27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
w Onlük yaşamın dar boyutlu, vuzeysel sorunlan arasında, kimi zaman gerçek bilimin, gerçek sanatın, gerçek dUşünürlüğün ne olduğunu unutur oluyor kişi. Çok şey beklemeyen bır çevrede, blHm, sanat, düşün fidanlan da kavruk oluyor. Daha önemlisi, böyle alanlarda uğraştıklan lçjn kendüerinı «ayncalıklı» ya da «üstün» sayanlar, bu kavrukluğu görmezlikten geliyorlar kolayca. Yetmiveriyorlar, neyse o kadarcıkla! Azla yetınen bir ortamda, azdan biraz çogu, 0 çok sayılırsa ne denir Ama birden, bu alaca karanlıkta guçlu ışık gibi, bir iki adam çıkıveriyor karşımıza. Gözleri kamaşıyor, gdzleri gerçeklere açık olamn. Kimden olduğunu kestiremese de, özür dılemek gelıyor içınden. CUMHURİYET 11 AOUİTOS 1975 G OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Profesör,, ile "Pirefesür,, Seha L. MERAY Savaş Suçlan Mahkemeslnl kurar. SartreTann, Simone de Beauvoire'ların da yargıçlar arasında olduğu mahkeme, suçlu bulur Amerikan yöneticüerini. Çeşltü konularda nlce yapıt vermlş, öğrenmek, düşünmek isteyenler için. Hem süre, nem içerik bakımından, herkesi imrendireceK düzeyde bir yaşam sürdurur Russell ölümüne dek. Russell ulkemızde de tanınır; pek çok yapıtı dilimize çevrılmiş. Oysa Jacques Monod pek öyle değil. Kentsoylu kültürle yoğrulmuş bir Fransız ailesinin oğlu Monod, Cannes'da dünyaya gelir 191O'da. İsviçre ıle Fransa'da yüzyıllar boyu egitim ve devlet yönetımı alamnda adam yetiştiren ailesinde sanat da çok önemli bir konu: *Ionod'un babası Unlü bir re&sam, anası müsisyen; bebek Monod'un vaftiz analığını Debussy'nin ılk eşi yapmış. Bilime vermek İster Monod kendini daha küçük yaştan; ama başka bir yol daha vzr önünde: Viyolonsel,. Seçim yapamayınca, ikislnl birllkte yürütür. Bilim alanında çahşmalarının çok 1leri bir asamasında bile duraksamalar geçirir, neyl seçeceflni pek kestiremez: Müzık mi, bllim mı? Bir bursla gittiği ABD'nde. üeride kendisioe Nobel Ödülü kazandıracak moleküler biyoloji dalında çalışırken, bir yandan da viyolonsel konserlerl verir o ülkede. ölUmüne dek, bir yayU sazlar Uçlüsünde üyeliğlni sürdürür. Ikinci Dünya Savaşında, çok eskiden bir çocuk felci geçirmiş Monod, askerlikten bağışık; ama, gönüllü katılır savaştakl direnme örgütlerine: Hem Savaş Haçı, hem L^gion d'Honneur, hem de Amenkalılann Bron» Yıldız nişanlanm alır. Savaş yıllarındaki tutumunu en çok beğ«adiği Fransız Komünist Partisine, biraz da partinin entellektüel yapısma inandığı İçin girer. Ancak bilim alanında, ozellikle Stalin döneminde blyolojide Lyssenko olayınm ortaya çıkardığı bağnazlığa baş eğmeyerek, ayrılır partiden. Ayrüırken de, gerçeğe karşı işlenen suçlan bağışlamayacagını o zamankl parti yöneticilerine bildirir. Komünist Partisınden ayrüan Monod, gene sol btr düşünur, gene sosyal ve siyasal tüm ılerici davranışiann 6n sırasında. Marxizmin kimi yönlenni eleştirişini «mal bulmuş magribl» gibi kullanmaya kalkışan birtakım sağ çevrelerin adamı degil. Jacques Monod, 1965 yılında Nobel Tıp ve Biyoloji Ödulünü paylaşır, bir meslektaşıyla. Ulkesinin ve dünyanın baslıca sorunlanyla da ugraşır bundan sonra. Yönetici, örgütleyici yönleri de var Monod'nun. Sorbonne'un büimsel alanda japranmış, kemikleşmiş yöntemlerini yenilemekte büyük katkısı olur. Yasamı Pasteur Enstitüsünde, College de France'da, Sorbonne'da geçer, yönetici, araştıncı olarak. Müzik dışında isanatla iliskisi bir başka yoldan da sürer gider: Tanınmış bır arkeolog olan eşi, ünlü Guimet MUzeslnın yöneticisi. Spor alanında da kendini gösterlr kişiliği; En ciddi biçimde dagcılık yaptıktan sonra, yaşı ilerleyince, daha az yorucu buldugu yüzmeye, yelkenciliğe geçer. Birkaç ay önce, mayısın son günü, henUz pek yaslı sayılmayacak bir yasta ölur Monod, çektt gi bir hastalıktan. Çocuk yaşta, eskl Yunan felsefesini, Iîarwln1 babasından öğrenen Monod, bir duzeyden sonra bilimin felsefesiz olamayacağını anlar. Bu konuda, dünya dillerine çevrilen önemli yapıtı (Rastlantı ve Zorunluluk Le Hasard et la Necessitrf) 1971'de yayınlanır. önsözünde şöyle der Monod: «Bugün bilim adamlarına, her zamankınden çok, kendi bilim dallannı yalnız teknik bakımdan önemli bilgilerle degil, aynı zamanda insancıl açıdan anlamlı saydıklan düşüncelerle de daha da zengineştirmek için, çağdaş kültürün bütünü İçinde düşünmek ödevi düşmektedir.» Dine inanmayan Monod, bu yapıtında, insanın dünya Uzerin Her Zaman Genç Bertrand Russell, çoğumuzun bildıği ünlü dilşünür. Çok yonlü bır kişiliği var: Matematikçi, fizikçi, fılozof, politıka, toplum bilimler adamı. Gençken «matemarik öğreneyim» der; bir ogrenir ki, alır başmı gıder matematikte. Felsefeve merak sarar, mantıkla uğraşır bır süre. Tarihle alışverişi hep slirer. Seksen beş yaşından sonra, bır yeni denemeye girer: Oykuler yazmağa baslar. Birinsi Dünya Savaşı patlak verince, Russell sarsılır derinden. Savaş yüzünden toplum bilimlerme, politıkaya ilgisi artar. Savaşın anlamsızlığı, milyonlann ölümü, Russell'ı amansız bir savaş düşmanı, bilinçli bir banş yanhsı yapar. Barıştsn yana kavgasını Birinci Dünya Savaşı içinde yürütür; hapse gırer bu yüzden, iki yıl yatar içerde, hem de Ingıltere gibi «özgürlükler» ülkes.nde. Savaştan sonra, tüm düşün gUcünü sosyal sorunlara verir Russell. EmperyaUst Inşiltere'nin Victoria döneml degerleri içinde yetişmiş; doğuştan «soylu» olan Lord Russell. bu «değerler»in boşluğunu, büyük lâflar aitındaki çirkin gerçegi görmezlikten gelemez. Kadın haklarmın savunucusu olur; neden bir Hıristiyan olmadığını anlatır kitabıyla. Düşün, dürmek ister çevresindeki insanlan her çeşit bagnazhğa karşı. Insan haklannın ateşli bir savunucusu aynı zamanda. Gerçeği aradığı içln, kolaycılığa kaçmaz, tutarlı olmak ister gördüklerlyle, bildikleriyle. Bir fizikçi yeni bulgular, yeni gözlemler karşısında nasıl görüşlerini düzelUrse, değiştirirse, Russeîl de. toplumsal alandaki olgusal gerçeklere, gözlemlerine göre açıklar görüşlerini; çekinmeden, «ne derler bana?» kaygılarına düşmeden. Gerçege ne denirse, ona da ancak o söylenebılir. Russell yaşlansa da, genç kalır kafaca, her çeşit haksızlığa karşı. Vietnam savaşında susamaz: Savaşm asıl sorumlusu olarak gördüğü Amerikan yöneticüerini, dünya kamuoyunun vicdanında yargılamak içln, ünlü aydmlardan, sanatçılardan, düşünürlerden olusan Uluslararası dekl varlığının hlçblr bilimsel mantıga dayanmayan, salt rastlantı sonucu oldugu konusundaki görüşleriyle, bilim ve düşün dünyasında büyük çalkantılara yol açar. Açık söziü, dürüst özellikle kendine karşı dürüst ve tutarh kalma çabasıru sürdürür yasamı boyunca. Askerlikten ba|ı$ık oLsa da saldırganlara kar91 savaşa gönüllü katılan madalyalar alan; orkestra yönetecek düzeyde bir sanatçı olsa da, büimBel araştırmacılığı seçen; lâboratuvar çalışmaları kendisine Nobel ödulünü kazandıracak değerde olsa da, sosyal ve siyasal sorunlarla, bu sorunlar nn bizdekı kimi sağcılann akıllanna bile getiremiyecekleri en göze alınmazlarını dile getıren, savunan; solcu düşünce akımlarını benimsemeklo birlikte, Marxizmi yer yer eleştirmeyi kendlsiyle tutarîılık sayan Jacques Monod, başkalarının döşedigi hazır raylarda gıdip gelme kolaycılığı yerme, ö»gün rüşünceden ödün vermeyi saygınlıjgına yakıstıramayan, çağdas bir duşıinur. Gorüşleri paylaşılsm ya da paylaşılmasın, eleştirüsin ya cla beğenilsin, öldüğünde dünya bilim, düşün çevrelerinde övgü ve hayranlık seslenyle anılır Monod. Yasa Saygısı ephe Başbakam Süleyman Demirel 20 temmuıda Mllllyet'te yaymlanan konusmasmda şunlan söylüyor: « Türkiye'de olaylar orta yerdedir. Zeytinbumu'nda hadiseler olmustur. Kim yapmışrır bu Zeyttnbumutıdaki hadiseleri? Bakalım kim yapmış? Kendilerinin, Türkıye Komünist Partisi, Maoist, Leninist adlı illegal örgütün vurucu gücü olan TİKKO mensubu oldukları tesbit edilmiştir. Bunlar 25.11.1975 tarihinde Levent'tekt tş Bankası'nı soymuşlar, 155 bin lira almışlardır. 28.6.1975 günü de Prof. Nuri Muean'ın evine giderek, silâh tehdidiyle 3 bin 750 llra almışlardır. 30 mart 1975 günü bir yere bomba atmışlardır. 7 kasım 1975 günü başka bir yere bomba atmışlardır. 4 eylül 1974 tarihinde de greve giden Kausan Lâstik Fabrikası'nda greve katılmayan lşçilerin evlerini kurşunlamışlardır. Hadiseyi yapan bunlar... Türkiye'yi tedirgin edenler bunlar zaten. Yani muhayyel suç olmaz, füli suç var ortada...» C îşe Yararsa... Bu çapta kişilerden SÖB edilince, hep o hastaneye kaldınlan adam gelir aklıma. Görmege gelen dostları, «Ne oldu sana?» diye sormuslar. Anlatmış: «Ben de pek anlayamadım dogrusu. Benim külüstür bir otomobılım var; saatte zar lor 30 kilometre yapar. Onunla gidiyordum; btrden yanımdan 150 kilometre hızla bir spor araba geçtl. Benimki durdu sandım; indim.» Bilim, sanat, düşün, politika kağnılannda, t«kerleklerin çıkardığı iniltili seslerle avunanları, Ustelik bu gidişleriyle böbürlenenleri; çagdaş düşuncelere vakit vakıt karşı çıkan bir avuç «ünvan aytünlannnı; her ileri atılışı kösteklemeyl marifet bilen, aydınlıktan ürken kimi okumusları; günün siyasal güçlülerine «ulufe» çanaklarını nasıl uzatacaklannı, toplumun mutlulugundan daha çok düşünen o bilir geçinenleri gördükçe, duydukça, okudukça, o sözleri anımsanm. Kim söylemişse söylemis, böylelerini yermek için: «Bizim halk, sözcuklere gerçek alnamlanna y&rasır sesler verir. örnegin, «otobüs» demez, o köskoca, çok volcu, çok yük alan taşıt azmamna; agız dolusu «otobosss» der. Oysa, «profesör» demez de çogu zaman, «pirefesüm der, önemsiz bir sözcükrnüşçeaine.» Yalnız üniversite çevrelerinde değil, sanat, bilim, düşün, yazın dünyasmda, devlet adarrüığı, politika, yöneticılik, özel girişım, sen^ikacılık, spor alanlarında, ün\anları olsun ya da olmasın, o ganiş anlamında gerçek «Profesör» olmak da »ar, o yergili yargıyı haklı çıkartacak, «plreiesür» olmak da. Yaramız varsa, gocunalım bir an önc«. Belki bir işe yarar. Biyoloji mi, Viyolonsel mi? Birkaç gün önce gazetedeld odama, Zeytinbnrnn olayın(ta öldürülen Atllla'nın babası Hasan Özkan girdl. Ağırbaşlı bir *nartohı adamı. Dedl ki: Zeytinburnn olayını btliyorsnnuz. Pollsler çocuklarv nun oturduğu eve bir baskın yaptılar. Blr oğlum öldü; oğlumun bir arkadası yaralandı, saf kalan çocuğum tutuklandı. Ortads bir silâhiı çatısma olduğu Ilerl surülflyor. Gerçekte yok böyle birşey. Silâhlar tek yanlı konuşmuştur. Nitekim oğlumu öldören polUler hakkında kastra adam öldürmekten dava açılmıştır. Dosya Zeytinburnu Sorçu Yargıçlığındadır. Sağ kalan oğlum Ali özkan'ın blr dizi bombk olayınm faili olduğu ileri sürıiliİTor. Bu da yalandır. Hatta olayın iddianamesini hazırl.iyan Savcı, bomba iddialarmı ciddî saymamış, iddianamesinc almamıştır. Durum böyleyken Başbakan Süleyman Detnirel, yasalan hiçe sayarak, mahkemeyi etki alfında bırakacak biçimde konuşuyor. 20 tem muz tarihl! Müliyet fazetesini arınız, görecekslniz. 20 temmuz giinlü gazeteyl bulılurdum. Demirel'in yukandaki konu.şmasını gözden geçirdim. Cephc Başbakam görülmekte olan dava}*ı çoktan bitirmiş; Şakır sakur konusuyordu. Hasan Ozkan'a dedim ki: Pekt, ben bunu yazanm. Ve yazdıın. Yazdım; ama, sonra oturııp dtiffipdiim: Blr flikede yasa ssyfisı kimden başUmah? Hükümetin başından. Hükümetin haşında yasalara saygı yoksa, ülkede en büyük tehlike olusmuş ve gelişmiş demektir. Süleyman Demirel'in yasalara saygısı yok. Boyle olunea kanunsuzlnğun Türkiyc'yi bir baştan öteki başa sarmasına niçin şasmah? Yurdumuzda buçun en büyük tehlike, hükümetin yürürlüktekt yasalan çiğneyip geçmekteki kaygısızhğıdır. Bu tehlike Türkiye'deki gizli örgütlerin tümünden bfîyük bir tehlikedir. Türkiyt'de «rizll Srçütler var mıdır? Caplan nedir? Bilmiyorum. Ama bildiğim birşey var: Sınıflı blr toplumda fikir özş^irlüğü olmadığı zaman gizli örgütler knnılur. Bunun önüne kimse çreçemez. Mahkeme, ceza, hapis, işkence, baskı pars etmez. Sınıflı bir toplumda fikir öiRÜrlüçü gecerli olrtu mu, Rlzll örjfütün öncnıi de işlcvl de kalma». Batı demokrasileri bu söylediğbtüz cerçefin birer Ubo ratuvandır. 1978 Türkiye'sinde gi/li örgütlerin varhğuıı ileri sârerek Ö7trürlfik)eri çlğnemek yolunda yüriimeye çabmlıyanlann mantı^ı, cağdaş lopluma ters düşmektedir. Unufc mıyalım ki fikir özçürlüğü buhınmıyan ülkelerde kurulan giıli örıpitler, Bnü'nın özçürlükçü demokrasilerinin gözÜBde mcşru sayüır. Zeytinburnu oiayında blr gizll örtutün parmağı Tar mr? BİIemem. Ama olsa bile, Hükümet Başkanınm yasalan eiğnemesl içln gerekçe oluşturmaz. Üstelik, oğlu polislerce SV dürüien baba Hasan özkan Başbakan Demirel'e şunlan »öyUyehilir: Süleyman Bey! s«nln hakkındaki yolsuzluk iddlaUnm ele alacak Soruşturma Hazırlık Komisyonu nedense aylardaa beri Başkanını seçip çalışmaya başbyamadı. Maşallah sana... Çünkü senin davalann bir türlü yürümüyor; oysa sen bizim rocukların davasını Hiikünvet Başkanı olarak bitiriverdin. Evet, davalan Hükümet Başkanı sonuçlandınrsa; mahkemelerc, yargıçlara, yarjıtaylara, savcılara ne gerek var? • • İlginç Bir Olay OKTAY AKBAL Evct Havır Ulusal Beslenme ve Gelecekteki Boyutlar n üjNrind* Endüstrtyel » • DENGELi BESLENMEMİZİN OHJJTIHIULMASI, ULUSAL BiR GEşamaya paralel olarak, bitREKULiK TA5IMAKTADIR. KNGEU BESLENMEYEN TOPLUkisel ve hayvansal ekolojik sartların hızla değişmesi; çevre LKLAR GERiLEMEKTEDiR. kirlenmelerinin sakıncalar doğur IMO Te nufusun tehlikcll boyutlarda artış göstermesi düsünürleri karamsarlığa sürüklemekteA. Yavuz ASLAN dir. OzeUikle, geri kalrru? Uçüncy îstanbul Btladjyesl Karaagaç Kurulan Mdr. dünya ülkelertni endişell gUnler re ZOT durumlar beklemektedir. Muson Ulkelerinde doğal denge bozulmalan ve yağışlann düzenini kaybetmesi sonucu, besin az dllmlyen körü sonuçlar doğura besin maddelerl lsteğinln yüda ortalama **7,1 hızla artacağı dülığı ve açlık belirgin bir hale gel bilecektir. Hemen söylenmelldlr M, ulu sünülmüştür. mis bulunmaktadır. Aç olan fert Bugün için dengeli beslenmede lerin efitilme olanağı bulunmadı sal beslenmemiz bugün içln arğına gore aile plânlaması veya zu edilen çağda ve dengeli dü önem taşıyan hayvansal proteindofum kontrolleri ile çoğalma zeyden uzaktır. Enerjitik besin lerden et ve balık tüketiminde protainler BaUlı ülkeler arasında Yugoelavrun dengelenmesi de asın iyimJ' # r ¥**9^J>mjWgk lse 1/4 orarnndaBOkVan olarak ya hariç, çok geride kalınmışserlik olarak dtisUnulmektedir. alınmaktadır. tır. SÜt T« mamulleri tüketiminAntıbiyotik ve haşere öldürü Bu dmmn w^hMıiıWı ıftitilgıiş • de atae; İtalya, İspanya ve Yucü (tnsektisid) ilaçlann etkinli " kuşakların yetiştirllmesi bakı goslavya ile aynı düzeyde, Batı ği ve geniş alanlarda tullanılmından büyuk onem tasımakta Almanya, îngiltere. Fransa ve maları sonu kıt'asal (Pandemik) dır. Yunanistan'm gerisinde bulunulsalgınlar (Kolera, Vsba v.b.) etmaktadır. kisiz hale gelmlştir. Bu şekilde YATIRIMUR Genellikle sosyo ekonomik de insanoğlu mikro organizmalaTarımsal kuruluşlar ile sanayl ğişme sonucu yerleşme dokusunra karşı şimdilik savaşı kazanmıştır. Ancak; gelecek, beslenme kuruluşları arasında etkili ve u daki yapısal değişime paralel okonusunda dar bogazlar ve ka lusal çıkarlara dönük is birliği larak hızlı şehirleşme, beslenme nin oluşması zorunludur. Endüst konusunda halkın giderek bılinçranlık günler vaadetmektedir. rideki dısa bağımlüık lse bu den lenmesi besin talebini kamçılageyi olumsuz bir biçimde etkile maktadır. BBLEHME POİiTKASi: mektedir. Yatırımların yoğunlaşt;ğı kesim Uygar ülkelerde dofa dengesi Örneğin: Pirinç, bitkisel yağ lerde; ozellikle meyva ve sebze titizlikle korunmaktadır. Beslenve tereyagı v.b. besinlerin dışar işleme kunıluşlan, meyva ve me bilimsel ölçüler içersinde dan alınması durumuna gelin konserve tüketımini; pastörize dengeli durumda sürdürülmekmiştir. süt uretimindeki artışlar, içme tedir. Sömürgeciliğe karşı savaOysa; UçüncU plan dönemlnd» sütü tüketiminin artmasmı ve şm hızlanması yeni değişimler göstererek emperyalist güçlere, uluslar arası ekonomik işbirliği şeklinde yogunluk kazandırmaktadır. Geri kalmışlıkla savaş, makro ve mikro düzeylerde ulusal ekonomik savaşları ve yeni bütunleşmeleri başlatmaktadır. Beslenme sorunu da ekonomik , savasın öncelik taşıyan bir kesimi olarak ııluslararası büyük pathraç edibnek üıere 1M.0M too buğday satısa arzedllmiftir. zarlarda önemıni günden giıne İhalesi 24.8.1976 Salı günü saat 14.00'de Ankara'da Toparttırmaktadır. rak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlügü toplanü salonunda Ülkemizin doğal kaynaklarının yapılacaktır. bılınçlı ve düzenli kullanılması iBu satışa ait İlân ve hususi şartlanmıa Genel MUdürlUle yeterli ürünün çok fazlasını ğümüz (Satış Müdürlüğü'nden), tzmir, Afyon, Konya, Samverebilecek durumda olduğu sapsun, Erzurum, tskenderun, Diyarbakır Bolge; îstanbul Hutanmış bulunmaktadır. bubat ve Mersin Şube Müdürlüklerinden bedelsiz olarak Ancak, besın kaynaklannın bü temin edilebilir. yük bir kısmını üreten tarımsal llgüilere duyurulur. alanda yüz ölçümü bakımır.dan A B 1 iı haber okndum geçen gton. Dofrı Almanya'da esM bir N»zi «ubajı tntnklanmıs. Iklncl Dünya Savasında bilmem kaç bta Rna tntsagtnı öldürten blr klsiymis bu. Savas biteU otuz Dlr TÜ oldu, una yaralan manlamadı daha. O zaman yirml beş yaşmdaysa busun elll altumda blr savas »uçlusu Kimsenln yanına kâr kahnıyor yaptaklmn. Bir fün grtlyor ödfiyor lstedl« •uçlann cezasını blr blr... Bonhn ttıerlnde darmak lstedlğim o defcü, yanl her islenen •nç erçoç cezalandınhr temasuu işlemek istemlyorum. öyle mldlr, deta mldlr, bUetnem. Her suç cezasını bulur mi, her ruçlu cezalandınlır mı? Pek sanmıyorum. Nice guçlu var, aranuzda ferine gertne dolaşıyor. Ceza görmek şöyle dunun. onu bunn yargılayıp cnalandınyor! Ama bizler yine de suç lşieyen enlnde sonnnda cezasmı bulur dlyeceğlz, demek zorundayız. y Bu Naad subajn da otı» blr yıl •onra Adalet «nüne çıkanlıp, yüzlerce tutaafi öldürbnek »uçuodan yarBilannu», hapse mahkum olmuş. îşln llglnç yam bu eakl Nazl subayının yıllardan beri Alman Demokratik Cumhuriyetinde «Rus .Mman •Dostluk Derneği.nln başkanı olması! Nerden nereye! Rus tutsaklartnı hlç çekinmeden, acunadan öldürten klşinln savaf bltex bitmez tam ters cephede yer afanası çok anlamlı bir oUyı, bir örneği gözler önüne «erivor. 2^>rbalar, katilter, bir ülküniin, bir çıkarın kraldan çok kralcılan, kolayUkl» yön, düşünce, cep' he değiştirebilirler. Kaüldıklan yeni cephede en önda yex alular, en acımasn, en korkunç lsleri yaparlar... Birtakım lnsanUr yar ortahk yerde . Mllliyetçlliği kimsetore kaptmnıyorlar, komunizm duşmanbtuun öncülüğüntt yapıyorlar. En önde yürüyen, en çok bagıran, küıç elde oraya buraya saldıran kişUer, ajjılan köpük köpük .. Sol mu aolcu mu, aydm düşünceli ml, asarsın keserstn ezersin yok eedrsin! Böyleleri Batı ülkelerinde de vardı eskiden, bugün de var. Geçenlerde Doriot'nun serüventnl verdim. Soldan sağa kaymanuı bir flrnegiyal, komünizmden Nazlliğe . Nazilikten komünizme... Bütün bunlar inanç değişikUgi, lçtenlikll blr karar verme soducu d*til. yalnnca öxel çıkar htsabına dayanılarak yapümıştır. Bu yüzden lfrençtlr, çlrklndir .. Ne sanıyorsuntn? Yara blr sosyalist düzen kurnlsa, bugflnün asın sağcılan, Irkçı, Turancüar, Şerlatçılar, Antikomunismin öncüleri koşmayacaklar mı o düzenin o yerlerine? Hem de sizden, benden çok daha önce, birbirlerlni ite kaka! . Bugün •olcu gençlert vuranlar, dövenler, sövenler sosyalist bir Tttrkiyc'de yönetiei kadrolar» yertesmek için çırpınacaklar, kimbilir , belld de basaracaklar bunu. Böyle durumlar bugüne dek gerl .'kalmıa ülkelerde sörülürdü. Ha o yana hizmet etmişsln, ha bu yan*, bütüat amaç Iktldarda olmak, iktidarın adamı olmak! .. Ama bakm uygar Almanya'da bile oluyor büyle işler, hem de eo «sıkı» bir dÜ2en kurmus Doğu Almnya'da .. Rus Alman Dostluk Dernegl başkanınm otuz blr yıl öncekl Rus tutsaklannm katili olarak ortaya çıkması beni bu tür düşüncelere götürdü. İster istemez akla celiyor, yarın TürkİTe'de bir sosyalist düzen kurulsa bugüniin aşırı sağcılan ne yaparlar? Pek çoçu dün öyleydi bugün böyle di>erek yer degiştirirler, hiç kuşkunuz olmasın. Bir zamanlar bir bakan bir öncekl iktidann partizan bir görevlisi için «Bunu daha görevinden uzaklaştırmayacak mısınıı?» diyenlere «Bövleleri bize daha iyi hizmet ederler» vanıtmı vermişti. Almanya'da sosyalist bir düsen kurulunca o rejime en iyi hizmet edenler kimliklerinl örtbas eden eski Naziler oldu Olay çok boyuthı anlamlar taşıyor. t'ıerinde durdukc» derinleşiyor, kisiyi düşündürüyor. Nasıl mı düşündürüyor, ünlü deyimle: «Acı aeı!»... Toprak Mahsulleri Öfisi Genel Müdürlüğünden dolayısıyle tarımsal ttretimi olumln yönde etkilemektedir. Aynca dış pazarlara sekerli mamuller, taze ve kurutulmuş meyva saüşları ümit verici olarak görülmektedir. Et, seüt, un, şeker, aebze, rnejrva ve bitkisel yağlann Uretiminin desteklenmesi, ürünün standartlaştınlması, fıyat politikasınm bilimsel biçimde kontrolu ve ileri teknolojinin yatırımına olanak verilmesi ile üretim ve tüketim kapasiteleri yükselecektir. Bunun yanı sıra eğitim kuruluşlannca desteklenmek suretıyle özlemi duyulan «Jengeli beslenme düzeyine erişmek mümkün olabilecektir. Bu bölümde, besin endüstrisi«949îl«4iy»tlao>.üe birinci,plan döneminde 1 milyar 797 miîyon TL., ikinci plan döneminde 2 naftM 7İt rtülyraı TT yaurım yapılmıştır. Üçüncü plan döneminde ise 4 milyar 870 milyon TL. yatırun öngörülmektedir. Toplam yatırımlar ile tarım kesimi ıçinde bu bölümde yapılan yatırımlar arasındaki orntıa bilimsel gerçeklere uymalıdır; aksi halde toplam üretimde dengesizlik, iş gücü kayıpları ve buna paralel olarak zorunlu dış alımları ortaya çıkacaktır. Diger önemli bir konuda besin kaynaklarının çok uluslu şirketlerin yatınm hedeflerinden uzak tutulması gerçeğidir. Bu nokta büyük önem taşımaktadır. Zira dünyada «besin» ve «beslenme» giderek önem kazanmakta ve peşin maddeleri yakın bir gelecekte petrol tekelleri gibi etkin silâhlara dönüşme eğilimi göstermektedir. Ülkemiz çıkarlan açısından, «dengeli beslenmenm» oluşturulması zorunludur ve öncelik taşımaktadır. Dengeli beslenmeyen topiumların geriledîkleri ve çağdaş uygarlık düzeyinin gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu tip toplumlarda doğurganlık da artma göstermektedir. Millî Savunma, Millî Eğitira ve Millî Endüstri aşamamız için gerekli olan sağlıkh ve eğitilmiş kuşakların yetiştirilmesi ve en kısa zamanda köklü girişimlerle bu konuya egınilmesi zorunlu hale gelmıştir. AŞIK NESIMI HALK GECESİ Can Yücel Ruhi Su Timur Selçuk FeyzuHah Çınar Âşık Hüseyin Çırakman Şair öğretmen Kâzun Işık Şair Ali Güner İsmail Ipek Mazlum Çimen. BtLETLEB : Beyoğlu Dünya Sineması 49 01 66, Demir Plâk Şişli Abidei Hürriyet Cad. No: 4, TÖBDEH Aksaray, StNEMATEK 41 87 42 Taksim Sıraselıriler Cad. 87, Öncü Kıtabevı 26 55 13 Babıâli Cad. No: 8. 14 A G U S T O S CUMARTESİ Saat 2050 AÇIKHAVA TÎYATROSU Dönüş için her semte otobüs temin edllmiştir. (Cumhuriyet: 7910) TEŞEKKÜR Kız kardeşim Diş Tbb. Nııray ÎLDOĞAN'ın doğumunu başarı ile yapan BCRSA OZEL Hastanesi Baş Hekımi Dr. NEJAT TlRKOĞLU'na ve tum hastane personeline candan teşekkurleı. Dr. Needet AtACA İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN: TEKNÎSYEN ALÎNACAKTIR Istanbul'un Fatih, Gayrettepe, Eminönü, Kadıköy, Ersnköy, Bakırköy, Bebek gıbı 3ü kadar muhtelit semtındekı teiefon santralları teleton tesıs ve bakım amırlıkieri, Telefon, Şebeke, Proje ve Plânlama Bürolannda çalıştırılmak üzere 12.8.1976 günü saat 14.UU'de yapılacak sınavla yeter miktarda teknisyen alınacaktır. Aşağıdakı şartlan taşıyanların 11.8.1976 tarıhine kaüar Başmüdürlüğümüz Personel Servısine şahsen müracaatları ilân olunur. Fazla bilgı, 66 10 40 no.lu telefondan alınabilır. S \ KT L A R: 1 Erkek olmak, 2 Teknisyen okulu veya Endüstrl Meslek Liselerinln Elektrik veya Elektronik bülümü mezunu olmak, 3 Askerliğini yapmış olmak veya en az blr yıl süre İle askerlıkle ilişiği olnıamak, a) AskerüŞını yapmış olanlar 1.1.1947 b) Askerlıfıni yapmamış olanların lse 1.1.1953'den sonra doğmuş olmalan, 4 Verilecek Ucret (ne'olarak) yan ödeme dahil en az, Teknisyen Okulu mezunlan için : 2.119. TL. Endüstri Meslek Lısesı mezunlan için : 2.034. TL. olacaktır. Cumartesi, Pazar veya dığer tatil günlerl çalışıldığı takdirde ayrıca fızla çalışma ücretı odenecektır. Başvurmada istenen belgeler: Nüfus Cüzdanı, Dıploıra (AsülarO. 1 adet fotograf. (Basın 21487) 7906 pek önemli bır değişım olmayacağı varsayıhrsa: birım ünitede verım artmasının gerçekleştirümesi zorunlu olmaktadır. Konu bu yör.den Uginçtir. Zira birım ürutede verimin arttınlması bilimsel çalışmaların ışığı aitındaki uygulama düzeyinde gerçekleşebilecekür. Ülkemızdeki tarımsal alanlar düzeltılmeye yönelik görünümündedır. Kırsal alanlardaki nüfus artışının oo3 civarında bulunması ve bu alanda yaşıyanların geçım kaynaklarmın büyük çoğunluğunun tanma bağlılığı dur.ımu daha da nazikleştirmektedir. Tarımsal alanlarda nüfusun 1962'de Oo71,l; 1972'de ise »o65'i geçım sağlamakta idi; bu dönem lerde, kentsel alanlara geçiş °»12,1 oîmuştur. Bu dönüşüme ragmen tanm kesimi mutlak değer artışının kesim içinde kalan nüfusa yeterli olması veya diğer kesimîerin ozellikle endüstri kesiminin milli gelîre katkısının gereğmden, tarımsal kesımini de doyıırabilecek düzeye erıştirilmesi mümkün olabUeceğı gerçeğini ortaya koymaktadır. Aksi halde tarım kesimi nüfusu karnmı doyurabilmek için normal ve bilimsel yollar dışında çevreyi kendi bildiği gibi tek yonlu kullanacaktır. Bu istenmiyen doğal sonuç, çevrenin dengesiz kullanılmasına başka bir deyişle bınilen dalm kesilmesıne sebep olabilecek nıtelıkte görülmektedır. Nıtekım; 18,3 milyor. hektarlık orman alanmdan '060 ının agaçlandırmayı gerektirecek olçüde bozuk orman niteliğı taşıdıgı saptanmış bulunmaktadır. Bu alanlann yenıden düzenlenmesı ve verimh hale getirümesi gereklidir. Aksi halde kendi haline bırakılan alanlar tek yönlü olarak kullamlacalc ve toprak erozyonlan ile ilerısi içm arzu » (Basın 21824) 7907 (Cumhuriyet: 7925) NÎHAT BEHRAM 'm kaleminden Her yıl sayıları vüzbinleri ajan "DÜZEN KüRBANURL anlafıyor 1 Adet Yüksek Mühendis Alınacaktır T.C, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı Devlet Su îşleri Genel Müdürlügü îstanbul Projeleri XIV. Bölge Müdürlüğünden: 1 Bolgemizde Teknik Hizmetler Sınıfında 7 dereceli Kadroda çalıştırılmak üzere Devlet Memurluğuna atanacaklar için zorunlu yeterlik ve yarışma sınavlan Genel Yö« netmelıği esaslan dahilinde yapılacak smavla 1 adet Inşaat Mühendisi alınacaktır. 2 Adaym yukanda belirtilen niteliklerinin yanmda Devlet Memurlan Kanununun 48. maddesinde belirtilen şartlan taşıması, 3 Askerliğini yapmış olması, 4 Adayın 7 dereceli kadroya atanması içln asgari 3 senelik devlet hizmeti veya 4 yıllık özel sektör çalışması bulunması, 5 Prefabrika betonarme inşaat konusunda en az 1 yü tecrübeli olması gerekmektedir. 6 Smav 27.8.1976 tarihinde saat 14'de aşağıda adresi yazılı Bölge Merkezinde yapılacaktır. 7 Smava girmek isteyenlerin imtihan tarihinden bir gün öncesi oian 26.8.1976 günü saat 16'ya kadar birer fotoğrafla aşagıda adresi yazılı Bölge Idarî İşler Şefliğine müracaatla imtihana girış karü almalan gerekmektedır. İlân olunur. İstanbul Projeleri XIV. Bölge Müdürlüğü Firuzağa. Süngü Sokak No: 337 Tophane İSTANBUL ZİNDAN ZİNDAN Ceza ve tutukevlerindeki işkence. zulüm ve sömürü çarkı ... VP hııkııliçuların konuyla ı/^'i Yarın VATAN' (Cumhuriyet: 7923) (Basın: 22096) 791'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle