03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
VMHURlrn aktlyle Istanbul Hukuk Fakültesi öğrenei Derneginin çıkardığı «Hukuk Yolu» adlı aylık derginin 2 ocak 1953 tarihli sayısında yayımlanan bir yazım «Hukuka İnanmak» başlığmı taşıyordu. Fakültede ikinci dekanlığım sırasıydı. Aradan 23 yıl geçmiş. Yaşamımın daha öneeki ve daha sonraki yıllarmda da birçok kez «hukuk ınancı, hukuk devleti» konularını işlemişimdir hep. Niçin Türk düşün ve kültüriine büyük hizmetler yapan Sayın Vedat Nedim Tör, birkaç yıl önceH bir yazısmda, eğer yanılmıyorsam, şöyle diyordu: «Bu memlekette en büyük talihsizlik biraz uzun yaşamak. Ajnı sorunlar, temcit pilavı gibi. tekrar tekrar gelir önünüze...» Gerçekten öyle. Eğer ülkede «hukuk devleti» llkesi egemen olsaydı, biz aynı konuyu, yıllar boyu tekrar tekrar işlemek zorunda kalmaya. eaktık. Birkaç gün önce Adalet Bakanı Sayın MüftUoğlu, savcı stajyerlerine: «Bu memlekette tam manasıyle bir hukuk devleti hakim bulunduğundan, suçlular arasında fark gözetmeksizln hepsine aynı işlemi yapacaksınız» demiş. Müftüoğlu, bizim öğrencimizdir sanıyorum. Suçlu sanılanlann sorgudan kaçtığı, mahkeme kararlanmn hükümet organlannca yerine getirilmediği bu ülkede hukuk devletinin hakim olduguna gerçekten inanıyor mu acaba? Yoksa bu sözler sadece kendi dileğini mi yansıtıyor?.. Müsaadeleriyle ben ona söyleyeyim M, Türkiye'de eylemli politikaya kanşanlardan çogu bir hukuk fakültesiru bitirmis bile olsalar hukuk devleti kavranunı, yalmz kendı düşünce doğrultusunda olanların dokunulmazlıgı ve korunması olarak anlıyorlar. Son elli yülık tarihimizde bunun pek çok ömeğini görmüşüzdür. Eskl otoriter dönemleri bir yana bırakalun da 1961 Anayasasından sonraki dönemden ve günümuzden örnek verelim: «ÎFŞAAT: TÎP bir komünist partisidir. î?te vesikalam başlıklı 43x30 cm. boyutunda basılrrus sekiz sayfalık bir broşürden şu birkaç satın aktanyorum: «... Bir bu broşüre bakınız, bir da TlP'e. Ikl kualcık tanesl gibi birbirinden ayıraauyacaksımz. Yalruz bu kızılcıklar zehirlidir.» Tarih taşımayan, ama 1965 seçimlerinden once Tayımlandıfı anlasılan bu brosürün başlığını ve yukanya birkaç satın aktanlan köşe yazısım okuyunca, lnsan bir anda dehşete kapılıyor. Ancak suçlanan kişilerin isimlerinin altında yapılan «çıklamalar okundugu vakit bu dehşet duygusu bir üzüntüye ve gülümsemeye dönüşüyor. Zira hemen anlaşılıyor kı, bu broşür 1965 seçimlerinden önce TÎP'İ yıpratmak ve mümktinse kapattırmak için bir seçim taktiği aracı olarak hasırlannuştır. Dlyeceksfnlz ki, bundan daha dogal ne olabillr? Seçlm sıralarında partiler birbirinl yıpratmak için türlü yollara başvurabilirler. Böyle «uçlayıcı brosür yayımlamak da bu yollardan birfdir Bilindiği gibl TÎP 1961 yılı baslannda kurulmua, özellikle 1965 Parlamento genel seçimlerin» hazırlanma öncesinde bu partiyi yıldırma ve 29 lubıl 1974 V OLAYLAR VE GÖRÜŞLER HUKUKA İNANMAK.. Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU yıpratma k»mpanyaıı gittikçe yoğunlaşmaya başlamıştı. Yalmz hükürnet ve sagcı partiler tarafından değil, Türkîş yöneticilerince de bu parti. yas»ya aykırı grevleri kışkırtügı iddiasıyle savcılığa şikayet edilmişti. Sözünü ettigim genel »eçimlerden kısa süre önce, 1965 yılının eylülünde, Adalet Partisi TİP'in seçimlere kaülmasınj önlemek için Yükaek Seçim Kuruluna başvurmuş, olumlu bir sonuç alamamıştı. Ancak AP mensuplan, özellikle yöneticileri, TÎP'in bir komüniat partisi oldugu temasım biitün seçim propagandalannda tşlemişler, hatta AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Gaziantep'te yaptığı bir konuşmada «TİPIileri kovalayın» demişti. Seçim sıralarında böyle konuşmalar da bir dereceye kadar doğal görüiebılır. Şu halde «dogal görülebilecek bir broşürü ve konuşmalan bir pazar soyleşısine konu yapmanın ne anlamı var?» diyeceksiniz. Söyliyeyim: tki yönden anlamı Tar: • Sorünti ettigim broşürde «işte vesikalan» denildiği halde. toplam 87 kişi için ortaya konulan bilgiler, 1961 Anayasasının, «Siyatal partileri, aiyaaal havattn vazgeçilmez unsurlan» sayan kurmlı ve bu Antyasanın getirmi; oldugu hukuk devleti llkesi karjısında çiirük çank kalıyor ve «hukuk devleti» düşüncesiyle bağdasmıyor da ondan. Brosüriln ilk cayfasında yer verilen kisilerden bazısımn adlanmn altındaki suçlamalara gös gezdirmek, delil olarak gösterilen noktalann ne denli çiirük olduğunu meyd»na koyuyor. Ornegin Memet Fuad için yapılan suçlama »öyle: «Komünist sair Nazım Hikmet'in oğlu olan Memet Fuad «Demsimli Dünya Komünist ve Sosyalistlerinden tercüme yapan yaymevinin sahibidir. Nâzım Hikmet'in Piraye ismindeki karısından olan Memed Fuad'la, nalen Moskova'da bulunan Münevver'den dogma Memed Ranın (Mehmet) isimlerindeki (H) harfinin atılması bizzat Nâıım Hikmet tarafından istenmiştir. Sebebini ise şöyle iaıh etmiştir: «Mehmet, Türk Diline Muhammed'ten gelmiştir. Ben ise Muhammed'i hiç sevmediğimden aradaki bu benzerligi kaldırmak İçin çocuklanmdaki Mehmed'in (H) harfini attım» dtmistir. Dikkat ederseniz, Nizım'ın bu emrine uymnlar ondan sonra nesrettikleri eser isünlerind* veya eser kahramanlan arasında Mehmet isimli ttim varsa admı Memed diye ys* mışlardır. Birkaç misal olmak üzere bu eserlere dikkatinizi çekeriz: Yaşar Kemal'rien «înce Memed; Kemâl Tahir'den «Keileci Memed», Fazıl Hüsnü Daglarca'dan «Memedler şiir kitabı»; Orhan Kemal'den Baba Evi romanımn kahramanı Memed»; Sinemalarımızda bir film «Karaların Memedleri»; Mehme; Seyda'dan bir hikâye «Topal Memed»; îzmir'de neşredilen gazete «Memed»... gibi» Ayrı bir suçlama yok, hepsi bu. Bu nasıl belge? Bu nasıl ifşaat? Yine birind sayfadan başka bir örnek alayım: Rasih Nuri îleri için şöyle deniliyor «Tanınmış ve siciili komünist Abidin Dlno fle amca çocuklan bulunan Rasih Nuri îleri de eski komünist propagandası yapmaktan kapatılmış «Gün» gazetesi ve sosyalist partisi mensuplanndandır. Şimdi ise îşçi Partisi yöneticileri arasında bulunuyor. Komünizmin babası dedikleri Karl Marks'ın kapita! tercümesi, 1920'de komünist partisi lideri Doktor Şefik Hüsnü ve 1954pte kapatılan Vatan Partisi lideri Dr. Hikmet Kıvılcım'dan sonra 1965'te Rasih Nuri bunu yeniden tercüme etmiştir. Sosyal yaymlar arasında neşredilen kapitalin fotokopisi görülmektedir.» Bir de broşürün üçüncü sayfasından örnek vereyim: «Selâhattin Hilâv (îstanbul TÎP adayı): Geçen seçimlerde îşçi Partisi Kadıköy Belediy» Meclisı adayıydı. Aşın solcu yazardır.» Yukarıki suçlamalan tek Kelimesine dokunmaksızın, oldukJan gibi aktardım. Bunlar gibl daha neler var, neler. Böyle suçlamalarla Türk kamuoyu, bir kısmı îşçi Partisi'nden bile olmayan kişilere karşı kışkırtılıyor. Bu sütunlarda çıkan yazı boyutlanru aşmasaydı, bu tür suçlamaların hepsini aktanrdım buraya. O zaman, bunları yazanların çok partili demokrası ve hukuk devleti anlayışını daha iyi anlardınız. • îkincı ve asıl önemli nokta da su: Bu broşürün dördüncü ve altıncı sayfalarmda gazetesinin 8 ekimde yayınlanacagını bildiren çerçeveli iki ilân var. 1965 yılının ekimi olacak. Çünkü bu gazete o tarihte çıktı. Broşürün en son sayfası bütünüyle bu gazetenin reklâmına özgülenmiş. Ve alfabetik soyadı sırasıyla 45 ki şflöc «yazı allesl» de verllmls. Demek ki gazefe kendi reklâmını etkili biçimde yapabilmek için 87 kişi hakkındaki bu sekiz büyük sayfalık suç lama broşürünü bastırma yolunu seçmis. Yazı »ilesinden kimüerinin adlan şöyle: Arif Nihat Asya, Mehmet Ateşoğlu. Doç. Dr. Adile Ayda, Prof. Ali Fuad Başgil, Dr. Muammer Bilgi, Prof. Emın Bilgiç, S. Bilgiç, Hasan Ferit Cansever. Dr. Recep Doksat, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Dr. Celâl Erçıkan. Prof. M. Hamidullah. Doç. Şaban Karataş, Raif Ogan. Must» fa Runyun, Aclan Sayılgan. Prof. Ayhan Songar, Nizameddin Nazif Tepedelenlioğlu, Hâmi Tezkan, Yasar Tunagür Prof. Osman Tura, Prof. Mümtaz Turhan. îsmet Tümtürk. Doç. Süleyman Yalçın, Doç. Nevzat Yalçmtaş, Prof. Sabahattin Zaim Eger reklâm ve bu ya« ailesi listesi tek bir kigıtta veya bir broşürde yayımlanmış olsaydı, hiç bir diyeeeSimiz olmazdı. Ne var ki, bu listenin. başta rengini verdiğimiz broşürün son sayfasında yer almış olması, bir zihniyeti göstermesi bakımmdan çok anlamlıdır. O zihniyet. bu kişilerde. Anayasa dogrultustında bir hukuk devleti ve demokrasi anlayısmın buiunmadıgı gerçeğini ortaya koyuvor. Ve bir çok eüncel olaylara ışık tutuyor. örnejin Anayasa Mahkemesince kapatıîmış olan Milll Nizam Partisi Genel Başkanı Prof. Neemettin Erbakan'm. bugün MSP Genel Başkanı sıfatıyla Cephe Hükümetinde Başbakan Yardımcısı oluşu; TRT'nin başında bir süre önce Nevzat Yalçıntaş'ın ve şimdi ise Saban Karataş'ın bulunuşu; Şaban Karataş'ın: «Ben TRT'nin başında hukuka uygun olarak oturuyorum» deyişini ve böylece Danıştay'ca verilen, atamanın yürütülmesinı durdurma kararına rağmen, hâlâ kendisini hukuka uygun bir görevli saymasmı açıklıyor. Işte kendilerine sağcı diyen bu kişilerin demokrasi ve hukuk anlayışı bu. Yalmz. anlamadığım ve kendi kendime İMh edemediğim bir nokta var: Nasıl oluyor da Demokratik Parti Gene! Başkanı Sayın Bozbeyli, TRT Genel Müdürlüğünü hukuka aykın sekilde işgal eden bir zatı Danıştay kararma rağmeno makamda ziyaret ederek kutlamada bulunabiliyor. Haydi, öbür ziyaretçilerden Hava Kuvvetleri Komutanı Sayın Alpkaya askerdir, hukuksal durumun inceligini bilemez diyelim. Ama Bozbeyli hukukçudur. Demokratik Hukuk Devleti Anayasasma göre milletvekili seçilmis, dahası, uzun yıllar Millet Meclisi Başk«nlığını da yapmıştır. Bugünkü MC iktidannı eleştirirken «hukuk devleti», «geTçek demokrasi» sözlerini dilinden düşürmeyen bir muhalefet lideridir. îşte gerek üyelerinden kimisinin, gerek, şim. di bu olayda oldugu gibi. Genel Baskanımn, bu çelişkili tutumlandır ki, DP'yi bölmüs ve böylece bu parti halk ve aydınlar karşısında saygınllğını yitirmiştir: Kişilerin de, kunıluşların da, onlan tem«fl edenlerin de «kavli i)e fiill bir» olmadıkça bukuk devleti egemen olmaz ve bu olmadıkca da »iyasal ve sosyıal ortam düzeimez. Boykotlar Sürüyor B oykot'un anayurdu tngiltere'dir. Ama dilimlıe Iviee yerleşmistlr boykot Büyük kentlerde ban okuilann önünden geçerken duvarlan kaplayan yazılar göze çar par: Burada boykot var.. Haklarımızı alıncava kadar boykot Boykota devam, yöneticilere selâm.. • Injiliz aubayı Charles C Boycott, frlanda'nifl btr ?6re«inde Kont Erne'nln çiftliflne yönetici obnuş 19'UBCU yüzyılın son çeyrefinde... Çok sert ve haksız davranışianyle çalışanlan bezdirmiş. Sonunda trlandalı çiftçiler topluca eyleme geçmişler. Çifilikte bayvanlar sakatlanıyor, satışlar gecikiyor, ya da engelleniyormus. 1880 yılında patlak veren bu olıvdan üonra «boykot vapmık» deyiml dünyaya yayılmış; bir Idşiye, bir yfinetime. bir kurulnşa, bir devlete boykot yapmak; hak aramak içfn bir vöntem sanlmıç. Görüldüğii gibl boykot. komunistlerin lcsdı değil: irlandalı çiftçilerin bir çiftlik kâhyasına yönelttikleri »ilih... Bu silâh. çeşitli yerlerde kullanılabilir. Sözgelişi ev kadnv ları et fiyatlannı protesto etmek İçin «kasaplara boykot» diyeblllrler; bazan yerll filim prodükitörlerinin öfkeienerek bir Yeşilçam vıldızını boykot etttklerl bile görülmüştür. Araplar Yahtıdi sinema oyunculannın filimlerine boykofu sürdürmektedirler. Bntrön TBrkiye'nin hanşrl okıılunda boykot var, hanırtainde yok: bllemiyorum. Boykotlar öylesine çoğaldı ki, izlemek olanaksız. minkü gazetrlerrie Bojaziçi Ünivemltesl öğrencilerinin «üresiz boykota eittiklerln! okudum. ODTÜ ögrencllfrl df jandarma baskisının vofıınlaşfifını lleri »Urerek bir günlük «ihtar boykotu» vapmışlar. !ste«ek de. ««ttmesrk de boykot yöntemi Olkemizdr kullanılıyor. A«a buna karşı ban çevrrler diyeceklerdir ki: Solculann Işidir! Oysa boykotlann bazısı solculann, bazısi safcılann, baB«I futbolcıılann Işi olabllir. Her olaya ayn ayn bakmak rerek. Nltekim geçrnlerde Konya Tüksek lslam Enstitüsa öğrencnerindpn şu telgrafı almıştım: «Muhterem AıŞabey. Biz Yüksek lslâm ögrencilert okulumumn akademi olması için boykota gittik. Basının susmakta olduğunu görmekteyiz. Haklı davamızda desteginizi bekliyoruz. Hürrnet, celâmlar. YUksek lslam Enstitüsü ögrenclleri» Görüldüğü gibi boykot eylemi, çeşitli çevrelerden gelebilir. Konya'daki boykot neden vapıldı? Akademi olmak Itterainin gerekçeleri nedir? Bilmivorum. Konuya eğiimek, nedenlerini kurcalamak, öğrencilerin derdini anlamaya çalışmak gerekir. Çağdaş dünyada sorunlar böyle çözülör. Çünkü güniimüzân öğrenclsl eskl öfrencl degildir. Öğrencileri yönetlme katarak öğretiml dözenlemek, Batt'da benimsenen bir kuraldır. Bu vıpılmadıjı zaman 1968'den beri •ürecelen kaynaşma birmeyecek, ünlverslteler ve yüksek Sğretim kurumları bir düzene drrmivecektir. 19S8'de vüksek öğretimde patlamalar basladı; 12 Mart riöneminde sonınlara süntrüyle biçim vcrilmek Istendi: Cephe iktidarı komando saldınlanndan medet ıımdu. Bunlar çıkiş volu degildir. Ünirersitelerin demokratlkleştlrilme») ıterekir Bn yönelis, Türkiye'nin genel vönellşine uynm sağlayacaktır. Oysa bufiinkii Iktidar ne vapıvor? Bir yandan Üniversitelere haski polltikasi nyguluyor^ Öte vandan Anadolu'da hazırlıksız, bacasız, hocasız, fecekondu ünlversiteleıi Iranıyor... Ve en önemlisl «bilim Szjrürlütü. vok. Ülkede gercek üniverslte oluşamaz bu dnrumda... Her ynkaek öğretün kurumunda tepkiler, eylemler: bltmez. tükennez. Siyasal Iktidar '•ogu Qnlverslteyt tutncu düzenln birer kalesi gibl örtütlenmeye çahalamaktadır. Ama bn çabanın başanya ulaştığı da söylenemez. Nitekim Vüksek tslâm Enstitüsünden Orta Doğu Teknik Cniversitesl'ne dfcin her yerde huzursuzlıık» ve «kavnaşnia» bltip tükenmivnr. Sağcı ve solcu ögTencllerl birhlrine kırdırmakla vükselı öğretim sorunlarına bir çözüm bulunamadığını artık çoğu kişinin anlamtş olması gerekir. BİR BABA, BİR OĞÜL.. OKTAV AKBAL Evet Hayır Vefat ve Teşekkür «Ben yetmiş yaşında bir alle reislyim» diye başlamış Doğu Bayazıth okurum K.T. Küçiik oğlu tsUnbul Teknik Üniverslteti'nde ukuyorrauş. Öteki çocuklan büyümüş, biri avukat, Ikisi subay olmuş. Şimdi bu yetmiş yaşındaki babarun mektubunu okuyalım: 197576 öğrenlm yilında oglumun ttniversite olayları yiizünden bir yılını %öz göre göre yitirmesi kuvvetle muhtcmel. Ben her ay oğluma dokuz yüz lira göndermektcyim. Bir yıl içindc öğrenira masrafı dokuz bln Ilrayı ireçiyor, şimdi oglamun elinde olmayan neclenlerle bir yıl yitirmesi bana dokuz bin liraya mal oluyor. Tüm hayatını ve varlığını oeullarının öfrenlmine vakfetmiş bir habaıun son çocutunu da okutmak için katlandığı maddi acılan klmse bilemez.» Oğluııun şubat içinde kendisinc gönderdiği bir mektubu h«na yollamış K.T... Tek Isteği okumak, öğrenmek, bu yurda yararlı bir insan olarak, yetişmck olan öğrencinin yazdıklarını okuyalım rimdl de: «Okula sabah normal saatlnde gittim ve Alparslan Türkcşin komandolan tarafından işgal edilmi$ olduğunu Kordıim. Daha doğrusu on onbeş kişilik bir grup okulu işgal etmişti ve biz okulun öğrencileri, iki bin klşi korkudan okula giremiyorduk. Kapının önünü sarmış olan polis de Iıer zamanki eibi onların koruyuculuk görevini y«pıyorda. Bu olay sık sık oldugu için alışmıştlk. Fakat komandolar polisin cözü önünde bize kurşun sıkmaya. dinamit atmaya başladılar ve iki arkadaşımızı yaralatlılar. Yaralananlar biıim okulun öğrencisiydi. Vurulanlardan birl onbeş gün sonrn iüdü, öbürii hâlâ hastahanede. Bu olay üstüne olcuiun yönetim kımılu toplanıp Teknik Üniversiteyi süresiz kapatttiar.» Uersler kesiliııce S.T. de kalkmış Ankara'ya fitmiç, sınavlara çalışmış. Fakat okul sık sık kapatüdığından derslerln yansı bile işlenmemiş. Bu yüzden smavlar seri bırakılraış, yanl şubat sınav ı nisana kalmış. «Mart ayında ikinci sömestrin ders> lerine başlayacağımıza, birinci sömestrin derslerini işleyeceğiz. Tabiî ikinci sömestrin dersleri de ona göre syarlanacagına göre, bizim bu yaz, tatil vaprr.a olanağımız ortadan kalkacak. Ağustos ayının sonunda ikinci sömestr bitecck, eylülde de hem ikinci sömestr sınavlanna hem de tüm derslcrimizi kapsayan eylül ayı sınavlanna girecegiz, kısacası haziran, temmuz, ağustos aylarında da ders yapacağız. «Bu kadarla bitse iyi! Daha beteri de var hesapta.. » Ancak bir dunım daha ortaya çıkıyor. Alpasian Türkcşin çömezlerl komandolar okulu yine basarlarsa ve yönetim kurulu veniden okulu kapatma karan alırsa, o zaman bu yılı okumamış sijıiıp gelecek yıl yeni baştan bu yılm derslerini okumak zorunda kalacağız ve harcayacağımız tüm emek ve paramız boşa gidecek. Kısacası bir yıl kaybedeceğiz.» Herşey açık açık ortada... Komandolar üniversiteyi bastp adam öldürdükçe, yaraladıkça okul tatil edilecek, dersler vapılmayacak, sınaviar ertelenecek, sonunda koskoca bir yıl bavaya uçacak. Babalar. analar ne yapsın peki? Yılda dokuz on bin lira harcayarak çocuğunu Istanbui'da, Ankara'da, tzmir'de okut. Her gün «acaba ne oldu, vuruldu mu, öldürüldü mü, yok. sa suçlu sayılıp içeri mi alındı?» kuşkularını besle... Bu arada «devlete yardımcı» diye korunan. beslenen, güçlendirilen bir takım zorbalar, hükümette sorumlu bir politikacının tutkulan, özlemleri, hesaplan için binlerce, on binlerce. vüıbinlerce öğrencinin yaşaırunı baltalasın..! letmiş yaşındaki, iki subay, bir avukat babası Doğu Bevazıtlı okurumun bu konuda yazdıklarını birlikte okuyalım: «Doğubeyaat gibi bir sınır kasabasında okuyan üniversitell öğrenci sayısı azdır. Birçok üniversiteU iki aydan beri ilçe sokaklarında avare gezmektedirier. Bu durumu yakından gördükçe en az babalan kadar ben de kahroluyorum.» Şimdi şu sorunun yanıtını gelin de babaya verin bakalım: •Beyefendi, Alpasian Türkeş'in üç buçuk adamımn Türkiye'de yaratmak istedikleri terörün sonu gelmeyecek mi?» üç buçuk adamla milyonlan baskı altına almak olacak şey midlr? Bunu MC iködanna borçludur bu kişiler. Üç sandalyeye sahip bir küçnk parti hükümet ortağı olmasaydı, bütün bu çirkin zorbalıklar böylesine egemen olamayacaktı elbet... Evet, bir babadır konuşan, derdini dökcn. lçimizden herhangi biri. Yurdunu seven, çocuklannı iyi yetiştirmek isteyen.^ «Bu olaylann sorumlusunun MC Hükümeti olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. Radyo konuşmalanndaki karşı suçlamalarla kimseyi kandıramazlar. Apaçık işlenen cinayetlerin, döküien körpecik gençlerin kanlanmn asıl sorumlusu klmdir. hep büiyoruz. Çocuklanmıza bir an önce Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunmalan için öğrenlm yaptınyoruz. Atatürk Türkiyesi'ni üç buçuk baldın çıplak ellerine geçiremeyecekBir babarun çığhgı, on binlerce anababanın ortak çıglıfı, nmutsuiluk içlndeld seslenişidir bu. Hiç sanmam bu çtğlıklann boşa gldecegini... Atatürk TürMye'sinde üç beş kendini bilmes sürgit egemen olamaz. Böyle babalar, böyle ogullar varken 5 yıl sonra MUHSİN BATUR 12 Mart ı degeriendîrîyor yarın Ebediyete intikali ile bizleri elim ıstıraba garkeden esim, kardeşimiz, yegenimiz Haluf Topfiı Kurmay Albar M. ALi ÖZUS (1941 • I . 19) un hastalıgı esnasında, tedavisinde candan alâka ve müzaheretlerine mazhar olunan ilgili Muhterem Tıb Erkânma, ilgili hastanelerin muhterem personeline, vefa tında, ebedi istirahatglhına tevdiinde lutufkâr yardımla nnı, ilgilerini esirgemeyen, külfetlere katlanan, cenaze merasimine iştirak eden, bizzat evimize kadar zahmet buyurarak veya mektup, t«lelon ve telgraf] a acımızı paylasan tekmil muhterem büyUklerimize, azis akraba, dost ve komşulanmıza, mer humun muhterem meslekdaşlarına ve degerli arkadaslanna ayrı ayn teşekkürlerimizi bizzat sunmamıza acı mız ve durumumuz imkan vermediguıden bu husustaki derin şükranlanmızın, minnet duygulanmızın kendilerine iblaf buyrulmasında muhterem gazetenizin tavas sutunu rtcs ederiz. EŞİ ve AttESt VEFAT îpsala eşrafmdan merhum Hayri Bey ile merhume Haöce Hanımın oğlu, Halime özgören'ln sevgili eşi, Paika Anbar'ın ağabeyi, Hafize Koç, Hayri, Fehmı, Vedat Özgören İle Mualla Gür'ün biricik babalan HARP MALÜLÜ GAZt (Cumhuriyet: 1822) TEŞEKKUR Degerli »fl« buyüfümüz, İbrahim ÖZGÖREN 28 şubat 1976 cumartesı günü tedavı görmekte oldugu Alman Hastanesinde vefat etmiştir. Cenazesi 29 şubat 1976 pazar günü Şişli Camiinde kılınacak öğle namazmdan sonra Rumelihisan aüe mezarhğına defnedüecektir. Allah rahmet eylesin. Macit SELEM'in çok anı üastaiıgı esnasınâa, yaJcın ilgi ve ihtimamını esirgemeyen, Sayın DR. ISMAIL TEREM' PROF. DR. ALI EKMEKÇİ've Sosyal Sigortalar Hastahanesi Acil ve Nöbetçi ekibine, cenaze törenine katılarak. Türk Egitün \rakfı'na çelenk bağışınoa bulunarak, telefon, telgraf veya bizzat ziyaretleriyle büjük acımızı paylasan akraba, dost ve arkadaşlara, kendi meslekdaşlarına, uzun yıllar gerek kurarak, gerek yöneterek çeşitli kademelerde hizmet etmek için tüm yaşantısını adadıgını unutmayan müessese ve kuruluşlara, gazeteniz aracılığıyla, minnet ve şükranlarımızı iletiriz. AİLESÎ AİLESİ Kadıköy'de injîata elveriji 240 metrekare bahço içindt 2 katlı fStüdyo Grafik: 008) 1634 ahşap ev satılıktır Tel: 37 33 38 VEFAT Şirketimizin Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Sayın Vedat özgören'in muhterem babalan HARP MALÜLÜ GAZt Sosyal Sigortalar Kurumu GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: SM sayılı Sosyal Sigortalar YasasıTun 123. maddesi geregi, sigortalılarla eş ve çocuklanna tedavilerirü teminen yazılacak 1976 yılı ilâç Iistesinin basılarak teşkilâtımız hektm ve eczacılanna, sözleşmeli hekim ve müesseselere. yetki verilmiş veya özel şartlarla bağlantılı hekimlere, sözleşmeli eczane ve ecsa dolaplanna dağıtılmak Uzere mahallerine gönderildiji ilânen duyurulur. (Basırı: 12290) 1619 Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Yönetim Kurulundan Sicil No. 34599/3430 Tiirk Ticaret Kanunu ve Şlrket e»as mukavelestnin hükümlerine uyarak Şirketimizln hissedarlar umuml •eyeti 15 Mart 1976 Pazartesi saat 10^0 da Şirketimlzın Merkea olan Cağaloğlu Halkevi Sok. No. 39/41 numarab mahalds alelîde surette toplanacaktır. Sayın nıssedarlann sahip oldukJan tüsse senetlerinl toplantı gününden en az bir nafta öncesine kadar Şirket veznesine tevdi ederek karşılıgında giriş kartı aimalannı nca edeıiz. 1975 yılı miânço. Kâr • Zarar nesaplan İle Tönetim Kurulu ve Murakıp raporlan Şirket Merkezinde topianu gününden 15 gün evvel Türk Ticaret Kanununun 362. maddesi gereğince hıssedarlanmızın tetkiklerine rtazır bulundurulacaktır. Yönetlm Kamln G 0 N D E >l : 1 1975 yılı muamelât ve hesaplanna alt Yönetim Kurulu ve Denetçi raporlannın okunup müzakere edllerek tasvibi. 2 1975 yılı bilânço ve Kâr Zarar hesaplannın tetkfk ve tasdikı İle yönetim Kurulu Uvelerinln ve Denetçınln tbraı: 3 1975 vılı Kâr payinın tevzil nakkında karar itUhaB. 4 t.sas mukavelenamenin 24. maddesi gereğince 1976 nlı ıçın yönetim Kurulu üve adedmin tesbiti ve seçlmlyle Ucretlertnın tayın). 5 Esas Mukavelenamenin 37. maddesi gereğince 1978 yılı ıcm Denetri secimi ve ücretlnin taylni. 6 Yönetim Kurulu üyelerinden bazılan tçln 1973 yılma aıt munzam ücret tesbttı. (Cumhuriyet: 1599) İbrahim ÖZGÖREN 38 şubat 1976 cumartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi 29 şubat 1976 pazar günü Şişli Camiinde kılınacak öğle namazına müteakip Rumelihisan kabristanında toprağa verilecektir. Merhuma rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. KURTKAYA HOIDİHG A . J . YÖNETİM KURULU TEKNİSYEN ALINACAK îşyeri L'mraniye'de bulunan PTT Araştırma Laboratuan Müdürlüğünde. boş 9 adet Teknisyen kadrosuna 15.3.1976 Pazartesı gür.ü saat O9.uı)'da yapılacak sınavla ERKEK eleman alınacaktır. İsteklilenn; 1 Sanat EnstitüsU. Teknik Lise, Endüstri Meslek Llsesl veya Teknisyen Okulu Elektronik. Elektrik. Tesviye Torna ve Motor bölümü ile Kimja Sanat Enstitüsii mezunu. 218 yaşını doldurmus. sınav tarihinde 30 yasım geçmemış, olmaiarı: ve en geç 12.3.1976 Cuma günü saat lî.uo'ye Kadar dilekçe, nüfus cüzdanı, dipîoına ve 2 fotoğrafla ümranıye Şile yolu üzerindeki MüdürlüjHimüz Personei Servısme müracaatla sınava giriş belgest almalan gerekmektedir Elektronik Sanayii, MekaniK ve EİPktriksel nakım alanında tecrübeliler İle askerliginı vapmış olanlar tercıh edilecektir. Fazla bilgj 37 6100/20 no.lu teleiondan almabilir. (Basın: 12240) 1627 (Stüdyo Grafik: 10) 1835 PTT FABRİKA MÜDÜRLÜÛÜNDEN ProfiJ Çekme Boru Satın Almacaktır tdaıi ve teknik şartnarnesine göre 30x6 mm, 15.000 metre Profil çekme boru satınalınaeaktır. Bu işe ait şartnameler normal çalışma gün »e saatl» rinde tstanbui / Ümrarüye'de Bulunan MUdürlügumüs Maizeme Amirlıglnden 35. TL. mukabilmde alınabillr. Teklif mektuplan en pec 15.3.1978 PazartesJ gttatl saat 15.00'e kadar Malzeme Amirligimize makbu? mukabilinde teslim edilmell veya aynl Ktin ve saatte Malzeme AmlrliJİmizde bulunacak sekilde posta İle s«nderilınelldir. PostadakJ geclkmeler Karnıl edilmez. (Basın: 12058) 1S29 FRANSIZCA Kadıköy v&kasında oturan Ojrendlere Strafbourg Onlveraltesı mezunu oayan ögretmen tantttnftap Pransızc* dersl verillr. Tel: 58 68 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle