04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İK! atı MmiMinun yarnhrı £urU g ç g dür. Baska bar deyımle Dogu'yu Batı'dan ayıran en büyük özellik birlncisınm özgürlükten yoksun oluşudur. Hemen sdyleyelim ki Batı dünyasında da birçok cldnemlerde, örneğin Ortaçağda, hatta Rönesans'tan sonra blle bazı yörelerde öîgürlük kısılmıştır. Ancak Batıdsı sıkıyönetim ya dft devlet tekelciliği arada bir görunmüş lonia'hlarla başlayan özgürlükçü tututn lıer defasında eski gücUne ulaşmak olanaklarını bulmuştur. Buna knrsılık Dogu'da özgürltlk ancak çok kısa drtnemler boyıınca SUmerler'de, Fenikeliler'de, Hitıtler'de ve Selçuklarda gbrülmüş ancak süreklüılc kazaııamarnıştır. Bu özgürlükçil tutum Batı topluluklanna demokraslyi, layikliği, bilimde, sanatta ve tıcarpüe yarışmayı (rekabeti) kazandırarak onlan yanlıs inançlardan ve dinsel llkelerden ıızak, bu dünyaya baglı, her zaman en iyl ve en glizel Urünleri ve yapıtlan cldo elmpk davranışına gotUrmuştür. Şimdi soralım: «Türklerin Batı külturü ve Ratılı fiUnya göruşü ile olan ilişkilerl nedir> ve bu soruyu yanıtlamaya çalışalım. CUMHURim 29 Nltln 1976 B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Batı Kültürü ve Türkler Ord. Prof. Dr. Ekrem AKURGAL Ankara Ünlversitesi DTC Fak. öğr. Üynl Bilim tarihçllcrimizden Bğrendlgimlze göre îkinoı Mchmet 15. yuzyılın iklncı yarısında Istanbul'ıı önemli bir bilim kenti düzeyine ulaştırmıştı. Fatih'in bir araya topladığı Ali Kuşçu, Sinan Paşa, Molla I.ütfu gıbi bilim adamlan matematlk ve astronomide çağlarının en önde gelen araştırıcıları idiler. Yine lstanbul'da buytlk bilim adamı Takiyytiddin lfi. yuzyılın Uçüncü dörtlügunde kurdugu büyük rasathanede (2) o günlerin en ileri aletleri ile gokyuzünü inrellyor, geliştirdigi araştırmalarla Batılı astronomlarla at bası gidiyordu. Uynnık ve llerı ghrüşlü bır hükümdar olan Fatih, Arapça ve Farsça'dan başka Italyanca ve Rumca da bilıyordu. Böyle bir ortamda Türklerin bir ikinci kez antikçag ve Batı dünyası ile yakın ilişki kurmuş oldukları anlaşılmaktadır. İkinci Mehmet döneminde yasamıs olan Kritobulos adlı Rıım tarthçi TUrk Sultanının bir hayram olarak onun çevresinde ve seferlerinde bulunmuş, hakkında da bir tarih kitabı yazmıştır. Tek nüshalı bir yazma olan bu eser yüzyıllar boyunca Topkapı Sarayı arşivinde unutulmuş olarak kaldıktan sonra 1912 yılında Osmanlı devletlnin Izmir Mebusu olan Karolidi tarafından Türkçeye çevrllmiştir. Bu yazmadan öğrendiğimize gö re İkinci Mehmet. Troia savaşlannın yapıldığı llıon kentinin bulundugu yöreyi gezmi? ve burada tıpkı Büytlk îskender gibi Akhilleus ile AJax'ın mezarlannı aramıs ve Karolidi'nin çevirisinde dile getirildiği Uzere «Şair Homeros'un mazhan sl tayişi olan bu zevatı ifa eylediklerl şayanı tebcil hıyematı ynd ve tehatturla haklarmdaki tahassusatı takdirkâranesini izhar ve kendilerini methü sena eylemiştır». Burada Kritobulos'un îkinci Mehmet'e atfettıgi «bız Asyalılar aradan bu denll dönemler ve yıllar geçtikten sonra Troia'lıların ficünü aldık» (3ı sözler! çok anlamlıdır. Çünkü bu sözler Fatih'in eski Helen kültürünU çok iyi bildiğini açıja vurmaktadır. Nitekim bUyük şarklyatçı Franss Babinger, Fatih'in htlmanist egıtimi Klmıs ttalvan hocaları olduğunu ve onlan savaşa çıktıgında yanında bulundurdugunu anlatmaktadır (4). Kritobulos ise ikinci Mehmet'in çevresinde tuttuğu Rum aydınlarından biri olmahdır. tklncl Mehmet'in TUrk bilginlerinden başka hümanist eğitim görmüş Italyan hocalarla kendisine baglı Rum aydınlarını çevresinde bulundurmuş olması çok önemlidir. Ancalc padisahın evrensel kültüre sahip olması kendl Ulkest için yararlı olamadı. ÇUnkU bu uyanık hükümdar genç yaçta öldil ve onunla Türkiye'de kök salması düsUnUlebllecek olan hümanist filizlenme anrak beşyüa yıl sonra yesermek üzere kuruyup gittl. Batıda bugünkü etrensel kültflre katkıdft br>lunmuş hiç bir iilk* yoktur kl orada devlet ve dın ışlerı bir arada yürütülsün. Avrupa'da halkl dinine baglı olan birçok devletler vardır. Ancak bu demek değildir ki Batı uygarlığı din ile yönetümektedir. Avrupa radyolarınüa bugün konu.^an rftlıifler Ha«rett Isa'dan ya da Hazreti Mer•" • ' 1"^»n olmayı. yardımı '• ve doğrulugu sevdirmeye yönelik konulardan, yani genel ahlâk sorunlarından söz etmektedlrler. Oysa bizde dinin kötüy* kullanılma davranısı hortlama belirtilert göstermektedlr. Bankaları v« faizi günah sayıp bunları ortadan kaldırmak «turizm yabancı gezgin getirir, ama ahlâk götürür» gibi çağdışı ilkelerle btitün dünyanın yararlandığı olanaklardan TUrkiye'yl yoksun kılmaya götüren, dört kadınla evlenmeğe müsaade edileoeği, ya da Arap harflerinln yeniden kullanılmasınm saglanacagı vaitlerinde bulunma davranısı bu geri kalmıf dunya görUşünün au yüzUne çıkan belirtileridir. Batı Kültürüyle llişkilerimiz «Dogu KUltürU ve Türkler» yazımızda bu sütunlarda belirttiğlmiz gibi (22 Nisan) Türkler Ba tı kıiltürünün kökeninl oluşturan eskı Helen düSüncesi ve bılimi iln ilk kez lslâm uygarlıgtnın parlak çağında ilişki kurmuşlardır. O yazımızda dtlnyada birinci Rönesans atılımının Abbasiler dö neminde (7501258) Arapların, lranlılann va Türklerin ortak uğraşılarıyle gerçekleştirildiğine ve Ttirk asıllı olan Farabî ve Ibni Sina'nın bu ça balara önemll katkılarda bulunduklarma değinmıştik. Selçuklu Türklerl araştırmalara ve deneyler» dayanan, cinlerden, perilerden ve tanrısal guçlere bağlı görüşlerden uzak bır tutumla «Birinci Rönesans» anlayışı içinde tıp medreseleri, saglık «vleri. rasathaneler gibi blllm yuvalan kurmuşlar, Asya ile Avrupa ticaretinm gerçekleşmesi lçin sağlam ve guvenli yollar, guzel ve görkemli kervansaraylar yapmışlardır. Böylece dlne saygılı bir topluluk olmakla birlikte Selçuklular kendilerini dUnyanm sonınlarma veren, bilim ve sanat konularında çagdaş dlizeyde ve «Batılı» anlamda olan uygarlık merkezleri oluşturmuşlardır. Osmanhlar da 14. ve 15. ve bir ölçüde 16. yüz yılda Selçuklular gibi Batılı dünya görüşüne uyan bir davranışta idiler. Gerçekten Ttlrkler bu yüzyıllarda akılcı bir politika uyguluyorlardı. Fuat Köprülü «Osmanlı lmparatorluğunun Kuruluşu» adlı arastırmasmda OsmanUlar'ın başlangıçtaki büyük başanlannı sağlayan etkenlerden en dnem listnl onların Islam dinini blr amaç değil ancak bir araç olarak görmüş olmalarında bulmaktadır (1). Yükseliş sürecinde Osmanlılar sanatta olduğu oranda ticaret ve sanayi dallannda da gıriçimci ve carılı idiler. Düzinelerce Avrupalı ressamm tablolarında gördüğUmUz Uzere TUrk hahları îtalya'da, Almanya'da, Avusturya ve Hollanda'da çok aranan bir Ttlrk sanat ürünil Idl. Yine Avrupa müzelerini dolduran güzel Bursa kadifeleri o dönemlerdeki Osmanlı «endüstrl» ürünlerinin Batı dünyasmda ne denli sevgi ve begeni kazandığını açığa vurmaktadır. Sanat ve ticaretin gellşmeei bir ülkenin saglıklı bir yasam lçlnde olduğunu gösterir. Nitekim o çağda özellikle Fatih'in egemenlıgi slirecinde Osmanlılar «Ratılı anlamda» kurulmuş bir dtlzen içinde idiler. Batı Tekniği, Ulusal Ruh? TUrkiye'nin yüzyılı aşkın bir Batılılasma süreci içinde bulunmasına karjın yine de geri kalmıslıktan kurtulmamıs olmaaı çeşitli yorumlara konu olmaktadır. Birçoklan, daha dogrıuu büyük bir çoğunluk başan sağlanmamış olmayı Avrupa taklitçiliğinde ve «ulusal uygarlıktan gapma. davranışmda aramakta ve örnek olarak Japonya'yı göstermektedir. Gerçekten Japonya Batılılasmaya biıden çok aonra basladığı halde bugün yeryüzUnün belll baslı dörtbe$ Ulkesl arasında yer alacak bir düzeye ulasmıstır. Hemen belirtelim ki Japonya'nın Batıdan *adece teknik almış olduğu yolunda söylenenler aldatıcıdır. Japonya blllnmeli ki çok layik davranışlı blr topluluktur. Ulusal törelere, geleneğe saygılı olmak Batılı davranışlı olmayı engellemez, yeter kl geleneğl, politlkaya ticaret ve kUl tür islerine karıştırmayalım. Bugün jliksek, ileri ve seçkin boyutlarda aydın olan bir Türkün anası babası olcur yazar olmayan kimseler olabilır. Bunun TUrkiye'd* Ornekleri çoktur. Bu aydın kişinln anaıına babasına aaygı ve bajlılık gdstermesi elbette kl dogaldır. Ancak o aydın kışi mesleginin, uzmanlığmm gösterdigi yoldan mı gidecektir, yoksa aaygısı ve sevgisl sonsuz olduğu için anasının babasının çizeceğl doğrultuda mı yürüyecektir? Yeryüzünün en dindar kişilerınden blri (ilozof Kant idi. Ancak o dinle büimi kesin blçimdfl blrbirlnden ayırmaya önem vermekla Un kazanmıstır. Japonyalı töreslns bağlılık va aaygı göıternuktedlr, ancak Is basında blr Batılı flbl davranmaktadır. Bu tuftımu, ran! layik dünya gdrüşü ile Japonyalı hemen ise glrişmiş ve ilk amaç olarak aıkı ve düzenli bir çalısmaya koyularak saglıklı bir topluluk için birinci kosul olan ticaret hayatını yaratarak Ulkesinde sanayun kurulmajını basarmıstır. Türkiye'de batılılasma atılımının bugün blla basanlı olamayışının birçok nedenleri vardır: 1 Batılılasmanın düzeysel nitehkte kalarak Batılı davranış yerine sadece Batı tekniginin alınması ile yetınilmiş olması. TUrkler. yapmalan gerekenin tam tersini denemişler onun için taklıtten ilert gıdememlşlerdir. Ulusal ruhu yıtırmek korkusu onlan Batılı yöntem içinde yaratıcı olmakta enfcellemıştir. Batılı olmak için îslâmlıgı terk etmemlzi öneren yoktur. Batılı davranısı benimseyebilmek için gerçek bir MUslüman olmakta zarar değil ancak yarar vardır. Yerer kl layik bir yaklasımla dini devletten. ticaret ve kültür işlerinden ayn tutmasını bilelim. 2 Batılılasmanın yalnız aydın çevrede hem de onun sınırlı bblümleri içinde kalması halka, genış tophıluklara götürülememiş olması. Atatürk devrimlerinin baş amacı Batılılaşmayı Ulke İçinde ulusal boyutlar lçlnde uygulamaktır. Büyük önderle başlayan bu akım hızını azaltmışsa da yine de canlıdır. Bütün iş Batılı davranışı, okuma ve yazmayı yüzde yüz gerçeklpştirmekle gağlamaya çalışmaktır. Japonlar Avrupalılar gibi giyinmekte onlar gibi düşünmekte olmalarına karşın bzgürlüklerinden bir seyler yitirmemlşlerdir. Macarlar da öyle; Batılılasmıs olmak onların sanatta kimliklerinl korumalarını engellememiştır. Ruslar da bu konuda güzel blr flrnek olarak gösterilebilirler. BUyük Petro (16721725) d<»n bu yana Batılılasmaya başlayan Ruslar oz benliklerini yitirmemeleri bir yana. listelik Batı kültürüne her alanda buyük katkılarda bulunmuş bir uluatur. 3 Gerekll ekonomik ortamın yaratılmamış olması. Batılı davranış, birinci sırada çok çalışmayı, rekabeti ve özellikle İş yapma ve ticaret kurmayı öngöriir. 1960'larda sanayileşmeye başlayan Türklye'nin özellikle Japon örneğme bakarak vogun çalısrna ve rekabet yolu lle her çeslt alanda endUstrllesmevl gerçekleştirmesl gerekmektedir. 4 Batılılasma ya da gelişme ve saglıklı bir yaşam kazanmak isteyen her tilke, her konu için gerekli kurumlan ortaya koymak ve onlan yasatmak zorundadır. Bilimsel araştırmalar yönünden durumumuz hölft ilkel ölçüdedir. Unlversltelerimizde biHmsel araştırmalar çok sınırlı alanlar İçinde kalmıştır. Batılı Ulkelerin düzeyine onların gittigi yoldan ve uyguladıkİRn yönteml» ulaşıldıgını artık bllmemiz gerekmektedlr. (1> M. Fuad Köprülü Onnatilı lmpnratorlujhı'nun Kundusu 2. baalo a. 137 v.d. (Ankara 1972). (2) Sevim Tekeli, lfi. asırda Oamanlılarda saat, Ankara 19W; Sevim Tektil, Naslrüddin, Tnkiyüddin vt Trcbo Brahe'nin Rasat Aletlerinln MukajTSfsl. Ankara 1S58. (3) Tarlhl Osmanl Fncüınml llııvelerl I II. 132» Kritobuloı, Tarihl Sultanı Mehmcd llanı Os manl. Aynı konuda: P. Vlllard, Mrhmet II et la ıruerre df Trole prnvence Iltstorique 9394, 1974, 3*1373; Pierrc VldalNaquet, Homere Dlade, Gallimard 1075. «. S v.d. (4) Franc Babinger Mthmrt der Eroberer nnd aelaa Zdt, Mttncben 1933, a. 224225. Kurtııluş Davası K Ağaçlar Hürdiir, Sizler Değil! OKTAY AKBAL Evet Hayır BANKASAL DUZEN 1975 1075 yılı, TUrk bankacılıgı açısından oldukça ıiginç gelişmelerın oluştugu bir yıl oldu. «Kredı genlşlemesi» noktasında toplanan bu gellsmelerin, bankasal düzendeki sorunlara ne derec» ç(izüm getirdigl, Uzerinda tartı. şılmusı gereken bir konudur. 1975 yılına alt bu alandaki çesıtli verilerin henüz elde edilememiş olması, kesin yargılara ulaşılmasını engelleyicl niteliktn olsa da, eylül 1975 sonundakl duruma göre bazı sonuçlara ulas I M olanağı yine de var. Mevduat ve buna baglı olarak krcdi genişlemesi açısından, ban kasal dtizendeki sorunlara özetle değinileceği için, bu konulara illşkln 1975 yılı önlemlerinl onceUkle sıralayalım: 1 Geçtiğimiz yılda, dövl» rezervlerindekı azalıs hızını yavaşlatmak amacıyle dövize çevrılebllir Türk Llrası mevduat (DÇM) ve dövizli tevdlat uygulaması özendirilmiştir. Bu amaçla, chşarıda yerleşmiş gerçek ve tüzel kişilerin de DÇM hesapları açabilmeleri sağlanmış; dövlz pozisyonu tutmaya yetkill bankalarda (aizli ddviz tevdiatı hesapları açabilme olanağı tanınarak bu hesaplara, DÇM hesaplarında olduğu gibi, Avrupa Para Piyasası'ndaki tuiz oranlarından %1,75 fazla faiz oranı uygulanabileceği bellrlenmiştir. 3 Bankalaruı orta vadell kredilere yönelmeleri için, 1974 yılında %20'den c'o5'e indinlen bu kredllerln mevduat munzam karşılık oranları, mevduat kaynağından olmak kosuluyla, sıfıra düşürtllmUştUr. Yant bankalar, kendl kaynaklanndan verdıklerı orta vadeli kredilere eşit tutardaki mevduatlan için, Merkez Bankası nezdinde mevduat munzam karşılıgı oluşturma (tesis etme) yUkUmlUlüğÜnden kurtulmuşlardır. 3 Son 15 yıl içerisinde dagıtılan toplam 1,3 mılyar lıra tularındakı «tasarrulu teşvik» ikramiy«lerlnln 1976 yılındakl sekil, koşul ve tUrlerini saptayacak T.C. Merkez Bankası Banka Mec lisl Kararı çıkarılmayarak, 1976 yılından ltibaren bankalann bu tür ikramiye dağıtmaları önlenmıştir. Bankalann glderleri için de kilçük blr payı bulunmakla birlikte, dengesız bir kaynftk dağıtımının simgesi olan ikramiye uygulamasının kaldınlması olum lu bır karardır, 1975 yılında bankacılık aJanında sağlanan «kredi genişlemesi» nin asıl nedenleri yukarıdaki olgudan önce belırtilen Jki tfzendırıei önlemin (tedblrin) sonucudur. Gerçekten de 1975 yılmm mayıs ayında yalnızca 120,4 milyon dolar olan DÇM hesaplan, eylül ayı sonunda 79R.6 milyon dolara ulasmıstır. (1) Bu OIRU, mayıs eylül aylan arasında, mevduat karsılıkları da dikkaie alındıftında, bankalann kredi verme olnnaklannı 7.6 milvar lira artırmıiftır. 1975 yılı sonunda. DÇM hesaplannın 1 milyar dolara ulaştığı dikkntp alınır<;a, bu yön temle mevduatta sa^lanan artı? 15 milvar lira, kredilerde safclanan artış İse 11,3 milyar liradır. öte yandan bankalann kendl kaynaklanndan verdtkleri orta vadell krediler için mevduat karşılığı tesis yUkUmlültlgünden kur tarılmalan, DÇM hesaplan kadar olmasa da, kredi arz olanak lannı artıran bir önlem olmujtur. Yukajıda bellrtüen lki ned» KREDİLER, NiCEUK OLARAK ARTM1ŞT1R VE OEGiJMiJTiR AMA, KREDiLERiN OLUMLU NiTEliK OLARAK GÖRÜNUMlERiNDE TÜMÜYLE BiR DEGiJiKLiK OLDUĞUNU iLERi SÜRMEK GUÇTUR. B «Yaaamak! Blr ağaç gibt ttkvc hOr ve bir «ırnıan Ribi kardeşcesinc, bu hasrct bizinı!» lr genç kız, önümüzdeki yıl öğretmcn olarak rğitlm ordusuna katılacak blr aydın klşi, böyle yazmış kumandolv ra yanıt olarak .. Onlar, kurtlar gibl ulunıuşlar, gözdsglan yagdırmışlar gönderdtklerl blldirilerle, nıektııplarla. O da tutmuş bu dizcleri yazmıs blr kAgıda, yollamış onlara: «Bir agaç gibi tek ve hür olalıın, bir ornıau gibi kardeşçesine yasa> yahm» denıiş. Büyük suç, hem blreyl, hem toplumu düşünmek, korumak; özgürlüğü hem kenıiisi, hem toplumu İçin !*• temek!.. Tekirdağ Kız öğrctmen Llsesi'nde 650 kız öğrencl eğltlm förüyor. MC iktidarının tiinı ögretmen okullarında, Uselerlnde uyguladıuı korku, şlddet, baskı burada da var. Müdür çekıniş odasuiH bu genç kı/.ı surmuşı: «Ağaçlar hür müdür?». Genç kız «Ilürdür» denıiş. öyleyse al saııa!.. Blr tokat sağa, blr tokat sola... Ylnelemiş soruyu «Ağaçlar hür müdür?» «HUrdür» Bir tokat, Uerkcn bir daha... Genç öğrenci vazgeçmemts ajfaçlârm hürlüğUnü savunmnktan... Koskoca bir müdür de dövdükçe dövnıüş kızı... Sorunısuılıık almış başını gltmls... MC hUküınetinln 31 martta kurulmasından bu yana geçen blr yıl lçlnde TUrkiye'nin ejltim ve ögretun kurumlan aışırı aağcı partitsnlar tararındıtn «işgal» edlldi. M.K. Bakanlığınm en önemll yerlerinl komando kafalı klşiler aldı. Özellikle öğretmen Olnıllurı Gcnel Müdürlügü'ne getlrilen «Komando Ayvaz» tttm Ö£rrlmeıı Okul ve Liseleriııe «RPHÇ» yaslıları atadı. Bunlar MHP çlzjislnde. «Ülkücü» hırslı kisilerdlr. Amaçları, kendl «ülkü> lerinl egemen kılmaktır. Gerçl Teldrdag öğretmen Okulu'ndakl müdür MC Iktidarınm atadıklarından değtl, enklden kalma. Demek gerçek klşlllflnl ortaya çıkaran bir ortam bulmus MC lktldannda... «Ajaçlar hür mU?» Hürse, al bir tokat... Tuncay ARTUN Maliye Bakanütı BakanUr îeminli Murakıbı sal düzen açısından, «zelllkle dış ödemeler dengesindekı sorunları çözümlemeye yonelik önlemlerin etkisiyle, büyük bir «Itradi ısnişlemesiıtniıj, pjustugy bir yıl olmustur. Ancak hemen btMrrmak gereklr kl «genişleme» büyük ölçüde yapaydır ve dışa baSımlıdır, dolayıslyla lstlkraraızdır. urtuluş. yarım ytizyıl «nce yayımlanınıs blr derjldlr. O döncmdo Osmanlı Hükümetlnce Almanya'y» ««nderllen ötrencl ve Işçller SparUküs barckrtlnlıı etkislnde kalarak «osyallıme yönelmlşler: bir dergl çıkarmayı dü«ünmüşlerdlr. Kurtulus'un ilk sayısı lHlH'da Almanya'da vavımlanmıştır. Daha sonraki savılar İ.otanbtıl'da hasılmışlır. Uerglnin İlk sayısı 191» Mayıs'ında. «on sayısı da Unu !>ubat'ında satısa çıknrılmıstır. Yazarları araHindn Kthcm Nejat, I)r. Sjeflk HUsnii Devmer. Ressam Namık tsmail, Sadrettin Celal Antel, Lemi Nlhat, Reşat Nurl llarago, Vcdat Nedlm, Mümtaz Kazlı. Httmit Sadl Selen, Mehmet Vehbl Sarıdal, Fallh Rırkı Atay, Nurullah Ksat Sümer, lnmall Hakkı Baltacıoglu tibl klsiler vardır. Almanya'da çıkan derglnln baslıgı altında Kurtulus'un «TUrkıye ışçi ve Çiftçl Partisinin Organı» olduğu yazılıdır. Istanhulda vayımlanan sayılarda İse şıı tanıtma tümeesi okıınmaktadır: Sosyalizmden bahsedrr. llim ve sanat mecmuası. DerRinin yöneldiği konulan anlamak Içln yazı baslıklanna blr göz atmak yeter: Toplum golirl ve siyasi partiler... Pütün Ulkelerin proIplarynsına... Sosyalizm ve sanat... Duşunürler enternasyonali... tlk okul öğretmenlerl maassız... Istanbul Beledlyest seçiml... Damat Paşa kabinesi Yarınkl proletarya tş Uoreti . ÖJretmenler sendikasmda bir nutuk... Fransa'da savas edeblyatı... Sosyallzm tenri ve uyKulaması Fransa'da ögretmenler sendikası .. BuRünkU proletarva ve sınıf bilinci . Sendikalı?m ve kapitalizm .. SnsyBlızm ve milltarizm .. Sosyalizm ve edeblyat... Türkiye ve uluslararası sermaye .. Müslüman tlicrar dernegi... ttalya seçlmleri... TUrkıye seçimleri.. Raslh Nurl tlerl. derginln hütiin aayılarını cllncel dlla çevlrerek blr araya getlrmls ve hlçblr rorum katmadan kltaplaştırmıstır. Yarım îüzril önceslnde «amamn koı>ullarına Böre çıkan Kurtulus derelsl. o dttnemln Osmanlı saımüründrn de germlstl. 19191920 nllarının Istanhul'unda serbestçe satılan drrgi, 1975 yılında kitap blçiminde plyasaya sunuldu. • Ancak İDGM (1«tanbııl Devlrt GflvenHk Mahkeme««) Savtısı olaya el koydu. 12 Mart re|lmlnrie İstanbul Sıkıyfinetlm Mahkemelerlnde görev vapmıs bulunan ve simdl İDGM Savcı Yardımcısı Nacl Gtir, Iddlanamede »öyle dlyordu: « Bahiskonusu kltaptaki yazılar 19191920 yıllan arasında yazıldıgı halde bunları derleyerek yayımlayan sanıgın kasdı. suç ıınsuru bulunan yazılardakl fikirleri bugünkü ortamda zlhinlere asılamak nirtııi»n icin, bugün yanlıma ve yayımlanmıs gibi degerlendirilmiştir.» S»vcı Yardımcısı Nacl Gür, Iddianamenfn «011 NHfr münde ise olayı v« aanığı «Kvie nltelemrktedlr: « Sanıfcın bir auçun lşienmesinl «lenl olarak tahrlk etmektekl amacı, TUrkiye Cumhuriyetl Anayasasının tomamını veya blr kısmını tagyir ve tebdil veya iİEaya ve bu kanun ile teşekkul etmis olan BUyük Mlllet Meclistni iskaU veya vazifesinl yapmaktan men'e cebren teşebbüs edilme•inln safflanmasıdır.» Savcının Iddlalarına kar*i »ı>/ar Rastb Nari tlerl Ifada» ainde kendtslni «ftyle savunmustur: « Bu kitabın neşr) lle Türk tarihtns hizmet etm«k amacı güttüm. Amacım 191»1920'de ortaya çıkan blr tiklr akımının belgelerini sunmiktır. Bu belgelerin ön asiilan Ankara'da Milli KUtüphanc'de bulunmaktadır. Fotokopllarl bana verilmiBtir. Bu bakımdan nçık v« okurun ertsebileoeftl belgelerdlr. Bu dergldekl yazarlarm çogu ve bu vazarlann fikir arkadaşlarımn çogunlugu, AtatUrk'Un vakın fikıt »• mücadele arkadnşı olmuslardır. Bu arada auç unsum görlllen yazıların yazarları tstanbul Üniversltes) Protesörü Mehmet Vehbl Bey. Pedagoii Enstltüsttnde Prot. Sadrettln Celal B«y ve dfgerleridir. Yine yazarlar arasında Atatürk döneminde hükümet üyesi ve CHP Genel SekreterllJMni yapmış kişiler bulunmaktadır Kaldı ki bu kltaptaki yazılar lftıbdat dönemi sansüründen geçmis ve sanaürUn izntnl al»> rak yayınl»nmı?l«rdır. O derecede ki suç unsuru bulundugu söylenen blr yazıda sansur sakıncalı bulduğu kısımlan tay otmıstir va bu kısımlar dergide bos olarak çıkmıstır. • tstanhul Devlet GiivenUk Mahkemesl, Saveının Iddianamrslnl geçerli piircrek Raslh Nurt tlert hakkında mahkumiyet karan vcrmistij. O«va »lmdi Yargitaydadu. Nazım Hlkmet'in «Davet» şllrinden iiç dizedir bu... Gerçek uluaçuluk, bu dlzelerdeki anlamı duymakla, yaşamakla olur. «Dörtnala fellp uzak Asyadan Akdenlze bir kısrak hası Rlbl uzanan bu memleket blzim» diyor bUyük TUrk ozanı... Slz bay komandolar bunu benimsemiyor musunuz? Uzak Anya'dan geldlğlmlzl en başta sizler söylenıeı mislnJz? Bu memleket ntzlm demez mininiz? Sonra ne demls ozan «Bllekler kan İçinde, dlşler kenetli, ayaklar çıplak ve lpek blr halıya benzeyen toprak bu cebenncm, bu eennet blzim» Var mı btr dlycceğiniz bu dlzelere? Nercsi yanlıs, neresl ulunçuluğa, yurtseverlige aykırı, söyler mislnlz? «Kapansın el kapılan, blr daha açümamn yok edln insanın insana kiılluğunu Bu davet blzim». Burda durakladınız degil ml? 8iz insanın insana kullugunun kalkmasını Istemezslniz, sUrdürdUğünüz komando «harekfttıylc», gerçek yurtıscverlcri slndirmek, dövınek, yaralamak, vurmak eylemlerlyle kanıtladınız «insanın fnsana kulluk etmesUnden yana oldugunuzu? Yok. slz de bu kanıda isenlz, sizler de «insanın, insana kullıık e.tmeslnl» doğru gHrmüyorsıınuz o zaman ozanın çagnsına aes verln, blz de öyle düşünüyoruz dcyin, silahları çckmeyin karşınızdakl yurt sevftr gençlere, emekçiye, aydına... Tekirdağ CHP MlUetveklll Kahraman bu dayak konusunda lıir öncrge ıtunmus Merlis'e. Teklrdağ Kız ögretmen Okuld müdürüne genç kızları dövmek hakkını kim vcrmhtlr? «Bir ajjaç filbi hür ve blr orman glbi karflesçesine» yaışaınak iizleminl (lııvan, duyııran bir genç insana tokat atmak. hasta edincp;p. kadar dövınek güciinü nerden bulmuştur? Kay müdürU bu konuda gcreken açıklamayı vapmava eağırıyorum. Böyle blr şey yoktur drsin, beıı kimseyi dövınedim dfsin. Kanıtlasın dediklerini de. Içiıniz rahat etsin, söylenticllr bütün hıınlar dlyelim. komando baskısının bu asın çizglye ulaşmadığım göre> rrk husur tlu>alım. Ama nerde!.. Genç kız bir hafU hasta yatmis, rapor alarak... Her yandan gellyor huna henzer olayları anlatan mektuptar, lıaberler. Daha doğrusu yağmur gibi yağıyor. Yazmaya yetlşenüyorum. Alın işte TÖBDER'lıı son sayısıııı, Ağrı Kız ögretmcıı Okulunda da aynı komando oyıınları oynanıyor. «Atatürkçülük Nedir?» kitabı zararlı görülerek toplatılmış, Atatürkçü gençler sindlrilmek istenmiş, beş öğrctmen ylrml altı ögrencl okulun dışından gelen komandoları protcsto ettiklerl Içln polise teslim edllmiş... Bülün üğretmen okulları vc liscleri aşırı sağcı birliklerln, yukarıdakl «hüyttlolerlnin koruınası altında yürüttüklerl komando harrkâtıyle baskı altında tutuluyor. Karşı çıkan öğretmenler, öğrencilcr dövülüyor, kovuluyor. Slirt tlköğrctmen Okulunda da durum budur, Tokat Oğretmen Mscsh.de de, blr sürü llsede, ortaokulda da... Bay AU Nalli Krdem lpin ucunu kaçırmıça benzer. Her ne kadar bir MHP kongreslnde «Ben de bir Bozkurtum» dedlyse de jsln bu lıale gelmesinl o da Istemezdi sanırım. Ekmekçi'nin yacısında okuduğuma göre Bakanlıği doldurup, her yerl ele geçlren Komandolar Bakanın arkasından gUlmektcymlşler. Hiç bir gücü olmayan, hlç blr dedlğl dlnlenmeyen blr «Bakan»! Sözcük ona çok yakısıyor, bakıyor yalnız!.. Ne var ki, MC Iktldan süresince Turklye okullarında yapılmıs ve yapılmakta Olan bütün çlrkln isler. biitıln ya<ıa dışi riavranışlar, Atatürk devrimlne ters düsen eyleınler onun zimmetlne yanlmaktadır. «Ağaçlar hür tnürlür», «Hürdür»! Ama sizler aftaç blle değilslniz. «İnsanın insana köleliğinl» aürdürnıekle görevU blr takım araçlarsnuz... nin yanmra, »mlsyon hacmınde gerçekleşen artıs (dokua aylık dönemde 9 milyar lira olup emlsyon artısı ile taaarruf nı«v duatı artışı arasında tama yakın bir korelasyon vardır) sonucu, 1975 yılının İlk 9 ayında kredilerde de %25,3 oranında (24,2 milyar lira) artıs olusmuş ve toplam krediler 118,7 milyar liraya ulasmıştır. Bankalann kredi sunma olanaklnrının aıtmasının bır baska sonucu da Merkez Bankası kredilerinin kamu keslmi finansmanına yöneltilmesldir. Dökuz aylık dönemde 13.8 milyar lira artan Merkez Bankası kredilerin den tfzel kesime açılanlarda azalıs oldııgu gözlenmektedir. Nitekim Merkez Bankası'nin kamu sektörün» kullandırdıjı kredilerde •/o66,9 oranında artı». özel kesime kullandırdığı kredilerde İse °/(iio,9 azalıs vardır. Yukarıda verilen ve önemll artı$ları belirleyen bu sayısal sonuçlara karşılık, Tılrk bankacılığındaki sorunlar ne dereceye değin giderümişttr? Banka kredilerlnin sektörel daftılımında «anayi ve tarım sektörleri lehlne önemli bir gelisme so*lar'mı? mıdır? Yoksa artan kredi arz olanaklan yine karlılık nedenlyle iç ve dıs ticaret sektörtl irin mi kullandınlmıstır? Kredilerin bölpeler itibarlyle daSılımmda bir düzelme var mıdır? Bu soruların tam olarak yamtlanması, saglam, güvenlllr ve ayrıntılı verileri gerektirmekte. Bankasal düzen ise bu ttir v«rileri vermekten henüz yoksun. Ama varolan verilcri de bu arada belirtmek gerek. nltelik olarak görUnümlerinde tümüyle olumlu bir deglşlkllk olBuna jrttre, «1974 yılının ilk do duğunu ileri sürmek güçtür. kuz ayında artan banka kredlla Kredilerin bölgelere göre dağırinin yandan çoğunu ('.'> 55) ih lımında tç Anadolu (Ankara • tlsas kredllerl olusturmusken Konya), Marmara (İstanbul • 1975 yılının aynı döneminde bu Izmit) ve Akdeniz (Adana Meroran • 27'ye dUşmUstUr. Böyla ain) bölgeleri önemlerini ko« ' ce 1975 yılında banka kredile rumakta; sektörler içinde İse ürindeki artısın büyük çoğunluğu caret sektörü ve sanayi sektöYazarımız OKTAY AKBAL nun iç ve dıs ticaret sektörUna ründe tüketlm malları üreten E aanayi, kredilerden yine «aslan yb'neldlğt anlaşılmaktadır.» = bugün saat 1519 arasında Nişantasındakl Akademl KitabKredilerin sektörel dagılımına payı»nı almaktadır. özetle bankasal düzendekl ya S evi'nde yapıtlaruu imzalayacaktır. Akbal'ın imzatayacağı kiE llişkin bir başka veriye göre ise, taplar araslnda «Hlroşimalar Olınaaın». ölUmaUs Üyıuı» s 1975 yılının altıncı ayı sonunda, pısal sorunların, ekonomik du Ş (Çagdaş Yayınlan), «Garlpler Sokagı», «Suçumuı İnaan 01' Ş ticaret sektörü yine toplam kre zene bafclı olarak, 1975 yılında 5 mak», .tımun Bir Ormandur» (G Yayınlftrı)..AUtürk Xafadı £ dllerden en (azla payı (% 27,5) da varlıklannı korudugunu söy = Mı?», «Konumuz Edebtyat» (Varlüc Yayınlan), «tstlnye SuS alan sektördür. Bunu, tarım lemek yanlıs bir yargı olmaya = = lan, «Yeryüzü Korkusu* (Sander Yayınlan), ve «Yalnııük S C'o 26.9), sanayi ve madencilik caktır. = Bana Yasak» (Bllgl Yayınlan) bulunmaktadır. x (1u 26,3), dış ticaret ( < 8,3) sek•> '' törleri ile öbür sektörler (top (1) Cumhurlyet Gazetesl. 3.1.1976 lam °'o 11) Iztemektedir. İç va (2) Yıllık Ekonomik Rapor, nillllllllllllllllllllllllllllllllltlllllMIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIItllllllllltlllll^ 1975, if. 4« dıs ticareti birlikte yorumlarCumlıuriyet 3485 sak, blr tUm olarak ticaret sektörünün toplam krediler içindeki önemi °,o 38'dir. 1975 yılında, YELIN RÖPORTA JI blr önceki yıla göre sanayi sektorünün toplam kredılerden aldığı pay azalmıs, buna karşılık olıımlu bir gelişme olarak tarım sektörünün payında önemli blr artış oluşmuştur. Tarım sekUS rüne açılan kredilerdeki artıaın, bu sektördeki en önamll özel sorunları, tefeciliği ve verlmsizliği, tümüyle gidereceğini aöylemak aanırız güçtür. (Oktay AKBAL İ Kitaplarını İmzalıyor DARA(İACINI)A Geçtiğimiz yılda, kTedilerin bölgeler iübariyle dağılunında bnemlı bir değışikligin olduğu »anılmamaktadır. İç Anadolu, Marmara ve Akdenız bolgelerinin yine kredılerden en fazla pay alan bölgeler olduğunu ve bu bölgeleri önem sırasiyle Ege, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin izlediğint löyleyebiliriz. Sonuç olarak 1975 yılı, banka Nihat Behram <JUIU tlMİZfll 29 mayııtan itibaren her cumartesi otobüsle Londra"ya kadar bütun Avrupa 22 gün 3.400. TL. + 400 Dolar PARIS LONDRA GEZILERİ UÇAKLA 9 GÜN 3800 TI. + 90 POUND = 6500 TI. HAREKET TARİNIERI: 3 TEMMUZ 31 IEMMUZ 14 AĞUSTOJ 11 EYLÜL 18 EYLUL 24 EYIÜL 28 AĞUSTOS Deniz, Yuauf ve Hü seyin'in son günle ri.,, Yakalanışları.. Hücre anıları,., Nî* yazi Ağırnaslı'mn î nömiyle yaptığı t a r i hi görüşme... De nlz'leri lcıırtarmaya çalışan arkadaşlarırun serüvenleri . . . Son mektupları, son sözleri... Ölümü bekleylflerl# Infaz gecesl«.» Ve ölüm ön cesi üettlklerl haberler... Aynea: Dçak otobüs ve vapurla Avrupa'nın ve DUnyanın h»r yöreslne çeşitli geziler. Gert karannın vermeden lUtfen 1976 brosürlertmijıi lneeleylni». BeyoRlu tstlkill Cad. 114 İstanbul Tel: 44 89 95 Paaar ve Tattl rünleri: Tel: M $7 »7 M M M Ankara • Radar 24 57 30 Izmlr • Entar 18 7S 81 önemll not: Mayıs ayı sonuna kadar kaydım yaptıranlara 6(K) IL. degerınde aeyanat Davulu acantemızca hedlv* edilecektir. Cumhurlyet MM Ayrıca bir çok ünlü hukukçu Nlhat Behram'ın sorularuu yanıtladu Deniz Geznıiş davasınayeniden bakılabilir mi ? V A T A N 'DA B Ş A I ALD Cumhurıyat 14S1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle