Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUNHURİm 16 OCAK 1977 TARTIŞMA AP'li MHP'li Bir Bakan Yazı baslıfe.... ılk bakısta hernen tanımışsınızdır, bu baknnın sayın Ali Naili Erdem oldugunu. Can giivenliftl. eğitim öfi rrfüT yiivenligl kalmavan okul lanmızı: kıyıma ve kınrrm ııft rayRn öğretmenlerimizi: «Kenuıın efkâr ı umumiyeye kabul et.tırmış Ilim otnritelerı»ne ıs.u'.rk.ma vazfiırdıfı ders kitap larını da anımssmışsınızdır «DİZKİ yanlışı, baskı hatası» yc rıınılarını, bahanelerini de... Sayın Bnkanın. bakanlıgı ile ilpıli 1977 bütça görüşmclerinde milletvekillerinin yaptıgı elestirilere verdigi yamtlan gazetelerde okuduk. Tutumundakl, göruşlerindek! yanılgıları. çeliskllerl böyle bir yazı çer çevesi İçinde de^erlendirmek elbette olanaksız. Ancak, bun lardan sndece birine özettn öze tl olarak deginmek gerektvor Mllll Egitim tarlhimizin uzak degll yakın geçmişln! azçok bllmesi gereken sayın Erdem bakmız neler demlş: * .. Türk musikislni ilkel diye damgalamak. edeblyatmızda ve nalkımızda yaşayan dilin yerine uydurmaca dil koymak, dil konu sunda yenlleşmedekı anlayisı göstermektedir. Tıpkı Köy Ens titülerinde, yenlleşiyoruz diye rek sazı kaldırıp atarak man dollnl koymalan gibl . » Evet, Işle böyle!... Bir kez degil, bin kez hayrett Iddla edıyorum ki, sayın Kr dem bugilne dek ne bir Köy EnstltusünU görmUştUr, ne de bu kuruluşlarla llgili bir dergi bir kitap okumuştur .. O. aadece Köy EnstiUisil ndını duymuş, polltikaya »lılınca da belkı lâzım oluı diye Köy Enstitüsiinün politik düşmanlanndan valan>anlış. şöyleböy le bir şeycikler öftrenmistir. Baska türlü olamaz. Onun bu kunıluşlar hakkındakl bilgisl ve duygusu gerçekten yetersizdir. «Sazı kaldırıp atarak man dollni koymalan gibi» biçlmli bir görilş ya da savunma, ak'a kara demekten de öte saşırtıcı blr davranıstır. Sn?!, Köy EnntitUlerinde İlk sırada bir milzik aracıdır. Yerel fizelliklerine göre; kemençe. kaval. davu] da... Zaten köy çocuklarınm Köy Enstitülerine alımşıııda bunlarla beraber gelmelerine özen gösterilirrtt. O bölgelertn türkiileri ve oyunlarıyla... Köy Enstitülerlnde mandolin vardı. keman, akordeon vardı, piyano vardı. Ama MC TRT'slnin Şabanvızyonunda sık sık seyrettigimiz «Ut» yoktu, «Kanun» denilen çal^ıya yer yoktu. Gazino milzigi hiç yoktu... Saz, milll oyunlar ve halk tür küleri Köy Enstitülerinden, 1940'lardan sonra «tekl okullara ve bazı derneklere, toplııluklara yavas yavas blr özenti olarak girmiştir. İlk önceleri küçümseniyor, yadırpanıyoıdu, bu tür çalışmalar... Köy En$.tittilerinde her sabah tüm ögren ciler ulusal oyunlar ovnarlar, halk türküleri söylerlerdi. mü zik topluluftunun sazları ve söz leriyle. 19 Mayıs Spor Bayram lnrına ulusal giystleriyle geniş ölçüde katılan sazları ve ulusal oyunlarıyla halkı duygulandıran yagız köy çocuklarını, köy kızlannı sayın Bakan sey retme kıvancını duymuş mudur acaba? Köy çoruklan KÖy EnstitUlerınde Batı müzik enstrümnn larını da başarı ile kullanmasını bilmişlor, onları dinleyanler beğenilerini eslrgememislerdir. Sazıyla «Yurttan Sesler» prog ramını hazırlayan ve radyo yayın larıvla ün ^'aoan sanatçı, ralımetli Muzaffer Sarısözen'in ugragı ve esin kaynaklarından biri de Köy Enstltülerldir. Ankara Hasanoglan Köy Enstltüsünün Saz (Usta ögretlci) kadrosunda Unlü ozanımız AŞIK VEYSEL vardı. Açık Veysel Bakanlıkca dUzsnlenen program gereCince dönem dönem öteki enstitiilerl dolajır, ögrend saz topluluklarını çalıştırır, çevrolerden vo bölgelerden derlenen halk türkülerinin, ulusal oyunlarin başka bölgelere vaygınlaştırılmasında öncülük ederdi. Bilir mi bunları sayın Bakan? S ANA DA MI DANDİ ? TGS, Anadolu Ajansmda prreve başlandı. Grevdekl emekçilerln yanına iklnoi günü gittim. a.a.'mn önüne ateş yakmıslar, ısınıyorlarriı. Kızlardan blrlnln ateşi vardı, babası da kalp krizi geçtrmiş has taneye kaldırılmıştı. Grev yerindeydi ama. Grev gözcüleri, sırtlurında gömlekleriyle geziniyorlardı. Grev vürUtülebilecek en zor 1$ kollarmdan biridir basın işkolu. Burada isverenle, lşçi arasında çok sıkı blr yakınlık vardır. Örneğin, gazetenin yazarıyla, sahibi herzaman ysnyanadır, birliktedir. Yakmlıklarda da çeliskiler, zıtlıklar yok gibi görünür. a.a. Devletin ajansı olması gerek degü mi, gözlemlerim, iktidarlann, partilerin ajansı olagelmiştir isaman zaman.Buna tepkllert de yöneticileri büyük bir piş kinlikle karşılamışlardır. Gazetecilik ugraşı yaralar ahr, böyle yerlerde böyle zamanlarda. a.a.'da şimdıye degin birkaç kez grov olmuş. Bunu bahane edenİcr, basın emekçılerlne sıtemler ederlsrmiş: Kaç yılda kaç grev yaptınız, nerdeyse her yıl grev yapacaksınız? Bir emekçi a.a.'U söyle dedı: Dalia çok grev olurdu bu ajansta, grevler sıkıyönetime rast lamasaydı... Dedim ya, a.a. SUleyrnan bey'ln ajansı dlye tanınageldi. Birkaç yöncticinin kafası Süleyman bey'ın havasında dlye, koskoca ajans yaralandı böylece. Haberlerin kırpıldıgını, haberlerden sözcükler, tümceler çıkarıldıgım duyardım. Haberlerin ters çovrllıp, kamuoyunu yanıltma amacı gildüllugü günlerl de yasadım. Bun ları yapanlann ellerlne hlçbir şey geçmedi, geçmez. Eninde, sonunda damdazlak ortada kalıverirler... a.a.'da çalışanların grevlerini anlatacaktım, nerelere gittim? Devlet parasını partizanlıkla harcamak demektir, kamu kuruJuşu sayılan yerlerde «Tarafsız» davranmamak.. a.a. grevcüerinin yanına bir ara, kadınlı erkekli bir toplu grup geldi. Kendilerini tanıttılar: Biz SİSAG grevclleriyiz. Gre vlniz hayırlı başarılı olsun demeye geldik. SİSAG, Hacettepe Vakfına baglı bir yer. Kavaklıdere'deki isyerinde, SÎSAG işçileri aylardır grev delor. Çoğu ytiksek öğrenim görmilş, elektronik beyinle uğraşan kişiler. Hükümet grevlerini erteledi, onlar da gidip Danıştay'dan «Yürütmeyl durdurma» kararı aldılar. Grevlerini sUrdürüyorlar. Kamuoyunun da Ugisi. bir noktaya kadar mı ne? önce böyle blr grev ilglnç geliyor, sonra ka • nıksayıveriyor.. Haklanru yasal yollardan almak istiyenler, sabırla grevlerini, dlrenişlerini sUrdürüyorlar işte. Bu haklar kazanılıncaya değin dünyada ne savnşımlar verildi, ne kanlar dö küldü? Grevcller, bu haklannın degerini bllmelidlrler. *** Vedat Dalokay'ia konusuyorduk. O, Paris, Londra, Viyana'yı dolaşıp döndü. Şöyle diyor; Paris deyince benim nk'.ıma Brigitte Bardot degll. Pans'in hal'i gellyor azlzim. Paris'e g'dip de hal'i gormemek bliyük eksiklik... Şimdi Ankara'nın 'ıal'inin planını çiziyorum... Söz «Dandi»lere gellyor. Vedat. nasıl da dertli? Belediye yasaları 25 yıldır beklerken, «Dandi»yi ıkibuçuk dakikada çıkardılar.. Vedat Bey. bir gün zabıta lo kalindeki eglenceye gitmişti. Ora ya bir ses sanatçısı da çagırmıslardı. Ses sanatçısının gecede elli bin lira aldıgını duyunca Vedat Bey çok şaşırdı.. Ses sanatçısı gecede elli bln lira alıp, havyar yiyene sarkı mazsın. Koca blr grup tkl «lin parmagı kadar sayıdakı parttden ödü kopardı.. Ben blr kurumun maa| tşlerıni yllrUtUrüm. Bordroda en yüksek devlet memuru olanlar da vnr. Gene de maaşları hlçbir şekllde 6000 TL.'nı geçmez. 1500 TL.'nm altında maas alanlar lse, çalışan lann yüzde TO'inl tutar...» Edırne'den F.Y. «O koskocaman mecllsten blr yürekll çıkıp da (Beyler ne yapıyoruz, bu mesele dUşlinmek lster, tartıçılması gerekir) diyemiyor rrıu?» dedlkten sonra şöyle &lirdürüyor mektubunu : • Ama diyeceksinlz kl, hepsı aynı sınıfın klştlerl, yaparlar m)V Dogru, neden yapsınlar? öncfi kendi maasları, sonra isçl nıemur, işsiz, esnaf, köylu vs. sorunları...» tstanbul'un tstinye'sinden yszan Selahattin Aktaş daha çok zanlarımızs TUrklye turu yaptırflınız. Ort8 nallı uUnılurııııızı whta kurusu gibı ıyice kurutıunu/. Hele kltaplarımızı Allah'ın kplamı, Ustiln ahlâk ve şereften şerefe ulasan şereflerle doldurdıınuz. Ögrencilerlmizl ellmizden alıp silâhla donattınız. Köye bereket getirmek ıçın gece gündüz çalıştınız. Fabrik» hacalarını tüttürmez oldunuz. Su yerine karadan ve denizden petrol fışkırttınız.. Kocaman toplumu ayıra. ayıklıya bitkln Kaldınız. Slz, blzler ıçln bunca yoruldunuz. Karşıhğı blr tek oy.. Olmaz öyle şey. Karrunız da doymalı. Bizler ikl bin lirayla geçinlrkon sizin aç, açık kalnınr.ı* nije? Biz düşUndUk. vekillerlmlze aylıklarımızın yansını vereceğlz.» Böyle sürüp gidiyor. ögretmen K.M.'nin «açık mektup»u. Kıyıma ugramış bir ogretmıv nin eşi, Bayan M.E. yazdığı mok tupta «Kıyıma uğranıış ö(Jrıtmen eşlerine> moral vernıek istemiş. Bu arada başlarından %v çenleri anlatıyor. M.E.'nin K^nya'dan gönderdiği mektubu o zetle aktarmak istedim: «Ben, ilkolcul mezunu, fazla tahsil görmekten yoksunum. Bir kaç kere kıyıma ugramış bir öğretmen eşi olmaktan gurur du yuyorum. Eşim 1971 yılında «e» ilüw ortaokula matematik öğretmer.i olarak atandı. Sıkıyönetim ılân edildigi sıralar. TÖBDEKde sayman olarak görevliydi. Tabii, bir «vatan haıni» damgasmı almıştı. Artık btltün gözler uzerindeydi. Taklp, ediliyordu, Ben 2 yaşmda bir çocuk annesiydlm. Tek geçlm kaynagımız esinıdv Derken, bir gün evimiz polis istilâsma ugradı. Evimiz arandı. Evin içi bit pazarına dönmüştü. Bir şey bulamadılar. Evdcn boş ayrılmasınlar da ne olursa olsun, elimde «Tütlin Zamanı» romanı vardı, onu aldılar. Aynı roman o giinlerde radyoda «Aıl:ası yarın» diye yayuıdaydı. Derken beyimi de götürdüler. Diyarbakır'a... Ecn artık bir kor.ıünist karısıydım. Sokağa çıkınca bütün gözler üstümde. Arkadi$larım selâm vermeden geçiyorlar. Bu olaylar bir hafta sürdü. Beyim suçsuz görülmüş ve »erbest bırakılmıştı. Aradan ikt ay geçti kl, aynı baskın.. Ve eşim yine tutuklandı. 45 gun gözaltına alındı. Diyarbakır'da Maeş yok, ev klrası 400 lira. Kendim rahatsızım. Bir bebek bekliyoruz blrl evde hasta ikl yaşında bir çocukla yalnız kaldık. 45 gün sonra eşim geldi. İşte fclaket başlamıştı. Açıga alındı. 400 lira kira ve 4 kişilik nüfus derken, sürgün... «K»nm bir bucagına göç ettik. Üç yıl müdürlük yaptı beyim. Olcul binası yenl açılmıştı. lçlnde bi tane esya yoktu. İki yıl sonra gelen müfettişler hayran kaldılar. Eşim okula çocufu gibi bakar, bahçesine ikimiz çiçek eker, her sabah onları sular, otlarmı ellerimizle yolardık. Burda da bizi buldular ve .rahatlık yaaak» derceslne, okulun duvarlarına yazılar yazıldı, resimleri çekildl. Yazan da yapan da kendileri. Ya zı şöyle: «Yasasın bagımsız Tilrkiye» Soruşturmalar basladı. Ta nık, delil yok. KöylU esiml çok seviyor. Birşey elde edemeyince, okulun mUdürU yokmus gibi, henüz kısa devre askerlik yapan, aynı zamanda dört yıllık ögretmen, o da matematil: ögretmeni olan bir mUdür geldi. 40 öğrenclye iki matematik öğretmeni.. Sevgill ögretmen e?leri, kıyıma ugradık dlye korkmayın. Görev her yerde onur verlcldir. Yılmayın. Eşinlze destek olun.» Katsayı 12 Olmalıdır Yrtnstlm dendigi an hiç kuşkusuz ki insanın mutlulugunu ernkleyen ve bumı gcrçeklcştıre bilecek bir düzcn kavramı Reliyor usumuza. Bu da hür demokrasinin kendisidir. Eskı dönemlerden beri süregelen ve kısır döngüler içerisınde söylenegelmiş bir atasözU, bu RÜn bile olsun entellektliel kavramını yitirmemiştir. Bu atasözü tilmcesi «Tok, açın halinden anlamaz» olarak yorumlanabılir. Bir başka anlatı ile «Aç ne yemez, tok ne demez» diye nitelendirilebilir. Maliye Bnkanı Ergenekon, katsayının on olarak düzenlenmesinl isterken, vurdumduymaz, tekbenci dllşünce dlzgesiyle bu atasözünü günümüzde temsil eden bakan durumuna düşmüçtür. GunUmuz demokrasi anlayışı, ki demokrasi anlayışı tamamen yanlış yorumlanmıştır • memuru ve memur emeklilerini eli • kolu bağlı esirler haline getirmiştir. Burjuvazi anlayışı, kapitallzmin kanlı oyunlarıyla güçlenip, baskı ve terörizminl bir kat daha arttırnıış, hayat palıalılığı, ekont>mik dar boğazlar, dıır gelirli vatandaşlar olarak memur memur emeklisi grubunu yok etme savaşına girlşmişlerdir. • Durumun hoşnutsuzlu&undan ffiryat eden, emekliler ve memurlar başlarına blr iş gelır, bir başka yere sürülür korkusu ile kabuklarına sinrnişler, nıernur dernekleri ve emekli sandıkları da bozuk düzen içinde yozlaşarak soylu kavramlannı yitirmişlordir. Şimdi olgulara daha açık biı şekilde bakalım: Memur ve emekliler grubu, yoksullugun, itnkânsızlıftın pençesi aU.ında ezilip, ekonomik ihtlyaçlannı giderebilmek için ellerinde bulunan üç hatta daha uzun sUre sonra tahsil edilecek çeklerini bozdurmak rorunluluğunda kal mış, gittikçe yükselen (iyat ar tışları karşısmda umutlanaoak dayanacak bir dal aramaktadır. Çareslzlik yalım yalım sarmıs tır her yönden. Blr tek Umltleri vardır: Katsayılarının arttırılması. Bolluk ve refah, zevk, tantana içinde yaşayan blr grup par lamenter, kendi karınlannın tok olmnsıyla herkesin karın lannın tok olacagını sanmak düşUncesizlıginl göBtermls, tele vizyonda, radyoda nutuklar ç«k miş, gazetelere bildiriler vermiş ve katsayıların ancak bir derece arttınlacagtnı, gülünç duruma düşeceklerini düşUnmeden, söylemlslerdir. şimdi birçok memur ve emek li «Bir katsayıya ihtiyacımıı yok. Eğer bu katsayıya sayın Ergenekon'un ihtiyacı varsa, buyursun kendi alsınl» diyebil mişler, durumdan yakınmakta dırlar. Vatandası maskaraya benzetmek ayıp oluyor. Emekli memurlar ve memur grubu hakla rını istemekte haklıdırlar. Şimdi hepslnln de agzında bir tUnı ce dolaşmakta: «Bari katsayı 12 olaydı » Eger Türklye'de domokratik bir yöntem varsa, katsayı hiç j'oksa 12 olmalıdır. Bu küçlik boyutlardan çıkmış, sorun bir olUmkalım milcadelesine dönü şerek, evrensel boyutlar kazanmıştır. Sorun memur ve emeklllerin yaşam biçtmlerlni etkileyecek kadar önemlidir. Biitçe görUşmelerinin sürdüfirii şu sıralarda, kışisel zevkler ve politik oyunlar yapmaksızın soruna btr an önce açıklık getirilmelidir. Şunu da yadsımamak gereksinimlidir ki. bu bir bağışlama değil, çok çok önceden istenmesi gereken bir haktır. îlgililerin bu sorunlarla llgıleneceğini umanm Halit FAYZA Ankara Notları Mustafa EKMEKÇi Ilkokul Ögretmeni Bugünktl uygulamada ögretmen, devlet memuru sayılmaktadır. Bu uygulama pe derece gerçeğe uygundur? Konuya daha sıhhatli bir gözle baküdıgında; öğretmenler gerçekten memur sınıfında mı olmalı, yoksa, işçi ya da teknikçl (teknlker) sınıfında mı olmalı? Mantıga uygun dUşUnürsek, bakmakla görmek ayrı özelliklerdlr. Bakmak, gözUmüzü bir cisme dogrultmaktır. Görmek ise, baktığımız cismi ayrıntılarıyla inceleyebilmek ve tanımaktır. Bugünkü uygulamadaki gibi, ögret mene bakmış olmak için bakılınca; devlet okullarında çocukları okutan görcvli olarak görülür. Sınıfı da, olsa olsa, memur luk olur. Bir de ögretmeni tanımak İçin görmek gereklidir. ögretmeni aynntılanıyla tanıdıgımızda, öğretmen bir işçidtr. Nedenlerlni kıaaca açıklamaya çalışalım. Çünkli ögretmen; masa görevlisi değildir. Görevini yaparken, devamlı ayak Ustünde dolaşır. Görevini konugarak yapmak zorundadır. Sınıf tahtasını kendi ellyle boyar. Sınıf duvarına asacagı levhaların çogunu kendi yapar, duvafft kendlsi yerlestirir. Ders araçlannin çogunu kendi ellyle yapar. Çogu kez sobasını kendi ellyle yakar. Beden egitimi dersinde, okul bahçesinde, öğrenclleriyle lıareket yapar; gerekliginde top rak Uzerinde, kum Uzerinde yuvarlarur. Okul bahçesinin duvarını kendisi yapar, tidanını ken dlsl diker. Köy halkmın okuma • yazma oranından kendini sorumlu tutar. Kısacası öğretmen kala gücUyle, el maharetlerini blrleştirip bir ulusun kültUr sevlyeainl yükselten blr emekçidlr. Emeğinin karşılıgını alamayan bir emekçi ... Bu lncelemelerin ısıgı altmda ögretmen, diger blr anlamda teknikçldir. Bu sonuca varırken, teknikçlnin sözlük anlamına bakalım. TUrkçe sözlükte tek nikçi: Blr lsin bilim yönünden çok, uygulama yönüyle ugrasan kimse, demektir. Fındık, çay bltkisl ya da tahılla llgilenen blr görevl), bugünktl uygulamada teknikçl sayılıyor Vaptıklnrı iş; fındık, çay ya da tahılın saglikll ^üyümeslne yardimcı olmaktır. Ogretmenlri görevi lse; yukarki ayrıntılar sonucu, yedi yasında eline aldıgı bir çocugu eğitip, topluma yararlı bir lnsan durumuna getirmektir. Kısaca, saglıklı bir toplumun oluşmasını saglamaktır. • • «öylüyor. Ben gUnde 250 lira alıp lklsinin de çöpllnU topluyorum. lyi mi? Elime 7.500 lira net para geçiyor azizim.. CHF'lllezin saskırüıgı, karıncalann saskınlıgjna benziyor.. karıncalann arasına bir şeker koy, şekerin üstüne nasıl Uşüîürler gOrUraün. Sonra sekerl oradan alıver, bir şaşkınhk bir oaşkınhk karıncalarda. Ufacık bir meselede Ecevit'e nasıl ytlklendiler. Ohooooo... Parlamenter Dandileri, >ıamuoyunda, basında çıkanlardan çok tepklyle karşılandı. Ordu t\ Y6netim Kurulu, il olarak 'ou tu tuma karşı çıktı. Karar yayınlandı. Parlamenterler, MecUsteki dolaplaruıa bir stlredır ujramaz mı oldular? Gelen mektuplar. protestolar zehir zıkkun sözctlklerle dolu. Bu mektuplardan bazılannın örneklerinl blzlere yollayanlar da var. Onlara ne kadar geliyordur artık Tann bllir. îzmir'den H.K. söyle diyor mek tubunun bir yerinde: •Kendi çıkarları sözkonusu olunca nasıl da birük oldular. Doğrusu takdir r etmek gerek. $aka bir ; ana, 1965'lerin halktan yana Isçi Partisl Milletvekillerini nasıl ara bana lçerlemlş. Selahattin Aktas arkadasın öyle pek düzgün yazısı yok, yazıdan anladığım ilkokulu ya görmtis, ya görmemis. Söyle dijor: .10.1.1977 günkü Ankara Notları'nı okuyup da hiçbir sey anl&madığımı söylemek tsterlm. Neydl o bulmaca gibi, N.Ü.'Hl Ö.K.'U. G.Y.li, Y. Ö.'lü, OM.'li yazmız Şimdlye kadar sizln bu kadar kapalı yazı yazdıgınızu ilk defa tanık oluyorum Yoksa aı/.p de mi dandl, bu isimleri sız.jn yazınızda açık olarak okunıayı hem isterlm, hem de beklerdını. Çiinku buna siz ahstırdınız. Bu İsimleri bilerek bir isçi olarak 1977'de ona göre oy kullanır ve kullandırırdım... Emekçi arkadas Selahattin Aktas'm mektubu uzun uzun düsilndUrdü. Parlamenterlerl d« dü siindUrmesinl dllerim. Mektuplar lçlnde agır sitemlnrle dolu olanlar var: •Partlpurtü gözetmekaizin tümünUze övgtiler sunarır. Bizim için çok yoruldunuz .Belki hakkınuı bu dünyada degil, ote dünyada bile ödeyemeyiz. Okumayazma bilmiyenlerimizi müdür yaptınız. tyi okuyup ya Halkevleri gibi Köv Enstltüleri de çirkln polltikacılann çabalanyla kapatılrlı. Utançlı anılar, acılı kenayan yaralarDüşunebilen İçin ne kadar dır bunlar... Sayın Erdem pogülunç ve acı: Bitki fllizlni ye litikacı olarak bllmeden bu yatlştirlp, meyve vermesini sağ raya dokunmuştur. layan görevli teknikçi. lnsan fiKapanan Köy Enstitülertnln lizini yetistirlp, meyve verme ışıklı anılan o kaynaktan yetlsini saglayan görevli lse me şenlerce her yılın 17 nisanınmur. Teknikçi emeğinin karşıda yaşntılmaktadır, ylne bir lıgını yaklaşık olarak nlabilmek araya gelen saz topluluklante; gunümüzün ögretmeni ise nin seslendirdigi halk türkülomidesi ile uğraşması İçin, yarl ve oyunlarıyla... şam çarkımn dlşlilerl arasma Bir Milll Egitlm Bakanuıın bırakılmaktadır. Hem de oku gerçeklerle bağdaşmayan ve yup • yazmasını öğretmenden ög tıpkı «Dizgl yanlısı, matbaa renip; Imzasını öğretmenden ya hatası» gibi yamlgılara düşmena olmayan yasaların altına asi dUşündUrücü degll midir? tan yetkililer tarafından... Hele iki parUll görünen ve öyle tanınan bir politikacı için. Aydın ÇÎVtL KEMAL ÜSTÜN Ilkokul Ögretmeni Kadıköy/IST. TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNiK ARAŞTIRMA KURUMU VEFATLAR İÇİN KıynMtU hocalar v» dua hanlardan mUtesekkll cenate meraslm eklblml» blr t» lefonla emrlnlzdedir. Oacete llânı ve umum muamelât İçin ajm bir Ucret alınmaz. Cenaze tslertnl lsletmomir denıhte eder acı ccünlelerinlzl p»Vİfl$tnz OKUYUCU MEKTUPLARI YETKİLİLERDEN AÇIKLAMA İSTİYORUZ Bizler Atabey Istas Ipltk Fabrikasında çalışmakta olan işçlleriz. Türk • Iş'e bagh Tekslf Sendlkası Isparta Şubeslne dört ay önce Uye olduk. Bunun nedeni gayet açıktır; pek çok işçinin yararlandıgı sosyal haklardan bu zamana kadar yararlanamadık, bu nedenle Tekslf'e Uye olduk. Ancak bu camana kadar çok çellşik durumlarda kaldık. Fabrika 28 eklm 197S Urlhlnde kapandı. Bizler de dogal olarak issizllge lüldlk. Ve kasım ayının Ucretlerlnl alamadık. Halbuki İş Kanununa göre, bize çalısmadıgımız sUrece belirll blr Ucret ödenmesl gerek mektedir. Bu arada sendlkamız Teksif, yasalara uygun olarak bizim adımıza tşverene toplu iş sözleşmesi çagrısında bulundu. Fakat buna karşılık lşveren 5/11/1976 tarihlnde lokavt kararı alarak uygulamasına başladı. Ancak Teksif 1/11/1978 tarih ve 9 nolu toplantıda almış olduğu grev karerını uygulamaya koymadı. Buna neden olarak da, Sendika Başkanımız sayın Kadir Doğan Paştug. dört aydır spndıka aidatlarımızm lşveren tarafından ödenmedlglni öne sürmektedlr. Biz şimdi soruyoruz: mlştir? Bu olaylar blr sendika • işveren uzlasmasım mı dile getlrmektedir? Bizler, Istas isçileri olarak, bu durumumuza bir aydınlık getirilmeslnl TUrk • tş ve ona baglı olarak Teksif yöneticilerinden ve diger resmi kuruluşlardan rl ca ediyoruz. tSTAŞ tŞÇİLERt Üniversite Lisans Bursları (tKİNCÎ KADEME) Türkly» Blllmsel v* Teknık Araştırma Kurumunea, müsbet bilimlerln temei ve uygulamalı dallarında öğretlm yapan fakulteler ve yüksek okulların matematik, astronomı, tizık, kimya, blyolo.H, yer bilimlen, muhendıslik, tıp, veterlnerlik ve hayvancılık, terım ve ormancılık konulanyla llgili t»ölümlerlnln aşajtıda bellrtllen sınılında okumakta olan Ustün yeteneklı öğrencilere ögrenlmlenn) desteklemek atnacıyla a^ağıdaki kosullar altında ayda 700, TU karşılıksız burs verilecektlr. Burslann dagıtımı için aranuı özelllkler şunlardın A. TUrk vatandası oimak. (TUrk asıllı olup, yabancı uyruklu bulunan ve memleketlmizde okuyan ögrsncller bursa başvurablllr.) B. Üniversite veya yüksek okulların blrlncl yılında okunan bUttln derslerl o yıl içinde tamamlayıp, Iklncl sınıta geçmek. C. Bir öncekı sınıfta okumus olduğu matematik, rtzllt, klmya, blyolojl, jeolojl derslerlntn herbirinden geçme notu olarak en az; a. 10 Uzerlnden degerlendirme yapılan kuruluşlarda 7.00 b. 20 Uzerlnden degerlendirme yapılan kuruluşlarda 14.U0 c. 4 uzerlnden (A=4) degerlendirme yapılan kuruluşlarda 2JS0 d. Peklyl, lyl ve orta lle degerlendirme yapılan kuruluşlarda ıyl not almıs olmak. D. Yerl ve tarim Uerde blldlrllecek seçme sınavlarında başan göstermek. E. Üniversite Burslan Başvurma Formunu (TÜBtTAKBAYFormUl69> almak tçin aşaSıdakJ adrese yaasılı olarak basvurmak . F. Usulüne göre saglanarak doldurulacak formu ve lstenilen belgelerl en geç 31 Ocak 1977 günü saat 17.30'da Kurumda bulurıacak şekllde göndermek. (Bu tarihten sonra gelen başvurma tormları lle ek«Ik belgell basvurmalar Isleme konnlmaz ve postadaki geclkmeler cözönüne alınmaz.) îlgllenenlcrln yaıılı olarak Kurumun llnn ettl^i kosullan vcrtne getlrdlklerlnl bellrterek ba^vurma formlan için dogrudan dogruya Türkıye Billmsel ve Teknlk Araşr.ırma Kurumu Bilim Adamı Yetlştirme Grubu Sekreterliği Atatürk Bulvarı No: 221 Kavaklıdere ANKAHA adreslne başvurmaları duyurulur. Kasırn 1976 Apartman katında trikotaj imalâthanesi tSUM CENAZf Ifl t 40 68 86 47 20 06 NOT: BUtün muamelelar lsletmeye ait olmak Uzere vurt Içl ve vurt eüsından vurda cenaze naklı yapılır. Günün her aaatlnde emrlnlzd*dlr. (Cumhuriyet: 514) Antakya Kaleiçi'ndeki inşaat yasağı kalkmalı Antalya Kaleiçl semti, 7 vn önce protokol bölge ilân edı lerek insaat iznl kaldırünuslır. Burası turistik bölge olarak kabul edllmektedir. Bu kadar yıldanberl zaten harap olan evler kınlıp dökUlerek, partal bir hale gelmiştir. Turlstlere eski yapıla rı gösterip döviz sağlamak pahusına halkı perişan durumda bırakmak aklın alacagı blr i$ dejflldir. Kaldı kı bu 'apılann gö rülmeye deger turistik bir yanı olsa bari. Bir İnsanın paraaı vat sa evinl onanr. ya da arsasına veni bir ev yapar veya ek blr insaat yapar bunu kimse tfnleve mez. Yeterki plâna uygun olsun. Oktay Cumhur AKKENT Jlnekolog üpr. Ur. Ştsll Halaskârgazı Cad. DÎSK, Dünyâ Barış Güçleri Konferansını destekliyor Beylerbeyl, Abdullahaga Caddesi, Beyler Apartmatn altındr» açılan trikotaj ünalâthanesı, bir (abrikayı andırmakta ve çok gürültü çıkarmaktadır. Bu gUrültU, yörede oturanlan slnir hastası etmektedir. Belediye ÜskUdar Şubesine verdtğlmlz Uç dilekçeye ve beş altı kez yaptıgımtz sözlU uyarılarımıza rağmen, llgili komisyon gelmemekte ve bu durum altı aydır sUrmektedlr. Usblran önce kaldırılmasını bekle tellk verilen dllekçelerden blmektedlrler. rinde on Uç sakinin tmzası buAntalya'dan bir okur lunmaktadır. Bu dilekçeler, zabıtaya havale edllmektedir. Gün lerce aralıksız sUren gürültU, Selendi'de2 Ay nedense zabıta memurunun gelecegl gtin ve saatte yok olmak önce Atanan tadır. Bu durum beş kez tekögretmeni Sürdüler rarlanmıştır. Hükümet doktoru, gerekli önlemın alınması İçin, Belediye Subesinden gelecek komlsyon raporunu bekledlginl bildlrmek tedir. Komisyon lse, 26 temmuz 1976 tarih ve 32011 sayılı, ayrıca 5 ekırrı 1976 tarih ve 3798 savı lı dllekçelere rağmen, henüz Kelmemiştir. GUrültü sürtlp gitmekte, evimizde ynşamamız lşkence hallnı almakta, zaman zaman elnnet Retlrecek durumlara düşmekteytz. Yetkililerin lyl niyetini ve ilglslni bir kez daha bekliyoruz. Aztt Tty Beylerbeyl . tstanbul DtSK Genel Sekreteri Mehmet Karaca, Moskova'da yapılıııakta TelefOD t 47 79 03 olan «Dunya Barış GUçleri Kon371 S7V feransı.nı destcklediklerinı açıklamıştır. Dün blr yazılı demeç veren Karaca, «Emperyalist ve gericı KAYir Istanbul Smniyet fruçlerı gerilettlgl için; toplumMüdürlugiinden almıs oıdıiRiını sal ılerleme yolunu açtığı için 47885 Dos No. Pasaportumu zaDISK, barış, yumuşama ve genel yl ettim hUkümsüzdür. sılâhsızlanma yolunda atılan tiim D»v) Kandlyotl adımları desteklemektedir. demış, şunları eklemlştlr: Cumhuriyet S26 • DİSK barıştan yana olduğu için siyasal yumuşamanın askeri yumuşamayla güçlendirilınesini, KAYIP Istanbul Emniyet genel sllâhsızlanmanın saglanMüdUrlügUnden almıs oldugum masını ve tum askeri iloklann 47865 No. Pasaportumu zayi e^ kaldırılmasını, ulusal süvenligitim hUkümsUzdUr. miz İçin komşulanmızla KftldırEster Kandlyotl mazlık anlaşmalannın vapıimaCumhuriyet 527 sını istemektedir. Bu bölgede 7 vıldanberi insjaHi İznl verilmemesl Uzerine HVI\CUmuzda inşaat için ayırdıgımiz p» ra da onflasyon karşısmda jrün den güne değerlni vitirmiş, hice inmlştlr. Bütün bu çabalar, zen Sendika, hakkı olan Uye ftde ginlerin ekmeglne \ağ sUrrnek ncklerini bu zaman içinde ne içlndlr. Zenginler yatlarla sezme den Bİma yönüne başvurmamıs ye gelecek diye oradakl insantır? Durumu daha önce lşçllere lar evlerinden yerlerinden olmak anlatmayı neden uygun görme tadır. Semt sakmleri protokolun Manısn'nın Selendi ilçesi yur dumuzun geri kalmış yörelerinden biridir. llçede yeni açılmıj blr lise ve lisenin 500 civannda öğrencisi vardır. Yetersiz ögretmen kadrosuna karşılık MC iktidan okulun tek matematik öğretmenini «UnrUn etmiştlr. ögretmen atanalı he nüz iki ay olmuştu. Kendilerini milliyetçl olnrıklu niteleyen MC lktidarı bir kere daha mllltyetçiligini göstermlç tlr. Ya bu ögrenciler ne olacaktır. Bunları düşünen yok. İlre mlze ögretmen atanmasını beklerken öğretmenimizı ellmizden alan MC iktldarım ştddetle kı nıyor. durumu protesto edıyoruz. Mrhmrt KKSKtN SELENDt