Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CIJMHURİm 22 TEMMUZ 1976 nem'ı bırçok kuruluş tarunmış bütün htıkıık ç^lanrjı? ve Turkıve Baroıar Bırlıgı. De/>'t (.Tuvenl.k Mahkemelennı (DGM) zararlı bır kurum olarak nıtelendırmekte, ve aylardan öen bu mahkemelerin kaJknıası ıçln duşunsel bır sa va* vermekifaırler îküdar sozcJlerı ıse, DGM' nın eie«tırılmesını büyük bır toplumsal gunaı saymakta Iktıdarın başı Demırel DGM ne kar^ı çıkanlan, «anarşı kışkırtıcısı ya da savunucusu» olmaîda, hatta «yalancılık»'a suçluyor Soruia «Bılun ve HUKUKI. açısından oldugu gıbı. «aklı başjıda hıçbır kışinm mkar eaemejecegı en ılkel toplumsal gerçekler ve sagduyu» açıgından baküdıgındd kaDuI edılmek zorunlugunaaaır kı, yanılan hatta gerçekien açirfça tersıne çevıren raraf, devleıin en sorumlu kışısı olan Başbakan ve arkaaaşıarıdır Ortada oylesıne açık ve tartışma goturmez gerçekler vardır kı, bunlan kavrama<v ıçu bır kışının ne hukukçu, ne yukses muhendıs olmasına gerek >ok Degıl bır Başbakan, daidaıa herhangı bır çoban, bu gerçeklen hemen kabul eder Me~er kı, şu ya da bu nedenle ınk*1 ra kararlı (vemınlı) olsun O OLAYLAR VE GÖRÜŞLER DGM ve Demirel Prof. Dr. Muammer AKSOY iurra rnahkeme kftran haüne getıren uygulamalar»m hortlamasına neden olmaktadır Chsa «adalet devletın temelıdlr> ozdeyışı, ıçı boş bır «ozcuk değıldır. Adalet'n «politikaya alet olduğu, sıyasal ıktıdarın emrıne girdiğı oranda». kışi gtı \enlıği, (hatta özgurlükler) yok olur, buna paıalel olarak da «vatandaşların devlet otorltesıne gonul'u ıtaatı ve far^h düşünen vatandaşlar arasındakı ıçbanş> baltalanır, hatta ortadan kalkar. bırçoklan, hıçblr güvenceye sahlp olmayan kahrzman hâVımlerın, adaletln emrınde kala'oılecegını nanıtlamışlar, ve adalet tarulimlze altın harflerle v azılnıışlardır. Ama jasal ve Anayasal güvence var oimadıkça, «Adalet, lcışısel kahramarüıga bagh> olur Bunun anlarru. adalete uygtn kararların IST1SNA olması demektır Adaletın. ancak yargıcın kahramanhğı sayesınde gerçekleşebildıgi yerde, adalet «mostralık» durumuna duser çagdaş Hukuk Devletınde ise adalet, herkesin hakkıdır, ve «yasal güvenceye sahıp oldugundan Hukukun ve vicdamnın sesınl rahatça dmleyebilecek kahraman olmayan yargıç lar.ın kararlanna dayanır Bu nedenle de, ıstısna degil kuraldır Işte bu gerçeklen pek ıyi bılen ve yargıçlar Uzerinde uygulanacak siyasal baskılan onıeme bakımmdan TUrkiyedekı çok zayıf yasal baskı gruplarının dengeyl saglayacak etkinlıkten çok uzalc olduğunu goren Anayasa koyucumuz, yargıç tarafsızlıgımn ve mahkemelerin bağımsızlığının. ancak ve ancak «Yargıçlann atanmaları \e gorevlerlnden uzaklaştırılmalannın YUksek Kafcimler Kuruluna (ya da Anayasa Mahkemesi ne) bırakılması halinde gerçekleseblleceğım kabul etmis) ve bu çozümü bir Anayasa îlkesi yaprmştır. Yargıçlann, siyasal iktidann etkı alanı dışında bırakılmalan, bızim Anayasa sistemimizın anaa'reklerınden b rıdır Mahkemelerin bagımsızlıgı bu mtelıkte kesın bır onlemle saglanmadıkça 'Knavasal düzenimizın vaz geçilmez dgelen olan «Ozgu^luk sıstemı». «Kışı guvenlıgl mekanızması> ve <Sıyasal partıler arasmda gereklı denge» de ışlerligınl yıtirır. Her Toplumun Kendi Tarihsel Gerçekleri Anayasa yalnız hukuksal bır belge değıldır. Toplumun gerçek yapısını oluşturan bütun sosyal kurumlar, anayasal duzenın gerçek yaşamdakı çehresını çızerler, «Anayasa gerçeğı.nı yaratırlar Bu nedenle, bır Anayasa duzenuıde yer alan herhangı bır kurum ya da kuralı o toplum duzenının tumunden soyutlajarak mtelendırmek ve değerlendırmek olanaksızdır Büyuk bır yanılgıdır. Ingütere, Fransa ya da lsveç'te benimsenmış ve oralarda «kotu kullanılma olanağı yaratmamış» bır çozüm, b'zde korkunç sonuçlara ulaşabilır. Çunku adı geçen ülkelerde, «çoğulcu toplum yapısı» tam oUrak gerçekleştinldiginden, oazı pratık nedenlerle benimsenmış o yasal çozümun «sıyasaı ve partızan dürtulerle kotuye kullanılmasDinı, gelişmlş baskı gruplan (sosyal guçler dengesı) başanjla onlejebıhr Örnegın, «yunıtme gucune, yargıçların tumunu ya da bır *ısınını a^ama yetkisinın tarunması», o toplumların gerçek yaşamında, «ıktıdara bağımlı yargıçlar zumresmın dogması (ve ıktıdann ernır ve arzjlarına boyun egmeyen durüst yargıçlann gorevlerınden uzaklaştınlmalan) sonuco»na ulaştıramaz Ama, sendıkaların, meslek kuruiuşlarının, başkaca örgutlerm, unıversıtetercn hele sıyasal partılenn tepkılerı, basındaki, radyo ve televızyondakı eleştınler, blzde yeterince ağırhic ve etkınhğe sahıp olmadıklarından, gehşmış ve kökleşmış demokrasilerde tehlıke yaratmayan bır çozüm, «korpe demokrasımızuı katüı olacak '<adar dehşet vencı kötü uygulamalara surüklevebılır Her toplumun kendı tanhsel koşullan ve gelışımı ıçınde yaşanmış ovle deneyler vardır kı, onl«nn karutladığı gerçekler, en saglam yarsılara ulaştıracak nıtelıkteoır Işte vakın taribimızde pek çok deneyle kanıtlanmışu kı, «atanrnalan ve gorevden utaklastırümaian yürutme organına. bağlı yargıçlar'ian kurulu mahkemeler», blzım koşullarımızaa *ıktıdara bagımlı yargıçlar yaratmakt&ı, «yasalann ve adaletın geregını değıl. siyasal iktıdann arzu Acı Örnekler Yargıçlarını yürütme gücünün atadığı ve gd revden uzaklaştırabıldıgı mabJcemelerın, topıiımumuzda nasıl bir baskı aracı halıne getınldıgının, yakın tanhımızde acı hatta utanç vencı bırçok ornegı vardır Meçrutiyeı döneminde Mithat Paşayı gostermelik bır yargılarua ıle katıl yapa bılmek ıçın yaratılan yuz karası bır odevı yerme getıren mahkemenın başkanı «Sururi Efendı>, tarıhe «rüsvayı alem» olarak tescıl edilmıjtır Demokrat Partı döneminde, uyelerı sıyasal iktıdarca atanan ve gorevden uiaklaştırüabılen mahke meler tarafından pek çok muhalıf politlkacı ve gazeteci, ornegın bır Osman Bölukbaşı, butjn hUKuk kurallan ve Anayasanın açık rıukümlerı bıle çığnenerek mahkjm edilmıştir. Yargıçlarını (ve savcılanmı yürütme organımn istedıgı gibi atayabüdıgl ve (colayca deflşürebüdığı mahkemelerın sfyasal nıteliktekl davalan sonuçlandırdığı 1971 1973 arasmdakl Erimsel Melensel donem ise, «çagdaş devlet» kavramıvla bıle bafdaşmaz pek kotü yargılama orneklerıyle doludur DGM, Anayasamızın SUtemine ve Felsefesıne Kesınlıkle Zıttır. Yukarıda bırıkı orneKİe belirtmeye çalıştık kl .Yargıçlan yürütme orga nınca atanan ve değıştirüebılen mahkemeler urerinde baskılar yapılması. ve «Bu gıbi yargıçların sıyasal ıktıdardan etküenmelen», toplumumuzdakı koşullar altında, dogaldır, olagandır. Bu sortımüzle, yürutmenın atadıgı Yargıçlann bizde daima ve istısnasız iktidara boyun efdıkleıinı ve egeceklerüıı ıddıa etmlyoruz. Her şeyı goze alarak vıcdanlarının ve Hukukun sesını dinleyen olaganüstü cesur yargıçlar. bizde de hiçbır dönemde eksıic olmamiîtır. Ömegın Meşrutıyet döneminde Abdurrahman Suphı Paşalar DP döneminde Adil Sanallar, Erimsel Melensel dönemde Ferjat Oltuluiar ve dafta konusunda valnız en Rkel bllg'lere sahlp «ade bır vatandaş dahı bılır kı, yargıçlann atanmasını ve görevden uzaklaştırılmasmı hukumetin elınden alara^ Yuksek Hakımler Kuruluna veren Anayasa duzenimız, bununla «Onplanda, sıyasal ıktıdann etkılemek ıstediğı sıjasal nıtelıktekı davalara bakan yargıçlann tarafsızlığını sağ lama. amacı gutmek'edır Eger Demırel bunun r aksuıı ıddıa edıyo sa, açıkca «Sıyasal ıktıdara karsı bağımsızhğı sağlanmak ıstenen yargıçlar, sıjasal nıtelıkteki davalara bakan yargıçlar değıl alacak boşanma mıras, nafaka hırsızlık gı TDİ davalara bakan yargıçlardır, Anayasamızm amacı ve felsefesı bu joldadır. dıjebılmelıdır. Bunu dıyemez xe dıvememıştır Dem'rel HukuKtan hiç anlamasa da O'na .Yargıçlann tarafsuhgını <ve boylece kararlann sajgınhğını' sağ lama bakınundan, atanma ve gorevden uzaMaştırılma ışlemlerınm Hükumetın vetkısı dısmda bırakılmasının, Anavasal duzenımızde ne onemlı bır yer taşıdıgını» anlatan Uzmanlan ve Bakanları vardır ve olmak zorunlugundadır Sımdı nasıl olur da bır Başbakan, basın top lantuında gazetecilerın gozlennın içıne baka ba ka, .DGM de, Tıcaret ve îş Mahkemeleri gıbi bir mahkemedir Dıger yargı müesseselennden 0 bır farkı yoktur» dıvebılır Bu Başbakan Tıcaret ve İş Mahkemelen Yargıçlarının, Yuksek Hâkımler Kurulunca atandıgını, fakat DGM Yar gıçlannm kımler olacagına Hükumetın karar verdigım bılmeı mı' Ticaret ve Is Mahkemelert üyelerınin yerlerinde kalıp kalmamalanna, her üç yılda bır hükümetın karar \ermesinin soa konusu olmadığını. DGM Yargıçlan bakımmdan ise hükümetin bo>le bır yetkiye sahip oldugunu, bır Başbakan ögrenmemiş olabılir mi' Tıcaret ve Is Mahkemeleruıde, iktidann serbestçe atadığı ve istedıtı anda degiştırebılecegi Askerî Yargıçlann üye olarak bulunmadıgı, DGM'inde ıse sıvıllenn davalarına Askeri Hâkimlerın de baktıklarım ve bu Askeri Hakimlenn atanmalannı ve görevden uzaklaştınlmalannı, iktidann istedigı gibi düzenleyebıldığini» bir Başbakanm bılmeîllkten gelmesı, kamuoyu ıle alay edercesıne gerçeklerı tersıne çevirmesi günümüzde n» aıl nıtelendlnlebılır? Işte bu "azımızda, sadece can alan bu noktayı, kor gdzlerın bıle goreoılecegı bır açıklıkla ortaya koymaya çalıştık Sımdı ozetleyelım 1) DGM. Türkıve Cumhunyetınde guvenceden voksun (sıyasal ıktıdarca atanan ve gorevlerinden uzaklastmlabılen) yargıçlardan kurulu ve boylece bagımsızlıktan yoksun birıcik sıvil mahkemelerdir 2) DGM, üyelerinm bir kısmı, her tur güvenceden yoksun Asıceri Kakımler olan bıncık sıvıl mahkemelerdir 3 ı DGM'nın kuruluşuna ılışkın kurallan benımsemelc, Anayasa koyucumuzun Yuksek Hakünler Kurulunu yaratırkcn benlmsedigı felsefe, manUk ve amacı inkâr etmektedir. 4) Bunlan bilmemezlikten gelen bır ıktıdann başı, Turk kamuoyu ıle alay edıyor demektır. Gelecek yanmızda, Anayasanın DGM konusunda ıktıdan ne olçude zorladığını ve ne olçude zorlamadıgmı ınceleme konusu yap«rak, sorunu tümüyle aydınlatmava çalışacağız. "Sendikal Kekabet"mi? ir gazete taaberı: «İETT Topkapı otobus deposunda DlSK'e bağlı Genel Iş SendiKasının ışyen temsılcısı Ahmet Bıcan öz, TurkIş'e oağl; Turkıye Genelİş Sandıkası ışyerı tensılcısı Mustafa Seltı tarafından tabancavla vurularak yaralanmıştır IETT Topkapı otobus aeposunda u\e kavıt çalışmalan yapan GenelIş yonetıcılerıne Turkıve GenelIs Sendiicasına mensup kısıler farafından saldınlmıştır DISK e Daglı sendıksnm uje ve > onetıcüennden bır grup dun <=aat i: sıralannda üye kaydı yapmak ıçın olay yerıne gelmişlerdır. Çalışmalar surerken, Türktş e bağlı Turkıye Gsnelî> Sendkasmdan bır gruD da olay jenne gelmış ve çalışmavı engellemek ıstemiştir. Bunun üzenne çıkar kevgada. Mustafa Seltı, Ahmet Bıcen ö z u tabancavla yaralamıştır Çapa Hastanesıne kaldırüan Oz, tedavı altma alınmıstır Yakalanarak polıse teslım edilen Selt, ^akkında suçüstu hukumlenne gore kovuşturmava başlanmıştır » • Sermaye nnıfı politikacısına bu olay» de^jpn döşuııresi sorulsa, adam ciddi bir surat takınarak açıUamasını yapacaktır: Maalesîf sendıkslar arasındaki rekabet bovle urucu o'aylara yol açıyor. Cumhuriyet Hukümetı kuvvetl'dır. SJÇ luİ3ra cezasuu venr Herseyden once sendıkalararası reıî* bete bır çare bulmaK, çalışma bamını kuvvetlendırraek lâzım Çunku bu yanstan enınde sonunda Ü1K« ekonomısı zaraı goruyor Ovsa bir sureden beri ulkrnin çeşitli rerlerinıie patlak vrren olavlar sendikalar arasındaki rekahetten dofmnTor. Bursa'da. 1ı*kenderun'da, <«eydişehir'(fP, JsUnbııl'da ve ioa olarak İEIT Topkapı Otobus Deposunda vaiananlar, DISK ile Türkİş arasındakı rekabrtten clojcmus drılldir O>ıvl*rın terçek niteliflm araştırırsak çatısmanın sermajeemcte arasındâ bir sorun olduğunu tonırıız Konuyu irice deseriendırebılmek için bu köşede blrkac kez verdlçimız klâsıklc«mf«. orneklerl anım^aralım. FgpmPn1 in somurüsiı vuzyıliardan beri yeryurunde avnı yontemi kuüanmıştır: «Bol ve yonet: » Bu formiıl saglamdır. Butnnlestiklerı zaman birjuk güç yaratacak olan halkları, nlu« ları, sınıflan bölup birbirine du^urme'ini bılen eçetnenlerın degişmez straUjisıdır Ingılizler Hındistan'ı nasıl somürduler? Hintb Mnslumanlarla, Hındtı l<trı bırbırıne riuşuriıp çatıştırarak . Amerika ne vapıvor OrUdo^ıd»" Butunlefmrsını beceremijen Arapları birbirine düsurerek genıısini Turütüvor. Lübnan'dakl son olavlard» rine avnı vnntera kullanıldı. Araplar bırbinne saldırdılar. Sonııç ortada' İşçl »ınıfı kesiminde olan • bltenleri aniamak için bu açıra eğilmek gerekiyor. I^çiler bütunleşebildikieri zaman 1976 Turkiyesinın en etkin gıicunu oluşturabilirler. \m» bütünlesmeleri olası mı? O bilınç duzevıne enştıler mı" Sermaye egemenleri, Işçı sınıfımn hıllnçlenmiş kesimitle başetmek İçin rlne ışcilerı kullanmavı temel atratejı oiarmk benimsemlştir. tnrillzlerın Hindlstan'da, ABD'nln Ortadogu'da jiırüttüjü stratejı ve taktıklenn benzerleri ülkemizde tezgâhlaniTor. Sagcı sendikalar solcuların ustune saldırtılıtor. Ülkenın buvuk orgutu Turklş ikire bolunmnştur. Sağ kanat sermavemn çudumunde. sol kanat uvanış içinde Bu ikisl arasındaki çelişkı örgfitd guçsüzlestirlr, felee nğralır. Bir de TttrkIş ile DtSK arasındaki çelışki sozkonusu Işçi sınıfı kendi içinde butunlesemeden. lermaya egemenlitine karşı gereken uğraşı yıirütemiyecektır. Bu evTen yasasıdır. Clusal Kurtnluş Savaşımızda, Mustafa Kemal, önce halkın direnme gücund olıtşturdu. Çerkes Etbem'den Aznavur'a değin tüm olumıuz ve lşblrllkçi güçlerl ertadan kaldınp ulusal direnmenin Anadolu'daki bütünlfifiinu sağiadı. Geriye emperyalizmin vanınd» yer almış bir Babıâli kaldı; başanra boylece ulaşıldı. B Tekerleme, Lâf Ebeliği Şımdı soruyoruz Demırel'e Anayasamıztn adalet mekanizmasına tıtızlıkle temel yaptığı bu Yuksek Haklmler Kurulu, «onplanda, boşanm» davalarına, naiaka ve mlras davalanna. alacaK ja da âdı hırsızlık davalarına bakan yargıçlann sıjasal ıktıdann etki alanı dışında kalmalanm ssğlama> amacıvla mı jaratıldr Yoksa onplanda kişılerın güvenlıklerını ve ozgürlüxlennı sağ lama baflayabılmek ıçın, onların sıjasal nıteliktekl davalanna bakan yargıçlarm tarafsızlıgını slyassi iktıdann etkisi dışında kalmalanm) sağlama amacıyla mı yaratıldı'' Devlet yaşamı Kahramanhk, Kan üökmek mi? OKTAY AKBAL Evet Havır 1 B Atatürk'ten Erbakan'a u ıki adm bır varınm başhgı olarak bıle bırarada kullanılması, aslında Onun Anıtkabnr.de kemiklenni sızlatacak bır haksızlık fakat bız avdın geçınenlere, elU bu kadar yılda ülkenın duşün yapısmı ve ona koşut ujguıamaları nereden nereye goturdügumuzü vurgulaması yonunden. bır uyarıdır Bır bakıma bugun adına bazı çevrelerln «Turkıye reahtesi» dedikieri ve üzerinde rahatlıkla at oynartıklan bır ortamda bu geriye gıdış olgusunun yadırganacak bır yanı kalma mıştır Batı emperj"»lıznünin yoketme saldırılarında en güç koşullar altında ve yüzbınlerce şehıt kanı Ile sulanarak kurtarılan bu vatanda bugün gozlerlni Cumhuriye tın gerçekten nurlu ışıklanna açan, çüe çekmemiş genç kuşakların elı, dili, kalemı ve eylemi ıle vatan bütünlüğü zedelenmekte, Cumhurıjetın temel ilkeleri sarsümaktadır. Çüe çekmemiş derken kendı kuşagımın çileh geç mışıru anunsıyorum. Elh bu kadar yıl dnc* o felSketlı ve kara gunlerde her karış tbpragı canını dışine takan evlât lannm eşsız öz\ensıyle kurtanlan bu vatanın bugun yıne kendi evlâtlannın elıyle nasıl bir serüvene sürulüendiğıne ıbretle v« çaşkınlıkla bakıyorum Oysa o günlerın koşullan ıçınde her tur lu olanaklan kendılen içın hanrlanmış olan Türldye"mizde Cumburıjet kuşaklanna dusen ne kıvanç vencı etkınlıkler ve görevler vardı. Yanm yüzyıl toplum yaşamı ıçın kuçumsenecek bır za man dılımi degüdı. Onların butun çabalannı, bir amacın gerçek leşmesı ıçın harcamalan gerekırdı. Bu amaç bellı ıdı Toplumumuzu yuzyıllann bır almyaziEi ha lıne getirdığı «geri kalmışlık»tan kurtarmak ve «çağdaş uygarlık duzeyıne, hatta ötesıne ulaştırmakutı. Bu amaca ulaştıran yollar beUrlenmıştı. ükeler ve ülküler saptanmıştı. Hele bu ülkuler, bugün olduğu gıbı, bır grubun tekelınde yorlaştınlan türden de degıldi. Blr bakıma Cumhunyetı ayakta tutacak olan bu ılkelenn başmda dın ve devlet ışlerınin bırıbirınden ayrüması anlamını içeren «Layıklık» ılkesi gelmekte ıdi. Bır süre bu amaca goturen yolda sapmalara uğramadan, gerıye bakmadan ılerledık. Bır bolümu Cumhurıyetin 10. yılına rastlajan, Ankara'dakı yuksek ogrenim yıllarımı dusünüyorum Bu gun Beşevler semtınde uzennae turlü yuksek oğrenun kurumları mn yeşerdiği o günlerin kıraç geçıt torenı alanında O*nun onunden geçerfcen ne kadar mutlu ovundıl, inançh ve yannlanmiî ıçın ne kadar unıutlu ıdık. Gerçekten de «On yılda on mılyon genç yaratmıştık her yaştan » Yasadığımız ellıler yıllarında ulaştığımız kırk milvonun «he' yaş tan gençler» olduğunu savunmak çok güç gelıvor bana Bugün Dev rım ılkelennın, bır baska anlatımla Atatürk ılkelennın üzerıne kanat geren «genç yaşlılar» her halde hırlannı ve güçlerinı onünden geç'ıklen o şımşek bakıslardan almış olmalıdırlar. Ne >azık kı o ışık, çarpık dünya goruşleri Erbakaniarda somutlaşan bır bolük «yaşlı gençler»e kadar ulaşamamıştır. Üstelik bunlardan bır bolümü bugün Saıdı Nursı' den gelen «nur»la ışıklanmayı yeglemektedırler Genye dönerelc geçmışte yaşamağa özlem dujan ların bu ısteklerinm ıçtenlıkli olduguna ınanılabilse, düşün ozgurluğüne saygınlık uğruna, bu ozlemi hosgorJ ıle karşılama sab rını gbstermek de mümkün olacak. Oysa bu ozlemın itici gticünü, «gitımden gereği gıbi nasıbını alamamış, uyandınlmamış hal kımın donmuş kutsal duygulannı, tabulaştınlmı?, batılla yozla» «Bir oğlan baş kesmese, kan dökmrse ad komazlar» layKur'un TV'deki derslerinde sağcı bir ogretim üvesl kahramanhfc edebiyatını anlatıjor soyırcılere. Kahramanlık!» Nedense hep baş kesmek, kan dökmek olarak anlatırlar oldum olası... Alacaksın kılıcı elıne, atına binecek. fideccksın toprak almava, adam kcsme>e, kız kaçırmava, talan etmeje.» Buymuş kahramaıüık: Kosknca profesör çıkmış TV ekranına, \ay Knr adına •edeblyat dersi veriyor. Kahramanlık edebiyatı dıve norde en kanlı, en vah«.i sahneleri yartnış künse varsa, onlardap şeçmis örnekleri, bır bir okuvor. >Bir oglan baş kesmese. kan dokmese ad komazlar • Bır cıhan lıakimiyeti» tutturmuş bav profesör! Türkler «bir nlzam kurmak ıçın» isterlermlş tıim dfinyaya egemen olmayı. yoksa zulum olsun diye değıl.. En iyi nizam blıimlddlr» derlermış. Oçuz Kagan'ın sörlerinden başladı Ise, ofkem geldl asıp kestim gibılerden .. Bay profesör hemen ekledl: «Gdrttyoruz ki cıhan hakimneti daha o zamandan beri mcvcut». Bugün de •mevcut> mn' Cıhan haklmlyetlni bırakın da Hora'jı Ege'ye çıkann! Ecevıt gibi bir lıder, «kahramanhk»! kan dökmek, bas kesmek dive anlamayan. nygarca. bir davranış, baklarun savunma divc kabul eden bir lider, iş başına gelmese Kıbrıs a da adım atamazdık 'a!.. Bdyle knnı, cakalı. palavra edeblyatıvla hırakın «cıhan hakımlyet1»ni rlde etmeyi, araştirma gemlsini bıle Çanakkale dışına çikarama7Sinız' . Şaskınhkla seyrettim Bav Tlmurtaş ın \avKur'da verdijti edebıvat dersıni.. Ne biçttn edebıvat clersi bu" Dinlejen «bix neymişiz, biz cihan hakimiveti için doçmuş, büjumuşüz, baş kesmcven. kan riokmeven adam ble saMİmazmış, oyleyse al tabancavı, al bıçağı, sokaklara. «cihan hakımiieti» madem ki bir boş ha\al olmuş sen de kahramanlıgını oğretmenlerc, arkadaşlanna buvuklerıne saldırarak vcrine çetır! Koskoca profesör, taramıs Dede Korkut'u. bnla bula bu satırlan çıkarmış karşımııa 'kahramanlık diye: Baş kesmeyene, kan dokmeyeııe ad bile vermezler'.. Bay Tımurtas bır bir sıraladı kahraman!ık»la dolup tasan «kanlı> riızelcrı... «Gidelim Mısır'a doğrn dedi de vünıdü>, «Sultan Murat geldi açılın dağlar*. >anuk Kemal, Akif, dcrken OThan Seyfi. Tnsuf Zı\a. Behçet Kemal, en «ion da Cemal Oğuz.. Daba da vannış kahramanlık şiirleri yazanlar. Cemal Oğoz'u saır di\e kaç kişi tanır, şiire benzer kaç dizesi vardır, sorarun... Ote vandan bir Daflarca cilt cılt destanlar yazmış, Çanakkale'smden. Uç Sehitlerine, îstiklâl Savaşına . Ama Bay Timurtas'ın gözunde «solcu bir ozan, adını bile anmaz' YayKur ogrencileri de Tiırk Edebıyatı'nı boyle ögrenmıs olurlar' Kahraman kimdir Kahramanlık nedır"* Turkçe Sözlflk: «Savaşta korkusuzca çarpısan kışi. yifit, bır olayda ver tutan kimse» diyor. Börle bir klşınln eylemi de, kahramanlık olnvor Savaşta korknıus, guçlu onunde sınmiş, ama kendinden euçsüzüne, sılâlısııma rastlayınca acımasız bir zalim kesilmiş, kan dokmuş, kafa kesmis .. Simdi kahraman mı sayacafız böyle birini? En kolay, en ucnz kahramanlık kafa, kol kesmekle yapılanıdır. Bır zamanlar bövleymiş, kım daha çok kan dokerse onu yiğıt sayariamus. Geçtı o çağlar, şimdı kafayı en İyi kullananı, seçtiği alanda en buyfik becerivi «röstereni. ulusuna, insanlığa venı değerler katanı kahraman sayıvorlar. Eski zaman kahramanlan tarih kitaplarında kaldı Bilmek de zor o kimselenn kahramanhklarının ne denlı eerçek olduğunu. Belö de kestikleri kafa, kol, döktuklerı kan kendilerinden kat kat guçsüz, sayıca az zavalhlara aıttı. Zaman geçtikce, masallarla, dicelerle «kahramanlık» gelip vapıştı uzerlerine' Flaubert, eski zamanlann kan dokucü «kahramanlarına bakmış da «Kahramanlar ivı kokmazlar demiş bir yapıtında. Clemenceaunun da savaşa giden askerler onünde yaptıgı blr konuşmada sovlediği bır söz var «Kahraman olmak yetmeı, zaferı kazanan kişıler olmalıyızjt Tek başına yigitllk, tck başma atıiganhk, tek başına asmak kesmek, vetmiyor. Hatta bo^ le kenduu bılnıez, kendinden geçmış kimselerin atılganıığı toplnma zarar da veriyor. Savaşta bile bdvledir, komatanın buyruğu, kurmaılann hesaplan. planlan, herhangı bır askerin kılıcını çelap dıişman saflanna atılmasmdan önemlidir. Dr. Schweitzer> göre «Evlemin kahramanı yoktur, ancak acmın ve ozverının kahramanlan vardır». Gidip bir Afrika kovune, vülarca zencüeri iyileştirmeye çalısan, açllğa, yokvulluğa, pıslığe, acmın her türlüsüne katlanan bir kişi kahraraan desil midır' Bır ışvermde ileri bır vontemi ilk kez uvgnlayan, ya da çahşmasıyla ornek bır emekçi olarak belirlenen bır kı«i <kahraman» defil midir' Ni\e ille de kafa kesip, kan akıtsın' Çevre*ine, ulusuna, msanlığa bir katlası bulunan kişıler «insanlık kahramünı» savnlmızlar mı' Kahramanlıjın en güzel tammını Fransız yararı Romain RoUand'da buldum. IMjor ki .Kahraman elinden releni, eucunun vettigini vapandır. ötekilerin rapamadığını gercekleştırendir» Ister savaşta, ister «vaşta. teter barı^ta. ister bilımde, ister sanatta.. Pegny, «Haklı bir savaşta olenlere ne mutlu» der bir dlzesinde. Haklı bir savaşta çarpısan, «gvlcünün yettigini. elinden jelenı vapan asker elbette kahramandır. Ama başka uraslan ezmek kölelestırmek topraklannı yaçmalamak içln Jlâhmı çekip saldmya geçen kışi, >a da kişüerin (rerçek anlamıyle kahraman»lık!a hiç bir ılçıleri yoktıır. Dün de böyle, bugön de.. Vletnam'a giden Amerikalı askerln elindeki son model sllâhla karşısındaki yahn ayaklı yerllnin kanını akıtmasi elbette Iti fcataramanlık değil, vahşet... .. YarKur edebiyat profesörn Timurtaş'ın, ornın gfbf duşuncnlenn kafasında halâ «cihan hakimiyeti». «fetih ruhu gibî fosüleşmiş kavramlar vaşayıp durur, ögrencilerine de her fırsarta bunlan aşılamak isterler Gerçek kahramanük nedlr bilmeyenler. onun sörünu de edemezler elbet. Kafa koparmanın. kan dokmenln en btiruk erdcm, en birtTik kahramanhk oldufu inancmı vajarlar köşelerine çekilip. Gençler olür. vııruşur onUr sevrederler. sonra TVIere çıkıp «kafa kırmayan. kan <1okmeTene genç denilmez» diye sözüm ona edebiyat dersleri verir para kazanırlar... 197C Türkive sınde Işçı sınıfmın bolunmuşluğü, sermaye Toplurnsal, kişîsel, insancıl illş sınıfımn ışıne yarar. Işçi sınıfı kendı içinde sorunlannı çökıler ve ekonomık yaşam bazümlevip burQnIeşemeden sermaye sınıfının gfldumunde kımlanndan ıyı vatandaş yetışkalır. Bugün DtSK, hem «ermave sınıfma karsı, hem de işci tirme konusunda ulusallığı Susınıfı içinde sermayenin uzantüanna karşı demokratik uğralarla kaç kez saptanmış olan raşını vermek zoruntiadır. Sermave sendikacılan da; «ıra(MıUı Eğıtimin AmaçlaDına go sında bile ile. mraaınd* cinsyet İle, uyanan işçileri yıhbrre düzenlenıp yıllardan berı uymaya çabalıyorlar. gulanan mufredat prograınlarının ve bunlara u\gun olarak bı• lımsel suzgeçlerden geçmıs ders Sonuç: Bugnn Turkive'de «Sendikalar arası rtkabet» Cemal ALPMAN kitaplannın blr kalemda «tü katen soz açmak btr aidatmacadır. Bir yanda bilınçlı Ijçller ka« sayıldığı bir dönem yaşanıvardır: 6te yanda sermave ve sermayenin gudümündeM EsW Talim Teıbije Knndn tyeai sendıkacılar. Sermave rgemenleri, ellerini işçı sinııfı içinr bugün Mıllı Eğitımımızde. den çekalnleı; ne •cmUk»! rekabet kalır, ne ctnaret, ae (»• Yasanan ahlâk yenne yapay bır ahlâk egıtımı öngörülüyor. Adırm, Btıtim Bırlıgı Yasası ıle fcatıniraiî dfnsel ınançlBnnı somUr basan aşaması patılan eski medreselenn progtne fırsatçılığından aldığını bıle rın yüzde doksan dokuzu Tnusbile bu özleme saygılı olmak el lJman olan ülkemizde, Anayasa ramlannda bıle rastlanmayan bnertliden gelmiyor r.ın ysra almafi pahaaına, yapı skolastık ders türleri Türkiye'de tek ya da ortaklv lan bu toplantı, petrol muslukla yor okullarımız ıçın. Bir rnaneşa iktidar olmanın en kolav vo rını değilse bile şerıartan medet viyata dönüş çabası içınd» bi »••••••<<<••••»••••••»! >»••••••»•»»••»»••» lunun din somürüsünden yarar ııman bır kısım politika esnatı hm verilerının yadsımasına kalanmak olduğunu, türlü çaresı» ıçln »sıl amoç olan oylann mus dar gidiliyor Nerede ise ülkelıkler ıçınde dünyada yıtırdıkle lagunu açacak bır varar sağladı mızde bu ufurda Galıle'yı bir mahkum n huzur ve mutluluk umudunu fı duşunulebılır Olaylar bu urau kaç kez daha blüme otekı dünyava baglamış olan ezı du besleyenlerın cesaretını irt edecek kuramlar gelistirllecek'. Istanbul S.S. Bulut 2. Tertip işçi basamağı lenler topluluğunun oylannın ik tırmışa benzıyor Bilim çevrelen örgün eğitimin her ıçın ginşılen mânevıyata dönüş tıdar yolunu açtıftını çok iyi bı ne de çoreklenen bu düşün yaYapı Kooperatifi Başkanlığından | len bır tur polıtıka uzmanlan pısınm urünlen bırer bırer Dek. çabası, Mıllı Eğltım'in denetiml nın çabalan ıle «çağdaşlasrnanın degerlı mallar gibi bagnazlık pa dışında kalmuuıa büyuk ozen 1 Istanbul S. S. Bulut 2. Tertip Işçi Yapı Koopeneresinde» olduğumuzu, ya da zarına sürulmeğe başlandı Ün gostenlen, bir tür yaygın eğıtım ratifı adına 143 adet ışçi konutunu ıhtiva etmek Uzere yapne kadar gensine düştUğumüzu lü profesorlenn Saıd ı Nursl kurumu olarak da yedıden yetmı tınlacak konut inşaatı kapalı zarf usulüyle ve götürü besaptayacaK orneklenn her gun (Kurdı)nın tutum ve yapıtlannm şe kadar her vatandaşa, hele ken del esaslanns gdre eksillmej'e aıt ttklıt şartnamesınd#kî bır jenısı ıle karş'laşıyoruz Us bilimselliğı konusunda duvdukla dılerınden dünyasal eğıtımm Olşartlarla ekslltmeye çıkanlmışür talıklanna değindiğimız polıtika n havranlığı belırten fetvaları, dum olasıya esırgendığı ka ço2 Işin hesaplanan bedelı 18 652 250. lira 00 kuruştur. uzmanları, kendilennı ve mensup anavasal suçluluğu zamanında cuklanna bütun comertlıgıyle Bu bedeli, ekslltmeye ait teklıı şartnamesındekı ve mşaat oldukları siyasal kuruluşu ıktı yargı organlannca çok kea sap açık olan gızlıaçık Kur'an kurssozleşmesi tasansmdakı sartlar altında konutların Eml*k dara getirmerun, layiklık engelı tanmış olan bu kisinin düşün ve larında, daha da hızlı bir bıçimAlım Vergileri ile îskan ve İşletme ruhsatı harçlan dam aşmakla mümkün olacagun eylemlerlnı gölgede bırakacak bir de sürdürulüyor. Bir samanlar Dıvanet îşlen Başkanlığı jetkılıbildir. deneyerek saptamışlardır Bu uı nitehk kazandı günümüzde leri Ue birlikte katıldığım bu 3 Bu işe ait şartnameler ıle lhale evrakı, Sosyal Sike ınsanının kaîasında kendısı, Kıyafet yasaian, dışa dönük bı kurslann, bugün de yürurlukte gortalar Kurumu Genel Müdürlügü İnşaat işlen Müdurlügü toplumu ve dünyası içın daha çimsel bır uygulama, ya da &*şı olması gereken, ybnetmeliğını ha ile Sosyal Sigortalar Kurumu Istanbul Emlak v* İnşaat iyi, daha ınsanca bır yaşam ülkuUüdürlüğünde görulebilir. sunu büinçlendırecek her tur gı sel ozgürlüğU kısıtlayan bır zor ıırlama çalışmalan sırasmda lama sayılıjor olacak ki, artık kurslara devam edebihnek ıçın 4 Sksiltme 5/8/1978 günü saat llUJü'de Sosyal Sigornşımin, hatta düsüncenin karşıtalar Kurumu Istanbul Emlâk ve inşaat Müdurlüğünde ı m •sna çıkmakta bır sakınca gdr çevremizde erkeğı okunmus kü ilkokulu bıtirmiş olma koşulu mezler Onu yuzyıllar boyu tııf lâhlı, kadını kara çarşaflı gjr saptanmış, ılkokul dıploması olsahipleri tarafından kurulacak ihale komısyonu marıfetıyle 7 sağı olduğu «bır lokma, bir hi mek, uzerinde durulmağa d»g mayıp zorunlu öğrenim çağının yapüacak, kesın ihale Sosval Sigortalar Kurumu Genel kursa ka» tevekkülü ve yetuıgenlıgı mez bır hal aldı Bu konuda da dışma çıkmış olanların Muaurlüğunce netıcelendırılecektır Muteahhıt inşaat soaha da ıleri gıdildiği oluyor Kur. devamları ise, Türk harflerı ıle ıçmde tutma ve otekı dunjasını leşmesını ış sahıbı Kurum ve Kooperatıfle müşt«reken akbayındır kılma vaadlenyle avut tuluş savaşımiEla ilgili bir ula okuryazar olduklannı, Millı Etedecek, ödemeler kurum tarafından dırekt olarak milsal bayramın bu yılkı kutlanışm gıtım örgütlennce venlmış bır ma yontemlennı acımasız uyguteahide yapılacaktır. d» genç kızlanmızın kendilertne belge ıle ispatlamalan koşuluna larlar Bunun içln de tutumlan5 Eksiltmeye girebümek içln isteklilenn, na engel saydıklan layiklık 'lke armağan edilen bugünun gerefı bağlanmıştL Bu konudakı vaptıa) Müteahhıtlik karneslru (B ) grubundan Isln b»sını dınsizlik gibi yonımlamak ne uygun, ustelık yönetmelıklerle rım gucü, Anayasamızın Cumhu saplanan bedelın 273'u kadar) saptanmış gtysıleriyle yaptıklan rıyetüı mtelıklerı ıle ılgıli 2. ve tan çekınmezler Şu sıralarda bu b) Teknık araçlar bıldirisinı, alanda bir yanşmanın sürdurül gbstenler sırasında, Cumhunye ögrenımın saglanması Ue ilgüı maddelerıne dayanıvordu. cj Sozleşme tasansının 5. maddesmde kayıtlı tekdüğu her halde gözden kaçma tın kendılerine emanet edilduii 50. gençlenn koşullandmlmıs bfr Kur'an kurslan yonetmelıgmln nık elemanlarm çalışunlacagına daır taahhütmaktadır grubu tarafından ugTatıldılüan bır maddesi de kurslann hazınarcesüıi (noter tasüklı) Basınımızda uzerinde çok du afır sovguler, müyonlann ku ran ayı içuıde tatü japmalannı d) Sermaya ve kredı olanaklannı açıltlayan mmll rulan, haklı eleştırılere uğrayan laklannı tırmaladı Bu. 19 Mayıs ongormektedır. Bu kurslara değdurum bildırisı (Banka'dan) son Islâm Ulkelen Konferansı ları 31 Martlara dondünrıe özle guı soylenecek ve yazılacak o Ka • e) Müracaat tanhınde taahhüdü devam eden 1«nın, Islam uikelerını, başta e mının somut bır belırtısı değıldi dar çok şey var, ama ben saderırrt açıklayan blıcurisını, konomık olmak uzere sıjasdl, de ne ıdi? Gencı ve tutuculugun ce yonetmelıkle saptanmı? bu f) Müracaat tarlhıne kadar tam olarak basanlan kultürel, hatta petrolsel' neden eğıtım ve ogretımın her basama ıkı asal koşula nasıl uyulmadığı ışler bıldirisinı, lerle bır araya getiren bır tOD gına turlü yollaruan çengel atma nı pek çok kea rastladığım son ekleme suretıyle lhale tarlhlnden (İhale gunü harlç) en u lantı olmasına karşın, layıklığı sıdır bır ornekle kanıtlamak ıstıyoüç gün evveline 18 1976 günU mesai saati sonuna) kadar Anayasasında saptanmış Turkıve rum. Kazıran ayı ıçınde bır hafta Sosyal Sigortalar Kurumu Istanbul Emlâk ve İnşaat Mügıbı bır ülkede, ıç sıyasal yasansonu, Ankara'nın pek yakmında, dürlügünü yaalı müracaatta bulunmalan Yeterlik Belgesi tunızın çızdıgı zıkzaklar uğruna, ıçınde bır askeri gamizonun da Doktordao IBVi sonu aJmalan ve yeterlik belgeslnl kapalı teklıi zarflanna koy nasıl bır somuru yanşı halme sobulunduğu bır ilçeye gıtmıştım. malan sarttır. kulduğu, ıktıdar ortaklarının ne Sokakta başlarmı orten beyaz 164 E VOLVO denlı bır pay koparma telâşı ıçıS Geçıd teminat miktan 572.717,50 TL. olup, istefcv aşmaklan topuklanna fcadar ne gırdıklen, TV ekranlarma giın lılerin Sosyal Sigortalar Kurumu Istanbul Emlak ve tninen, bovunlarmda cüz torbalan metalıi boya, dı»n döşeme lerce yansıtıldı. Bu toplantımn, saat MUdürlUgüne yatırarak makbuzunu veya geçlci teasılı ve ılkokulun J4 smıflannrenkll cam, arka cam rezi» müslumanlığı kendı tekellerınde minat mektubunu kapalı teklif zarfına Jcoymaian sarttır da olduklarmı soyleyen taz çotarUı Ustu açılır 6ze ıantsayan Araplan bıle şaşırtan Jm7 Isteklılerin kapalı teklif zarfını makbuz mukaMcuklarının oğle sıcafında Kur'an Lar, tıavalı dıreksıyon, 160 sel bır ıçerığe donüşturülmesı, linde lhale komiEyonu başkanlıgına ihale saatınden engeç kursuna gıtmekle tatih değerlen PS.. Motor 1000 £ubık dmsel toren ve uygulamalann top bır saat ervel vermeleri sarttır dırdıklenni' üzülerek gordum, lantıyı vurgulayan blr gbrunüme 8 Kurum, Yeterlik belgesinl verip vermemekte va a ;ı n bürunmesı şerıat duzenı özlemlhaleyi yapıp rapmamakta veya dlledıgıne yapmakta scrcılennm ıktıdar ortaklığında saft besttır. Vurdum duymazlık, ajmazlık ladıklan eerçekten çok ilerı bır (Cumhunvet 7206) 9 Telgraf İle müracaatlar ve postadatd vaki gecıkva da «dokunulmazlık» bu konureeler kabul edılmez ria surup gıdıyor «Alem yıne ol ıo Beledıyelerce ilânlardan almacak verg) ve resimâlem, devran vıne ol devran>. ler Muteahtııt fırmalars ait olacaktır. Ancak, ihale yapılGenç kusakları, okul içınde ve madığı taktırde Beledıyelerce ılânlardan ahnacak vergi ve dışında küçük yaşlanndan başİLAN resımler kooperatıf tarafından ödenecekfır la^rak şerıat düzenme hazırlaKeyfıyet ılan olunur (Cumhuriyet: 7209) manın, beyin yıkama ve koşullandırmanm bu venmlı çarkı ıs •••••••••••••••••»•••' •••< >••< ' • • •» • • • » te boyle donup duruyor. Mılli Eğıtım drgutu de kendıne uvma sa bıle bu devrana uymaya zorlanıyor Boyle olunca da çagdaş laşmanın neresmde oldugumuzu araştıranlanmız. sanırım kı çağ1. «YAPI İSLETMESİ. bılım dalında bır profesör. bulundışüıgın ergplsız yolunda hatın madıgı taktırde oğretım göravlısı ahnacaktır. sayılır mesafeler aldığımızı sapBeyoğlu tstıklal Caddesi No :56 Istanbul adresindeM 2. «PEYZAJ MİMARLIĞI» bılirn dalında bır proiesdr tamakta güçlUk çekmeyeceklerEnşım Adı Komandit Şırketine aıt Tuhaiıye ve Konfeksıaiınacaktır dır. yon Magazası ıçindekı mallar ve demirbaşları ıle birlikte Peyzaj mımarlığı uzmanl.k öfrenım' mımarhk, güzel 31.12.1975 tarıhlı faturalara ıstınaden taralımızca devralınsanatlar vb bir tasanm fakültesınde yapmış bulunan. mış olup, devreden Enşım Adl Komandıt Şirketinın borç Ef ıtımımızm başına dolanan bu 3 îsteklilerin 5 Ağustos 1976 Perşembe gunu saat 17 30 a ve alacakiarı ıle h,çbır ilgımiz olmadığını 11 an edenz. tehlıkenm daha ıyı kavranması kadar belgeleriyle bırhkte Dekanlığa muracaatları du için yazımın başinda biribınnden yurulur XES\ ERİŞİM . Erhan Nukan ve Necmlye Incir kutuplar kadar uzak bu iki stmAdl Ortaklıgı geyı yan vana kullandığımdan ötüru gerçsK Ataturkçulerin b«(Topkapı Reklâm . ) 7320 v (BâSia: t. 3598, 20638) 7204 nı °ğışla*acaklannı umarım. GENÇ KUJAKURI. OKUL IÇINDE VE DI^NDA, KÜÇÜK YAŞLARINDAN BAJUYARAK JERIAT DÜZENİNE HAZIRLAMAYA, BEYIN YlKAMAYA KARŞI YETKİLI VE İLGILİ KURULUŞUR, YASA İHETıCı1İR SEYIRCI DURUMDA. GERICİ ÇARK SURATLE DONUYOR. KONUT INŞAATI ILÂNI Ege Üniversitesî Güzel Sanatlar Fakültesinden DUYURU