28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURim 17 Nlun 1976 DÜĞÜM SORUN Veclhi TtlVTUROĞLD Tâamın btelıjın» bakıp biçimsrt mant.ıfc yr>\dâmlarımn (sisıero) yapısmı eie alan köklü sorunlardan birirıı inceieyecegımi sanmayın. Mantıfcın köklü sorunlan degln, edeblyatm ds, sanatın da. köklü sorunlan verdır. Sanat Işlevslz kaldı mı, yülardır sürüp gelen köklü sorunlarından birini «unc«lle»tirir. Son aylarda, yazınunifda tartışması •ürdürüien «biçimör iliskl«i», sanatın köklü sorunlftrmdan biridtr. Ben, bu soruna «duğürn sorun» dlyorum. Biçimsellik için genel blr yöntr.m bulma olanaksuhgı. ayrımlı biçimler arama yolu nu açık tutuyor. Emperyallam evresin» ulasan ksntsoylu toplumlarda »anatı. gerçtklifin karsı•ına koyan Kubizm. OerçekustUcüiük, Dadaizm, PUrİjsm, Foviam, Tasi&m, Soyut Sanat glbi akımlar. tUrn bu açık yolda gelismlslerdir. Biçim arajştırmasını «snat adına yapan kursmcılar, gerçekte ânamalcı (kapitaüst) gerçekllğın yansıttıjı hıınursuzluktsn kaçıyorlardı. Görunurdekl savlan, sanat geleneklerinden kurrulmaktı. Sanatın gelexı«klerlnden kurtulma, bir yerde, sanatta ilericiliJin göstergesi oluyordu. Bunlara Röre, biçim, özden ayTi idl. Biçimin 6ze göre özerkliği vardı. Hatt», biçim, öuden önceldi. Soyut sanatçıların bilgl kurarnlan, sub.jektivizm ve ideallzmdlr. Somııt gerçskliftin karsısına, manevi gerocklijti korlar. «Sezglsel emek». «însan bülncinin titresimleri» fcibi gerçekten çuk soyut kavrimlardan söz ederler. Bu kavramlarla, ya$amın anlamı ve amacı anlatılamaz. BtçlmlB ttz arasındaki lltskintn belirlenmesl, soyutun ya da somutun belirlenmesidir. Ilegel, f«ls*fode bir riönürn nöktasıdır. Onun verdigi ıp uçlarından yola çıkılarak eytlsimaei duçuncenin yasalan bulunmuştur. Bu nedenle. aoyutla aomut •rasındaki syrımı anlatırken «Hegelden önce» ve «Hegel'dtn sonra» deylmlerinl kullanacağım. HeİteTden önc», somut. duyusal algıların t«k t«k nesne ve görUntüierin tUrlülUğü olarak tanımlanıyordu. Soyut ise, zihnin Urünüydil. Hegel, somutu e.yujimsel karsılıklı iliskilerl», aynmlılasmıs bUttlnJUkle eşanlamlı görüyordu, Soyut da açıfta çıkmamıs sornuttu. Tohumla meyve araaındakl ill$kı gibi. Ni var. Hegel'in somutu, zihni, dUsunceyi, idcyi anlatır. İnsanın dogasal ve topluıtısal iliskilerl «öte.ki varlık»tır. Hegei'in tepeıi UstUne duran eytişim yönteminl ayakları UstUnde durduran Marks, somutu özdeksel gerçeklik olarak tarumlaclı. Somut, sonlu şeyler ve göruntülef evrenidir. Nesnenin somutlugu, nesneyi oluşturan kaynak yasalara baglı illşkilerle belirlenen görüngüleri arasındakl nesnel illşkilerdir. Bilınmekte' olan nesnelin içeriği yapıaal ve gensel olarak ort&ya koyan bir kavramlar yoldamında (sistem) gerçek karşıhklı ilişkilerin yansiması. bilginin sotnutlugunu gösterlr. Soyut bllgi. gerçek yasamda biitün olmayanıtı, tüm gelişmemiş olanm, bUttinU olust.uran herhangi blr parçanın sınırlı niteligini »rüatır. Duyusal sornutla dUsünsel somut da blrbirlnden ayndır. Duyuaat somut, ajastırmanın devlnim nokuısıdır. UUsUnsel aomut, nesnenin bilimtel kavramını oluşturan anftırmanın fonucudur. ÇRş mantık arastırmalan, zengın blr içerlğe eahlp kuramların biçimsellestirildlklflrlnde özü tümliyie ysusıtamadıklarını göstariyor. «Klr rengl de gtik renjd degin güMldlr» diyen Jean Dubuff«t, Minntı b^şeri olmaktan çıkarmıyor mu? Kaynağında, ÖT, VR biçim, özdeksel nesnelerin iç birilgmi, bütUnlügünü. gellşme kaynaklarını belirleyen ulamiardır (kategori).. öz ya da iç«ril:, nesnelerin kölıenlerini oluşturan onların biçimlerinin var olmasını. gellşmesini. ardı ardınalığını belirleyen r. ve silreçlerin toplamıdır. Btçim, iç bağ' clUzmlenmesini bila sajlayaınuz. Bollp, İç bai;Jantıla«ın«ı4iUzai)ienme yordamıoı (tarzj. açlatır. îçsriği belirleyen öğelerin ve süreçlerin birbirleıine ve çevreye olan etkilerini, çevrenin bunlara karşı tepkislnl bellrl*r. Biçim ve öz, özden gördUğünüıı ayrı yönlü olmasft blle, ayrı yanh geliçnıtloı idir. Kinıi kez, biçim bir yana atılıp öz gellşlr. TUmelln iki yanlılıgı, çelismelerln ve çatışkıların ortaya çıkarılması, biçimin bir yana ıtllmealne yol açar. özle biçimin uygunlugu, nesnel gell»medc »ör konusu degildir. Görece ve geçici bir birliktir. Oellsme işlevlerl ayrı oldugu için, aralarında sUrekli bir çellşme de vardır. Biçim, nesnenin VHiolma yordamıtlır. Nefnenın gerçek gelişnıcsini öz saptar. Öztln sınırsız gelişmenin İç olanakhlıgını sağlamacına karşın. biçimin bu geli$nıeyj &ımrladıgını gorüyoruz. Sanat, özellıkle şiir, soyut degildir. Şiirln ^g«leri arasında somutluk da vardır. öyleyse, salt biçim çah$malanna yönelmiş bir ozan. yakalaoıfeı lçerigi elinden kaçıracaktır. İçeriğin sınırsız gelisme olanaklannı elinden Kaçırmamalıdır bir ozan. Bu, hıç bir zaman, biçıml tümden ihmal etsin nnîamııri gelmez. öz, zaten bir iç devinime sahiptir. Çiirin iç devinimini öz saytar. Kendislyle birlikte o da gelişir. Biçimi de soııuna dek tutsak kılmanıız olanâksızdır. Onun da görece bir bagımsızlıgı vardu B'çlm iizerinde çok durmanın büyük sakınoaM, biçimin öziinden gelmektedır. Biçim, geltşn.fiyi çahukla^tırıp ilerletecegl glbi yavaslatıp geriletefttlir de. Kvrensel gelı$mede öncülük özdodir. ÖT. tieğişt.irilnıedlk(:.e biçim cleğlştirilemez. yimctiye degin hiç degişttrilmemiştir demiyorum. 1904'te. Matjsse, Dufy, Derain, Marquet, Roualt de Vlatfiıock, Braque ve Van Dongen gibi sanatçıların birlikte açtıklan scrgide sergiledlkleri resimler, biçimir. bilerek değiîtirllmesiydi. Ama, eytışimsel gergckltje aykırı olduğu için. Fovizm. yel glbi csti glîtı. Biçimin degi?ıklifte ugratılması, eyti?imsel clarak yapılırsa, tutarsız ve geçersiz bir çalışma gibi kabul edilmcz. Elbette, eski biçiınlerin silkilip atUmusı birdenbire olmRi. özle biçim araaınüaki çolışnıeleı, gelışma sürecinde keskinle^ir. lşte, bu sırada. biçimde de rteğişlklik olur. Degışıkiigl yalmzca özlin gelişmâ.iine de baglayamayız. Içenkle dogrudan bağlantısı olmayan dış koçullar, yeni etkiler de biçim degişmesine yol agabilirler. Sanatçı, bîçimin bağımsızlığına geıeginden çok önem vennelidir. ÇünkU, biçimin bagımsızlıgı, özun llcriye dogıu gelişmesini çabuklaş tıracak, olumlu yönde etkileyecek en büyük etkendir. Özellikle ozanlar. biçimin bagırnsızlığınu dlkkat etmelidlrler. Kafada, Özden önce biçimi düşünmek tehlikelidir. Biçimle öz arasındaki bağlantıyı ve bağıtnsız lık koşullannı saptarken bir yanlışhğa da kapılmamalıyız. Ozanın bu iki ögeyi bağımsız tutınak lsterken, birini tüm etkin, ötektni tum edilgin du ruma getirmesl olaatdtr. 8u oıastlık çok t«hllkeiı dir. tki öğe arasındaki çelismeler, blrinln etkin. öt«kinin edilgin olma*ına yol açm&malıdır. Ozan, siirlnin gelişmeslni saglayan her ikJ ögenin de et kin olmasını saglamalıdır. DUğüm soran buracia dır. Çelismelerin niteliglne göre çrtzümlenebllır bu. Biçlmdeki dejjişme, eski biçımlerin yeni özc göre dürenlenmesi biçiminde de olabilır. Kaynagında, yeni biçlmlerin eski biçimlerin bagrında olujması gereklidir. Tum bUyük o/anların geli?, tirdikleri yenl biçlmlerde bunu görUyoruz. Kski biçimi bir yana Uerek de yeni biçimlere gidebill riz. Tüm sorun, biçimle öz arasında bir baftdasma saglamamızdadır. Kski biçimlerin birden sökillüp atılması kolay kolay görlllmez. Nesnel gerçeklik birden biçim deftiştirmlyor. Sanaiçı da dogadaki v« toplumdakl değlşme sürecine uymahdır derim. Yapıtını okutmasının baslıca ko^ulu bu olmak gerekir. Toplumsal gelişme sürecine aykırı bir biçim değişimi tutmuyor toplunıda. Kski biçimler. her zaman ilerlemenın en{{elıdirlor. Toplum, böyle engelleri çabucak yener. Eytişıimsel aşma sürecinin ecemenlijîi dıve sözünü ettiğimiz bilimsel gerçeklik budur. Eski biçimler, kısa sürede, etkinliklerlnı yitirince, yeni biçimler yaygınlık ka zanacaklardır. Kski biçimlerin aşılması. egrinin geriye kıvrılmasıyla, eski biçimlerin ilerlemeyi en gelleyen niteliklcrinin diizeltilmesine de yardınıcı olur. Böylece, eski biçimler, yeni özler kazanır lar. Biçimöz eytisimscli, sanatın yeni boyutlat kazanmasını sağlar. Bütün rorlugun birine oncelik verilmesindeki yanılgıdan ileri geldtftlni sttyle yebiliriz. Düğüm sorun, içerigin öncolik kazanmasıyla cojtümlenlr. Tiyatroda içerik ve biçim • ESTETiGE VE TEKNiGE YETERiNCE ÖNEM VERILMEDiGi iÇIN ilERiCi TiYATROLARIN İ5LEVİ, OACINIK VE ETKISiZ BİR DURUMA GElMıSîiR. DÜ5ÜNCE DÜZEYI ÇAGDAJ BiR PARUKUK VE KIVRAKUK GÖSTERIRKEN., BU OU5UNCENİN tîKıLI BiR YOIDA HALKA ilETiLMESiNE YARAYAN SANATSAUIK. ANCAK BiR RASTIANTI OLARAK, YA DA ÇOK GERiLEROEN GEIEREK VAROLMAKIADIR. kir. Duyguyu arka düzfyı» fltmak etklyl nrfadan kaldırrnak anlamına KPlmrz. Epık Dıyalekıık tıyatronun bılımset esietigı, ıçerı£e uyguıı sanaı.sal yapıyı da bırlikto geiinr. NB yazık kı. Ulkemızda Brecnt'in blr oyunu sanneye konuldu mu (ıyun<;\ı»lystrunur! en hüyrlk kurnmrı • riı»rif\v lukfn mpnıu'e bu Kiırulııu. ezplleıde ronrtısı sesci yazarı BrecHt. 1949 ılp l»SA vılları arasında yaz ler. saiıne Uzerınrte ıslevsız, deıme ftıtma pîvjıo. miî oldugu oir dizı inceıeme ve dnnemc vazısını lar yer alır ve bütün bunlar da «y«nancı!a;.tırn\a • Oyunouluk Sanatında Ycnı Teknik» bn>lıSı altın ieknıgı»nı Ketırlyormuş savı ılc ftn^ışlatılnıaK lst4V da toplamıştır. Bvıradn sorv^kgı ve toplumru tl nır <blr ıkı oldukça basarıiı Brecht uysulama*ıru yatrunun gerekliliRı Uzerınde dururken çajdas bunun dısında bırnkmak ısterım). Bunun ıgın >ift, tıyatronun içerik ıle bıçun tlıskısıni Röstermıştır. seyucıııln kötü bıı ıı.vgulama görçlü mü. «Bu da mı epık?» ctıye ters ve aiaylı bir uvra tırmesınm Brecht, çaftdas ılyatrovu detisttrirKen, bıınu sa nar kapsamı ıçtnae yapmanın önemı Uzermrıe nedenı ovunu uvKiııavanlarda aranmalıdır. durmuş. sanatın nıtelijlnı de değıştırirken seyırDaha önrmlı olan ıkıncı nedeîı, TiirK tıyatrnnnın sanat hazzının dikkatıp varedılme«ı gerpklı sunıın. bu ülke nalkını ve genelde ınsnın yeter.noı* liftını vurftulamı.'jlır Ona gnre s#vırfinln, çaftri;ı« .vansıitınıamtısının fıı önemli nftdeniorındsn bırı, dunya aorÜ5.tınün ısıftınüa yargıya durup kanır ılerıcı 'tlyatroların seneldPkı düşünce düzeyuıd» verebilmesı ıçın saııarsaı etkllenme varedilebılmeyapmış oldukları büyük a^aınaya Karçın DU dülidir. Bunlan belirttıkten az sonrn da, ılk tifft^üncenın halka ılettlnıesindekı estetik ve teitııiK siklık olarak. kendı tıyatro.sunda, sanat yasantısıçalışnıaların bir naylı gerıde kalmış olmasıaır. mn o güne degin alıjageiinmiî nurjuva tiyatroEstetige ve teknıge yetennce önem verilmcdıgl sunun sanat yaşantısından daha yojun olduîunu için, ilerıcl tlyatroların ı?Ievi daftınık ve etkiaiz sözlerine ekiemiştir. bir duruma gelmıştir. Düşünce düzryi çajdaç bir Brecnt'in ıcendı toplulugunda ııyguladıgı bu düsüncesıni buraya aktarmamın İki nedeni var. Bunlardaıı Ilk:, bizde Brorht sBhnoye kovanlann bu düsüncelerin tam tersı nır uıtumİR çalısmalarıdır; hiç umıtmam. bir tiyatroda Brecht'in Dir oyununun provasını seyıettikten sonra, bana diişün cem soruldugunda: «Hic etkilennyor». deyijımi genç sanatçj hayretle kHr.şıİHnıış, «Epik ıiy;ıtro bu. elbett» etkilemıyecek» diyo gtllünç bir vanıt vermistl. Bu genç sanatçının duyguyu arka düzeye ııme ile etkllenme sorunlnrmı blrbirine karıstırdıfeı anlasılıvordu Yarstıya dursbllmek, karar .erebilmek ve nssnel bir gttzle sonuca varabilmeic için elbette o tlyatro olgusundan etkilenmek gera Özdemir NUTKTJ SÜRGÜNDE BİR YAZAR Ptru'lu yaıar Manutl Scsrza'nın gtçtlfilmlt günltrd* Parlı't* yayımlanan «Garabombo L'lnvlılbl»» (GörUnmn G4rabamb«) adlı remtnı llglyl* karıılandı. Scer» TUrk ekuru İçin yabıncı blr ad sayılmat. Güçlüy» k i r j ı haklının, titmUrüy* kar|ı •mcğin trailk ı«vı»ını blr mlte» »vr«nl Içlnde anlatan «Dlkanli Tel> romanı gtçan yıl tilrkçad» yayımlanmıştı. (E yayınlan, çev: (zzat Y ı t a r ) , «Dlkanll Tal> da yok.ul kıııldarlll köylülarln otlaklarını allarlndan •lan langln blr madan flrkotlna (unlu Patce Corparatlon Ortakhgı) başkaldırmalannı, yanilglyla tonuçlanan bu ba«kaldırının Perıı halkınd* bıraktıflı darln izlarl, yar yar apik urnurlar «afiyan görlemlar v# alablldlğlna carpıcı, f i l r i t l blr «11181111118 »argillyordu Scorza. Ksyiin zorba hâklminl öldUrarak daga (ikan Chacon, Inc* M«m«d brnefli blr afsane kahramanına döntijüyor, kandlll$lndtn başlayan ama ttrgütsüz gali}tlAI İçin egemen sınıfların kolayca battırdıjı bir halk harekatlnin dmgasi oluyordu. Yatar g»cen yıl Sorbonna Ünlvarıltrsinin k»r»ıla»tırm«lı adablyıt bhlUmünda yaptıflı konu»madfl Chacnn'un halcn Paru'da ya»adıöını, bu roman taycılnda ünü Avrupa'ya yayıldıflı için, yeni Iktldann propagand* amaeıyla onu bafiışladığını, böylece on b»5 yıl ı«nra öıgUrlüflüna kavufablldlfllnl tftylamlftl. Gorünme» Garnbombr da kııılderlll Chacon gibi »f»«nclejmlı blr rerndn kahramanı. O da garçckinn ya^ami). Casaretl va kurnazlıgı üjtun» kıııldarili halk ara»ırtda anla parlaklık ve kıvrakltk gös'ı^rırken, bu dusunc«nin etkili bır yolda halka iletılmesine varayan sanat sallık ancak bır raslantı nlarak ya da çok gerılcrden gelerek varolınaktadır. Çaftdaş dünya g"rüsUnün ısıgında içertJtıni saptayan tiyatrolar, hâlâ bu ıçerıftln serlsinde kalan biçimlorl kullanmaktadırlar. Ancak bu bRzı tıyatro adamlarının «a»uııdugu glbi, mutlakft «epik tiyat.ro> blçtminın kullanılması gerektlgt anlarnında kabul edilme* melidir. Caftda$ ve dtyalektige gereksinpn bir riyatro. ıçeriginl çRşltll ve bu leerljte uygun bıçimlerle Uetebılir. Bu konuda »Pkilcl <monist) vo kalıplandırılmıs anlayı?ı mrakıp çoğulcu <plurall*t> bir dUşünce sistemtylp biçim deneylerine gtrmr* «orunludur. önemli olan çağdas diyalektlSı *eyırcı Utcrinde etklll kılmak ve onun yargısıru saglamaktır. Ncdim GÜRSEL tıl«n Bykllltr çek yaygın. Na var kl, ayaklanan k»ylül«rln ba|ina gaçlnca landarmalar »arafından «IdürülmUl. Scerza Carabombo'nun klılllğlnda blr halk harakallnln alın yacııını «ie alıyeı. Yokjul Paru ktylülarlnln zarbalığa kartı dlrenclnl jlmgelejtlrlyor yine. Ne aıfall yolların, na Iren n* d# slebüderln ul«»ablldlfil, ancak katır ıırtında cıkılan dag Ktylarinln toprak tarununu Ulk« yünatlciltrlne duyurmak Ullyer. Bunun yanı »ıra atkl uygarlıkların eftanalariyla yarıfeodal ürellm lli}kll«rinln «lujturduğu lömürü gerçe$lni iç Içe verarak, Atlurıas, Rulfo ve »on yıllarda olay yaratan «Yüı yıllık Yalnızlık»ın yazarı Garcia Marqu*ı glbi uata Ouney Amerlka remancılannın gerçekçlllk anlayıjUrını sürdürüysr. Bdyleca kuru bir röporlai ya da olay yaratan «Yüz Yıllık Yalnızlık>ın yazan Garcia rıca yukarda »aydıflım yaıarlarda p*k rattlanmayan mllah unsurunu Seerza'nın fazlasıyla kullandıflını da bellrtmellyim. «Gdrünmeı Garabombo» bu yönüyla da llgl çeklcl blr yapıt. Manutl Scorıa, rsmanlarında ınlattıflı yektul kttylülfrle birlikte yajadıflı, «nların toprak v» özgUrlük tavaşına kalıldıflı İçin Peru'dan ayrılmak zorunda kalmış. Bir ı ü radlr Parit'te »ürgün hayatı yajıyor. And dağlarının rüzgarlı yamaçUrmı, buluttut göğünü dii|l«yerak; yurt Özleminl. knnrti halkın» duyduğu sevgıyi romanlarıyla b i j kalarında da ysjatmay» çalıjarak. Blr oyunun yorumu, düsünebllp.n, ama bunii etkili blr biçimde sahne Uzerinde gerçeklestirem» yen yönetmenler taralından yapıldı mı seyirciy» hiçbir katkı olmuyor. Bunun eıbi, bir oyunun iça riği, yetenekll. ama oyunculuk teknlftinden yoksun kisiler tarafından iletilmeye çalışıldı mı sonucu veren önemli ayrıntılar siliniyor. Sesıni kul lanamayan, konuştuklan anlaşılmayan, hareketleri ölçüsUz, teknikten yoksun oyuncular ylne kendı düsünce duzeylerlni yaymada lstomeden blrer engel oluveriyorlar. Bir de buna. k«tü ekonomilc konullar, çesitll baskılar eklendı ml, bu olumlu ve ilertct tlyatroların yasama olanakları daralıyor. Olanaklar daralınca parçalanma celiyor; kollektif çaltsma dı$ına çıkılıp bireyci tutuma geçiliyor. «Pen> davası ya da «Benlm düçüncem» tutumu, bu toplulukları ilkel amipler gibi bölünm» lere gotürüyor. Çagdas dünya gSrUsü, blilmin aydınlıgını, yon temln düzenlni saglar. Bu dunya görUsünde en önemli «zelllk diRipllndlr. TUrk tiyatrosunun İçin de bulundupu en önemli çelişkilerdcn biri, ılericl tiyatroların çagdas düsünce dUzeyı tçinds dislp]inst«. yöntemsiz ve daRınık bir geııel görünüm İçinde olmalandır. Sanat blr araç olduğuna gör», bu aracı islevl olan btr durumda kullanmak her sanatçının görevidlr. tslevli bir araç İse Ptklsml gösterme yetisini elde etmi? biçlmleri kullanır. Etkinln varolabümesi İçin de, o aracı mutlaka doğru kullanabllmek gerekir. Eger o araç dognı ve İyi bir biçimle aktarılamıyorsa etkislz kalır. Dolayısıyle seyirclye iletllmesi gerekli olan soyler, seyirfil Uzerinde lstendigl kadar lz bırakmaa. Yapılacnk iş, yöntemli bir düzenleme içinde, her şeyden önce oyuncıı yetiştırmektir. Sahne Uzerinde seslni, gövdesinl dogru ve etklll hir yolda kullanftbllen, temel tavirları doftru olarak sap tayan oyuncuların ortaya çıkması, tekntkestetllı Borunların ttnemli blr bttlUmünU çözecektir. Billn digi gibi. tiyatronun blrbiıinl lçeren iki temel öğesl oyuncu İle seylrctdir. Oyuncunun etkin bir duruma getlrilmesi ile seyirciyl deglştlrme ve geUstlrme olasılığı daha güçlenecektir. Oyuneu eftltlmlnde, çagdaş yöntemlerl kabul *tm«k bir sorunluluktur. Oyunculuk teknigini bilen, ftma giderek mekaniklesen eski tip oyuncu bir sUre sonra gerekenl veremlyecegl glbi tiyatro açısmdan da zararlı olur. ÇaRdas oyunculuk egitlminde, oyuncunun yorum İçinde yaratıcı olması lstenir; bu da ancak oyuncunun. eCiMm lçinda ve dışında, kendinl sürekll olarak dUsUnce ve tek nlk açıdan arastırması, smaması İle gerçeklesebllir. Bıifrlln oytıncudan beklenen hünpr degtldlr; ustalıtını, emeğlyle llerl götüren, yanl çalısarak, araştırarak, dejlşerek ortaya çıkaran oyuncu gereklldlr bl Çaftdas tiyatromuz, estetlğlni bilimsel yoldan getlrmek ve varolus nedenmi ortaya koymak «mmdndır. Bugüne degin, «İçerik ile biçim blrbirinin tamamlayıcısıdır». ya an «biçim içerlBln lletkenldir» gibi gözler çok söylendi. Ama ylne bu . gün» dejln. İçerik geneilikle tek başına eie alınıp biçim sorunu yokmuş varsayıldı. Çogu kez, uygulamalarda dUsünce düzevı (tçertk) tek önem verilen s«y oldu, estetik ve teknifc (biçim) horlandı. I»te buradakı dlyalektık terslik. günUmUa tlyatrosundaki en önemli sorunlardan birini su yüzun« çıkarttı. Blr zamanlar sanatsallık, sanatta etkinlik saSlama kavramları, kulakun dolma bllRilerls sloganlann Rölgesinde tozu dumana katan klsllerin aıaroa ettlklerı blr şeydl. Neyse kl, bu çocukluk dönemi çabuk geçti de şlmdı özbiçim " kaynaşması ve dengelemesi Uzerinde çeşitli açılardan durulmaya baslandı. Sanat tlyatrolarımız. dana fazla gerlkmeden, düsünce düzeylne uygun estetigi elde edebilmek içtn Ifiboratuvar çalışmalarına, dcneylere, somut eftltlm ve ögretim planlamasına yönelmck yükUm. lülügündedlrler. SAMT EDEBİYAf dEVRESlNDE Ahmet îsvan, Florya'dakl Beledlye Başkanlığı evinde, Istanbul'un sorunlarınt görtlsmek üzere, goçtiğimiz gtinlerde yazarlarla blr toplants yaptı. Toplantıya TUrkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Aziz Nesln'le blrlikte Kenıal SUlker, Orhan Apaydın, Haşmet Zeybek, Mehmed Kemal gibi blrçok sanatçı ve yazarın yamsıra bilim adamları da katıldı. • *•*• [MEHMKT SÖNMEZ Yasak sözcükler Etera ÜTÜK Bir Urünttn yetlşmesi, büyllmesi. gellşmesi için elverlşlı nır ortamın olması gerektiglnl berkes billr. Sanat tirünU de böyledır. Sanatçının iyi, güzel ve salt ülke içinde degil, tüm dı'lnya sanatçıları arasında begentlen, tutulan kişi olabilmesi için özgür bir ortamda yaşaması gereklr. Sanatçı özglir bir ortamda dü$Unecek. düşUndUgünU kara ka lemle ak kâgıt UstUne geçirecek, sonra da bunu okurlarına s'inacak. Fakat bizde böyle ml bu?.. Sanatçısınız, şiirinlzi öykünılzü, denemenlzi. romanınuı yazsrken önce sözcilkleri seçmek zomndasınız. Blr takım klşilerin ya da çevrelerin begenmediklerinl kullanmayacaksınız. O anda dilinlztn ucuna geliveren, '«*leminızden dökülüveren klmi sttzcüklerl atacak, yerine baskaiarı* nı bulmaga çalısacaksınız. Fakat bunlar sizln anlatmak isr.*diglniz düsünceyl yansıtmıyormus. olsun... Kaleminize takılıveren o Uk aözcükleri halk ria kullanıyormuç, olsun... Ben bir köy çoeujjuyum. KüçüklllgOm, gençllfiim kbyde, tüm kttylUlerlmin arasında g«çtl. Bund«n ötürtl olacak blr takım artzcükler var kt, kulaklarım oniarla dolmuî, içime tslemiş. nıiıuma sinmi»tir. Bunlardsn bıris) Yoidaş. sözcilJUdUr. Bir çocııfta bir I? buyrulduğunda. <Havdi sen de Ahmet'e yoldas oi» denir. Fakat bilir mlsinız. bu sozrük ne denl) tehlikelidir?.. 1952, 1953 yıllarında soyadı «Yoldas» olan, bunun alınmasında ise kendisinin kusuru bulıınmayan bir ögretmenin. başka hiçbir suçu olmadıftı halde. salt soyadından ötliru mahpuslara düştUSUnü. aylarca ısdırap çektilcen sonra temize çıktıgı, bu ıığursuz soyadmı dogiştirdigi halde nıosleglne bir daha dönemedıgini söylersem bana Inanır mısınız?.. Bir de «Ada?» srtzcügü var. Ayni adı tasıyan kimseler blrbirlerlne «Adaşım. diye seslentrier. Bunlar ne denli içtenlikll, ne denli blzden sözctiklerdir... Renk blldlren kırmızı, kızıl srtzeüklari de ttyle. . Bunlan »llrde. oyküde kııllanmayaoaksınıe. Kızıl sözcüfU salt bir takım sftnsrçıları kotülemek İçin kullanılır. Dünya çapında tanınmıs. büylik yapıtlnr vprınis, TUrk adtnı yUceltmis de olsa blr aanatçıyı ktttü tanıtmak tsterseniz. o zaman tUm özgtlrlükler sizlndlr. O zaman lstediftiniz sozrtlgü kulianabllirsiniz. O sanatçılara «Kıztl. dt, Satılmıs. da, «Uçak. da d1yebilirslniz. Fakirllk. fukarahk sözetlklert de ftyie... Siz kullanırsanı« büyük «GUnah» olur. Uem de kendlnlitf ele vermls olur«unıız. Bu sozpüklerden «Vatan, millet. için n« denli tehllkeli kisi oldutunuz hemen aniftsılır. niyeoeksinlz kl bu yasakları gOsteren yasalar var mı? Yasa vok ama. bu nonuda ysymlanmıs RenelEeler, bııyruklar oldufiiınıı gazete haberlertnden Bgrenlvnruz. ülkemizde geçerii olan uygulamalar böyledlr îşte... 5ANADA BENlM GlBl Uzun bir «Ureden berl çalıştıjı bazı işvererı «endikalarıyla ters düşerek görevinden aynlan Aylıan HUnalp, gö^lemledliSi olaylan yeni romanında sergiliyormuş. «Şarkısız Dünyalann Orkinosları» adını verdigi romanı, «toplumumuzdaki sürüncenleri» konu alıyormus. ••• OUner Stlmer, adı sevımMz bir sayrılıktan ötürü ablası Adalet Ağaoğlvı İle birlikte tedavi için Londra'daymış bir süredir. Şair Ece Ayhan'm duıumu da kötülemiş. İsviçre'deki TUrk doktoru Gazi Yaşargil. lıftmen gelmeslnı ıstomış Ayhan'm. • •• Sanatsevenlftr Dernefeı'nin düzenledlgi dizi konuşıııulm sürüyor. 1!) nisan pazaıtosı saat 18.30'da Şişli Dostlar Tiyatrosu'nda Onat Kııtlar, «Çağda» DUnya Sinpnıası» iizerine konuşacak. 2 niaan'da U da (saat 18) ömcr Faruk Toprak «Şiir» üzprinde duracak. Cemal Süreya. çeşitli dergl ve gazetelerde yayımlanmış denemelerınden bir bölüfiünü «Şapkam Dolu Çiçekle» adlı blr Kitapta toplayacaKmı$. ftanatçılar tizerine yazdıkları denemelermiş bunlar. •**• HUsamettin Bozok, «Yeditepe Şiir Armağanmı» yeniden verecekmiş. Ycd) yıl ftnce son olarak ÜlkU Tameı kazanmıştı uu «.rrnıtganı. 1 aV.">'ın en ı.yı slir kitabına verilecek olaıi armagan için Seçici Kurul çalışnıalarına başlamış. Mayıs başında sonuç açıklanacakmış • •*• Olümünün üçüncü yılındA, Kenter Tıyatrosu'nda yapılacak bir toplantıyla anılacak Kemal Tahir. 20 nisan salı günü 20.30'daki toplantıda çeçltli konu.jmacılar sanatçınm romanlan üzerinde duracak, onunla ilgill anılarını anlattcaklar. Birden göğsüme iniyor kazma Yok izlerl baktıjım yerde Yok gözlerı akan suiarda Uuydugum başka blr »es Yırtarak taçyapraklarmı kentin Oyuluyor taşlara Oyuluyor ve înceltiyor yüzlerı Agı eziyor anaiara Blryerde birileri Yaslı odunculara soramıyorum Baltayla mı devrillyor akjam Keslk tribı sızlıyor yollar Nedense Almunya düşüvor aklıma Yanırınlar. kltap külleri Bir$p.yler eKsıliyor ınsandan, UlKeden Tuz valatıyor halka Karanlıjın bevlerı Kazı mı var çarşılftrda. evlerde Gene ne arıyorlar hoyratça G«ceye ml Römültiyorlar vitikien Korkuyâ aÇilıyOr sokak uçları Omzumda bır vontunun softuk ell Blrden göftaüme İniyor kazma KurşUn sıkıyor umuda Zalımın tuieklerı Bir kızartı nskırıyor daftlardan Aşkı va gözlerı basıyor yarama, Degıjmenin sancıİHnnı Sımsıcak Ksnıma karısıvor toprak Dogrulup yürüyor analnr Yassmın ocaSını parlatıyor veniden Hazıran Isçilert Savruluvor rüzgarda Zuimün kuıien KİTAP... KİTAP... KİTAP... KİTAP... KİTAP... TOPLATILAN KİTAPLARDAN SBCMELER, TÜHKİYE YAZARLAR SENDİKASI, 3S2 S., 2$ LİRA MC Hükümetlnln yasa dışı baıkılarını, sanat dü«manlıfiını belgalaytrn bir yapıt bu. Milll Eflitlnı Bnkanlığının bir grnelgeyU batlattıgı kilap toplatma olayını cprotesto ctmtk ve kitap toplatanları halkımız önünda açıkça kınnmak «macıyla ve gdnümüz ybnetimlnin gerici davranışını saptayarak gelecek lıuşaklara bir belg« olması İçin» Türklye Yazarlar Sendlkası nca yayımlanmı|. Kltapta, «öz konusu genelge, laplalılan kltapların blr listesi, TYS'nın baıın bbltenl, Alpay Kabacalı'nın kltap toplatma olayının geli|lminl yanjıtan kronolojik derlcmesi, kiiapları okul kllaplıklarından kaldırılan yazarlardan Okfay Akbal, Kemal Bılbnjar, Ya|ar Kemal, Erdal Öz ve Beklr Yıldır'ın dıigünceleriyl* Azlı Nasln'ln yaıak kltaplarla ilglli blr yaıısı, Orhan Apaydın'ın konuyu hukukial ve yatal açıdan deflerlandlren Inealtmeıl yer alıyor. Doha tanra toplatılan kltaplardan ieçnıeler blr araya gttlrllmiş. ARKASI YARIN, MUZAFER BUYRUKÇU, KOZA YAYINLARI, 152 S., 15 LİRA. Muzaffer Buyrukçu'nun >lk günltiflü Papirüı'te yayımlan mıştı Göıdilğii llgl, yatarını, bu yölda çalı»malarını gelljtlrmeye itti. Klsilerlnin yafayan kl$ller olması, fiünlüklerln, bir bakıma kahramanlnrı «deblyatçılar olan öykillere donüjmesl bu ilgiyl bcsladı. Günluk diyoruz ama Buyrukçu'nun yazdıklarını billnen günlük türü içlnde düjunmek yanlı}. Yaztr blrllkia oldugu klflleri, onlarla geçlrdlfil blrkaçsaatl ya da blr geceyl anlatıyor genelllkle. Anlalım biçimi olarak da bütün teknikleri kullanıyor, öykülemeye baf vuruyor. Ilk kez Buyrukçu'nun kullandığı blr biçim bu. Blr çevrenin romanını yazıyor Buyrukçu. Ayrıca edeblyat tarlhi için önemli bir malzamoyl blrlkllrerek. TURK HALK ŞİIRI ANTOLOJİSİ, ALİ PUSKULLÜOÛLU, BİLGİ YAYINEVİ, 574 S., 30 LİRA. Şilrleri ve sözlük (alıjmalarıyla tanıdıjımıı Ali Pütkiillüoğlu, «TUrk halk jilrinln en iyi ozanlarını va onların en giizel filrlerlnl vermek» amaeıyla hazırlamış bu antolojiyi. X I I I . yüz yıldan günümüze degln Anadolu'da yatljmlv halk ozanlarının, Yunu» Emre'den A|ik HUıeyln Çırakman'a kadar 71 ozanın fiirlerlnden olıışuyor kltap. Ozanlar, yaıadıklsrı yüzyıllara göre kümelendlrllml», böylaca halk »ilrlnin tarlhsel gallflml de yansıtılmi}. Kltaba ayrıca, «Ozanlar Üzerlne Bllgller», blr ıSözlük» ve «Kaynakça» «klenmi». Okuyucuya kolaylık tağlamak için de jllrlerln ilk diıekrl ba»lık olarak konulmuj. Püsküllüoğlu'nun yapıtı, gerçekten Türk halk >iirinin en gürel örneklorlni bir araya getlren, kltıplığmızda bulunması gerekll blr yapıt. SANATTA SOSYALİST GERÇPKCİLİK, CEV. SEÇKİH CILIZOCiLU, YENİ DUNYA YAYINLARI. U0 S , 15 LİRA M. Parkhomenko, A. Myamtkov, Lıınaçarski, Gorkl, Molır.l Kagan, Georgl Kunlt»ln glbi Sovyat yazarlarının sotyalitt gerçtkçlllkle llgili yazılarından derlenmif bir kltap bu. Kltaba Atillâ ÖZKIRIMLI ayrıca Lenin'den »eçmeler de aklenmi|. Lenln'ln ünlü «Partl OrgUtü ve Parti Edsbiyatı» baflıklı yazıaının da alındıjjını belirtellm. Kııaca özatlemek gvraklrıe, anılan yazarların, tanalın gürevl ve loıyaliıt toplumun kuruluıundakl iflevi iirerlnda dururken eleftlrlcl gerçekçlllkle totyallst gerçekçilik aratındakı ayrımı vurgtılad'klar> gorülüyor. Soıyalist gerçekç.1 »anatın nltellğlnin gerçeğl «eçmek, çözümlemak ve yorumlamak oldugu özellikle belirtlllyor. Okunması g«rekll bir yapıt. TURKİYE KOMUNİST, PARTİSİ GERCEÖİ VE BİLİMSELLİK, RASİH NURİ İLERİ, ANADOLU YAYINLARI, 144 S., 15 LİRA. Ibrahim Topçuoğlu'nun «T.K.P. Kuruluju va Mücadeleılnin Tarlhi 1«14 HÎO, l ı adlı kltabı tol ç«vr»larln ve TUrk tolunun tarihsal gelljlmlnl Inceleyen yaıarların eleeHrilerlyl» karfilaıtı. Mete Tunçay'ın «Blrlklm»de (Nlıan 197i) yayımlanan ve kiml çell|kilerln altını çlzen deginljinln yanıııra Ratih Nurl llerl'nln kltabı da bu amaca yenelik. Kltap Uç bölümden elutuyor: Birlncl böllimde Baku Konored'ndan ba»layarak TKP kongrelerl; Iklncl bolümde Muttafa Suphl olayı, Ethcm Najat va feflk HUtnü; üçimcü bolümde lıc Atatürk dön«mlnden baflayarak Sol'a kar|ı hıtım iizerln* tarlhtel verikr «ıralantyor. Raıih Nurl llerl «bufllın» alt blr polemlk» yapmadıflmı, yalnırca «1950 »nee»l olaylar hakkında, 1*50 »ncesl verlıerle blr açıklama denemeılnde» bulıındujunu özelll'le bellrtlyor. BA Ş A R A N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle