25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibl: Cumhurivet Matbaacılık ve GazetecıUK I.A.h «dına NADIK NADI • Genel Yayın Müdürü OKTAY KLKTBOKK • Sorumlu Yazı tsien Müdüru .. Bİ'I.ENT DİKMENER • Basan ve Yayan : Cl MHIRİ VKT Matbascılık »e Tr«j»tpcilik T.A.S Cağaloğ;u. Halkevı Sok No: 39 « LIMH(K)>K1 İSTANBUL TELURAF ve MKKTUP adresi: Posta Kutusu Istanbul No: 24e TELKKON : î» 97 U3 ( Beş Hat ) + * * BASIN AHTJK TASASmA U YMA YI TAAHHÜT EDEB 9 BÜROLAR : Ankara Atatürk Bulran Yenar ApL Venışerur Tei.: 17 58 66 25 57 01 • İZMİR Halit Ziya Bu!v»n No. 65, Kat 3 Tei.: 13 12 30 12 47 09 • ADANA Atatürk Caddesı Ugurlu Pasaj Telj 14550 U731 ABO.VE re tLA.N Aylar : 12 6 3 1 Yurtiçi : 720 360 180 80 Yurtdısı: 1170 585 292.50 97.50 Ülke gruplarına ve ağırlığına göre uçak farlu okuyucu tarafından aynca ödenir... Bajük (Maktu) 2 3 ve 9. sayfa (santimi) 4, S, 6 , 7. 8»rfa (santimi) Ölüm. Mevlıd Tesekkilr (5 santimi) Nişan, Nikâh, Evlenme, Dogum Yayın Havatı (kelimesi) Kayıp (kelimMi) 750 UT» 200 160 400 300 4. S. * ı • > • » 5.02 : İkındl 1 15.28 Imsak 22 ŞUBAT T AKV 6.44 Akşam 17.52 Güneş 197! i M Ögle 12.27 Ystsi 19.33 CHP'Lİ GENCi MHP'LiLERİN (Bastarafı. 1. gayfada) eaddesinde, Yavuzselım otobüs durağında ODTÜ İdari îlirrüer H&zırlık bölümü ögrencisı ve CHP Fatih örgütü üyesi Ahmet Ağaoğlu'nu öldüren, îendilerini izieyen polısleri de kurşun yagrnuruna tutan kişileri buimak için, Fatih Emnıyet Amirliği ekipleri yoğun bir çaba harcamış lardır. Bu çalışmalar sırasmda ihbsrian da değerlendiren Fatih polisî. dün saat 14'de Aksaray Na mık Kemal caddesı 12 2 numaralı evi basmışür. Evde bulunan dört kişi iki tabancayla yakalanmış ve Fatilı Karakoluna getirilmiştir. Bu arada soruşturmaya da, Savcı Servet Köseoğlu elkoymuştur. Daha sonra Vali Şer.türk adına bir açıklama yapıiarak, yakalanan dört kişiden ikisinin MKP' li olduklan bildırilmiştir. Yakalananların adları ve kimlıkieri şöyledir: • Ümit Deniz Kulluk: 20 yaşında, İstanbul'lu, Davutpasa Lisesi 1. sınıftan terk ve Sirkeci Gümrügünde çalışıyor. MHP Fatih Gençlik Kolu Yönetim Kurulu üyesi. • Raci Özbek: 21 yaşmda, Cey han doğumlu, Ceyhan Lisesi 2. sınıftan terk. İstanbul'da avukat yanında çalışıyor, MHP Fatih Gençlik Kolu üyesi. • Fikret Oğuztürk: 27 yaşmda, Karseri doğumlu, İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi 3. sımf öğrencisi. • Abdullah Azizoğlu: 27 yaşın da, Tortum doğumlu, Ziraat Ban kası Etiler Şubesinde veznedar. Fatih polis yetkilüeri, Kulluk ve Özbekın Ağaoğlu'nu öldürdüklerini ve kaçarken polise ateş sçuklannı itiraf euiklerini bildirmiştir. Soruşturma sırasında, Fikret Oğuztürk'ün olayla ilgisi bulunmadığı, ancak Ümit Deniz'ln tabancasıru sakladığı bildirilmiatir. Yakalanan dördüncü kişi Abdullah Azizoğlu ise, olayla hiç bir ilgisi göriilmediginden, ifadesl alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Kulluk ve Özbek, ifadelerinde, olay gecesi Fatih'teki MHP binasına giderlerken, Ahmet Ağaoğlu'nun sözlü sataşmasıyla karşılastıklannı, sonra da kendilerini korumak için tabanca kullar.dıklannı öne sürmüşlerdir. Samklar ıjTica, «Eğer yakalanmasaydık bugün (dün) saat 18 otobüsüyle Samsun'a gidecektik» demişlerdir. re, büyük bir kalabahkla "O:a çıkarılmıştır. Ancak polis re'kı lileri. korteiin Edirnekapı öcrenci Yurdunun önünden geç;rıl memesi için Vatan Caddesinden geçirilmesine icarş: çıkmışî.r. Bunun üzerıne kortej, Akdet7 Caddesi Fındıkzade voiuvla Topkapı'ya kadar yürüj'ijşe gec miştir. benzeri alstler buiunduğunu bildirmişfir. Cliiford görüşmelere başladı (Baftarah 1. sayfada) Başbakan Demirel ile Clifford arasında yapıfan göriişmeden son ra Amerikalı Özel Temsilci «Sayın Demirel'in meseleleri çok açık ve samimiyetle ortaya koyrnuş bulunmasma teşekkür ederim» demiş, Demirel de zedelenen Türk Amerikan dostluğunun düzeltümesinin her iki ülke nin yararına olduğnnu. söylemiştir. Bu arada AP'ye yakın çevreler, görüşmeler sırasında Demirel 'in, ABD'nin baskı yapması dunımun da Türkiye'nin NATO'mın aske ri kanaduıdan ayniacağın; söylediği haberini sudırma çabası içinde olduklan da dikkati çek miştir. Çağlayangil'in arkasmdan Dışişleri makam odasına doğru gitmiş tir. Gazeteciler bir ara Çağlayangil'in toplantıyı terkettiğini sanmışlar, ancak daha sonra Çağlayangil ve Clifford neşeii bir şekilde odadan ayrılmışlardır. Çag îayangil, Clifford'u Başbakan Süleyman Demirel'in makam odasına sötürerek kendisiyle tanıştırmıştır. Saat 12'de Demirel ve aifford arasında başbaşa başlayan görüşmeye bir saat sonra Dısişieri Bakanı Çağlayangü ile ABD'nin Ankara Büyükelçisi Willıam Macomber de katılmışlardır. Önceden programlanan süreyi aşan Demirel Clifford görüsmesi 1 saat 55 dakika sürmüştür. «Birleşik Amerika'nın Başkanı Mr. Carter, biliyorsunuz, bir ay önce göreve başlamıştır. Bundan dolayı 11 şubatta kendisine bir mektup yazmıştım. Saym Clifford bize mektubun cevabım getirdiler. Bu mek tubu tetkik ettikten sonra Mister Clifford ile iki ülke arasındaki meseleler üzerinde görüştük. Amerikan Kongresinin silâh ambargosu ilışkilerimizi zor duru ma getirmiştir. İki ülke arasında ki dostluk karşılıklı menfaatlere dayalı bir dostluk olmak gerekir. Bugüne kadar zedelenmiş alan münasebetierin bu esasa gö re düzeltilmesi gerekir. Bu kanaate Mister Carter'm katılması memnuniyet vericidir. Clifford ile bu çerçeve içinde gayet sarrumi bir görüşme yaptık.» ZAMAN FAKTÖRÜ GENE "ZAM, (Bastarafı. 1. sayfada) ba;langıçtaki amacından bü yiik ölcüde sapmıs olarak kanunlaşır. İsteyen 84 bin llrasını alır. 2) Kendi eski metııinde ısrar eder. O zaman Meclis Scnato ortak komisyonu kurulur .. O komisyonun yeni merni hazırlanır. Yeniden Meclis Genel Kurulıına îelir. Orada yeniden görüşme Ve bakalım ne so nuç çıkar? Aynca bugün ayın 22'si .. Şubat da 28 çfkiyor. Bakalım bütün bunlar tnart basına kadar yetisir mi? Diyelim ki. herşeye rağmen yetisti. Meclisin Uk tek lifi kanunlaştı. Parlamenter ler zamlı maaşı hiç bir sekilde almayacak. Öyle de olsa bu kadar RÜçlüjr, bu kadar kanşıklığa, yetişmedi heyecanına ne eerek vardı? Hadi biz «iyi nivetti bir tela.?» göster dik ya da «peşin fikirli bir haksızlık» ettik. Baykal ve arkadaşlan ne yapmış oldu? «tyi niyetli bir socukkanlılık ve akılcılık»!» açıkladıkları «amac»a mı nla^tılar? «Peşin fikir»llleri mahçup rdtn bir «haklılık» mı kazandılar?.. Yoksa pişmiş asa su katıp. ortaya yeniden meseİe çıkarmanın. yeniden trhiike raratmanın sorumluluğuna mı sahip çiktılar? Amaçlan gerçekten teklifl çıkmaza sokmak değil idiyst. gerçektfn Baykal'ın dediği gibi. emekiilik konusuvla, dışarıda işi olma sorunu «bu yasamn içinde çölümlevebiliriı» inancında idiyseler. o zaman knsura bakmasınlar, «ileri KÖrüşIeri». jşnriinen kövü kılavuzla da föremeyeeek ölçiide kalmıştır. • •• Bu, işln bir yanıdır. öteki yanı. Senato üyelerini iljrilendirir. Senato Komlsyonunda Baykal müdahalesfnin Rftir Aifn maddeler reddrdilirken. bu bahanr pdilrrek daha da ileri sidilip «isteyen birikmiş zamlan alır» hükmüııü koymak. 6 ocaktaki Mm havasına renis tepkilrr Sostcrmis ve daha sonraki olumln frlişmfler karşısmda durulmuş olan karnuoyunıı, yeniden uyutmava kalkmaktır. Sen»to Genel Kurulu, ba uyutma firişimi ne katılnıamalı, parti re grup yönetimlerinin, nterinde anlaşmay» vararak Meclise sevkettiği metni aynen kabul etme yolunn rutmalıdır ki teklifin kanunlaş ması. bir de böyle bir metin değişikliğinin yaratacağı usul meseleleri ynründen çıkmaza sokulmasın.. Senatörler, Bsykal ekibinin talihsiz miidahaleüinln yarattığı bularuk suda balık avlamaya çalısmamalı. parti ve grup yönetimlerinin anlaşmasuıa uyarık. o buianık suyu yeniden durulaştırmalıdır. Meclis'te yapılan hatanın düzeltilmesi olan»fi, şimdi senatonun elindedir. Senato, kendi «seref re itiharı» açısından önemi büyük olan bu olanağı değerlendirmelidir. **• Işin üçüncü yanı: Bu zam işi çıkalıdan beri Buyiik Millet Meclisi kuii>lerinde ve bazcn Grup ve Komisvon kürsiilerinde bssına lursı çok sövgüler işitildi. Bu konudaki larranışlannın baberlestiriln.esine ve yorumlanmasına pek çok milletvekili ve *•• natör kızdı. Hıncını da •KUV ları yazanlardan ?e yonnn Uyanlardmn aldı. Efendim, biri dısartdan idare etmeye kalkıyorlar.. Onlaruı lafıyU mı ha reket edecefit? Kırırınüklaruı ve sövı^iierin çıkış noktası, ceneUikle buydu. Ve bu, sadece bınç slmak için de|il, aynı «• manda etrıfını tahrik icln de kullanıhyordu. Onlann lafıyU mı . Bir noktayı tekrar natırlatmakta (ayda var: Baaıı>da çıkan, «onlaruı lafı» dedikJeri yszıiarın çoğu, >»• zarlarin «laf»ından ibaret değildir. Gazetelere. V4zarUra pek çok mektup telir, lelefon gelir, RÖrü« telir. Avrıca çajetelrr daha <rııi« kitleier ne düşüniiyoılar. hançi eğilimler. hanjri wkleyişlçr içindeler. onu öjrenmeye özrlllkle çaiı»ır lar. İşleri budur. kitl«İ£rr sesieniyorlar çünkü.. Bu bakımdan faıete\eı<\t bu ram i«1 üzrrinde ısrarla dnmlduysa. buna kırn'nk yerine, bunun nedenini biraz clddiye almak fereklidir. HUKÜK FAKÜLTESİ KAPATILM KOMANDOURIN UHSIKİ Cenaze konvoyu Fındıkzade' deki Kocaeli Öğrencj yurdanurı önünden geçerken. bu y.ırtta <d lan komandolar, öğreno.lere söz lü olarak ve elle bazı sataşm:»larda bulunmuşlardır. Komando lann özeliikle «dönüşte »örürsüniiz» biçiminde el hareketıerinde buiundukları ^özlen.nıjtir. Topluiuk Topkapıya geldıf.nde eller üzerindeki cenaze anesine verilmiştir. Ahmet \ğac>£lu topraga verilirkec, mezarlıxta sadece ailesi. yakınları, Dar.â menterler ve gazeteciler bulunmuştnr. ÖğTencinin cenazesi aiiesinin isteğ^i üzerine *abut ve rine kefeniyle toprağa verilmıstir. Cenazeniiı Eömülmesi «"•svn da olayı resimleyen «Eayrak» gazetesinin bir muhabiri dövüımüş. malcinası elinden alınmıştır. Bu kargaşalık sırasında, cezaneye katılanîardan biri mezar lık duvanndan atlarken yaralan mıstır. ÇATIŞMA VE BİR ÖIÜ Topkapı'dan dağılan gruplardan biri Fındıkzade'den geçerken komandoların Kocaeli ÖğTencl Yurdu ıle Çapa Ögretmen Okulu çevresinde ateş açükları görülmüştür. Buna gruptan da cevap verilmis ve taraflar bırbirlerine kurşun yağdırmışlardır. Otomatik silâhların da kullamldığı çatışma sırasında, çevrede bulunan halk panik halinde kaçışrnış ve canlarını kurtarmaya çalışmıştır. ÇatLşma sırasında Çapa'da yoldan geçmekte olan Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından emekli Hay ri Sabri Kesepli (65 ı yaralanmış ve Çapa Hastanesine kaldınlırken yolda ölmüstür. Kesepli'nin kf.1binden ve karaciğerinden üç kur şun yarası aldığı bildirilm^ıir. Olay sırasında Kocaeli Osıenci Yurdunda kalan ve özel bir dershanede üniversite sır.avlarma hazırlanan Yasar Kaya Geçer ıle İTÜ Makin» bölümü 2. sınıf ofrencisi Rüştü Tezcan yaralanmıstır. Devrimci ögrenci Rüstü Tezcan Cerrahpaşa'ya Yaşar Kaya Geçer'de Çapa Tıp Fakültesine kaldınlmıştır. GUvenllk Kurvetlerinin gerek Fatih gereKse Fındıkzade yöresin de komandolann tahrikçi davranıslsrı karşısmda etkin davranmftdıgı, özeüikle Fındıkzade deki catıjmadan sonra Kocaeli yurdu nu aramnd!?ı ftözlenmiştir. Olayla ilgili olarak 46 kişi gözaltına almrruş, iki tabanca ele geçirilmiştir. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülresı dün 25 şubat cuma gününe kadar kapatılmıştır. Fakülte Yönetim Kurulu kararm, can gü venliği ve öğrenim için gereken şartların buiunmadığı gerekçssiyle ahndıfını bildirmiştir. Fakültede derslere 28 şubat günü başlanması kararlaştırılmıştır. GAZiANIEP'TE Gaziantep'de ODTÜ Kampusu ile Gaziantep Lisesmde dün sabah çıkan olayiar, daha sonra büyüyerek bütün kente yayılmış tır. ODTÜ Kampusunda komandolarm saldırısı üzerine çıkan ça tışmayı polis kısa zamanda bastırırken, Gazianrep Lisesmde de öğrenciler taş ve sopalarla birbirlerine giımişler, Ismail Dayarur adlı öğrenci bıçakla yaralanmıçtır. Bu lisecle 1 öğrenci gözaltına ahnmıştır. Komando saidırıları öğleden sonra da sürmüş, yerel «Özgür Gazjantep» gazetesine üç el kurşun sıkılmıştır. Bu arada grupIara ayrılan koinandolar bir kahvehane, bir okul ve iki kıtapçı dükkânma da saldırmışlardır. Saldırganların olay sırasında kitapçı dükkânındaki Cumhurbaş kanı, CHP Genel Başkanı ve Genelkurmay Başka.iına ait posterleri parçaladıkları görülmüştür. Saldırıya uğrayan kahve ve dükkâmn sahibi APH Abdullah Özdemir, komandoları suçlamıştır. (ACUYANGİL'LE GORUŞME Clark Clifford dün sabah AnıtKabir'e giderek şeref defierıne «Liderliğınde ulusunu yeniden canlandıran Mustâfa Kemal Ataîürk'e saygı ve hayranlıkla» yazdıktan sonra Dışişleri Bakaniığına gelmiştir. Cajlayanoil ile Clif ford bir süre başbasa konuşmuşlar, daha sonra heyetler halinde görüşmelere geçilmiştir. Görüşmelere ABD tarafından. Ankara Büyükelçisi VVüliam Macomber, ABD D.şişleri Bakanı Danışmam Matthew Nimetz ve diğer bazı uzmanlar katılmışlardır. Türk ta rafından ise Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi Şükrü Elekdağ, Genel Sekreter Siyasi İşler Yardımcısı Büyükelçi Pertev Subaşı, Genel Sekreter Yardımcısı Ham:t Batu, Enformasyon Genel Müdürü Hasan Üner. Kıbrıs Yunan İşleri Genel Müdürü Turgut Tülümen, Savunma Anlaşmalan ve Uygulama Daire si Başkan Vekili Mustafa Asula. Müşterek Güvenlik İşleri Dairesi Başkan Vekili Galip Balkar. Kı'o rıs Yunan Dairesi Başkan Vekili Ekrem Güvendiren görüşmelerde ha'.ır b'ilıınmuşlardır. Saat 12"de Dışişleri Bakanı Çağ layangil görüşmeden çıkmış ve hızlı adımîarla kendi odasma doğru yönelmiştir. Bu sırada görüşmeler.n yapıldığı Bakanlar Ku rulu odasmdan çıkan Clifford CLİFFORD'UN SÛZLERI Türkiye (Bastarafı. 1. savfsda) bütün gü^ ile yurdumuzda ana j'asamızın temel kuralı olan hukuk devletir.in tüm koşulları 'ie korunmasıni ve hukukun üstünlüğü ükesinin egemen kılmmasını savunmuştur. Birlik bu konuda üzerine düşen görevi, çeşitli faaliyetleriyie yerine getirmeye çalışmıştır. Dü zenlediği kongre ve toplantılar, yayınladığı kıtap. broşür ve oıldiriler, devletin yetkili organlarına yaptığı ba^vurmalar bu sabırlı çalışmaların oluşturduğu asamalardır. Bütün bu çabalara rağmen, hu kuk devletinin ilk ve temel koşulu olan yargı kararlarımn etkinliğine karşı yürütme organınca gösterilen direnç yok edüememiş, yürütmeyi üstlenen s:ya«ı Eücün tutumu bu?ün artık bir gelenek halini almıştır.» URETİCİLER (Ra«tarafı. 1. sayfada) örtrak basfiyatm 50 lira olduğunu açıklayınca üretıcııer. ;:&ıliyoruz biliyoruz» diye b»4:rmıslardır. Aynca Akhisar Tei:pl Müdürlüğü önündeki gösten'ierde 3 kişinin gözaltma alındısn bildirilmiştir. Bazı mejkezlerde ise »çılış gecikmiş ve bu durum da protestolara neden olmuştur. PiYASA AÇIUYOR 1976 ürünü Ege ekıci yaprak tütün piyasası Gümıuk ve Tekel Bakanı Orhan Öztrak tarafından. 45 dakika gecikmeyle dün saat 8.45de açılmıştır. Pıyasanın açılışından önce, Bakan Oztrak, Başbakan SüleymaB:'*emirel'le ;kı kez telefen kcmnjması yapmış, daha sonra başfıyatı 5t lira, Uban fiyatı ise 22 lira olarak açıklamıstır. 1976 ürünü Ege ekici yaprak tütün piyasasımn açılışında bazı Bakanlar ıle çok sayıda Egeli p»rlamenter hazır buiuamuştur. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ın bir gün önce başfiyatı 50 lira olarak açıklaması, Tekel alım heyetini güç duruma düsülmüştür. Tüccar, Tekei'ın basfiyatını öğrendikten sonra Ak hisar'da önceki gece yansı alıma geçmiş, iik parti 20 milyon kilo tütün bağlamıştır. GUmrük ve Tekel Bakanı Orhan öztrak. piyasayı açış konuşmasında 1976 yüı tütün üretimınin 300 müyon kiloya ulaştığını bildtrmiş, 286 bin allenin tütün tanmıyla uğraştıklannı belirterek şöyle konuamuştur: «Tütün, ekonomik ve sosyal nitelikleriyle devletimizin üzerinde önemle durduğu bir üriindür. Memleketimizc'e 540.480 aile geçimini tütün sağlıyor. Yalnız Ege bölgesinde 286 bin aile tütün Uretiyor. Bu üriin memleketimize önemli ölçülerde döviz sağhyor. Tütün sanayiimiz devletimize 10 milyar civannda vergi gellri kazandırmaktadır. Bu yıl piyasanm geç açıldığını ileri sürenler haksızdırlar. Tütündeki bereket sonucu Uretidler denkleme lslemlerini ancak 14 kasımda bitirebildiler. Geçmiş yıllarda denk leme hizmeti çok daha erken biterdi. Bu yıl denkleme biten yerlerde eksperlerimiz hiç zaman geçirmeden derhal tesbitlere bas lamış ve süratle bitirmişlerdir. Zaman. hizmetle kıyaslanırsa piyasanın bu yıl erken açıldığı yargısma varmamak mümkün defildir. Kaldı ki, geçmiş yülarda tütün rekoltesi bu yıliri rekolteden çok düşük olmasına rağmen, piyasanın şubat ortalannda açıldığını hatırlatmak isterim. Üretim seviyesinin yüksek olduğunu ileri sürerek, bu durumun üretlciler için zararlı sonuçlar doğuracağmı belirtenler oldu. Bunlar, aldığımız tedbirler ve yapacağımız uygulamalar sonunda yanıldıklannı anlayacaklardır. Biz bolluktan sevinen darlıkları yenen icraat ve anlayışın sahibiyiz. Ege ekici türtln piyasasında alımlar geçen yılda olduğu gibi, süratle bitirilecektir. Satın alınan tütünlerin tesellümü ve bedellerinin ödenmesinde, o işlemlerimize çabukluk hakim olacaktır. Piyasa öncesi birtakım gerçekdışı şayialar ortaya atıldı. Para yokluğundan piyasa açılamıyor dendi. Hükümetimiz, 12 milyar 600 milyon gibi büyük bir meblâğı tütün kampanyasını yürütmesi amacıyla Tekel'e tAhsis etmiş bulunuyor. Gorülüyor ki, idaremiz üreticimizin mutluluğu için hiçbir fedakârlıktan ka(inmıyor.» CENAZE TOREHI öldürüldüğü giinden beri morgda bulunan cenaze dün sabah, öğrencinin amcası Orhan A|aoğlu tarafından aluımıs ve Fatih Camisine götürülmüştür. ÖgTencinln Türlt bayrağına »anlı tabutu baçında CHP parlâmenterleri ve öğrenciler saygı nöbeti tutmuşlardır. Cenaze törenine CHP m:lletvekiller: Engin Ünsal. Hasan Basri Akglray, Mehmet Enıin Sungur, Metin Tüzün, Abdurrah' man Köksaloğlu. Etoğan Oztunç, Haluk Ülman. Şükriye Tok, Nec det Ökmen, îhsan Özbay, j«natörlerden ise Solmaz Behltil ve Fevzi Hakkı Esatoğiu katıimıjlardır. Aynca Belediye Ba^kanı Ahmet İsvan, CHP îstanbul İl Eaşkanı Ayteidn Kotil, CHP'oin İstanburdaki 19 iîçe örgütünün baskan ve yöneticüeriyle Isvanbul Barosu Başkanı Ornan Apayd:n da hazır buiunrauşiardır Devriracı Gençlik Federasyonu. DEVLIS İGD. İKD, İYDGD, ODTÜ Öğrenci Temsilciliği ve CHP Gençlik Kollannın slo^anlan altında toplanan binieıce oğrencı «Kahrolsun faşızım, «Ahmetler öimez», «Faşizme iarşı omuz omuza», «Ahmet'i oligarşi öldürdü», «Katil Uctıdar», •Bafunsız Turkıye» ve ıKükümet istifa» diye batınnış''ai'. devrimci marşlar söy'emişlerdir. ECEVİT ÇflENK MNOERDi Bu arada cenazeye ba$ta CHP G«nel Ba^kam Bülent Ecevit olmak üzere Genel Sekreter Orhan Eyüpoğlu, Ahmet lsvan, CHP ör gütieri. İstanbul Barosu, Devrim ci Naküyatİş Sendikası, GecelİS Sendikaaı, TMGT, Devrim Ocakları Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Tekstü İşçüeri Sendikası, Mimarlar Odası, Elektrik Mü hendisîeri Odası tarafından çelenkler gönderildiği görülmüştür. Mobilya (Bastararı l. yar»ılandığı bu davalann *on duruşmasında ortaya çıkan naklıye faturalan dikkati çekmis ve bu fatura'.ann doğrululuk derecesinin araştınlmas,ına gerek görülmüştür. Tanık olarak ffadesine basvu rulan şoförlerden Mustafa Ckrem Ulus, olay tarihinde kendisinin mobilya nakledecek oir kamyonu olmadığını ancak o tarihte cip olarak kııllandıgı 87 AY 472 plakalı aracıyla tafcsi d j rağında yolcıı taşıma işlerinde ç»lışt:ğmı söylemiş, olay tarihinde aracın şoförü olarak a'is terilen Yılmaz Bıçakçı adlı jaö sı da tanımadığını bildirmiştir. IMğer samklar da ffadelerinde Zongııldak dışına sefer yapmadıklannı ve söz konusu fatura lan kendilerinin vermedikleri.ıi söylemlslerdir. BİR KOMAMDO SAIDIRISI DAHA Ümraniye KUltür ve Dayamşma Derneği önecki gece yarısmdan sonra komando oldukları büdirilen kişilerin saldırısına uğramıştır. Girişilen taşh saldırı sonunda dernegtn tüm camlaruım kınldığı bildirilmiştir. Dernek yöneücileri komandoların. saldırıdan ionra sürekli olarak dernek yöresinde gösteri yaptıklarıru da ileri lürmuslerdir IZMİRDE îzmir Hatay Caddesinde önceki gece devriye görevini yaparken Büyük Ülkü Demefinden açılan ateş sonunda siyasî polis Ersun Alçıtepe'yi yaralayanlardan, Büyük Ülkü Derneği Şube Başkanı ve Mithatpaşa Erkek Sanat Enstıtüsü öfrencisi Öner Özgüneş, Yüksek Islâm Enstitüsü bğrencisi Musa Alp ile Aliağa Raiinerısinde isçi olarak çalışan Mehmet Onur Miman dün ilk sorgularından sonr» tutuklanmışlardır. Siyasi polis Alçıtepenin »çılan kurşun yağmuru sırasında göjsünden yaralandığı ve kurşunlardan birinin karaciğerini delerek çıktıgı bildirilmiştir. Polis memu ru dün sabah Devlet Hastanesinden alınarak Hacettepe Hastanesine nakledilmiştir. Polis, kapatüan Büjiik Ülkü Derneğinde j'apılan aramada, kapınm önündeki çöp bidonunda, çok sayıda kasap bıçağı, satırlar, zincir, bofma sleti, Ubanc» re Norveç işçi Partisi Lideri, Ecevit'in konuğu olarak dün Ankara'ya geldi AMvARA Norveç İşçi Partisi lideri Reiulî Srenn, CHP Genel r Başkanı Bülent Ecevit in konuğu olarak dün uçakla Ankara'va gelmiştir. Beraberinde Maliye Bakanhğı Müsteşan ile Dışişleri Bakanlıgı politik sekret«ri olduğu halde Esenboğa Havaalanına gelen k'> nuk Norveç İşçi Partisi lıderi, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından karşılanmıştır. Karşılamada aynca CHP Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Esat Işık ve CHP Yönetim Kurulu üye lert ile Nor\reç'in Ankara Büyükelçisi de hazır bulunmuştur. Norveç İşçi Partisi lideri Stenn, havaalanında ziyareti ile ilgili oia rak yaptığı açıklamada, Norveç'te yaptıkları görüşmelerde, iki partinin daha ileri bir işbiriiği içinde bulunabileceklerini gördük lerini, bunu geliştirmek için Ankara'ya geldigini söylemiş. «Biz Norveç İşçi Partisi olarak, Türkiye'nin geüşmesinde CHP yi ılerici bir güç olarak görüyoruz» demiştir. Ecevit de Norveç İşçi Partisi lideri ile Ankara'da yapacağı görüşmelerde, iki siyasal parti arasında dayanışmanın somut önerileri üzerinde durulacağmı belir»niştir. CHP heyeti ile konuk heyet arasındaki ilk görüşme dün saat 18.30 da yapılrmştır. KRiZ GEÇiRDiLER Ahmet Agaoğlu'ııun cenazssinin Fatih Camiinde bulunduğu sırada, öldürülen öğrencinin dostor kızkardeşi Neşe Ağaoğlu, halası Behice Ağaoğlu, amcasının kızı ve ODTÜ ögTencisi Nuran Ağaoğlu'nun sinir krizleri geçirdikleri izlenmiştlr. Neşe Agaoğlu, hıçJurarak aglarken «Öcümüzü kim alacak? Bu benim kardeşim, 19 yaşındaki kardeşim.. O kahpe kurşunlar bizi de vursun.. Hani menüekette huzur vardı? Huzur dedikleri bu mu?» diye bagırmış ve uzun süre tabut başından alınamamıştır. Bu manzara karşısmda çok kişinin gözyaşlanru tutamayarak ağladıgı görülmüştür. Cenaze namazını kıldıran îtnam Mustafa Taşova yaptığı xonuşmada, «Bu çocuklann hepsi de bizdendir. Hepsi de müsüiman çocuklandır. Ölüm sizin 'Çin en büyük farzdır. Ne olduk demeyin, ne olacağız deyin. Işte akıbeüniz budur» şeklinde konuşmuştur. Fatih Camisi karşısında bulunan Vakıflar Erkek Öfrenci Yurdunun darrunda biriken bazı sağcı prupların, cenazeye katılanlan tahrik ettikleri gözlenırken, bazılarmın da tabanca gösterdiği öne süriilmüştür. Bu nedenle polis bu rada geniş tedbir alnuştır. Cenaze öğie namazından sonra :amiden CKP Fatih İlçe binasının İJnune götürülmüştür. Bu arada, olay yerinde cenazeye katılan [arın yazdıkları pankartlar komandolar tarafından yırtılmıştır. CHP Fatih ilçe merkezinin önünde yapılan torende bir konuşma yapan CHP İstanbul İl Gençlik Kolu Başkanı Süha Akıncı, • 9 7 seçimlerini yaptırmak iste17 meyenler biliyorlar ki. seçimlerde CHP basa gelecek ve ölenlerin he sabını soracaktır> demiştir. Buradaki törenden sonra e»rm M Topkapı'ya götürUlmeJc üze YENi REKTÖRÜ PROTESTO BOYKOTU SÜRÜYOR ANKARA, (Cumhorlyet Büroca) Orta Dogu Teknık Uruversıtesinde Hasan Tan'uı Mütevelli Keyeti tarafından Rektörlüğe getirilmesüü protesto için öğrencilerin baslattığı boykot sürmektedir. ODTÜ Öğrenci Tenuilciliği Yürütme Kurulu adına Ertuğrul Ka rakaya tarafından dün yapılan açıklamada. ODTÜ'nun kapatılması yolunda verilecek kaıarm, «ODTÜ'de eğitimin sürmesini kim lerin istemediğıni bir kez daha somutlaştıracagı» bildirilmiştir. Açıklamada, Rektör Tan'uı çeşıt li basın organlarında yer alan demeçleri eleştirilerek, bunlann ispatlanması istenmiş, eğitimin düzenli sürdüğü belirtüerek, ODTÜ'deki bunalimın mütevelli sistemini öngören özel yasadan kaynaklandığı ifade edilmiştir. VEDA E7TI Öte yandan Rektör Hasan Tan taraîından görevınden alınan Genel Sekreter Vahit Şenuy^r, ciün yayınladığı veda mesajuıda, t5 yı la yakın bir zamandan biri yürütmekte olduğum genel sekreter lik görevinden ayrılmam için iigi U rektörlük yaaam bugün (diinı resmen öğrenıtuş bulunuTonım. Yeni rektörün kendisine yakın mesai arkadaşlannı h<ı i'^~°\^rp atama arrusu bu neticeyi doğur mustur» demiştir. ingirterede Crosland'ın ölümüyle boşalan Dışişleri Bakanlığına David Owen atandı LONDRA Antonyn Crosland' m ölümll uzprine boşalan îngiltere Dışişleri Bakanlığına David Oıven getirilmiştir. Tıp doktoru olan Owen 38 yaşmdadır. Geçen eylül basındanberi îngiltere'nm Avrupa sorunlanyla görevli Dışiçleri Bakan Yardımcılığı yapmaktaydı. O^en bundan önceki Wilson döneminde a%8 • 1970) Kralivet Donanmasır.dan sorumlu olarak Sa\unrna Bakan Yardımcüığı görevinde de buJunmustu. VERGi ı'ADESi Bakan Öatrak, Hirün ihracatçıianna yüıd» S vergi ı»desı uy Görüşmeden aynlan Amerikalı Özel Temsilci şunları söylemişDemirei. «Zedelenen ilişkilerin tir: • Uzun zamandan beri Sayın düzeltiimesi için zaman faktörü Demirel ile bu çeşıt bir görüşme üzerinde duruldu mu?. sorusuna ">m»ı büyük bir arzuvla isti <Teferruat hakkında bir şey söyle mem. demiş. görüşmelerin amayordum. Sayın Başkan Carter'm özel bir mesajını Sayın Başbaka cıyla ilgili bir soruya da .Görüş melerin amacı zedelenmiş münana getirmiş bulunuyorum. Carter mektubunda Türkiye ile Amerika sebetierin biran önce rayma otur Birieşik Devle'leri arasında uzun tulmasıdır. Bur.u hem biz hem karşılığını zaman çok yakın bir sekilde de de Amerika istiyor. vam etmiş olan ilişkilerin ger.e vermiştir. yakın bir sekilde devam etmesiKIBRIS KONUSU ni arzuladığım dile getirmekteBaşbakan, • Sözlerıruzde hiç Kıb dir. ABD ile Türkiye gibi dost üikeler arasında zaman zaman ba rıs sorununa değinmediniz. Bu zı sorunların çıkması normaldir. konu görüşülmecü mı'.'> sorusuna verdıgı cevapta «Türk Ameriİki mem'.eket de bu sorunlann çözümlenmesini istenıektedir. Sa kan münaseoetlerı aenince ışin ym Başbakan Süleyman De ıçine tabi: Kıbns da girer. Zamirel in şu sözüme aynen katıla ten münasebetlerde Kıbrıs dolayısıyıe ıCünu.iu üaıoaıgo doiiıcağına inanarak. görüşmelerin her bakımdan çok değerl: ve ya yısıyie zedelendığınden Kıbrii'ın pıcı olduğunu söyleyebilirim. Sa birincı unsur olduğunu ortaya çı yın Başbakana ABD ile Türkiye kar.> demiştir. arasındaki ilişküerin ve meseleBu konuda ayrıntı vermesi iste lerin ele alınışı sırasında göster nen Demirel «Fevkalâde önemli diği açıklığa ve samimiyete de te bir konudur. Şu an bir açıklama şekkür etmek isterim. Hükümet yapsnıam şeklinde jconusrauş, lerimizin en büyük amacı dostlu Amerikalı bir gazetecinin benzer ğun gelişmesi. derinlesmPM ve i)« soruiarmı da «Görüşmeler çok riye doğru devam etme.<;id;r.» iyi geçtı. Daha fazla tıir şey soyDEMiREl NE DEDİ! leyemem» diyerek cevaplandırmıs tır. Başbakan Süleyman Denıırel de Ogrenildıguıe göre, teknisyendaha sonra şu konuşmayı yap ler düzeyindeki görüşmelerde Dış mıştır: işleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil öııce Kıbns sorunundan başlayarak Türk Yunan ilışkile ri hakkında Clifford'a bilgı vermiştir. Çağlayajıgil bu arada Ege kıt'a sahanlığı sorununa da degın gulanacağını açıklamıştır. Bakan, miş ve bu konudaki göıüsmeierde de bazı olumlu sonuçlar alma Manisa CHP Milletvekili Veli Ba bileceğinin ortaya çıktığmı bekırh'nm «ihracatçıya kilo başına lirtmiştir. Aynca Dışişleri Bakan 10 lira gider verilecegi doğru mu ufından getırnlen harit&lar üzedur?» sorusuna tevet» yanırını rinde Clifford ve Amerikalı uzvermiştir. manlara toprak konusunda da bil Piyasanın ilk gününde Tekel ve gı verilmiştir. tüccar tarafından 53.443 <on tütün alındığı bildirilmiştir. Yapı(EJİUİ KONUUR lan açıklamada bu miktann Clifford Başbakan Demirel'in 45.193 tonu Tekel. 8.250 tonu yanına geçtikten sonra teknisyen da tüccar tarafından mübayaa ler duzeyinde de\am eden görilş edilmiştir. melerde daha çok NATO ile üiş MANOi'DA kiier ve ikili savunma anlasmasının önemi üzerinde durulmuşGümrük ve Tekel Bakanı Ortur. Teknisyenler dUzeyındekl han Öztrak, Manisa'ya girisirjde tütün üreöciîerinin 9ert protesto. toplantıl*rda, daha önoş t»tr kaç ke*. BüsrÜkelçilikler afacilîiiyla lanyla karşüaşrj^ıatır. rtfreticilet veya "îfATO"Topİ8ntılarirıda ABD' Bakan Öztrak'a «PıraSa fiyatlna ye verilmis olan bilglierin tektütün alıj'orsunuz» diye bağırmıs rarlandığı ve Cllfford'un Çağlalardır. Bu arada Tekel görevliîeyangil'i dinlemekle yetindiği öğriyle üreticiler arasında itişip ua renilmiştir. Toplantıya katılan ba kışmalar olmuştur. zı Türk diplom8tlan tgörüsmeAkhisar'da ise Bakan suskunlerde, daha önce bir çok kereluk içinde karşılanmıştır. Bakan ler Amerikalı meslekdaşlanmıza başftyatı açıklarken çok sayıda anlattığımız meseleleri tekrarlaüretici «biliyoruz.. biliyoruz.» di dık. Clifford'un aynntüarla pek ye b»ğırrmsur. Enmhet görevilgilenmediği dikkatimizd çektı. liîeri bağıran üreticileri topiuluk demislerdir. tan uzaklaştırmak isteyince yrne ASIl MRÜ1HELER tartısmalar çıkmıstır. Edinilen bügiye göre asü görüş PAÎIATICI MAOOE meler teknisyenlerin dışındalti si Öte yandan, Akhisar Tekel bi yasal düzeyde olmuştur. Bu görüşmelerden sızan haberlere gönasına kimlıkieri saptanamayan re, taraflar, özeliikle Türkiye'nin kişılerce pntlayıcı madde koninuş iç politikası üzerinde durmuşlar ttır. Olay sabah 6.30 sıralanud» ve Başbakan Demirel seçimlermeydana gelmış, patlama parük den önce bugunkü hükümetin yaratmıstır. Kıbrıs konusunda en ufak bir Olaya Akhisar Savcılığı elkoy ödün veremeyeceğini anlatmıştır. mus, kimlikleri saptanamayan :uÖğrenildiğine göre Demirel, bu sileri aranmasma baslanmıştır. günkü hükümetle seçimlere gitAynca, Akhisar Tekel Müdü."!ü mek zorunda olduğunu, hükümet ğü önünde gösteri yapan ürerioite MSP bulunduğu sürece ödün lerden 3 kişi gözaltma almraışvermenin aritmetik olarak olatır. naksızlığını dile getirmiş, seçimlerde AP'nin galip çıkması duruGECiKME VE TEPKiUR munda ise Amerika 'nın gerek iki li ilişküerde gerek Türk Yu1976 ürünü Ege ekici tütün pinan ilişkilerinde çok daha rahat yasasının bazı bölgelerde geç bir politika izlemesinin mümaçılışı tepkilere yolaçrruştır. Görkün olabileceğmi söylemiştir. deş Demirci, Kula ve Selendi iige Ierlnde tütün piyasası geç açıldı Demirel Amerikan Kongresiğından üreticüer Tekel önünde nin koyduğu ambargonun kaldıgösterilerde bulunmuşlardır. rılması ve ikili savunma anlasma sının çok kısa bir süre içinde oSmdırgı Tekel binasma ise kim naylanmMi ferektiğini, bunlann likleri belirlenemeyen kişilerce yapılmaması durumunda seçimpatlayıcı madde atılmıştır. Olay ler öncesi Türkiye'de Amerikanın sırasında Tekel binasının camlaaleyhine büyük kampanya açıları kırılmış ancak yaralanan olma cağını belirtmiştir. mıstır. Clifford ise, Başkan Carter'm Tekel Genel Müdürlüğü allm heyetinden alınan bügiye göre, çok kısa bir süre içinde gerek Kıbns gerek Türk Yunan ilişki saat 12'ye kadar Tekel yaklasık lerinin çözümlenmesini istediği30 milyon kilo tütün satın altrnsni, bunun gerçekleşmesi için Detır. Üreticiler Tekel'in alım temmirel'den yapıcı çaba göstermesiposunun hayli yavaş gidişinden ni düediğini, Türkiye'nin iç poli şikâyet etmektedirler. tikasındaki durumu ise Carter'a Kuyucak'ta tütün piyasası öğlebilgi olarak sunacağını söylemiş ne dek açılmamıştır. Kuyucak tir. yöresinden gelen köylüler Tekel binası önünde hükümet aleyhinde protestoda bulunmuşlardır. Köylüler, tütünlerinin alınmaDÜZELTME ması halinde gösteri yapacaklanDünkü sayımızda BETA Ajannı biidirmişler, Tekelin piyasayı sına dayanarak verdiğimiz Neaçıp ahmlara girmesini istemişzih Dural'la ilgili haberde Türk lerdir. Ceza Kanununun 344 ve 345. mad delerinin uygulanması önerildiği yer almıştır. Amlan maddelerin Vergi Usul Kanunu maddeleri (BasUrafı 1. sayfaJ*) olduğunu belirtiriz. fiil olduğu, davacınm söz konusu yazıda savunduğu ve bakanlıkça kınanmış olan görilşlerin T E Ş E K KÜ R gerek 7'nci İslâm Konferansında gerekse daha sonraki resmi Babamız Ahmet Salihoğlu' beyanlarda hükümetçe aynen benun hastalığını teşhis edip nimsendiği belirtilmeltte ve Dibaşarılı bir ameliyatla sağlıkerdem'in mesleki kişiliğine yağma kavuşturan Cerrahpaşa pılan ağır saldırı sonucunda uğHastanesi Kulak. Burun, Boradığı manevi zararların tazmiğaz servisi doktoriarından ni istenmektedir. DOÇENT DOKTOR BUyükelçi Dikerdem, geçen yıl Nurettin Sözen'e «Kıbrıs Çıkmazı» başlığı altında jrayınlanan bir yazısında Kıbrıs aynca doktor Yalçın Oral'a, sorununda siyasal çözüm olarak Adnan Akıncı'ya ve Aneste«Bağımsız, bağlantısız, yabancı zi Abdülkerim Bey'e, ilgilerini esirgemeyen servis hemşiüs ve askerlerden annmış ve iki re ve hastabakıcüarına teşek topluma eşit haklar tamj«n fekürü borç biliriz. deral bir devlet» tezini savunmuş, bu gorüşler: Pışişleri BaKızı ve Damadı kanlığınca, «Hükümetin Kıbrıs Sfikran \e Cevat siyasetine tam olarak ter$ düşGEDJKOĞLU suçlanmiJU. Minik Mezarcılar (Bastararı. 1. sayfada) dan 8 can. üürün vorganı, yatağı, çar&afı. Aktarfna yapın otobüsten otobüse. Nedetı sonra da inin Türkiye'nin lncisı denilen îzmirln sancılı Basmans Garajına. Cufer, geçmişi hiç unutmuyor, unutamıyor. Soluk dudaklan titreyerek, o günleri nasıl da anlatıyor, olayları yeniden yaşayıp yasatıyor. Şehire indiklerinde öyle bir sevinç ki, günlerce uyku tutmamıştı gözlerini evcek. İlk g«ce ucuz mu ucuz, üçüncü sınıf bir otelin, bir otel odasının köjelerine kıvnhp uzanmışlaraı. Tatvan nere, İzmir nereî Neonlarıyla pırıl pırıl kent, hâlâ erişılmez bir güzellikte onlar içın. Hele mavi. lacivert deniz. Bırkaç (rün düşten uyanmamıslardı ve onun için mızraklarıru duymarruşlardı henüz bağırlaruıda büyük kavganın... İste Cafer anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor: « Abi. iki gözlim aksın, Kuranı Kerim çarpsın ki, Tatvan'dan geldikten sonra çok is aradı babam. Kâh ırgat, kih ame İe oldu. Şimdilerde ise kapıcı dur du. Anam da çok sonraları orda burda çamasırcılık buldu. 6 kardeşiz. Hiçbirimiz okula gitmeyiz, gidemeyiz. En küçügümuz 7 yaşında. Beni, İzmir'in Maraş Mahallesi dedikleri oturduğumuz yerde bizlerden önce buraya goç müş Tatvanlılar elimden tuttu. Yani yapmakîa olduğum su «mezarcılığı» buldu...» « Abi. Mezarlığa ölü geldi mi, durmaz sahiplerinin ardından kostururuz. Ölüyü gömdükten sonra, mezarı çapamızla tırnaklanmızla dü/ler, naylon kaplarımızla taşıdığımız sularla akiar paklarız. Karşılığı mis. En azından 5 kâğıt alırız. Geçim dünyasi bu. Elbette mezarlığa gelen ölüleri pay etmek için birbirimizle durmadan boğuşur, dalaşrrız..» Cafer, beklemediğim bir sırada ürkekçe kulağıma eğiliyor ve olan güvenini kanıtlarcasma şu sözcükleri birbirine ekliyor: « Su taşıyıp, mezar çapalamaktan geceleri çok, fakat çok yorgun düşüyorum. Gömülürken görüp durduğum ölüler geceleri düşlerime giriyor, öcüler görüyorum. Elimde değil korkuyor, kor kuyorum. Sonra da tutamayıp, al tıma (çiş) ediyorum. Y'atağımı ıslattığımı gören anamdan da, sabahlan bir güzel sille tokat dayak yiyorum. Abi!.. Kimselere söyleme emi. Çünkü, bundoja uranıyorum, utanıyorum..» Caferin gözlerini korku bürüyor. Anl»tmaya de\am ediyor: « Abi. ölüler çok beyaz. Sicimle bağiı elleri, ayaklan •e bov yunlan. Gözümü yumdum mu akşamları, sanki evimize doluşuyorlar. Bağınyor, uyanıyomm. Elbette afiıyorum. Abi. !nan olsun çok korkuyorum..jı YIIOIZ MANOOliN DE (ALMADI Y'ıldız Genç. hiçbir zaman saç larır.a kolalı tafta kordelalar takıp, okul yollarında şarkılar söylemedi. Annesi tarafından akşam üstleri pencerelerde bekienip, pembe yanaklanndan öpülmedi. Kaldı ki, bir dilim ekmeğe sürülmüş salça tadmı bile bilmedi. Evlerine gelen misafirlere şiir okuyup, türlü maskaralıklar 7»parak onlann gözlerine girmeye çalışmadl. 9 yaşındaki Yıldı» mandolin çalmayı öfrenip, not*lara bak&rak okul şarkılan cıkarmayı da den«medi... Evet Yıldız, küçücükken ann«sintn kollanndaydı. Ya $imdi. Di yor ki: « Kilis'ten gelmisiz. Beb*kmişim hatırlamıyorum. Biri erkek dört kardeşiz. Anamız öleli 3 yıl oluyor. Babam hamaldır. Okula gidenimiz yok. Anam da îzmir'in Karşıyakasındaki bu m« zarhkta gömülüdür. Cumhuriyst ÎVlahallesındeki küçük evimizdn sokağtnda açan papatyalan toplar korum bazen mezanne. Keadimi tutamam ağlarım. Keşke o ölmeseydi, babam da ihtiyarlamasaydı. Okulum olsaydı. Kitaplınra ve defterlertm...» îşte Yıîdız'ın gözüyle mesarlıklar: « îşimiz şu gazeteci «bl, anlatayım: Ölü sahipleri, tabi daha çok pazar günleri gelirler. Hele bayramlan, hsle bayramlan... Çok pmrm kaz&nac&ğız diye öyle sevinirlz ki. Valla abi, anamın öldüğünü büe unuturuyoruın. Aramuda mUsteri yUzünden çıkan kavgalar da bitiyor. Çünkü çok kalabalık oluyor. Hangisine yetiselim ki. Önce, elimizdeisi güğümden su dökerie mezann taşların». Ellerunizle siler temız Isriz. Otları yolar, müsterinin uzattığı çiçekleri toprağa dikeriz. Üstüne bir de «fatiha» okursak iyice göze gireriz. 5 liradan aşağı veren pek ohnaz. Eğer ölü tazeyse, yeni tabutla yeni g«tirilmisse kalabalıgın pesinden gideriz. Çukura iner, beyaı kef«nin üstüne kara toprak dökertt. Abi, öcü dedikleri bu ölüler midir ki, dersin?» Yazüanlar ne denli çarpıa, sös cükler ne denli keskin olurlarta olsunlar, gerçeğin katı yüıu kadar yahn olamazlar. Çağlar b o yunca, dizeler sayfalara dökulmüş, romanlar, öyküler yazümıştır çocuk üstüne. Filmler çekilmiş, piyesler sahnelenmiştir. Ancak, tüm bu ürünler, özlerinde ac ya da çok zorlamaiann göze batan izlerini taşırlar. Bu nedenl«dir ki gözlemlerirruzin, anlatılanlardan değışik görünümler çizmesi çelişkiler yaratır benliltl*rimizde. Bu çelişkiler, aslında bi7,i kendimiae ıretiren birer tolnttır. Büyükelçi VE F AT Eski Muharip Gazüerden Emekli Emniyet Amiri M. Hamdi Tongar 21.2.1977 günü vefat etmiştir. 22.2 1977 salı (bugün> Kadıköy Osmanağa camiinden öğle namazını müteakip Karacaahmet mezarlığında ebedi istirahatgâhına tevdi edılecektir. Akraba. meslektaş ve din kardeşlerimize duyurulur. Tefent Sıtkı BÎLGE YARIN: OKUIDAN MEZARLI4A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle