Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUHHURIYH 16 MABT 1977 Ç ok olmuyor, bir sabah erfcen saatlerde, Karaköy iskelesüıe yanaşan vapurdan inlp yolculann kalabalığıyla birlikte caddenin karşı tarafına geçerken, birden kulaklanma inanamadım: •Malboro on bir» bagırtıları ortalığı çınlaiıyordu. Demek fiyat düşmüs! Çogu onon bir yaşl&nnda, korpecık, soluk yüzlü. sürü sürü Anadolu uşağı, yol boyunca, sokak köşelerinde, merdiven başlarında, yeraltı geçidinin girişinde ve çıkışmda, ahcı avina çıkmış, nerdeyse dirsek dirseğe, sıkışık düzende, barbar bağınyorlardı. Aralannda daha yaşlıları da vardı. Hepsinin da, elleri, ceplerl, gomlekleri, çoraplan kaçak Amertkan sigarasıyla dopdoluydu. Abartmadan söyliyeyim, sayıları yolcu say.suıa yaklaşıyordu. Ahşmışnm, her sabah. bu sahipsiz. ys da, kaçakçı yuvalarının sahip çıkıp boğaz tokluğuna, eğitimsiz, bakımsız, korumasız ve ahlâksızlar eline bırakılmış bu çocuklann Malboro on iki bnçuk diye. dunr.adan. zikreder gıbi, üstüste bağırmalarına. Vapurdan çıkanların bir bölügü, özellikle genç'.er, bankalarda çalıştıklan giyimlerinden aniaşılan bayanlar ve beyler, giinlük harç l:klan hesapsız \urguncu çocuklanyla, hesaplı işçi dehkanhlar, çocukların adetâ üstüna atılıp, paket üstüne paket alırlardı. O gün, herhalde gümrük kollayicılanyîa polisin gözünden uzaklaîda, bir kıyıya bolca mal çıkmış olmalıydı. Fiyatlar birden düşüvermişti. Kim bilir, hangi villada, hangı görkemli yapılarda oturan kaçakçı başüarı, fiyatlarm düşmesme karar vermişlerdi, ellerini, k»yifle birbirine sürterek, şişkin göbeklerini tepikleyip, kalın enselerini sıvazlayarak ve de «Allah bu düzene zeval vermesın» djye dudak kınuldatarak. Nerede okudum, snımsamıyorum. Polis bir adamın (herhalde bir solcunun. ya da bir CHP'lininı evınde bir paket kaçak sigara bulmuş, karakolluk edecek yerde hastanelik etıniş. Oluyor boyle şeyler nıcedir Türkiye'mizde. Artık böylesi akıl almaz işler olaganlar arasına girdi. Nasıl girmesın ki, her gün bir iki gencin, bilinmeyen ( !), bilinmediği ıçın de yakalanamayan kımselerce, gruplarca, örgütlerce öldürülmesi, başlardaki, yücelerdeki, yücenln yücelerindeki yetkili OLAYLAR VE GÖRÜŞLER "MARLBORO ON BİR,, Vedat GÜNYOL lere# olagan gflrülüp hlç bir teplriyle karşılanmıyor ya da dldlirenler yurtsever, ölenler yurt halni bellenlyor Şu kaçakçüık lşi neden sürüp gider diye düsünuyonun nicedlr. 12 Mart cuntası döneminde de sürüp gittıgine göre, bunun altında bilraediğimiz, bilemiyecegimiz, bir takım aklı aşan nedenler olmalı. 12 Mart sıkıyönetimınde de, ön leneraedi bu dert. O sıkıyönetim ki. solculara nefes aldırmadı, trafige el attı, dolmuşlarda sağ dan inip bınme zorunlugu koydu vh. O dönem yasaklanndan, kala kala, yalnız dolmuşla ilgih kural kaidı bugün. O da şoförlerin işine geldiği için. (Bir lnsım şoförler hattâ sol kapılan işlemes duruma soktu.) Yoksa, düşük başbakanlar yerli yenne geçti, kapatılan partiler yeniden gün ışıgına çıktı, kimi gölgede kalarak. kimi yonetimi ele geçirip, ortalığı kana bulayarak, kimi softalığı hortlatrp bıyık altından gülerek. 2 mart 1977 tarihll Cumhunyet'te Uğur Mumcı^ «Suç Saymıyor mıı'» adlı yazısmda sözünü ettl de, akhraa geldi birden. Hani, şu kızına gelinlik almak için Fransa'ya giderken, arabasında «baz morfın» bulunan MHP senatöru vardı ya, o işte yeniden bu konuyu düşünmeye zorladı benı. Günahı boynuna. Fransız adliyes: yanümıs oiabüir. Yüksek düzeydekl siyasi işlerine kanşmam ben. Neme gerek. Ama, diyorum ki (tabii) kendi kendlme, şu kaçakçıJık işinde, rıpkı bugünkü c$«ytanc«» düzenlenen cinayet 1?lerinde oldugu gibi, güçlü kışüerin koruyucu melekligi (kara rnelekl:gi) olabilir. Bakıyorom da, bir buçuk yıl öncelerı. Karaköy iskelesi çıkışmda yine kaçak sigara satıcıları vardı, ama bugünku kadar gemı azıya almamışlardı. Arada b:r, satıcılar bırbırlenr.e lşaret ederek, köşe bucak kaç&rlardı. Eir iki gorevlı, kimi zaman bir, kimi zaman iki k;şıyı yakapaça ahp götürürlerdi. Şimdüerdeyse, kimsecikler çıkmıyor ortaya yalancıktan olsun, korku saî maya Daha bir korkusuz şımdi küçük satıalar. Aralanna zaman zaman küçücük. yırtık gülüşlü, acar kırlar da katılıyor. Hepsine baktıkça, ya da şıırtia burda, tanıdık tanımadık kımselerin agzında kaçak sigara görüp onlan hatıriadıkça ıçimde, içimin derinlerinde bir yerlerimin ağrıdıgını duyuyorum. Ana. baba ocağında. öğretmen gözetım ve sevencenligir.de. insan olma, üretken b:r kijı olma olanağından uzak kalmış, U2ak tutulmuş, çeşitli nedenlerden sokaklara, gurbetlere düsmii?. yannın «bövukv. degil, onurlu Türkıyesinde. çalışan. hayatını alnmm tenyle kazanan, başra ışçisi o!mak uzere doktorundan, mühendisine. çopçüsünden, iâğımcısma kadar kılı kılına eşir ölçüde onurlu kişiler arasında yer alması gereken bu çocuklann yürekler acuı durumunu düşünürken, birden görlerı mln flnöı», onl»n kandflcrl glM Mçbir çey Uretmed«n. ajna aç sefıl, ama onursuz, ama güvencesi» birer asalak haline sokan kaçakçı kodamanlar ve yükseklerdeki suç ortaklan geüyor, bıyık altından gülüşleri ıle. Size gülünç geleoek ama olsun. şöyle bir öneride bulunacaiım: Eğer kendımizi yurtsever bırer aydın sayıyorsak, kaçak sigara içmiyelim, boykot edelim elbırüğiyle Malborolara, Çalborolara. Bırakalım, sıkıya gelemeyenler, ıçmesem ölürürc diyenler. kaytarıcılar, sağlı. sollu zer;: düîkünieri ve vurdum duymazlar içsinler. Ne oîur yani, içmesek? Yine bir dünya savaşı olsa, Bırinc:'yi bile bulamayabilıriz Simdi savaş içinde mmz, diyenler çıkabilir. Evet, savaş içindeyiz. llerıgen savaşı; somüreceğim, sömürmıyeceksin savası; sosyal adalet savaşı: gerçek yurtseverlik, sahte yurtseverlik savaşı; faşızm dercokrası savaşı, insanca onurluca yaşama savaşı ıçindeyız. Bana karşı şöyle dıyenier de çıkabilir, çıkacaktır da: Peki, yıırdun başka derdi kalmadı da. boyle küçük ışlerle mi ugrasacagız? Daha önemIi işlerden kaçmak derler buna. Böyle ıvır zıvır işlerle uğraşmak, önemli sorunları gölgede bırakmak değil m: bir ölçüde'' Değ'.l. Derdin büyügü küçüğj vardır elbet var olmasına. Ama büyük dert, hemen byle şıp diye çözümlenemez. Elbette. buyük dert çözümlenince, küçük dertler de kalmaz ortada. Ne var ki, büyük dertler. zam2n ısriyen çabalan gerektırır. Bu da, ıyi nlyetle, özveri ile, nefsımizi körletmekle çözümleyecegimiz dertlere sırt çevirmemisi zorunlu kılamaz. Bu Türkler. sağcısı, heie hele solcusu i!e, kendırmzı bir yana bırakıp başkaîannı egitmek, yola petırmek e^ilimınde insanlanz. Kaçakçıhk yapar.i oy veren nıce kimse var ki, cebmden Malboro eksık etnıez, edemez. Bizler hsp talkımı başkasına, salkımı kendımize yaraştırırız. Bundan böyle, (zaten ıçmiyordum), kaçak sigara icmiyecegım. Kimse bana Amerıkan sıgarası vermesin. Eşin. dostun haberi ola! CBu fıyaflar durmaksızm degiştiğı için. bu yazınm 1 martta yanldıgını belirtmek gereğınl duvdum) Bir Sözlük T Zorbalıkla bir vere varılamaz j Evet Hayır ÇOK ACI KAYBIMIZ Merhume Selâmet Conker ve Namık Kemal Conkerin kız'.an, Mülhırne ve Fahir Ince'nin gelinlerı. înce • Conker Barut aılelerinin değerli varlıklan. Suhan ve Seda'nın sevgilı anneleri. Sera tnce'nin sevgilı esı. OKTAY AKBAL Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografl v« Oçınograii Dairesı Başkanlıgından bildınlmıştir. C umartesi günü Hd gencin cenazeleri kaidınldı. Birlnln adı Irfan Oğütçü, öbürünün adı Salih Denit. tlld Ülkürü, ikincisi devrimci .. lirmi yaşlarında iki öğrenci. Denizin sokak ortastnda apaçık öldürülüşünü görenler var pencerelerden, kapı önlerinden . Taramı*.lar bile bile. herkes görnıiiş uzaktan, kimse karsı çıkamamıç... öğiitçü'nün nasıl öldürüldüğu bilinmiyor daha... Gündelik olaylar oldu böyle cinajetler. Her gün bir iki, bazen de iiç dört. Onyunca «neysp bir kişi» divorsunuz. Insanoğlu her şeye alışır, bu tür cinajetlcre de alıştık, alıştınldık Öğiitçü'nün cenazesini Vlkücülcr, komandoUr, Kadıköy' do. katdırdılar, törenlcr, yürüyüşler .. Deniz'in cenaıesi Isa Morj'daıı ahnıp memlcketi Iskenderun'a yollandı. YanlışIıkla devrimci sençlerin arasına karışan Ulküciiler döıüldü. Ama kolluk güçleri de\rimci gençleri yakaladı. Ote yandan Kadıköydeki cenazede «Cumhuriyet»in iki temsilcisi t'lkücülcr tarafından hırpalandı. Foto muhabirimiı AII Alakııs arabaya konulup kaçırıimak istendi. Ümit Alemdaroğlu ise genç bir kız olduguna bile bakılmadan acımasızca dövüldü, trkmelendi. Hem de kolluk güçlerinin gözü önünde!.. O kadar ki, polis şeflerinden biri «aman bizim arabaya bin de canını kurtar» demek zonında kaldı. Bu iki olay bile yeterince aniamlıdır. Kolluk sriçleri «De\rimci» ve «L'lkücü» adı verilen gençük topluluklanaa eşit biçimde da\raııınıyor. Llkücüleri döven devrimciler yakalanıjor, gazetfcileri döven Vlkücülere ise bir şey yapılınıyor. Neden? Bu «nedennin açıklamasıtu İçişleri Bakanınrian sormak istcFİm. Neden? Polisin gözü önüııöe gazete »»tıcılarına saldınlırken, gazeteciler 4övülürKe#ı niye işe fc»rışniaz, suylulan yakalamazlar? Bir hoşgörii mü var tlkürülere kar^ı!.. Bakın ne demiş bir polis şefi Ülkücüler için. •Cenaze nedeniyle asaplan bozuk. Cağaloğlu'nda çok »ıta önlemler altnsın». Ülkücülerin asaplan bozuk olabilir, olunca da her türlü yasa dışı işleri yapabilirler, gazete okuyanları doverler. gazete satan yerleri yıkarlar. her çey her şey nnlar için mübahtır, ama «devrimci»ler yasalara azıcık karşı çıktı mı olanca ağırlığıyla kolluk güçleri tepelerine biner.. L'mit Alemdaroğlu, dediğlm pbi, gencecik bir gazeteci. Şimdi. scn kalk bir genç kızın üstüne atıl, hem de birkaç kişi birden, tekmele, yumrukla. polis bile ellerlnden alama•ın... Bir Kazeteciye yapılan bu saldırı cezasu kalırsa saldırsaniarın cüreti daha da artmaz mı? Bir foto muhabirini arabaya koyup kaçırmaya girişecek kadar kendinden geçmiş insanlar yasaların ağırlığını üstlerinde duymazlam, bu tur eylemlerini sürdürmezler ml? Daha, daha, beter işlere kalkışmazlar mı? Bcn kimseye destek olmuyorum, kimsenin kolluk ırüçlerince korunmasmı istemiyorum, ben yasalara kim karşı çıkarsa cczalandırılmalıdır. diyorum. Bu, en açık kuraldır. Yasalar, en yanlış, en haksız, en çağdışı yasalar bile, yüriırlükte oldukları sürece toplumda egemenliklerlnl korurlar. korumalıdırlar. Yanlış, haksız, çağdışı oldukları aniaşılan, saptanan yasalar. maddeler, er geç değiştirillr, düzeltilir, daha iyi biçinıe solaılur. Ama yürürlükteyseler, yasalan kollamakla görevli gıiçler, kolluk güçleri, kim o yasalara uymuyorsa, karşı çıkıyorsa. onu yakalamakla, adalete teslim etmekle yükümlüdür. Bir janda llkücüleri döven devrimcileri yakala, öte yanda gazetecileri dö«n, kaçırm»ya kalkışan Vlkücüleri görmezlikten gel; hatta «cenaze dolayısiyle asaplan bozuk» dive yaptıklarım hoşgör! Bu tutum sürdükçe. yani MC iküdanmlan buyruk alan. o buyruklara yasalardan daha çok önem veren kişiler kolluk trüçlerinde etkin oldukça, bu zorbalıklar, bu korkunç olaylar, bu kanlı isler bitmez. tükenmez .. Demirel «zorbalıkla hir yere varılamaz» demiş, Onun czorba» dediği kimseler durmadan dövülen, öldürülen suçsuziar! Gerçek zorbalan kim koruyor? MC değil mi? Zorbalık gemi azıya almış !MC iktidan günlerinde. Ecevit'in yedi buçuk ay süren iktidarında zorbalık bugünkü gibi yolları kesiyor, yasaları ayaklar altmda çiğneyebiliyor muydu? Hayır. Ne zaman ki Türkeşii. ErbakanTı, Feyzioflu'lu bir ortaklık işbaşma geldi, zorbalık egemen kesildi yurtta... O zorbalığa karşı çıkmak, ölmeyi. yaralanmayı, dövübneyi SÖze almakla eş duruma girdi . Şimdi MC ba.şkanı «Zorbalıkla bir yere varılmaz» diyor. Bunu kendine, yanındakilere, buyruğundakilere desin önce .. Bay Demirel de zorbalıkla. zorbalık güçlerine dayanmakla bir yere varılamayacağını. hele hele 1977 yılının kırk iki milvonluk Türkiye'sinde iktidarda kalınamayacağını, iktidar koltuğuna bir daha gelinemeyeceğini bilmelidir. Bllmiyorsa. görmüyorsa. bilmek, görmek tstemediğindendir. Ama Türk seçmeni zorbalıkla hiçhir yere varılmayacağı îrerçeğini tüm zorbalıklara, zorbalıklan koruyanlar» yakuv da öğretecck... FÜSUN İNCE 10 Mart H77 gunü Londra'da vefat etmişhr. Azız 17 Mart 1977 Perşemoe günü Şışli Camr.nde kıhnacak oğis namazından sonra Zmcırhkuyu da tcprağa verılecektır. Ti'OT Çelenk gundermek ısteyenlerın, Turk Eğıtım Vaiclına bagışta bulunmalan nra olunur. AİLBİ Denizcilere ve Havacılara 21 Sayılı Bildiri 21 İle 2S mart IS77 tanhlen arasında 07.00den lS.no'ye kadar aşagıdakl noktaların birleşt:gı sahalar içinde seyretme, demırleme, avlanma ve bu sahalann 3500 metreyp kadar olan yüksekUği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidır. BtRİNCl SAHA : KGE DENfZİ 091 SAHAS1 (1) 36 derece 25 dakika kuzey, ~9 derece 19 dakıka dogu (2) 36 derece 30 oakika kuzey, 28 derece 34 dakika dogu (3) 36 derece 00 dakika kuzey, 28 derece 34 dakika dogu (.4) 36 derece 00 dakika kuzey, 29 derece 19 dakika dogu İKÎNCİ SAHA : EGE DEMZİ U 2 SAHASI 9 (1) 35 derece 28 dakika kuzey, 28 derece 43 dakika dogu (2) 35 derece 53 dakika kuzey. 28 derece 21 dakika dogu (3) 35 derece 20 dakika kuzey, 27 derece 26 dakika doğu (4) 34 derece 55 dakika kuzey, 27 dakika 49 dakika dogu ÜÇÜNCÜ DAHA: AKDENÎZ A 78 SAHASI <n 36 derece 07 dakika kuzey, 30 derece 16 dakika dogu (2) 38 derece 17 dakika kuzey. 30 derece 21 dakika dogtı (3> 36 derece 12 dakika kuzey. 30 derece 25 dakika dogu <4) 36 derece 12 dakika kuzey, 30 derece 30 dakika dogu (5) 8 t derece 07 dakika kuzey, 30 derece 30 dakika dogu < DEKtZCÎLERE VI HAVACILAH.A DUYURULTJR. (Basm: 13265) 2515 fCumhuriyet: 254«) En kati temasları Hannover'deki Fuariarda yapabilirsiniz Hannover Fuan 1977 20.28. Nisan • Buro v» Er'ornasyw 1#kni$i (CeaTD • Ssvk v» depol»n»talcniğl • Na« yatteVn.gr •Temırremetetr ğı vearsaD'~.a{flavr ^er.kyObs^'mt Ookulu t«knığı • A'it v« eoevat • Sbt»n UMosu Tahfk. Kunanda, *Har«etegecrn«". Tahnk lekrıgı Qon>"p 'oîör %r vaı/akgaz <urhtnerı Yag hıdfol'kdliî vstes ^atv Vorışı v^ kui'aoratekPifli Taryıktı havatekn.gf pnomatık kurrandatef dat~" Olcme konirolv» c'ora*'zas /on tekntflt • E'e^tron < vaD«e'9Tiaalan ve qrjp*ar • u * E =vfc'e<"K ^ jt ıst ns cağ t bektr tesrsa an veevtskn'ğt tesis'erı •Ee*<tTca«usî'k '£g ö) fcFektnk *»".vtr tekmdı • Arast»'^>a ve teknc e ı # Denır ve c«*»k, <\rfretatlen (yuksek kaiıte+ı ol^ayaT maaer er). dokumhane mamutleri 0 1 y»r&Ki t»s!mat pa^ça!an • Yar '•'oıiği ve yapı ıhlıyacı • Rekiltn vasıta arı •CeKorat<ftu«etrne'T'easıPorseJen,a«fAmtk,ctmmucevhener, »aali«r, gumus eşya • P*vyon: X 9.7* î ve örkiye, batılılaşma 5zentisine kapılmış bir filbedİT. Bn öıentinin kökü Tanzimat'a uzanıyor. Ne var ki 19'uncu yüzyılın ikinci yarısından bu jana batılılaşmaya özenen ülkemizde, ayni yüzyılın ortasında Batı .ivr»pa'da doğan, gelişen ve artık tüm dünyayı kapsajan bfvm^pl sosyalizm yasaklanmıştır. Bö>lfce Batı u^şrarlıgınuı felsefede, sosyolojide, ekonomide 1850den beri yaşadığı fikir hayatına kapılarımızı kapamış bulunuyorıız. Ve kapalı kapılar ardında fikir özgürlüğünden ozak bir füdiik rejimin bunalımlannda çırpınıyoruz. Ancak, 27 Mayıs devrimiyle hirliktc kapalı kapılar bir ölçüde aralanmış, sol yaymların Türkçe çevirileri kitapçı \itrinlerini doldurmaya başlanuştır. Kuşkusuz bu iş kolay olmamıstır. Türkiye'de nice yayınevl sahibi ve çevirmen, çağdas Iriiltür ve bilime açilmak ^nlunriaki erdemli çabasını pahalıya ödemiştir. Enver Aytekin bıı savaşımcıiardan biridir. Kurduğu «Sosyal Yayınlar» 12 IMart'tan önce daha çok hilimsel so« lizmin klâsikleıini yayınlamayı jeğliyordu. Şimdi eenis /lüklere öncelik \eriyor. Yayınevinln son kitabı «Marksist ..konomi Sözlüğii»dür. Bu yapıt Fransa'da «Marksist Incelemeler \t Araştırmalar Merkezi'nde hir kunılca hazırlanmıştır. 500e yakın konujıı içermekte, fiOO sa?^ayı aşmaktadır. Önceden söyleyelim ki, ekonoıninin temel bilçilerine re sosyalist kültüre uıak bir okurun bu kltabı anlaması zordur. Buna karşılık sözlüktcn anlayacak düze>e selmiş aydınlann kitaplığında bu yapıtın bulunması zorunludur. Llkemizde bilimsel sosyalizme düşmanlık, çoğu falriiltenin kürsü başkanlannda katı bir önyargıdır. Bizim yüksek eğitimde, kapilalist ekonomi nkntıılıır. Bu öğretim yiintemi bilinçle uyjnıİ3nmaktadır, Çünkü bilimsel sosyaîiznı enıek sömürüsünün koşullarını belirten ve bu kapsam içinde mazlum halkların emperyalirme hağımlı duruma nasıl düsürüldüklerini açıkiar. Ekonomi hilimine sosyalist açıdan yaklaşım. sömürülen ve ııydulastırılan Türki\e'de dısa hağımlı egemen sınıflann isine uclnıez. Ne var ki iiniversiteler dışında gelişen fikir eylemi. bilimsel sosyalizmin temel yapıtlarını dilimlze kazandırmak ve kamuya sunmak yolunda başarılıdır Sosyal Yayınların çıkardığı Marksist Ekonomi Smdüğü de bu yolda bir adım sayılmalıdır. Sözlügü yazanlar, «Sns.ializme açılaıı ileri bir demokrasiyi kurmak bakımından Fransız işçi eyleminl etkili bir tarzda yönlendirebilecek» çalışmaların voğunlaşması gereğini ileri sürüyorlar. ve >apıtlannı bu amaçla hazırladiklarını söylüyorlar. Yazarlar kurııhına çire hir eknnomi sözlügü yansız olamaz. Yansız olduğumı söyleyen, aldatıcıdır. Bir ekonomik ve sosyal sözlük, zamammızm problemlerinl yansıtmak zorundadır. Oerçekten Marksist Ekonomi Sözlüğü'ne yaşariığımız çağın giincel sayılabilecek sorunlan vansımıştır. Kitap 1975'te ya>~nlanmıştır. Fransız solunun vardığı aşamayı ve içinde inılunduğu soruıılan da, fikirsel yönden genel doğrultulan içinde helirlempktedir. Klasik ekonomi kavramları yanında, veni olıısan tartışmah konulara da yer verilmiştir. Sı>7İukte kulMmlan >önt<min yalınlığı yanında aynntılara uzansn bir çabanın varlısı da göze çarpmaktadır. Büylesine kapsamlı bir >apıtın dilimlze çevrilmesi kolav değildir. Çeviriciler, hıı zorlucru anlatmak için «üstesinrien grlinmosi adeta imkânsız eüçlükler» den söz açmaktadırlar. Ne vazık ki bu jüıüıklrr. çevirinin diline büyük ölçüde yansiııııştır. Bunun salt Tiirkçenm iftersİ7Üğinden doğduğıınu sö\lenıek Ac insafsızlık olacaktır. Herşeyden önce şunu hilmelİM7 ki. anadilinde bilim yapamayan bir ulus. ne çağdaşlasahilir, ne de bilim \olunda gerçekten ilerleyehilir. l'lkemiz fikir özçürlüğünden ynksundur. Bu nedenle bilim özgürlüğünden de uzak kalmaktadır. Bu olgu, bilimsel terim ve dejimlerin \er\\ yeriııe oturmasını. belirlenmcsini ve sajdamiaşmasını erçcüemiştir. Savcıların bilim kitaplarına değgin ko\ıışturnıalar açtıklan toplumda bu olumsuzluğu doğal saymak gerekir. Türk avdınları ve bilim adamları. her türlü zorluklara karşın, büyük çaba çöstermek. çağdaş bilimi Türkçede dile getirecek koşullan yaratmak görevindedirler. Marksist Ekonomi Sözliicü. bir yönricn dc. çağımızd» bilimsel arastırmaların ve yapıtların, hir kişice değil, bir kurulca. va da blr örjrütçe yıirütülmesinin geçcrli olduğunu kamtlamaktadır. Bu da bire>sellisin jrlttikçe törpülenriiği dümamızda, kişilere sayırı ıluyularak ıı.tgulanan. bir ortak \öntemio varbğuıı bizlere duyurmaktadır.' D UY U RU Türkıye Emekçı Partisi (TEP) Ankara ıı Örgütünün 1. Olagan Kongresi 27 mart 1977 pazar günü saat 9.30'da G. M. Kemal Bul. Demirtepe duragı no: 18/b Kızılay Ank. adresindeki Ilker DügUn Salonu'nda yapılacaktır. Duyurulur. TEP Ankara II örfâtfi YSnetim Knnıln GÜNDEM: 1. Açüış ve Feşkanlık Divanı seçimi, 2. Genel Başkan Mıhri Belli'nin konuşması ve tartısma. 3. Yönetim Kurulu raporunun okunması 4. Yeni organlann seçimi. 5. Dilekler va kapanış. (Cumhuriyet: 2521) KONGRE İLANI Smırlı Sorumlu Malazlar Konut İşçi Yapı Kooperatifinin yılIık olagan genel kurul toplantısı Pendik Malazlar Kibrit Fabrikası toplantı salonunda 9/Nisan/1977 günü saat 10 da yapıiacaktır. Sa yın üyelerimizın teşrifleri rica olunur. rAYINLARI'Nt B ağı ş çı m ız Ahmet Neşet Damatoğlu 14 mart 1977 pazartesi giinü Tann'nm rahmetine kavuşmustur. Azız naaşı 16 mart 1977 çarşamba günü Şışli Camiinde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet'teki aile kabrinda toprağa verılecektır. Eşi sayın Vecihe Damatoglu ile yakınlanna. dosflanna ve Darüsşataka Toplulugıına bassaglıgı düeriz. LIGNA HANNOVER'77 18. 2i. Mayıs Hw MtnaCad.as/IP K.uavakor . ma<ineerıv8teçhizatınaait l B n ş Fuarı Tann rahmrt ey.esin. DARÜŞŞAFAKA CEİVİİYETİ (Ser ReklAm 141) 2533 (Cuînhuriyet: 2524. KARAKÖY LiONS KULÜBÜ DERNEĞi OLAGAN GENEL KURUL TOPLANTISI 7 Nisan 1977 Perşembe günü saat 18.00 de İnUrcontinental Oteli opera salonu Taksim de, çoğunluk sağlanamadıgı taidırde 14 Nisan 1977 Perşembe günü aynı yer ve saatte vapılacaktır. GÜNDEM: 1. Başkan veya başkan yardımcısı tarafından yapılacak yoklamayı müteakip açılış. 2. Açık oyla toplantı başkanhk divanı için bir başkan, bir başkan yardımcısı ve bir sekrerer seçimi. 3. Gelecek mâli dbnem çalışma programı ve bütçesinin; a Okunması, b Denetleme kurulıınun görüşlerini bildirmesi, c Onaylanması, 4. a Dernek başkanı, yedi asil ve üç yedek yönetım kurulu üyesi, b Uç asil ve üç yedek denetleme kurulu üyesı, c Yönetim çevresi kurullanna katılacak beş asil ve beş yedek delege, seçilmesı. 5. TJluslararası Lions yönetim çpvresı federasyonuna katıl ma hakkında müzakere ve oylama, 8. Dilekler, 7. Kapanış. YÖNETİM KURtXL fCiamhuriyet 2545) Türk Edebivatında Devbirisim TARIKBUGRA ve Tarık Buğra fnın Dev eseri YÖNETtM KURLLU GÜNDEM: 1 Açüış ve yoklama 2 Başkaalık dıvanımn seçim: 3 Yönetim kurulunun çalışma raporunun ıncelenmesi 4 Blanço ve gelir gider hesaplarının ıncelenmesi 5 Denetçi raporunun ıncelenmesi 6 Yönetim kurulunun ibrası 7 Yeni ıdare heyetınin seçimi 8 Dilek ve temenniler 9 Kapanış "KÜCÜK AGA" BIZIM 0 2 INSANLARıM1ZıM VE O ORAMATıK SAVAŞıMıZıN GERÇEK ROMANıD1R KÜCÜK AGASIZBIRKITAPLIKTV BÜYUK BIR BOSLUK VAP DFMEKTIR. ÇAN YAYINLARI Butuıı Dunyada bugüne kadar LENİN üzerine yazılmı? olan en büyük eseri sunar: TEŞEKKÜR Hastahgım sırasmda yakuılık yapan müşfik insan. gördügüm, teşhis, tedâvi ve ameUyatımı başarı Opt. Dr. ile Keşke gelmek olmasaydu] Gelmek mı denirdı buna? Merede sağ kolun yavoım Sahh? Nerede sağ kutağının yansı oğlum Salıh? 0 kehribar gibi gözterine ne oldu bir tanem? Ya o yiğıt yüzün karde$!m? GeJmek mi denirmiş buna?' Ceketinin onbaşılık şeridî sökülmüş.sağ ko!u bomboş sarkıyordu.. Sağ kulağı vant». yanağı kaDanmış bir yaradan ve tyfyim diyordu = Her yönü ile LENİN Vedat Gunyol'un David Shub'dan çevirdiği bu kitabı olcumakta gecikmej'in. Genel Dağıtım: Nuruosmaniye Cad. 28 den ve kitapçılardan isteyinız. (Cıımhurivet: 2.Î2H) | S NURETTiN ÇEK Bi}«iis)an Opt. Dr. | =E | S MUSTAFA ÇAKÇAK «ervis hemşireleri Semiha Kopan, Şahin Demirtaş, l'mmu Döner Fatma Aksov Av ?e Körlü'ye aynca HaydarpaşA Numune Hastanesi Uroloji Servlsi tüm per^or.e Iine ve hastanede bizı yalnız bırakmavan akraba ve dostİ3rs sükranlanrm sunarır.ı. Hakkı OZGELE\ Asistan Dr. Sabshattin Çolak, Asistan Dr. tskender Dönmez, Asistan Dr. Kadir bey, | ~ ^ ^~ = EE: TARIK BUĞRA NIN FAKÜLTE BrrJRME TEZİ OLARAK VERİLEN SAHESERİ •==i ~ ;^ ST Genel dağıtım: BATEŞ BÜTUNKİTAPÇILAROA 53ÛSAHİFE30LİRA İfllllllllllllllHHIIIIIIIIIIIIIIIIIflllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllliiiiiiiiiiiııi ımııııııııııııihiııı.^