Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K anser, normal dururnlarda rüeutta bulunmayan baz; hücreîerin dürensiz ve kontrolsuz bir şekilde üremeleri sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu anormal hücreîerin çoğalması ile tümörler furiarı hasıl olur. Kanser hücreleri çevre dokulara yayüarak buraları tahrib ederler. Ayrıca lenf ve kan yoluyla vücudun diger kısımlanna da giderler. Yerleştikleri böîgelerda süratle çoğalırlar ve yavru tümörleri husule getirirler. Böyle durumlarda hastalıgın ilerlemiş olduğu kabul edilir. Kanserin esas nedeni henüz bilinraemektedir. Bununla beraber devamlı tahrişlerin, bazt kimyasal maddelerın, röntgen ışınlarının ve virüs oiarak isimlendirilen bazı çok küçük miîcroplann kansere yol açabîlecekleri ileri sürülmüstür. İbm adamlan dünyanın her yerinöe kanserin nedeniru saptamak için geniş araştırmalar yapmaktachrlar. Kanser vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir, fakat bazı bölgeleri daha çok sever. Erkeklerde en çok deri, akciğer ve sindirim organlan ile ilgüi kanserler görülür. Kadjnlarda ise meme, rahim ve sindirim organ'.an kanserin en sık müşahede edildiğ: yerlerdir. Bu yazıda, kadıniarda ortaya çıkan meme kanserinin erken teşhis ve tedavisi üzerinde durulacaktır. Zira kadınlarda en sık görülen ve en çok. ölüme sebep olan kanser türü meme kanseridir. Dünyada her sene binlerce yerıi meme kansert vakası ınüşahede edilmekte ve ytne binlerce hasta bu hsstahk nedeniyie ölmektedir. Kadınlarda meme kanseri her yaşta görülebilir. Fakat genellıkle 40 vaşmdan sonra ortaya çıkar. Büinmesi jrereken bir husus; nadir de olsa. meme kanserinin 30 vaşmdan genç hastalarda da husule gelebileceğidir. Meme kanseri tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu hastalığm tedavisi cerrahi metodlarla v > < ışırtlama yolu ile yapılır. Meme kanserli hastalarda hormonlar ve bazı ilâçîar da kullanılmaktadır. Fakat bunların kanseri iyileştırici etkileri yoktur. Ar.cak cerrahi tedaviye ve ışm tedavısine yardımcı olurlar, hastaların bazı şıkâyetlerini ortadan kaldınrlar ve y&sarna süresini kısmen uzatırlar. Bu tedavi rcetodlannm içinde en iyi sonuçlar cerrahi tedavi ile alınır. Zira kanser cerraiı tarafından tamamen çıkarıldığı zaman. hasta kansersiz hale gelir ve hastalıktan kurtulmuş olur. Böyle bir sonucun sağlanması da ancak hastalığm erken devrede teşhis ve tedavisi ile rnümkündür. Fakaf hastalar memelerinde herhangi bir anormalliğin farkma vanr varmaz hekime baş vurmamaktadırlar. Hemen aıneliyat oldüklan takdirde şifaya kavuşaeak olaa hastaların bir çoğu, çok kıymetü bir süreyi boş yere harcamaktadırlar. Bu husus ülkemizde daha belirglndir. Yaptığırmz bir araştırmaya göre, meme kanserli hastalarda. kanser belirtilerinin farkedilmesinden hekime bas vurulmasma kadar geçen ortalama süre 15 ay'dır. Bu süre, kanserin geç teşhis edilmesine ve ameliyat edilseler dahı hastaların çoğunun kansersiz yasama şansını yitirmelerine neclen oîmaktadır. Bazan da bnzat hekimlsrin tutumu hastaîığın geç teşhis edilmesine ve dolayısıyla ılerlemesine yol açmaktadır. Başka bir deyışle; hasta ve hekım ile ilgiîi bazı faktorler teşhis Kecikrr.esine sebep olabilmektedir. Bu fak'.brler üzerinde tasaca du'r mak istiyorurn. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER MEME KANSERİ Doç. Dr. Gürcan UNAL (CERRAKPAŞA TIP FAKULTESI CERRAHİ KCRSÜSÜ ÖGRETÎM ÜYESt) sa, bunun bir an önce teşhis ve tedavisi kir. Memedeki şiş iyi huylu bır hasalığa bağlı ise, onu da teşhis ve tedavi edebilecek y.ne hekimdir. Metnedeki şiş nedeniyle her gün korku ıçinde yaşamaktansa kesin bir sonuca ulaşılmasını saglarnak en iyi ve en doğru yoldur. Bazı kadınlar mutaassıp bir çevrede yetiş mişleraır. Cierek btı çevrenın etkisiyle ve gerekse utandıklarından hekime gitmekte çekingenliK gosterirıer. Fakat "çok de'a çecin^enüklerinin karşılığmı hayatlan ile öderler. Böyle durumlarda ha.starun icorku ve çekıngenlîğinı yeneb'ıme s: için ailenin diğer lertlenne önernli gorevler düşer. Kadınlann bazıları kocaıan ile oıan cluysu sal ve cinsel ilişkilerinın bozulacağîndan korkarak memelerinde anormai bir durum oldugunu söyleyemezler. Bu gibi durumlarda kocalarm anlayışlı olmalan ve eşlerine her türlü yarttımı vapmaları gerekir. Bir kısım kadınlar memeleri ile hiç meşgtıl olmazlar. onlann farkında bile değlllerair. Hal buki kadmlann zaman zaman memelerini kont rol etmeleri gerekir. talcların sayısı da çok azdır. Meme kanseri nedeniyle ameliyat geçiren bir hastanın ödeyecegi ücret 5 6000 liradan az degildır. Ayrıca raöyoterapi ve kemoterapi gibı tedavi metodîan da soz konusu olursa QU sayılar bir misli artacaktır. Hastalarııruzın çogur.un fakir olması, tedavi için bir an evvel doktora gitmelerini önleyen başlıca faktördür. • Külttir eksik.lig.i. Hastalarunızm çogunu kültür seviyelen oldukça düşuk şahıslar teşkil etmektedir. Bu şahıslar, ınemelerinde bir şiş husule geldıgı zarr.an bunun önemini ve erken devrede tedavi olunmaz^a ne gibi sorunlar çıkaracağını bilmemektedirler. Ancak mevcut şiş zamanla büyüyup yaralara veya başka beürtilere yol açtığı zaman hekime başvurmaktadırlar. Kendilenne niçın daha erken gelmediklerı soruldugun da «Ağr: yoktıı. beni rahatsız etmiyordu» şeklin de cevap vermektedir'.er. Maalesef böyle cevapla n bazen yukseK okul meranu hanımlardan dahı duyuyoruz. Yirminci yüzyran sonlannda kanserin erken teşhis ve tedavisir.in ne kadar önemlı oldugunu anlatamarr.ış olmamız gerçekten üzün tü vericidir. Orta dereceli okullarda çok çeşitlı dersler vardır. Bu derslerde; örneğin «Karruba harın kaç taç yaprağı. kaç çeneği vardır.» • e Vni Zelanda'nın ihraç ürünlerl nelerdir?» vey& «Uganda'nın başlıea şehirleri hangüeridir?» gibi konular öğretilirken saglık konulanna hetnen hemen hiç yer verilmemektedir. Hiç olmazsa temel sağiık kursları diizerienemez mi? Bu kurslarda: kanser nedir. nasıl başlar, nasıl gelişir ve nasıl yayıhr, kanseri düşündüren belirti ve bulgular r.elerdir gibi hususlar öğretilemez mi? Televizyonda sağiık konularına, özellikle kansere, daha çok yer verilemez mi? Gazete ve mecmualarda sağiık konulanna ay nlan sütunlar çok yetersizdır. Yayınlanan ya zılar da halkı uyarıcı değil, aksine umitsizüğe düşünicü mahiyettedir. Hatta sağiık ansiklopedı lerinde bile benzer yazılara rastlanmaktadır. Biı örnek vereyim: Çok satılan bir sağlık ansiklope disinde. kan&er çagımızm hastalığı olarak nltelendirilmekte ve «Günümüzde kanserden daha kor kutucu ve tedavi olanağı daha az bir hastahk yok tur» seklinde başlık atılmaktadır. Böyle yazılan okuyan kişiler de kanserin tedavi edilmez bir hastalık olduğuna ve hekime gıtmekle hiçbir şey değışmejeceğıne inanmaktadırlar. Halbuki; erken devrede teşhis edilmiş meme kanserli hastalarda tedavi ile iyileşme olasılığı çok yüksektir. # Psikoloiik faktorler: Bazı hastalar. doktonın kendisinde kbtü bir hastahk bulunduğ.ınu söyleyeceği hissine kapılırlar ve bu sözleri duv mamak için doktora gitmesler. Çok yanlış bir du şür.cedir. Zira kötü nuylu bir hastahk mevcut yo! açmış olur. Bu tür hatalar. antibıyotıklerm yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmasmdan sonra dana sık göriilmektedir. Böyle durumlarda mevcut hastalık iyi bir şekilde değerlendirilmeli. gerekirse biopsi ve histolojik muayene uygijlanmahdır. Hekım meme kansennı :yl huylu 'oır ur olarak değerlendirır ve hastaya «Sizde merak edıle cek bır husus yokı> derse bir leşhıs gecüimesine yol açar. Zira hasta böy'.e bir konuşmadan sonra rahatlar ve kanser ilerleyip daba vaiıim bel'.rt.ıer ortaya çıkıncaya kadar bir dana hekime başvurmaz. Eaşvurudugu zaman da hastalık tertav; edilıneye çahşılsa bile artık şiîa şaıısı Salmamıştır. Helcım bu hususu gözonunde tutarak rif £"rlend:rmesın: d:X>:atle yapmalı ve gerektiğınde n:opsı gibi kesin teşhis metodlarına başvurmalıdır. Meme kanseri ile ilgili semptom ve bulgular iyi bilinmez ve dıkkatli bir muayene yapılmazsa. yanlış teşhis konulması ihtimalı artar ve hastalıgın ilerîemesine yol açıîabilir. Kt.nırna göre. bu konuda egitılmiş hek'.mîer hastalara daha faydalı olurlar. Meme hastalıklarımr. teşiıisınde kullanılan birçok yardımcı muayene metodur mevcuttur (meme başı akıntısının histoloiik te kıki. aspirasyon biopsisı. mammografi v.s. gibi). Bu metodlardan faydalanıiması yerinde olur. Ancak Dazı vakalarua yalnız bu metodlara güvenilerek kesın bir şey söy lemek mümkün değıidir ve söylense dahi doğru olmaz. Bu teşhis metodiarı ıle saglanan pozıtif sonuçlar deterhdır. Fakat negatıf bir sonuç alınması. hastada bır meme kansen bulunmadığım gristermez, Kr.nıma göre; meme kanseri konusunda yeterii tecriibesı olan hir hekim bu nastalıgın araştırılmasında çok dp.ha onemlı bır rol ovnar. Kıyamet Kopacak awte)erin haber sajfalarmı iıliyenler. TKT'yi rtinlevcnler Türkiyede kıyamet knpacak samrlar. Gerçektfn kopacak mı kıyamet? Karısı Bektaşiye sorrnuş: Kaç türlü kıyamet var? Iki türlü. Nedir? Küçük kıyamet sen ölürseıı kopacak nlandır: büyük kıyamet ben ölürsem kopar. Gerçckt^n lıerkesin kendine göre bir kıyameti vardır. AP'niıı iktidardan düşmesi. bu partinin yönetim kurulu arpalıklarına verltştirdiği bütün çanakyalayıcılar için Itıvanıcttir. CHP'nin iktidara geldiği gün ODTİ' Mütevelli Heycti içîıı kıyamet sünii sayılır. MC koalisyonu dağıldı mı, ^andı Süleyman Bey... Demirel'in Başbakanlığında erken seçim. DP için kıyamet habercisidir. ^eni bir se^imle kurulacak yeni iktidar dengesi, Hakkari cîeıı Edirne'ye değin ülkedeki çıkar deeiştokıışuna yeni bir düzen getiretek. Sözgeiimi yüz tane satmıyan naylon gazetenin sahibisin: kurulmuşsun Basın İlân Kurumu yöııeıimine: ayda yüzbinler. yılda milyonlar götürüyorsun. Halk Partisi iktidara gelirse ne olacak? Turkİş'in başına çoreklenmiş sarı sendikacılık yapıyorsun. Orgütlenme etkiııliffin baştan sona drvlet kesiminde... Seydişehir'de, İskeıultrun'da komandolarla işbirliği yapmış DİSK'i çözmüşsün; Aliağada Alicenji/ ojTinunu sürdürmektesin. İktidar desif=ince ne olacak? Kıyamet kopacak senin Kin'... Bunlar kiiçuk ömekler. 42 milyonluk ülkeyi MCnin çiftliği gibi kııllaııanlann kıyameti bir seçtmle olasıdır. Cephe iktidan fifi ilde valileri lırpanlayıp İstanbul'dakini na.zar boncnğu gibi kendine sakladı. Polisten başlayıp her yanda kilit nokUlnrma parlizanlarını yerleştirdi. Bunlan Haziran'da ya da Ekim'de yel lifürüp, su götürmez mi? CHP hükiunete geçip Daıııştay karaılarını u\çularoaya yönelirse diye çoğu kişinip uvkıiMi kaçmıyor nıu? Va komando yuvalan ne olacak? Divelinı seçimden sonra yeni bir hiikürnpt kuruldu. Poli^in >ansızliRi sağlandı. Biivök kentlerde komando iisleri oltluğu gibi kalabilir mi? Bu üsler taranıp temizlenir de komando rtkinliği kalmazsa, büyük kıyamet değil midir Türkeş Bey için? * F.\et. herkesin kıyameti kendine göredir. Sözgeiimi ellnlze kalemi alıp yazın: İşçilerlc köylüler İktidara... Kıyamet kopar. Oysa kötü birşey mi söylediniz? İşçi ile köjiü, yanl emekçiler. halkın çoğunluğu değil mi? Halk çoğunluğunun iktidarı demokrasiye ters mi düşer? Kuskusuz düşmez; demokra.siyi pekiştirir. Peki. «işçi ile köylü etele iktidara geçsin» deyince neden kıyamet kopuyor? Çünkü böylesine bir iktidar. sermaye sahipleri için kıyamettir. Sermaye sahibl emekçinin patronudur; emekçi siyasal iktidara geçip sermaye sahibinin patronu olursa yeni bir düzen ve yeni bir diınya kurulmaz mı? Bu noktada kıvaınetin smılsalhğı vurgulanır. Bektaşi ile karısı arasında geçen konuşmayı çagımıza göre yorumlarsak, emekçinin iktidara jeçmesi sermayecl için kıyamet; sermayecinin iktidan emekçi için kıyamet sayılır. Sermayecl kendi kıyametini engellemek için önlemlfrini almıştır. Vaygın bir inanca göre «emekçi sınıfı iktidarı» komünistlik demektir. KomünLstlik pek kötü birşeydir. Ö>leyse emekçi sınıfı iktidara geçmemelidir. 1977 Türkiye'sinde emekçi sınıfınm .siyasal iktidara gecmesi diye giincel hir sorun yoktur. Ama emekçi sınıfı iktidara bu kadar uzakken bile kıyamet sesleri duyuluyor. Bu seslcrin nereden çıktığına dikkat ediniz. AP Genel Başkanına hakarsanız komünist umacısı seldi. seliyor; bugün de^iise bile yann. kapımızı çalacak; sonra da agzını açıp hepimizi vutacak Bu teluikenin nnüne geçmek için ne yapmalıyız? Oylanmızi Suieyman Beye vermeliyiz. Süleyman Bev de biraderleri ve yeğenleriyle birlikte hepimizi komünizmdeiı korumak için ylne haşbakan olmalı. Süleyman Bey Başbakan olmaısa ne olur? Kıyamet kopar. Doğrudur. Kıyamet kopsr Süleyman Bey Basbakanlıktan düserseAma kimin için kopar? İşin püf noktası burada. G Sonuç Meme fcanserinin erken teşhis ve tedavisi, an cak aşağıdaKj hususlarm gözonunde tutulması ıle mumkündur: • Her kadın nıç olmazsa 6 ayda bır genel sağiık kontrolünden geçmeli ve bu arada meme. lerır.ı de muayene ettirmelidir. • Her kadın. meme hastalıkları ile uğraşan hekinıden kendi memelerini ne şekilde muayene edebüecegıni öjrenmeli ve hayatınm sonuna kadar her ay bu muayeneyı yapmalıdır. • Orta dereceli okullarda kanser konusunu içeren sağiık dersleri okutulmalı veya temel sağiık: kursları yapılmalıdır. Ayrıca öğretmenlere de bu konularda kursıar düzenlenmelidir. • Gazete, mecmua, radyo ve televizyon gibi yayın araçlan sağlık konulanna daha çok bnem vermeli ve özeilıkle kanser konusunda halkı uyancı yayınlar yapmalıdırlsr. • Zengın vatandaşlar. smırlı olanaklar ile çalışan Kanser derneklerinı maddî yonden desteklemek suretiyle kanser savaşına katkıda bulurımalıdırlar. • Yalnız kanser araşUrması ve tedavisi ile uğraşan kUnikler kunılmalıdır. Buralarda tecrübeli ve bu konularda yetişmış hekimlere görev verilmelidir. Aynca bu kanser araştırma ve tedavi merkezlerınde dığer hekimler için eğitici kurslar düzenlenmelidit. • Kanserin erken teşhis ve tedavisi konusunda halkın bilinçlenmesı ve hekimlerin eğitimi bakımır.dan tıp fakültelenne, Sağlık Bakanlıgına. Tabıp Odalanna ve bu konuda çalışan derneklere büyük gorevler düşmektedır. Gerekll plan ve programlar bir an önce yapılmalı ve sü ratle uygulamaya geçilme'.idir. Hekim île İlgili Faktorler Tıp lcitaplarınm çoğunda meme kanserinin klinık tablosu olarak hastalığm son belirtileri anlatılrnaktadır. Bundan dolay; bir çok hekîm meme kanseri teşhisi koymadan önce klasik beHrtilerin ortaya çıkmasını beXlemekted:r. Bu semptomlar ortaya çıktığında çok de£a hastalık ilerlemiş ve şiîa gayesiyle geniş bir ameliyat \ıy gulamak imkâm kalmamıştır. Halbuki hastahğın erken devTelerinde (vakalann büyük bir kısmında) memede küçük bir şişten başka hiç bir belirti mevcut değildir. Baçka bir hastahk nedeniyle hekime mtiracaat eden bır hastanm, memeler dahıl, tam bir muayenesinin yapılması gerekir. Zira meme kanserlerinin yaklaşık olarak "o 15'ı doğrudan doğruya hekim tarafmdan bulunur. Hastalar memelerinde b:r şiş olduğunun Jarkmda bile değıllerdir. Hekim kendisine müracaat eden hastada genel bir muayene uygulamazsa, memedeki mevcu: şiş erken devrede de teşhis edilemez. Memesinde şiş tespit ettiğ: için hekime müracaat eden bır hasta dikkath bir şeküâe muaye ne edilmelidir. Buna rağmen hekım bır sş sap tayamazsa «Sizde bir şey yok» deyip hastayı fondermemeli, 23 ay sonra tekrar kor.trola ça gırmalidır. Hekım bır merac kanserini yanlışltkla bir meme mteksiyonuna benzeterek uzun süre antıbıyotıkler ıle tedavi etmeye çahşırsa, hatalı Hasta île îlgili Faktorler • P?.rasal soruniar: MemlekeUmizde genel bir sağlık sigortası yoktur ve nastane ücretlen oldukça yüksektir. Ayrıca mevcut ücretsiz ya Hekimlik ve Bilinç Dr. Serol TEBER ekimler. buşüne değin, hatta dünyanın bir bölumünde bufrün bile. egemen zümrelerin, Öbüt meslek fruplarından, örneğin tefecilerden hiç olmazsa biçimsel olarsk ayn değerlendirilmektedirler.. Hele «alılâk», •dogruluk», «insanca davranış., v.b. gibi anlaşılması zor, soyut, üst yapı kavram kargaşası içinde hekimlerin bu ayrıcalıkları daha da vıırgularur ve giderek bir •hekim ahlakırtdan>. bir hekim davranış» lipinden söı etliUr oîmaktadır.. Öıellikle toplumsal bunalım dönemlerinde bu olgnnun daha da belirginleştiği saptanır. Örneğin, pek çok bilge klsi bile, ikinci emperyalist paylaşırn savaşı süresinde Hitler Almanyasında oriev alan hektanlerden bir kısmının esir kamplarında işkencecilerle birlikte insanlık dışı» davranışlarda bulunmalanna bir türlü akıl erdiremediklerini yana yalala anlattıklan göriilnr; ya da ülkemizde, 12 Mart döneminde, bazı hekimlerin çağ dışı davranışlan, bekim işkenceci işbirliğri kamuoyu gündemlne getiriUr Kuşkusuz. bunların hiç biri desteklenecek, benlmsenccek davramşlar değüdir ama, işin özünü, sınıfsal niteliğini bırakarak konuyu bir kaç «kötü ahlaklı», "hasU tipli., «hekimsel davranıştan yaksun» kişinin üstüne yıkmak insafsızlığın ötesinde, konuyu saptırmak için yapay olarak geliştirilen bir taktik olarak da değerlendirmek olasıdır. Kanımızca, artık ülkemizde de «hekimliği» ve «hekimleri sımfsal yerlerine oturtmak gerekir. O zaman suçlu ıskemlesine tek tek kişilerden çok, «kapitalist sınıfın» orurtıüması gerektiğl btr kez daha ortaya çıkar. Istesek de istemesek de artık sınıflı toplumların işçi sımfı ve kapitalist sınıf diye ikiye aynldıklarııu, ve «ahlâk» gibi, «insanca davranış» gibi tüm üst yapı kuruluşlaruu bu sınıfsal kökenin koşulladığını bUiyoruz. Ve gene büiyoruz ki, «hekimler» bir sınıt değil. bic meslek grubunu oluşturnrlar.. Bu nedenle de hekimlerin, kendllerlne özgfl ayn bir «ahlâkları», «davranış tipleri» yoktur. İçinde yer aldıklan sınıfın ahlâkını, davranışlarmı yansıtırlar kişillklerinde... Bu yüzden de, öbür meslek gTuplsnnda olduğu giM hekimlerin de yaptıkları olıımlu ya da olnmsuz işlere kişisel davramşlar olarak yaklaşmamak gereklr. «Onlara» bunlan yaptıran kişisel etkenler değil, suufsal koşnllardır... Hatta, pek çok hekim bu «çağ dışı. Işlerde açık «ödev» almamış olsalar bile safuıda yer aldıklan sınıfın büton sorumluluklarını en az öbür «suçlu meslektaşları» gibi vükiimlenmek zorundadırlar. Örneğin, 12 mart ve onu izleyen dönemlerde egemen sınıfın yanında yerini alnuş takat o andaki somut koşullar gereği başka yerlerde «ödev alamamaması nedeni ile bu çağ dışı. işlevleri yapamamış olan pek çok meslektaşın varlığı yadsınması zor bir gerçektir.. Ve inanıyoruz ki, en az onlar da işkencecilerle birlikte çahşanlar kadar sorumludurlar bütün olup bitenlerden. Bn düıene sessizce uyan, ona gereken tepkiyi göstenneyen, i f çi sınıtmın yanında yerini açıkça almayan, tüm heldmler, egemen çevrelerin yaptıklan ve yapacaklan tüm «çağ dışı» eylemlerin sorumluluklarını omuzlamay» hanr olmalıdtrlar. Sorumluluklar da ahlâk gibi davranış flbi suufsal bir olgudur. Ve bunlann da yargıianması sımfsal olur.. Bu nedenle hekimlere sınıflar üstü ayncalık tanıyan tanrlan kınamak, teşhir etmek gerekir. Bir kez daha vurgularsak. dolaysız olarak işkencecilerle birlikte çalışmamış olsa da, bunu yapan sınıfın içinde yer almak ya da bu sınıfa karşı yeterince karşı çıkmamak hekimi benzer sorumluluklardan kurtarmaz. Sadece işbirlikçi birkaç hekiıni kamuo\Ti Önünde teşhir etmek, yarsılaınak kolay. kaçamak bir tavırdır. Onemll olan sınıfsal ahlâk. sımfsal tavırdır.. Ülkemizde bu meslek grubunun kurumsallaşmasırun yıldönünıünü yeni arkada bıraktığımız şu günlerde olaya ba yönden yaklaşmak konnya ve kendi bulunduğumuz yere açıklık getirir kanısındayım. Bu sayede. işçi sınıfınm içinde, yanında yeni bir Türkiye'nin kunılması yolunda ödev alan hekimletin duıumn ile, kaçak konuşan ve .hekimce bir ahlâkhlıfe» peşinde knşan çıkarcüann durumu kamuoyu önünde açıklığa ka\iışâcaktır... TARTIŞMA ODTÜ'nün Geleceği Ne Olacak? Her dogan gün yaıunda yeni bir sorunla geliyor. Uriıutla bekledijimız mutlu yarınlar, her doguşunda bir acıyı, bubunalımı daha doğuruyor, Yıırdun dört bir yanınria olayiar olanca şiddetiyle sürüyor. Ne güvenlik kuvvetlen; ne de başka bir güç engelliyetn'yo; bu çatışmaiarı. Neden?.. Kimi görsek, kimi dinlesek herkes huzursuz, herkes yılgm. herkesin içi kan ağlıyor. O hâlde bütün bu kargaşa neden?.. Bir Ülkü Ocajı vaV'inındaki binanm duvarma kırmızı boyayU şunlar yazılmış: 'Vatanım 1 , Ha ekmegini yemişim, ha ugruna kurşun...» Ve bir başka yerde itartlı savaştan sözedıyor bir başka gTtıp... Her yahda huzursu2Uık alnuş yürümüşken, büyükler \Tirsa yoksa kalkınan millivetçi Türkiye'den, agır sanayı yatırımlarından söz ediyorlar. Yeter artık! îyi düşünceli oıauklannı söyleyenler artık ortsya çıkıp da iyi olduklanm karu*lasınlar. Tarafsız oldugunu söyleyen Hasan Tan işçi öğrenci ve öğretım üyelerince istenmedtğini bıle bile neden koltugunda kalrnaSrta direniyor? Neüen kimlıği açıkça belli katılleri korumakta direnip, jandajmayı, sylemleri forum yapmaktan öteye gitmeyen öğrencilerin üzerine gönderiyor? Tarafsız ve ıyı düşünceli... Ne de güzel anlatıyor bu iki sözcük onu (!)... Hükümetteki yetkililerden gerektl işlemi yapmalarıru dileyemeyiz. Çünkü onlar lstemeselerch adamcagaz bu denli dayanamaidı kendisine karşı sürdürü'en direnişe. Sevilmediğini anladskça komplekslerB kapıhrdı. Ve şimdiye değin, çoktan istifasuu vermiş olurdu. Ancak, her an söyledigimiz sözleri yineliyoruz: Sorun salt ODTÜ Kaa&n Tan ikilemi arasında değüdir. Sahnelenen oyunlann yeni bir perdesidir. Peld ne olacak?.. Yazan yazabildiğince, konusan düi döndüğünce anlatacak olaylann '.ç yüzünü. Faşist tırmanış olanca hıayla sürüyor. Halkalann ilfe okullara dek daraldığı bir dönemdeyi2. Birkaç kez denenmssine karşın ele geçirilemeyan ODTÜ gibi salt bir okul kalmadı artık Türkiye'de. Vs bu yüzden egemen güçîerirı gözleri ODTÜ'ye çevrildi. Yetişen nesiller yavaş yavaş ku)clalaştırılmaya uğraşılıyor. Çünkü bugtin yan aydın, yarm aydın kesimi oluşturacak olan onlardır. Halkın bilinçlenmesi onlar aracıügıyla Olacaktır. Ve bu da kuskusuz onlann işine gelmiyor. Işte bu nedenle aydın yetişmesini engellemeye uğraşıyorlar. 1976 yılı kasım ayında bir Cumhuriyet gazetesinde Sayın tlhan Selçuk'a gelen 29 ekim tarüıli bir mektup •Pencere» köşesinde yayrrüanmıştı. Şöyle diyorou toir oöliimünde; «MC kıırulduktan sonra u y paianmasmda en çok başan saglanan planlardan birisi. ö«« kı kunımlarla birlikte okullann faîistleştirilmesi oldu. Ve bu, üısanda neredeysSÜ&yrarihk uyandıracalc denli ustalıkla sürdürülüyor. tlk önce gözden uzak ve kamuoyıında bir siyasal göriiş yanlısı olarak bilinmeyen yerlerden işe başlandı. Sonra sıra üç büyük kent dışuıdakı ünlversitelere geldi. Sonra Ankara, tstanbul ve İzmir'e... Şündi sıra ODTÜ'dedir. <Şu anda ODTÜ Rektörü Ilgaz Alyanak. Yenilenen Müte^elli Heyeti MHP yanlısı olduğy söylenen kışüerle dolu. Rektörü istifaya zorluyorlar. işlemlerine daha yasal bir renk vermeli için. Ama Alyanak direnırse önümüzdeki aylarda onun için de iyi bir şeyler düşünüyorlar». Daha sonra okuia sokulmak istenen ki bugün de Tan'ın gözyaşartıcı bir iyilikseverükle özel hak tanıdıgı 130 komandodan söz ediyor vs sözlerinı şöyle sürdürüjordu: «Ne var ki bütün bu işlemler, bir plarun yürümesüıi saglıyor. MCrün MHP^e dönük Isesimi, ODTÜ'yii ele geçirmek amacını gerçekleştirme yolundadır. Saldırının sırası gelmiş, ortam hazırlanmıştır. Çeşitli sosyal müdürlüklere eski Rektör MKP'ye dönük Tarık Somer tarafmdan MHP yanlısı kişiler atanmıştır. İşçiler arasına Ülkücü İşçi Der neği'ne bağlı adamlar jerleştırilmiştir. Mütevelli Keyeti kıvamma getirilmişvir. MHP yandaşı gazeteler kamuoyu oluşturma çabalan içindedir. B\ arada Sosyal Bilimler Bölümü Başkanı Hasan Tan, aynlmaya niyetienmışken. kimler kulağına fısıldadıysa Rektör olma umuduyla yerinde kalmıştır. Şu anda Türkiye'de eğıtims benzer bir şeylerin yapılabildi»i tek yer ODTÜ. Yeni dönemde ODTÜ'nün MHP tarafından «düşürülmesi» içın olayiar bekleniyor...> Ve kuşkularım diîe getirerek bitimlemiş sözlerini. Ancak olaylar umulandan da tez iıledl birbirini. Daha dönem bitme den Rektör Hgaz Alymnak göDÜZELTME: Btından öncekl yazıınuda alttan 6. saur. revinden almdı, yeni döneme daki Ankara Sözcügü Moskova ve 17. satırdaki Mayıs başlıyalı yaklaşık 45 gün olSörcügıi Nısan olacaktır. IHizeltir özür dilerız. muştu kı, Hasan Tan'ın gelmesiyle dersler durdu. Okul, kapanması içın yeterii neden bulunamayuıca nedensız kapatılMALIYE BAKANLIĞI dı. Danıştay'm kararı bozmasıyla açıldı. Bu kez de özel duHES&P UJMAHIARI DERHYGl Y&YINURIHD&M rumlu 150 öğrenci için türlü iyilikler düşünüldü ve yıne kimEMLÂK VERGiSi seye darusrnalis,ızın Hasan Tan kapattıgı süreye göre AkadeKANUNU mik Takvimi degiştirdi. Sınavları başlattığını bildirmek isve tedi. sözünü dinletecek kimse AÇIKLAMALARI bulamaymca kendi bölümünün sınavını yapmak için jandarBEYANNAME DÜZINUME ESASURI malanyla birlikte harekete geçti. Onu da basaramadı... FiYATI: 75 T l . GENEl DâJGlTlM: B&IEŞ Baltalım gelecek günler ne in'3138'» getirecek. Diîeğimiz iyi şeyler. Ancak, her gün yeni bir huzurşuzluk. tohumu atılıyor or*iya. • • • » • • • • • • • • » • • • »• • • • • • •• • • • • • • • •• • • •» • • • •^ o ÖzeUikle istenmeyen 150 kişinin Hasan Tan'la arası pek iyi şu son günlerde. Ve bu da düşündürüyor bizleri... ! Zerria BALIKÇI • İ MUTLU HOLDING A$ UZMAN ARIYOR FÎNANSMAN UZMÂNI • Bilânço tahlili, kısa süreli banka kredilerüıin ve günlük nakit hareketlerinin (nakit akışı) yonetimi. yaunm Drojelermin düzenlenmesi ve finansmanı konulannda çalışmalc Ü2ere, işletmecilik tahsili yapmış, askerlikle iliskısı ü'.mayan, 3035 yaşlarında, en az üç yıl tecrübeli, dinamik e'eman aranmaktadır. Yabancı dıl biigisi tercih sebebidir. Ücreî tatminkârdır. • • BÜTÇE UZMAN1 Butçe ve plân yapımı kontrolu işierinde çalışmal! üzere, isletmecilik tahsiiı yapmış askerlikle ilişkisi olrnayan, en az üç yıl tecrübeli, 30 yaşlannda, dinamik eleman araamaktadır. Yabaacı dü bilgisd teTcih sebeöidir. Ücret tatnünkftrdır. ^. IstekJîlerin özgeçmişlerini içeren bir mektupla MUTLU Holding Personel Müdürlügü Kartal İstanbul adresine başvurmalan nca olunur. (Easın Organizasvon: T7.224/3134) • • •••< »••••»••»••»»»•••••••••••»»»•»•••»•• (Basın Organizasvon: 77.244 3134) Ünlü bir teknoloji gelecek. Daha iyimser olacaksınız. Milli Eğitim Bakaniığından 19751976 Ogretim yılı YAYKUR Vüksek Islâm Enstitülen Dışardan Bitirme Programlarına Kayıth öğrencilerin güz dönemi sınavları 917 nasan 1977 tarihleri arasında Yüksek Islâm Enstitülerinde japılacaktır. Yazılı smavlar 910; söziü smavlar 1117 tarihleri arasmda yapılacaktır. Yetişmediği takdırde, 1819 nisan 1977 tarihlerinde de sınaviara devam edilecektir. Oğrencıler sınavlarda YAYKtTK kîmlik kartlarını yanla^mda bulunduracakîardır. (Basm: 14173/3129^ 1C13,3126) HEDEF DEV BİR DENİZ GÜCtJl TURK DONANMA VAKFINA YAPACAGINIZ YARDIMLABLA ) V HEDEFE OLAŞASİİİRİZ. DERB\