Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f) Sahibi: Cumhuriyet Malbaacırrk ve Gazetecülk T.A.ij. adına NADİR NAüt • Genel Yayın Müdürü OKTAY KL'RTBOKK 9 Sorumlu Yazı îşlerl Müdürü: BÜLENT UİK.MENER | Basan ve Yayan: CUMHUKİYET Matbaacüık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu, Halkevi Sok. No: 39 41 TELGRAF »e MEKTUP adresl: CUMHURtYET tSTANBUL Posta Kutusu: îstanbul No: 2*6 Tclefonlar: 22 42 9« 22 »2 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 CUMHURIYET^ UYMAY1 <* * • BUROLAR: Yerusehir Tel: Bulvan No: 65, Atatürk Cad. TAAHHÜT EDEB Ankara Atatürk Bulvan Yener Apt177477 255701 • IZMİR Halit Ziya Kat 3, Tel: 131230 124709 • ADANA Uğurlu Pasa], Tel: 14550 19731 ABONK ve tLÂN ATLAH: 13 6 3 1 Yurtiçi : 540 «U 135 45 YurUÜSi: U 0 435 247.50 82.50 9 Ülke enıplanna »e ağırlıgına (röre uçak tarta okuyucu . tarafından aynca öderur... Basük (MAKTU) ^ „ . „ » . . » . «^ 2 İ ve l Sayta (Santlml) . . ... Uu 4, S. 8 Sayla (Santımi) ... 1W ölüra Mevüa reşekKüı (5 Santiml) ... 3 > W Nışao Nittâh Evlenme Doğum ... .„ „. 250 Yavın Hayatı iKELÎMSSl) . . 4. Kayıp fKELÎMESl) „ ... ... $w un T A K V IM 21 MART 1916 Güneş Oğle Ikındl 6.51 13.19 16.50 Akşam Yatsı Imsak 19.28 20.59 5.13 YENİ ANLAŞMA (Baştarafı 1. sayfada) nndan herl vürfHtüirü bu geleneksel politikadan irkiye için vazgeçeceği düşünülemez. Belltf kavmları ifade eden sözcükler değişecek ama süpcr ıpitaüst devletin geleneksel müdahale olanaklan ve ğım.'izlıgı kavıtlayan vetkileri yapılacak anlaşmaı aldatıcı sözcüklerle korunacaktır. ABD'nin anasal sistemine bağlı olan durum, Türkiyç'nin hamsızlığını kayıtlamayacak bir anlaşmanın yapılasmı olanaksız kilmaktadır. Sorun Türkiye açısından da buıriinkii sivasal Lamda farklı görülmemektedir. Busrünkü Türk muo.TU, soğıık savaş propagandası ile şartlanış 194660 döneminin Uamuoyundan çok değişik rgılara sahiptir. Yapılacak bir anlaşmamn hümleri ne kadar gizli tutulnıaya çalışılırsa çalısın Türk kamuoyunca öğrenilecektir. Adına isr ortak savunma tesisi denilsin, ister görünüşte ırk yonetıminde ABD askerî personelinin kaclığı üsler densin, ülke topraklarında yabancı r devletin üslenmesini sürdürmesine Parlameniçi muhalefetin ve Parlamento dışı yasal basgruplarımn şiddetle karşı koyacağından kimse şku duymamalıdır. tikemizde yeniden çalışıy\ başlayacak yabancı üslerin, nükleer bir saşta Türk halkııun yok ohnası tehlikeslni yaratacaği artık herkesin bildiği blr serçektir. Öte yandan, eskiden oldusu gibi yapılacak anlaşmanın açık tartışma konusu olmasının önlenmesi de olanaksızdır. Türkiye'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tutarı ne olursa olsun para k«ı* şılıjı kayıtlanmasına Türk halkı kesinlilde razl olmayacaktır. ABD üslerinin nükleer bir gavaşta yaratacağı tehllke yönünden Türk halkının ya.şam hakkınm parasal karşılığını hcsaplamak ise akil ve izan dışıdır. Nitekim MC lktidarınm eskislnden özde farksız bir anlaşmayı imzalaması durumunda, bunun devleti bağlamayacağını Parlamentonun en büyük grubunu oluşturan CHP muhalefett, liderinin ağzından, resmen açıklamıştır. Kissinger ile Çaglayangirin anlaşmaya vantıaları, Türk ABD ilişkilerinin düzelmesinl veya ambargodan iinceki dnruma donüşmesinl latla* maya yetmeyecektir. Türkiye'nin bağım.sızlı^ına sayjılı bir »nl»yv şm ABD yönetimiııe, Türk halkının onurunu ve çıkarlarını korumaya yönelik, çoğunluğun temsilcisi bir sivasal iktidarın Türk devletinin yönetinıine egemen obn.isına kadar iki devlet arasmda varlığı resmen açıklanan «büyük bunalım»ın çözulmesl beklenmemelidir. ŞEVKET SÜREYYA (Baştarafı 1. sayfada) yın Şevket Süreyya Aydemir'in vefatı haberini, teessürle öğrennıiş bulunuyorum. Usta kaleminın Türk kültürüne vaptığı hizmetler ve ardmda bıraktığı değerli eserler, adınm ve hatırasının daima yaşamasına ve canlı uıtulmasına vesile olacaktır. Kendisine, tanndan mağfiret diler, ufradığı büyük kayıp dolayısıyle, Sayın Aydemir ailesine, eşımle birlikte taziyetlerimizi sunarız.» Adı verilecek Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay, Ankara'da bir parka veya bir sokağa Şevket Süreyya Aydemir adınm verilecegini, bu konuda Ankara Belediye Meclisine öneride bulunaeağını söylemiştir. Neler dediler! Bu arada kendisini yakından, tanıyanlar ve yazar arkadaşlan Şevket Süreyya Aydemir'le ilgili görüşlerini dile getirmişlerdir. Bunlar özetle şöyledir: Meclis Başkanı Güven «Rahmetlinin eserlerini okurnak imkamnı buldum. Okudum. Kendisi gerçekten ciddi bir ara$ tırmacı. Bühassa TeV: *iRm ve Ikinci Adam yapıtlan ı yaptığı incelemeler Türkiye'de büyük bir boşluğu doldurmuştur. Bu konuda rahmetliden başka ciddi çalışmalar yapan ikinci bir adamı maalesef henüz tanımak imkanı bulamadım. Bu itibarla, yerinin doldurulması çok güç bir insanı kaybetmiş bulunuyoruz. Ailesine, yak)nlarına Ttirk aydınlanna ve tüm yazarlarımıza başsağlıgı dilerim. Kendisini her alanda örnek almasını da bu ara da, her avdından rira ederim.» Tabii Stnatör Yıldız «Evet, Şevket Süreyya Aydemir de artık sonsuzluğa göçmüş tür. Türk düşünse! yaşamında bir yıldız daha fiziksel olarak sönmüştür. Arayan. araştıran, bulan. bulduftunu ulusuna sunan, yazan, okunan ve durmadan kendini yenileyen kurumsal nitelikte bir Türk büyügünü daha yitirmenin yürek paralayıcı acısmı duymayan tek bir gerçek Türk aydını düsünülemez. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş döneminden başlayarak, düşünsel oluşumumuza övgüyle anılıp ders alınacak katkılarda bulunan Şevket Süreyya Aydemir, kendi öz yaşamında dahi, diyalektik sürecin somut bir örneği olmuştur. Çağın ve Türk toplumunun oluşumuna uyum ' halinde, bir bireşimden fsentez) öbürüne geçerken, kendisini sürekli biçimde yenileme uğraşlarını iç'enlikle sürdüren ve örneği çok az olan gerçek bir devrimci, bol ürün veren bir aydınımızdı, onun bu nitelikleri ve nitelikleri belgeleştiren yapıtlan Aydemir'i gelecek kuşakların ve tüm devrimcilerin gönlünde ve kftfasındaki otağında sonsuza dek yaşatacak değerdedir. Bir ölümlü için en yüksek rütbelere yükselmek mutluluğuna eriştikten sonra sonsuza göçen rahmetli Şevket Sürey>a Aydemir ailesinin acüarını yürekten paylaşır, çok büyük bir evlâdını yitiren ulusumuza başsağlığı diler ve o yüce ölünün anılan önünde saygiyle eğilirim.» Vedat Nedim Tor • Çok eskı arkadaşım ve azia dostum Şevket'in ölümünü sabahleyin radyodan öğrendim. Çolc ama pek çok üzüldüm. Bü'ün arkadaşlarım teker teker bu dün yadan göçüp gittiler. Ben de onun gibi 79 yaşındayım. İnamn soyadımı değiştirip .Gömücü» koymayı düşünüyorum, bunu lütfen yazımz. Ne kadar çok dostum öldü. Aydemir'le Kadro» dergisinda üç yıl birlikte çalıştık. Her »y muntazaman çıkardık o dergiyi. Dostum Aydemir. Kemalizmin kendisine özgü bir fikir siste mi halinde derlenip toparUnıp uygıılamasını isterdi. Ne acıdır ki Batı tipi demokrasiyi kendi kültürel varhğımıza uygun bir biçimde degi! de bir ithal malı gibi aldığımız uygulama soysuzlaşmış: yarar getirmemiştir. Gsrek sağ gerek sol. darmadagııııktır. Şe\ket bu nedenle devrım düşüncesinin derli toplu sistemli biçimde ııvgulanmasını isterdi. Hakkındaki düşünceleriml geniş olarak ayrıca yazacagım.» Prof. Bahri Savci «Şevket Süreyya Bey, >nkılan bir imparatorluktan yeni bir topluma ve onun devletine geçiş ööneminin bütün fiziksel ve düçünsel çilesini çekmiş olan kuşağın sivrümiş bir aydını ve eylem adamıdır. Yıkılan imparatorluktan geçi lerek varılacak yeni toplurn :nuhakkak «ulusal» olacaktı. Tarih bunu böyle çizmişti. Fakat bu ulusallığın içerlği belll değildi. Bu ulusalhk, yz klasik burjuvalaşma ekseni üzerinde denenecekti, ya da «çalışma ve çalışanlar kitleleri» ekseni üzerinde oıacaktı. Tarıhsel ve verel koşuuar, Tür kiye'yi, bu eksenler üzerinde tereddütlere, bunalımlara, zikzaklara itmiştir. Şevket Süreyya Bey' in yaşarm da, bu karmaşık ltira lere koşut olarak, dalgalı olmuştur. Fakat şu var ki, bütün bu dalgalanmalar, başta «Suyu Arayan Adam» ve kadroculuk (Kadıo hareketi) olmak üzere, TUrk Sanat ve siyasal bilimler edebiyatına zengin, ayrıntılı, güzel irdele meler sunmasmı engelleyememıstir. Şevket Süreyya Bey, yakm tarihimizi ve onun içindeki sosyo politik serüvenimizi aydınlatan değerli yapıüann sahibi olarak yaşayacaktır. Rauf Inan (Yazar) «Rahmetli Şevket Süreyya Ay demir'i ilk kez tnkilâp ve Kadro kitabı ve Kadro dergisi ile ta. nımıstım. Bu iki yapıt 19301arda gençliğin ve ilerici aydınlarra dili ve eörüsü ve önderi olmuştu. Çünkü Kadro dergisi büyük Ttlrk inkilâbmın düsüncel tertmlerinl ve düsün yapısını kuruyordu. Onun dünyadaM devrimler siyasal akımlar arar smdaki yerini ve önemini belirlemeye çalışıyordu. Çok da başarıll oluyordu. O yıllarda iki aşırı siyasal akım dünyada etkili olmâya uğraşıyordu. Komü nizm ve fasizm. Bunlardan biri kapitalizmin ötekısi sosyalimıin aşırıüklan ıdiler. Bunlar yanmda «Ulusal Kurtuluş Hareketi» olarak bugün de .Atatürkçülük» dediğimiz kemalizmi açıklıyordu. Büyük Türk devrtmi olan AtatUrkçülük, sömürgelerin sömüriilen ülkelerin kurtuluşunu ve toplum düzenini, devlet yapısını beürliyordu. Komünizme, faşizme, kapitalizme. sosyalizme karşı, böylece hem çok özgün hem de evrensel bir devrim olma niteliği ve değeri ortaya konvıyordu. Edirne Öfretmen Okulundan çıkarak, ilkokul Öğretmenliğinden başlayarak Şevket Süreyya Aydemirliğine ulaşmıştı. Onun İçin çok yazılar çıkacağını umanm, Yazı tarihimizde kendisine özgü çok değerli bir yeri olacaktır. O'nu yok sayanlara karşı, O'nu sevenlere ve O'nun görüşünde, düşününde olanlara bassağlıkları, O'nu yazıp tamrmaya çalışanlara teşekkürler.n H. Ibrahim Gökfurk (Yazar) «Rahmetli Şevket Süreyya Aydemir, hemen onbeş yıldan beri en yakın bir dostumdu. Anadolu'nun değerli arkeolojik ve turistık bolgelerini ikimiz beraberce gezerdik. Ankara'da isek birbirimizi aramadan geçmiş bir hafta olmazdı. Kendisini böyle en yakından tanıyan biriydim. Alanında çığır açmış bir biyografi yazarı, gazeteci, Atatürkçü fikır adamı olarak her zaman etrafma birşeyler veren biriydi. Böylece bfr külttir kaynağı kuradu. Kişi olarak dürüst. cömert, içten, mütevazi ve vefalı bir dostu yitirdim. Kendisine ait ararruada jeçmiş unutulma» anüar vardır. Bu anılan bir gün sevgıli okuyucularıma iletmeyi düşünüyorum. Sanıyorum ki, bundan sonra. çu benzer rieyimiyle kendisini anacağız: «Bu dünyada bir Şevket Süreyya vardı». Mahmut Makal (yazar) «Şevket Süreyya, toprağunızın jretiştirebüdiği sayılı fikir ve iktisat aöamlarından biriydi. Her dönemde geniş kültürüne ve deneyine dayanarak çağdas düşünoeyi halk kitlesine üetmek için yollar aramış ve bulmuştur. Cumhuriyet'te çıtan son yazısı, bunun en beHrgin örnegi. Eşerlerinden de bunun böyle oldugu beüi. Yerinin doldunılabümesinl dileriz toplum yaşamında.» İsmail Hüsrev Tokin «Bu çok eski arkadaşımın, flkir arkadaşımın ölumüne elbett« çok üzüldüm. O, «Rüdro» dergisinin ve Kadro hareketinin mih veriydi. Yurdumuza göre gerçekçi fikirler oluşturmuştu. Ona göre tarihi yapan sınıf mücadeleleri değil, kurtuluş savaşlarıydı. Bizim de kurtuluş savaşımua candan inanmış ve dört elle ınkılipa sarılmıştı. llk planiama ÎUtrî onundur; bu planlsma fikrine ve devletçiiığe înönü de inanmıştı. Çok etkisr olmuştur. Ölümü gerçekten çok büyüic bir kmyıptır.» Cemal Re^it Eyüboğlu (Eski Millehekili) «Şevket Süreyya Aydemir'in ölumüyle, Türkiye'nin yaşh nydın kuşağı, düşünür ve yazar ola rak en seçkin bir mensubunu, beiki de sonuncusunu yitirmij'.ir. Sayın Aydemir çocuk yaşta Ed;r ne Öğretınen OKuiu ögrencısı ve gönüllü olarak Birinci Dünya Sa vaşına katılmıştır. Kafkas Ceohesinde savaşırken, sonra Kafkas Halklarımn Kurtuluş Kars ketlerinde rol alırken; daha son ra da Sovyetler ihtilâlinin, Mos kova'smda öğrenci olarak, ços zengin gözlemler, sağlam deney ler edinmiştir. Mustafa Kemal'in güven ve tik; dirini kazanmış: egitünci. ıktisatçı olarak devlete değerli hizmetlerde bulunmuştur. Şevket Süreyya Aydemir, bir bi rey olarak yoktur artık, ama. o sayısız yazılan. kitapları. Konferanslanyla Türkiye'nin düşün ce yaşamında kuşaklar boyunca etkisini sürdürecek ve böylece kaia ve yüreklerdekı yaşamı sona ermemlş olacaktır. Bu da: Halkçı lüuscu; insan cı toplumcu olarak tamdığım, sevdiğim Şevket Şüreyya'nm acı sını dindiren bir tesellidir sarurım.» Alman SPO (BaştaraCı ». saytada) Metall Sendikasının üyesi) afır yaralandı. Kendisi ı barakanın mutfağında çav pişirmek üzere odasından çıkarken aynı yurtra kalan başka bir Türk, büyük bır bıçagı arkadan sağ bacağına sapladı. İşçi, hastanede tedavi olduktan sonra akşam odasına dönünce saldırırun nedenini öğrendi: Odanın duvarında Türk bayrağı ile Atatürk'ün portresinin yanında, CHP Genel Başkanı Ecevit'in bir resmi asılıydı. Kendisi resmi duvardan indirmeyi reddetmişti. Kendisine ertesi gün 5000 mark teklif edilerek izin alıp Türkiye'ye gitmesi önerildi. Böylece polisin kovuşturma yapması önlenmek istendi. îşçi bunu kabul etmedi ve polıse şikâyetini büdırdi.» Gazete. MHP'ii sılâhlı birliklerin «SS'ler gibi çalıştığım» bildirerek Amsterdam'daki Türk Kültür Merkezi'nin, Fransa'mn Toulon şehrinde Türk ögrencilerinin MHP'li komandoların saldınsına uğradığını belirttikren sonra diğer olaylan şöyle biralamıştır. •Gelsenkirchen'de bir Türk gencini bir gün komandolar .;evirdi ve yüzüne bir tokat indırerek şöyle dediler: «Bir daha Türk Birliğine (İlerici Türk îşçi Birllği kastediliyordu) gidersen seni öldürürüz.» «Türk işçi birliklerl üyelerinin yardımsever insanlar oldugu. nu bir toplantıda söyleyen TUrk işçisi hemen toplantıdan dışarı çıkarıldı ve ardmdan kendisine yollanan tehdit mektuplarmda, bir daha böyle konuşursan seni öldürürüz dendi.» «Bozkurtlar Munster'de çalıçan bir Türk'e, milliyetçilerin toplantılî^rına katılmak istemedl ği için Türkiyeden tehdit mektupları gönderdiler. Mektuplann bırınde şöyle deruyordu: Bir daha böyle yaparşan bura daki aileni göremezsin, liderimiTvn Başbnkan Yardımcısı olduğunu unıstma. Türk gizli serıisinin bir üvesi (Gizli servis kimlik li) aynı işçiye, Türk işçi birlikle ri hakkında bilgi toplaması için ayda 600 Mark para teklif etti. Kencisi teklifi kabul etmeyince «)öyle tehdit edildi: «Türkiye'ye gelirsen öleceksin, yirmi eylemcinız ister Almanya'da. ister Tür kiyede olsun. öleceklerdir.» «Bülent Ecevit'in CHP'sıni tutan iki kişi geçen temmuz ayında Frankfurt, Main Sachsenhausende 30 kadar aşın sağcınm saldırısma uğradı ve bayılmcaya kadar dövüldü.» «Frankfurt'un Reuter Parkmda başka bir Türk dört kişinin saldırısma uğradı. Saldırganlar ken disine şöyle bağırıyorlardı: «Bak, bu adam Milliyet (Liberal bir Türk gazetesi) okuyor, komünist tir. liderimizin dediginı unutmayalım. ona layık olduğumuzu gös terelim.» Federal Almanya'daki Türk faşist'lerinin zimmet^e geçen ve ölümle sonuçlanm«< en az bir dövme olayı vardır. Hamburg Norderstedfte sağcı Türkler bir birliğin yönetim kurulu toplantı sını zorla dağıtmak istediler. Fu sırada Neşet Damş dövülerek öl dürüldü. Kiel Savcılığma göre bu. siyasal bir olay değildi. Kovuşturma yarıda kesildi, çünkü saldırganın kim oldugu ortaya çı kanlamâdı.» «Vorwaerts» gazetesi. Almanya' da MHP'nin çalışms yöntcmleri konusunda şöyle yazmaktadır: «MHP coğu zaman dinsel birliklerin ardına gızleniyor. İslâm birliklerinin bağış paraları parti nin kasasına akıyor. Munster MHP Başkanı Osman Deveci. ay nı zamanda bir İslâm Bırliğinde vaizdir. Frankfurtta Fatih Camiinde bır dua sırasında nıümın lerden şunu istedi: «tslamın bütun dUşmanlarına karşı rihad ilân etmeli; onlara karşı savaşmalıyız. Bir komünist öldüren cennete gider.» Eldeki kanıtlara rağmen Alman makamlannın çekingen davranışı nı eleştiren gazete, yazısım şöyle bitirmektedir: «MHP, Federal Almanya'da bir örgütü kurduğunu artık inkar edemez. MHP'mn parti kimlik belgeleri Türklere Köln'den dağıtılmıştır. 1975 arfllık avında Köln'de MHP'nin küçtlk kurultayı yapılmıştır. Ludwi°sbıırg ve Hannover MHP şııbe kurullannın yclladıgı mektuplar elimizdedir.» SIMRU SORUMUt L'MVM SİGORTALI İSÇtLER GARANTt TAPI KOOPERATİFİ ORTAKLIĞI İDARE HEYETİNDEN Kooperatifimizin yıllık Genel Kurul Toplantısmın 11.4.1976 gü nü saat 10.00'da Kadıköy Evlendirme Salonunda yapüacağından bütün ortakların teşriflert ehemmiyetle rica olunur. Kongrede ekseriyet sağlanmadığı takdirde ikinci toplantı 28.4.1976 günü saat 10.00'da Hakkı Manço Sokak No. 31/9 Kooperatif merkezinde yapılacaktır. G ü n d e m : 1 Açılış 2 Kongre Divanırun seçlm yolu ile teşkili 3 1975 yılı muamelâtı hakkında idare heyeti ve murakıp raporlarının bilançonun okunması müzakeresi ile kabulü 4 İdare meclisi azalan ve mu rakıplann ibrası 5 îdare meclisi azalan İle yedeklerin tayini S Murakıplann ve yedeklerin tayini T Temenni v» istekler. Ecevit: Türkiye (Baştararı 1. sayfadal ternden umut kesmek anlamma gelır. Biz DU umudu korumak ısteriz» demiştir. CHP'nın asıl gücünün halkta olduğunu ve Meclıs'm rjugünkü birleşiminde sayısal güçlerinin bellı olduğunu natırlatan Ecevıt, şunlan söylemiştir: «Ona rağmen tu önergeyı verişımızın nedenı, Dizım Körüşumüze göre. oemokrasmin. partilerın ve parlam?ntc üyelerınin, oazı ulusal sorunları. bazı hayati ve ahlâk ölçülerını. dar parti çıKarları veva Kişısei çıkarların Ustünde tutmalarıyla. verımü biçimde ışlevetaUeceâıni aü şünmemizdir. Gensonı önergesi konusu olan oiayaa. Başbakan, Malıye ve Ticaret Bakanıarının tutumları. toplumun anlâK ılkelerinı niçe savan ve bazı volsuzlukların ner ne panasına olursa olsun örtbas etnıe ılkesıne dayanan bir tutumdur. Bu tutum bir siyasal skandal niteliğindedir. Bız Millet Mecüsinde bizim dışımızdakı çoğunluğun böyle bir skandal karşısında toplumun ahlâk ilkelerine uyeun davranmayı belkı düşünebilecegj varsayımm dan hareket ettik. Meclis çoğunluğunun bu varsayıma uygun davranıp davranmıyacağını görmek zorunda idik». Bile bile Ecevit oylama sonucunu bil» bile gensoru vererek kaybetmeyi neden göze aldıkları volundaki bir gazetecinın sorusunu cevaplandırırken, devamla sunları söylemiştir: «Parlamentocu demokrasıye 1 nanan partiler, öemokratik parlanmento denetim mekanizmftlarını yalnız sonuç alabilecekleri durumlarda değil, sonuç alamayacaklan durumlarda bite, zorun lu görüyorlarsa kullp.nmak r.orunluğundadırlar. Bunun tersi davranış. parlamentodan, parlamenter sîstemden umut kesmek anlamma gelir. Biz bu umudu konımak isteriz.» Ecevit konuşmasını sürdürerek, denetleme girişimlerinin engellenmesi i!e Türkiye'de bunalımın daha da yoğunlaşmasına yol açıldığını, Hükümetin bundan cesaret alarak sorumsuz tutumunu daha ileri ölçülere vardırabilecegini, olayın vergi iaaosl yolsuzluğu boyutlarını aşan sivasal skandal niteliğini taşıdığını söylemiş, «Türkiye'yi, HükümPtte bulunanlarea türlü suçun işlenebileceği, kışkırtılıp korunabil°feği bir ülke gibi göstermeğe. kim senin hakkı yoktur» demiştir. Sınır kavramındın haberleri yok îşlenen ve işletüen suçlann, yalnız yolsuzluklarla ilgili olınadığını söyleyen Ecevit özetle $öyle devam etmiştir: «Soygun düzenini sürdürmek lsteyenler, kışkırttıkları şıddet eylemleri ile açıkük ve özgürüilt rejimi olan demokrasiyi yozteştırıp yıkmak istemektedirler. Ama Türk halkının demokrasıye bağlı lığı, bu çabalannı da etkisiz bırakacaktır. CHP, parlamento tçl ve dışı tüm demokratik denetleme yollarını kullanmağa kararlıdır. Can giivenliğinden ve öfrrenim özEürlüğünden yoksun duruma düşüriilen Türk ;enc!'«r'nı ve çocuklarım, lalimlerin elindsn kurtarmak için gereken mücade leyi verecektir. Türkiye'nin hayati dış sorunları ve ulusal sorunları büyult ol çüde ihmâl edilmektedir. Hükümetteki yetkililer de hükümet partileri de Ege konusunda şaşılacak bır kaygısızlık ve bilgisizlik içindedirler. Geçen gün oir AP sözcüsü. Türkiye'nin Mılli Misak'la çizilmiş sınırlarından herhangi bır kaybı olmadığını söylemiştir. Bellı ki günümüz dünyasında yeni bır sınır üavramı ortaya çıktığından, demzlerdeki ekonomık sınır kavramından habarleri bile yoktur.» Meclisten geçirmemek Daha sonra Çağlayangil'in Amerika'daki görüşmelerde, Meclislerden geçmeyecek ikili anlaşmalar konusunda Amerikalılara söz verdigi haberleri ve Demırel'in «Ege vennde duruyor» volundaki sözlen hakkında düşüncelen sorulan Bülent Ecevit söyle konuşmuştur: «Amerikan tesısleri ile ügilt, Meclislere başvıırulmayacağı volur.dakı haberin doğru olmayacağını ıımarım. Sorunun Meclislere getirilmesini yalnız vanlacak anlaşma ile ilgili kavgılarımızdan. ya da tartjşma gereginden değil, müzakerelerde Türk Hükümetine güç kazandırması açısından isüyoruz. Pilındiğı gibi, ABD.^hep kongresini ileri sürerek müzakerelerde katı davranma olanağını bulma veya böyle bır şey istemese bile katı davranma zorunda kalır. Türkiye'de de parlamenter demokrasi vardır. Türk Hükümeti'nın de bazı şeylerı kendısının kabul etmesi i!e sorunların halledılemeyeceğinı, kabul edecegi şeylerin Meclislerin de kabul edebıleceği nitelikte olması gerektiğint ileri sürebihr durumda olması gerekir. Demırel'in Ege'nin yerinde durduğu yolundakı gnrüşüne gelince; elbette ki deniz durnyor. önemli olan Türkiye' nin Ege üzerindekı ulusal haklan. Bizim görüşümüze Köre, bu haklar yerinde durmuyor. Hükümetin bu gibi konularda yerinde savması vüzünden, Ege' deki ulusal haklarımız ciddi tehlike karşısında bulunuvor.» Giibre v« pamuk politikası Ecevit daha sonra TRT'nln hükümetin işgali altında olduğunu. yalnız tarafsızlığını değil, niteliğini de yitirdiğini. haber bültenlerindR vasaya avkırı uygıılamanm ömekleri görüldügünü. adalet ve millet ftnünde hesap soracaklarını anlatmış hükümetin çok övündtiSü gübre fıyatlarımn ucuzlatılmasından, knvlünün degil, araci ve tstifçilerin yararlandıklannı. halen köylülerin karaborsada bile güb re bulamaz dunımda olduftunu sövlemistir Ecevit geçen yıl çok ucuza ve vergi iadesı verilerek ihraç edilen pamuğun. bu yıl ithal edılmesi zoruniuluğunun dogduğu yolundaki bir soruya ise, MC hükümetinın, sürekli ClîP'.nın üreticiyi konıyan taban politi" kasma karşı çıktıgım, üreticiden ucuza kapatılan pamuğun. tüo carlar ve aracılar taraîından vergi iadesi alınarak, hem de yükselen dünya fiyatlan sonunda btiyük kârlnrla dışarıya satıldığını, şimdi ise. sanayicilerin üreteceği pamuğun kalmaması karşısında pamuk ithal edllmesl zonınluluğu lle kar şı karşıya kahndıgını söylemis, özetle şöyle demiştir: «Bu durum, AP'nin temel felsefesine tamamen uygundur. CUnkU onlar koylüyü, çiftçiyi, işçiyi degil; onları sömürmeye çalışanlann çıkarını gözetmeye çalışırlar.» Ecevit ayrıca Libya dönüşü yeni gensoru önergelerinin verilmesinin söz konusu olduğunu, ancak konunun yapılacak toplantılarda saptanacağım bellrtmiştir. «Hasrefle bekliyoruz» öte yandan Libya'da Tripoli'ye 5 kilometre uzaklıktaki AlU woutia inşaat şantiyelerinde Türk firmasına ait 400 kadar müheneüs, teknısyen ve işçi, gazetemize bir telgraf çekerek • Ecevit'i dost ve kardes Libya ülkesinde, aramızda görmek *evinci içinde hasretle bekliyoruz» demişlerdir. Ecevif'j Callud karşıladı Roma üzerinden dün akşam Trabiusgarp'a ulaşan Ecevit. Lib•ya Başbakanı Callud taraîından Basbakanlara uygulanan protokolle karşılanmıştır. Kalabalık bir Türk işçi srmbunun da bulun dnğu Havaalanında Ecevit, «Son yıllarda Libya'nın sosyal adalet yönünden bir hayli başarı kazandığını, mesafe aldığım dışardan izliyorum. Şimdi bunu yakından görecegim için çok mutluyum» demiştir. ANKA aiansının bildirdiğine göre, Ucevit bugün Kaddafi ile bir görüşme yapacak, yarın da İngilizlerin Libya'dan gitmesinin yıldönümü ile ilgili Ulusal Bayramı izleyecektir. Libya Halk Komiteleri Kongresine de katılacak olan Ecevit'in, muhtemelen salı günü Türkiye'ye döneceği belirtilmiştir. Üsler için anlaşmaya varıldığı (BaşUrafı 1. sayfada) Çağlayangil dün anlaşma töreIrkiye arasındaki önemli an ninden sonra ABD Hükümetinin «mazhk konularmm tümünde verdigi özel bir uçakla New rüş birliğine varıldığını, geri York'a gitmiştır. Bakan bugün «Bazı komplikasyonlar kaldı Londra üzerinden Türkiye'ye dcıı, bunların da Kissinger'le ya necektir. cagı son görüşmede giderilebiİlijkilerdeki mikrop :eğini» söylemiştir. Dışişleri Bakanı Çağlayangil, Jaglayangil «Kongre buna ne Washington'daki Türkiye Büyükyecek» sorusuna ise, «Ben ABD elçiliğinde önceki gece meslekmgresi ile hükümet arasındaki taşı Kissinger'e akşam yemeği ?kUere, ikisi arasına giremem. vermıştir. ınım de Meclisimde problemler Kissinger şerefine Büyükelçilik r. Ama buraya getirmedim» klinde cevap vermiş, «Üslerin te verilen ve aralarında ABD GeBaşkanı General tak çalışıp çalışmayacağıımı so nelkurmay n bir gaipteciye ise, «Bu tesis Brow, İran Büyükelçisi Uki îran : şimdiye kadar bir kondomini Dışişleri Bakanı Zahidi, Amerin şeklinde çalışırdı. Uygulama kan Dışişleri Bakanlıgından Rogördüğümüz ve edindiğüniz bert Maccloskey Senatör Jacoo crübelerden sonra buradaki gö Javitts, Senatör Hamilton, Temüyesi Laııgen işmelerde üslere yeni bir statü silciler Meclısi Hartmann, VVilliam Eagleton ve rnıiş bulunuyoruz» demiştir. Çağlayangil, anlaşmamn ABD Sisco gibi dâvetliler önünde Çafongresinden geçmesi gerek layangü ile Kissinger birer koîini hatırlatan, bunun Türkiye' nuşma yaparak kadeh kaldırmışı nasıl olduğunu soran bir ga lardır. Çağlayangil sogukalgınhğı ve bütün gün süren ateşıne teciye, «Meclisimizden geçmeiçin bizde anayasal bir zo rağmen antibıyotik ve vitaminınluk yoktur. Iktidardaki hü lerle ayaga kalkarak yaptığı ko imete bağlı bir iştir Meciiss nuşmada özetle şöyle demiştir: «Türk Amerikan ilişkilerinda ıtürüp götürmemek» diye kobüyük bir buhran bir hastahK ışmuştur. Türk Amerikan ortak savun var. Kim düzeltmeye kalksa ıır.K a anlaşması Pazartesi günü res rop kapıyor. Her iki seyahare en açıklandıktan sonra, ABD de çok yapıcı büyük gelişmeiçr ükümeti anlaşmayı aynı gün kaydedilmekle beraber hastalık başgöstermiştir. Değerli meslesıngreye gönderecektir. ABD'li r yetkili, kongrenin imzalanan daşım Dr. Kissinger in ikili ilişılaşmayı görüşebilmesinin bir kilerin düzeltilmesi yolunda gös ıftayı alabileceğini söylemiştir. terdiği büyük gayret ile mahıra ne idaresine hayran oldum. Ay j acada anlaşma hakkında bir ıber sızmaması için Dışişleri ni idealleri paylaşan aym tenli Jkanı Kissinger'in anlaşma met kelere aym gayeleri savunan iki ülke olarak en yakın bir geleni Pazartesi gününden önce gölgeleyen mgreye" göndermeme kararıru cekte ilişküerimızi bulutların ortadan kaldırılmasmı dığı Öğrenilmiştir. temenni ediyorum. Bu ziyaretin Pürüzler . iki rnemleket ilişkilerinde ilerl Ancak. Çağlayangil ve Klssin •tof?"kapı açmasım da diliyorum.» !r'in dün son yaptıkları görüş«îürkçede ödün yok» eden sonraki ortak açıMamaia Türkiye Büyükelçiliğindekl zinda; ambargo ve Kıbns koılarına değinmemiş olmaları, yafete eşi Nancy'sız gelen Dr. ıılan sorunlarla ilgili bazı pü Kissinger konuşmasmda özetle izlerin henüz giderilemediği bi şunlan söylemiştir: «Sayın meslekdaşım az önce rr.inde yorumlanmaktadır. Imilişkilerinda ılanan anlaşmada yer alan hü. benım iki ülkenin Umlerin pazartesi gününe ka yaptığım katkıdan sözetmi^'ır. ır gizli tutulmasının da bu yo Bu katkımın henüz bitmediğ'.ni ıma ku^'et kazandırdığı be de hatırlatmak isterim. Türk mil letine hayranlık duymaktayım. rtılmektedir. Ancak Türklerle müzakere masa sına oturmayı kimseye tavsiye vrızalanan etmem. Türklerin sözlüğünde ödün sözcüfü herhalde yoktur. HY uçağı Varmayı umut ettiğim anlaşmayı Kongreye sunacağım zaman da verdiğimiz çetin savaşı leriye döndü kaybetmemizin savaşmamaktan THY'nın îstanbul Hannover ileri gelmedigini de anlataca^ım. »fprini yapan Poeing707 tıpl Türk • Amerikan ilişkilerinde'.d cagı. Yeşilköy'den hareket et güçlükler konusunda meslekda.kten bir süre sonra motorunda şımla mutabıkım. ABD'nin sadık leydana gnlen teknik bir arıza müttefiği Türkiye ile tehlikelerimiz ve düşmanlanmız aynıdır. üzünden geri dönmüştür. Yetkililer, Side uçağının onarı Birbirimize iltimas yapan doştıa almdığını, uçakta bulunan lar değiliz. Ortak ulusal çıkarla1 yoicunun baçka bir uçakla rımız vardır. Akdeniz bölgesın6 [annover'e gönderildiklerini bil» deki barışın da sağlanması banş ve güvenliğin sağlanması içln irmişlerdir. gayret ediyoruz.» gil kendilerine bakarak Kissin. gpr'e «kıskanıyorum» demiş, Kis sır.ger Çağlayangn'le de kucaklaşmıştır. Palto esprisi Bu arada Kıssıngerin Çağlayangil le başbaşa yaptığı yarım saatlik görüşmeden sonra, salona dönerken yaptıtı bir başka polıtık espri de konuklar tara. fından kankahalarla karşılannus tır. Kissinger ikili görüşmenin yapıldığı odadan çıkarken, çevresinı alanlara, «Buradan bir tek paltomu kurtarabildimi) dedıgi duyulmuştur. Rumlar öneride bulunmadıklarını ileri sürüyorlar LEFKü:?E Kıbns'ta Rum çevrelen, toprakla iigılı hiçbır öneri sunmadıklarım öne sürerken; Rauf Denktaş, Rum önerilerınin gayriresmi olduğunu, resmî olmadıkları için bunları cevaplamanın geregı olmadığını bildirmiştir. Anadolu Ajansının haberine gö re. BM ve Rum tarafının yalanla malarına rağmen Kierides, çarşamba günü Ledra Palas otelinde, Türklere yüzde 2 toprak bıU rakan önerilerini Denktaş'a sunnıu^tur. Yazılı önerilerin altma Rum yönetimince imza atılmamış. bunlara «gayri resmi» bir nitelik verilmesine çalışılmıştır. Denktaş dün gazetecilerin «Aldığmız gayriresmi tekliflere aym şekilde ne zaman cevap vereceksiniz» soru.suna «Aldığım teklifler resmi olmadıgı için bunlara cevap vermek gereği yoktur. Telc lifleri resmen aldığımda mukabil tekliflerimizi saptanmış olan zaman Içerisinde yaparız» demiştir. Rum yönetimi ise. Türk tara(ma öneri sunmadığmı iddia etmektedır. Rum kesımınde çıkan Apoyevmatini gazetesine göro Kierides, «Denktaş'a hiçbir teklil sunmadım» demiştir. Dı;j;lerinin açıklaması Türk Dışişleri Bakanügı sözcüsü, Kıbns Rum yönetiminin artık olayları tahrif etme politikasından vazgeçerek tarafları hızla olıımlu sonuçlara götürecek bir tutum içine girmesi gerektiğini söylemiştir. Sözcü. Makarios'un son günlerde toplumlararası görüşmeleri yeniden çıkmaza sürükleyecek nitelikte tutum ve davramşlar içinde oldufunu bildirmiştir. Derairel (Baştarad 1. sayfada) nada gelinecektir. Çare, mücadeledir. Kanunlan hakim kılma mücadelesidir, disiplini hakim kılnıa mücadelesi, nizamı ha.uaı kılma mücadelesidir. Bu müoadele yapüıvor. Bunun dışmda bır çare bulan varsa söylesin. fler tedbir düşünülmüştür. Her tedblre tevessül olunmuştur. Bundan sonı» hükümetin elinde i;u yetki daha vardır, bunlardan bırisi bu çeşit üniversitelerin idaresine el koymak, öbürü de sıkıyönetimdir. O tedbirlere şu anda tevessül etmek için bir sebep görmüyorum. Gerekirse bu tedbirlere de tevessül olunur. Ama hükümet kesüı kararhdır, Türkiye'de eğitim ve öğretim nizammı huzur içinde yürütmB^ bakımmdan.Bir gazeteci de Başbakana, Türkiye'de bazı uçak şirketlerir.in dağıttıkları ileri sürülen riışvetler konusunda ne yapıldığıp.ı sormuş; Demirel bu soruya şu karşüığı vermiştir: •Bu iddialar karşısında, devlet bütün mercileri ile bu iddiaların nereye kadar varabilecnğini, nereye kadar vardığmı tetkik ve tahkikle meşeuldür.» Süroerbank (Kastaran I «avfada) metresi 138 liradan 180 liraya, halı (Bergama) 1100 liradan 1195 liraya, halı <makina> 345 liradan 415 liraya çıkarılmıştır. • Tahya Demirelin (Baştaralı 1. sayTada) :edüen bu davanın duruşması,ın yapılacagı gün Zonguldas ta ıkı güvenlik tedbirlerine ba^^Ti ulacağ. anlaşılmaktadır. İslâhiye'ye alandı Bu arada, hayali mobilya lh acını, görevli bulundugu Ka» adeniz Ereğlisi'nden BakanlıJa hbar eden Gümrük kolcusu Öi;eş Yükselici, Gümrük ve Te:el Bakanlığımn 16 mart 197S fün ve 43303 Bakanlık formül em iyle doğduğu memleket olan siâhiye Gümrük Müdürlügü em •ine tayin edilmiştir. Yükselici, teçen çarşamba günü akşamı va unda eşi ve iki çocuğu oldugu ıalde Karadeniz Ere|lisinden ay ılmıştır. (umhurbaşkanı kabul etil Karadeniz Ereğlisi'nde çıkan ^ızeteler, memur Ökkeş YükseU îi'nin tayin edilmesinden önca :umhurba5kanı Korutürk tara:ından kabul edildiği ve olayın ıçığa çıkanlmasında gösterdiğl iürüst davranıştan ötürü «utlandığım yazmışlardır. Yükselici ain atanmasınm «taltif» niteliğl taşıdığı da belirtilmektedir. Gümrük kolcusu Yükselici'nin, Yahya Demirel'in tutuklanmasından sonra bazı çevrelerden teh iitler aldıgı, can güvenliğinin 5ağlanması için Cumhurbaşkanına başvurduğy ve bu güvenliŞın de ancak yeni atandığı kendl memleketi olan İslâhiye'de sağ lanabileceği belirtilmektedir. Takılmalar Kissinger konuşması sırasmda yemekte bulunan ABD Genel Kurmay Başkanı Brown'a da ta kılmış, «kendisi burada, yaptığımız görüşmelerden sonra ABD Hava Kuvvetlerinin elinde kaç uçak kaldığını hesaplamak için hazır bulunmaktadır» demisMr. Kissinger ayrıca Çağlıyangil'in adını söylemenin güçlükleri üstünde de durmuş, sözlerini şöyle sürdürmüştür: «Son bir yıl içinde ABD Dışişleri Bakanlığımn koridorlarmda Çağlayangil adını öğrenmeye çalıştım. Bugüne kadar kenaisine adı ile hitap etmemek için na yollara başvurduğumu da sizlere anlatamam. Alman geleneğinden dolayı böyle bir ismi telaîfuz etmenin güçlüklerini büemezsiniz.» •Kiikanıyorum» Büyükelçılikteki yemekten son ra davetülerden izin istiyen Kis singeı bir ara, îran eski Dışişleri Bakanı olan Büyükelçi Zahidi ile kuçaklasmca ~Çağlayan Plâj işletmecileri zam istedi; ekmeğin ağırlığı 20 gram artacak Otel ve plâj işletenleri, Be;«diyeden yeni zam isteminde bulunmuşlardır. Otel ücretlerinde yüzde 200. plâj ücretlerinde ise yüzde 150 oranında artış için ya pılan bu başvuru incelenmeye başlanmıştır. Bu arada Belediye nin bu iki zam oranını da çok buldufu belirtilıniştir. Öte yandan, Tarım Bakanlığımn un fiyatlarında meyflana gelen düşüş nedeniyle ekmek ve gramajlarda yeni düzenlemeler yapılmasını isteyen önerisi üzeri ne Belediye sadece ekmeğin gıa majmın 20 gram arttırılması gö rüşüne varmıştır. Pazartesi günü Vilâyette bu konuda yapılacak toplantıda Belediyenin isteği yönünde karar alınıjsa, halen 250 kuruşa satılan ekmeğin gramajı 570 grarr.dan 5â0 grama çıkmış olacak .r. Taksi ve dolmuşcuların taşıma ücretlerinde yeni ayarlamalar yapılması için bir süre önce yaptıkları teklifin incelenmesi ise devam etmektedir. Taksi şoför lerinin taksimetrenin 8 lira yeri ne, 15 liradan başlaması teklifini ele alan İktisat İşleri Müdürlüğü İnceleme Kurulu, taksimetrelerin 10 liradan başlaması görüşünde birleşmiştir. Akbank'ın sermaye ve ihtiyatları 734,7 milyonu buldu Akbank'ın olağan Genel Kurul toplantısı dün İdare Meclisi Başkanı Naim Talu'nun başkanlığında toplanmıştır. Pındıklı'daki Genel Müdürlük binasında yapılan toplantıya sutıulan raporda belirtildiğine göre, bankanın tamamı ödenrr.iş 300 milyon lira sermayesi ve 434 milyon 719 bin lirayı bulan ihtiyatlanyla öz varlığı 734 milyon 719 bin liraya varrms bulunnıaktadır. Bir önceki yüa oranla toplam mevduat yüzde 56,4 bir artışla 16 milyara yaklaşmiştır. Tasarruf mevduatuıda yüzde 35, ticarî mevduatta yüzde 39, bankalar mevduatında ise yüzde 760 oranmda artışlar kaydedilmiştir. Ticarî plâsmanlar yüzde 62 oranında bir artışla 11 milyar 5 milyona yükselmiştir. Orta vadeli kredilerin genel plâsmanda yürde 23 gibi önemli bir oran tasıdığı kaydedilmiştir. Akbank şubelerinin 480'i, personel sayısınm 7556'ya, yabancı muhabirlerin 400e vardığı bildirilmiştir. Bu arada Akbank'ın bir ticaret bankası oldugu kadar bir yatınm bankası kimligı de kazandığı, 12 bin vatandaşın çeşitll şirketlere ortak yapıldıgl da kl Basm (Baştarafı 1. sayfada) «Dergilerin, gazetelerin idarehanelerini basmakta^içerde tcim varsa Emniyet'e götürülmekiedir. Matbaalara polis karakol kurrnakta, yetkililer ses çıkamıa maktadır. Entertiplerin, rotatıi;lerin başmdan almanlar gözaltına ahnmakta, ışkence yapılmaktadır. İlerici yaymların satışını yapan yerler yakılmakta, bas:lmakta, sahipleri tehdit edilmektedir. Baskılarm amacı halkı gerici düşüncelerin karanlıklarına mahkum etmektir. Bu baskılara yeter». 99 kuruluştan biri olan ve top lantıya katılan Aydınlık Dergisi sahibi Doğan Yurdakul da toplantıdan çıktıktan sonra gözaitına alınmıştır. DP Başkanlık (Baştarafı 1. sayfada) nel Başkan Ferruh Bozbeyli'rıin başkanlığ^nda toplanarak, «gsnsoru oylamasma «mazeretsiz ola rak» katılmayan milletvekillerinin durumunu ele almış ve bağ layıcı karara rağmen, gensoru oy lamasma katılmayan Erzurum Milletvekili Rasim Cinisli, İçel Milletvekili Nazım Baş, ve Kon ya Milletvekili Muzaffer Demirtaş'm daiml ihraç talebi ıle DisipMn Kuruluna verilmesini ka rarlaştırmıştır. CHP milletvekili Selek'in eşi, Hendek'te toprağa verildi HENDEK, (Cumhuriyet) Ankaıa'dan Hendek'e gelirken Bolu'yajo kilometre mesafede geçirdikleri trafik kazasında eşini kaybeden CHP îstanbul Milletvekili Sabahattin Selek'in eşi Mür.evver Selek dün Yeni Camide kılınan öğle namazmdan sonra Kendek mezarhğında toprağa verilmiştir. Hendek'li olan bayan Selek'in cenazesine akrabalan ve yakınları katılmışlardır. CHP Milletvekili Selek, önceki .gün Millet Meclisindeki gensoru önergesının görüşülmeslnden sonra Hendek'n Özel otomobiliyle gelirken bir tankeri sollamış, bu arada açılnn kapıdan yanındaki eşi yola düşerek beyin kanamasından ölmüştür. Şok geçiren ve Bolu Devlet Hastanesinde tedavi gören Selek dünkü cenaze törenine katılmıştır. OYA AKBAY lls ERHAN ARDrtö Evlendiler ÜEFA (Baştarafı Spor Sayfasında) haya lıakemin izninden önce çıktığı için 2.000 frank ödeyecektır. UEFA Kontrol ve Disiplin Kurulu, ayrıca, Hollanda Putbol Federasyonunu, 18 Şubat'taki İskoç ya karşılaşmasmda sahaya şışe fırlatıldığı için 2.090 İsviçre Frangı para cezasına carDtırmıştır. FRANSIZCA Kaduıov rafcasında otunn CSrencılere Strauour» Onlversuesı cnezunu oavBB öttrermeo rarelından Kranıızca den rertuı ÖĞRETMENLİK YAPABİLECEK ELEMANLAR ALINACAKTIR Geçici (3 ay) vcya devamlı çalıştırılmak üzeıe; 1) Matematik öğretmenliği için 2 eleman 2) Piyoloji öğretmenliği için 1 eleman \ alınacaktır. . Murr"aat tel: 27 40 92 (Cumhuriyet: 2411) Tel: 58 68 96 (Cumüurtvet; 2505i