04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 12 EYLÖ' 1976 TARTIŞMA Yargı Gücü, Hak ve Özgürlük Bir toplumun hukuksal yapısı, o toplumun tarihsel, toplumsal ve ekonomik bünyeslnin gerçek bir yansıtıcısı oldugu oranda uygulamada geçerll ve etkin olur. O oranda da kamu vicdanı ile uyumlu olur. Hukukun gerçek gücü, kamunun vicdanından geUr. Anayasamız bu düşünceden eslnlenerek. başlangıç bölUmünün sonunda, Anayasayı yurtaşlann uyanık bekçiligine emanet etmistir. Konuya girerken bu ger çeklerin bir ke.ı daha anüması faydalı görülmüşair. Toplunıumuzun hukuksal yapısının temeli olaıı Anayasamız demokratik bir Anayasadır. Hukuka bağlı bir devlet duzeni kurmustur. 8. maddesi ile kanunlarm Anayasaya aykırı olamıyacağını benimseyerek bu konuda yarRisal denetims yetkili Anayasa Mahkemesinin kurulmasmı kabul etmişür. Anayasanm kişinin hak ve ödevlerine ilişkin ikinci bolUmünde, maddeler halinde kişı ve konut dokunulmazlıklanna, dü şünce, inanç, bilim ve sanat basın, dernek kurma öagUrluklerine iliskin hUkumler konmuştur. Bu hükumler tam ve olgun anlamda demokratik, klâstk dediftimİE hak ve öagürlUklerdir. Bu bölümun 30. ve sonraki maddelerinde bu haklann korunması ile ilgili hUkümler konmuş ve guvenceler getirilmiştir. B\ı güvenosler tümden yargı gücüne baglanmıştır. Kişl güvenligi, hak arama özgurltigü, yasal yargı yolu, cezaların yasalhgı ve kisiael olması ve zorlama yasagı konulan yargısal güçle UintUi olarak dUsBfilenmiştlr. Bu hukümlerin dogal bir somıcu olrrak. yarfrı RÜ cü( yasama ve yürütme gliçlerinden ayrı ve bagımsız bir güç olarak Anayaaanın üçUncü bölümünde dünenlenmi^tir: mahketnolerln bağımsıelısına, yargıç ve savcılann güvencelerine, duruşmaların açıküftı ve mahkeme kmrarlamun gerekçeli olmasına ilişkin hükumler konmuştur. Burada öEellikte, 132. maddede. «Yasama ve yürütme orgarüan ilo idmre, mahtceme kararlarma uymak »onındadır» şekllnde konan hUkum, devletin hukuka baflıltfiıru v» bu konudaki yargı oı*anlarmın yerini hiç bir kuskuya ysr torakmayarâk bir blçimde •pktamak istemistir. GörUluyor ki, kışinın rmın ve özgurlüklerinto lamada geçerli küınması, dev letoı hukuka bogü olma nltellfüün gerçeUe«aM«l konvOannda yarp gUcü aaıl güvenc* dir ve Ansyasal olarak förevten dirilmlştir. Yargısal adaletin, özellikle c« za adaletinin, Anaytaal Ittk ve özgUrluklerl« olan yakın ilişki sini, katnuoyuna oluştuımn si yasol partilerin genel olarak tünı basının, âemrtderin, sendikalurın, kısaca tüm toplumsal kurumlarm btrytHc toir bilinçle değerlendirmesi gerekmektedir. TUm yurttaşlarımızın sadece klasik dediğimiz kişi hak w »«Kürluklerinln defU bunların kftcmılmiız blr butünleyicisi duruıuunela bulunan toplıımsal, ekonomik ve siyasal h;ık ve öBgürtükiertnin ria güveıiücsi bu yavgısal adaletle çok yakından U«üi ve bwgıın lıciır. Mfilıkpmeleria, yargıçlanu, savcılann bBjımsiKlıklarını, onların güclerini sağlayıcı güvenccler, yurttaşlarm güvtnce leridir. Onların haklaruun ve özgürlüklerinin güvenoeterldir. Yargı gücünün Anayasal öne nıinin, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkelerinin tüm toplumca ka bul ddilmesi ııyftar bir toplum olmanın, toplunısal banşın vecibelerinin ilk koşuludur dfmek. hiç de abartılınış bir dü şünce olrnnsa RerRk. Çünkü, böyle bir knbul, iıerkesin liaı^larını ve haklarının sınırlanm, sorurtıluluklRnnı bilmesl < b 3mektlr. tlertye, çaga dönük AnayRsamızın toplumtia geçsrli kılınmasma yönelik bir atılıın dpmektir. Yurdumuirda yarrn gücünün bu özellikluri ve onemi jctertnce l.ilircii ve benim sendi mi bugüne dek? Ne yazık ki, yakın zamanlora degln, olumlu bir yanıt vermek olanagı yoktu bu konudaki sunılara. Son zamanlarda, Devlet Güvenlik Mahkemelerl konusunda yapılan tartışmulnr bir unıut ışıgı venniştir. Özgürlüklerin yeterli güvenceler içinde uygulama alanı olmadığmdan yakuıanlar, özgiirlUklerin asıl ya sal güvenoesi olan yargı gücilnün sorunlarına, temellerı..e yeterli bir uyanıklıkla eğiUnedller; ama bundan böyle gerek 1 dujrarüRi ve uyanıklıgı gös1 terecekleri umulabülr. Knllamlmadan kmlsn • dökiUen çatlayan barakalar.. BİR Y1L SONRA LİCE.. Mehmet MERCAN DGM, bir daha kurulmamalıdır • Hakim teminatı ilkesi ile de DGM.'ni bagdaştırmak ola nagı yoktur: Anayasamız. «Ha kimler aılonulamaılar. Kendi leri istemedlkçe Anayasad* gösterilen yaştan önce emekll ye ayrılamaz. Bir nıalıkemenin veya kadronun kaldınlması sebebiyle de olsa, aylıkla rından yoksun kılınamaz..' (Any. Md. 133) diyerek. hakim tetninatı esasım getlrıniştir. Yukarda defeindigimiz gibi, hakimlerin özlük islerint göımek ve bu konuda karar vermek üzere «Yüksek Hakimler Kurulu» kurulmuştur. (Any. Md. 146). Yürütme organının, hakimlerin atanması, görev yerlerinin degiştirilmesi ve meslekten uzaklaştırıl maları konulannda tasarrul yetkileri kaldınlnnıştır. Yürütme orgam tarafından atanan ve üç yıl denendikten sonra geleceği hakkında karar veri Devlet Güvenlik Mahkomeleri lebilecek olan bir haklmm, nln niteliği, kuruluş amacı ve kendini atayan ve gerektigince.r.ıı adaleti bakımından sakın de görevdfn alan bir organa calannı kısaca Ö7,etlp.mekte ya karşı bagunlı h»le gelecegi, yü rar vardır sanırız: rütme organının isteml ü«ere # DGM, mahkemelerin bağım görevlni sürdürecegi kuskusızlıgı ilkesi ile bağdaşmamak suzdur. Bu nedenle, DGM ha tadır. BUtün çagdaş anayasal^r kim teminatı ilkesi ile de bag ve bu arada 19fil Anayasusı da daşır bir durumda deftlldir. «Yargı yetkisi, TUrk milleti adı • D<iM Tabli Hakim ilkena bagımsız mahkemDİerce kui si ile de bajtdasma?.: 1961 Ana lanılır..» (Any. Md. 7), demı;k yflsamm «Hiç kimse tabli ha suretiyle bu ilkeyi kabul etmış kimden başka bir merci önütir, Yine aynı anayasamız, «Ha ne çıkanlamaz. Blr kimseyi kimler görevlerinde bag^msız tabii hakiminden baska bir dırlar, Anayasaya, kanuna, iııı merci önüne çıkarma sonucu kvıka ve vicdani kanaatlerine nu dofturan yargı yetldsine sa göre hUkürfı ' verirler..' (Xny. hip olaganüstü merciler kurtiMd. 132/1.) «Hiç bir organ lamaz...» demektedir. Buha makam merci ve kişi, yargı yet karşın, Devlet GUvenlik Malı klsinln kullanılmasında mahkekemelerinin «özel ve olaganmelere ve hakimlere emlr ve UstU» mahkeme niteliğlnde ol talimat veremez, genelge gön duğu kuşkusuzdur. Bu mahderemez, tavsiye ve telkinde kemeler. belll suçları yarplabulunamaz...» (Any. Md. 132/2), mak için kurulmuşlardır. Ku demektedir. Böylece anayasa ruluslan genel yargıdan aynmız mahkemelerin bağımsızhğı dır. (Asker ve sivil yargıçlarnı, siyasal lktldarların baskı ve dan) oluşturulmus olması bu etkisinden uzak olması gerekti nu açıkça göstennektedir. «O ği esasmı hüküm altına almış turma çevreslnde bulunan ve bulunmaktadır. (DGM) Devlat daha önceden genel kurallara GUvenlik Mahkemelerinin Kugöre görevlendlrilen hakim» ruluş yasasının 6. maddesi tabil hakimdir. Kaldı ki, Ana «Devlet GUvenlik Mahkemesi yasamız olaganUstü mahkeme başkanhğı, Uyeliği, yedek Uyelerin kurulmasını yasaklamısliği, C. Savcıhğı ve C. Savcı tır. (Any. Md. 32.) DGM. tayardımcılıgı atamalarında, Babil hakim kuralına da ters kanlar Kurulunca her boş yer düsmektedlr. İçin blr misli aday gösterilir.. Bu adaylar arasında, DGM • Devlfit GUvenlik Mahkehakimlerinin atanması Yüksek meleri (DGM.) savunma hakHakimler Kurulunca, C. Savcı kını kısıtlayıcı hükümler geve yardımcılarınm atanması tirmektedlr: DGM. Kuruluş ise YUksek Savcılar Kurulu yasasının 27. maddesi «Mahna askerl hakimlerden Uye, keme başkanı, duruşmanın in yedek Uye ve savcı yardımcızlbatını bozan sanıgı veya mü larınm atanması ise, özel ka dafii o günkü duruşmanın ta nunlarında gösterilen usule gömamma çıkmamak Uzere. dure yapılır...» hükmU getlrilmış ruşma salonundan çıkavır...» tir. Bu madde açıkça göstsıdemektedir. Sanıgın ma*ıkemektedlr kl, DGM'de görev yamenin süjesl olduğu. müdapacak hâkimi hükümet gürevfiin böyW» bir durumu söz ko lcndirmektedir. Anayasamız, yü nusu olmadığı düışUnülürse sa rütme organının yargıya münık ile müdafiin aynı statllye dahalesini önlemek için, «YUk uyruk tutuldugu. savunma hak sek Hakimler Kurulu» "ibi, ha kımn böyler.e yaralandığı. hük kimlerin atanma ve özlük tçlemUn «svunma hakkını kısıUarini Kören baftımsız bir kurul mak için konulduğu açıklıkkabul etmiştir. Ayrıca, DGM lıa la anlaşılmaktadır. Yine DGM kimleri üç yıl süreli olarak bu nin Kuruluş Yasasının 25. göreve getirilmektedirler. Gemaddesi uyannca «DGM.'nln rek atama lşlemlnin yürütme reddine dair istemler, kurula orgamna verilmesl ve gerekse katılan hakimlerde değişiklik görev süresinin bu şekilde üç yapılmaksızın bu mahkemeler yıl olrak sınırlandınlmaiı ce incelenir. tstemin reddine «bafımsızlık» ve «güvence» kav lllfkln kararlar aleyhine itlraı ramlan ile bagdaştırılamaz. ndllemez. Ancak. esas hüküm le blrlikte temyia olunabiÜlkemizdo «Hukukun üstünlügü» ve «tnsan haklarına» £Ö nül vermiş yurtscver dUşün adamlarımız, bir çok ileri ku. rumlarımız ve bu arada Ttirkiye Darolar Birligi, (DGM) Devlet Güvenlik Mahkemelerînin sakıncalannı dile getirmek te. bu mahkemelerin kaldırılmalan ve bir daha kurulmamaları konusunda düşünsel bir savaşım vermektedirler. Gerçi, MC iktidarının başı bu kurumları ve düşün savaşçılarımızı «Anarşl kışkırtıcısı» olarak nit.elediyse de, biz hu görüşü sayın Demirel'in «Milii yctçiliginin, hukıık nilimi alanındaki derin bilgisinin!...» bir kRnıtı sayarak, Devlet Cîüvenlik Mahkemelerinin niçin (cal dırılması ve bir daha kurulmaması gerektiği konusu Uzerinde ki RörUşlerimizi açıklamaya ça lışacaftız. lir...» denHerek, Ceza Yargıia ma Usul yasamızda bulunrnayan bir kural benimaenmiştir. Aslında, ceza yanfiiama usul yasamız, ıeddolunan hakimin red isteminl incelemlye cegini kabul etmiştir. Bu açıdan da DGM.'deki bu hükUm dahi savunma hakkını kısıtlayıcı niteliktedir. Bu da Anaya samızın 31. maddesine aykm bulunmaktadır. Ünlü Pransız dUşünürU Montesqieu'den bu ynna «GUçler Aynlıgı îlkesi» benimsenmlştir. 17R9 Fransız burjuva demokratik d^vriml ve onu isleyen yıllarda 17(17 Amcrikiin Anayasası da bu esası kabul etmişlerdir. Bütün uygar Ulkelcr, devlpt kuruluşlannda aynı ilkeyi anayasal kurallar haline (tettrmişlerdir.. Böylece. Kiyasal ıktıdann tünı devlet güçlerini ellerlnde bulundurmasının önüne Reçilmek istenmlştir. DGM'nin yukarda açıklanan sa kıncalarına bu noktayı da eklemek isteriz. YUrütme organı, bağımsız yargı orgamna etkl ettigi surece. güçler ayrıhğı ilkesi yerini «GUçler birligi ilke sina, yann bagımsızlığmın tüm den bozulmasuuı neden olacak tır. DGM yürütme orgamna bu olanağı saglamıs bulunduğu İCin, «Güçler ayrıhğı ilkesine» aykındır. Yabancıların yaptıklanyla kıyaslanmca bizim barakalanmız yüz kızartıcı Yünlüce köyünde Isviçre bir caınl kuruyordu... Aşağıdakl dttzlüfte kurulmuş Jreni Lice. BaraKalar sıra sıra dizill. Klmi dolu, kiml bos, Hmt de yanm kalmış... Dolu olanlar belli. Çamaşır asılı çogunun önünde, yanında. Sonra, adım yazmıs herkes duvarlara kargacık burgacık harflerle. tlk gtinlerde ço fiu şaşırıyormuş baralcasmı, bir hayli kanşıkhk olmus bu yüzden. Sonra alışmışlar. Kimi adı nı yaamış, klmi isaretlemiş, bel lemiş... Ham toprak üzerine kurulrnuş yeni Lice. Azınık düzeltmiş lcr tarlalan, ham topragı, dökmüşler Uzerine 510 santim kalınlığında kumlu çimentodan bir tabliye, dikmişler barakayi. Ne yolu var, ne suyu ve ne de kana llzasyonu. Geçen taş mevsiminde rezil olmuş herkes çanvurdan. Dlz boyu çamur lçinde barakalaru gidip gelraek yıldırnuş tüm Licelileri. Daha şimdiden düşündürüyor önümüzdeki kara kış hepsini. Yalnız çamur değil tabi düsün düren. Barakalann durumu ayrı blr dert. Hom de en önemlisi... Sağlam baraka kalmamış Lice'de denilebillr. Daha birinci kışında hemen hepsi çatlamış, akmış sıvalan dökülmüş, delln miş. Bu kış ne ohır kimbllir. Hepsl çöker beyim, diyor Uceliler. Çoğu pişman, barakalara glrdi ğine. Ama ne yapsın, çoluk çocuk... Derme çatmn kuruldu tüm barakalar. Temelslz toprak Uzerlne dökülen azıcık çlmento kansürılmıs kura tabllyenln Uzeri ne diktiler barakalaıı. Duvarlar daki, çatüardald suntaların ara sına «tecrit» maddeleri de koymadılar. Kışın hepimiz hastalan dık soğuktan, yazın da sıcaktan durulmuyor lçinde. Barakalann tabanındaki sözüm ona beton tabliyeler catladı, duvarlar dökü lüyor, çatüar akıyor. Bu kız ne olacak halimiz bümiyoruz ve he pimia endişe içindeyiz. diyordu belediyeye iş takibine geleıı bir Idceli. tı Lice'de ynpılan lşleri. Daha dogrusu cksiklikleri... Lice'de tamamlanmış hiçbir hizmet yoktu. Oysa, mllyarlara varan masraflar gösterillyor. Susuz, elektriksiz, kanalizasyonsuz, yolsuz ve de bir yıldan berl blr bölüm vatandaşm hfilâ cadırlarda yaşadıgı Lice için. Lice'da bulunduğumuz gunlerde yeni bir masraf yapılıyordu. Daha dogrusu yeniden nazı mtlteahhltlerR kazançlar saglanıyordu. O da şöyle: •Toprak zemin uzerine oturtulmuş barakalann etratına 50 santim kadar genişUğinde beton bir sahanlık yaptırılması işi müteahhitlere verilmiş. Tanesı 3500 lira. Mütcahbitler da bunları tanosipi 15002000, liraya, KÖ,türü xusulle ustalara vermlşler. Şinıdilerde bunlar yapılıyordu Lice' de.. Licelileri en çok slnirlendiren konu <yardımlar»dı. Yardımlardan OtUrU herkes dertU, herkes kızgın: Devletln radyosunun, televizyonunun, gajsetelerin günlerco yaptıkları yayınlara inanmak gerekirse dUnyanın her yerlnden en az 10 Lice'yi besliyebllecek, kalkındırabilecek miktardu yardım yağdı. Bu yardımlar nerede hâlâ, merak ederlz. Eger yardım dedikleri ilk günlerde dagıtılau üçbeş lokma yiyecek, \rtski, üçbeş kutu konserve ldiyse, bu ka dar şamatamn ne geregl vardı? Yok eger denildiği gibi gerçekten geniş çapta ldiyse, herhalde bunların ne olduğunu sormak hakkımızdır. Zira Lice depremi Uzerinde, hayatını kaybedon binlerce vatandaçın ölüsü Uzonnde merhamet bezirgânhğt yapmaya, kimaenin hakkı yoktur. Diyor Liceliler haklı olarak, Arada sırada yardımlar ytıpılmıyor değil (!) tabl. Örneğin geçenlerde konserve dağıtmışlar. Her eve blr iki koli. Tutup delmişler kutulan da öyle dagıtmışlar sivri akıllı'.ar, vatandaş bunları satmasm diye. Sonra, sankl tüm Licelinin bıızdolabı varmış da bunları saklayabilirmiş gibi. Yazın kavurucu Lice Belediya Başkanı Halil sıcağı altmda bir gün lçinde AkgUl çok daha derUl. Onun der kokmuş onbinlercu kutu konserdi kişisel değil. tiün Llce'nin. Ne kadar çırpınıyor, ne kadar bağı ve. Pis kokusundan dayamlmaz nyorsa naflle. Duyan yok sesini. olmuş. TUm kutulan dökmüşler sokaklara, dfirelere. KonserveleBize blr kere daha yakındı: Lice için milyonlar, milyon rin pis kokusu kaplamıştı her lar harcandı deniyor. Dogru, ama yanı. Sağlığı da etkiliyordu sonereye gitti bu milyonlar; ne kak ortalanndakl çürumuş konyapılmak istendi, ne yapüdı. bu serveler. Kaymakamhk, Sıtma nu arayan yok, bunu soran yok. Memurluğu el koydu da, toplaMilyonlar harcandı ama, elle tu nan çürumuş kutular uzaldara tulur hlç blr şey yapılmadı. Ya götUrülerek gömüldü... Bir de kışlık zahlre dagıtmışlar pılanlar lşte göz önünde. Daha birinci kışında harab oldu. îkti dı bir süre ünce her aileye, 3 kl dar Lice'yi lstlsmar etti. Yanda lo 400 gram yağ, 3'er kilo bakli(i müteahhitlere yağma ettirdl. yat ve 3035'er kllo buğday. Hele bugday'ı hlç kimse almadı. BoyBunun vebalı ağırdır... Hatırlayacaksınız, Beledlye Baş kot ettiler. Bir Liceli, « Bizimle adeta alay ediyorkanı noter vasıtasıyle saptamışlar..» Bugdayı Wz almadık. Nereye götürdüklerini, ne yaptıklarını bilmiyoruz divordu. Agaçlar arasındaki dUzllige atıl mıs kürsülerde oturmuş çay lçer ken Liceli arkadaşlardan biri uyardı: Hırsız Köprüsü'nU mutlaka gür. Daha ne olduğunu sormaya fır sat vermeden de anlattı «Hırsız KöprüsünU» sonradan giup gör dük de. «Kski» Lice'yi bölen derenin bir kıyısına yerleşmiş «Deprem Amirligi.» Derenin deprem amlrllglne yakın bir bolümüne boş varlllerle, direk va ka laslarla bir ıgreti köpru yapnu*lar. Sık sık kamyonlarla eşya taşınırmı* buradan. Ve kimse bu eşyanın nereye, kime gittiğini bilmezmlş. Sonra nedense hep gece taşınırmış. Hatta dıçardan gelen yardım malzemesi yüklü kamyonlar da bu köprüye kadar geliyor, buradaki yetkilllerden «teslim alındı» belgesi alındıktan, bazı formaliteler yerlne getirildikten sonra gerisin geriye donuyormu» yine dolu olarak, içindeki eşya indirilmeden. Bu ytlzden buraya «Hırsız Köprüsü» adını vermlş Llce'liler. KUçük, bUyük kime sorarsarua bilir ve anlatır burayı. Kralhaçı ber seyi Ue dttzenll • ssglaın U M . EIYAFI Dlyarbakır Istasyonunda gttrmüstü. Büyük blr yıgın cam elyafı. Lice'de de Deprem Amirliği'nin kurulu oldugu alanda rulo halinde binlercosl vardı. Barakalarda kullanılmak uzere getlrtilmiş. Barakalann sunta duvarlan arasına, çatısına konulmsı gerekiyormuş ma, konmamış hiçbirine. öylece dunıyor. Elyaf sız çok baraka gördük. Çatılar, duvarlann arası bomboçtu. Yalnızca «kontrol için olsa gerek» duvarlardaki delilkerln önüne bi rer tutam konmuş, o kadar. MUteahhttlere verllmiş barakalarda kullanılsın diye ama, ugraşmamış hlç btri. öylece bırakmışlar barakalann yanma, lçine. Bazı vatandaşlar yumuşaklıgına aldanıp, yastık, yorgan yapmaya kalkışmışlar ama, olmamıj tabi. Kunlann içinde yatanlar müthtş kaşınmaya başlayınca vazgeçmişler sonrdan. öylece duruyor binlerco ve binlerce rulo. Ne olacak billnmez... Yabancılar da Licc'de barakalar yapıyor. Hem, koca koca köy ler kuruyorlar herşeyiyle, kanalizaayonu, suyu, ahın, camisl ve okulu ile... îster sttylenildigi gibi «Türk müteahhitlerine itimad etmediklo rinden» ister «reklâm» İçin olsun. Hiç de iyi olmadı îsviçrelllerin Yünlüce köyünil, Llbyalıların da Yaprak köyünü kendileri yapma ları. Kötü. çok ktttü (!) örnel: ol dular. Vatandaş şimdi bizim müteahhltlerin yaptıkları barakalarla bu yabancılann yaptıkları ba rakaları, bizim htikUmetin Lice' deki hizmetleri (!) ile bunların Rösterdikleri iİRiyi karşılaştırıyor, Uzülüyor haklı olarak. Dost ve Kardes Libya Yaprak Köyünü yapıyor yeni baştan. 124 konut, 4 dükkân, 1 cami, 1 hastane ve bir okul. Köyün alt yapı hizmetlerlnı de tabi, kanaliz&gyonuna kadar. İsviçre Kızılhaçı YUnlüce Köyünii seçmiş yeni baştan yapmak için. Köyü bulunduğu yerden alıp ^UzlUğe indirmişler. Kilometrelerce u«ıktaki dağdan 12 çeşmelik temiz içme suyu getinnişîer once. Sonra barakalar yapılmış muntazama. Karşısında ahırlan. Okulu, ögretmen lojmanı, hastanesi, minareli camii ve köy odası İle modern bir köy yapmıs ts viçreliler. Gürüp görüp Uzülüyorlar bunları Lice'liler. Daha bir yılı bitmeden çatlayan, dökülen, dellnen «TUrk İşi» barakalarla yabancıların yaptığı barakaları karşılasurıyor herkes. DUnyanın hlç bir yerinde bu güne değin böylesi blr davr.ınış olmamıştır kuşkusuz. Yünlüce köyunde çalışan tsvlçre Kızılhaç'ı eklblnin başkanı olduğu sanılan gUğüs cebl Uzerlndeki plakadan isminln KNUT WİESE olduğunu öğrendtğimlz mühendisln anlattıklannı dtnlerken yerin dibine batıyorduk utancımızdan. YUnlüce köyünde yapılan konutların yUznumaralarımn ned«n dışanya çıkanldlğım konutlara iliştirildlğini sorduğumuzda anlattı tsviçreli mUhendis. Hem de ınüstehzl, gülerek: Knut Wiese şöyle diyordu bu konuda: Bize yapacağımız konutların çakllnl Bakanlıgınız verdl. Blz de ona göre yaptık. Ashnda yliznumaraları konutların içine yaptık, ama yine Bakanhk yetktltleri bize bu yörs köylülerinin cahil, görgüsüz geri kalmış olduklarmı yüznumarayı kullanma yı bilmediklerini, bu yüzden evin Içindeld yüznumııraların kısa bir süre sonra bozulup tıkanacagını, BÖyledller ve evin dışında lstediğt gibi kullanmakta mahzur olmayacak bir yüznumara yapılma 8inı istediler. Aslında biz yüznumarayı evm içinde yapmıştık ama, bu istek uzerine onu şimdilik iptal ettik. Dısanya ek bir yüznumara yaptık. tleride istenildiğl takdirde içeridekl yüznumara kullamlabllir. îsviçrell eklp sefi Knut Wiese bunlan anlatırken renkten renge girdik, utandık... Biz utandık, anıa kendi vatandaşlannı «cahil, görgUsüz, geri kalmış, medeniyet ten uzak, yüznumara kullanmasını bilmeyen ıabani» gösterem Bakanlık yetkililerl, ne dUşünürler, billrunez... şimdi önemle uzerinde durahm: Ceza adaletinin temel sorunlarından blrl olarak adalct zabıtası konusu vtfrdır. Sietl durumları ve yUkselmeleri C. Savcılıklarına bagh, bellrli ve objektif, adalet organlarmnı ben zer bir güvenceylc donatılmış bir adalct üabıtası orgsnınm ku rulması. adaletle ilgili işlerde Körev yapması, ce*a adaleti güDevlet. Güvenlik Mahkemeleri nin kuulus ve yargüama usul vencesinln ayrılmaz bir parçnleri hakkındaki kanun 1773 sa sıdır. Hem de ceza adaletlndeki süratin saglanması, dolillerin yılı olup. 11 temmuz 1973 gunü Resmi Gazete'rte .vayuılanara,k, toplanması yonlerinde de daha uygundur. Bu eskl blr konudur. yürürlU'o îiımistir. GörüJdügU Zamnn zamnn tıilkümet progüzere. 1961 Anayasa&ının getirmiş olduğu temel hak ve öıgür rnmları düzeyinde cle alınmış ve yeterince hlçblr zaman dolükleri bu yurdun insanlarına gerlendirilmemiış bir konudur. çok gören sermaye çevreleri Ceza adaletinin gerçekleşmehalkın uyamşını durdurmak, gellşmeleri önlemek için, baskı sinde zabıtanın rolü, hiçbir şcyöntemlenne basvuran, temel kildo yadsınamayacak bir biçimde ünomlidir. «Adalet karahak ve özgUrlükleri kısıtlayan iktidarlar oluşturmuşlardır. ö koldan geçer». Uygulamada bu zellikle 12 Mart fasizmi döne böyledlr. Blr adalet organt ominde bir kac kez l«n Anaya lan savcılıklar, hazırlık soruşturmasını yapıp ceza davasına sası deglştlrilmlş, DGM'nin yön verirken, bu yasal göreviKİ kuruluşuna illskln anayasa degişikligl de bu dönemde ger büyük bir oranda zabıtanın kat kısı Ue oluşturuılar. Uygulamaçekleşmistir. Ne ki, DGM'nin da çoğu kez ceza adaletlne kokuruluşuna İliskin yasa, Anaya sa Mahkemesinoa biçim yönün nu olabllecek olaya ilk kez zaden ıptal edilmiş ve iptal ka bıta el koymakta, delillerl toplamaktadır. Ceza adaleti ile bu rarınm yürUrlügü 11 ekim 1978 derecede iç içe bir zabıtanın yü gününe ertelenmiştir. TBMM rütme organının bir parçası olI kasım 1976 gününe kadar taması, hem yargı gUcünUn yütile glrmiştır. OlağanustU bir rütme karşısındakl bagımsızUğı durum olmadığı takdirde, DGM ilkesinl zedelemekte, hem de II ekim 1976 günU kendlligin haklı veya haksız, yarll veya den ortadan kalkmış olacaktır. yerslz bir şekilde ceza adaletiTBMM olafîan yasama döne ni tartışma konusu yapmaktuminde DGM yasa tasarısı ko dır. özellikle, siyasal bir göril misyonlara verilememls, ikti nüm alabilen olaylarla ilgili odann MC'li llderleri tasarı ko larak. Ceza adaletinin tartısma nusunda anlaşamamışlardır. O konusu olması ise, sadece huku lagan bir yasama döneminde kun UstünlUğU ilkesini, yargı or gerçekleştirilemiyen blr yasa ganlarını ve zabıtayı zedelemez. nın, olağanüstu bir toplantıda Bugünün insan mantıgmın ve gerçekleştirilemiyecegl yadsı vlcdanının anladığı anlamda bir namaz. Kanımızca, böyle bir devletln varlığını bile tartışma olağunüatU toplantıya zaten konusu durumuna getirir. ger«k de olmamak lizımgelir. Anayasal hak ve özgürlüklarKaldı kl, başından berl açıkle yargı gücünün ve ceza adalamaya çalıştıftımız gibi, insan letinin bu yakın ilişkisinl belır haklarına, Anayasa hukukuna, tlrken adalet zabıtasının Önem Anayasa ve Ceza Hukuku ilkeve gereğini özellikle vurgulalerine, Anaynsnmızda kabul e mak gerek. Hakların, özgürlükdilmis olan bagımsus yargı, do lerin soyut llkeler olmaktan çığal hakim, hakim güvencesi ve kıp somut blrer gerçek olabilsavunma hakkına aykırılığı ar mesi, ancak, uygulamada, en tık yadsınamaz olan DGM'nin uygun çatıjn ve yapıyı kurmakbundan böyle bir daha kurul la olanaklıdır. mamasını dilemekteyiz. E. MiUlim ÖZCAN Aytac TOLAY B İTT ! OKUYUCU MEKTUPLARI Sosyal adaletten fazlaca söz eden'ereî Ben, emekli ve sonra da ranmete kavusan bir ögretmenln dul eştylm. 1950'den önce emekli olanların Uç aylıklarınm ne ölçüde olduğunu bilmeyen, duy mayan kalmadıgı İçin boşuna yakmmayı gerekslz görüyorum. Blzlerln aldıkları aylıklann Uç beş katını bir kalemde maaşlaruıa zamma çevirenler de billniyor. Son yan ödemelilerln yuk sek derecelileri de öyle.. 1950 öncesi öğretmen emekli ve dul yetimlerinin Uç ayhkları kim bilir hangi önemli nedenlerlc Özel tdareden ödenir. Hem de her ödeme dönemi en az bir ya da blr buçuk ay gectkme Ue, çekle değil, cüzdanla. Bu dönem içinde ara sıra sora rız: «Ödeme lçln emir geldı mi?» diye. Çogu kez aldığımız cevap, «Gelmeaı, g'lmedi!» clur. Geldi, cevabını alınca piyango vurmus talihlller gibi heyecanlanırız. 1950'lerden öncekl emekll, dui ve yetimlerinin bir aynmlan daha var: Saglık karnesl nedense verilmez buulara. Onların artık tedavlye ihtiyaçlan kalmamışör; ölüm kapılaruun eşiğinde diye mıdlr acaba? TRT'de sık sık sosyal adalet olacak. Bu gidisle bazı rmtfat ten söz edenler böylesi nyrıca ölümden sonraya mı kalacak? tıkları hiç dUşltnmezler mi? «Mİ Hesap verme durumunda olanlaftan önce» deyimi gibi 1970' lar misalil ten önce, 1950'den önce sözSıdıka KANIŞKAN lerlnln anlamı nedlr? Sosyal aKosuyolu, Beledlye evlerl daletçilerden blrl açıklasa İyi No: 94/5 Kadıköy IST TEL.4613 52 YAZKIŞ ACKTR 3 6 YAŞ ARASINOAKİ ÇOCUKLARINIZIN BEDENSELv. PEDAGOJİK EĞİT1Mİ Avcılar köyü kolera tehdidi altında Bakırköye rftlı Avcılar köyünde on gündenberi sular ak> mamaktadır. Köy İçme suyu tesisleri çok zaman evvel Iller Bankasında yapılıp mahallt Be ledlyeye devredilmesine ragmtn plansız üır harcama bilhassa bu yıl çok miktarda verilen s partmftn ruhsatı esinde faz la su sarfiyatı yüzUnden meora dakl sular eksilmis ayrıca sık eık vuku 'julan boru patlamnla» rı ve onarıtn çahsmaları dolayısiyle münavebe ile dahi su ve, nememektedir. Bu yüzden halk ipt&l edilmls bulunan fosseptik l&ğım sularının karıştıgı kuyulara hücum etmlş ve içme suyu Ue salr lhtiyaçlar bu pis sularla giderilmeyt çalıçılma iır. Belediyer' br t.um ve da ar nışı yüzUnden çok yakın gelecekte köyü kolera salgını tehdlt edecektlr. Belediyeye yapılan müracaatiar akim kalmnk ta olduğundar HUkümet Uglliıe rinin olaya darhal el koya.ak acil bir çözüm yolu bulmalaruıı köy saklnleri adına rica ederim Avcılar KfiyO Londra Asraltı Saatçı Dura|i (GUmttvpaU Mahallesi) Şenay Apt. D. 8 RıfU AKMAN K AYITLARA BAŞLADI. ETRAFL1 BİLGt ALMAKv. KONFORLUGENIŞ YUVAMÎZI GÖRMEK tÇİN HAVUZLU BAHÇt SOK. NO.31 OSMANBEY ADRESİNE BLTHJKUNl% Ctunhurlyet 10388 OSMANBEY ÖZEL ANA OKULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle