17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Le Monde gazetesinin dış politika yorumculanndan Andre' Fontaine, dünya komünist partilerinin Moskova ile ilişkilerindekı değişmelerini ele alan bir yazı yayımlamıştır. Bütünsel bir bakış açısı tasıyan bu üginç yazıyı özet olarak sunuyoruz. «F»KP ve F«K»P: Fransız Komünist Partisinden söz ederken Rlvarol gazetesi Fransız'ı, Halkın Günlügü ise Komünist'i tıraak içine alıyor. Faşizmin gözünde bu partl «Fransız», Maoculann gözünde ise «Komünist» değildir. Bu zıt bakışlar, kuşkusuz aşın yaklaşımlann tlrünüdür. Fransa'nın bu siyasal kuruiuşunun evrimini karikatürize ederek, herkesin sordugu bir soruyu özetlemektedirler. Soru şudur: FKP'nin içinde agır basan devamhlık mıdır, yoksa degişme mi? Fransız Komünist Partisinin XXII. Kongresinin ardından Sovyetler Birligi Komünist Partisinin XXV. Kongresinin •ürdügü şu günlerde, bu sorunun Fransa «ınırlannın ötesinde ele alınması gerekir. Devamlüüc mı? Degişme mi? Halkın •ağduyusu, hiçbir zaman fildr değiştirmeyenlerin sadece aptallar olduğunu söyler. Buna, herşeyin sürekH olarak değişmekte oldugunu görmeyenlerin de sadece aptallar olduğu eklenebüir. Ama her degişme de bir süreklilik İçinde gelir. Mezann kıyısına gelmiş ihtiyar. bebekliğine göre çok degişmıstir, am» hala aynı varhktır ıvomunızm şımaı ıiKeseı sapmaıarıa Karşı Karşıya,, cge ae araştırmaıar yapan uousteau, • LE MONDE YAZARLARINDAN ANDRE FONTAiNE'E GÖRE, PORTEKiZ KOMÜNİST PARI.Ö. 2500 yılına ait bir liman buldu TiSi ÜDERi ALVARO CUNHAL, DOĞRUDAN EKiM DEVRİMİNDEN EStNLENMîŞ ÇÖZÜMLEMELERİ PORTEKİZ'E UYARLAMAYA KALKINCA KAYBETMiŞ; BERLİNGUER İLE CARİLLO DEGiJTiKLERi İÇİN BAJARIU OIMUJLARDIR. • «MARX, BİR ÇOK ULUSLA EVLENMiŞTiR VE RUS. ÇiNLi, YUGOSLAV. DOGU ALMAN, POLONYAH, KÜBALI, KORELi. ARNAVUT, VİETNAMLI ÇOCUKLARIN EN AZ ORTAK BABALARI KADAR ANNELERİNE DE BENZEMiJ OLMALARININ HiÇ BiR $A$IRTICI YANI YOKTUR.. • «KREMLiN YÖNETiCiLERi SOSYALİST KAMPIN BiRLiGiNi HER ŞEYDEN ÖNDE TUTMAKTA, BU YÜZDEN DE SOSYAl • DEMOKRATLARLA İTTIFAKIN ELVERiŞSîZ YÖNLERi fcZERiNDE DURMAKTADIRLAR. LE POİNT DERGiSiNE ÇALISKALARIMI ANLATAN ÜNIÖ FRANSIZ DENiZAlTl &RAŞTIRMAC1S1 JACOÜES • YVES COUSTEAU, NAVARiN SAVA5IHDA BATMIŞ OLAH TÜRK GEMiLERiNi BUIAMADIK UPINI, Denizde ve denizaltuıda yaptığı araştır CEVAP önce yıkılmış sonra bölüm bölüm sulara gömulmüş. Biz önce gemi kalmtılan malar. çektiğt filmlerle bütün dünyada gebulduk. Ama çalışmalarımız henüz bitmedi. niş ilşri toplayan Jacques • Yves Cousteau şu Şimdi biraz ara vereceğiz ve her yıl olduğu sıralarda Yunanistan kırılarında. «Calypso» gibi bu yıl dâ" «Calypso»yu onarım için haadlı gemisi ve arastırma grubuyla birlikte \Taza sokacağız. Bu bir aylık aradan yararçalışmalar yapmaktadır. «Sessiz Dünya» ve lanarak arkeologlarla çektifimiz fotoğraflan »Yaşayan Deniz» adlı filmleriyle iilkemizde inceleyecegiz. Arkeologlardan alacağunız bilde ilsi gören Cousteau, Fransız Le Point gilerin ışığmda da çalışmalanmıza devam denrisl muhabirleriyle yaptığı konuşmada edeceğiz. çalışmalarını anlattı. Cousteau'nun konuşSORU Çalışmalannızda nasıl bir yöntem kulmasını özet olarak sunuyoruz: lamyorsunuz? CEVAP Biz de bütün araşürmacılar gibi dalıSORU Yunanistan'da ne araştınyorsunuz? yoruz ve gördüğümüz herseyin resmini çekiCEVAP Gemimiz «Calypso» ile her yü belli yoruz. Sonra da bunları değerlendiriyoruz. bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar, jeoloElbette denize dalarken işi şansa bırakmak Ji, biyoloji veya çevre kirlenmesine ilişkin odofru olmaz. Üstelik biz, son derece modern luyor. Bu yıl da Yunanistan'da deniz arkeoloaygıtlardan yararlanıyoruz. Örneğin, geminin jisi ile uğraşacağız. Calypso'nun aygıtlannda beşyüz metre 'evresindeki deniz dibini gerekli defişikükleri yaptık. Diyebilirim ki gözliyebileceğimız bir sisteme de sahibiz. Bu deniz arkeolojisi tarihinde böylesine büyük araç yapılalı daha dört yü bile olmadı. Ege' olanaklan olan ikinci bir gemi yoktur. deki ilk dalışımızda Navarin deniz savaşmda SORU Ege'deki çalışmalarımz için bir ön habatan Türk gemilerini aradik, ama onlann zırlık yaptınız mı? yerine antik kalıntılar bulduk. Denizin dibinCEVAP Elbette ciddi bir ön hazırhk yapmade çamur olduğu için çalışmalarımız zorladan yola çıkmıyoruz. Yanımıza her zaman şıyor. Çünkü 55 metre derinlikte çamuru kal olriuğu gibi pek çok doküman alacağız. Ama dırmak kolay olmuyor. Bu yörelerde çekr ''rten olduğu gibi bunlar bize çok yararlı tiklerimizle 60 dakikalık bir film yapacagız. i.yacak. Bu filmde de uygarhkları günümüzden geSOK Bu kez amacınızın batık Atlantis kıtariye doğru sırasıyle göstermeye çalışacağız. sını aramak olduğu söyleniyor, ne dersiniz? CEVAP Bu «Atlantis» sözcüğü, en akılh in SORU Benim aklımda bir soru var. Siz film ml çeviriyorsunuz, yoksa "bilimsel araştırma mı sanların bile aklmı başından alıyor. Atlantis yapıyorsunuz? kıtasını aramaya kalkmamız ahmakça bir ış olur. Ama biz Santorin Adası'ndaki yanar CEVAP Bizim on yıldır yaptığımız işin özgünlüğü, bağımsız olarak bilimsel araştırma yatv dağ patlamalan sonunda yokolan uygarlığı arayacağız. Bu, Atlantik'teki Paskalya Adası'ndaki olaya çok benzemektedir. Atlantis efsanesi ile olan ilgimiz de bu benzerlikten ibaret kalmaktadır. SORU Milâttan önce 1400 yılında batan Santorin Adasından söz eder misiniz? CEVAP Arkeolojik essrleri incelemek zorunluğu bana hep sıkıcı bir iş olarak gelmiştir. Bu bakımdan bu konuya derinliğine girmek istemiyorum. Milâttan önce 1400 yılında yeryüzünün en büyük felâketlerinden biri olmuş, bu yanardağdan çıkan lâvlar yüzünden Girit'teki bütün agaçlar kurumuş, tapmaklar yıkümıştır. SORU Ege'deki çahşmalanruzda birşeyler bulabildiniz mi? CEVAP Çalışmamızın ilk dönemi şu günlerde bitecek. Elde ettiğimiz sonuçlan Yunanlı arkeologlar olağanüstü olarak niteliyorlar. örneğin milâttan önce 2500 yılına ait bir liman bulduk. 5ORG Bu liman yanardag patlaması sonucu mu sulara gömulmüş? DKiJME KUfiALI Bu kural büyük düşünceler, dinler, Idllseler lçin de geçerlidir. 1976'daki katoliklik, Bossuet'nin, hatta Papa XII. Pie'nin dönemindeki katoliklikten çok farkhdır, ama vaazedilen hfiJâ ayru lnançtır. Niçin marksizm de bu ortak yasanın dışına, çıksın? îsteyerek ya da istemeyerek, gerçeklere uymak gerektiği için değişilir. Marksizm de aynı biçimde, hiç ya da yeterince hesaba katmamıj olduğu gerçekliklere uymak zorunda kalmıştır. Marx birçok ulusla evlenmlştir ve Rus, Çinli, Yugoslav, Dogu Alman, Polonyah, Kübalı, Koreli, Amavut, Vietnamlı çocuklannın en aı ortak babaları kadar annelerine de benzemis olmalannm hiçbir şaşırtıcı yanı yoktur. Başka türlü olması için, bir bütün olarak algılanan sosyalist kamptn çıkannın tek tek üyelerin çıkarlanndan daha büyük ağırhk taşıması için bir hegemonya sistemi gerekiyordu. Ama Stalin bile ne Mao'ya, ne Tito'ya, ne de binlerce Hıristiyana boyun eğdirebilmiştir. O ölür ölmez de ardıllan dizginlen gevşetmişlerdir. Dogu Almanya ve Çekoslovakya olaylanna rağmen, Romen milliyetçiliğinin anti Sovyetik niteliği ortadadır; ne Çin, ne Amavutluk ne de Yugoslavya yeniden sosyalist kampa dönmüşlerdir ve Polonya türü sosyalizmde Sovyetlerle dostluk ilişkilerine ragmen oldukca geniş bir düşünce ve ekonomi alanı projetarym diktatörlüğu dışındadır Alvaro Cunhal, kırsal kesimlerin farklılıgını hesaba katmayarak, doğrudan Ekim Devriminden esinlenmis çözümlemeleri Portekiz'e uyarlamaya girişince kaybetmiştir. Berlinguer ile Carillo, partilerinin ideoloji ve stratejisini uyarlamayı başardıklan için, biri partisini İtalya'nın en Onemli siyasal gücü yapmış, diğeri de îspanyol Demolcratik Cuntasınm ana gücü olan Işçi Komisyonlannın denetimini ele geçirmeyi basarmıştır. ''Marksizm de, gerçekliklere uygun olarak değişmektedir,, Bazılan bu değişmenin, saf insanlan kandırmaya yönelik bir oyun oldugunu söylüyorlar. Ama bunlar, Stalin /le Tito, Kruşçev ve Mao arasında gerginlik başladığında da aynı sözleri söylemişlerdi. ALVARO CUNHAL PorteklzU Komünist Partisi lideri KREMLİN 1936'larda Halk Cepnesi siyaseti, Hitler'e karşı birliğin gerçekleştiği ölçüde Sovyetler'i tatmin ediyordu. 19441947 yıllannda, krirnünistlerin burjuva hükümetlerine katümalan, Fransa'nın batıya kaymasını engellediği için Sovyetler yine memnundu. Bugün Avrupa'nın bütünleşmesine karşı komünistlerin bazı de Gaulle'cülerle ıttifak kurmalannı bile olumlu bulmasına ragmen, Sovyetler'in Sol Cephe'nin zaferinin Fransa'yı ABD'den koparacağına emin olmadıklan görülmektedir. Bu olasüığın Varşova Paktının bütünlügü açısından yarattıgı tehlikeleri azımsamamaktadırlar. Kremlin yöneticileri, sosyalist kampın birliğinl herşeyden önds tutmaktadırlar. Bu yüzden de sosyaldemokratlarla ittifakın elverişsız yönleri üzerinde diretmektedirler. Suslov'un, FKP'nin 1973'tekl kongresinde yaptığı konuşmanın bu konuya değinen bölümleri l'Humanite gazetesi tarafından sansür edilmişti. FKP. son kongresinde ise bu konudaki çözümü yabana delegasyonlara söz vermemek olmuştur. Georges Marchaıs ile. Santiago Carillo'nun Sovyet Komünist Partisi XXV. Kongresinde olmamalanyla parlamaktadırlar. Berlinguer'in katılması ise, Italyan Komünist Partisinin reformizme doğru evrimini unutturacak bir olay değildir. Yugoslavya ve Çinle birlikte düşünce ayrılıklarmı yaşayan komünizm. şimdi ilkesel sapmalarla karşı karşıyadır. (Dış Haberler Srrrisi) AMA BÖIGEDE BiR SAATLİK BiR FiLM ÇEKECEKIERİNI BEURTİYOR ARASTIRMALARIH MASRAFIARİNI ÇIKARMAR fÇiN FİLM YAPTIKURIN' SÖYIEYEN COUSTEAU, HiÇ BiR HÜKÜMETiN KENDilERiNE DESTEK SAGLAMAMASINDAN YAKINIYOR. ABD'de ağır ruhsal bunalımlar ilâçla tedavi ediliyor WASHİNGTON ABD'de ruhsal bozuklukları tedavi etmek için yeni yontemlerin geliştirildiği bildirilmiitir. Artık Amerikalıların, bozuk olan sinirlerini tedavi ettirmek için gittikleri sağlık merkezlerini ve özel doktorun odalarındaki koltukları terk ettikleri belirtiimekledir. Amerika'da yayınlanan U.S. News and World Report dcrgisinin bildirdiğine göre, ağır ruhsal bunalım geçiren hastalar ve şizofrenili kisilerin tedavisinde yalnızca ilâç kullanılmaktadır. Bu gibi hastalar artık yatmadan ilaçla başarılı bir biçimde tedavi edilmektedir. ABD'de ruhsal bozukluklardan şikâyetçi olan kişilerl aile doktorlarının ilaçla tedavi etmeye başladıkları bildirilmektedir. Yetkililer aile doktorlarının bu görevi yüklenmesini olumlu karsılamışlar ve psikiyatristlerin böylelikle daha ciddi vakalarla ilgilenmek olanağını bula bileceğini belirtmislerdir. Sağlık konusundaki yctkililerin açıkladığına göre, ABD'de her yıl 20 milyon kişi (yani toplam nüfusun yaklaşık onda biri) zaman zaman çesıtli soriınlar yüzünden çevreye uyumsuzluk gösterıntkledir. Muttuz cvlilik, asi çocuklar, is sorunları Amerikalıların çevreyle uyumlarını bozan başlıca nedenlerdir. Bazı ABD'II ailelerin klşlsel ya da tağlık sigortalarının aracılığıyla ruhsal bozukluklarının ledavisi için yılda psikiyatrisllere 10 bin dolar (yaklaşık olarak 150 bin Türk Lirası) ödedikleri belirtilmiştir. Eğer ailenin bir bireyinin hastahanede yatması gerekirse, ödenecek miktar bunun çok daha üstündedir. ABD'deki Ulusal Ruh Saghğı Merkezi'nin yaptığı açıklamaya göre, ruhsal bozuklukların tedavisi ve is gücünün kaybı ülke ekonomisine yılda 30 milyar dolara (450 milyar lira) mal olmaktadır. Öte yandan, Ulusal Ruh Sağiığı Merkezi'ndeki görevliler, son yıllarda ruhsal bozuklukların tedavisinde çok başarı sağlandığını belirtmektedirler. Günümüzde yalnızca ciddi beyin rahatsızlıklarının da dahil olduğu birkaç kronik psikozun tedavisi «ümilsiz» olarak kabul edilmektedir. Ruhsal bozukluklarm tedavisinde dünyaca tanınmış Dr. Roy Menniger <Psikolojik sorunların çoğu erken teshis edilirse ve yeterince uygun tedavi görürse iyileşir» demektedir. Ruhsal bozuklukların ilaçla ledavisinin yanısıra «n onemli gelismelerrien biri de grup tedavisi yöntemidir. Bu yöntemin uygulandığı «karsılıklı tedavi «de hattalar iki grup olarak toplanmakta ve her birey sorunlarını açık, samimi ve korkusuzca karşısındakine açarak çözümlemektedir. ABD'de bugün 27 bin psikiyatrist görevde bulunmaktadır. Ulusal Ruh Sağiığı Merkezi'nin açıkladığına göre, 1981 yılında ülkede 10 bin psikiyatrist eksikliği olacaktır. ABD'de görevli psikiyatristlerin yarısından fazlası bes büyük kentte yaşamaktadır. Amerika'daki kentlerin üçte ikisinde yeterli psikiyatrist bulunmadığı belirtilmektedlr. Ruh sağiığı konusunda açıklama yapan Dr. Richard Restak, «Uzunca bir süre, psikiyatri dalı ruhsal bozuklukların nedeni olan bedendeki biokimyayı ihmal etti. Son zamanlarda yapılan arastırmaların çoğu hatta tümü klşideki ruhsal bozuklukların nedenlnin beyindeki kimyasal değisikliğin sonucu oldugunu göstermiştir» demistir. ABD'deki bu yeni tedavi yöntemlerinin gelistirilmesinden ve beyindeki kimyasal değişikliklerin insan bilincine etkisi bulgularının ortaya çıkmasından sonra Freud'cu yöntemler giderek terk edilmektedir. Ulusal Ruh Sağiığı Merkezi Müdürü Bertram Brown da kalıtım ve beyin kimyasının sizofreni, delilik ve dığer akıl hastalıklarında etkin oldugunu açıklamiftır. Bu yeni bulgular sonucu bllim adamları hapla tedavi yöntemi için yeni ilaçlar üzerinde yoğun çalışmalar yapmaktadırlar. (DIŞ HABERLER SERVİSİ FARKUUSMAUR Santlago Carillo, «Yann îspanya» adlı kitabında, «eğer 1968 yılında Çekoslovakya'da bulunsaydım Sovyet birliklerine karşı dövüşürdüm» diyecek kadar ilen gitmektediı Yunanistan ve îsrail'de biri tortodoks», diğeri bagtmsız iki komünist partisi bulunmaktadır. Norveç ve Danimarka Komünist Partileri, Sovyet yanlısı çizgilerini katı biçimde «ürdürürken, İsveç ve Finlandiya Komünist Partilerinde sınıfsal işbirliğine yanaşmayan gruplar azmlıkta kalmaktadırlar. Proletarya diktatörlügü ilKesinin' terkeâilmesi sörununun, ana anlaşmazhk noktaiı olması oldukça anlamlıdır. Hollanda Komünist Partiai yıllardır uluslararası komünist hareket içindeki işbirligi çalışmalarına katümamaktadır. Avustralya v« Yeni Zelanda komünistleri daha çok Çın'« dönmüşlerdir. Kore ve Vietnam ise Pekiı. ile Moskova arasında bir tercih yapmamaym özen göstermektedirler. Ingüiz Komünist Partisinin bir süre önce emekli olan genel sekreteri Sovyetleri eleştiren urun bir rapoı yayımlamıştır. Avrupa Komünist Partileri Konferansı ise 1974 yılından berl «ürekil ertelenmektedir. 1956 yılında Stalin'in kamuoyu önünde eleştirilmesini çekingen karşılayan Fransıa Komünist Partisi de bu tartışma hareketinin dışında kalamazdı. Yirminci yüzyılın üçüncü çeyreğindeki Fransa, Tours Kongrest ya da Kominform dönemindeki repeteler uygulanamayacak kadar I. ve II. Düny» savaşları sonrası koşullanndan uzaktır. îyı giyimli, otomobil sahibi, Colnel Fabien alamndaki rahat bürolarda çalışan, sık sık radyo ve televizyon yayınlarma çıkan komünist militanlann, bütün ömürleri yeraltında geçen ve biraz başlannı çıkannca tutuklanan babalanııdan farklı tepkiler göstermelerl kaçuulmazdır. JACQUES YVES COUSTEAf: DenİJ dlplerinin yorulmar araştırıcısı mamızdır. Bizi hiçbir hükümet maddl bakımdan desteklemiyor. Doiayısıyle de kimseye baglı değiliz. İşimizi de on yıldır başarı ile yürütüyoruz. Bağlı olduğumuz vakıf kâr amacı gütmüyor. Harcamalarımızı da çektigimiz filmler sayesinde karşılıyoruz. Ama bazen çektigimiz filmler de yeterli olmuyor. Sonınu bütünü ile ele alırsak ne kârh, ne de zararlı kalkıyoruz denebilir. Gemimize dünyanın en değerli bilim adamlannı davet ediyoruz. Bu bilim adamları dünyanın hiçbır yerinde görmedikleri bir özgüriük havası içinde bizimie çalışıyorlar. Sonuç olarak bilimsel çalışmalarırmzı sinemaya ödetiyoruz denebilir. SORU Siz bilimsel çalışma yaptığınızı ^öylüyorsunuz. Ama bazı bilim adamları sizin bilim değil, film yaptığınızı ilerı sürüyor. Hatta televizyonda gösterilen son filminizde büyük yanlışlar oldugunu söyleyenler bile var. CEVAP Bizim bilimsel çalışma yapmadığımızı söylemek büyük haksızlık olmaktadır. Fugün kaç tane bilim adamınm emrinde «Calypso» gibi modern aygıtlarla donatılmış bir gemi ve bir helikopter vardır? Film yapmaktaki amacımız da bize bağımsızlığımızı sağlayan parayı kazanmaktan ibarettir. SORU Deniz altını araştırmak aklmıza nereden geldi? CEVAP Bu hevesimin başlangıcı çok gerilere gider. 1949 yılında Monako Oseanographie Müzesine müdür oldum. 1950 yılında Calypso'yu satm aldun. O tarihten beri de bu gemiyl yürütmek için para bulmaya çalışıyorum. 1954 yılına kadar bu iş için eşimle ben bütün servetimizi harcadık. Bu tarihten sonra yıldızımız parlamaya başladı. Abu Dabi emirliğini paraya boğan denizaltı petrolünü biz bulduk. Sonra Atlantiğin en derin yerinde çalışmalar yaptık. (Dış Haberler Servisi) PORT SAİD, SERBEST LİMAN İLÂN EDİLDt KAHÎRE Sörej/ş Kanahmn ku:ey girişindekı Port Said limanı, Mısır hükümeti tarafından €vergiden muaj serlyest bölge* üân edilmişür. «Kanahn inci.ii» d'ıye nitelendirilen limamn. bu 1/eni statüsü içinde ekcmomik olarak canlandmlmast için Mısır sermayesi'jle birlikte çok sayıda Tjabancı üikenin yatinmlanyla gerçekleştirilmesi öngörülen 55 sanayi ve ücaret projesi haznlanmışUr. Port Said'in serbest böloeye dönüştürülmesi kararı. Mmr hükümetinin 1973 Arap lsrail savaşmdan sonra ijöneldiği *açık tapı» ekonomi poüfitasınm bir bölümü olduğu be'irtümektedir. iîısır hükümet'mm 1975 î/ılı mayıs ayında cıkardujı ügüi kararnamede, bölgenin tiim yabanct yatmm ve kuruluslara herhangi bir vergi M engel söz konusu olmadan açüması öngörülmektedir. 1SH7 savaşmdan beri kapalı olan liman, bu kararnameden bir ay kadar sonra 5 haziranda tran §ahı Rıza Pehlevi tarafmdan resmev açumıştır. Yılda 12 milyon ton yük Bir Batı Alman araştırma grubu, Port Said'in serbest biHgeye dönüstürülmesindi atılacak adım!ann llamburg limam için izlenen çagiye uygun olmasmı önermiştir. Bu grubun hazırladığt raporda hmanda yılda 12 milyon ton yükün yüklenip boşaltılmasım sağlayacak yeni nhtımlar. yollar, köprüler önerümektedir. Toplam sayıları 55'i bıılan proje'er içinde, uluslararası sıgara ve tütiin şirketlerinin kullanacaklan ambarlar Suudl Arabıstan sermayesiyle gerçelzleştirUecektir. Bu ambarlarm ya;nmının da başlandığı büdirilmektcdir. Mısır ve diğer Ortadoğu pazarlarına gidecek Amerikan ve Japon otomobillerinin depötanacaöt binalann yaptmı da, Mısır, ABD ve Lübnan sermayesiyle başlamıştir. ROMANTiZMiN SONÜ Romantizml, mayıs 1968, Şfli re Portekis fırtınalannın sorumlusu olarak gösterdiklerl goşistlere ve Maoculara bırakmışlardır Komünistler çok değişmişlerdir, yeniden hükümete katılırlarsa daha da değiseceklerdir. Serbest liman ilin edllen Port Said'den bir görünüj Ankara Ankara Ankara Ankara . Yabancı rekabet serbest Ankara ApVa. Yuvarlak çizgili bir aktör: Demirel Kürsüde Başbakan; Ucadakiler, salondakller dîkkatle IzHyorlar. Sesler gcliyor sağdan soldan, bir kadın müthij duygulu fısıldıyor. Şu anda onun yerinde olmak kolay de^il !„ Bir AP'Iİ yakınıyor: Maliye Bakanını konustursaydı daha iyi olmaz mıydı bugün? Yok bugün konusmak zorunda, yeğeni tutuklansa da konuşabildiğini gösterecek... Sonra başka sesler, son on yılda siyasal sahnenin onemli aktörü diye tanımlıyorlar Demirel'i, çizgilerinin giderek yuvarlandığını söylüyorlar. Çok konujarak hiçbir şey söylemedigini belirtiyorlar... Demirel kürsüde, çıplak başı parlıyor TV lâmbalarında, yuvarlak yüzü renk değiştiriyor durmadan. Sararıyor ya da kızarıyor. Sayılarla yılların ötesine uzanıyor yeniden. CHP sözcüsü Nejat Ölçen, milliyetçi cephe hükümetinin ekonomik politikasının Htt'nın uzantısı oldugunu söylemişti. Demirel 1950'lere dönüyor. Adalet Partisi'nin Demokrat Partiden daha çok is yaptığını anlatıyor yuvarlak deyimlerle yandan bir ses: Büyük tutkusudur bu, Menderes'den daha çok hizmet ettiğine inanır her zaman... Eski demokratlara bakıyorum, Sebati Ataman Demirel'i değil, yanındakinl dinliyor bir aralık. Sıtkı Yırcalı gülümsüyor, Atıf Benderlioğlu önüne bakıyor. Adalet Partisi Grubu Genel Başkanı sık sık alkışlıyor, ama bu alkışlar moral aşılamak için. AP'liler biraz tedirgin, Ahmet Topaloğlu efkârlı, Necmettin Cevheri dalgın, Cihat Bilgehan, Hilmi Okçu dudaklarında acı bir gülümseyisle izllyorlar Demirel'i. Demokratik Parti, bülçesi görüşmeleri boyunca ağır topla rını konuşturdu ama ateşi kesmiyor hâlâ. İbrahim Tekin durmadan lâf atıyor kürsüye. Demirel'in yuvarlak yüzü uzuyor birden. İbrahim Tekin, bir Demirel uzmanı olmuş. artık, hangi sözlerle rahatını kaçıracağını biliyor. Tekln'in teslni kıslırmağa AP Grubunun alkıtları yetmiyor. Biri söyle dedi: Bütçe konuşması değil, kislsel savunma bu... Ama çok yuvarlak bir savunma... Yuvarlak sözlerle somut bir şey anlatmak olanağı yok, Milliyetçi Cephe hükümetinin Bajbakanı sonunda bir çukura daldı: CHP her temell çukur sanır ve çukuru doldurmağa kalkarl Kiml Kızılay çukuruna Demirel fena saplanmış diye düsündü, kimi de acı duydu bu sözlerden. Bir Başbakanın bütçe konuşmasını çukurla bitirmesinden hüzün duyııyorlardı: Bu yuvarlak adamın iktidarı yuvarlanıyor artık... kararından da tek sdz etmedi... CHP'nin bu konudaki suskunluğuna kimse akıl erdiremedi. Oylamadan sonra kulisler iyice dalgalandı. Milliyetçi Cephedeki dağınıklık ikiyüz otuz bir oya ragmen elle tutuluyordu artık. Güven Partisinin navası değişmisti birden. Erbakan ve arkadaşları başka bir havadaydılar. Demokratik Partililer muhalefette iyi bir savaş vermiş, bir mangayla koskoca cepheyc güzel nişan almışlardı. Ayrıca bundan sonra ne olacağını kestiremiyorlardı. Kulisde yeni transfer söylentileri vardı. DP'li şöyle diyordu: düş Ozümuzden bile kuşkulanır duruma geldik. Çünkü çok kırıklığına uğradık. Ama gensoru transfer yolunu yapar... CHP'nin suskunluğuna akıl ermedi Adalet Partililer bülçede maddelere gcçilmeden önce 229 oy almış, büyük mutluluk duymuşlardı bilıyorsunuz. İkiyüzyirmidokuzu iki oy arttırmanın sevincini duyamadılar. Yah/a Demirel takıldı boğazlarına... Demirel bütçe görüşmelerinl izlerken yeğenî basın toplantısı yapıyordu. Derken bir haber, Karadeniz Ereğlisi Savcılığının tutuklama kararı bomba gibi patladı kulislerde. Güven Partisi Genel Başkanı ise mobilya yolsuzluğuyla ilgili soruşturma komisyonunun bir an önce kurulmasını öneriyordu grubunda aynı saatlerde. AP'liler patronlarının Feyzioğlu'na çok kızacağını konuşuyorlardı. Bu arada gülümseyenler, Seyfi Öztürk ve İhsan Ataöv'ün «Nane şekeri» politikasıyla bunalımı serinleteceğini söyleyenler vardı. Nane şekerini kimler yiyecek belli değil ama, butçenin son günü tırnaklarını ve bıyıklarını yiyenler az değildi... Ozellikle CHP'liler arasında oylamaya üç CHP'Iİ gelmedi bir. Son konuşmayı yapan Ankara Milletvekili Kcmal Ataman bir değil, iki değil, tam üç kez «bu bütçeye kırmızı oy vermiyeceğim» dedi iki... Kürsüde bir dll sürçmesl olur, ama bunu düzeltecek bir söz de edemez miydl, diyor arkadasları, oysa Ataman ellndekl kâğıdı okumakla yetindl, x. ahya Demirel'in tutuklama CHP'liler içe dönük eleştiri yapıyorlardı: Bizim partide savaş da içe dönük. Parti içl iktidar savaşı bu. Iktidarmı yitirenler var, Kurultay öncesi hesaplar var. Bu yüzden bir yönetim bunalımı da var. Bu yönelim bunalımı yüzünden partide bir dağınıklık, konuşmalarda bir geiişigüzellik olduğu da öne sürülüyor. Son örnek de Kemal Ataman denebilir. Kürsüde Demokratik Partill Özer Ölçmen konuşurken, tYahya Demirel'in tutuklama kararını da açıklamasın diye çırpınanlar, CHP'Iİ arkadaşlarma bir uyarıda bulunamadılar... Cadıları herkes tanıyor artık Mart ayı başkentin tüm kuruluşlarında kulislerl dalgalandırarak başladı doğrusu. Ankara Otellerinde transfer pazarhkları, parti kulislerinde başka pazarlıkla:, AP'de Güniz Sokağından Isparta'ya kadar uzanan bir heyecan dalgası, CHP'de genel merkezi yıpratma yarışı, CGP'de güç günlere hazırlık. Çankaya tepelerinde atacakaranlık. Mart ayının kazma kürek yaktıran soğuğunda yeni cadı kazanları kaynayacağa benzer. Cadıları da herkes tanıyor artık... Her kuruluşta var bu cadılar, ama hepsinden Arthur Miller türü başarılı bir senaryo beklenmiyor elbet... HAZIRLAYAN: Müşerref HEKLMOĞLU Port Said'den transıt olarak geçecek ya da denolanacak her türlü ürünün satışt için yersel mağazaların da açdacağı büdirilmektedir. Bu ürünlerin satısı da €serbest bölge* niteliğine uygun kolaylıklarla yapüacaktır. Mısır hükümetinin kararına göre, Mıstrlılarm bölç.eye girip çıkmalcrı da serbest olacak, ancak girerken yanlarmda kamera, teyp, fotoğrıf makinası gibi araçlan sokmalan yasaklanaeaktır. Bö'lgedeki ticarette her türlü yabanct rekabete de izin verilmistir, ancak yabancı şirketlerin burada yararlandıkları kolaybklar Mısır'm başka bölgelerindt geçerli olmayacaktır. Londra'da yayımlanan *The Middle East* adlı dergiye göre, toplam nüfusu 300 bin kadar olan Port Said'de <Ortadoğu'nun en etkin ve enerjik işadamları* bulunmaktadır. Sekiz yıl önce başlayan savaşla bir thayalet kenle* dönüşen Port Said'i terkeden söz konusu işadamlarının, Süveyş Kanahnın açıMığı 1869 yılında görülen tticarî ve ekonomik» patlamanm yeniden gerçekleşmesi umuduyla bölgeye döndükleri büdirilmektedir. Port Said'in yeniden inşası projeleri uyarınca gerekecek yapı malzemelerinin de bir Mısır Batı Alman ortak kuruluşu tarafmdan sağlanacağı açıklanmıştır. Böîo'ids çahşmaiart başlayan sanayi yahrıvüarı arasında da. süt uretimi Batı Almanya; plâslik şırtnga üre'imt Fransa: sentetik vaick şilteleri yapımı ise Kuveyt sermayesiyle gerçekleştirilecektir. Bunların dışında da İsviçre şirketleri ayakkabı. çeşitli nlâstik üriinleri ve buzriolabı alanlarına yatırım yapacaklardtr. SOVYETLER'E MOTOR SATAN ROLLS ROYCE ŞİRKETI ÇiN'DE DE FABRIKA KURACAK LONDRA Ingiliz Rolls Royce şirketi tarafmdan geüştirilen yeni tür tepkili uçak mutorlarının Sovyetler Birliğinde geüştirilen yeni bir hava otobüsünde kullanılması içm gerekli anlaşmanın yapıldığı bildirilmiştir. BU KONUDAKİ açıklama, Rolls Royce yönetim kurulu başkanı tarafından Çin gezisi dönüşünde yapılmıştır. Sir Kenneth, Çin Halk Cumhuriyeti yetkilileriyle de 80 milyon Sterlin (Yaklaşık 2 milyar 800 milyon TL.) tutarında bir anlaşma ımzaiadığını, bu anlaşma gereğince Çin'de Rolls Royce Speyjet motorlarının üretileceğini söylemiştır. SÖZ KONUSU motorlann yapunı için Çin'e teknolojik bügi ve teknik yardım sağlanacağını söyleyen Rolls • Royce Yönetim Kurulu Baskanı, îngiliz mühendislenn Çin'de en az beş yıl kalacaklannı, bu arada da 200 Çinlı muhendisin eğitün için İngütere'ye gelecegînı belirtmiştir. ANLAŞMAYA göre Çin, Rolls Royce şirketine nakit olarak ödeyeceği 80 milyon Sterlin'den başka, bazı diğer İngiliz üreticilerine de M milyon Sterlin (Yaklaşık 700 milyon TL.) tutarmda iş sağlayacaktır. Çin'in belli mik'ar dakı Spey motorlarını satın almasımn arriından, iki yıl kadar bir süre sonra üretımın Çin'de vapıimasını sağlamak için fabrıka araç ve gereçlerinin sevki başlayacaktır. (Dıs Haberler Servisl)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle