16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\ CUMHL'RIYET 12 NiSâN 1977 TURHAN SELÇUK IĞRIP UZUN HiKAYE EROL TOY 27 Avşa'nın, fttek! adalnrm kerpiç evlerinl blls dolduranlar synı insanlar değil mi, deme. Aynı ya, biz yeniyiz. Acemiyiz... Bize galince, sokurdanırlar. Olmadı, ötekilerden artan bile yeter şimdillk. Baksana, Ada değerlenmeye başladı. Eloğhı, rıhtımdaki Belediye Gazinosuna iki yüz btn vermiş kiralamak için, Biz mi ekmHğimizi çıkaramayacağız? YHer ki şu voliyi bir vuralım. Kışm güzel günlerinde, evlerimizi onartalım. Bakarsın, işleri büyütmek gerekir. İki bahçeyi birleştirdlğimizde, kocaman arsa kazanırız.» Başım salladı: Sesli güldü. «Ulan oglum, seninle Buhsar ablamn düşlerl bende gerçekleşti. Nerdeyse, kocaman otel yapacağım düşuncemde. Saşırttınız. Beni de bir iyice şaşırttınız. Sonunda keçileri kaçırmazsam iyidir. Biz burda bir akmın ardına duşmüşüz. Kafamızın EPrisinden neler geçiyor? Neden olmasm bire Osman? Böylo akıllı oğlım, brtyle yiğıt. kadımıı varkon, neden f»rri kalusın başkalanndan? Hiç bile kalamazsın. Sen iyi bakın yörene, iyi denetle suytı da, voliji kaçınna. Biliyorsun zamamn yok. Ay çıkana değin yakaladın, yakaladın. Ondan sonra kıçımı yersin. Zaten balık kurıımuş. Bir de ay aydınlığına kaptırdın mı güzelim akını, düşlerinin tiimü sııya düştü ki, baban gelse çıkaramaz. Ama bir df> aldık mı? Atlayıp giderim îstanbul'a .. llkin oğlunıun yanına. Kalanı bize yeter. Biliyorum, bizim durumumuz iyi, arkadaşlarla bölüşüyoruz her bir şeyi, dersin. Arkadaşların tükpıımez mal, bitmez para sahibi degil a... Ucundan bizim katkımu olmalı. Yarın kimse sana borçluymus»un gibi bakmamalı. Nasıl ki, sen kimseye alacakhymışsın ffibi hakmazsın. Bilirsin beni. Bunca düşledim mi, bir şeyler y;ıkalayacağım demektir. Şimdiye hep gerçeğe çıktı dUşüncelerim. Kuhsar'ı düşledim. Kimlik beİKesini kendlsl uzattı, daha ben demeden. Senin okumanı düşledim. Büyüdün, hükumetle çatışıp, dama Kirdin. Yalnız deftildin. Doğru... Ateşin yalnız beni yakıyor ama. Bir de Ruhsar ablam. llk işi senl sormak oldu. O da duymus. Badyodan mı, gazeteden ml bilmem. Niye çoeuguın için öyle bangır bangır bagırıyorlardı, dedi. Sahi, soracagım bunu sana. Neden radyosu, fcazRtesi elbirliği ettilrr, agızbirliğiyle Kizi stıçladılar oglum? Tıpkı blzim Adanın, soyguncu takımı gibi? Yoksa onlar da mı ortafh bunlnrın. Öyle ya, demiştin sen bana .Dünyanm btr bölümü de bizim nda gibi, demiijtin. Nasıl da dogrulundı her bir şey. Şimdi daha bir iyi anlndım. Sen dnğıuyu df>diğin için orda.sın. Doğruyu bildiğin, dediğin ama. uygulayacak güçte olmadıgın iıjln. Vay anasını bc... Aıııma t.ıız&k... Amnıa azap... İşe b.ık. Bunları söylcsem klmbilir nasıl sevinir Rasim? Baba der, sen düşündüğünden buşka sö/ söyloınezsin. Demek kl, bir işe yaradı çabalarımız. Sen böyle dedikten sonra... En büyük ödül hu ohır çoruğa. Para verecugime, bunları söylesem yeter. Yet^ ITIRZ ulan Gâvur. Sen demedin mi, para orda daha bir geçerlidir diye. Vereccğim. Kîiktlne kadar vereceğim hem de... Şu akını toplayalım. İlısan Reisle İstanbul'a değtn göbek ata ata fTİderiz. Ordan da düğru Mallope. . Doldururum ojlumun cebini. Orda (dıçlensin hiç olmadı. Giiçlensin de .orda bari sebll ol...» Keslverdi düşiincesini. Belleitinin derinliklerinde sezinledigi belll beliısiz bir hışırtıyla zıpladı. «Ulan», dedi sesli scsli. «Ulan Gâvur, düşl^rin gergeklp.vtl. Hem de tümU birden.» Diniedi... Kuzeyi ve Balıyı göz alabildiğine tarndı. Bir uzak motorun, bir bUytlk teknenin karartısını «radı. Işıkları denetledi. Deniz üsttlndeki kırılmadan doğan yansımalann göz kırpışıyla, yüregl yorinden oyttadı. Yeniden durulunca ışıklar, sevindi. Yine de peşini bırakmadı. Bir vapur ışıgı, bir uçak izı aradı. Ne denizin Usttlnde, ne gögün derinliklerinde tek devinim seçemedi. Yir.e de ir.anamadı içindeki hışırtıya. Yine de güvenemedi kendine. Siirdtlrdii danetlemosini. Yanılmaktan öylesit» korkuyordu ki, nefesini bile kesti bir süre. Diniedi... Gözetledi... Yelin hızını, akmtının yolunu, dalgalarm boyunu ıızun uzun ölçtü. Kulağını denize verdi. Gözlerini, tâa uzaklara, karanlığın en koyu oiduğu yere dikü. Denizln içinde en küçük bir kıpırlıyı anında algılamak amarıyla, kaaıldı. Kulaklarındaki hışırtıyı gözleri de bir doğrulayıverse, tamamdı. Araştırdı. tstanbul yönllnrtft denizi taradı. Yıldızlann kınlmalarını t«k tek saydı. Başı döndü. Parmak uçlanyla göz pınar)annı sıktı. Dikkatle akmtının çlzKilerini araştırdı. Uzaklarda yakaladı. Kerterizini tazeledi. Kafasını kasaradan sarkıtıp, suyu diniedi. Yanılmıyordu. Yanılması olanaksızdı. Bu ruşırtıyı hemen tanırdı o. Tanıdı yine. Dalga dalga taradı akıntının çevrintilerini. Gözleri uzaklaştıkça, denizin koyıılugu yitti. Uıcivertlik, kuzey doğrultusunda bir noktacfcı belli belirsiz maviliğe dünü.ştti. Mavilik ilerledi. Bir an gözlerl durakladı. Sonra geriledt bakıçlan. Mavlliği izledi. Havada bulut aradı. Yıldız yıldız şakıyarak gözlerine doldu gökyüzü. Göz karnrıyla mavilifiin akış hızıru saptadı... Oturafta yerleşti. Ellerini oğuşturdu. «Hey be!» diye b»gırdı. Sonra dudaklannı kapattı. Çevresine bakmdı. Yalnızlığından güven duyuncaya nraştırdı. Kıvançla dikildi. «Gelin kıızularmı bnkayıın... Süriip gelin... Bakın Osman abıııiz noler hazırladı size. Umarım, beklecliftim kadar kalabalıksmı^.dır. Tek ipk kııyrugııntmı öpeoegım. İl:i evin de girişine rp.sinılerinizi rizdireceğim. Göreyim sizi yavrularım. Toplnçıp, birikin şöyle... Yağmur yüklü bulııtlar Ri'bi. Kskide kaldıgım sandıgımız zamanlardaki gibi. Iğrıp y«t.mesin... Aclaın yııtmesin foplamaya. Yetmez sanırtayın ha... Osman abıniz, insan kurs.iğına gitnıcklpn yoksun kalmaruzı istemez. Çagırdı mı thsaıı reisi, toplayıverirlz hcpini/i. Uskumru tiryakilcri ne ederegiııi bilemeslr. tstanbul haline dmnir atınca. Haydi yaklaşın bakayım. Yaklaşın iyice...» Denizin UstUndcki ııçuk çevrintllari olçtü. «Arnanm yavrıılanm!... Umdugtımdan bilo fazlasınız. Denizin nice uskumnısu varsa birleşmışsiniz. Kaç Ründür sizi bekliyoruz. Haoı yohı gözler ffibı yolunuzu pözlüyoruz. Uyku gırmedi Rözlerime. Gelmeyeceksiniz, bu yıl da bizi boşlîiyacaksınız dlye jUreftim hopladı. Biliyorsunuz kuzulanm. Yaşamım sizc baftlı.. Bu dünyamn böyle olduftunu bflndsn iyi biliyorsunuzdur. Kiminin ya?am:ısı. kiınınin ölme?vne bağlı. Kusıtra kalmavm. Do^anır'. yH.sası bu. Sİ7, (fdme'iscnız. ben toplay»mazsîinı, öldiim. Tersiııe sizin ölilmiinüz, riüşlpvimi gprgekleştirdı, yKçiunımı mutluluSa çevirdi ki, anlatıl'amaV.. Hem ne zaten. Biz olmnsak, başkası. Bıraksak sizi burrlnn. Tîoftaz aşagıya, yllzlprce başkası var. Olmadı Ege aRnnda daha da başknları. N;ısılsa yazgınız insnn ktırsagına gitmek. (DEVAMI VAR) Kennedy OJayı Aydınlarııyor mu? Onbeş yıl kauar önce Başkan Kennedy'nin Beyaz Ev'de yabancı konuklardan biriyle yaptıgı konuşma, olaya ışık tutması açısından haylı ılginçtir. Daruçman larından bırınin de hazır bulundugu konu.'jmanın konusıı, uluslur.nii.sı ıli.şkilerde geriUmln azal tılmasıydı. Başkana göre ABD' nın ve Sovyetler Birliği'nin izl»yebileceklen en iyi ve verimli po litika, soguk savaşm olumsuz kalıntılarına ragmen, giderek vo karşıhkiı olarak işbirligi yönünde udimlar atmaktı. Ayrıca bu yol salt iki ulke için degil, ttim dünya için yararlıydı. Başkanm yabancı knnuğu o zaman ev sahibinin düşüncelerini şöyle yaruüamıştı: Bu yolda atılacak adımların Moskova taralmdan çok iyi karşılanacagını sanıyorum. Sayın Başkan hemen eyleme geçmenlzde sayısız yararlar var. Bizi ayıran sorunlarda çözüme varılacak yolların araştırılması dilegindeyim, diye yanıtlamıştı Başkan. Aınu bu konuda çabuk hareket etmek rizikoludur. Sovyetler birüğine karşı anlayışla davranma konusunda aca le eder, benden öncekilerin bogladıkları dügümleri çabucak çöı meye girişirsem. bu benim için İyi olmaz. Böyle bir durumda beni çıldırmakla suçlayacak ya da diipediiz tımarhaneye kapatılmamı isteyecek çok sayıda insan var ortalıkta. Açaba gerçekten, tüm yasat göctlnü/.e ve sahip bulunduğunuz büyük kişiscl prestije ragmen, sı/.in için tehlikeli olabilecek güçler mevcut mudur? Evet, ne yazık ki, kaba kuvvet politikası t.araftarlan, bizde henüz güçlerini korumaktadırlar. Bunlar son derece zararlı olan süıekli silahlanmayı engelleyebilecek bütun girişimlere şiddetle karşı koymaktadırlar. Amerikalılarla Sovyellorin barışçı dıyaloglar kurmalnnnıı k.ırşıdırlar. Kimdir bu güçler? Bu sorunuzu yanıtlamak ko lay degil. Örneğin, sizln de bildiginiz, askrr endllstri kompİpksi var. Ama bana kalırsa banşa karşı güçlerin bu şekilde mnımİBiımnsı btltünliyle dogru dpgil. Ne var ki, yine de gerçeğin sadece bir bölUmünu yansıtıyor bu. Derleyen : Hüseyin BAŞ Suikastten bir gün önce Kennedy'nin ABD Küba ilişkilerinin normale dönmesi yönünde girişimde bulunması bekleniyordu de tıpkı roman gibi, geleneksel • iyi son>la bitiyordu. Kısaoa komplocular kıskıvrak yakalanarak Kaf dışı ediliyor, Başkan'a da bir şey olmuyordu. İyi, kotüy galebn c;alıyordu. Ama cP''Çpk yaşamda her ?ey haçka biçimd«> gelişecekti. Kennedy filmi göreBa^kaıım ABD KUba ill?kllerlnin normale dönuştürülmesi yrtnündeki gırısimleri bekleniyordu. Bu konudakl tanık ise biraat ABn BM delegnsyonu danışmanlarından Wılliam A^twood"du. Danışman Att.wood Bafkan tarafından, Havana il« ili»Xilerin dü for. Oysa bu olay salt, hir ninayet ten ibarçt degildir. Aynı zamanda bir hiiktimet darbesidir.» Belkl eski Ne\v Orleans Savcısı olayı abartıyordu biraz. Ama şurasını da yadsımak mümkün degildi. Krnnedy'nin öldürülmasl Vietnam'daki Amerikan saldırı sını dokuz yıl uzatmış, KUbn il« normale dönüşmek Uzere olan ilişkilerın yeniden buzdolabma konmasına neden olmuştu. CİA ise, eskisi Ribi cinayctlcrini korkusuz sürdUrmeyp devam otmisti. Bütün bunlar ABD dış politikası açısından hiç te küçümsenmeyecek tprcihlerdi. O kndar kl bugün, Senato Araştırma Komisyonları, Dallas faciasından on Uç yıl sonra, CtA'nın, FBİ'nln eylem lerinl kontrol altına almaya ujraşmaktadırlar. CIA'NIN TÜFEKIERİ Dallas kentinin Dealey alanı, faciasından İS yıl sonra yine turistlerin ilgisini çekiyor. Lee Hsrvey Oswald'm Başkan'a ateş ettijfi altı katlı tugla binanın kltap deposu olan katın penceresl hemen ilk işaret edilen yorlerden birtdir. Ama turlstlerin çok daha llRiyle gezdikleri bir başka yer, tugla binanm hemen tam karşısına raslayan yeştller içindeki küçük tppecik. 22 kasım 1963'te, tam 12.29'da birbiri ardından atılan üv el silah sesi ortalıgı çınlattıgı an, olayın tanıklarınm bilyük çoğunluğunun gözleri tuğla binanın 5' inci katındaki kitap deposunun penceifsıne deftil, sözü edilen ynşillik tcpecig» çevriimisH. Herri'en herkps tepecjgin üzerindeki agaç kUmelcrı lçinden.silâh. ..«sifiîinjn geldiğini, hatta bir an atışın banıt dumanlannı farketmişti. BPŞ kanı yaralayan ilk ateş, kitap deposunun penceresinden edilmişti. Ama asıl ölümcül darbeyi indıren ateş, tepecikteki ağaçların ardından geliyordu. Bu sırada herkef. kurşunlardan sakınmak için Ken disini yerlere atmıştı. Rir kadın şöyle haykırıyordu: «Başkana agaçlıktan ateş ediyorlar...» Başkanin çevresindeki polisler, önce kitap deposunun bulundugu tuğla binaya dogru koşmaya başlamışlardı, ama şefleri aynı anda radyo ile tepeciğin kuşatılması ve ateş edenlerin yakalonmalarını emrediyordu. Başkanin knnıyııcuları, sonradan, asıl öldUrücU kurşunun tepecikten geldigini doğruladılar. Başkanlık otomobillnin yanında giden motosikletli polis Bobby Hargis dc tepecikten ateş edııdlgini anlamış ve tabancasını çekerek tepecige doğru koşmaya başlamışt.ı. Hargis'i izleyen bir başka polis. Joe Smith ise, tepecikteki agaçlığın arkasnnda şüpheli birini yakalamış, silahını ona dogıultarak kimhk kartını göstermesini istemlşti. Adamın kartından gizli servıslere mensup olduğunu anlamış, özür dileyerek, onu serbest bırakmıstı. Oysa daha sonra sulkast anın da agaçlarm çevresinde hiç bir gizli servls görevlisinin bulunmadıgı ortaya çıkmıştı. Tepecikten ateş eden esrarengiz kişiler her ne kadar ortalıktan kaybolmap başarmışlarsa da, polis yine de çevreyi araştırmayı sürdürUyordu. Nitekim alaaıın çevresindeki sokaklarda, polisten kaçmaya ugraşaıı altı şüpheli yakalanacaktı. Bunlar yakınlardaki karakola KötürüldUler, ifadeleri almdıktan sonra, dişe dokunur bir şey çıkmayınca salıverildiler. Polis, anlaşılınayan nedenlerle zabıt tvıtmamıştı. Ayrıca şüphelilerin fotografları da çekilmemiş, pamıak izleri de tespit edilmemlşti. Altı şüpheliden dördünü bir daha gören olmadı. Ama lklsi arkalnrında bazı izler bırakmışlardı. Söz konusıı şüpheliler karakola götürürlUrken o sırada orad» bulunan bir folo muhabirl. profesyonel alışkanlıkla bir Iki fotograf çekınişti. FotoSraflann varlığı jjerçek bir muctzeydi. Resimdeki şüphclilerden ikist, kimlikleri daha ynkın bir süre önce saptanan iki CIA görevüslne, Ho ward Hunt.'ln, Krank Sturgis'e (Devamı 9. nayfada) B&?k*nın kardcfl Robert Kennedy'nin de Sldfiriilmesi olayın Üzerlndeki e«rar perdenlnl daha da yogunlaçtırdı. İnsan haberliydi. Zira, firneğln Dışişlerı Bakanlığı, ilişkiler knnusunda hiç bir şey yapmamayı amaçlayan taşlaşmış bir politlka lzliynrdu. CIA İse adaya silâhlı saldırılarda bulunmak için hiç bir fırsatı kaçırmıyordu.» Komploeular bu arada Attwomek. Dostlarımıza (Küba, Katanga, Porteklz) ihanet etmek, buna karşıhk Rusya, Yugoslavya ve Polony» ile dnstluklar kurınak. Komunist.ler tarafmdan kışkırtılan ırk isyanlarını desteklemek.» Dallas Monılng Npws gazplpsinin yer verdigi bu tür saçmalıklar «MAYIS'TA YEDI &ÜN> Bu görüşmeden bir buçuk yıl sonra, Biişkan Kennedy, polıtikasına karşı gizli bir dirençle karşılaşuıca ABD'deki asker endüstrı kompleksinin ne denli korkunç bir yerçek oldugurm anlamakta gecikmeyecekti. Kennedy'nin eski danışmanlarından Arthur Schlesinger, bu konuda Başkanin 1962'de yayınlanan «Ma yıstıı Yedi GUn» adlı politik hicvi ilgiyle okuduğunu anlatmaktadır. VVashington'da oturan iki yazar tarafmdan yazılan kltap, ABD'de hazırlanan bir hiiktimet darbesini hikâye ediyorlardı. Kitabın önde gelen kişileri arasmdn Moskova ile banşçı görüşmelere girişen Cumhurbaşkanı ve onu devirıneye karar veren generaller, tutucu politikacüar ve Kerici basın yer alıynrdu. Gerici basınm, kitabı kötü niyetli olnıakla suçlamasına ragmen, «Mıı yısta Yedi GUn» kısa sürede best seller olmııkta Kerikmerii. .lohn Kennedy, Sohlesinger'den «halkı ııyannasnı için konunun filmo alınmasım temin etmesinl ist.lyordu. Romnnı filme çekmekle Rörevlenriirilen yönetmen Jolın Frankenheimer bu konuda şunları anlatıyordu: • Mayısta yedi günütı filme alınmasım Başkan Kennedy istemişti. Bizi Bu.şkanın bu isteğinden basın danışmanı Pierre Salinger haberdar etmişti. Pentııgon ise fllnıirı çekllmesiııe karşıydı. Ama Kenneriy bize istedigimiz zaman Beyaz Ev'de filim çfkobılrrrgimı/.i söylüyordu. Bu durumda haftpyı Hyannis Port' ta Keçiririm diyordu.» Film ilk kez lflM yılının nemen öncesi gösterüebildi. Fillm 22 kasım 1963 sabahı Dallas kentinde sokaklara serpiştirilmiş el ilânlarından Kennedy, «ABD hükümranlığını komür nistler tarafmdan kontrol edilen Birleşmiş Milletler'e teslim etmek»le suçlanıyordu. I Komplocular, Kennedy'nin Dallas'tan döner dönmez CIA içinde geniş bir temizliğe girişeceği ve örgütü, başında kardeşinin bulunduğu Adalet Bakanlığına bağlayacağı haberini almışlardı. medi. Film bitmeden Başkaru başka bir son bekliyordu. BARI5 SOYLEVI Buiiün Amerika'da çok sayıda insan Dallas dramına yol açan nedcnin Ha.şkan Kennedy'nin lıı lıa/ıran 19li;i yılındakl ünlü söy^ levl oldugu kanısuıda sörünmek lorlir. Ki'iınedy o gün kendısini bütünüyle «Yeryüztintln en öneın li sorunuııa. barışa» hasredeceKİ konusuııda soz vcriyordu. Daha sonra Amorikan birliklerinin C;Ü ney Viet.nam'dan çekilmelerini hızlanriırmayı kararlaştıracaktı. Boyleoe de 1 M 6 5 sonunda •çekil rac tamamlanmış olaraktı. Tanı lıir çpkilmr» planı hazırlnmak amacıyla Saigon'daki AHD Biı yükelçisi c;abot Lodge'u Washıngton'a ragırdı. Lodge'un Beyaz Ev'e 24 kasım ınfia'te kabul edilmesi nekleniyordu. Am» İki gün öncesi Başkan öldurulmllç tll. Suikasl^en bir eün önc e ls* zeltilmesl için BM'lerdeki Küba delegasyonu ile temas kurmakla görevlendiıilmişti. Attwood'a göre Başkan Kennedy, hiç bir işe ynramayan ekonomik ambargnyu kalrlırmak, Amerikan bankalarında bloke etiilen Küba varlığını drt serbe.st bırakmak niyetinde Rörtinüyordu. William Att.wood bu konudaki anılannı şöyle sürdürüyor: • Castro'nun ili.şkilerln normı1P dönüştürülmesini ıçtenlikle istedigine inanıyordum. Hatta bir süre önre Havana ile bir telefor. kcmuşması yapmış ve görüşmelP rin gündeminın saptanması ve tarafların katılatakları bir ön loplanunın düzenlenmesini Siğla mak Istemiştim. Ayrıca Eaşkan' la hu sorumı etraflı hir biçimde Röriışmek için Dallas dönüşü bir araya gelip görüşecrktik. Dahn snnra da. Caatro olumlu yanıt verirse, sessizre Havana'ya gide cektim. Bu lçten çok az sayıda od'un Havana'dan olumlu bir yanıt almayı umut ettiğini öğrenmislerdi. Daha da önemlisi Başkanin Dallas dönuşü CIA da ge nlş bir «temizliğe» girişecegi ve örgütü kardeşinin başında bulundugıı Adalet Bakanlığına bağlayacağı haberlni almışlardı. Böylece Başkan. eğer Dallas'tan dönebilseydi CIA, Kübn, Vietnnm başta olmak üzere ülkenin dı.ş poliîikasının hemen tUmündt' esaslı ve temel kararlar alacaktı.. 22 kasım sabahmda Dallas ın sokakları orayn buraya serpiştı rılmiş el İlânlarından geçllmiyordu. îlânlarria K<»nnedy, cepheden VR profildon fotograflarıyla hapisane kaçkını bir haydut gihi «ostcrihî'ordıı. llândaki yazılarda İSB şunları okumak mümkündu: «lhan»ı s'çuyla aranıvor.. Suçları: ABD hüklimranlığını komü nistler tarafmdan kontrol edilen Birlesmi» Millptlere teslim et dan bııl işi daha ıleri götürmüş «Başkanin hemen öldüriilmest» gcrektigini ilan etmişti. Kennedy Dallas'a nyak bııstıgında Razetryi kansına göstermiş ve şöyle demiştı: «Çılgın bir yer burası. Ama .Tackie pger biri bana bir tüfekle penoereden atcş etmeyn kulkarsa, bunu kımse önleyemeyecektir.» Başkanlık korteji bu sırada hemen Dallas'ın tünıünü bir başran öbürüne geçmiş Dealey alanına kadrjr, kazasız belâsız gelmişti. Alana girdiklprinde Texas eyale ünin VHIİSİ Connally'in karısı. seç kin konuğuna egilerek RÜlUcüklcr le «Evet sayın Başkan, snnınnı artık Dallus'ta sevilmediğinızi soylemrzslnlz.. Başknn'ın bu sözleri yanıtlamasma fırsat olmamıştı: Birden blre blrbiri ardındnn Uç el sllâh sesi ortalıgı çınlattı. Jim Garrison, şöyln diyordu. «Dallas cinayeti, Amerikada «yüz yılın cinayeti» olarak adlandırılı TiFFANY M) FOUD WEAD , GATE 'fN PEŞI L6TU BfB PUBLOE ÜARTH 2'ETfS, SAK1A. ME13EKIIIATA Foro« ZEL IMS «UHU VE COK GU OKJU SfRAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle