Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 3 JDBAT 1977 SAM YELİ Yazan: Mehmet SKLAHATTiN 38 Ne sanıyorsun ya. 0 yaşta bır adamın sevmesinin ne demek olduğunu sen bilemezsin kızım. Sakin bir hayatı vardı. Böyle bir aşkı ta$ıyacalc kadar kuvvetli dcğildi. Tannnın kendisine verdikleriyle yetinip gıdiyordu. Ne oldu sonra. Sen çıktın karşısına. Zorladın bir bakıma adamı. Onun gibi hisii bir adam dayanabilir miydi bu zorlanmaya. Çok iyi tanınm onu. Kendınden çok başkalarını düşünür. Bulustuğunuz yerde onu beklcrken, inan ki sana gelememenin azabını damla damla çckiyordur. İyi insandı o! Evet kızım, iyi insandı. Ne tuhaf, sanki ölmüs birlnin arkasından konuşuyoruz gibiyiz baba. Öyle. Belki Fahri ölmedi an», Uişkiniz öldü luzım. Galiba. Birkac defa babasını ziyarete gitti Belma. Fakat, Pahri'nin odasına girmeye cesaret edemedi. Onun, ansızın çıkıp gelmesinl, kısa da olsa konuşmalarını, bir el sıkışıp, hal hatır sormalannı o kadar arzuluyordu ki... Inat edermiş gibi, sevdiği adam bir türlü odasmdan çıkmıyordu. Pahri de hissederdi kızın geldiğini. Bunu yardımcısindan öğrenirdi. Maksatlı mı yapardı, yoksa sırf konuşnıak istefiyle mi: Memet Beyin kızı gelraiş, derdl kâtip. Yüreginden kopan bir şeylerin gelip bogazmda dügümlendi. ğini hissederdi Fahri. Kalbi küt küt çarpardı. Akşama kadar kızı düşünürdü. Beraber oldukian gürleri yeuiden yaşar, işi gücü bir yana itip dalar giderdi. Ta ki biri gelip ondan bir şey isteyene kadar. «Acaba. hâlâ seviyor mu?» derdi kendi kendine. Verecek cevap bulamazdı. Ne biçim histi bu ask denen şeyl Kansını seviyordu, çocuklanna tapıyordu ama, Belma'yı da bir türlü aklından çıkaramıyordu. Ne tuhaf bir kaderi vardı. Hayatta bir defa. jalnız bir defacık aradığım bul, sonra kalk ondan rorls uzaklaş. Yasamak traysa, clmaz olsaydt böyle yaşamak. Ağlardı Fahri. Yanaklanndan yaşlar süzüliir, ağzına tuzlu sular dolardı. Sor.ra, ansızın biri odaya girip de görür endişesiyle. hemrn kurulardı gözyaşlannı. însan, istedigi gibi agiama hakkma bile sahip değildi şu dünyada. «Omuzlarıma çok yük aldım» derdi içinden. Ya çocuklar! Ne sorumlululc isteyen işti çoeuk büyütmek yarabbi. Hayatı kaymıştı. Eilir.dir gibi üzerinden geçmiştl hayat onun. Bunu biliyordu. Artık, ömrünün sonuna kadar başkaları için yaşamaktan gayn çıkar yol yoktu onun için. So.ıra. kendini çocuklannı düşünmeye rorİBrdı. Behna'yı aklından .çık&rmak için bir nevi kaadırnaacaydı bu. •• NilUfer giln geçtikçe iyileşiyordu. Toplanmış, serpilmış, dünya güzeh bir kız olmuştu. Tammayan biri gorse, onun veremn olriuğuna mümkünü yok inanamazdı. Sağlıkh, yanakları al al, güzeimi güzel bir kız. Annesiyle her haita, Şehzadebası'ndaki sinerr.alardan bırine gtdiyorlardı. Doktor, hep eve kapanmamasını. çıkıp biraz dolaşmasını. eğlenmesinı söylemiştı. Revhan bunu bir vazife gibi yapsrdı. Dönüşlerinde. peşlerine genç a damla r takılırdi. Ta evin kapısır.a kadar. Söz atmaya cesareî edemezdi hiç biri. Ananın, kaplan gibi, kızım savunmaya hazir, bakısları kimseye bu cesare;i vermıyordu. Nefes netese eve dönerler. ancak içeri girdıklerınde çok korktuklarını söyierlerdı. Güiüşürlerdı bazan ana k;z. Takıpçilerden bazıları evı bellerler, geiip karşıdaki kahvede orarurlardı. tçlerinden bazıları haltalarca kahveye devam eder, bakışlarını, hiç açılmayan pencerelerine diker, sonra, kimbilir nangı düşünceyle, kayıplara karışıp giderlerdı. Bitişikteki sağır kadıa gelinıni haklayamadan göçiip gitmlşti. Sonra. birileri ge'ımış, arsayı ölçüp biçmıs, arkasından Zekâi Efendinin kulübesı de dahil. tek katlı evi yıkaralc, yenne kOKi.man bır apartman oturtmuştu. Yangin yerleTi, ınsam şaşırtacak bır çabufcluJüa, t>eş altı katlı apartmanlarla Ooluyordu. Karşılannda kocaman bir bına yapıimış, altında kahve açılmıştı. Bu yüzden perdelerini, hatta bır an için bıle olsa. açamıyorlardı. Kahveye devam edenler de efendı insanlardl. Bir gün olsun, gözlerinln ucuyla bile. penoerelerir.a bakmamışlardı. Fahri'yi tanıyorlar, ona gizli bir saygı duyuyorlardı. Genç Kız:n peşinden gelen öelikanlılara da efendıce davrmuyorlardı. Nasü olsa, yüz bularnayıp, bır müddet sonra geldıklerı gibi sessizce kaybolup gıdeceklerdı. Ev dizüen çoğaldıkça aralarında geniş caddeler açolıyor, asfclUanıyordu. Harp sona ermiş. İstanbul şimdi Anadolu'nun döri bir yakasmdan akın eden zengin fakir insanlarla doluyordu. Şehır genişlıyor. büyüyor, arsa fiyatlan her gün biraz dalıa yükseliyordu. Kendi evlen, ıki tane kocaman apartoıaıun arasında suuşıp kalrnıştı. Günler. aylar, yıllar geçü böylece. Amerika'da, veremi kökünoen silen bir üâcın bulunöuğu haberı yayılmıştı etraia. Doktor Reşat R«a öleli epey olmustu. Şimdi kıza. Ihsan Rılat bakıyordu. Bir keresinde bu ilâcı sordu Fahri: ; Kızımıza iüzumu yok, dedı doktor. llâç gelse tam ıyileşmez mı? Kesin b;r şey bilmiyoruz. Amerika'da sattta çıkanlmış ilâc. Elbet bize de gelecek. Sonra, Nilüfer'ın üurumunu açıklamıştı. Kavernlerın etraJım, tıpka ıpek bbccginm kozasını örüşii gibi, sert hücreler kaplamıştı. Bu yüzden uzun yıllar yasıyabilirdi kız. Faal değıldi artık mıkroplar. Dalıa doğrusu bulundukları yerden, katı taaakayı kemırıp etraia jayümaya güçlerı yoktu. Onun için ilâç gelse de bır gelmese ae bırdı. Ailah korusun, dıye ilâve etmışti. Kız tekrar hastalanırsa o zaman KUİlanırız. Tekrar hastalanır mı acaba? Hadi. hadı. düsünme bu kadar. Turp gibi oldu maşallah. Bir sey olmaz. Kendine iyi baksın. korusun. Rıza liseyı bıtirmiş, Hukuk Fakültesıae yazılnııştı. Keremse, çiit dıkiş, her sınıfı ikı senade zar zor geçiyordu. Havaiydi Kerem. Dünyayı umursadıgı yoictu. Rıza ise, babası kadar hisli ve insancildı. Zekâi efendinin kulübesi yıkıldığında aglaya ağlaya geîmıştı eve. Şimdı ne yapacak ana, dıyordu. gbz yaşlannı zaptcdemeden. Oğlum. koskoca adamm derdi sana tnı duştü? Altmış sene nasü yaşamayı becermışse, yine bır yolunu bulur muüalc. Zekâı Eîendi bir yolunu bulmuştu gerçekten. Henüz inşaat îurj'asmıiî erişemeyece|ı kadar uzakta, yanmış bır konağın. toprak altında kalan mutfağını keşfetmişti. İçeriye atlamak için, topragın üzerinde sadece bır delik vardı. önce bu deligi genişletmiş sonfa camlı bir kapı takmıştı. Hem pencere, hem kapı. hem hava deligiydi burası. Özene bezene yaptıgı tahta bir merdıvenie ır.ıyordu odasına. tçerisini yıkamış, glil gibi temizlemiş. badana etmış. ranzası, ne kadar eşyası varsa her şeyini buraya taşımıştı. Yazın ser.n. kjşın sıcak olur diyordu iyimserlikle. Neş'esinden hiç bır şey kaybetmemişti. laçmırken kcndistne yardım eden Rızaya: Goreceksin. bırkaç gıin içinde burayı cennete benzetecegim. Ser.in de hoşuna gıdecek. Hayat bana her şeyı güler yüzle kamiamayı ögrettı oglum. Neler secfi Zekâi amcanın başınHepsı 005. Dertİenıp de neöecen? Zenginin arabası dağı taşı Heps: boş. Dertlenip te nedecen? Zenginin arabası dağı taşı KmV fakirinki dva volda şaşınr. Kulübemizde iyi kötü yaşa»îp g'.diyOTduk işte. Nedecen. adamın maîı, enge! olamazsın ki. tv yapacak yerine. Yapacağım dedi mi yapacak. Tası tarag: loplamak düştü bize. Buraya da aiışırız. Ortadoğu'da Devrim Yılları Kral Hüsejin'in çevresind« iki çeşit devlet adamı vi» danışrnan \ardir: Birinci grup Osmanlı ıdaresi dönemmden kalan ya da onların yakınlarından oluşaıı, tutucu fakat krallıga son derece sadık paşalarla bedevi sovtından subaylardi. İkır.ci grupta ise. yer Ulere oranla yüksek olan zekâ ve kültür düzeylerinden ötürü devletin ki'.it mcvkilerine yerieşmeyi başarmış Filistin asılhlar vardır. Bu ikinci grubun hizmetlerinden vazgeçilemiyor fakat krala ve tjrdün devletine baglıhklarından haklı bir kuşku duyuluyordu. Çünkü Filistin asıllı halkın gönlünde yatan arslamn. bir gün Israil ve Ürdün topraklannı lçine alan bir Filistin devletinin kurulması oldugu biliniyordu. Nitekim bu çelişki 1312 yılınria bir iç savaşa varacak ve Hüseyin'e «Amman Kasabı» lâkabuu taktıracak kadar keskinleşti. Benim Ürdünde bulunduğum yıllarda FiÜstinliler henüz krala baş kaldıraeak kadar guç1U ve örgütlü değillerdi ama Mı»ırla Suriye'nin simgeledığl Arap milliyetçiligınin gönüllüleri olduklannı ve bagımsız Pilistin davasına bas koydukların'. gizlemeye gerek görmüyorlardı. Kahire ve Şamın tutumu. Arap Se si radyosunun Hüseyin aleyhindeki sürekli yayını onları rssaretlendiriyordu. Bu denli zayıf durumda bulunan bir kra'.lığın geleceginden kimse fazla umvıt beslemiyordu. Hüseyin'in su ya da bu biçimde ortadan kalknrasıyla ürdtin devîetinin sonu gelecekti. Krah ortadan kaldırmak için yapılan girişimler de sayısızdı. Bunlann en önemlilerinden biraz ileride söz edecegim, şimdilik Hüseyin'in kendisinden dinledigim bir olan anlatmakla yetineyinr yı! sor.raki t<mımuz,ayında patİak vereosk olan bunalım henüz derinden derine olşnır.ls^rna a«smasında idi. Ürdün'ün dış politikası Mısır ile Suriyeye karşı Suudl Arabistan ve Irak'a sarıimak çizgisinde gelişiyordu. O sırada Suudi Arabistan Kralı Amman'a resmi bir ziyarette bulundu Ziyaret sonunda yavnnlanan resmi bildiride kral Suud'un Crdlinün bagimsızllk ve toprak bütünlüğüne verdiği önem ve Ürdün'e destek vaadi belirtiliyordu. Fakat bu destegin ne derece etkili olabileceği konusun memizln ödülü olarak; som altın; rian birer bilpk spf !e '^»k maşlah ve kefiye sahibi olduk. Suud tbnilazız elının 3çıklıgı>,a iinlu idi. Bu yüzden de. birkaç yıl sonra. devlet hazinesini hovardaca kullandıgı gerekçesıyle kardcşi tarafından tahttan indi rildi. Kral Suud'un ziyareMnden sonra Mısırla Suriye'nin Ürdün aleyhir.deki kampanyası şiddet lendi. Arap halkının düşmanlıgını genç kralın ürerine çek'ci raymlar Hüseyini kaygıînndınvor ve Arap dünvasında tahtmı kohareketinden hirkac Kün önce 1 Istanb"''i ""iır Büyükelçi Mahmut DiKERDEIVI İSTANBUL TOPLAKTISI 195T agubvusunda ısıanbul'a gelen Kral Hüseyin'e Türk hükümeti pek yakm ve sıcak bir kabul gösterdi. Ziyaretin özel nitelığine ragmen Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, ürdün Kralını askeri törenle karşıladı, Şale Köskünü kendisine tahsis etmek istediyse de Hüseyin, Hilton otelinde kalmak içtedigini bildirdi. Ertesi gün Şale Köskünde Irak ve Ürdün Krallanyla Prens bu toplantıda herhangi bir iOmut karar alınmadı. Türk hükümetinin amacının, devlet başkan lan arasmda yakın akrabalık bağ ları bulunan Irak ile Ürdün'ü daha çok birbirine yaklaştırmak ve iki devlet arasında organik bir b a | kurulmasına patronluk etmek olduğu seziliyordu. Bu telkinin bilyük müttefiklerimiz Anıerika ve tngiltere'den geldigini toplantıdan önce anlamıştım. Nitekim olaylar Tiirkiye'nın arzuladıgı yönde gelişecek ve Şale Köşkü toplantısından dokuz ay SUiMST GiRt^iMLERİ Bir gece büyükelçılıgımizds, kralın özel istegi üzerine. küçük bir dansb totjiantı tertiplpıriştik. Vakit geçtiği halde Hüseyin bir türlu aavete gelıruyordu. Uysa haber vermeden gelmemezlik etmeyeceğini büiyordum. Sonunda, epey bir gecikme ile kralın kendi ktıllandıgı arabasıyia geidigıni ve sararmış bir yüzle ara badan indiginl gördüm. Bahçeden eve dofru birlikfe eelirken kral gecikmesinin nedenini anlattı: Davete hazırlanmak uzere sarayın banyo odasına girmiş ve âdeti olduğu uzere boğazına gar gara yapmak için her akşam hazırlanan bardağı alıp ağzma götürürken bardaktaki sıvıdan hafif bir koku geldigini farketmiş. Bunun üzerine hemen çagırttığı özel doktoruna sıvıyı muayene ettirtniş. Bir de ne görsürüer" Bardak agzına kadar kloridrüc asitle dolu imiş. Yani biraz dikkat etmeden gargaraya başlasa. kralın boğazı paramparça oiacak mış! Bu olay kralın hayatına kastedenlerin onun yatak odasına kadar sızabildiklerini gösteriyordu. Bu ve buna benzer suikast girisimlerinden Hüseyin'in nasıl kurtulabüdigine hâlâ şaşarım. Belki bunda onun şansı kadar olağanüstü cesaretinin de payı vardır. 1957 yılı Ammanda siyasî balumdan olaysız geçti sayılır. Bir Suikast girişimleri, Mısır ve Suriye'nin tehditleri altında Kral Hüseyin zor kosullar içindeydi ! Kral Hüseyin ülkesine ve kendisine güvence sağlıyacak öniemler arıyordu. Türkiye ve Irak. Ürdün'ün Bağdat Paktına katılmasını istiyordu. Ancak Hüseyin; böyle bir girişimin Mısır ve Suriye'yl daha da kızdıracağı endişesini taşıyordu.. Bu arada Türkiye'nin Suriye sınırında askerî yığınak yaptığı söylentileri, Ortadoğu'dâ yâygın bir hâl almıştı. Hüseyin bu söylentilerin doğru olmasını içtenlikle istiyor, ancak Arap dayanışması açısından böyle bir olasılığı da kınıyordu. Aslında böyle bir yığınağın olmayışı, belki de genç Kralı düş kırıklığına bile uğratmıştı.. malannı kararlaştırdı. 15 ekımde Suriye Dışışleri Bakanı Haîil Kallas ijamdaki Amerika, Sovyet ve Irak Elçilenru kabul ederek Suriye sınıruıda Türk ordusunun yığınak yaptığını ıleri sürdü. Ertesi gün Ammanda, Avrupa gezisinden yeni dönmüş olan kral Hüseyin Amerika ve Ingiltere Büyükelçıleri ile beni ayrı ayrı kabul ederek Arap Birliğirun alcbğı karar gereğmce Turkiyenin Suriye sınırındaki askeri yığmağmdan duyduklan endişeyı belirtti. Hüseyinle bu görüşmem ilginçtir: Aslında Ürdün Kralı Türkiye'nin Suriye üzermde bas kı yapmasmdan kaygı degil sevinç duyuyordu ama Arap Birliği dayanışmasma uydugunu göstermek zorunda idi. Göriişmemiz gayet dostça bir hava içerısinde geçti, kral âdeta benden Suriye sınırında yığınak yaptıgımızı doğrulamamı bekliyordu. Oysa ben Ammana dönmeden önce Ankara'da yaptıgım temaslaröan Suriye ile aramızdaki gerginlig:r. askeri bir harekete yol açacak kadar vahim olmadığını oğrenmiştim. Gerçi Şale Köşkü toplan tısından hemen sonra İstanbul'a gelen bir Amerikan yetkilisinin gizli evrak çantasımn otelde kayboluşu kamuoyunda epey heyecan yaratmıştı. Basma da yansıyan söylentilere göre, yitirilen ya da çalınan evrak çantasından Araplarm eline geçen belgeler Amerika'nm Suriye üzerine yurümesi için Türkıye'ye yeşü ışıi yaktığını kanıtlıyordu. Hattâ Ankara'da iken görüştüğünı kimi yatkililer Türk ordusunun Suriye'ye üzerine yüriimesinin bir an meselesl olduğuna inanrmşlardı. Fakat Ammana dönerken talimat almak üzere yanına gittiğim Dışişleri Genel Sekreteri Melih Esenbel bana: cHiç bir askeri hareket olacağı yok, rahatça görevinin başına dönebilirsin» demişti. Esenbel gerçek durumu iyi biliyordu, nitekim Türk Suriye gerginliği siyasal bır manevra olmaktan öteye geçmedi. Ben de Kral Hüseyine Türkiye'nin komşulanna karşı hiçbir kötü niyet beslemediğini söylemekle yetindim. Küseyin belki de o anda hayal kırt'^ırü i ^ r a " ' " ^ YARIN: IRAK • ÜRDÜN BiRUGi MACERASİ da herkes kuşkuluydu, çünkü Kral Suud'un tahtının da Hüseyininki kadar tehlikeds oldugu hissediliyordu. Mısır ve Suriye bu iki krallıŞa karşı amansız bir kampanya açmışlardı. Arap Sesi Radyosu durmadan iki kralı Arap davasır.a ihanetle suçluyordu. Suud petrollerine ve Amerikan Aramco kumpanyasma güvenerek kendisini daha güvencede sayıyordıı ama Hü5?yin için aynı şey söylenemezdi. Kısacası, Kral Suud'un Ürdünü ziyaretinden Hüseyin'in somut olarak elde edebildiği tek sonuç kendisine armağan edilen Cadill£c marka bir otomobil oldu. Bu lüks araba Kral Sarayımn bahçesinde günlerce haika şösterildi. Amınanluarın bu dost luk gösterisinden nasıl etkilsndiklerini bilemem. Bu arada, biz yabancı misvon şefleri de Suudi Arabistan Kraü tarafından birkaç dakıka için ktbul edil ruyacak öniemler düşünmeye Abdülilâh'ın, Türk tarafından zorluyordu. Oğlumm üzerinde ise Cumhurbaşkanı Fayar, Başbakan Menderes, Dışışleri Babüyük etkisi olan Ürdün Ana Kraliçesi Zeyn de kralın haya kanı Zorlu, Dışişleri Genel Sekreteri Esenbel, Cumhurbaşkanlıtından ve tahtının geieceğinden kaygı duyuyor ve Hüseyini sui ğı özel kalem müdürü Faruk Berkast girişimlerinâen korumak kol ve benim katıldığımız bir top için onu dış gerilere tsşvik edilantı yapıldı. Üçlü toplantıda Or yordu. Ana Krıliçenin Pilistintadoğu'daki durum bütün yönlilere hiç güveni yoktu. leriyle gözden geçirildi. Türk ve Irak devlet adamlarının zihinleİşte tam o sıralarda Kral bir rinde yatan düşünce, Ürdün'U sabah beni Saraya çagırarak. Bağdat Paktına katılmanm erIstanbuldaki bir klinikte tedavı demlerine inandırmaktı. Ancak altında bulunan babası Tallâl'ı Hüseyin üzerinde baskı yapılmagörmek üzpre Türkiye'ye özel bir sı doğra bulunmuyor, Kralın bu ziyarette bulunmak istediğini kararı kendi insiyatifi ile almabilöirdi. Ankara'ya yaptıgım dası yeğ tutuluyordu. Ürdün Kralınışma sonunda bu ziyaretin Irak nın ise Mısır ve Suriye'nin tepKralı Faysal'ın da, Osmanlı Ha klsinden çekindigi anlaşıhyordu. nedanından bir Prensesin kızıyŞale Köşkü toplantısı Türkiye, la nisanlanmak iizere. IstarıbulIrak ve Ürdün arasında dünya da bulunacajı zamana rastlamasi sorunları ve Ortadoğu durumu kararlaştırıldı. Hüktimet benim üzerinde tam bir görüş birliği de bu ziyaretler sırasında yurtta oldugunu meydana çıkardı fakat btılunmarm uygun gördii, Krel:n sonra Irak'la Ürdün federal bir devlet yapısı içinde birleşecektır. İstanbul toplantılarmdan sonra kral Hüseyin Avrupa gezisine çıktı, ben de Ammana görevimin basına döndüm. Bu arada Türk Suriye ilişkilerinin ger gınleşmeye yüz tuttugu göriildü. tstanbul'daki Uçlü toplantıdan kuşkulanan Suriye ve Mısır hükümetleri Türkiye'nin Suriye'ye karşı askeri bir harekete geçmeye hazırlandıgına dair haberler yavmaya başladılar. Belki de Türkiye'nin Irakla Ürdünü birleş tirme çabalannı ve îngiltere ile Amerıkanın bu çabalara destek olduklarım haber almıslardı. önce radyo ve basın yoluyla dünyaya duyurulan bu haberler 1957 nin ekım ayında resmi nltelik aldı. Arap Birli^i Siyasi Komitesi Türkiye'nin Suriye üzerindeki tehditlerine karsı Arap devletlerinin ortak bir girişimde bulun VEFATLAR İÇİN Kıymetü Rocaıar ve dua hanlardan mUteşekkil cena ze merasım eKibimız bır telefonla emrinizdedır Gazete tlânı ve umum muan» lât lçm ayn bir Ucret alınmaz. Cenaze lşlerlnl lşletmemiz deruhte eder a a eünlelerinizi rravlasmz. ISL&M CENAZE I5URI lEl : 40 68 36 47 20 0* NOT: Bütün muameıeıer Işletmeye aıt olmak üzere yurt İCİ ve yurt cüşuıdan yur da cenaze nakll yapılır GUnün her saatinde emr\nlzde dlr. TiFFANY BULMACA SOLDAN SAGA: 1 Eahçelertie küçük köşk biçiminde yapılan ve üstü yeşilliklerle sanlan süslü çardak, 2 Başlıca, temel niteliginde olan Tersi cabuk davranan, düşünmeden ortaya atılan, 3 Tamam değil anlammda eskiden kullanılan söz 4 Kalın şayak kumaş Kırmızı Tersi Türk müziğinde durak işareti, 5 Karşı koyma, 6 Tekhücreli canlı Bir olumsuzluk eki, 7 Tersi eskiden savunmada kullanılan kalın duvarlı yapılar Tersi köle, 8 Tersi tutalım ki, diyelim ki anlamında bir söz Bir nota, 9 Kurtuluş yolu Orta Doğu'da bir koyuk. YVKARTDAN AŞAGIYA 1 Amerika kıtasında bir Ulke Yemek yeme gereksinimi duyan, 2 Simrll Sıkıntı verme, 3 Askerlerin içine su koydukları kap (çogul), 4 Göz rengi Belirtt. ipucu, 5 Gemilerde havalandırmada kullanılan bir aygıt, 6 Tersi btr 5emek türü Bir nota, î Tekrarlandığında insan yiyen canhlara verilen isim olur, 8 Bir gıda maddesi Yüksek ve çogu siünfiir biçiminde yapı, 9 Pamuktan düz dokuma. 1 23<*5678 DiSi BOND D t N K Ü BULJUCAMN ÇOZÜNÜ SOLDAN SAGA: 1 Tirebolu, 2 Arama Ela, 3 Lamiş Dar, 4 Ar.a Atok, 5 Nakem, ti Pe Sa, 7 Alim Etek S Şi. kar, Ora 9 Atına Kıl. YUKARIDAN AŞAGTÎA: 1 Talatpaşa 2 Iran Elit 3 Raman îki 4 Emi Alman 5 Başak Ra 6 Teke 7 Ledom Tok 8 Ulak Ser: 9 Ar Makal.