05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
m CUMHURİYET 8 Jubal 1976 I *" ran ve Orta Asya'dan Afrika'nın batı ucuna ve oradan Ispanya, Portekız'e ve Pırene dağları na kadar uzanan buyuk Arap Imparatorlugunun parçalanması donemmde, bu Imparatorluğun topraklan lizerınde, ozellıkle Ispanya'da, Ortadoğu ve Anadolu'da kurtılan kiıçuk kuçuk bağımsız beylıkler donemı, Islâm Tarıhçılerı tarafından «Tavaıfı Muluk» deyımıyle adlandınlmıştır. Bu donem, Islâm tarıhjmn en karışık donemidır. «Muluk» sozcuğu, «hukumdar. padısah» anlamma gelen Arapça «melık» sozcuğunun çoğuludur. «Melıke» ıse, kadın hukumdar va da, hukumdarın eşı anlamına gelır Gunümuzda Iran Şahının eşıne «MeLke» demlmesı bundandır. «Tavaıf» sözcüğune gelince, bu, arapça «talfe» sozcugunun, Arapça kurallanna gore vapılmış çoğuludur «Taıfeler» deraektır Şu ha'de «Tavaıf ı mulük», hukumdarlar, beyler taıfesı, ya da «hukumdar taıfelen» anlamına gelır OLAYLAR VE GÖRÜŞLER TAVAİFİ MÜLÛK Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU anlamı, «Erdemli ve bilgıli usta olma iddıasında bulunan bır takımın benı surekli olarak kıskanmasmın jarattığı mutluluk bana \et^ 9 mez mı » demektır Goruluvor kı burada ozam kıskanan ve «Erdemlılık ve ınce ustalık ıddıasında bulunanlamın tumu ozan tarafından taıfe» oıarak mtelendırılmıştır. Rahmetlı Muknmın Halıl Ytnanç gerçekten yetkılı bır tanhçı, bır tarıh bılgını ıdı Ozellıkle Selçuk Tarıhı uzerınde ayrmtılı ve derm bır bılgıye sahıptı Ne yazık kı, bu bılgısını kâğıdA dokemeden, genç denecek yaşta oldü gıttı. Samrım bırçok «Şark» bılgını gıbı tıtız kıskanç ve tekelcı bır ruh taşıması da onun bılgısmm kendı belleğı ıçınde kendısıyle bırlıkte gıtmesının nedenlerınden bırı olmustur 1934 yılında Ünıversıte'de Tarıh Doçentı bulunduğu sırada maaşlann yetersızhğı juzundenhaftanın belirll saatlerınde, Fatıh'te bır ozel lısede ayrıca tarıh öğretmenlıği yapardı O sırada Doçent Hılml Ziya Olken aym lısede felsefe oğretmenlığı, Doçent Velıdedeoğlu da Almanca ogretmenlıği yapardı Haftanın behrlı gunlerınde ders saatlenmız bırbirine uvduğu içm, dğretmenler odasmda buluşur, turlu konular üzennde soyleşırdık. En çok Muknmın Halıl konuşur, kendıne özgu Elbıstanlı ağzıyle (şıvesiyle) güldurucü fıkralar anlatır. kımı zaman eskı tarıhın ügınç ve sıvrı noktalarına değınırdl. «Hılei Şer'ıyve»den soz ederken şu omeği venrdr Bır erfceğın bır geneleve gıderek oradakı bır kadınla zına yapması haramdır. Ama o erkek daha once orada bulunanlardan ıkı tanık çağınp onların yanında o kadına «Senmle 101 kuruş m'hrı muaccel ve 101 kuruş mıhrı mueccel karşıhgında evlenıvorum kabul edıvor musun» dıve sorar ve kadın «kabul et'ım» dedıkten sonra onunla yakınlaşırsa, kendı menkuhası (vanı mkâhlı kansı) ıle ıhşkıde bulunmuş olacağı içın, bu ış haram sayılmazdı Isı bıttikten sonra «Senı boşadım» ve\a «Bos ol» devip, kararlaştırümış olan toplam 202 kuru='uk mıhn muaccel ve mıhrı mueccelını (vanı Islâm hukukuna gore evlenılırken. ılendekı bosanma olasılığma karşı daha başlangıçta kararlaştınlan tazmınatı) oder ve boylece savuşur gıderdı O zaman yaptığı ıs şenata gore haram savılmazdı Halkın «kıtabına uvdurma» dedıgı olguya verılen, belkı b»raz sıvrı, fakat en guzel ve anlamlı bır ornektı bu Şımdi «kıtabına uydurulan» çalıp çırpmalann yanında çok masum kalıyor, bu eski Osmanlı «hıleı şer'ıyyensı. Müknmın Halıl. halkı da kendme gore bır takım «taıfe»lere ayırmıştı Onun burada «taıfe» dedıçı şev kategorı zumre anlamına gelıyordu: • Nizamı âlem taifesi: Bunlar ulkeyı vcV netmek ıçın yaratılmış olan kafalı, ıstençli (ıradeli) takımdır. Azınlıktadırlar, ama «ıcraya takatlen» vardır. Nlzamı âlem, devlet duzeit demektır Şu halde bu duzeni sağlamak ve surdurmek ıçın başa geçen takım «nizam ı âlem taifesı»dır. Bu taıfe ne denli doğru ve namuslu olursa, devlet duzeni de o denü sarsıntısız ve düzgün olarak ayakta kalır. • EhM ırz: (Namuslu Taife) Bu taînm in sanlar, ıtaatlı, etlıye, sutluye karışmavan, ışınde gucunde namuslu ınsanlardır Bır aevlette bu taıfe ne denlı çoğunlukta olursa ışler o denli ıjı gıder Çunkü, kım^eve zaran olmavan bu tıp kışJerden olusan bır toplum bır kovun surusüne benzer. Onu ıstenıldığı gıbı gutmek rahat ve kolavdır. • Şış taifesi Muknnrn Hahl'e gore bunlar zorba takımıd'r Gelır sana çarpar ve: «Ulan bana ne çarpıvorsun» dı\e senı suçlar. «Ehlı ırz» bunlarla basa çıkamaz Tıpkı koca bır koyun surusunun bır tek kurtîa başa çıkamadıgı gıbı «Şıs taıfesı»nden uzak dıırma^ gerekır. Onun ıçın atalanmız «Itle dala^Tiaktan, çahvn dolaşmak veğdır» demışler Bunlarla ancak ellerınde ık'ıdar bu'unan «Nızam ı âlem» taifesi başa çıkar. Çunku bu taıfenin elınde onlan bastıracak, yok edecek guç vardır Ama eğer nızamı âlem taıfesı sış taıfesınden ki^'erle dolmuşsa 1 vay «ehl ı ırz» taıfesınm basma • Esafili Sark taifesi: Bunlar sılâhlı, blçaklı zorbalar değıl. utanmaz arlanmaz, onursuz, yuzsuz kışıler takımıdır Yuzune tukursen yaçmur yağdı sanan tıplerdır bunlar. Ruhları çurumuş onur namma bırşev kalmamıştır ıçlermde. Her utanmazlığı, her hıleyi yaparlar ve bunlar yuzlerıne vurulunca sızden baskın çıkarak sıze onur dersı vermeye kalkarlar Bu vuzsuzlerle başa çıkmanın da olanaşı voktur Butun mesele «esafıl ı Şark taıfes'»nm, «nızam ı âlem» taıfesı ıçıne sızmamasına dıkkat etmekte toplamr Ee^r x bu sızma olursa hoic «nızam ı alem> taıfesınm ' erını «esafılı Şark» taıfesı doldurursa, < memle> ket içın kurtuluş volu yoktur. Çunku boyle bır ülkede «esafıl ı Sark»ın verıni, ergeç «Sış taıfesı» alır ve «ehli ırznın canına okur Şu halde her zaman çogunlukta bulunan «ehl i ırz» taıfesınm bılınçlenere^ pısırıMıktan kurtulup kendı ıçınden yetıştlreceğı vetenekll insanlarla «nızamı âlem» taıfesıni oluşturması lâzımdır. Bugunkü dunvada milletlerin vasaması J)ununla kaımdır Sevgıli okurlarım, dıyeceksınız kl, durup dururken Tavaıfi Muluk ve rahmetlı Müknmın Halıl'ın «taıfeler ayırımmndan soz etmek neden gerektı' Geçenlerde Ankara trenının restoramnda rastladığım eski Bakan ve Başbakanlardan Sayın Sadi Irmakla Muknmın Halıl'm anılanndan konuştuk da onun İçın; buçtın politıkadan değıl, bıraz tanhten ve anılardan soz edevım dedım. Haşim Paşa'nın Ulkesi ktısadı kalkınmavla sanavlleşmevi esüeğerli va da esanluınlı savmak; vaşadıgımız çaçın gereklerındendır. Lndu;>trı ıçın fabrıka, elektrık santralı, baraj, maden işletmeleri acılacaktır. Tümünde işçıler calışacaktır hu kııruluşların San;ı\ileşme voğunlaştıkca ısçıler çoçalır: kovluler azalır Doğa vasasıdır bu We\va uretmek ıcın agaç dikıhr; endustrı urunleri ıcın fabnka kurulur. Uunjanın her vanında bovledır: başka bicimde hır sanavıleşme olanaksızdır. «Hem fabrika kııracafım, hem işçi olmıvacak» dedın mı unlu Maarıf Nâzın Haşim Paşa'va dunersin: I Mademkı Arapça sozcuklerden başladık, «taifeının de aslını araştıralım Osmanlıca Turkçe sozcuklerde, «taıfe»nm karşılığı olarak «cemaat, boluk, zumre, kavım, guruh, takım, kabıle» sozcüklerı gostenlmektedır Bır de ayrıca «Gemı ışçılerının cumlesı veya her bırı» denılmektedır Dıhmızde «taıfe» sozcüğu halk tarafından «tayfa» olaralc Türkçeleştırılmış olup Turkçe Sozlük yalnız bunu almakta ve karşıhğında «Bır gemide bulunan sefer işçılen» betımlemesmi koymaktadır Sozcuk uzerıne verdığımız bu kısa bilşri «taife» sozcugunun, bır toplum ıçınde, mesleğe, sanata, ışe, hatta cınse gore var olan ozel toplulukları belırtmek ıçın kullanıldığı goruluyor Örneğın Osmanhcada «taıfei nısa» kadınlar zumresını, «taıfeı zukur» ıse erkekler zumresını belırtırdi. Yanı ulkedekı. hatta tüm dünyadakl kadınlann hepsme «taıfei nısa», erkeklenn hepsıne de «taıfeı zukur» denılırdı Eskıden yapılan geçıt torenlennde «zenaatkârlar taıfesı», «çarşı ıçı taıfesı», «demırcıler taıfesı», «sıhırbaz ve perende bazlar taıfesı», bırer bırer geçtı, gıbi tumcelere rastlanır. Aynca sarüdı hocalar ıçın «taıfeı sufıye» deyımi kullanüırdı. Dıvan şıırımızin buyuk ozanlarından ve taşlama (hıcıv) turunun en buytık ustası Nef'î ^ T beytınde şoyle der Yetmez mi bu devlet ki bana reşk ede dâıra Bir tilfe tdm davî1 fazl fi hıuıer eyler Su mektepler olmasa maarifi ne güzel idare dım.. dediği ıçın meşhur olmuştu Paşa .. eder Demek kl, işçiler sanayileşme yolundakl ülkenin çoğalan vurttaşıdır. Bir ulke kalkmdıkca. isci savısı artar: işçl sajısı arttıkça, toplumda ağırlıği coğalır. Bovle zjmanlarda ulkeyı yönetenlerde bir korkudur başlar: rabrıkalann, bankalann, barajiann. buvük isletmelenn sahiplerını bir kavçıdır alır. Çoğu zaman haklıdırlar ho kavırılarında . Çunku bır ülkede üretım araclan bır azınlık elındevse. ve o azınlık avnı zamanda sivasal kararların sahıhivse: toplum vonetımi knkunden ellerınde demektir Bu azınlık, şo}le djsunebılır: Eçer ço;unlukta bulunan Kciler uvanır da slvasal yöııetımde soz sahibı olurlarsa, benım egemenlığım elımden gıder, işçı eçemenliçı başlar. İşte bu rflzden birbirine eirmektedlr vcryüzü; ve dalgalanmaktadır toplumlar . Çünkü dönyada sanavi de\Tİ. mı çıderek voğunlaşmakta, vavılmakta, isçılerın savısı çoğalmaktadır. Fabrıkalann. bankalann. elektrik santallerinin, büyuk isletmelenn sahipleri işçilerln uvanmasını ve vnnetimde yetkt sahibi olmasını engellemek için dünvanın çeşitli iılkelerindp çeşitli vSntemler kullanmaktadırlar. Acaba bu yöntemler geçerli olacak mıdır? Evrenin kendine özgü yasalan: ve dnğanın da bir dengesi vardır. Bir yerde okumuştum: Çln kültür devrimi döneminde milvonlarca çenç seferber olmuş, tahıl unınlenne zarar verdikleri çerekçesivle serçelere karşı savaş açmıslar. Sonradan anlasılmıs ki. bu «ıtrçrlerin rpdıklerl türlfl böceklerin tahıl ürünlerlne zaran daha büvüktur. Bir * f rika ülkesinde suavgırlarıvla mücadele edilmiş: suaveırlannın dışkısıvla beslenen değerli bir balık tiıni neredevse bu vuzdnı vok olacakmış Doğanın kendine özgiı vasalan içinde önıine gecilme7 bir eelisiml vardır. Sanavl devrimini gerçekleştiren ülkelerdp Işçllerln çofalmasi da kaçınılmaz bir vasadır. tşçilcr çnfalınca. isteristemP7 toplum vfinetlmlnde haklara sahip olacaklardır; bu sonuçtan kaçınılamaz. Denebilir M: Sanavileşmekten vazgeçmevlz, ama lşçivl de kiskaca alınz; yönetlmde söz sahibi yapmayız; taşist rejünierle yönetllen Olkeler yok ma? Var elbet . Ama fasist vönetimlerle dfizenterlni sfirdürmeye çalısan ülkelerde bir sonuca ulaşmak olası mı? İşte Portrkiz!. Kjrk n l Işçlve söz hakkı vermedl: sonunda allakbuilak oldu. tşte tspanva! Sağından, solundan. veraltından çalkalamyor. Sanavılesrn hlr toplumda Işçilerin uvanmasma hiçbir ırSç engel olamaz. Zorlamalar uzun surfli mutsuzluklar tasıvahllirler topluma: ama hir kusak, iki kuşak sonra ne olur? Doğa vasasına karşı çıkabilir mi insanlar* Efer ışçl varolup çofalaoaksa. İ9Cİ sınıfı IrielojiM de varolup vavılacaktır. Bunun finiine eermeve çalışmak bir toplumda buvuk acılara vol açar; bizde açtığı gıbi... ANDAY'A SAĞL1KLAR OKTAY AKBAL Bır mısafırlıge gltsem Bana temız bır yatak Herseyı, adımı blle unutup Uyusam . Evet Hayır TÜRK DİLINE SALDIRI TRT şündiye değm haber ve ATATÜRK'ÜN SAGllGlNDA BAJlATTlGl «DIL DEVRiMı», BDGÜN ONA s u n d a ve Anavasamızın kullandı ğı Turkçeye saygılı olarak ve buna bır uyarlık ıçınde gorevını yap makta ıdı. Son günlerde gazetelerden öğrendıgımıze gore, TRT' nın haber ve program bolümü yeni gbrevUsi, bundan boyle TRT bultenlerinde yer alacak sozcuk; lerın Arapça, ve Osmanlıca karşılıklannın kullanılmasını buyur muş ve kendı olçulerıne göre de bır kaç ornek vermıştır Bu orneklere gore bundan sonra TRT yayınlannda «atama» yenne «tayın», «belırlenme» yenne Osmanlıca «tesbıt edılme», .onaylamak» j enne yine Arapça ve Farsça kar maşığı olan Osmanlıca «tasdık etmek. «ulusal» yerine «millı», • süre» yerine «zaman», «konut» verıne «mesken» «yapıt» yenne Arapça «eser» «olanak» yenne «ımkân. sozcuklemun kullanılacağını bildırmış ve onumuzdekı gunlerde de bır genelge yayımlavarak. bu sozcuklerden başka kul lanılmasmı ıstedığı Arapça. Farsça, ve Osmanlıca sozcuklerın dızısını belırleyecekmış (1) Yeryu zunde kendı ulusal dılının gelısme ve ozleşmesın. ıstemeyen ve bovlpsme bır cahsmava karsı du KARŞ! DıKılMEK ıSTEYENLERiN u n u l ÖNÜNOE ASLA YENıLGıYE UGRAMAYACAKTIR. DEVRıME İÇTEN BAGU KUJAKLAR VE GENÇLlK O U VFBMi5Ti& O A MZ N » t K " ' i I I K wn»... CDnn/^nil CnUUUUU ' DANIŞTAY ÜYESÎ elih Ce\det Andav'ın otuz beş yıl geride kalan, ama etldlerlcılığınden, can]ılı»ından hiçbir sey \ıtııine\en bu kısa s.ıirini mırıldandım birkaç kez «Herşcyl, adımı bıle uııutuplyusam » Kişı, zaman zaman kopmak istiynr RÜndelık çcrçeklerden, bir yer bulmak, bir >er >aratmak, ora>a sıçınmak, de'ğışmek, başkalaşmak . Andav bır haftadır tsviçre'dc . Bir süredir yazılannı okuyamı>orsunuz. Öııce kendtsi açıkladı dıırumu «Savrılık» adlı guzel yansında. Birkaç ay once hastalandı Andav. Oyle bir şey kl, hem hasu, hem değil. Gazeteye gellyor en gıiç, en ağır edebiyat, felsefe, politika sorunlarını tartışıvor, \azılar, ştırler, romaniar vazıyor. Dostça sovleşılere katılnor. Hanı hıç hasta izlenımı \ermıjor! Ama hekimler, raporlar, tahliller lıastalığını orta>a çıkardı, kısa. zamanda onemlice bir ameli\at Rcçirmesinin gerekli olduğu anlaşıldı. Hem de bu ışin tıb alanında hıce 11erlemiş bir ulkede olmasının kaçınılmazlığını Andav Istanbul Beledıve Konser\atuarı öğretim uyesidır Tazarlığının, şairlığını« yanı sıra Bu yuzden savın lsvan >akm ilgı gosterdı, Istanbul Beledıvesl de onu Zünh'e çonderdı. Şimdı Anday Zunh'teki Kanton Hospıtal'de, unlu Turk Profesoru Or. Gazi Yaşargil'in janında Bir kart aldım geçen giın. Yaşargil'e kıtaplannı \ermiş. Profesor ıki gun ıçın \merika'>a gidecekmış, yanına almıs tum kitaplan «Hepsinı yolda okuyacağım» demiş «Beni şaşırttı» diyor Anda\. Alışmamışız ikl günde üç dort kitabın okunmasına. O\sa okunur, nne okunmasın? Ilgilenirseniz. zamamnızı \erır«ipniz, okuuur. Kişiler \ardır. «ah bir kitap oku}acak zamanım olsa!> derler, ama nıce bos, bomboş zanıanlarım uldururleı gereksız ışlerle' Kişi her jerde, her zaman kitap okujabilir. Avrıca <5a\m Yaşargll, Anda\'m «Mıkado'nun ÇoplerUni de okumıış. amelnaU tan sonra Anday'la oyun konusunda uzun uzun konujmak istedığıni so>lemlş . Bilijorsunuz Melıh Ce\det Andaj'ın geçen avlarda tam drtrt jenl yapıtı çıktı. Biri Cagdaş \ayinidrda «Sosvalıst Bır Dunja». Bunda gazetemizde \e başka yerlerde yaymlanan edebıvat, sanat, yaşam üstune jazıiarı tar Tfirk Dıl Kurumu da «Oılimiz l stüne Konuş,maJar»ı \avınladı. Bu kitapta da Anday' ııı TRTde >aptıgı dil konuşmaları yer alıyor. Andayın duz >azılan ilgıjle. sevgi>Ie okunan parçalardır. Hem birşeyler ogrelır, hem düşündünir. Herşeyden once de kendinl se\dirir, kabul ettırir, etkller Andayın uçüncu kitabı da bir roman, gazetemizde tefrika edilen «Rame». Anday bu kitabı yazdıcı gunlerde bir tiırlıi ad bulamıyordu, konuyu dinleyince kendısine «Butun Bir Yaz» adını onenruştira. Razlye'nln romana tüm açırlığını koyduğunu nerden bUe>im? Ben bir genç unıversitelınin yaz boyunca yaşadığı bir serüvenln oykusu sanmıştım. Kitap halındeokuyuncaanladını kl, «Raziye» bu romana konulacak en iyi addır. «Razi>e»vi geçen yılın en başanlı romanlarından biri sayıyorum. Melih Ceıdet Anday herşeyden önce saırdir. Ovun da, roman da, deneme de, fıkra da yazsa «şair Melih Cevdet» diye andır, amlacaktır. Kimi vardır, silrden kopar, vıllardır şiir yazmaz, gene de «sain> aduu korur. «Teknenın Olumu» ise Anday'ın sairligıni jrnı asamalara, basarılara goturerek korudugunu gosterdi bize .. «Birdim iki oldum, Iki iken bir Ne yalnızken birim, ne de seninle iki. Se\i de talnızlık çibidir, Var vok eder durur kışiyi. Akşamlan boru sesiyle gelin> Dizeleri açıkiamasını sevrnem, olamaz öyle şev. Şiir kendini duyurur bize. Birşejler venr. Nedır o «birşeyler?» üzennde durup, ayrıstırmaya, incelemeye kalkarsanız öidurürsünüz o birşeyleri. silrsiz kalırsınız. Çünkü anlam değildir şiir, yaşam da değildir, kisi de Nedir peki? O anlar gibi, sezer gibı olduğumuz, ama ne anladığımız, ne sezdiğimiz «şey» Anday'ın «Teknenın Ölumu» nu son yıllann en guzel şiir kitaplarının başmda savarken bunu duşunüyorum işte . «Neyl saklıyor bunca dırençle Yalnız o varsa yok demektir Çeşitli görfintülerle her vandan ÇeAirmış yalnızlıçımızı Bir kuş alır gagasmda gezdirir Insan elinden çıkmıs şeylerin saldığı Şaşkın vabanlığı» dıvor başka bir şiirde de «Yalnız o varsa yok demektir» Gel de şu tek d'zenin anlam zenginliğinin, karışıklığının ıçınden çık!.. Melih Cevdet Anday. gerçek bfr yazın adamı, usta bır \azar, güçlü bir şair, az rastlamr bır duşünür olarak topluma katkıları olan, daha yıllarca bu katkılarım, etldlerini surdurecek, onlara jenilerini ekle^ecek bir kişıdir Bo^le birinın sağlığım korumak, duşunmek toplıınıun görevidir. tlk kez toplum sorumlulan bu görevi eksikıizce verine getirdiler. Sanata, edebiyata, düşune karşı saygı, sevgi topiumumuzda yavaş vavaş \er edıyor demektir bu . Şimdi dostumuz Andav'a sağhğına kavuşmasını, yenlden yazüama, daha önemlisi şiirlerine dönmesini dilemekten başka yapacak bir şey yok . En kısa zamanda .. M AUmat Mlimei ran kısıLın S l S f t ı i e k Zi*Ts™eZZT%ey£* bır rinde d e Arapça «mesken» yenne n n sonlannı ve hangi çukurd» «konut» sozcuklennı kullanmışdebelendıklerını gormüştur. t l r öteki bırçok sozcüklenn Ana Cumhuriyetımmn 20 nısan 1924 yasamızdakı karşüıklannı burada günlü ük Anayasası da kamusal t e k e r teker gostermek yer ve zadıhn Turkçe olduğunu belirlem a n yonünden olanaksız bulunmışti. Bu yasadakı Osmanlıca tedugu içın buncacık sbzcüklerle n m ve deyımler, 1945 yılında Turk yetınıyorum. çeleştinlmışti. Çünkü, Atatürk'. Anayasamızın bir Ustünluğü ve ün buyurduğu dil devrimme Anad e bağlayıcılığı ılkesı vardır. Büyasadakı terım ve deyımlenn. t u n yasalar Anayasaya aykın ola sozcüklenn engel oldugu savmmazlar. Bu bır üstünlüktür Bun da bulunanlar vardı Turk dılı, d * n ayn olarak Anayasa. yürutture dılı gelişecek, ozleştinlecek me ve yargı kuruluşlannı, yasatı Ve sonunda da oyle oldu J 924 1*" çıkaran yasama kuruluşunu Anayasası, Osmanlıca dan TUrkve butun yonetım katlarını ve kiçeye çevrıldı. Ondan sonradır ? ^ « tepeden tırnağa bağlar. Bu ^ Osmanlıca, Fransızca Ingıbır ba|layı C1 Ukedır. Öyle ıse Ana Uzce sozcüklenn sald.rısıyle bo5'^sa ve onun koyduğu kurallar, gazlanmakta olan Turkçemız ken temel ture (hukuk) kurallandır. dıne gelmeye ve özleşmeye başlaB u durumda Anavasa, bır yonerm»» Ne yazıktır kı, aradan ıkı tun yayım bo.umlenn, de bağ.ar. T tım dal. olan TRT'y. ve onun bü ve genc. bır pohtıka kasırgasmda sallar buçuk yü geçtı gecmedı. tutucu anayurdu dururken kı Tfırkıvp'dP o? dıhne karsı olan B T yayın bolumü, Yasama, Yu T u T k c p c O 7 L k i P r ı bpJpnmeverek lurKçe SOZCUKien DegenmevereK onlarm yenne Arapça, Parsca ve bu dıllenn karmaşıgı Osmanl.cavı kullanarak Turkcevı bo^azla t^Ven:^TSVX tme! Yargı kurulus.arında ve ™^ »£»£££?? çıkarlara boyun^ğme kullandığı 8 1%SZX£*T£ nedenıvle. j ıajasava Doyun egmeK zo ÎT^^l*!^]^ ™ kendı Anayasasının İ.^,,. ,,, ™,,.,irf, ,.„ 1 D IAr öyle ıse TRT'de kulla •> n l l a « * dıl. şunun bunun keyfıne P>re değ.l Anavasanın düme gor e ^leT Yine Anayasamız 3 mad rundadır e n Osmanlıcaya çevrüdı ve Turlcno anainırriıından knvıılriıı J^f^^^J^S^ÎınT^tmî" A m a J" r enın (hukukun) ustunlu S u ^^^ ulusunun ve onun gu d ric < o SJÎSSr^SıS?! *»>»* »™ 1 d « ı n ™ ^ o l d jıl genye goturmek isteyenler uğunu açıkça göstermektedır bır yandan butun <*orev ve">etkıKamusal dıl Türkçedır, Osnıanlenyle haklarını ve guçlermı ka I l c a d e g a l . A r aPÇ a d e İ ^ r*^* h ı c de zandıkları Anavasaya bu nedenler 6'l öyle ise Anayasa ve tele sımsıkı sar'ılacaklar, ote yan m e l t ü r e fhukuk) kurallan kardan o Anayasanın djUnı be*en«ısında Türkçeyı, Osmanlıcaya. mıverek yıne o Anayasaya ve do A r a P ^ v e ^ ^ ^ ' ^ çevınaeve k l m m laylı olarak Turk dılme sırt çevı 8 U C U y e t e r ' H ı c kunscnuı recekler Ne şasırtıcı ve ne çar setmez. Yetmıyecektır de' G u z e l pıcı bır çelışkıdır bu' Turkçemıze dış bıleyenl e r l . m o m . . iTw.Fl geçmışte de görüldiı Acma 2el ^ ^ yucehg1' ^ horIa yanlan sonunda yerle bir ettı. Bu olaydan ders almavanlar, vıe o z d e ? ovunu oymraak ıstıyorlar. Istıyorlar ama, boşuna. TUrkçenm özleşım ve çehşımine kımse engel olamıyacaktır. 2 eylul 1930 gunü Ataturk «Ulkesını yüksek bagımsızngını korumasım bılen Turk ulusu. dılıni de yabancı dıller boyunduruğundan kurtarmalıdır» demıştı. n Anayasamız 78 maddesmde Arapça «tayın» sozcuğu yenne guzelım Türkçesıyle «atama» dıvor. Anayasamız 97, 149 maddelennde «behrlı» 65. < 7 maddele>. rmde Arapça «tasdık» verıne «onaylamak», ve 30, 38, 39, 65, 69, 73, 75, 79, 92, 93, 95, 101, 108, 109; 114, 118, 124, 126, 128, 143, 150. 1*51maddelennde Arapça «müddet» yenne «süre» ve 16, 49. maddele Anaraumız ne aıyor. c a k b ı r d u r u m u m u z Turk ulusu ve su Ruzelım Anadolu, anavurt ıçın gelıştırıcı, ',uceltıcı, kalkındıncı ginşımler, olumlu çalışmalar durup dunırken onları bırakıp Turkçevı 55 yıl genye çağlar ötesıne ıtelemege, sürumeğe çalışmak bıze bır şey kazandırmayacaktır Çun ku bu ulke, bu buyuk ulus, kendı dılı ıle ters düşenlerin, onun gelişmesıne çelme takmak ısteyenle v a r b l z ı m . 1121932 gunu Kamutayı açış soy levmde de «Turk dılının kendl benlığine ozündeki güzellık ve zenginlığıne kavuşması için bucumartesi günlü tun devlet orgütümuzün bakımlı, (1) 24.1.1976 Cumhuriyet ve Milliyet ılgıli olmasını isteriz» dıyordu. telert Ve Atatürk Türk dılıni, yabancı dıller boyunduruğundan kurtarmak için Türk Dıl Kurumu'nu kurdu. Kurumu da politikacılann, guçlü kuruluş ve kışılenn saldınsından kurtarmak, doku nulmazlığa kavuşrurmak için ona kendı varlıgından bagışta bulundu ve kurumun bagunsız bır butçeye tutunmasını sağladı. Atatürk'un buyukluğü ve ıleri goruşluluğü burada da kendısını gostermektedlr Eğer Ataturk, TUrk Dil Kurumunu genel bütçeden bir pay ayırarak yönetmevi yeğieseydı, blümünden sonra dıl devnmıne ters düşenler çoktan Kurumu ortadan kaldırırlar ve Turk Dılinin gelışme ve özleşme savaşını kökünaen kuruturlardı. Ve Ataturk, Türk Dıl devnmını boyle başlattı ve yaşamı suresınce de bu ülküsunun gerçeKleşmesıne çalıştı. Baskı makinesl icat edildikten üç yfiz yıl sonra glrdl Ataturkun başlattıgı ve sağlıTurkive'ye: baskı makinesınin Batı'da yüz yıl önce bastıfcı ğında yurüttügü Türk Dıli Devkitaplar şimdi bizde yasak Mektepler olmadan maarifi nmı, bugun ona karşı dıkılmek idare etmeye çalısan Haşim Paşa'nın torunlanyız. Haşim isteyenlerın onunde yenılgıye uğPaşa 1976 Türkiye'ginde dırılse. ve tüm yuksek okullann ramayacaktır. Çunkü Cumhurıyet kapalı olduğunu görse herhalde pek sevinecek: ve devnmlermi kendilenne ema Çok memnun oldum, artık benım yöntenılertml kulnet ettığı Turk Gençhğı ve günulamyorlar, dJyecektir. muzun aydm kışılen bu gerçegı bânırnsemış, ona sımsıkı tanlmış ve bu devrımı omuzlannda bır bayrak gıbı taşımaya ahşmışlardır Gencı ve tutucu kafalann Ataturk devrımı olan Turk dılının ozleşme ve gelışmesıne engel olacagını duşunmuyorum Bu guç, Ataturkun ve Turk Dılinin gucu ^IIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIMIIIHIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHİ dur Ataturkun dırısı gıbı olümunden sonrakı etkısı de guçludur. Onu kımse yenemıyecek ve Ataturk devruni, çağdışı kalmış kafalan, yasaları çığnejen çılgınlıklan devnm anıtının duvarındakı kırılmayan ta^larına Kızımız, vura vuıa parçalayacaktır. Bız Turkuz Turkçe bızımdır. Ona fıske vurmak ısteyenlerin karşıuzun zamandan beri çekmekte olduğu rahatsızlıgı teşlanna dıkıleceğız. Dılımıze sahıp E çıkacagız. Uvgarlık ve yenı bulus Ş hıs ederek başanlı bir amelıvatla sağlığına kavuşturan n & lara ve bütun billm alanlanna ~ zık ve kıymetlı msan, buyuk dost, yaygın ve uyarlı bir gelışme Içınde dıhmızı ozleştırecek, yenı ve = Kulak, Burun, Boğaz Mütehassısı Prot. üı. nı sozcukler tureteceğız. Bugun Almanlar, Fransızlar, kurdukları bilım kurumlan ıle dıllenndekı yabancı sözcüklen söküp atmaK ta ve yenne dıllerlnın kurallanna gore koklerden venı sozcukler turetmektedırler. Batı uygarlıgının dıl konusundakı bu llerl asamasını da bütun devlet ışlennde oldugu gıbi ornek tutmalıyız. Daha doğrusu buyük Ataturkun çtz^ dığı yolda yürümeli ve ılerleme E na teşekkurlerımlzi sunanî. lıyız. AtatUrk devnmlerlne çelme takmak isteyen tokezler. I | TEŞEKKÜR j HATiCE ÖZLEM ONUR'un 1 SEDAT I KATIRCIOGLU Rukiye • îhsan ONUR rıiııııııııııııııııııııııııııııifiııııııııiiiıiııiMiıııı ııııııııııııııııııııır Cumnurıyet lUlı İLÂN ÎSTANBUL SULAR iDARESi GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN: AÜNACÂKTIR. TEKNİK RESSAM, ELEKTRiKKiMYA MAKiNA VE ÎNŞAAT YÜKSEK MÜHENDiSi VEYA MÜHENDiSi GARANTi BANKASIA S Genel Müdürlüğünden TÜRKİYE îdaremız Sağlık Tesıslerı Mudurluğu ve Proje Menajerugınde (Istanbul Içme Suju Projesı Daıre BaşKanlığı) çalıştınlmak uzere. KadroSınıh Adedi Derecesi 7 6 6 8 Ünvanı Y.Müh Muh Y. Muh. Y Muh. Muh. Muh. Tahsil derecesl Elektrık, Kımya, Makina, Inşaat Y Müh. veya Muh. Elektrık, Kımya, Makina, Insaat Y veya Muh. Inşaat Y. Muh. veya Muh. (tngılızce lısanına vakıf) Sanat Enst mezunu Teknıker, Y Teknıker Muh. KAMBİYO ELEMANLARI ALINACAKTIR İstanbul Adana ve dıger tasra şubelerımız kambıyo servıslerınde çalıstır'Imak üzere, yapıiacak yazılı ve sozlu sınavla, 1 . İkinci M ü d ü r v e M u d ü r M u a v i n l e r i 2 . K a m b i y o Şef Muavini v e Şefleri 3.Yetişmiş kambiyo memurları almacaktır. Yabancı dıl ıle kambiyo konularında yapıiacak sınavın tarıhı adaylara ayrıca bıldırılecektır. Alınacak elemanlar?, ehlıyetlerine göre tatmın edıci ucret odenecektır. İsteklılerin bzgecmışlerini de belirten bir dılekçe üe, en geç 16Şubat 1976 aksamına kadar . Galatasaray Istıklâl Caddesi No.187adresinde Genel Mudürluğumuz Dıs llıskıler Mudurluğune bızzat gelerek veya mektuola başvurmalarını rıca ederız. T.H. : 3 Ü OLUM Ergam eşrafından merhum Mehmet ve Mıyase'nın oğlu, Vasfıye Turgut'un esi T.H. T.H. : TJI. ] almacaktır. Teknık Res. Necati TURGUT 7 2 1976 gunü hakkm rahmetme kavuşmuştur. Cenazesi 8 2 1976 pazar gunu oğle namazmdan sonra Lâlelı camımden kaldınlarak, Topkapı mezarlığında toprağa verilecektır. Devlet Memurları Personel Kanunu Hükümlerine gbre mezkur kadrolara taym edilecek elemanlann dıploma, 2 adet vesıkalık fotograf, Muhendısler Odasına kayıtlı bulunduguna daır belgemn Noter'den tasdıklı bır suretı Üe Asserlik durumunu bıldınr belge ve tercumei hallerıni göstenr Noter'den tasdıklı evrak suretlenni de ekleyerek bır dılekçe ıle îdaremız Personel Müdürlüğune en geç 25^ 1976 gunü mesai bıtimine kadar bızzat muracaatlan rıca olunur. Tayıni uygun gorulen elemanlann Devlet Memurlan Kanununun Malî ve Sosyal haklanndan yararlandırılacağı gıbı 1897 sayılı Kanunun ek geçıci 1. paragrafındakı huküm uyannca senede iki maaş ıkramıye venlecek, ayrıca 7/9705 sayılı Kararname hükumlerme göre yan ödemeden faydalandmlacaktır. (Basın: 11471/997)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle