Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ra anayinin ana maddesl olan demirîn, yıîdan yıla tüketiml artmaktadır. Inşaat sektbründen agır sanayı sektorüne kadar uzanan bır tüketım genışlıgı, çelığı sanayıleşmiş ve sanayıleşme surecındekı tum ulkeler içın başta gelen bir talep halıne getırmıştır. Çelık tuketımı dunya ortalaması 1973'te, kişi bafina 198 kg dır. 1972 yılı değerlerme gore; ABD'de kışı başına tüketim 635 kg. olurken, bu değer Italya'da 350 kg.. Hmdistan'da 13 kg. ve Turkıye'de 70 kg. olmuştur. 1960'larda 345 mılyon ton olan dunya ham çelık üretunı, 1970'de 593 mılyon tona yukselmış ve 1980'lerde de 890 mıl>on ton olarak hesaplanrmstır. Dunya ham çelık uretımının, 'a 19 Vu ABD, < , 18.9'u SSCB, % 17.1'ı Japonya ~ taraıindan sağlamnaktadır. Dunya demır hammadde rezervlerının *» 38 7'sı SSCB'de. <"0 18'ı G. Amenka'da, fi 13 4'U ABD'de, 1, 15.2'si Kanada'da, % 3 7'si Hındıstan'da. < , 3.8'ı Kuzey Çın'de, % 2.5'u AvustraiT ya'dadır Emperyalıst kapitalist ülkelerın demır hammaddesı bakımır.dan dışa bağımlılıklan, r 1960"ta; ABD'nın ; 33, AET'nin % 22 ve Japonva'mn ro 83 ıken, bu rakamlar 198U lerde ABD ıçın "" 35, AET içın % 61 ve Japonja ıçın de <", 99 olacaktır. (UMHUBIYET 9 HAZİRA* 1974 S OLAYLAR VE GÖRÜŞLER DEMİRÇELİK SORUNü Muzaffer M. EViRGEN Jeoloji Muhendısleri Odası Başkanı Aralık 1973 sonunda açılan îsdemır'm cevher gereksınımı .ozellıkle surenin çok kjsa olması koşuluyla» ithal (dışalım) yoluyla saglanabılmektedır. Şimdıkı kapasitesiyle (1.2 mılyon ton cevher) dahı çahştığında gereklı cevher karşılanamazken, dörduncü, beşıncı demir çelik tesi"=lerımn temelıni atmak, Turkiye'nin bugünkü dış polıtikasıyle, ya çok pahalı cevher almasını, va da hıç cevher bulamamasını getırecektır. Gun be gun dış ılışkılerımızın bozulduğu bır ortamda. uluslararası duzeyde ne denli taraftar topladığımız ortadadır. Bu koşullarda, Tiırkıye'ye sadece emperyalıst ülkelerdelcı kc~ mısyoncular cevher satacaktır kl; bu da onların istedıgı bır durumdur. tlk yapılacak çalışma, süratle yeni reservler bulmak ve bunlann venmlilığinl saptamak olmalıdır. Ancak, aramaya gereken onem verılmez ve yatınm yapılmazsa, hammadde gereksınımımiz dışalım yoluyla glderilmeye çalışılacaktır. Dünya arama harcamalarının % 80'inın emperyalıst ulkelerde, çok azırun ise az gelışmış ulkelerde yapıldığı hatırlanacak olursa, Türkıye'mn salt demir hammaddesınde değıl, dığer hammaddeler gereksınımınde de neden sıkıntı çektığı anlaşılmış olacaktır. Dahası, arama çalışmalannın temel koşulu olan detay jeolouk hantaların büyuk bır kesımmın de yapılmamış oldugunu soylersek, hangı noktada oldugumuz ortaya çıkaeaktır. Türkıye'mn, Karabuk, Ereğli ve îskenderun'da demır çelık tesislerl mevcuttur. Karabük ve Iskenderun Demır • Çelık tesıslerı Turkıye Demır Çelık İşletmeleri Genel Müdurluğune bağlı kuruluşlardır. Bunlar kamu sektorunü oluştururlar Ereğli Demır • Çelık ıse; °o 58 4'u kamu kurulusları, ' «1? 9'u Amerıkan Kooppers Assocıated fırmisı, ° f20 8'i yerli ve %19'u da yabancı özel sektdrunün sermayesıyle kurulmuş, ozel şırket gıbı çalışan bır kuruluştur. Karabuk Demir Çelık'ten daha yenı ve daha ileri bır teknolojıye sahip olmasına karşın, ham demır smai malıyetı '• 30, kulçe çelık malıyetı de "0 12 kadar daha yuksektır. tevsiatlarla 5169 bln tona çıkaeaktır. (19T5 yıtı rakamlarına gore; Türkıye'mn dünya Uretımındekı payı c« 0.2'dır.) 1982 yılında uç tesıs ıçın gerekli olsn demır cevherı 12 milyon 950 bın ton olarak hesaplanmıştır. Bunun yanı sıra, 1980 yılı ıçın gereken hammaddenın karşılanabılmesı, taşkomur'inun 2 6. demır cevherının ıse 3 5 kez daha fazla uretılebılmeslyle mumkun olabilecektır. Hesim Piyasası ARZTALEPVEMC Devlet Planlama Teşkılâtmın fDPTi rakamlarına gore, 1974 yılı ıçın; talep 2631 bın ton. uretım 2299 bm ton olarak gerçekleşmıştır. 1976 yılı tahmınıen ıse. talep ve uretım arasında 350 bın ton kadar bır açığı gostermektedır. İthalatın tatlı kâr bırakması, bzel sektdrun elektrıkli ark ocaklanm kaoatmasıyla sonuçlanmısrır 1974 ve 1075 yıllarmda artan stoklara rajŞmen ıthalât yapılmıştır. 1975 yılı ıthalât fıyatları 205 220 dolar (3075, • 3300, TL) olan ticari çubuktan, tonda 5125. TL 'lık ıthal ızni alınmış ve ton başına 2 bın lıralık kazanç yolları sağlanmıştır. 1974'de gümrüksüz ithal olanaklannın dağıtımıyla 1.7 mılyon ton ıthalât yapılmıştır. Kamu sektorünün 86! mılyon 205 bin lıralık ıthalâtına karşın, özel ıthalâtçılann 6 mılyar 469 mılyon lıralık ithalâtı ve de temmuz / 1975 sonuna kadar 1324.4 bln tonluk ithalâtm sadece S 2.5'unun kamu kuruluslarına yaptınlması. bu konuda yorunıu gerektırmeyecek açıklıktadır. 1 ocak 1975 6 hazıran 1975 tarıhleri arasında verılen ıthalât ıznının. matbaa sahıplerıne, otomobıl galerılenne. gıda sırketlerıne ve tekstıl fırmalarına olması şupbesız bır rastlantı değıldır. Bu ış, en azından sanavıcisine dahı yaptırılmamıstır. Kaldı M; hazlran 1975'dekı 1178.1 bin tonluk, «tok demir • çeliğin piyasa değerı 5 5 milyar liranın uzerınde bır değerdır tKeban Barajımn yaklasık malıvetı». Bu durumda, mevcut stoklann ülke içınde tuketılmesi olanaksııdır. Çıkarılan bir kararname ile. demır çelık ıhracına vergl iadesi tamnması, daha önce gümrüksüz ithal edllen çeliği, ihraç eder göziıken çevrelere V» 30 vergi iadesi sağlamıstır. Böylece de iki kez haksu kazanç olanaklan sağlanmış ve oluşturulan bu senaryo, Hazınenın parasının çarçur edılmesiyle tamamlanmıştır Kısacası, demır • çelık konusunda da MC'nın uygulamasının nerelere dayandıgı ve nelen gerçekleçtirdıgı ortadadır. TÜRKiYE'DE DURUM Üçuncü Beş Yıihk Kalkınma Planına (19721977) gore, Ortakpazar ülkelen arasında en dilşuk kalkınma duzeylı olan 1972 Italya'sınm durumuna Turkıye'nm 1992'de ulaşabıimesı hedef alınmıştır. Turkıye run hedef alman bu duzeye gelebılmesı 14in, 320 milyon ton demır cevherıne, 790 mılyon ton taşkomürüne ve 1041 mılyon ton lmyıte gereksmimi vardır. Bunun, ortalama olarak bır değer verecek olursak, 500 mılyon ton olan mevcut demır hammadde rezervlennın r'a 64'unun tuketılmış olması anlamına geleceği açıktır. Yılda % 11.8'lik tüketım artışı, rezervın 22.4 yılda tükenecegini gostennektedir. Esas olarak, sorun hammaddenın aranmasmdan başlamaktadır. Bu konuda bır ana plan olmayışı, uıetım • tuketım arasında gereklı dengenın kurulmasına olanak sağlamamıştır. Rezervı bılınen bır cevherden ilk üretımı alabilmek ıçın, ortalama 6 yıl bır sure geçer. Bu nedenle. cevherın Dulunması. rezervın saptanması «tesısler açıldıktan sonra»ya bırakılırsa bugunku durum olağan sayılmalıdır. DEMİRÇELİK TESiSLERi SSCB ortak ekonomık ışbırlığı sonucu kurulan Iskenderun Demır Çelık (İsdermr) tesısleri jlk asamada 1.2 mıljon ton sıvı maden uretecektlr. Yılda, 2 mılyar lıralık hammadde ve enerji gereksinımı olan tesisler içın, 2.1 mılyon ton cevher, 1.6 mılyon ton taşkomüru, 443 bın ton kalker, 146 bın ton dolomıt, 98 8 bın ton fueloil, 96 bın ton hurda. 33 bın ton mangan ve 256 miL k\\/Saat er.erjı alınacaktır. Karabük Demir Çelık tesıslerınden yılda 625 bın ton çelik üretilmektedır. 1978 yılında kapasıtesı 950 bın tona yukselecektır. Erdemır 826 bın ton çelık uretımıni 1978de 1626 bın tona yukseltecektır. MKE kurumu ve özel sektorun üretimıyle 3 milyon 55 bın ton olan çelık üretıml Zaman Geçer Gider Hep.. OKTAY AKBAL Evet Hayır VEFAT 9irketlml>İB Idare Mselisi Uyesl Sayın Naü özkardeş'in annesi muht«rem VEFATLAR İÇİN fCıymetll hocaiar re duahanlardan müteşekkll cenase merasım ekıbımız, bır tel» tonia emnmzdedlr. Gazete ılânj ve ufflum muamelit ıçın ayn bir Ucret alınmaz. Cenaze tslerlnl lsletmemı; derunte eder, acı günlennız) paylaşınz oluk altnak gibi bir şey oldn on beş (rünlük ara... Her tatil bize bir şeyler katar. Daha doğrusu katmahdır, boşa geçmemelidir zaman. Biz, bir «ncsne» sayarız zamanı. Elle tutulmaz. gözle görülmez, ama yine de bir somut nesne. Blıi kapsar, bizi sanp sarnutlar, bızi sınırlar. Ovle aanırız, kendi kendimize adlar verir, yorumlar yaparız. Zaman şudur, budur dlye. En güzelini de Aragon demiş bir dizesinde «Zaman sensin». Sen, burda sevilen kadındır, yaşama anlam \ e ren bir simgedir, bir kişinin varlığında bütunleşen tum güsellikler, değerlerdir. Ille de bir Ririş yapacaksın, deyip kızdım kendime! Oysa •günaydın» deyip başlamak, en iyisidir. Işte on be; çün ccçti gitti. Yeniden bu sütunda, birlikteyiz. Sevenler var, se\meycnler var, kızanlar, öfkelenenler, kürürler yağdıranlar, bu arada övfüler yazanlar, umutlartnı güçlendlrenler, çetin yarınlara dayanmak için gihen kazandıklarını belirtenler... Yüz bini a?kın, daha doğrusu bir gazeteyi iki nç kişi okuduğuna göre birkaç yuz bin okur karşısında her sabah konuşınak kolay iş midir sanırsınız? Sürekli bir sinir gerginliği içinde yaşar boyle bir uğra^ı, hem de yıllar yılı sürdürenler... Açıp okuvorsunuz gazctenizi, cinajetler, yaralamalar, baskınlar. aptalca sozler, çıkmazlarda geaMıen poiitikacılftr. bir hatağa doğru surükleıırn bir toplum, hırsızlıklar, alçaklıklar^ kızıp köpürüyorsıınuz, şinirleriniz geriliyor, koptu kopacak lîâie giriyor... SîV bif'okur olarak böyleyken, o yazılan yazan kişi kimbilir nasıl bir sinlr Berginliği, krizleri içindedir bir düşünün! Yurriun dört bir yanından gelen mektuplar ise bir acı çığlık, çirkin bir görünüş, umutlan kökünden kınp atan bir anlamsıziık dizisi... EUnizden gelen yazmaktır, anlatmaktır, bıkana bıktırana dek... Klml de var, diyor kl «artık giindeiik politlka yanlanm oJnıyamıyorum, usandım, hep aynı şey, hep a>nı çıkmazda gelinmck, dolap beyjrlrleıine döndük. yurttaş. oktır olarak, baska şe^lcr yazın, >aşamı se\dirin. >aşam güzelliklerini anlatın»... Klm istemez ki bunu, en başta ben. Yervüzünü, bu insanoğluna sunulmuş tek «cenneti, gerçek bir mutluluk havasıyle doldurmak hepimizin düşü, özlemi... Ama uzaklaşmak çündelik gerçeklerden, kopmak yurdumuzun içinde bocaladığı çıkmaılardan, çörmek istememek. gözlerini örtmek, olası mıdır? Bövle bir şey olmalı mı, olabilir mi? Ne denli diişcii olsanız da düş bile kuramazsınız bir pis bataklığın içinde. tster isteme» »avaşıma atılmak, o çirkinlikleri. kötüliiklerl. pisliklerl ortadan kaldırmak çabasma girişirsiniz. Liusca bu savasa atılmak çağnsını verirsiniz her yazınızda... Şu geçen on beş günün olaylanna bir bakın: Teknik Ünlversite'de zorbalar dalıvermiş ders yapılan sınıfa, oracıkta canına kı>ılmış bir gencimizin. Gazetede gördünı sıranın altına dökülen kan lekesinl. Sonra kaçıp, yok yok ne kaçması, ellerinl kollannı sallaya sallaya gitmiş katiller. Kapılan tutup içeri adam sızdırmayan kolluk güçlerinin gözü önünde! Katiller yakalanmazsa, cezalandırümazsa, iktidarı ellndc tutanlar bütün bu olaylar karşısında susarlarsa. en kötüsü de katilleri savunurcasma konu^urlarsa eelin de drnizin. hnhıtun, ayın, sevinin «üzellikierini görün bakalım. Kendlnizf kopann giinlük gerçeî.ierden'. Bu, yürekslzllkten de beterdlr, duygusoıluktur, insan olmamaktrr... Başka neler oidu on beş giinde? MC'll bakanlar. partl sözcKUtri, bir sürii kira olduğu belli olmayan politikacı demeçler verdiler. En gülüncünü de «çankh» diye tanınmış bir AP" Ii sö>ledi: CHP kapatümaiı. Niye. AP kapatılmamalı, niye MSP, MHP, CGP kapatümamaü da Atatürkün partisi, Cnmhuriyet ilkclcrinin bekçisi daha doğrusu varlık nedenl bu olan bir parti kapatılmaiı? Ecevit gilti geldl, yine çidecek, arada vakit buiup birşeyler söylüyor yine de!... En önemlisi, Sajm Koruturk'ün aşın sağcı girişimlere karşı çıkması, devrimcilik cephesinde yer alacak gibi çörünmesi... Böyle şeyler oldu. Yani pek bir şey olmadı. On beş gün öncesiyle sonrası arasında olumlu ;öode ilerieme, gelişme, «yok gibi var» «var gibi yok», öjle bir şey işte .. Soluk almak dedlnı ya, bakmayın siz, soluk, rahat bir soluk almak bile güçleşKor günden güne Bir mektup seldi çeçenlerde «seni elime geçirsem dişlerimle parçalanm» dijen bir yurttaş. Herhalde çok sağlam dişleri var! Bu kadar guçlüyse gitsin bu yurda. bu ulusa vararlı bir şeyler yapsuı, jazar dişlemekten daha önemli işler de vardır! Başka bir okur da vazıyor. tüm kitaplarım varmıs. birini arkadaşı almış, bir daha da bulamamış. yaşamın anlamını buluyormuş onlarda .. Hep çelişkiler içindeviz. Seven kızan. ö\en yeren, yurt için yararlı gören, ulus düşmanı savan! Herkese gore bir «başka»yız, bu da biz vazarların ^azfısı!. Önemli olan kişinin «ben neyım» demesi. bunun hesabını, yorumunu yapabilmesi, kendi yolunu yöntemini seçebilmesi... Kim ne derse desin, ne yazarsa vazsın, kendini bilmesi .. On beş gıin uçup geçti. Şiradi toplumun içinde, yazar sorumunu duvarak yasavan bir insan olarak sö> leseceğiz birlikte .. Geçenlerde Tanpınar'ın bir mektubunda ilginç bir parça okudum, dilini arılaştırarak size sıınmak isterim: «Türkiye'tle toplumu suçlandırmadan konusmak olanaksız. Bu, yalnızca toplumun suçu olmasa çerek. Hepimiz kendimize karşı savuııma halinde vaşıvoruz ı e hepimiz birden iıstun bir mucize arıyoruz» Kendimizi savunmaktan mucize aramaktan vazgeçıp, yaşamın gerçeklerivle yüreklice sa\aşmak, yurttaş olarak da, yazar olarak da hepimizln görevi bu... S PAKİZE ÖZKARDEŞ'in retatmı tMssUrle ögrenml? bulunuyonu. özkardef «üesıne başsağlıgı Aueriı. Merhumeye 40U86 ^ 4? 20 M ISLAM CENAZE 1ŞIERI NOT: Butün muameleler lsletmeye an olmak Uzere yurt ıçi, yurt dışı, yurt dışından rurds cenaze nakll vapılır Günün her saatınde emri nlzdedir fCumhuriyet: 49S4> aranın de|eri. paraşütü açılmamı? hsvacı ırihi h ı » lanarak dıiştükçe herkes birbirine sorar oldu; Elimde birkac kuruş var ne yapayım? Altın al... Arsaya yatır.. En iyisi küçük bir apartıman katı.. öyküler anlatıiıyor, olaylar aktanlıvor knlaktan knlaga. . Bilmem nerede filancanın vaktijle 14 bin liraya »atın aldığı arsa şimdi 14 milyonmuş; T5 binlik ev beş yılda 750 bine çıkmış. İyice bir kat yanm milyon; lüksçesi bir buçuk milyon .. Ösmanbey'de Rumeli Caddeslntn WUmindeki 594 metrekarelik benzin istasyonunu bir banka 40 milyon liraya satın almış. Hesaplamışlar, bir metrekare toprak 67 bin lira edivormuş. Olur mu hiç! 40 milyomı aretime dönüştüreceğine 594 metrekarelik arsaya yatıran az gelişmis ekonomi gerçek kalkınmayı sağlayabilir mi? »orusu havada kuşku çençeline takılı. Enflasyon ayrıca istifçiliğe de açık kart çıkarıyor. Yahu ne olarak bu isin sonu? Hayırdır, hayır... Geçenlerde elindeki parayı ne yapacağım düşflnen bir dosta dediler ki: Resim satın al! Galiba Türkiye kapitalizml bn kesime glrdl. On yıl önce parayı değerlendirmek için ünlü Türk ressamlannın yapıtlarını satın almak kimsenin aklma gelmezdi. Şimdl bu alanda bir pazar kuruldu. Çoğu Günev Amerika Cumhurijetindeki gibi sanat koleksivonu iapan zenfinler de tfi. rrdi. Arjantin'de Isabel Peron'u deviren cuntadan önce mil^arderler, ünlü ressamların tablolarına merak sarmıslar. Bunalımlı si^asil \e ekonomik donemlerde parayı doğurttnanın bir volu da resim satın almak. Para karanmanın vollan çesitlidir. Dıs alım • satunlardan karaborsaya de^in ffnis bir alanda iş tutan büyük sermayecinin, ünlü ressamlara dönBk bir ticarete de el atması. «anatçı için yine de tararlı bir asama sajılmalı Hem bu yoneliş, hızlı sermayecilerin e\!erini daha zeskle \e tadla döşeme kesimine girdiklerini gösterir. Türkiye şimdi bu noktada. Eskiden Istanhul'da bir • iki resim galerisi bulonur; •ergi açan ressamlar ese dosta limonlu votka ikram eder, ve yine satılmavan tablolarını ese dosta armagan ederek hıziarını alırlardı. Bozacının tanığı «ıracıvsa. ressamın müşterisi de sair, romancı, vazar, gazetcci takımıvdı Şimdi zenginler ise el attılar; hatta bazı bankalar ve büyük şirketler knrumsal sergiler düzenlemeye başladılar. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde sanatçılar için para kazanma yolu devlet kapısından geçerdi; şimdl özei kesimde kapılar açılıyor. Ama nasıl? Alacalı bulacalı bir ortamda yaşıyoruz. tllkenln n m tına büvük katkıları bulunan çoğu ressamımız yurt dışında ya şıyor. Bunlann bazısına yurda çiriş yasak; bazısı için yasal bir yasak yok ama: içerde tehlikeler dolasıyor kişiliklerlnl kuşatan... Söz gelişl Avni Arbaş'ı bizim sermaye yönetimleri bir türlö sindiremiyor içine Ama Istanbul piyasasuıda Avni Arbaş'ın resimleri çok tutmava. büyük paralar getirmeve başladı. Bir tane de benim duvarunda var. Geçenlerde bu siyah • bevazı seyrcderken aklıma geldi: Daralırsam satarun... Tazık deği] mi? övle füzel resim ki. insan satmaya kıyamaz. Klşioglu nevdiği resmi evinin duvarına asar. Sonra seyrine bakar. Aradan bir sure ffeçcr. L'nutnr. Sonra bir sabah veya akşam, ra da ötle zamani, eörii takılır. Yine bakmaya başlar ilk kez görmüş gibi . Yenilenir \e vinelenir resim. Taze değerler kazanır. Gerçekte resim kazanmaz yeni değerleri; insanm benliği kazanır. Resimle sahibi arasında uzun bir seriiven. bir tutkunluk öyküsii yaşanır insan geliştikçe, vaşamdan esinlendikçe, olayları Özümsedikçr; mevsimjerin, fünlerin. saatlerin. dakikalann içinde, yeniden vaklaşır duvardaki resimlere Oüntin her dakikasmda başka ışık vurur tablolara. Idçırmamak, ızlemek gerPklr bu oluşumu .. Zamanla tadına doyulmaz biçlmde deferlenir resimler... P EFES PILSEH EGE BİRACIIIK VE MAIT SANAYtİ k l . ONC Reklam: 76/608 4975 TARABYA Kulübünün Kongresi G«nçlık kongresi 20 hazıran 1978 paaar gunü saat 16'da Kulüp Lokalinde yapılacaktır. İDARE HEYETt Cumhurıyet 4969 Ama bu değerleniş başka: Türkiye'de kapitalizmin eelijmesinden, ya da enflasjondan ötürü değerleniş başka. İlkemizde tenginler, ünlü ressamlanmızın tablolarına eskiden hiç bakmaz, aldırış etmezlerdi; şimdi bir mala bakar rlbi bakıyor ve ilçilenivorlar. Kim bilir kapitalizm siirerse, blrkaç kusak aonra resimlere, mal Ribi değil, resim gibi bakan sermayecilerimiı de yetijecektir. VEFAT Grubumusa dahll Ege Biraeılık ve Mait SanayU A.Ş. tdara Mecltsl Uyeıı Sayın Nail öckardes'ın annesi Kızıltepe Jandarma Satın Alma Komisyon Başkanhğından Jandarma Bırlıklerl Ihuyacı İçin asagıda çeşıdl yazılı yiyecek ve yakacak maddesl 2490 sayılı kanunun 31'ıncı maddesı gerefince kapalı zarf usulU tle satın alınacaktır. Buna aıt şartname va diğer evrakları ANKARA KIZILTEPE J. Satın Alma Komisyon Başkanlıklannda görulebılir. !«• teklılerın kanuru şekılde tanzım edeceklerı teklıf mektubu geçici temınat ve belgelerinl ihale saatınden bir saat evvel Komisyon Baskanlıgına vermeleri, postadakı gecıkmeler ve telgraila yapılan muracaatlar lcabui olunmaz. G 1n • 1 Odun Yazlık «ebze Y&zhk meyve M. Bedeil Ura 600 ton PAKİZE ÖZKARDEŞ'in vefatını teesaürle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhumeye l*r, Ozkardeç aüesırun acılannı candan paylaşınz. maSfıret M. Fiatı Lira 65ü G. Temlnati Ura 19JS0 14.137J5O 9.750 23.887,50 thale gün ve saarl 21 Hazlran 1976 Pazartesi gunü saat: 11.00 23 Hazıran 1976 saat; IX ANADOIU ENDUSTRİ H01DIH6 * . } . JIRKETLER GRUBU ONC Reklim: 78/802 4075 6 kalem 4 kAlem 10 kalem 188.500 130.000 318.500 (Basın: 15722) 4954 TEŞEKKÜR Kızımız Serpü Yuluğ*un yakalandığı uğrası zor hastahğını teşhıs ederek, tıbbm bütün ımkânlannı kuüanarak tedavısınde gösterdığı ustün gayret ve hasta, aıle ilişkilerındekı yardımlarından oturü Zeynep Kâmıl Çocuk Enfeksıyonlan Hastanesi întanıye Servısı Çocuk Sağlıgı Hastalıklan Mütehassısı kıymetli Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Sejir Hidrografl ?e Oşinografl Dairesi Başkanlıîından bıldmlmıştir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hıdrograü ve OşinogTaîl Dairesi Başkanlığından büdırümıştir. Dr. Nurettin Erkan'a şukranlanmızı sunarız. Tedavısı esnasında gosterdikleri yardımlarmdan. Sayın Dr. NEDIME ISKEFYELt ve Dr. TTTRHAN UNLÜER, Dr. ERTUGRUL BILGÎN. Dr İSH.1K OZSEZİKLÎ'ye, Sayın Hemşıre VECIHE SUYABAKAN'a. Hastane personeiı FAZLI EKEN. $ÜKRÜ GUN, GÜLSÜM SÖZER, HACEB TABAK'a teşekkurlerımızi sunmayı bır borç sayarız. Annesi: HURIYE YULUG Babası: FASİH Denizcilere ve Havacılara 61 Sayılı Bildiri 10 Hazıran 1976 saat 14 OO'den 11 Haziran 07.00'ye kadar asağıdakj noktalan bırleştiren saha içinde seyretme, demırleme, avlanma ve bu sahanın 12.500 metreye kadar olan yukseklıgı can ve mal emnıyetı bakımmdan tehllkeüdır. KARADENİZ KIYIKÖI (1) 41 derece 44 daklka kuzey 28 derece 24 dakıka doğu (2) 41 derece 44 dakıka kuzey 27 derece 52 daklka doğu (3) 41 derece 24 dakıka kuzey 27 derece 52 daklka doğu (4) 41 derece 24 dakika kuzey 28 derece 24 daklka dogu "•" DENlZCtLERE VE HAVACILARA (Basın: 17078) 4959 Denizcilere ve Havacılara 63 Sayılı Bildiri 15 ıle 17 Hazlran 1876 tarırtien arasında 09.00'dan 17.00' ye kadar aşagıdakı noktalan bırleştiren saha içinde seyretme, demırleme, avlanma ve bu sahnın 'îo.uuo metreye kadar olan yukseklıgı can ve mal emnıyetı bakımından tehiıkeüdır EGE D t N I Z l SARÜS KÖRFEZİ (1) 40 derece 34 dakıka kuzey 26 derece 52 dakıka dogu (2) 40 derece 40 dakika kuzey 26 derece 52 dakıka dogu (3) 40 derece 37 dakika kuzey 26 derece 35 daklka dogu (4) 40 derece 35 daklka kuzey 26 derece 38 dakika dogu DENÎZCİLERE VE HAVACILARA DUYURTJLÜR. (Basın: 17266) 4962 Cumhuriyet 4977 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hıdrografi ve Oşinografi Daıresl Bıldirllmistir. Başkanlığından DENtZCtLERE VE HAVACILARA 67 SAYILI BtLDlRÎ 15 ıle 18 hazıran 1976 tanhlen arasında 09.00'dan, 17.00'ye kadar aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demırleme. avlanma tehlikelıdır. CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONi ORKESTRASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Orkestrarmzda açık bulunan kemrn, viyol?. viyolonsel, kontrabas, fagot, trombon ve pıyano grubu üyelütlerıne sınavta ı r Deniz Kuvvetleri Komutanliğı Sryiı HJdroçrati ve Oşinografi Oairesl Başkanlığından Rildirilmiştir DEVLET GÜZEL SANATLAR AKÂDEMiSi BAŞKANLIĞINDAN Akademimız Yuksek Heykel Kürsüstine sınavla Bölümü Esas Atölyeler' Sanatçı Alınacaktır 2 6571327 sayılı Personel Kanununun 48 maddesinde yazılı genel ve ozel şartlara haız olan ısteklilerin 21.6.1976 akşamına kadar dılekçe ıle Orkestra Müdurluğune rmıracaatla 24 6 1976 perşembe günu saat 10 OO'da Konser Salonunda fTallt Pa$a Salvarı No. 3»/A ANKARA) yapüacak sınavda naar bulunmalan ilan olunur. (Baauu 17813/487D DENİZCİLERE 70 SAYILI BiLDiRi ISTANBUL HAYDARPAŞA LiMÂNI Haydarpaşa Harem önlınü Kapayan mevcut yeni dalgmtoranın yeşıi çakarlı fenerinden Bogaz istıkametınde tiOO metrelık bir hatla sahıl arasmda kalan sahada, 18 ekım 197G tarıhine kadar sürccek olan Haydprpaşa liman genişletrne etüdu denız sondajları başlamıstır. Bu nedente deniz vasıtalannın gerekli işaretleri tasıyan sondaj dubalarına m> metrsye kadar yaklaşması can ve mal emniyeti bakımından tehlıkelıdır DENtZCtLERE O.VEIVILE DUYLTILTLTI (Basuv 17760) 4965 2 Profesör Alınacaktır îsteklılerın 2161976 gunü saat 18 00'e Başkanlığma başvurmalan rıca olunur. kadar Akademi (Baam: 17856/487»' Marmara Denizi izmit Körfezi (A) 40 43 N., 29 47 E (B) 40 44 N., J9 48 E (C) 40 44 N^ 29 46 E (D> «J 43 N., 29 46 E DEM2CİLERE VE HAVACTLARA OüYCHCtÜR. 17S1»)