da <pvrensel ortakhklar» denilen kuruluşları artık bılmeyen kalmadı. Elbette kapıtalist dünya içmde dogup gelişmiş bu yeni. tarihte benzeri olmayan buyük güç. dünyayı bırleşnrme. tek bir dunya kurma (başka bir deyışle, butün dunyayı buyrugur.a alma) ülküsünü gerçekJeştirmek niyetindedir Rıchard J. Barner ile Eonald E. Müller'in yazdıklan. bizim dili Tek bir devletin, giderek tek bir adamın dün KARAKURT İÇİN... OKTAY AKBAL Evet Hayır TARTI SM A • Çocuk ve Insanlık Çocuk sozuugu msanliK Mdar eskı bir kavramdıı. Ulu"lann mutlulugu, aydınlı4a %\den yolu. ya da mutsuzlucj çocuklanna verdiğı deg*: < > baglıdır. Çünku çocuk, ulusUrın yarım demektır. Sevilmeye. incelenmeye, Uzerinde tit .' davrar.Umaya değer olan b ı varlîğm ulusuna, yurduna, tu:r. ınsanlığa yararlı olabilmesi, çaCinın insam durumuna gelebılmesı küçük yaştan Uıbaren çağdaş anlayışla yetıştırilmesıne baglıdır. Bu gerçegi anlayan uluslar. tanh boyur.ca çocuklannı vetıştırmede bırıbirlerıyle ^ a ^ ; otmıçlerdır. Geleceklennl saSlr.ma bas;lamak, mutluluk ıçınde yaşaınak kaygıları Ispartaiılardan Atınalılara. Atınalılard.M devrımıze değın tüm ulusları çorukları uzerjne var güçlerıyle eğılir.eye yoneltmışiir. Ç cukiarı uzerıne egılen tılusia.', çocuklarının aüe ocagında, nkul kucağmda. yaşamm batnr.da lyi yetişrr.elen ıçm ellfrır.den geleni ??ırgememişlerdır. Çocuklar uzerine egıhş ı.p elden geleni yapma çaöası, çoğımluk yeni çağın başından bcri artmış, günümuzde ?ı kertesine varmıştır. Bu gelışn e nin sor.ucu olarak 18. joızyıla.ı. bu 5"ana Jea.n Jacques Rou ! seau gıbi çocuk egitimınrtr c gır açan efıtimciler, Actı >\ Freud. Pestalozzi gıbi d<:n^rlerı tartışılamıyacak yetıçmiştir. Gunun.uzde uiuslar. nu efitınıcı'erır: içtıgı ;.oldan >urumeye çaba harcıyorlar. ÇOCUKlara gorev yapmayı bir mutluluk kaynağı sayıyorlar. O den;ı ki, beledıyeler mimarlnr ^chir düzeneklerıaı düzenlerlerken çpcukları düşünuyorlar. Or.lar için çocuk batıçelerı, o> un yerkrı. okuma odaları, (;.•cuk tıyatroiarı yapıyorlar. Ozanlar Tevfık Fikrefin diliylf yalnız kalmış lüm çocuklar:. • Ab Idmsesız çocuklar,. ah! Hele sizler heie sızler! ..• dr.e sesleniyorlar. Eğıtimciler: Bır zaman gelecek kı, eğıumd^n başka duşun tanınma;, aoak. ctıyorlar. Gprçekten dedıklerı çı.< mış, Kiinunıüzün en belirgın başta gelrn sorur.u dururr.unı eguım ogreüm sorunu ge1nııstır. Bııgün Ay'a gıden "lus hangı uluv j r dense, elbette yanılımız ue Hınd ne •Çın'dır. Ay'a gıden uius çocuklanna eı c >k ceger veren ulustur oıat\ ktır. Bu gerçeği bllen ulus'.ar, a\»>klarır.ın tın tin eden seslerl ç.ıcnıklanmızın yarın Kazan.ıcl.tiarı utkularıdır «zaferler:n.rı d'.ye düşunüyorlar. Bu dJşünüyü benımseyenler çocuklarının yontulannı (heykeüf;nı) dikiyorlar. Değerlerıni D"lırten nice güzel sözleri nı^rmer taşlara yazıyorlar, ya^rlar ortaya getirıyorlar. Bu zırlardan biri de Avusturv.ı riadır. Avusturya'r.ın başker't Viyana'da yeryüzünün sayüı *>raylarından biri olan bir ınımermer yontusu karşısında b;r mermer yazıtta şunlar yazılıdır: .Çocukları ıçın saraylpr yaptıraniar. Karanlıkların üuvarlarını yıkarlar.> Bununla çocuga verüen degtı olçüsunde ulusiarın çehresınır. ^eleceklermin değışeceginı sö»leyen Avusturyalılar, gelece<lerini bu vazıttakı sözle çizTler. Bövlece tüm msar.llga kurvukselış yolunu da go^olur»ar. Bızde de Cumhunyet ile bıılıkte çocuğa verılen onem annııştır. BUımsei ^tıçeklere cı,ıvanmayan eiki eğıtımın yernı ç;.ğdaş pgıtinı anlayışı almıştır l'vgr.r eprı:n öğre'ım çerçe\psinde çocuklanmıza verecegımiz cinemı: toprağm bol oımasmı diledığım:z rkı Mrl: Eğı^inı R?.kanlan;"ni7uan MutatA Neratı: «Bir ıılusun uı^i çokür.tüsü çocuklanna deff°r vcrmemekle başlarozdev.ı ile belirtmıştir. Çocj.i egıtın.ınde tutacağımız yolu da At?türk. öSretmenlere seslenışmde sbyledıği: «Öğretmenler. bu ulus sızden fıkri hür. vıcd^ro hur. ırfanı hur ı^usaslar ıs"f.r. özdeyışı ile çızmiştir. Ne varki günümüz TürıîV.e smde bu anlamda bır egitım öeretım uysuland^ı oîasılıgı yoktur. Eği'im miz çagdas görüntüsünü yit'.rmış. çocuklarımız çağ dışı bır ar.layışla vetıştirilme yoluna gıriilmiftır. Bu tutum yanlıştır. ÇurncJ ;ın> saijiı.ı.üıi. .ıupdiaiu:" .. ir daha okıır mııyum o rnmanlan. okUTahillr mhim? Oysa ortaokul stnUrında elimlıdrn dttşmezdl o Vahşi Bir Kız ScTdimier, Dağlan Bekleyen Kızlar. Aliahaısmarladık'lar. ölünceye Kadar'lar. Son Gece'ler . Ne yalan »ÖTİeyeyim, o günlerln modasına n>tnak için okudnm bu Idtaplan biraz da Herkesin elindeydl. paırte sayfalarında, derıri yapraklannda, dillerdevdi bu romanlar, bu romanların yazarı. Küni kitaplar hir kez okunur, bırakılır. Bu tür kitaplar bir basamaktır. daha Ueriye Rrçmemize yarayan. Geni? yıjhnlara ilk okuma sevpljinl. bejenısini veren... B Esat Mahmut Karakurl vrtnıis be; yaşındarildü.Kendtni «edebiyatçı» saymazdı < da. «Blz okuma >azma sefer• berlijine romanlanmızia katkıda bulunduk» derdi. öğrctmen oldıığu yıllarda öerencilerine gerçek edebivatın «bambaşka» blr şey olduğıınu söylerdi. ona ovküııenlcrp kızardı. Bir keı 1956'da Bursa'da hir edehhal cfcesimlr beraber olmu^tıık. Sıra ona gelince kalktı şiivlp rirdi «Brn edebiyatcı dejilim. benim romanlannı okuma yazma devrimi sırasıntla >ararlı olmustur, o kadar» Demek istedijim Karakurt her«.evdpn önce «kcndini bllen» hir kişhdi. Bbylelerinp «avdın» denir. DI? Hekimlipi oğrenitni yapmıştı once. «onra Hukuk Fakülteslni bitirmiştl, hem hekim hem ;uukattı. Hckimlik v.ıptı mı, bilmiyorum. Avukat olarak bazı duru?malara çıkardı, ria\ular yürürürdü. Ama edeblyat fiğretmPnliğini çok seviyoniu. Vzun zaman Galatasaray Lisesinue öğretmeııUk \aptı. <Pivasa romanlan» türiinde vapıtlar \rrmi? bir \a7ann ciddi bir edebiyat öçretmcni olnta^ı inamlması suç blr şeydir, ama Karakurt bu az rastlanır örneji vemıiştir. 1957«0 arasında. CHPden Lrr» millctvekili seçildi. SSfl'dan sonra da SenatörKik yaptı. Tutucu değildi. Kemalist ilkelere bağlıydı. Genç yazarlara yakındi. oniara ^aklaşmak isterdi. Bizlerse «o ask re ihtiras» romanlarınm yazannı lıafile alırdık. Bir zamanlar o romanlan okul sıralannda sakladiğımızı, gecclcrl okul kitapları arasında gizli ırizli okuduğumuzıı unutarak. Ilk gençlik sp\gililerimizi o romanların kahramanlan arasından çıkardığımızı, ordakilere beuzer kişileri gerçek yaşamda aradığınıızı .. Karakurt'un romanlan konusunda bir inceleme, blr pleştiri yapılmamıştır. Değer mi? denmiştir, bunlar «ask ve ihtiras» romanlan i)jte. okursun, eeçersin, bir daha eline almazsuı. Oysa KaraJcurt'un oncülüğünü yaptığı bu «piyasa romanı». incelenmeye değer bir alandır. Karakurt'un ardından daha başka yazarlar çıktı, özellikle kadın romancılar. Bunlar bol duygulu, yapay, romantik ve ihtlraslı bir takun kadınlann erkeklerin Hoilvut filmlerine yaraşır serüvenJerini yazdılar da yazdılar! Okuma yazmaTI yeni sökmüş genç kızlar, delikanlılar aşk nedir, sevişme nedir, kadınlık, erkeklik nedir bu romanlardan ojjreıımeye çalıstılar. Karakurt'un kendine özeu bir biçemı vardı. Oevrik cümlenin öncülerindendi. Vcrinde, tadında kullanmazdı bunu, durnıadan ı*«vrik cümle ile anlatiTdı olayı, sıkardı, bezdlrirdl. Kimi a m a n da gerçek dışı şeyler yazardı. Karikatürlere konu olurdu bu tür cümleleri. «Elleri arkasında odada gidip gelerek gazetesini okuyordu». «Ya da kızın başı erkeğin kıllı göğsünde kayboldu* gibilerden:.. Karakurt «çala kalem» yazan bir kişiydi. Özensiz, yazdığına onem vermeden, daha lyi, daha doğru yazmayı düşünmeden yazan bir akımın temsilcisiydi. Ama bir zamanlar, 193050 arasında ne yazsa okunurdıı. Gazeteler bir romanuu tefrika etmek için büyük paralar verirlerdi. Vst üste baskılar yapardı o ünlü romanlan. Kilmler çevrilirdi bu romanlara dayanarak. Yapıtlarından en çok film yapılan yazar oydu. Bir çağı. bir kaç kuşaçı hiç değilse ilk yaşam uyanışlarında etkilemiş olmak az şey dejildir. Yüıbüılerle okura seslenrnek de öyle... Yalnız yaşadı, hiç evlenmedi. Gönül alanındakl seriivenlcri ile ün kazanmasını severdi. Kendi serüvenJerini yazdlğı söylenirdi. Esmer, uzun bojlu, yataşıklı bir yazar. Adada otururdu. Hep böyle yaşadı, böyle bir destansı hara içinde... Yıllardır veni bir iirün vermedi. Yazdıklarının, ortaya koyduklannın «rdcbi>at»la ilgisiz şeyler olduğunu bUmenin, bunu açıkca söyleyecek kadar yürekli olmanın etkisiyöi bu belki de. Bilmiyoruz ardında bıraktıklanm. Bakarsımz değerli bir yapıt \ermiş olabilir, bu son yülardald sessizliği boyle bir başarılı yapıhn hazırlığıyle geçmiştir, kim bilir! Yazarların ölümünden sonra o yarım kalmış ya da bitmiş yapıtlar okura sunulmalı. Bir yazarın değerlendirilmesinde bu son yapıtlar büyük önem tasırlar. Kimi zaman yaşamı süresince edebiyatcı sayılmamış blri ölümünden sonra yayınlanan yapıtlarıyle o düzeye çıkmıştır. Karakurt'tan da bize bövle yapıtların kalıms olmasını isterim. Esat Mahmut Karaknrfun olümünü duyar duymaz karmakarışık duyguiar, izlenimler canlandı bende. Konuşmalarımızı hatırladım. 19î(narın bu çok sevilen, geni? jığınlara İlk okuma beğenisi veren yazan. görevinl yapmış kişilerdendir. Okuma yazma seterberliçinin. genlş yığınları yeni harflerle basılmış fcitaplara ısındırma, sevdirme çabasınm bir eriydl o. Bunu önce kendisi söylüyordu, gururla. sevinçle, daha da çok alçak eönüllükle... r3îımızın *ek. en büyük sorjnu çotUıî sorunuaur Onlar varuılann ozanları, yazarlan, yar»ıçları, doktorlan, ögretmen.cıı. sorumlu devlet yonetıcılşıi olacaklardır. O halde bılgıl;. bılınçiı, sorumluluk duygu.u ıçmde ve çagdaş bıçımde yetışürilmelıdirler. Gorev once devlete düşmelvedır. Devlet, bu gerçefı gormek. çagdaş eğıtımi uygulamak ve geçersiz tutumu terketmek .orundadır. OğretmerJer de Halide Edıp'in dıliyle: .Evınız evım, topragınız toprağım. Hu (iıyaruı çocukları için btr ışık, aır ana olacağım Vallahı b!İlahı hiçbir şeyaen korkmavacağım!' diye and ıçmelı, bu arılavışla şörevıni sürdurmelidır. Ziva Gokalp'm dejnşiyle «Hak yok gorev vardır. gerçefınaen ıi.ır«.:et etmeiıdır. Görev bızlenndır. oniara soı.ra gelecektır. B'.zler, gorevltnızı tam olarak yapabilirsek. çocuklarımız Henry Van'ın <öziiir kişılık kazanmısları arasına girecektir. Çocuklarımuın Henr\ Van'ın <özgür kışılik kazaruriifl m . arasır.a gırmesmi tstivorsak ulus olarak. devlet olarak. çocuktan sorurnîu kı^:ler olarak sorumlulugumuzu bilmeliyiz. sorumluluk içind? davranış ve etkinlik (töstermelıyiz, çocuklanna önem reren insanlıgm yolundan gıtmeliviz. Kurtuluş bu yoldur, başka bır çözüm yolu "oktur Numan KARTAL Inegöl Lisesi Ttirkre OğretmenJ Türkiye Demir ve Çelik îşletmeleri Genel Müdürlüğü Karabük DÇ Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğü KARABÜK 20 Kalem Muhtelif Lama Satın Alınacaktır Bu işle ilgıli şartname; 1 Karabük Müessese Müdürlüğümüz Tedarik ve îkma! Müdürlü#ü. İç Alımlar Servisüıden, 2 ISTANBUL'da Taksim, Cumhunyet Cad. DoŞu P v las Kat: 4, No: 7Pde:a İsranbul MümessiiüS.mizden, 3 ANKARA'da, Yenişehır, Karanfil Sokak No: 30/7'dekı Ankara Imbat Euromuzdan, bedelsiz olarak alınabılir. Isteklilerln şartnamemız csaslanna gore hazırlıyacakları kapalı tekiıf mektuplann: en geç 3 agustos 1977 çarşamba günü saat 14.00'e kadar Karabükte Muîssese Müdürlugümüz Haberleşme ve Ar,ıv Mudurlugünde bu undurmaları gereklidir. Müessesemiz 2490 sayılı Arttırma Eksütme ve Ihale Kanununa '.âbi degıldir. (Basın: 21437) 6934 Milli Eğitim'de En Kuşkulu Durum Saym Mılli Eğıtım Bakanı Üs tundağ. «Mılîi Eğitimin durumu çok ciddi ve arıdır» dıyerek «zorbalann eğitım kunıluslarmdakı hâluraiyeti, devlctrı sarsılmaz gücüyle süratle oıtadan kaldırılacağını» söylem:^tir. Milli Eğitımdeki bu cçck ciddi ve acı durum» için yapüması öncelik isteyen düzerıleme operasyonlarına elbette gerek vardır. Milli Eğitim gıb: çok hassas ve ulusun yarmları demek olan bır sorunda kurumlarda yerleştırilmiş «maksatlı» kadrolarm arındırüması halk ve ülke yaranna en büyük hizmet girişimidir. Ancak, bu girişimlerden alınacak halk ve ülke yaranna en buyük hızmet girişimidir. Ancak, bu gırişımlerden alınacak sonuçlarla Mılli Eğıtimdeki «çok ciddi ve aoı durum» tümüyle gıderümış olacak mıdır? Ben, Milli Eğitim sorununu oteden ben oğretır.ene, onun kişıUğıne. mesleksel uğraşlarına, bilimsel araştırmalarına. bulgulanna. doğruları ve yanlışlan görebilme yeteneklerıne bağlarım. Bu saydığım niteliklerden nasipsiz öğretmen kadrosunu, Milli Egitimimizin temeline konmuş bir tahrip kalıbı olarak görürüm. Son yıllarda yurt düzeyınde yaj'gınlaşan ömekler. bu alandaki kuşkulanmızı yoğunlaştıncı boyutlara ulaştırmıştır. Ömekler o kadar çok, o kadar yaygındır ki. bun ların ayrmtılanna bu sütunlar olanak vermemektedir. Oğrencilerine kavratacağı gün lük ders konulanna ait ders planında, faşizmi konu edinen, faşizm üzenne övgüler dizerek bunun oğrencıler taraîından kavratılmasına gerek dııyan ve fasızmm Korunması ile ilgılı yöntemleri de amaç olarak ders ue.s planında saptamıs bu lunan öğretrnen türiidür benim kuşkularım. Bu inançta, bu eaı limde ve bu «ülkü»de «mak satlı» olarak yetiştirilen öğretmen sayısı, kanımca 20 bın civanndadır. Bir yatılı öğretmen okulunda topluca yenen yemeklerden önce dua metnıne giren «Başbuğjüu seromon:ler gazetelere ve meclislere yan sımıştır. öfretmen yetiştiren lcurumlanmızca çizilen bu modekie ki, bu ınançtakı ve bu nıtku daki öğretmenlerin, kullanacak ları eğitim enjektörunun ıç:n dekı sıvı, yukarıda verdi*ımız crnekler kz.nşımıdır. Körpe memleket çocuklanrun dunaglarma böyle çağ dışı bir eğitim tumorü musallat edilmemelıdir. Yapılacak ış nedir öyle ise? Bunlar çıçegı burnunda genç öğretmenlenınizdir. «Mak satlı» eğitimin yöntemcileri elbette bunlar değildir. Kendiierme verilen yanlış. geçersiz ve çağ dışı bir bilincin etkisi altında bulunmaları bir süre için dofaldır. Bunlan Atatürk ılkeleri dognıltusuna çekme, çağ daş bilinç düzeyine kanalize erme ve bilimsel doğrularla ba nştırma eğitiminden geçirme zorunluğu vardır. Bu konuda gerekli yapıcı önlemler almmadığı sürece egitımımizdekı kuşkulu durum devam edecek ve bundan kısa yarmlardaki memleket çotukları zarar gorecektır. Besim NEBİOGIX Emekli Öğretmen Kurumlar Hesabına Dış Ülkelere Burslu Öğrenci Gönderilecektir 1) Kurumlar adına, 1977 yıhnda, ımtihanla, 47 UseFen kolu ve 16 Ensdüstn Meslek Lısesı mezunu lisans ve lısans üstu oğrenım, 383 Unıversıte mezunu da lisans üstü ogrenimi için djş ülkelere gonderılecektir. 2) Adaylann mezunıyet deıecelerinın «Pekıyı veva iyı» obnası şarttır. 3) Adaylardan; Lıse ve Endüstn Meslek Lısesı mezunlarının 1957 doğumlu veya daha küçük yaşta, Universita mezunlarından askerlikle ilişığı olmayanların 1943 doğumlu askerlıkle ilişığı bulunaniarın ıse, 1952 dogunüu veya daha kuçük yaşta olmalan gerekmektedır. 4) Isteklılerın Mılli Eğıiım Bakanlığından Unıversiteleı ıle Mılli Eğitim Müdurlüklerınden veya ilgılı kurumlardan (.M.T.A., Sıimerbank. TPAO, • TDÇI, Iller Bankası, TKI) temin edeceklerı dilekçe torınunu, lormla mrlıkte temin edeceklerı geniş açıklamaya göre doldurarak, en geç 5 agustos curna günü saat 17.30'a kadar Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek öğretım Oenel Müdurlugu Ankara, adresıne ıntıkâl edecek şekilde göndermeleri ıcap etmektedır. 5) Adaylann seçme ımf.hanlan 813 agustos 1977 tarihlerı arasında Istanbul Teknık Unıversıtesi Maden Fakültesınde yapılacaktır. (Basın: 21.MT7) 6S31 Öğrenciler Suçlu Değildir Bu oğretım yılmı da hırgür!e kapadîk. En acı. en kıyıcı bir oğretim yılı cldu geçtıgımız. Oylcsine acı kı, genye dönüp anımsamak bile ısterDiyoruz. Eğitim. öğretım sorunları diser sorunlarımız gibı, b'Jyüyerek geldi. Ve, 197677 ögretim yılmın sonucunu belgeledi: ölüm, oktıldan kovulına, ckula ahnmama. bütun'tmeye b'.rakma, sınıf'a çaktırAma neden. rnçm olau bualar? Suçlular öğrencıler midir? Gerçek bu mudur? öğrencı, tODİumdar. ayrı bır varhk mıdır? Oğrenci sorunlarını, basarısızlık nedenlermı tek başına düsunebilir mıyiz? Bakınız, ögrencı Mehmet Ikbal ne diyor bir dergiae: 'Ben, lise son sınıfta 6 ders;m bütünlemeye kalmış bır • >j;renciyim. Bence, meseleoin hir çok yönü var. Bunlardan bın, bu ogretım yılmda yazdınian ders kıtaplarının dılir.ın çok agdalı oluşu. Arkadaş larınuzdan çoğu, derslerını sozlükle çalışmak zorunda kaldılar. Bu da sıkıcı olclu. Oorencılerın ders çalışma istesını genış ölçude Kirdı.» Onemlı bır yaraya yanıl^ıclcjı uzak parmak basan oğrer.ci, sozünü sürdürüyor: «Ikmci neden, öğretmenlerin tutumu. Bizde, saygmın r.ot!a yaratümak ıstenmesi gibı bır durum var.» Bazı öğretmenleri düşündur meli bu sözler. Bu savın önune geçilmeli. Öğretmen öğrenci bağuıın sağlam kurulması ır:n. öncelikle bu kopukluğun onanlması, giderilmesi gerek. Oğrenci>e, bügi, not için değıl, yasamında yararianmak için verilmeli. Ogrenci bu yöne çevrilmelı. • Oğrencılerın geiecekleri ru> encesizdir. Ne olacakları bclli değıl, Öğretimin amacı soyut olarak bilgi öğrenmeye vönelik kalıyor Bundan dolayı öğrenciler öğrenmeye karşı i«teksizdirler. Onların bu tutumlarını öfke, kın. kan çözüme götürmez. Tam tersine, serinkar.lı, anlayışlı davranılmaiı. Gençleri once anlamalıyu. • Öğretunimiz şekilcilık ü/erıne kurulmuştur. Ogrencılere verüen oılgıler kuru ve eskıdır. Gozü ılerde, gonlü geleceklerle doiu olan genci isıesek de gerilere dondüremer./. Dü ıe ıçerık yonunden programlar ıvedılıkle jö/den geçinlmeh, ciegıstinimclı. • Her ogrenci. kenriı çere5imn üı*unüdur. Biaııun otesuıe zorlasak da goturemejiz. • Oğrencının başarısı ölçulürken, oz yaşamı gözonunde tutulmalı. 9 Öğretmen. öğrencilerıni kışısel yeteneklerine göre değerlendirmeli. Bu da, öğrencıJT çok iyi tanımakla olur. Öğretnıe, öğrenme düzenli bir ortamda gerçekleşir. Sürulen, kıyılan, güvencesız öğretmenle, dövlılen, kovuian, horlanan. öltiürülen öğrenciyle öğ retımin yapüdıgı nerede görül muş? Sevgı, tüm ıyıhklenn anasıcır. Öğrencılerımizi, ba5^ı ısızlıklarından dolayı suglamayalun. İyı düşünelim, suç lu onlar değil. Geleceklerimiz, umutlarımız, yarınianmız olan gençleri karaltmayalun. BırakaLm geçmişın çirkin görüntüsünü. Önümüzdekı yılda neler yapılmalı? Onları şımdiden düşünmeliyiz. \usret ERTURK Öğretmen Yazar D UY U R U Maliye Bakanlığından Bakanhğımız Muhasebat Genel Mudurluğunun ve bu Genel Müdurlüğe bağh bazı mülki ve askerı saymanlıkların memur ihuyacını karşılamak uzere 28.7.1977 gunü yazılı ve daha sonra yapılacak sozlu sınavla memur alınacaktır. Sınava katüacaklarda aranan nıteiıkler: 1 657 sayılı devlet memurları kanununun 48. maddesinde belirtilen nıtelikien taşımak, 2 Üniversıte, akademı veya yüksek okul mszunu olmak, 3 tmtıhanın yapüacağı tanhte 30 yaşını doldurmamış bulunmak, 4 Erkek adaylar için tıılı askerlık gorevıni yapmıs olmak, Isteklılerın enpeç 27 7.1977 saıı günü saat 14.00'e kadar Muhasebat Genel Mudürltigu Personel Şubesme bır dılekçe ile baş^rarak sınava gırış belgesı almaları gerekmektedır. Izıııir Defterdarlığından Ilımız mersezıne bağlı Buca bucağı Kırıklar koyunurı Saatler yoresinde bulunan Hazmeye aıt, 5 pafta 970 parsel numarah 4K i M2 yuzolçuinlü kıreç ocağı bır sene mud(X detle kiraya verilecektir. Ihale 2.8 1977 salı günü saat 15.30'da Defterdarhk Milli Emiâk Müdurlüğünde topîanacak Komisyonda 20000. TL. muhammen bsdel uzerınden 2490 sayıîı kanun hüküralerl uyarınca, kapalı zart usulü ıle yapılacağından, ıstek!:!erin en gcç ıhaie günü saat 14.30'a kadar 1500, ura geçici temınat bedeiım mal sandığına yatırıp hazırlayacahları teklıf mektubunu Konıısyona veımelerı postada vâki gecıkmeierın ka'oul edılmeyocegı. fazla bılgı ıç:n adı geçen Müdurlüğe müracaat edilmesi ilân olunur. ıBasın: t. 3577, 211)74) FRANSIZCA STRASBUR6 HNIVERSITES1 MfZUNU UUH Ö^ETHFH mmıu onsı mıue: SUTUNUMCU 06RENCIIES SINİVUR/) Tel: 58 68 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle