18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t ORT CUMHURIVET 2 5 ŞUBAT 1 9 7 7 Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca YAŞAR (EMAL Barıa hemen h*l «zü. çirelc *ru w d i . o anria gozü'.Ti açıldı Ona, «Ben bır kırmızı «akaiım.» dedim. «Beni >:ırmızı sakallara götürür müsün?» diye de sordum. Beni bir kaya run sıcak kovuguna yatırdı, önürr.e de çok hal özü. çok çiçek özii koydu, hiç bir sey söylerr.eden uçtıı gi"i. Tam beş gün sonra onun grnye diindüğünü gördüm. sevincimden deli ;fe döndüm. «Buldum.» dedi. «Öteki yüce dağın dorugunda bir demirci var. dünyanın da bütün kırmızı sakalları orada. Seni oraya j»otüreyım.» dedi bana. Dedim ki ona, «sağol. varol.» Dedim ki ona, «beni oraya götiir.» Beni kanadınm üstüne aldı. tüylerinin arasına, sıcacık Oradan uçruk. işte az önce. suraya, şu çakıltasının ardına indirdi beni.» «Hoş geldın.» dedi demirci usrası ona. Kendi yiyereğinden yiyeeek verdi. Onunla urun uzun konuştu, inceden inceye sakaliarına baktı. yokladı. soyunu sopunu araştırdı sordu, inandı ki bu bir k.rmın salcal, hem de kırmızı sakalların basbujîu. «Senin gibı bir karmcarnn çok bir gerekiikgı vardı bana. kardesim.» diye serindi. «Sen noş gelıp safalar getirmişsin. Başım gözüm üstünde yerın var. Dün buraya, kırmızı sakal diye. bir sürü sakah kırmıara boyalı sanca geldi. fillerin adamian. .» «Ne oîdıı onlara. nerede onlar şimrii?» diye ürküntüvle sordu başbuğ «O sancaîar yıkt: bızım ülkeyi de. o sarıealar ki... Amanın ustam. on!an hemen bulmalı.» «Bulamayız arrık onları, bizim kırmızı saksllsr bana karşı =avundu!ar onları. İJto'em. Msem bile bizim ahmaklar o sancaların sakalimn bir tpk sarı tehni bılp verm*rler ban?.» (iiye iç £fç:M<. Acıdan yüregi sökülüyordu demirci ustisının. bu. Sırh »ap^arı, gozlerı Duyu* :ıp<jı tn jşozlerı gıbı gozeneklı, kıskaçlan guç:ü sakalı ışıi ışıi. bacaklan bir atlı karınca bacakiarı pibı güçlü. çabuk. Bu yaşa gelnrştl, bütünüyle tek anlasabüdıgı kanr.ca bu basbug olmuştu. Başbug da bacakiarını uzarnıı?, do^an ITJne karşı sırazlanarak «urunuyor. dınleniyordu. Çok yoruimusvj lıkp.ra. ne vspMn. fillenn ayakları a'tıncian kurtulup 'aaa Kafdajtı eteklerinden buraya aelm:şt:. Oranm 'îarıncalan böyle değildı. oniarın üg. be$ yedi katlı sarayları vardı yer^'tı kenU^r.nds Fillere de öyle kolay kolay tesîim olmarrıijlar. savasmıslardı sonuna i;s.dar. (rüçleri tü<enene kadar. Kafdagı kanr.calanmn büyülî b:r ço^unl'j.gîi dağlara çek:imiş!er. umu'suz da ol«a fülere karsı sr.vas;3rını sürdüruyorlardı. Geldigi .sürden hen ilk olarakran sc'rrtu: • Usra. siz bııradn r.e yapıjorsınuz, fil'»re karşı bir sr»vaş sürdüruyor muyur.uz?. Simdi.ve kadar h?p kendisi KPrdi mareralarını anlatrnıştı. Us*a da kendısine herhangı bir sev üttürıe soru sorulmadığından dolayı kıvanc'anmıstı. >B;z bekliyoruz şimdılik ba?bug kard?$im. fiüere karşı sava^mak o kadar lcolay dejil . dr.p ona :car«ıhk verdi demirrı • Hiç kolsy değil sma bövle de elı Xol\ı baglı dumıak olur mu h:ç? Sonra boç dura dura. buradaki k'.rmızı sakallar tembellesir. savaîi unuturlar.. • Filler çok büyiik. karmcalar çok Kürülc başbuğ karrieiim, gün!errt:r, aylardır düîünüyorum. düşünüyorum. hiç bir yolur.u bıılamsdım fıllerlf fava?minın. X?«:l «svasılır ki or!»r:a?ı d've başbtığs merak'.n sordıı «Dojru.t diye onu onayiacü başbuj .gu YÜRÜ BKE YALAN DÜNYA Ceial Tıldır.m mıs «dı. Lıs» mez^jnj. ybrenın i;s:zierjıüen, «hslktan bir kisiyim» dedi. gr>rüslerini şöyîe sç:kiac.ı: • Yapıian baskılar bir ."ünıfsaı mücadeledir. Haklı o'.arak ı«çı ve köyiü sımfı kendi mücadeie sini sürdiirürken diger :arafan Türkiye gib: geri kalmış ve kapiralizmie yonet.'.en üikflerle gorünen bir durumdjr bu, :şç: ve köy:üye yapılan baskılar. Bur.juvaz: ise, kendi s:r.;fını kcrumak tadır daha çok kâr elde etmek iç:n. işçiyi ve lıöylüyü R^mek. emeğini daha fsrla sürdürmek, o bölgev: kenrii capır.da ve kendisır.i desteklpyere'.: grupiar oluşturmak istemektedir. bunun yöntemlerini uygulama!ctad:r. Bunun en be!:rg:r. ömeğ'.rı Hasançelebi'rieki Demir Çelik te»islerinde ?örmekteyİ7.. Buraria sımdi altmış beş ki«i ça'.ışıyorsa, buradaki buriuvaz; bu altmışbeî ki?iyi göz onüne alarak, ılerde çalışacsk y:rmı otuz bm kiîinın etkisini gözon'ine almaktadır. Bir de şu var. gerek Hasan çeiebı olsun. gerekse Malarya'nsn tüm çevresı o!sun. buradaii kitleler CHP eyılimindedır. görüşün dedır, ç;zg:s:ndedir fikirierı. MC yanlılan, işveren:sre yaltaklanmak iç:n b.ı bölgeyı faşisties::rmek için türlü yöntemler uygulamakt.idırlar. Sendika yönünden olsun. halk yönünden olsun. yasalara ııyd'.ik. yasalar;n buyurduğu şekude hareket efık. ama karjı tara! b 1 nun yasa.dsşı old^gunu ıddıa edip gidiyor. Ortada nunkeme karan var, yasallıftı belgeieyen, dmlenmiyor.» Fikret OTYAM vermedi; ikisi birden gitti /f "İki tane çocuğum ağır hastaydı; işverenden ambulans istedik, Yörenln tüm halkı gurbet çocutn Berber Veli: "İşçi arkadaşlar bazı sendikaların uydusu olsalar bile biz halk olarak grevi sürdüreceğiz Riz old'.ıklarmâan. Köylüler gr»ve karıldılar. desteklediler.» TRAKTOR SAHİBİ ANLATIYOR Adı. Hasan Hü5eytn Pekel, 1349 doguaılu. Geç:m ka.'.agı, altmdaki traktor. Hasan Hüseyın Pekel de olaylan söyle degerlendirdi: «Ben de Demir Çelik şantiyesinin kıım nakliyesini aldım. Bir ı.şçi kadar iiişkira var, araiarında bulurdum, arV.sdaşların buyurdupu gib: devanılı baskı yapıyordu işveren. Işçi'.eri eziyordu. hatta bırkaç işçi arkadaçımîzı isten attılar. tşveren. böyle bir sendika;a tanımıyoruz dedi ler. sendikacı arkadaşlar grev karan aM:lar. grevl koydular. Yörenin tüm halkı, gurbet çocu ğndur. bölge kırsal. Geçimini gur be;te sağlar. ckuma olanafı yoksun oian ooljenın halkı o kadar iyimser karşıladı, o kadar destekledi ki davullarla, zurnalarıa, traktörlerle, kamyonlarla gıdildi. pankartlar asıldı ve grev kuruidu. Ve o giinden bugüne kadar jrrev sürüyor. sendika arkadaşiann maaşını ödüyor, halk oiaraktan, sendika ödemeyecek durumuna düçse biz. maddi ve mar.evi yani her yönüyle işçi ar^adnşiarırr.171 olanaklanmıza göre destekleyeceğiz.» da yapmış Süleyman. bes jıl önce de oterhis» olmuş. «Süleyman, terhis belgesini cebine koydun. ne yaptm o zaman dan bu zamana. de hele bir anlat bana bakalım.» «MTA'ya girdim abi. Burada. pompacılık yapıyordum abı. Üç sene çalıştım, üç sene sonra çıkıs yaptılar. Tazmınatlanmızı al dıkx «Ne kadar?» «Vedi bin beş yüz liraydı abi» ı:Ne yaptm o parayı?» «Y'.dik abi. Ondan sonra boş gezdik. Bir sene daha çahşum. Ondan sonra gene çılus verdi1er. ondan sonra Çelik Sanayıe girdim, ondan sonra abi bir ay çalıştık, sendikaya gırdik.» «tşe kaç lira jrevmiye ile girdin Süleyman?» •UCAĞIN IERIEKİ ANUTIYOfi Veii Vanıimaz. Hisauç^^bi bucağuım berberlerinden. Yirmiiki yaşınd*. «Grev konusunda isçi arkadasları destekliyorur» dedi kendısini tamttık sonra. .Neden". dedim, «ncden destekhyors'jnuz.'» «Gre\ konurlcen sadece iççiler ' ' •:.. ıii.ı vore halkı da destekledi grevı ve bizler de katıldıs greve. Işçı arkadaş^arı sonuna kadar destekleyecegiz. İşçi arkadaş'.ar, sarı sendikarıin uydusu olsalar b:!e biz haîk olarak, greTI sürdürecegiz.» «Destekiıyoruz, destekleyecegl» diyorsun, nasıl de»tek bu, neyl», nasıl?» «Destekleme gereğince kuru ku ruya degil tabii. Maddi yönden olsun, manevi yönden olsun destek bu. Sendıkaiarı şlmdiye kadar maddi yönü için ihmal göstermedi, paraları ödeniyor. Bize maddi destek içm gerek kalmadı. bırakmadılar. Biz manevi yönden desteltliyoru» simdiiik, grevinize devam edin diyoru», halk olarak sicn arkanızdayıa diyoruı, her yönden yaundayu, korkmayın devam edin. Gerekırse. yöre halkından, ç«r remizden içimizden paraydı, yiyecekti vermeye hazını.» «Çevre köyleri nasıl karşılıyor grevi, ilk kez bö>le yasai bir hak kullanılıyor, köylüler ne dij'or bu islere, bana bir köylü arkm> das anlatabilir mi bunu?» «Adım Mustafa Becereklt. Yirmibeş yaşındayım. Ülkemiz, emperyalizme baglı yarı iömürg«» bir ülke olduğundan dolayı, ««as olarak burjuvazi, hakim aınıfların iktidan olduğundan, buna da\~ah olduğundan, ülkemizda DÜ£ÜNCe ARACIUĞI (U= VOL demotcratik kunılusların, sendi(3EZErCBRA ÖEZCCENİNİN U D e » ' kaların. ilerici partilerin mücacla GENLEK kDNUSUN. RALOA luc yEöyuirüNDEN D Ö leleri yer yer engellenmeye çalısılmaktadır. Hergün olaylan göATHEMA N E F P KOMU^UBUAB rüyoruz, fabrikalarda, üniversitelerde öğrenciler kurşunlanıyor, sokakiarda ilericiler kurşunlanıyor, acaba bunun sebepleri nedir? Ülkemiz yarı somürge bir ülke oldujundajı kendi iç dinamizmiy1* »elısemediğinden dolayı varlıgı emperyalizaı taralından olus turulan tekelci burjuvazi ve toprak ağalannın iktidarıyla yönlendirilmektedir. Bu da bazı bunalımlar yaratmaktadır, bu buna K244 lımlardan kurtulamamakta kendisi de etkilenmektedir. îşt» hakim smıflann içerisine düştüklerl bunakmları, ekonomik vs siyasi bunahmlan giderebilmekiçın işçiyi, köyliiyti. haikı daha fazla sömürmesi gerekmektedir. Uyanan halkı durdurabîlmek «rt mürüyü devam ettirebilmesl için zora başvurması gfrekınektedlr, İM ton eün kapasitel: Horozjıı l'n Fabrısass nın 300 burada da yapran budur. Kendi ton gin kspasi'.eys çıksnltnnsîyl» ıl»:lı teklıilerm 2 mart etnnenligine alabüecek bir isçi 19T7 eünü faaT lü.OO's ksSsr o'.an «Hnma müddeti 4 nısan sınjfı ysratılrnak ist«rımelrsedır, 1977 günu saa* 1S.OO> karisr •ırntTlmıjtir. boyi« bir sendika yaratmak istemektedir. Deı rimci sendikaya tlfilıierın cıika'İErire sur.'.ılv.r. bu nedenle karşı ç'.kılmBkUdır. Of'.sımız 2490 sayılı kanuns 'sîv drjlHiT «Kırk lira ı!e abt » «Eeee. sonra?» «Sonra abi, sendikaya eirdım, ondan sonra abi, sendikaya gırmeyeceksın. gırecegım, epey çekiştik abi. Fir çıkış kagıdı gel di, ondan sonra yenı bir çıiıs kag.dı daha geldı, kazma kürek yiterse. ne malzeme verilirse ödeyeceksinız dediler, hayır asla bunu kabul etmezzik dedık. İki tene çocuğum hastaydı abi. O'j.ada car. kurtaran vardı. agır hastaydı abi, işverenden rankur taranı ıstedık abi, vermediler» «Neydi bebelerın hastalı^ı?» «Bilemedık abi!. Maaşımı A layım, çocuğumu Malatya'ya go'üreceğim dedim, hayır nere g\ dersen git veremeyiz dediler.» «Sonra?» «Sonra? Sonra Malatya'ya Kavuştuk, çocuk tesüm oldu abi» «Anlamadun? Hangisi, iki çocuk vardı hasta?» «İkisi de abi » «Anlamadım?» «İkisı birden gıttı Bbi! Birisi bir yaşındaydı, öbürü yırmı ay lıktı» «Nasıl gittiniz Malatya'ya, n^y le?» "Akşama kadar Kamyon b«kle dık yolda abi. Aitıbuçuga Ka dar bekledik. Altıbuçukta postaya bındik, onbirbuçukta oraya vardık, çocuk tesüm oldu abi, yirmi aylıgı. Öbürü dı» üç dört gün sürmedi, tesüm o!riu.» «Ş'.mdı grevrl?«!n • > «Asla vazgeçemeyecefız abi bu lşten. Olanca gücumüzu vereco ğiz abi. Grev yerindeydıfc. Demır memir var, candarmalar çadır japraıslar, şimdi bekçiler ora\a gelmişti, ben dedim ki göıcü ola rak, oradan çıkın arkadaşlar. Candarma dedi, çıkaramaısın. Çıkanrsın, çıkaramazs'.n abi. de dim, çıkacak... O zaman candar raanın birisi, silâhı dolduıdu, bizim oturdugumuz yere geldi. çı kacak dedim. Ne demek çıkacak dedi. sonra kodu si f t ; l?r. Sf"i karakola götürüp tutuklarını, öedim. ben dıym. kı olprn. sen dı yin ki tutuklanm.» «yani. sonunda çjkarrtm?» «Hpye» «Korkmadın mı, landarma sllâha kurşunu sürmüş?» nKorkrr.adım abi.. » Süleymanın daha sonra erdetligi sö?e, kahvedekiler tümden r j lüştük. «P?ki hsnım ne diyor bu isle.e Sıiîe.vman?s «Ne diyecek abi? Des*ekl;yot her bakımdsn «tBftl?nT.k abi.» YARIN: EKSPRESIN BAJIKA GELENLE8 "Umutsuz giriimiş savaş, savaş değil olumdur.. «Ben buiurum oniarı sana. s*n hiç tirülme. demirci kardeşım.» diye uırıut verd: topala başbug, «Senin kırmızı sakaları da onlann sarıua olduklaruıa. sarıcaların d ı bayın oldujcianna mandınnm» Basbuğla demirci topal sevgıyl* kucaklaşttlar. Topal nas:l sevınmesmdı ki, bu kadar ahmafın içinde kendısine yardımcı bir akıllı çıkmıştı. Üstelik de soylu bir kırmızı sakaldı bu. üstelik de onun ülkesi kutal Kafdağmın etsgındeydi. Üstelik de jcırmısn »akalı h:ç bir sakaia benzemıyordu. Üstelik de uzun sakaiı çenesınden genış gögsün» bir aydmlık. b:r ışık olmuş «ırıldayım akıyordu. Topal kannca diUünüyordu, «evinçle, rJvenle, ıçı ;ztenm;ş bir dostluğun sıcaklığıyla dolarak. Bir eiin nesi var. iki elin »esı var, diyerek düşünüyordu. Düşünmenin Udında, mestliğinde. Bu yaşlı Kırmızı sakal, b»*bug, belli ki çok çekm:?. BeUI ki çok da akıllı, kurnaz. Bununla birçok sorun çözülebılirdi. O sabah butün dag, kayalıkJar, yollar beller, kıraç topraklar, akar sulann toyüsrı, gbllerin, göleklerin, pınarlann içlarl ağaçların gövdeleri birden çıçege durtfu. Ortalık inceden bir çiçek kokusuyla dalgalandı. Bulutlar apak, yukarda, uzakta, güneyde kabardılar. Dünya bir yagmur sonu ıçıltıtındaydı. Karmcalar körelerinden, kaya yarıidarından, oyuklardan çıkmışlar, güneşt« sıvazlaruyor, sakallannı tanyorlardı. Rahat, mest kunınuyorlar, geniş, duz alanı dolduruyorlardı. Topal kannca da yanSının önüne çıtanıç, tıir çöpe sırtını dayamıs rüneşlenerçic, başbuğla konuşuyordu. Başhtıgun sözüne sohbetine doyamamış. onun küttürüne, devnmcılifıne hayran fcalmıştı. K»ndi kendin» diyordu ki: «Şu karmeaîar arosmda böyl» tlç Vkft* kannca daha olsa, degil filleri. tnsanlan bil« 5u dünyadan söker »tardım.» Böyl» akıll] bir arkadaş. dost kır:nm sakal b'ilduğundjn sonsuz mutluluklar içınd» senn;yordu. HiMhüdün kanadından atlayıo lursy» eeldiğinden bu yana i:k olaraktan bOTi» akıllı bir kartncsyl» karşı karşıya çellyorciu Üstüne Htr:yordu basbujun. Filleri bir etin yenebiieceklese e|er bu baîbufun aklı yüründen yeneeeklerdi. Ne d« yakıpJtlı bir kannoiydı flsteki bütün kanncal&n toplasaic, »ava?» *ok.s*k, bir tek fü hepimızı kırlacdna çevirir. Bir ülke varmış, oranın kanncaları lil kadar inymış, ama o ülke çok uıaıs, o karıncalara haber saisak, gelsele? de bUı tutsaklıktan kurtarsalar.> «Onlar gelirler, bilıyorum onlan, fil!«ri kovarlar. sonra da bizi onlar tutsak alırlar. B'.z. kendi başımızırj çaresüM biz kendımiı bakalım.» «Biz kendi başımızın çaresine kendlmls bakamayız, ustam. Filler çok büyük.» «Umutsuz olma, belki bir yoiunu buluruz, başbuğ kardesim. Bak ben n« yaptım, tutsak karmcaların içine, her ülkeye kırmızı sakallılar gönderdim. Onlar sakallarmı kesip tıpkı öteki kanncalar gibl oldular, onlarla birlikte çalışıyorlar, onlarla birükte zulürn göriiyor, aç kalıyorlar. Bir de ben gece gündüı filler üstüne, kanncalar Üstüne, bundan önceki tillerle karıncalann üstüne kitap okuyorum, adamlarım da kitap okuyorlar durmadan. Biı burada kitap okuyor düşunüyoruz, tekmil dünyadaki karınca kardeşlerimiı kitap okuyor, çalışıyor, düsünüyorlar.» «Bundan bj r şey cıkmaz ki,» dedi basbug. «Kitap okumakla, tutsak karmcaların arasnnda çahşmakla filler yenilmez ki...» «Bak başbuğ kardesim. beni dinle, onlan örgütlüyonım da... Bir gün bir yolu bulununca, ttkmil kanncalar fillerin (istünt «aldınnca...» Bajbug jrUlmeğe başladı, güidukça fülü70T, jüldükçe gülüyordu. •Ne gülüyorsun, basbug kardejim?» BafbuS Külmekten karsılık vertmiyor, tskanarak jüiüyordu. «Gülü.. fülü... gülüyorım M...» •Neye gülüyorsun? Çok mu gülünç s<Jy«Ço...ço...çok...» «Ne ola lci?. Basbug srüldü güld'J. sonrn *zirıi< k«ndine geldi, yüzü kıpkırmızı olmuş, solufu ta•ayordu. (Devamı var) SÜLEYMAN ÇARPAN KAR^IMDA Süleym2n Çarpan da kahvedeydi. îıani, «Een diyim ki ölem, sen diyin ki tutuklanm» diyen grev gözcüsü işçi. Siüeyman Çarpan yirmiyedi yaşmda, evli. Askerligini Ankara' TİFFANY GARTH VOLTEBttA VETf MASIL Horozlu Un Fabrikasının Tevsii îşi ile ilgili Teklif Alma Müddeti Uzatılmıştır TOPRAK MAHSUUERi OFiSi GENEL MÜDÜRLÜGUNDEN tHRAÇ. EDtLMEK tZERE 25.000 TON ABPA SAT1ŞA Ç1K1RT1.MI5TTR. Iiialesı 15 mart 1977 »alı «ilnü »iat 14.00'd» G«nel Müdürluğümüzd» yapılîcaktır. Bu satışlara aıt ılsn v« ^a'iî ttususi jsrtUnniız (jsnel Mıidürlügümüz (Saf.ş Müdıır'.usünüden» Istanbul, Izrrr.r, İskenderun. Samsırı K'nnTa. Atyon, D:\arbalcir, Erîurum Bo'.pe. tftanbul Hıırm'ia1 e Mersın Şube Müdürlültienmızden tıedelsiz oiart.i al:n«oılır. İlgılılers dujnırulur. iBasın; 12372) 1.1 Biz, bu nerienlerle grevı des?'«'tvoruz. JnalJc olarak genç'.r* o'.arak. Köylüler ti* srevin n*>.:\ nlfiu^una inanıyor, en azından kendilari de caiısmai ıstıyor, ı#f TOPKAK MSlLLEFt f)FÎSİ HntRLt'GÜ : 12330)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle