28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TÎMMUZ \m DEPREM ZEYYAT SELIMOĞLU 2 2 Çıplak Aırar, o anlamsız ve gülmelert çofctan anutmuş su rat, sıfınn çok alrında donup kalmış o surat, birden, bütün o buzullar bolgesinden kurtulup, sinirli ve çocuksu, kesik kesik tutuk, ve ardından, ani bir boşalm«yla, kap*p koyvererek kendini tüm baskılardan, kahkahkah, gülmeye koyuhıvor, boguluyor tıkanryor, soluk alıyor biraı, yeniden tıîcaruyor, kızarryor, bozanyor ve yeniden gülüyor sonra, yeni bast&n basbyor. Demek patron... hah hah hah... petron senin pantolonla ceketi... hah hah hah hah... kalacağm odayı parayla... hıh hıh hıh... hah hah hah! Sefer şaşkın şaskın bakıyor, Merois'e bakıyor önce yandan, sonra, masa ardında güterek bir eğilip bir dofrulan şu adama bakıyor. Yavas yavas gülmesi dunıluyor adarcm, duruluyor. yavaşhyor, sönüyor ve o çıplak duvarsurat yeniden gelip yertesiyor yerine, adam toparlamyor. Merak erme, ilk giysl ve kalacağın oda biıdendlr, aylığından kesilrnez. Patron da söyleseydl. Ben söyledim ya iste, onun yerine söylüyorum, senlnl» ben mesgulüm. Sefer çevresine bakmıyor, kapıya bakıyor sonra h p n m dışını görmek istercesine. Patron yok mu burada? Duvarsurat kızacakmıs gibi oluyor, c*nı sıtalıyortmıs gibi btr hal alıyor birden. Bana bak, diyor tehdit edercesine, senden boslandun da onun Için uzattım konuşmayı. Patron deyip durma boyuna, sana ne patrondan falan, patronu göremezsin, patron buraya hiç uğramaz, onu blz de görmeylz. Tamam mı? Sefer hiç ses etmiyor, ne varki. garip bir duygu Içinde o eırada. tçinden bir şey gelip geçiyor sanki, bir kusku mu, bir merak mı, işte öyle bir şey, nedir kendı de anlaznıyor. Pek de üzerinde duramıyor ashnda. Ve Sefer, işte boyle, patronu görünmeyen, kendini göstermeyen, «görünmeyen adam» bir petronun işinde bir yer buluyor işsiz kalmış eline. yumruğuna, koluna. gücüne, kuvvetine. . Odadan çıkarken, kafasına yerleşen ses, eşüginde geliyor: «... Onu biz de görmeyiz!» BUyUkkent lş kesimi hanlarla, banlsr altlı üstlü odalar. od»lar adamlarla doludur. Günboyu bu adamlar yazar çizer, tartışır, tehdit eder, savunur, alttan alır, yukarı perdeden konuşurlar, gözleriyle konuşurlar, düsünür taşınırlar, bol sigara içerler, çay ve kahve soylenir, yazıyla doldurulan kafıtlar dosyalara yerleşir, bazıları dosyalara girmeden bir yerlere kosturulur acele, fatura ve bonolar, mühürler ve imzalar, damga pulu, soğuk damga, makbuz ve karbon kagıt, iki süret üç kopya vekâlet ve sözleşme ve noterin onayı .. İşte bu türden işierin yürüdüğü harüardakı odaların birinde de Sefer'ın patronunun patronu «görünmeyen adam» oturmaktadır. Odasının kapısında kalın bir buzlu cam var, buz gibi cam, buzduvar! Içerisi görünmüyor, gizliliği seviyor içerdeki o adam, kapanık, örtülü ve sessiz. Buzlu camın ardında biiyük bir sessizlik var, görünmenıek, duyuimamak, bilinmemek isteği... Zaman zaman, ama o da çok seyrek, buzlu cama bir gölgenin düstügü görülüyor, belli belirsiz. Camdaki beyazlığı çok hafiften karartan bir gölgedir bu, bir karaltı, şöyle gelip geçiyor buzlu camın bir yanından öbür yanına dogru, ya da yaklasıp, yeniden geriliyor: Buzlu cam üzerınde bix karaltı bu adam! İki bar, iki de kuliip adlı kumarevinden baska, kttçük tonajlarda üç gemi o buzlu cam ardından yönetüır Sefer'ın patronunun patronu «görünmeyen adam» eliyle ve beyniyle. Buzlu camm ardında iki kuvvetli anten. bir radar ve bir elektronik beyin, piyasanm verdigı sesleri saniyesi saniyesine algılıyor, hesaba vuruyor hemen o ânda. ölçüp biçiyor hiç sektirmeden, bir sonuca varıyor, uygulama alanına koyuyor. Ve işleri geliştikçe geiışiyor buzlu camın ardında gölge gibi yaaayan o adamın. Fazılzâde Fikrefin tam tersine, gosterişten, göst«ıiçlı yasamaktan uzak durur Sefer'in patronunun patronu. Kendlnden ve adından söz edilsin istemez, üne düşkün degildir, losu sever, göl geyi, karanhğı. Kvde büyük şölenler, Unlü şarkıcılar, çalgıcılar yoktur onun yaşamında, guneşe çıkmak istemez, işlettigi kumarevi ve barlarda görünmez, ama kendisi görür antenler, radar ve elektronik heyin düzenle çalışır hep ve silik kalmayı temel yasa bellemiştir yaşamında. Her nereye giderse de yasasını uygular, buzlu camı eksik etmez yanından ve yüzunden, bürosunun buzlu camdan kapısı herdaim yanındadır. Lokantada y«mek yerken buzlu camı dayar masaya, buzlu camın ardında yer yenieği, ne yediğı büimnez. Tek bir merakı vardır o da futbol maçlarıdır, bölmenin dibmdeö yeri alır tribünde hiç saşmaz, öbür yanındaki seyirciyle kendîsi arasına gine buzlu camı yerleştirır maçı öyle seyreder; evinin alt katınm camlan da buzlu camoır tıpkı bürosu gibi, ve bançe kapısında su LabeJa görülUr: ZEHİRLI YILAN VAR, GÎRMEYtNÎZ: «Görünmeyen adam> evli değildir, ne var ki büyük bir bahçe ortasmdaki köşkün. çok çocuklu bir ailece kuUarulırcasına dayalı döşeli oldugu söylenlr öteden beri. Kaynagı bilinmeyen bu söylentilere göre, belki emektar yaşlı kadın anlatıyordur ötekı berikine evlı bir çiftin gereksindiği tüm eşyayı, iğneden ipliğine barındıran bir büyük yatak odası hazır durur bu köşkfe. Her an kullanılacakmış gibi hazırlanmış bir oda. büyük bir karyola iki kişilik, ve gine iki kişi için havlular, bornuzlar, terlikler, pijama ve tuvalet eşyası. «Görünmeyen adam>, küçük, bir kişilik bir odada yatar kalkar, ne var ki zaman zaman büytik odaya girer. bir süre kalır orada, ama ne yaptıgı bilinmez. Gine soylentiye göre. «görünmeyen adam» küçük bir çocukken de yalnız yaşar, kimseiere sokulmazmış öyle pek. Ve gençten bir adam yaşlarına vardığmda, zengin bir dededen kalma büyük konağın bahçesindekl küçük, ek bir evde yaşarmış. Ailsnin bütün öbür kişileri, kardeşler ve yeğenler, büyük konakta kalırlarken çoluk ve çocuk, «görünmeyen adam» tek başına ya?» mayı yeğlermiş. İlgi duyup yakmlık beslediği canlılar, sadece ta\Tiklan ve bir de horozuymuş. Altı tane iri. sapsan tavuk, ve tavukların başında bir de koca çil horoz! Büyük konağın bahçesine saldı|ı bu altı tavukla horoz, kendisi küçük eve döndügünde akşama doğvu, koşup yanına gellrlermiş, çevresine dolarlarmış sevinip gıdaklayıp. O da yemlerini yedirip, sulannı içirip, çocuklan bellediği tavukların horozuyla bir kaç saat geçirırmiş bahcenin dibindeki küçük evin önünde. Tavuklarla konuşur, horozuyia dertieşirmiş. Gine bir akşam, küçük evine dönüp, tavukların yemini suyunu hazır edip, bekîemiş. Ne var ki... tavuklan gelmiyor. Ve horozu... o da yok. Şöyle bir kaç dakika geçtikten sonra işte, kısa bir süre sonra, konakla «görünmeyen adam» arasında bağlantıyı sağlayan bıricik insan, konağın hizmetine bakan bir kadın, çıkagelip haberi iletiyor: Bahçede oynayan çocuklara horoz rahat vermediğı, çocuklarm ardına düştüğü korkuttufu için ki, «görün meyen adam>ın dediği dedık babası. horozu ve tavuklan kestirmi5. mutfaga yollamıstır Mutf... mutfag... mutfağa, demek mutf» ğa! Horozunu ve aitı tavugjn^. mutfaga... kocaman. bafcır im\ gerlerde fokur fokur haşlar.ırken görüyor tavuklan, horozu. Kendinden bırer parça bellediği, tüm konağı doldurmuş hısın» akrabasınaan daha yakın bildiği dostlarını pişıriyorlar demek I Haşlayıp yiyecekler onları, seslerini duymayacak bundan böyl», koşuşarak doimayacak çevresine tavuklan, horozu! «Benı de yerdi bunlar; ellerine geçirseler, beni de koca bir kazanda haşlarlar, pişirirler ve yerler!» Zaten uzak durdugu yakınları ile kendisi arasına görünmez bir duvar. ama kapkalm va yüksek mi yüksek bir duvar giriyor bundan boyle. tyice çekiyor kendini gerilere, aileden uzak duruyor, uzak ve daha da yabancı, kendini işlerine veriyor. Gine soylentiye göre, olaydan hemen sonraki günlerde işte, olayın az bir süre ardmdan, .yakınma gelen çocuklan oyun oynamağa çağırır horozuyla tavuklannın yokedilmesine çocuklardır neden olanlar çocuklan oyun oynamağa çagınr, onlarla karşılıklı top oynar, hiç yoktan nedenlerle çocuklarda kabahat bulur. onlan cezalandırmak için. küçük evin auv^rına caktığı çengellerle paltolarırun ensesinden asartnış çocuklan, kancaya geçirırmiş. (DEVAM1 VAR) v Panosmanizm, Panislamizm ve Pantürkizm CHURCHİLL, TURAN DUYGULARINI KÖRÜKLEYEREK TÜRKİYE'Yİ KAFKASYA'DA BOLSEVİKLERE KARŞI KULLANMAK İSTEDİ Turkçülük daha dofuşundan 1 Mbaren iki yönde gelişmiştir. Bi rinci akım Turancılıktır, üanci akım ise Anadoluda modem bir ulusal devlet kurmayı amaçlamaktadır. Türkçülügün babala nndan Ziya Gokalp, «Türkiyecilik» diyerek bu ıfcinci akıma ka tümıstır. Pantürkist liderlerden Yusuf Akçura da daha sonra. «Turancılıgm Osmanh emperya lismi oMugunu. Türkçulügün halkçılık anlamına geldiğiiıi» belirtmistir. Atatürk, Kurruluş Savasım bu fionci görüşe uygun biçimde vü rütmüştür. Oysa Fransızlar ile îttihatçılann Kafkasya hayalle rini iyi bilen Churchill. Turan duygulannı körükleyerek. Türtaye'yi bolseviklere karşı Kafkasyada kullanmak için planlar hazırlamıslardır. Nitekim Brestlitovsk antlaşması müzakerelerin de îttihatçı Hukümet. Kafkasya ve bütün Busya MUslümanla nyla ilgili isteklerde bulunmuştu. Almanlar desteklemedi^inden bu istekler gerçeklesemiyecektir. Fakat. Enver Pa$a. Brest litovsk Anüasmasıru çigniyerek, güneydekl tngillz saldırısına ve agır yenilgilere aJdırmalcsızın, Kafkasya içlerinde ilerliye cek. Baku'rJ alıp. Azerbeycan' dakl bolsevik hükümeti devirecek ve Turan yolunu açmayı de niyecektır. Atatürk 1925 ve 1929 anlaşmalarıyla Sovyet dostluğunu, Türk dış politikasının temel ilkesi yapacaktır. Ancak Tu ran fethi hayalleri, Atatürk'ten sonra, Hitler'in kışkırtmalarıyla Tkinci Dünya Savaşı günlerinde canlanacaktır. MONMOS'TAN SONRA Mondros Mütarekesinden sonra Ingilizlerin baskısıyla, rürk Ordusu Kafkasya dan çekilır. îngilizler kendi güçleriyle, Er meni. GUrcü ve Azerilere bir Kafkas Konfederasyonu kurarak. bolgeyi ellerinde tutabile ceklerine inanmaktadırlar. Fakat çok geçmeden. bu zayıf hü kümetlerin ve İngüiz kuvvetleri nin Kafkasya 'yı bolşeviklerin el lerinden kurtaramıyacagı anlası lır. Kafkasyayı bolse.viklere kar»ı koruyabilmek için TUrlc ordu sundan yararlanma fikri dogar. LJoyd George. Türkiye'yi yok etme planlanndan vazgeçmez. O bolsevikligin de çökecegi inan cındadır. Fakat Churchill. ocak 1919'da savas bak/uu olur olmaz, lmparatorluk Genelkurmay Ba««kanı Sir Henry Wilson' la birlikte. Osmanlt Kafkas devletleri ittifakını öngören çahşmalar yapar. Bu plâna pöre, Türkiye Ue îngüis dostlugunu gösterecek biçimde bir barış antlasması imzalanacaktır. Bolşa viklere karşı Kafkasya devlefleri diplomatik ve askerî birlik halinde toplanacak ve tngilter» bunlara destek saglayacaktır. Atatürk, kendisini pantürkizme yöneltip bolşeviklerle çatışmasını sağlayacak nitelikteki oyunlan bozdu Dışişleri Bakanı Bekir Sami, Fransız ve îngilizlerin Pantürkizm tuzağına düşer; ancak Mustafa Kemal, Bekir Sami'y» görevinden alır ve 1921'de Sovyetler Birliği ile dostluk anlaşması imzalar. 1921 Anlaşmasının sekizinci maddesiyle Mustafa Kemal, her türlü Pantürkist faaliyetlerden vazgeçer. Türkiye, Sovyetler Birliği arazisi üzerinde emeller besleyen tüm örgütlerini yasaklama yolunu tutar. CHURCHİU'İN ÇABAIARIYIA Bu planı gerçekleştirebilmek için Churchilî'in çabalanyla bazı İngiliz ajanlan Talât ve Enver Pasalarla Almanya'da temasa geçmişlerdir. Prnf. Hikmet Bayur. bu çabal&n söyle anlatmaktadır: «Churchill Henry Wilson sıyasası, Türkiye'yi de içine alan bir toplulukla, bolşevikleri yenmeyi denemeye vanyordu. 1920 yılı başlannda bu yolda, görünüşte olsun, olumlu bir adım atılmak istenmiştir. Avrupa'ya kaçmış olup savaş suçlusu ve Ermeni katili diye yargılatılmak istenilen TalAt ve Enver Paşalar gibi îttihat ve Terakki büyükieTiyla, bir takım Ingiliz işyerieri temfcs aramışlardır ve bu işten CnutrchiH'in de haberi vardır. Infilil önerileri şöyle toplanabilir: tftta|nbul ve çoğunlugu Türk olan , Osman]ıda kalacak. o da , Afgan ve Hind'de İngilter»"7» cygin etkide bulunacak, Kaf kaf*«'daki hükümetlerle işbirliği yayarak, bolşeviklerin İran'a sal tUfmalannı önliyecek.» n^inçtir ki, Mondros MütareMslnl imzalayan Rauf Orbay da aaıl&nnda, Amiral Calthorpe'a Otourchiirinkine benzer bir önetU» bulundugunu yazmaktadır. •rbay, Calthorpe'a bolşeviklere tarşı îngiltere'nin dostu bir Türtoye'ntn önemini ve Kafkas Feil»rasyonunun gereklüiğini »nlatve General Townshend'den tl taîtee g»lirs#, sonuçl&n çe* daha cıddi olacakUr. Arazı dag lık oldugundan, müttefiklerın askeri harekâtı çok güçtür, Bu ittifakı öniemek için Türk.ere serefli bir banş bnerilmelidır ; > Lloyd George, Fransa Basbaka nına. «Kayguya gerek yok. Pan türkist Mustafa Kemal ile bnişevtkler savaşa tutuşmak üzere» karşıiığını verir: «tngiiiz ajanlaruıın son öırkaç günkü raporlan gösteriyor ki, bolşevikler, Ingütere ve Fran sa'nrn Mustafa Kemal'i oniara karşı harekete geçirmeye koyul duklanna inanmışlardır. Bolşevikler. Mustafa Kemal'in Gürcistan, Azerbeycan ve Batum'u almaya niyetlendigi düşüncesindedirler. Bu nedenle, Azerbeycan'a kuvvet göndenyor lar. Milliyetçüerle bolsevtkler arasmda büyük bir olasılıkla sa vas patlak vereceğe benzıyor. Türklerin fikri, görüştime göre, eski Pantürkizm planuu üy rulamaktır. Doğru'ya doeru jenişlemek niyetindeler. Kendi e» ki vmUnlarını. ömetnn Türkis t u ' ı Utiyorlar. İzmir \e Trakya'vı düsiuıdükleri yok. Bu nedenle. Dogudaki emelleri Ue on lar arasında duran bol^eriklerl tehlike ve düşman sayıyorlar Her şey gösteriyor ki. Mustafa Kemal'in emelleri, Doğu yönündedir. Halen Ermenistan'ı aldl. Ermeni ittifakı için simdi bol»evikler ve milliyetçiler rckâbet halindeler. Türklcr. Batum'u Iznür'den daha çok üusüniiyorlar. Eğer müttefikler, İzmir ve Edirne'yi verse, Türkler aeviııçle »lacaklar, fakat akıllan yine Doğu'da kaUcak'l tır. tçtenllkle inanıyonnn kl, Türkler tamamcn başka j'pro dalnuşlarken. müttefiklerin. onla.n Bstıya donmeye çağırmalan na ıcerek yok. Ba en biiyük çıltınlık olnr.» Fransa Başbakanı, Lloyd George'a şu karşüıgı verir: «Türkler, sizin sandıgınız gibl eğer gerçekten Doğu'ya yönel mişlerse çok iyi. Bu tamamen müttefiklerin yaranna olur. Ama her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olmak gerek.» Gerçekten Mustafa Kenıali Pantürkinne yöneltmek ve bolşeviklerle çatışmasını sağlamak için lngiltere ve Fransa ellerinden geleni yaparlar. Ankara Hükümetinin Dışişleri Bakanı Bekir Sami Kunduk, bu tuzaga düşer. 1920 sonbahannda Kafkasyada Glircüler ve Fransızlarla g*v rüşmeler yapar. Pantürkistlerin fikir babalanndan Rızâ JJur, *nılarında, bu girişimi şöyle an'ıaür: «Orada Fransızlar ve Gürcnler Be TürUye adına aına böyle bir yetkisi yoktu görüşmelere girismiş. Bu RÖrüşmelerin konusu, Polonya. Romanya, Kafkasya, Turldye birleşerek Fransızl»nn yardunıyla, birlikte Rusya'ya lcarsı savaş açacaklar. Fransıtlar bnnıı pekiştiriyorlar. Nt> deni, Rusya Fransa ya karşı olan borrunu inkâr etti, onu alacaklar. Bize l*e bir fâydası yok. Ri«i beyfir, katır gibi Wullanaeaklar.» KAFKAS FEDERASYONU ÖNERİSİ Ama Bekir Sami, bu fikirlerinden vazgeçmez. 1921 Martmdaki Londra Konferansı sırasında, Lloyd George'a Türkiye'nin da katılacagı bir Kafkas Federasyonu önerir. Federasyon, İngiliz desteğiyle bolşeviklere savaş açacaktır. Londra dan Parıs'e geçen Bekir Sami, Fransızlara aynı görüşü tekrarlar. Bu görüşler, Fran sızlarm da benimsedikleri Churchill'in Kafkas Federasyonu plânıdır. Mustafa Kemal, bu oyunlan bozar. Bekir Sami'yi görevinden alır. Ermenistan, N'ahçıvan ve Batum konusundaki anlaşmazlıkları giderir ve 1921'de bolşeviklerle dostluk antlasması imzalar. Sovyetlerden silâh ve malzeme alır. lzmir ve Edirne'yi Fransızlann lutfuyla degil, savaşa rak kurtarır. 1921 Antlaşmasının sefcızincl maddesıyle Atatürk, her türlü pantürkist faaliyeîlerden vazgeççr. Bu maddeye göre. Ruslsr, Türkiye üzerinde emeller gücîen Ermeni ve Gürcü komitelerınin kendi topraklarmda faalıyetine izin vermiyeceği gibi. Türlîiye de, So^etler Birliği arazısi üzerinde emeller besleypn örgütleri yasaklıyacaktır. Bu. pantürkızmin tamamen terkedilmesi anlamındadır. AtaMJrk. !925 ve 1929 anlaşnıalanyla So\yet dostluğunu. Türk dış politikasının temel ilkesi yapacaktır. *" Lozan Konferansında da Atatürk toprak peşinde koşmpyacaktır. Lozan'da Musul'un bile kavgası yapılmayacak. asıl kavga. kapitülasyonlann kalciırılması ve ekonomik bagırnsıziığm sajlanması yolunda verilecektir. Faknt Türan fethi hayaüeri, AtPiürk'ten sonra. Hit'.er'in kışkirtır'alanyla tkınci' Dünya Savası îriinİ9rintie VPPİrt»n railrii.Tr':t;r. YARIN: ATATÜRK VE PANİSLAMİZM LLOYD GEORGE CKTIRCHİLLİN OYUNUNU BOZAR. ZtRA TÜEKÎYE'YE KARŞI Yl^îAN KOZUNU KULLANMAYA K.\RARLIDIR.. CHCRCHtü İNGİLİZ AJANLARIN'I ALMANYA'DA BULUNAN ENVER VE TALÂT PAŞALAR İLE TEMASA GEÇİRTTİ. de b\ı yolda çaba gostermesinl istemiştir. Bu çabalar, Lloyd George'un karşı çıkışıyla engellenmiştir. Lloyd George, Türkiye"ye karşı Yunan kozunu oynamaya kararlıdır. Venizelos, 5 Ekim 1920'de Lloyd George'a kuvayı milliye'yi yok etme önerisi yaparken, bolşevikliği de islâmcılıgı da önliyebileceklerini belirtmiştir: «Ermenistan ve Gürcistan ile Pontus Cumhuriyetl. İslâmcıhğa FIXİ ÇİL ve Rus emperyalizmine karşı sag ile lam bir sed teşkil edebilır.» Gazeteri 1920'de bu görüs egemen olur. GARBIS ÖZATAY Lloyd George, Türkiye ile birlikte değil, Türkiye'ye karşı Kafkas federasyonu peşindedir. Atatürk Churchill plânını ve Lloyd George'un Kafkasya federasyonu çabalarını miUi hareket için en büyük teblik9 sayma.aaKAYIP Kars Nüfus Memur dır. 5 şubat 1920'de bütün kömultıjundan aldığım nüfus cüzda tanlara gönderdikji durum muham ile Kars Askerlik Şube Müdir kemesinde, şu görüşü ileri sürer: •Eğer ba plân basanysı ıılaşır lüfünden v»nlen seferberlik gorev emrini kaybettim. Hüküm ve Kafkas mületlerinin bize !;arşı kesin bir set «iıırumu almastizdür. lsmail ŞAMASAS . sıyla, memleketimi/ kuşatılmış kalırsa, artık Türkiye için direnCumhuriyet: 6753 me nedenleri teroelinden yıkılmış olur. Ond&n sonra siyasal KAYIP MBMYO şebekemi varlıkİBnnı tanıampn yitfrebileyitirdim. Geçersizdir. Vehbi KÖSE cek olan Anadolu Tiirkleri, ttiIAf devletleri subaylannm komutası (Cumhuriyet: 675«) altında, sömürge askerl oUrak ordular kuracak. hem Kafka«ya milletlerinin Itilâf devletleri emrinde tutulraası ve hem bolşevik istUâsınm durdurulmasmı sağlamak için kan dökeceklerdir. Ba durunıda. Itilâf devletlrrine tam ieslim olma duruınunda, Türkler için can vennekten kurtnlmak Raranti değildir.» Bu görüşlerin ış:ğı alunda, Atatürk, bolşevikierle bağipntı kurabilmek için Kafkasya yolunun açılmasına en buyüs önıeliği verir: Azerbiycan dKki İngiliz yanlısı Müsavat Hükümetini, Atatiirkün direktifiyle Karabekir' in subaylan devırir. Azerbeycan' da bolşevik hükümet, bu subaylann çabasıyla kurulur. Atatürk ve Karabekir îngilizlerin ?üdümüyle, Azerbeycan'da bo'.şeviklere karşı harekâta girişen Enver Paşa'nm kardeşi Nuri Fssa'yı «îngilizlerin oyununa jçelcü diye şiddetle kınarlar. Erıttenistan seîeri esas itibariyle Rusya'dan silâh getirecek demirjolunu açmak w bolşeviklerle bağlaırı kuımak için öncelikle yapı'.ır. derece kaygılanır. Sevr Antltsması degiştirilip, İzmir Türk lere verüerek, Kemalistlerin bolseviklere karşı kullanılma?'nı ister. Bu bakımdan 3 aralık 1920 de Londra'da Fransa, lngiltere ve Italya başbakanları ve riış igleri bakanlannın yaptığı toplantınuı tutanakları çok aydın l«tıcıdır. Toplantıda Fransa Bas bakanı Leygunea şöyle konu»ur: «Son 15 gün içinde. mılllf'iler le. bolşevikler arasında önetnli bir yakınlaşma hareketi ^'irüliiyor... Kutsal olmayan bu ittifakı öniemek için. müttefikler el lerinden gelen herşeyi yapmahdırlar. Önleyici tedbirler h»men alınmahdır. îttifak bir oldu bit TEŞEK KÜR 1. Temmuz. 1976 Perşembe günü Zeytinburnunda geçırdiğim trafik kazasmdan hemen sonra ağır bir vaziyette kaldmldığım S.S.K. Istanbul Hastanesinde. derhal müdahale ederek canla başla çahşmak suretile yaralarımı saran, beni yeniden hayata döndüren Sayın OperaJör Dr. İsmail ERZİN başta olmak üzere. Sayın Dr. Mahmut Apaydm. Sayın Dr. Nuri Elmas. Sayın Dr. Gürsu Eroflu, Sayın Hemşireler îclâl Utku. Gülten Güneysu. Ayhan Akkurt, Ali Süntele. n. Hariciyenin bütün personeline minnet ve teşekkürlerımi sunarım. RAFET KIZILCIK (Cumhunvet: 6"iS' FRANSA'NIN MUSTAFA KEMAl'l KUILANMA (ABALARI Bolşeviklere karşı en büy'Jk şiddeti gösteren Fransa, bolşevik • Kemaüst işbirliğinden son TiFFAN 3ARTH JAMAiCA COLNJ tUE. ONffiŞ INGIÜZ BOdAS .MA? SCMI BfftAZ HAPfFE ALOIM GAU BA . AA4A MAıA f E ve ... SON euMDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle