16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
cmnntlYET t MİSAH 1977 ABDVLCANBAZ OLIJMM AfiA, MUNMMCA IŞ »A t>AV£ANlfi \(A tiZfrıli lÂZlM OLACAK... TURHAN SELÇUK IĞRIP UZUN HiKAYE EROL TOY 24 AMERİKA'DAKl YUNANlSTAN öğı bültene göre, eğsr kongr* Uyesi oyunu karşı taraîa vermişae «mantık re nezaket kuraUan içinde» protesto edilmeliydi. ö1 zellikle kongrenin, Kıssuıger » karşı dış pohtıkaya karışma hakkının konmması gerektiği vurgulanmalı, bu durumda poliük göriışlerden çok, insancıl görüşler» agırlık venlmeliydi ömegin Yunanıstan'm Türkıye'ye oranla, daha stratejık bır yeri oldugu tezl savunulmalı, Türldyedeki Amerikan dinleme tesıslennin önemsıa oldugu soylenmeli ve «Amenkan gençlığıni Türkıye'den gelen eroinıa zehlrledığı» iddıası ısrarla yayılmalıyöı. Oysa (1975 yılmda ABD'ne yasa dısı vollardan gıren eroınm sadece '~* 2 si Türkıve'deki haşhas ekımmden saglamyordu. Türkive'mn Birlesmiş Milletler ve NATO'dan atuması içta çaba göstenlmesı aynı bultende ortaya konuvordu «Yerel gazea idarehanesmi zuaret edin VB gaze'enın yazıışleri mudürüne müm kün oldugu kadar çok mektup yazın» talımatı da bu belgelerda yer alıyordu. AHÎ ile beraber çalışan yads rakip olan örgutler arasmda AHEPA'yı, United American Hellenic Congress'ı, Hellenlc Councü of Am«=nca'yı, Americans for Cypnıs Commitee'yi, PanHetlento Lıberation llovement'i, ve Frc* Cyprus Coalltion'u »ayablllriz. AHTnin Yunan asıllüara dagrt Derleyen: Emine UŞAKLIGiL Poyrazm ugultusu durdu. Denızın burgacı duruldu. Güneş yenlden parladı. Sandal, dalgalann değll, bulutiarın üstunden kaydı gıtti. Yumuşadı her şey. Ilıdı.. Serpintıler yanaklarını okşadı. Vel omuz başlannda bırıken ten emdı okşayarak. Al al tutuştu yanaklan. Işıl ışıl ı&l?ndı dudaklan. Eğüıp opmek istedı Osman. Uzanıp koklamaya coştu Ruhsar. Gun ışıgı ıpil ıpıl suda kınldı. Tenlenne dolanıp, gdzeneklennde panlaadı. Yenı bır dalga sandalı kaldtrdığı gıbı, vurdu. Ruhsar'ın buzulen dudaklan aynldı. Dikılen başı bukuldu. Denize sarkıp, öğürdü. Gozlerl buyudil Osman'ın. Karmmn ortasına şışler saplanıp, kanırtıldı. Kıvrandı Bükuldj Dışlerının arasmdan, aklına gelen herkese, her şeye söğdu . Belııun devınımleriyle sandalı dengede tutmaya uğrâşırken, kollanmn tum gtıctıyle, yürtıtmeye savaştı Sırtının ten, yelegmuı altında, denız suyuyla buluştu. Senn ıslakiık, ılık bır ürpertıjle yer degıştı. Saçlanndan, boynundan sızan su, teriyle bırleşjp, belıne doğru kaydı. Pamlası, gdmlegi, den yeleği sırılsıklam ıslandı. «B:r kolum daha olsaydı şımdl. Uzanıp tutabilseydım Buhsar'ı. Ya da kanatlanm bulunsaydı. Sallantuıın erişemıyeceğı yükseklere çıkarsaydım » Kendi duşlerini yalanlayacak zamanı bıle olmadıjının bılincinde, zorlandı yenlden. Ruhsartn oğürtulen, denlzın ustünde kopan kryametın gürültüsünü bastırmıştı. Bir pışmanlık kapladı jçınl. Donmeyl düşünd'J bir an. Adaları gozetledı Marmara, daha çok uzakta olmalı. Gorünmüyor. Belleğınden yerlenni çıkarmaya uğrastı Sandalın başmı kararlamadan ısk^Ia yanma çevırdi. «Avya'yı geçmis olmamız gerek. En azmdan bu rotayla, Kutalıs üstüne düseriz.» Duşüncestaın doğrulamp dogrulanmayacagmdan kuşkulu, suyu yokladı. YUzeydekf kabanklık, tam ölçumlemesini engelUyordu. Karariamasmın yino de dogru oldugunu anladı. Alnntı kıyısından tekn«nln bulunduğu yeTİ hesapladı. Biraz daha sancağa aldı bası. Kollartnda kesıkhk belınnceye, asılmayı sürdurdu. «Şimdi bir akıntı koluna düşeceğlz. Bıraa kolaylaıur işim,» diye dUşlinürtcen, sandal zıpladı. îki yandan vuran dalgalar, küpestelerin, livarlnin, baslannın tistunde çarmstılar Saçlanndan vanakJarına su şorladı. Mıdesinin agzına geldığınl sandı Ruhsar. Elinl, ayınmmda olmadan a$zına £otürdü. Eğildi. Parmaklannın arasından tışlardı, acı su. Eiinı denize soktu. Avucunun kayganhgını gideremedı uzurı uzun yıkamasına karşm. Sol ellnl uzattı denize. Dalgalanh k»yulufcıın<tsn avuçladı. Ağzını çalkaladj. Dudaklannı açarak, denftSS bo»aut& jsgzırtî&kın,. Poyrts daha yan yolda kaptı. Çevtrdı. Dagıttı Mat rer.klere avrıştırdı. To« hallne getinp. renklerı denize kanştırdı. Gtrtlağının yandığmı lezdl. Dlllyle dudaklannı ıslatmak istedı. Başaramadı Ruhsar'ıa yutku^duğunu goren Osman, başaltına uzandı. Kapaklı sepeunden çıkardıgı şışeyı uzattı. Ruhsar'ın gbzlerine bır korku çoreklendı. Yadsunaja donuştü korku. Yakanyls baktı Osman'a. Bakışlarındakl buyrultuya boyun eğdl. Şişeyl aldı. Bır sure evınp çevırdi Sonra buktu. Tıpasını çıkardı. Salt buyrultusu üzenre ıçecefıru belırterek, yudumladı. Agzondakı tortunun, damaklarjna sıvaşan acıhğın toparlanıp, yemek borusuna toperlendıguu sezdı. İKincı yudum, midesınaekl devınımı durdıırdu. Şışe elınde, ılâcın gucunden guvenlı bekledı. Yeni bir tırmanışı, dışlennı sıkarak engeiledı. Yuzü sarardı. Alnı terledi. Parmkklan şışenin ustunde kılıtlendı. Sıntıneye kenetlenmek ıstedi. Beceremedı. Sallandı Goz pınarlarmda ıkl damla yaş belırdı. Geldı, geldı, yanaklanna toperlendı. Çenesi kısıldı. Kırpıklennın boylesıne uzun olduğunun aynnuna ilk kez vardı Osman. «Keşke vermeseydun şarabı. Busbutun bozuldu. Dudaklannı öyle bır yaüyordu kı, dayanamadım. Şarap, denızde en iyi içecektır. Mideyi yatışünr dıye bellemişız bız. Azdırdı yeniden. Ne yapsam kı? Yapılacak teic şey, bir an once bır kuytuya eığınmak Neresi olursa olsun. Yeter M, sallanmayan bir kara parçası bulunsun. Yoksa, yolda yıtıreceğız umudumuzu. Kavuştuk, derken aynlık turkusüne oturacafız. Böyle gtinde usta denızcilenn bıle midesı ağzına geliyor. Benim bıle direncim tükenecek. Kcşke almasaydım. Havalar açar açmaz gellrtm, deseydım. Dınlemezdı. Da>anıklıdır benim kadınım. Dayanıklıdır ya, boylesıne denize de dayanıimaz. Daha ordayken patlasaydı bıle, duramayacaktık. Bır kez karar kılmıştık. Bir kez adım atmıştık. Geri ddnuşu yok bunun. O da bılıyor bir donüşun nice zaman aJacagmı, ben de . Yorrmîşlar, Dıştan belll otaass da, Jçinı kemırmı^ler kızuı. Kolay değıl paralıya hızmet etmek. Adamın canını çıkartrlar. An uian, benim elıme düşmelisınii kı sız. Hem de boyle bır denız yaptığı zamanda. Ördek gibi ote ote serilmelısınız sıntıneye. O zaman anlamalıyım sizan yığitligınizi. Kaç para. Canını çıkarmışsmız. Dün gece de hıç uyumadı. Uyuması mumkunsuz. Boyle bır karara \rarabümek içın, duşündü, durdu, hazırlık gordu Bu arada kırpığıni kırpığıne •vuramamıştır. Pıdeler sıcacık olduğuna gore, en son onian yaptı demek. Bunca uğraşın Ustüne b:r de tru deniz bindirince .. Yapma be denız. IKI ganp kulun dusmuş ışte avucuna. Yakışır mı senin buyuKİugune bızım gıbı tutkunlarla uğraşmak. Yel eser. Görevıdır. Sen buyuklugımu goster bıze. Yelın gucüne ünmadıgını ispatia. Dıngınleş. Durul.. Hadl yolcular, de bize. Varın yolunuza. Kavuşun ozlemınıze. Sen de bılıyorsun ki, bu ozlem e6İd. Guçlu Sıcak Boyle yaparsan, benımle sana guvendiğıne pışman oîacak. Olursa da şaşmam Bir söz Wle vermedfan ona. Salt acıklı acıklı bakışlara kendmce verdiğı anlamın ardına duştu. Bakalım değpr mı? Değer bıre Gâvur Osman . Sen az önce, bır koyun karşıs:rda d:renmeyi kurmuj'or muydun? Daha dün, bu yollardan geçerken? Knruyordun. O şimdi senin güvencen altında bir denize karsı durmayı kurmuş çok mu? Değil. Neden dersen, ınsanlar kallestır. Ardını püvenceye aldım sanıp, ddndugun anda vururlar Denız doğrudur oysa. Bıraz zorlar. Baktı dayanıKı çıktm, sevıverır senı. Afenn, der. Sen üste çıktın. Var yoluna gıt .. Ke'o bır de huvunu bılıj'orsan. Azgınlığmm geçıci olduğunaan ınançlıysan. Dayanmaman ıçm neden yok Yok nedenı gerçekten. Denız beni bılir. Zorladıkça, benim de zorlanacağımı kaç kez gormuşt'ir. Yoklamadan edereez yine de. Ben de denızı bılmm. Bana dokunmayacagmı, sonunda cilvesini yeterlı gorup, nazlı nazlı salınacağım bıhrım. Eh, yanımda olunea Ruhsar da Korkrnar DaxTanamıyorsa, yureksızlığinden değıl. Guçsuzlugundpn Tasalamna sen sevdalım. Bır karaya ayak basakm. Bızi böyle çaîkalayan deniz var ya, bu deniz . Çektirdiğınin karsalığını da verir. En denn doleklerden, en taze balıklan çekeum senn ıçm O%f!e beslerım kı, kışın en sert gunlennde açılalım, dersm. B'u;orum. Başka bıri olsa, başka zaman olsa, boyle b,r havada âenjze açıJmazsın. Ben vanm dıye oldu bu. (DEVAM1 VAR) YÜNAN LOBİSİNtN EN ETKÎN KİŞÎSİNİN KIBRIS'TAKİ BÜYÜK MÜLKLERİNIN TÜRK KESİMİNDE KALDIĞI ORTAYA ÇIKTI «Bter. KoEf^üyelertmhn tsrail'i destekleyenlere, mUslümaa Turkıye'yı Arap dunyasına yoneltecek hareketlerden kaçınmalan gerektıguıi hatırlattılar. Gerek kongrede ve gerek resmıkabullerrie japtıf: konuşmalarda Turk Buyukelçısi Melıh Esenbel, Turkive'nın butçeslnın dortte bınni savunmava ayırdıgını ve ABD dı şında NATO'nun en büyük sılâhlı lerrten çak bellrli nit«ültiere üncelik tanı;.an «Amenkan vatandaşlıguıa geçıj yasasından» dnce Türkıve nın ABD'ne goç hakkı vıl da b;rkaç auzıne ınsanla sınırlandınlmıştı Bunun sonucu olarak, Tıırk kokenîı Ameriıtalıiarın önemli bır bolümunun Amerıka'ya yeni >erleştıklenr.ı, vt'ashington' daki politıka or'araını pe^ b.l ınedıklerini ve çoğunun bır proV9 BCıTlf Sraatör Mc Govern ve Mnatir Eacleton, Dünitrskopulos'ım etldsiyle YunaaisUa yaolısı jtrişimlerde bulmnJular. RESM! TUTUM WMhington'daki Ji*îlerl' ^jmati*1kanın iç Işleri olarak görmektejdı. Rcsmi Yunan ağzına göre, bu lobıler ne ısterlerse yapabillrlerdi Yunanıstan açısından TUrkıye' ye sılâh ambargosunun kalkmasında bır sakınca yoktu. Turkıys, Yunan lobısının bu salaınlanna karşı clddi bır savunma eyleımne gırışmedı. TUrk Senatoru Kirauran Iran, Türkıye'nın eskı NATO elçısı Muharrem Nurı Bırgı ile bırlıkte, 40 kongre uyesi ile gorüşmek üzere Amensa'ya geld^. lurk • Amenkan Dostluk Derneklen Federas yonu Washington Post gazetesinde Türkıye'nın Kıbns'la ılgüı tutumunu \e NATO > a bagıılığmı belırten çeyrek sayfalık bır ılan verdi. Daha sorja, TUrkıye'de AID kurulusunda çalışmış olan, Washırgton un kokteyl çevrelerınde asıl unünü Graham Greene' in Çirkın Amer.kalı romanındakı kahraman oldugu söylennsınc borçlu olan Leo Hochs'etter A merı.can kamuoyunu etkılemek ıızere yollinılması dusünulen bır TUrk l^adamlan grubuna danış man olmaja çagrüc'ı Resmen, Yunanı«an MBeümkf»=. ÇADAMLAU New York'lu Temsüdler Meclisi Uyesi Rosanthal, çeşitli Amenkan musevı orgütlennden. Turs lere karsı tutumunu vumuşatması ıçın. Beyaz Saray dan etkilendığı belli olan bır baskıya maruz kald:§ını so;.lem:ştı. Ttirk Is adamlanrun kongreyi ziyaretlerı komı, «hu3aAtm ftstUnlüfü» Idl. PollrikBcüann çoga hukuk flfı»nimi gönnüstür. Türkiye"nin Kıb ns'a yaptıgı ilk müdahale garantı anlaşmasının bır gereğl, bu açıdan da hukuki ıdı. Ford ydnetiminin kııüandığı 1> btaler Kıbrıs'taki Yunan kuv\etlerinm de Amerikan silâhlarını kullandıklarını, hatta îsraü'in de Kıbns'takinden çok farklı olmayan sonuçlar doğuran biçimd» Türkiye, 1975 yılında Nevv York'un ünlü halkla ilişkiler firması«Manning, Selvage and Lee»yi kitle araçiarını ve Kongreyi etkileyecek bir program hazırlaması için tuttu. Nevv York Times'm Atfna muhabiri, Yunanlıların NATO Hava Kuvvetlerine ait milyonlarca dolar değerindeki malzemeyi temmuz 1974'te Kıbrıs'ta kullandıklarını açıkladı. glştlrtM. EyltJJ aymda Temsflcüer Meclısi teirar toplandıgmda TUr kiye'ye tazı silfth satışlannı mUmkün kıian bır kanun 237 176 oyla Meclısten geçti. Bu arada, daha önce adı geçen Dımitrakopulos da boj durmamakta idi. Dımitrakopulos 1974 agustosunda Evans ve Novak'ın fıkralan araci'iîı ile Kıbns konusunda Yunanistan'm neden Türkiye ile silfthlı bir çatışmaya gıremedıgini açıkladı. Buna göre, Yunanistan'm cephane kutuıanndan bmlercesı boştu \8 NATO sılâhlarından mılyonlarca dolariık bolumu Nıjerya ve Lıbya"ya satümıştı. Daha sonra Atina'daki New York Tımes muhabin Yunanistan'm milyonlarca dolar değerindeki ve NATO hava kuvvetlerıne aıt malzemeyı temmuz lS74'de Kıbns'ta Türklere karsı kullandıeını açıkladı. ROSSiDES YENİDEN SAHNEDE KARJI ÇABAUR Türkler, aynca înterpubüc adH büyuk bır reklâm grubuna da yanasnuşlardı. Bu grubun, unlü Mc Cann Erıckson'a ek olarak aort rexlâm ajansı ve Infroplan adlı bır halkla ilişkOer kuruluşu vardı. Hochstetter, Inîroplan'ın isteğıyle, Türkiye'ye gitti. Gorevler» arasmda; işadamlannın Başkan Ford'la gbrüşmesını sağla mak, Mec.ıs Başkam Alöert \e Temsüciler Meclisuıın unlu Yunan asıllı ılyelen Brademas \e Sarbanes de aralannda olır.ak uzere 57 kor.gre ujesı ile toplan tılar duzenlemek, \e 7 senatorle oğle yemeği yenmesmı sağlamak vardı. Wasjıngtonda çıkan U.S. News and Worîd Report ve New York'un Fortur.e adlı dergılerının yazusleri mudurlen ile konuşmak da prograrnda \er aüvordu. Aynca, Ne.v York'taKi buyük bankalar ve Bırieşrmj Mılletler zıya ret edılecektı O clonpmde Tıırk elçıbğnde ba sın ataşesı Ahmet Ersoy bu gezı nın amacının Temsı.cıler Mec>ı sı'ndeki «doltuz anantar oyu de ğıştırmek» oMugunu sovlu;, ordu Işadamları, kongre uvelsrme, Amerıkanın ve»dğı sılahların kullanım yerlerı hakkındakı «hassasıyetlerını» kabul et'ıklerini, faka', Amerıkanın bu ışta TUrkıye ve Yunanistan'a eşit d?.vranma fcurve^erine sahip oldugunu defalarca oelırtti. HALKLA iliJKilER FiRMâSI 1975 yılında Turkıye aynca New York ım ünlU halkla ılışkıler fırması «Manning, SeUage and Lee»yı jılda 10" C00 125 000 dolarlık bır ucret ile l:ıtle araçlarını ve kongreyi etkileyecek oır orog'am hazırlaT.ak uzere tuttu. MTiıiıng. Seha'ie and Lee bır Washıngton huku<c fırması olan McNııtt, Dudley, Easterwood and Losfh Ue polıtıs lobı ıçm anlaştı. Henry Ouoley ve Robert Losch bu gorevı ustlerme aldılar \e kendılennı yabancı ajanlann tesgıl jasasına gore tesçıî ettırdıler. Uaha. scrr?, Mamjı», Sehp.ge and Lee anlşrran îeshettı. buna karşılık Losch ve Ducttey gorevierını surduraaler Turkıye mn tut fiğ'i dığer IKI 'VVasftınşton halkla ıh^KiIer ıır nası Edelnıan Internptıona! \e Kenneth Gray'dı. Edelmar.da Turkıye ile ıigıli lobı ıjmo John Meek bakıyordu. VaygmhîJarı va etkınlıklerı açısından, ABD'ndekı 45 000 Turk koksnlı Anıenkalran 3 mılvon Yunan asıllı Amerikalı ıle karşılaş^rılması gerçekten zordu. 1955 paganda faallyeti !çln seferber edılmesi lor, «sessız profesyoneller» olduklan gonılür. Gene de, 1*75 y l'nda Turk ATiPnkan der nekleri daha etkın oldular ve kon gre uyelennı yeneklere ve d'ger sosjal taalı^etlere davet etmeğfc taşıadılar. Dığ j r vardan, Kıbns Tarlı IODISİ Naıl Atalay'ın başkajı hgmda 54.000 dolarbk bır butçe ılf> yabancı a^n'arın tescıl yasa sına gore tescılıni yaptırdı. Yunan lobısı :ie Israıl lobısm T bırleştıklen ya da bırleşeceklen haberleri sık sık Washıngton'd;> duyulmaktaydı. Rossıdes kendı Halkla Ilıskıler Kom^tesui'n A'^e rıkan Israıl Halkla Lışkıler Ko mıtesmden esm>nerpk kuruld ı fı<ntı sovlcm'şf Oysa dana once de be'ırtfdığı gıbı, Is'a.l, Turkı je'dekı dinleme îfsısiennın ka patılmasına karşıydı. Bu uslenn e'iim 1973 savasında t^raıl içn ne kadar onemlı o.dukları dışıs lerı takan yardıırcısı Mc Gnc^ ve d:ğer uzmanlar tara^mdpbelirtılmistt. Ek'm 1973 savasın da kusatı'an ? M ' S T ord"sı T kurtarma>a yonelık oldugu sanılan Sovyet p^kerı ha>ekitı h?r. kındaki bıigıyi Nıxon bu tesisler yardımıyla alnıs \e Anenl an sırasmda bu gruptakl iki onemlı musevi de Rosenthal'e bu tutumundan dolayı baskı yapmıslardı. Rossnthal, aynca, Amenkan tsraıl Halkla lliskfler Komittsiı in Turk heyetınn kongrede yap tıgı toplantılann hazırlanmasmoa da katkıda bulunduğunu söyledı. Yjnan ve Israil lobilennın ışbırıığı yapacağı konusundaki soylentıleıi çıkaranlar Turkıye"nin musluman bır ülke oldugunu, goklennden Sovyet uçaklannı S36 Montreuz Anlaşması'na rajmen geçırdığıni ıddıa etmekteyaı Ancak, kınun haklı ya da hatc=ız olmasmdpn çok, seçmenlerden geien etkı'erjı kongre uyelcıı usıunie daha etkılı olduklan anlaşılroaktadır. Yunan taraflısı senatbr Eagleton'un Yunan asıl'ı Amenkah jardımcısı Andy Ma natos bu hususu çok açık bir dılı° orta".a kovmj^jr: «Kongre uyelerinın çoğu Kıbns sorununu bilmıyor > Rossıdes ve dı^er lohırıler lsrarla Aınerıkft nın TJrkiye'dekı uslerinin onemıi olmadıklannı fezinl savunuyorlardı. Kıbns Johıstnm canla bsşla sarund ı5ıı Lübnan köylerini bombalarken Amerikan sılâhlanm kullandığım hatırlatıyorlardı. (tsrail, dıs askerı satıslar yasasına ragmen Amenkan sılâhlannı 1967 yılmda Sur.je, Mısır ve Ürdün topraklanra ışgal ettiğınde de kullanmıştı). Ford yonetıminin vurguladığı, «hukuk öğesı»nın bnemli olmakla beraber bu kadar üstünde durulmasmın gereksızhğıydı. Kongrenin daha da ına»çı bır havaya burunmesi olsa olsa Turklerın tutumunu daha da sertleştırecektı. Özellıkle Turkıye'mn, parasını odemış oldugu sılâhlan bılp alamamasının Türkiye gıbı XATO'nun «gilneydogu kanadınoa» yanm mılyonluk bır ordu besleyen bır ulkenın dunununu temiKeye sokacağını, bunun ise hem NATO hem de Israıl içın cremli bır kayıp oldugunu sık s,k soylüj'orlardı. Bu sıraoa Yunan lob'sine yörelık eleştiriler de güç kazanmaya oaşlamıştı. Bir yandan Ford yonetunımn kendı lobi çabalan, d âer yönden AHI'mn fonlannın o'iem'ı b.r kısmmın yun dışmdan geîmssi sonucu Adalet ve Mahye BakarJıklanrun bu konuy la i!gıleıme!en d'irv^m ı b raz dc Ancak Rossides'in tekrar sahneye çıktıgmı v« Candos'Ia beraber ve AHEPA ile birleşerek Yunan lobisird canlandırdığını görüyoruz. Lobinin güçlenmesınln ılk sonuçlanndan bıri, Ankara'nın yeniden kaygJanması ve Sovyet Başbakanı A. Kosigin'ı bir reami daveül olarak kabul •tmesi olmustur. Bu gezi sıraaında, ABD'ne ne olçüde güvenilebilecegini bilemeyen Türkiye'nln Sovyetler Bırliğı ıle bir «dostane iliskıler ve ışbırlığı anlasması» lmzalayacağı or^ada dolaşan sovlentilerdi. Bu Sovyetler Birlığınin bir NATO üyesl ile imzaladıgı bu rılr iUt anlaşma olacaktı. Türldye aynı zamanda Fransa v« Batı Almanya'dan sılâh satm almaya ve kendi sılâh sanayisini gehstırmeğe başladı. 1976 başlarmda kongre süâh ambargosunu tamamen kaldıramayınca, Türk Dışlşleri Baianı î. Sabri ÇağJayangıl'ın WasbJngton'a yapacağı bir zıyaret son anda ıptal cdiidı. Bu sırada kongre ve kongrede olup biten lobicılıkten bagımsız olarak tarıh de akmaya deva^n edıyordu: Herşeyın başladıgı Kıbns'ta Turkler ayn bır devlet kurdular. Çağlayangil mart avmda gelereiı dort yıllık ve 1 mılyar dolarhk bır askeri yardım anlaşmasını imzaladı. Buna karşıhk, Turkiye de 28 Amenkan üssunü tekrar açmayı kabul etti. Türkiye'ye konan süâh ambargosunuT bır anlamda tamamen yok olrnası deme'< olan bu an!aşmanm kongrs tarafmdan onaj'îanmasım en (Povamı 11. Sirfa/Iı) TiFFANY İARTH K2S3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle