20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlm 12 T!MHUZ 1979 ABDVLCANBAZ rURHAItf SELÇUK MUlAFftfLTÜfcK = MtfTLU DEPREM ZEYYAT SELIMOĞLU ıı Ve AymırNureanla nişklsi S«fer1n, uzadılıça kSfcleşmekte köklestikçe uzamaktadır aynı minval üzere. Aynuria Bir *rzâ* mutluyken, Nurcanna tartışma ve danlma, ama hemen ardmdan, Aynur'u yakın bulmak kendîne, derken, Nurcan'dan uzaklaşma ne nefret, aynı günün akşamı Aynur'u özlemek, Aynuria sevişirken Nurcan'la kavga etmek, sevjiyi Aynur'da aramak, ve şehveti Nurcan'da! Sen ne biçim kadınsın? Ne biçim? îki kadın gibisin. AynurNurcan gülüyor. Daha iyi ya işte, iki kadınla yaştyorsun. Beni şasırtıyorsun. Şaşıracak bir şey yok. Ben nasılım, nasıl defiltJB diye düsünmen gerekme* kı. Yanında mıyun iyi. değil mıyım o da iyi diye düşünsen doğru olur her halde. Hem, iki kadın bir ka<tınd«n daha iyi değil mi? Ben seni tek olarak isterim. Değısme, bir kisi ol! Biliyonım. Bildigin ne? Yanlış bir işe glrdbı. Küçük yaşta «rienlp, çecuk yett?tirecek bir kadın olacaktın belki de. Kım bilir, belki de haklısındır. Ama. istedigi isl vapan kaç kişi var şu dünyada? Çok değildir sayılan sanırım. Belki sen de baska bir iş tutmak isterdin aslında, ama, yapamıyor•un. öyle degil mi? öyle. Sen ne yapmak isterdin? Şu bizim müdür sevdigim adam değfl, onun yanında olmak istemezdim aslında, kendi işim olsun îiterdim, kendi basıma bir iş. Bir gün... E, ne sustun? Konuş da, hadi anlat! Dur, gülmem tuttu şimdi canlanınca gözümde, ama gülünecek şey de degil aslında, daha çok, üzülmeli belki de, çunkü... E, bir gün, n« oMu bir gün? Istedıği işte çalısamayan birini görmüştum bir gün, onu hatırladım da şimdi birden... Kimdi ki? Yıllar önce bir nüfus dairesine gitmem gerekmisti jünlerden bir gün. Oradaki bir memur, küçük bir masada oturan ir. yan, güçlü kuvvetli, kanlı canlı bir adam... aslında çok bü5 ü bir masaya yakışacak bir adamdı görünüse bakılırsa, ama ~k ne çare. Küçücük bir masanın başında kalmış işte. Ve masa, değil de ufacık bır sehpaydı sanki önünde. Adam çok iriydi de ondan görünüyordu elbet, yoksa masa, bildigimu memur masalarındandı öyle aşırı küçük değil. Bizim müdürün masası kadar mıydı? Evet, asağı yukarı öyle diyebiliriz. E ne oldu sonra, adam bir şey mi yaptı? Evet, ve nedense benim gözümden kaçmadı davranışı. Sevmediği işinden bunalmıştı her halde. Önünde kapkalın. kara kaplı bir defter duruyordu islemler için. Ama çok kalın, elimin kalınlıgında bir defterdi, bugün görmüşüm gibi gozlerimin önünde. Adam birden nasıl da haykınnıştı kendini tutamayıp öfkeyle. Durup dururken, hiç yoktan, «bıktım aruk, bıktım artık bu ışten» diye bagırmış, önündeki kara kaplı defteri hızla kaldınp masaya ındirmişti. Defteri itip kakıyor, bir sağına bir soluna, çarpıyordu defteri. Ama ne çare, defterle ilişkisi sürüp gidecekti böyle bir yaşam süresince, onun da farkındaydı. O kara kaplı kapkalın defter, hem düşmanı hem de dostuydu sanki. Onunla, sanki defter canlı bir şeymiş gibi, itişip ka kışıyor, dö\11şüyor, ona sövüyor, yumrukluyor, öfkesini alınca yeniden yumuşuyor, kara kaplı defterle sürdürdügü yaşamı yeniden kabullenmek zorunda kalıyordu. Ertesi sabah, hiçbir şey olmamış gibi, aynı defteri gene karşısına alıyordu her halde. Hiç unutmam o adamı. Böyle. hayaünı yaşamayan binlerce. onbinleroe ınsan var. O memur da aynı tür insanlardandı işte. Kahbına ve boyuna posuna bakarsan, büyük işler için yaraülmıştı, ama kara kapıı bır defterin basında, o deftere tutsak olmus kalmıjtı, defterle e&kiyordu. Saşkın şaşkın bakakaldın gene yilzüme. Sen çok şey biliyorsun. Bildiğim fazla şey yok, belki bir az görüyorum, o kadar. Belki... belki bir gün seninle, özledigin o dagbaşında. öîlediğin o ağacın altına yanyana uzanınz. Ve göğü seyrederiz birlikte. Buhıtlan. Güneştn dogdugunu, güneşin battığını. Sanl bana, sanl, hiç konuşma, yalnır »anl. kollarınla sar sar beni. Sonra. tam o sırada, soluklannı duymak çok hoşuma gidiyor, kükremeyi andınyor inlemen... Ve Sefer'in, o yemyeşıl kasayı, ve vergici Yusuf'u. ve fırıncı Sabri'yi dertop etmiş kolları, uzanarak Nurcanı kucaklıyor şimdi de. Nurcan'ın vücudunda bir gerilme başiıyor: Dışüejen vücut yaya benzer, yaylanır. Fazılzâde'yi tehdit hiçbir çözüm getirmiyor soruna. Tersine, bu yıllanmış ve fenlenmiş eski satranç ustası, kendisine k«rşı koyan .görünmeyen adam. ile ardındaki takımı, iyice lostırıyor, bunaltıyor oyunda, karşı takım gemileri işten yoksun kalıyor. Çok büyük bir ruhsal eksikliği vardır Fazılzâde'nin: Kendini başkasmın yerine koyamamak! Ve bunun nedeni de elbette, kendince kutsanmış olan o sınırsız bencilliği ve işsiz bırakmayı rakip gemilerini, bir spor yapar gibi, oyunun heyecanı ugnında. kejtini sürmek için oyunun, yapmasıdır. Karşı takraıın zarara, iflâsa sürüklenmesi, çaresizlik içinde çırpmması. batması, mahvolması umurumda değildir. Onu ilgilendiren, oyunun kurallan sadece; kuralları. gereğince uygulamak ve alınan sonucu karşıdan seyrederek, yeni taktik olanakları düşünreek, harekâtı harita üzerinde uygulayan kurmay subay örnefi. öne sürnıek kuv\eti. geri çekmek, kanatlardan saldırmak. kuşatmak ve çemberi daraltarak bozguna sürüklemek karşı kmTeti. Ve sonra, son darbeyı indirmek. Ne var ki... (DEVA.MI VAR) Halk Sektörü Üzerine Konuşmalar b»gım*iB, tlk ve v«rimli üretim koopertıtiflerinin kurulması ve bunlann «wyöB«tim temeli üzerine örgütlenip yönetilmeleri, tarımda mülkiyet yapısını düzenleyici eylemlerin tutarlı bir bıçımde uygulanmasıyla olanakü görülmektedir. Sosyal güvenlik kurumlannın fonlanyla oluşturulacak üretim birimlerlnde, üretim araçlarmm sahipleriyle bir başka soyleyişle sermayenin kaynagını teşkil eden sosyal tabakalarla, üretim araçlanru kullanacak kimseler (işçiler) arasmda genelhkle sınıfsal bir fark olmamakla beraber ıki grubun motivasyonlan arasmda önemli farklar vardır. Bugünkü gelirlerinden bir lasrnını gelecekteki tuketimleri için kullanmaktan alıkonan kimseler bir bakıma zorunlu sayabileceğimiz tasarruflannın, marjinal etkirüigi yüksek alanlara yatınlıp yüksek bir hasüayı ve belli bir sürenin sonunda yatırdık lınna es değer bir geri ödemeyi beklerken, üretim araçlanm kullanan işçiler güvenli, sürekli bir iş ve üretımden mtimkün oldugu kadar yüksek bir payı elde etmek bekleyişinde olacaklardır. Aynı sınıfm farklı sosyal kademelerinden gelen bu kimseler arasmda sermaye emek çeiiski Erdoğan SORAL llhan TEKELi Kamu lktisadi Kuruluşları özyönetim uygulamasında yapısal olarak kooperatiflerden daha uygun görülüyor SENDİKALARA YÜKLENECEK YENi GÖREVLERi iKi NOKTADA TOPLAMAK MÜMKÜN: • Alınan kararları uygulamaya geçirmekte bel li bir tutumu sürdürmek ve işçilere yardımcı olmak • Işçilerin kendi içlerinde organize olmalarına yardımcı olmak Halk sektörü uygulaması sendika içi demokrasi gerçekleşmeden başlarsa, bir yandan sendikalardaki antidemokratik yapılar daha da güçlenecek, öte yandan da halk sektörünün işçinin yabancılaşmasını kaldırmak gibi amaçlara ulaşılamayacak Kamu iktisadi kuruluşlarının ülkemizde ağır sanayiin kurulmasında halk sektörü içinde öncülük yapmaları bekleniyorsa«»bugünkü kademeli bürokratik yapılarının mutlaka değiştirilmesi gerekiyor Sendika içi demokrasi kurulmadan halk sektörü uygulamasına geçilmesi birçok sakınca getirir sini vt onun olumsuz somıçlannı asgari sırurlarda tutarak bu büyük »tılımı örgüüemek ve yönetmek için ne yapılabilir? Bu sorulara yanıt, birlikte yonetimdir. Sosyal gtivenlik fonlarıyla kurulacak üretim birirnleri ve onlann üst örgütleridir. HAYAT HOIDİNG Onun üst örgütünde fHayat Hold:ng> farkh alanlarda ahnacak kararlar üretim birimlerindeki işçiler ve onlann kendi aralanndan seçip yetkili kılacakları her kademedeki kuruluşiarla. sermaye sahiplerini temsil eden kuruluşların (İYAK. MEYAK) bir kademe için seçecekleri temsilcilerle biriikte oluşturulacaktır. Böylece birlikte yönetim a\Tiı sınıfm aynı ya da farklı sosyal kademelerinden ge len insanların farklı motivasyon larını sınıflarının yararına dengeleyen demokratik bir içeriğe kavuşmuş olacaktır. Kamu iktisadi kuruluşlarınm ülkemizde ağır saııayiin kurulmasında haîk sektörü içinde öncülük yapmaları bekleniyorsa bugünkü kademeli bürokratık jmpılarının mutlaka değiştirilmeSi gerekecektir. NEREIERDE ÖZYÖNETİM Özyönetinıin uygulanmasında yapısal açıdan kooperatiflerden de elverişli görülen kamu iktisadi kuruluşlannın özyönetimin uygulanması geregi Uzerin de duruyor, birlikte yönetim ya da benzer yönetim biçimlerinden birinin durumu bugünkünden daha büyük çıkmazlara götürebüeceği kaj'gısını taşıyoruz. Bu kaygjmız devlet kapitalizminin emekle sermaye ilişkilerini düzenlemede üretim biriminin geftcegini daha büyük tehlikelere atabilecek nitelikte olmasındandır. Sorumsuz bürokratlarla üretim biriminin kısmi sorumluluğunu yükîenecek işçiler arasındaki dıyaJogun bugün oldugundan daha akılcı bir t«mele oturacagmı belirtecek hiçbir kanıt yokmr eiırmzde. RAM1İ İKTÛADİ KURULUŞLARI Devlet. kamu iktisadi kuruluşlarını denetleyecek fakat her kademedeki kararlarına müdaha le edemiyccektir. Kamu iktisadt kuruluşları kısa dönemde böyls bir örgtitlenmey» ve yönetime gidebilir mi? Kamu iktisadi kuruluşlannm tümünü kısa dönemde böyle bir örgütlenme biçimine götürmek hem olanaksız hem de gerekli görülmektedir. Asamalı bir programın sonuçlarını almak biza akılcı bir tutum olarak görünmektedir. Özel kesime karşı emekçüerin çıkarlarım toplu sözleşme uygulamasıyle savunan sendikalarımızm ve bu çekirdek etrafında oluşan sendikacılıgimınn yeni boyutlar kazanması halk sektörünün gerçeklesmesiyle olanaklı görülmektedir. SENDİKALARA GÖKEVlEt Bu durumda sendikalarımızm ne tür ağır görevler yükümlenacekierini natırlatmaya gerek yok tur. Bununla sendikaların kendilerini işçinin yerine koyarak üretim birimiyle ilgili karar almaları gibi bir durum anlaşılmamalıdır. Sendikalar ne karar alacaklardır, ne de sonınlara çözüm arayacaklardır. Sendikalara yüklenecek yeni görevleri iki noktada toplamak olanaklıdır: • Alınan kararları uygulamaya geçirmekts belli bir tutumu sürdürmek ve ifçilere yardımcı olmak. • Işçilerin kendi içlerinde organize olmalanna yardımcı olmak. SENDİKA İ ( İ DEMMRA5I Sendikalar. kooperatifler ve sosyal güvenlik kuruluşları halk sektörü çizelgesinde yer alan, özyönetim ilkelerine göre örgütlenip o ilkeler doğrultusunda yönetilen üretim birimlerinden çalışan işçilerle kuracaklan dogrudan ilişkiler sonunda daha sağlarn bir ta'oana dayanan demokratik kuruluşlar olmak olamağını eîde edeceklerdir. Bunun gerçekloşebılmesi için sendika içi demokrasinin zaman yitirmeden gelistirilmes; zorunludur. Sendika içi demokrasi kurulmadan halk sektörünün uygulanmasına geçilmesi birçok sakmcay; beraberinde getirecektir. Bir yandan sendika içi antidemokratik yapüar daha da güçlenecektir. Diğer yandan halk sektörünün işçinin yabancılaşmasını kaldırmak gibi amaçlan gerçeklesmeyecek, işletmeler için başka bir tür yabancılaşma doğacaktır. SERTÖRON IÇ Et)TUNlW>U Halk sektörü örgüt çizelgesine giren üretim birimlerinin ve onlann üst kuruluşlannın farklı örgütsel ve kurumsal yapılan olduğu önceki bölümde belirtilmiştir. O nedenle halk sektörü çerçevesine giren kurulu?ların antitekelci bir güdü ile bütünIe$melerini beklemek bizce olanaklı ve gerekli görülmemektedir. önemli olan kendi aralarında bir çıkar çelişkisuıe düşmemelendir. O bakımdan herbirinin etkl alanının ve ölçek sınırlannm bu amaç doğrultusunda akılcı bir biçimde belirlenmesi gerekir. Bu işlevi halk sektörünün en üst kademesinde yer alan Devlet Planlama Teşkilâtı yapacaktır. Örneğin, kooperatiflerin kuracaklan üretim birimlerinin endüstrisidir. ÇIKAR imKILERI Füyük olasılıkla başlangıçta çıkar çelişkisi kooperatif üretim birimleriyle hemsehri ortaklıklannın Üretim birtmi arasmda görülebilecektir. Hemjehri ortaklıklarıru, halk sektörü çrzelgesinde bulundukları için tekeJleşmelerini önlemenin mantıgı yoktur. Hayat Holdingin kuracafı üretim birimleriyle, kamu iktisadi kuruluşlannın halk sektörü çizelgesi içinde gerçekleştirecekleri üretim birimleri daha kuruluşta tekelci bir yapıyla, halk sektörü morayığı içinde yer alacaklardır. Sorun tekelci olmalarında değil tekelci yapıları içinde cıkar çelişkilerine düsmelerinı önlemektir. Artı degerin bölüsülmesin<S« farklı katılma kalıplanna sahıp ortakların bir arada bulunacagı Uretim birimleri sosyal güvenlik fonlanyle Hayat Holding bünyeslnde kurulacak üretim birimleri olacaktır. Aynı sınıfm farklı sosyal tabakalarından gelen ortaklar arasında bölüşümünde var olan çelişkilerin pratikte sorun çıkarmadan nasıl çozümlenebilsceğini öncekt bölümde belirtmiştik. YARIN: TASARRUF VE KAIKINMA HIZINA HISKIH EİE5THIIER CAĞDAS YAY1NLARI Eklerl* ikincl Boskts/ ÇIKTI İLHAN SELÇUK Istanbul'un 30 kadar muhtelif semtindeki teiefon santrallnn, teiefon tesis ve bakım Amirlikleri, Telefon Şebeke, Proje ve Planlama bürolannda çalıştınlmak üzere 15/7/1978 günü saat 9.00 da yapılacak sınavla yeter miktarda Teknîsyen alınacaktır. Aşağıdaki şanlan taşıjanlann 14/7/1976 günü mesai bitimine kadar Personel Servısine Diploma, Nüfus Cüzdatu (ash> ve bir fotoğraf ile basvurmalarl duyurulur. Fazla bilgi (66 10 40) No'lu telefondan alınabilir. Ş ARTLA Rı Teknisyen Alınacaktır îstanbul Teiefon Başmüdürlüğü YeniKralIar.. Yeni Soytarılar Fivati 20 Lira Itteme adresi: ÇAĞDAŞ YAYINLARI Cağ»lo{lu Halkevi Sok. no: 3941 İSTANBUL 1 Erkek olmak, 2 Teknisyen Okulu roya Endüstri Meslek Ltselerinta, Elektronik veya Elektrik bölümü mezunu ölmak, 3 Askerliğini yaprnıs ve 30 yaşmdan gün almamıs olmak, 4 Lisan bilenler tercüı edilir. 5 verilecek ücret (Net olarak) yan öd»me dahil en az: Teknisyen Okulu mezunlan için : 2.119. TL. Endüstri Meslek Listsi mezunlan için : 2.034. TL. olacaktır. Cumartesı, Pazar veya disr tatil günleri çalışıldıtı takdirde aynca fazla çalışma ücreti ödenecektir (Basın: 20152) 6934 F R A N S I Z CA KadıkOy rakasında oruran O^rendlere Strasbour» ünı»ersıtesı tnerunu bayan öftretmen tArafından irraasucs dera veriliı . Her cestt tereUmeier »apılu TEL : 58 68 96 TiFFANY GARTH BFBHDtM FSVM UAZB6T ,St2E Ş BMerA ve / SANASİ<2.ONERI'M VAB / ( aiL0ICÎİMGIB(BEMl'M6/8lBlB. Ü OİM. flENtAA 8AŞKA. DAVET OZEL 1ÛOEUMJ CUM OLAAAV» ü COK yüıcsE<
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle