Katalog

DÖRT YAHAMt jdcrı DEPİM fcMf: h'ANiM ? 5İMPİ ÛNU YA|AI#M ^ ^ AY.'NEYAPACA i Ti. ÎAM 2A TURHAN SELÇUK YAYLA FakirBAYKURT 60 îkinci kez kız kaçırmaktan cezaevlnd» yatan kardesi Hslil fotîdermistı bu sazı. Sivnnın başmda durmadan çalıyor. her gün b;r yenı hava çıkarıyorriu. Kardeşinin ceza«vi parasım da yolluyordu yılda sadece dört ?.y aldıgı ayhklardan Bu yuzden saza kızıyordu Zahide. Necip'in saz çaiışım bogeniyor diye kulenin ri.amında yatan Şefe de kızıyordu. «Binniz durmadan "çalsm çagırsın, bınniz gelen oğlaklan yiyip yatsın, aksamlara kadar Ö9". dart ossursun. Bir kaikın. :ş tutun, gelen ml var, giden mi var, ıkı yanınıza bakarak olun, ne olıırsunuz? Gören de sizi Orman sanır, Allah nazarlardan saklasın!.» cCok fazla duıgırdamadın mı gıı?» diye sordu Necip. Kallctı. ?yrı S3zı barEkanın tahtasındaki Çiviye, kapıya çıktı: «Demek Morsay oğrenciV»:! öunlar?» Hiç inip bakmamıştı daha. Kuleden ayrılması yasakü. Bu tia •?nına minr.etr.. «Evet oniar! Onlara benziyor..» dedi Zahide. Dik'ıcatle baktı Necıp: «Bunlar ögrenciyse ben de mensvseyirn! Şunlara bak, valiahı bir yaşıma daha girdim, ve de yanıp kf.vrulnıad&n hacı oldum oturdugum yerde! Şunlara! Kimi oglan gibı kes:k saçlı, kimı kız grzbl uzun saçh, kımi de sakalh vliahı: «Şımdi böyle zahir öğrencilerl Aylılr alroag» gittiğinde kuabfca JlaıiiT'ı:! oğlanları görmedin mi? Şimdi bu traslar raoda. Kıziar da pantol giyıyoriar.» BrraKanın önüne gelince öğrericilerden koptu Nazrr.ı. bahasııvr dıbine geldi. «Şefı görecekler baba! Cıp isteme^e geidiler...» deaı usujca. Soraeaktı oğluna, «Ne cipi, niçin?» Ögrencıler de geliverdiler Übzii bogazında kaldı. Bir iki kekeiedi. «Buyrun hoşgeldirt!7. m:vnm buyrun!.» diye bağırciı. Ne oisa boyle insanlar görmeyelı aylar olmuştu. Her gıin saz çalıyor, radyodan turkü cnılıyor ormanı kolluyorciu Hıç yangın oin.amıştı şimdiye ksriar. Olsa işi kül, hali de harapiı. Telefon açıp ilçeye, öteki kuieiere haber verrnesi gerekıyordu, ama çıkarabilirsen çıkar tclefonu. Aren köyuyle. Balhdere muhtanyia bile görüşe«iye pribeğ! çathyordu, alo alo alo, sesi başı yımlıyordu. <AJoooo!. Hay telefon gıbi senı yapar.ın. satanın, satın alanm'. • F.uynın efendım, hoşgeldiniz. Bııra dafınık, kulenin salo».ma geçelım, bu>Tun'.» Ikı. hatta üç kaîiı bir yapıydı kule. Alt katında telelun, lak tujt, ikinci katmda Necip'in oıurma yen, üçüncü kau da dam, bir de goze:îe:ne kjiesı vardı. Kışlalardaki gibi dört yana deJiklıydı nöbetçi kulesı. Sı%rasxz, badanasız, çıplak beton bir yapıydı. Çok zor olnrjş'u kumunu çimentosunu buralara taşımaic. su bulup karınak, dokmek. Orta katın her yanı pencereydi. Güzleri inadma soguk oluyordu. Bereket kışın burada beklempsı gerekrr.iyoröa Xecıp'in. Kı?ı:ı yangm olmuyordu «nedense>! Olss da Ankara olmuyor diye karar ıermişti. Gene de ri'irt aylık maaşa karşıhk altı ay bekletiyorlardı Necip'Ie Zahı«e'yi. •Siirekli kadroya almak için bir daha söz verdi Şef, baka;;ır. durscr.k ıııı sazüride% Suraya çıkıp gelsli on günü eşmıştı On jcun riiha durursa, şöyle iyice hoşnut edip yollayabilirsc, piurdu bu ış. Ama herhangi bir nedenle sinirîendirir, kafasını bozr.rsa. uçar îî'.derdi düşleri. Onrian sonra geve:ıe rievam! Gevene devam, bir deyimdı Necıpgü'm köyünde. Vakit olsa anl.:ırdı. jülrKırücü bir öyküsü vardı. yer.irien hoşjelcüniz. Şefiıne cip deme.ep mi geiriınız?» Kayret ettı Serpü. ne bıldi? Altan temellı şaşırdı. »Nazmı fısıldadı k;:lağıma bu niyetinizi. > • Kendım.z için ıstıyor değiliz Necip Efer.di'... Mehmet All'ydl kn::u>.an. >Bır kız lecı hasıalandı aşağıda...» Karsısmca dııran ikı k u ı ayrı ayrı baktı Necip: cBır kız dp.lıa mı var orada? Nazmi anlatıyor iki diye...» • Çr.kır dsyının toruriu Giilcan hastaiandı feci!» Haa onu diyorsunuz? Haberim vaar! Zabide (förilp ?eldl ditn. Saııcılamyormuş. Anam görüp geldi. Karnınm sancısı n'e^ yppr. orrnu5. SagUklı Harun geüp bir sürü hap verdi, igns yaptı dıvoıdu anam. Acaba iyi gelmedi mi?» «Kırka çir:n aleşü.» • Canım tc'âs e:mi?siniz! Köylü kızıdır. Kırk bır. kırk iki; ıdare ericr. Dayanıklıdır yanı. ölüvermez...» Birıbirisrme bakıp puşkuracak olduiar. Fakat çok yanhj oiurrtu. Araiarında akımsal bağlantı var gibı uynrdı arkadaşlarını, güîrneji önledı Mehmet Ali. •Hakiısın ama. ou seler ferı '.ıastals.nrl!! Ellerinde fcuçbir çare yok. Cipe atıp hastaneye y»T:?'irel:m diyoruz. Buuu ricaya gcldık Şefe...» Kulsnıa orta katına çıkrr.ışlar, o^urmuşlardı küimlerin ü^t.ıne. Koşede bir masa. masar.uı üstıiıide rransistörlü radyo, 1 bi " c\e dürbün vardı. Profil demirden yapilmışîı pencere kasalar:. Boyanmadıkları içın küflenmişlerdi. Pencerelerin birinde bır d» relefon duruyordu. Üst yanında şartel... «Şefim demın biraz uzandıydı. Yemegin üstür.e yatıyor br.?.?. L'yandıyıa haber vereyim. Kendisiyle konuşun. BtTada Arer.üler vardı. Öğl^yin yeme içtne oldu. Geç vasit kalkıp jrittilnr. B:r?.z joruldu heralım. Eksik oîmasın. yoraimasa da cok sever uykuyıı. Hayatta bu kadar uykusever şef görmcdim. Beş yı'.d.r Ormandayıtn, dört ay adıyla altışar ay. Fakat hâli sikor'am yok. B;ı sefer konuştJk arkadaşlarla. Bir sendikn TRr.r.ış. ona kar^r verdik. Önce saklı tutEcağız, sonra harradak çıkarağı?: .Haydin bnkahm, bastırm zamları! Yoksa grev geliyoi'! Scmüriılıiüğiimüz yettiyse yetti arrık!...» Baktı kızlanr.. erk<?k oğrencılerın yüzlenne. «Neyse; Şefime haber vereyim. .» Necip çık'ı. sr.KŞi Fatmaca geîcli. Hoş spldıniz kur'oanlanm Genc cyle mi Gükan k'.z'.' Alish'n hikmeîleri çeşit çüşut. 3u kıza da bir sancı derdi verdi. Kıyıiaeak kız mı? Verec?k=eri o derdı Cakai Kasan'a, Kısme* Kan'ya ver. Aren ınuh*arı o'.arak Pjşeğs ver. Aren'in boşboga^ üve:erır.e ver. Şu yoksrda yatan osmru'ıdııv» ver. Neye bu kıza verirsin ay AUahım'.'> Duvarria oyalı kesenin içinde cKelâmı Kadim» asîiıydı. Al:p indi aşsğıya. O sırada Necip geldi. «Şeîim uyanmış! «Buîur.«jnlar, konuşa!ım:. dıyor. Yokarıya buyuracaksımz...» Tam ç;kıvoriard; N'azmı'nin öteki kardeşleri ;ör^:ıciü!er merdivende. Merel'i ranırorlardı. Öteki iMsi küçüktü. Ama pire gibi inip çıkıyoriardı merd:ven!erden. Çıkıp, odan'.n çevresir.deki dar bnlkonda koşuyorlardı. Sonra tel dire*:nden aşagıya kayıyorîardı. •Güriilj etmsyın 'nabam. L'slu uslu oynaym. Sefım kızar... dedı. kajlarını çartı çocuidarına, sonra öğrenc.îerin önüne düştü (DEVAMI VAR) TARİHSEL UZLAŞMA Kan d^külır.esine yol sçan ı»n aşırı biçinıler de dahil. seçılen miicadele biçimi r.e olursa olsurı, kuvvetle benimsenme arasmdaJd bu ilişki gereklidır, Silâhh bir hareket olan ulusal kurtuluş hareketimiz, bütün halkçı ve demokratik kuvvetlerin birleşmesin den kaynaklandığı ve halkın büyîik çogunluğunun destegini ve benimsenmesini eîde etmeyi başardığı için başanya ulaşmıştır. öte yandan antidemokrauk har« ketlerin hattâ bizzat faşizmin sa dece gerici şiddete başvurarak or taya çıkıp başarıya ulaşaroadıkla rıru, özellikie ckonomik ve toplumsa! yapısı karmaşık ve gelişmiş ülkeierde, az çok genij bir kitle tabanına gereksinme duydukiarmı gördük. Nihayet belirtelim ki, burjuvazinin egemenliği sadece. en insafsızından en insaı lısına kadar baskı ve zulüm araç ları üzerinde olmayıp. burjuvazi aynı zarnanda, tutarsız da olsa bır benimseme temeline ve bir tur toplumsal ve siyasal ittifak sıstemine egemendir. Demek ki her devrimin ve dev rimci her politikanın önemli sorur.u. ittifaklar soronjdur; bu sorun kuşkusuz demokratik yol :çin de önemüdir. İtalja gibi ülkeierde, oldukç^ı karmaşık bir toplumsal ve siyaSEI yapının meydana gelırüş ve varlıgır.ı sürdürmekte oldugu gözlemınden yola çıkmak gerekir. îtplja'daki kapitalist gelişm», sağlam bir proletaryanın oluşma sma yo! açmıştır. Yüz yıla yaklaşan uzun bir miicadele deneyi olan ve sosyalıst hareketin eğiti ci işlevinin ve elii y.ldır Komünirt Partisinin yapmakta oldugu etkilerin, özellikle dövaşken ve olgun küdığı bu sınıf; toplumun her türlü değişim sürecinin itici giicü olan bu smıf, yine de üikerniz halkınm ve hatt.i eınek çi halkm azmlıjını oluşturmakta dır. Durunı öteki kapitalist ülke lerde de aşağı \ukan böyledir. Kapit&list rejımın çelışen iki ana sınıfını meydana getıren proleter ya ve büyuk bur.iuvazi p.rssındn. kentlerdc ve kırsal alaniarda ara kategorıler ve kesitler oîuşmuş tur. Bunlann hepsine birden genel bır biçimde «Ara tabakalar» «dı venlmekteyse de, çorçekte herbirınin toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamdaki kesin yerini, ışlevini ve düşünsel yönelimlerirn bplirleınpk K"^^krrıPktedir. Bu ara kategori ve kesitlerin yanısıra. topluraumuzda kategorı boyutlarına sokulamayacak, ancak meslek durumların'.n, hatti geldiklerı belirli toplumsal sıralların ötesinde. toplum içinde 15gal ettikleri yer ııedeniyle ortak yönieri olan hattâ birleçen kesitler ve toplumsal güçler varJır t.örnegin Güney ÎUlya ve adalar halkınm büyük bir bölümü. kadınlar ve geaçler, bilim, teknik, kültür ve sanat alamnda çalışanlar). Toplumumuzun değişünl v* yenilenmesi için sürdürdügümüa demokratik savaşm basarısı ıçin bu kitlelcrin, bu ara tabakalann. tra halk kesitlerinin nercde bulunduklannı, nereye yönelüıklerir.i. nasıl hareket ettikleruii bi^r.ıek zorunludur. Bu toplunısa! güçlerin ağırlığuua işçı sınıfınır; ysr.mda ya da karşısıcda olmasmın. demokratiîc gelişme ve soçyaUzra yolunda ilerleme açısmdan ne derece önemli oldu*u ortadadır. • TABAN! HAIKA DAYANAN VE HALKIN ONEMLI KIREIERİNİ FEMSÎL EOEN PARFİLER ARASINDAKİ SÜRTÜŞMtPARÇALANMALARA VE ÜLKENİN LER VE ÇATIJMAUR. Enrico BERLiNGUER TAM ANLAMIYLA İKİYE BÖIÜHMESİNE YOt AÇAR. İttifaklar politikasının hareket noktası, işçi sınıfının çıkarlarıyla öbür toplumsal güçlerin çıkarları arasında bir uyum sağlamak olmalıdır taüzmi yıkmak İçin savaşraakta olan ve bunu proleter ve ;arı proleter kitîelerle değil. fakat kırsal alaniarda çiftçılerle birlikte, kentlerde ise üreticı ara tabakaların or.emli bir kısmıyla blrükte yürütmekte olan işçi sırjfı İçin. nesnel oiarak bir araaç birliği saptanmaktadır. İşçi sınılının bu işbirliği. demokratik ve »osyalıst bir yenilenme için gerekli ittifaklar sisteminin ve taban kitleierinin ger.işletilmesine yeni olanakiar ge'irmektedır. «Ara tabakalar, çeşitli bölgelerin çeşitli ekonomik ve toplumsal nitelüclerine ve gelişim riüzeyîerine baglı oiarak, farkh toplumsal kesitlerden ve gruplardan oluşmaktadır. Bu nedenle bölgeden bölgeye önemli aytoplumsa; tabanının genlsletllmesi halinde, reformlann uygu'anmasının ergeç askıya almacağını ve siyasal durumun gerileyıp hattâ aitüst olabllecegini belirttik. Kuşkusuz ittifaklar politikasının hareket noktesı, işçi sınıfının şimdiki ve gelecekteki ekonomik çıkarlariyle öbür gruplann ve taplumsal güçlerin çıkarla n arasında bir uyum sajîamak olmalıdır. Ancak bu ujıım şeına tik ya da durağan bir biçimde anlaşılmamalı, böyle uyguîanma mahdır. Yani bu halk kesitlerine ve toplumsal güçlere ve gruplara, 5aşama düzeylerini ve top lum iç.ndeki rollerini yeni bir biçimde ve mürnküns» daha da iyileştirerek güvence altma ala ÎTALYA BAŞBAKAM ANT>REOTTİ Berllnguer üe fenjş bir diy&lof kurması metl> |1bi alaycı tanımlanuiara rolaçtı. Eadece ekonomik ve topîumsal amaçlar öne sürmekle yetinmeyip, ajTU zamanda toplumsal gelişme, demokratik ilerleme, kişi saygınhğı, çeşitli kişisel özgiirlük lerin yaygınlaştırılması gibi amaç lar da öneriyonız. Yeni bir sos>ialiam «modeü» oiarak adlandın !an kavramm temeüerini. koşullannı ve güvencelerini meydana getirmek ve hazırlamak için gerekli somut çahşmayı biz işte böyle anlıjor ve böyle yerine ge tiriyoruz. İtalya'nın ve Batı ülkelermin marksistlerinin ve Uerici düşünürlerin siyasal alanda ve özellikle kuramsal alanda dikkate almalan gerckpn büyük sorun, pr rici gi"uplann her türlü tepkısi ne yol açması kHçmılnoaz olan köklü bir toplumsal degışiklik progTamının, genif ara t?.bakalan düşman durumuna itmemesinin, tersine her aşamasında halkın büjTİk çoğunlugunun onayını kazanmasının nasıl sağlanacağıdJr. Bu sorun kuşkusuz toplum sal degişitnlerin önceliğinin ve zamar.ınm dıkkatli bir biçimde seçilmesini ve ekonomiyi f?lce ugratmaktan kp.çınıp, tersine yeni topiumsal bir düzer.e peçişin kritik a.şamalarmda bile ekonomik yeterîiğir. güvence altma alınnıasını gerekli kılar. Emekçi ve halkçı güçlerden oluşar. bir hükümetin karşı karşıya bulundugu rn önemli sorunlardan birisi kuşkusuz budur. Hele Italya gibi bir ülkede bu sorun büsbütün önemüdir. Çünkli îtalya'da, sahip olduğumuz büyük güçle, çoktan propaganda alamndan çıkmış bulunmakta, daha ştmdiden, muiıalefetteyken, kitielerai baskısı ve birleştiricı polınka girişimiyle, topîurr. sal bir değişim pro;ram:r.ın ııygular.masriı kabul ettirmeye çahşmaktayız. Dcmokratik bir yenilenme poütikasmın ancp.k halkın büyu:: çoğunluğu tarafından desteklenmesi halinde gerçek'eşebıleceğı dikkate ahnınca. geniş toplumsa'. ittifaklar politikasının yanısıra, bütün demokratik güçler arasuıda yakınlpşm3 v« işbirliğini desteklcyerek bir siyasal ittıfakm gerçckleşmesir.H yol açacak kc suı bir siyasal ilişkiler sisteml de gerekli olmaktadır. Zaten tabanı halka dayanan ve halkın önemli kitlelerinı temsıl eden partiler arasındaki sürtüşmeler ve çatışmalar, parçalanmalara ve ülkenin tam anlamıyla ikiye bölünmesine yol açar. Böyle bir durum ise demokrası için öldürücü olur ve demokratik devletin temellerini sarsar. Bunun bilincinde oldugumu?. İçin, emekçi partiler ve sol şrüçler arasındaki birliğin. bu birüge karşı mcrkezden aşın sağa kadar olan partilerin karşı çıktığı bir ülkede, demokrasinin sarun'alması ve gelişmesi :çin yeterü bir güvence olmadıgı kanısındayız. Nite>:im Şili olayîan da bunu dogrulamıştır. Ötedenberi 1 •Berlinsottl bnku faması ve çalışması için gUvence sajmak yamltıcı olur. Bu nedenledir ki biz bu «sol seçenek» değil. bir «demokratik seçenekE. yani komünist ve sosyalis" kaynaklı iıaık puçleriyle, katolik kokenlı nalk guçlen ve demokratik dognılUıdâki baska kunıluşlarla bir işbirliği ve aniaşma politikası oneriyoruz. Eu öneridekı ısrarımız çpf.tli kaynaklardan gelen tartışmaiara ve eleştirılere yol açmaktadır. Ancak bızi elejtırcnlcrın. bize karşı çıkar.larm hiç birisi, demokratik ve halkçı giicle' arasındaki bölünmenin İtalynyı içir.e nttığı bura^ımdsn çıkaracak, çözüm getirec^k ve cumhunvetimİ7,in d>"mokra!ik çeler^scir.i süvence altma alarak ge<;çrİ! has • BIZ, IANIMI YAPILMI5 TOPLUMSAL Kİ5ILER VE EKONOYAPMAYA YÖNELMEKLE MİK KAÎEGORİLERLE İ$BİRLİĞİ TOPLUMSAL YEIİNMEYİP, SINIF ADI VERÎIEMEYECEK 6ÜCLERİ DE ELDE ÇALI5IY0RÜZ. ETMEYt VE BIR IÎTIFAKA KATMAYA BİZ, BİR «SOL SEÇENEK» OEĞİL BİR DE.VOKRATİK 5EÇ£NEK>. YANİ KOMÜNİST VE SOSYAÜST KAIOLİK KÖKENLİ KAYNAKLI HALK GÜÇLERİYLE, BİR İ5BİRLİĞİ HALK GIÇIERI ONERİYORUZ. VE OEMOKRATİK OOĞRULTUDAKİ BAJKA KURULUSLARLA VE ANLAJMA PCLİTİKA5I rüıklan olmakla birlikte, lsçl sınıfının kır ve kent ara taoakalarıyle süreklı ittifakı, ıto.^cnini kapitalizmin tarihsel ^eiışimiyle çagdaş yapısından alar. ekonomik ve 'oplumsal çıkar birliğinden alınaktadır...» «Öte yandan, ara tabakaların belirîeyici grupları için yeni «.osîtalva'nm bu ekor.omik yaoı yalist Uişkilere geçiş, ancai sındaki ve toplumsal kesiî'.eşrne bur.lann benimsemesiyle vc ekosinden sadece bugünkü politıkanomik yararlanna oiarak germıza iîişkin sonaç'.ar çıkarms.t'.ik. çekleşecek ve sosyalizm yola.ıda Aynca giırıey iorununun, kadın. ilerîeyen demokratik bir t.op/imEençlik sorunu. oku? ve kiütür da ekonomik etkinliklerl sruver.ce sorununun ve ara tobakalanr. altmda olacaktır.ı işievir.in İtalyan devrimindek! Demek ki reform stratejisl anyerler: konusunda kesin amaçcak ittifaklar stratejisiyle deslar snptadık. teklenirse ortaya atılabilir ve gelişebilir. Hatta biz reformlar Bu konulardK partimizin en ve ittifaklar il:şkı=:nde, bunlaönemli taahhtidü olan ve V1I1. Kor.çrede f 1P56 > onavîanan prnz nn vazgeçilmez koşuüar olduKiaram biidinsinde şöyle denmek nnı ve işçı sınıfının ittifaklantpdir: .Tekeliere karşı ve kap; run daraltılıp egemen gruplarm cak ve bunu başka bir ekonorr.ik gelişme ve daha âdil ve daha modern bir toplumsal düzenle S3*layacak hedefler sunmak ve amaçlar izlemek gerekir. Buımıı iç.n bu toplumsal kesitlerin ve güçlerin düşünce biçiminde do bir evrim meydana getirerek. kiiisel ya da toplumsal çıkarlarn savunulmasında, kişisel ya da korpoıatif bir tutumun yerinı, grittikçc daha yaygın bir biçim de toplumsal bir bakış açısmın alması sağlanmalıdır. Gorülüyor ki biz, tanımı y?. pılmış toplumsal kişiler ve fkonomik kategorilerle işbirligi yap maya yönelmekle yetinmeyip. ka dmlar. gençler. Güney İtalya'nm halk kitleleri, kültür dünyası, baskı gruplan gibi smıf adı verı lemeyecek toplumsal güçlrri d» eide etmeye ve bir ittifaka kat maya çahşıyoruz. Bunun q::bi, talya'nın siyasal sorunu. merkez ile sag arasında dengeii ve orgaınk bir baglantının, dinselfaşıst bir geniş cephenin oluşmasımn engellenmesı, tersine, merkezdeki topiumsal ve sıyasai guç lerin tutarü demokratik yönlere çekilmesi olmuştu r. Bu sorun bu gün her zamankindeıı daha ö nemlidir. Kuşkusuz, solun birliği, siyasa! ve seçimsel gücü ve çeşitli ve özerk ıfadelerı arasındaki sag> lam bir anlaşma. içinde değişim sağlamaya yönelik gıttikçe ar tan bir baskı içın vazgeçilmez koşullardır. Ancak sol parülenn ve güçlerin. oyîarm ve parlamen todakı ssncialyelerin •• öl'ini al• maian halinde bile, bu o!ay İtaiya'daki partiler arası gliç dengesi açtsından bü.ük bir ilerlen:e olsa da, bu olayı. c i 51'i temsil eden bir hükümetin va ka bir dncri getirememiştir getırememektedir. ve Kaldı ki, tartışnıalar ve cngellcme çabalan, dnenmizın gıttikçe daha genış halk kitieleıı ve örgütlen tarafmdan ve hatta bir olçüdj ve çeşitl: bıçimler altında siyasal yaşamcia ve parîıler arasında oenimsenmis ya da benimsenmektp olmasmı engelleyememiştir. Ortaya attıgımız sorunun :ıer geçen gün oiguıılaşjp gecıktırilemez bır nıtelık aldıgıaın kanıtıdır bu. Hıç kımseniıı bızınıki kadar geçerii ve ınandırıcı bir başka demokratik seçeııek ıler; sürebiinck durumdî ulm&yışının nedeır.. Itaiya'da böj' le bir baskn seçenegin var olma yış'.dır. YARIN: KATOLİKLERLE YAKINLAJMA TfFFANY EDİP EN' fçlN WB LEASON 1 GARTH EtD» \m\ 7C. «e /<•. ••M