17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHl'RlYn 11 ÎTMMUZ lyasal yaşamımız, başta sayın Süleyman Demirel olmak üzere, eski MC panüermın başkan ve yöneticileri sayesinde büyük bir kavram kargaşası içine düşürülmüş dunımda. Kamu hukuku kavramları, anlamlarından saptınlmış olarak kullanılıyor. Atatürk'ten günümüze dek yeni bir anlam kazanan, adeta deri degiştiren «milliyetçilik» kapıtalistlerce, ümmetçi ve ırkçılarca, bu koalisyonun amaçlarını örtmek için kullanıldığında nasıl bir kavram kargaşası yaratıyorsa, («Hangi MilHyetçilik» Cumhuriyet gazetesi, 21 haziran 1977) aynı durum millet iktidan halk iktidan ayrımı açısmdan da söz konusu. Ne var k:, bu arada bir da Çankaya Hükiımeti Meclıs Hükümeti ayrımı çıktı ortaya. Özçıkarları için iktidar tutkusu insanları umursamazlığa itiyor olsa gerek. Öyle ya, dün dündür, bugün de bugün! Dünden söz etmek sayın Demirel için, Örsan Öymen'in açıkladıgı gıbi «revizyonizm» (!) olduğuna göre, yarın, bugün söylediğinin tersini rahatça söyüyebilir kişi. Bugüne dek kendı savup.dukîan Cumhuriyet Hükümetine karşı gibi gösterilen, aslinda yürütmenin yasamaya oranla yefkilerinin tasıldığı bir yönetim biçimi olan Meclıs Hükümeti. bu kez saym Ecevitin kurdugu sözde Çankaya Hükümeti karşısında Cumhuriyet Hükümetinin yerinl aldı ve yapay bir biçimde Çankaya Hükümeti »lec lis Hükümeti çelişkisi yaraüldı. Oysa seçimlerden en çok oy alarak ve en çok miKetvekilliği kazanarak çıkan bir partinin baskarıı. partisinın Mecliste çogunlugu olmasa bilc. bu çoğunluğu sağlama olasıhğı bulunduğunu Cum hurbaşkanma bildirirse. Anayasa'nın «hüküınetın görevp başlarken güvenoyu» ıle ilgıli 103. msdtiesi işler durumda tutuldukça. üstelik de Cu;nhurbaşkanma «Başbakan seçme ve at&ma, Ba.şbakanın seçtiği bakanları da atama» yetkisini veren 102. madde var oldukça. Cumhurbaşkar.ınm Bakgnlar Kurulu listssini onsylaması halinde. gasptan. Çankaya Hükümetinden söz etmek, kurulan hükümeti Anayasaya aykırıyınış gibi gös termek, en azından hafifliktir. Kendi gruplannda ciisiplini saglamak uğruna bir bardak suda koparılan fırtına, şimdıye dek Anayasaya titiz S OLAYLAR VE GÖRÜŞLER KAVRAM KARGAŞASI Murat SARICA likle bağlı kalmaya özen göstermiş olan sayın Cumhurbaşkajıır.ır! rarafsızhğını haksız olarak zedelemekle kalmamış. deükanlılık çağında bile hâlâ çocukluk hastalıklarından kurtulamayan demokrasimızm gelişmesi açısından da sakıncalar yaratmıştır. Hükümet programı okunmadan parti gruplannda «red» karan aldınlması bunun en belirgin ömegi. Öte yandan, yine eski MC hükümetinin Baş bakanı ve yeniden hükümetı kuımakla görevlendirilen sayın Demirele gore, «Millet İktidarı»na karşı «Halk İkt.dan» C'HPmn ve yandaşlannır. ürtidarıöır!... Hemen be!r.:e!im ki. «Millet İktidan» kavramı bizim «Mılli G6rüş»ün bir ürünü değil Fransız Devrimi sıras.r.da Millet fktidan kavrarnınm oluşmasına en büyük katkıda bulıınan düsünür Emmanuel S:3yes'tir. Sieyes, devletin birliğinin millet ıçınde gerçek'eştiğini savunur. Millet, oluştugu bireylerdrn farkiı bir huk.iK kısisi. Millet. yalmzca bugünü değıl, geçmışı ae, geleceği de kapsayan manevl bir varlık. Y&sf.y&ııların yanında, ölmüs ve doğacak o!anlardan oluşuyor. Sieyes'in açnğı yoldan gidenler millet'. yaşamış ve yaşayacak kusaklan içir.e rlaıı, uzak geçmişten sonsuz geleceğe doğru sürüp gidsn ve içerdigi kişilerd°n v» orlann iradeierinden farkh, kendine özgü bir kışilik ve iradeye sahip bir tüzel kişi olarak tammhyorlar. Profesör Chevallıer'nın belirttigi gib: millet, hukuk açısından tanımlanması pek mümkün olmayan, somut olarak açıklanması güç. kavranılamaz. fizikötesi bir varlık. Bu dummda vanlan önemii sonuc. Millet Iktidannın temelinde yatan milii iradenin, milleti oluşturan kişilerin ıradelerinden ayrı ve onlara üstün bir ırade oluşu. Uygulamada. halkın dört \alda bir oy vermekle yetınmesıne. seçtiği ve doğrudan doğruya miüeti temsıl eden vekiller üzerinde hiçbir denetim hakkının bulunmamasına, milletvekillerinin diledikleri gibi davranmaları olanağına kavuşmalErına yol açıyor bu görüş. Ne var ki caha sonra ortaya çıkaa partıler, programları ve uyguladıklan parti içi disiplinle, bu kopukluğu bir dereceye kadsr sınırhyorlar. Yine de seçmenler. gelecek seçim döneminı beklemenin dışında. seçtiklerı vekiller ve partiler üzerinde. hukukun tanıdığı etkileme olanaklarına sahip değiller. Oysa Rousseau'nun geliştirditi «Halk tktidarı» kavramma göre. iktidar, kendini meydan» g*tiren bıreylerın toplamından oluşur. Her vatan da? lkHdann bir hissesine sahip dtınımdsdır. Onun İçin de Halk îktidan, seçmenlerin vekillerine direktif vermelerini (emredici vekâlet), görevini yapmayan vekillerini görevden uzakiaştırmalannı, halkın kanun teklif edebilmesini, referandumu uygun bulan bir iktidar anlayışıdır. Burjuvazinin iktidara gelişine yol açan Fransız Devrimi dör.emir.de, ayncalıklı (imtiyazlı) Monark'm kutsal iktidanndan "ooşalan yere oturmaya hazırlanan burjuvazinin. iktidar anlajişında ortaya çıkan bu yol aynmmda Millet İktidarını seçişinın nedeni, halkın ıktidannın, halkın devlet yönetimıne katılmasım sağlayarak, halk iç.ndekı sınıflararası çelişilerın daha çabuk yüzeye çıkması ve hukuksal destek bulmasmdan ürkmesidir. Oysa bugün artık demokrasi sadece dort yılda bir halkın oy • ermesı aniarrnna gelmiyor. Günümüzde «M;llet Iktidarm halkın çeşitli yollardan. günlük yaşamı içinde siyasal iktidarın kararlarının oluşurnuna katılmasmı, bu kanlmayı sağlayan kuru!rılar:n benimsenmesi halinde, artık engelleyemiyor. Ne var kı «Halk İktidan» kavramı bu tür bir demokrasinin gerçekleştirilebılmesı için daha ujgun ve tutarlı bir kuramsal teır.el yaratıyor. Ozetie. «Halk Iktıdarı», Süleyman Beyin in&ndırmak istedıği gibi umacı degil. Ama, Anayasa Mthkenıesıne. ıdarenin eylem ve işlemlerini denetleyen Danıştay'ın varlığına dayanamayan bir iktidar anlayışına sahip olanların. halkın yönetime t'atılmasını uygun bulmalan da olanaksız. Öte yandan. arada bir çelişiye düşer gibi görünse de. aslında egemen sır.ıfm temsilcilermın başı, s:nı* gerçe.Jırn ve sınıflararası savaşımı bilım kıtaplarından, ezilen sınıfların her giin biraz daha bilincn bilincinden, elinden gelse, silip armak ister oldum olası. Bu tutunıunun sonucu. ülkecie faşizrTiin tîrmar.masına ses çıkarmaz. tersine untıanmanın hızlanmasmı sağlar kurduğu kor'isyon oıtak'.ıklanyla. B'j bilir.en gerçeklerı yınelememızin nedeni, Meciis'te, «Böy:e b:ıe bile ::avram kp.rgaşasını köriikleyen başkan olur mu'1 Bu kişmm kuracagı hükümete ülkenin geleceği teslim edilebilir mi?1» dıye sorecak bir çoeunluğun çıkabilecegi umudu. Bizırnkisi de sadece b»r düs mü dersinız? Haftanın Özeti 2. MC'ye Doğru mu? İÇTE Y eni bir MC mi? Geçtiğimiz haftanın en çnk snrıılan korkutucu sonısu buydu. Ecevit'in azınlık hükümeti karçısında hiç fire vermeden birleşen üç ortak, yeni bir MC için aynı kolaylıkla birleşehilecek nıiydi? Hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı Konıtürk tarafınılan Denıirel'e verilir verilmez Ceplıe liderieri kollan sıvadılar. Krbakan daha ilk gün ıızlaşmadan söz eden «ııysal» bir demeç veriyorriu. Yine Erbak.ın. ertesi £Ün ric AP'nin kuracaçı bir hükümeti dışardan desteklemekten söz açıyordu. «.PRENSİP» ANLAŞMASI l'eniden bir araya selen MC l:clpr!eri ilk çün'frde hiraz çekinfen söründüler. nemirel'in sözleriyle «Önümüzdeki günlerde işleri biraz zordu.» Ama vine de kolaylıkia •prensip» anlaşmasına rardılar. IİHtl<ı koalisyoııa temcl oluşturacak protokoüi hazırlanıakla torevli üçüi komisynn da fazla çiiçlük çekmeden çalışnıalannı tamamladı. MC liderlerinin anlaşma süçlüğü siyasal anlayış açısından. ya da ilkelerdeki uzlaşmazlıklardan uPİmiyordu Asıl dort bskanlıkların pavlaşıbnası sırasında ha^lıyacak, bunıı da liderler kendi aralarında (özümlemeyc v a ' 1 ?'* t a ' i Iardı. ECEVİT'İN GiRiŞiMi Ve MC partileri ortak hükümet çalışmalarını hızlandınr, tüm yurtta «İkinci MC» olasılığı daha şimdidon çeniş tetlirsinlikJrre yol açarken. CHP lideri büyük yankı ve şaşkınlık uyandıraıı adınıını attı ve AP'ye koalisycm öııerdi. Seçim kampanyası .sırasında AP ile kesinlikle l)ir iktidar ortaklığı düşünmedifini belirten CHP lideri. bu Eirişiminin gerekçesi olarak «Türkiye'nin son derece olağanüstü bir dönemden geçtiğini» gösteriyor ve yeni bir MC'vi. onun vol acaca<ı bilinmez sonuçları önlemek için her türlü fcdakârlı;a hazır olduklarını söylüyordu. TÜSİAD Yönetim Kııralu Başkanı Fryyaz Berker, hu firişimden bir (fün önce, işveren çevrelerlnde genellikle benimsendipi bilinen AP CHP koalisyonu önerisini blr kez daha tekrarlıyordu. Demirel, Ecevit'in önerisini partisinin yetkili kurullanna gütürmeden iıemen reddetti. Önünıüzdeki haftanın siyasal gelişmelerinin üaha çok bu nokta çerçevesincle AP için' de varalaca;ı gelişmelerde ndaklaşması beklrniyor. Bazı çevrelere göre. «MC 2» her ne kadar tezgâhlanmış ve koUrümış Körünürse sörünsün. Hükümet sorunu, ırüvenoyunun belirleneceği ana kadar çözümlcnmiş sayılmıyor. Din Adamına Düşen Görev îlhan ARSEL eçmi? yüırıllar boyunca, her devirde ve hemen her yerde toplumu ezen ve sömüren kim varsa daima din adamının yanında yer almış ve ona daima destek olmuştur; iktidarlar ve halkı sovanlar hep ılin aılamının yardımıyla nıutluluklannı sürdürebilmişlerdir. Oüşünemeıler Id hu yeryüzünde varlıklı sınıfların ve «oy adamı» rteyimiyle tanımlavabileccfimiz iktidar (siyaset) adamlarının din adamlarıyla oluşturduçu üçlü ittifakm saltaııatına son verilmeden hiçbir gelişme, hiçbir ilerleme ve demokratik ve sosyal hiçbir aşama olamaz. Toplumumuzıın bazı sınıfları var ki bunlardan herbiri kendi çıkarları bakınıından din sönıüriisünü beslemek ve ricsteklemek şeriatçılığı ve din eğitimini ön plana almak, Kur'an kurslarının çoğaltılmasını isteınck. cami sayısının artmasını RÖzlemek gibi konuiarcla elbirliği etmişlerdir: hirbirleriyle yarışırcasına bütün füçleriyle çalışırlar. Oy yatırımı yapabilnıck ve lıalkı kazanabilmek amacıyla siyaset adamı din adamına ne kadar muhtaç ise. varlıklı da kendi nıutluluğunun güveneesi bakımından ve yeryüzü eşitsizliklcrini sürdürebilmek için aynı şekilde ona muhtaçtır. Ote yandan bilgisiz diıı adamı da bu iki sınıfın kcndi.sine ne dcnli muhtaç olduğunu çok iyi bilir ve kendi çıkarlarının orüarla aynı paralelde olduçunu hesaplayarak. Taıırıdan önce bu iki smıfa hizmet elmeyi çerekli göriir. (Vazık ki bilgili. yetifkin, saygın din adanıımız çok az.) Hatırlatalım ki 1950"den bu yana din unsnrunn sömürii araoı hsline sokan Iş adamı. Oy uUmı. Din adamı» üçlüsünün kendi öz çıkarlarına yatkm bir demokrasi anlanşı ve buna uyjrun bir sosyal ve ekonomik düzen bilinci oluşmuştur ki. o tarihten bu yana Türkiye'yi gericilikler yönünde entürmüs, 1960 maceralarına itmis ve nihayet 1370 sonralarının csabır taşiirma» noktalarına ulaştırmıştır. Ve şimdi de işte bir «iç parcalanması» olasıliğını hazırlamaktadır. Ulusal mı, Evrensel mi? rak yaptıjı A'atürk AnıtKabir mimHrl,gı geleneâınrie ovgiiye fserlerınde yenı Tüık rnimarlı değer örnek bir eserdır. Bu 'ürğına çağdas olduğu ö!çüde ulu de, eski Türk sanatından esinlesa! bir benlik ve oz^iır.iük ka nerek çagdaş yaşama uydurulZ3nâ:rm?.ya çalısmıstır Anı' muş bir eser. ben7°ri iıer yçrde Kabir yeni başlayan bu akırrıın bulunan evrensel y::pı tipler.nen güçlü ve başaılı 'uneklerin den birinı kopya eden bir vapıdan ycgdir besbelli. Şark Ivahde:ı biririır. vpsi gibi ömeklerin yen: ev ınil'lusal Akım'ın, ae.tlsrı vazı marhğımıza özgünlük l%azand:ralan ve anıtsr.l yapııan ile en cagı suortesizdir. Dünya'da sav etkili ve en başanlı M.imsrı. bü gmlık kazanmak. başka ulusiann yuk ıı^tası Sedat Ha;;kı Eldem' beğenisini sağlamak istiyor?< d:r Enun Onat'la r.rlikte \ap eski Türk evl«rip.den esinîenm^k rr;m: f.ovledıg:miz ts'anbu! Fen zorundayız. ancak eskiyi oiai'j'i ve Edebiyat Faküitelsn vapısı gibi almamak oaa yeni b:r biçitn büyük ölçüde onun prcgr'imını kazandirmak kcsulu ıle. Hamit ve doğrultusunu t.?s^ ^<=riat Kemali Söy!emez<iğlu'nun Bebek' Hakkı E!d?m"in Boı'Et? ve '"* tekı Xuri Çapa Yahsı da bu anYENİ • KIÂSİK AKIMI nat'la ortaklasa ma; a KnvıTj* j lamda başanlı bir denemedir. Zıya Gokalp'le başlayan Türk^ü Ankara Fen Fakiütes! L'lusal rtÇagdaş Türk mimarlığına özlük akımı özsllikle Türk niı :ar kım'ın en bnşaniı yapı'.arından larını etküemış ve yeniklâsik bindir. Bu j'apıda ^or.atT'n v günlük k?.zandırmak. ona y r ü % an'.amda, eskiyı belirşin bir öl 1930'lardaki Alman n imar!ıSv>!:ı bir görünüm vermek için çaba çüde kopya etmek biçimindeki bir etkisi spzilirse de jaf.v ve d'jjey gösterenlerden bıri de Turgur ulusal mimarhğ:n dogmasma ycl boyvr'Tm ıvtmluluftu. sadPİPîCansevrr'd'r. Onun Ankarı'daki tirilmış RPleaeksel s;ls!?:n?!en açmıştır. Bir dönemler çok elsşTürk Tarihı Kurumt; binafi bu veSözellikle anırsal kapılannın âtomjö ö*ş«fUıt»«,ör.nek b r temtirilmiş olan bu mımarlık' skıorfcılan ve avrın";İ3ri".i hu ?ii silcisidir. Pf«7ih Eldem'in Harbimının ön>?k!erine baktığimızda p bu sürecin ne de olss başanlı ve zehyapıt belirpin m Tü k ksyararlı olduğunu söyîeyebilinj. raltteri rasır. Eldonı'iı> Rr,^b8 Müze'sı eski ile venıyı en nyu:rıGerçekten Mimar Kemalenin'ın kanlık ve Dışisleri K^ksrilıSı v^lu b:çımde kayrasırar, b:r eserTstanburdal:i Dördüncü \'z\:l c'arı çn'jdas mimarl";:n Türk dir. anİRvışı icindekı «üzel VP bsşarıiı Har.ı, Harikzadegân apartımanla Vedat Dalokay'ın rürkiye'de b:r yorumudur. n, Ankara'dakı Gazi Eğitim Ens det'erbiiirlik bulam^yan Koc»ıt*titüsü, Evkaf apprtımanlin g'.bı >>*•'.<'. Hükı Fldem'ın Istanbul'pe Camii proje'i 'I? Pak.sTRn'eserler yeniklâsık stilde olm.ık o' Tsjlık'taki Şark Kahvesi eski da tslâm Abad'ta >vpıim;'kts ola birlikte, kitle. rrtskân ve cep Tür:^ evinin çağdaş mimarlık he düzeni yöründpn özeürıl1:!: ır.rlzemesi ile nasıl yaşatıl.bil? lan cami proje?i e'bı eserl^rinde (orijinallik) gösteren yapıtlardır. fpiini csnlandıran basarılı bir ise Türk djnsel tnimarlı&ının ÇDJ:çozümdür. Yine onun Koç Vak das ve başanlı bir yorumunu buluyoruz. BATIL!LA}MA fı i»dma îstanbul'da gerçeklesrirdigi Atatürk Kitsphğı Türk LTlusal mımarlıfcm vaygml^şAncak Batı ile bütünle^mek ısteyen ve bu dogrultuda çok rincr.ı li adımlar atmış oian Tıirkiye'SATItlK, I^LEMEKTE OLAN nın histonsmus yapması ve bırçok mimarııı elinde öykünr.ıeye (taklite) kaçan bu yeniklâsık KOMPLE MATBAA akımını sürdürmesi beklenemezdi. Nitekinı Türk mımarları deMürscrst: Trabzon Uzun sokak, No: 88, Tel: 1115 gışen sosyal yapımız ve yaşantımızın da etkisi ile Batı mimarlığına yöneldiler. (Cumhunyet: 6fi2"> Yeniklâsik sürecıri izleyen bu batılılaşma dönemıiıde dâha çok Türkiye'ye çağsılan yrbancı mımarlar önayak oldular. Hol?meister (BakanukHr Merke? Bankası), Eğli (Ankara Kız Enstitüsü). Bruno Tauı ı Dil ve TarihCoğrafya Fakült««i) ve Paui Bona:z (Ankara'da Opera, Mıilı Kütüphane, Saraçoğl'i Mahallesi) gibi Avrupa'nın kalburüstü mimarları batı mimarl'ğır.ır. Türkiye'dekl ilk örneklennı ortaya koydular. Bunlardan ilk ikisı Avrupa'nın 'kübik> akımını Türkiye'ye aktardılar. Taut ile Bonatz ise yukanda arılan yapılarıyla eski Türk s<inatından esinlenme yolunun güze! örnekleıini verdiler. Bunlardan Paul Bonatz adlan geçen öteki üç mimsr gibi eski Türk mimarlığmın hayranlarından biri olarak, dersleri ve özel konuşmalanyla da yerli gelenekten kopmamarıin önemırü belirtmeye çalışıyordu. elçuklu ve Osmanlı döneml»rinde Türklerin en çok başan gösterdikleri kultür alanı mimarlık olmuşt.ur. 1071'cten fcu yana Türk ırumarlarmın yarattığı anıtsal yapılar, camiler. medreseler. hastancler, namamU'.r. koprüler. çeşmeler ve eşsız gr,zellıkteki yalılar, konaklar ya da sadece evter dünya mimarlık tarıhinde çok seçkin bir yer a:ıriar. Köklü bir gelenP!;i olan !"•!:.". mimarhğmm bufninkü durvrr.ı nedır? Selçuklu ve Osrnanlı mı marlan Arap. İran ve B:^;>:ıs rimeklerinden büyuk blçiide es:n lrndiklîr; halde çajlar.r.dak: P^I özgun mimRrlıkUrdsn oirim o luşturdular. O büyük usraıa.Ti çocukları o'.an bugiinkü 1"ark ır.ı marları ne yapmak^âdır1!ır? S Ord. Prof. Dr. Ekrem AKURGAL DTC Fakültesi, Ankara Üniversitesi G ması ve be»en! lotranması için devetın ve bızde nsnıiz olmayan çeşitli bilim ve küttür kurumlannın yardım elini uzatmalan, Belediye Basitenlarırun ve Beledıye Meclısı üyelerinın. hiç olmazsa tur:zm açısın.dan ulusal mimarlığın gerekll olduğuna inamnış kırnseler ohnası gerekir. Avrupa'da bir ülkede julunan ve yöresel özellik taşıyan yapı türünitn süregelmesı için gereklı tedbirler almmıştır. Sözgelimı Alp bolgelerindekı giizel, yarı ahşap evlerin yaşıyabi!m?si için o bölgede çimento kujlanmak yasak edılmıştir. Avpjpa memleketlerınde her bölged? va da kentte «Eski Anıtlar Miidürlüğü adı altında bilimsel merıcezlpr bulunmakta bunlar arkeologlar. sanat tarihçilerı ve rrumarlardan oluşan güçlü bir uzminlar kadrosu ile kendi yörelerlnde ulusal ve evrensel AÜltür üiirasırı korumakta ayrıca yenı yapılacak yspıların kapkaççı olmarnasını, ö!çü!ü bir rutumia yerlı aeleneğe saygı göstermelerini saglamaya çahşırlar. Bugün Türkiye'de ulusal akım:n yanısıra hiç bir yerü özeilik gostermeyen @Ş lık akımı daha da çok tadır. Bu doğaldır. Türk mimar• arının ulusal o'dukİRrı orancia çaftd?.ş ve evrensel olmaları da .ccr^ktır. Gökdelenler bütün dünyada gözdediı. Türkiye'nın bu ak'm dışında kalması olanaksızdır. Nitekım kimı Türk yapılarının Batıdnkı benzerlerirıin ni!elis<ınde başcrîh olduklarını görüyor ve bundan kıvanç duyuyoruz. Bütün yurt düzeyine yayılmanıak koşulu ıle evrensel mimarlık yapılarının belirli merkezîerd» yer alması zorunludur. Ancak bu övgüye değer, yetenekli mımarlanmızdan evrensel mimarlığa giderek bir Türk karakteri kazandırmalarını bekliyonız. Örneğin Selçukluların ve Osmanlılann Arap, İran ve Bizans sanatlanndan geniş çapta esinlendikleri halde büyük ve eşsiz bir mimarlık yaratmış olduklan gibi. TÜRKEŞ'İN «GÜLER YÜZÜ» Bu arada seniş yorumlara açtk bir çıtnş ds MHP liderinden geldi. Türkeş, genıleri «Birhirlerirıi sevmcye. elle? rine silâh yerinp kitap, dü.şmanlık verine kardrşlik duyjru. su almaya, her türlü kaveaya son vernıeye» çapırıyordu. Ancak kom.indolar Türkc^in hu sözierine hcnüz. pek kıılak vermeriiler. Çünkü çeçtijiıniz haftanın siyasal cinayetlrr bilânçosu da pek hafif değil: Gaziantep'te iki, Ankara. Mus'a. Adıyaman ve Manisa'da hî|..r kişi sivasal nedenli olaylarda hayatiarını kaybettiler. Tüm Vnadolu'da knmando saldırıları sidrtetirrien bir şev vitirmcden sürdü. Bu arada 1 M;>ıt öncesini anımsatan bir yoğunlukta bomba 2 olayları başludı. Komandoların haskılan üzerine şikâyetlrrin yojunlaş» tiffı Milli Eğjtim Bakanlısı nda «tabancs kontrolü Taptınbv cağı» bizzat Bakan tstündağ tarafından açıldanıyordu. TARİŞ OLAYI Bir de konıandolann «hamisi» Tariş eski genel müdüni Orhan Daut'un tutumu bazı kişilerin yasalara ne denli sayfilı olduklannı göstermek açısından iİRİnçti. Tariş jribl bir kuruluşuıı çeniş nlanakhırını komandoların hizmrtine veren, ayrıca hakkında çeşitli yolstızluk ve usıılsüzlük raporları bulunan bu kişi görevden ahndığı halde zorla makamına oturuyor ve emrindeki komandoların destepiyle eylemini işçal hava^ına sokuyordu. Ancak unutulan nokta Ktevit hükümetinin güvenoytı alanıaınış da olsa, yasal gereklilikleri ycrine getirmeye kararlı olduğuyriu. \itekim Tariş'in eski genel müdürü de sonunda yapıstığı koltuğunu bırakmak rorunda kaldl, dcvlet kuruhışlarııula MC tarafından savsakLtnmıs Danışta} kararları da ardarda uygulamaya konına^a başiandı. Bu üçlü «Ittifak» takımının beninıser oldıığu demokrasi anlayışındaki temel prensip bilgiden yoksun halk yığınlarının şeriat mayasıyla yoğunılması fikriııe otıırur: «Halk dinine sahip olmak istiyor» slORanına sarılanlar. halk iradesini din kurulusu ile özleştirerek «biçim» bakımından demokrasiye yer verir görünen ve fakat serçekte tiimden ona lers düşen ortanıı yaratmışlardı. Bu ortam içerisinde çoğunluğu sömürme kolavlığım serçekleştirmişlerdir. Halkın din sevpisine bir diyeceğimiz yok. Sömürmeye karşıyız. Bu iiçlii ittifak halkı uyutma amaeına dönük demokrasi uypulamasını yürütmek için her türlü kurnazlığı üngörmüştür. Akıl süzgecinden geçirilmediği için çağın gerisinde kalmış jeriat esaslarını halk yığınlannın ve genç kuşakların kafasına tıkıştırmak amacıyla her çareye başvurmuşlardır. Bu üçlü ittifakın en kurnaz elemanı «oy adamı». en çıkarcısı «iş adamı» ve en işe yararlı olanı da «din adamı» olmuştur. 19öO'den bu yana oy adamı. haikı kendi tuzağına düşurmenin kolavlığım dinsel sözleri ağzından eksik etmemek ve dinin savunucusu göriinmekte hulmn.ştur. Binlerce »kıl almaz hükumierin din diye okutulınasına aldınş etmez. Onemli olan kendi mutluluğu ve çıkarlarıdır. Din adamımn elinde yoğurulan halk için ne hastaiık denilen musibeti ciddiye almak ve ne de yoksulluğun ve mutsuzluğun ve eşitsizliğin nedenlerine eğiimek söz konusuclur, diye düşünür. Yoksulluğun Tanrı vergisi ve do'ayısiyle fazilet olduğuns inandırılmış halk yığınlannın varlığı kadar oy adamımn ve iş adamımn işine gelen baska ne olabilir? litjü'dcn sonra siyaset adamı için şeriatçılık (din) nasıl etkili bir oy yatırımı mekanızması haline sokuldu ise ve öte yandan oy adaraı nasıl balkın «saffetinden» yararlanıp seçim nutukları çekerken namaz kılıp Kur'an göstenne usullerini gittikçe artan bir ustalıkla kullanır oldu ise, enflasyonist blr ekonomik siyaset sayesinde kolaylıkla varlık edinen sınıflar da aynı usulleri, yani din unsurtuıu. kendi çıkarlarının giivenliği haline getirmişlerdir. Din adamlarımızı uyanyoruz: Kendilerini gerçek din bilffisiyle yetiştirip, sömürii âleti olmasınlar ve halkı avdınlatsınlar. DIŞTA PAKİSTAN'DA YİNE ASKERLER Askeri yönetimlere çok aüşık olan Pakistan bir keı daha askeri darbeye sahne oldu. tlırnlı bir reform programını. ülkenin çeri vapısını pek rahatMz etmeden uy^uiamaya çalışan Zülfikâr Ali Butto da, nıart aymdaki seçimlerden bu yana ona karşı yoğun bir nıücadele sürdüren sağci partllerin lidprleri de darbeci Ksra Kuvvetleri Kurmav Başkanı ZİV3 El Hak tirafından »korii ucıı s»zctim» altına aldırıldılar. Ancak şimdilik darbenin lideri ekimrle seçimlerin yapılacağını, But'.onun da lıu seçimlere katılabilecefini Köylüyor. Muhalefete daha çok yatkın olduğu öne sürülen G^neral Ziya El Hak'ın idriialanndnn hiri de «darbe yapmadıklan, sadece 90 günlük Eeçici bir yönetimle ülkeve buzur ve düıen getirecekleri» biçiminde. ÇIKTI Cumhuriyet OKTAY AKBAL TURKİYE'NIN HAFTALIK TEK HABER DERGISİ VEFAT Harp Okulu 1933 yılı mezunu, emekli yüzbaşı, ULUSAl MİMARLIK AKIMI Türk mimarlan kısa sürede yabancı mımarların verlerini aldılar. Bu ulusal akrnın başında Sedat Hakkı Eldsm ve Em:n Onat yer alırlar. Genç yaşta ölen Emin Onat, Sedat Hakkı Eldem ile birlikte ortaya koyduğıı İstanbul Fen ve Edebiyat Fakülteleri, Orhan Arda ile ortak ola Osman TOPRAKOĞLU hakkın raâmetine kavuşmuştur. Cenazesi 11 temmuz 1977 pazartesi (Bugünl günü öğle namazım müteakıp Fatıh Camii'nden kaldınlacaktır. TOPRAKOĞLU DtZDAK AtLELERÎ (Cumhuriyet: 6627) Zamaİ Sensin sesfer;h YANKI ÇIKTI... ALDINIZ MI?... 52 SAYFA, 350 KURUŞ .. YANTîI'mn bu haftakı sayısında ellıden falra biribirinden ılginç yazı var... Işte bunlardan bir kısmı: • Demirel'in hükümeti kurma çabalanrun ayrmtlll hikâyesı... • MKP'ü Batta! ve MHPIi Somuncuoğlu. Gültekin ı!e Albayrak, hükümet ?orunu konusundaki sonıları cevapladılar. • CHP'ü Dcç. Kışlalı «Demırel korkuyor» diyor.. • Turizm ve Tanıtma Bakanı Altan Öymen CHP hükümetinin kısa dönemde yapabildiklerini YANKFya açıkladı. • Hür teşebbüs Konseyi'nde sessizük hakim.. • CHP Milletvekili Hikmet Çetm. karşı karşıya bulunulan ekonomiK sorunları YANKI'ya açıkladı.. • Filiz Akın «eviilikde çiitler arasmdaki cınsel u>um çok önemlidir» diyor.. • Kadın ve erkeklerin cinsel soıunlar.: Orgazm ve erkeklik hormonlan... • İç olajiar, dış olaylar, ekonomi. iş alemi, kitap, radyo • Tv, seks sinema, moda, modern hayat. insanlar, clin, sağhk, bilım bolümierinde biribirindpn er. ilgınç ellicien falza jazı... YANKI okuyuculanm herşeyden haberdar eden. tarafsız ve güvenilir dergisidir. YANKI'yı her pazartesi şunü yurdun her tarafmda bulabılirsir.iz.. 52 sayfa YANKl" sadece 350 kurus... Mutlaka hır YANKI alınız... (Cumhuriyet: 6630) PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN İNŞAAT İLANI 1 7.000.000 TL. keşii bedellı PTT Binası Inşaaü kapalı zarf usulü ile eksihmeye çıkarılmıştır. Geçıci teminatı 223.750. TL'dır. 2 Eksiltme dosy.ısı Genel Müdürlügümüz Yapı îşleri Dairesi Başkanlığmda ve İstanbul PTT Bolge Başrr.üdürlügünde görülebilir. 3 Eksiltme 20.7.1977 çarşamba günü saat 16.00'da Genel Müdürlük Eksiltme Kurulunca yapüacaktır. 4 İstekhlerin 18.7.1977 pazartesi günü saat 17.30'a kadar eksiltme şartnamesinin 12. maddesinde istenilen belgeler ve müteahhıtlik karnesi aslı ile Genel Müdürlüğe başvurarak ıştirak belgesi almalan gerekmektedir. 5 Taliplerin bu ışe ait toklif mektuplaruu, eksiltmenin yapılacağı günü saat 15.00'e kadar İhals Komisyonu Başkanlığına tevdii edilmek üzere Yapı IJeri Dairesine makbuz mukabilinde vermeleri gerekmektedir. 6 Teşekkülüraüz ihaleyi yapıp yapmarnakta veya Cilediğine iha> etmekte serbesttir. (B'Sin: «304 6019) VEFATLAR İÇİN . Kıymetli hocalar ve dua hanlardan müteşekkil cenaze ...erasim ekibimiz bir telefonla emrinizdedir. Gflzete ilânı ve umum •<>lât için ayn bir ücret alınmaz. Cenaze işlerini işletmemiz deruhte eder acı gtjn lerinizi paylaşirız. ISLÂM CENAZE İJLERİ 40 68 86 NOT : Bürün muameleıer işletm:ye ait olmak üzer» yurda cenaze nakii yapılır. Günün her saatinde emri nizdedir. (Turkel Reklâm: 66iö) TE L : 47 20 04 Insan sevgisiyle yücelen; tutkunlaşan, evrene açılan Fiyatı: 2 0 Lira FRANSIZCA ÇAGDAŞ YAYINLARI Ca§aloğlu Halkevi Sok. no: 3941 İstanbul STRMBURG UNIVEUITE» MEZUNU BAYAN ÖGRHMEN [ARAFIND&H FRANSIKA OFRSI VERIIIK: BUrUKtEMELI OGRENCHE» 5INAVURA Tel: 53 68 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle