28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
u 1921 tarihli AnayasaYun hazırlığı ve bu Anayasa'ya halk idaresi sistemiyıe ilgili ilkelerin lconulması konusundaki tartışmalar sırasında bir temsilcı, halkımızın geri bırakılmışlığının nedenlerine değinirken şöyle diyordu: «Efendiler, bugün dünyanın pek az yeri vardır ki, bizim üzerinde yaşadığımız zulümdide topraklar kadar harabiye düçar olsun. Çin'e gitseniz, Afrika'ya gitseniz ancak «vahşi milletlerin. oturduğu topraklardan gayn hiç bir toprak bulamazsınız ki bu memleket kadar harabe, baykuş yuvası olsun... Nüfusumuz azalmış, yolumuz kalmamış, orman yok, servet yok, insanlar sağlıktan yoksun bir hale gelmiş. Bütün bunları «kötii yönetim» sözcüklenyle özetleyebilirsiniz. Bundan kımi Eorumlu kılacağız efendiler? Bundan münevver (aydm» sınıf da sorumludur memurin sınıfı da...> Konuşmacıya göre aydın sınıf sorumlu idi çünkü ülkeyi ve milleti anlayamıyordu. Ancak na var ki aydın sınıf miktarca az idi, fakat asıl sonımlu olan, konuşmacıya göre, memur sırııfı idi. Bu konuşmalar sırasında Mecliste söz alan temsiicüer memur smıfmın millete nasıl kötü davrandığını, nasıl onun bilgisızliğinden yararlandığını ve nasıl onu sömürdügünü belirtmekte idiler. Burdur temsilcisi îsmail Suphi: Biliyorsunuz, diyordu, biliyorsunuz ki bu memleketin öteden beri bir hastalığı vardır. Bu hastalık idare (yönetim) hastalığıdır. Memleket gerilemege başladıgından itibaren sui idare an be an arrmış ve eksilnıemiştir.» Tanzimat ve Meşrutiyet devirlerinin halk ile ilgisiz, halkla t«mas etmez. bir memurin sınıfı yarattıgını söyleyen konuşmacı, bu sınıfın halkı hor gördüğünü, köylünün üzerinde kendilerinin «bir hakkı amiriyet sabibi olduklannı» belirtiyor ve şöyle diyordu: Bınaenaleyh efendiler, aydın smıf, aydm azlığı ile ve memleketi anlamaması ile ne kadar kabahatli ise, memurin sınıfı kendilerini bu memleketin sırtından geçinmek suretiyle, • amiri müekkil suretiyle» hareket edereic çok hata etmişlerdir... Köylüye gelince: Dalma işit CUHHUIİYH Bu zihniyet, bu şekliyie bugün de silrfip glt1 aıekte Siyaset adamlanmız gaseteiere . «Kalk denilen şey sürüden ıbarettir» şeklinde demeçler vermekte sakınca görmezler. Aydınlarımızın büyük çogunluğu halka karşı bu tiksintı ve bu umursamazlık, ve bir nemelâzımcılık içerisindedirler. Hele üniversitelerimiz, fakültelerimiz ve bu kunıluşların •ailâme» öğretim üyeleri... Hiç kimseler onlar kadar memlekete ıhanet içerisinde sayılamaz. Evet biz öğretim üyelerinin ülke sorunları karşısmdakı susmuşluğumuz, zavallılığımız, vicdansızlığımız ve ülkenin koyu karanlığa giden durumu karşısmdakı nemelâzımcılığımız ve kalenderligimiz. utanüacak bir şeydir. Halka ve millete karşı bu düşmanlık görülmüş şey degildir. Yüzyıllar içerisinde halkı. aklı ve zekâsı geliştirilmemek, aydınlatılmamak, ve üstelik sürü seklinde güdülmek ve sömürülmek gereken bir varlık olarak gören ve gösteren aydın sınıf, böylesine geri ve zavallı dunımlarda tuttuğu kendi halkından, kendisi de utanır durumlara düşmüştur. Örümcek kafalı din adamlannın ve onlardan pek farklı olmayan aydınların etkili bulundukları toplumlarda müspet bilim, müspet ahlik ve uygarlık adına yükselen sesler çabuk kaybolur ve susar; çünkü kendilerini destekleyecek ortam bulamaz. <Bir devirden bir devire, dünyanın büyük düşünürleri seslerıni yükseltmişler ve özgürlük diye haykırmışlardır; fakat onlann bu haykırışlan, silâh zorlaması ve kültürsüz halk yığınlanmn kaba gücüyle çabuk susturulmuştur. Eiki Yunan'da Homer ve Demosten, Roma'da Çiçero. Ortaçağlarda şairler ve fikir ugruna canlarını feda edenler, örnegin bizim Milton'umuz... hep hürriyet diye haykırmışlardır. Fakat bilgisizlik ve kaba güç (Iktidarlar) onlara ' şı cephe kurmuştur. Ancak ne var ki ur^n süreye göre de olsa gerçeğin kutsai sonsuzluğundan yükselen jsıklar her yerde onlan silip atmıştır...» 12 N«t 1971 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Eksiler ve Artı'lar.. 12 Marftan bu yana beş yıl geçmlş. Zamanın ivmesi korkunç. Uözünüzü kapatıp açıyorsunuz: Beş yıl. Tutuklamalar, yargtiamalar, hapishaneler, işkencehaneler, darağaçları; ve acısıyla, mayhoşuyla, tatlısıyla anılar, anılar... Yaşananlartn anılaşması için kaç takvim yaprajhnm düsmesi gerekli? Bilemem. Ama 12 Mart amlarının güncelliğini biliyonım. Çünkü 12 Mart aşılmadı; sürüyor. Sıkıydnetim davalaruun birçogu daha bitmedi. 12 Mart'ın faşizan güçleri iktidarda bugfin; ve 12 Mart'ın devrimci giiçleri direnmede. Bu ortam içinde 12 Mart'a değgin her söz, her açıklama. gerçege uzak düsebilir. Kavganın içindeyiz. Böyle saman kesimlerinde yaşananlann anüaşmagı kolay detil. Ne var ki, arada sırada ders çıkarmak amacıvla gecmişe doğru eğilmek zorunlURU da var. 12 Mart döneminden birkaç üniversitelik ders çıkarmak olasıdır. Kısa sürede yoğunlaşan yasantıların ürünleri bereketli olur. En olumsoz kosullardan olumluya varabilmek de, evrenlmizin temel yaaalarından biridir. Matematikte iki «eksi»yi birblrine vurdunuz mu bir «artı» oluşur. Çoğu büyük yazarın mahpushanelerde yetişmesi, çoğu büyük önderin zindanlarda aürgünlerde pismesl, bu jjerçepi vurgular. 12 Mart blr yanıyla ne denli olumsuzsa, bir yanıyla yararlı sonuçlar doğurmustur. Büyük yığınlann uyanışma dürtüler, ve halk yıginlsrını silkelcycn eylemler vardır 12 Mart'ın çatışmalannda. . Hiçbir toplum durup dururken uvanmaı. Devrimci uğras çetindlr, zordur. Bu uğraşı göze alamıyan ve güzel günlere rahat asfalt yollardan yürüyerek ulaşılacağını sananlar. devrimciliğin ne demek olduğunu bilmiyorlar demektir. Eger bugün Türkiye'de halk uyanışı var.<a, elli vtidan beri bu birlkimln taslannı «kanı revan içinde» döşeyen emckçi aydınları da var demektir. O taşları doşeyenlertn tllınüne saygı duymak gerekir. O taşlan döşeyenler. ömürlerlni bu yola adamış ve devrimci mücadelenin çilesini çekmiş olanlardır. Emekçi sınıfları uyanıp davayı tümüyle benimsedigi zaman, çekilen çllenln karşılığı alınacaktır. Halkın Aydınlardan Gördüğü ilhan ARSEL tiğine ademl ltimadı (güvensizligi^ kendisince asıl telâkki ederek: Dur bakalım sonu ne olacak> diyerek boynunu büfcmüs, cesur, mütevekkil beklemiştir.. Bu sözler sanki bugün söyleniyormus ya da söylenmek gerekiyormuş gibi kulaklarımızı çınlatmakta. Ancak •memur. ve «aydın» deyimlerini ayırmak yerine bunları birleştirip kocaman bir AYDIN deylmini kullanmak istiyor insan. Aydın geçinen sınıfların halk anlayışı yüzyıllar boyunca öylesine olumsuz, öylesine düşük olmuştur ki halka hizmet etmek, halka yararlı olmak, aklın alamayacağı bir şey gibt göriinmüştür onlara... Millete, insana ve hele insanlığa hizmet etmeyi bu aydın sınıf bir bakıma delilik, budalalık. ve hatta cinnetlik» diye kabul eder olmuştur. Bu korkunç ve korkunç olduğu kadar iğrenç zihniyet, ünlü bir •devletlimizin» kaleminde, geçen yüz yıl sonlanna doğru, şöyle dile getirilmişti. «Derde ıığrar kim sadakat etse elbet Devlete tstikamet mahzı clnnettir bu mülkü millete,» Bu satırlar insana dehşet veriyor; yeryurünün başkaca hiç bir toplumunda, aydm diys kabul edilen kişilerin kaleminden halka yararu olmanın «cinneu sayılacağı şeklinde bir satır pek çıkmamıştır. Kendi toplumunu ve kendi halkını kendisine böylesine yabancı ve düşman sayan aydın, başka hiç bir ülkede, hiç olmazsa bu ölçüde, yetişmemiştir. Bu tip aydm sadece halkı kul köle bilen zihniyetin egemen bulundugu Şerıat ülkelerinde görülmüştür. Bir zamanlar ünlü düşünür Ata Malik Cüveyni de «...Arslan aç kalmadıkça avlanmaz ve hiç bir hayvana saldırmaz... Köpeğini (Kalk'n aç tut ki seni takip etsın. diye Hükümdara öğütler vermekten sıkılmazdı. Cüveyni'den çok daha ünlü ve bugün dahi Şeriatçılanmızın •Hüccetül lslâm> diye anar oldukları İmam Gazzâli: .Biz çobanız, halk bizım süriimüzdür» der ve halkı cahil tutmanın bilimini yapardı. Nizamül Mülk ise «Reayamız bizim sürümüzdür, vergimiz bizim güvenligimiz... diye halkı ezıci ve sömürücü zihniyetin bir başka formülünü yerlestirirdi. "Benden Ne Istiyorsun?,, OKTAY AKBAL Evet Havır AKARYAK1T ZAMLARI GÜNDEMDE Geçen yılki Viyana toplantısında, OPEC ülkeleri tarafından alınan, ekim 1975'den geçerli olmak üzere petrol fiyatlanna ' ı 10 zam yapılması ve 1976 ortalannda fiyatların gözden geçirilmesi kararı, Türkiye'de şubat 1974'den beri degişmiyerı akaryakıt fiyatları konusunu gün deme getirmektedir. Ülkemizde şu anda uygulanan benzin, gazyağı, motorin LPG satış fiyatları 25.2.1974de, fueloil satış fiyatlan ise 15.1.1975 tarihinde yü rürlüğe konulmuştur. Bu fiyat. larda herhangi bir değişiklik yapılması, mevzuat gereği, Bakanlar Kurulunun kararına bağlıdır. Bilindigi gibi, petrol ürünlerinde fiyat dalgalanmalarını önlemek üzere 10.9.1960 gün ve 79 sayılı kanunun 5'inci maddesine göre. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı emrinde bir «Akaryakıt Fiyat îstikrar Fonu» kurulmuştur. Bakanlar Kurulunca akaryakıtla ilgili olarak kararlaştırılan «itibari gümrüksüz maliyetler» ile Basra körfezi ürün afişe fiyatlanna ve «Worldscale» navlun bazlarına göre hesaplanan gerçek gümrüksüz maliyetler arasındaki olumlu* y» <cte> oltımsuz farklar, bu Istikrar fonuna geçirilmektedir. Ayrıcst anardepo fiyat unsurları arasında bulunan vergi ve resimlerde dış fiyatlardaki defişmeler nedeniyle meydana gelen farklarlle petrol dagıtım şirketlerince Mersin'deki ATAŞ rafinerisinden İstanbul'a taşınan fueloil ve îskenderun'dan Batman rafineri bolgesine taşman motorin navlun farklan bu «Fon»dan karşılanmaktadır. 1973 petrol bunalumı nedeniyle ham petrol fiyatlanndaki büyük artış Türkiye 'yi de etkilemiş ve Piyat îstikrar Fonu önemli miktarda açık vermiştir. Bu açığın diğer kamu kaynaklarmdan karşılanmasmın adaletsizlik ve ekonomide dengesizlik yaratacagı görüşü ile CHPMSP koalisyonunun kurulmasından kısa bir süre sonra, 25.2.1974 tarihinde, akaryakıt fiyatlanna zam yapılmıştır. Bu zamla, «itibari» fiyatlar gerçek fiyatlardan küçük de olsa yüksek tutulduğu için, kısa sürede îstikrar fonu açıkları kapatılmış ve fon olumlu çalışmaya başlamıştır. M.C. Koalisyonu kurulduktan sonra, çeşitli tarihlerde yapılan ve toplam 1o 8'e ulaşan devalüasyon ve 1975 ekimindekı OPEC ülkelerinin aldıkları "o 10 zam kararı, akaryakıt fiyat istik rar fonunda biriken kaynağı erittiği gibi, önemli açıklar verdirmiştir. îstikrar Fonunu olum suz ya da olumlu yönde etkilıyen gerçek maliyetlerle «itibari» fiyatlar arasındaki farklardaki gelişmeler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. • Ama 197S yıhnda 12 Mart sfimıektedir. Gazetelerin önemsiz haberlertnl izleyiniz: Blr derginln yazıişleri müdürii tutuklanmıştır. Bir derneğin yöneticileri gözaltına alınmıştır. Blr sosyalist partisinin başkanı tutuk. ludur. Bir öğretraen ağır cezaya verilmiştir. Bir bilim adamı kitabından ötürü agır cezada yargUanmaktadır. Bir öğrenci öldürülmüştür. Bir işçl agır yaralanrmştır. Blr gizll örgut basUmıştır. Bir haşka glzll Srıru'ün uyeleri olağanüstü mahkemelerde yargıianmaktadır. Bir yazar için kovuşturma açümıstır. Bir kitap toplatılmıştır. Bir aydm mahkum olmustur. Btr emekçi galdınya ujramıjtır. l î Mart döneminde olağanüstü mahkemelerde üç Hsi ldama mahkum edildl: asüdı. gençler. Işçüer, ögrenciler öldfirüldü: İşkenceler sfirdUriildü. Şimdl olanlar nedlr? Ylne gençler, öğrenciler, Isçller öldürülflyor, işkenceler sürdürüHİyor; kftaplar toplanıyor: kitapçılar basılıyor; yazarlar m»hkeme kapılannı asındınyor; sokak ortasında güpegündüz tnsan avına çıklhyor. Daha geçen gün Beşiktaş'U dolmus beklerken taranıp öldürülen öğrencl olayı ne tepkl yarattı? Akşam radyo ve televizyonlannı açanlar, Başbakan Demirelin solculart «uçlayan edebiyat ömeklerinden birlyie karşılasmadılar mı? Kanlı olaylan yasamıyor muyuz her gün? Oiağanfl«tü mahkemeler çalısmıyor mu? Komando saldınları durdu mu? Sömürü ve yoisıızhık çarklarını hızlandırmak Içln 12 Mart'ta yapılanlara belki daha beterleri tezgahlanmıyor mu? • Işte arkadaş buna sınıf kavgası denlrl Egemen sınıfların çıkarlannı korumak ve sürdürmek İçin örgütlenmiş bir iktidar, kanunmanun, yasamasa, hakmak, hukukmukuk tanımadan emekçi sınıfını ve aydmlannı ezmek ister. Bu eylemlnde Işine geldlğince yasayı kullanır, işine gelmediğince yasayı rala kaldırır. Devlet örgütünü de baskı aracı gibi kullanmak İçin baştansona kendi adamlarıyla doldurur; köse başlannj, killt noktalanm tutar. Bir başka biçimde davranmasına olanak yoktur. Varlığımn nedeni budur çilnkü... Geçmişte bir 12 Mart olmus, bngün daha beterl olsbUir, Eğer 12 Mart korkusuyla yaşayacaksan, ya da sermaye sınıfının çizdifi »ınırlar içüyje boynunu p|ip jaşayacaksaa; I **İ>uyıır ya«a!. Tok; çafimıza yakıaır lnaan «Ibl daTranmajı • y*g)iyo»sin; kollannısıvar, girersin ngrasa,.. , • " T e «aştft.Tttlenlerden*» «ızlanıp yatanmaaı», tour duyaraın, adam gibi... 1976 BtTÇESiNDE AKARYAKIT iSTiKRAR FONU AÇIKLARINI KAR5ILAYACAK HiÇ BiR ÖDEHEK YER ALMADIGI GıBı BU «Benden ne tatiyoraunuz? Niye benimle uğrasıyorsun?» Politikacılar ikidc bir yazarlara, gazetecilere büyle' sorular sorarlar. Nitekim esH CHP'H, 12 Mart Başbakanlarından, MC iktidarı Millî Savnııma Bakanı CGP'li B«y Ferlt Melen de bu kurah bozmamış, arkadaşımu Fikret Otyam'a telefonu açtıjı gibi merhaba bUe demeden bunu sormuş: «Benden ne Istlyor. sun?..» Senden ne ml istiyorum? Sizden ne mi istiyoruz? Bunu yanıllamadan önce yanıtını bekJediğimlz bir sotu var. Bizim, tum toplumun... Siz tizden ne istiyorsunuz? Sizler kimsiniz ki ille de «tepemizde» duracakjıtuz, ille de lktldar koltufuna kurulacaksınız? O partiden bu partjye gezip dola»arak, önceki Inonu hükümetlerinden 12 Marta, MC iktidan bakanlıgına %anncaya dek her kapıdan, her pencpreden, her mralıktan siz, sızler, sizin gibiler hrlayacak. . Başkaca adam yok, yalnız sizler varsınız: Sonra da hizim size soracagımız sonıyu siz biıe soruyorsunuz: «Benden ne istlvorsunuı?» Sizden ne isteyelim? Hem ne verebilirsiniz ki blze?. Hiç, kocaman bir hiç!.. Yararlı açıdan boyle, olumlu açıdan böyle, hiç... Ara» yararsız, zararlı, olumsuz, kötü, çlrkin, yanlış ne varsa hep sizden gelir. Bize, topluma, ulusa, jurda Bay Melen 1950de ilk kez miiletvekill seçildi, sonra DP iktidannda özel işlerde çalıştı. 1%1'den sonraki Inönü hükümetlerinde Malije Bakanlığı yaptı. Mal Müdürlüfünden, müfettişUkten gelme uzmaıı bir maüyeci sayıhyordu. Ama bunca önemli görev yüUrında bir başarılı işini hatırlar mısınız? Sıradan blr polltikacıydı. herkes gibi... Ne olumlu ne olumsuz:... 12 Mart Basbakanlıtına «elinceye dek... Başbakanlık ayiarında unutulmaz anılar, izler bıraklı sonra ... Yalnız şu sözü tarihe geçmesine yeter. «Polis her ülkede bir şeyler yapar.» İşkencecili^i hoşgöstermek çabası deglt miydi bu? Karşısma çıkmışlar en afır, en çirkln olaylan bir blr sı'ralıyorlar, Wr Başoafcaa bundan azıcılr «knrtr duyaeagıttt' uPdtla "her ülkede bir şeyler yapar» dlyor, diyebilıyor. Bir şeyler? Ne glbJ bir şeyler ama!... Türlü söylentiler duyuyoruz, en ağıriarı; en yıkıcüan . Bir Başbakanın yegenl tutuklanıyor. Devletten yirmi mllyon <O da clle tutulam) lira almı? baksu olarak.. Kanıtlan gözler önüne seriUyor. Uçak alımında rüşvet yenmiş. Uçak şirketinin en büyük yetkiUsi hepsini açıklıyor ABD Senatosunda. Türkiye de var rüsvet verilen ülkeler arasında. Bütün bunlar karşısında MUli Savumn» Bakanı Melen inandırıcı açıklamalar yapabilmeli, kamuoyunıı inandırmalı, söylentileri kesinlikle önleyebilmeli... Bunu yapmıyor, yapamıyor, gerçeklerin ortaya çıkması için çsb» harcayan, yan yazan bir yazara açıyor telefonu «Benimle ne diye ugraşıyorson? Benden ne Utiyorsun?» diyebiliyor. Ne isteyecek Otyam siıden? Bizim istedi£imizi... Bir an 6nce görevden çekilip sorusturmaUrın daha yansız yürütülmeBine, olanak saclanmasını... MC iktidan Başbakanıyle Melen'iyle Erdem'iyle bilmem kimiyle iktldara yan gelmiş kurulmuşken ne mobilys, ne rüşvet olayları. ne de başka olaylar tam olarak aydınlatılabilir! Daha dofrusu kamuoyu hiç bir zaman kuşkudan kurtarılamaz. Soruşturmalarm esenlikle vüriitülmesi için basacaksınız istUayı, çekilip gideceksiniz. İgtediğimiz budur, isbaşından gitmeniz... Otyam «Beni yıpratmatrtan kastın nedir?» diye soran bir Bakana «Hiç bir kastım yok» diyor. Koskoca MC bakanının ayağını kaydınp koltuğuna oturacak değil ya! Aklı başında kişiler bugünkü MC iktidannın ne ön yerlerine, ne de arka yerlerine oturmak ister! Ba$ köşeyi önerseler de kaçar, karışmaz, ağır yükler, sorumluluklar, kuşkular altında ezilen, ulus önünde yenik düşmüş, ilk genel seçimde halktan en ağır dersi de alacak olan bir iktidar ortaklığının sorumluluguna katılmaz!... Otyam dostum da açık açık yazmış ne istediğini: «Emekliye ayrılmadan başka amacun yok». Bir de resim yapmak, kitap yazmak... Bay Melen ve onun gibiler böyle isteklerden anlamazlar. Hatırlıyorum 1963'lerde, Maliye Bakanıyken yazar arkadaşlarla gitmiştik kendisiyle görüşmeye... Yazarlardan alınan gelir vergisi bağışıklık oranını yükseltmek gerektiğini söylemiştik. Ne dediğimizi, ne demek istedifimizi anlamamıştı bile! Hatta belki de dinlememişti, olmaz öyle şey, vergl tam olarak alınır gibllerden yanıtlar vermişti. Görevllden, emekçiden, memurdan, yazardan vergi al, ötc yandan işini uydurmuşlar hcpimizden az vergi ödesin! Bunu da üstün Maliyecllik say! Böyle bir Maliye Bakanıydı Bay Melen... Sizden hiç bir şey istemiyoruz kendjmiz için. Ne yerinizde gözü var kimsenin, ne de öcel bir düşmanlığımız. Gazeteciler, yazarlar halkın yararı için çalışırlar, kendilerini tehlikeye atarlar. Ha siz, ha bir başkası, kim olursa olsun işbaşında, bizi ilgilendirmez. Önemli olan olumlu işler yapmak, halk çoğunluğu yararına, iiç beş seçkin kişi yararına, bir «Cephe» yararına değil... MC'nin, daha dogrusu Demirel hükümetinin. bu arada Bay Melen'in iktidardan çekilmesini istiyorsak, bunu her şeyden önce kendilerinin onuru açısmdan istiyoruz. Daha doğrusu Cumhuriyet Hükümetinin böyle bir duruma düşmesini istemiyoruz halkın gözünde... Bunu bile anlamıyorsunuz? Benden ne Istiyorsun? Y» slıler bizden, bu olustan ne istiyorsunuz? • KONUDA HERHANGİ BiR AKTARMA YETKiSi D£ TANINMAMIJTIR. BU DURUMOA HÜKÜMETiN iSTiKRAR FONU AÇIKIARINI KAR5ILAYACAK YASAL BiR YETKiSi GÖRÜNMEMEKTEDiR. Mustafa ÖZYÜREK tahsil ermeden ne kadar daha beklıyecekleri dUfünUlmesi gereken bir konudur. Akaryakıt satış fiyatlannda bir ayarlama yapılmadıgı takdirde, kişiseî değerlendirmelerimize gö re, Akaryakıt Fiyat Utikrar Fonu 1976 yılında 1975 açığma ek olarak 1 milyar 900 milyon lira dolayında daha açık verecektir. Bu açık miktarı hesaplanırken, Basra Körfezindeki ürün afişe fi yatlan ile uluslararası deniz nav lunlarında önemli yükselişler olmıyacagı, Türk lirasmm da dolar karşısmdaki degerinin değismiye ceği ve 1976 Türkiye tüketiminin öngörülen miktarlar dolayında gerçekleşeceği varsayımından yo la çıkılmıştır. Oysa, bilindığl gibi, Türkiye dalgalı kur siatemini benimsedifi için sık sık devalüas yona başvurmaktadır. Ayrıca OPEC ülkeleri 1976 ortalannda ham petrol fiyatlarını yeniden s»p tayacaklardır. Bu fiyatlarda blr artış ve Türk parasınm degerinde düşüş olduğu takdirde fon açığı aynı oranlarda yükselecektir. Kısaca belirtmek gerekirse, 1976 yıh için hesapladığımız 1,9 milyarlık fon açıgı, alt sınırı göstermektedir. Bunun daha yüksek duzeyde gerçekleşme olasıUgı da ha fazladır. Hükümet adına yapılan birçok açıklamalarda, akaryakıt satıs fiyatlarına zam yapümıyacağı açık, kesin olarak belirtilmi»tir. Daha önce de değindiğimiz gibi akarya kıtın yurt içindeki satış fiyatlarını saptamak Bakanlar Kurulunun yetkisindedir. Bir vatandaş olarak, hükümetin akaryakıta zam yapmama kararını alırken, Fiyat Îstikrar Fonu açıklarım karşılayacak kaynakları bulundugunu ve bu amaçla gerekli önlemleri aldığını kabul etmek zorundayız. Sorumlu bir hükümet, bir karar verirken onun gereklerini ve ger çeklerini en ince noktalanna kadar düşünmekle yükümlüdür. Bu düşüneelerle, 1976 Mali Yılı Bütçe Kanunu çıkıncaya kadar, akaryakıt fiyatlarını artırmamaic tan doğacak açıkları karşılayacak ödeneklerin hükümet tarafından bütçeye konulacagını sanıyorduk. Zam yapılmayacagma göre, Hazi neden Subvansiyona gidilmesi zo runlu idi ve bu da ancak bütçeye ödenek konularak karşılanabilirdi. Incelendiğinde görüleceği gibi, Resmi Gazetede yayınlanarak Mart 1975 + f + + 207,73 121,84 88,93 97,94 33,42 41,09 32,31 Mart 1976 47,98 184.28 136,36 159,60 227,71 199,34 100,12 mektedır. Baa adaletaizlikler ile •konomlk ve aosyal dengesiılik leri de arkasından getirecek 2,5 milyon liralık bir subvansiyon için hükümetin bütçe görüşmele ri sırasında TBMM'nden kesin bir yetki ahnası, kamu kaynaklannın kullanımında gözetilmesı gereken açıklık ilkesine uygun dü şerdi. yüzden Akaryakıt Fiyat îstikrar Fonunu 1975 1976 yıllannda toplam 2,5 milyar lira dolayında açık vereceğini, ortaya koymaktadır. Hükümet adına birkaç kez akaryakıt zam yapılmıyacagı kamuoyuna açıklanmış, fakat zam yapılmaması ile dogacak açığı karşılayacak hiçbir tutarlı ve uygıılanabilir çare bugüne kadar belirtilmemiştir. Bilinen ekonomik bir gerçektir ki, satış fiyatları gerçek maliyetlerin altında kaldığında, ya satış fiyatları arttınlır ya da satış fiyatları ile gerçek maliyetler arasındaki fark lar Hazine tarafından subvansiyon yoluyla karsılanır. Hükümet bugtinkü turumu ile «ne zaman. ne subvansiyon» diyerek petrol ve akaryakıt fiyatları sorununu dondurma, yoluna gitmiş görünmektedir. Dogrudan hükümetin k&rarı ile çözümlenecek bir konuda uzun süre hareketsiz kalma olanağı yoktur. Bu kararsızlığın ekonomide dengesiz likler ve ulusal petrol kuruluşlarında, içinden çıkılmaz mali sorunlar yarattığı, her geçen gün, saklanamıyacak şekilde ortaya çıkmaktadır. Subvansiyon için gerekli çareler, 1970 bütçesinde ön. görülmedlgine göre, gerçekçi bir ; ayarlaması^orununu gündeme getirmek v« hangî * sonuçlanyîâ te gecikmeden kararlastırmak gerekmektedir. Uygulanacak zam oranlannı akaryakıt çeşitlerine göre farklılaştırarak, ekonomık gelişmeye yapacağı olumsuz etki. sini ve dar gelirli halk kltlelerinene binecek yüklerini en düsük dü zeye indlrmek olanağı vardır. 20 uyıtı fon kullınıldı Son günlerde basında yer alan haberlerden, Türk Parasınm Kıymetini Koruma Mevzuatma göre çıkanlan 20 sayılı kararla kurulan «Petrol Arama ve Petrolle İlgili Faaliyetleri Düzenleme Fonu»nda toplanan yat İstikrar için bazı girişimlerde bulunuldugunu ögrenmekteyiz. Kısaca «20 sayılı Karar» diye bilinen yukarda anılan fon, yerll ham petrolün 31.12.1973 tarihindeki fiyatları ile ithal petrolünün bu tarihten sonra ulasacagı fiyatlar arasındaki farkı, üreticiye bırakmıyarak, Hazineye aktarmak amacıvla kurulmusrur. 30 sayılı kararla kurulan bu fonda toplanan paralar, ilgili kararnameye göre, «... memleketimizde petrol aramalarını süratlendirmek, arama sahalannı gelistirmek ve benzeri her türlü faaliyetleri finanse etmek üıere kullanılacaktır. 1974 ve 1975 yıllannda bu fonda toplanan paralar, genis ölçüde Türkiye Irak petrol boru hattı yapımının finansmanında kullanılmıştır. 1976 yıh Bütçe gerekçesinde, Dr. A Z i Z Ç Ö L ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ MtTEHASSlSI (Kınk kemlk v» mafaal hastalıklan) Osmanbey. Halaaktrtaai Cad. ?N/1 Sedef Apt. Telefon: 41 4? «8 Telefon Başmüdürlüğünden Bildirilmiştir Başmüdürlügümüıün Sirkeci, Kadıköy ve Gayrettepe telefon Uhsüatlarını kabul eden vezneleri 8.3.1976 tarihmden itibaren Esentepe Kaasp Sokak (Nimet Abla Camil Arkası) özden Konak îş Ham'nda faahyetp geçmiştir. Sayın ilgllilere duyurulur. (Basui: 12706) 18T» ÜRÜNLER Süper Benzin Normal Benzin Gaz Yağı Motorin Kalorifer Yakıtı 5 No. lu FuelOil 6 No. lu FuelOil Mart 1974 + 4+ + 501,40 418,16 145,28 84,70 (KİT) 48 milyar liralık finans Ş man açıgının 3,7 milyar lirasının S 20 sayılı fondan karşılanacagı E açıkça belirtilmiş ve 1976 KİT S genel yatırim ve finansman den gesi bu esasa göre kurulmuştur. S Bu yazımn konusu dsşında olmak • £ la birlikte, 1975 ham petrol üre = tim rakamları ve 1976 bekleyiş E leri gözonüne almdıgında 20 sa = yılı fonda 3.7 milyarlık bir kay. = nak yaratılacagını düşünmek ol E dukça abartılmış bir tahrmndir. ^ Rakamın abartıhnışlıgını, bu ^j fonda biriken paralarm petrol ZZ aramalanna aynlması zorunluğu E nu konu dışı bırakarak, burada ş 20 sayılı fonun KÎT'lerin finans = manına verildiğüıi açıkça sapta E mak istiyoruz. Resmî belgeler = bunu gösteriyor, KİT finansman = kaynakları bu esasa göre hesap E lanıyor. Bu durumda, 20 sayılı ^ fonun Fiyat İstikrar Fonu açığını S karşılamada kullanılamıyacagı ke E sinlikle ortaya çıkıyor. Bu ba E kımdan akaryakıt fiyatlarındaki S açıkları 20 sayılı fondan karşıla E ma girişimleri, soruna çare geti ' remiyecektir. Bir yama ile iki de = ligi kapama olanağı yoktur. E K a m u Iktisad! TeftebbUslerinin ^£11r 111111111111111 f 11II111111II11111IIIIffIIIII11111III(If11111111111• 11 f11111II11111111111111111111111II••• IIIllffIIIIIIIMIlCe MilANO FUARI Bulufma Tanıjmt Yeni /} imkânlan SÜREN OENEL FUAR • 306 GÜN SÜREN İHTİSAS SERGİLERİ • RESMEN TEMSİL EDİLEN 83 ÜLKE • 90 ÜLKEDEN 31.000'DEN FAZLA TEŞHİRCİ M A R T HAZİRAN 1876 FAALİYET TAKVİMİ M. MİLANO MILLETLERARASI FUARI 1423 Ni.an TeshınKlimoıizosyonSoğutmaSıhhı tesisot Seramık Koro 17. Millellerorası Sergi ve Kongresi 17 Mart 2. EUROCUCINAİki yıldo bir duzenlenen, Mılletlerorosı mutfak eşyoiarı sergısi 69 Mart GRAFITALIA 76Grofık sanatlar ile köğıt imal ve istıhsoline motısus mokine ve molzemeler 2. Milli Sergisi 814 Mart MIAS 76Milletlerorası spor ve kompıng ma!zemeleri sergisi 1316 Maft EUROZOOSüs hoyvonlorı ve onlara oıt oksesuorlor sergisi 1321 Mart LAVASTIRÇamoşırhaneler, kuru temizleme, ütü ve boyahaneier için makine ve teçhizat donammı 3. Mılletleforası sergisi 1922 Mart 12. COM!S/PELMıllet!erorası kürk sergisi 2125 Mırt Numerik kontroüer Sergı ve Kongresi 29 Mart 2 Nitan 33. MIFED Mıilellerarosı, sınetna Mmleri, TV fılmleri ve dökümanter (ilm sergisi 1623 Nisan Gerek Milano Fuarını, gerekta sizi özellikla ilgilandiran ihti»a* »ergilerinden birini ziyareti programlarınıza lütfan kaydadiniz. 1 Şubat'ta yayımlanan va teşhir «dilecek mamullarin % 80 kadarı.nı kapıayan "Fuar öncesi. katalogu için aipari» verlniz. Bu katalogda, yabancı ziyaratçilars kolaylık elmak üzar* tathir olunacak mamullar fihristi, Fran*ıxca, İngilizca, Almanca va Itpanyolca duzanlenmiftir. Ml DO 76Mılletlerorası optık cıhozlar oplometri ve oftoimoloji Sergisi •11 Mayıc EXPO ITA 76Millet!erarosı terrr:k ızolasyon ve okuslık Sergisi 1821 Mayı» STARHolı ve mefruşot ktrnaşları. Sergisi 2024 Mayı» INTERBIMALL 76İki yılda bir düzenlenen. tahta işleme makina ve oksamı 5. Mılletlerarası Sergisi 2229 Mayı» 5. SASMILMobilyacıhkto, kumoş koploma ve genel doğrama işlerinde kullanılon yarı mamul eşya ve aksesuorları Milletlercrosı Sergisi 2229 Mayı» 29. MIPEL llalyon maroken eşya sergisi ( Mılletlerarası Sergı ) 48 Haziran fLUiO COMPOMAC 765. oleohidrolik ve pnömotik yoğloma teçhizatı ve makine oksamı, mekonik, eleklrık ve efektronik Ser' gisi 1015 Haziran 26. EUROTRICOTAvrupa trıko eşya sergisi 1518 Haziran PLAST 76Mılletlerarası plastik maddeier ve kouçuk sergisi 2026 Haziran Dn bılgi, Fuoro iştirak kartı ve "Fuar öncesi Kotolog" edmmek için muracaat : Segreteria Generoie Fiera di Mıîono. Largo Domodossoia 1, 20145 Mılano (Ita'yo) Fuorın Türkiye Temsılcıligi : Gr.Uff.Rog. Morcelio Carrponer, Italyon Ticoret Odosı, Meşrut.yet Coddesı 16.1 Tepebcşı/lsturbul Tel. : 44 22 68 j" 5 ş ş ~ £ S 5 S Ş TÜRK NOMİSMATIK DERNEĞİ nin olağ2n Genel Kurul ToplEntısı 4 nisan 1976 pazar günü saat 10.00'da Dernek Merkezı olan Istanbul Divan Oteli'nde gerekli çoğunluk sağlanamadığı takdirde 11 nisan 1976 pazar ğünü aynı yer ve saatte yapılacaktır. Saym üyelerimize duyurulur. Yönetim Kurulu Başkanı: Cüneyt ÖLÇER GÜN DE M : 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. Yoklama Yönetim Kurulu Baskanının toplantıyı açması, Divan Heyetinin seçimi. Yönetim Kurulunun 1975 yılı faaliyet raporunun okunması, Deneticiler raporunun okunması, 31.12.1975 tarihli bilanço hesabının incelenip onanması ve Yönetim Kurulu ile Deneticilerin ibrası, Yönetim Kurulunun 1976 ve 1977 yıllftrı bütçe tasarısı ile Dernek çalışmaları ile ilgili tekliflerin gorüçülmesi, Tüzük değişikligınin görüşülmesi, Görev müddeti sona eren üyelerin yerine yenilerinin seçim;, Düekler ve kapanış. (Ajans 70: 143/1870) 1974 yılında FuelOil istikrar fonuna tabi olmadığı için tabloda yer almaımştır. Tablodaki farklar İPRAŞ rafinerisıne göre hesaplanmıştır. Bu farklar navlun ve indirim oranları değişikliği nedeniyle Aliaga Rafinerisinde oldukça daha yüksek, ATAŞ Rafinerisinde biraz daha düşüktür. Akaryakıt fiyat istikrar fonunu olumsuz yönde etkiliyen nedenler den biri de, ithal edilen likit gazların (LPG) tonda 1600. TL. dolayında olan farklann bu fondan karşılanmasıdır. yürürlüğe giren 1976 bütçesinde Akaryakıt İstikrar Fonu açıklannı karşılıyacak hiçbir ödenek yer al madığı gibi, bu konuda herhangi bir aktarma yetkisi de tanmmamıştır. Bu durumda, hükümetin istikrar fonu açıklanm karşılayacak yasal bir yetkisi görünme Sonuç Yukandaki açıklamalar, ham petrole yapılan yüzde 10 OPEC zammı ve Türk Lirasındaki yüzde 8'lik değer düşümü nedenleriyle 25.2.1974'den beri degişmeden uygulanan akaryakıt satış fiyatlarının, gerçek maliyetlerinin çok altında kaldığım ve bu = s = E E = E Ankara Telefon Başmüdürlüğünden: 2,5 milyarlık açık Bütün bu olumsuz etkiler bir araya gelince, akaryakıt fiyat istikrar fonu 1975 yılı sonunda 470 milyon TL. dolayında açık vermiş bulunmaktadır. Petrol dağıtım kuruluşları fondan 1975 sonu itibariyle, bu miktarda alacaklı bulunmaktadırlar. Yürürlükteki kanun ve kararnamelere göre «Fona» akaryakıt zamları dışında herhangi bir gelir kaynağı sağla ma olanağı bulunmadığından, da fıtım şirketlerinin alacakları ödenememektedir. Her geçen gün artan ve bazı kunıluşların. öden miş sermayesini de aşan bu yüz milyonlarca liralıle alacaklaruu Saym Abonelerimize DUYURU Başmüdürlüğümüzde yapılmakta olan telefon rehberi dağıtımına 8 Mart 1976 Pazartesi sabahından itibaren Ankara içindeki bütün Postahanelerde de bir ay lüre tle devam edılecektir. Bu nedenle abonelerimiıin adreslerine özel kartlar dagıtılmak Uzeredlr. Sayın aboneler yeni telefon rehberlerini bu kartlarla birlikte nüvıyetleri, yoksa ödenmis bir telefon taturası ue arzu ettikleri Postahanelerden alabilirler. Abonelerimizden kâgıt lsrafının önienmesi ve Mılli Ekonomimize katkıda bulunmalan için eski rehberlerinı de iade etmek üzere beraberlerinde getirmelen bılhassa nca olunur. (Basın: 12671/1878) = E Milano Fuan İdaresi, bu iaaliyet tukviminde belırtiien tarihlerin ilgili Sergi Organizatörleri tarcıiından değiştirilmesi holinde hiçbir sorumluîuk kobul etmez. g 5 nıııııiMiıııııııııifiııııılıııııııuııımııuıııimııuıiiiıımıııııııııııııııııııııiiiıııımıııııiMiıııııııııııııııııııı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle