Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
M Genel Baskanı «ayın Ecevft geçen ey TUr^ıye'nın ıç ve dış polıtıkası, ,ktıdar ve muhalefet partılermın duruınu ve tutumlan uzerıne Mıllıyet Gazetesınde bazı açıkiarr.alarda btıluncu. Bu arada partı içındeki kaynaşrr.a (kendısı bu deyımı kullanıyor ama, CHP'de bır kaynasma oldugu gorulmektedm uzsv rinde de durdu. Bence bu son duruma ıhşkjn düsuncelennin en önemlı noktası CHP'nın sağ ve sol sımrlan sorunu ıdı. Bu partı «ortanın solunda» bır parti kımliğıni tasıdıgını daha Ismet Inonü'nun lıderliğı zamanında ılan etmış olduguna gore, «sbğ sınırmn, partıler yelpazesı yarı degırmısinin tam eksenınden geçen düşun çızgısı oiması doğaldı 1e bu sınır bellıydı. Bugün AP her türlü sağ djşünceyi, cerd dağarcıgı gıbı. kendı vapısında toplama.<, MC'de kendılerıyle ıktıdar ortaklığı vaptığı butun sağ partı>eri ve sağuı te*c muhalefet partısı olan Demokratık Partıyi yen.den dağarcığına atıp bunun ağzını bazmek amacını gutmektedır. Şurada burada yaptığı konuşmalarda ıkıde bır «Bırliüten kurvet dogar» sozunu tekrarlayan AP ılden Suleyman Demı^el bu amacını hıç gıziememektedır. Daha somut bıçımde deyımlendırmek gerekırse, ssğ ve sol sırurları belll ekonomık ve sosyal duşunce temehne dayanan, kapitallst ve feodal zümremn çıkariarını savunan bır partı gorunumunde olmak artık AP vonetıcılermuı ısıne gelmıyor. Bj nedenle bu partı kendısını guya butun smıfların çıkarını koruyucu bır kltle partıs:. bır içi/unpartı) halıne getirınek istemektedır. Durum bu olunc3, AF'nın sol sının, yukanda sozunu ettığım yelpazenın tam eksenıne (yanı ortaya) gelıp da;.andığı halde, sag sınır belırli değıldır, çünku voktur Onun bugdnku «Birlıkten kuvvet dofar» felsefesıne gore, olamaz da. AP i/ctıdara geldıgı 1%5 yıhndan berı ulkede parlamentoya dayaiı fasıst bır yonatım kurmak hevesındedır. Insan hak ve ozgurluklermı hukuk garantisme, yasarna ve ıcranın ışlemlerinı de adalet denetımine bağlayan, bu garanti ve denetım mekani7malannı ısletecek adal^t mües^eselerını kuran 27 Mayıs 1961 Anayasasma karşı AP ılk gunden ben düsman olmuştur Bunun tek nedenı, parlamentonun ıslemlerıni d^netıme baglavarak parlamenter fasızme ve paılamentoya dayalı bır icra hsgemonyasına 1161 Anayasasınm hukuksal yoldan olanak buakmamasıdır AP'rın daha 1963 dekı ıktıdar donemınde ılk gırısıırnnın «hak ve özgurluklerı koruma» gorunümu ardında, hak ve özgürluklen bcfTia tasarısı hazırlamak old'iğu henuz unutulmactı AP tutucu ve gerıci bır partı olarak o tarıhte ne ıse, 12 Mart donemınde de o olmuştur ve ıelonr.culuk maskesı arkasmda bagun de aynı kımhğı tasımaktadır. MHP'nın şıddet ve MSP'nm senatçı ve gencı evlemlerinin, baş sorumlusu da. sırf iktıdarda kalabılmekten ve gunu gelınce ÜP bu partılen entıp kendı kursağına atmak doğrultusunda adını adım ılerlemekten başka bır şey dusunmeyen AP'dır. Onun lıderı Süleymsn Demırsl de bugunku ve gelecekteki iktıdarı ıçın bır araç olarak bu eylemlerı hoş gormekte, hatta desteklemektedır. Bu, çok tehlıkeli bır oyundur Oysa AP, bır «çıkmparti» olmak heveslnden kurtulup ortanın saginda ekonomık ve sosyal tabanlara dayalı sağ ve sol yeıpazei°smeyı dogal gorse ve 27 Mayıs Anavaspsına dusmîin olacak yerde, bu Arayasanm tanıdığı butun sosjal hak ve ozgıirluklenn sa\"unucusu «a* ve sol sınırlan belırli «ılımlı bır sag partı» olma amacına ydnelse; bu amacı ıçtenlıkle benimsese ve gerekti|ı zaman iktıdarı terkstmekfcn korkmasi. lilkedeki huzursuzluk ve kanunsuzluklann bırçoğu pek kıya zamanda onlrnmış olur Ama nerede o gunler' \ CUMHÜRim 25 HMMUZ 197i OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kır At'ın întıkamı! Partilerin Sağ Sol Sınırları Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU Günümtlz TÜrkiyesinde birkaç sosyalist parti vardır. Bunların hepsı de Anayasaya dayanmalc ta ve ozgurlukçli olduklannı ılerıye sürmektedlrler Mademkı öyledır, sosyalist pdrtılerdekı ou dagınıklığm sebebı nedır? Bunlar nıçın bır BOV yalıst partı halınde bırleşemıvoriar? Gerçı yalnız bizde değıl, butün Batı demokrasılennde de so'syalızmın sorunu bence dramı hep bdlünmeîc olmuştur. Sosyalist ıdeolojının parçalara bölünen fcücıik gruplan halkm ovlarıyla sosyahst bır dü«en kurma amacını, yanf asıl hedefi gozden kaçırarak, uvgulama vontemlerındekı kuçük ayrılıielar yüzunden bırbırleriyle rekabet etmekte ve siyasal arenada savasıma gırişmektedırler. Bo;le savaşımlar her zaman tutucu sag partilerin, hatt* örtülu taşızmın isıne yaramaktadır. Şiındi bızım polıtıka yasamımızda, sosyalıat partiler bakımından, avnı surece tanık oluyoruz. Kuçuk sosyalist partiler, tîpkı büyuk dınlerın kendı IQ yapılanndakı türlü mezhep ve tarıkat mensupları gıbı, blrbırleriyle vanşma ve çatısma halindedırler. Zaman zaman bunlardan birısı hakkında ortulü komünıst parti olma suçlamasıvla kovustuırna açtlmakta, kamuoyu bir süre oununla oyalanmakta, sonra bu sorun unu^ulmaktadır. Ancak bdyle uygulamalarla komünıst dllçünce yeraltına itiliyor. Sanıyorum ki, CHP'yi tedirgin eden noltt», bu yeraltı evlemcıleruıden kınusinin parti ı;in« sızma olasılıgıdır. Bu nedenle bu partı TB onun lıden Sayın Ecevıt, partinin sol sınınnı belırleme sorunu üzerınde titi7hkle durmaJctodır. Ne var ki, bu titizlıkte çok ileri gitmek. panıge kapılmak ve CHP'yi sadece sosyal demo* rası sınırlan ıçinde hapsederek onun kapılannı bütün özgiırlukçtl «osyalıstler« kapamak benca yalnız CHP için değıl, Türtaye'n:n siyasal vasamı lçın de çok zararlı hatta tehhkelıdır. Çunkıl sol muhalefeti parçalayıp (terıletir ve bu (?•• rileme, bugün sağın Szlediği parlatneater fcsl» m» yol açar. i rfan özaydınh olan 19701er Türkivp'sinin baa nlt«. lıklerini saptamada denektaşı işle\inl gördü. Olay çeşitli yönlerden ele ahnabilir ve incelenebüir. Parti içi Yelpaze Ne var kl, CHPTI yurttaslann taşıdıklan ekonomık ve sosyal gdruşlerin yaüıız o partiye oagu bır yelpaze meydana gedrmesi ve boylece aynı partıde sağ kanat, soı kaı.at ve orta dıümler gıbı bır yelpazelesmemn oluşması dofaldı Çunku bır partımn eıionomık ve sosyal polıtıkasmı yansıtan tuzuğundesi ılkelen benımseyıp o partıye glrmlş olan yurttaslar, bu ılkelerin uygulanma yontemien uzennde ayn ayn duşuncelere =>atup olabıhrler. Işte yontem konusunda birbırın* uygun görüşe sahıp olan kışıler zamanla bırleşerek sag veya sol doğrultudakı görüşlerin yoğunluk der»celenne gore kanat veya dıiım dedığımız gruplan oluşturur ve bu da partı ıçı velpazeleşmsyı meydana getınr Nasü kı su, zeytınyağı, zıft gıbt ayn ayrı yoğunluktaki sm maddeler cam bir k» vanoza konuldugu zaman ayn ayrı kesıtler halınde gonmurlerse, bır partıde sı>asal sosyal ekonomik ılkelenn us'gulanma yontemlerı uzerınds duşun bırlıgı ıçjıde bulunan kışıler de ayn ayn gruplar halınde görünürter. Işte basta «kaynasma» dedıgım şey, bu gruplar arasındaki yöntem, U3gulama ve ba$a gecme savaşımından dogmaktadır. En ıvımser vorum budur. «Iyımser yorum» dıyorum, çunku boyle olmayıp da CHP'deki kaynaşmanın nederu kısısel hirslar olarak yorumlanır veya gerçekten o y ı e Olursa, Türkıye'de dsmoknm"< ozgürlüklerden büsbıitiin uır.ut kesılmış demek olur. Çunlcü bugun ıç.ıa demokrasınıa tek dayanağj CHP'dır. AP'nin Durumu CHP'nin saf kanadında yer alanlarm ekonomlk ve sosyal uygulama konusundakı goruslerıyle son zamanlarda ortanın nemen sağında r»formcu bır parti gorümune burunmelc ısteyen AP'nm sol kanadında yer alan kışüerın aynı KOnudaki gorüşleri arasında norm?l ozgürlukçil demokrasılerdeki tabloya gore bır yakınlık, bır düşün komşulugu, bır omuzdaslık bulunması gerekmektedır. Ama. ne yazık kî, AP hiç bir zaman bir reform partisi olmamış, olmak ıstidadmı da gostermemıştlr. Onun sosyal reformculuğu, bır takım küçuk sosj'al onlemlerle emekçilerde v« yoksul halkta gorüş yanılgısı yaraönak, halktan yar.a imış gibi gorünerek küçuk bir zumrenıa çıkarcılık ve somtıru dolaplarını ve bıiyiik vurgunları perdelemek amacına yoneliktır. Yossa es'tı DP'nln devamı olduğunu ilân edip duran AP'de reformculuk doğrultusunda yon degıştirme dıye bır şey yoktur ve olamaz Bu partı kurulduğundan berı, masum yığınlan dın ve mıiliyet gıbı kutsal kavramlarla uyutup onların oylarını toplama yolunu tutmuş. ama şımdı bu yığmlar kendi çıkarlan yöntlnde uyanmağa ba* layınoa, milli gelır dagılımında onlara da baa kınntılar sağlamak yoluyla, kendislni «reformcu» gibi gostermek aldatmacasma başvurmak zorunda kalmıştır. 27.101965'ten 12 Mart 1971 tarihıne kadar altı yıl tek basma iktidar olan AP nın, Anayasa'da öngörülen reformlardan hiçbirinı gerçekleştırmeyı dusünmedigi açıKça su yttrüne çıkmış. 12 Mart donemirun sözde reforroculugu ıse, APnm destegiyle faşizme dönüşmu> tür. 1) önce kişiler açısından bir vaklaşıma gerek var. Olayın kaiıramanları kinıler? Oza\dınir.n artık herkes tanıyor. Ordu'nun dısına taşan bir kinılik kazandı. Genç bir >as, tertemiz bir sicıl. her çeşıt smavı ustun ba«arnla aşmış, uçucu, atak, kararlı Ha\a kuvvetinde ozellik şu: Kara ku\rvetinde er önde. subay arkada savasa giri\or: havada er arkada subay önde. Havada teknik \e insani jetcneUJer oLaJanüstü blr bağdaşma istiyor. Ozaydınlı bu koşullar içiode yetişmlf. Olayın ikinci kahramanı Demirel. Ailesi \olsuzluk Idriiaiarıvla kambur; 12 Mart'ta dort generalin imzaladı^ı bir muhtıra almca görevini btrakıp kaçmış: Morrison muteahhiti. 1971'de Eskisehir'de siyasal gösteri yapmak istemis, bölgenin Sıkıyönetim Kumandam Ozavdınlı e\Iemi yasakla» ımş. Özaydmlı'nın suçu bnnunla kalmıvor. Eskişehir Kumaııdanı iken şeriatçı akımlara da hoşçörü göstcrmemiş. Aradan zaman çeçmlş ikl adam bir köprüde >ine karşılaşmışlar. Biri Ha\a Kuvnetleri Kumandam olacak; oteki vine Başbakan olmuş Başbakan olan, kamu yararını. ulusal çıkarları, gorev duygusunu bir >ana bırakıp kışisel intikamını alıyor. Ama kuçüluynr mu Özavdmlı" Havır. Hava Ku\%etlerl Kumandanlığına atansa, bunca buyuyemezdi. Z) Olaya hukuksal açıdaıı yaklsşmaya cah<<tıgunızda ne göruyoruz. Bir hukuk devletınin kurulması \e işlemesı kolay değil. Iğraş gerek, •avaşun gerek.. Siyasal iktıdarı ele geçiren çıkar çe\releri, >a da egeıncn sınülar: jürurlukteki }asalan çiçncyen tutum \e davranışlara ^onelebilırler. O zaman ne olur? Turkiye'de jalnız serma%e sınıfı ile poijtikacıları jok; emekçi sınıflan, ajdmlar, sol partileı, \navasal kurumlar, mahkemeler ve >arfiçlar da var. Hukuku lıiçe s.ijau, yasalan çiğneyen, ki^isel eğillmlerlne tlc\let bu^ruğu niteliği vermek iateyenlere karşı direnebilecek guçlerın ağırhğı, ke>fi yonctımi benimseven sermaje eçemcnlenne «dur» diyebilir. Oza\dınlı olayında >asa ve varjıçların \arlığı kanıtlanmıs; demokratık hukuk devleti içın uğraşa pirişenler basarıya ulasmışiardır. • 3) Daha kSkenden btr bakışla OzaTdınlı olayı bizlere ne sojluvor? Llusal Kurtuluş Saıaşımız a»kerbivil avdııUarın ba^ını çektigı bir ejlemdi. Eşraf ve aga takımı. kompraılor çevreleri; savaşta başanya ulaşmıj Ordu karşiiinda S3\;ılı ve çckimser bır tutum içine gırmişlerdi. Cumhuriyetın ılk dı> neminde Silabiı Kuvıetlerin kumandanlarını saptanıakta, Kemal Ataiürk son sözü so>Ier<li. Ismet Paşa da Ordu'ya karşı dikkat \e titirük içinde kalmıştır. Ama Ikinci Oünya Savaşından sonraki süreçte, dışa bağımlı kapitalizm hızla gelişti. Bir yandan serraaje sınılı. öte vandan i«çl sınıfınm ağulıkları oluştu. Ara tabakalar dediğimiz kesim, sermaye suııfma daha çok bağımlılaşlı. Toplum övleslne bir hi7İa deği$i>ordu ki, 1971 Mart'ında dort imzalı general muhtırasıyia Başbakanlık gorevlerinl bırakıp kaçan Demirel, bea yıl sonra şöyle konuşabUiyordu: « Hükümet ıstedıgını kumandan yapar!» Söz doğru gibi gSrünüyordu: ama, bir hukuk devletinde bfikümetin ancak yasalar içinde istfmlerini kullanacağuu unutmamak gerekirdi. ülaym hukuk vsnını vurgulayan yonü dışında, sivasal iktidara el koyan cgemen sınıflann: devletin bütün güçlerini denetira ve güdüm altında tutmak yolundaki aşaması ilginçtir. 1976 Türkive'slnin ıtörünümü, köprülerin altından çok au aktığmı göstermektedlr. CHP'nin Sol Sınırı Ortanın solunda oldugunu söyleyen CHP'nin *ağ sının bellı olduğu halde. sol sjnırı aynı belırgınlıkte değıldır. Daha dofruau CHP'run sol kanadına, bu partıyı bır sosyalıst, hatta komünıst partı kimlığlne sokmak isteyenler sızmış olabılır Ulkemızde komunist partı kurulması yasak olduğuna gore, bu duşuncedekılerın. CHP'nin bır sol partı oimasından vararlanmak ıstemelen dogaJdır. Eger CHP «sosyal demokrat» bir parti kimliginde ise. normal olarak onun sol sınm, özgurlükçü sosyalist bır partinin sag sının olmak gerekir. Brecht'i Okurken.., OKTAY AKBAL Evet Havır "TÜRK,, Adı Üzerine aym Dogan Aveıojlu, Cunv hurıyet Gazetesı'nın 1 temmuz 1976 târihli sayısında: •Panosmanizm, Panislâmizm \e Pantürkizm» baslıklı ügiyle okudugumuz araştırma dizi ya> Easında: «Türk adını ilk kez Orhun yapıtlarmda göriıyoruz» diyor Başka yazarlarda da bu savı görujoruz. Oysa «Türk» adına tariîıın bınlerce yıl dennlıklerıne ınersek, ılk kez Orhun yapıtlarında değıl, çok eski çağlarda rastlanz Hep birlikte gorelım. «Mn haîkçı olarak nitelenen, artık bugün h«lkçı tayılanıaz, çünku halk da dıinkıı halk değil.» Bertolt Brechfın «Sosyalist GerçekçJUk ve Toplıım» kitv Dinı okuyorum bir siiredir. Sosyallst gerçekçiUk, yıUardır bizde de tarhşuan bir konudur. KiUbın önsözüııdc de denildigl gibi, «Brrcht gibi bir ustadan bu soruna Uiskin çok şey öfrenebileceğimizc inanıyoniî.» Niyc? Marx'çı burama inanmış, «osjalist çerçekçi bır jazardır Brecht. «ürÜDÜnb ozdeşleştirıniş»tir. «Yazılannda lâf oisun dije söylenmiş tek blr ^ey» yoktur. «Brecht, bağnaz, tutucu bir kuramcı da değil. Joyce gibl bir yazara gahıp çıkması, kuskusuz, donetninde çok yadırgau mıs, iahip çıkıcısmı yoldan çıknuşlıkla «uçlamaj» yelmistir. Ama günümuziui marksist eleştirmrnleri, estetikçileri edebiyata değer fetirmis hlç blr Briinü, hiç bir yazan yadsunamaktadırlarj «tnsan olmak büvük bir seydir» der Brecht. O bir sos\allst olaıak tnsana «taşıdı.fı olanaklar» açısından bakar, ö>le dcğerlendirir. Bu kitapta toplanan jaıüan böyle bir ana Ukeden yola çıkıyor. tnsandaki olanaklar ortaya çıkanlmalı, gelislirilmeH, d3ha ijiye do?ru vnneltilmeUdir. Kültürdiir bunun da tek yolu.. Gerç«k bir kultöre nlasmak .. BUmek, yandaşı olduğun düşünce kadar. karsı çıktığuı düşiincevi de Biçtmcılik üzerine notlar'ın bir yerinde şöyle diyor: «Eukleides geometrisini öğrenmejcn klsi. Eukleides karşıti gcometriyi iyi kavravamaz. Eukirides . lcarşıtı peometrl, Eukleides teometrisinin bUgilerini icerdi^i pbi. bu bilgilerin arlık kabııl edilemeyeceğin de \arsayar» Biçimcilik Brecht in karsı çıktıçı bir tııtuaıclur. Belirli biçimlere, kahplara, önyarsrılara bağlanırsak, sıkı sıkı sarılırsak «biçimGilife karşı yürüttüğumüz kavfa umutsuz bir biçimciliğe donü$ebilir çarçabuk.» Brecht'in «geçekçilik* ve «halkçılık» üzerinde avnntiIariTle durduğunu görüyoruz bu yazılarda . HalkçılıU kavramının pağla birlikte anlam defiştirmiştir. Halk değlşmektedir, dünün halkçılan ise çaçın gerisinde kalmaktadır. Brecbt «halkçı»nın fu anlama celdiğini yazıyor: «Kitlelerce anlasılabilir olmak halkui anlatıtn bicimini almak ve zenfinleştirmek, onların baInş açılarını kabullenmek, ama kuvvetlendirerek ve duzelterek. Halkın en ilerici böliimünün vanında olmak, boylelikle yönetimin eMe edilmeslni sağlamak. bunun somıcunda halkm öbür kcsimlerini a\Uınlatnıak, gelenekierle baflantıyı tutmak. onlan geliştirmek. lonetiml ele çeçirmeve çalısan halk kesimlne, bugünkü yöneten kesimin elde eltlklerini ilettnek.» Gfrçekçilik kavramını da kullanmadan önce lyice gözden gerlrmeliyiz der Brecht. Edebiyatta gercekçl yazma biçiminin degişlk örneklcri vardır «bu değişiklijji beürleyen, o yapıtm hangi sını ıçın, nasıl ve ne zaman yanldığıdır» . Brecbt'e Rorc serrckçilik şu anlama eelir: «Toplumun nedensel karma şalaruıı açıklığa çıkarmak. Egemen bakış açılarını, ejemen sınıfın bakış açıları şeklinde orta>a koymak. Yenilmesi gerekll püçlüklere karsı çözfimler getirebllecek, lnsandan 5 ana bir toplumıı oluşturabilecek bir sınıfın arısmdan sorunlara bakmak. Gelişmenfn ctmenlerini vurguiamak. Somutu ve soyutlamayı olabüirle^tirnıek.» Görülüyor ki «çerçekçiHk» çok yönlü bir ka\rartıdır. Yalnız gözün gördiiğrünü, kulağın duydugunu yazmak değildir. Brecht «biçimclliğin her türlüsüne karşıdır... Faşizm en büvük biçlmdır ona före . «Ekonomiyl planuyor, ama yaptığı plan anarcik üretim tarzını ortadan kaldırnuyor, tam tersi,, onu koruvor. An gibi çalısarak uretıyor, ama ürcttiklerf nkıcı. öldüriıcü araçlar sınıfları değil de, kastların varlığına ilişkin önyartnları ortadan kaidırarak sınıf savaşinı engelleme>e çahşıjor. Faşizm kitleleri açlışa mahkum eden issizlikle sa\aşıyor. Iş buluyor kitlelere, ama bulduçıı ia de insanları açlığa mahkum ediyor. Sozünıona Alman halkının onurunu kurtarıyor, halkı ildve bölerek yapıyor bunu: Irza geçenler ırzına geçilenlerl Halkını dünya efendisi yapacağınl müjdeliyor, ama insanlan küçuk bir azınlığın buyruğu alhnda kölelere döndiirüyor. Sürekll ve durmadan halka sesleniyor, halktan söz ediyorj» Brecht halkçılık kavramı üzerinde enine boyuna durmakta haklı. Kötü niyetli kullanmalara yarayan bir kavram bu. Halkın sırtından geçinen de haikçi. halkı ezen de halk adına konuşuyor! Hltler'in dllinden düşmezdi «halk» sözu.. Brecht, yurdundan kaçmıs bir antifaşist olarak diyor Id: «Orada halk yalnızca blçlmscl anlamda temsil edilivor, biz ise gerçekte temsil ediyonu h»Uu. Halkı saTunduğumua içln kovulduk.» Brecht'în «Sosyali'it Gerçekçilik ve Toplum» kitabını Ahmet Cemal'le Kayahan Göven çevirmişler dilimize .. Kuşbakışı bir görüntüsfinu verdim size. (>erçek bır sosvalist yazarın kendi sanatı, degişlk dOşüo konuları âzerindeki soriişlerini anlamak isterseniz bu kitabı alıp okuyacal«sıni7. Elinizde kalem durmaksızm cizerek, not alarak Brecht sanat üzerine kafasını vornıuş bir kışi. îalnızca Mara'çı kurama baçlı kalmanuş, sanatın kendi kuraUanna da uymuş Halkçılığı da böyle anlıyor. Baiitleşınek. işi propagaudava dokmek, ucuzluğa, kolaya. slopana başvurmak olarak değil Halk vıçuıları ilerlemektedir, bihnçlenmektedir, gerçekçillğin. halkçılığın bilineirclen, alışılmış aniamları da hızla de*işmektedir. Çunkii emekçi TIğinları en ijiye, en gıizeie layıktır. «Yazınsal bir japıtm anlasılabilirliği ^alnızca o \apıtm anlaşUmış öbür yaprtlara benzer bir biçimde kaleme almmasıvle ortaya konamaz. Bu anlaşılnuş japıtlar da tıpatıp kendilerinden önceki yaprtlar fibl yazılmamışlardı herhalde» diyor. Son olarak Brechfln önemle kuiak vermemi* frereken şa sfizlerini okuyalun birlikte. Brecht'in daha Ikinci Dünya Sav». sından önce vardıjh sonııc, uiaştı^i cerçek: •Yay^yan, ka^gacı. tümüyle eerceklik tarafından kavranan, tfimüyle ğerçekHti kavravan, (tercekten halkçı bir edebiyat istiyorsah siTçekliçin hızlı celişmesine ayak uydurmsk «orundavız. Çahşan, büviik ha!k kitleleri harekete geçmis dunımdn.Düşmanlarmın eylemleri ve canavaruklan hunu kanıthyor^ Mçiminden başka blr gey degildir. Tarıh boyunca ftTurk» adı, yuiancla belırttığunu asamalan gostennıştır. Bibllvojfrafja: Hakanı» adına rastîanmaktadır. ler» dedıkleri kavme Mısırlılar Contenan: La Cıvılısation Ues Ama soUr hanfi kSprflaün alhnd»n Te hanfi y5ne akHıtıtlerın tanrılarından bırınin gıbı onlar da «Türkl», ya da «TilrHıtıtes. Pari«, 1948; Drlaporte: mıştır. adı da «Türku«dur. Etrüskler d« ko» diyorlardı. La Mcsopotamic. Paris. 1934; DuTürkive'nin durumu kabaca şdyle özetlenebllir: Dısa bu Tanrı «Turku» adını Italya' Çin kaynaklarında Îsa'dan onbağımlı blr sermaye sınıfı palazlanmıştır. tşçj sınıfı uyanya göturmüşlerdir. Bu arada ce 16. yüsyılda «Türk» adı, «Tüîs» rant Vill. Ilistolrr de la cıvılısanıaktadır. Muhalefet solculuk rayına oturuyor. Dışardao Elâm dılınde de «Türku» adına ya da «Tukyu» olarak geçmekte tion. Paris 1937; Engin Ann: Eti rastlanmaktadır. Bunlar, «Turk» dir. Dıl bilimcılerinın dedıklerır.e Tarihi, I.stanbnl 1961: Cciınaltay gelecek ham maddeye baglı yüzeysel sanayi gellştmi dar !Ş»*mscddin: Yakın Sark, Ankara adından başka blr şey değildır. boğaz yaratıyor. Dış ticaret dengesinin sürekli açığı yapısalgöre, Çmcede «R» harfı olmadıgı IS", Herodot: Tarih. Çeviren: dır. tssizlik görülmemiş blr düzeye ulaşmıştır. Ulusal saMısır kralı iıçüncu Ramses, içın «Turk» adı «Tuk», ya da Perihan Kuturman. Istanbul J337, vunma tek yabancı odağa baschdır. Dünyanın gidişi ve kotnBazı milletlenn carihlennde îsa'dan once 1190 tarıhlı bır kı «Tukyu» olarak yazılmaktadır Mansel Arif Müfid: Ege torihinde »ulann gellşmesi karşısmda Türkiye geri kahnıstır. ve belgelennde «TUrk» adı, ken Ubesmde Kımmerlenn Hatti tsa'dan once 1750 1175 tarıh bu>ük mubaceretler. Tarih semidı dıllerıne gore değışlkliğe nj (Hıtlt) uzerıne saldırışlannı ân lerınde Orta Asya'dan gelerek Ma ncri derglsi, Istanhul 1937. Mantfte bu dekor içinde iıledik özaydonlı olayuu blr fllm ramıştır. «Turk» adını tam ola latırken bunların müttefıkleri ropotamya'nın kuzeyınde ve I sel Arif Müfid: Ege ve Yunan Taribl; otuz ild kısun tekmili birden. rak hıç bır dılde goremeyız. Ve arasında bulunan «Turko»lardan raıı'da yurt tutmuş olan «Kasıj rihi, Ankara 1947, Meyer: E. Hlslemın mabudunun adı «Tiirku» bır çok yabancı dillerde çeşıtlı da soz eder. tolre de L'antiquitc. Paris 19ZR, bıçımlerde soylenmekte ve yazüîsa'dan once XIII. yuzyılın idi. Akad belgelennde bu kavmo Oztuna Yılmaz: Türkiye Tarüli, «Kassu» demlmektedır. Bu belife Istanbul 1963, Vasil!c\: Blzans maktadır. ikıncı yarısında Anadolu'da ve lerde «Türku» adı sık sık çeç lnıparatorlufcu Tarihi, Çe\irfn: Tarihçılenmlz de çevirılerinde Ege'de kavımler kaynasısası bas mektedır. lamıştı Yerlermden oynatılmış Arif Müfid Mansel. Ankara 1943. «Turk» olan kelımeyı yabancı olan Anadolu ve Ege kavnmleAsur belgelennde de «Küsi» adildeki yazılısı olan «Turcho», rınden bazüan Mısır Kralı Me> dında bır kavımden soz edılir. «Türcha» olarak ele alıyorlar. neptah zamanında Mısır'a yüni Bugıinkü Antakya ve Iskenderun «Türk» adı çeşıtli yabancı diller müşlerdi. Bu kavimlenn arasın bolgeslnde yerleşmıs olan bu kav de «Törok», «Türski», «Etrakt, da «Turka»ların da bulundufu min hUkTİmdannın adının «Tur«TUrko», «Türkı» olarak yazıl kaydedılmektedır. Yıne Mısır ku» oldugu yazıhdır «Kasmakta ve söylenmektedır. belgeleri, Mısır'ın Îsa'dan once su» ile «Küsı»nın aynı oldugu ka1200 1300 yıllarında «Türka»lar nısındayıj;. Asur hükümdan As«Turk» adına ilk kez, fsa'dan Önce 1300 yıllanna ılişkın yeni tarafından ıstılâya uğradıguu yaz strhaddon, Küsı hıikümdan «Tur lru»yu ve memleketini kendi ıdaBogazköy yazılı tuğlalarında hu maktadırlar. kumdar adları arasında «Torki Bu arada, Etruskler'm de bır resi altına aldıgını belırtmfKtekolu Mısır a ındığı gıbı, bır kolu dlr Yıne belgelere gore, îsa'dan da denız yolu ıle Italya'ya gıtmiştır. Etrüskler, kendı krono önce 3. bin yılı içınde Vırz* u.elojılerıne gore, İsa'dan on yaz rinde bulunan Khun dcvletmm aaının yıl once Italya'ya ayak bastıiua hükumet merkezının «Türk» oldugu vazılıdır. rını belırtmektedırler. «TevTat» ve «Avesta»dan gelen Halikarna&lı (Bodrumlu) fanhçı Herodot. Lıdj'a'dan aynlan tbrani ve Iran söylentılerıne goTaciser Etrüsklerın «Türkenos» kuman re, Nuh Peygamberin oglu Ya\t dası altında Italya'nın kuzey bol fes'ın «Türk» adında bir torunu Koray gesıne yerlestıklerinı yazar, Ay oldugu belirtılır. Düzpdren Tanhlerünizde degışik biçmrıca, «Türcae» adında bır kavunHABUN'un den de soz eder Burada «Türke de olmayarak «Türk» adına ı'k dogumuna nos» ve «Türcae» adlarına dık kez 552 745 yıllan arasmda dostlanna' kurulmufl olan «Göktürkler» de katı çekmek ısterız. duyururlar Anadolu'dan denız yolu ıle îtal rastlamaktayız. Göktürk yazıtlaya'ya gıden Etrusklerın başların rmda Gokttirk adı «Koktürk» oRiello 24 temmuz 1976 da «Türkenos» bulunuyordu. Ba larak geçmektedır. «Türk» adı tSTANBL'L da bazı kez «Tünik» bıçıminda zı tarihçiler buna «Tarkanoi», ya yazıuıuşt'.r. Goktürkler, ılk kez nı «Tarkans da diyorlardı. İtal vanlann ve Yunanlılann «Etrusk Orta Asya'da «Türk» adıru taşıyan bir devletın kurucuları olarak tarihe geçmişlerdir. Göktürk devletinın hakanı tsözeilifcTeri r temi Kağan, Bızans'a elçı göndererek bir tıcaret anlasması yapOnjınal ITALYAN malıdır. babil türhol i'ip ma teklıfmde bulunur. Bızar.s SESSIZ ÇalışT. împaratoru ikincı Justmus da Sa ianıler ile olan anlaşmazlık.arınBaşka cıhazlar gibi SU dan otürü bu teklifı kabul eder. DAMLATMAZ. Ve 588 yılında Zamarque adındaHavadakı tozu suzer, Dışarının ki Bızcms elçısım tstemı Kağan'a ENİY havasını saflaştırarak ıçerı göndenr. Anlasmadan sonra elçı verır. 550n100< Bızans'a dondUğünde «Türkıyat da gordüklerinı btitun aynntılan Az tuketir, çok verim sağiar. V A H I turıun ile ?nlatır. Bu «Turkıya» adı o taYazın Serın. K sın sıcak hava No.1412 rihte Bızans elçısı tarafından Gok *ERDALKARASU. IZMIR.tef. 32 5 4 7 verır. türk devleti hakkmda kullarul8 • AHMETAKDOĞAN. B U R S A . t e h 13 31711286 Kısın havayı kurutmaz. mıştır. 484714 464693 462073 4847İS 480773 *ÖNÜRTİCARFr. B J R S A . t e l : 12 861 Bizanslılar, yıllar sonrası kuYaz aylarınm y a p ı ş k a n 46 2074 481128 Ankara 17 320O rejden Balkanla'a ınen Turk 'ooy rutubetını yok eder. *URAZTicaret. A D A N A . t e l 2 2 6 0 4 larma «Tıakları> adını vermışierdi. Bu da «Turk» adının Teknik yetenekleri : at ALTERKoll.Sırketı. ANKARA.te!: 2 9 0 8 9 0 S Füruzan Hüsrev TÛKiN 100 Altın Lira DÖRT MEVSİM'de BAHAR HAVASI \ 15 Haziran 'dan itibaren 1976 yılı sonuna kadar R1ELLOKL1MA CÎHAZI alacaklar arasında noterlikçe çekilecekkur'a sonucu * v 1 0 0 A l t l l l L İ r a dağıtıyoruz • HER CİHAZ İÇİN B Î R K U R A NUMARASI SEYAHAT bizi secmekie başlar R O M A N Y A TURLARINDAPA enucuz Biziz EN UCUZ BAYİLERİMIZ !£$ * OKDAŞ KoH. Şirketi. ANTALYA.tel: 15 81 *HİLALKol!.$irketi. MERSİN.tel; 4 3 0 8 5 1 1 2 Hıc AR!?A >apmaz Boyle îken devsmlı servısi bol yed»k paıcası ıanStr. İstagbul Bayilerimiz ARSA ARANIYOR Ansara'da matbaa tesisler! kurmak Uzere tskitler caddesl, Kizım Karabekir caddesı, fstanbul caddesı, Yenisanayı çarsısı. Ruzgârlı sokak ve bu caddelerın cıvannda S 08 U metrekare arsa aranmaktadıı. OO ATSB uzennde geçici, nıteükte yapılmıs bina vesair yapüar da kabul edllebılır. Arsa sahıplertnın Anktra 33 35 teielona basvurmaltn nca oiunur *KAZANCIOĞLU. SISLI.tel: 4 0 6 7 6 9 4 0 18 91 • İSMAllCOKGEZER. FINDIKZADE.tel: 2 4 02 02 * ABDURRAHMAN BESNİLİ. BAKIRKOY tel. 71 28 52 Ilk UC AY ıçın devamlı bakım ucetsızdır. Guclüdur, Şk b ı r mobılva gounusundedır. BEŞYILFABRlKA GARANTlLlDlR Son partı olarak gelen 24 000 ve 26 000 BTU gucundeki cıhazlardan eıımızde çok az kalmıştır. Sıparişinızi vermekte lutfen acele eaınız. oKadıköy Satış Mağazası: Tel: 378670378671 Türkiye mümessil Ithalâtçısı JFADI$ TİCARET EVI Taksim, Inönü Cad. 61 /1 Tel: 45 44 3945 92 34 Te!q: IFADOST İstanbul *(15.Haziran.1976 günündeki değerinin karşılığı) (Cumiıunye: Not Sıcak ve Soğuk günlerin dostu RİELLO Kiimadir (Cumhuriyet: 7404)