19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
0 0B I 2 JUBA7 1977 11II11!11!ıl 11111111II l! 1 l±L' SAM YELÎ Yizan: Mehmet SELÂHATTiN 37 Şlmdl kızı hastalanrruş, Tann onu cezalandırıyordu Kendını kızının bakımına çılgınca vermıstı Btr bardak rt 8U>unu ıçırebılmek ıçın saatlerce oaşucunda duruyor, tatlı sozler soUujor, bazer. aglıjorau bıle. Doktor onlara, «Kıza iyi balan, jişmanlatın» demıştı. Içmesını sevmedığı ıçm kızırun agzın» omlet japar gıbı yumuru kınyor, onun ığrenerek yutuşunu haz duyarak seyredıjordu. Bilıyorau kı Nılufer'ın boğazmdar. geçecek her lokma onu sıfaya bıraz daha yaklaştıracaktı. HastaliK, dıger çocuklara bulaşmasın dıye, kabıru, kaçıgını, çatalını ayn kaynatıyordu kızın Havlusunu, çamasırlarını obürkılermkıj Ie karıştırmıyordu. Nıluier nınesiyle yaüyordu artık. Keremie Rıza ayn blr od*da, o ıse kocasıyla. Fahn'ye de bır hal olmuştu Yaklaşmıyordu kendlslne »rtık. Nılufer'ın hastalıgı onu da yıkmıştı. Erken eve donüyor, ssatlerce kmyla konuşuyor, onu eğlendınp açmaya ugr&sıyordu Ancak uykuya çekılırken ondan ayrılıyordu Sık sık Şeyhe gidıp onunde aglıyordu. Yalvanyor, müb&rek bır ınsan oldugu ıçın, Allaha dua etmesinl Utiyordu. Şeyhten daima aynı cevabı ahyordu Varetmış olan her şeyi en iyi şekılde yapandır. Şimdi size sor gelen \e en zor bıldığınız bıle O'nun ıçın en kolaydan kolaydır Sızı bır kanaldan geçırtnek ıçın, her şeyı düzenle yürütür. Sabreden bulandır, bulacak olandır. Sen gece gundüz dünyada rahathk ve huzur anyorsun FaKat, bunun bu dunyada hasü olması ımkânsızdır Dunyada bulunan rahatlık bır şımsek gıbidır, çabuk gelıp geçer ve bır jerde durmaz Turlu turlü mihnetlerls dolu bır şımşes. Onun hazınesı tukenmez Dıledığıne dılediğince hukmeder O'nun en çok sevdığı en çok sınadığıdır. Haıreti Kyup, peygamberlıgının ılk yıllannda, sıkantıdan uzak mutlu günler geçırmıştı Bu mutlu yıllar uzun sürmedı Sınama zamanı gelmıştı Nıtekım, kısa gunler içınde malı mülkü sanki yenn dıbine geçmıştı Eyup, buna aglamadı, isyan da etmedı «Anamdan çıplak dogdum, toprağa çıplaK donecegim Allah verdi Allah aldı O nun ısrru kutlu olsun.» Bır gün evi çdktü, butün çocuklan bır çırpıda canverdiler îçi yandı tutuştu elbet Eyüb'ün Ağladı, sızladı her evlat acısı çeken gıbı Ama, yıne kotü seyler soylemedı, ısyan etmedl Sonra, dert bızzat kendi vticuduruı geldi. Hem de ne dert. Butun vücudu, tepeden tırnağa kötü çıbanlarla doıdu. Dunya dar geldı Eyub e. Etrafındakı ınanan halkı da çdzuldu, adım adım. Eyüp, dagılan halka mı yoksa kendi derdıne rru yanacaktı? Kül içınde oturmuş, bır çömlek parçasıyla yaralannı temızlerken o \efa tımsah karısı bıle, «Sen halâ O na ınanmakta, baglı kalmakta devam edecek, dertlenn O'ndan geldıgınl mı zannedeceksm? Akhn varsa O na lânet et de, ölümunü dıle» demıştı Gozyaşlarını ıçine akıtan Eyup, şu karçılığı vermıştl: «Sen de o ahmak kadınlar gıbı konuşuyorsun Allahtan gelen ıyılıgı «iabul edelım de kotıllugu kabul etmeyelim oyle mı? Bunu berden ısteme » Gonlunden hep rabbme bağlı kalmakla beraber, düı zaman zaman feryatlarına manı olamıyor, derdını anlattığı insanlaraan tesellı bekh>ordu En candan kışıler bıle Eyub'U anlamadılar Gonulden gelmeven tesellılerde bulundular Işte o zaman çok değışık bır sızı duydu juregınde Eyup. lyı günler gıbi kotu gunler de sayılıydı. Ve son geldı. Rabbının bıldırdıjı bir şeyle yı^anan E.vup, bır anda yenıden doğmuş gıbı oldJ Sınanma bıtmış, denemelen juz akıjla geçmlştı. Nıtekım. kısa zamanda etrafı jıne adam.arla doımaş, Rabbı aldıklarını mıshyls gerl vernjş, sabrm tımsa.ı olan elçısme daha nıce lyıllkler yapma fırsa'i jaratmışu. îşte boyle, yuce Alıah sevdiğı kullarını dener. Ve sabredenlerı mukâfatlandırır. Yuce Allaha dua e r \e sana getıreceğı ıyi gunlerı saoırla bekle Kaderde yazüanlar mutjak olacaktır Guneşın ışıgını kesebılır rrjsın 7 Fırtmayı dındırebüır mısın 0 Fahrı onu, kendınden geçmış, bır ne%ı huşu içınde dınler, söyledıklennden tesellı oulurdu. Oradan daıma ıçı £eraiılariUf ayrılır, dayanma gucu kazanırdı Kutsal adamdı şu Abduıkenm Efendl vesselâm. XV Hafıl bır jağmur çıselıyordu. Belma, penceremn onune oturmuş, Fahrı'nın gelmes'ni bekllyordu. N'.lufer ın hastalıgını babasından oğrenmış'i. «Kımbılir şımdi ? ne acı çekr, ordur > dıye duşunuyordu Çocuklarını hastahk derecesır.de sevaığını bılırdı Fahn n n. «Gelsejdı, ne olurdu gelseydı» dıjordu «Yanımda bıra^ ferahlardı, tesellı bulurdu » Gelmeyecegıne aaır ıçmde bır hıs \ardı. Artık gelmeyecektı Fahrı. Sıkıntıhydı Onu çok seraıjını anlıjordu «Ne bıçım dunya» dedı «Tam aıadıgın ınsaru buluyorsun, o da evlı, çoluk çocuk sahıbı çıkıyor » Yağmur ara sıra hızlanıyordj. Islanmamak ıçın oraya buray» koşuşan ınsanlara dalıyor, sık sık saatıne bakıyordu. îkı saat olmuştu Her zan.an buluştukları zamanı tam ıkı saat geçmıştı. Ortahkta gorunmujordu sevdığı adam Evden çıkarken, babasının gozlennaen de anlamıştı bunu. Bakışlanjla sanıtı, «Fahn artık gelmez kızım» demek ıstıyordu. cvGelse, gelse, gelse» dj.\e belkı yuzlerce defa teKrarlamıştı içtnden Bır jerae o.iumuştu Bazı ınsanlar çağnşımia, uzakta bıle olsalar etkı altına alınabılıvordu. Bunu becermek ıstıyordu. Fahrı nın kendısını bekledığını hıssetmesmı arzuluyordu Arkasmda oturan jaşh adamlar.n onun yalnız bekleyışıni tuhaf karşıladıklarını bılıyordu. Kımbılir neler düşünüyorlardı? Genc, bır kızı kendıne bağlamayı basarmiş orta yaşlı bır zampara olarak goru\orlardı bplkı Fanrı'jı Bırbırlerıne hıçbır zaman uvgun bulmaaıklannı bıhyorau onların Doguyla batının farkh goruşlerıvrîı bu «Parıste olsavdık kımse bızı fark bıle etmezaı» dıve ıçınden geçırdı. aBuradajsa.. Ne kadar da bırbınmızls uğraşı\oruz yarabbı'j Ne kadar da mce efenriı varadılışhydı îlişkileri sesslzoe rlmus şımdı yıne aynı sessızjkle Kopuyordu Artık çocuklannm, yu\?sının erkegı olacaktı Fahrı. Yıne de bu gerçege ınanmak ıstemıjordu. Belki, dort beş hafta avnı saatte gelıp, pastanenın \ıtrını onune oturdu, saatlerce bek'.edı Buroya gıtmeye çekır.ı>ordu Babasından utanıyordu Onun her pazar •cendısını sessızce seyredışını, gerçegı anlaması ıçır. buyuk bır sabır'.a konuşmaktan kaçmdığını goruyordu. Memet Be>, bu 'hs.cıyı hıçbır zaman olağan buımamış, bır gun nasıl olsa kopacağına tnandığmdan kızını hıçbır zaman etkılemek ıstcmemıştı Bır aşk sonuçlanıjordu Belma'nın nasıl olsa onu unutacagına ınanıjordu baba Ama, Fanri Zavalü Fahrı Bey, belki yıllar vıIı tın ıtamıyacaktı kızını Bıl'nme/ nıçın, DU adamı çok sevıyordu Memet Bey. Peygamberlere has bır namjs duygusu ıçmdeydı Kımseyi ıncitmez, her lareketıylp ınsanları rahatsız etmekten çekındığını beilı edercü. Sa\çılıjdı Kızıyla olan ılışkısı belkı de hayatının tek ktısuruydu Bır pa/ar butun bunlan Felma'ya soyledı: t ' t m e amk kızım, dedı Arama onu. Gelmez Gelirse her çeyın a'lak bullak olacağını anlayacak kadar hisHdır o. Oru sevıyorum baba Emın ol, aramızda kotü hlçblr »ey geçmeiı Taon seçmpdı Olsa ben yoPar nujdım senı Ikınizi de çok ıyi tant'otum » P I onjn ılk, belkı de s>on EŞKI olacaksın Bırak beraber olduğunuz anlar.n hajalıyle yaşasın zavallı Senı omrirün sonuns kadar aklndan çıkarmayacağına ınanmalıstn Hiıj unutmayacak senı Bu da nna ye'pr zaten Çocuklanns, kansı»a d8^Fı fazla kom >ık Pd«>ne7 o Sakm buna zorlamayasın onu. Eannedenm. \eten Kaoar kotuluk yaptın bıçareye. Kotuluk mu? (PEYAM1 VAB; Ortadoo:u'da Devrim Yılları b 18. yüzyüdan Bırlr.ei DUny» Sava^ına kad»r geçen dörtyüa yı.lık sjre ıçuıda Urdun topra*iarı O&manlı Imparator.ugunun idarl bır bollimü oiara* Turk yonetımınde kaldı. 1914 18 dunya savası sırısınaa bj praklar îngıltere'nin nufuz bolgesı içme gırdı ve 1918 vılındm Ogmanlı ıdaresıne karşı H!CM Emiri Şenf Huseyln Bın An laralından başlatüan, daha sonra onun oglu Faysal taraiından yurutulen «Arap IhîUâlı» sonucun da Ürdun Araplarca :şgal edıldi. Savastan sonra 1921'de yapılan Kahıre toplantısırda Faysal' m Irak krah olması, kardeşi Abdulüüı'm da îııgıl'ere hımaye sinde Mâverayı Ürdün Trans jordanıe bolgesmde i.urulacaK ıkıncl bir devletm başına gbtırllmesı kararlastırıldı Boyıece «Hâşımı Urdun Krallıgi>ının temelı atılmış oldu. 1923 yılında Ing'ltere Ürdunü Ingılız hımayesinde bagımsız bir devlet olarak tanıdı 1928'de ıse bu bagrnsız aevlete genış bır özerklık (muhtariyet) hakkını verdı Ikmci Dunya Savaşmdan »onr» Ingılız nufuzu butun dunyad» etkısini yıtırmeye ve Ing.iızler eskı somtirgelerır.den çekılmeye baslayınca Ürdün 22 mart 1946 Londra Anlaşması ıle tam bagımsızlığını elde ettl ve o za mana dek «Emır» s'Jatuıı taşı y«n Abdullah Ürdün kralı oldu Abdullah'ın Kudus Camı.nde bır Fıhstinli taraîmdan oldur ^rre sınden sonra oğlu Tallâl Ürdan tahtına geçfı ıse de, kısa bır su re »onra agır bır akıl hastaııgına yakalanması Ü7erıne, 2 ma yıs 1963 de yerıni oglu Huseyın'e bıraktı 1948 Arap îsraıl savaşmdan önce Ürdun'ün nufuzu 400 bın kadardı Savaş sonjnda r^ıstı run Dogu parçasının ürdu:.c ka tılmasıyla nufus buyuk bır ar tış gos'ererek 8 rr./%onon us*u ne çiKtı Gcnel noîjsun dortte uçünü Filısnnhler, geıı ka'an 500 bmmı «Bede.ınler o.uşturur Bedevilerın tumu musluman ol dukları halde Fıl.sljılıler arasm da 20 bın kadar hınstıyan var dır 1952 yılında yunirluğe gırer Anajasa gereğmoe Urdunde •j, asama gucu Mıl.ı Mechs ıle Kral arasında paylaşılır Ancaıc Kralın medığı zaman Meclısı feshetmek yada toplantılarıru iki ay ertelemek hakkı vardır. Yurutme gıicu ıse tümuyle Kralın elınde sayılaoılır. Ömeğın savaş ılan e'mek, ba rış yapmak ^e an.aşmaıar ım zalamak yetkısi Krala aıttır Basbakan ve bakanlar Kral *a raiından a'anır ve azledılır Bu tun bu ye'kı.ere karşın kraı devlet başkanı olarak hıçbr so rumluluk taşımaı, junıtınenın tum sorumluluğu hukurnetındır Kralın yazı.ı yada sozlu bu>ruk İarı da bakanlan sorumluluk tan kurtarmaz Bakanlar Ku:u'.u Mıllı Meclıse karşı sorumludur Yenı kuralan huıcumet Ueclısten guvenoyu alamazsa çeku mek zorunda kalır. 1%7 yıunda Israjle karşı yenılpye uğradıktan sonra, ış?âl altında kalan Ürdun topraklannm Büyükelçi Mahmut DiKERDEM Alabildiğine fakir, güç durumda bır ülke: Ürdün ; kur t anlması am»cıyla ülke için almaca«c onemlı kararlann sorumluîugunu kralla paylaşmak üzere bır mekanızme duşunülmuş ve eskı Başbakaalarla en 5uiseK rutbelı devlet adamlanndan oluşan dokuz kişıhk bır • Kral.vet Danı=;Tia KOTPVI kunılmu^" ı Ben ıurkıje Cumlıurıjetı BUyiL:elçısı Oıarak 1957 yılı Hazıranında Urdun'un başkeııtı Araman'a vardıgınıda, Kral Huses'.n Buı Tallâl 23 jaşınaa olmisma lagnıen beş vıldanberı ulkenın jonetımını elınde tutuj orci ı Başmda bulundugu devle tm aurama ruç te ıç açıcı degüdı Alab.idıgıne îaj%.ır, DUtçeünın onemlı bır bolumu dış %ardımıar dan oluşan bır ulke duşunjnuz. Resn:eı bagımsıs lakat esK. patronu Ingıltere ıle Ortadogu'nan >enı pa'ronu Amenkanın nufuzlarırun tam anlamıyla egenien bulundugu bir ülke Nulusunjn buyjk çogunlugu va*anıru >ıtırm.ş tum umudunu Arap mıllıyetçılığının jenı şampı\onu Cemaı Abdulnasıra baglamış Fılıstınl. goçmenlerden oluşan bır ulke Sonra da gencecık bır kral daşununuz Ingiltererun Sandhurst Askeri Kolejınde jetıştınlmış, baş.îaca kültuıu \e devlet \onetımı denejı olmayan, kadeıın durtusuyle onsesız jaşmda devletm ba«ına geçmış, çevresı onu \ok etmek için fırsat bekle venlerlp dolu ve bır Ingılız Generalınm kurduğu krucuk bır Deaevi ordusundan başka dayanağı bulunmayan bır Kral îşte 19J7 jnlmda Urdun ve Kuseyın'ın bır kaç ç.zgıyle şekıllenen tablosu ou idı Bu karanlık tabloda kralm lehir.e ışleven tek oge, Osr.anlı devrinden kalma vasi: aı ı r ecrübelı ve krallanna son derece saoı.< bır ıkı de\ıet adammdan ibarettı Huse5"Ji'ın günümüze kadar tahtını koruyabılmesin de bu de\let ad&mlannm buyük rolO olduğurm {lerlde Ürdun"un başkenti Amman. I»tanbul gıbı tepeler uzerıne kurulmuştur. Ama ıki kentm karşılaştırması burada bıter. Amman' da ne doga guzellıgı, ne de çagdas k«nt gorünumü vardır. He'e l'i'T'lerde Ürdun başkentı buvuıcçe bır k^vden farksızdı Br lek çarşısı, b»r tek otelı varaı. Guven mf ktnbunıp sunduğum jün.. Kral Hiıvvin, «iamir Paşa, Saray N'ann. Behç*t Talhunl. bea. Buyiıkelçllik başkatibl. Vasfl H Tel. ıKrsJın ozel kalem Mudurii olan ba Uşi sonrm Bafbskmn oldn re Kahirede Füistinliler tara/ından öldurnldu..) raiotlerlnl duydugumuj doğulu kralların, prenslerin sapıklığı ve şımanklığmdan onda eser yoktu . TURK DOSÎU BİR P4J* ı UA go:e\e başıadıgım sırada frdün hükumetının basında tbrahim Haş m Paşi b'ilunuyordu, Dışışîen Bakanı da Sa GUÇ DURUMDA BiR ULKE AMMAN'A BL'YLKElÇi ATANDIĞIMDA HüSEYiN GENCECiK BıR KRALDI INGllIERE'NıN SANDHURSî KOlEJıNDE YETıJTıRıLMiS, 8A4KACA KÜLîLRU OIMAYAN BR DEVIE1 BAŞKANI. ÇEVRESİ ONU YOKETMEK ıSTEYENLERLE 0 0 LUYDU. BU GENÇ KRALIN BAŞUCA MERAKI OIOMOBıL SÜRMEK; TEK ZEVKı DE DOSTLARIYIA SıNEMA SEYREDiP ISKOÇ MOZıGıYLE D A N S E I M E K I I . . le d« itarutlamıs nldir Uftlerden blndlr Kıbns konusunda Bagda* Paktı mütteiıkımiz Irak'ın dışmdakı butün Arap devletleri karşımızda yer alır yad* çekımser kalırken, Samır Paşanın başi"da veva Içmde bulundugu Ürdun hukümetlen sureklı olarak Türk tezıni destek.emıstır. O kadar kı, 195R \ilında Bırleşmiş Mılletlerde Yunanistana kar sı çetın bır mucadele verdigımız sırada Samır Paşa Arap Bırlığının ortak karanna rağmen Ürdunün Turkıya lehmde oy kullanmBaıru sağlamıştır. Bu olayın ılgınç ovküsunü kısaca anlatmaJıyun1 Yunan huküme tı o yıl BU. Genel Kuruluna Kıbnsta plebisıt japılmasmı ya ni ENOStS k&pılarının açılmasıru saglayacak bır karar tasarı sı getırmıştı Genel Kurulda egemen olan hava Yunan önerisırun çogunluk kazanacağını gosterrjordu. Turk Delegasyonunun Başkanı Zorlu hummalı bu: kulis çalışma sına gırışmıştı ama kendimıze y«kın saydığımu devletlerden ke sın bır destek vaadı alamıyordu. özellıkle Arap delegelerı ne yonde oy kullanacaklarım Zorlu'ya soylemekten kaçınıyor, kaypak ifadelerle TurK hevetmı oyalıyor lardı Nıhavet ZorİJ New York' tan bır yıldırım telgraf gondererek, Arap başkentlenndeıu elçılerımızaen hukumet başkanlan düw>ınde gırışımae bulanmalannı ve Turk tezıne karşı Arap rievletlermm kesın tutumunu oğ renmelennı ıstedı Bunan üzerıne Sanur Rılai Pasadan acele randevu talep ederek zıyaretıne gıttım Paşa benı dınledıkten sonra, ozel kalem muduır.nu çağırdı ve New York'takı Urdun delegasyonuna hemen iletilmek üzere benım önumde şu telgrafı dıkre ettırdı: «Kıbriö konusunda BM Genel Kurulunda bir oylama yapıldı ft: takdlrde, Ürdün Delegasyomı Turklye'nın olumlu oy vereceği karar suretini destakleyecek. Ttir kıye"nin karşa çıkacagı herhargi bır tasarıra Ürdün kırmızı oy verecektir». Fatın Ruşttl Zorlu'yu bıle ş»şırttığm: \e pek memnun ettıginı sonradan ogrendiğım boyle bır talımatı otekı Arap dev letlennın tutumuna ragmen kendı delegasyonuna gönderm»yı göze alan bir Arap de, let adammm gerçekten büyuk Türk dostu olması gerekiyordul Samır RıTaı Paşa ıle Kral HUseyın e güven mektuplanmı sundugum gunden başlayan dostıUgU muz Ürdunde kaldıgım üç yıl sü resmca grt^kça guçlenerek devam ettı Goreve başlarken onu Dışışlerı Baıcam olarak bulmustum, bır yıl sonra Îbrahım Haşım Paşanın yenne Başvezırlığe »tandı, Irak ıhtılâlınden sonra ı«« Mısırın baskısıyla ıktıdardan ayrılmak zorunda kaldı Iktıdarda bulundugu sırada nekadar aık goruşrajş isek, resmi sıîatı kaJmadıgı zaman da bırbirımızi o kadar SIK arardık Benim için çok oegerlı olan bu dostluk Ürdunden aj nlmamdan sonra da a ramızda surekli yazışmi şeklınde devam ettı 1965 yüında cen Gana'da bujukelçı ıken bir s«bah London Tımes gazetesmde Samır Paşanın bır kalp knzı sonucunda oldugu habenrü c :udugum zaman duydugum acı, ailem den bır yakınımı rtırdığım «a:nan duydugum ıstıraptan farklı değıldı Rıfaî ailesı Kral Hüseyıne her zaman sadık ve güçıü bır deste.* olarak kalmıştır Samır Paşanın küçuk kardeşı Abdulmoneım Rıfai 1 erıkı yıllarda Dışışleri BakarJığı gorevmdp bu ,undu Geçen yıla kadar Ürdvin Başbakanı olan Z°v Rıfal de S* mır Paşanın o<>iuc!,' «Cebel» denılen tepelerden ytdnız bırmde bırkaç modern bınava rastlarurdı, kı bunlar da yabancı elçılıklerle Lubnaruı zengınlenn malı ıdı Kral sarayı öte^ı Arap Uıkelerır.de gordugtlm gorkemlı bınalann yamnda kulübe gıbı kalırdı Kra.m vaşamı da uıkenın koşullanna ııygun bır sadehk ve gösterışsızlık ıçinde ıdı. Huseyın'ın en buyük merakı otomobıl surmek en buvük zevkı de fırsat buldakça seyahat et mekti Sarayında yakmlanyla sınema seyretmek \e gayda muzı ğıyle Iskoç danslan yapmaktan başka eğlencesı yoktu. Hüsevin ıçkı kullanmaz, kadmlara karşı çok saygılı, hatta çekmgen davranırda. Kısacası, blldığımız. re mir Rıfa.1 Paça ıdl. îbrahım H»şım Paşa Osmanlı devrinde yetışmış, oldukça yaşlı, büyuk tecrube sahıbi bır devlet adamıydı. lyı türkçe bilirdı. Hükümetin kuvvetlı adamı ise bır yıl sonra başbakanlığa geçecek olan Samır Rıiaı Paşa ıdi Arap ülkelerınde geçırdığmı on yıllık surede rast ladığım devlet adamları ıçerısın de Samır Rıfa'. Paşa kadar uygar, basıretli ve dengelı olanlan azdır. Gerçek bır Turk dostu olan Samır Pasa ıle dostlugumuz Ürdünde kaldıgım üç yü süresm ce gıttıkçe guçlenerek devam e*tı Samır Paşa Arap devlet adamlan arasında Türk dostluguna verdıği öneml yalnız sdzle degıl sıyasi karar ve evlemlerıy YARIH: OIAYU 6ÜKIE1) TiFFANY f BULMACA SOLDAN SAfiA: I Doğu Karademz bır ılçe 2 Bulmaya çalışma 1 eylemı Bır goz rengı. 3 2 Tersı kuzey Ensız 4 Ya\ rusu olan dışi Tersı syrılan OJT 3 para ıle alınacak malm çeşıdıni 4 ve her çeş.aın oranını gosteren , 5 lıste. 5 Tersi yer, yurt. 6 O Bir harfın okunuşu Tersl bır 7 kürk hayıanı 7 Bılgın Bır kadm eıysı türıl 8 Av O 8 yer arJamında bir soz 9 Bal 9 kanlarda bır başkent YumuDlNKt BULMAGAMN şak ve geçirimsız oır 'oprak fürü. ÇOZUMC: YLKARIDAN AŞ%GlYA: 1 Ünlü bır Osmanlı Paşası 2 Dogu sınırımızaa komsu bır derlet Yet.şkan 3 Guney dogu bolgemızde bır petrol v°ri Bir sayı 4 Bir v>rj takı sı Bır ivri'pa ul<\f?ı halk'naan 5 Ekin tanelennı taşıyan kuçıklı baş Tersı j anç 6 KP çının erke^i 7 TerM orok tıp Yemek \em« zere'ısn"^ r duymavar;, S Haber go u~jcı' Hız.ı " B'r M.ze' <>'c, m rinü Bir romancımızın soyadı. SOLD4N S*GA: 1 Matafora 2 Atlna Era 3 larA Aşar 4 amaD Saba 5 Zan SakU 6 pA Sı 7 tmal?' Tk 8 rA Atama 9 Tılkı Ana. ÎTK^RIDAN AP\ĞIYA: 1 Ma:>7gırt 2 Atama Mai 3 Tıran 4 anaD plaK 5 F» Saa*ı » Asa i tA ? reş?K Ma ! bıstan. 9 Aralık. 123456789 DiSi BOND
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle