19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 SöBAT 1977, T E Dt EĞITİMÖGRETIM. • ÖĞREÎMEN KIYIMI, ATAMALARDAKi GECİKMEIER, PROGRAMSIZUK. GEÇ B&SILAN KiTAPUR, PR0GRAMUR1N DERS SAATLERiNE UYMAMASI YÜZÜNDEK DERSIER BÖYÜK ÖIÇÜDE AKSADI. lk ve orta dereceli okullarda ikind BğTenim yan yılı önümüzdeki pazartesi günü baçlıyacaktır. Ancak gerek öğretmen kıyımı, atamaların gecikmesi, •çag dısı. olarak nitelenen yeni ders kitaplannın birkaç ay geç basılması, gerekse proğramlarla ders saat lerinin uyumsuz'uğu, çoğu okulda çok sayıda dersr.n boş geçmesi, programlanmrı gerçekleştirilememesi so nucunu getirmiştir. Özellikle büyük kentlerde kenarda kalan yöreler, ülke çapında ise, gelişmemiş yöreler okuilarında, birinci öğrenim dönemi, hemen hemen boş geçmiştir. Birinci öğrenim yan yılında neler yapıldığına kanıt olarak iki kame örneği vermek istiyorus. Kameler den biri Giresun Endüstri Meslek Lisesinden bir son sı.iıf öğrencisine ait: Tiirkçe ve Kompozisyon boş, Tarih 5, Yabancı Dil boş, Beden Eğitimi 8, Milli Güvçr.lık Bılgisi 8. Din Bilgisi boş, Ahlâk boş, Meslek Resim boş, Mekanik boş, Makina Bilgisi boş, İşletme B.lgısi boş. Malana Bilgi ve Gerçekleştırme boş, Atöl ye ve teknik 4. Boşlar, birinci ögrenim yan yılında öğretmenl olmadıgı ıçin yapılamıyan dersler. 13 ders görülen bır smıfta. rgrenciye sadece 4 dsrs için kame notu verilebilmış. Karne notu venîebilenlerin ise ders proğramlannı, ve kanaat notu için gerekli yazılı ve sözlü yokiamaların r.e ölçüde ^erçekleştirilebildigi ayn bir tartısma konusu. Eğitim dısı geçen bir yan yılın bir diğer örneÇi Istajıbul Kaeıthane Ortaokulundan. Bir yan yılı sadece beden ve resim ttgretmenlertnin bulunduğu oîculun tiirn öğrencilerinln karneleri boş. Ieeride konurado tsgali oldafu içia kapıdan jeri çerrflen öfcraıciler. Şükran KETENCi EDEBİYAT FAKÜLTESİ AÇIK MI, KAPALI MI? Fakülteye gelemeyen öğrencilerin sınav haklarını herkes ayrı yorumluyor İ Çok sayıda okulda öğrenciler boş karne aldılar T eçtiğimiz hafta içinde blzl telelonla arayan bir ögretmen okuyucu «ben beyaz renkli, düz bunıniu, değirrr.i yüzlüyüm, fakat saçlanrn, dalgalı değil düz. Ben Türk değil rniyim. Lütfen bana yardımcı olım» diyordu. ögTetmsn okurumuzun Türk oldugu konusunda, billmsel yanıt verebilmek için kitaplara bakmak gerekiyordu. Türklüğünden endışe duyan öğretmenin bu endişesine neden olan, Lise 1 Tanh ldtabındaki Türk'ün tammlamasma bır göz attık. İbrahim Kafesoğlu ve Altan Delionnan'ın yazdiklan ders kitabında bakmız Türk ler nas'.l anlatılıyor: «Türkler. yeryüzündekl üç büyülc ırk grubundan Europid adı verılpn grubun (Turanid) tipindendir. Kafa yapüan (brakisefaDdir. Tevrata nakledilen eski ananelerde de Türk soyu b2yaz ırktan göstenlmiştir. Türkler beyaz renkli, düz burunlu, degirmi yüzlü, endamlı ve saŞjlam yapılıdır. Hafit daigalı saçlan vardır. Erkeklerin sakalı orta gürlüktedir. Orta çag kaynalclarında Türkler güzellife örnek olarak gösterilmektedir. Hatta îran ed3biyatında (Türk) sözü bazan (güz«?ı insan) manasında kuilanılrruştır.» Türkiye'deki tüm okullarda öğre.ncilere öğretilen bu tarum ve bğretmenin bizdcn cevaplamasım istediğl soru karşısmda, bizırn de aklımıza bir başka soru geldi, Tüm bu tarife uymıyanlar, esmcr tsnliler, düz saçhlir, sarışınlar. güzeî olmıyanlar, Türk olmadıklarına görc, acaba TürKçüler arasına alıruyorlar mı?^ G A Tarih kitabındaki "Türk,, tanımına kim uyuyor, kim uymuyor? tatürk Öğrencl Siteslnde Kİttliçe yogunlaşan komando baskılanndan özelllkle iuz öğrenciler yakınrnalrtadırlar. «YemeK yeme halücırnızı sosyal tesisleri itapaturarak blzden alan bir grup komando» sosyal teslslere girme hakkını yalnız kendilerine mal etmlştir. Komando 'oa«kı ve saldırılanndan yılan ve can gUvenligi derdine düşmüş olan biz öğrenciler bloklarımızdan dısan sınav, hastalık (ribi zorunluklar dışında çılramamaktayız. '/ıırdurr.uzdan hiçblr gerekçe gösterilmeden atılan ögrencilere hergün bir yenisl ekleıımektedir. Bizler hep atılacagıınız korinısru içinde bulunmaktayız.» urWye"nin İçinde bulunduju siyasal ve egitim açmazmın ilginç bir yansıması Istanbul Ürüversitesi Mebiyat Fakültesinde yaşanmaktadır. Geçen ögrenim yıiından bu yana komandolann fiili işgali altındaki bu fakültenin durumu, kişilerin tarauılığına baglı olarak farklı biçimlerde yorumlanmaku, olaylar ve kararlar birbirini tekzip ederken çelişkili uygulamalar birbirini izlemektedir. Edebtyat Fakültesinln önemll bir bölüm öğrencisi birinci ögrenim yarı yılında hiç derse gelememiştir. Birçok bölümde, öğretim üyelerimn de önemli bir çoğunlugu, ders yapabilme koşullan ortadan kalktığı için öğrenimi kesmişlerdir. Oğrendlertn önemli bir bölümünün ya can güvenliklert olmadığı için okula gelmekten çekinmeleri, ya da gelmeyi denedikleri halde ltapüan tutan komandolar tarafından içeri sokulmamalan, sık sık tek başına yakalananlann dövülerek agır yaralanmalan, baa ögTencilerin üzcrlerinin aranarak şebekelertnin, kamelerinln yırtılması ögrenim yan yılı boyunca sürmüştür. Sonuçta Edebiyat Fakültesinln psikoloji, tarih, filoloji gibi bölümleri kendi ögrencileri için bir sorun olmadığı görüşü ile ders yapmakta direnirlerken, felsele, pedagoji, sosyoloji ve arkeoloji bölümleri öğretim üyeleri, çok az sayıda ögrencinin derslere gelebilmesi, her an çıkan olaylar sonucu gelenlerin ders yapamamalan, gelenlerin can güvenliğinin korunamaması, sık sık yaralanmalar olması ve özet olarak, ögrenim yapüacak ortamın kalmaması karşısında dersleri kesmişlerdir. KARHELER IHZALANACAK M I ! YURT YÖNETIMi Atatürk Öğrenci Sitesinln kız ögrencilerinln imzalannı taşıyan yazıda aynen böyle denilmekte ve yurt içindeki baskılar anlatılmalrtadır. Aynca, komandolann kalrnakta oldugu Edirnekapı •Vurdunun tamamınm boşaltılarak Sit«deki bazı bloilara Terleştirildigi günden bu yana yurtta gergin havanuı giderilemediğint belirten öğrenciler yurt yöneticüerinin sorunlardan uzak bir tutum içinde olduklarını öna sür müşlerdir. Ögrencl Slteslnden çıkartılmak korkusu içinde olduk lanru belirten lax öğrenciler kendi bloklan içinde bazı yomando taraflısı kulann da geceleri tehdit, yol kesme, banyo yaparken rahatsıı etme gibl çeşitli yCdırrna hareketlerine gtriştlklerirJ öne sürmtişlerdlr. Atatürk öğrenci Sitesinde kalan kızlar komando baskısından yakınıyorlar II FAŞİZME KARŞI SAVAŞIM UĞRAŞISI AİLEDEN BAŞLAMALIDIR, evrede ne çok İnsan görüyoruz «kendmda bır güç görmeyen». Hiç bir şeyi beganmeyen. fıiç bir çözüm düşünmeyen, kendinden b'.r şey katmayı aklmdan geçirmeden her *eyı ayni çuvala koyup atıveren ne çok insan. Ba «olaylann dışındaki insan» kendi güçsüzJügüne inandırılmıs Kişıdır. En küçük çabadan kaçmaya hazır, hiç bir katkıda buiunmamaya kararlı ve en önemiısi süreklı biçimde «yetki bırakımı» ıçindedir. «Bize ıjn bir diktaîör gcrekii» sözünü ojnların ağzmdan duyarız. İyi bir diktatör Kendinden bir şey isterneyen. «ne yapalıra, nasıl yapalım» d:ye sormayan, bütün kötülükleri ortadan kaldıran. küçük çocuklar hayallerinin tanrıbaba'sının yeryüzündeki simgesi. Çok kez, •sanki bu insanlar özel biçimüe yettştirîlmiş gibi» gelmişti bana. Oysa. gerçekten de, bu insan tipi özel biçimde yetiştirilmektedir. Bu yetişmeyi de aileler saglamaktadır. Klmi aile öyle gördüğilnden, kimJsl çocuklannı çok sevdiginden. kimisl korumak isteğinden. ama, niçbiri kendi bencil davranışını larketmediginden çoc\ıgu nasıl Dir kişüiksizUğe ittigını aniamadığından çocugun bUtün yaşammı denetimleri altına alırlar. ÇOCUK, doğdugu andan itibaren tam bir ot> rite çemberl lçlne alınır. Babanın otontesı twn, kesuı ve yaygındır. Babaya sorulmadan ru;bir çey, hiç bir zaman, hiç bir biçimde yapüamaz. Sonra, annenin otoritesi geîir. Bazı davTams'.ar anne otoritesi altındadır. Sonra, ev içindekı di6er büyüklerin otorite alanları gelir. Böylece çocuk, kendi aklında yer alan otorite dızgesı Uinde gelişir büyür, yaşar. Çocuktan ıstenen, yapacagı her şeyı sormasıdır. Yemasi içmesi, gezmesi çalısması, oynaması, arkadaş edinmesı sonıalan raeslek seçmesi, evlenrnesi. her şeyi. Buyıikleri bütün bunları ondan daha iyi düşünür. O ise, hep «y&nlıs yapmaya aday»dır. Ailenin blitün çabası, onu «yanlışlardan koramaksdır. îşte. sonunda, kisüiksiz, kendinde hiç bir güç gö'rmeyen. rııç bir seye katkıda bulunamıyan, kendi ffüçsüzîügünü örtmek lçln de her şeyi köttileyen insan ortaya çıkar. Böyle bir insan nasıl olur da rastgele oluşur. Ona bebekliğinden itibaren emeü verilmiş. analar, babalar, ailenin bütün bireyleri, bütün toplum, böyle yetiştnesi için emek vermiştir. Eh, başan da sağlanmıştır kuşkusuz. K*ndmde hiç bir güç. hiç bir yetki görmeyen bu In&an da ülkenin kurtuluşunu «iyi bir diktatör»den bekler. ÇünkU. başka türlü d3vranışı bılmez, buna Ç ma yansır. Buyurgan Devlet, aile lçersinde baba tarafından temiu edilir: dolayısıyla ailenin baş; olan baba Devlet gücünun en değerü aracı haline gelir. Babanın buyurgan konumu, oynadatı sıvasftl rolü yansıtır. ailenin buyurgan Devletle iliskisini ortaya koyar. Gerçekten de, aile içinde baba, üretira sürecinde üstünün kendisine takındığı tutumu benimser. \'e tez elden çocuklanna, özellikle ogullarına, yerleşik yetke (otorite) karşısında boymı büküklüğü aşılar. Kentsoylunun önder davranışlı kişiler karşısındakl edilgin, köleci tutumu işta bu verilerden gelir. Hitler üstelik tam anlarruyla bilincine varmaksızın küçük kentsoylu yıgınların bu d.ıvranışım kendi çıkarına îsullanmayı bilmişti: gerçekten de çunlan yazar ldUbtnda. «Halkın bUyük çoğunluıtu Syle kadınca bir tutuoı ve anlayışa sohip ki, düşüace ve eüunlert nesneî akıl yürütmeden çok duyguya dayalı. Bu duygu hiç de öyle karmaşık değil, tam tersine yalın ve kısa: aynntılara pek aldırmamakta, olumluyla olumsuzu, sevgiyle nefreti, adaletle adaletsizliğl, doğnıyla yalanı blrbirinden ayırmaktadır; hallun duyusunda yarı yanya ya da daha başka oranlarda kanşımlar yoktur (Mein Kaınp!)». Reich'ın Hitler döneminden öncekl Alnıan top lurnu için yaptıgı bu gözlem, bizlm içın de ftnemlı baa ipuçlan taşıyor. Onun içtndir ü , geniş planda faşizme karsı savasım, aüeler fçlndeki çocuğa davranışlar konusunda dikkatimizi çekrr.edir. Demokrasi, temelde, toplum lçindeki üre(.irn llişkilerinin biçimlendirdiği b'.r yapıdır. Kaynağnı da toplum içındeki tnsanın, kendinda buldugu gtiçten, bireyin toplum için ortaya koyduğu katkıdan alır. Faşizmin de bunun tam tersinden kaynakiandığını unutmamahyız. îşte, onun için. «faşizme karşı savaşım aileden başlamalıdır» diyoruz. Bu konuda, egıtımciler. toplumbilimciler. hekimler, kısası aile ü«rinde etkili bütiin kişiler, kurumlar elele verıncü, demokrasiIaşizm yönelişlerinin aile içinde başladığını bilerek uğraş vermeüdirler. Bir yandan fakültenin öğrenime açık olduğu Dekanlık tarafmdan üân edilir, diğer yandan da birçok ders, doğrudan öğretim üyeleri tarafından kesilmişken, bu kez de şubat sınavlan için irrtzalanması gereken karneler sorun olmuştur. Istanbul Universitcsi Rektörü Haluk Alp, öğrencilerin okula gelme koşullan saglanamadığı için öğrencilerden devam zorunluluğu aranarnayacağı görüşü ile, tüm öğrencılerin sınav naksından yararlanabilmeleri yolunda, karnelerin inızalatılması sorununa yardımcı olacagını açıklamıştır. Ders yapamayan öğretim üyeleri ve çok az öğrenci ile ders yapmak zorunda kalanların önemli bir bölümü ise, yapüamayan bir ögrenim yarı yılının sorumluluğunun öğrenciye yüklensrr.iyeceğı görüşü ile, ögrencilere bir ek sınav hakkı daha tarucmasua önermektedirler. Edebiyat Fakültesi Dekar.ı Oktay Akşit ve arkadaşlarına gdre ise durum tümü ile farkîıdır. Fakültenm öğrenime açık olduğu iddiasını sürdürsn Dekana göre, her öğrenciye açık btr ügrerum yarı yılı yapünııştır. Gelmek isteyen her oğrcncı tıkula gelebildiğine göre, gelmeyenlerin karnesinm ımzalatılarak sınav hakkı tanınması söz konusu dcğıldır. Fakültede sağlıklı bir öfrenim yapılmışur. Komando işgali doğru degüdir. Yaralananlar hçr halde kendi kendilerini yaralamışîarüır. Bu konularda gazetelerde çıkan haberler de yalandır. Bu arada can güvenliği olmadığı ve öğrenım koşullan saglanamadığı için derslere giremiyen çok sayıda öğretim üyesi ile ilgili Dekanlıgın s o ruşturma açacağı söylentileri çıkarılmışUr. Ancak öğretim üyeleri hiçbir devlet memurunun, çalışma koşullan yaratılmadan çalışmaya zorlanamıyacağını savunmaktadırlar. Aynca bir öğretim üyesi fakülte kuruluna bir dilekçe vererek, «can güvenliği kalmadığı için derslere giremiyeceğini» bildirmiştir. Sorun böylesine büyümüşken, Dekan tarafından gündeme henüz sokulmamıstır. Bu arada çeşitli tarihlerde saldınya uğrayan öğretim üyelerinin de, aralannda imza toplayaraK, sorunu kurula getirmek istedikleri öğrenilmiştir. Ve tüm bu sorunlar görüş ayrılıklan ortada dururken, önümüzdeki hafta başlayacak sınavlarla ilgili öğrencilerin durumlarmın ne olacağı ortada kalmıştır. Her yetkili ve yönetici. farklı yorumlama ve uygulama içinde iken öğrenci ne yapacaklır?. ÖCRETMENSiZLiK YÜZÜNDEN KIŞLAK ORTAOKULUNDA BEŞ AYD1R DERS YAPILAMIYOR ANTAKYA. (Cumhurivet) Hatay'ın Yayladağı ilçesine bağlı Kışlak Bucağı Ortaokulunda öğretim yılı başından ben öğretmensizlik Tüzütıden derslenn boş geçtiği bildirilmiştir. MC'nin iktidara gelmesinden sonra Kışlak Ortaokulundaki devrimci öğretmfnlprin çeşitli ycrlere gönderümesî, yerlerine yenilerlnln de gönderilmemesi yüzünden bu okulda ders yapüamamaktadır. Kjşlık Ortaokulunun 73 öğrencisi okullarda bir tek kadrolu hademe bulunduğunu bildirerek Valilığe, öfretmen gönderilmesi konusunda yazüı başvuruda bulunduklannı söylemişlerdir. Kışlak Ortaokuluna atanan ülkücü ögretmenlerin de burayı beğenmeyerek kendilerini başka yerlere atama olanağı bulduklarını söyleyen öğrencıler. öğretmensizlik yüzünden ders yapamadıklann dan buna bır çözüm bulunmasıru istemişlerdir. Toplurnda faşizmin kaynagı bu t'Jr lns<uvi:r. Kendi başına güçsüz. otorite altuıda giiçlü. Aendi başına ki?Uiksiz, otorite altında kışilikli. Kendi başına hiç, otorite alür.da büyük. İşte bu uısan, toplurnda süreklA otorlt* özlemiyla yaşar, otonıe olmadıgından yakınır. durur. otoriteyi bulunca da onunla bütünleştr. V. R«lch, «Paşlzmln Kltle Buhu Anlayı»ı»nöa çöyle dlyor: «Her şeyden Once belirtelim ta, baba nm Devlet ve lktisadl yaşam lçers:ndeteJ yeri, ailenin öbür btreylerlne karşı takındığı ataerkıi tutu Etem ÜTÜK İLKOKUL ÖĞRETMENLERiNiN ÜCRETLERiNiN ARHIRILMAMASI KINANDI TÜrfc tlköfretlm MUIettişleri Dernegı Başkar.ı M. Peyzl öz bir blldiri yayınlayarak 1977 üütçe yasasında sadece ilkokul öğretmenlerinln l'cretlerinin arttınlmaınasıru kınamıstır. Orta V8 yüksek dereceli okullarda gorevll ögretmenlerin ders ücretlerinin arttınlmaîindan memnunlük duyduklarını belirten TİMDKR Başkanı, sadece ilkokullarda okuyan öğretmcnlerin dunımlannda bir değişiklik yapılmadığını hatırlattnış, özetle şöyle demiştir. «Köylerdekentlerde güç koşuilarda çalışan ilk•fcul öğYetmenlerimiz, ekonomik yönden sıkıntı Ijindedlrler. Daha iyi bir yaşam koşuluna layiK •Un bu saygıdeğer meslekdaşlanrr.ızm. maaşları*ın veya y ı öâemelerir.in yeterlı derecede arttırılmaaı gereklidir.» İlkokul programı ve ders kitapîan enl öğrettm yılına öfretmen Te öfrenciler büyük bir şaşkınlık içinde girdiler. Bunun nedenl ders kitaplannda us almaz derecede yapılan geriye yönelik deglşikliklertHT. Basında çıkan cğitimd, billm ve düşün adamları lle öğretmenİPrin, velilerin yakınlannı gösteren yazı, demeç ve arastırmalar bu savimuı doğrulamaktadır. Ilgililer araştırma ve değerlendirraclerinl salt ders kitaplarının hazırlanısları üstüne toplamışlardır. Oys? somnun bir de öğretim programlan yönü vardır. Biz bu yazunızda, ilkokul ders Idtaplsnnın öfrçtim programlan tle olan ilişkilerine. derinllgine Inmeden, kuşbakişı yaklaşmak istiyoruz. Yürürlükte bulunan «ilkokul Programı»nın has sayfasında söyle bir not vardır: «İlk toplanacak Milli Egitim Şurası'ndan kestn şeklini almak üıere geçici İlkokul Programının Miilî Eçitim Bakanlıpı Talim ve Terblye Knrulu'nun l/VII,19fiX gün ve 1*1 say.lı yazısı lle bastırılması uyırun cörülmüştür.» Demek oluyor kf. lîMttl yüından berl uygulanan bu program bâlâ jeçtciıliv. Oğretmenler ders konulannı bu programa göre planlamak ve tşlemek zonındadırlar. Yasalann nasıl Anayasa'ya uygun olması Urtışma götürmez bir kural ise, ders kitaplarının da ogretim programlanna ııysun olması tartıştna cötürmez btr Iruraldır. Uysa, ilkokullardakı den kitaplannın ünitcleti programdaki sıraya ve ünite sanlaıına uymamaktadır. Şünrii hunlara bir göz atalım: 4. sımfla okutulan «Sosyal Bllçiler» riersfnin ünitclerl İlkokul Programında şöyle sıralaumıjtır: Y 1. tlimlz ve Bölgemlî. 2. Türldye'miz. 3. Yurdumuzdaki Bugunku Hsyat. 4. tslâmlık ve Tiirklerin Islâmlıfı Kabulü. 5. Türklerin Anadoiu'ya yerleşmesi. Aynı ünitelcrin ders kitabındaki sıralanısı re sayısı şöyledir: 1, Nasıl ve Nerede Yaşıyoruz? 2. Vatanımız Türkiye'de Yaşayı? ve Sorunlarımız. 3. Türkiye'de Bizdcn Önce Kimler ve Nasıl YaşadUar? 4. Türklerin Anayurdu, Büyük Göçler ve Sonuçlan. Proçramdakl beş ünlte, ders kitabuıda dörde indirilmiştir. Beşinci sınıfın Sosyal Bilgiler iinitelerlnln tlkokul Programındaki sıralanısı da şöyledir: 1. Yurdumuz ve Komşularımi7.. 2. Osmanlı tmparatorluğu. 3. Dünya'ya Toplu Bakış. 4. Osmanlı ınıparatorluğu (Uuraklama ve Uerileme Uevril 5. Dünya'nın Başlıca L'Ikeleri. S. Cumhuriyetimiz Bu ünitelrr ders kitabında söyle sıralanmıştır: 1. Türkler Anadoiu'ya ve Balkan Yanmadası'na N'asıl Yerlesti? 2. Yükseliş Döneminde Osmsnlı tmparatorlufu. 3. Osmanlı tmparatorlugunda Duzenln Bozulması, Gertleme ve Çöküs Dönemi. 4. Cumhurlyet ve Devrimleriml». Aynı durum «Fen ve Tablat Bllşileri» derslerin rte de gftrülmektedir. Terslik once. hu dersin adı ile haşlamaktadır. Şöyle ld: İlkokul Programında bu dersin adı «Fen ve Tabiat Bilgilerl» olduğu haldp, kitapta «Fen BUglai IV», «Fen Bilgisi V.'tir. tstelik projtrsm bu derslerde klmi yerde iierencllere yanlıs bilgiler verilmesine de yol açmaktadır. Blzim çocuklujhunuula Dünyanm olusumn kitaplarda şöyle anlatUmaktaydı: «Dünya, Günesten kopma bir parçadır. Milyonlarca yıl sonra ba parça yavaş yavaş soğumuş ve katılaşmıştır.» Eskimis ve geçerliğini yitirmiş olan bu EÖrüş, bugünkü tlkokul Prograraının «0. sayfasında aynen yer aunaktadır. Oysa çocuklann ellerinde bulunan «Fen Bilgisi IV» adlı ders kitabında bu konu şöyle açıklanmaktadır: «... Dünyamız da cüneş etrafında dön«n bir toz ve gaz bulutunun sıkışmasuıdan oluşmuştur. Sıcaklığı da yıldız haline eelecek kadar viikselmemiştir. Bir toz ve çaz bulutunun sıkışmasından olusan Dfinya. soğudukça yuvarlak top biçimli bir sıvı kütle haline EtJdi. Sıvı kütlcnin d«s kısmı Iç kısmından daha çs buk soğudu. Böylece fazla soğnyan dış iasmında bir kabuk oluşurken İÇ kısmı sıcak kaldu (S. 26) Ders kitapîan hazırlanırken bu gibi hususlara ve proçramın Sneördüfü önlte sıralamasına uyuima«hgı gibi, ünitelerin birleçtirilerek sayılannın azaU tıldıgı. içeriğinin değiştirildigi sörülmekiedir. ögretmenler, derslenn planlanması ve işlenmesi sırasında zor dummda kaldıklarını. Bakanlı&ın bir knmisrona hazırlatip Tallm v» Trrbivp Knrulun^^n ireçen drrs kltaplanns baflı kaldıklınnda, vine Bakan'ıkça ha7irlaîian ve Tallm • Terbiye Kurulıından ecçen ama hennz kesintik kazanmamıs bniunan eeciei profrsm» t<r« (iü«tüklprin). den Idtaplannm salt birer arac oldnfimu. bu viizden <ie prfMrrama bağh kalmak eerektljrini. f»kat bn keı de kitaplar. dan nğrenrilcri Tsrarlandırmakt» röclük cektiklerini söyletnektedirier.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle