16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DCRI CUMHURIYET 2 4 NISAN 1977. AEDULCANBAZ f*EJİ.O&. \ / | ... .„ > LfiİNİN PAAASı,,, . KNUTTUM BtAKu BEN :. MeMALAÜ DuLUP TURHAfM SELÇUK YAYLA FakirBAYKURT 10 Kullanıp trttlrdl suyu. Kâgıtla kunünndı. Kalktı. Çıktıgında çadırın agzında bekliyordu Ali Sirln. «Elinisi şurada ortak muslukta yıkayacaksuııa Hocam...» «Ortak musluk, yok iyi! I'akat bu tuvelet* başktuu ginnayecek. Ona göre duyuru yapmışsındır umarım. Hocalarla öğrencll«r ayıu helâya giremez. Hoslanmam böyle şeylerden...» .Orası sadece sizin Saym Hfıcom, Kızlar için ayrı bır tane yaptık. Cemal Beyle ben de öğrencilerin kuüandıgını kullanacagız. Böylece Uç helânuz oluyar. Kampımız fena degildir Kocam. Birkaç gün içlnde ahşacaksınız. Alışıp sevecek&iniz...» Ortak musluğun bulunduğu yere vardı Hocabey, Nuri elinde havlu, bekliyordu. «Kîmin o havlu?» Ali Şirin'in ylizüne baktı Nuri. «Bu havluyıı benim yedeklerden çıkardık Hocam. Hiç kullanılmamıştır. Sizinkileri çıkarıncaya kadar kullanın.... «Teşekkür ederim ama...» dedi, gidip lıavlularından birini geürecek oldu, düşündU, eli temlz değildi. «Bu seferllk kulİAnayım; teşekkürler...» Sabun da vardı musluğun başında. Oğdu parmaklannj, tırnak altlarını temizledi lnce ince. Yıkarken, Balhdere'nln ardından blr anıt güzelllğlyle yükselen Kirengiz Sivrisi'ne baktı. Onun da ardında perdelenen daglar, kırmızı ufukta gittikça silinen başka bir güzellik oluşturuyordu. «Hava yumuşak...» dedi. Yeniden oğdu ellerini, yüzüne gözüne çarpt.ı suyu; boynunu kulaklarını oğuşturdu. Sonra Nuri'nin tuttuğu havluyu aldı. Sildl elint yüzünü. • Insan, aslma döntiyor buralarda. îlkellige, ilkelligin güzelllgine, temizligine, tadına dönüyor... Çok hoşuma gidiyor, güzel havası var. Şu altımızdaki doğanın yabanıl görUnumU başka yerde yoktur. Morsay çok güzei bir yer...» Öğrenciler, çadırlaıının önündeki düzlükte bekliyorlardı. Çakır da onların yanındaydı. «Sayın Hocam!. dlye sokuldu Cemal Orhan. •Öğrencilerimls rlcft ediyorlar; eğer bir sakınca yoksa bu akşaın yemeği birlikte yiyelim. Tavuk var, pllav var... Izin verirseniz sofrayı şu du«lüğe kuracağız...» «Valla nasıl arzu edersenlz. Tabil. Bu akşam özlerin konutunuz olacağım. Sonra yemek işlerlne de blr düz«n verirlz, birliktfl...» «Yemek ve btüaşık lşlerl dtlzenlidir Hocam. Alım satım lçlerini de öğrcııcıleıimi7,den Mehmet Ali ile ben yürlitüyorum. Yağ peynir bulunuyor köyde. Makarna, pirinç, fasulye, yıımurla; idare edip gidiyoruz...» * Bir iki yıldız belirdi Ustlftrinden ivedl lvedl. Flrenglz'in çl*Rİleri hafiften silinmeğe başladı. Yumuşak temiz havayı soludu Hocabey. Yurtidu ögrcncilere doğrıı. Kızh erkekli koşuştular. Açılır kapanır masaları, sandalyeleri dizdiler. Tabaklnrı, çatel kaşıklan getirdiler. Mehmet Ali, bUUngaz lâmbalarından ikisini yakıp Kotirdi. Çakır, hiçbir şey demeden kalkıp Eİttl o sıra. Çabuk çabuk bir siniyle gcldi. Bir tenccre yoğıırt, bir tenr.ere erlk hoşafı, biraz da buljur piluvı vardı sinlde. Ayak alışkanlığıyla yiirüdü geçti hRndefii, çukuru. Biraz ağırdı sini. «Afiyet olsun hepinize!» diyerek geldi. «Sagoool!..» «Toşfikkür ederim..» dedi Hocabey. «Bııyur...» «Hu akşam zatına karşı çok nıahçubum Hocabeyim! Bu *kşam asıl İjenim konuğum olacaktın. Fakat Cemal Beye sordum, ögrcncilerimiz arzu ediyor dedi, ses çıkaramadım. I.ilt.fen kuüiıra bakma. Nasıl olsa günilmüz çok. AJlah agız tadı versin. Benim boyle kıyıda durduğuma bakma, ekmegimln düşmanıyımdır, yemem, yediririm. Yalnız sana değil, insan olan herkese, Hocam!..» Cfimal Orhan: «YUzüne söylemek dogru olmaz ama çolc lyiliğini Röıdük Çakır dayımıı...» dedi. Snıpil atılclı: «Çakır dayımız bir tanedirl Kaç giin blze sabah siiUeri getirdi, içtik. Kaç gün taze yoğurtlar getirdi. Bir gün de para almadı. Uğraştık, aldıramadık...» «Anadolıı köylüsünun eşl bulunmaz...» «TokgözlUdür; yeter kl elinde olsun...» «Şimdi sen de bizimle oturacaksın Çakır dayı, bak yer açıyoruz!» dedi Ali .Şirin. «'i'abli tabii» diye pekiştirdl Hocabey. Cemal Orhan çektl kolundan. «Bu Hk^ım olmaz. Bu akşam Kamernna lzln vermedl. TX>dim, «Belki beui alıkoyarlar!» «Sakın kalma, iki kaşık pılav gr>türdün, kaı>,ılık gibi olur!» dedi. Kamerana'dan izin olmayınca oturBinam ..» Masalardan blrine koydu siniyi, dönüp gitti. Çakır gitttkten sonra şak ettı parmaklarım Hocabey; Cemal Orhan nıılayıp nfiıldi Hocabey'e doSru. «fyt adnın ama acaba temiz mi getirdikleri?» Açıktan konuştu Cemal Orhan: Hocam, görmenizi dilerim. Zaten' göreccksiniz ya I Yıkar, yıkadıgını bir daha yıkar Kamurana ipyzo. Kız arkadHŞİarımız da görtlyorlar. insan hiç ummaz, Zeke gplin de çok temiz...» Kızlar tıtıldılar: «Çok temizler Hocam, çok...» «Zaton bizim işçiler de söylüyorlar, köyde bir tanedirler, eknıckleri yenir, ayranlan içilir ..» «Çadırlaıının içi de mis gibldir...» • Blr utak kıl çıkmaz sutlermden...» «Aferin!..» Böyle noktaladı Çakırgire yönpltllen «vgüleri Hocabey. «Baharda Rpldiğimızdc dt> ı;övmuşl.Uk biraz...» Coınal Orhan'la yardımcısı Mehmet Ali. nohutlu tavuk yemegini getirdiler orlayn. Bölüştürmeğe ba.şladılar. Serpil'le GUler yanyana. Hocabey'in gapr:ızına ot.nıınuşlardı. Kolunu sıındalyeni'n nıkalıgına koymus. dagıtımın bitmcsini bekllyor, hem de seyrediyordu Serpil'i. «<Gittikçe kütür kütür oluyor. su oluyor bir içim... Bu kadar früzel oldugunun farkında mı acaba? Ben farkında nııydım baştan?)» O üirada C.ülciin. <••.'!,.ri..n f'n Ku'fHpkl Necin'in ogluyla kızım ugurladı taşm dibinden. «Ananıza ninenize seHm soyleyin. Korkma/sınız degil nıi?» «Korkmayı?, koıkmayız! !• diye Kittiler. Gördıl Hocabey: Nereyo sidiyor bu iki çocuk...» «niıooo Hocam I Morsay'ımız bir âlenı. Kocaman bir •lt.e mırası. Yukardaki hekçinin çocııkları bunlar. Bir dünya da yol lan var, inanın. Bir pim (.•ıkalını dedik arkadaşlarla, kesildik kaldık inanın. Bunlar her gün inlp çıkıyorlar...» (DEVAM1 VAR) PORTEKÎZ DÖNEMECÎ Üç yıl önce Torteklr/de bir «devrım» oldu. «Kırmızı karanfil» ile simgelenen bu «devrim» 48 yıl boyunca Salazar laşizmı nin dayanağı olan ve Afrika'daki en l.erörlst yöntemlerle Un kazanmış bir ordu eliyle geldi... llk şaşkınlıgın ardmdan ortada kendilerine Silâlıh Kuvvetler Hareketi adını veren subaylar toplulugunun lideri diye gösterilen eski genelkurmay başkanı yardımcısı general Spinola ile kırk yıldır yerallında mucadelesini sürdürmii.ş Komünist Partisi kaldı.. Böyle bir ordudan «ilerici» bir harekot.in gelmeslnin yarattığı şaşkınlık hızla yerini yeni kuşkulara, umutlara, sorunlara bıraktı: Ülkedeki tek geniş çapta örgütlü ve program sahibi güç olan komünistler Portekiz'e egemen mi oluyorlardı? Franko Ispanya'sının komşusunun komtinistlerin dcnelimine geçmesi Avrupu'nm siyHsal dengesinde ne gi bi altüstlükler yaratabilirdi? BugUn ağır ekonomik bunahmın altından kalknıaya ve Ulkeyi Ortakpazar'a sokmaya çalı?an Soaros'in nzınlık sosyalıst lıükiimet.i bütün bu sorulan, uzun bir mUcadelenin ardmda geride bıraktı. •TÜRKiYE'DEN SONRA EN YOKSUL... Portekİ7... «TUrkiye'den sonra Avrupa'nın en yoksul ülkesi»... Birçok Batılı kaynak böyle tanımlıyor Portekiz'i... Portekiz toplumıınun genel çiz gileri («hafif siklet» emperyallzmi dışmda) oldukça tanıdık unsurlardan olusuyor Avrupa'ya yo S>ın içiçi goçii, gtineyclp geniş kapitalist tarım işletmeleri, kuzpyrio yarıfporial o/.elliklen rin banndıran orta ve küçük köylü kitlesi, ürptici olmayan ücretlile rin hızla artan sayısı. . 2.r) nisan devriml bu genel çizgilprde birçok önemli «röt.uş» yaptı, ancak asıl sonııçlarını halk kitlelerine geniş örgütlenmr; ozgürliikleri saglayarak, toplumun tüm kesimlpriyle siyasulhışmaKinı yaralan koşullara giden yolu açarak ve sömiirgelerin bagımsızlıklarına kavuşmalarını çabtıklaştırarak HAFİF SİKLET EMPERYAliZMPortpkiy.'de 25 Nisan Devriminin başoyunculan halk kitleleri olmadı, ancak kitle hareketi faşist yünetimin devrilmesinin hemen ardmdan büyük bir etkinlige ulaştı ve birçok onpmli dönpmeçin temel unsuru oldu. Portekiz'de diktalörlüKü. dört bin subay arasından 400'iiniin olusturduğu Silâhlı Kuvvetler Harsketi devirdl. lflfin'larda azge lışıniş iilktlerdc oldukça yajgın olan bu lür darbel«rm gprikmiş bir ornı>ı*i Portokiz'ds 1!)74 yılı kon.ıonktiiriındo ortaya çıkarken iki ana temaya dayanıyordu: Içte siyasnl demokra.si, sömiirKelerde yeni ilişkiler. 25 Nisan darbesi oncesinde hpr iki toma ria gerveral Spinola'nın «Portoki/ ve Gelccegi» adh kitabını yayınlamasıyl.ı tüm dünya kamııoyunda tartı^ılmaya ba.şlan mıştı. Büyük sermaye ile çok yakm ilişkiler içınde bulıınan general Spinola sömürgelerle daha «rasyoııel» dah?. «pkonomik», daha «verimli» ilişkiler kurulmasını; ancak böylelikle hem iç sorunlarm üstosüıd.i!n Relınebile.cpgini ham de sömürgelerdeki ulusal kurtuluş örgütlerınin kesin zaferlerinin önlenebllpcegini söylüyordu. Spjnola'nın getirdiRİ «yeni sömUrgecilik» programı «hafif sık İPt emperyalizm» diye alaya alınan Portekiz'in içinde yogım bir mücariPİP sürduren sermaye grup larından birinin yeni gclişen «iç» sanayi sprmayesinin programıydı. Salazar faşizmi, siımürgecüigi ancak doğrudan yabancı sermaye dcstegıyle yürütür ve Afrika'nın soyulmasmda bir ara kategori olmakt«n ilcri gıdrınezken, ülkpnin ıçiııde 1350'lerde hızlı bir kB.pimlist gelişme yaratmayı başarmıştı. Bu atılım sanayi yatıSORU YAN1TLANMADI J Derleyen : Okay GÖNENSiN Pnrteklz'fl yapılan sermaye Ihracmda önde gelen şirketler şun lardı: ITT (Amerikan). Presley (tngıliz), ACEC (Belçıka) elektronik; biemrns (Alnıan) ınotor ve elektrikli araçlar; AEG Telefıınken (Alman) Elektrikli ev araçları; Hoftc.hst rAlnıan) klmya; Ford, General Mutors (Amerikan), Volksvagpn (Alman) otomobil; Nestle ılsviçre), Unilever (AJman • Ingılir Hollanda) gıda alanlarında. . | ( . SERMAYE Bu büyıik uluslararası tekellerle ortaklık kuran Uç sermaye grubu bulunmaktaydı: CUF lCom panhia llnıao Fabril), Champalimaud ve PortekizAtlantik grubu. Her üçü de, sömürgelerde çeşitli yatınm ve faaliyetlerde bulunmakla birlikte esas olarA bir «ıç» sanayi sermayesi nlteliginricydiler. ÖrıiPgin CUF grubu Por leki/.'rie tersanelpre, teksttl, tüııuı, selüloz, ıııaden, mekanilt riallarmi», bankalara ve sigortalaıa pReınpn durumdaydı. Ülkc içindeki toplam sermayenin onda birini denetiminde tutan hu grubun sömürgelerdeki faaliyetleri Angola ve Mozambik'te bırer banka ile hint lifi, susam ve yagH bitki alanlanna yaptığı yaünmlnıla sımrlıydı. Champlaimaud grubu çimento çelik, baıık.ı vo sigoria alanlnrında CUF'e yakın bır güç ohış turuyordu. Bu gruba baglı on iki şırketten ikısi sömürgelerde bazı ticari faaliyetler KosteriyorlarcU. Portekiz Atlantik grubunun ls« sömürgelerdekı başlıca yatırınu Angola ve Mozambik'tekl birer hidroelektrik santralıydı. SÖMÜRGUERDE B\ına karşılık Espırito Santo (petrul, şeker, kahve), Borgese Irmao (petroU, BNU (Ulusal Denizasırı Biiiıka tarım, nıadencılik, bankacılık) gıbi buyük sermaye kuruluşlan laalıyetlerınin ana bölümüııü sömürgelerde > oBunlaşlınmş durunıuaydılar. Bu tür sermaye gruplarının AInka'da laaliyet gösteren uluslararası büyük tekellerle bütünlc*mesi de Salazar'ın 1953'te çıkardıgı bir yusayla gerçekleşmiştı. Portekm sermayesinin Afrıka sömürgelerinde diger sermaye grupları karşısında oldukça güçsüz kaldıgını gören Salazar, yabancı şırketlerin sömürgelerde yatınm yapacak koUarının sermayesinm yarısının Portekiz ko kenlı olması koşuluııu getirmişti. Bu yasa cla, faşizmin güvencesi altında sömürgelerde faaliyet gösteren yeni tür «komprador» sermayenin güçlenmesl ve dış bağlantüarını sıkılaştırmasında önemli bir etken oldu. Portekiz içinde üretıct niteligi bulunmayan bu sermaye Salazar dıktatörluğtlnde, büyük toprak sahipleriyle birlikte güçlü btçimde lemsil ediliyordu. Bu ikiye bölünmüş tekelci yapıınn yanında ya da altında binlerce orta Uretinı birımi, bir yan da bütçenin yarısını sömürgelerdekl savaşa harcayan devletten, diger yanda ylne finansman KÜÇ lüftü çeken büyük sermaye kuruluşlannın tekelci baskılarmdan şikâyetçi olarak varlıklarım üretim maliyetlerim (başta işçl iıcretleri) düşük tutarak sürdürme çabasındaydılar. Sömürgelerde yatırımı bulunan sermaye gruplarının devlet bütçesinin yHrısına iht.iyaçları vardı; sömürgelerde gelişen ulusal kurtuluş mücadeleleri karşısında varlıklarım, yani dizginsiz sömürüyü başka türlü sürdürcmezlerrii «Iç» sermaye grupları ise sömürgelerin ebediyen ellerinden çıkmasını önleyecek ve sermayonin bugünkü «uluslararasılaşma düzeyino» ııygım yeni ilişkiler istiyor ve bunu Sptnola'nm kitabıyla ortnya koyuyorlardı. Bu iki sermaye grubu arasında ki ıtr'Scadcle yıpmın çözlilmesini bellrledl. YARIN: (ÖZÜLME "İÇ,, SANAYt SERMAYESİ SÖMÜRGELERLE DAHA "VERÎMLÎ,, ILÎŞKÎLER KURULMASINI ÎSTİYORDU rımlannda hızlı bir yogunlasma ve Avıupa ülkeleriyle bütünlesmeyi getirdi. 25 nisan arefesindo ülkede faalıypt, gösteren 50 bin şırketin 168 i toplam, sermayenin % 53'ünii pllprinde tutuyordu. Bunların a rasında isn en büyilk tekeller 60' lardan itibaren Batı Avrupa serS. S. KCÇİİKKOY AIKMURLAR YAP1 K(M)PERATtKtNI)EN DUYl'RU 775 sayılı yasa uyarınca lıak SH hipliğı onaylı 40 kişilik üvelerimizp aıt liste KUçttkköy Beledıye Başkanhğınca 25.4.1977 tarlhiıı den 10.5.1977 liirihine k.idar 15 gün sureyle ilân edilecektir. ÎÖNETtM KURUMJ (Cumhuıiyet: 3IÎ28) S. S. KÜÇDKKOY OftRETMENLER Y\ri KOOPERATtKlNDEN DtJYL'RU 775 sayılı yasa uyarıma hak sa hipligi onaylı «0 kisilik Uyplerinuze ait liste Küçükköy Belediyr BaşkanhgıncH 25.4.1977 tarıhln den in.51Î177 tarihine kadar 15 fTün sürpyle ilan edilecpktir. TONETtM KL'Rl'MJ (Cumhuriyet: mayesi il« bütünlesme süreclne girmis olanlardı. tkincl buyük sermaye kesimi ise sömürgelerle çokuluslu tekeller arasında Portekiz «uzerlnden» aracılık yapan «komprador» niteliktekt sermayeydi. Portekiz'e giren uluslararası sermayenin bileşiml 1960'lardan • PORTEKiZE GİREN ULUSLARARASI SERMAYENıN BiLESJMi 1960'LARDAN İÜBAREN ÖNEMLİ BiR DEGıŞiME UĞRAOI: AMERiKAN KOKENLi SERMAYENiN ORANI GiTGiDE AZAURKEN, AVRUPA KAYNAKLl YbYORDU. StRMAYE AKIMI HIZLA B(J 25 NİSAN AREFESINDE PORTEKiZ'DE FAALiYET 50 BiN JiRKETiN 168'l ÎOPLAM SERMAYENİN GÖSTEREN YÜZDE 53'ÜNÜ ELİNDE TUTUYORDU; BUNLAR ARASINDA EN B[)YÜKLERİ DE BATI AVRUPA ı l t GiRMiJ OLANLARDI. BÜTÜNLEJME SÜRECiNE İtibaren «ncmli bır değl?ime uğradı: Amerikan kökenli sermayenin oranı gitgide azalırken Avrupa kaynaklı sermaye akımı hızla büyüyordu. 1970'lerde İse Ortakpazar ülkelerinden gelen sermaye kesin UstünlüğünU kurmuş durumdadır. Kökenlerl açısından Portpkiz'e yatınm yapan sermayenin gelijlmini üç yıllık bir tabloda göstermek mumkün: (MİLYON ESKtlDO OI.ARAK) 1<»71 1972 191» ABD 3!)1,fi 300,3 238,9 Batı Almanya 237.1 589,0 «15.4 îngıltere 15S.2 29B.8 552,3 Fransa 72,6 74,7 1.09,fi Olay YarafonFtlm KASSANDRA GEÇİOİ SOPHIA LOREN R1CHARD HARRIS MARTIN SHKKN O J.SIMPSON BURT LANCASTER AVA GARDNKR INGR1D THUL1N LIONEL STANDER İSTANBULDA YALNIZ Beyoglu : • <?' Sinemasında Hnftalık biletler satısn çıkarılmıştır. (Üretim Reklam: llfl) 3R3S TiFFANY GARTH BEMIM AKUM SADECE K:£MS6VE ?Ç ME.^DIM <SOQÎJ9ÜaÛZ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle