Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
uf CUNHUKİYn ve vârdımcılarmm stanman Tüksek ^areılar Kurulunca; askeri hakimlerden üye, yedek tıye ve savcı yarduncılarının atanmaları Ise ösel kanunda gosterilen usule çöre yapılır.» Goruluyor kı, sadece bu fııcra bıle, Devlet Guvenlık Mahkemelerine sureklı olarak kurulan olaganustu mahkeme nıtehğınl vermek'e, Anayasaır.ızın temel ılkelerınden bıri olan yargı bırlıgı \e butunluğu. mahkemeleıın bajçımsızlığı v; hakımlık temınatı ılkelenm boımaktadır. Şoyle Xı • Devlat Guvenlık Mahkemelerine yapılacak başkan, uye ve savcı atamalannda Bakanlar Kuruluna bır mıslı aday gosterme yetkısmın tamnması ve Yuksek Hakımler Kuruiu'nun ancak bu adajlarcian taırmı atamakla zorunlu tutulması, hukümetm, yani yürütma organının yargıya mudahalesmden başka bir yönde yorumlanamaz Boylece mahkemelerın bağımsızlıgı ılkesı ıhlâl edılmışfr ve yapılan bu degısıklık Anayasanın ozune de, sozüne de aykındır. • Anayasanın 136 maddesıne eklenen beşıncı fıkra ıle Devlet Guvenlık Mahkemelerine yapılan atamalann uç yıllık bır sure ıle sınırlanması, hoşa gıtmeyen yargıçların hükümetçe degıştırılmesı olanağını sağlamakta, bu ıse hem mahkemelenn bağımsızlığı, hem de hakimlık temınatı ılkelenm ortadan kaldırmakta, Devlet Gmenhk Mahkemelerine bu nedenle d« olağanüstu bır mtelık vernıektedir. • Dahası var Bu maddeye eklenen uçuncu fıkraya gore, Devlet Guvenlik Mahkemesimn dort asıl üyesınden ıkısı, ıkı jedek uyesuıden de bınsi askeri hakımler arasından savcı jardımcüarmdan bır kısmı ıse >ıne askeri hakımler arasından atanır ve dbrdüncıl fıkranın son cumlesıne gore «Bu atanmalar özel kanunlarında gösterilen usule cöre vapılır.» Paşka bır deyımıe, Devlet Guvenlık Mahiemelerının asker uyelerı ve savcıları, Bakanlar Kurulunca gostanlecek adaylar arasından Yuksek Hakımter Kurulunca veya Yuksek Savcılar Kurulunca değıl, ozel yasasına gore askerî makamlarca atanacaktır Bu kural, bagımsız yargıya valnız Bakanlgr Kunüunun değıl, askeri mercılenn de müdahale etmesı olanağını sağlamıs olması bakımmdan, Anayasanm yargı bağımsızlığı ve hmkımük temınatı ılkelerıne aytan düşmekta ve Devlet Guvenlık Mahkemelerının olaganustu mtelığınl katmerleştırmektedır» (Devirden Devire, Cılt 3, Sh 467468) Kısacası, hangl yonden bakıhrsa bakrlsın, olağan yargı dışmda DGM adıyle olaganustu bır yargı organının kurulması, normal ve Anayasal yargı organlanna guvensızlikten baska bir şey değıldir ve Anayasava hepten aykındır. Işte yukarıda saydığım bUyük sakıncaları dolayısıyle bu mahkemelere karsı çıkan bizler <vatansevmez> kışılerız ve dayandıgı kurallar Anayasa Mahkemesmce ıptal olunan bu mahkemelerin yennda kalmasında direnen sayın Demirel ve benzcrlerı ıse <vatansever> klşilerdir. Bu tuhaf bir çelişkı degil mi\. Bütün gerçek hukukçulan, Anayasanın v« hukukun UstUnlugu ılkesinin bekçıhğı fdrevins çağırmak, herhalde çok fazla bır iyimserlik olmaz sanırım. Bu bekçıhk gorevı, UUumiıln bugün ıçinde bulundugu koşullara gör«, en kutsal bır görevdir. (1) Cumhnrlyrt Ti ekira 1972, 11 mart Vft%, !5 Agustos, 8. 2Î vr 39 erltil 1974 (Bu vanların tıunü Sağsız Solsuz Demokrasi (I. Bası 1973) sh. Uî'de ve Devirden Derire d l t S (1978) sh. 461179da rer almıştır). 13 TEMMÜZ 1975 H <" tres'»k «shîb'nln kend'ne o>tfi b'r görev ve sorumlulugu vardır Bır mımar veja muhendıs, meydana getırdığı yapıtlarrn saglam ve guzel olmasından; bır hekım, hastasının sağlığından, bır kımyager, analızlerının dogruluğundan; bır pohtıkacı, memleket ıslenmn yasalara ve hukukun ustünlügü ılkesinr uygun yolda yurütulmesınden; bır komutan, emrındeki bırlığın savaş gucünden; ınanmış bır hukukçu da, ülkede hukuk egemenlıgınin ve boylece adaletln sağlam temellere oturması içın kendıne düşeni yap ınaktan sorumludur OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Düşmek var, Düşmek var. üşroe, dilimizde ceşitH anbunlarda kuUanılır. Bir kes dupedüz düşmek var: \lerduenden düsfnek, yere düşmek, balkondan düşmek, fcuyuya düşmek gibi . Bir de kuşkura düşmek, tereddude dnşmek, sıkıntıya duşmek. hapıshaneye düşmek. tımarhaneve düşmek var. Çogu zaman düşmek olumsuzluğu dile getirir. Bazan d» olumlu düsoıeler soz konusudur. Çocuk dusürmek kötü bir şeydir, ama fiyatlan düşurmek sevüıdirici bir iştir. Vafctiyle çok tutolan bir alaturka şarkuun dizeleri »öyleydl: Saçlanma ak ddştü, . San» ad bulamadım. Blr kadın kotu vola saptığı zaman «Sokağa düşrö» denir. Yaşmı başını almış olanlar duşmekten çok korkarUr. Hem dupedüz du?mekten. hem de moral anlamda düjmekten ürkerler. Dudaktanndan eksumes bir dua: Allah kımsevı duşurmesin. Düşmenin vanında duşkunluk avn bir oluşumu simgeler. Parava duşkunlük, kadına duşkunluk, kıımara düskunlük. içkite dufkünlük kötü yolların trafik işaretlerldir. Hele iktıdar dbşkunlüğu insanları mahvedebilir. Çunkü iktidara duşkün olan; cluşme tehlıkesıvle burun burunadır. Bovle durumlarda olaylann başını sonunu hrsap edemez duruma duşebiiir bir politıkacı. Sozgelişi Sülevman Bey 1! Mart'tan once iktidara duşkünlfigü yüzflnden «Muhtıra» ile karsıkarcıva kaldı. \ e düştü Bir Başbakamn parlamentoda düşurülmesi başka sejdir; askercil bir .Muhtırâ» il« dusuriılmesı başka şev. Anayasa'} a cerçekten Inanmış bir Başbakan, dort general Muhtıra verdi dive koltuktan kaçmaz. Eger devlet duzenlne. hukukun üstünlügflae, demokrasive, ve ozklşiMğİne savgılı ise der kl: \erdiginir Muhtıra Anavasa'yı ihlal suçona oluşturuTOr. Ben ant içerek başladığjm bir goreve ihanet edemem Ne yazık H Sülevman Bev hunu vaj^amamış; 12 Mart Muhtırasını «tebelluf> edince şapkasını alıp »avujnrnıştur. Aradan zaman recip köprülerin altından sular aktıktan sonra «Milliyetçi Ophe'nın Kumandanı. ^ıfatıvla Başbakan olmuştur. Olmuştur ama. 12 Mart 1971'de askercil muhtırayla koltuğundan dnşen Demirel bakın ulkeyı ne duruma cetinniştir? * Türkiye'nln tepesinde Demokles'in kılırı gibi Amerikan ambargosu sallanmaktadır. Ambarpnnun en \akın etkıleri kvşkusuz Hava Kuvvetlerinde fömiiir. laşadığınut gttnlerde, Ege'de Türki\e ile Yunanlıtan karşıkarsıva felmJşlerdfr. Bir çatışmanın tırmanmasıdır lılenen . Yunanistan Ege'nin KÖklerini ve sulannı kapatmış. KendilİKİnden kapatmış. Türkive ne bu göklerden eeçebilivor. ne bu sıılardan Hava Kııvvetlerimiz bovle 7amanlanla birincii onemi kazanır. Hava Kuvvetlerinc her tür sivasal çıkar olestnde gdsbebetl gibi balolır. Ama Sülevman Bey ne yapıyor? Hava Kuvvetlerinde Ud orjrcneral dunırken, AP'ye dönük bir kararla blr korgenerali kumandan vapıvor B<H!e blr olay, ne Ordu'non tarihinde var, ne Devletin; ne Anayasa'da yeri var böyle bir olavin; ne hukukta. ne rörenekte Bunun üzerfne Orgeneral Irfan Ozaydınlı Yuksek Askerl Mahkemeye başvurujor. Yargıçlann karari bir hflkümeti düşürecek karardır. Askeri YÜksek tdare Mahkemesi Dalreler Kunılu ozetle diyor kl: Demirel Hükumetinln Orgeneral Irfan ötaydınb'n blr kenara iterek Korgeneral Cemal i;njrln'i Hava Kuvretlerl Kumandanı vapması amac ve sebep vönünden vasalara aykındır; kamu yaranna ters duşmektedir; iptal edttmlştlr. Ülkede gerçekten demokratik hukuk devletinin kurallârı işlese, Askeri YÜksek Mahkemenin karanndan sonra Hükümetln bir sanlye vitirmekslzın çekümesi, Başbakanın isttfasını Cumhurbaşkanına sunması gcrekirdl. Ama yaşadıgımu sivasal ortamda bövle birşev beklemek yersizdir. Demirel ve ortaklan hüktimetten çekilmezler, tas catlasa çekilmezler Ancak dü^flrülflrlene tnrakırlar koltufcn. Çünkü iktidara düşkündürler. Ferit Bev de iktidara duşkündür. Ferzi Bev de. Turkes tntkalla yapıaıktu koltuğa, Erbakan Chu Ile.. hrtidara düşkunlük öylesliM iflemiftir ki tümünün etlne, kenüğtne, cieerine, yüregine, hiçbir olav etldlemea onlan. • Düşlcnnlükle düşüş arasında yaktn bir çizfrt vardır. In san bır şeye düskünlükte düşer. Parava düşkünhlk. Içkiye ~ dâşRunttHc, sefahate duşkünJiık; dflşfirur htsanı. İktidara dSşkiinlük de potltlkacıvı düşünir enlnde sonunda Demirel vaktivle paraşütü açamadan dttam&ftü; bakahmba ke« ne olacak? Gerçek Hukukçunun Görevi KUTSAL GÖREV Ö Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU Savm Demlrel Onun Anayasa'dakt denetım kurullarını başmdan berı ışlemez duruma getırmek ve olanak bulsa vıkmak ısteyişmın nedeni ışte budur Gerek tek başma. gerek koalısyon ortağı olarak surdürduğü ıktıdar yıUarında ülkenın surüklendtğı huzursu/lukların neetenı de budur Şımaı de kalkmış, Devlet Guvenlık Mahkemelerıne karşı çıkanları suçluyor. Ona gore bu gıbıler nereds ıse vatan haınıdirler. Demek kı ulkede hukukun ustunlüğü ılkesımn egemen olmasını ısteyenler haın; buna karjılık. bır partt veya partıler çogunluğunun ıradesüıı bu ılkelerin uaerınde gorenler ıse vatan savunucusu kahramandır. Bu zıhniyet, koruyucu kurtırıcı olmayıp, batırıcı bır zıhnıyettır. Bu nedenle yalnız hukuka ınanmış hukukçular degıl, adalete ınanmış başka meslekten polıtıkacılar ve her türlu kurum ve kurulutlar da bu züıaıyetle savaşmtüdıriâı. nasıl bır çaba içine gırdıklerinin türlü örnekleri daha unutulmadı O mahkeme ve kuruHara, eskıden belırli bır partinın adayı olarak seçibp parlamento üveliğı yapmı? olanlar bile gırtno olanağını buldu. • Bır başka sakınca Ise, «muhalefet. durumunda duşunulebılır: Her ıktıdar, dılediğı muhalefetı ezmek ıçın, Guvenlık Mahkemesını bır araç olarak kullanmanın yolunu arayabılır. Son 25 yılımız hep muhalefeti «karınca gıbı ezmenın» yollannı aramakla geçtı «a^en. Eğer bu yol bulunabılırse vay muhalefetın dururauna'.. 0 Bır sakınca da, duşunce ozgurluğu ve basınla ılgılıdır: Eger kısıtlı bır basm yasası çıkarüır ve bundakı yaptınmları uygulama vetkısı Guvenlık Mahkemelerine venlırse, karşıt duşuncede olan kışılerin. bırbınni ezdırmek ıçın nasıl çırkın jurnallara basvuracaklannı duşünmek bile insanı tıksmdirıyor Son sıkıyönetım re.ıımınde bunun iğrenç orneklennı gorduk. O zaman vay düfünce ozgürlılğunün halıne' . • Efer mutlaka gerekiyorsa, «Guvenlık Mahkemelen»nı normal yargının dışında olağanustu bır Anayasa kurumu olarak degıl. ozel yasa ıle oiağan bır ıhtısas mahkemesı olarak kurmak, Ulkenın g*leceğı bakımından, en doğru yoldur. • Ülkede sosyal huzurj kuralım derken, gelecektekı huzursuslukların tohumlannı atmak* tan sakınalım (Cumhuriyet 22 ekım 1SH2). Bütün bu uyanlanmıza karşm, Anavasa değıstlrıldı ve DGM kuruldu. Yıne bu sutunlarda çıkan 8 eylül 1974 tarihlı yazıda .Yargıyı Zed^leyen Yargı Mercıi» basugı altında şoyle yazdım ve bu mahkemelere ılışkin kurallann Anavasa Mahkemesınce iptal edılmesı gerektiğı dusuncesini ileri sürdOm: • Anayasanın değişilc 136. maddcsıyle kurulan Devlet Guvenlık Mahkemelen, bu yasanm temel ılkeleruıden birl olan yargı bagımsulıgını v« yaıgı bütünlügünü bozmuş, ysrgıçların atanmasında Anayasaya uymayan yontemler getir» mıttir. Yargıçlann atanmaaı yetldsınin Ytiksek Hakimler Kurulunda bulunması. Anayasamızda yargı bağtmsulıguıı yerlesürmıştl. 15 mart 1973 tanhii yasa lle Anayasanın 136. maddesme eklenen dördüncü fıkra, yttU kurulan Devlet Güvenlik Mahkemelerlnde bu yontemJ dejıştlrmıs ve su kuralı koymuatur: «D«vlet Güvenllk Mahkemesı Baskanlıfı, i, yedrk üvfli^î, savcılıgı TC savcı yardun> atamalannda Bakanlar Kurulunca her bos yer için bir misli aday gostrrllir. Bu adaUar arasmdan Devlet GüvenUk Mshkemesi haJdmlerlnln atanması Yuksek HaMmler Kurulunca; D «înanmış hukukçu» dedım; çunkü bugunkil Turkıye, ne yazık ki httkuka ınanraayan hukulc diplomalılarıjle doludur ve bunlar «hukulc» kavrammı bır takım yasa kurallan içınde belırli maddelerden oluşmuş sanmaktadırlar. Bu gibıler ıçın yasalann üstünde bır «Hukuk ılkes.»; «Hukukun ustunluğu, objektıflıgı ve yansızlığı kavramı» d^je bır şey var olmayıp, sadece yasalarda yazılı maddeler vardır. Mıllet Meclısmde 226 oy bulununca bu yasa maddelen degıştırılebıldığıne ve\a ülkeyi yonetenlerın hukuka aykırı butun ışlem ve eylemlerı karşısmda etkısız kıhnabıldığıne gbre, onların kanısınca hukuk, parlamentoda tek başına veya bır koahsyonla çoğunluğu sağlayan partinın ya da partılerın ırade ve kararlanndan başKa bır şey değıldır. Yasa maddelerının Uzerınde, sosyal adalet ve hukukun ustunlüğu gıbl soyut ılkeler ve hele maddelerın bu ılkelere uygun olması zorunluğu dıye bır şeyı. hukuka ınanmamış hukukçuların kafası almamaktadır. Bugün ülkemızde ıster yargıç veya savcı, ister avukat veya politıkacı, va da oğretım üyesi olsun. Dütun namuslu hukukçulara duşen kutsal gorev. ellennde olan her tUrlü olanaktan yararlanarak, yalnız hukuka ınanmıyan hukukçuları değil, başka mesleklerden oldukları haîde «hasbelkader» ülke yonetıminın başına geçınış kışıleri de hukukun üstunlugu ve yansızlığı doğrultusunda uyarmak, bunun ıçın hıç bıkmadan, usanmadan ve yılmadan savaşıtn veımektır. Eger hukuka ınanmış hukukçular, yukarıda sözunu ettığım ılke ve kavramlara akılları erdığı halde, şu, ya da bu menfaat veja korku, ya da hatır, gonul, arkadaşlık gıbı etkenlerle bu savaşımdan kaçınırlarsa, ulke ıle bırlıkte kendılerı de adaletsızlık batağında kaybolup gıderler. Bılmdıği gıbı ulusların âyakta durması adaletle mumkündür; çünkü «MUlkün temelı adalettır». Vatan şairi Namık Kemal'in dediği gibi: Bulunmazsa sdalet milletin efradı beynlnde. Geçer bir gün zemlne, arşa çıksa payei devlet. Bır Alman atasözünde de: «Memleket ancak adaletle sonsuzlaşır ve adaletsizükle batar» denılmektedir. DGM'ne Niçin Karşıyız? Devlet GüvenUk Mahkemelerine nlçın karşı oldugumuzu oır daha ozetleyelım. «Bır daha» dıyorum, çunku ben bu ma^kemele^n kurulması ıçın Anayasa'da dejtişıklık yapüması soz tonusu olduğu 12 Mart dönemlnden başlayarak, boyle mabkemelerin vatandasa «guvenlık» değll. «guvensizlık» getırecegıni bu sutunlarda bırçok kez dlle getlrdım (1). Dört yıldan beri Devlet Guvenlık Mahkemelen konusunda ddnüp dolaşıp yine aynı noktaya gelmek ve hukuk anla^ ışsiîlığının yarattıgı bu kısır dönguden bır turlü kurtulamamak, Turk demokrasısi hesabına gerçekten çok hazın ve hukukun üstünlüğune ınananıar ıçın de çok Uzüctıdur. 15 mart 1973 gün ve 1699 sayılı yasa ile Devlet GUvenhk Mahkemelerı konusundaki kuralların Anayasaya eklenmesınden beş ay once, bdyle olagan dı$ı mahkemeler kurulmasının sakıncalarını özetle $oyl« belırtmiştim: • ... Gün gelir, DevUt GUvcnlik Mahkemei«rı, onu kuranlar içın bile «guven» degıl. «güvensızlık» ögesi olarak, ülkenln sıyasal ve dusilnsel almosferi üzennde Demoklesın küıcı gibi sallanabılir. «SlvU »ıkıyonetim» rejlml bfr ulke için «Askeri sıtayöneüm»den bin kat daiu tehlikeUeUr. • Başka bir sakınca da, Guvenlık Mahkemesı üyelerinin seçımınde kendini göst«rebılır: Anayasa Mahkemesı, Danıstay ve Yuksek Hakımier Kurulu gibi devleün temel adalet kurumlarırun Uye seçımlerinde polıtıkanm ne buyuk bır rol oynadığının, her partınin ve hele ıktıdar partılerinın bu üyelıklere kendı £elsetel«rı dogrultusunda bulunan kisileri ssçtirmek içın Demirel'in Hukuk Anlayışı TürMye'nin bugünkü Basbakanı Ssyın Demirel, devletm bu yıioe makaımna, Su Işleri Genel Mudürlügü, insaat müteahhıtlığı, Aroerikan Morrisson Şlrketının Türklye temsilcıliği gibı aşamalardan geçerek gelmıstir. Bu asamalardan geçerken zorunlu olarak karsüastığı hukuk kurallan hep teknık ışlere ılışkin yasalann maddeleri içındeki teknık kurallar olmustur. Daua 1965te görüldü kı, onun hukuk anlayısı, icranm üstünlügüne ve diktatör Enver Paşanın «Yok kanun, yap kanun» zıhnıyetme dayanan bır göruştur. Demokrat Partının, bu anlayış yüzünden yıkılıp gıttiğini bir türlü anlayamamıştır Iki Müftüoğlu Karşı Karşıya OKTAYAKBAL Evet Ilayır "ALTIN BOYNUZ,, KURTULDU! H aber bomba gfbi patladı: •»fnnr ' •»< Dünya Bankası, UNESCO v« Uluslararası ÇtvrejS Koruma örgütünün Işbtrllği aonucu Haliç'ın temizlenmesı için Türkıye'ye tam blr milyar dolar ve dan iıtediftini blr tllrlU bulamı dıyorlardı Sahil yolu kıyisına yı rılmlsti. Dile kolay. blr mUyar yan hükümet için Dünya Banka gılan molO7.iir da hızla başka yer dolar! Üstelik kredı mredi degıl, lere nakledilirken, «kurtanlan dupedüz bagıştı bu yüzde yan sı ve UNESCO gerçek bır kurta bölge»de yapüması lüşünülen ko ncıydı sankı. laızli 50 vü vadelı 1 milyar donutlann «tutarlı bir şehircllik an lar, ve de Amerikan ambargoAçılışa dönelım: Yüzlerce zarif layışı ıçinde» plânlanmasına eçıb Eunun kaldınlması için Kıbns' tekne ıçinde feraceli, semsıyeii liyordu. öneriler bir birinı kovata uriasma gibi bir şarta çurta şık bayanlar, sanklı veya fesU lıyordu ama Beledıye parasızdı. b&gh detUdi.. Bazı Batı basmm efsndiler, ud nagmelerl ile Kâ£ıt Bu yüzden, istımlâk edilen ftl'ını da alaycı iladeler kullamlmıyor hane deresi tenezzühüne çıkmış parselleyıp yuksek fıyata satmadefUdi. öyle ya, bu yardım Bi lardı. Mersedes ve blucinlenni sımn yerinde olacağını düşünüzans'ın bir çeşit rövansıydı. Fa bUyuk fedakârlıkla bir gün içın yordu. Boylece memur maaşları tih Sultan Mehmet'in gemilermi bırakan Şıslı ve I«vent • hatta ayın ilk günlennde verilebılecek, tahta kızaklarla aşırttıgı «Altın Bagdat Caddesinden bıle gelen çöpçüler zam bilem alabileceklerBoynuz» bır çamur ve çöp tapı ler olmuştu şık bayan ve beyle dı nağma donmuştu ve Batı, Ha r: ıse sahıldekı pijamalı babalar, Arsalar kapışıldı. Adana'dan Di lıç'ı Türklenn «barbar»lıtından baçörtülü anneler, dolma ve cızbır kez daha kurtanyordu.. bw kokoısuyle top oynayan ve ıp yarbakır'dan, Rize'den, Söke'den Izmır'den, Kayserı'den gelen ulıVe «para» geldı. Derhal, tstanbul Beledıye Başkanı ve çeşıt atlayan haşan kenar maballelıler cılar bu yenı Halıç sıtesının mntlı ozel ve kamu kuruluşlan tem söyle bir ızlemişlerdi o kadp.r. lu azınlığını oluşturacaklardı. Pır sılcilerinden oluşan bır «Kurtar Bır kayiffin saatıne 50 Ura istiyor tatil koyü olacaktı adeta Heliç. ma Komıtesi» kuruldu. Belediye lardı geemek için. 17 ve 18. yüryıllardaki Haüç Faskanı, Anlcara'dan uzun yıllar Evet, «Turk Mucizesi» gerçek yenıde doğacak. kat kat yapılnn dır mali destek bulamamasınm lesmiştl. Halıç tertemızdi. izmır köşkler, mor salkım sarmaşıklar, kuskünlügunü unutur gibi olmus ve Izrnıt halkı «dansı basımıza» çam ağaçlan, çiçekler ve kusl&r. tu, handlyse. Komıtenm çalışma plaruna gö re once Halıç temiilenecek, sahıldekı zararlı artıklâr yayan ış yerlerı ortadan kaldınlacak ve boşalan alanda once bır kıyı jolu, daha sonra bır eglence sıtesı ve son aşamada da eski Osmanlı mimarısı tarzında «koşk yavruları»mn yapımına gınşılecektı «Sâdabâd alemlerı» yeniden başlıyabılecek, bmlerce lstanbullu ve yerll ve yabancı turist «Altın Boynuz»un berrak pırıltısıyle doğayla yenfden banşacaktı. Şımdiden, balıklar donmeye başlamışlardı. Lnutulanm geri gelmesı, özlenen bir şeydi. Kasımpasa, Fener, Balat'ın mütevazı halkı da haru kusku duymuyor değillerdı. Turkıye Bllımseı ve Teknık Araştırma Kurumu, müsHahç temizlenecekti ama kimler bet Dilımlerin temel ve uygulamalı üallannda ogreum yapan fakülte ve yuksek okullann matematik, fızık, kimya. İçın' Ya Fener Patrikhanesı. vab:>olojı. jeolojı, muhendıslık, tıp veterınerlık ve hayvannında bır de dıskotek açıhrsa? cılık, tanm ve ormancıiık bölümlennde ve bunlarla ügılı Kurtarma komitesi kolları sıara dısıplinlerde ogrenıme oaşlayacak olan ustün kabılıvadı. Bır Hollanda fırması zaten jetll öfrencılere ayda 700. TL. karşılıksız destekleme uzuh zamandan ben Hahç'in çabursu venlecektir. Bu burslardan uçü Türk Eğitim Vakfı muruna talıptı. Bızans, Osmanlı tarahndatı ibdas edUen Cumhurbaskanlıjh burslan olarak ve Cumhuriyet gormüs bu çaterilecektir. mur Hollanda'da denızden yer kazanmada, yani polderlenn yaBursların dagıtımı için aşağıdakı şartlar konulmuştun pımında kullanılacaktı. Ne de A. Turk vaıandası olmak, (Türk asülı olup, yurdumuzda olsa. deneyden geçmış bır çaoıcuyacak yabancı uyruklu öğrencıler bu durumJannı belgelendirmek şartı ile bursa rauracaat edebılırler.) murdu bu. Hollanda fırması ayrıca, çamura karşılık bol miktar B. 1. Klâsik program uygulayan lıselerla teknık lıselerın da lâle soğanı verecektı. «Lale fen kol" son sınıfında matematik ve fızıkten (8) seDevn» ıhya oluyordu kız veya daha yukarı not alarak 1976 ders vılı sonunda oütün1 meve kalmadan ivi derece ile mezurı olVe sonunda Halıç temızIendJ. mak.. Çeşıtlı dedıkodular ışıtılmedı de 2. Modern program uygulayan lıseler i!e oğretmen 1 1 gıl ya. Çıkanlan eskı eserler Isselerınde, tanbul Arkeoloji Müzesme teslım a) Lıse ı l sınıftan III smıla geçerken Fızık smaedıldı. Ancak Müze, bına sıkın vında (8) se ız veya daha yukarı not almak, tısı çektıgınden bu parçalan ser b) Lıse son smıf Tabıi Bıhmler kolu içın kımya ve gıleyecek ven yoktu Sonunda bu bıyolojıden Matamatık kolu ıçın matema*ık ve lundu: Ayvansaray'ın son ımala kımyadan (8) sekız veya dalıa yuksn noı alarak tı ıkı mavnanın ıçmde Emınonu 1976 ders vılı sonunda butunlemeye kalmadan mevdanında, hanı eskiden foK İTİ derece ile mecun olmak. balıgı Yaşar'm 2b kuruşa tstan C. Yerl ve tanhJ daha sonra bıldınlecek sınavlarda başabul halkına seyrettinldıgi yerır rı söstermek yakınında, bır yüzen müze kuml llgılene^ler*jı Kurumdan. mezun olduklan lıse rnudurdu. Orıjınallıkten yana bızımlâ lüklerinden veva Mıllı Egıtım Müdurluklennden temın kım başa çıkabılırdı ki? edeceklerl (TÜBtiAKBAYFORMÜla74) Muracaat Turk bıhm adamları ve teknik Formunu doidurup, tasdık ettırerek en geç uzmaniarınm harıkalar yarattıgı 17 Evlül 1976, Saat 17 30'da temizleme calışmalannm bitimm aşafıdaki adreste bulundurulacak şekılde göndermeleri gede bır «Altın Boynuz Haftası» rekmektedır Postadakı «ecıkmeler aıkkate alınmaz. tertiplenmışti ki anlata anlata bı TurKive Bilimsel ve TekRik Araştınna Kurumu tıremiyordu halk. îstanbul Fesbılim Adaoıı Yetıştınne Grubu Sekreterlığı. tivalı bile sonuk kalırdı yanında Atatürk Bulvn No: 2il Kavaklıdere / ANKARA Ankara'dan Devlet buyukleri, ya duyurulur. bancı konuklar, unlu ıs adamları Hafta'nin açılışında bulunmuş »• • • • • • • • • • »••••••• lar, Türk Batı ışbirlığı bol bol ovüliHüstü. Amerıia v» NAl'O' (Basın: 16483) 7109 Artun ÜNSAL «Sılah çekenle tespıh çek«n< ayırt etmek lizımdır» diyor MC lideri. Silah çeken kimdir'' Belirtmbor, solcuUr silah çekerse bemen >akalanrp erzalandırıldığına, aagcılarsa sık sık EÜahlı e>lemlere giriştikleri halde külarına bile dokunulmadığına gore, silah çeken>in tüm solcular olduğu kanısındadır! Ojsa sokak ortalannda, okul onlerinde adam varanlann kimler olduğu ortada... Tespih çekcnler Idm pekl? Teapih çekenler, Tann'ya ktndllerlnl adayanlardır. Kimsenin onlara bir şey dediği yok. Varsın tespih çeksinler, dua etsinler, Tann ile kul arasına kitnse giremez. Inaoç, bir \icdan sorunudur. Kimin Tann'va daha yakın, ya da daha uzak olduğunu bllemezsiniz. Bu ülkede tespih çekene. neden böjle davrandığını da kimse sormamıştır. Gerçek müslümanlar her dönemde sayeı görmüştür bu toplumda. Ama din duysulannı politika pazarlaruıda oya çevirmek çirkin bir iştir. Demokrasi adına Terdlğimiz çok partili döneme girdik gireli din duygulannı sömürme akımı da hız kazandı. DP, sonra AP, MSP gibi partiler bu yanşta onde koştular, koşuyorlar. CHP de 1946 50 arasında bu yarışa katıldıysa da raya kaldi bu yolda... Ne var ki, iş çıgnndan çıkmıs, din duygularım sömürme politika alanlarının vazjçeçilmez silahı olmusto. Gide gide bugfine vardık. Atatiırk Devrimlerinin başında yer alan layiklik, yani din ve devlet işlerinin birbirinden avrı tutulması kuralı, bugfin tersine donmdstür, devletln her türlü isine kanştınlmaktadır dinsel duygulardan yararlanma hesaplan. ÖzeUikle MSP adlı bir partinin önce CHP ıle sonra AP ve iki ufak partiyle ortaklık kurarak iktidan parsellemesinden sonra, din duygulannın, açık açık sömuruldügü, her iste. her uğraşta gerici düşünce ve hesaplann onde yer aldığı förulmektedir. Ataturk devrimimn tüm Ukeleri yok sayümıştır. O kadar ki 163. Maddenin DGM kapsamından çıkarılması bile önerilmektedir. Seriat övgıiciılüğu, şeriatçılığa donus ozlemi, yasalarca suç savuan bütün bu işler açık açık soylenmekte, yazılmakUdır. Geçenlerde Frankfıırt'taki Fatih Camii imamı Mustafa Müftüoğlu Cumhnrbaşkanı Korutürk'e bir mektup yolladı. Başkan Korutürk'e mejdan okuyan, onu nerdeyse korkutmaya kalkısan bu gerici, açık açık Bir daha şeriata karşıyız diyecek olursamz lutfen sebeplerini açıklayınız.» Seriat 1480 seneden beri mevcut insanlarm rehberidir... Faydalan olmuştur». Şeriattan korkmak defü, emln olmak lâzımdır...» dedl. Türkçe yanlı?lanyle dolup taşan «protesto» sözcüğünu bile «prodestro» dije \azan, bu körcesine bügisiz kişi, Cumhurbaskanınm Panturanizm ve Panislamizme karşı çıkan sozlerini jermekte ve söyle devam etmektedir: .... Bakalun bir daha Serlat'a karşıjım deme cesaretini kendinizde bulabtlecek misiniz?» CHP Ankara milletvekili Necdet EvUyagil Adalet Bakanı ismaU MUftüoflu'ndan soruyor: «Sajin Devlet Baskanına yapılan saldın ve hakaretlere Adalet Bakanı olarak elkovma İöreviyle yükümlO oldufunuza göre, bu mektup nedeniyle Mustafa Müftüoğlu hakkında dav^ açüması için şahsen, ya da bakanlık olarak harekete geçtiniz mi? Nezaketen de olsa Cumhurbaskanlığmdan bu hususta izin istedinlz mi? tstedinizse verUen cevabı açıklar mısınız? Şeriat'ı övmek ve açık bir şekilde lstemek, hatte bir Şeriat Devleti»ni kurmayı önermek, açıkça TCK. nun 163. maddesini llgilendirmesi açısından gene TCK'nun 4. maddesine göre Türkiye'de resen taMbi gerekU bulunması ve basında da yaymlanması nedeniyle savcılıklar ve Adalet Bakanlıgı^ca öğrenilmesi tabii bulunduğundan, bu hususta taldbata geçilip (feçilmediğini, geçilmisse Adalet Bakanhğının takibe çeçilmesini savcılıklardan iste^ip istemedl|ini açıklar nusınız? Bu mektubnn ço^altılarak Fatih Camll'nin avlusunda dağıtüdığı doğru mudur? Basbakan'm sık sık tekrarladığı «SUah çekenle. tespih çekeni ayırt etmek lâzımdır» tarzmdaki sözlerlnin, halen görev yapmakta olan DGM'nce yasalara karşı asırı saf bir eylem olduğu düjüncesiyl» lrnruşturulması gerektiği goruşünde mısiniz. değil misiniz? Gorüşundp isenl» Adalet Bakanı olarak harekete geçtiniz mi? Değilseniz nedeninl açıklar mısınız?» Ismail Müftüoğlu'nnn. ağabevi Mustafa Müftüoplunun ba apaçık «Şenat ovgüculüğü», •Yani TCKnunun 163. maddesi kapsamına giren, dolayısıvle DGM'nce isleme geçUmesi gereken bildirisi karşısında ne yaptığını düşünürsünüz? Hiç bir şey'.. Bir şey yapsajdı duvmaz mıvdık? Başına vansımaz mıvdı? Müftüoğlu, şeriâtçı a|abeji l;in hlç bir Islem japmadı, işi hasır altı ettl. Hepimiz blliyoruz, MSP"Ii bakanla kardesüıin düşüncelert. ıröruşlcri, inamsUn, amaçlan birbirinden hiç de farklı degildir. Gerçi Bakan Müftuoglu'nun gençlik yıllannda •8 Nisan 1960 olaylarına kanstıgi. sonra aklmı başına devsir> diği, sövlentilere gore soy adını bile degistirip »utncu bir politikacı oUrak poUtika alanına atıldıgi biBnlr. Evliyagil bile bile soruyor. bir sey ysp ınız mı, kardesinlte karsı bir yasal isleme geçtlnlz mi? diye... Bakalun ne divecek, nasıl bir açıklama yapacak B?kan da İmam Müftüotlu ıribl «şeriatçıhğı» savunacak mı. övecek mi? Bir daha seriata karşı>nm deme cesaretit.l kendinizde bulabilecek misiniz?. diye Cumhurbaskanın çıinsmak neıakelsizliğinı gösteren bir imam bu vüreklUiği nerden mi bulmus?.. MC'nin karsıdevrimci politıkasmdan. tu'umundan... Sayın KOrutürk hu RÖztlağı önünde bir <iz daha «Seriatçüığa kanıyım» derse bakalun ne oUcak. Benlrt lerak ettigim nokta bu.» TÜRKİYE BiLiMSEL ve TEKNiK ARAŞTIRMA KURUMU Üniversite ve Lisans Üstü Bursları (Üniversiteye bu yıl girecekler için) trafik tıkanıkhklan, gürültü, pıslık ve asayişaizllklen yakınin tstanbullular için blrer sıgmak olacaklardı. Oldu da! Köşkler bir bı rini ızledi: Piyer Loti kahvesinden Haliç'e bakmak artık bir sevktı. Etraftakl mezarlıkiar aa ne hikmetse birer birer önoa boş sahaya dönüsüyor, sonra da yerlerine şık köşkler yapüıyordu. Moda karşısında ne dayanabllirdı kı? Derken bir Haliç furyası• • • • • • • •• • • » • • • • • • •• • dır basladı. Çiçek Pasajı Haliç • • • • • • • • » • • • • • • • • • • » • » şubesi açılırken, lstanbul'un UnİU gazlnoculan da sayın müarerilerine yeni lokaller sunarken as Aynlışm 47'inci eünUnden bu yana babam 2. krizl jesolist avlaruu burada da llrdü \' çinnek Uzere, çocuk çok zayıiladı. Donersen lyi olur. Barüyorlardı, $ na manmanı dılerlm. Halice kosuşan kalabalıkla birM.N.YET likte fıyatlar öylesıne artmıstı kj ••••••»••••••»••»»••»»•»••»»••••••»•»•»•••» «lebı derya»da sandvıç v ıek < bile kalabaük blr aıle reisinin UllllllllinilllllHIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIMIHIIIIIIIHIinilllMIIIIIIIIIIIIIIII^ yıllık gezlntisinde büyük lükstu. Beyoğlu ve Karakoy'un butün kaçak Amenkan sıgara satlcılan, eskiden levanta, aepet ve maşa satanlan da kadrolanna almış Gösterdikleri ilgiyl bmür boyu unutarmyacagımız Istan E olarak, «Kent, Pall Mall, Malbo S bul Gögüs Cerralusı Merkezı uzmanlarından Kard. Drö Atil ro» sarkıları soylıyerek Haiıç'te S 5 1» ŞAMtLGÎL, Kard. Dr. Akgün SAYMAN ve cerrahı işle = ıcrayı sanata başladılar. mi maharetli parmaklanyla acı duyamaya. Anat bile oı S Tepedekıler Hahç'e taşmdıkl!» S rakmadan gerçeklestlren = rmdan şıkâyet etmeye başlamış = lardı îiı katlı konağın .'jmü masrafları, bahçıvan parası bır yana, üstümuze üstluk v ıar dar oldugundan oi^mobille rahat ça gıdilip gelınemiyordu. Ouw Sami Bey evınl sattı. venne o katlı 10 daireli bir apartman dv kıldı. Müteahhıt 3 daır'yı Simi Beye bırakıyordu. Aslmda, Beledıye ıkı kattan fazlasma ızın rerilmeyecegini ilân etnuştı ama, Karadenizlı müteahhıt nrbal«ie bır yolunu bulmuş olacaktı.. S hemşire Şöhret KÖYLÜ ile Ahmet TOPÇU'ya ve blzleri yal S Derken, Haliçteki yeni S nus bırakmsyan Ugur CANAL ile tüm gerçek dosuanmıza E birer ıkışer yok Olnuıya candan teşekkürlenmızi iletiriz. s lar. Yerleruie hep apartman ya 5 pılıyordu. Bazı eski Haliçlıler, bu S Tülay Şerafettin BATTAL | arada istlmlâklerden yersiz rurtsuz kalmış Hacı Husrevlıler bıle yem yapılan apartmaclara kapıcı ginneye başladılar. Derken e(Cumhuriyet: 7137) fendım Halıç ufaktan ufağm ytiM kırlenmeye başlamıetı. Sahıl bı> V ındaki gazınolar, öfteciler, mıdyeciler tüm artıklarır.ı :IRHce dökmekte yanşıyotlaMı &T de bırayı fazla kaçıranlar. Hâyatî önem taşıyan hastalığımı teshis edip, tedavbn suresmce candan ilglsini esirgemiyerek benı saglıga kavusYıllar geçiyordu ya. Sinsice ge turan değerli hekim, büyuk msan Sayın Prof. Dr. çe.ı gunler. Bazı apartmanlarda ufak ufak atolyeler kurulmaya başladı. Haliç Tepeleri gene de fışıyordu. Sahilde kapanan gazınoların bırı depo halıne geti yıne her türlü ılgi, dıkkat ve yardımını gösteren Basasisrilmiştl yeni sahiplerı tarafıntan ŞERAFETTİN TUNA'ya, asistan Dr. Güven Caner ve dan. Tepedeki apartmanlardan Celâl Demlrtaran iie, Îstanbul Lnjversıtesı Tıp Fakültesl bırkaçı aceleyle bırle$tınlerek ÇAPA NEFROLOJt Klinıği gorevlilerıne, HAYAT HASTAvepyem bır «Urün Han» kurulHANESt hemşırelerinden Nurten ve Ine'ye ve tüm görevlidu. Bu hayırlı bır başlangıçtı, lere; ayrıca benl hastanelere gelerek ziyâret eden, telefon, burbanlar bıle kesıldı açılışta... mektup ve telgrafla arayan bütün akraba ve dostlanma telstanbul'un orman yasası hep şekkunı borç bılınm. sınden güçluydü. Halksa omuz sılkıp gecvordu Halıç bır ara SABtH ÖZLÜ kurtulmuştu ama halk bundan nıç vararlanamamıştı kı Haliç (Cumhuriyet: 7117) temızlenırken bır sürü kişi zen gın olmuş. kendısi ıse sahil yolunda ancak kuru ekmek bofteyie gonül eğlendırebUmiştı... Genç mimar uyandı. Görduğü rüyanın etkısınden kurtulmaya ba^larken zıhnınde tâkılan şu cumle vardı: «Halıç temızlensın ama kimler için?e Asıl temizlenmesı gereken bır anlayış var Bır şfrkerın iş merkezinde göTevlendirilmek Uzere Iise dıye düşundü. Her şeyı dejener* '•«ya Ticaret Llsesı mezunu, askerlığinı yapmış (erkekleıedebılen bu kapkacçı cuzenden ıçın) azanıı 30 yaşında, "ecrübelı veya tecrübet*z bay ve bave anlayıstan annma gerçekleş y»a JfUHASEBE MEMURLAEI almacaktır. tiğınde, Turkıye'de «ecdat yadi gârı» eski eserler, hem de doga MVRACAATLARIN ŞAHSEN çok daha kolaylıkla kurunabileMoila Fenarl Mahallesi, Gazı Sınan paşa Sok. No: 10 adresine cekti. Altın Foynuzlan,fceçıböy yaoılniası rica olunur. nuzuns dönUsmekten ancak bu kurtarâbllirdL. MARTI'YA | TEŞEKKÜR Op. Dr. | | § İ Mehmet ABUÇ İ nııııiMiıııııııiHinınıııııııuuıııııııııınııııııııııııııııııııııııuııııııııirİ TEŞEKKÜR Muhlis ÖZEN'e Muhasebe Elemanı Alınacaktır