17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ul " " nümüzdekl seçimlari etkileyecek başta gelen sorun «anarşi» ve «can güvenügi» oldu. Bunda hepimiz birleşiyoruz. Birleşemediğimiz nokta bu güvensizlik ortamırun nedenieri ve bunu kimin oluşturduğu. Ama birleşmemiz gereken bir nokta daha var: Asağı yukan on yıldır sürüp gelen anarşinin üstesinden gelmek ve can güvenliğini sağlamak dunıraunda olanlann başanlı olabilecek yollan ve yöntemîeri. en hafif deyimi ile balamadıklannı, Orta Doğu Teknik tTniversitesinde son yaratılan duruma bâkarak belki «bulmak isterrıPdiklerbnin anlp.?ılmasıdır. Seçmen çoğunluğunun bunu nasıl degerlendirdifini göreceğiz. TUMHURİYET Bu arada. eğitim ile ilgili olarak, yüksek ögrenimın yapısı, işleyiîi ve eğitim yöntemîeri bakunından alınabileoek önlemler vardır. Üniversiteler olarak. parlamento olarak bunlan almakta yeterince duyarlı davranmadık. Bir ömek verelim. öğrencilerin ve asistanlann yüksek öğrenim kurumlannda yönetime katılmalan, dunyanın her yerınde d^mokratik bir hak olarak görülmüş ve geniş ölçüde uygulamaya konmuştur. Böyie bir diyaloc; ortamı öğrenci kurum ilişkilerinde en azmdan bir yumuşama, eğirim ve yönetim konularında bir anlayış birliği sağlar. Bu konu 68 olaylanndan sonra epey tartısılmış va genel bir kabul görmüş olduğu halde İ973'te çıkarılan 1750 Sayüı Üniversitsler Yasasmda hakettigi yeri bulamamıştır. Söz konusu yasa. hiç kimsenin uygularna cesaretini gösteremediği sert dîsiplin maddeleri ile ve özerkligi smırlayan mad delerle doııatıldığı halde. anarşinin sereserpe gelişmesini önleyecek bir düzen kuramadı. Kerşey geçmis yılîann teksrlek izleri içinde sürüp gitti. Eğitimds>;i yetersizlikîere gelince bunlar her iki uçtaki aşınlıklsrda açıkça kendini bellı ediyor: Tartışma kabul etmeyen gerçekler bulundufumı sanmak. hoşgörtinün r>3 olduğunu bilme. yen sığlık ve bağnazlık. Sığlık ve bağnazlık ise akhnı kullanmasını öğrenemeyenlerin kapandıklan çıkmazdır. Bir egitim düzeni. insanları bağnazlıktan kurtaramıyorsa, aklını kuîlanarak doğru dürüst düşünmeği nesnel eleştirme>i. ve bağımsız kararlara varmayı öfretemiyorsa bir işe yaradığı söylenemez. Anarşinin toplumun ötPki İtesimlerinde fazla rafbet görnridigi halde. gplip eğitim kurumlannda yuvalanmasını bir raslantı değil buradaki genç insan ortamımn. en azmdan bir kesiminin, kolay avlanır nitelikte oluşunda aramalıyız. Üz>?rinae durmamız gereken önemli bir sorun bu. On yıldır süregelen olayların ve bunları önlemek için secilen baskı yönteminin acı bilançosu ortada. Yanhş tanılar (teşhisler). yanlış önlemlere götürmüs ve gençük tedirginligini ülkenin baş sorunu yapmıştır. Bir kesim poütikacımızm a\mı yöntemler Ozerinde direnir görünmeleri ülkemız ve demokrasimiz için büyük talihsizlikrir. 2 HAZtRAN 1977, 0 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kald ı emirel'den haşlıyarak bir koro; politikacısıyla, siyle, yazanyla Türkiye'de komünist tehlikesini işleyip "durmaktadır. Söylenenlere bakılırsa ülkede büyük bir knmünizm tehlikcsi var. Kızıüar buçüııden yarına siyasal iktidan ele geçiriverecekler, bayraklannı Ankara'ya dikecekler. Acaba olası nıı bu? Türkiye'de bütün dünyadaki çibi komünistler kuşkusuz var. Olması doğal. Diyelim bir sabah uyanılık ki siyasal iktidan ele geçirmişler. Nasıl geçirmişler? Kimsenin lıaberi yokken bir gecede oturuvermişler koltuğa. . Bundan sonra iş 42 milyonluk ülke>i yönetmeye kalıyor. Herşeyden önce komünistlerin kendilerine göre bir cumhurbaşkanı. bir cumhurbaşkanı sekreteri. bir başbakan bulmaları gerekir. llaydi onları buldular diyelim. Şonra bakanlar, müsteşarlar. genel müdürler gelir. Haydi onları da buldular diyelim. Genelkurmay Başkanı. kuvvet kunıandanları ordu kumandanları. kolordu kumandanları, ve başkaları da sözkonusu. . Ardından 67 il'e vaü, B7 il'iıı ilçelerine kaynıakam, kanıu kuruluşlarma genel müdürler, bankalara yöneticiler, özetle devleti işletecek bütün noktalara ya koınunist. ya da komünist eğilimli kişileri atamak gerekecek» Olası mı? Ejer geri zekâlı değilse, bujrün Türkiye'de iktidara en azak siyasal gücünü komüııizm olduğunu insanuı anlaması işten değildir. Yumurtadan civciv çıkması biie belirli bir oluşunıa ve süreye gerek göstertr; ıaph J)ir siyasal iktidanıı K milyonluk ülkede kapitalist nitelikten komu'ii^t nıtelife döniişmesi. Hanya'yı Konya'>ı biraz bilenler için huşfiınden yanna olacak iş değil. Bueümlen yarına nlacak is. ya sağ koalisyon. ya da ortaıım solunda bir iktidardır. Snzjelimi 5 haziranda Ecevit Başbakan olabılir mi? Evet. Peki, koskoca devletin başbakan adayına İzmir'de bir «sııikast» eirişimi sözkonusu değil mi? Eğer böyle birşey söıkonıısu ise bunu kim yapar? Komünistler mi? Gençlik Sorunu ve Seçimler Prof. Rauf NASUHOGlU Ankara Üniversitesı Fen Fakültesi eziklik içinde. baslsrını egerek sınıfı boşalttıkları yaşadığımız olaylar arasında ve biz güçsüz, boş sıralara bakarak ou durunıu lanetlemekten başka bir şey yapamıyoruz. Bu sırada polis, okulun kapısmda görev başmdadır: Hükümet Başkanı yetkilileriniz fcaç k?z gıivence sözü vermiştir. Devletin desteği işlemez, yassnın disiplin maddeleri işletüemez. Ölümleri. yaralanmaları. dayakları, haraç toplamalan ile sürüp giden bu durumun bu genç insanlarda yarattığı moral çöküntüsünü düşür.ebılivor muyuz? Bu cehenr.em yolunu geçerek bir dirıloma alan insanlann. oğrenimlerindeki boşluklan nasıl doldurabileceklerıni, topiumda eiınden iş gelmeyen. bilgisiz, becerisiz kendine güvensiz insanlar halinde yaşamak zorunda bırakıldıklannı ve bu yüzden ömürierince bir takım kornplekslerin tutsagı olacaklannı ve bunun kendılerıne ve ülkeye vereceği zararlan görebiliyor muyuz? Üniversiteîerin şörüşii anarşi kaynağının üniversite dışında oldugu. sağ ve sol faşistliğe özenenlerin bu kurumları ele. geçirerek birer üs haline gerirmek hevesine kapıldıkları şekünde dir. Gerçekten 12 Mart öncesinin tüm sorumluluğunu bır kısım öğretim üyelerinin üzerine yık ma çabaları bosa çıkmış suçlamaiann hiç biri mahkemelerae kanıtlanamamıştır. Bugün iilke yüzeyine yayüan anarşi. 1968"terde patlak veren, hiç degilse yüzeyde eğitsel görünümlü sonınlann çözümlenmesini amaçlayan öğrenci hareketlerı değil artık. Bunlar politik çörüşlen yürütmek amacıyla döğüşmek. vuruşmak üzere örgütlendirilmiş grupların ülkenin yazgısma el koymak için başlattıklan tehlikeli denemelerdir. Dünyanm hiç bir ülkesinde 68de başlayan öğrenci başkaldırması bizdeki gibi kanlı olaylar hali ne dönüşmemiştir. Çünkü bu on yılhk dör>?m içinde, doğusu ile, batüsi ile. zz geüşmişi. gplişmişi ile tüm ülkeler gençlik tedirşrfnliğinin nedenlerini incelemi? ve bu tedirginliğin kaynaklarını kurutmak çin ç»rekli yasal. yönetsel. eğifsel önlemleri almışlardır. Bugün duraksamadan söy]e;rebilıriz kı hiç bir ülkede öğrenci sorunu bizde 12 Martra oldugu şibi ve bu^ün oldun.ilmağa çalışıldıfı' gibı, rejim bunalımma götüren süregen ımüzmin) bir hastaiık haline girm?miştir. Tüm genç kuşakiann sonmlarını bilimsel yöntemlerle araştırıp, önyargısız bir değerlendir me ile çözüm yolları aramak ve bunları yan tutmadan uygulamak zorundayiE. Yirmi yaşındaki gencin heyecanmı toplumsal ve ekonomik sorunlara riuyarhğım anlayalım. Açın uçlar dedigimiz gruplann ekonomik sloganlanndaki benzerliğe dikkat edelim. D Sorunun acı veren yanı anar.şinin başta üniversiteler olmak üze.re daha çok vüksek öSvetım kurumlan içinde yuvaianmiş, oralarda geîişmiş olması, ve aşırı toplumsal Doiitüt görüslere ba*lanmış görünen küçük militan gruplann Cgeneılikle aşırı sağ> bu kurumları işlemez hale get:rmiş bulunmasıdır. Böylece bu rnüitanlar 13 22 yaş arasmdakı yiıksek öğret:m çağı nüiusunun ^9'unu ve tüm iüke r.üıusumm TcOTsini ancak yüksek öğratinı şençliğini smdirmekle kırk milyonu aşkm koskoca TürkiyeVi de sindirmege heveslenebiliyor. Bu us dışı, öıçüsüz girişim ülkede dirlik ve tiüzeriliği kommak'.a görevli siyssal yönetimin, değerlendirme yanılgısı ve bir kesime karşı en szından hoşgörüsü olmasa gelişemez. 12 Mart yargılamaları bunun nasıl yürütüldüğünü ortaya koydu. Bu kez, iki yüı aşan ojphecilik uygulamasınm, ayni oyun aynı senaryo i!e, hern de daha belirgin biçımde yüze çıktı. Bilanço ortada: Yığınla genç ölümii. binierle yaralı. sakat öğretim yapamayan kötürüm hale girmiş öğretim kurumları. Bunun iilkeye verdiği zararlan para ile pulia ölçmeğe kalkmak boşuna bir çaba olur. 1968'den bu yana yüks3k öğretim kurumlannda yer yer bir haftayı ancak bulan uygulamasız, laboratuarsız bir öğretime dayanarak sınavlar yapılmakta. diplomalar verilmektedir. Dersier uygulamalar silâhlı basfcn kuşkusu içinde kaaüar gözlenerek geçmekte. O kapmın heran arkasma kadar açılarak içeriye sert tavırlı insanların girdlği herkesi foruma «çağırdığı» ve öğrencilerin Oyla Devrim... OKTAY AKBAL TARTIŞMA Evet Hayır Kitle bilincinin getireceği aydınlık Bilıriz; eskı bir Yunan mıtolojısınde t e£saneye göre • babası deniz, anası toprak tanrısı olan «Antes» adında bir insan vardı. Antes; kendi devrinde, vahşi hayvanlan, insanları ordulan kendi doğaüstü gücüyle yenerek ününü sürdürüyordu. Evet, anası toprak a naydı ve o, anasına bağlıydı... Antes bütün kavgalarında, aya ğını hiç yerden ayırmıyarak. gucünü toprak anadan alarak zaferlere koşuyordu.. Başarılı olmasının sırrı toprak anasıydı... O zamanlann «Herkül» isimli öbür dogaüstü güçlü insanı, Antes'in kavgalannı gizliden izleyerek, bir ayagının yerden uzaklaşmasıyla bile Antes'in sendelediğini keşfetti.. Sonuçta Herkül Antes'i ayaklannı tamamen yerden keserek bir kavgada yenivermişti... Antes'in ölümsüz gücü yenik düşmüştü. Antes bağlı olduğu toprak anadan sökülüp alınabildiği içindir ki kaybetmişti herşeyini. Şimdi gelelim günümüz Türkiye'sine: Halka yalan söylemeyen kitle önderle)ri^cunü h.«lktan aldıgı sürece özlenen zaleriere kesinlikle ulaşacaktır. Halkın içinde halkla beraber ilerlemek .çın tıkanıklıkları ıtıp dagıtacaktır. Ecevit. halkm kahramanları yarattığını bildiği için gücünü halktan almaktadır. Ecevit in bu gucünü yıpratmak isteyen hokkabazlar ıkınıp sıkınmaktadırlar... Geçmiş ola... Çünkü Ecevit bazı gerici • çıkarcı çevrelerin bu gücü yıpratmak istediğini bizzat (özellikle* biltyor, bunun önlemini ise halktan gücünü almsıkta buluyor. Ecevit yine ayaklarmı yere basıyor.. Halkjn çizdiği yere kadar solcuyua diyen bir liderin mitolojiden efsaneden ayrılan yönü işte buradadır. Türkiye'de halk iki buçuk yıl kadar önce yedi aylık Ecevit iktidannı yasBmış bir halktır. Sıcak Ecevit döneminde «demokratik hak ve özgürlüklerin» verilmesialmması gerektiğine kendi kitle gücüyle ulaşmıştır. Tür kiye halkı Ecevit döneminde ülkesinde ÇIT ÇIKSA jine de baslamıştı... Dünyanm en çok bılinen en demokratik kışilerın den biri olan Ecevit, ödün vermez antifaşist tavn ile Kıbns'a barış için taarruz etmişti... Halk, o dönem haşhaşını kendisi ekti kendisi biçti... Ül kede hiç kimse düşünüyor di ye öldürülemedi... Kendi kendimizin efendisi olma yollarj açılmca Amerika'nın sömürücüemperj'alist burjuvazisi saşkın hktan aptallaşmıstı.. Türkiye'nin saygınlığı dünyaya yayılmaya baslamıştı... Uluslararası ilişkilerde onurlu bir yol İ2lemeye başlamıştii... Bu halk Mustafa Kemallerls gelen halktır... Turkiye,'de halk çok şeyler görmüş ç«fk acılar yaşamış çok sevinçler paylaş mıştır. Kitap yırtmalaradergi parça lamalaragazete kuduzlarma pabuç bırakacak halk de|ildir... Okuyan, öğrenmek istiyen insanlar doğaldır ki bılim dış: kala yapısuıa sahip bir avuç «emredicia kişiliksiz kimselere Mustafa KemBİlerle huralara kadar gelen halkımız saldırılardan korkmayacaknr... Çelme takmalar, yaralamalar, öldürmeler halkm bilincini yok ed:mez... Ortada, kardeş kanı akmlmasma karşı hesap soracağını söyleyen ve banşı getirmek isteyen KANA KARŞI BARIŞ bir muhalefet vardır.. Bu halKimızın özlemi olmuştur.. Demokrasi için halkımız men^e, yiğitçe, onurluca gerekeni yapacaktır. Kördüğüm olmuş tüm sorunlanmızın çözümü kesin olarak ancak işçilerimizin uyanışından geçer.. Yoksul köylülerimizin, em»kçilerin uyanışından geçer.. Türkiye'de artık bir demokratik kıpırtı vardır. Demokrasinin yaşaması bu demokratık kıpırtının seçimlerde «oy»larla yoğuniuk kazanmasına bağlıdır. Gerici ve düzmece oyunlarla. artık; «KomünisUer Moskova'ya» diye bastırılamayacak kitle bilincinin DAYATMASI yarınınuzın aydmhkiarıdır. fçimlere tam iiç pün kaldı. Cuma. cumarlesl. sonra pazar . Pazartesi sabahı yeni oir dönemeçte olacağız. Nasıl bir dönemeç olacak bu"? Hanp yönc doğnı? iîimdiden kesinlikle söylemek çnç. Özlenen. MC adlı bir uydurma ortaklığın bir daha kurulamayacak biçimde yeniİKİye uğramasıdır. Yani. Drmirel'iıı AP'si. Türkes'in MHP'si başte olmak üzere Feyzioğlu'nun CGP'si. Erhakan'ın MSP'sinin. büyük halk çoğunluğunHn oyunu alam&ması. Meclis'te hepst bir araya şrelselpr de çosunlujju elde edememesidir. CHP başta olmak üzere sola açık partilerin üstünlüğü sajlamalandır... Özlem başka. dilck başka. ^crçek büsbütün baskal Ne var ki halkımızın büyük çoğunluğu neyi, kimi, hangi iktldarı özlüyorsa, bu isteklerini jterçekleş'irmek olanağıyla karşı karşıyadır. Oy fücüyle Tıırkiye yi içine düştüğü çıkmazdan kurtarabilir. Anayasa çizffisî. Atatürk Hkelcri çizçisi, çaj:daş uygarlığin gcreklerine uyma çizçisidlr. 1961'de yarıdan çojjn defiştirilmiş Anayasa'yı da beğenroeyen, dfçiştirmek isteyen bir Demirel elbette kl böyle bir çizşide degildir. Olamaz, olmak da istemez. Demirel ve onun gibi politikacılar. kendilerine uyan. yakışan bir Anayasa istiyorlar. «Biz bu Anayasa'va uyanııyoruz. bu Anayasa'ya yakışan işler yapanııyoruz» demiyorlar da, «Bu Anayasa ile mcmleket yönetilmez» diye hashas bağınyorlar! Suç Anayasa'ria imiş gibi! Oysa kendi beceriksizlikleri, bilgisizliklcri. başavısızlıkiarıdtr sıırlu olan... •Rach'edakf'seçinı konuşmrîannı flmllyor musunnz? Ben, Bay Feyzioğlu'nünkiler dışında tüm "parti' sözcülerini dirilemeye ^aİjŞfyfmınT. Feyziosln'nu ntye ttirrteyerlfn? Bfr ı»manlar çcrcpinden çok önenı verdik bu klşlye. sonra tanınmaz hale geldi. Sankl belirli bir tarihte nldii, şlmdi ortada dolasıp koııuşan bir «başka»sı: Hiç değilse «anı»sı bozulmadan kalabilse. o da olmuyor. Bay Feyzioğlu ayakta kalmak, iktldara bir ucundan yapışmak için tüm çabasını harcıyor. Şerbetçiliğin cn Uoyusunu yaptı, şimdi de bir çıkmazda çırpınıp duruyor. Hiç ilçinç defil CGP'nin, en başta Feyrioğlu'nun konuşmalan. Ilem ilîinç değil, hem de acı verici. Evet, seçinıe üç gün kaldı. Bay Demircrin «üç RÜn kaIa ne olur. bilinmez» dediği üç gün:... Ne olacak. neler ncler olacak? Nc var ki, ne olursa olsun Ftkilemiyor artık, biliyoruz çünkü hepsini... Orda burda silâhlar patlayacak, botnbalar, olaylar. öldürülmeler, yaıalanmalar, dayak yemeler, atmalar, yol kesmfler. falan filan... Seçmeni korkutup sandjk ba.şma gitmesi mi önlenmek istenir? Bu denli kargaşaya, cinayete son verm?k için olağaııüstü bir durumun yaratılması, dolayısiyle seçimin ertelenmesi mi? Hepsi boştur bu tür hesapların. Seçimler yapılacaktır. iktidar değişecektir. koltuklarına sımsıkı sarılanlar açıkta kalacaklardır. En kötüsü de lıcsap vereceklerdir son yıllann eylemlerinüen, kötiı, yanlış, kanlı işlerinden. . Yüılerce ölü ve yaralı, sakat ve hasta yurttaş hesap soruyor bizden. îs'eden bize kıydılar? diye... Üç gün sonra yeni bir dönem başlayacak. Geçen akşam bir sağcı parti sözcüsünün dediği gibi «Halk yönetilendir, yöneten değildir». savı bu dönemde yıkılıp ifidecek. Halkı bir sürü, kendilerini. kendileri, gibi olanları, vazgeçilmez birer çoban sayanlar kafalarını duvarlara çarpacaklar. Halkdır yöneten. yönetecek olan keııdini. Demokrasi budur da ondan... Bugünkü seçim yöntemlerinde. yasalarında bir çok eksiklikler, yanılgılar, yanlış uyeulamalar var. Halk yeterince ağıriığını koyamıynr milletvekili seçiminde. Ama hiç değilse keııdini yönetecek partinin seçiminde ağırlığmı koyacak Dört yıl sonra da hiç kuşkusuz milletvekili seçimi buçünkü gibi olmayacak. Ha!kın rlkisi, sözü. ağırlı|ı adanı akıllı artacak seçim işlerintle. Halk yönetilendir, yönetici değildir. dlyen çağttışı politikacılann tümü bir yBn» itüecek... 5 haziran 1977'de çok şey değişecektir. Bakın bir toplum polisi ne yazıyor: «Halkın can yeleği gibi gördüfü seçinılerin arefesindeyiz. Bu can yeieği analar, babalar, oğTenciler, işçiler, köylüler, yani tüm ülke içindir. Fakat inanıyorum ki bizim için de.. Halkınuz yanılgıva düşmeyecek ve bugünkü düzeni vıkacaktır. Kaıs"lısı görmüştür ki patates fabrikası yapılamaz. Konya'lısı görmüştör ki Avrupa'ya tank top satamayız. Erzurum'lusu görmüştür ki kendi gibi düşünmeyenleri asıp kescrek kurt resimli bayraklar altında kınıız içenıeyiz.» Tüm halkınuz. emckçisi. köylüsü, aydını, polisi, askeri, genci, yaşlısı. kadını. erkeği 5 haziranda bir devrim yapacaktır. Oyla gerçeklestirecektir bu aevrîmi... Seçimle yapılacaktır bu devrim. Bu yüzden de. çok sağlam, çok güçlü olacaktır. Bağnaz kafahlara, halk düşmanlarına frSsterilecek, kanıtlanacaktır, halkııı yönetilen değil yöneten güç olduğu... S Sorulan bir yana bırakarak Türklye'deki bir garip örjrütlennıeye ve tehlikeli ilişkilere değinelim. Bugün ülke* mizde devletin glzli istihbarat örRÜtleri dış anlaşmalarla yabancı örgütlere bağlannııştır. CENTO Anlasmasına göre MtT (M11Iİ tstihbarat Teskilâtı). SAVAK (tran Gizli İstihbarat Teşkilâtı) ve tntelligence Senice (Inçiliz İstihbarat Teşkilatı) Ortadoğu'da işbirliği yapmaktadırlar. Amerikan istihbarat teşkilâtı CtA'nın Ortadoçu'da bu örgütleri yönetti|i de billnmektedir. Dahası var: AİD (Amerikan Tardım rtrgiit'i). CtA'nın bir var. kuruhışu Bihi çalışmaktadır. Son yıllarda bu gerçek de apaçık ortaya konmuştur. Peki. ne çıkar bu ilişkilerclen? Bazan çok şey çıkar: hazan hiçbir şey çıkmaz. Bugün Türkive'de patlama, catlama. toz ve duman ortasında kesin bir şey söylemeye olanak yoktur. Beş gun sonra Başhakanhk koltuğuna oturma^ı beklenen Ecevit'in bir adım ötesindeki Mehmet İsvan. iıir polisin kurşunuyla yaralanıyor. N> var bu i?in ardında? Kimhi'ir. Seçımlerp üç giın kala birşeyler olacakmış. Bunu da MC'nin Başbakanı Demirel söylüyor, ve sözlerinin ardındaki anlamı açıklıea kavusturmuyor. Nedir bunun ardmdaki öykü? Kimbilir. Ama daha yalın şeyler Mliniyor. Sözgelimi 12 Mart'ın ardında CtA bulundugunu Dışişleri Bakanı Çağlayanfil söyledi. AlD'nin CtA ile işbirlipl AP.D'de resmen açıklandı. AtD. Türkiyp Sınal Kalkınma Bankasmın dayanaği ve kaynaçıdır. 1? Marfın meşhurlanndan eski Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç da Sınai Kalkınma Bankas, Tönetim Kurulu'nda vüksek maaşa hağlanmıştır. İşte yabancı çizli örsütler. ulnsal vasama böyle burgu gibi firiyorlar; bu ortamdan ne hayır beklersinizî Hiçbir şey heklemeyin. Son günlerdeki bütün patlamalar, çaflamalar; ilerici çe%releri ve halk yığinlannı yıldırma vöntemlerini sergilenıektedir. Tutucu ve gerici siyasal iktidar debcleniyor. şimdi vurttaşa düşen görev 5 haziranda MC Iktidarını yıkmaktır. 5 hazirana üç fün kaldı. Ve MC.'nin suyu ısındı. Toplumdaki fokurdama bundan..: şpbetleri Dünya Ormancılık Günü Dünya Ormancılık GUnll nedeniyle geçtiğimiz mart ayında televizyonda bir program izledtk. Bu programda ormanların önemı ve yararlan anlatıiıyordu. Ayrıca Orman Kuruluşlan tarafından ağaç bayramları düzenlenerek bir hafta süresince yurdun her köşesinde bu önem li gün kutlanıyordu. Halka genç kuşaklara ormamn yararlannı anlatmak ve ormanı sevdirmek göstermelık de olsa birkaç fidan dikmek elbetteki hoş şeylerdir. Belki gelecekte bunlann etkisiyle vatandaş, ormanı daha çok sevecek ve koruyacaktır. Ama bir gerçek var ve bu çeği görmezlikten gelmek mümkün değildir. O da, ormanların kesilerek, yakılarak günden ne yok edildigidir. Bugün manlarm korunması göreviyle yiikümlü Orman Bakanlığı ve ona bağlı Orman Genel Müdürlüğü bu görevi yapamamakta yahut yapmak istememektedir. En yetkiii kisiler bu konuda ne söylerse söylesinler ormanlann gözle görülür derecede azalmak ta olduğu bir gerçekür. Yukarda ormanları korumanın Orman Genel Müdürlüğüne ait bir görev olduğunu söylemiştim. Fakat ne yazıkki, bu kuruluş ormanlann takatı üstünde üretim yapmaktan başka bir şey düşünmemekte, koruma işlerine gereken önemi vermemektedir. Şahsi gayret ve becerisiyle ormanlann korunmasında etkili olan ormancılar ise görevlerinden ahnmakta, çok kere geri hizmetlere atanmaktadırlar. Çünkü orman kaçakçısmı, kundakçısını engellemenin, şikâyetlere neden olmanin sırası değildir. Baştakilerin yegâne kaygısı budur. Ormanlar yakılmış yıkılmış kimin umurunda? Yeterki bir sızlanmaya tneydan verilmesin! Bu yılın seçim yılı olması, ormanların korunması yönünden vatansever ormancıları daha çok endişelendirmektedir. Zira orman tahripçisi, politikacılarm vaatlerine kanarak bu günlerde ormana saldınlannı daha çok arttırmaktadırlar. I<itekim şimdiden ormanlar jakıimaya başlanmıştır. Bugün Orman Genel Müdürlüğü taşra kumluşlarının oaşına, kanun ve mevzuatı eksiksiz ve tarafsız uygulayan kişiler değil, MC politikasım yürütecek kişiler getirilmiştir. Bu zatlar, MC'li politikacılarla işbirliği yaparak ormanları sömürme işle\ini bilinçli bir sekilde yürütmektedirler. Çok acıdır ki, î.îC ile işbirliği yapan Ormancılar kendilerine Milliyetçi ormancı adım yakıştırmışlardır. Soruyo rum bu milliyetçi ormancılara, ormanların korunmasında hangi üstün başarıyı gösterdiniz? Orman ürünlerinin değerlendirlmesülde İdare merttaatini mî yoksa dayandığınız politik güçleri mi gözettiniz? tkincilerden yana olduklarını inkâr edemezler. Yoksa başka türlü yüksek yan ödemeleri ve ek göstergele ri nasıl alabiîirlerdi. Mükâfatlandırılmış kişilerdir bunlar. Ama yetenekli değilmiş, bügıli değilmiş. kimin umurunda. Yeterki tarafh olsun. cepheden yana olsun. Bir sızlanmaya. şikâyete meydan verilmesin, \Tirsın ormanlar yakılsm, kesilsın, ne gam? Onceleri, ormancı İle politlkacının işbirliği yapması şoyle dursun, ormanlann politikaya âlet edilmesıne şiddetle karşı koymayı en mukaddes bir görev sayardık. Ama bugün Orman Genel Müdürü bölge Döl»e dolaşarak meslekdaşlarına MC partilerinin desteklenmesini rahatlıkla söyleyebilmektedir. Maalesef bölündük, kimimiz milliyetçi, kimimiz ilerici OTmancı olduk. Bu bölünme Orman Mühendisleri Odasmın yıllık olağan genel kurul topl»ntısında bütün çıplaklığiyle ortaya çıktı. Üzüntümüz bu bölünmenin ormanlara verdiği büyük zarardan ileri geiiyor. Ormanlardan %azgeçtik, hazine arazisini yağma edilmekten, işgal edilmekter. kurtaramaz hale geldiîî, getiriidik. Istırabımız bundandır. Ormanları bu hale getiren biz ormancıları bilmem Tanrı affeder mi? Hamdi \LE>IDAROGIX Orman Yüksek Mühendisi Sosyalist Enternas/onal ve CHP PROF. DR. MUAMMER AKSOY'UN DEMtREL VE ÇlGlRTKANLARINCA YAPILAN ÎFTÎRALARIN NİTELİCtNl YÜZLERCE BELGEYLE GÜN IŞIGINA ÇIKARAN İNCELEMESİ İÇÎN ORD. PROF. DR. HIFZI VELDET VELtDEDEOGLl! ÖNSÖZXTNDE, «BC KITABI HERKES OKÜMALI» DİYOR. TEKtN YAYINEVİ 212 Sayfa 20 Lira <5W (Cumhuriyet: 5256) Makina ve Kimya Endüstrisi Korumu Genel Müdürlüğünden Kurumumuz Merkez ve Taşra Teşkilâtında çalı.ftınlmak üzere, askerlifini fiilen yapmış olanlaıdan, sınavla erkek personel alınacaktır. îsteklilerın 14 Haziran 1977 tarihine kadar Genel Müdürlük Idari İşler Daıres: Başkanlığına (Merkez Personel Şubesi Müdürlügünej müracaatlan rica olunur. ARANILAN NÎTELtKLER 1. Orta okul mezunu olmak. 2. Lise veya muadili okul mezunu olmak. 3. 28 yaşmdan gün almamiş olmak. NOT: Orta oku! mezunları Yardımcı Hizmetler sınıfmda, Lise ve muadili okul mezunları Teknik ve Genel İdare Hızmetlen sınıfmda çahştınlacaktır. (Basm 18205) 5239 PEVA T d^ Sosyal Sigortalar Kurumu Istanbul Hastanesi Başhekimliğinden Bildirilmiştir 1 Hastanemizin bir jnllık ihtiyacı olan 6 kalem temizlik maddesi 10.6.1977 cuma aünü saat 15'de kapalı zarf usulü ile ihale yapılacaktır. 2 Bu ihaleye dair idari ve evsaf şartnameleri mesal saatleri dahilinde Kocamustafapaşa'da bulunan Hastanemiz Satınalma Komisyonundan bedelsız olarak tcmin edüebilir veya görülebilir. 3 İsteklilerin usulüııe göre hazırlıyacakları kapalı zarf teklif mektuplannı ihalenin yapılacağı 10.6.1977 cuma günü saat 14"e kadar yukarda jçıklanan adresteki Saîınalma Komisyonumuza makbuz mukabili vermeleri lâzımdır. 4 Teklif mektupları bugün ve saatte ele geçecek şekllde posta ilede gönderilebilir. Ancak; postada vukuu bulacak gecikraeler nazarı itibare alınmaz^ 5 Hastanemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya kısmen yapmakta veya dilediği firmadan almakta serbesttir. İlgililere duyurulur. (Basın17456) 5251 s\xer 19 7 7 ISTANBUL ANKARA ü Reklâm Mecraian Eiüdü Çıktı IV SEYRETME ADETlERi RADYO DJNIEME ADETIERI GAZETE OKUMA ADETIERI SİNEMA GITME ADETLERI DERGİ OKUMA ADETLERI Numune: 1500 anket (Ist. 700, Ank. 500 tz. 300). Sonuçlar: Cinsiyet, yaş, gelır ve egitim gruplarına göre dökülmüştür. Reklâmlan hatırlayabilnıe, firmalan saptama ve tüketiciyi etkileme durumu incelenmiştir. Ayrıca sosyo ekonomik bilgiler verilmiştir. lsteme Adresi: Eskı Halkevı Sokak 3 9 4 1 Cağaloğlu ÎSTANBUL Yılhk üyelik: 14.000 TL. Tak rapor 5.000 TL. Gelecek Raporlar; Çukurova ve Marmara bölgeleri. PEVA îmam Sok. No: 1 Beyoğlu İstanbul Tel: 49 40 11 / 45 66 47 ' (Cumhuriyet: 5270)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle