Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CDMHURİYET 16 TEMMU2 1976 irapçayı rahatl'kla k^yduracaklardır. Müspet ve ^ğdaş bilim ve eğitimde Arapça'nın ne kerte lüturr.su7 olduğu bir yana fakat Arapça'nın ön plana ilmm?sınm Türk'ün yetısmesi bakımından fevkaiâde mahzurlu ve tehlikeli yönleri vardır. Çünkü rürk'ü v« Türklükle ilgili her şeyi (tarihini, ırki lasletlerıni. nitelıklerim ı sadece dış âleme dejil !aka: medrese kafalı Türk'e öğreten rserler Arap;a yazılmış esorlerdır, Batının Türk hakkında kölü bir kar.ıya sahıp olma?ının ve İslâm ülkelerının bütün gerüikleri ve ilkellikleri içerisinde Türk'ü Islâm dünyasının temsilcisi gibi ^örmesin'.n r.edenı bu Arapça yazılmış eserler olmuştur. Arap ve Müslüman yazarlar, Arap'a has bütün ilkellik lîr? Tiirk'e sttetmek stıretiyle Türk'ü Batı'ya en clumsıız $artlar içinde tarıtmışlf.rdır. Türk kendi tariMnı ve nitnlikler.ni adeta Arap'm afzından ve cnun duygusal rcdenlerle kaleme aldlgı yazılardan öğrenmiş ve bununla şartlanmıştır. Batılının bu ayr.ı tOkynaklardan etkiîcneıek Türk hakkında yazdıklanr.cian T\'rk'ün haberi yoktur.» dil olarak kabul ettirmeliydi. M^hmet Akif'in, bu lı çıkmıştır. Arap ise her zamsn i'ka\Tni vecip» Ean de ya/ar:n dayânağuıı kullanarak diyeceaşılama (telkin) üzeıine Kur'an'ı Türkçe'ye çe idı. ğim kı, SslçusluİBrİE baslaynn Arep etkısi öylevirmekten vazgeçtiğini söylemeye lüzum yok. Fakat bundan acı olam, Osmanlı aydımmn sine tutmus ve güçlü bir dunıma geimistir ki, TürklüSuııü ıtnutup, Arap ulusçuluğunun silâhla bir Tiirk içın geçmişini ö'Srenmek olanaksızlaşŞu kısa ba.jlar.gic bıle «Arap Milliyetçiiigi mıştır. Osmanlı nessaplan (soyagncı bulucuları, bir ve Türkler» adlı kitap için kullandığım xibr3t» ve rına riimden teslim olması. lürk'un tslâm ç»rçevesi tür tnrihçi) paaışp.hıann soyıgacını Muhammed'e «hayrar.lık» nitelemelfrinin yerindeliğini anlamak içinde Arap a eşit dahi olamayacagını benimsemesidir. Çünkü Arap dilinden sonra Farsça'nm ve dek çıkanrlarciı. Anc&k burada daha önemli olarak için yeter sanırım. (Bunda ilericiligin, gericillgin Fabeşçe'r.in geldijini. îslâmın Arapları Arap olsoylenecek şudur ki. Türk'ün aşoğı görülmesl ona bir yeri yoK Ben hiç bir zaman konuyu bu açımayan öfeki Müslüman toplumlardan üstün kabul bir geçmiş biçmeye engeldı. dan ele almadım. Ofeuvan istediği gibi düşünür.) Prof. İlhan Arsel, büyük bir emek ürünü olan kı ettiğini biidıren hadisler de Türk Osmanlı bilAyrıca Arap ulusçulugu niteliğını t&bında Arap milliyotçiiığir.i ve Arap'm TUrk düş ginlerince kutsal sayılmıştır. fMUsaade edersenis sürdüren din ve Arapça'nın egemenllği Türk'ün ken maniığını belgelere dayanarak. olaylan tanıklaya hiç olmfcz<a buna aserinilik» dıyeüm ) Prof. İlhan di gerçek geçmişinı aramasım vuzyılımızs riek gerak öyle bir bılimse! yfklaşımla ele almış ve açık Arsel, Mehmet Akif örncğinin bugün de sürdüğTJnii söyleyeıek «Arıpça'yı hf.kım kılınak. Arap harfle ciktinnştir. Btz dilimızi. folklommuzu, halk saAtatlirk. bir ara, ünlü ozanımız Mehmet Urnıs kı. hayTan olmamek elde değildir. Elbette rine dönmek. İslimı ölçüyü Arap"ın yararma o!a natlanT.ızı. halk sıirimizi. kısacası Mzi biz w AMf'ten, Kur'anı Türkçe'ye çevirmesi için rica ve özeliıkle Turk okum içın, bu kitap okunıırken cak şekilde Tür'Kİül: duyg\ısunun çok üzerıne çı pan külttlrel ögelcrı son elli yıl içinde öfrendüc. «ibret» duygusuna kapılmamav.n oUnaksızlıgı da cİ3 bulunuyor; olayı bilmezd.tn, aynntıları ile kanp. » diy? yazarken belirtmek istedlgi, Arap Dahası. hat sanatı. nımyatür. Osmanlı mimarlığı, son elli yıl içinde ıncelendi. Hep söyledim. bir Prof. îlhan Arselın Utabından bğrendim, Meh kendiHgind.3n ortaya çıkmaktadır böylece. ÇUnkü l:ültürüniip. Türk kültürü üzerinöeki sadece olumArap için «dil» ve «âini kendi ulusçuluğunun iki kez daha söylıyeyım bug'in Di\an şiirinde buldumet Akif düşüneyim fiiyerek kalkmıs Mısır'a ö^esi ve sılahı, ayrıca aşağı gördüjti Türk'e suz değil, ger: bıraktmcı etkisidır. vünkü bu et ğumuz güîelligi, batıcı bakışı ile Yahya Kemal yagitmış, üurumu Arap düşüntırü Şeyb Rasit Rıda karji küçümseme aracı olarak var olagelmıştir. ki, Osmanlı Türk toplumunda, bütün silâh gürsttı. Türk küitürü artık ınsancı ve ulusal yönde ya açmış, Arap ulusçuluk akımının en koyu sa Bir Imparatorluk <Os.7nanlı İmparatorlugu) içinde cüne karşm, tinsel bir ezikliğe yol açmış ve bu dugelişebilir. Bu gidiş ırinde Anpçaya ve Arap külvunucularından biri oian bu kisi, «Tercemat El etnik kümelerin uluslaşma sürecine girdiklerinde, rum zamanla uluslaşma sürecinln gecikmesini sotürüne verilecek ozel bir yer yoktur. Kur'an» adtı kitsbtnda, TUrk'ün mutlaka Arap yuzyıllarca buyrugu altında bulunduklan egemen, nuçlaroıştır öyle kı. gün gelmis, Türk utamlaça öjrenmesi geroğinı ve bir de Kur'an'ın Arapcak bir sıtat olmuştur. Bu koşullar içinde. Arap'Yalruzca burada defil. baska yerlerde yazdıkyöı>etici ögeye ba?kald;rmalan. ona düşmanhk ça'rian baska bir dille okunamayacagını. demek ın TUrk'U arkaaan vurmast olnyı, tarihçe naaü lanrnı da tzleyenler bileceklerdir, bir ozân olarak, duymalan tarihin ak:şın» uygvındıır gerçı, Osmanlı başka dtle çevrHemeyeceğim savunurmuş. Şeyh bir yazar olaıak, gelışmiş Batı %'azınlanna benzer, Imparatorluğu bu sürcci başka etr.ik kümcler kar haklı buîunabilir? Ezıl?n öge Arap degıldi ki... Rsçit Rıda, Mehmet Akif'in getirdiği haberi şısmda da vasamıstır. Ancak unutmamak gerekir geçmışi. gel3nekleri olan bir TUrk yazmı bulunahlâka aykırı bir öneri olarak karşılamış. Ona ki Türk, bir az da Anıp'ı. nnıtn dinini, dilıni komasını her zaman isterruş, am» böyle bir şeyin yagöre, eğer Turk hükümetı, TUrklerin Müslüman rumak için ölmüştür. Ayrıca İslâm'dan çıkarılmış Proi. ilhan Arsel. gencilerimizin halâ o kata zık ki olmadıgı gerçefini algılamışımdır. «Türk» kalmaya nıyetll olduklannı tarutlamak istiyor kurallarla yöneten Osmanlı'yı çagdaş anlamda söadmın hem ırk. hem ulus adı olması. bızi yanılgıda olduklannı belirterek şöylp diyor: «Türk din sa, Kur"an'ı Türkçe'ye çevirtecek ve tEpmımı mürgeci saymak çok tartışma gotürür. tmparaya götüren nedenlerin basında geliyor sar.ıyorum. adamı ve onun destekçisi çevreler buslin hâlâ TUrkçe yaptıracak yerde Aıapça'vı re*mi dil ola torluk içındeki TUrk Arap ilişkısinden, adet Arapça dzlemı içinde kıvramp dururlar ve mümBız Osrnanlı yüzünden Yunus Emre'yi altı yüzyıl rak almalı ve Turk halkına bunu zorunlu bir lertr.i, dilini, yaçamın' yitirmek yoluyla TUrk zararbilemedik. kün olsa TUrk eğitim siMemine, Baü düleri ysrine rofesnr Tlhan Arsr'"r>, «*rap Milliyefri'^ vs Türkler» adlı Jcıtabını ibret ve hayranlıkla okuyorum. Bu tümcede kullandığım belirteçleri fzarflan) açmadan önce şunu söyliyeyim, ben Atatürk'ün adına bağlı devrimlsri. çoğu zarr.an, «Türk'ü Arap'tan kurtarmak» sözü ile açıklama yolunu tutmusumdur. Ulus\ rın, toplumların birbtrleri üzPrine olan etkilerıni yatsıdığım, yoksadjfun sanı;.nasın; tam ter»ine, bu etkiler ilerleme yolunda olumlu etkilsrd'.r bir bakıma. Tarihçı Toynbee, «Avrupa'yı anlamadan İngiltere'yi anlaynm8yi7» diy* yazmıştt. Htilâ edenler, çoğ\ı zaman, istilâ ettikleri yerlerin kültürü ile uygarlaşırlar. Bunun dış'.nda. çeçmiş uygarlıkların güçlü ve canl) yanlarırun başka ve yeni toplumlarda sürmesinde Jnsanlığin ortak yaşantısınm zenîinleşmesi açısıncian büyük yararlar görülmüştiiı. F3kst Türk'ün Arap ile ilışkisi bunlardan lıiç birıne benzemeıncktadir. Sozgelisi. beşka toşka aiîe'<9rder. olan Türkçe llc Anpça'nın yanyana gelışırden Tijrk toplumunun zarar gördüğü ortadadır. Çünkü bundan öturü Osrnanlıca gibi eşi benzeri bulunmayan bir dil ortaya çıkmış ve bu düle egemen yBratıci sınıf halkı yüzyıllar boyu ezmistir. Dahası dinln dili Arapça olunca, TUrk: halkı anlamadan. duymadan, düsünmeden tapırmıştır. Osmar.lı biliml dfnüen ?ey ise, Vehbi Belgil arkadasımızın çok yerinde olarak belirttıği gibi, diyelim Aristo'dsn esinlenersk yazılrms Arapça kitaplara şerh dUşmekten ibaret kalmıstır. P OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Egemen lerin Zaman laması Bir Kitabın Düşündürdükleri Melih Cevdet ANDAY Z amanlama diye bir «anat var. Ylrmtncl Yüzyıl insam zamanlamaya büyük önem veriyor. Çıınku her çaplı iş artık elbirllğiyle kotanlıyor. Düştıniin uzaya fırlatılacak bir füzenin hstzırlanmasını! Hersey bir zamanlama içinde yiirütüleeek; \e saati geldiğinde: Arapça ve Türkçe 10, 9. 8, 7. K 5, 4, 3; 2; 1; 0 Tamam. , Çağımızın zamanlaması yeni bir kavramdır. ama geleneksel zamanlam» baba yadigârıdır. Sözgelisi belâ çıkaracak bir konuyu bir süre hasıraltı etmek, aşındırmak. unutturmak; sonra gurültüsiu patırdısız çözfımlemek bir siyasal taktiktir ki. çok uygulanlr. Bu tür i>lerin krndine före ustası sarılan laraet Paşa'nın bir sdzii, zamanlamanuı eski dünvada öneminl rösteriyor. Inönü bir gün demiş kl: Ben olaylann fistüne citmem: olaylan yıpratınm. İnönü okulu yaşadığımız Türklye'de çok geçerlidir. Bugün öyle polltikacılar ttlkeye esemenriirler ki, zamanlamayı beceriyorlar. Gerçeklerln üstüne gltmemek, sorunlan sürüncemede bırakmak, kamuoyunda bıkkınlık yaratmak. eiki bir vöntemclir. Basarılı hlr yöntem mldir bu? Türklye'nin bugünkfi düzenine bakarsak basarının niteliğini anlam. Çeyrek yüzyıldan berl Ortadnjuda «Güney Amerika Cumhurlyeti mndeli» gibi oluşuyornz. Dısa bağimlı bir zern gin »ınıfı yaratmak isteyenler İçin çe>Tek yüz yülık bir başan söz konusudur. Gerçekten ülkemizde siyasal iktidarı biçimlendiren bir sermaye sınıfı güçlenmiştir. Cephe iktidarı da hu sınıtın temsilcisidir. Peki. nereye defin gider bu iktidar? Halk gücü ne zaman etkili olacaktır siyasal Iktidarda? • Soruya karşilık verebilmek için önce biüriinku egemenlrrin zamanlamasına bir göz atmak gerekir. Öyle anlasılıyor ki dıs egemen Amerika İle Iç egemen yerli sermaye sınıfı, tımutlarını 1977 seçimlerinde Demirel'e baglamı?lardır. Hem Amerika kesiminden. hem sermaye çevrelerinden Ecevife göz kırpanlftr vardır; ama, bu durum temel gerçeği değiştiremez. Egemenler diyorlar ki: Kazasız beltsu 1977 seçimlerine ulasabillrse. Demirel seçimleri alır. Çünkü DP harcanıyor. CGP bitmiştlr. Feyzioğlu, artık Denıirelin yaveri hası rihirlir. MHP'nin seçim sandıgında ağırlıgı önemsiz. MSP belirli bir oranda kalacak. En kötü olasılıkla 1977'den sonra AP MSP koallsyonu düsünülebilir. Derairel kazasız belasız 1977 seçimlerine olasabilecek mldir? Süleyman Bey hesabım buna göre yapmaktadır. Dö\\t dar boğaa yabancı teftcllerden alınan yiiksek faizll borçlarla idare edillyor. Halkı oyalamak için kalkınma edeblyatı yapılıror, ilericl kesimf baskı uyguUnıyor. komünizm tehUkesi pompalanıyor. Türk • Yunan ilişkileri zaman zaman blrlnci plana geçse de. urutma politikası sürdürülüyor. Gerçekte Oemirel iktidannın yazgisını saptavacak olan temel sorun, Türk • Amerikan anla^masıdır. Bu anlasma ABD Kongresinden geçerse. Ulkemizin sermaye egemenleri bir nefes alabilirler. Geçmezse, büyük degisiklikler beklenebUir. Törk • Amerikan anlaşması, Kongre'de onaylanacak nndır? Bu bakımdan Demirel zamanla yarısa girmistir. Çünku her geçen giin Turk Silihlı Kuvvetlerinin durumunu zorlaştırıyor. önümüzdeki eklm aymdan sonra Yunanistan'ın hava kuvvetlerindeki kazançlan büyuyecektir. Türkiye'nln ulnaal aavunması seçeneksic bir politikaya baglanmıştır. Ta Amerika bize yardım edecek. y* etmiyecek... Ne zaman belli olacak yardım edip etmivecejri? İşte orası karanlık. . Tenl söyientilere gftre ancak 1917 iikbaharında. Demek ki Cephe ortaklıği 1977 baharını bulursa, Anadolu'daki fisleri ABD'ne klralıyarak venidrn düzenledi^i dış İ1İ9kiler ve dolar yardımı üzerinden 1977 sonbaharında secime de rfrebUlr. • Demirel seçimleri alır tnı? Egemenler diyorlar ki: Çagımızda çok partili d&zenlerde serbest seçlmler sosyal yapının sandığa yansıması blçiminde oluşuyor. Ama sosyal yapı değiştikçe, değişimin veni güçleri de sandıkta agırlık kazamyorlar. O zaman telsin ordu, kunun sermaye dtktasuıı. Türkiye nzerine iç ve dt? egemenlerln. hesaplan bui dör, auaanlaraası budur. Hesap tutar mı, zamanlama denk düser mi? Orası ayn bir konu. Hâlâ O Kafada TBMJVl'nde Birkaç Saat... OKTAY AKBAL Hvet SSK Primlerinde Geçikme Önlenebilir I osyal Sigortalar Kurumu. raı lıçan sınıfın bir boiumünü '(Işçılen) gelecegini emniyet altına aima gayesinı taşıyan Sosyal amaçlı bir kuruluştur. Kurur an kunılu? amaçlannı yerıne getırebnnrsi kendisine kanunlarin su»lanan gelir kaynaklarından rr aiırum bırakılmamasına baglıdır. Kuranıun en önemlı ve esas kaynagı hiç süphesls ışçi ücretlen üzerinden ke»ilen Sigorta primleridir. Işverenler (Devlet veya özel şahıslar), Sosyal Sigortalar Kanununun I9'uncu raaddesi uyarınca çalıştırdıklaıı işçilere ödedikleri ücretlertn brüt tutan üzerinden hesaplanan sigorta primini kesmeye ve bunu kuruma yatırmaya mecburdurlar. Bu güne kadarki uygulama gostenniştir ki sosyal amaçlı bir kuruluş olan Sosyal Sigortalar KurumU tahakkuk edenprim alacaklanndan büyük bir bölümünü tahsil edememekte veya geç tahsil etmektedir. Nitekim Çalışma Bakanı saj'in Mahir Ablum, Kurumun yıllık Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada Kurumun işverenlerde 2 müyar 240 milyon lira alacağının biriktiğini açıklamış ve Kurumun kay naklannın Kuruma iönmesini sa^lamak amaciyle fa'> oranının arttınlması içın gereklı yasa degişikliğtain yapılacagını beUrtmıştir. İŞVERENIERİN ÖDEMEDİKLERİ PRIMLERIH FAIZlERiNi YÜKSELTMEK SORÜNA BİR ÇÖZÜM GEIİREMEZ. GEÜR VERGİSİ YASASININ ÖD€NMEMİŞ PRİMLERİN GİDER GÖSTERILEMEYECEĞİ HÖKMÜNÜN TİTİZÜKLE UYGULANMASI BU KONUDA EN.ETKİLI ÖNLEM OLABİÜR. ürsüde bir önerçp okundo, ardından CHF Erzurum Senatörii geldi konuyu savundu. Hökumet adına kimse çıkmayınca iktidar partilerinden blrinin Senatörii geldi koııııştu, ön<rgenin reddini istedi. Ba^kan oya knymadan başka bir Senatör kalktı. oturduğiı ycrden «zlli çalın da salondaki arkadaşlar gel.sin, oylamaya katılsın» dcdi. Başkan «her oylamacla bıınu yapmanın olanağı yok» diye kestirip attı oylamaya feçtl. «Kabul» dijenler sekiz on klşlydl «red» dlvenler oıı beş >1rml, yerinde oturup ikisini dc yapmayanlar belki biraz daha çok. Kısacası. önerce reddedildi. Bu, Türkiyc Cumhuriyeti Senato çalışmalarından bir kesittir. Temmuz sıcağında ilkyaz havası ta^ıyan gorkemli Senato'daydık. Kimse dinlemed) bile ne oııerıe vereni, ne karşı çıkanı! Hcrkes kendi düııyasında} dı. Aralarında konuşanlar, giilüşenler, kağıt okuyanlar, birşeyler karalayanlar. Oylamaya geçildiğinde biri mi çağırdı, ne olduysu. iktidar partileri üyelerinden birkaçı girdi içeri, el kaldırmak önergeyi reddettirmek için... Beiki neye kaışı çıkttklarun da bUmiyorlardl. îktldardllar ya, karşı eepheden gelen bir öneriyi tutmamak doğal bir davrâlHştr' bnlaf Içih!.. Eski bir Ba?bakan ilğfsir. flâtgm bakışlarla seyrediyordu Başkanlık Dlvanını. Sanki eski günlerin <lü.şlcrine kaptırmış kendini! Neydirn, ne oldum, ne olaca^ım der gibi!.. Tanıüıkları aradun. bir ikisi vardı, umursamaz, bezpin duruyorlardı, yürüyorlardı, konuşuyorlardı. Senato yasami tönvini yapıyordu işte. Ualıa önce Miilet Meclislndeydim. DGM yasası görüjülecekti çoğunluk olurua . CHP'liler çay kahvc gazoz içiyorlardı dışarüa. Zaten bir avuç kişi gclmi^ti. AP'Uler özel çağrılarIa bu toplantıya getirilnüşler denlliyordu. Bir 226 olsa, DGM yasası görüşülecekti. Heyecanla sayımı bekiedik, sonunda Başkan açıkladı, 205 kisi vardı, bekJescIer de gelen olmavacaktı nasıl olsa. Basın locasuıda Urhan Birgit'le, Necdet Evliyagil'te konustum. Dcmirel istedifi zaman 226yı bulmayı başarıyar. kendisiyle ilgili konularda MC gruplarını tam taknn olarak Meclıs'te görüyoruz, DGM yaüa.sı görüşüliirken niye 226 bulunamıvor? CHPniler, devrimciJer, DGM'ye karjı çıkanlar se\ ini> oriar, olı ne iyi, iktidar bir türlii yoğunluk yapamı>or, UG.M yasası çıkmıyor, diye... Beiki de Sayın Demirel'iıı büsbütün başka bir hesabı vardır, LMı.Vllerı kapattılar, biz de yenideıı vasosuu çıkaramadık üeyip îlk tırsatta, bir takım olaylara dayanarak Sıkı Yönetim'e gitmek... Olmayacak şey değll. Sıkıyönetün'e gerekçe hazırlamak da, hep gördük, görüyoruz, daha ne kadar süre de göreceğiz, o kadar gıiç değil. Siiâh kaçakçılarını bas, anarşist juvası üe; üv beş genci yakalat, Cumhuriyeti yıkıcı örgüt kurnıuflar dc, kısacası her türlü olanak var pireyi deve yapma>a, devryi de pire kadar küçültüp gözden saklamaya:.. Meclis toplanamadı, sevindik, DP'll bir milletvekili herkes dağıhrken AP grubuna seslendi «Demirel'in isi oldu mu geüyorsunuz, şimdi yoksunuz», kimse bir şey demedi. Herkes çıktı, kahve, çay içme>e gitti, ya da evlerine, öteki işlertne döndüier. Niye toplayamıyorUr 23« >ı? Istedigi zaman bu kadar kişiyi toplayan bir MC, »özde tutkuyU Istedigi DGM olmazsa, Sıkjyüneüm geür korkusunu vermek için mi? Sıkıyönetim'e ilk fırsatta geçmek için mi? Bu ince poUtikaya akıl erdirmek güç... Bir de yemek yedik bir dost Senatörün çağrüısı oiarak. Tıkiım tıklım, sıcak bir yemek salonn. Herkes almış seçmenlerini birşeyler yedirip içirtiyor. Seçmenleriyle başbaşa yijip içen. gezip tozan, sozüm ona dertleşen parlamenterler ve seçmenler çok acıklı bir görünüm oluyorlar .. Parlamenter gelecete yatırım sayar bu tür buluşmaları. Hoşlanmadan, içinden sıkılarak. ama belli etmemek için yapay davranışlara bürünerek... Seçmen jTirtUşlar da evlerine. köylerino dönünce «Biz Mecliste vemek jedik, miileUekillerini, bakanlan gördük, hemserimiz bize UtUat etti» diye böbürleneceklerini düsünerek... Bir Tekei birası istedim garsondan, yokmuş. Tuborg var, dedi. TBSLM'nde Tubors var, Tekel yok! Bunun neıienüü niçinini siz düşüne durnn .. Hem de «mi)liyetçilik»i künselere kaptırmayan MC iktidarında Mecli» lokantasında «yabancı» kökenli içkUer içUir, yerli malı Tekel birası kapısından büe sokulmaz. En azındaıı ayıp bir şey bu. tpeyce dc anlamlı... En güzel yeri Meclis'in, kitaphfi... En yeni yayınlar, gazeteler, dergUer. her dilden. . Kim okuyor, diye baktım, üç beş kişi onlar da mUletvekili ya da senator mü >a da konuk mu? Yanımdaki arkadaşUra «lnsan yalnız bu kltaplıktan yararlanmak için parlamenter olmaya katlanır» dedim, gülüp geçtlk, Ojsa ben on beş yirml dakikalık kahve iç™e süresinde uc be? kitap kanştınp notlar almayı başardım. O her biri en azından iki üç yüz lira olan, bizlerin kolayhkla satm alamayacagı nice kitap orada, zamanın tozu içinde okurlarını bekliyorlar.. İşte size bir sıcak temmuz gününde, TBMM ç»tısı altmda eeçirdiğim bir kaç saatin kısacık öyküsu... Ne zaman gitsem içimdeki umut ateçi biraıcık küllenir. Hangl partiden oluılarsa olsunlar parlamenterlerimiz halktan. yurt serçeğlnden kopuk çibi se'ir hana .. Onlar seçmen diye kapılanna gelen kimseİTi «halk. sayarlar. O kadarcık ilişklyi yeter sanırlar. Oysa yurt ve ulus eerçekleri onlann erişmek istemedikleri yerde Bu çatı altuıda en çok seksen doksan kişinin özverili, içten' gerçek bir yurt sevğisiyle görev yapması yetmlyor. altı yüz kişilik bir kadronun Usistzlik. sorunlardan uzakük bo»luğunu kapatmaya... Yeni bir MecUs, yenl hir Senato «erek, yeni. yepyeni tem«OcUerle . Ancak o laman «Taze kan» gelir, bir canülık, bıt giiç, bir anlam kazamr, ulusU da KÜven yaratır bu çatı attındakiler... K kuruluş olan SSK'nun amaçlannı saflamada kaynak bakımından herhangi bir güçlükle karşılaşmaması istenmiştir. Vergi yasasını uygularken rıstemi bir bütün olarak düsünmek ve bu bütün içersinde güdülen amaçlan dikkate almak zorunda yız. Nitekim yasa koyucu sosyal amaçlı ödemelerin giderler arasında yeralması ve veya vergı matrahından düşülebilmesi için dönemi içersinde odenmış olmaMaliye Bakanlıgı Hesap Uzmanı sı şartını diger sosyal amaçü ödemelerde de aramıştır: «G«îlrr Vergisi Kanununun 63/2.3 madde kaynak olarak Sosyal Sigortalar sigorta primlerinin bir isletme sınde ödenen primler; GeKurumunun kaynaklarından ya de gider olarak yazılabilmesı di lir Vergisi Kanununun 89/1. mad rarlanma yoluna gidllmekte, üı ğer bir deyişle vergi matnüun desinde, . .. geürın elde edildıger bir deyişle flrmalar SSK'na dan düşülebilmesi için fiilen o ği yılda ödenmiş olmak... ^îrdogan borçlanm odememe, erte denmi? olması şarttır. ödenıne tiyle» demek suretıyle bu titr leme veya geciktirme yoluna baş mış bir bedelin istirdadı söz ödemelerde fiilen ödenmiş olnusu oltınaz. Ancak bu açuc ya ma şartını aradığını açıkça orvurmaktadırlar. ... . Bu yazımızın amacı SSK"rıun sa hü^müne rağmen uygulama taya koymuştur. tam atsı yöpde olup ışletmelrr Bu dereektir ki ödenmediği sü ve aniaçlarının dısında olarak ister ödemiş olsunlar isterse de kullanılan kaynaklannın kısa sü ödememiş olsunlar sigorta prim rece sigorta primleri işletme girede Kuruma dönmesini sağla lerıni gider olarak yazmışlar ve derleri arasında yer alamaz. Ver yacak ve bu >olu belirli ölçüde yazmaktadırlar. Uygulamada ya gi idaresi bu yasa hükmUnü titıkayacak mevcut bir yasa hük pılan bu yanlışlık vergi bdevlile tizlıkle uygularsa hem büyük ölrinin Uyiniyetli olmayanlar hanmünü açıklamaktır. çüde vergi ziyaını önlemis ve Gelir Vergisi Kanunu'nun üçün cinde) bu hliktımden haberdar hem de SSK kaynaklarınuı ucuz cü kısmının birinci bölüm;lnde o'mw.ialarındon ve vergi idareticarî kazanç'ın tesbiti ile ilgili sinin de bu konu üzerinde yete finansman kaynagı olma duruhükümler yer almaktadır. Yasa ri kadar dıırrr.amı* olmasınuan mundan kurtarmıs olaoaktır. Hat •••»»»»»»»»•• ta Kurum kaynakları diğer k*ykoyucu saii ticari kazancın tes ileri gelmek'.edir kanaatındayu. biti sırasında elde olunan gelirnaklardan çok daha pahalı oir den indirilebüecek gıderleri kaKANUNİ OAYAKAK YOK kaynak durumuna gelmis olacakAynlısın 47'incl gününden bu yana babam 2. krizi genunun 40'mcı maddeMnde 7 bent Kuruma Bizce yapılan bu ışlemin biç tır. ÇUnkü işverenler çirmelE Uaere, çocuk çok zayıfladı. Dönersen iyi olur. Bahalinde açıklamıştır: bir zaman kanuni kaynagı jok yatırmadıkları primlerin vergısıni na Inanmaru dilerım. FAİZ YUKSEUIMİ «Madde 40 Safi kazancın tes tur, fiilen Kuruma ödenmemiş vermek ve şayet gider olnrak M.N.YET Yapılacak değişiklikle faiz nis bit edilmesi için, asağıdaki gıder olan sigorta primlerini işletme• • • • • •• • » • • • •••• • • •• < • • • • • » • •• • • • » » » • • • » • lerin donem giderlerı i. sında betinin, banka faiz nisbetinin de lerin indirilmesi kabul edilir: 1 saymaya kanunen imkân yoktur. cezasım ödemek zorunda kalaüzerinde tesbıt edilmesinin söz konusu olmayacağı düsUnülürse 2 Hizmetli ve işçilerin Evet ticari kazancın tesbitinde caktır. bu tedbirin de istenilen arcacı sigorta primleri ve emekli aida yasa koyucu diğer gelir kaynaksağlamada yeterli olacağı kuşku tı (Bu primlerin ve aidatın istir lanndan farklı olarak tahakkuk. SONUÇ ludur. Çünkü Türkiye'deki fir dat edilmemek üzere Türkiye'de esasını kabul etmiştir. Ama yamalann hemen tamamı yeterli kain sigorta şirketlerine veya e sa koyucu genel prensibi böyle 1 îşverenlerce tahakkuk etişletme sermayesine sahip değil meklı ve yardım sandıklanna ö kabul ettikten sonra kanunun ödenmedirler. Bunun neticesi olarak da denmiş olması ve emekli ve yar ¥$!?. maddesinde getirdiği özel tinlen fakat Kuruma Ankara teşkilitımız ile Tasrada kurulu Maden Işletmefirmalar için yabancı kaynaklara dım sandıklarımn tüzel kişiliğe bir hükumle de Genel Kurula bir yen sigorta primlerinin gelir ver istisna getirmiştir. Bu istisna ?e gısı Kanunu'nun 40,2. maadesılerimızde çalışnrılmak üzere: Mütehassıs ve Pratisyen Hedayanma zorunlu olmaktadır. Du haiz bulunmalan şartıyle)» Açık bu yasa hükmüne göre tirilirken de sosval amaçlı bir ne göre isletnaelerin dörem gıkimler alınacaktır. rum böyle olunca da en kolay derleri arasında yer almasına imBu hekimlere değışık 657 Sayıl: Kanun HUkumlen uyv kân yoktur. nnca hiımet sürelenne göre Ust dereceden aylık veya kazanıimış hak aylıgı ödenecektir. Ayrıca çalı?acaklan Bolge 2 Fazla bir zamanı ve tekiçin tesbit edtlen zam ve tazmınatlardan yararlandıniacaknik bügiyi gerektirmeyen bu kolar, yılda iki aylık tutannda ikramıye verilecek taşradaki nu üzerinde bilhassa yerel irıcebirimlerde çalışacalc olanlardan evli bulunanlara lojman, leme elemanlan tarafından yapıbek&riara oda tahsis edilecektir. lacak kısa incelemelerle hem oev letin önemli ölçülerde vergi zıIsteklilerln Etibank Personel Daıre Başkanlığı adresıae yaına uğratılması önlenmiş hem dilekçe ile veya şahsen mUracaat etmeleri il&n olunur. de sosyal amaçlı bir kuruluş olan (Istek halinde daha detaylı bilsn venlır veya adreslere SSK'nun kaynaklanmn Kurumun BARBAROS BULVARI gdnderilir.* amaçlan ve iradesi dı^'.nda kulMAĞAZAMIZIN lanümasmın önüne geçılmiş olacaktır. AÇIUŞINA YAKIN İLGİ GÖSTERr.NT, (Basın: 20210) 7059 M.ErolDEMiRDÖVEN MARTI'YA Etibank Genel Müdürlüğünden Hekim Alınacaktir TEŞEKKÜR BEŞİKTAŞ 1 TEMMUZ 1976' DA AÇILAN GELEN, CİCEK VE TELGRAFLARLA . . KUTLAYAN SAYIN DOST VE MÜŞTERİLERIMIZE TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNARIZ BAYINDIRLIK BAKANLIĞI YAPI iŞLEAi GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Yapı işleri 3. Bölge Müdürlüğünden 1 Aşağıda lslmlert yazılı bulunan ısler 2490 sayılı kanun hukümJerıne göre kapalı zarl usulii ile eksıluneye konulmuştur. 2 Bu ışlerın eksiltmelerı Ziya Gö*aip Cad. No: 13 Alsancak / ÎZMlR'de Yapı îşlert 3. Bolge Müdürlüğü Ihaie Komisyonunda tsımleri karşılannda aösterilen gün ve saatlerde yapılacaktır. 3 Eksütme şartnamesı ve dıger evral: mezJcur Müdürlükte göruieoılır. • 4 Eksiltmeye girebılınek ıçm ısteklilerin, A Karşılarmda yazılı geçıcı terrunatlannı, B 1976 vılma ait Tlearet veya Sanajrt Odasj belgesini, C Müracaat dilekçelenyle bırllkU »ereceklen eicsıitme sartnamesinde belirtılen ve U8ulüne göre fıazırlanmış Olan Yapı Araçlan bildirisi, sermaye ve kredı olanaklannı açıklayan malı durum bildirisi. Teknik personel bildiriti, uahhilt bildınsı. Baymdırlık BaKanlığından almış olduklan (B) grubundan kesit bedelı icadar tşın eksiltmesıne pirebileceklprtnı °österır müteahhıtlik kamesini ibraz suretiyle Yapı İşleri 3. Bölgfe Müdürlüğünden alacaklan eksiltmeye gırme belgesini tekltf mektupları ile bırlikte z&rfa koymalan lazımdır. 5 tstekliler teklil mektuplannı lbale saatinden bir saat öncesıne kadar makbuz mukabili üıale komisyonu Başkânlıfına vereceklerdır. B eksiltmeye gırme belgesl alınmaaı için son mUracaat tarıiılen aşağıda belirtümıştir. TeJgralla müracaat ve postada vald gecıkmeler lcabul edilmez. Keyfıyet üân olunur. tnaleye KeıjU Oeçlci Karne Son mür. thale tari. t»in adı Es. Kanun bedeü teminat) tarihi gün ve saatl grubu 1 tzmır Yapı işleri 3. Bölge MudUrlUğü Hızmet Binası 2. Kısun ikmal ınşaatı <1977 yılına sarl) 2 Izmır Ege Bfiigesl Liman ve Uenız tşletmelerı MUdUrlüğU Eğttıro Merkezı Binası (1978 yılına sari) Z4SU MAĞAZALARI; Fethi Yerman ve ortağı Koll. Ştf. Herkcr Karaköy, Perçemli sok. Tel: 49 13 58 • 44 60 19 Ş Beşiktaş, Barbaros Bulvarı Tel: 61 05 86 (Cenajans: ?687) 703( SELİMPAŞA DAN ARS A ALAN VE ALACAKLAR A DUYURU $«limpaşo >ş«rk«nt huJudundok! «>p«d« v* orkoda bulunon feHolor parMİknlp dUı«ltıl»r»lc konularto* olorok baıı v«tend««lara sefılmekta v* Wr 6İdn Sporfcvrrl'ln plojı mU;*»rilrr* plol elorc». gd>(«rilm*ltt»dir. 1 Bu «arlobrn mvvrul keyi»>ra gSr* d*nh« inl»i v* plo|ı yoktur. '2MUff*ri!*re yol »Irak pBtlcriUn kııım koop>rotlfi^ v»rgl«i muntazamBovnvn topulu mr.lıdır. 3Sstifıyopon•ırjekfı'arla llgitiolarakMofly» lokonlıjıno bllglv«rtlml|tlr. i u Ulgadan orsa akn v«ya olocak olenlon bir kamu göravi olarok uyannt. koofeaitt 1.UVVJUUİ. ZU.7bb. B FR A N S I Z C A »aRnsınaa aturan ogrenciiere 8tra#Bour». Ontverstesı menınu oayan oC'retmen tararınaan rran*ızc« öersı veniu Her çes" tercUmpisr vaoılı» Ktesaı saatl sunu 27.7.197B 26.7.1976 28.7.1976 Saat 11.U0 de 30.7.1976 Saat 11.00 de KOOPERATİFHEYET? TİMURBAYKAL NECMİ5UNBAY AV.TUNCfcRERDOĞAN 2490 10.OUU.WO. 313.750. Mesaı saatl sorıu TEL: 58 68 96 (Cuttıhuriyet: 7070) (Basın: 1. 328820086) 7062