07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MRT CÜMHÜRİTn 28 TIMMBZ 1975 ABDÜLCANBAZ TURHAM SELÇUK ... NEPtNEk §V$k^amU Kara Yazgı Çeviren : NİHAL YEÛiNOBALI Yazan : EVELYN VVAUGH ıoDaha gerlden Wanda *e Sakuyu savaşçılan gelmekteydl Be$ •Itı kiîlltk gruplar halinde yüriiyor ve geçtikleri çıfthklerden almış olduklan kaz ve keçi sürülerirü. »nleri sıra güdtiyorlardı. Bazan dinlenmek için bir süre çömeliyor, bazan öbürkülere y«tişjnek İçin bir koşu koparıyorlardı. BUyUk kablle reislerinin kendı bandolan vardı: Katır *• eşek sırtlannda, tahtayla sığır derisinden yapılma Kocamâr. davullannı çalarak geçen davulcular, .ki metre boyund&kl bambu kamışlannı öttüren borazar.cılar. . Şurda burda, kalabahgın baslaruun U«ertn<to bir deronin bafinın sallandığı görülüyordu. Ordu. akla gelebilecek her rlir silthla donatılmıjtı; bo» meı>BSİ kovsnları, kısa av mızrakları. talıçlarla bıçBklar. Wandalann o kocaman, iki buçuk metrelik mızraklan . Kabile reislerinla birinin ardında bir köle. üzerine kadife örtil örtülmüs bir makineli taşımaktaydı. Hatırlanmıyacak kadar eski çaglardan beri kuUanılagelen kısa yaylar ve demirle tahtadan topuzlar dm göz* çarpıyordu. Sakuyular »açlannı k m r kıvir k»bartmt*lardı. Gttfcüslerlyle koüarmda sü» için açılmış yara yerlerintn kstbuklu şekilleri vardı. Wanda1ar dislerini »ipsivri egelemi*. saçlannıysa incecik, sayısız örgüler halinde örmüşlerdi. Birçoklan boyunlarma, öldtirdükleri düjmanianndan kestıkJerl geka org&nlanru asıp aallaouırmıslardır. Bu koca sürü kentin Ustüne yUrtiyüp kapılanndan içert doluşunca ononbeş kola aynldı. Patlak bir hortumdan su fışkınrcasıaa, oraya buraya akıp yayılmaga başladı. Arka sokaklardan. aralık yollardan pusküren insan ve hayvan kalabalıgı çıkınaz sokaklarda, kapalı meydan re avlularda birikip göllenivordu. Bandolannı yitirmis oian çalpcılar kalabalıjın arasında tek baçlarına davullannı çalıp borulannı öttürüp duruyorlardı. Başı bozııklar jçruplara ayrıhp yollarda dansetmeğe ba?lndılar. îçkl eatan dükkinlarm kapılan kırılmea karnavalın Uzerine yeni v« çirkin bir hava çöktü: Içkiden deliren savaşçılar. savaş alanlanndaki kahramanlıklannı kent sokaklanr.da yer.i*«n (çöstermHh özenerek birar önceki silah arkadaîlannı dbgramafh» giriştiler. «Ulu Tanrım.» dedi Connolly. «Bu sürüden kurtulunca bsyram edecegim. Hasmetlu Efrndimiî Rtrçektett Mlyt!t»#r ttıi, *«•• ba? Bu sahipsiz Ulkede h?r ?ey akia tselebilir...» Sokaklar bombaş uzanıyordu. Yffrıizpjm'«itlfiflBnfflkflrnn »rdından sinsi ve ilrkek bir sıra gb2. taleT ordusunun kent lçind« llerleyişini izlemekteydi Büyük meydanda General, orduiunu TB hâlâ »özünü geçirebildiği başıbonıklan durdurdu. Askerler yere çömelerek şeker kamışı çiğnemeye, fındık fıstık yemeğe, inc» tahta parçalanyla dişlenni kanştırmaga başladılar. Katırının Ustünde oturan Connolly, dftrt bir yandan jükselen bavram gürUltUterinl bastırmaga çalı?arak, tam bir Ba?korrmtan gibi erlerine seslendi: «Askerlerim.» dedi yiiksfk «esle. «Azania Imparatorluftunun reis ve kabilel«ri. Beni dinlejin. Aslnn gihi a«;ksr1ers!niz sig. îmonratorıınuz adına yifitçe dn\"1işrtlnüz. DUîmanlfln kesip dogramanız harikulâdeydi! Çocukl^rınızla, toranlannızm örtlnçten pöğsünll kabartacak birsey bu .. • Kflmp kurduSıımuz yerde. Imparatomn Ada'dan arrıldıftı •öyienlyordu. Bunıın dogru olııp olmadıçını bfimlvortım. Giftiy«e, büytik ülkclerdp sızler içm büyük ödülier hazırlamaga gitmiştir. Ama zaten düşmanını kesmiş olmak bir askenn en büyük ödüliidür. «Azania împnratorlu£umın askerlerl. reis v» kabileleri. Savaş bitti. Ştmrii dinİPnip eftlenmek hakkınızdır. Yalnzcaı iki »fyl yasaklıvorum sir». Beva? 3damlann evlprine jririlmeyecek: hayVHnlarına, esya ve kadınlanna iliîilmey?cek. Ne ev ne de herhangl bir şey ynkmak, sokaklara bpnzln dOkerek yan?ın cıkarmak da yasak. Bıınu ynpan adam öldilrltlerel:t:r. Son sö^ümti sttyledim. Bin YH^asın Sanh Împarstorumu7 Reth!» Sonra GenerpJ îngiîizce olarck, «Koşun şidin. şanslı köpoğlular.s diyR söyler.dı. «Koşun gıdin öe vurpatla.sm, çal oynasın, çenlik yapın. » Katırını Clrand Azania Orplirv doğru 5ürdü. OteHn kapısı kapanmiî. deTiirİPnmisti. Oeneral:n tki ujajı kopm mrlp. kırıp açtılar; Gpneral içeri girdi. En iyi zaman'.arda. iki hsftadn bir yolcu gemisüıin uğradıfı ve neşeli Avnıpalı turistlerln, kentin her köşesin: gezdıkleri zamaniarda bile Grand Azania Ot»H, hiç de dost gorttnUşNİ olmayan. insan'n içini karartan bir yerdl. Hele bu sabah bos ve karanlık »alonlardan geçerken Connollr büvoik bir ıssızlık duygu*uyla Urperdi. Kaîdınlıp stöHirUlebüccek kaç e$ya varsa bir geos önce alınıp bodruma gizlenmiîtl. Herneyse k! otelin tek banyo ve tırvaıeti yerü yennde durtıyordu. Uşaklar tulumbüdan su çekcrek bar.yoviı doldurdulsr. B*.r •aat sonra Generai temızlenmis. tra$ olmuş, d.erli toplu siylnmis olarak bar.yodan çıktı. Sonra »skl ka'.enin yolıınu tuttu. Bogucu stcakta împaratorun sancf«#ı burustık ve kıpırtısıs ssrkıyordu. Kalede ne bir canlı belirtisi, ne bir «es. ne bir nefea.. Connolly kendi adamlannın kenti yağmava snriştlklerini ve onu seçince hemen bir köşey? sindiklerini eörebiliyordu. Bir ker»sinde ödü kopmus bir Kınth. tavşan sibi G«neralin ayaklannm dibinden bitip havaya sıçrayarak karşı kaldınma kondu... Generai Connolly ancak Nestoryan Misyorsuna vardığı zaman tmparatordan bir haber alabıldi. Burada beyaz ciibbe ve gunaş şapkası eıvnıış. kapı genişli£intie bir Kanadalı keşişle karşıla?tı. Keşişin kıpknmızı bir çember sakah vardı. «Peder, Majestelermin buradan tüjmjş olduklan bir gerçek mi, acaba? «Kaçmadıysa kemte kalan bir a\ruç insandan biridir, derim. Geçen gece o Errncnı Pıskoposu olacsk kor.a düzenb£Z burs>a gelmiş, benİTi de aklımı çelmeğe çalışıyordu. Bir mo'örle kBçıyorlarmı$ da. Ben de öyle küçük bir tekneyle açıic denize çıktnaktansa karada boğazlanmayi göz.? alınm, dedim... Koca zındık. Deniz tutmuştur, kalıbınu basarım!» «Peki İmparatorun nerde olduğıuıu b'lmiyor musunuz9» «Belki de kalededir. Geçen sün ordaydı. SaçmB çocıık .. l$i gücli kentin her duvarına bildiri yapıstırmak. Seth'in maskaralıklanyla kaıamı yoracak vak^ım yok benim. Ssv:n Oeneralim, çok rica ederim, siz de su vaiısilerinizi bizim mısyondin uzak tutun. Yoksa ben onlara yapacnğımı bilirim. Buraya sığınmıs bir sürü beyaz adam var. Onlann rahatımn bozulmasma gelemetn. îyi günler Generalim...» (DEVAMI VAR) KAYA ÇUKURU BfRDEN AKDCNin 6ÖRD0K eOHHE'NIN JÖUEJhMİ YiNflEDiH BiR AVUÇ TOPRAK ÜUK DiYAR YAKIN OUHJ DÛSIÇA I I I U&URL4MA Melih Cevdet ANDAY Kayadakl Rum köytinfl gtmmemır bir saat stlrdii, otomobılle gelırken durup :aktaa baktıgımız v« benim yasıyor sandıfım koy, İçinde bir h.stalık çıkmışçasına öylecene bırakılmış ya da bir deprem, bir volkan taşması sonucu insansız kalıvermişti sankl. Hiç blrlmiz konu$muyorduk. Savaşın eski yasasıdır. kazananlar kazandıkları yers gelip yerleşirler; ancak burada. bir az oturulduktan sonra, kapıyı bacayı söküp satmak, taşı, dsmiri götürmek biçıminde kulia...lrr.:ştı bu hak. *z'* gırüip m,:ı luluk aranmamış, ~3ki günlpre baskın çıkacak .ıeşeü bir yaşaıa yaratılmamıçtı. Sankl gidenler» bir çeiit saygıdan, bir daha canlandırılmadı kOy. Şunu da soyiemek gerek ki, burada nava? olmadı; Yunanlılarla aralannın iyi olmamasından ötürü îtalyanlar, Türk «Kuvayı Milliyeocilerini des teklediler blltün bolgede Yunantılara karçı. Pethiye 'şgahnin ayruı tılarına ayrıca gelecegim. Mugla, Fethiye, Kaya Rumlanndan bir kaç kişi, Yunan askeritıin tzmır'a çikmasından sonra. Fener kOı»esinin yüreklencLırmelenn» ve o«aendirnıelerire uyarak , ürgüJl^ıv mişlerdi gerçi. fakat bunun Türklerde bir yürek acısı açmadŞı, Runılarla gider ayak opüşUp aglaşarak ayrıldıklarından anla^ılmaktadır. Rumlar yıne gelecekia ri umudu Içtndeydiler. Gerçekte gittıkleri ülke 0111811 yabancı ıdi. Köyün sırtını dayadlgl tepeya tırmanmaya başladık. sıcak :yiden iyiye artmıştı. otlar ve taşlar bir tıtre^im ıçindeydiler. Aına yorgunlugumuza değdl, tepeye \a nnca birden Akdenız'i gördük ve oracıga, bir meşe agacının gblgesıne çöktük. Deniz, uzaklara doğru yüksPİiyor gıbiydı. Uçsux bucaksızlık duygusu ruhumu hafifletti. Önümde, eskıden Rumların belki kokusundan bile sarhoş olduklan şarap ve incir rakısı fıçı larım kıyıya indirdiklerı f>atı!;alar kıvnla kıvrıla aşağı uzanıyordu. Kımseciklcr yok:u kıyılaıda. Hor halde İskender de üu kıyılardan geçmışt:. Inatçıyriı. Likya' nın kıyıları için yol vermez ciediklerı haide daha ilerde Phazelıs kıyı boyunu ızieyeıek varnııstı Antalya'ya. Bunu biliyoruz. Denizci Lıkyalılar bu kıyılardan kal kıp HitıtİErin müttefıki olarak Mı&ır'a, savaşa gitmişlerdi. Kadeş sava$ına kaülmiflardı. Gahıkos ile Sarpedon. Anadolu yu Akhalaraan kon' • Troyanın yardtmına buradan Kitmişlerdi. Menteşe bey Aııralya dan ya da Side'den ge;ııüeriyie kalkıp bu kıyüara yanaşmıştı, Selçukun yıkılmasından dojan düzen boşlugıınu doldurmak için. Hey gıdi görmuf geçirmif deniz! Doga her zaman tarıhle alay edcr. Gune>in an aydınlıgınca gozlerim kr. ..ısraış, İtalya'da Goethe'nin içinden soyledigi sbzleri yineliyordum: «Sanki tarıh olaylan buranın taşmdan toprağından daha OnemU îmi?:» Kaya'daki Rum köyü, içinde bir hastalık çıkmışçasına öylecene bırakılmış ya da bir deprem, bir volkan taşması sonucu insansız kalıvermişti sanki.. Akdeniıdir denialeria «üıell, ba eüsel kıa aerdlk »eveU„ GERÇEKTE EMPERYALİST MAŞASI YUNAN ORDUSU, RUM'UN MAHVINA NEDEN OLMUŞTUR Sonra kalktık Akdeniz'i görcn tepedekl yenmizden, lenmizı ku rutnıu»tuk. gögu» bafır açık. taş lara gelisi guzel basarak, yalpi vura vura, acıkmıç ve susamı;. köye indlk gene. Rum köyünden bu kez hızlı hızlı geçtik ve bir kujunun başında duıduk. Bcvıesine soguk ve güzel bir su ıçrr.edlm dünyada dıyebılirim, bir koy lu kadının kovasından. Kadın gençti, ama yüzü güneşten kavrulmuş, çızgi, buruşuk içinde kalmıştı. Bizi merakla inceledi. 'Vanaklarımırdan bagrımıiR sular akarak, «endelcyerek. konufeu oldugumua Nuri be>in bahçesin* vardık. Çardaga kendimi dar attım, oranın adet: gereğince ayakkabıbılanmı, çoraplarımı çıkardım; getirdikleri bir tahtanm U»tün« dayayarak soguk su ile 5nidurn Ryakîanmı, kuruladlm; sonra ellerlmi yüzümu sabunladım. Terahlamıştım, çektim kendimi çar daktaki kîlimlerın, minderlerin üzerine. bagda? lturdum. ağRç v« sebze dolusu bahçeye daldım. Ç:çek bakımından çok zengindi Kaya. çelebi zambakları. fransola, hatmi. gül fatma. horoz ibigl, nergıs, sümbül. £ul... gününe, mevsimine göre donatıyordu çev reyi. Anadoluculuk nıhu. Gerçek» Anadolu'dakı Rumlan kurtarmak bahanesiyle tzmir'e çıkan ve iierleyen. ılerledikç* l»tahı artan emperyalıst maşası Yunan orduıu, bu Rumlugun mahvuia neden olrnuştur. Her jeyleri vardı. her ij onlardaydı. kiml ientlerin yönetimine dek. Usteltk buradan Yunanistan'a göç edenler. hiç de iyi bir karîilanma, yakınlık. güleryüz. kardeşlik bulnmaırnjlardır orada. Insan ya?adıjH toprakla bir hamurdandır. Soframız güzrl yemekler re (ÇUZPI konuştnalarla uzuyordu. Köy okulunun başögretmenl Ercan öğrrtmen ile g?ne o okulun ögretmeni olan eşi de vardı aramızda. Eski giinier, yeni gtinler, Öiü Deniz iistüne masallar, kil:m kök boyaları. Kaya'nın gcleceji gıbi konular zenginleştiriyordu snyleşimizi. Sofranm altına dü;?n bir kilimin renklçrl göztimü almıştı. meger evin hanımının dokuduğu Wr klllmmiş bu. Boyasını sordum, kök boya oldujunu söyledller. Bari bu boyalardan birinin olsun naııl yapıldıfhnı ögreneyim dedim, kllimın ılstündeki kahverengiy* par magunı bastım. O rengi bulmak için. karaagaç kabugu, nar kabug*a, palamut. sUtlefjen otu, ceviz yapragı ya da kabugu, jap blrarada kaynatılırmif. ri) blrind«y1« »Imdl, bu tir ki kan$ma burada en dogal akısını bulmu$tur, gelip geçmt riegil, yerleşme. kavnaşma. oturma. B:r bir sayabıliyonjz: Httitlerln «Lukki» diye anrtıklan Likyalıiar, savaş içm gelen Persler. Ticaret için gelen Grek k o lonlan, tskender'in Makerionvalı aıkerleri. Romahlar, Blzans' ın öne sürdUgü Kırisîiyan Tlirkler. Selouk:u!ar. Mente$e!iier, Osmanlılar... Burada sımdl hep«i yaşıyor. ktmi evlpnnıiş, nocuJhmu bırakmıs Bitmiî. klmi yerlesmi», kaynaşmı?. rtll ve dm :«gift!rmi$. zamana uyırmj. En jrenis gören AtgtyrktU, gelmis geçrr.iş bütün Anadolu halkını yirRfli orada oturan uhısun adı ile anıyordu. Ahmet Cevat Emre'ye, «Homeros büyük bir Turk ozanıdır» demesi bundan. Tales'in çok karma$ık görünen evreni «blrse mdirgryjp «su» dur demefi gıbi, o da Anadolu tarihinl yRpan ögelerin ortak ve tek olan yanmı bulup ortaya kbymak arnacındsydı: Bu toprağtn insanı ' olmak. Yok•a ne Likja. ne Pers.. r.e Blîans, ne Roma canlandırılabilir, Inian emeğidir biçim veren •«!!Kimdi o giden Rumlar? «Rum» he, insanlann belli bir toprak billndigi gibi «Roma» demektif. Uzerinrte beraberre ça'.ışmalanAnadolu. «Roma rr.emleketi» dl dır. Utopyelar degil. Bu gerç*Şl y» anıhrdı yakın geçmiçe degln: görempyip dıs?.rdan giiç »orla«Diyarı Rum». Osmanlı padifan mak yenilpi ile snnıımanır. kaza:»n kendile.rlne •Roma Kraiı» nan tarihtir, Insanın yafantuıderlerdi, «3u)tanı tklimi Rum» dır. o demektir. Mevlâna, «Romalı Birinci Dünya Savaşı gonunda, Ceîâl» diye anüırdı: Meviâna CeçeşiUi vabsncı uluslartn Ar.ado lâleddin Rumi. Kısacası burada ofurana Rum denîrdi. Aklıma lu'ya asker çîkar:nalan. tltopyv ları gerçek san:^anm a!rtanı?:ngeimişken söyliyeyim. s'tne nmüdan başka bir şey degıldir. Ama badeie» anlaşması geregince YuAnadolu'da bu ütopyalara katınanistan'a Röndprılen Karamanlı laniar oldu. Biz konu edınd:ğ!Rumlann, lOTl'den önce Anariolu'ya gelmiş Hır:=t:van TürklT miz bölgeye baftiı kalarak kisa«lduklarına Uijkin kaııı vayaın ' ca bu olayiarı göîden geçıreiim. Ancak sunu hemen söyliyeyira dır. Bir topluîugu ad'.fljıdırma*'^ kı. R.ımların Mugla'dan. Fethiye1 din baslıca efken olarak almdı den. Kaya'dan aynlmaları çok mı, Slav Musiümanı olan Boşdostça olmuşî'.ır; Türk:er onları nakları Türk sayma yamlgısria göz yaşiarı ıçınde l degin varılır. Boşnakiar btr so*lardır. cük Trırkçe bilmezler. Konurns olan bölgeye bağh kalarak dilY A R IH: »ünceınizi sürdürelim; «u,«':<* sayıimış dıyarlardan (TeleMegBİR OEZiNiN SCNU ruristlerre »evllmeai, aranması onda umutlar uyandırmıştı; Ö1U Denız'e giden yol Kaya'dan geçerse. ys da Kaya'nın deniz kıyısı defterlendırilirse burada da, başka yerlerde olduğu elbi, bfr zcnginlik dogacagını söylüyordu. Toprsk ve ürün daha çok para . edecekti. Gerçi şimdiki durum. Ustund» yaşayanları geçindiriyordu, sözgeiişi ev sahibımizin topraktan yıllık geiiri ellıaltmı? bin llra kadardı, ama onlara Kaya bu du nımu i:e sönük geliyordıı. Canlandırmak için onu ne vapmıılıydı? Gerçekten de Kaya çukurunria $ımd; 1200 kışı kadar oturuyordu, azdı bu nuîua. köylünün çopı yıllar önce kentler* gftçmüştü, burayı ancak ondan geçinebilerek olanlara bırakmı?u. Ovsa eıkıden gftvur kOyltnde 10.000 kişi vardı. Ama onlann çalıştıklan iç dalları iki elın par. Riagını geçiyordu. Biz neden o riuruma gelmemeliydik? Nemıa eksikti? Refahı ö'eki dünyada bc'tleyen imam çağdışı ıdı artı,;. $imdi dinin •elkâsıbü habibullah» ilkesi gaçerliğe konuyordu. K1HDİ BU RUMLAI! îkindıye dogru köyün lmamı da katıldı aramıza; bu tevlmli ihtlyar adam. Ercan ögretmenin babası idi. hasta imiş. mide ve brl aârıları çekiyormuş, ama evde yatmaktan sıkılmiî, tarlaya dek uzanıp hayvanlar için ot top !am:ş belinde otu sardığı ip dolanı idi. <Ne olacak bu Kaya'nın <reieoe£i?» diye sonıvordu. îlginç olanı şu ki. var olania yetinilmejine ran defildi, ÖİÜ Deniz'in Eleman Alınacaktır Karayolları 17. Bölge Müdürlüğünden bildirilmiştir tsyeri : Trafik ve Tpknik Emnıyet Müdurluğu Kadrn unranı: Eiektronik MtihendiM Sınıfı : Teknık Hizmetler, Derecesl : fi Adedı :2 ARANILAN VASTFLAR 1 Teknık Üniversue Elekrronik BöV'lmu mezunu o'roak 2 35 yaşmdan öMytlk olmamak 3 K57 1897 sayi.lı kanunla kazaniian haklar ve yan öd©meler verilecektir. lle:ier.en!er:r. pııgeç 30 7.1376 tarihine kadar Personel AmırllŞine başvjrmalan gerekmektedir. tlk defs öpvlet memurluguna fttanâcaklar için smav «orunlüfcy vardır. Smav 2.8.1976 günü saat 9.00dad!r. Nacı Caddesi No: 105 Ortakby/lstanbul (Basın: 2nP41) 7470 Az sonra önumüze büyuk bir «ini kondu; sinının çevresi yıfka 'doğrusu yuwga'dın ve ekmekle donatılmıştı. Evsahibimizin o sabah kestiği oğlağın çeçitli yemekleri tabaklara dolduBiZ BU GÜZEL KIZI... rulmuştu bahçenin soğanı, taze, Doga iie tarıh ar,j;ında gidip »an, küçiik pa'atesler. domatp», geien katam yorgun düşmüştu. ev yoğurdu. ayran.. Sonra «o4uÇocukluğumuzda bıze ezberierimuş rakı. Yiyip içmeye başialen bir şiiri anımsadım. < Akda dık n:zd;r denızlerin güzel; Bız bu Göçten yılîar sonra Kaya Rum güzel kızı sevdik seveli » Oyle lanndan bir kaç kişi şelmıs buama Osmanhnın er. jniçlü güraya. esk: komşuİRrını bulrr.tışnünde biie bu denızde «tıcareı» lar. kend; evlerinin bahçesinyapmadık. tıcaret filolarını vurden korka korka bırer avuç dıık ve Türk'ıin oluın çanlarının toprak aimışlar. Bizimkiler, Çeçaldığı Birinci Dünya Savafi ^on kinmeyin, alm isredig:n:z kariar» rası gtiniennde Anadolıı'da «b»lcdemişler onlara. Rnmlarri^n. kallık» büe edemedık. Doker KO«Biz yanlı? yaptık, An«dolu'rlan yünde yajlı b:r köylii bana. «KÜ yana olacaknk. berabprce koruınaldan kazanırız, b^îkn bir 'ş'en yaraktık burayı» diyenler o'.muş. Sitrt>erion'un. Galukos'un Troya anlamByızB dedı. Bu yardımma koşmasına benzer bir sırası geldıgınde TiFFANY GELPlM GARTH ÇJKAKIRLAH. BEN OOTASA B UfuCtM 0U .ö İCfN OBTAC^ y«Q ACAllM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle