28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Federal Almany a, aydmlara uygulanan baskı nedeniyle Hitler Almany a 'sına benzetiliyor Yağmur ATSIZ BONN 1972 yılında alınan bır karar gpregince, Federal Almanya'dakı «yasal» Komünıst Partısi mensuplanmn, son zamarüarda keskinleştmlen bir uygulamayla da üstelık sosvalıstlenn. kamu hızmetlenne alınmaması, Batı Avrupa'da. Federal Almanya'ya karşı tepkılerı gıderek arttırmaktadır. Belçıka televizyonu RTB, bu uygulamadan ötürü Federal Almanya'yı, Şılı, îran ve îspanya safında bır ulke olarak mtelerken, Fransız Sosyalıst Partısı lıden Françoıs Mıtterrand'ın, «Federal Almanya'dakı Yurttaş Haklarını Savunma Komıtesı» kurulacagını açıklaması, duruma yenı boyutlar kazandırmıştır. Belçıka ve Fransa'dan, ama bu arada uzun sureden ben, îtalya, Isveç ve Hollanda'dan yapılan çeş;tll açıklamalara gore Federal Almanya guvenlık makamları, hukumetın soz konusu kararı üzerıne, şımdıye değm yanm m:Iyon kadar yurttaşın, kamu hızmetlerıne gınp gıremeyecegı konusunda «yazgılan»m çızmış ve boylece anayasal hakları agır bıçımde zedelemıştir. Yapılan eleştıriler ıçmde, Turkıye'dekı durum gozonune ahnınca son derece garıp kaçmakla beraber, Federal Almanya'nm, «Hıtier Almanyası»na yaklaştığı savı bıle bulunmaktadır. Muhalefettekl Hnstıyan Demokratlar, ıktıdardakı sosyal demokratlara karşı kampanyalarında resmen «Sosyal Demokratlar ozgurluğun karşıtıdır» davulunu gumburdetırken durum daha da ganp bır gorunume bürünmektedır. KOÇ IOPLULUGU, OZEL KESİMİN GELİŞME ÇİZGİSİNİ Koç topluluğtınun kumluşundan bu yana 50 yıl geçtı Koç adına ılk fırmanm Ankara Tıcaret Odasına resçıl tarıhı 31 mayıs 1926. Vehbı Koç o gunlen şoyîe anlatıjor « 1916 Mlı sonbaharında Koçzade Hacı ]Mu.stafa Rahmi olarak Ankara'da Ksrao^lan çarsısmda evimizin altında U lıra <eıına\e U ile bakkali>e esvası satnıak uzere habamın kurmııs olduğu iste çahşma\a basladım. On yıl bovunca hırtla\ atcılık köselecilik \e insaat maizemesi tioareti \aptik. \rtık bu i^lcri kendi başıma j urutebileceçime kanaat çetircn babam, 1926 sonesinde isiıı tamamını bana de\ret»i \e 31 mavıs lS2S'da fırma\ı Ankara Ticaret Odasına Koçzade Aiımet Fevzl olarak tpsçil ettirdi.» Koç toplıüuğuaun bu yanm yuzjıllık zaman sıırecı ıçınde bugunkj duruma gelmesmı değerlendırmek, bır bakıma, Turlnye Cumhurıvetınde kapıtalızmm gel'sme çızg'sme ve onıın mtelı§ıne do ışık tutmaktır. Nıtekım Vehbı Koç Ue vaptı«;rmz gorucmcde kendısı de bu paralellığe dıkkat çekmekten gerı kalmadı. tZMIR 1KTİS4T KONGRESt Bır ttırcar oiarak daha ;916'larda ış havatmı başlatan Ve'nbı Koç, 1P23 de toplanan Izmır Ikıısat Kongresını nasıl değerlenoırmıstı9 Koç'a gore bu ..Conere, «yurt (talkınmasıiîda ozel sektorden yararlanılp.ısı kuni'S'jna açıklık kaza^dırmıs \e kongrede alınan kararlar Turk ışadamma çok geniş fcır çaiısmi \e teşebbus sahası afmıstır / > Ulusal Kur'ulnş Savaşının zaferle son b'ilması nm araı^dan toplanan Izrmr Iktısat Kongresımn anlamı koıusunda Vehbı Koç, goruşlerını bıze şoyle ozetıci: « Atatürk Izmir tktisat Konçresinl. Tiir khe f ıımhıi'ivetinin \e CHP'nin ekonomik politikasına ıstikamet ^ermck için totıldmı^tı 1923 MII Tıtrknp'sinin ekonomik şartları içinde .•»apılar kongrede %talurk. xabincı mııtescbbi sin yerinı Türk müteşebbisinin alması zaruretini ortaya koymustur. Boylece. de\lctri CHP'nin sahsi teşebbuse de«er \ermesine i«;arc( etmiş ve >urt kalknımasınıi.i özel sektorrien y ararlanılması konusuna açıklık kazandırmıştır. tzmir lklis.it Konçresinde belirlencn tüjer oncmli bir husus, dc%letin hıısiLsı teşehbüsıin >apama\acağı isleri rte alma«ı kammdı. Rrnrr bu kararlar henı ikti.sadi kamu kıırulııslannın rtoğmasına imkân \ermis. hem de Türk iş adamına çok çcniş çalışma \e teşebbiıs sahası açmıştır.» l'ABANCI FİR>U TEMSİLCİLÎKLERt Izmır Iktısat Kor.?restnden 1930'ların başlanna dek geçen donemde ozel sektorun gelışmesı ıçın devleîçe yogun çabalar harcanmıştır. Vehbı Koç ise aynı donemde, bır yandan ınsaat maizemesi tıcaretmı surdururken, ote yandan da bazı yabancı fırmalar ;ie ılk dış bağlantılannı kurmaya başlamıştı. Bu donemı Vehbı Koç'un ağzmdan dınleyelım: « Işlerim lnklşaf cttikçe jeni sahaUra atılma\a karar \erdim. Bir taraftan inşaat maizemesi isini >aparken, diçer taraftan I*tanbul dan Stano Romano sirkctinden faı \e benzin getirip satardnn. Iki scne TRrfuıda )»iyasada kenriimi gdsfermeye basladım. < sıra> da şimdiki Mohil Oilin ismi Standart Oil idi. 19'28 senesinde Standart Oilin Ankara acentası oldum ve onların paz, benzin \e yağlarııu satmaya basladım, Yine 1938 senesinde Ford Sirketi Ankara'da bir bavilik a^ma>ı kararlaştırmıştı. Bu isin peşine düştum. Ford'un Ankara ba^iIİRİni aldım. Standart Oil ile miinasebetlcrim 1928 senesinde Ankara acentabiı ile başIar. tkinci Dün>a Savasma kadar başka yabancı firma mümessillikleri almadım » «DEVLETÇİLIK» DEGERLENDIRMESt 1930'ların başlarmda ıç \e dış koşulların zorlamasıyla Turkıye Cumhunyetınde «devletçılık» uygulamasına geçılır. «Devletçılık» yurdumuza hem sağ hem de sol çevrelerde oteden ben tartışma konusu olagelmıştır. Bu uygulamayla, Turkıye'de ozel sermaye bınkımı engellenmış mıdır, joksa tam aksı mı olmuştur'' Ya da «devietçılık» kapıtalıst ve sosyalıst kalkınma modelleruıden ayn olarak bır uçuncu yol mudur? Vehbi Koç, «devletçılık» uygulamasıyla birlıkte ıkusadi devlet tesekkullerının kurulmAsını «ısabetlı bır karar» olarak nıtelemekte ve 1930'larda meydana gelen bu gelıyme ıçın «zorunluydu» demektedır: « Atatürk Ankara'ya jeldikten sonra Cıımhurijct ilân edildi. Şapka ve yeni \azı kanunları çıktı. Sıra ekonomik meselelerın eie alınmasına gelmişti. \taturk Cumhuri^cti kurduçu \akit memieketin ekonomik ha\atı her yönu ile jokluğu ifade cdivordu. Endtı«:tri joktu, Ö7el sektör voktu, sermaye joktu. Mem leketimizin iktisaden \arolnıasım temin etnıek içın dcvletın birşevler vapması gerekivordu. Işte Turkije'de de\letçilik bojle bir zaruretten doçdu. Türkije'de devletçiliğin nedenlerini anla>abilmemiz için Büvuk Ataturk'un de\leteilik konusundaki şu sözlerini hatırlamamız çereklidir: (Türkiye'nin tatbik ettiği detletçilik sistemi 19. asırdan beri sos\aliznı nazari> ecilerinin ileri surdürdukleri fıkirlerden alınarak tercüme edilmiş bir sistem değildir. Bu Turkhc'nin ihtiıaçlarından doğmuş. Türkiye\>e bas bir sıstemdir. DevletçiliŞin bızce manası şudur; fertlerin hususi teşrhhuslerini \e >ahsî faalivetlerini esa.s tutmak; fakat buMik bir milletin ve geniş bir memieketin bütun ihti>atlarını ve çok şetlerın >apılmadıgını sozonunde tutarak memieketin iktisadi>atını eline almak . Iktisadiyat sahasında düşünürken \e knnusurken zannolunmasın ki biz ecnebi sermayesine hasun bulunuyoruz. Haşır, bizim memleketimiz \âsidir. Çok seve le serma\e\e ihtiyacımız vardır. Binaenalevh kanunlarımıza riayetkâr olmak sartı Ue ecnebi sermajelerine lâzımçelen teminatı vermeve her zaman hazırız \e şa>anı arzudur ki. ecnebi serma\esi bİ7İm sermavemize ve serveti sabitemize iıızınıam etsin. Bizım için ve onlar için faydalı neticeler \ersin. Fakat eskisi ffibi de<iliz.) Atatürk ün baslanıeta Iktisadi De\Iet TeçekküUerini kurarak ne kadar isabetli bir karar vermiş olduinınu bu°rfın çok daha ivi anlamaktayız. Bu teşekküller birer olml ^azifesini çönnüşler, memlekete pek çok eleman yetistırmisler \e özel sektöre bir çok teknik ve idari eleman teminir'le menba olmuşlardır.» VE MÜTEAHHITLIK «Devletçılık» uygulaması gorulduğü gıbi Vehbl dı ve ıktisadi devlet teşekkullerının kunılması da «isabetli» olmuştu Aynı yıllarda Vehbı Koç, ınşaat ıslerı ve yabancı fırma bağlantılarından olu7 şan ış hayatına jenı bır boyut daha ka andırma yolundadır: Muteahhıtlık. «Bızım taahhut ışlerımızın yuzde 8O'ı devletle ıdı» oıyen Vehbı Koç, bu gırışımını bıze şoyle anlattı < Ankara'da bir taraftan inşaat malzemesi satıyor, bir taraft.ın da muteahhitlerle sıkı temasta bulunu\ordunı. Insaat ve kalorifer tesisatı müteahhitliğine başlama fikri daha fazla insaat maizemesi satma arzumdan doçdu. Bu işleri mutehassıs, tecrübeli, muhendis, mimar ve muteahhitlerle ortaklaşa vaptım. Insaat işlerinde hâlâ vurürlukte olan 2490 sayılı Kanunla «iartnamesine çöre iyi iş yapıp para kazanmanm imkânı voktıır. Btn de bu taahhüt işlerinden para kı/anamadım. Eğer insaat maijaîinı olmasa idi <">ktan piyasadan silinmiştim. O tarihten buçune kadar Turkije'de 2530 senelik, Avrupa \e ^merika'da olduğu Sİbi esaslı Oir insaat. bir tesisat firmasj gbrenıezsiniz. Bizim taahhüt işlerimizin yüzüe fO'i devletle idi. Bunlar arasmda Ankara Nünıunp Hastaîicsı \nkara Cocuk Hastanesi. r>e\let Prmifvnîları Hastanesi. slmdiki Büvuk Koç'a gore 1930'lar Turkıyesmdd zorunlu bır adım Anknra IlT5tane.ini savabilirim.» S\N*YİCILIKTE BASARISIZUK Koç'un 1030'larda bır de sanayıcılık denem»sı olmuş, anca'; bu çM<;ı;n] sonuçsuz kalmıstır. Bunun nedenîermı b'.7p ^ovlfc anlattı: « 1934 senMnde baslamış b'r boru fabrikas:na ortak oldum. Ne ortaklanmızda esaslı bir biljri vardı, ne de hizde. Yaptığımı? malın kalıt'»M ıvı dr!T'''fı. B\ı Mi'den mmifralt olamadık. 7arar ettik v » fabrikavı kapattık. < Bu hadise. sanavide teknik hilıpnin ne derece onemli nUlnSunu hana eostermlstij» Bu başansızlığın. bır bak.ma, Ikınci Dnnva Savaşından sonra Turkiye'de ozel sektorun eehs• %'ehbi Koç'a göre 1923'de toplanan Izmir Jktisat Konjrresi. vurt kalkınmasında ozel sektorden vararlanüması konusuna açıklık kazandırmış ve kongrede alınan kararlar Türk iş adamına çok geniş bir çalışma ve teşebbüs sahası açmıştır.' 1930lara dek Vehbi Koç, bir vandan inşaat maizemesi ticaretini sürdürürken. öte vandan da bazı jabancı firmalarla ilk dış bağlantılannı kurmaıa basladı Bunlar arasında Standart Oil ile Ford da vardı. • 19WIarda «devletçilik» UTgulamasma Reçilir. Vehbi Koç'a cöre bu u>fulama o donemde «zorunlu» idi. Koç şovle divor: «Endustri yoktu, özel sektör yoktu, sermaye voktu Devletin bir şeylcr vapması gereldvordu.» \ynca Koç'a göre, Atatürk'ün iktiiadî devlet teşekküllerinin kıınılmasma ilişkiıı kararı «çok isabetli» idi. Bu kuruluşlar özel sektöre «blrer okul vazifesi» eörmüslerdi A eh bi Koç «devletçilik» vıllarında muteahhitlire baslar ve devletle İş yapar. ; tkinci Dünva Savaşırın müttefikler lehine sona ereceği kaaısını varan Vehbi Koç, 1944te bir arkadaşua ABD'ye gönderir ve kendi deyişiyle «.Unerita'nın en büyük firmalarınm mümessiüklerinin alınmasında muvaffak olunur.» 1946'da DP'nin kurnluşuyla cok partili rejime çecişi bir CHP'li olmasına raçmen memnunlukla karşıladığıru belirten \ ehbi Koç, «tjcca>lılrtan sanayiciliğe eeçışimde haşlanfJr ?ldu» rtediei ilk ABÜ gezisine 1946'da çıkar. me çızgısı açısmdan belirleyici bir nitelık taşı dığı soylenebılır. Özellıkle sanayıe geçıste oze sektorun sureklı olarak batı kapıtalızmı ıle bağ lr.r arayıp kurrr'asının ıpuçlan Vehbı Koç'ur jukanda aktardığımız sozlerinde bulunabılır Ama once Koç'un Ikınci Dunya Savaşı donemıne ılışkın değerlendırmeierını gorelım KOÇ VE 4MERİKAN FtRMALARI Savaşın müttefikler lehine sona erecegi kanısma varan Vehbı Koç, 1944'lerde «Amerıka'mn en buvuk fırmalarmm mumessıllıkJerını almava muvalfak oldugu»r,u bıze soyle anlattr « Ikinci Dünva Harbinde Türkive savasa Rirmedi. Anıa ilişkilerimizde ve islerimizde hiç bir psaslı çelisme saflanamadı. Almanlarla vc muttefıklerle o ciınliü politıkalar icahı vapılan anlaşmalarla ne almak mümkunse tavin edilen hir kontenjan dahilinde mal almabilijo'du. Istediğimi7 malı istedipimiz verden alma imkânımi7 voktu. îkinci Dünva Harbi baslariiğı zaman in«aat maizemesi isleri Ford ve Mohil Oil acentalıklanm devam edivordu. Bu devirde rievletin dovİ7i vardı. ama memlpkptp Retirilerek mal hulmak çok cııçtii. Mal tedarikinde bıivuk sıkıntılar çekiyorduk. Harp ha?lamadan evvel Amerika'ya \erilmis »2 kam kanısında olan Vehbi Koç, bu konudaM sororak iktidara eeldl. Ben CHP'H ldim. CHP'ye rr.uzu şoyle yanıtladı bü>ük yardımlarda bulunduğum duşüncesı ile 10 sene bovunca DP'lileriıı mukavemetleri ile « 12 Mart'tan öncekl ayiarda hükümet sokarsılastım. Bana raijmen durmadan, usankağa hakim olamayıp can ve mal emniyeti kıimadan çaltşarak işlerl yakından takip pderek mayuıca herkes scne ordunun işe müdahaio birkaç sanavi kıırmava muvaffak oldum.» etmesini bekler hale gelmişti. O günkü hüküVehbi Koç 1901 Ankgra doğumluydu. Ve 19 yametin hadiselerin tehlikeli gelişmesinl görüp şmda «Müdafaaı Hukuku Millıye > Cemıyetıne olgunluk içinde istifa etmesi ve parlamentogırış.ndon I%C şubat ayına dek ıs hayatı boyunnun devletin ydnetimini mürakabeye devam etra CKP lı olarak kalmıştı Ancak DP donemtndekı mesi memleketimızde demokrasi dışı bir Idanaskılar sonucu CHP'den ıstıfa etmiştı. O gunlerl renin doğmasııu onJemişti. Ancak demokraalVehbı Koç'un agzından dınleyelim: lerde bu çibi müdahaleler rejimin normal ça« 1935 1960 vılları arasmda CHP'den lışmasını durdurmakta ve toplumda yenl buaynlıp DP've sirmem için çesitlı teklifler yanalımların ortaya cıkmasina sebep olmaktadır. pıldı. Bu teklifler zaman zaman şekillenni deArtık anlaşılmıstır ki, Turk toplumu için en ğiştirdi. l%0 senesi başından mart ayına kaııyjfiın siyasi rejim demokratik parlamenter dar tazyık haline donüştü. Durumu merhıım rejimdir. Bısınımi7, üniversitelerimlz, avdınInönü'je anlaüım. CHP'den aynlacajımı, faIarımi7, işadamlarımız. sendikacüanmız bu ger kat hiçbir zaman DP'je girmiveceffimi bu sek çeği bilmeli ve hepimiz buna gore hareket etle kendisi murafakat ettiği takdirde. CHP'den melijiz.» av nlabileceğimi soylcdim. Kabul ettiler, boyÎNÖNÜ VE ECEVİT CHP'St lece CHP'den isttfa ettim.» 12 Mart donemınde ^umhunyet Halk Partisl 1930 1960 prasındakı DP donemini «hur tede ilgınc değısımlere sahne olmustu. Eskı bir şebbusun esas gelışme» donemı olarak nıteleyen CHP'h olarak Vehbı Koç, înnnu CHP'sı ile EceVehbı Koç, 27 Mayıs'ta «hiçbir şev olmamış gıbl vıt CHP'sını nasıl degerlfndırıyordu? Bu konuışlere devarn kararı alındıgınnı şoyle anlatıyor: dakı goruşlerl hayli ılgınçtı: CHP'YE ILfŞKfN GORÜJLERINİ VEHBİ KOÇ ŞOYLE OZETLıYOR. «INÖNÜ CHP'Sİ DEVLETÇ1 0LM A K U BERABER. KARMA EK0N0M1YI, HÜR TE5EBBÜ5U KABUL ETMİŞTI. INONC'DEN SONRA BAŞKAN OLAN BERABER ORTAYA SAYIN ECEVIT'IN CHP'Si «HALK SEKTORÜ ISİMLI SANAYIDE HUR TEŞEBBUSÜ KABUL ETMEKIE YENI BIR SEKTÖR KAVRAMI ATTI. ÖZEL SEKTORDEN AYRILMIS. BIR HALK SEKTORÜ TATBIKATININ YÜRÜYECEGINE KANI DEGILIM> 50 y.lhk Koç Topluluğu ve Türkiye'de Kapıtalızm BAJBAKAN VE BAJKAURI Belçıka ve Fransa'daki son tepkıler, öylesine genis yankılar uyandırmıştır ki Başbakan Helmut Schmıdt, Türkıye" ye haraketinden once, Devlet Başkanı Walter Scheel'i, «Hammerschmıdt Koşku»nd« zıyaret ederek kendisıne bu konuda bılgı vermıştir. Gerçı «resmi» olarak Başbakan, Devlet Başkanına, genel sıyasal konularda bılgl vermıştir ama, goruşmeden sonra, hıç alışılmadık bıçımde bır açıklama yapılması ve Schmidt'm, «Asırlar Kararnamesı»nın, çeşıtli unıversıteler ve başka alanlarda farklı uygulaması konusuna değgın açıklamalanndan soz edılmesi, dikkatlerden kaçmamıştır. Bu arada Dışışlerı Bakanı Hans Dıetrich Genscher, hükumet ıkınci sozcusü Armın Grunewald ve buyuk koalısyon kanadı SPD sözcusü Lothar Schwartz da açıklamalar yaparak, uygulamanın tamamen, yasalara uygun oldugunu ilerl sürmuşlerdır. Yapılan bu açıklamalara göre, 1972 yılından bu yana yanm mılyon ınsanın, oğretmen yahut lokomotıf sürücüsu olarak resmi makamlara basvurmalan ve bunlardan bazılarının, ya komıinıst, ya sosyalıst, ya da «aşırı» oldukları gerekçesıyle kamu hızmetinB kabul edılmemeleri, Anayasaya da uygun bır davranıştır. Bu açıkiamalarda, kamu hızmetme kabul edilmeyenler arasmda hıç bır sağcmın bulunmayışı, butün «asırılıtrııın solcu oluşu konusuna degınılmemıştır. Bu arada bır sureden beri, komünıst bır lokomotıf sürucusunun devlete ve Anayasa'ya ne gıbı zararlar verebıleceğı konusu da zaten tartısılmaktaydı. «Spıegel» dergısıne bu konuya ılışkjn olarak gelen bır okuyucu mektubunda, «Uçuncu Dunya Savaşı» patlak verdıgı zaman bu komünıst lokomotıfçının. katan yanlış hatta geçırerek cepheyı altust edeceğı savmda bulunması, bzellıkle ılgı çekmıştır. VEHBI KOÇ'A GÖRE, ASKERÎ MÜDAHALE TOPLUMDA YENİ BUNALIMLARA YOLAÇIYOR VEHBI KOÇ 50 yıhn öyküsünü anlatıyor yonluk bir siparisimizin harp ilân edildlkten sonra nerede olduğunu ancak bir sene sonra öğrenebümiştim. Kamvonlar Hindistan'dan Basra'ya gelmiş ve oraya boşaJtümıştı. Ikinci Dünva Harbi bütün hızı Ue devam ederkrn. 1944'lerde harbin müttefikler lehine biteceği kanaatine vardım. Amrrika'da okıımus bir raü hendis arhadasımızı Toros ekspresi ile Bevrut'a. oradan Mısır'a, oradan Afrika'ya ve Afrika'dan Amerika'va »onderdim. Temaslar sonund.i Amerika'nın en büyük firmalannın mümessilliklprini almava muvaffak oldu.» DEMOKRASIYE GEÇİŞE DESTEK îşlerım 1937'nın temmuz aymdan ıtıbarsn Koç Tıcaıet Anonım Şırketı bunyssınde jnirutmeje başlayan Vehbı Koç, Ikınci Dunya Savaşından batı dunyasının lıderı olarak çıkan Amenka B;rleşık Devieten ıle ekonomik bağlann daha da sıklaştırılniisı gereğını gormuş ve yukanda gorulduğu gıbı gırışmüenm yapmaya başlamıştır. Aynı yıllarda, 1923lerden ben Turk burjuvazısınde meydana gelen gelışmeler, dış koşullarla bırlıkte Turkıye'de çok partılı sısteme geçış ıçm u>gun bır zemını hazır hale getırmıştır. Nıtekım Vehbı Koç da «bır CHP'li olduğu halde DP'nin kumlusunu memnunıyetle karsılamış»tı. 1946'da çok partüı rejime geçışı şoyle anlatıyor« Ikinci Dunya Savasını demokrasiden yana olan ulkelerin kazanması, Türkive de de yeni görü'lerin ortava atılmasına âmil olmuştur. Diğer f/raftan savaş vıllannın ekonomik, sosval sıkıntılan tek parti hükümetlerinin mu rakabesiz icraatı, CHP'ye hoş KÖninmek isteyen çavretkeş bazı idarecilerin tek taraflı davranıslan halkı fazlası ile rahatsız etmeye başlamıştı. Bence bütün bu sebepler çok partili siyasî havata çeçişimizi çabuklaştırmıştır. Ben o tanhlerde CHP'li olduçura halde, DP'nin kuruluşunu re.iim bakımından memnuniyetle kar sılamış ve demokratik murakabenin CHP'nin çalışmalarım düzenliveceğine inanmıştım.» ABD GEZtStMN Ö.VEMI 1946 yılı Vehbı Koç ıçın buyuk onem taşıyorc!u. Çc'& partılı rejımıiî sıjasa) planda temellerı atıhrken Vehbı Koç da ılk Amerika gezısıne hazırlanıyordu: « 1946'da ilk Amerika yolculuğum tüccarlıktan çıkıp sanayiciliğe geçişünin baslançıç noktası olmuştnr. Bu yolculuğa iki yıla vakın bir zaman düşünüp hazırlandıktan sonra gerçekleştirmistim. Avrupa'da vapmıs oiducnm is seyanatlerimde de çeşitli fabrikaian gezmiştim. Heri giden memleketlerdeki sanavi kuruluşlannı eorerek bu ilerlemenin sanavide olriuçıına inandım. İlk Anıerika'.ta çidisiın«'e Ooncral Elpctric ile bir ampııl fahrikası. Lnıroval ile bir de lâstik fabrikası kurmak iein teşebbüse geçtinı. O sevahatimde ampııl isinde muvaffak oldum, lâstik işinrte olamadım. Fa kat işln arkasını bırakmsdım ve 1963'de Turkive'de lâstik fabrikasının da kurulmasını temin ettım.» DP DONEMİMN ONEMt Vehbı Koç, Turlaye'de ozel sektorun gelismpsi açısmdsn Demokrat Partınm ıktıdara geçtığı 19 J0 jılını bsşlangıç olarak alıvordu « Memleketimizde hiır tesebbıisün esas ffelişmesi \e möteşebbisin sanavie yonPİmesi 1950 donemınde baslamı«tır. Bu arada bİ7 de Arıeük, Türk Demir Dökum ve l'ürkav fabrikalannı kiırduk.» Tek partı donemı ıle yıllık DP donemini kprsılcştırdıgında Vehbı Koç ayrıca şunlan sov lemektedır: « Telt parti devrinde İleri çiden işadamlarma karsı CHP'li oidusum halde bmıik bir çekemcnezlil. varrtı. Zaman zaman bıınun zararlarını gordrm. DP 1950 ser''erini kazana< 1959 1960 senclertnde iktidar ile muhalefetin jrası çok açıldı. Inönü've Lşak, Kay serı ve Istanbui Topkapı'da yanılan muamelelcr, çençlerin Ankara'daki vuriıyüsleri, Harp Okulu'nun olaylara kanşması, mcmlekette birşeyler olacağını gösteriyorda. Ordunun kansız bir ihlilâl vapmış olması, çclecek için ümit verici idi. Ben. ihtilâlden hemen sonra iş arkadaslarımla bir toplantı yaptım ve kendilerine bu memieketin hepimizin olduğunu, i>1 fünleri de kotü günieri de beraberce paylasmaran çerektiçini. işlerimizc hiçbir şey olmamıs jfibi devam edeceîimizi söyledim. Bu kararımızda da Allah beni mahçup etmedi.» 1966 1971 VE HOLDINGLEŞME Vehbı Koç'un 1960 1971 donemıne ılışkın değerlendırmesı ıse şoyle: « 1960 1971 donemlnde Otosan, Tat, Lniroyal ve Tofaş fabrikalarını tesis ett>k. 1 ' 1971 vılları arasında fürkiye'nin sana% O vileşmesinde yeni ve planlı bir hamle yapılmıştır.» Aynı donemde, dış ılışkıleriyle birükte giderek büyumekte olan ozel sermaye kesımınde Holdınglesmelerın de başladıgına tanık olunmaktadır. Nıtekım, Koç şırketlerının de bır Holdıng çevresmde toplanması gınşımlert 1960'lann başlannda gorulur. Vehbı Koç bu donemı şoyle anlatır: « Görüşlerine değer verdiğım arkadaşlarım ve tanıdıktarım, hatta Amerika ve AvTupada aoriıslerinı aldığun bu>ük firma vönetıcileri, benim bu fikrimi desteiîlediler. Dünyadaki drnekler de buou desteklivordu.» FORD, SİEMENS. GENERAL ELECTRtC Koç Holdıng'ın mıruluşuna ılışkın esas muKavele 11 kasım 1963 gunu Türkıye Tıcaret Sıcılı Gazetesınde yayınlanır. Holdıng'ın ılk genel kurul toplantısında, 24 şubat 1963 gunü, Vehbı Koç şunlan soylemektedır: « Ben 17 vaşundan itibaren 46 sene çeceli fTÜnriüzlü çalıştım. bu hale getirdim. ŞimdJ sızlere teslim edijonım. Sahsi düşüncelere kaprıslere kapılarak beceriksiz, kabiliyetsız adamları işbasına getirmeyiniz. Bütün şirketler kabiliyetli insanlann omuzlaıında vükselmektedir. Buçün çalıştıçımız Ford, Siemens, General Electric elbi müesseseler en büyük misaldir. Bu eibi muesseselerin gitttkleri yoldan çidinizj» NIÇtN «MONTTAJ MODELÎ?» Türkjye'de özel sektör yatınmlan geneilıkle tilketım mallan alanında yoğunlaşmıştı. Ara mah ve yatınm mallan alanmda a>Tiı gelışmenm saglandığı söylenemezdı. Aynca ımalat sanayunde ozel kesımın attığı adımlar «montaj modeh» çerçevesmdeydı Vehbı Koç'a göre ou model, Turk kapıtalızmı açısmdan fcaçınılmazdı Ayrıca. ara ve vatınm mallan sanayılerinde gen kalınmış ıse bıınun kusurunu da hukıımetlerrle aramak gerekırdi. Kendı aSrzınrtan dınleyelım. « Bir memieketin sanavilesmesi bir çocuğtın yetistiriloıesine benzer. Sanayileşmek için belirli kademelerd'Mi çeçraek zorunlııdur. Bazı polıtikacılar ve avdınlar sanayileşmeye montajla başlanmıs olınasım tenkit ctmektedirlcr. Halbuki Türkive çibi bir ülke için sanayilesmenin başka bir modeli o'amazdı. Bugün özel sektörüraüz ağrır sanayi sahalarına dahi vatırım yapmaya istekli hale gelmiştir. Eğer bazı ara malı ve vatınro mallan uretiminde peç kalınmış isc. bunun kabahati özel sektorde de sildir. Bu gibi eecikmelerin hirinci sorumlusu hence zaraanında karar veremeven hiıkümetlerdir.» 12 M4RT VE ASKERÎ saDAHALE Ya 12 Mart mudahalesı.ıı Venbı Koç nasıl deJerîendırıyordu'' Bu ıtıudahale\e vol açan nedenler uzennde ne duşunusordu"3 Ask?n mudal'dielenn toplumda yeıu buaalunlana doğınasına yol eçtıgı CTJMHTJRÎYET H.\BER MERKEZt ÎEPKIIERIH NEDENLERI Şu veya bu bıçımde Batı'nın bır parçası olduklan halde, ornegın Fransa'da son aylar boyunca 52 Cezayırlının, ırkçı ve faşıstler tarafından oldürülmesı, yahut Turkıye'de yetmışe yaJan ılerıcının aynı sona uğraması pek bır yankı uyandırmazken, Federal Almanya'da bazı lokomotıfçı ve oğretmen, yahut belediye memuru adaylannın, «geçmışlen lekelı» gerekçesiyle ışe alınmamalan acaba hangı sebeplere dayamyor sorusunaysa, Bonn sıyasal çevreterınde ozetle şu yanıt verümektedir: «Federal Almanya'nın, çeşıtlı Iskandmav. Batt ve Güney Avrupa ulkelennde, antıdemokratık, gericı bır yılanlı kuyu olarak gorulmesının en onemh sebebı, Almanlara karşı oteden ben duyulan guvensızlıktır. Türkıye, nasıl olsa tam olarak hesaba katılmayan bır «sozum ona» Avrupa ülkesıdır. Fransa ıse, oteden ben, bır yandan faşızan uygulamalar sürerken ona kosut olarak özgurlük bayrağının, hıç değılse belırlı kültürel alanlarda alabıldığıne dalgalandırıldığı bır devlettır. Ustelik, sosyahzm bır yana, Fransa'da komünıst partı yıllardan ben, rejımın aynlmaz bır parçası halıne gelmiştır. Oysa Batı Almanya'da Adenauer dönemının uzammîan hâiâ karaltılannı sürdtlrmektedır. Hem de muhalefet şımdı bır «Adenauer ronesansı» yaratma çabası ıçındedır. Ustelik belırlı bır takım hukuksal uygulamalar, orneğın «BaaderMeınhof davası», Batı Avrupa'da kuşkular uyandırmaktadır. Butun bunlara ek olarak, Batı Almanya ile Amerika arasmdaki bıraz fazta içlidışlı ılışkiler de gözonüne a>.ıırsa, tedırgınlığın sebebi kendiliğinden ortaya gikar.» « tnönü CHP'si devletçl olmakla beraber, ksrma ekonomivi, hiır teşebbüsu kabul etmi$; hür teşebbusun yapanııyacağı işleri devlet yapar felsefesini uvgulamıştı. tnönü'den sonra başkan olan sayın Ecevifin CHP'si sanayide hür teşebbüsu kabul etmekle beraber ortaya «halk sektöru» isimli yeni bir sektör kavramı attı. Ozei sektorden aynlmış bir halk sektörü tatbikatmın vürüyeceğine kani değflim. Sayın Etevit Isveç i, Norveç'i, Almanya'yı ve Fransa vı gezdi. oradaki sol partilerin politikalannı. o mem'eketlerdrki hür teşebbüsün çalışmalarım yakından grirdü. Aynı zamanda Libya, Ro< manva ve \ ugoslavva'ya da gilti. Bu seyahatlennden aJdığı intibalann CHP'nin ekonomik çorüşlerine ve politıkalarına açıklık getireceünl ümit edıyorum. Zira, 1973 seçimlerinden sonra CHP MSP koalisyonu Icraatı ve koalisyondan sonra CHP sözcülerinin ekonomik konuJarrlaki çeşitli beyanları bu partinin ekonomik politikasına açıklık kazandırmamıştır.» ORTAKPAZAR'A «EVET» Vehbl Koç, lurkıye'nm Crtakpazar üyelığınl desteklıyordu. «Turkıye'nın yen Avrupa Buligının ıçındedır» dıyordu. Ancak bugüne dek, «bütun sektorlerın rekabet durumunun mukayeseli olarak ıncelenmemış olmasından'i jakınıyordu. Turkıye Ortakpazar ılışkılenyle ilgılı goruşlennl bıze şoyle anlattı: « Bence Türkive'nin yeri, gerek siyasî re ekonomik menfaatlerimiz, gerekse miUî (rüvenlijinıiz bakımından batı dunyasının vanında ve Avrupa Birliçi'nin içindedir. Ben Ortakpazar konusuna böyle bir kanaatla eğüiyorum. Nltekim Ikinci Dünva Harbinden sonra parlamentomuz \e bükümetlerimiz konunun ekonomik, politik. müşterek savunma, sosval ve kültürel cihetlerini nazan dikkate alarak ve Avrupa'nın adım adım bir Avrupa BirUğine jrldeceğini. Herde tek politika. tek nara, tek parlamento ve tek savunma olacağını; dünyada An.erika. Rusva ve Avrupa Bloklan bulunacağını düşüncrek. tarafsız kalmamak için topluluğun içinde bulunmavi tercih etmislerdi. Türkive Ortakpazar'a girmese de, sanayinin üırarat volu Ue dır pazarlara açılması bir zarurettir. Zira vurt ici pivasa hacmi istenen sevivcde sanayilcsmeve vetecek kadar genia değildir. Yeni kurulan bir sanavi baslangıçta pijasavı boş bulup rantabl olmaktadır. Ancak kısa sürede ic rekabet artmava basamakta, buna karşılık pivasa doyma noktasma gelmektedir. Bu duruma düsen sanayiler ihracat yolıı ile dısa açılmadıkları takdirde, rantabilitelerini ka> betmektedirler. Avrupa Ekonomik Topluluğu ortsklığı bır disipiin içinde. rekabet edebilir kalite ve ftcatlaruı sağlanması haliııde belirli şartlarla ve süratle dış piyasava açılmava imkân verebilir. 1963 protokolünü imza eder etmez bizim asajıdaki is'eri vapmamız lâzim gelırdi: • Ilk is nlaralt suratle mevcut durum iyice tesbit edilmeli ıdı. • tvi bir sanavi envanteri yapılmalı idi. • Bütün sektorlerın veya ana sektörlerin rekabet durumu mukaveseli olarak incelenmeU idi. • tncelenen sektörlerin hangi sartlarda veya tedbirlerle rakabete davanabileceği tesbit edilmeli idi. • Gelecekte kurulacak sanayiler İçin politikalar belirlenmeli idi. Bugüne kadar Türkıvenin Avrupa Ekonomik Topluluğu Ue kuvvetli ve dengeli bir ro*zakere çucü ortava çıkmamıssa. bunun sebebi vukarda savılan hususlann zamanında serefî veçhile verine cetirilemetnis olmasındandırBu bakımdan AET ile bundan sonraki münasebetlerlmizin seiâmeti bakımından Ortakpa(Devamı Sa. a, Sü. 1 de) Siyasi tutuklulara işkencenin Hindistan'da Hükümet politikası haline geldiği açıklandı BİRLEŞMİŞ MfcLLETLER, (NEW YORK) TJluslararası İnsan Haklan Dernegı, Başbakan Bayan Indıra Gandı'mn Hındıstan'da olağanüstü durum ılân ettığı günden bu yana tutuklanan polıtıkacılara surekh olarak ışkence yapıldığını ılen surerek, ışkencemn «Resmi hukümet polıtıkası» halıne geldığinı bıldırmıştır. Genel Sekreter Kurt Waldhe!m ıle BM Insan Haklan Komısyonuna sunulan 73 sayfalık bır raporda, Hmdıstan'da, sıyası tutukluların soh derece gayrı ınsanı koşullar alnnda yaşam savaşı verdîklerı bıldinlmış ve bunların dunımunun Bırleşmış Mılletlerce yennde ıncelenmesl ıstenmıştîr Rapora gore, Hindistan'da «Demokrası tamamen rafa kaldırılmıştır ve Hınt halkı, çektıgı ıstırabı dıle getırecek olanaklardan mahrumaur» Raporda, gereıt parlamento ve gerekse mahkemele nn, haksız yere hapse atılan lamselerle hiçbir şekılde ılgılenmedıgı, keyfı tutuklama kararlarına karş: ıtııaz hakkı djye bır şeyın mevcut olmadığı ve parlamentodakı muhalefetin de susturulduğu ıddia edılmıştır Merkezı New York'da bulunan demek, Hındıstan'daki siyasi tutuklulann sayısiın 30.000 Ue 75.000 arasında değıştığıni bıldırmıştır. Dernek, snas' tutuklujann ışkenceye maruz bırakıldıklannı ve taman zaman da açhğa terkedıldıklenni belirtmiştır. Derneğın rapurjnda, Hindistan'da meydana geldığı ilerı surulen 200 kadar ışkence olayına ayrıntılı bır şekılde yer verılmış, tutukluların çelık sopa'.ar ve dipçıkle dovulduğu. ajaklarından tavana asıldığı, saatlerce ayakta kalmaya ve kendı ıdrarlar içmeye zorlandıklan kaydetüimışür. (a.a.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle