24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibi; Cumhurtyet Matbaacılık ve gazeteciük T.A.Ş. •dına NADIR NAnl CCMHLRİYEr İSTANBUL TELGRAF ve MEKTTT adresi: Posta Kutusu îstanbul No: 246 TELEFÜN : 28 97 03 (Beş Hat) * * BASIÎJ AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT EDER BÜROLAR: Ankara Atatürk Yenişehir Tel.: 17 58 66 25 57 Bulvan No. 65, Kat 3 Tel.: 13 12 Atatürk Caddesi Uğurlu Pasaj Bulvan Yener Apt. 01 • ÎZMÎR Halit Ziya 30 12 47 09 • ADANA Tel: 14550 19731 • Genel Yayın Müdürü OKTAY KURTBÜKE • Sorun.lu Yazı Islsrı Mtldürti Bl'I.KNT ÎIİKMKN'KB • Basan ve Yayan: CUMHUBİYET Matbaacılık ve Gazetecilik T.AŞ. Cagaloglu, Halkevı Sok. No: 3941 ABONE ve ILÂN Aylar 12 ö 3 i Yartiçi : 720 360 18U 6 U Yurtdışı: 1170 585 292.50 97.50 Ülke gruplarına ve ajırlı^ma güre uçak farkı okuyucu tarafından aynca ödenir... Başhk (Maktu) 750 Lira 2 i ve 9. sayta <saatimi) 200 » i, 5, 6, 7. sayfa (santimi) 160 » Öîüm. Mevlid Teşekkür (5 santimi) i'M) » Nişan, Nikâh, Evlenme Dogıım 300 » 4 Yayın Hayatı (kelimesh . » Kayap (kelimesi) 3, » 28 ŞI/BAT lflTÎ îrr.sak Güneş Ögle 4.54 6.35 12.26 t'.rirdi Akşam Yatsı 15.33 17.59 19.29 T A K V i M Site Yurdu'nun (Baştarafı. 1. savfacla) çfiler Eeyazıt'taki komandolann karargahı olan Küllük kıraathanes; ö n i ı e geidiklerinde, komandolar devrimcilere söz'.ü saidırılarda bulunmuşlardır. Komandolar yürüyüsçülere karşı «Kahrolsun Komü nistler, Komünistler Moskovaya» diye bağırmışlardır. Devrirnciier ı;.e> «Kahrolsun faşistler» şekiınde bagırmışlardır. Burada 2 panzerin ve dört otobüs toplum polisinin güvenlik önlemlerı aldıkiarı ejrülrnüs. yür. Bu arada Site Oğrenci Yurdu öfrencileri tarafmdan yapılan bir açıklamada, Site Öğrenci Yurdunun Istanbul Universitesindeki faşist işgalinin ve tüm yurt çapında sürdürüien baskı ve terorun bir parçası olarak boşaltılmak istendiği belirtilmiş ve şoyle cenilmistır: «Site Ögrenci Yurdu üzerinde oynanan oyunlar faşist MC ıktidarının tüm emekçi halkımız, işçiler, köylüler, demokratlar ve cev rimciler üzerındeki baskı ve terörün bir parçasıdır. Site Yurdunun kapatma karannın olmadıg; çeşitli yetkililerce Böyleniyor. Ne bizler, ne de kamuoyu bu tür yalanlarla aldatılabiür. Şayet böyle bir karar yok ise zaten bizim başmdan beri sr.vunâuğj. muz istekler doğnıltusunda açıklama yapılsın. Şöyle ki: Kredı ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü resmi olarak Site ve benzeri durumda bulunan yurtların kesinlikle kapatılmayacağını basma ve kamuoyuna bildirsin. Bununla ilişkiH olarak da en geç 1 mart tarihinde yeni öğrencl kaydı Site ve benzeri yuriarda başlatılsm.» BiR OĞRENCİ KOMAYA GiRDi öte yandan, Site öğrer.ci Yurdunun kapa'.ılmasını önlemek üzere dört gün önce ölllm orucuna başlayan 50 öğrencider. birl önceki sabaha karşı hastalanmış ve arkadaslan tarafmdan hastaneye kald1nlmıştır. Ancak öğrenci kendine geldikten sonra eylemini sürdüreceginı belirterek yurda geri dönmüştür. Önceki gece sabaha karşı ölüm orjcuna ka'ılan Galatasaray îşletmechk Yüksek Okulu 1. sınıf öğrencisi Mııztıııer Kaplan fen?.laşmış ve kendini kaybetmiştir. Bunun üzerine Kapîan arkadaşlan tarafmdan Çapa Hastanesine kaldınlmLŞ ve ker.dİLİr.e vitaminlı seram verilmiştir. Ancak oğrenci kendine geldiginde, başka bir müdahale istemedifini ve ölüm orucunu sürdüreceğini bildırmiş V3 arkadaşlan tarafmdan almarak Site Öğrenci Y'urduna gerı getirilmi.şBu arada Site öfrencl Yurdu öğrencileri bir çok arkadaşlarının da afır durunıda olduklarmı bildirmişlerdir. Site öSrencileri daha sonra japtıkları açıklamada şöyle demişlerdir: • 50 yurtsever devrimcl ölüm omcunda dördüncü gTinünü doldurdular. Dört fcündür direnenierin arasmda koma haiinde hastaneye kaldırılanlar oldu. Ancak hastaneye yatanlar bile sonıına dek direnmeğe kararh oldukJarmı bildlrdiler. Kredi ve Yurtlar Kurumu genel müdürlügünü, Gençlik ve Spor Bakanlıgmı, Istanbui Valiliğini, CHP, TBP ve diğer yurtsever saîlarda gördüğümiiz partüerin genel başkanlarını ve sorur.umjza ügi jrostermeyen demokratik kuruluşlan son kez uyanyoruz. Doğacak olaylardan, ölüm orucunda dördüncü gününü dolduranların sağlıgından sizler sorumlusunuz. Kredi ve Yurtlar Kururrumun yurdun kapat^mayacağıru resmen açıklamaması ve bununla ilişki^i olarak 1 mart tarihir.de yeni oğrenci kaydına başlanmaması haiinde dire nlşimiz karar'.ılıkla sürdürülecektir.» ÜT. OLAVtARIN ARDINDAKİ Bütçe kesinlesti (Baştarafı 1. savfada) Millet Meclisi, bütçenin kabul edilmesinden sonra 10 marta k£dar tatüe girrrastir. AP'liler önceki gün 12 olarak kabul edilen memur maaş katsa >ısının 11 > indinlmesi yolurida girişimlerde bulunmuşlarsa da, AP'li Baskanvekili Ahmet Çakmak önergeyi oylamsya koynıamıştır. AP'iiler tarafmdan verilen önergelerle katsay.yı düzenleyen Bütçe Kanur.unun 35. maddesi. 85. maddenin oyiaması sırasmda bu maddenin sonuna bir fıkra olarak ekienmek ve böylelikie kat sayınm da ll'e indirilmesi istea miştir. CHP Grup Baskanvekili Aii Xe jat ölçen bu öneriye itiraz etmiş ve 35. maddenin onaylandığmı hatırlatarak. bu önergenin bir tekriri müzakere niteliği tasıdığını söylemiştir. Bütçe Komisyonu Başkarıı îsmet Sezgin ise önergeye sahip çıkarak «Bunun r.e katsayı ile ne de tekriri müzakere ile ilgisi var» demiştir. Ancak AP'li Başkan Ahmet Çakmak önergenin önceki akşam oylanan 35. maJdeyi tadil niteliği taşıdığım belirterek öner geyi işJeme koymam;ştır. AP'liler bir başka önerge ile de katsayı artışmdan doğan maaş artışlannın mart aymda Emekli Sandığına kesilmesini öngören ve önceki günkü gorüşmeler sırasmda Bütçe Kanununa eklenen fıkranın uygulanmamasını saglamak istemişlerd:r. Ancak bu önerge de Faşkan tarafmdan işleme konulmamıstır. Meclisin önceki geceki oturumunda CHPliler rarafından yan ödemelerin bin liradan az olamı yacagı yolunda verilen önergede dün sabahki oturumunda AP'li Başkan Ahmet Çakmak tarafından isleme konulmamıstır. önceki gece Bütçe Kanun Tasarısıiiin öo. maddesinın oylanması sırasmda CHP'li üyeler bu maddeye yan öciemeleruı bin liradan az oiamıyac:av;ı yoiuiKJa bir fıkra ekiemes' için unerıde bulunıııuşlardır. Uzun usul tartışmalaruıdan sonra önergenin oylaıımaiina geçıieceği sırada Bütçe Komisyonu Ba^kaıu İsmet Sezgin salonu terk etıııL>tir. Bunun uzerine Mec lis müzakerelerine devam edileroediğinden gıirüşmeler düa sabaha kalniıştır. Sabah saat lu.OO'da Mllîet Mec lisi oturumu açılınca AP'li Başkan Ahmet Çakmak bu önergelerin Anayasanm 94. maddesine aykırı olarak gider artırıcı nitelik taşıdıgır.ı belirtmiş, işleme koymHyaca^ıiîi bildirmiştir. Bunun üzerine CHPli Osman Çıtırık Başkanııı bu davranışına itiraz etır.iş ve yan ödemelerin hükümet Umfından kararlaştırıldıgınt. hatıriayırak hükümetııı Jstedi({i»and.i. ba. onerae eıbt bir kara^Ail8Kkv&^arl»bilece^ıni, hükuraete tanınan bu yetkirün yasama organından esirgenemıyecegini söylemiş. «Hükümete verilen yetklyi parlamentoya tanımamazlık edemezsiniz» demiştir. Ancak Başkan Çakmak, Çıtırık'm bu itırazmı dikkate almadan 50. maddeyı olduğu gibi oylatmış ve CHP'lilerin önergesini İsleme küymanııştır. CHP milletvekill Eeşit Olker ve arkadaşlan da Bütçe kaııununun 85'inci maddesinde önj;örülen ve 1977 yüında uygulanacak kanun hükümlerinden bazılarınm belediyelerin gelirleruıi azaittıgını belirtmişler. bu fıkralarm Anayasaya aykırı oldugunu öne sürerek Bütçe Kanımımdan çıkanlmasını istem:ş'.erdi. önergede belediyelerin böyielikîe 55 rniiyon liralık gelirden mahrum kalacakları belirtilmiş, ancak bu önerge de AP ve 3.1SPlilerin oy'arı ile reddedümiştır. Daha sonra parti sözculeri, bütçenin tümü üzerindeki gönlşlerini acıklamıslardır. Ekonomik (Baştarafı. 1. sayfada) nemde bir hükümet ortagı parti nin, Adalet Pariisi'rıin raemui'lara karşı sürdürdüğü tutum ve davranışlardır. Baştan beri Ada ;et Fartisi katsayının artışma karşı çıkmıştır. Art:şı engeîlemek için her türlü denemeye girmiş, ne var ki önemli bir başarısızlıga uğramıştır. Konunun bir hükümetle ilgili yanı, bir de AP ile ilgili yünü bu lunmaktadır. Herşeyden önce, katsayı nedeiiyle koalisyon oriaklarınm birbirlerinden bağımsız davrandıkları, gerçek bir hü küme: olarak davranmadıkları bir kez daha kamtlanmıştır. MSP, CHP ve DP ile işbirligi yapmıştır. Hükümette sanki CHPMSPDP koalisyonu vardır katsayı oylaması sırasmda, AP ISÖ sanki ttk başma muhaleiettccür. Hüküme:in ortak bir görüs oluş'uıramadığı konulara bir yenisi daiıa eklemniş, artık sadece adı kuian bir hükümete raâınen. parlamentonun önemli kararlar alabiieceği kanıtlanmiş tır. Hükümetin yokluğu kanıtlan miştir pariameiıtoda. Büşbakauın çakılmesini gerektire:ı konaiara biri diüıa eklenmiştir. Cephe hükümeti ise ilgisi dışuıda, konunun b:r de AP açısındin üzerinde durulması gereken noktalan bulunmaktadır. Seçııne gicilen bir dönemde AP nede;ı bir miiyt)na yakm ıv.emuru, aıleleriyîe yaklaşık 25 mil. yoniuk bir oy potansiyelini karşısma almıştır? AP açısından oakıldığmda bu tutumun belki de akılcı jonleri vardır. iki yıllık bir iktidardan sonra, artık AP çok iyi bılmekîedir ki, her türlü baskıya, kıyuna. haksızlığa uğrattığı bu bir milyonluk kitleyi oy açısmoan yeniden kazinmak uzak b:r olasılıktır. Oğretmeniyle, teknik elemanıyla her derecedeki görevlisiyle memurlar son yollarda en iyi örgütlenen ve örgiitler.dikçe bilinçleneıı bir kitle gorüııümündedir. Siyasal büinci gelişen bir milyona 5akın insanın cephe koalisyonu ile ve bu ortaklık içinde özellikle Adalet Partisi ile dialogu tam anlaıruyla kopmuş bulunmaktadır. Artık memurlar düzeıı değişikliğinden yanadır. Düzenl korımıaya çabalayan siyasal partuere kesüılikle karsı çıkmaktadırlar. AP bunu bümekte ve sag'.ayacağı kutsayı artışımn kendisine «yeni 0}lar;> getirecegi umudunu taşımamaktadır. Onun rasyoneli akılcılıgı başka yöndedir. Madem ki; çahşan kesime dağıtılabilecek 7 8 milyar liralık bir para vardır. O halde bu yatınmı öyle kullanmalı ki, sonucundan siyasal bir verim elde edilsin. AP'ye göre bu verimin elde edileceği yer taban liyatları aracıhgıyla köylü ve tarımdaki üretıci kesimdir. Taban fıyatlarını yüksek tutarak eidekı parayı bu yune kaydırmayı düşünmektedir. AP, memurlarm dı şında en büyük oy potansiyeli olarak küylüyü gürmekte ve memurlardan yitirdiğlni üreticide »ramayı yeğ tutmaktadır. AP'nin bu düşünce biçimi, onun aynı zamanda tek almasıâıdır da. Tek almasık oldugu içüıdir ki, başvuracafı başka demokratik yöntem kalmamaktadır. AP'nin memurlara karşı direnmelerinin bir başka nedeni de bütçedeki kesintüerin artmış olmasmdan kaynakianmaktadır. 94. maâdeye dayanarak «Ar.ayasanın ihlâl edildiğini» savunmak tadır. Oysa, memurlar için son anda yaratılan ek kaynak bütçeye yeni bir yük getirmemektedir. Bütçenin toplam giderlerini arttırmamaktadır. Dolajisiyle Anayasaya aykırı bir durum yok tur. Çünkü bütçenin tümündeki giderlerde bir artış yoktur. Oysa. aynı şey AP'li Bakanhkların bütçeleri için geçerli değildir. AP nin karşı çıi^nası, Anayasaya aykırılıktan değil, bu savın arkasına gizlenerek kendi Bakanlıklanna aynlan ödeneklerden kesinti yapümasına iiişkindir. Seçim yılı nedeniyle kendine bağh Bakanlıklarda alabildigine bir harcamaya girecek ve harcamada devletin değil, ama devleün olanaklanndan yararlar.arak ken di siyasal çıkarlannı gözetecektir. Tüm kuruluslardan yapüan kesin ti işte bu «gözeümi» AP'nin istedifi düzeyde ve doğrultuda ger çekleştinnesini engellemektedir. Ksndl amacı İçin harcamayı düsündügü 7 . 8 mllyann kendisine karşı çıkan bir kitle için kullanılması AP'yi hırçınlaştırmakta, göz göre göre yitirilen iki iki buçuk milyon oyu nereden sağlayacağı onu derin derin düşündürmektedir. 6ERÇEK tığını doğrulamıştır. Böylesine karma?ık bir diinyada, en önemli kesişme noktasında bulunan Türkiye"de sol partilerin içine her türlü ajanın sızdınlması olasıdır. Bunların yapacakları islcrle. egemen odakların bir amata varması için planlar kurulabüif. Siyasal açıdan ortaya çıkan bu sakıncanın yanisıra, hukıık açısmdan. bir partiyi üyelerinln işlediği suçlarla mahküm etmek de yanlış bir kural olur. Ne var ki siyasal parti öyelerinln işleılikleri siyasal cinayetlerin. partinin büîünlüğü, eğillmleri, antidemokratik niteliği, ve eylemleri içinde deçerlendirilmesi bir l)3şka iştir. MHP gibl feçmijiyle ve görüşleriyle kiraliğ:! belirienen hir örçütün üyeleri. siyasal cinayctler dizisine yeni halkalar taktıkları zaman üstünde durulması gereken bir olay var demektir. Cieçcnlerde sazetenıizde bu konunun hukuksal yanı, açık seçik ortaya konmuştur. !\IHP dosyası zaten kabarıktır. Liderlerinden vönetleilerine ve partinin yan örfütlerlne değin ortaya çıkan tabloda, zengin kauıtlann yanına son cinayet oiayı da katılmıstır. Türkeş. komando kamplarını kurdııklarını. komando yetiştirdiklerini kondi cliliyle anlatmıştır. Bunların devlelin güvenlik Srgütlerine yardıuıcı olduklarmı söylemiştir. MHP liderl, «Davadan döneni vurunuz» diyecek düzoyde bir kimliçi vurçulamaktadır. Yurt dışında ve içinde MHP iirfütlerinin tutumlan. yasa dısı eylemleri kanıtlanmıştır. tşte bu bütünlük içinde CHP' 1 genci öldüren MHP'lilerin du1 nımlan bir ağırlık kazanıyor. Oyle sanıyoruz ki, bu aşamads MHP dosyası ilginç nltelikleriyle Türkiye'deki anarşinin ve yasa dışı eylemlerin topoğrafyasın! içcrmektedir. Bu dosyanın hükünıet ortağı bir partiye ait olması ve AP Iiderinin elinin altında bulunması olaya aynca llginçlik katmaktadıı. AP'LİLERİH 50NUÇSUZ ÇABAURI bunun için de özgürlük bulunmadığmı söylemiştir. Uysal, Jemokrasilerde sağcı da, solcu da buîunacağım, her türlü fikir ve düşüncenin savıınulacağım oelirtirken şı:rJarı söylemiştir: • Bizde ise sağ ne yapıyor? Kaıı dökme savaşı içinde bir TÖİî DER e, bir DİSKe bir TÜMDER'e, bir TÜTED'e, bir Mimar Mühendis Odalarına tahammül edenıiyor. Üniversiteleri, gençliği bir düşman gibi görüyor. Kendisini sağ'ı sayan Demirel, AP feisefesiyle ve özgürlük icraatıvla sag cı bile olanıaz. Güzel ülkemizde demokrasi ve özgürlüklsr iç:n işte düşman bu kafa. Bu ıküdarın günahlaruıı hiçbir karıtar tartamaz.ı CHP sözcüsü daha sorna işkence ve cinayetlere ilişkin gönişleri ni dile genrirken şöyle konusmuştur: • Rejimin korunması bugün artık birbirini destekleyen üısanhk d:şı iki unsuru içeriğine almıştır. Bu unsurlardan biri ülkücülük adıyia yaygmlaşan ve iktidarıa kanadı altında yürütülen kan lı eylem ve saidırılar, öteki bu saldırılarda suçlu olarak gözaltına ahnan gençlerin işkence ile cszalar.dırılmasıdır. Ölümden kurtulan işkence ile. işkenceden kur tulan ölümle karşılaşmaktadır, ül kücülük kavramı, kaniı bir kavram olmaya başlamıştır.• Uysal, Başbakamn bütçenin tü mü üzerindeki konuşmasmda bit tiğini söylediği bazı tesislerin tamamlanmamış fotoğraflarını da göstermiş ve bu arada, «Geçtiğimiz jil içinde tüm ülkeler büyük hamleler yaparken biz yerımizde saydık. proje edebiyatı yap maktan öte adım atamadık. demişîir. Uysal konuşmasımn sonunda •Benden sonra tufan diyen Demirel demokrasinin adamı değildir» deylnce, AP'li üyeler kendisini bir süre protesto etmişlerdir. G ÖZ LE (Baştarafı 1. sayfada) Maliye Bakanı, bu soru karşısında, bir paslı çivi eibi, kürsüye saplanıp. kaldı. Verecek çüçiu bir yanıtı da yok, ne yapsın? O tariuteki beîgeler öyicydi, şimdi böyle... giblsüıden sudan çerekçelerle soruyu geçiştirmeye çalışt:. Oysa gerçek gün ışııp gibi ortadadır.. .Mobiiya jolsuzluğa ortaya atıldiğıada, Yahya Demirel' in Isvivre'de vanığı saptanamayan «iıayalî şirketler» aracılığı ile Devlet Hazinesindeıı nıilyonlarca lira çektiği, jine, aynı dıvlelin belgelcriyle kanıtlanm'şvı. .'\iliye Bakanı Yılmaz Krjfenekon, o günlerde. seçim propagandilarına yetişnıssi için, Bakanlık Teltiş Kurulu Başkanı drlıan Güven'e «belge iizsrinüen» araştırma yaptırarak, bu resmî beisfleri yaianlatnıak istemişse de, bunda da başanlı ülamamı.ştır. Ergcnekon'un. Teftiş Kurulu Başkanına yazdığı yazı 14 temnıuz 1S75 gün ve 17 sayılıdır. Bu yazılı etnirde, sadece, Merkez Bankası ve Ticaret Bankası kajıtlan üzerinde inceleme tapılması istenmiştir. Kâğıt lizerinde yapılan incelemelerıie, şirketlerin «hayali» olup o!madıi;ı aniaşılamaz. Bunun içiııüir ki, müfettişler, raporlaruu verirken: Bu inceleme yeterli değildir. Yurt dışında inceleme yapmak gcrekir demişlerdir. Bu rupor da, 28 T,l»75 gün ve 4 9 sayılıdır.. Vüınaz Ergeııekon, Senato seçimlerl için 10 okim 1975 gilnii radyoda yaptığı koııuşmada, Bakanlık koltuğunu ve yetkisini kütüye kullanarak: Yahya Demirel, yolsuzluk yapraamıştır... demiştir. t'stelik aynı Lr^eııekon. bir kısım sa»cı gazeteleri 10 eylül 1975 günii odasına topla>3rak: Süz konusıı firmaların mevcut oldugu, tsriçre'de kayıtlı olıhıklan kantonların resmi vesikalarıyla ortaya çıkmıştır divtrek Yahya Bemlrel'in avulcatlığını iisilenmiştir ve bununla da yetinmemiş. Mıgırdıç fellefyan'ın, Yahya Demirel İle herhanşri bir ortaklığı olmadığmı sövleycbilmiştir. Maliye Bakanlıiı müfettiş'.eri. sonradan verdikleri raporla, yolsuzluğu belselere baş'.amışlar ve raporlannı kendi Bakanlarının yüzüne boş bir eldlven gibi fırlalmışlardır. Bu demagoji İçinde. mobiiya komisyonu da giirültüye gitti. Önre aylarca, komisyona başkan seçilemedi. Sonra, komisyonun, bir AP eski milletvekiii olan üyesl istifa etti. U.iha soüra ria, AP'li üyeler komisyon toplantılarına celmediler. Böylece. komisyonun süresi de bitmiş oldu, AP'de seçimlere mobiiya yolsuzluğunun hes3bını vermeden girmeyi başardı. Çok partili hür demokratik sistemimiz çok İyi çahşıyor, görüyorsunuz.. AP GRUBU ADINA AP Grubu adma söz alan Sebati Ataman ise özetle şunlan söylemiştir: «Bir takım parlak sözler sahte liği altında tuzak kurmak, av beklemek ilkel bir tutumdur, ayıptır. CHP'li sözcünün söylediklerini aynen kendisine iade e diyorum. CHP taklitçilik illetinden evvel ezel kurtulamamıştır. Memleketin temel çehşkisi bıırjuva proteler çeîişkisi değil, kapıkulu ve bürokratlar ve profesyonel politikacılar arası çeliş kidir.» AP'li konuşmacı daha sonra memur katsayısma ilişkin görüş lerini de şöyle dile getirmiştir: «Memur katsayısını 12ye çıkartmak için CHP yırtındı. Şim di de. bu blitçeye kırmızı oy verecek. Bu bütçe çıkmazsa memur katsayısı 9'da kalır. Bu samimiyetsizlik değil şaidir?» Atamaö'ın bu sözleri CHP'HTer tarafmdan tepkiyle karşılanmıs tır. AP sözcüsünün konuşmasmm bir yerinde de «Böyle giderse kan dökülür. Bu kan önce demokrasiyi, sonra sizl boğar» demesi üzerine, BurduT Milletveki li Sanlı ve CHP Grup Başkanva kili Ölçen, Başkan Kemal Güven, Ataman'ın sözlerini geri al. masını Istemişlerdir. Buntm üze rine Ataman, «Bu kan önce demokrasiyi, sonra sizi, bizi boğa caktır» diye sözlerini düzeltmiş tir. CGP, DEMiREL'iN (Baştarafı 1. Savfada) nı lİ5tesi haiinde, sayın Başbakan'a aynca ulaştırmıştık. üc Eun önce, kendisinden ftraflı bir cevap almış bulunuyoruz. 50 sayfa tutan bu cevabı, layık oldugu dikkatle inceliyoruz. Bugün, bütçe oylaması biter bitmez, Genel Yönetim Kurulumuz da toplanacak ve alman cevap üzerinde çalısmalara başlayacaktır. Saym Başbakan. cevabında, CGP'nin ileri sürdUgli görilslere \'erdlği büyük önemi, Cumhuriyetin temel ilkelerine ve koalisyon protokolündekl esaslara sadakst gösterilmesi hususundaki KÖrüşümüzü pa^laştığını belirtmekte ve sorularımmn önemli bir kısmını cevaplandırraaktadır. Sayın Başbakan, aynca sorula nmıza verdigi cevaplar arasında mUphem gördüğümüz husus lar bulunduğu takdirde, bunu bildirmemizi ve her hususta daha aynntılı şekilde ve açıklıkla görüşlerini ileteceğini de yazmış bulunmaktadır. Cevap üzerine ilk resmi görüs meyi yetkili kurulumuz bugün yapacaktır. Hangi hususlann açıklığa kavnştuğunu, hangi hususlarda daha açık ce\'aplara ve kesinliğe ihtiyaç duyduğumuzu tesbit edeceğız. Bazı noktalarda, görevlendireceğimiz arkaüaşıanmız, birkaç gün inceleme yapacaklardır. Genel Başkan Turhan Feyzioğlu yarın Malatya'da İr.önü Ünı%ersitesinir., salı günü Kayser;'de kurulan Devîe; MühencUslik Mimarlık Akademisi'nin açılış'.na katılacaktır. Bu arada incelemeler tamamlanacak ve 2 mart gü nünden itibaren, CGP'nin yetkili kunıllan, yapüan çalışmalann da ışıgı altında, görilşmelerine devam edecektir. Koalisyon protokolünün metni ve ruhu ile, yalnız soz olarak degil, fiilen de uygular.raası, CGP açısından. her zamankinden daha büyük önem taşımr.ktadır.» MSP'OE HAZIRIIK MSP Genel Merkezi Seçinı Başkanlıgı, erken seçim olasılığı karşısında seçmen kütüklerinif denetimi ile görevlendirilen göBlemcilerin listesinin bir hafta içinde Genei Merkeze bildirilme sini istemiştir. MSP Genel Mer kezi Seçim Başkanhğmdan MSP Genel Başkar. Yardımcısı Fehai Cumalıoğlu'nun imzasıyla yayıulanan ve il ve ilçe idare heyetl» rine gönderüen tamimde, te^'ıllâtın ve gözlemcilerin seçmen kütükleri listelerini inceleyere^, 23 mart tarihine kadar seçmer.lerin isimlerini kontrol etmeleri ve yazışmp.larma j'ardımcı olmalan istenmiştir... AP'DE DURUM AP Genel Baskan Yardımcısı Necmettin Cevheri AP Grabunun kendilerini erken seçime doğrıı lttiğtni söylemiş, erken seçim: koalisyon ortaklanna karşı bir tehdit unsuru olarak gördüğü iddialanm yalanlamıştır. Cevheri, Yankı dergisine verdigi demeçte AP'nin «milliyetçi kanadın önderi» oldugunu da iddia etmiş, bu nedenle partisine bazı yeni iltihaklar olabileceğini bildinniştir. Komandolar Manisa'da otoritesi ODTÜ'de hıçbır zaman kurulamayacaktır» demiştir. Alçın, üniversitenın kapatılmasıyla sonuçlanan. özünde dalıa karanhk ve tehlikeli o>"unlar ıçın kurulan tezgâhlar bulunan olaylarm, planlan tam oiarak gerçekleştirememenin şaşkır.lıgmdan başka b:r şey olmadığın! kaydetmiş, «R«ktör ile Ülkü Ocakian Derr.eği Başkanmm birlikte açıklama vaptıkları bugüne değın görülmüş şey değıldir» demiştir. ODTÜ Oğrenci Temsüciliğt YAKILMAK İSTENDİ İle DevGenç Genel Başkanlıgı dün verdikleri ortak demeçle BUyük Ülkü Derneği Izmir LeRektör Hasan Tan'ı kınamışlarvent Şubesi, dün öğleden «;onra clır. Ortak demeçte ODTÜ:nün kalabalık bir grup işçi ve öğrenfaşistlerin ortağı olmayacağı dils ci taradndar. tahrip edilmiş, cam geürümiş, «Tüm halk düşmanve çerçeveleri kınlmıştır. Anadoiarının elbirliğıyle ODTÜ'ne sallu Ajansı'nın haberine göre, olay dırmasma karşm, öğrencisi, işdan sonra polis ikisi oğrenci biri çisi ve öğretim üyesiyle tek bir ışçi olmak üzere üç kişiyi gözyürek olan ODTÜ kitlesi halk altma almıştır. Gözaltma alınanlar. Talip Akın < Adana İTR Fakül düşmanlarının ojunlarım mutlaka bozacaktır» denilmiştir. tesi ikinri sınıf öğrencisi), Orhan Tuncer ıGüJtepe Ortaokulu son sınıf öğrencisi), Şükrü Argun (Bir şirkette işçi). Turgutlu lisesinde elleri muş(BaşUrafı 1. sayfada) ta, sopa, zincir, demir çubuklu AP Grup Başkanvekilleri Nihat komandolann öğrencilere saldırmaları sırasmda çıkan çatışma Bılgehan ile Ofuz Aygün, ANKA da ıkı lijeli yaralanmıştır. Sal Ajansmın haberine göre, memur dın sonucu Mustafa Ee!en ve Se maaş katsayısının 12'ye çıkarılma rr.ih Ira zincir ve sopalarla ya smm küçük memurlara 100 lira ve ralanmışlardır. Aynca TİP Tur artış getirirken milletvekiii gutlu Şube Sekreteri de bilinmi senatörlere 1800 lira zam yaptığı nı bildirmiştir. Bilgehan ile Ayyen kişilerce dövülmüştür. Alasehir'de önceki gece sokak gün, partilerinin küçük dereceli larda grııplar haiinde dolasan memurlara 13, orta dereceli mekomandolar yoldan geçmekte murlara 12 katsayı uyguianması oîan bir gruba saldırmıştır. Çı teklifinirjn CHP'li başkan tarakan çatışmada silâh kulanılmışsa fmdan oya konulmadığıru da ile da yaralanan olmamıştır. Poiis, ri sürmüşlerdir. Alaşehir Lisesi öğrencileri Davut Baş ile Mustafa Kaynak'ı gözalMSP'NİN GORUŞU tına almıştır. MSP Grubu, dün yaymladığı Edirne Eğitlm Enstitüsü birinci sınıf öfrencisi Halil Yüce, ön bir bildiride katsayının 12 oiması ceki gece yansı kimligi belirle yolunda olumlu oy kulanan CHP nemeyen kişiler tarafmdan bıçak ve dijpr partilere teşekkür etmlç tir. Grup Baskanvekili Süleyman la yaralanmıştır. Arif Emre, Anadolu Ajansmın ha berine göre, esnaf, memur, işçi, TABANCA BULUNOU dar gelirlinin gerçek dostlan olBaşbakan Yardımcısı Necmet duklannı kamtladıklannı söyle tin Erbakan'ın koruma polisliğı miş şimdi sıranm aylık 3 bin, ni yapan Hamza Açıkgöz, nöbeti yıllık 36 bin liralık gelirin vergi ni devrettikten sonra evine gi dışı bırakılmasını öngören asgaderken kuşku üzerine durdur ri seçim indiriınl kanun teküfin duğu Eusri özben'in Üzerinde de oldugunu bildlrmiştir. bir tabanca ile 8 adet menni bulmuştur. Basri öîben'in YükÖLÇEN VE UYSAL seliş Koleji son sınıftan bekleme]i oldugu saptanmıştır. Mall CHP Millet Meclisi Grup Bas Bllimier Fakültesi önünde meydana gelen çaüşmada süihla .» kanvekilleri HayTettin Uysal ile teş ederken gören trafik polisi Ali Nejat Ölçen ise, «Mutlu azın nin yakaladıgı Fahrettin öztop lığın ve AP'nin dümen suyund» rak'ı kaçırtmaktan saruk Abdul giden MSP'nin ds 12 katsayısına lah Çaplı, Ali Aslau T« Nuri razı oluşu, CHP"nin bu konuda aldığı açık ve kesin tavnn sonuBostana mahkemeca tutuklan cudur» demiştir. mıstır. Uysal ile Ölçen yazılı demeçle Ankara Oniversitesl Siyasal rinde katsayının 12 olmasına sa Bügiler Fakültesi ve ona bağlı dece AP'nin karşı çıktıfını belirt r Basın Yayın Y üksek Okulu bu miş, «Çünkü bu parti dar gelir gün yeniden öğretime başlaya li yurttaşlanmızca kamu görevll caktır. Hukuk Fakültesi de bu lerinin yararma karar vermez. gün öğretime »eçecektir. Çünkü bu parti ülkenin refahms KINADILAR mutlu azınlığın refahı ile ölçkonusmuşCHP Gençlik Kollan Genel mektedir» seklinde Başkanı Zeki Alçın, «Faşizmin tur. e:raitan yetişenlerce Manisa Devlet Hastanesine kaldırılmış, daha sonra durumu agırlaşınca Ege L'niversitesi Tıp Fakültesı Hastanesine nakledilmiştir. Olayın görgü tanıkları verdikleri ifadede komandolann 45 DlC 301 plakalı Murat marka bir araçla kaçtıklarmı, oğrenci Murat Yılmaz'ı da lise öğretmeni Sami Agırgül'ün vurduğunu gördüklerini belirtmişlerdır. (Baştarafı. L. <ayf.ıtla) Clifford (Baştarafı 1. savfada) KİPRİYANU'NUN SÖZLERİ öte yandan Rum Temsilciler Meclisi Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Kipriyanu ise «1977 yılının Kıbrıs ve geleceği için kritik bir yol oldugunu» soylemh), «Bu sürede ya Kıbrıs soru nunun erken çözümü için gerek li kp,şullar ortaya çıkacak veya uzun vadeli mücadele yolunu lrlemey© zorlanacağız» demlştir. Lefkoşe miihabirinıiz î. Rıza Yalm'ın bildirdiğine göre, Limb ya Rum köyunde konuşan Kipriyanu, «Sorıuıun çözümüne kat kıda bulunmak isteyen herkes bulunacak çozümün BM kararın3 dayanması ve gerçekten bagımsız, egemen, toprağı bütün bir Kıbrıs'ta tüm yurttaşların haklarma saygı gösterilip bu hakların güvence altma alınacağı bir biçimde olması gerektiğini anlaması zorunludur» demiş, «Bazı kişilerin suni çözüm istem leri yüzünden halkm hak ve 6x gürlüklerinin kısıtlanamayacagı nı» söylemiştir. Kipriyanu'nun, Clifford'un ziyaretinden sonraki bu sözleri dikkat çekmiştir. Kipriyanu konuşmasmda, Türk Silâhlı KuvA'etlerini «tşgalci kuvvetler» olarak da nitelemis ve «İşgal ku%.'etleri çekilmeden çözümden ve gerçek özgürlükten söz edilemez. Vazgeçilmez haklar olan serbest dolasım, serbest yer leşim ve mülk edinme özgürluklerinin hechangi bir biçimde sınırlandınlması bölticü durumlara yolaçıp Rumlar ve Türkler arasındaki ayrılıgı kaldjracak yer de deriniestirecek ve yeni maceralara sebep oiacaktır.» seklinde konusmuştur. • Hiçerimez TİP Kongresinde (Baştarafı. 1. savfatla) Şilier sendikal çalışmalann DİSK ile sınırlı kalmamasını ve Türkîş'e bağh sendikalar kadar, bağımsız sendikalarm tabanlannda da yaygınlaştınlmasmı istemiştir. Genel olarak CHP konusun daki tavrın, «En geniş saflarla btr lik» ilkesi oldugunu söyleyen Şilier, Maoculuk ile mücadelenln der letin tahrlbatçı kurumlanyla mücadele kadar önem kazandıgıru btldirmistir. Daha sonra sbz «lan Istanbui delegesi Nejat Yancıoğlu, TÎP'i, • Türkiye isçi sınıfı hareketinin çoturüuk kanadı» olarak nitelendlrmiştir. Yazacıoğlu, partl çalışmalan içerisinde, yeni örjütlenmenin rorunlu sonucu olan baaı eksik çalışmalann da bulunduJunu »öyleyerek şöyle demistir: • TİP, demokratik muhalefeti harekete geçirmenin maddi olanaklannı araştırmak zonındadır. • Büyük kenüerin dısındaki, kar emekçileri, çeşitli gelgeç alanların etkisi altındadır. Bunlarla mücadele etmek lorundayız. • Gençüii, antlTtP'çl nale petiren ldeolojik temel arastırmalıdır. Bir diğer delege de, TSİP'in, taşrada saruldığından fazla tahribat 5'aptığuu söylemiştir. İstanbul delegesi olarak konuçan bir cam işçisi de kendi İ5 kolundaki gelismeleri naklederek, DtSK yöneticilerine çeşitU eleştiriler yöneltmiştir. Delege, DÎSK in Türklş tabanmda örgütlenme yapmak yerine, Türklş'li sendikaîann katılmasını bekleyen bir tutumda oldugunu söylemiştir. Aynı delege, TtP yöneticilerinden de DİSK üst yöneticüert ile olan anlasmazlığın tUmüyle yansıtılmasmı istemiştir. Aynı delege, DlSK yönetiminin işçüerden topladıgı paralarla gazete çıkardığını, fakat gazetenin, lşçileri tem sü etmedigini ve hatta zaman zaman sözlü saldınlarda bulunduŞunu öne sürmUştlir. Öğleden sonraki otunımda söz alan Ankara delegesi Reşat Kadayıfçılar ise partinin seçim ko nusundaki tutumuna açıklık geti ren bir konuşma yapmıştır. Ka dayıfçılar önce 1975 seçimlerindeki TİP tavnnın genel bir değerîendirilmesini yapmış, 1977 seçimlerinin baslıca iki amaç taşı dığını, birincisinin MC'nin demokratik yoldan düşürülmesi, ikir.cısinin de demokratik hareketin en geniş biçimde meclislerde temsil edilmesi oldugunu söylemiştir. Kadayıfçılar «TİP seçimlerde ne gerekiyorsa onu jfapacak. Sosyzlistler seçimt bir taktik sorun olarak gönirler» de miştlr. MALİYE BAKANI Daha sonra hükümet adma «leştirüeri yanıtlayan Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon, bütçenin «enflâsyon hızını kısıcı, azal tıcı ve hatta durdurucu» bir büt çe oldugunu yinelemis, «Hükurnetler nizamı temsil ederler. Hükümetlerin en beğenmediğl şey anarşidir. Türkiyeye rahatsız lık getiren anarşiyi takbih etmek lâzımdır.» demiştir. Ergenekon, «Ekonoml hasta diyorsunuz. Ekonomi hasta demekle hasta olmaz. Kaldı ki, kalkınma hızımız yüksektir. Anarşi ile hükümet arasında bir ilişki yoktur» biçiminde konusmuştur. SON KONU}MALAR Bütçenin tümü üzerinde son görüşlerm: açıklayan ilk grup söz cüsü, DP'li Hasan Korkmazcan, • Demokrasinin en bunalımlı döne minin yaşandığmı> belirterek, «Bütçe rakam salatasından ibaret tir. Bu hükümet inanç ortaklığı olarak degü, lekeli ol»rak dogdu. Başmda da en lekeli adanı bulunuyor» denıiştir. «Şimdi TÜTkiye'de kalleşçe cereyan ecen bir iç savaş vardır. ülen vatandaşların sayısmı dahi bümeyen bu denli pişkin bir Başbakan görülmemiştir. diyen Korkmazcan, Türkiye'de canı isteyer.lerın vurgun yaptığını ötıe sürmüş, CHP' ye de çararak şöyle konusmuştur: «AP'nin sağlam desreği ne İISP, ne de CGP'dır. Onun sağlam desteği CHP'dir. CHP cici muhalefet olarak daima AP'ye yardımcı olmuştur. Şimdi AP ve CKP erken seçim kunusıuıda topu birbirlerine atnıaktadırlar. CHP yolsuzluklar ortaj'a çıknıaUan, erken seçime giderse kendisin: naylon muhalefet olarak ilan edeceğız». MSP'ii Fehmi Cıunaoğlu ise, AP'yi ve CHPyi eleştirmiş, <ağır sanayi h:ımlesiue> ilişkin gorüşlerini öne sürerken AP'li Murat Bayrak oturdugu yerden kendisine bağınp çağırmaya başlamıştır. Bayrak, AP'lüerce güçlükle teskin edilmiştir. Oturumu yöneten AP' li baskanvekili Ahmet Çakmak, Bayrak'ı uyarmış «Dinlemeyecek seniz. dı.ŞLirıda istirahat buyurumız saym Bayrak, sizin yüzünüzden oturumu kapacmak zorunda mı kalayım, yazık günah değil mi?» demiştir. Bayrak yine bağınp çağınnca Çakmak, AP'li üyeye bir ihtar cezası vermişdr. Cumahoğlu, konuşmasırun son bölümünde, erken seçim konusuna değinmiş. AP'nin CHP :1e «giz li pazarhğa girdi.ğini> öne sürmüş. «Bir iktidar partisinin erken seçim istemesi o partinin bitip tükendiğinin delilidir. millet hizmet beklij'or. Eğer erker. seçim yapar sanız üç ciört misli kuvvetli geliriz. Bunu böyle biiesiniz» demiştir. CHP SÖKÜVİ Sosyalist (Baştarafı 1. Savfada) Oktay, Bafet Metin, Nazım Erdo ğan, îsmail Derman, Baki özboz kurt, Hüseyln Gümüş, Galip Ataç, Yılmaz Atik Salih Kurtoğlu, Duran Doğan, Hasan Doğan, Turhan Özgür, Abdullah Güler, Recep Uçak, Zeki Keskin, M. 11 Ergin, Ejder îme, Mehmet Ak taş, Htiseyin Dııman, Şekip İpek, Ali Haydar Yıldız Doğan Emekçioğlu, Hadi Doğan, Cenan Bıçakçı, Aydın Kö>Tnen, Kemal Gü ler, Uğur Cankoçak Ayata Beğen sel, Rıza Kuas, Solmaz GÜIen Be lice, Hasan Alunytirek, Ender Yi ğitel, Turhan Salman.» Bitsios: «Türkiye ile ilişkilerimjz Kıbrıs sorununun adil çözümüne bağlıdır» fîlmanya'daki (Baştarafı 1. sayfada) Y'abancı işçüerin çalışma, ikâmet ve sosyal sigortalar haklarmdan yararlanmaları, Almanya'da çalışan her işçinin çalışma ve ikamet süresini kendisinin tayin etmesi, yasal olmayan yollardan işe alınmış yabancı uyruklu işçilere ikamet izni verilmssi ve bu gibi isçileri yasa! olmayan yollardan işe alan ya da buniann işe alınmasında aracüık eden kişi ve kurıüusların cezalandınlması, Almanya'da çalışan yabancı uyruklu işçilere si>asal düşünce özgürlüğü tamnması ve bu işçilerin sendikal özgürlüklerden yararlandınlması. 50 bin dolayında (Baştarafı 1. savfada) tarafmdan hazırlanacak ve ödeme yeni bordrolar üzerinden yapılacaktır. GECIKME OIABİUR Elde edilen bilgiye göre, şu ana değin bordrolar (9) katsayı üzerinden hazırlanmıs bulunmak tadır. Katsayının 12'ye yükselttlmiş olması yeni bordrolar hazırlanmasını gerektirmektedir. Maliye yeni bordro hazırlanması için bir emir vermeyecek, ilgili saymanlıklar bunu kendiliklerinden gerçekleşüreceklerdir. 12 katsayıya göra yeni bordrolar hazırlanması gerektiğinden ve ilk hazırlık 9 katsayıya göre yapılmış olduğundan, şimdi saymarihklarca «ek bordro» hazırlanması gerektiğini belirten yetkililer, bu hazırlıgın belli bir süre alacağtnı ve bazı yerlerda 9 ile 12 katsapyı arasmdaki fark lar için «birkaç günlük gecikme olabileceğini» bildirmişleıdir. Maliye Bakanlığından herhangi bir emir almalarına gerek bulunmamasma rağmen, Maliye Bakan lığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün bugün tüm saymanlıklara yeni katsayıya Körp, derece ve kademeler itibanvls briit miktarları bildiren cedvell<=ri pfind?r^ce^i de verilen biigüer arasındadır. A>DIAN R«sml bir zJyaret için iki günlügüne Amman'a gelen Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitrios Bitsios dün Kahire'ye giv miştir. Bitsios Kahire'ye hareket etmeden önce Amman'da «El Reya gazetesine verdigi demeçte, ABD Başkanı Carter'in özel temsilcisi Clark Clifford'un Yunanistan. Tür kiye ve Kıbrıs gezisi konusunda şunlar: söylemiştir: «Bay Clifford inceleme gürevi almıştı. Biz kendisir.e sorunun esasırn ayrıntılan ile açıkladık. Washington'a dönüşünde, Amerika Hükümeti bu ziyaretin sonuçlarını inceliyerek poütikasını kararlaştıracak. Şu halde beklememiz gerekiyor.» Yıman Dışişleri Bakanının Türkiye ile ilişkiler konusundaki sö7r leri de şöyledir: «Türkiye ile ilişkilerimiz Kıbrıs sorununun adil ve sürekli bir çözümüne baglıdır. Adanm bü>ük bir bölumiinun işgal edilmesinden sonraki durumun binlerce Rum göçmeni feci koşullar altında bıraktığını ve Kıbrıs'm siyasi hayatını altüst ettiğini Türklerin anlıyacağını umuyorum. Durumu yeniden düzene koyma zamanının geldiğine ir.anıyorız ve adadaki iki topluluğun temsileileri arasında müzakerelerden yanayız.» Ege kıt'a sahanlığı sorununa da dcğinen Dimitrios Bitsios «Bu soruntı barışçı ve düzer.li bir yolda çözmek için Türkiye ile dogrudan frörüşmelerin gerekli oldu£unu:> söyledikten sonra bu görüşmelerin uluslararası temeüerp dayanması ya da, bu olmazsa, CHP Grup Baskanvekili Havsorur.''n birlikte uluslararası Adalrt Divanına götürülmisi gerekti rettin Uysal ise. Türkiye'de buğirU ^e'.irtmiştir. (a a) gün için demokrasi olmadıgmı, , Türk Tabipleri (Baştarafı 1. Sayfada) tırılmıştır. Ülkemizde yaşayan herkesi can güvensizliğı ve işkence olaylarır.a karşı çıkmaya bu amaçla birleşmeye, bütün yetkilileri ise bu suçlann ör.lenmes; için gorevlerini tarafsızlık ve tiitzlikle yapmaya ça*:nyonız.» KARATAŞ TRT'DE (Bastaraiı 10. sayfada) melerl vardı. Bu dllekçe derhal savcüıia verildikten sonra, imzalar devam edecek ve 438'i bulacaktı. Düekçenin savcılıja verüdiği gün, Tayyar Şafak'ın basm bürosu aracılığı ile gazetelere dagıtılan mesajı duyuldu. Şafak, iki caml arasında kararmı vermiş, Karatas'ı seçmişti. Bu mesajı ile, kendisini görevden almağa hasarlacan yasa dışı Genel Müdürle ilişkilerini düzeltebilecefiru düsünüyor olmaîıydı. Oysa, ortada yasa dışı bir da\Tanış varsa, mü dür olarak görevi soruşturma açtırmaktı. Şafak r.için bundan kaçımyor da, istifa ettiğini bildiriyor, sonra da, sadece dört gün izln alıp, kurumdan aynlıyordu? Şafak'la beraber, Mehmet Bican da, ayni görüşleri paylaşarak, istifa etmlştl. Şaban Karataş göreve derhal TRT Haber Mer kezi redaktörierinden, 1973 seçimlerinde AP adayı Cafer Demiraî'ı getirdi. Ancak, olaylar devam ediyordu. Eu kez7 TRT Haber Merkeri elemanları, bir bildiri ile, Şafak'ı yanıtladılar. Yasa dışı bir yö'netimin yasa dışi müdürü ola r?.k, Tayj'ar Şafak nasıl oluyor da, yasalardan söz ediyordu? Valinin suç tejkil eden demecini yayın lamak yasaldı da, cevabı yayırJamak mı, yasa C U şıydı? Ec«vit, Kızılcahaınam'daki TRT'deM imza ola yını anlatırken, konuşması sırasmda, önüne konan bir pusuladan olayı öğrenip, naklediyordu. Cumhurbaşkanlığı Kontenjan Senatörü Hüsamettin Çelebi'nin bile bugüne dek, yasa dışı yöne timden yana tek söz ettirmeyen sabn taşmış, senatör «Genel Müdürü, Haber Dairesi Başkanı ve îç Haberler Müdürü, hepsi geçmiş ve gelecekte AP adayı olan TRT'nin, hangi partinin genel merkezinden idare edildiğini söylemeğe geres var mıît diye patlamıştı. Hafta sonuna gelinirken, TRT kazam iyice kay namıştı. İmza ile savcılıga başvuranlar, gönül rahatlığı ile görevlerini sürdürürken, Karataş ve adamları, sabahtan akşamlara kadar gizli toplantı lar yaparak, kuruma giriş çıkışları yasaklayarak, ge len gidenleri belirleyip, teiefon konuşmalarma ku lak kesilerek, ömeği Nazi Almanyasmda görülebile cek bir dehşet havasını kuruma yaymağa çalışıyorlardı. Oysa, ortada yasa dışı bir davranış varsa, mü dür olarak görevi soruşturma açtırmaktı. Şafak nıçin bundan kaçımynr da, istifa ettiğini bildıriyor, sonra da. sadece dört gün ızin alıp, kurum dar. aynlıyordu? Eski DP dönemi bakanlarından Abdullah Aker öldü ANKARA, (ANKA) Demoîcrat Parti iktidan döneminin Dsvlet. Ticaret ve K~ linasyon Bakanlarmdan AbC. .h Aker, dün sabaha karşı Ankara'da ölmüştür, Abdullah Aker, eski DP milletvekili olarak Millet Meclisinde görev yapmış, sırasıyla Devlet, Ticaret ve Koordinasyon Bakanlıklannda bulunmuştur. Aker. siyasl hayata atılmadan önce tktisat ve Ticarpt Bakanlıjı T^ftiş Heyeti Asbaşkanlıfı yapmıştır. rv'.i v iki çoc.ık ?ahibi olan Aker, 1905 doğumluydu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle