24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DO B I CUMHURfYET 29 OCAK 1977 SAM YELI Yazan: Mphmet SELAHATTiN 33 sın Hartl, kaldır kadehtnl. BUmem ki Şeyh Efendl, simdiye kadar htç içmedim rt»>. Daha iyiya, dünyada bllmediğin venl blr wvkı Uuuyacak Ortadoğu'da Devrim Yılları Ertesi gun Dışisleri Bokanhjtımız Ankara'daki Mısır Sefaretine verilen Nota metnini bana telgrafla bıldirdi. Nota'nın anahatları söyle idl: Türk HUkumRti Kahire Buyükelçisinin Mısır Başbakan Yardımcısına beyanlarını onaylamamış ve Sefirinı gflri çağırma kararı vermiştlr. Ancak, Mısır hUkümeti bu glbl hallerde âdet olduğu uzere Sefirin geri çağrılmasını talep edeceğl yprde, Sefirln dıplomatik ayncalık ve dokunulmazlıklannı da kal dırmak suretiyle devletlerarası hukuk kurallannı açıkça çiğnemış bulunmaktadır. Türk HUkümeti iki memleket arasında lyı ılışkileri koruma kaygrıi'.uyla Mısır Hukumetınin er kısa zarnanda ı es ml tarıiye vererek durumu tamir etmesim talep eyler.» Bunu okuyunca rahat blr nefes aldık. Demek kı HUkumeiimız Mısırlıların hareketinin haysiyet kıncı oldugunu kabul etmiş ve resmen tarzıye verilmesını istemişti. Zaten bu gibı hnl lerde tutulacak ıkı yol vardı: Haksızlığa ugrayan devlet ya tar ziye talep eder. ya da «Misilleme retorsion^a başvururdu. Ba7»n de olayın ağırlık derecesine göre her ikısinı bırden yapardı. Tarzıye tezelden verılmedığı taktırde misillemeyi uyRulamak, yani RUyilkPlçimize yapılanın aynını daha uygar blçUlerle Ankara'daki Mısır Sefıtıne uyRUİamak, en normal tutum olurdu. Mısır Sefırino 24 saat, zarfında Ttirkiye'yi terk etmesi gereğl bildirillr. fnkat Mısırlıliinn kabalığı taklıd edllmeyerek, Sefıri uğurlumdk Uzere havaalanına Protokol Şefl grtnderılırdi. Bu, Mısır hükümeüne bır ders dp o'ııtriı. Büyükelçi Mahmut DiKERDEM Reyhan, utana sıkıla kadehlnl kaldırdı. îç ki2im iç. Yavaş yavaş. Yudum yudum. Ha söyle. îlk yudum Reyhan'ın bogazını yakmışü. Blraz su iç. Şu meyveden de ye. tlk kndeh kadının başını döndürmUş, lkinclde göklere uçuyormus glbi olmuştu. Şeyh, onu iyice sarhos etmedtkçe emeline naıl olamayacağını bıldığinden, yavaş yavaş, türlü sözlerle, boyuna içlrlyordu. öyle bir an geldi kl Uzerinde hiçbir baskı hlssetmez oldu Reyhan. Şeyhln yamna sokulduğunu, dlzdize oturduklannı bile farkedemıyordu. Şeyh, onun elini tuttu. öpmeye başladı. öpücukleri kollarına, oradan yUzüne çıkardı. Dudaklannı emmeye başladığmda kadın, atesler içinde yanıyordu. Ağır ağır onu soyuyordu Şeyh. Az sonra, çırılçıplak kalmıştı. Dolgun, dipdlri yatıyordu yerde. Şeyh on\m memelerini oksamaya, ısırıp emmeye başlamıştı. Ikısı de şehvet kasırgasına tutulmuş, titriyorlardı. Dudaklannı her yerlnde gezdiriyordu kadının. Sırtını. bacaklannı, kalçalanm ısıra ısıra çürük içinde bırakmıştl. Kadını kudurtup çılgın hale getirinceye kadar oynadı onunla. Sonra, ona sahip oldu. Şimdi, lkisi de, yorgunluktan bıtap, yatıyorlardı yerde. Bir mllddet uyudu Reyhan. Uyandığında Şeyhl ytne Uzerinde buldu. Bu sefer davranışlarına cevap vermiyor, hissiz, öyleoe duruyordu. Şeyh tekrar nefes nefese kaldıgında, Reyhan uyanmıştı artık. Korkunç bir utanma ve pişmanlık hissi doldurmuştu yüregini. Şeyh Abdülkerim, hareketslz yatryordu. Hırsla kalktı Reyhan. Acele acele giyinmeye başladı. Çok kötü bir şey yaptığını, kirlendigini, aşağılık bir orospu olduğunu düşunüyordu. Nasıl yapmıştı bunu? Benltğlni öfke sarmıştı şımdi. Kendine kızıyordu, Şeyhe kızıyordu, son zamanlarda değışen kocasına kızıyordu. Alnına sürdüğU lekeyi ömrünlln sonuna kadar çıkaramayacağım bıliyordu. Tekkede herkes olanları muhakkak ögrenmışti. Hatta Şeyhin karısı da duyardı bu işlerl. Kocasından onbeş yaş bliyiik olduğu içın, rahathkla göz yumardı böyle hareketlerine. Kocasının bir bdğa gibl azgın olduğunu "billrdl. Ona karılık yapamadıjfına göre, davramşlarına karışmakta anlam olmadığını bilirdi. Rahat yaşantısının bözulmasındansa kocasının istedlğl kadınla yatmasını hoş görüyordu. Reyhan, mantosunu glylp sokağa fırladı. Ne kimsenln yuziine bakmıs, ne de kimseye Allahaısmarladık demiştl. Kadmların, arkasından kıs kıs güldUklerini tahmln ediyordu. Şeyhin tuzağına ilk defa düşen kadmlar, ilk önce böyle panlğe uğramış kaçarlar, sonra kendı ayaklarıyla, tıpıs tıpış gelirlerdi. Reyhan, bunu bir daha yapmayacagına yeminler ediyordu lçinden. Soluya soluya yürüyordu. Arka yoldan Edirnekapıya çıktı. Oradan eve geldi. Allahtan, çocuklar mektepte, kaynanası da «vde yoktu. Bır mUddet, hıçkıra hıçkıra ağladı. Sonra kalktı, yUzunU yıkadı. Elbiselerıni değistirdi. Mümkün olduğu kadar kendisıne tabıi bir hal vermeye çalıştı. Karar vermişti. Öldtırseler tekkeye bir daha gitmeyecek, sırrını ömrunüıı sonuna kadar saklayacaktı. Kocasının namusunu ayaklar altına almış, çocuklarım orospu analı yapmıştı. Nasıl. kcndini koruyamamıştı yarabbi? Ne sınsl yılandı Şeyh denilen o zındık. Tâ, Diyarbalur'dan koymuştu bunu aklına Onlara yardım elini bu düşüncelerle uzatmıştı. Bunu, sevlşirlerken kendlBine söylemişti: Çok sabrettim ama, emelime kavuştum. Dlyarbakır'da güeelliğin kulagıma çalınmıştı. Görünce, söylenenlerin az bıle olduğunu anladım. Çok güzelsin. Cayır cayır senin İÇİn yanıyordum. «Cehennemin ateşinde yanarsın lnşallah. Ahlâksız domuz benden ne istiyordun? Domuz, domuz, domuz. Şu blçare adamın namusundan ne tstedin? Allah belânı versin, sürüm sUrüm sürUnursün insallah.» Şeyh kadar kendisini da suçlu buluyordu. Namusıuzlugun ea bUyugünu yapmıştı. O hırsla kalktı, evl atldl süpUrdU. Aksam içtn, yemekler piflrdi. Kaynanası döndüğünde kendtslnl epey toplamıştı. Onu güler yüzle karşıladı. Tekkeye dair sorduklarma sudan cevaplar verdl. Kocasını durgun karşıladı. Pahri, «Nesi var» dıye aklmdan geçirirken, oysa «Duydu mu acaba?» diye düşünüyordu. Yatakta karısına yanaşmak istedl Fahri. Dokunma bana! O kadar sert ve kesindi ki sesl, Fahrl gayriihtiyari elini çektl. «Eyvahı» dedi. «Duymuş, ne yapacagım simdi?» Belmayla olan ilişkisi kulağına gelmışse, evinde dlrlik dü«erılık kalmayacak demekti. «tki kadın arasında erilir ırtder, mahvolurum» diye aklmdan geçirdi. Çocuklarından ayrılamayacak kadar onlan seviyordu. Kansını da... Giinahı yoktu ki zavaUmm. Kocasına bağlı, evlâtlarına düşkün... Saçını süpurge etmiş, çocukları ve kocasından başka dünyası mı vardı? «îmkânsız böyle şey» dedi kendl kendine. «ölurtlm de yine orlardan ayrılmam.» Kadınsa, kocasına bu kadar sert davranısma sasırmıstı. Ken(lini o kadar kirlenmiş hissediyordu ki her zaman hazla karşılftdıgı bu yaklaşmayı öfkeyle r»ddetmişti. Hem de nasıl öfke! «Ya benden süphelenml^se?» diyordu, o da kocası Ribı. Fakat, benliğini dolduran htddetten de kurtulamıyordu. VUcudu titriyordu mütemadiyen. Ne oluyor sana, dedi Fahri çekingen. Bllmem. Üşüyorum. Oallba üsüttüm. Fahrt, şüpheyle Usteledl: «^ Çok öfkelisln ama? Hasta hasta çahstım. Yoruldum <U ondandır. Yok, yok, bir şeyler var sende busrtin. Vallahi bır şey yok. Hastayım biraz, o kadar. Canını sıkan bir şey mi oldu? Yok, dedim ya! Kocasına durumunu hlssettirdigt için kendislne çok kıeıyordiı Ya şllphelenir Usttlne düşerse? Az zorlamayla, her şeyl tnlatacağından korkuyordu. Buysa ailesinin bir anda yılolması demektl. rahri'nin böyle bir namussuzlıığa katlanacak adam olmaflığını çok iyi bilirdi. Beroket versin, adam susmustu. Sabaha ksdar, ikisi de yataklannda kıvrandtlar bir ttirlü uyuyamddılar. Uykusun Rftçen gecenln yorjrunluguyla evden çıkarken P»hrt «Bu bfiylR ytlrümeyecek» diye düşünüyordu. «Brtmayla konuçacagım. Ona da yazık olacak.» îlışkilerint kesmeliydiler. Ama ne ilişki. dedi yüksek segle. Kış Relmıştt. Nılüfer »ırtındaki blr igridan devmmlı çlkiyet ediyordu. FBhri de Reyhan da p«k önem vermemlşlerdi buna. «Soğuk almış, üşUtmüşsiln» diyorlardı. Iklii d« zihlnlerlni kurcalayan meseleleriyle o kadar meşguldüler ki kınrı bu sik»yetlerine «>Kilnieye kendllerinde güç bulamıyorlardı. Bir giln Belma'dan aynliTiış. eve drtndyordu. Her Tam»n olduftu pbl, kaihınin (istitnde bir sıkıntı, agırlık vardı. Kınn yanındBykîn b'inu hissetmiyor, nynlır aynbnaz. »«nki gftrünm»y«n blr el düğmeye basmış glbl, Iniden »ıkıntı geüvoTdu. (DEVAM1 VAR/ TUGAY Büyükelçimizin Mısır'dan çıkarılmasından sonra Ankara, Kahire'nin özür dilemesini istedi. Bu OLAYINDAN arada Dışisleri Bakanı Köprülü ile Genel Sekreter Açıkalın, bütün suçu Tugay'da buluyorlardı. ANKARA'NIN Bu görüşlerini Başbakan Menderes'e de kabul ANLAŞILMAZ ettirmişlerdi. Mısır, özür istemimize tam 12 gün sonrâ cevâp verdi. Cevapta özürden söz yoktu, GEVŞEKLİĞİ Tugay'ın suçlanmasına devam ediliyordu.. NEDENİYLE BAŞI EĞİK ÇIKAN BİZ OLDUK flrlnl geri yollamaması onlan cesaretlendırmiş, olayı zararsız atlatacakları umudunu uyandırmış tı. tlmullarının boşa çıkmadıgını ria Iııra7 sonr» göreceklerdi. hukuk dışı muameleden dolayı «tarzıye vermesini» önerir. Nota'nın sonunda Türk htlku metinm Mısır hükumetince tel kin edılebılecek başka bır çözüm yolunu da iyınlyetle incelemeye hazır olduğu belirtilımştl. Bu cümle Mısırlııara her halde rahat bir nefes aldırmış olacaktı çun kü yukanda özetledlgim lktncı Notamızı uzun süre karşılıks.z bıraktılar. Anlaşılan, Ankara'daki Mısır Sefiri Hariciyemizle pazarlıjja gırişmışti çünkü tam 19 gür. Mi5irlıların Notamıza cevap vyrlp vprmpriıklprmı ogrenemedim Nihayet, 29 Mart 1P54 tarihınrie sona non Kratal sayılan BUyükelçl hakkında alınan tedbırler.n örnek savılmavacagını (emsal tes kil etmeyeoeğini) garantl etmış bulunduğundan, iki hükumet olaya kapanmış gozüvlp bakmak hususunda mutabık kalmışlardır.» ileris! İçin emsal teskll etmlyeceğlne dair teminat ıstemişler. Utancımı glzlemeye çaüsarak bu sözleri dinlediğimi hatırlarım. Ortak bildirinin yayınlandığı sırada Ankara'da bulunan Tugay bildinyı kendisı için haysıyet kıncı bularak emekliliğini İstedi. O sırada ben de blrkaç gUn için Ankara'ya çağrılmıştım, Genel Ortak bildirl Ankara ve KahıSekreter (rahmetli) Cevat Açıkrede aynı zamanda yayınlan'l.kalın benl kabul ettl. Açıkalın otan sonra Haririypmi7 benden layda Hulusl Fuat Tugayı tamabildiri metninln arapça çevinsıBdjan Tugmy'ın bu olayda ismen haksız ve suçlu buluyordu. nln resmi metin olan rıansızcttemcden oynadı^ı rol. Kral Fanık Dedi kl: «Büyükelçinin yarattığt sından farklı olup olmadığını v» ile yakın akrabalıftının, devrllen bildirinin Mısır basmmda ne «J ' HArv?dtm • Oyelerivle sıkı Uişklle olay bizi o kadar müîkül durum t soktu kl, eÇcr Mısırlılar daha bi yapkılar uyandırdıgmı sordu. rinln kocasına saldırı vesilelerl1 akıllıra hareket etgelcrdl, Anni rmaırlsnıış olmasındadır. Her kara'daki SpfareHprlr>,n öriln'An» kesten önce de devrik HAnedan bir kıta asker geçirtip bayraklamensuplarını ROZ altındn bulunrını selâmlamak zonmda kalabldururan bir rejim elbette kl, lirdik.» nEvet ama» diye karşılık Türkiye BUyUkelçiliğinin prensverdim. «Mısırlılar o tarzda haler. prenseslerle dolup boşalmareket ettller kl suçlu deftlsti. Bu. sını hoş görmlyecekti. Hele Tutıpkı, tokat yiyen bır artamın taRsy'ın dost bildiği bazı seflrlere bancasmı çekip karşısındakini ihtilâl reiimi hakVınrta yaptıftı vıırmnsınB ben'/pdl.» ple.ştıriler o kimTPlerre Mısır hükümetine fısıldanırsa, kuşkuABD'YE AYRICAUK lar büsbütUn artacaktı. (1) G«Bu dUşUncemde ne kadar hakrülüyor ki, bütün bunları önlelı olduğumıı, Nâsır'ın Türk BUmenın tek çaresl Tugayı vaktınyükelçislnin \akısıksız bır sode görevlnden almaktı. örneğin züne grtsterdifti tepki ile aynı N6 Osmanlı hânedanmdan bıriyle sırın ABD Seriri Byroade'un daha evlenrrıiş bır diplomatı yabanrı aftir bir sözüne gösterdiği tepkiyi bir devlet Atatürk'ün nezdtne karşılaştırdığım zaman nnladım. BUyukelvi (föndermeyi hiç düsuGerçekten de, 195S vılındn Ame nür muydü? rika'nın Kahire Bilyükelçisi olan • Byroade, Sefaret ataselerlnden ISTIRâPU (HJNIER birinin SUveyş bHlgesinde halk tarafından dövülmesi olayı üzeKahire operasındakl olay gerine Nasır'a bir akşam vemeği cesinden ortak bildirinin yapnsırasmda «Kendimızi uygar blr landığı tarlhe kadar geçen Uç ay iilkede sandifcımızdan dolayı içinde BuyUkelçtllkte ne ıstıraplı psef duyuyorum» dpmişti. Bu günler yaşadıSımizı anlatmak sözlere Nâsır'ın t«pkisi, sıgarazordur. Yabancı mcslektaslann sını ofkeyle bafrtırarak yanındakl Arapça metlnde (tamamen objek hergün can sıkıcı sorularına iki Mısırlı arkndaşma «Ridellm tif olarak) lbaresınin (sırf bır omuhatap olmak bır yana, asıl buradan» deyip çıkıp gitmek ollup bittl olarak) biçlmde çevrü Mısırlılarla yUzyUze gelmemek muştu. Ama olay orada knpRnmış mls bulunduğunu ve gazetelerde için evlerlmlze kapanmıştık. özel ertesi gun Amerika Sefiri bir ls hiçbir yoruma rastlanmadığınl toplantılarda karşılaıçtığımız dip lçir. randevu istedlğinde Nftsır bildirdim. lomatlar hükümetimizin neden kendisini kabul etmişti. NSsır'ın Ankara'daki Mısır Sefırıne «mı\fkın ar!"''daışı ITa?anpvn Hpvkel «Tugav Hfldisesinin gerçek 07sillame» uygulamadığını sonıyorbu olayı anlattıktan sonra söyl* küsü işte budur ve bu olaydan lardı. Bir gun Fransız Sefiri Co dıvor: «Nâsır için bir öç alm» kanımca devletimıztn itibarı zeuve de Murville (sonradan başRirkonusiı dpğildi». Dflmek kl Adelenmiş olarak çikmı^tır. BH<.bakan oldu) Amerika Sefiriyle merika Sefiri İçin sözkonusu olları bu meselede tum suçu Tubirlikte Mısır Harinıyesine Rİdenıayan «öçalma» TUrk Sefirine en gay'a yüklemek vo Kahire O p * relt yaptıkları ortak tesebbüsU sert biçlmde uygulanabilivordu. rasında sebeb olduğu olayı Ejtbana anlattı. Sovledlğine göre, nln Mısırdakl maddi çıkarlarının Tugay'a uysulanan nnuamele Ka YARIN: KAHIRE'DE EN GÜ( Yll.. zarar gürmtlş olmasına bagia* hire'dekl tiım elçileri tel&şlanmak Ist^mişlerdir. Böyle düşüdırmıç. GUniin birlnde Mısırlılanenler, kanımca. Tugava kaısı rın bır bahane ıcad ederek hoş(i; Büyükflçlnln en sık cfirflfhaksız ve insafsızca davranmıs lanmadıklan temsilcileri sınırdışı tiigü blr trmsilci Mısır hüIardır. ÇUnkü benlm yakından ta edıvernıelerinden korkmuşlar v* kiimetine Tugay aleyhlnde nıdiRim rahmetli Tugny kişisei Tugay'a uygulanan muamelenin Ihbarlardn bıılnmustur. yad« allevt mpnfaatlerine hareket pdecek karakterde ke»\n likle değıldi, kucük hesaplcra ıltıfat etmevecek kadar dürüst ve mert bir insandı. Zaten, Esin'n Mısırdakl emlâkini dlljUnmlİn ol saydı. thtilftl f'kumett ilp ıvı peçınmeye dikkat eder, bttylece Eşinın emlftkme imtlyazlı blr durum sağlnmak olanağını kolnyca bulurdu. MISIRLILARIN TEZi Mısır hukumetı karşılık Nota'sında önce meselenin tarıhçesini yapıyor, Türk hükümetinln BUvükelçısinı eski Mısır Kralıyla akrabalık bağından dolayı 23 temmuz 1052 Devriminden sonra başka bır gdreve atamasının ya da hiç olmazsa Mısır Cum hurtyet»B»jiınıt* ^^geçtiği yaman Kahire'ye yeni 'bir S«tır gondermesinin beklendigine işaret edıyor ve olaydan ıkt ay dnce Tugay'ın gcrı çagrılması için yaptıgı gırışimi hatırlattıktan sonra: • Istenmeyen bır Elçınin uzaklaştırılması normal yollarla sağlanamazsa o Elçi hakkında «zorlavıcı tedbır» almak hakkını devlntler hukuku tanımıştır: Tugay'a uygulanan işlem de bu hakkın kullanılmasından ibaret olup Türk hüküınetlne karşı bir hareKet değildir. deniliyordu. Türk Hariciyesi, her halde Mısırlılardnn örnek almış olacak kı, bu Notayı tam 16 gUn sonra cpvaplandırdı. Bu, uzun bir Nota idi ve dantelâ gibi işlenmış bir «hukuk! inceleme» yazısını andırıyordu. Sanki söz konusu olan devletin ltibarı deftilmis te hukuksal bir konu uzerinde akademık tartışma imiş gıhi, Türk Harlcıycsi Mısırlıların oyununa gelerek meselenin çözümllnü ııratıyordu. Nota'mızda şu hususlar ilerı sürülüyordu: 1 Mısır hükümeti Tugay'ın geri çektlmesini resmen istemiş deftlldlr. Ankara'daki Mısır Sefiri Genel Sekreterimizle yaptığı görüşme sırasın da böyle bir talepte bulunmamıştır. 2 Devletler Hukuku bir devlete nezdlnde bulunan blr sefiri Persona non grata» il&n etmek ve geri çekilmesint istemek hakkını tanır fakat yine devletler hukuku kuralları bu hakkın «yerleşmiş diplomatik teamüllere» uygun olarak kullanılması odevıni yükler ve hangı nedenle olursa olsun bır Sefirin «sınırdışı edilmesi«ne kesinlikle cevaz vermez. 3 Bu nedenlerle TUrk hükümpti BUyükelçisinin Kahire Operasında sebep olduğu hâdı.se dolavısiyle Mısır hUJcUmetine «UzüntUlerini» bildlrmeye hazır olmakla beraber, Mısır hUkümetinin de TUrk Seflrine uygulannn ANIA5ILMİZ BİR GEVŞEKLÎK Ama Hükümetımız Mısır hükü metinden tarziye ıstemekle yetin meyi uygun bulmuş, Sefirlerini geri göndermeye kalkışmamıştı. Bunda yukarıda değındiğlm suçluluk duygusunun etkisi olduğıınu sonradan öğrenecektim. Meso le tehükeli bir mecraya girince Uışışleri Bakanı Fuat" Köprülü ile Genel Sekretcr Ccvat Açık;ılın, bütün suçun bızım tarafta, daha doğrusu, sadece Hulusi Fuat Tugay'da olduğuna Başba kan Menderesi inandırmışlar, hat ta tarziye vermenin aslında bize düştüğu çünkü ilk hakaretin Tugay'dan çıktığı tezini savunmuşlar. Bu noktaya bıraz ilerde yıne döneceğım. Ne olursa olsun, blz Kahiredekiler konunun Mısırlılarca özür dilenmesi yoluyla kapanma sına da razı idik. Onlar haksızlıklarını kabul edip özür dllerlerse başımız dik olarak karşılaruıa çıkabilecektık. Meselenin İki Ulkenln ilişkilerini bozma paha»ına daha ileri götUrlllmesi hıçbirımizln dlleği degildi. Ne var ki, şimdi anlatacağım gibi, Ankara'dakilerın anlaşılmaz gevşeklıgi ylizUnden, sonuçta başı eğık çıkan blzler olduk: Biz heyecanla sonucu bekleyo duralım, tarzıye talebimizi içeren Notaya Mısır hükumeti tam 12 gtin sonra cevap verdi. Anlaşılan Mısırlılar zaman kazanmaya bakıyorlar, sinırlerin yatışmasım bekliyorlardı. TUrk hükıimetının ilk günlerde «misilleme» tedblrlerlne baavıırup Mısır Se Türkiye ile Mısır'ın arasını açan Opera'daki gövde gösterisi sonunda iki tarafın da üzüntü bildirdiği bir ortak bıldırıyle kapanıp gitti şu ortak bıldlrlninl yaymlanması hususunda iki hükumetin mutabık kaldıklan Ankara'dan ban<ı bıldlrildı: ..VE BİR (OZDM «tki üike ırasındaki dostça 1lişkilerin stlrdUrtUmeslne önem veren TUrk ve Mısır hükumetl»rı. 2 Ocak 1954 tarıhınde Kahire Operasının fuayyeslnde cereyan eden hftdıse ile onu izleyen olayları tamamen objektıf olarak ve karşılıklı anlayış zihniyeti ıgtnde mUtaifta ettikten sonra bırbır lerine samımi üzuntülerinı iîade etnıişlprdır. Başka bir göreve nakli kararlaşmış bulunan t i l yukelçı T\ıgay, hükumeti taralından geri çağrılmış ve Mısır hılku meli de kendısi tarafmdan (Por TiFFANY BULM AC A SOL.DAN S A G A : 1 Eskı bır halk ozanı. 2 Soylu, soydan Sebep, neden. 3 Para, akçe. • Bağlaç Bır bınek hayvanı Bir uzuv. 5 îyelik altında bulunan &ey Tersl orduda görevU resnit giysill kimselere verilen genel lsım. 6 Kan ve lenf gıbl vücut sıvılarmda bulunan çekırdekll yuvarlak hücre. 1 Tersl bir göz rengi Sıkıntı, eztyet. 8 Blr olumsuzluk ekl Dedeler, büyükbabalar Utanç. 9 Becerıksiz, şaşkın Orta Afrlka'da blr gol. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1 Avrupa'da bir ülke. 2 Baskasının ıırtından geçtnen Vllayet. 3 Kıbrıs'ta bır Us. 4 Blr lsim Haber götürilcU. 5 Tersl kutsal sayılan blr kltap. Osmıyum'un simgesi Tersi Ortakpazar'ın simgesi Yemek yeme gereksinimı duymayan. 7 Tersi Uzüm yetıştirilen tarla Tersl yapabllmeklik, şunu bunu yaptıran dzellık. 8 Bir sıfat takısı TUrk müziğındn durak isarett öz. kişı. 9 RıİKiçlık taMavan kımse <çoğuO. 3 4 5 6 7 : 8 9 1 2 1 2 3 456789 "1 u 1 11 1 • 1 1 1 \ 1 HJ | M• 1™ m nu • DiŞi BOND • A ^^ Wüâk İBfl At2ENA4 ^ ^ V ^ YA Ç'^MAK"I PltU. BIBE OJMHM•DB t M L. • • 1 Sermaye. 2 Adl Keman. 3 ğA Çelebı. 4 Zeki. 5 Ufuk Do. 6 Yamak. 7 Ukalalık. 8 Iradesiz. 9 Or nozamA. VUKARTDAN AŞAGITA: 1 Sagduyu. 2 Eda Fakır. 3 rt Kumar 4 Kalan. r ) akeZ kadO. 6 Yelek Ie7,. 7 Emek Kısa. 8 nbiD Kım. 9 Ani On zA. RULMACANIN ÇÖZÜMÜ: SOLDAN HEUEF, DEV BİR DENiZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAGINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ÜLAŞABiLiRiZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle