Katalog

GELİR DAĞILIMI VE SİYASAL REJÎMLER ARASINDA İLGÎNÇ BİR BAĞLANTI VAR Gelir dağılımının eşitlikten en uzak oldugu ülkelerin büyük bir çoğunluğunun azınlık diktalarıyla yönetildiği görülüyor Osman ÜLAGAT TABU 1 Gellr Dağılımı Eşitlikten En Uzâk Olan Ülkelerde Alt, Ort* TC ü»t Gelir Gnıplanmn V*aT* OoeMt GeUrdekl Pavlan T* Sivasal Rejimlertn Nitellgl Ülkc Adı Oüaay Afrü» Ekvator Hondursa P«nı Veneruel» Rodeıya Kolombiy» TÜRIÖYE Fanazna BrezUya Mekslka PUdl?l Sahffl El S»lv»dor FUlpinler DoTnirüi Cum. $1U AH S 40'ıa ** 13 8.2 9.0 03 ts ss ts «.3 Ort» S 40 m p^ı % 35.8 7DB 285 33J 271 23JI 300 299 l\3 28.4 255 32.1 S6.4 T4« Üst H 20 nln psyı V, 580 733 650 000 S5.0 690 61 0 59 4 61.5 640 608 105 U3 10 0 B.4 SİT!»al Rejtmin NlteUgi Irkçı aıanlık diktası Aakeri dlktatörlük Askeri diktatörlük Askerl dlktetörlük Çoğulcu demokrasl Ot^sintno Irkçı azınlık dlktası Çoğulcu demofcrası (kesintlU) Çoğulcu demokrası (kesintül) Askerîsıvü dıkta Tek partl egemenlıgl Tek part: egemerlıgl Askeri sıvil dlkta îkı partül demokrasl (güdümlü) AskerlSivll dlkta Monar^ik dlktatörlük Askeri dlk*atörlük Askeri dlktatdrlük 10 8 11 « 173 ETYOPYA HÜKÜMETiNE KARJI BAJKALDIRMIJ ERıTREU ASKERLER: KAKU IJ SAVAJIH ÖNO ALINAMIYOR, 57 1 62 4 538 Iran 12.3 H buçuk yıldan berl askerlartn yOnettminda olan Etyopya"mn yakm blr galeceki» uluslar&rası bır savas alanı ballae gelecegi llarl «ürüJmektedir. Pransa da yayınlanan LlEzpraM dergistod* Terilen bilgilere göre, Geçtci DevTim Hükümeti fDeurg) Uikedefc kansıklıklan bastırmak içln aon «amanlarda şıddet« basvurmak lorunda kalmaktadır. Geçer. yıl eylül ayından bu yana ülkede, se> klı siyasal cinayet işlenmlş, 50 kişi idama mahkum olmuş. yüzlerce tnsan haps» atılmiâ ve •!• lAhh çatışmalarda blr o kadar tnmn öldürUlmüs İ tür. MUHAIEFH GIDEREK ARTITOB EyaleUerde birbirindan bajımsuı olarak f«Usen başkaldırmalar sılâh ısonıyla bastınlabilmekt»d.r Bu arada başfcentte de Geçici Devrim Hükümetıne karşı muhalefet giderek artmaktadır. Rejiml devirmek lsteyen muhalif gtlçler lsa dl£er ülkelerle glzll lşbirlifei yapmaktadır. Geçid Devrırn Hükümetının lçinde de blr takım anlasmazhklar vardır. General Teferi Bente başkan olmasına ragmen rejımin güçlü adamı, radıkal v« marksıst efılimli Albay Mengmstu Haile Manamdxr. Etyopya'nın yakın bir gelecekte uluslararası buhran merkezi olacağı belirtiliyor ıso SOJ 330 302 57.5 S45 S68 KAYNAK: H J Chenary »• (JlgeTİsrl, RedlatrfbTrH on TTIth Growt, tondra 1974, s 8 TA73LO 11. BiUMSEL SOSYAÜZM Geçıd Devrım Hükümeti ülkeyl yönettrken Wllmsel sosyalızmden esınlenmektedır. 1974 yılı ara lık eyında sosyalızm ılân edılmış ve bankalarla sıgorta »ırtetlerı devletleştınlnuştır 1975 yılı mart aylannda tarım reformu yapümıştır Aynı yılın yas aylarnda kentlerdekı topraıdar devletleştırılmişUr. 1976 yılı n;san aymda, feodalızm kapitalızm ve emperyalızmle mücadele etmek ıçın, demokratık v© ulusal devrıme oneelık veren bır program hazırlanmış, bılınçlı kıtlelerın eğıtılmesl örgU'lenmesı ve silahiandınlmasma çalışıimıştır. DEVRıM KARJI MUHALEFE1 ARIARKEN, HUUMEI.N ıÇıNDE DE BıR IAKIM ANIA$MAZLİM.AR OLDUGU BıLDıRıliYOR. IETLERIN KUZEYDE TOPBAK DAGITIIMAOI Devrjnden onca lopraklann <* 90"ı nüfusün % 0 İ'ını oluşturan mutlu bır azınhgın elınde ıken bu topraklar devleştırüıp, 10'ar hektarliK kollektıl parseller halınde halka dıgıtümıstır Ancak toprâk reformu sadece büyük arazl sahiplarlnın buiundu£u güney bölgeierde uygıüanabılmistir. Koylulerıa kuçük arazılere sahip oldugu Kuzeyde kımseye toprak rtağıtılamamıstır. Wolla ve Godjam adlı bölgeierde köylülerl». topran relorniunun uygulanmasına yarduncı olmak ıçuı ge.en gonüllü ögrencıler arasında şiddeîU çat.şmaıar oiınuştur. Köylüler oğrencüerln toprak rrformuna nıye yardım ettıglm anlamadıklan gıoı onlann devrımcı sloganlarını da anlamanujtır GOZLEMCıLER. BLYÜK DEVBU ÛIKEYE MÜDA SlRAIEJıK ONEMı BUfUK OLAN AFDOGUSUNDAKı ıLERı SJRÜ tpttallst <ÎUny«nm «enterrmsyonal» kuraluçUnndan IERD fDÜnya Bankası) ve SUSMT Onlversltesi uzmanlanrıın ortaklaşa yaptıklan blr »raştırmada 6O'ı aşkın ülkenin kişı başın» GSMH duzeylerlyla gelir dağılımlan karsılaştjnlnLiştır. (1) Biz bu yanda. soz konusu arajtınnanın, kab» da olsa blr karşılaştırmay» olanak v«recek gelir dağıhmı verllerl sağladığuıı rarsaymrak, gellr d«gliımı tle siyasal rejlmler arasındaki Ul»JdTİ aapttmaya çalışacagız. Söz konusu arastırmanın Terileıine gön, »raJ*nnda TUrklve'nln da yer aldıgı gelir dağılunjnının eşitlikten «n uzak oldugu ulkelerl TABLO: 1 d» topladık. Klsl ba?ın» GSMH düzeylerl, rerllenn alındığı yüda 200 dolann altmda olan Olkalerl katmadığımız bu tabloda yer alan her Ulkanin gelir dagılrau verilerınln yamna, o Ulkedekl, slyasal rejimin nıtelığinl belirten bir açıklmma ekledijımlzd» bu ülkeler Içınde ook p»röll, çogulcu demokrasiyle yönetüenlerin yok denecek kadar az olduğunu görüyoruz. Üstellk çoğulcu demokrasiyle yonetüdığınl belirttlgımlz Ulkelerde ds rejım, z&man laman askerl müdahalelerle kesmtiya ugramıs. Eşıtslz gelir dagüımına sahlp ülkelerin buyük çogunluğu ıse türlü biçlmlerde azınlık reJımleriyle yonetllmekteler. Askeri, monarçik ya da rkçı annlık dıktalannm pençesmde kıvranan bu ülkelerın hemen t'imünde, dü?\ince bu »ıyasal örgutlenme özgurlllklennm yok edildığıni, lşkence ve terorun devlet destegınde kurumsallaîtıgmı her gun gazetelerde okuyoruz. Bu sapUma hemen bazı sorulara yol açıyor. Gejır dağıhmınm eşitlikten en uıak oldugu ulkelerde buvuk çog^mlukla azınlık d.ktalarmın e^emen olması acaba bır raslantı mı 1 Yoksa eşıtlıkten uzak gelir dağınmıyla baskıcı azınlık ?önetımlen arasında vakın bır ılıçkı mı var? Yerine gore değışı): bıçımıer alan baskı vone'ıml» rı. ulAe ge'.ırının kaymağını «entemas>onal» sermayeyle paylaşan bır «mutlu azınhknın bekçılığv nı mı yapıyorlar: Ve özgürlükçü. çoğıılru demoıcrasın.n beşıgı sayılan kapıtahst dünyanın metn> pol uıkelen neden bu tur rejımlere destek sagiiyor. en azından g(5z yumuyorlar,. K TAİBO n Gelir Dağıhmı Eşitliğe en Yakın Olân Ülkelerde Alt, Otte re Üst G«Ur GrnpUrmın Vergl Onresl Gelirdrid Psjian ÜI.KE ADI B KRAIinC ... (tngiltere) AB D „ KANADA AVUSTRALYA ... .^ JAPONYA „ POLONYA MACARÎSTAN BULGARÎSTAN ÇEKOSLOVAKYA ... . . ... . ... . „ ... . . . ... ... Alt H 40'm p»yı K 18J 19.T 20.0 ao.7 23.4 94.0 »A Ort» •'• 40'm pavı /. • 425 41i 398 41.2 X>3 40« Ürt S »Mln payı U 39.0 38ü 402 38 8 400 360 335 333 31.0 asj 425 40 0 41.4 KAYNAK: TABLO: l*d« » « y . RıKA'KIN YORLAR. HALE ETMEYE HAZIRLANDIKLARINI Soru.arm vanıtlarını kapıtahst dunya sis'«mımn ışleyışinde aramak gerekiyor. Sıstemın sağlıklı yaçaması ıçın sureklı genişlemesı, pazarını K*nışletmes; gereklı Aynca «tki alanı n» denlı gcnişlerse d'inyanın değısik kesunlerlne dafılmış çe$ıtli kaynaklardan yararlanması da o denlı kolaylaşmıs oluyor. Dogrudan •ömurgecüi gın giderek tanhe kanstıgı çagımızda bağımlılıgı sıirdurmek !ç:n yenı yöntemler gelıştırılmts. Soz konusu uİKemn toplumsal yapısı ve gelişme duzeyme gore farıiiı yöntemler geçerlılik kazanıjor Ekonomık ve toplumsal donüşümün henüı nız kazanmadığı. tüm ekonomisı tek bir tarun ürur.U ıhracma dayah Orta Amenka'nın «muı cumhurıyetlerunde uygulanan yontem oldukça ba5:t. Geleneksel yapınuı egemen sınıflanyla dogrjdan ışbırhğı sağlanarak. çogu keı ABD'ds eğlt.lmış kojullandırıimış subayların yonetımındekl oraur.un ve kıhsenın de desteğıyle demokratikleşmevı engelleyen baskı yonetıınleri kuruluyor T« eşitlikten uzak gehT dağılımı korunurken dıs «5müru de surdurülmüs oluyor Ekonomık ve toplumsal yapısı farkhlasmaya ba;lamıs Uleklerde ıse sorun çok daha JurmaşıJE. Genelllkle tarıma ve ticaxe»e dayalı geleneksel yapımn egemen sınıflan kapıtalıst dunya sistemlnln belirledlğl lşbölümü çerçevesinde dışa bagımlı endüstnlesmeyı geliştirme çabasındakı ourjuvazıyle her zaman ıçiçe ve uyum ıçınde olanrıyorlar, çiKar çelıs.ulerıne düşüyorlar. öte yandan bu toplumsal donuşüm sürecmde gıdcres genışleyen orta sınıf (orta ve kuçuk burjuvazı) ve lsçı sınıfı, kuçük bu azınlığın denetlmmdekl kıt kaynaklardan artan ölçüde pay is'ıyorlar. Eaı koşullar altında siyasal açıdan «dunımu kurtarmak» Içın orta sınıfa ödün vermek ve sınırh da olsa gelir transierı yapmak zorunlu oluyor. Nıt«klm TABLO 1 de yer alan ülkelerin çogunda Orta ylızde 40 ın ulusal gehrden aldjğı pay, Alt yüzd» 40'ın aldıgı payın üç katı dolayırda. Kapıtahzmın ıdeolojııc koşuilandırmalarının etkisi altında kapıtalıst dünya pazarının tukerım egılımlerıne ozenerek bu pazarın ayrılmaz bir parçası halıne gelen orta sınıf, maddı durumunu ve siyasal etkinlığini gellştırme çabalannda çoğu kez aynı kökenden gelme subaylann yonetımındekı orduyu da yanma çekebıldıgı ölçüde başarıh oluyor. Yapısal baglarîa dışa bağımh büjuk burjuvazı de, ordunun oaellikje Ust kademelerınl kendı yanına çekebılmek ıçın çeşıtlı «maddı» (yüksek maaş, lüks kor.ut, şırket ortaklığı, emekll olımca yonetım kurulu uyeliğı gıbı), ve «manevi» (siyasal hıyerarşıde yuksek mevki, burjuvazinln sosyal çevresınde saygınlık gibi) odunler vernaeıcten gerı durmuyor B j koşullandırma ıçınde, orta sırufın ulusal gelirdekı pavını arttırma ve siyasal haklarını yaygınlaştırma çabalanna destek olarak b:r noktaja kadar demokratıkleşme sürecme katkıda bulunan ordu, alt sınıfîarın aynı olanak ve haklara ka\uşma savaşımmı ıse hıç de noşgorujle karşılamıyor. Çoğunlukla kentsel ve kırsal emekçı yığınlanndan oluşan alt sınıflarm sava^ımı etkın boyutlara erıştıgmde, orta smılı, «malın, mulkun tehlıkede» dıyerek ursuten egemen burju\Tin, orduyu da kendı sınıl çıkarıarının korujucusu olarak seferber cdeb.lıyor. Ordanun polıtıkaya k&rışUnlması dışa bagırnlı burjuvazı Sçın «ıdeal çozum> olarak degıl, tarıhsel konumu gereğı zayıf Kalan sınıîsal negemoayasını aya^ta tutaca.< bır «zorunlj çozüm» olarak gundeme girıyor Burjuvazının ulusal gehnn aslan payma el ko>ma ve «entemasyonal» sermayeye «artık aktarma» mekanızmaları tehhkeye duşünca son care olarak ordu goreve çağnhyor. Burjuvazı «ıpın ucınu» elde tutabüırse orduyu tanı hızmetme aiıyor; tutanıa2sa ordunun yonetıme doğrudan ağırhK koymasına katianmak zorunda kalıyor. Kapıtalızmin merkezlennde (metropollerınde) \e ozelhKİe ABD' de, yonetun kademelerınde, ıstıhbTat orgutlennde ve hattâ ünıversıtelerde. sz geuşmış çe^re (pertferl) ülkelerdekı ordu polıüka ılışkılenne ozel bır onem venlmesı hıg «ufkusuz raslantı dp*;l. Ekonomılen bujnik öiçude kapı'alıst me'ror polıeraeKi konjonkture bagımlı olan çe. re ulkelerınde oze.hkle orta sınıf ekonomıdekı üa'.galanmalara karşı duyarlı olduğundan bu ülkc.crae lktıdara oynayan sosyal demokrat nıtelıkh partılenn çok dıkıcatlı davramıalan gerekı>or GenelliKİe orta smıfm önemlı bır ıcesım.nın a°bt?^ını alarak lktıdara gelebılen bu t..r uar ..er, bT yandan bu destegı surdurmek dıger jandan alt »ınıflara yenı has ve olanaklar sağla,araK ^a s«mflann desteğını pekıs^rmek zor mda'ar. Bt QUrumda «yenıden bolusurn. sorur.u ıs'er ıstenez gundeme g.nyor: oysa ekonormr.ın t:üıt noktalarma egemen olan b'irnivazıyı buna razı etmek bazen sanıldığmdan da zor Ekonotrık siDO'a;dan orta sınıflarm duş kınklığına kıtle orgu'l^r.r.m güçsüzlüğünden sol adına srınşıien bırevcı ararşik eylemlera duyulan tenulere kadar fırsaM değerlendıren burjuvazi ortamı uvgun bulunea, gereğınde «eatemasvonal» desteklerden de vararlanarak, «darbe.yı v^ıru^o^ SOSVHI de"nokra?ı denemesının. solun ve hattâ dcnokratı: yonclıslenn her türlusune karşı olan bu tur bır riarbeyle sonuçlanrr.anası ıçın çevre uikslcrcıem «sola çok önemlı gorevler duşuyor Genel çlzgılerıj'le belırlemeve çalıştıÇımız bu modelın TABLO l'dekı ulkelerden ancak bazıları ıçın geçerh olduğı, buna karşm tabln dı1 şıntia kalan daha eşıt selır rtagı ımına ^?hıo Arjantın ve Uruguay gıbı ülkelerde de geTrlık taşıdığı bir gerçek Ekonomık sobyal \e sıva?>l ayrıcalıklanna sımsıkı vanı=mış bcvaz orta sınıfm, Ust sınıflarm vanasma pjlımı cos*°rcU*ı 1 yenl sömürgec; çorumlprı b le recilnclpn fanatık ırkçılıgıyla gudülen Günev Afr.ka ve RodezvVda kt durumu ise başka bır çerçevede gerekivor. BÜYÜK BOYUTLARA UL&Ş&N tmdı UİKede, eski ajrrıcalıklanru kaybeden toprak sahıpîen, ve goşlst (sol ucuı muhalefet odaklan rejıme karşı mücadeleye gır.şnr.şMr. Hükumpt ozedık'e üç eyalette çok bu;.uk bo>utlara u'aşan açlıkla uŞraşmaitadır. Kurtuluş cophesl guçterı se orduya buyuk knyıplar verdırmeKtedlr. S1NIR SGRUNU L'lke ıçınde çok güç durumda bulunan askerl re]tmın başır.a bır de smır sorur.ları çıkmıştır. Erıtre'dekı baz; bırükler onyedı yıldır Kişlalanndan uzak oldugu halde heauz hıçbır asken çözuın bulunamamıştır Sudan'a sıjman Entrelilerl gerı dönmeve ıkna etmek içm kurulan komısyonun çalışmalar. boşa gıdınce, Adıs ^baba, Sudan'ı, asıien s'lanla.Tiırınakla suçlamıs'ır Bu suçlama Sudan ıle Etyopya'nın arasındaki gergınhğl anı(len \UKse!trri'Uir. Guneydekı Ogaden eıaıetınde Soma.i ordusundan ülkeye sızan bırl'klerle süâhlı çauşmalar artm ştır. Doğu'da Ise Cıbutı ıle yeru bır savaş cephesı açılması lhtımali vardır. Si%asal »tız:eTncıler büyılk eUc!?rin ^fnta'nıri bu dogu bo'.gesıne müdahale etmeye hazırlandıklarıru ılerı surme<tedırler. 22 HİIYON DOIARUK YARDIH Wîsf.ın?ton, So\vetler:n Somalı'dfkl varlıjındajı Rajgı duyduju ıçm Ad:s Ababa'nui vardım ıv teıderım .<abul etrııştır. Bolgede bır denge kurulrr.asırı amaç'ayan Amenka Bırleîik Devbtlen E*yop\aya 22 rn.ljon dolarlık bir asken yardıın yapacaKtır, (Dış Haberler Servlsl) L l ' l l S Chaumont'da bir blnanm altına katında, aylardır hazırl&ndıgı büyük •Show»unun son provalanru sürdürüyordu. Solus blusjean'ini sırtından atıp, hemen dansdz zosteny» hazırlanmaktaydı. . Muüuydu çünkü heyecanla Fransu Televlıyonu İçln büyük bir gosteriye hanrlanmaytaydı... Muüuydu, çünkü göstensine Jean Claude Brial, Jullen Clerc, Gerard Lenorman ve Carlos gibl ünlüler katüıyorlardı. «Dancıng Star» adıru taşıyacak «Show»u Için hlç bir fedakarlıktan Sylvi» Vartan, zenci dansdrlerimn kollannda havay» fırUyor, sıçnyor, dans ediyor... Göstertsl tehllkeye düşse blle o hlç blr provayı ltmal etmek ıstemiyor». Günde 12 saat prova yapmak az şey detil! Ancak Sylvie, mutlulugu dansta bulduğunu söylüyor. •Dans »tmek nereden aklınıza geldı?> sorusuna Sylvie Vartan söyle karsılık vetiyor: •Bir araba kazası geçirmlştlna... Amerlka'da ameliyat olmam gereklyordu. Ancak ameilyal hazırlıklan uzun sUrdtl. Bu arada sıkınudan ben de dans derslarl aldım.. Dans etmek bana huzur verıyor...» Avrümalan gazele ve dergüertn baslıea konusuydu. Ancak o gene kendl kadar UnlU btr sarkıcı olan kocası Johnny Hallyday lçin: €johnny mi? Hayır, boşanmıs dejlli*. Sadec« ayn yasıyoruz. Böylesi daha güzel. Ancak sık sık beraber oluyoruz. Birbirtmiz» tapanı blı...» dlyor. «Geçenlerde onun Cenevre'deld konserlne gittim. Ancak dedikodulardan uzak kalmak için de slyah blr peruk ve kara gbzlükler taktım.» Sylvie Vartan ogülian David'bı ilerde batenst olacafını söylüyor. Davld daha kUçücük bır bebekken bıle aline ne geçerse Ustunde baterl çalmaya bayıhrmış. B Sylvie Vartan'ın şarkı ve danslardan oluşan yeni gösteri düzenini gazeteciler beğendiler Urun yıllardır Amerika'da yaşadıgı İçln SyİTİe"nla artık rransa'yı terkedecegi, Yenl Dünya'ya yerleşecegi söyleniyordu. Ancak genç kaduı bu söylentllerl yalanlıyon Tmrtaa bir aend danaörla çıjırken.. ı.cara 3Iüşerref HEKiMüGLU Ankara Ankara Ankara A.nkara Ankara . . . Ajıkara Ankara Ankara Anka Cumhurbaşkanı Korutürk va eşinln Çankaya'da djzenıedıklerl llk resmi kabulün söyleşilerl sürilp gıdıyor. Değışık sorular ve yanıtlarıyla çok ilglnç bojoıtl'îra ulaşıyor bu söyleşller. önce Başbakan Demırel'm Çankaya Kösküne gelmemesi yonımlanıyor. «Hastalık dışmda bır özür geçerlı olamaz. Çünkü çağnyı Cumhurbaşkanı yapıyor. Oysa Dernirel hasta da değıl. Ertesi sabah Uludağ'a tırmandı, saatlerce konuştu.» AP Genel B&şkanının Çankaya, Köşküne siyasal parti liderleriyle karşılaşmak istemediğınden gelnedığl söyleniyor. Hatta ortaklanyla karşüaşmamak içın. Acaba Erbakan Ue karşılaşmak istemlyor EÎU sayın Başbakan. BelU olmaz, Erbakan ayakUstU bir bdün daha alır AP Genel Başkanından. Odunlerden söz ederken esprüer yapılıyor, Cumlmrbaşkanı Korutürk'ün ıznl olmadan hükümetln el dejıştırdıgı scyieniyor.. Başka bır deyışle Millıyetçl Cepbe Hükümetının fiili Basbakanı olarak Necmettın hocayı goriıyor çok fcişi. Somut örnekler venllyor, Erbakan'ın istecbgl her şeyi elds ettiğA Demirel m de Erbakan'ın «uydu»su durumuna geldıği soylemvor thdu de'imlne APTfİPr çok içerllyor, *epld ePstenyorlar, ama kara mızah nıtelıgtnde blr tepki bu. Başkent f te söyleşilerin ozetı: Başbakan, Dernirel değl, Erbakan «Yok» dlyor APTiler, «Adalet Parti«l G«n«l B«skanı Başbakan Demirei'in uydusu olur ancak, Erbakan hükilmeti ele geçirse de Dernirel. Basbak&nlık koltuğundan kalkmaz...» Evet, APlılenn soyleşilerl büe söyle öteüenebiliyor: Erbakan Başbakanlıgı ela geçirini| durumda, Demlrel'e ne lsterse yaptınyor, buna karsüılt Demlral, Erbakan'a hlçbir sey yaptıramıyor. Biigünlerde İM lider arasındaki anlasmazlık gündemine yeni bir madde daha eklenecegi söyleniyor. 3enelkurmay Başkanı Orgeneral S«mıh Sancar'ın gore7 süresl. Süre 7 martta bltlyor. Uzatüacak mı uzatümayacak mı? HUkümetl olusturan partiler bu konuda aynı görüşü taşıyorlar mı acaba? Diyellm MSP kanadındakı Bakanlar uzatma kararnamestnı lmzalamazsa, ya da imza lşlemlnl 7 rnart» kadar gecıktirirse ne olacak. Kıml kişiler bu konuyu Bakanlar Kurulu gündamine getırmek lçin erken olduğunu söylUyorlar. A~na 7 şuba^takl Asker! Şura toplantısını unutuyorlar. Geçen yıl da Şuradan önce uzatılmıştı Sancar'ın gdrev sure^l. Pekt, bütçeden sonra blr hükllmet d»fişıkhgi o'.ursa' Dojrusu bu sonıya takılan yok artık bu hüküme'ın deği=eceğın1 k1m«e düsunmüyor. Yünlı<: da np^ıl B,=hakr.^l'k el degıstinyor da hükumet değışmıyor değıl mi? ÖIEK (OCUKURIMIZ, OIMEYEH (OCUKURIMIZIN OKUHA HAKKI Döne'^m ylna Çankay» KBskün». AP G«nel kanı dısında tüm Uderler besbasa varmlsler, parlamanterlerln maaa sorunun» çözüm anyorlardı. Kiml konuklar liderler grubuna bakarak acı acı gUlümsedller. «Ortak blr dert onlan basbasa gotlreblllyor demek...» dıye göğüs geçirdiler. «Peki maaşlardan gayn ortak dert yok mu bu ülkede? Her gun ölen çocuklanmız, olmeyen cocukiarmuzııı okurj* h&kkı. Yüksek öğrenlmde bir ders yümın yitirllmesl ortak dert degil mi anarşık olaylar ortak derdimiz değıl mi? Maaşlar parlamentonun ortak sorunu, ülkenin ortak sorunlan ne olacak? Saytn liderler onlara eğılmek için ne zaman başbasa verecekler?» Başkentlıier siyasal partl liderlerlnln sosyal ilisMlerlnln çok az olmasından da sızlanıyor, ara sıra yanyana gelseler, bir sofrada buluşsalar, daha oıumlu sonuçlar alınacağını sdylüyorlar. Ama Ulkemizde partiler arası ilişkEer bir yana, aynı parti ıçtnde de yok bu tür lllşkiler. Herkes ayrı bir köşede a j n bır ş^ırkı söylüyor.. GELİR DAGlllMI EŞiTliGE EN YAKIN OUN G«ür dagüımı venlennden yararlandığımiî arastırmada pe'.lr dağıhmı eşltlfie en yakın olsn ülkelere de ver verümis TAVLO 2'de gorjlpoeği lîibl ömegın bır Mm^nya. bir Hollanda. bır ISVPÇ bu tabloda hıç ver alma7cen. îırrıHere, ABD v? Japonya da «st si'alardT bM'nnuvorlar. Gelir dagılımının eşı:l:»e en vaıdastıji u'keler t«:e Polonya. Macanstan, Bu'earıs'an ve Çekoslovakva f 7 olarak bplrlenrrr? Acaba bı r rastlan ı mı b'i Yoksa Dıinva BTTVası arTstırnacIannın bıle tes IITI ptmek zoranda csidıkİTrı b r perçek mı? (1) H. B Chpnprv M. B Ahltmalia. C. !„ T. Beîl« J H nıılı>T R joiiv, Kedistributıen With Growth, Lonura 1974