16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DCRT CUMHURİYET 21 KISAN 1977 ÂBDULGANBAZ YAYLA FakirBAYKURT 7 1 SİNEMA 1977 nSaloi), yalnız Pasolım'nm en çarpıcı, en şoke edıcı, en «tıksmdırıcı» fılmı olnıakla kalmıyor. tçerdığı, vahşetın. kanın \e ıgrf>r,ç lığın dorutuna ulaşan bolumlerle sınema tarıhının de en se\rı ve kabulu zor fJmlerınden bırınl oluşturuyor. Bu fılm ustune >apılan tartışmalar ashnda oyle^ıne ılgınç kı Ne yazık kı bunları tumuyle burada nakletmenm olaııağı yok. Bunlann bır bolumu, Sade hayranlarından, uzmanlarından gelıyor. Bvınlardan bın jlaıı unlu duşunur Roland Barthes, Le Monde'da yazdığı bır yazıda, Sa de ı «ulusal edebıyat hazmes.ı ın bır parçası» olarak nıteledıkten sonra, Sade ın «asla resımleneoılır, dolayısıyla sınemalaştırüa'::lır olmadığır.ı» sa\"unuyor. Sonı a «Sadeda faşızm olduğunu. dolayısıyla taşiîm de Sade dan nır parça bulundugunu» eklıyor. Fasızmı suçlamanın rsk. \oluTin Breclr'ın yolu olduğunu, belirtcrek. «Salo'nun sonuç olarak taır, anlamıyla Sade'a layık bır nesne olduğunu, yanı kabul edılebüıı olmadıgını» vazıyor Unlu sınema yazan Marcel Martnı'ın Barthes • a kurşı çıkışı, yıne Bartnes ın sozlerınden kaynaklanıyor. Soy le dnor Martın «Hem ezılen. hem de hoşgoruyle karşüanan bırer azın.ığa mensup olarak. Pasolını'nın •ınsı yet saplantısı ıçınde bulunması doğalaı Saae da. deg.şık neden lerıe de olsa. avnı saplanuvı ta şıyordu Ikısı de toplumun ıkı yuzluluğune karşı borçlarmı odedıler Sade 28 yıl hapısle, Pa feolını toplumun. ' ricdanınt rahatlatmak ıçın vlğrenc» dıje nı teieyıp geçtıgı bıı cınayetle. ı > Hoşgorüsuzluğün örnek bır kur bam olan Sade onu kendısmde sımçeieyer. guce \<ını ıktıdara kıralm egemenhgıne karşı çıkmıştı. Onun ıç.n oğretiM anarşıye dayamyordu ıPasolıru Sade'da ıktıdar anarşısınjı buvuk ozanı nı bulur» Bır kıtabmda, «Julıeffe.ae, <; asaların duzem gu nahkârdır anarsmın duzeninden daha aşagıdadır» dı\e yazıyordu E?er İcotulu*u boylesıne aşırı bıçımde gosterdıyse. bu, yalnız onu toplumun ıçınden çekıp almak ıçm degıl. çok yakmda Fransız devnmıyle yokolacak olan. tad '.e ze.k almaya da yalı çüruyen bır toplumun fırsatçılığım \e aifinlığını sergılemek ıçındı» Martuı. daha sonra, Pasolıni'nın Salo da gosterdığı fa^ızının bır ıdeoloıık gorunumun otesınde. nazııenn yardımıvla halkı kat leden Mussolını fanatıklerınm 4 kalır.tısının oldururu kudurganağı olaufunu belırterek sovle dı>or Pnochet de, tıpkı Gestapo katıllen gıbı artık bır ıdeolog de gıl. bır «sadık» katıldır Pasolıııı rin deyışıjle «Insan vucudu ustunde çıdde" eylemı. jenı ınsan çağınır. en belh baslı \erısıdır» (ı Barthes, haklıdır uSalo», gerçekten de kabul edüeblhr olmayan. gıderek hazmedılır. tuketılebılır olmajan bır nes nedır (Tuket:m toplumunun yalnızca hazmedılebılır nesneieıı tu ketrığını unutmayalmıı \ Martın, daha sonra. Barthes'ın sozünu ettığı «Brecht» \arı uzaktan bakıs m «Salosda varolduğunu Pasobm'nın satoca olanları. ozelbkle işkence bolumlerını b j «Uzaktan bakı^,» auvgusuyla verdığını. özellikle işkence sahnelerır.dek: goz çıkarma dıl kesme gıbı davamlmaz bolumlen bır durbunun ote yanmdan gosternıek suretıyle Brecht'ın «mesafe kov ma» kurammı uyguladıgını sojluyor Pasohm'nin deyımıjle «Hıtler doneırunın çüruyusunu \eren. ancak buyuk batı kapı^alızmının çokusujle ılgısı oimayan» «Salo», gönıîduğu uzere şeçen \ıl bızde de ılgınç tartısmalara yol açan «Gece Bekcısı«mııkıne oenzer •emalan gvmdeme getırıyor. Fümın Sade'a uygunlugu veya sınamasal aeöerı bır yarıa faşızmı bır olçude bureun. oıre% roplum dıyalektığı ıçmde bıreyın cınsel tutkularma, davranışlanna mdırgeyen, faşızm gıbı çok boyutlu bır toplumsal ' sıyasal ekonomık olgu ıçınde cınsellığın rolunü araştıran bır yanı var. Bu araştırmanın, Cavanı'nın fılmındekı \Vılhelm Reıch ı çağrıştıran boyutlan da asarak. bu kez Sade'ın çok ozgun dunyasına dayanması kuşkusuz «Salo» ustun dekı tartışmayı joğunlaştınyor. Bır dıger sınema vazarı bır yazısında «Faşızm bır sadızm salgını olasılığıaır aynı zamanda . Fılmın seçtığı ornek kuramı somutlaştınyor. guçlendınyor \e aengelı guncelleştırnıesiyle daha da davamlmaz hale getırıvor» aı yor. Burada akla gelen ve, fılmı asıp, daha genel boyutlara ulasan bır soruvu s nema yazan Jean Louıs Passek şoyle soruyor. tSmema perdes.nde hem sapık bır olayı avrıntılarıyla goruntulemek. hem de bu olayı eleştırmek, kotulügünu. iğrençlıneme yolculuk» bu Boyie bır volculukta heykellenr cınsıyetıP rını yaorakla ortmenın de hıç ge reğı yok» Atillâ DORSAY «Olmaz' Bir daha doldurmadan bırakmam Bu da benim yetkım Hep Ankara karar verecek degıl' > dedı koştu. Bırer daha doldurup getırdı, surdıi onlenne. «Ne boya, ne bir şey! Şimdi bakın çayiann rengıne Dıyorum da ınanmıyorsunuz Paha dunın. tâ yukardan ınıp geleceksınız bu çaydan ıçmege Benım çaylanmda bir sır var, kımse bümez Babamdan, dedemaen gelen bir sır Asü tarih benım, ve de gozunuzun bnündeyım; sızler yerm altını kanyorsunuz • Güldıi Hocabey «Gerçekten ıyi demlenmiş. Kutlanm Bay Mustafa' Çok ıyı kahvecısm Bdyle çay Ankara'da içmedım. Ankara'nın çaylan zaten çaydan başka her şeye benzıyor Ankara çok bozuldu Bay Mustafa Ankara'da ıçıne sınerek bir bardak ayran, bir fıncan kahve ıçemezsın .» Yenıden hoTp horp ıçtıler Şoför Nurı kalktı. Hocabey'm valızlerini çantalannı, şezlongunu yerleştırdı cıpın arkasına Alı Şmn Mudurle Uzatmalıya, kahvedekı herkese Allasmarladık dedı. Mustaia'run elını sıktı. Önde iki kışılık yer olduğu halde arkaya bındı Hocabey de Allasmarladık dedi kahvedekılere «Yukarda beklenm, buyrun gelın'» dedı Mudurle Uzatmahya Mustafa'nın elinı tuttu sıkmak içm Çok teşekkur ederım Bay Mustafa! Tıpık TÜTKSün sen Yanı Türkun ozüsürı Bıze guzel çaylar yaptın, para da almadın. Kutlanm ser.i gerçekten'» «Çok sağol Hocam' Gıile gule' Ben de senı her zaman beklerıra Yalnız, dılım donmuyor, ne profesorü oldugunu bır daha soyle de aklıma sınsm1 » Baktı Mustaia'run yuzüne. guldü Hocabey: «Hay AUah Ne kadar candan msanlarsınız' Arkeolo jı profesonıyum .» «Arkolcı profbsorü, sağol' » «Pek olmadı ama nevse' Arkeoloii » «Arkoîocı, Hocamr Radyodan dınler duzeltinnr, früle gule'» Ondekı yerıne oturdu Hocabey. Nurı bastı gaza Komayı da ötturdu hoşçakahn anlamır.a Hızla çıktılar Yol bırden yokuşa sarıyor. büklüuyordu Dağdıbı bucak merkezını bütunüyle gordüler yenıden. Orta halh bır koydu Kahvecı Mustafa'nın evı, evının avlusunda çadırbezı ortulü Taunus «Tembıhlemeyi unuttuk, çocuklar elleyıp çızmeseler ban » «Tasa etme Sayın Hocam' Mustafa smek kondurmaz. Senın gıbı bır hocanın arabası çızdjnlır mı hiç''» Ferahladı bıraz Sağ camı açtı hafif. «Oaaah' » dedi. Doldurdu cığerlerını Bıraz vanık benzin kokusu gehvordu. aldırmadı Sonra yaslandı ardına Başını da döndürdu bıraz «Eee, kazı islerı nasü gıdıvor bakalım AU Bey?» Şımdıye kadar sormamıştı akü edıp Alı Şirm başladı anlatmağa. Yan dmledı, yan dmlemedı. Epey gıttıler orman yoiundan. Oldusça yu^seldiler. Çok asagılarda kaldı ova. «Arkadaşlar nasıl 9 Bır varamazh'k vok değıl mı?» Bunların karsılığını da yan dmledı varı dmlemedı «Serpıl nasü"1» denıek ıstıyordu «Kızlar, erKekler; bır yaramazhk VOK degıl mı?» diye soracak oldu. Guler'den sorup Serpıl'e geçebılırdı belkı. Nurı cıpı durdurdu. «Şıırada Öksuz Mıstık Pınarı Türkıye'd« bınucıdir suyu. îçmeden geçnıe.: olmaz » Indırdı hocaîarı. Altı çam ustu çam, orman; yarıp geçen yoHm jırmı metre kadar altmda esü patıkanın kıyısmdajdı Oksuz Mıstık Fınan. Şır sır akıyordu Nurı oğe oğe ıçırdı dağ çeşmesınden. «Kaç yıldan berı akıyor acaba^j) «Çok eskı1 Belkı uç be$ bın yıllık » , «Kaç yıl oldu sen muzeye gırelı?» «On ıkı yıldır muze şoforuvüm Hocam » «Kaç yıllık bu Land Rover?» «Esas modeli 59 Bıze gelışı de on yıllık var Btrleşmlş Milletler.n Unesko'su verdı » «Bak şımdı Bay Nurı' Yıl dedın mi mmnacık bır zamandrr. Dun gıbı b;r şey sen muze şoforu o^al, bu cıp alınalı. Fakat 100 yıl. 1000 yıl dedın mı çok zaman Bm >nl once Anadolu'da Turk yoktu Musluman hıç yoktu Kolay mı bın vıl'1 Eak «.ımoı. bız arkeolojı çalışıvoruz Bırtakım kazılar yapıyoraz. Bm \u, ikı bın ju gıttık m: tak duruyoruz Uç bın. dort bm jıllarına ase el yordamıyla yakla^r, oruz Uç beş bm jıl gıbı sozler soylenetnez arkeoiojıae Sen de az çok bu alamn adaKiısın Dıkkatlı konuş kardeşim. Maamaîıh, bu bızım halkımızın ortak yanı. Tarıh ve zaman kavramları gelışmemıştir » > Oksuz Mıstık Pınarı'nın basıncıa durup tepeden tırnağa suzdu Hocdbey'ı, «Çok hakhsm Saym Hocam'» dedı Nurı Lâkm ^elrmş geçmış hukumetlerm ıhmalı. Musadenle sıç bızım degıl » «Yok; bıraa sıztn. Gayret etsenız bovle olmaz. Bıraz da kaîayı çalışt:rmak lâzım Bak şımdı bu ışın ıçındesın Bm yıl falan denıez msan. Derken auşunar. Duşununce de bulur .v Profesor Asım Al, arabanm yanında durdu. Kollarını açtı kapadı. Çok aerm nefesler aldı. Şışırdı cığerlerını, boşalttı. «Oooh' « dedı «Gerçe.iten guzel bır \urdumuz var. altıyla ustuyle, oooh' » Ekledı ıçınden. «Arkeolojı falan dıye tozlu doıaplarla. kafataslarıyla, iskeletlerîe kararmk ıçımızı, tozlandırdık cıgerlenmızı. Morsay'da bıraz temızlejeıım, oooonl . » MORSAYDA GECE T: SıYASAL SiNEMADA KOLAY &JI1MA2 BiR DORUK: 1900 BeTiardo Bertoluccı'nın • 9 0 1C» ü. ılk kez geçen mayıs ayında Caıınes tılm şenlısııde gosterılm:ş deâ.şık t«pkıleıle ka'şılanm'ştı Fılm. yaratıcısı taraJından bıraz kısaltıldıktan. 6 ssate \v.kuı uzjnlugu 5 saat >ı da::ka a ıııdırıldıkfen sonra ıkı 'Dolum halmde Avrupa'da şostenlmeye ba^landı Çok yakın târhte ıb.r kac hafta once) gerçeMe^en bu goster^ı Amerıka'da t,os»erir'ıın ızleyıp izlemıveceğı henuz oıljımı; or. Çünku dev Amer.kaı. şır ketlennm. ozellıkle «Parıs ;e S"P Tanao.ntın buvuk başarısından sonra genç ydnetmene açtı.ıîarı nunaa sımgeledığı gıoi, kuklaları da çogahyor Ama faşızmln kuklaıarı ve kopeklen, karşılannda gıtgıde guçlenen bır yıgınsal bılıncı. bir ışçı koylu ışbırlığım buluyorlar Toprak ağalarıYARIM YÖZriUIK ÖYKÜ nın bır kılısede yaptıkları topBer'oıuccı'nın Iılmı 25 msan lantıda. tehliAenm büyuklutü be 1945 fiunu noktalanıyor. Italyan lırtuıyor ve para toplanıyor. Bu. sosyalızmırun tanhınde onemh ılerde, Almanya'da olduğu gıbı bır gun bu savaşuı bıtımının tum sanayıcı ve buyük kapltal ılan tdılışının hemen ertesmde, tarafından faşusnın desteklenköylulerm faşıstleri ve ısbirlıkmesı olgusunun ılk habercısıdır. eılennı kovduktan sonra kendı Bertoluccı'nın fılmi, kuklalarıışledıklen topraâa salııp çıkma nm ve sımgekışılerınin çoküşu, ve bır kuçuk so^yalıst vonetım yokolusu, faşızmın demokratık kurma. hayaUermı gerçekleştır cephe karşısında uğradıt 1 yenılmeyi denedıklerı giın... Ama bu haya! gerçekleşmjyor, kovlüler gi ıle son buluyor. Ama Bertolucel, 21 nısan 1945 gunünun basılahlannı teslım etmeğp zorlaşansızlığını da behrtiyor fılmınnıyorlar. Bu başlangıç ve bu son arasında Bertoluccı bıx top de.. Faşızmın savaş sonu yenügıljmun yarım vuzyıllık oykusu sl geçıcı bır yenılgıdır çünkü.. r.u vermeyı denıyor. Alfredo ve Brecht'ın unlu deyışıyle «Canabır zanan oykünun ana genşımını sılmıyorlar ıcendılerı ana gelı şım ıç.nde bırer ayrıntı, ama gerejtlı b:rer ayrıntı gıbı kalıyor, ojle kullanılıyorlar. Bertolucci "l900,,de Italya tarihinin yarım **~ yüzyıhnı yorumluyor Verdı'mn operalarını yazdıgı top ragın ustunde çahşırken, DU top ragın tıyatro kOKan, meîodrama *\& boyutunvı sezmemek olanaksızdır Bu Uıyatıoj vanı usrunde ozellıkle durdum yonetımımde . Inen ve kaİKan perdeler, kukla oyunu, muziıi. Parlak donemmdekı Rus sınemasma oldugu den h, bır zamanların Hohyvvood sinemasına da oyKunme var fılm ae . Bunlann hepsı sınema tanhınde yeğledığım sınemacı olan .Wn Renoır ın etkısmden suzu IUD »eçtıkten sonra kullanılmış olarak>. Yıne Benoluccı. fılmirur. «haik küitüru»yle ihşkısme, bu kultu ru ozellıkle gozonunde tutarak japılmış olmasma değgın olarak da şoyle dıyor •Yemkapıtahst toplumun ve tiıketım toplumunun, bir bolumu çocuklugumun anılarma aek çıkan duyulan. ıklımı ve yuzlerl tjmuyıe yoketmış olmasmaan, halk külturunün mezarma duşmekten en azından can çekışm9 sıne tanık olmaktan korkuyordum. Oysa Emılya bolgesmde koylu kulturunun hâla çok canlı olduğunu gordum. Emılya, yerel, bolgesel ve kökenlere ınen k'jlturlen yoketmek içın herşeyi yapmış olan bır toplumurı bağnnda bır tur mucızedıı. ( t Bu kültürle doludur fılmım. yuzlerı, jesnen, sozlerı ve şarkılarıyla ınsanlaruı.. Belleğı fılme almağa çalıştım, ama smemada tek geçerlı zaman, şımdıkı zamandır. .îgoo.de yapılan. demek kı, geçmışe, şımdının. vaşanan zanıanın gozlenyie bakmaktır Gazete, TV gım yığınsal ıletışım araçları ba esi^ nalk kulturü z«ngmlıgıni yıkmakla ugrasırken, ben ortak kokenımızın uıprakta olduğunu ammsahna£a, ne pımız ıçın, gelecegımız ıçın yaşamsal onem taşıvan bu Dellek kaybından gunumuz ınsanlannı ıyüeştırmeve çabaladım». Bertoluccinin «1900» isırali sivaial ustun vapımında Durjuva gencuu oynayan noocrt De Niro ve Dominique Sanda. SANKi BİR OKHAN KEMAL ROMANIVe Bertoluccı. bu amaçla ozel lıkle Emılya koylulerı, topras msanlan ustune egıhvor, bu çev reden unut Jlmaz vuzler ve gorun tuler saptıyor kamerasına. Ovlesıne guçlu ki bu ınsaniarın çızımı, Yaşar Kemal'm .Garıp bır fılm bu Sankı bır Orhan Kemal romamndan alınmış gıbw demesı dogrulanıyor Bertoluccı bu ınsanlann 50 yıllık seruvenıni an latırken, buyuk boyutlu, zengm hrık tablolar, muazzam freskler çızr,or Ennıo Morncone'r.ın mu zıgı eşlıgınde, ıçerdıgı oneııllı ve j aşamsal tema'ları olabıldığmce etkıli popaler bır dılle, İtalyan romantızmıyle Verdı muzıgınm, AkdenıZ lınzmıyle gbrkemll bır smemanın bırbırıyle kaynaşMgı populer bır anlatımla ıletıyor. Ozellıkle fılmın sonunda. kovrilenn dev bır kızıl bayrağı tarlalar bo;."unca dalgalandırarak goturmelerı, kuşkusuz fılmm yapımcısı Amenkan sınema patron lanna 'ırnaklannı kemırtecek bir sahnr. Ama sınema sanatı, uzun yıllar unutulmayacalc yoeuıiuk*a ve razellıkte bır savla kazanmış oluyor. BERTOLUCCı'NıN «19000. 25 NıS&N W 4 5 GLnO MOKTfclAHJYOR, ITALYAN SOSYALıZMıNıN TARıHıMDE ONEMLı BıR GUN BU: SAVAŞIN BıTıMıNıH HEMEN ERTESıNDE KOYLULERıN, fAJıSTLERı VE ıJBiRlıKÇılERıNı KOVDUKTAN 50NRA KENOı ı^LEDıKLERı TOP RAGA SAHıP ÇIKMA VE BIR KÜÇÜK SOSYALıST YONETıM KURMA HAYALLER.Nı GERÇEKLEŞTıRMEYt DENEDıKLERı GUN... AMA BU HAYAL GERÇEKLESMıYOR, KÖYIUIER SıLAHLARINI TESLıM ETMEGE ZORLANIYORUR. Gun gtttım gıdıyorum derken Sümbullü Belene geldıler. Kara SArı'run bafnndakı orman yolundan aşag^va kıvrıldı kaa cıpı Morsay'a bıraz daha vardı ama >ol jxıktu. Yola benzemez b;r patıkaji da, kovden gur.delıklı adam getır.p Çakır açtaBiıs'i. Tası kayayı yuvarlatmış, çamı armcı kestırmış, bıraz« k duzleunıştı. Fakat vağmur kar suîan eskısınden beter etmıştı biT yılın ıçınde Sabahlejm de kazma, kıirek alıp bıraz çalıştı. Kazı ışçılennaen Hıaır n. ofluvla Delıbacak Hamdı'si çağırdı OgTencılerden geldıler «Saaece ben geçmeyecegım evlâdım' Hocabeyınız gelı^or Sumbullu Belen'e kadar geld: cıp, bura\a nasıl gelecek? Ikı daha eLeyel.m şunu, zahme'sızce ınsın adam ..» Kazıda çahşmaktan İ«T geîdi yoida çalışmak koylu işçilere. Dur lıızlı viırdun Dur vavaş vurdun Oradan n r m a , bjradan TUT Sınırlen cıvrışmıştı lyıce Yolda gerıne germe. laîıatça •nırdulai' kazmaM. Kureğı durttüler ıstedıklerı gıbı. «Oh bee' » dedı Hıdır'ın oglu. «Valla dunya \armış' * O>le çalıştı, koltukîanndan su çıktı Çakır kendı ondan beter oldu. «Yol da yola benzedı'» Land Roveı. Hocabey ıçm hazırlanan çadırm onune kadar uça seke jnip geldı. OEVun VAR) Olmo nun byküsu, çeşiül toplumsal olgular, sıyasal oluşumların, kıtlelerm bılınçlenmesının, savaşın.'Mussolını faşızmınm, ve yenı savaşın golgelermı taşıyor. Alfredo (Rober* De Nıro), babasinm olumunden sonra çıftlıgın.r. ve smıfsul aurjmunun bılıncmı ıvı benımsıyor, kışısel ve smıtsal <,iR.arlaiım korumava gırışıyor. Olmo ıGerard Depardıeu) ıse orgutler.en faşızme kar SINIRLARA DOGRU YOLCUIUK şı gıtgıde bılınçlenen, kendı orAyr.ı durum. çok başka bır gutlerju kurmaya başlayan eulkeden gelen çok degışık bır nıeiç; kıtlelerıru sımgeUyor. Fafılm ıçm, Japon yonetmenı Naşızmın gelışen >uzu, Alfredo'gısd Oshıma'nın «Du>"ulann Anon babasından kotu bır mıras lemı L"Empıre des Sens» ıçm oiarak alaıgı, ancak kendı çıkarne geçerlı Çunku yme Parıs'de ları açısından üoruduğu kumaz, gcsterılmekte olan bu Japon zalım kahya Attıla (Donald Sut Fransız ortak yapımı dunyanın herlandi ve Karisi (Laura Bettı ı bırçok ulkesınde yasaklandığı tarafınaan temsıl eaılıyorlar. Bır gıbı, sanatsal alandakı hoşgoru tur (taşra Lord ve Lady Maclerı ıle Unlu San Fransısco, Lon bethiı gıbı da.ranan bu kotuluk, dra gıbı luuslararası şenlıklerde • 1900., yuzyüımızm ılk yılmda cmayet ve sapıKlık kumkuması bıle gosterilemedı c;f;. Bertoluccinin deyışıyle «Or. Oshıma, Japon sınemasının doğan 2 çocuğun oykusüyle başh lenndekı orneğe, patrona benzeKurosavva Mızoguchı gıbı eskı yor, bir 1945 yılı gununde nokta mek • ıçın uğraşıyoriar. Boylece, ustalanndan sonra gelen yenı ku lanıyor. İtalja'nın Emılya bolge sosyal bır ılerlemeye, durumlasınde zengın bır çıîtlı'i sahıbıiun şağın, en ılgınç ve batıda en iyı (Burt Lancaster) bır oğlu oldu rmdan kurtulnıak amacıyla fatamnan temsilcılerının basında şume ve onun tüm aşagıhk ışgelıvor Oshıma'nın bu son fılmı, ğu gun, adaırüarından bır koy lerıne hızmet edıvorlar. . Berto1938 vıhnda Japonva'da gerçek lunun de (Sterlıng Haydeni bır luccı. bu ana tema yanmda çeoçlu olu>or. Alfredo ve Obrio sıtlı kişısel 'oplumsal ayrmtılaten olmuş bu ola\ı anlatıyor Bır geysa evande çalısan bır kız, bırlıkte buyuyecekler, ancak ılk n da kaüvor oykusune . Alfredo' çocakluklanndan başlayarak sınıf evın patronu olan adamla avlar nun askı ve evlılığı, mutsuzluksal durumlarının farklılıgı araıa L. sonuclan:vor. Daha e\lendığı boyu suren bır ask ve seks bağ lantısını surdurdukten sonra, rına gırecektır. Bertoluccı'nın gjn kocasınm tas'.Tireklılıgıne ta adamı olduruyor, Oshıma'nın, aınacı, daha ılerde tır çatışmava niK olan Ada (Domınıque SansevTi zor, msanda neredeyse fı donuşecek olan bu üıskıyi anlat aa) çarey: alkoıde. Oimo'da sevzıksel bır tedırgınlık varatan fılmak, bunun ıçın de savısız fılm gıvi aramada. ?onunda da kaçıp mı bu oykıiyu anlatıyor «Duvu de görulegeldığı uzere. tanhı bır gıtn.ede buıujor. Gençlık yıllalann Alemı» sınernanın pomog 'fon\ bır dekor olarak kulian rmır. sosyalıst sevgılısıni (Stenarafık. erotık gıbı kahpiarın ote mak değıî. Bertoluocı, >uzyıl ba far.ıa Sandrellı) sonraları jıtınsınde cmsıyet olayına ne denıi şmdan ıtıbaren Italya da sosya len Olmo ıse bır dana aşkı ducuretlı bır bıçimde yaklaşabıldı lısf evlemın gelısmesını faşızm şunecek vaKit bulamıyor . Fagır.ın belkı de en çarpın ornegı, karşısırdakı unrmunu sergıleme şızm ıleıledıkce, Bertolucci'nm Bır Fransız sınema yazarımn de >ı anıaçlıyor. Bunun ıçin dev fıl nde ,er a'.an bır kjk'.a oyu; ımıyle: «Salo. gıbı bır «cehen fılmmde gosterdığı kışılen, a;ç g behrtmek olası mıdır? Dığer bır deyışle, ıgrençhğm. çuruvuşun gorunrulen de, gostercoklerı şey gıbı ığrenç ve kokusrauş mudurlaı 7 Bu goruntuler suçlayıcı mıdırlar, çekıcı mı' Buradakı çıfr yanlılık kesındır ve tek bır ;.anıt her sejnrcmm bılgı bılınç ve duşunsel ozgurluk duzeyıne baglıdır» kasalarından çıkan 3 mılyar lırete malolan fılm, şımdılerde (aşırı solcu) bulunuyor, Bertoluccı'nın olayları (konıunıst bır goruş'.e jan.s,ıttıgı) ıleri suruliıjor. Italyan komumst partısme uye olan bır sınemacı ıçın bunun şaşılacak yanı yok aslında Ke var kı 20. yuzyıl Italyan tarıhme t>artının resmı goruşune çok yakın bır goruşle bakan bovlesıne dev b.r vapımın AmeriKan şırketlerınm kasasmdan çıkan nul> onlaria şerçesleştırılmış olmas ı sınema tarıhınde eşınebenze> nne raslanmayan, rastlanamıyacak bır olay.. <1900»un tek ılgınç \<ırı. Beıtoluccı'nın Amerıkan sermayesıyle sosyalıst bır fılm yapmıs olması değıl yalmzca. Film, çeşıtlı açılardan ılgınç ve ustunde durulmaga değer yon ler tasıyor. varı besleven kann hentlz dogur ganlıgını yıtırmemıştır». .POPÜIÎR SiHEMA. Bertoluccı tum fılmuıı, buyuk bır tanhsel fresk, caıilı renklenn egemen olduğu bır buyuk populer destan şıbı çekmış. BertoUccı'nın. kuçuK bır azınhga seî lcnen mılıtan bır fılm degıl. tani tersme. olabıldığınce genış vıgınları etkıleyecek bır populer sınema orneğı vermek ıstedıgı bes belh Şdvle dıyor füm ustune «19<l0un yalnızca sıyasal bır fılm olarak almmasını ıs.temem. Bu, dana genış olarak, yaşam. yazgı, a5k ve sıyaset ustune bır fılmaır. çunku sıvaset de gundeuk ya m bır parçasıdıı» (. .) YARIN: KIZIL AFi| İLÂN Çermlk Belediye lşletmeslne alt bir adet tnt«r marka eskı otobus ve bır adet eskı Austın marka jeep 2490 sayılı kanunun 31. maddesıne müsteniden kapah zarf usulü ile satılacaktır. Otobüsün mulıammen bedeli 55 000.00 lira muvakkat temmatı 4150 00 lıra, Jeepm muhammen bedeh 25 000.00 lıra muvakkai temınatı 1875 00 lıradır. Is^eklılerln belirtüen gün ve saatte usalune uygun hazırl.yaoaklan teklıf mekruplarını, ıhale saa'mden bır saat evvel Belediye Encümenine makbuz mukabıli vermeleri. îhale 5 mayıs 1977 persembe günü saat 10 00'da Beledıve Encümenı tarafından yapılacağı ıiân olunur. asın. 14922'3705) TiFFANY GARTH ^~
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle