29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
n CHP, kendislnden, baska partilerin doğması ve kımi partilerin ba$mı ezmesi ile ünlüdür. Ama onun asıl Untl, boyuna değtsik katlarda kaygılar Uretmesindedir. Tarlhsel kişiliği açısından, en eslci partimlzdlr. İttihat ve Terakki'yi temizleyendlr. Terakkiperver'i. Serbest Fırka'yı da tarihe gömendir. Hatta Menderes DP'sini de. Falcıhk ile karıştınlmııktan Urkmesek Denıirel AP'sinin kuyusu da onun tarafından hiç olmazsa onun sayesinde kazümaktadır, demek zorunda kalacağım. Bir 12 Murt patırtısınrta, Işçi Partisi,. bir cadı kazanında eritilip yok edilirken takmdığı eclilgen (pasif) tavır yüzündcn, onun da goçup gitmesinin kolaylaştığını soyleyebiliriz. Ama onun, ashnda, boyuna kaygılar üreten btr parti olma niteliği dnba Ustündür. ÇilnkU hiç bir zaman. bir partinin baş niteligi olan düçün birliğine, tümü ile. kavuşamamıştır. ÇUnkü, hiç bir zaman, yapısal bütünlüğe, tabanda belirli bîr sosyal kat oluşumuna kavuşamamıştır. Rtı yilzdon dalgalı bir yaşam gcçırmiştir. Ru yüzden de ona hep kuşku ile bakılmıştır: Kimdir? Nedir? Ne yapmak istemektedir? Ülkeyl nereye götürüyor? GüttüRÜ erek doğru mudur? O. Ulusal Kurtuluş Savaşı içinde ohışmuştur. «Çalışan katlardan kurulu bir halkı> eksenl üzerinde emperyalizm kapitalizm işgalciliğine ve sömiirilcülUğUne kuvvet yolu ile direnişten doğmuştur. Ama daha doguşu, hemen kaygı ve kuşktılan da başlatmıştır: «Yenik bir împaratorluktan kalan zayıf bir meşrutiyetiz, bunun, emperyalizm kapitalizm diyerek Batıya kuvvet yolu ile dlronmesinin yeri ve zamanı değüdir» dcnmiştir. Hele «çalışma. neymiş? .Çalışmada bütünleşen» eosyal katlardun kurulu bir «halk ekseni» üzerinde «halkın hükllmeti»ni kurmak neymiş? Hilâfet ve Saltanat nereye gidermis kl? Batı gibi uygarlaşmanın baş ögesi olmak gereken yabancı ve biraa da yerli sermayeslz ne yapılabilirmiş ki? diyen kaygılar ortaya çıkmıştır. Daha Kurtuluş Savaşı yıllarmda, kadrolaşan Halk Partisi olgueuna duyulan ilk kuşku bu olmuştur. Sonra, eskl Almancılığı, Ingilizciliği, Fransızoılıgı bir yana bırakarak, çalışan bir halk kategorileri ekseni lizerinde uluslaşma ekonomisini arayıştan da kuşkulanılmıştır. Vakıa, bu kuşkuyu yayan tttihat ve Terakki, ortadan kaldırılmış, antlanmıştır. Ama onun yaydığı kuşku ve kaygı ile beslenen Wr buriuvalaşma akımı, partiyi de, Ulkeyi de eaptetmiştir. Aynı kuşku ve kaygı, bir Terakkipervercllik llberolizmciliği doğurmuştur. İttihat ve Terakkinin arkasmdan o da antlanmıstır. Ama, liberalclliğin destegt ile kuvvetlenen kuşku ve kaygı, parti Uzerindeki egemenliğini koyulaştırarak sürdurmüştür. Sonra bu parti, bir açıdan üst yapı eylemleri ve işlemlerl blçlminde ve nlteliğinde yorumlansa da, toplumda kimt siyasal sosyal ekonomik kunımlar Uzerinde radlkal glrişlmlere kalkmıstı. Bu, hllâfetsiz ve saltanatsız bir siyasal Iktldarın sosyal tabanını layikleştirme, ekonomik tabanını devletleştirme yoluyla Batı Ömeğinde blr yaşam biçemini (Uslübunu) yerlestirme girlşimleriydl. Işte bıından da korkuldu. Bundan da kaygı duyuldu. Bu kuşku ve kaygı, bir Serbest Fırka dalgası ile Mustafa Komal radikalciliğijıi silmege yöneldl. Ülke ve parti, onu da atlattı. Ama, uzun bir •takriri sükun.lu evre suskunluğuna girllmişti. îste bu nitelema, parti İçin 0t«d«n beri duyulan kaygıyı da yogunlaştırdı. Boylece parti, sıkı bir MC propagandasının etkisl ile de ihtilâlci bir düzen degiştiricl oİHrak tanıtılclı. AtatürkçUlük. gardrop AtntürkçUlerinden gelen bir anlam ile, sosyal niioligınden, gittikçe soyutlanarak. partinin karşısına dilcildi. Parti, ona ihanet etmiş bir yeni kişilik ıçindfi, Türkiye'deki ihtilâlciliğin simgesi olarak bctimlenmege uğravıldı. CHP bundan ürktU. Şimdiye kadar kendisi hakkında yayılmış olan kaygıları ve kuşkulan ortadan kaldırmak için, bu kez, btiyUk bir duraganlık evresine girdi. Bundan geleneksel gü(,'ler yararlandı. Kendi araiannda bir bugdaşımlaşma Uttifak) kurdular. önce lktidar oldular. Sonra da, çareyi, gittikçe açıklığa kavusturdukları bir faşizan tırmanışa geçmede buldular. Demokrattk biçemli ve tutarlı bir solun kendileri için ne büyük bir tehlike yarattıgını görüyorlardı. O yüzden, bu tırmanış İçinde. demokratik oyunun ktırallarını ve tüm demokratik etigt tanımama yoluna saptılar. Bir demokratik denge içinde zorunlu olarak bulunması gereken sosyalîeşmeci akımlara, bir yaşam hakkı tanımama yolunu tutt.ular. Ama bu denlu bir pervasızlık, CHP'yi de daha yojjun bir radikalizme ltme sonucunu dogrırdu. Bu, MC'yi kısa vadede bozına ve uzun vadede de partiler ve Mecllsler dışındakl yeni sosyal muhalefetlerle bütünleşmeyi içeren bir st.rateji getirdi. Fakat bu strateji, partinin sola açılmasından dolayı, belli çevrenin öteden berl duyulan kaygısını btlsbUtiln arttırdı. Acaba böyle bir kuşkunun karşısında gerçek çıkış yolu nerededlr? Bir kez, kesin olarak saptanmalıdır ki, parti, bir biçimsel demokrasi ile yetinlp, gerçekte saga yatamaz, artık... Türkiye'deki kitle hareketleri ve bunun teşkil ettigi taban, CHP'yi, burjuvalaşma eitillmlerinden koparmaktadır. Parti ona yüz çevirirse. kendisi açıkta kalır. Parti, yola, «düzen değiştirme»den çıkmıştır. Arlık bundan vazgeçemez. Ve düzen duraganhgı demek olan •aga yatamaz. Ama kendisinin sola yatmasından şttyls dursun ssga kaymamasından duyulan kusku v« kaygı da RitUkçe büyümektedlr. CUMHtntlYET fS Nayn 1978 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Üe^nekçi!.. CHP'DEN KORKANLAR Prof. Bahri SAVCI Iklncl Dünya Savnsı sonuna kadar bbyle sürVe 1973 seçimleri ile partiyi, tarlhin gerçeğinde Tîirkiye'nin en büyük partisi olarak yeniden kurdu. Kakat dedik ya, parti, sağda da solda da kaygılar yaratma şampiyonudur!.. Onun için şimdi, yenl veni çekingenlikler, yenl yeni kuşkular kaynflgı olmuştur parti... Evet, ortanın soluna gelebümişti. Burada, ünlü ortacılar ve gardrop Alatürkçüleri ile bif •avaş verdi. Onlardan kurtııldıı. Kuvvet kazandı. Ama kendisinden duyulan tedirginlik de arttı: • CHP, egemen kategorılere karşı olan ödün verlci ve denge arayıcı geleneksel politikasından •ıyrılıyor mu?. diye... Fakat öte yandan yaşamdaki gelışme, ortanın •olu deyıminin de yetersizllğini saptadı. Ortanın «olu deyiminln, ashnda, Amerikan kapitalist okulunun korunması için, bir bölüm sosyal hareketlilik gristererek, Amerikan toplumıınu kapitalizmde ılımlajtırmayı simgeleyen bir slogan oldugu anlaşıldı. O zaman, ortanın solunda, temelde gene de bir duragnnlık yattığı daha lyl anlaşıldı. Bunun, düzen değişikligi ileri süren bir dlnamige, pek yakışmadıgı görüldü. Hemen «sosyal demokrasi. çizgisine sarınıldı. Sosyal demokrasi çizgisinin, hem bir sosyal lçerik, hem de bir demokrasi anıştıran (telnıih eden) bir anlam tasıması, Rönülleri daha aydınlattı. Ama terimdeki «sosyal» sdzciigü; geleneksel degerler kunımlar slstemler İçinde tum »"»yal gelişimleri kösteklemek. durdıırmak, arıtlamak istfyenlerce, gene bir tedirginlik, Ikirrilik, kuşku, kayp verici bir kaynak olarak sayıldı. Evet yasam, tuhaf bir alın yazısı çiılyordu, Kalk Partiıi'ne... Yaşam, onu, «dtlzen degişikllgi• lavını llert »ürmeye ve savunmaya zorluyordu. O, tarihln omuzlarına yükledigi bu işleve sarıldıkça da, kendisinden duyulan kaygılar artıyordıı. Bu kez parti, dünya sosyalisMerinin teorilerinde, uygulama biçemlerinde bellran daha açık seçik bir solda yelpazelenme. gelişmeleri önünde, kendine daha tutarlı bir çerçev» buldu: Demokratik sol... Bu, demokrasinln özgUrlUJU İle eşitlik ilk«lerinl gerçekten önemseyen. fakat gerçek bir düsen degisikliğinin de bir gerçek sol olma tutarlığına yükselmekle olabileceğlni anlatan bir deyim İdi. Partiyi, demokratlk çizgiy* sadık, ama daha sola açılmıshk ile niteliyordu. Savaş sonu, Türkiye'ye. çogulctı bir toplumun siyasal ideolo.jisini getirdl. Amn bunda. llalk Partisi'nin önderliğinde aşamalura geçmeyi, ülke kabııl etmedi. Çünkü kendisinin, sozrie layik esprisinden korkuluyordu. Sözde devletçi ekonomi ilkesinden çekiniliyordu. Sözde büyük kiüolerln yaşam düzeyi ile llRilenmeme RPİenegine saplanmış hürokratik katılıSındnn ürküHlyurrtu. Ru nedenlfrle duyulan kaygılar, onu çok uzun bir süre için iktidardan uzaklaştırmıştı. dü. B lr okıırumuz soruyor: Ophe orlaklısı çii/ülccek mi? Ifpr blrl ayrı telclrıı vnlar gitrünen ortaklar nasıl oluyor da bir yerde bütünlpşiyorlar? Halkçılığa Dönüş Işte, CHP, bu evreden yarnrianıp, kendlsine, yenileşerek güçlenmiş bir düşün birliği getlremedi. Ona ııyRtın ve onun gereği bir taban oluıjturamadı. Gene onun gcreğl bir yapısal tirgü bütünlüğü ve iç dii/eni getirnmedi. Bundan dolayı da, sözde bir tür halk hareketi gibi yutturulan Menderes Demokratçılıgı ülkede nal ve mıh, iftne ve îplik bilo bııakmazken; Demirel ekonomik bliyümeoillftinin de. ailesel ve zümresel bir büyilmeden ötesini vermedifti anlaşılmış lken bile, ken disine iktidıır yolunu açamadı. Bu verimsizlik içinde, parti, kendislne yenl bir yol bulmalıydı. NHokim, bu verimsizlik, onu, lülS'u izleyen günlerde benimsedigi. fnkat 1923'lerde kesin olarak buriuvalaşma akımına teslim ettigi «halkçı» görüşü yeniden ele alıp ldeolojileştirmeye itti. Ama kendisinden o kadar çekiniliyordu ki, v» kendisi. kendi içinrle o kadar birleşiksiz ve hlltdnsilz idi ki bu ideolojileşmeyi, ancak «ortanın solu. kıvamından 1lerde düşünmeye cesaret edemedı. Ama Ulkede, bundan da kaygı duyanlar aı olmadı. 12 Mart, bir bakıma, Halk Partisi'nden duyulan bu son Urkuntünün, bu son kaygımn, bu gon korkunun Urünü olarak patlamıştır: Bir pundunu bulup, uyanan sosyal gelisim çizgisini, Halk Partisi ile birlikte temlzlemek Uzere patlamıstır. Ama, slvil ve militer burjuvalaşma akımının duyduğu bu kuşku yüzünden giriştiği böyle bir sakat operasyon (çünkU bu operasyon Ulkenin yeni sosyoekonomik bekleylşlerlne ve girisimlerlne aykırı idi) partiyi, Ulkenin duyduğu yenl isteklerin özlemlerin yarattıgı bekleyislerle bütUnlestirdl. Korkmamalı Burada bir gerçeği kendisine hatırlatmak f«rekir: Kendi dısındakl »osyal muhalefet hareketlerine, kitle hareketlerlne, dışardan yalnız bir hık deyicı, fakat, onlara uzakta kalıcı bir tavır, pek verlmll olmasa gerek. BugUn dlizen degi?tirme, şu ya da bu nitelikte ve kıvamda bir sosyal ist topluma yönelmeyl içerir. Türkiye koşulİarı içinde CHP, çogulru bir sosyo politik toplumdan vazgeçmeyecek bir yere gelmistir. Demek kl onun düzen değiştirme atratejisi demokrasi İçinde, demokraai yöntemleri İle, demokraaiye baglı kalarak yapılma nlteliğindedir. Böyle olunca; çoğulcu blr sosyopolitlk ortamda içinde sömürünün olmayacağı ve insanlıga aykın lslem ve eylemlerin bulunmayacagı bir yasam blçlmlni, yapısını anlatan bir sosyalist toplum aramadan korkmamalıdır... Hele, fa»iım« tırmanBn kuvvetlerin gemi aııya aldıkları evrelerde!... Bu Kongre Kımin Yararına OKTAY AKBAL Evet Hayır ULUSAL BAŞKA, YERLÎ BAŞKA reticilerl için kârlı ve verimli bir is alanı olan 11 aç aanayiinin yerli ve yabancı patronları arasında uzun süredir devam edegelen çekişmeler, ılgınç gelismeler gösteriyor. Yaban rı patronlar ülkemizden yavaş yavaş çekilerek, yerlerlnl yerll sanayicilere bırakıyorlar. «Türls lirasımn uluslararası lUanda de» ğerlnin düşük olması nedeniyle, illkemlzde Uretilen ilâçlar yabancı patronlar için önemll kârlar bırakmamaktadır artık. Onlar içtn Ulkemizdeki satıslar ham nıadde pazarı yönünden önemlidir. Ülkemiz onlar için uzun süre, denetimsiz ve pazarlıksın hammadde satılabilecek bir pa7,ar yeri oldu. Yerli İlâç sanaytcllerimizin dogrudan hammadde ithalntiyle, yaklnşık olarak on yıl dır sUregelen çekişmeler başladı, Ba$langıçta yabancı sanayiciler, Parlamentoya kndar uzanan elleri ile yerli sanayicilerl suçladılar. Kendi çıkar alanlarına uzanan gelişimlerini önlemek istedilor. Fakat beklemedikleri tepkl lerle karşılast.ılar. Bu çekişme hammadde ithalinde bilinmeyen gerçeklerin kamuoyuna yansıma Kinın nedeni oldu. Bir süre sonra da hammadde alımında kısmen de olsa bir denetlm görüle rek ülkemizin hammadde pazarı olma yönünden bneml azalmaga başladı. On yıldır süregelen çokişme arasında yerli sanayiin hammadde Uretiml alanmda glriştiği çabalar da bu sonuca yar dımcı oldu. Böylelikle yerli snnayiin ilâç alanındaki etkinligl çoğaldı. Yerli sanayicilerimizin on yıllık çekişmenin aşamalarında sık sık kullandıkları bir slogan var: «Yabancılara karşı milll sanayi'e destek olalım.» İlk bakışta yurt severlerin ilgisini çekecek bu slogan acaba haklı mı? Ülkemizde ulusal ilâç sanayii var mı? Herhangl bir örgütlü çabanın «Millî» sıfatına hak kazanabilmesi için, ulusal çıkarlara hizmet. etmesi gerekir. İlâç sanayiinin milll çıkarlara hizmet etmesi demek, Ülkemiz insanları için tartışma Rerektirmeyecek ölçüde yararlı çalışmalar göstermesi demektir. Yerli ilâç aanayiimiz böyle mi çalışıyor? TUrk Tabipler Birligi'nin İlâç üretimi ve dağılımında milll çıkaılar açısından birkaç yıldır dile gptirdigi kesin önerileri kısaca şunlardır: 1 İlâç hammaddesl lthali riovlet eliyle yapılmalıdır. İlâç hammaddesi lthalinden ayrıca çı karı olmayan bir sanayicinin bu uygulamaya karşı olmasının nedeni yoktur. 2 İlâçlar kuçUk ambalajlarla degil, büyük ambalajlarla hazırlanmalı ve dağıtılmalıdır. 3 Üreticl firmalardan eczanelere ilâç dağılımında Ecza Depoları aracılıgı kaldınlmalıdır. 4 İlâç ürctiminde personel Kİderleri dışındaki giderler azaltılmalıdır. ReklAm giderleri ve süslti ambaln.ilardan vazgeçilme11, tüketimi zorlayıcı girisimlerden kaçınılmalıdır. Dahiı ayrıntılı lncelemeye trerek görülmeksizin yalnızca bu önerilerin dikkate ahnması ile Ureticilerin haklı kârları engellen meyecek, fakat iliç fiyatlan "» , 4O'ı asan oranda ucuzlayacaktır. Bu önerileri benimseyen ve uy fjıılayan bir ilâç sanayiinin elbet te ki ulusal niteliği vardır ve < \steklcnmesi gerekir. Oysa bu ö'nerilere İlk tepkiler yerli sanu yicilerimizden gelmiştir. Hammaddelerin devlet ell İle lthaline ilk karşı çıkanlar yerli sanayicilerüniz oldu. Devletln hammadde ithallnl becoremeyecegi Ü BiR İÇİN KURULUJUN ULUSAL MıLLİ» SIFATINA HAK KAZANABıLMESI HIZMET GEREKİR. ÇIKARLAR DOGRULTUSUNDA ..g\ Uullarımızda nurkheim dfJHl Oaıall okutulacaktır» V \ l l Ba.v Erbakan blr kaç yıl Bnce, MNP baskanı lken söylenılşti bu sörü. Sonra parliıi kapntıldı, krndtıi de l.v vlçre'.vc gitti. Şinııli MC iktidarının önde gelrn bir kisiiti olarak «Okul kltapları defelîccrktlr» bururuyar. Kikiden noylecllt\ srtzil hatırlarsnk ünümiizdrki yıl Durkhetm'ln yerlnl • Gazali'ııin alacağım düşünmek hiç de zor olmaz. Prof. îlhan Arselin «Arap Milllyetçillgl ve Ttirklrr» adlı llginç yapıtını yeniden okuyorum. Isl&ın Knnferansı (fünlrrlnde okunacak ciegerll blr kltap. Gazall rn blijiik TUrk diismanlarından blridlr, dlyor Arsel. Gar.all'ye giire Türklrr «Vahsi hayvanlara yakJasık biitiin yı'inlero» sahiptlr. Ktirtler, Türkler ve Bedevller «aşagı yaratık»lardır. «Mlskat\\\ Envar» adlı yapıtında TUrk sadece zeka ve fiklr yeteneksl/lljtl lçerlalnde defeil, aynı zamanda dalâlct içerislnrledir ve Kuran ve Hadls hiikümlerl gercîjince cehenneme glderektlr.» Gazall Ttirkler İçin şöyle yazmıs. «Güıel blr lnssn, hir ağaç, blr at veya bundan baska bir sey Kördükleri zaman derhal ona secde •derler ve rabbimizdir derler.» Kırktan fazla İslâm devletinin temsilcilcri tstanbul'da toplandı. Hnşgeldller. «Turtta barış ılünyada harış» ilkesine baglı Türkiye herkesle lyl illşktler, dostça yakınlıklar kurmak istcr. OzeUikle İslâm tilkelerlyle elbct... Ne var kl din blrligi bugün uluslararası polltikada blr ağırlık, bir etken olmuktan çıkmııjtır. Bakmayın Arap kökenll devletlerin zaman zaman birlikte davranmalarına... Dlkkat edllirNe onları blrblrine çeken din bafelarından çok ulusal baglar, daha daha çok iktisadi çıkar henapları. Araplar Kur'an'da kendileri için «Evet, slz Insanlığa sunulan en mükemmel mllletslniz» dendlğinl hiç hlr zaman unutmazlar. Prof. Arsel yukarda adı geçen kitabında diyor ki: «Arap nıllliyetçllerinin çogu kendi davalarım Işlerierken ve mllliyetçillk anlayifinı İslâm kaynaklarına dayatırlarken Arap milliyetçlliğinin MUsliünanlar aram ayrılıklar yaratmadıgnu İleri sürerler ve fakat bunu yaparlarken ötc yandan Arap mllletini İBİflm'ın lıntiyazlı unsuru gibi göstermekten ve Arap'ın iisttin (lurumlara sahlp olduğunu anlatmnktan kendllerinl kurtaramazlar... Arap milliyetçlsinln lııandığı ve Arap olmayan Müslümanlan da inandırmaya çalıstığı sey odur kl bu üstiinlük iddlalarında Arap'a doğrudan dofcruya yardımcı olan Tanrı'dır. Göriilüyor ki Müslümanlar arası esitllk esasını Arap'ın iistünlüftü ile bağılaşlırmak Arap ınllliyetçlsi İçin hcr ne kadar 2or Iso de mümkün olabllmiştlr. Fakat Türk için durum farklıdır». tstanbul'daki toplantıda Araplar kendi ulusal davalarım, Rorunlarmı İslâm clünyasının temel konuları saydırınak Isteyecrklerılir. Tnplantının gündemlne blr baknıak yeter. Baçbakan Yardınıcımız MSP'll Erbakan'ın isteklerl de anlamiı ılcğll mldlr? İsrail devleti He illşkilerimizi kesmek, mistlnlllere Ankara'cla temsllcllik açmak. Bülün bunlar Arap mllliyctçlllğlnîıı çıkarlarmı düşünmektlr, İslînılıgın degil... Tarihe, hele yakın tarihe blr güz atarsak Araplann hiç blr zaman bizo scvgiyle, dnstlukU yaklaşmadıklarını RÖreceğiz. Bıından yüzyıllar siiren TUrk egcnıenliğinin acı anılarının ctkiK vardır elbet. Ama lslâmlık, Araplan Türklere karşı blr yal kınlığa gölürcnıemlştlr. Taın terslne TUrklerln diışmanları, hcr zaman Araplardan yardım görmüf, TUrk çıkarlarını czmekte, yok ctmckte Araplar her zaman onlarla işblrllğl etmls* lerdtr. Blrlcçmiy Mllletlerdpkl Kıbrıs oylamalarında hir tek Arap devletinin bizdeıı yana oy kullandıtı görUlmedi. Tam terslne oy verenler ııldıı. Blr çok Arap iilkelerl Makarios Kıbrısı'nın, Enosis'ln yanındadır. Hem de yıllardan beri! Nerdc tslâmcılık bllinri, nerde din kardesllği! Arap çıkarları söz knnusu nlunca Türkler din kardesl, ama Türklerlnki söz konusu edillnce Araplar dilşmanlarımızın yanında!.. Prof. Nlyazi Berkes «Türldye'ıle Çağdaşlasma* adlı yapıtında Blrinci Uünya Savaşı öncesinin düfiince akımlarını incelerken Arap kavmiyetlnin UstUnlüğünU snvıınan Türk serlatçılarının Batıcıiara ve TiirU milliyetçilerlne dUşmanlıklarını anlatıyor, böylclerinin görüşlerinl şu sözlerle ö/.ctliyor: «.Şpriatta yeri olmayan Türklük iddiaları ile ö'vünmek sadece gülünçtür. Iler MUslümanın sevınck ödevinde olduğu Arupların kavmlyetl bilc lslâmlıkta yoktur... Arap ırkını övmek onu hcr ırkın üstünde tutınak bütün Miislünıanlitrm «irli'vlılir, çünkü İslâm Pey(çamberinl veren o ırktır. Kur'an dilini vcrcn o ırklır. Bundan ötUrü biitiin Müslümanlara Anıplıırı üstün tutınak blr din borcııdur. Bir hadls PeyKamberiıı ağzıııdan söyle der: Ben Arabun, Kur'nn Arapçadır, Cennet ehlinin « 1 1 Arapçıı11 dır. Başka blr lıadis, «Arabı sevmck lmiindanılır, scvmoınck imandan ayrılmaktır, yine başka blr hadis, Araba lövcn knflrdlr, dcr.» Bugiin de Türkiye'deki «Ummelçl»Ier Arap Ustünlüftünc lnanıyur, Arap çıkarlarını TUrkiye'nln çıkarlarının üstünde görUyorlar. İslâm Konferansuıın güriismeleri, alinacak kararlar, »anırım bu yadsınmaz gerçeği blr kez daha ortaya çıkaracaktır. Arap bnftnaılığının egemen oldufcu bir tsl&m Birliglnde Türkiye'ye ancak kUçücük bir yer, bir uydıı ülke yerl kalır. Bekleyelim alınacak sonuçları, gorelim, Türkiye ne kazanacak bundan. İLÂÇ SANAYIiMiZ ACABA HALKIMIZ IÇiN BÖYLE Mi (ALIJIYOR! ltm (iderlerlnl kısmak lstemediler. Tanıtma gerekçeaine dayanarak hekimlerin çöp kutularını dolduran kırtasiye ile tlretim ma liyetini arttırmayı »UrdUrdüler. Tüketimi zorlayıcı çabalarına da ha da hız verdiler. Personel giderlerindekl tutumları ise tersina oldu.' İlâç Uretimi mallyetinde etken oldugu hal de klmsenln karşı çılcmadıgı per •onel glderlerinl, yerll ilâççılanmız katı bir tutum içinde kısmafta çalıstılar. Işçilerinin sendikı Uyesi olmalanna karşı çıktılar, toplu sörleşmelerde grevlere yol açan direnmeler gösterdiler. Bu alanda en belirgin örnegi, bazı Amerikan firmalarım satın alan bir yerll patron verdl. Amerikalı patronlft uyuşmazlık halindeki işçiler, fabıikalarının yerli sanayieiye satıldıgını duyun ca sevindiler. Kendi vatandaşları olan bir patronla daha kolay anlaşacaklarım ve seve seve çalışacaklannı düşündüler. Fakat çok geçmeden yanıldıklarını anladılar. Yerli patron işçilerin arasına çıg gibi indi. Isteyenın tazminatını verip lsten çıkaracsğını, direneni ise hak tanımadan kovacağını söyledl. Ulusal duyguların coşkunlugu arasında bek İemedikleri darbeyi yiyen işçiler panige kapıldılar. Yabancı patronu arayacak hale geldller. Sos yal Slgortadan emeklilik hakkını kazanan 70 kadar işçi, İlk gUnle rin panigi arasında tazminatlarını alıp lsten ayrılmayı yeglediler. Geri kalanlar lse son dayanakları olan grev ttil&hına sarıldılar. lsyerl çevresinde günlerdir yorgun ve solmuş çehrelerl İle bekleserelc grevlerinl sürdüren iş çilerin girls kapısına Mtıklan pankartlardan birinde şu aözler okunmaktadır: «Amerikalı gittl, kuklası geldl». Geçimini alın teri İle kazanan emekçide bu kanıyı uyandırmanın yerli sanayieiye ynrarı yoktur. Ama Ülkemizin özel sektftr anlayışını taşıyan yerli sanayicinin düşUncesi başkadır. Yatırım yaptığını, harcamalarını. kısması gerektigini düşünmektedir. Maliyeti kabartıp kârını arttırma ça basında haklı oldugunu düşünmektedir. Her üretic.i tüketimi arttırma çabasında olduğuna R{5re, kendisinin de bu çabada hak sahibi oldugunu düşünmektedir. Her sanayici işçisi ile pazarhk ettiğine ve grev hakkına karşı lokavt silahını kullandıgına göre, ilâç sanayicisinin de buna hakkı oldugunu düşünmektedir. Ülkemizin özel sektör anlayısı içindekiler, bu düşüncelerinde elbette haklıdırlar. Ama Milli İlâç Sanayii olarak degil, siimürU düzenlnden yana olarak. Yabancı aanayi benzerlifine özenen yerli olarak! DÜZELTME: lf) mayıs 1976'da yayımlanan Sariık Göksu'nun «Sendikalar Anayasa İçin Birlesmeli» başlıklı yazısının 1. sütunu tiçüncü paragrafındaki «Çalışmalann» sözcüğü «Çalısanların», 4. paragrafındaki «20 şubat 196», «20 şubat 1976», 2. sütunun 3. paragrafındaki «kötli» sözctlğU «köklü», 3. sütunun 3. paragrafındaki, «Ayrıca, 27 Mayıs'ın nirkls'ln eseri oldugunu söyleyeceğiz» cümlest, «Ayrıca, 27 Mayıs'ın Türklş'in de eseri oldugunu söyleyecegir» olacaktı. Düzeltir, özllr dileriz. «»»•»*«. Tonguç GÖRKER TUrk Tabipler BirUği Iklncl Baskanı »rtaklıjh kıırıılıırken çoğıi kişlde Işhlrllginln uzun fimürlü (ihımıyac;ıı;ı kaııısı vardı. Dofcrusunu Istprsonlz ortakhfsııı uzun ömürlU oldııjtu da henüz Nİİylenrmcz. Hir yıl, sivaK.il yaşamda iinrmll bir süre sayılanınz. Bununla birlikte dört ortaklı iktidnrın bunca kıyamet İçinde birbirlne baglı kıılabllmrsl de bir başarıdır; hem de olunısıız yönden bir başarıdır. Sırrı nedir acaba haşarıııın? Once Oplır orlaklarının (tftriinünılrrl ne olıırsa ol•ıııı temelde «ermaye »ınıfına (liinük tııtucu partiler oldnklarını unutmamak ıtorek. MSP, zaman • zaman, İslâm dünyamndakl antlemperyalist ve halkçı akımlardan eslnlenir gnrünmiiştü. Bu jorünümlin aklatıcı nitrli(;i, son bir yılda ortaya çıkmıştır. IJört partinin çıkar çevrelerlne göbrklerlndcn bağlaıımaları, orlaklıjjın sürceclmesinde başlıca etkendlr. Dış ve Iç çıkar çevrelerl, 12 Mart rejlminden l!l"3 geııel seçlmlerlne açılırlnrkrıı sandıktan AP'nln çık». ca^ını hesaplamışlardı. Oiiııvanııı ve Türklye'nln hızla decleııneleri Içlnde parlanıentu faşi/.mlnin ortüsüz faycK lutıılması dogulılı. Nı> var kl evdekl lıesap çarçıya uymadı. CllP'nin hlrlncll parti durumunn ı;pvm<1''i Ç»?kınlık ortamı yarattı; plânlama bozıılılu; CHP koalisyon kıırılıı; iistrlik Kıbrıs çıkarnıasına yönflerek dıs ejemen çcvrelerin Dofu Akdenlz'o döniik tasarılarını da bozdıı. Işte lıundan sonra aymazlıktan kıırtulanlar, Crplıeri Keliştirdiler; dSrt partiyi hirleştirdller; slynsal nrtamı parlamcnter faşizmin Isterlerine göre blçimlendlrdiler. Knşııllar oldııkça zordıı: ama, hir yandan kanli siyasal oylpmlrrlr. blr yandan volsıırlııUlarla sııç ortakhRinda bağda(jiın diirt siyasal partinin bııgün varılıkları noktaya değln yiiründü. • Peki, bıınılan sonra ne olacaktır? Sonıya karşıhk hulmak için parlamrntocııluk tarlhinln İlk dönemlerine bakmak ıterekir. Parlamentoculuk. hllindi/fci fibi İnrfltercde doğmu« Te gellşmlştir. 18'lncl yüzyü başlannda tnrillz pnrlamentosunda hükiimetl destekliyecek çofeıınlıık riisvrt yoluyla saftlanırnuş. Daha açıkçası kabinrnln iiyelrrl. RÜVMI oylannı parayla satın alırlarmış. Bu yöntemi rürütmpk İçin bir vezne açılmış parlamentoda; üyelrrln ovlın parasal Işlemlerle satılıp saptandıgı için blr lekrelerlik ktırulmu»: blr de «Değnekçl» Körevlendlrllmtş. Degnekçl Oyelere dlkkat eder, oylannı nasd kullandıklarını lzlermls. Çünkü hem para alıp, hem de oyunu kullanmıyan veya ters yönde kullanan üycler parlamento dUzeninl bozuyorlarmış. Kısacası 18'lncl yüıyıl başlarında tnKİltere parlamento•ıinda «Mebu» pazarı» rcsmen kurulurmuş. Pnrlamentocuhık cellstlkçe, hu kötO yoldan vazceçllmis, «Degnekçionin de işlrvl kalmamıs. Bizdc lse 1960'larm sonuna doğru parti kulislerinde «Mebus pazarı» Bayrı rrsml olarak kuruldu. 18'incl yüzyılın baslannda înglltere parlamcntosunda yürütülen yöntemlerl; yüz elll yıllık blr gpclkmpyle ylrmincl yüzyılın Iklncl yarıaında Tilrldye'dr öıel blçinıde Beçerll kılmaya çahsan dejhirkçiler türcdl. Şlmdl bu dpSıiPkçiler, Mllliyctçi Ophe nrtaklıüinın yürümeıl İçin gerekll giizlem ve denctimlerl yacmaktadırlar. ijftvlp ki: MHP'nln Cephe ortaklıgından ayrılması dilşünülemer.. Partinin iiç mlUetvekillnden Ikisl devlet hakanıdır; böyle bir durum ancak düslerde görülür. CGP'nin klşlllğl yoktur; «tabanuz» blr partidlr; zaten, AP'drn ödünç mebus alarak hlıü yürütebllmektcdlr. MSP'nin İçinde cn azından 15 klslllk hir grup, degnekçl'nln denetlınl altındadır. Bu mebuslar »atın alınmışlardır. MSP Cephı ortaklığını bozmaya y«neldiH zıunan partlden kopacaklardır. Erbakan hunu lyl bilmektfdır. Ayrıca degnekçi, bagıınsızlar arasından ban kl»ileri de rl altında bulundurmaktadır. Değnekçinin olanakları (jfniştir: Banka krpdlsl, teşvlk tedbirlerl, yiinetlm kurulıı üyellklerl, her çeşlt koltuklar ve açıktan parayla bor»ayı düzenlendlrmekte, biçimlpndirmcktedir. Ueğnekçl islnl yurütfbilprek ortamı sağlamıştır. Çünkü bıiRÜnkü sayı heg.Hİııııda küçük hlr azınlıjın oyları iktldar denRrsinl saptaya<ak afırlık tnşımuktadır. Bu azınlıgln oyların» «Yüzen ve\a ncıcr oylar» denlyor. Bu nedenle değnekçl şimdlllk füvence İçinde giirUnüyor. sdylendi Devletin lthalât yapma. aı halinde çeşitli formel güçlüklerin dogacagı iddiaları ortaya atıldı, Hammadde lthali konusunda yabancı ilâç aanayicilerine yo nelmls kuşkular, bu iddialardan sonra yerli ilaç sanayicilerine yö neldi. llâçların küçük ambalajlarla hazırlanması gerektiği, büyük am balajların hastalara dağılımda te mlzlik yönünden güvensizllk dogu racagı iddia edildi. Oysa hastaya İlâç dagılımı, ilâcı sağlıklı dagıtmak bir yana, ilâoı sağlıklı olarak reçetelere göre imal etme yetkisine bile sahip olan eczacı eli ils yapılmakta İdi. Kuçük ambalajla rın Üretıci maliyetinl arttırdıgı ve maliyet Uzerinden hesaplanan Ureticl karının bu nedenle gereginden fazla kabardığı lse artık açıkça bilinmekte idi. Ecza deposu aracılıgı konusu ilâç tiretlctlerini parasal yönden ilgilendırmedlgi halde, bu öneriye de öncelikle yerli ilâç sanayicileri karşı çıktılar. Kendi kuruluşlarının güçlük çekmeden yapa bilecekleri ve büytık ölçüde yapmakta olduklan dağılımı kabullenmek lstemediler. Ecza depola nnın gerekliligtni savundular. Üretlm maliyetini etkileyen rek V EF AT Milli Egitim Müdür Muavinliginden emekli, öğretmen BAŞSAGLIĞI OKULUMtlZ ESKİ MÜDÜRÜ VE EMEKLt ÎST. MİLLÎ EOÎTİM MÜDÜR YARDIMCISI SEVGİLt AĞABEYİMİZ M. S u p h i KALAFATOĞLU çok kısa bir hastalıgı müteakip vefat etmiştır. Cenazesl 13.5.1976 perşembo gü nU Aksaray Valide Camiinde kılınacak lkindi namazını mütaakip Edirnekapı Sakızagacı mezarlıgına detnedilecektir. Mevlâ nüımet eyleye. AtLESt Cumhuriyet: 4045 Sınavlarına Hazırlama YAYINLARINDAN FAYDALANINIZ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ I dersanesı „.„ murat KAYBETTİK. Ailesine, öftrencilerine v« Tüm öğretmen Arkadaşlarımıza Başsaglıgı dileriz. Kustcpe Llıesi Öferetmenleri Suphi Kalafatoğlu ' nu BAŞSAĞLIĞI TÖS. YAP. KO. SAYMANI NAMUSLU İNSAN BAŞSAĞLIĞI DÜRÜST • E ÖRNEK İNV SAN AĞABEYİMİZ Suphi Kalafatoğlu ' nu KAYBETTİK. AÎLESİNE VE TttM DOST LARINA PAŞSAĞLIÖI DtLERtZ ARKADA9LARI Suphi Kalafatoğlu ' nu KAYBETTİK. AtLESİNE. ÜYELERİMt. 7.E VE TÜM DOSTLARINA BAŞSAÛLIĞI DİLERİZ. Tiirklye öfrretmenler Sitetl Tapı Knoperatlfl irtnptim Kurulu (Cumhuriyet: 4U48) ÖCRENCİ ALINACAK Istanbul Üniversitesi îstanbul Tıp Fakültesi Saglık Lisesî Müdürlüğünden 19761977 öftretim yılı İçin, Okulumuz Hemşirelik B«1Umüne parasız yatılı kız ve Lâborant BölUmüne yatısıs kız ve erkek ortaokullardan veya dengl okullardan mezun ögrenciler alınacaktır. Lise dengi, dört yıllık eftltime tnbl meslek okulumua Içfn ön kayıt lslemleri 2ü Nisan 1976 Pazartesl Rününden 24 Mayıs 1976 Pazartesi ekşamına kadar devam edecektlr. Bu kaydı yaptırabilmek İçin Ugllllerln aşağıdakı sartlara halz olup, okul ldaresinden saftlayacakları broşürdekl belgelerle birlikte ükul Idaresine müraoaatlan gerekmelctedir. MUracaat edenlerln sayısı, kontenjanı astıgı takdlrde 25 Mayıs 1976 Salı Rtlntl saat »,30'da ok'ulda seçme gınavı, 28 Mayıs 1976 Çarsamba günU saat iUO'da iinavda başan RÖSteren öğrencilerle mlllakat yapılacaktır. Kazanan Bgrencllertn llstesi sı Mayıa 1976 Pajıartesl RUnU okulda İUn edllecektir. Kesln kayıt Işlemlen 1 Hazlran 20 Temmuz tarlhlerl araaında yapüacaktır. llgililere duyurulur. KAYIT KAIUIL SJARTLARI 1 18 yaşını asmamış olmak, 2 Ortaokuiu ya da dengi bir okulu bltlrmis olmak, 3 Saglık durumu Oevlet hlzmetinde ve saglık hlzmetlerinde çalışmaya elverisli bulunmak, 4 Evli olmamak, 5 TUrkiye Cumhurlyetl uyrugunda ya da Türk asıllı olmak. OKCL tDARESt (Basın: 15838) 4038 Yayın No. Kıijhın Adı Sayfa Fıalı 160 20. ® ft F O R M U L I E R 6 CEBIRTEST .1 SOSYALTEST 1(1 MATFMATİK TEST 'I 19701975 SINAV SORULARI 10 KLASİK F E N T E S T P R O B L E M I E R İ . . . 11 MODERN F E N T E S T PROSLEMLERI 12 AÇIKLAMALI GENEL YETENEK (2«k«) TEST Pcrakende v i Genel D a j ı l ı m : 300 3 0 . 620 SO.415 8 0 . 175 4 0 . 430 9 0 . 224 6 0 . 160 80. Murat Dersancsi Oıvan Yolu Cad. 139Çemberlitaş • Istanbul Tel. 28 48 48 27 99 27 28 61 93 Motif: 349/4034 P.K. 980 Istanbul HEDEF DEV BÎR DENÎZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA YAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABlLÎRÎZ. İSLAM CENAZE İŞLERİ 47 20 06 (Cumhuriyet: 4035)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle