16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
(UMHUKhrn 3 A M U K 1977 T tDl SANAT EDEBIYAT Aşktır Yaşamın Başkenti Nazlı blr kuştur canlorı DokunabillrsJn sıcacık tuylsrln» Basaklarda turkülerde Gök kırına colar dlllerl ama Darahnca toproklan gollerl Gomülunce alınlanno dikenll tetler Cökmüs başlanno alamon akşamlan Kalkıp başkente yürumuşler Romana yazınsal yaklaşım Dr. Seyfi KARABAŞ zun z o n a i d c beM Cumhurîyet'ın sanat sa; fosıraa cağdaş sanatcılanmiî Turk ronan. ya do Kendı sanat'an ustjne goruşler rı beiırtme olari" n büu/otlcr Sanatcı ıle gemş o'uyucu kıtlec arasındakı gereHı ı eîıs'mı arttıracak o'an bu a rlş Tilerın yarcrlıt gı tart.şma goti.rr~ez Romon ustune calışnc'ariTdan bu tiırdekı sanat bıcımıne değgın bas.t de olsalar kanımca öneTilı kım, noktaları kısoca belırterek sanatcılam Daslattığ ıletış'me bır katk'da bulu"mak Istıycun Belkı de Türk okuyucusunun akonbılınç vonterrıne hozır olmadığı djşuncesını paylostıklarından, sonatcılanmız genellıkle klassk rorrcn or^ekierı verdıklerı ıcın dıyeceklenmı ben de bu tur romana sınırlc/acağım Ronan yoz.nsal bır urun oldijğuna gore, ona temel yakiaşımımız yaz nsal olmaliüir. toplumsal ışlev gıbı sorunlar. romcnın cyazınsal\\<<t temei nıtelığımn vanında ıkncıl yerı tutorlar. Bır başko bıçımde demek gerekrse ancak yazınsal ocıdan saglam olan bır romonın topiumsal ışiev gıbı beklentılerı başanyla yerı le getırTesl duşunuiebıiır <Yazınscl sagıomlıkttan şı;nu anlıyorum Aniatılmak ıstenen oykunan okjyucuya benımsetılmesı ıçın kullan lobılecek orcc ların duzgun kullanılmış olmalon gerekır Öykuyu romGnın ıcerıği dıve anSarsck. onun oku yucu/a benımsetılmesı ıcın kü'anı'an araclopn tumunü de yapısol oğeler olarak ele alobt'iız «BerıiTsetTiek» deyımını ozenle sec p kullandığımı vurgulamak ısterim, yapısol oğeler temeloe. cok yuksek bır söylev (retorık) sanatının parçclarıdırlar Yopıtckuyucu ilışk'Ienni düzenlemede en temel, etkısı en sureklı olan arac ean!aton»dır Rorronlarda «bırıncı tekıl kışı cilotan» ve «acui cu tekı! kışı anlatan» oliıak uzere ıkı anlotan kullonma olasıltğı vardır. Temel olarak ücuncü tekıl kışı anlatanın kultanıldığı bır ycpıtta, konuşmalar cracılığı/lo bırıncı tekıl kışı anlatona 3ik sık qeçme oio^ıl 01 . varsa da bırıncı tekı! kışı anlatanın tenel anla U Bcşkent sokafclan loz lle duman Blr Ince oyun boyalı konaklorda Nöbet* girml? panzerler Bfb«r mi kacmt» gâzlerln* anolann Geeeya boyanmıs guller Dökülüp sacılan emeğin kom DOfunup kalmı» gelenler Eken blz blçen btz ylyen btınlar «Soframıza kuşsütü» diyen bunlor Donıuza dövtze yoslanıp burda Konlı gomlek gtyen bunlar Klmden ne beklryoruz b« ANLATIM NİTELIKLERİ ROMANCININ BILINÇLI OLARAK EĞILMESİ GEREKEN BİR SORUNDUR tepkı'erinl sürekll vönlendırmesınin ıkincl ono kaynoğı da. okuyucuya ılettığı şeyierı nıteleyıs bıcimıdır. Rorranın evrenınde olcnlar Icın tek kavnağı olan ucuncj tekıl kışı anlatanı okuyucunun eleştırısel bır gozle dınlemesı aşağı vukarı olanaksızdır, onunla knar. onunla beğenır. Romancı an genellıkle yalnızca bır arac oiarak ılgılenu'ren LCuncu tekıt kışı anlatar Henry James'm buyüK ılgısını cekmıştır. Bu sanatcmın «bakış acısı»na Che poınt of viewi duyduğu ılgının zaman zaman aniattığı ğvküye ouyduğu ılgıden daha guçtu olduğu söylenebılır Butun gucıuluğune tbm şeyierı bılebılmesıre karşın ucuncu tekıl kışı crlatan oyku kıştlennden bırı oeğıldır Bırıncı tekı] kışı anlatan küllanmanın temel üstuniugu de budur, okuyucuya ı et'lenler şu va da bu uzaM kta dıştan değıl de doğrudan doğruya bır ya da bırkcc oyku kışısınden ıcten ıletılırler An'atımın bınncı tekıl kı şı anlatan dlye kullanılan oyku kışılerımn bıîn^e ve ıletme yetılerıyle sınırlanmasına karşın okuyucu romanın ıçerığıne o kışılenn gozuyıe bak manın ve onları cok lyı tanıman'n tadma varır Bunlar ustunde durulmadan cılgincı bır öykunun nasıl olsa okuyucuyu surukleyeceğıne ınarmak sıradan b'r roman yazmayo boyun eğ mektir, ilginc oyku /oktur. ı'gınc ycpılan öyku vardır. Görulduğü gıbı tpsıkoloıık roTan». «toplunsal roman», «kent roman » «ko/ romanı» gıbı ıcerlkten kaynaklanan smıflamalann otesınde bır sorundur anlatan sorunu Anlatım nıtelıklerı konusu da anlatan soru nu gıbl, iceri<ten kaynaklanan sınıflamaları aşar her turlu romancımn gozden kacırmaması, hıc olmazsa bir yere dek bılınçlı olarak eğılmes! gereken bır sorundu' Anlatım nıtelıklerı, tumceden daha kücük dilsel birımlerle oluşturulur. Tumceden daha buyuk dilsel bır.mlerle oluşturulan yapısal nltelıklen ben daha uygun br terım bulamadığımdan, uc orge (motıf) cercevesınde ele alıyorum. Aşağıda kısaca degıneceğım bu uc orge. orman turunün destan ı!e romancs turlerınden ne denlı etkılenaığını de gözler önune serer Destan ıle romance'te buyuk ustalıkla kullanılan bu örgelert sanatcılar. romanla bırlıkte duz yozıyı bir yazın ortomı olarak kullanmaya başlayınca, sankı yenı baştan oğrend'ier 1. tKodın» örgesl: Romanlarda kısa blr zaman ıcm belırıp erkek temel oykj kışısıyle illşkıde bulunduktan sonra sahneaen cekılen kadınlar. erkek temel oyku kişlsinın kımı yanlarını dolaylı olarak OKuyucuya ıletmek ıçın kullanılmış oiuyorlar. Anlotan, ternel oyKu kışısınln <ınce ruhlu». celde edılmeye değer». vb olduğunu oçıkca soyiemıyor da. boyle yanları onun kadınlarla ılışkılerınde sergılenmış oluyor. Boyle kadınların ışte bu anlamda yapısal bır Işlevlerı var romanlarda. Öykunün bır sevı ılışkısını ıcerdığl romanla'da. kadın temel oyku kışısınln kısa bır sure gorulen kadınicrın işlevlerıne ek bır ışlevı oluyor Romanın sonunda erkek temel oyku kışısınln olarak. onun başarı'onnın odullend rılmesını de sağlıyor. Romanlardakı kadın orges nın arkasmda kadının ilkel toplumlardakı toplumsal ışlevın^ buiunduğunu sonıyoruTi. Çagdaş orgutlenme olanaklarının yOKİugunda erkekier a'asmdakı dayanışmayı evlılıkler yoluyla sağlaTiada KU ianılan kadın, romanda da benzer bır işlevı yjkienıyor. Kodının bu ışlevının romandan öncekı acık sec/^ ızlerını destanla romance te gcu/oruz. Tehlıkelı kadın tipinın kaynagmı ıse, babuerkıl boğlarla anoerkıl bağlar arasındaKi çatışmaya üek gen goturmek olası goruljyor 2. «Acılmo Kapanma» Karşıtlı Çiftlemesl Bır insanla cevresi arasında sureklı etkıleşlm vaaır. Cevresınden gelen etkıle'i ozumseyen nsan kımı davranışlar ıcme gırer, etkılenır etkılerı ozumser, yenı davranışıar lcne gırer, vb. «Somutton somuta anlatım» dlye tonımlanabılecek yazınsal anlatımda bu sürec. ocılma • kapanma kar şıtlı çiftlemesıyle somut blr bıcımde dıle getınlıyor. cAcılma»dan amacladığım, oyku kışıierınn yaptıkıarı kısa ya da uzun gezılerdır Romanıordakl gezılerı gercek yaşamdakı gezılerden ayıraT nokta. kımı gelışmelerı okovucuya onceden duyurtturan belırtıler olmalarıaır. Bu belırtı ışleviennın arkasmda, eyleme kalkışan her destan ya da romance oyku kışısını gezıye cıkaran koklu geleneğın o dugu acıktır. Gelışmeler kımı zaman gezı Ditmeden, yolda, olur ya da hiç olmazsa başlarsa da, bireyin cevresıne acılısının somut koşutu o'arak belırmekle gezılenn gorevı genellıkle sona eriyor. Gelışmelenn ortaya cıkmak üzere olduğu, turlu nltelemelerle sınırıı ya da kapalı bır yer olduğu anıştrılan bır yere varılmasıyıa okuyucuya duyurtturulmuş oluyor Bu bellrtl ışlevlnın gercekleşebılmesının arkasmdo da, <ada»dan tmağarasya dek turlu kapalı yer orneği veren destonlarla rornance'lerdekı aelenektır Bır romanda gezılerın ve varılan yö'lerın olması bu orgenin başarılı kullanılmasına yetmez elbet; onemlı gelışmeler de bırlıkte gorulmezse orge anlamsızlaşmış olur urneğın, Irazca' nın Dlrllği'ndekı Bcyram'ın b r oyku kışısı olara< aovuldukten sonra KOyunde lyıleşmemesı ıçın hıc b'r neden yoktur. Onu hastaneye goturen vaza'. Bayram'dakl koklu değışiklığe okuyucuyu hazırlarrak icl" acılma kapanma karşıtlı cıftleme örges'nln cağdaşlaştınlmış başarılı blr örneğınl kul lanmış oluyor 3. Betimlemeler; Işlevl bckımından ıkıncı orge ıle yakınaan ılmtılı olan bu orge, romanın o gunlaşma surscı ıcınde ustalıkia kLİIanılabılen son orge oluyor Başarılı orneklerı genellıkle, açılma kapanma orgesmın IK ncı yarısının başında ve sonurda gorijlj,or Kapanma verındekı oloy'ardan once oidukıarı zaman, temel oyku kışısın n etkılenmesı acısındai olayların nosıl yorumianması gerektığıne değgın be'ırtıler veıırler okuyucuya Romanlorda toplumsal gerçekcıiık. ulku. sav vb yok mudur? Vardır elbette Ben bunları yadsımca caiışmıyorum Ama, toplumsal ge cekcıü* omegi diye gorulebılecek ögeler, romanın tursel gereksınımlerı acısından bakılıncu, toplumda olmasalar do sanotcnın uydurmuş olabıleceğı şe/ler gıbl gorunurler Bu. soruna okuyucu açısınuan bakmaktır Yazar acısından bakınca şunu dıyebıllrlz: Toplumunda var dıye romanmda yansıtmak Istedığl klml şeyleri romanın tursel gereks nımlerine uygun bır bıcımde kuüonmayan sanatcı roman yerine roportol yazma tehlıkesıyle karşı karşıya kolabilir Sonatcılarımız blraz do önlerıne C kan yazınsal sorunlan nasıl cözumledıklerını ya da cozum'emeye calıştıklar.m anlatsolar okuyuculorıylo lletlşımlerinı arttırmış oiurlar sanıyorum. Yenl kvşlor konmuş datiarına Ayakiarı suya erml» A«kttr va»amın başkentl Blrtoşaceğlz Dünya kuş ve Insan eennetl Kendl göbeğlmlzl kendlmlr keseceğız Başka yol yok dlyorlar BAŞARAN OfiîM (BAUBAK) tan olduğu yapıtîarda 6bür onlatano gecmek kolay benıiTısenemeven bır aeğışıklık, bır puruz oluyor. Ûrneğın Calıkuşu nun beşıncı bölumuyle Kandan n «Handan'ın Duyuşlannaan» adlf kesımı bu püruz do'oyısıylo okuyucunun benırrıseme sınırlannı zoriarlar Bu acıdan, ucuncu tekll kışl anlatanın daho esnek. yazara dana cok olanak sağloyan anlatan olduğu söylenebılır. Bır gorunmez adam gıbı olan bu anlotan, ver ve zaman engellerını tumuyle kırarak oyku kışılerınin kafalarından gecenlerle onların uzak ya da yakın çevreferinde tum olanları okuvucırya ılet.r. Gerektiğlnde deg.ndığı şeylere cok yoklaşarok, gerektiğlnde onlordcn uzaklaşorck, okuyucunun elde ettığı bılgı.erl sureklı dereller. dolayısıyia da okuyucunun tepkılennı sureklı yönlendırir. Okuyucunun Ölümünün 20. yıldönümünde Nikos Kazancakis Ahmet TORUL>IAZ ACAR BİRGÜN KIRMIZIGÜL Bll kJ toprağı sen kazdıyttan Bire bln verir toprak Bil ki buğdayı sen biçtlysen Cokmok cakmaktır buğdo Gul kokar ekmeğimiı Sevdan yaygındır bil k' Ellmlzde bayroktır sevdor Cilimizde turkudur »evdan Sevdan ogartır icimlzl Yoksulluk yorganımız Gurbet doşegimiz olsa da Bil kl demlrl sen dAvdüysso Işıl ışıldır ellmlzde »H6h ' Bil kl yağmurumuz Iplncs Ruzgânmız serlndlr blzlm Toprağımız ısıcacık Turkulerlmlzden hep oy doğar Duşlerlmlz sıtmalıysa da Umuttarımız verem Pek yakıssa blle blze huzun Serce ufacık blr ku*tur Kuşkulu bakar atmacaya Yeter de artar blze Bızlm guneşlmlz ısıtır blzl Bll ki ocar blrgün kırmızıgül Elınl kana bulamodan skl Yunan'ın tarlhcl. bıigs ve eonotcılorından sonra, Yenı Yunan'm ülkemıze yapıtlorryla gıren yozarlorının en başında. sekız yapıtıyla, kuşkusuz Nlkos Kazancakıs vordır n~> Turk okurunun romanlanndan önce. adıno ılkn Nadir Nadı nın cCumhurr,et»tekı bır başyazısındaha sonra Şukran Kurdakul'un «Atac» derg'sınde rastıadığı Nikos Kazancakls'ın olumunün ustünden tam yırmi yıl gectı E Kazancakis 1885 yııında Gırit'ts, Kandıya'da doğru. Gırıt'ın doâasına. eskı uygarnğına o dealı öşıktır kı, sonradan yazocağı bazı sıyasal yazılarını Gırit'ın ünlu dağı («Ida» Psılorıtis)! takma ad olorak kuiıonacaK Petrol Psılorıtis. dıye ImzolOYacaKtır. Atina'da yaptığı hukuk öğrenlmınden sonra, Pans'te Henry Bergson un derslerine devam easr. Gazetecıllğe yozarlıâa merak sorar. Ama ne vor k( Kazancakis. Paris'ten ayrılıp Almanya ve itolya'do edebıyat ögrenıml \apsa da, cduşunceye dayanan. gızemlı bır yaşamo acılan» Bergsonculuğun etkısındedır ortık. Nıtekım Yunanıstan'do onun üstune yazanlar, konuşma yapanıar «Hırıstlyaniığa dayalı bır ınsancıllığı. barışseverlıgl» amaçladığını dıle getırırler $u noktayı belırlemekte yarar var. Kazancakis. pek cok yapıtındo Hırıstıyanlığın boğnaz yanlaını eleştırmekten as bir an gen kaimamıştır.. Hem de en acı bır bıCimde. O kadar kı, «Son Huzursuzluk» adlı yapıtı hem Vatıkan'daki Papo','i harekete geclrerek, «yasak» kitaplar lıstesme gırer, hem de Yunan Kılisesını oyaklandınr! Hukümet ışe karışır, Selân k Beledlyesl dışında. bütun ilierın beîedıyele'i kıııseye karşı cıkarlar. cadde ve sokakıara yazcın adını verirler, Kandıya'da doğduğu ev.n duvanna sokağına plâketler konur. Ikincl Dunyo Savaşı'na "/akın yıllarda bır odaya cekllir, Nietzsche, Bergson ve Çılecılık uzerine calışmaya başlar kuçuk yapıtlar hazıriar. Bu oz sayfalt yapıtları Avrupa ünıversıtelerinde başvuru kitapları olur Fakat Kozancakıs bunlar'a da yetinmez Homer'i, Budha'cı'ığı, Lenin'cllığl ınceler. Kendı soyleyişryle, b r de Aleksl Zorba adında bir haik filozofuyla kars'laşır gercek yaşomdan oldığı bu adam «Ateksı Zorba'nın Hayotı ve Yoşam Biclmi» adh romanıyla edebiyat ve duşun dunyasına ormağan eder Bu yorum ve bılesımcilıği Kazancakıs'i uiuslorarası duzeyde, bır barışseverlığe vardırır Ikıncl Dunya Scvası'ndan sonra kuaılon Sofouils Kablnesınde «partılerarası cekısmeleri onlemek amacmo yönelık olaraks Devlet Bakanlığı gorevm. de bulunu1", ba?aramayaccöını anlayınca cekılır r ır SomüTgeci!ı<3e de kars cka : Atıra'da topianan «Congres Anticolonıol lnternatıona!»lere B.ldınier sunar Ba "kısa yazımız icinde voza'Iığı kodar fı'ojofluğunu da vermeye calıştığırn.z Nıkos Kazancakis, ayni zamanda şaırdır, sahne oyuiu yoza•ıdır Orneğin. Odıssea'yı Hoiier'in bıraktığı noktadan alıp yurutmuş. 33 222 dızelık dev bır yap't olusturmuştur Ingllfere, Fransa bükörnetlerinin cağ'ilısı olorak. bu ülkelerın entellektuel yoşantıtarını ınceleyfp makaleler yazdı UNESCO'da «Dunya Klâsıklen Cevırı Burosu» rnüdürlügune getlrıldi Ikı kez Nobsl'e odoy gösterıldı: fakat HeTiingway ve Halldor Laxness, sırasıyla geride bırakMor onu. Nıkos Kazancakis'ln 195Tde lösemıden ö'mesınden gunumüze dek gecen olaylar zmcın içmde, Yunan aydınının duygu ve davranışlarım onlamamıza yarayacoktır bunlar. (1) TurkcelesHıilen ve yoymlanmış olon yaprtları çunlordır: Aleksl Zorba, ispanya, Todo Roba, Ya Hürrlyet Ya ölum. Alîohın Fukarası, Kard*9 Kavgası, Kayalı Bahçe, El Greko'ya Mektaplar. Alim ATAT Ömer Uluç: "Kendime özgü bir renk dıizeni yakaladım,, Sennur SEZER Mahzun bir Kızılderilinin türküsü B. Traven'in anısına Acılan kapılardan girmek yasak, dertlerlmızln kızıl rengine gun vuruyor damgasını, ah şu azığımıza vay şu unulmoz yaralarımıza el atmasalar, kurtulsak gunlük yaşamın dağ gibl acısından acılan kapılardan girmek yasak. Ellme oglumun gul yüzunü dayodım vardım kapısına umudun emeğlmle takıldı boynuma kızgın blr alev gıbl zulmün boyunduruğu oglumun sızianmaları içlml burktu daldım kapıların blrinden içerl elıml oglumun gul yuzune dayadım. Topragıma, bano danışmadan neden etkondu bilirim, ama bağrımda taşların en korkuncu sularımız neden çevrıldl başka yone kızamıktan olen kızıma ağlar karım onun sızlanmalarım nlce dindireylm, nasıl topragıma, bana donışmadan neden elkondu. işkenceler de blter ml birgun, biter elbette kanncalar cıkarlar mı süru suru yuvalarından çıkar elbette, dellnlr dağlar oglumun Ince sesi dagılır dunyaya karımın cığlıklan, ölen kıztmın bebeksl yuzu Ifkenceler de birgun blter eibette. ölgun hucrelerlmızl güneşln •srtıvermesl glbl. Sıtkı Salih GÖB ırtmcdan önce buluttar fıgurotiftlr> demiş \ { t Afrıkalı bır dostu Omer Uiuc'a. Bu bır doğo • ger;eğı. Ama Orrer Uluc un 1S71 dskı son sergısınaen bu yana resTiındekı üeğışıkııklerı anlatabılecek bır cunle bu Omer Uluc 1950 yılından bu yana 14 kışısel sergı actı Yurt dışında Parıs ve Hollanda'da kışısel sergıleri var. Yurt ıcınde ve yurt sışında grup sergılerıne katıldı. Ikı yıl Nılerya'da kaldı. Non fıguratıf olarak surdurduğu r resım calışmalan yeni se gisinı hazmadığı bu gunıerde fıguratıf bır ozellık taşıyor. • Sizin resminizl ve Türkiye'dekl reslm olayına nasıl bir savta glrdiğinizi anlatır mısınız? Türkıye'dekı resim olayını onlotmok icın son 25 yılı gozden geçırmek lözım. Ben resım yapmaya basladığım sırada Non fıguratıf resım olkemıze yenı yenl gelmeye başlarrrştı. 1950'lerln başında fıguratıf resım yapan ressamlardo bıle bır soyuta yonelme başlamıştı 1950 yılı ortalannaa Amerıka'ya glttım. Türkfye'ye döndükten sonra 1958'den 1965 yılına kadar ana duşünce olarak Doğu sanatlonyla ilgılend.m. Cünku dcgu sanatları gelenekse! olarak sovuttur Ben bır baska deyışle genel blr soyut resim anlayışı içmde bır doğu yo da Osmanlı sanatmı gormeye baştadcn Yerel sancttakı halk ve folklorık öğelerden cok beni ılgılendıren klasık Osmanlı sanatıydı. Mımarıde gozuken soyut sanattı Bu tutumum ana sorun olarak batı sanatına bir karşıtlık halıne ge'di. Batı soyutu daho cok aksıyona, başka bır an'ayışta lekecıllğe dayanıyordu. Sonucta 1960''arda bu cn'avışa kors^ bır tavırdayım Bu ta 'rda değıldım, belırgın bır gruplaşma olmamasına korşm bu aılayışta olan tek ressanı değ Idım. Akar tiemı ve oğretırr L,yelenyse batı og etısıre bağlı/dı Bunun o yıliarca yapılan aç'k otjrumlardo \o\ınlanm'ş belgelerı var Benım ve benım g bı r'üşCTenîern tutumu 'anlavış bırlığiT.ıze kars'n oraTiızda anlaşmış b r estettk yoktu \ bcşta onemsenmedı ama sonra etkıs'nl gosterdı • Resminiz o günden bugüne nasıl bir değişikltk geclrdl. r 19651966 yıllarında \u t dışındo actığım sergılerden sonra, bugunku resmtmı belırleyen frgur yakalamak anlayışı sorunu başlıco ozellık olarok cıktı, ortaya. Şoyle anlataym gozlemle (bakarak) ya da ımgesel olaran fıgur cızme değıl bu Fıgur reslm yapma sürecınde yakalanan b'r nesne oluyor. Başlangıcta bır renk olayıydı Renklenn yıgılarak bır fıour ortaya koyması olayıyiı ve rastlantıya bağlıydı Öncelerı ıkı uc fıgjr vardı. Sonra bu fıgürler tek figure ycreld.ler Nu'ler gıbı Bu fıgurun yakalanması olayı darıa önce oıiınmeyen bır şeyı yakalamaktı. Bır resımle baş ÖMER ULUC layan ve resimle biten blr olay Şlmdı Ikluç vıldır renkler azaldı. Fıgur daha belırgın Bır bo kıma plastlk endişeler azaldı. Anlatım daha cok onem kazandı Işık ve renk şlddetıni koybettı Sanıyorum kı kendıme ozgu bır renk duzeni yakalcdım • Bu gecfşln Afrika'da geçlrdlğlnlz yıllarla bir etkllenmeyle llglsl var mı? Olabıhr. A'riKa'da daha yoğun bır cnlatım gereğı duydum. Ama ozet olarak su so/lenebılıt, uzun yıllar bir blcımsel özgurluğu oraCIT Bellı kategorıler arosma sıkışma^ ıstenedım Dotayısıyla renkışık konusunda cok serbest davrandım. lllşkılı olduğum kaynaklar doğu ka>naklarıydı Ordan ozgur bır bıcıme varmuyı duşündüm. Bu ozgurluk kendlni bulma sorunu oluyor. Ressam kendl hem de betlı b r topıumun kişlsi olorak olanaklarını bılemlyor. Ozellıkle re sım gıbl seyırciyle dırek ılış<ı kuruian sanatlardo, genc ressamları tehlıkeler beMı/or Bu renkısık, dolayısıyia sıddet sorunu bsnim peşınde kostuğum bır sorunau On yıl once bu yuzden eleştırner geldl tra'na'sız edlcı ... ıiışkı kuramıyoruz» gıbı Bu tur elestırılerı yonelten ler yumuşok. bır u/umluluk bır anlamda pa!,ır bır guzellık anvorlar. Bu benım ışım değıl Bu tur ışlerı vapmak zor da degıl Bıiınenlerl te^rarlamak yeterlı Amo o zaman nıye resım yrjpılsın Bence resım belâlı bır sanattır. Sanctcının bıllnmeyenle uğraşmasıdır Bır ustalık gosterısl değıl. yaşamanın bır yorumunu vapmaktır Yaşamo bır sorunso resım de bu sorumluluğu almalı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle