03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRİYcT 2 1 ACUSÎOS 1976 B£J trogs fiir Sdttlfintt bn yıl kazanan Fransız oıanı Gulllevic İkinci Dünya Sa\agı önceslnde yazmaya başlamış btr sanatçı. Gnillerlc, NazUerin Fransa'yı işgâl etmeleıi üzerine Aragon, EluarA, Desnos Tb. rtanatçılarla birllkte antifa•rfft direnme harekettne katıldı r t Im döaemde yazdığı şiirlerle eenls bir fin kaBuıdı. Çok sayıda kltap yayınlayan Gullle TİC, finlu Macar ozanı AttUa Jozefin de Babda tanınmasını sağladı. Gufllevlç, 5nümuzdeki günlerde Yugoslavya'nın Struga kentine giderek Odulunü alacak. Guillevic'ten ıkı sıır S • • • •• Çocuk Edebiyatı üzerine Oflnümflzda lhmal edOmlf deJTl, yozlajtmlmış bir çocuk edebiyatı oldu&unu ilen süren Mebinet Güler (Yeni Toplum Dergisi, sayı 3) soruna daha degışik bir açıdan yaklaşıyor. «Bugün çocuk edebiyatı olarak yaratılan ürünler çocuklar adına büyuklerce yapılmaktadır. Bu da yabancüaşmamr on blrkaç yıldır çocuklar lçto edebiyatta göz« bır başka gorünttlsüdür» diyen yazar, çocuğun çarpan bır gelişme hızlılığı var. Daha oncekı en yetkın sanatmı da yıne kendi ıçınden çısacak yıllarda bu alanı hemen hemen sdmuruye dayalı sanatçmın japacağı tezlni savunuyor. Boyle yayınlann doldurduğu ve çocuklann ciddıye olmadığı ıçın de •Nâzım Hıkmet bıle bu ışın aluunadığı bir gerçek. Bu nedenle böyle bir Ustesmden gelememıştır5 dıyor. Önerdığı \ol. gelişmeye sevinmek gerekiyor kuşkusuz. Aırıa, Çocuga verırken ondan da almak, onunla •oruna eğilenleri, yanıtlanması gtlç soruların da oğrenmek ve çocuk edebıyatını cocuklarla bekledigi ortada Sınıflı bir toplumda ezılen, hor bırLkte yaratmaktır. görulen, sömurulen ana babalar kurtanlmadan Bekır Yıldız'da ıse, duşüncelennın çoouklann kurtanlması olası mıdır? Ancak aevlet kendl jonunden hiç de iç açıcı olmadığını elıyl8 işin üstesınden gelinebileceği kesın bir goruyoruz. (Militan Derglsl, Mart 191S) gerçekken, tiç beş namuslu yazann çabalanna ve Çocuk kıtapları yazannın çok şeyi bilmek yayınevlerinın girisımlerine bel bağlamak n« zorunda olduğunu, edebiyatı yalandan ölçüde doğrudur? tşte el atanlann ortay» antmak gerektığıni, toplumlann geçırdıği «ürdükleri kitaplan degerlendirmede teknolojık gelışmelerin, değısmelerın ölçüt ne olacak? gozden kaçırılamayacağını soyleyen Son birkaç yıl içinde yayınlanan dergilere gfm Bekır Yıldız a gore çocuk, salt çocuk atüırsa, bu tür sorunlara yanıtlar arayan ve ilglnç javmlarıjla kurtanlamaz Çocuk yayınîan gdruşler getıren yazılarla karşılaşınz. Bu j azılardan «Bır bardak zehıre katılan, b*r damla bal>dır ~" görebildiklenmizı özetleyerek vermeye çalıyacagız: olsa olsa Bu konuda epe>ce tıtız gorunen Emin Ozdemır (Varlık Dergisi, Hazlran 1976) \azar daha çok tedırgın bır yaklasım içınde «Çocuklar îçin Yazmak. ara başlığı altında, çocuk eğılıvor konuya «Yarının buyuklerınden •debiyatmın dünü, bugünu uzennde durarak, jıanmamak, onlan, genel olarak sanata, soruna dil ve oz yönunden yaklaşıyor. «Çocuklann ozel olarak edebıyata duşman etmemek için «engm dünyasını karartan, çoraklaştuan ya da enıne boyuna düsünüp tartışmamus bıreyci, şovenist duygularla onlan avlayan, gereknor » kendılerıne ve toplumlarına >abancılaştıran Gene aynı dprgide Abdullah özkan yayınlar yapılmıştır. Bu yayınlan surdürenler, «Nisan 1976» «Nasıl bır çocuk edebı>atı» meydanı boş bulduklan içın de dıledıkleri g;b at soıusuna janıtlar arıyor \e sorunun koşturmuşlardır. Durum gıderek değışiyor. ÇocıA sadeoe çocuk edeoıyatı olmadığını, bütün edebıyatmın da cıddi bir iş olduğu bılınci giiçleniyor Gerçek sanat ve edebıyat adanAar aynntıların tartışılarak bır senteze varılması bu alana yonelıyorlar. ( ) Dıl, ilkellıkten, gerektığıni savunarak şoyle dıvor dümdüzlükten sıynlıyor. Sanatsal bir tad «Genel olarak sanatın, ozel olarak kazanıyor > edebıyatın neyı, nasıl anlatmasıysa sorun, çocuk edebiyatı da bunun bır parçasıdır. Çocukların genel anlamıyla politikazun lç ıdw Bızım sanatçılaruruz ve edebiyatçılarımız olduğunu, somürtılen ana babalarla birlıkte, yapacaktır yme bu ışı » Kapıtalızmın butün çocuklann da somürüldüğunu ve emperyahst kuralları geçerlıyken yayın pıjasası engellerinin ideolojmin çocuklan tarafsızlaştırmak gıbi karanlık a^ılamajacağını da one suren yazar, çocuk emeller beslediğıni ilen suren Yılmaz Elmas k.taplarındakı içerik ve estetık uzerinde (TOBDER Istanbul Şubesı Yayın Organı, sajı durarak goruşlerını bzetlıyorlO^ın önemli bulduğumuz duşüncelermden blrı «Çocuk kıtapları gerçekçı olmalıdır. Bu ise şöyle «Çocuk yayınlarında erkeklerın kızlardan ılk elde, çocuğa gerçeğın bozulan, üstün olmadığı, doğuştan butun ınsanlann zekâ, değıştınlen \e gozlerden saklanan yonlerini yetenek, yeterhkler yonünden eşıt doğduklan, ortaja kojinakla saglanabılır. Yanı çocuk eşitsızlıği yaratanm somurucü duzen olduğu. çocukların anlayacağı dıl ve bıçımde bütun çoouk dunjayı, toplumu, içınde yasadığı gerçeklijjt eserlennde işlenmelıdır Kapıtahtst ve somurülen gorebılmelıdır oncelıkle » ülkelerde çocuklar modem kdlelık temelı uzennde Çocuğu bılmeden, tanımadan, sevmeden, biçimlendınlmek ıster.mektedır Bu ızlemeden, gözlemlemeden, çocuk kıtabı biçımlendınlmeye karşı çıkmak ve çocukla'a yaz'lamajacağı kanısında olan Sureyya Berf» doğa olaylanm, sosyal gelişmelerı sömüru (Millivet Sınat Dertisi. 23 Nisan 19.6) mekanizmasını kavratmak ve somuruye karşı çocuk edebıyatmm, çocuk eğıtlmi kadar mücadele bılincini vermek, çocukların gehşimme guç olduğunu belırttığı yazısında içınde katkısı olan devrimci sanatçılann, yazarların ve bulunduğumuz açmazı söyle niteliyor: eğitimcilerin görevleri arasındadır.«Bugıise kadar bir çocuk edebiyatı kurulamamışsa, çocuklarunn resmi ldeolojının boy hedefi olmussa, kahramanlı» masallan, serüven hikâyeleri, mıllıyetçilık efsanelenyle uyutulmuşlarsa, bunun tek sorumlusu yazarlar, ana babalar değıl, gelıp geçen siyasal iktıdarlar ve o ıktıdarlarm aayandığı sınrflardır » Berfe'ye göre, , «Yayınlanan çocuk kitaplan mutlaka eleştırilmeli, bu konuda çocuklann duşunceierine basvurulmalı ve yanşmalann srçlciler kurulnnda çocuklara da yer verilmelidir.» Çocuklar için edebıyata karamsar bir bakıs da Osman S Arolattan geliyor Çocuk B«yınlerine Saldın Var' «MiUiyet Sanat Dergiıl, 23 Nisan 1976) Yazara göre, gunümüzün geçerll çocuk yayınlan blle «Sanayı artıklanyla dolmuç koca denjir.e akan bır derecık» gibl yetersızdir. ÇünkU«Ylrmı dort saatlerimizde onlann gelişmelerı için harcadığımıe zaman yok denecek kadar az yer tutmaktadır ( ) Şu sıralarda bırtakım rotatıfler birtakım düz baskı makmelen kan kusuyor. Guzelım bahar çıçeklennın açtıfı, yemyeşıl, pınl pırıl güneşli alanların uzandığı çocuk beymlenne kara bulutlar getırecek saldınlar duzenleniyor » Arolat'ın önenlen de şoyle Yazar, cocuklarla • iyi dıvalog kunnalıdır O, doğayı tanıma jolunda, öğrenme ve gelişme yolunda şaşırtıcı sorular soranla bır diyalog kurulması, özgün bir sanat yaratmaya yol acacaktır Burada, «çocuk egıtıml ve edeb.yatm Ö7e' saviM hazırlavan Yansıma Dergisi ndeKi CEyl'il 1S7S) yazılara da değmmekte yarar '•ar Necati Mert. Cahıt Armağan, Ender Kâmil Boyacı. Ceyhun Atuf Kansu'nun yazıları oldu'.tça onemii BİT bu yazılardan birıne değınmekle yetn , tz Necatı Mert'm, «Çocuk Edebiyatı Içın Ne Yapmah'» sorusuna \erdiğı yanıt şu «Ezılen sımflarm ideoloıisını, materyılizmi ve dıvalektıği benımsemek sarttır Sanatgı aıcak bu volla yapay çelışkılen konu edmmekten kurtulur ve okuyucuya «kader yok, altyapınm >ansıması var», «beş kardeşm beşı bır olabılii1», «ınsan guçludur», «parasız da saadet olmuyom, «başkasınm nasıl mal edındığıni araştın», des'ip «yıyıp ıçtığin yerde senın ae emefın var», «zora dağlar dayanmaz», gıbi onurlu, ılerıcı mesajlar sunabılir. 30NÜÇ Orhan URAL Abmet UTSAL S TÜRKÜ Bu oyun uoynayanlar tstedller, feldiler. Bizl bofcmak için Kendl parmaklanyla, Yüreğimizi ovmak İçin kendl elleriyle, BLri parça parça etmek !çln •adece gtttleriyle, Yalvarmadık bia, çalıstık, didlndik. Becerebilen dayansın acılara, B i ı onları altettik. 1943 HORIANAN, SOMURUIEN ANA BABALAR 6iBi ÇOCUKUR DA KARANUK EMEUERE HEDEF TUTUIMAKTA, BOZUK BİR EGiTtM 1944 tJfk Edebiyatmdaki ölUmsOz kisllerl düşünunce, Tanzımat dönemi sanatçılarınuı pcrtrelen gözlerımde daha aydınlık canlanır. Şınası'yı olçulu, dengeli ve ödun vermez, gosterlşe ydnelmez bır kışı dıje tanımlanm Zıva Paşa, derja dıl bır adamdır Doğulu potasında enmıs, batılı olmak dıleğı ona ters düşmuştur. Namık Kemal, duygulu, ateşlı mantıklı olsa da, yaşamının son on yılında yalnız bırakılmışlıgm tutsakhğında ezık ve yeniktır. Mualhm Nacı, doğulu kalışın kesuı \e kendince tutarlı doğrultusunda mutludur. Recaızade Mahmut Ekrem oğretmenlığın saygılı ortamından oteve yap.tlarıyle pek de bır değer ta^ımazlıgın gonuıumü içındedır A. Harrut Tarhan, yaşammdakı olanak ve jazgı comerthğıyle bır şe'nzadedır' «Şair i A'zam» dıje adlandınlması ona yönelen bağışlann en ırısıdir. Halıt Zıya kokten gelen gdrgüsünu ve anlatım binkimı dolu > aşamışlığıru o güzel duyarlıgı ıle yapıtlanna smdınnışUr. Tevfık Fıkret, apayrı bir kışilıkle goz lerirmzde yıldıziaşır Turk toplumunda «Batıya açılan pencere» dıye tanımlanan Galatasarav Lısesı nde okuyan, sonra orada oğretmen ve müdur olan bu guçlü sanatçı, once kışihği ıle janına çekınilerelt vakıaşılan bir savgı demetıdır Alıngan, ku«skun ve güç uzlaşılan karakteri, toplum vapımi7a t*?r« duşer Doğulunun el oğuşturan az'a yıtınen, durumu kolaycı onsargılarmdan kes'nhkle uzak davTanışlan ile bır ılke adamının katıhğını taşır! Ka? çatıklıgı altmda gonuldeki duygu esintısıru dışa \onehk kış'ler ovle kolay anlayamaz Bu nedenle Tevfık Fıkret, gerçek T Olaylar karşısında tepldsiz ve vurdum duymaz kalabümek, kendıne saygısını yıtiren kışller için düşünülebılir Tevfık Fıkret saygınlığını yaşamımn her dönemmde korumuş olan bır erdem anıtıdır. Hurnyet \e Itılâf Fırkası'nın g'tgıds artan hızü gelışımı karşısında, Ittıhat ve Terakkı Fırkası padışahın da onayını sağlavarak 1912 yılında Meclıs i Mebusan'ı kapatma kararı almıştı Tevfıl^ Fıkret bunu, 12O5 n8T8)te Mebusan Meclısı'nın Abdulhamıt tarafmdan kapatılması olayına ben7etır ve ertesı gunü «Doksan Beşe Doğru« şurını yazar: «Hâlâ tarafirvet, haseblvvet, nesebivyet; Hâlâ «bu senindlr, bu benim!» kısmeti cârt: Kanun diyoruı; nerde o mescfidı muhâyyel? Dıişman diyoruz; nerde bu? hâricde ml, biı ml? Ilurriyetimiz var diyoruz, sanlı, mübecce!; Duşman blze kannn mn, ya hürriyetimlı ml? Bir bamlede biz bunlan kahr ettih en evrelj» Hâlâ soysopçuluğun, bu senln, bu b»rJm kısmetının üleşıldıği bencü bir ortam, ülkede yürürlüktedır Yasalar, düşse! ölçülerde başeğılen bır kavramdır. Duşman dışta mı, yoksa «b»z» mıyız'' özgürIÜK vardır bır yandan, en onurlu ve en yuceltılmiş Yasalar ve özgürlük bize düsman olmalı ki, Hk atıhmda yok edalenler onlardır Türk toplumunda şiirin yazıldığı 1912 yılında bugüne değın birçok asamalaı geçırılmiştır Nedense, vasalar ve sözds özgürlükler hep belU kişiler için ya bir mapusane yıkmtısı, ya da bir sürgün tutsakhğı olmuş'ur' . Ülkenln dört yandan iavas, b«skaldı> TÜRKÜ Kenevlrle yapıbT Çadırlar, halatlar. Kenevirl» yapılır Kamçılann k a y ı ş l u ı . BaJU elîerle aneak Katlanılır kamçıya. ÖLÜMÜNÜN 61, YIL DÖNÜMÜNDE TEVFİK FIKRET S^TEMiYLE TOPtUMA TABANCILA5T1RILMAKTADIR. Türkçesl: Okay GÖNENSiN YABANCI SANAT DÜNYASINDAN erlcven Bertan ONARAN Yaşar Kemal'in Parfste «Ş«hm Memet» adıyla jayımUnan «Ince Memet 2»sı .lgiyle karşılanmış, «Nomel Obser\ateur»dekı tanıtma yazısmda yapıt için: < . bu belkl de bır edebıyatın doğuşuaıırı denmıştır. Pıcasso'nun mavi donenjiyla baıok donemıne gıren ve Ne v York Çagdaş «anat Mü7e=ı>le Isvıçre d»rmelerinden gelen yapıtlar, bu ayıa bicından 12 eylule dek Bal» Guzel Sanatlar MUzesinde s«r cılcnmektedir. Yurdumuzda ancak çok kBtü vur kır fılmlerıyle tanınan, o^ sa Ibsen den bn ıkespeare'e dek birçok buyu'c yRzarın o\anîarında rol almış eski bır tıyatro sanatçısı olan Klaus Kmskı, unlu \Lnan >o netmen Herzos'un «Aguırre» adlı fılmınde oynad'ktan son ra M'tına dünvas.raa aakett'ğı yere gelebılmış; aynca geçen hafta yayımladığı «Ya çanıak Içın Gebermek» baîll ğını taşıyan anüanyla Klyiik ılgı toplamıstır. UNESCO'nun yavınladığı son ıstat.stıklere göre, en fazla kıtap Sovyetler Bırhfnda okınu\or Her yü, Sovretler'de 80 bın yenı kitap ve kltapçık çıkanlıyor. Bunlann toplam baskısı 1 mılyon 5 X <) bnı buluyor. Kltaplar 89 değışık dıMe yayınlanıyor. A^rıca> Rusya dışında kullanılan 50 yabancı dılde de kitap basımı yapılıyor. Cte yan dan Sov\etler Bırlıgi, yabanrı yazarlann en fazla okundugu ülkelerın de bdşmda ge lnor. Şımdıye dek Balzac'm kitaplan 24 mılvon od^t basılmış Jack London ıçm bu fiavı 29 mılyon, Charles Dıc kens ıçın ıse 31 rrulyon. Wıllıam Shakespeare'ın Injtltere den sonra en çok okundufıı ulkpl°nn baçında da ylne Rusya gelıyor. *<n yaşamı ve düşuncesıyle bir bUtündür. Bırbırını tamamlayan bu ogelerde, Yunus Emre'nın hoşgdrusü, Fuzuli'nin dujgu derınlığı, Nabı'nln yargı yanılmazlığı, Nef'i nın dalgalanan ofkesi oylesıne içiçe örülüdUr En büyuk siyasal bunahma dusuldugü dönemlerde bıle «Bu memlekette de b:r grin sabah olursa » inancını yıtirmeyen kişı, ulkenin geleceğine ve yetışecek uısanına guvenını en oz bıçımde belırtmıştır. Bu nedenle Tevfık Fıkret, Türk toplumunun değışık bunalım sorunlannı jaşadığı sıralarda adını belleklerde yen'leyen ve genç kuşaklara bir atılım hızı kazandıran O olumsuz Ozanlardan bin diye duşunulur. «Tarıhi Kadim'e Zeyl» şıırmde Tevfik Fıkret, Mehmet Akıf'ın aşağılajıcı ikı dızesını «Buyrulmuş kı» dıyen ınce bır yergl ile başlığa geçırir «Şımdi Allah'a söver, sonra biraz bol para ver, / Hiç utanmaz, Protestanlara zangoçluk eder'» Adı geç«n ?iirin son iki dlzisinde Mehmet Akıf e yanıt geressemeslnı duyar «Dinl hak bence bugun dini hayat! Sen ne dersin buna, ev Molla Sırat? » Gerçekte ne Mehmet Vkıf e gore Tevfik Fıkret «Zangoç» ne de Tevfık Fıkret'ın goruşune gore Mehmet Amf b^r «Molla t>ırat»dır Bırbırlerını kuçümseyerek jukselmeyı duşünmeyecek kadar apayn değerlerdır onlar' Turk toplumunun kurtulus çozumunü degışık yollarda düşünen ıki erdemli kışıdtr kanımca Ne var kı toplum yapımızın kımı kesıti, bu iki erdemli sanatçıyi kendi amaçlan doğrultusunda kullanmayı yıllar yılı denemek ıstemıştır. Karanlık çıkarlar planmda ve düzey duşuklüğu içınde bu uğraşı bugün de sürdürulmektedır sanısındayım. ma olaylanyla çepoevre kusatıldıgı btr d(V nemde 1912 yılında, soygun ve k*pkaçtan başka bir sey tasarlamayan lktldar sahıplennın tutumu karsismda Tevfüc Fıkret yıne suskun kalamaz. Duygu ve düşunoelerını en acımasız bir kırbaç gibi \uzsuzlerin suratına çarpar. «Bu harmamn gellr >onn, k»pı?tınn •jider «yskt Yarın bakarsınu löner bugnn çattrdıyan ocak! Bugun ki mi'deler kavi, bu«^ın k) çorbalar ncak, Atıştınn, tıkıştınn kapıs kapıs, çanak çanak Yiyin efendiler ylyin; bu hanı purne\a nlrlnDovunca, tıksınnca, patlayıncaya kadar yl>in!» EvTensel dlçülerin gelecekt«ld gelişımlerlni bir bılge kışinin inoeliği ile Tevfık Pıkret, (Haluk"un «ÂmentU»stl)nde muştular «Birgun vapacak fen şu siyah toprajh altui, Her şey olacak kudret1 irfanla . laandım » Bilım adamının o donemde kesinlıkls ulaşamadığı ve yalnız sanatçıya özgü olan boyle bir sezi», yüeeliji bu dizelerde simgelenmiştir Tevfık Fıkret, duru dil anlatımına yönelsevdı ve genç kusaklar blr «Sls» şUrlnl Osmanlıca sozlüğe bakmadan anlayabilme olanağına kavuşabilseydi ona iliskln saygı değerlendirmemız çok değişik olacaktı. Sevdığımız kışıleri öğrenmeye çalışmak için çaba gerekmez ml' Tevfik Fikrefi anlamadan «beğenmiyorum» demek, sovleyeni yalnız gülünç duruma düsUrür. «Anlıyorum ve o nedenle sevıyorum» divebümek, emekleri sezmeye yonelen kişileri hem mutlu, hem de yargılarmda haklı lolart .. *€ \I Hurşit ARIKAN Bu kısa incelemeden çıkanlau sonıiçlan kısaca ozetlersek Geri bıraktınlmış bir torlum yepısı taşıyan ülkemız, çocuk ya^nlan yonünden halen ılkel bir basamaktartır. Yayın hayatı sermayesı dtizenin tekeli altmdadır Horlanan, sömurulen ana babalar gıbi çocuklar da karanhk emelloro hedef rutulmakta, boruk bır eğıhm sıst«?mıyle topluma yabancılastmlmaktadır Toplumun kurtanlmasıvla birlıkte, çocuklar için çağdaş bir edebıyat geleneğı kunılması zorunludur. Konu tartışılmaü, amaçlara nçıklık kazandırılmalı. yazarlar çocuklar için tirünler yaratmaya yönelmelıdlr Bunu yaparken de çocuklan tanımak, onlarla diyalog kurmak gerekiı Sanat Edebıyat Çevresinde llnami Bekır Tez'in çıkardığı SEK'ın (Sanat El Kitaplan) beşinci sayıaı da çıktı. Nazım Hikmet »tir odülünün koşullan da bu sanda açıklanıyor. llgınç edeb'yat anılannın yer aldığı dergıde birçok şalr ve yazann ürünleri de bulunmakta. Buyükada Anadolu K îlübUnün her yıl ağustosta açtığı gelenek«el resim «orgisınm ondokuzuncusu açıldı, Scrginin bzelliği Ada'da olı.ran ya da çalısan ressamların yapı^larına yer venlmesi. Bu \ılkı sergıde Bedri Eyüboğlu'nun Parıs'te buiur.an NATO bınası ıçın yaptığı nı.> ravık panonun eskızı d? şelef konugu olarak bıılunuyor. tlhamı Demırcı'nın, Mıgır Arda'nm, Ercuraent Ka1 mık'ın, Ragıp Gökcan'ın ve Kazım Kavur'un yapıtlan ı r e anılanna duyulan sa gınıu belırtisl olarak «Kaybe'tıklerimizin Duvarıinda toplani yor. Bırçok ünlü rossamımızın katıldığı sergıda genç yeteneklere de yer aynlmış Aysel Alpsal hukukçudur. Türkiye Cumhunjetı Ue^ let Demıryollannda Sanatçı geçtığımız gıınierde bır Av vupa gezısınden c'ondu. Oğrendığımize gore yem bır romanı üzerınde çalışmakta. Bu romanın otobıyogrdfık osellıkler taşıdığı da b.ıirtılıyor. Tahsm Saraç AmenVa'd'.ydı. Orada Türk şunnın temsılcı sı olarak bır toplantıya katılan saııatçı z«n^ın ızlcnımlpr le döndü. Yol yorguniusunu Oren'de çıkardıktan sonra yoğun bir çalışmaya girdi. Neeati Cumalı «\ıran Dağlar» adını verdığı ıkı cıltlık yeni bır romanı u^erınae çalışıyor. Makedonya joresnı konu alan romanın, buyuk olçude sanatçımn gozlemlenne dayandığı bılduıh'or. Turkiye Yazarlar Sendıkası, ulkemızde konuk oıar. k bulunan Kaltay MJhummeck anov onuruna geçtıgım'z gunlercie bır yemek verdı Kazak asılu jazar Turk sa&tcılirıjla tanıştı bu yemekte. Sa natın ulusları bırbınne jaklastmcı ıslevı uzennde duruldu. YÜRÜYÜS Adımlar aksanıasın Ne fırtınalar ne nizsftr Ne leş kargalan ne akbabalar Clğerhun bağrımızda Kajguun gölgesine yer yok uvdurnn adımlarınızı Yalnız dikkat edln kiiçuk gflzeUiklere Çıcckleri çiğnemeyin Bır çocuğun tertemiı fülüşunü selâmlıyarak Ve kus seslerinl katarak türkünuze •iünivun Bızden once gidenlerin Izlerlne basarak Bizden önce gidpnlerln izlerini aşarak Yuriıyiın Adımlar aksamavm Ne cop ne cip ne zincir \ e sok elektrik ne işkence Ne Karanlık ne çece Halkımın ciğeıhun bağınna duşnıesln golgesı umutsuzluğun Yjrüdiikce Inandıkca Bıl.ndikcc \ e anılara gömülü bulanık resimlerden çıkuı q;elen HT t i \ ar \ P s tair kadın s Yüreğinizin seslne Aydın HATÎPOĞLU titrryip fıskırarak berrak bir su gibi yıkayacak TOİnmnzn Türödükçe dostlarnnıı çogalacak Fabrikalanmızı 'motor seslerinl lokomotif çığnklannı 'kâçıt hışırtüarını ve mafcinalan Traktör gürültülerinl ve pulluk bıçağınm toprağı yararken söylediği ezçivi A e dünvamn en biıyuk orkestralarını katarak tOrkumuze Yürüdükç» Adımlar aksamasın Ardınlık bakıslannızla silin Sizi kuşkujla seyreden yuzlerdeld Ve g5z vasını Ne tehdit ne zuiüm Ne ruşvet ne acı Halkımın ciğerhun ba^nnda Devrimci bir sevinçten daha derin 7 îr \ı kazamaz Sesinizi yukseltin Yükseltin sesinizi Hiç bîr şair bu coşkuyn sizden ı^üzel vazamaz Yuruyun TÜTkünuze uvdıırup adımlannızı Sevdavı \e aclığı Mertliği ve ihaipti düşunerek Adımlar aksamasm. KİTAP.., KİTAP... KİTAP... • ŞİİRLER, BÜLENT ECEVtT, KENDt YAYINI, 180 S., 20 LÎRA.. Kitap yalnızca ozan Ecevit'ın şıirlerinden oluşmuyor. Çeşitll ozanlardan yaptığı şur çevınlerını, duzyazüarım da eklemış kitabma Ecevıt. Bır bakıma sıyaset adamlığından soyunup, bütun yönlenvle sanatçı kışılıgını sergılıyor Daha doğru bır soyleyışle bunu yapmaya zorlanıyor. Çunku «açık toplumda sıyaset yaparüann özel haklan çok sınırlıaır • Aynntılara gırıp ornekler sıralayamasam da (ancak bır eleştıri yazısuıda olası hu) «duyurma» gorevıyle yukümlu bu tanıtma yazısında şıırlerden duz>aalara değın içerik açısından bır butunlugun soz konusu olduğunu belırtmelıyım, Çevııîen şurler de bu «butun.un bır parçası «Nıçın Şür> başhklı yazıdan aldığını şu CUTIle ozanın şıır anlajışını açıkhyor: «benım ıçın şıır yazmak ozellıkle sıy.ısıte gırdığımden berı blr ıletişun aracı, t ı r duşunce açıklama volu degıl bır duşunme yontemıdır » Kendını tanımanm, anlamanın yoludur kısacası Buradan gıderek de msanı ka\ramanın Insana «ben> den geçerek ulaşıyor Ecent Tasavvufun etkısı buvuk bunda Sonra duvgudan ÇOK duşünceyle yuklu şıırlerı. Duygu sozu duvarlıkla kanştınlmasm Alabıldığme bır duyarlık egemen çunku Ecevıt'm şıırlerine S6z geliml. «Başağa bugday bugdaya insan, ınsana emek ne güzel uymuş» dizeleruıı izleyen şu dızeler bunun kan»tı «emeğe eylem eyleme rürek/yüreğe sevgi ne gıizel uymuş». Düşunce ağır basıyor, dedım. Bütün olarak baSoldığmda Ecevıt'm, duşuncelerini şlır yoluyla tırettığını; okuduklannı, algılarmı, izlenımlerinı, kısacası «dıştan aldıgmı» şıır yoluyla ozümledığıni soyleyebıllrii!. • VAHŞET ÇOCUKLARI, İRA LEVtV, ALTIN KtTAPLAR YAYINEV t,J&i S., 30 LÎRA îra Levın Amenkalı bır yazar Serüvent dajalı ronıanlanjîe unlu, «Vahşet Çocukları.nda, savaştan sonra kaçmavı başarmış nazılenn yenıden egemen olmak ıçın çılgınca demlebılecek b.r gınşıminı konu alıvor. Dr Mengeie, oıyoloıık bır yontemle Hıtlerın benzeılerını \aratarak uzun vadeh bır tasanmla Nazı Inıparatorlugunu dlrütmeyı amaçiıjor Ama yoluna nazılen izleyen ve orhan fc'r bır yakalatan Yahudı Lıbermann çıkacaktır Olaylar bırbınne baglanıyor bundan sonra. Hızlı bır tempo ve artan bır gerılımle Burada ustunde durulması gereklı bır nokta var Sanatsal bır anıaç gudulmuyor bu romanlarda. G dere^ bellı bır ouzenın savunuculuğuru yaptıklan, oyalayıcı nıtelıklenyle ınsanlan top Atillâ ÖZKIRDILI lum gerçeklertnden uzaklastırdıklan bıla one sunilebilir. Ama acunasızıgı, sadizmı, yozlaşmışhğıyla çağdaş dünyayı yansıttıklan da bir gerçek. Üstelık entnkanın kuruluşu ve aktanlışındaki ustahğın yadsuıması da olanaksız. • SÖZCÜK TÜRLERİ, I, TDK YAYINLARI, BÜYÜK BOY 152 S* 20 LİRA» Ehmızdekı yapıt, Prof. Dr. Doğan Aksan'ın yonetıminde Neşe Atabay, Dr. 1brahım Kutluk ve Sevgı Özel tarafmdan ortak bır çalışmayla hazırlanmış. Onsozde yapıtm «Türkiye Turkçesi Dılbılgısi Temel Programı. çerçevesinde gerçekleştmldıği. Turkiye Turkçesı bıçim bilgısıne aynlan bölumün ılk cıddı olduğu belırtılıyor. Yapıtta, sozcuklenn gorev ve ajuam acıs'rdan ışlendıgı bır «Gırışnten sonra ad, sıfat belırtsç (Zarf), adıl (:arrırı, ılgeç (edat) konulan ele alınıyor Kjnuların ıslenışınde geleneksel dı bılgısı yontemı ızlenm.ş Soz gelımı «Ad» konusu ışıonırken once bu sozcuk turunun tanımı yapılıyor, sonra adlar nıtelıklerıne gore bolumlenerek her bın orneklerle açıklanıvor. Avnca her sozcuk turunun kullanmı ıbıçımlen şaır ve vazarlarımızm vapıtlaıindan taranmış tanıklarla goiterılıvor Konuvla ılgılı yajimların gozaen geçırılıp değışık gorüslerın belırtılmesı ıse yapıtm değerım arttınyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle